![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#61 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizAtik Mustafa Paşa Cami (Fatih) İçerisinde sahabeden Hazret-i Câbir’in kabrinin bulunduğu inancıyla Câbir Cami olarak da adlandırılan bu tarihi yapı aslı eski bir Bizans kilisesidir ![]() ![]() Eski bir kilise olan bina, 1490 yılında Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un Bizans dönemine ait eski eserlerine ait toplu bir eser yazan Patrik Konstantinos, Fransızcası 1846’da yayımlanan (Rumca ilk baskı 1824, 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un fethinde kilisenin ne durumda olduğu bilinmemekle birlikte Fatih vakfiyelerinde adı geçen Ayaleharna Mahallesi’nin Blaherna olması olası görülmüş ve buradaki Çokalica Manastırı’nın adı Çuhalica olarak açıklanarak, bunun Meryem’in elbisesi ile bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kilisenin, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin apsisinin sağ tarafındaki hücre, bir türbe şekline sokularak, buraya konulmuş olan ta’lik hatla yazılı bir levhada buranın Hazret-i Câbir’in kabri olduğu bildirilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atik Mustafa Paşa Cami olan bu kilise, Bizans dini mimarisinde kapalı haç planlı yapılar gurubunun, köşe duvarlı tipindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kiliselerde bulunan ve mutlaka olması gereken narteks (giriş holü) burada yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin dışında bulunan, yekpare mermerden oyulmuş bir vaftiz teknesi 1922’de Arkeoloji Müzesi’ne taşınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#62 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizAhi Çelebi Cami (Eminönü) Eminönü’nde, Haliç kıyısında, Zindan Hanı’nın batısında ve Yoğurtçular Sokağı ile Değirmen Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır ![]() Caminin inşa kitabesi bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahi Çelebi Camii, Kanlıfırın Mescidi ve Yemişçiler Camii adlarıyla da anılmaktadır ![]() ![]() ![]() yanmış; ilki 1539, ikincisi ise 1653’tedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evliya Çelebi’nin ünlü rüyası: 1040 yılı Muharremi’nin aşura gecesi (19 Ağustos 1630), İstanbul’daki evinde bir ara dalıveren Evliya Çelebi, eskilerin deyimiyle “beyne’n-nevm ve’l-yakaza”, yani uykuyla uyanıklık arasında bir rüya görür ![]() ![]() ![]() ![]() Aldığı cevap heyecan vericidir: “Aşere-i Mübeşşere’den okçuların pîri Sa’d ibni Ebi Vakkas!” Peki, camiyi nura boğan cemaat? Okçular pîrinin anlattığına göre, ön saftakiler peygamberlerin, arka saftakiler evliyanın ruhlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sa’d ibni Ebu Vakkas, Evliya’nın “Yâ sultanım, bu cemaatin bu camide cem’ olmalarının aslı nedir?” sorusunu da şöyle cevaplandırır: “Azak câniblerinde cüyûş-ı muvahhidînden Tatar-ı sabâ-reftâr askeri muzdaribü’l-hâl olmağla Hazret’in himâyesinde olan bu İslambol’a gelüp andan Tatar Han’a imdâda gideriz; şimdi Hazret-i Risâlet dahi İmam Hasan ve İmam Hüseyin ve on iki imamlar ve bizden gayri Aşere-i Mübeşşere ile gelüp sabah namâzının sünnetin eda idüp sana kamet eyle diyü işaret buyururlar; sen dahi savt-ı a’lâ ile ikamet-i tekbîr idüp ba’de’s-selâm Ayetü’l-kürsî’yi tilâvet eyle, Bilâl Sübhanallah desin, sen Elhamdülillah, Bilâl Allahü ekber desin, sen âmin âmin de ![]() “Seyahat ya