![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#61 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AACÛZE Nedir? İhtiyar, çok yaşlı kadın Yaşlı bir kadın Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve selleme geldi Resûl-i ekrem; "Acûze Cennet'e giremez!" buyurdu Bunun üzerine kadın ağlamaya başladı Bunu görenPeygamber efendimiz; "Sen o gün yaşlı değil, genç olursun" buyurdu ve gönlünü aldı (İhyâu ulûmiddîn) Kızların, kadınların, acûzelerin beş vakit namaz, Cumâ, bayram namazları ve va'z dinlemek için câmiye gitmeleri câiz değildir (İbn-i Âbidîn) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#62 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂDÂB Nedir? Edebler, güzel huylar, iyi haller ve davranışlar; her konuda haddini bilip sınırı aşmamak Müfredi (tekili) edeb'dir (Bkz Edeb) Âdâba riâyetsiz hizmetin faydası yoktur (Muhammed Ma'sûm Fârûkî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#63 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AADAK Nedir? Nezr, Allahü teâlânın rızâsının elde edilmesi veya bir isteğin yerine gelmesi veya bir belâ ve musîbetin giderilmesi maksadıyla Allahü teâlâ için oruç tutmak, kurban kesmek gibi başlıbaşına ibâdet olan veyâ benzeyen bir şeyi kendisine vâcib kabûl etm e (Bkz Nezr) Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde buyurdu ki Nedir? Adaklarını yerine getirsinler" (Hac sûresi Nedir? 29) Adak ibâdettir Allah için yapılır Kul için yapılmaz Adak edilen şeyin farz veya vâcib olan bir ibâdete benzemesi veya başlıbaşına bir ibâdet olması lâzımdır Namaz, oruç, hacca gitmek, köle âzâd etmek vb adak edilir Abdest almak, ölü kefenlemek, ezan okumak, mekteb ve câmi yapmak başlıbaşına ibâdet olmadıkları için adak yapılmazlar Adak iki türlüdür Nedir? 1) Mutlak adak Nedir? Allahü teâlâ için bir sene oruç tutacağım demek gibi Düşünmeden, söz arasında dilinden çıkmış olsa da yerine getirmek vâcibtir 2) Şarta bağlı adak Hastam iyi olursa Allah için şu kadar sadaka vermek, sevâbını meselâ Seyyid AhmedBedevî hazretlerine bağışlamak nezrim, adağım olsun demek gibi Hasta iyi oldukdan sonra bunları yapmak lâzım olur Adağı yerine getirmek vâcibdir Bâzı âlimler farzdır, dedi (İbn-i Âbidîn) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#64 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AADÂLET Nedir? Her işte hakkı gözetme ve orta yolu tutma Haklıya hakkını verme Haksızlıktan sakınma Zulmün zıddı, kânun önünde eşitlik Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki Nedir? Ey îmân edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adâletten alıkoymasın Âdil olunuz! (Mâide sûresi Nedir? 8) Muhakkak ki Allahü teâlâ adâleti, ihsânı (iyilik yapmayı) ve akrabâya muhtac oldukları şeyleri vermeyi emreder (Nahl sûresi Nedir? 90) Hak ve adâlet üzere bir gün hâkimlik yapmağı, bir sene devâmlı gazâ etmekten daha çok severim (Hadîs-i şerîf-Taberânî) Bir saat adâlet ile idârecilik yapmak, altmış sene nâfile ibâdet yapmaktan daha iyidir (Hadîs-i şerîf-İslâm Ahlâkı) Adâlet mülkün temelidir (Hazret-i Ömer) Adâlet üç kısımdır Nedir? a) Allahü teâlâya kulluk etmek Bunda sâhibinin hakkını gözetmek vardır Her insanın yaradanına karşı borçlu olduğu bu kulluk vazîfesini yerine getirmesi vâcibdir b) İnsanların hakkını gözetmek c) Vefât eden geçmişlerin hakkını gözetmek yâni onların borçlarını ödemek ve vasiyetlerini yerine getirmek (Kınalızâde Ali Efendi) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#65 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AAdâlet-i ictimâiyye Nedir? Sosyal adâlet; Herkesin; çalışması, bilgi ve kâbiliyeti, gördüğü iş nisbetinde ve derecesinde hakkını alması; hiç kimsenin ezilip sömürülmemesi (Bkz Sosyal Adâlet) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#66 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AADEM Nedir? 1 Yokluk, varlığın zıddı Kâinâtın aslı ademdir Âlemler yâni her şey var olmadan önce ademde idiler (Kemahlı Feyzullah Efendi) 2 Tasavvufda sâlikin (tasavvuf yolcusunun) kendisini kaplayan mânevî hal sebebiyle kendinden geçmesi hâli |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#67 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂDEM (Aleyhisselâm) Kimdir? Kur'ân-ı kerîmde ismi geçen peygamberlerden Yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babası Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki Nedir? Muhakkak ki, Îsâ'nın hâli de (yâni babasız dünyâya gelişi de) Allah indinde, Âdem'in hâli gibidir Allahü teâlâ onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol" dedi, o da (can gelip) oluverdi (Âl-i İmrân sûresi Nedir? 59) Allahü teâlâ Âdem'i (aleyhisselâm) yeryüzünün her tarafından aldırdığı topraktan yarattı Bu sebeple zürriyetinden siyah, beyaz, esmer, kırmızı renkte olanlar olduğu gibi, bâzıları da bu renklerin arasındadır Bâzısı yumuşak, bâzısı sert, bâzısı hâlis ve temiz oldu (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel) Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydu Bu sûret Mekke ile Tâif arasında kırk yıl kalıp (salsâl) oldu Yâni pişmiş gibi kurudu Önce Muhammed aleyhisselâmın nûru alnına kondu Sonra Muharrem'in on uncu Cumâ günü rûh verildi Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi Allahü teâlânın emri ile bütün melekler, Âdem'e doğru secde etti İblis, kibirlenip, bu emre karşı geldi ve secde etmedi Âdem aleyhisselâm kırk yaşında Firdevs adındaki Cennet'e götürüldü Cennet'te yâhut daha önce Mekke dışında uyurken, sol kaburga kemiğinden hazret-i Havvâ yaratıldı Allahü teâlâ onları birbirine nikâh etti Yasak edilen ağaçtan unutarak önce Havvâ, sonra Âdem aleyhisselâm yedikleri için Cennet'ten çıkarıldılar Âdem aleyhisselâm Hindistan'da Seylan (Serendib) adasına,Havvâ vâlidemiz ise, Cidde'ye indirildi Âdem aleyhisselâm iki yüz sene ağlayıp yalvardıktan sonra, tövbe ve duâsı kabûl olup, hacca gelmesi emr olundu Arafat ovasında Havvâ ile buluştu Kâbe'yi yaptı Her sene hac yaptı Arafat meydanında veya başka yerde, kıyâmete kadar gelecek çocukları belinden zerreler hâlinde çıkarıldı Allahü teâlâ tarafından; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye soruldu Hepsi; "Evet Rabbimizsin" dediSonra hepsi zerreler hâline gelip, beline girdiler Sonra Şam'a geldiler Burada çocukları oldu Neslinden kırk bin kişiyi gördü Bin beş yüz yaşında iken çocuklarına peygamber oldu Çocukları çeşitli dillerde konuştu Cebrâil aleyhisselâm kendisine on iki kere geldi Oruç, her gün bir vakit namaz, gusül abdesti emredildi Kendisine kitap verilip; fizik, kimyâ, tıp, eczâcılık, matematik bilgileri öğretildi Süryânî, İbrânî ve Arabî diller ile kerpiç üstüne çok kitap yazıldı Bir rivâyete göre iki bin yaşında iken Cumâ günü vefât etti Hazret-i Havvâ da kırk sene sonra vefât etti Kabirlerinin Kudüs'de veya Mina'da Mescid-i Hıf'de yâhut Arafat'da olduğu rivâyetleri vardır (Nişancızâde ve Sa'lebî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#68 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂDET Nedir? 1 Bir şehir ve memleketteki insanların, yapageldikleri usûller, gelenekler, alışılmış şeyler An'ane, örf (Bkz İlgili maddeler) Her memleketin âdeti başka başkadır Hattâ bir memleketin âdeti zamanla değişir Bulunduğu şehrin dîne uygun olan âdetine uymamak şöhret ve tahrîmen (harama yakın) mekrûh olur (İmâm-ı Rabbânî) Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem yaptığı ve kaçındığı şeyler iki kısımdır Nedir? Birisi, ibâdet olarak yaptığı ve kaçındığı şeylerdir ki, her müslümanın bunlara tâbi olması, uyması lâzımdır İkincisi bulundukları memleketin âdeti olarak yaptığı şe ylerdir Bunları yapmak mecbûrî değildir Âdete bağlı şeylerde de Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) uymak dünyâ ve âhirette insana çok şey kazandırır ve çeşitli saâdetlere ve hayırlara yol açar (Abdülhakîm Arvâsî) Müslüman olmayanların yaptıkları ve kullandıkları şeylerden haram olmayıp, insanlara faydalı olanları yapmak ve kâfirlere benzemeği düşünmeyerek kullanmak günâh değildir Pantolon, çeşitli ayakkabı, çatal, kaşık kullanmak, yemeği masada yemek, herkes in önüne ayrı tabaklar içinde koymak, ekmeği bıçakla dilimlere ayırmak ve çeşitli eşyâ ve âletleri kullanmak hep âdete bağlı şeyler olup, mübâhdırlar Bunları kullanmak bid'at (günâh) olmaz Böyle âdetlerden faydalı olmayanları, çirkin ve kötülenmiş olanları kullanmak ve yapmak haram olur (Abdülgani Nablüsî, İbn-i Âbidîn) 2 Kitab, sünnet, icma' ve kıyasdan sonra ikinci derecedeki dînî delillerden biri Dînin ve aklın beğendiği şeyler Dinde nass (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf) ile açıkça bildirilmiş olmayan bir hükmü anlamak ve bildirmek için umûmî âdetler delîl olur Âdetin umûmî olması için Eshâb-ı kirâm radıyallahü anhüm zamânından kalma ve müctehidlerin (Kur'ân-ı kerîm ve had îs-i şerîfden hüküm çıkarabilen derin âlimlerin) kullanmış olmaları ve devamlı olmaları lâzımdır Muâmelâttaki (ticâret, rehin, hîbe, mîras, kirâlama, vekâlet vs) hükümler için bir beldenin nass'a aykırı olmayan âdetleri delil olur Bunları fıkıh âlimleri anlıyabilir Zamânın değişmesi ile örf ve âdete dayanan ahkâm (hükümler) değişebilir Nass'a (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere) dayanan ahkâm (hükümler) zamanla değişmez Böyle hükm-i küllî (genel hükümler) değişmeyip, bu hükmün hâdiselere tatbîki zamanla değişebilir (İbn-i Âbidîn, Ali Haydar Efendi) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#69 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂdette Bid'at Nedir? Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem ve dört halîfesi zamânında olmayıp, ibâdet etmek ve sevâb kazanmak niyyeti ve kasdı olmaksızın sonradan meydana çıkarılan şeyler Âdette bid'at, hadîs-i şerîfde dalâlet (sapıklık) olarak bildirilen bid'atlardan değildir Bunların kullanılması günâh değildir Un eleği, çatal, kaşık kullanmak ve kahve içmek gibi şeyler âdette bid'attir (Hâdimî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#70 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂdet-i İlâhiyye Nedir? Sünnet-i ilâhî; Allahü teâlânın kânûnu Allahü teâlânın bir şeyi yaratmak için arada bulundurduğu sebebler Bu sebebler tecrübe ile anlaşılır Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesi şöyledir ki, her şeyi bir sebeble yaratmaktadır Fakat sebeblerin, vâsıtaların, O'nun yaratmasına hiç te'sirleri yoktur O'ndan başka yaratıcı yoktur (Seyyid Şerîf Cürcânî) Rızık, maâşa, mala, çalışmaya bağlı değildir Böyle olmakla berâber, çalışmak farzdır Çünkü Ef'âl-i ilâhiyye (Allahü teâlânın işleri) sebebler altında meydana gelir Âdet-i ilâhiyye böyledir Sebebleri aramak ve öğrenmek istememek âdet-i ilâhiyyeyi bozmak olur (İmâm-ı Gazâlî) Allahü teâlâ her şeyi bir sebeb altında yaratmaktadır Bir iş yapmak ve bir şeyi elde etmek için bu işin sebeblerine yapışmak lâzımdır Meselâ buğday elde etmek için tarlayı sürmek, ekmek, ekini biçmek lâzımdır İnsanın işleri, Allahü teâlânın bu âde t-i ilâhiyyesi içinde meydana gelmektedir (Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî) Âdet-i ilâhiyye şöyledir ki, insan nasıl yaşadı ise, öyle can verir Bunun aksi olmuş ise de nâdirdir Mûcize ve kerâmet gibi şeyler ise, âdet-i ilâhiyye dışında meydana gelir (Şerefeddîn Yahyâ Münîrî) Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesindendir ki, fitne ve fesad sebebiyle gelen zelzele, kıtlık gibi musîbet ve felâketler umûmî olur İyi kötü herkese gelir Sebeb olanlara cezâ, sebeb olmayanlara, mâzur görülenlere yâni fitnenin çıkıp yayılmasına mâni olamayarak, kalbleri ile buğz edenlere şehîdlik nasîb olmak üzere mükâfâtdır (Abdülhakîm Arvâsî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#71 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂdet-i İslâm Nedir? İslâm âdeti Küfür alâmeti olmayan ve en az iki müslüman tarafından kullanılan âdetle ilgili şeyler Haramlar âdet hâline gelirse yine helâl olmazlar Küfür alâmetleri âdet olup müslümanlar arasında yayılsa da, yine âdet-i İslâm olmazlar Küfür alâmeti olmakdan çıkmazlar (Abdülhakîm Arvâsî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#72 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂDİL Nedir? 1 Adâletli; hakkı gözeterek iş yapan, zulüm ve haksızlık etmeyen (Bkz Adâlet) Cennet'te bir derece vardır ki, oraya ancak üç zümre nâil olacaktır (kavuşacaktır) Âdil hükümdâr, akrabâyı ziyâret eden (kimse) , sabırlı ve çocuklarına yaptığı harcamaları başlarına kakmayan hâne reisi (Hadîs-i şerîf-Deylemî) Cennet'te öyle bir köşk vardır ki, etrâfı kalelerle ve yeşilliklerle çevrilmiştir, ayrıca beş bin de kapısı vardır Orada ancak nebî, sıddîk, şehîd ve âdil hükümdâr barınır (Hadîs-i şerîf-Deylemî) 2 Îtikâdı doğru olan, büyük günâh işlemeyen ve küçük günâha devâm etmeyen yâni İslâmiyet'e uymaya çalışan sâlih müslüman Bid'at sâhibleri yâni îtikâdda Ehl-i sünnetten ayrılmış olan yetmiş iki fırkanın hepsi, ehl-i kıble oldukları, her ibâdeti yaptıkları hâlde, âdil değildir Çünkü (bunlar), ya mülhid (dinden çıkmış) olarak îmânlarını kaybetmişler, yâhud bid'at sâhibi oldukları için büyük günâha girerek âdil olma vasfını kaybetmişlerdir (Abdülganî Nablüsî) Eshâb-ı kirâmın hepsi, Resûlullah efendimizin sohbetinde bulunmuşlar ve O'na yardımcı olmuşlardır Hepsi âlim ve âdil idi (Abdülazîz Dehlevî) Ramazân-ı şerîf ayı, Ramazân hilâlinin görülmesi, buna iki âdil kimsenin şâhidlik etmesi ve hâkimin (kâdının) îlân etmesi ile başlar (Abdülazîz Hulvânî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#73 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂDİYÂT SÛRESİ Nedir? Kur'ân-ı kerîmin yüzüncü sûresi Âdiyât sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi) Medîne-i münevverede nâzil olduğu da bildirilmiştir On bir âyet-i kerîmedir "Yemîn ederim (Allah yolunda savaş için sür'atle) koşan atlara" meâlindeki birinci âyet-i kerîmede koşan atlar mânâsın a olan "âdiyât" kelimesi sûreye isim olmuştur Sûre, Peygamber efendimizin harbe gönderdiği bir süvârî kuvvetinin gecikip, münâfıkların (kalbleri ile inanmadıkları hâlde ağızları ile inandık diyenlerin), onların öldürüldükleri haberini yayması üzerine, hayatta olduklarını hattâ zafer ve ganîmet (mallar) kazandıklarını müjdelemek üzere nâzil olmuştur (inmiştir) Sûrede ayrıca, insanların nankörlüğünden, mala, servete düşkünlüklerinden, öldükten sonra başlarına gelecek acıklı hallerden bahsedilmekte, Allahü teâlânın insanın her hâlinden haberdâr olduğu hatırlatılmaktadır ( İbn-i Abbâs, Taberî) Allahü teâlâ Âdiyât sûresinde buyurdu ki Nedir? "Muhakkak ki insan Rabbinin ni'metlerine çok nankördür Hiç şüphesiz o (Allahü teâlâ veya veya insan) buna şâhiddir Gerçek o (insan) mal sevgisinden dolayı pek katıdır, cimridir (Âyet Nedir? 6-8) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#74 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AÂD KAVMİ Nedir? Hûd aleyhisselâmın kavmi (Bkz Hûd Aleyhisselâm) Bu kavim Nûh aleyhisselâmın torunlarından Âd'ın evlâdından çoğaldıkları için bu adı almışlardır Bu kabile, Yemen'de Hadramûd bölgesinde, Umman ile Aden arasında Ahkâf denilen yeri yurt edindi Yemen ile Şâm arasında yerleştikleri de rivâyet edilmiştir Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki Nedir? Âd kavmine, kardeşleri Hûd'u peygamber olarak gönderdik Hûd (aleyhisselâm) onlara; "Ey kavmim! Allahü teâlâya ibâdet edin İbâdet edilecek O'ndan başkası yoktur Hâlâ O'nun azâbından korkmayacak mısınız?" dedi" (A'râf sûresi Nedir? 65) Kur'ân-ı kerîmde Hûd aleyhisselâm için "Âd kavminin kardeşi" buyrulması din kardeşliği sebebiyle değildir O kavmin içinden yetiştiği, onlarla aynı soydan geldiği içindir Çünkü dînî inanç ve ibâdetleri bakımından Hûd aleyhisselâmın, kavmi ile bir y akınlığı ve benzerliği olmamıştır (Senâullah Dehlevî) |
![]() |
![]() |
![]() |
İslami Sözlük A |
![]() |
![]() |
#75 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslami Sözlük AADN CENNETİ Nedir? Yedi kat göklerin üzerinde yaratılan sekiz Cennetten derece bakımından en yüksek olanı İmân ehli, altın bilezikler ve inci ile süslenecekleri Adn ismindeki Cennetlere girerler (Fâtır sûresi Nedir? 33) Allahü teâlâ Adn ismindeki Cenneti, günâh işleyecekleri zaman, Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünüp, O'ndan hayâ ederek günahtan kaçınan kimseler için hazırladı (Hadîs-i şerîf-Dürret-ül-Fâhire) Adn Cenneti'ne peygamberler, şehîdler ve sıddîklar girecektir Peygamber efendimizin derecesi olan Vesîle, Adn Cenneti'ndedir (İmâm-ı Birgivî) |
![]() |
![]() |
|