Resulallah!” Tam o sırada camiin kapısında bir nur şimşek gibi çakar ve her yer “nûrün alâ nûr” olur ![]() ![]() ![]() “Esselâmü aleyküm yâ ümmetî!” Camidekiler hep bir ağızdan selâmı alırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber sünneti kılıp selâm verdikten sonra sağ eliyle dizine vurarak Evliya’ya “İkamet eyle!” buyurur ![]() ![]() ![]() ![]() “Âşık-ı sâdıkın ve ümmet-i müştâkın Evliya kulun şefaat rica eder!” Ve ardından Evliya’ya döner: “Mübarek dest-i şeriflerini bûs eyle!” Evliya büyük bir heyecan içindedir; ağlayarak Peygamber’in elini öper ve “şefaat” diyecek yerde, “Seyahat ve Resulallah!” deyiverir ![]() Bu dil sürçmesi Resulullah’ın çok hoşuna gitmiştir; tebessüm ederek: “Şefaat ettim, sıhhat ve selâmetle seyahat eyle! Fâtiha!” buyurur ![]() Ruhlar Fâtiha okuduktan sonra, Evliya Çelebi hepsinin ellerini bir bir öpmeye başlar ![]() ![]() kemiksizmiş gibi yumuşacıktır ![]() ![]() ![]() Ebubekir’in eli kavun, Ömer’inki anber, Osman’ınki menekşe, Ali’ninki yasemin, Hasan’ınki karanfil, Hüseyin’inki beyaz gül ![]() Evliya camideki bütün ruhların ellerini öptükten sonra Hz ![]() herkes yüksek sesle “seb’al-mesânî”yi okur ve “Esselâmü aleyküm eyâ ihvânûn” diyerek camiden çıkar; sahabeler de Evliya’ya hayır dualar ederek onu takip ederler ![]() Ebi Vakkas durur ve belinden sadağını çıkarıp Evliya Çelebi’nin beline kuşattıktan sonra şu öğütleri verir: “Yürü sehm ü kavs ile gazâ eyle ve Allah’ın hıfz-ı emânında ol ve müjde olsun sana bu meclisde ne kadar ervâh ile görüşüp dest-i şerîflerin bûs itdinse cümlesini ziyaret itmek müyesser olup seyyâh-ı âlem ve ferîd-i âdem olursun ![]() Bu öğütleri verdikten sonra Sa’d ibni Ebi Vakkas da Ahi Çelebi Camii’nden çıkıp gider ![]() “Önce bizim İstanbulcuğumuzu yaz!” Derin bir inşirah ve büyük bir mutluluk içinde uyanan Evliya Çelebi, abdest alıp fecir namazını kıldıktan sonra Kasımpaşa’ya gider ve rüya tabircisi İbrahim Efendi’ye güzel rüyasını en ufak ayrıntıyı bile kaçırmadan anlatır ![]() ![]() Kasımpaşa Mevlevihanesi şeyhi Abdullah Dede’nin tabirini de merak eder ve huzuruna varır ![]() Dede’nin tabiri daha gönül ferahlatıcıdır: “On iki imamın ellerini öpmüşsün, dünyada azim sahibi ve başarılı olacaksın! Aşere-i Mübeşşere’nin ellerini öpmüşsün, cennete gireceksin! Çâr-yâr-ı güzînin ellerini öpmüşsün, dünyada bütün padişahların dostu olacak, sohbetlerinde bulunacaksın ![]() görüp mübarek ellerini öpmüş, hayır dualarını almışsın, iki dünyada saadete ereceksin ![]() Sa’d Vakkas’ın nasihati üzere önce bizim İstanbulcuğumuzu yazmaya başla, yürü işin rast gele, el fâtiha!” Caminin bilinmeyen vakfiyesi953/1546 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’nde özet olarak verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami, tuğladan dört sivri kemer üzerine oturtulmuş, oldukça basık tek kubbelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#63 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizFlorya Atatürk Deniz Köşkü [SIZE=”2”]Marmara Denizi kıyısında, Yeşilköy ile Küçükçekmece arasında bir yerleşim bölgesi olan Florya’nın 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Ulu Önder, 1936 yılının Haziran ve Temmuz aylarında uzunca bir süre burada yaşamış, siyasal ve bilimsel toplantılar için köşkü özellikle kullanmış, aralarında İngiliz Kralı VIII ![]() ![]() Köşk, Atatürk tarafından son olarak 28 Mayıs 1938 günü kullanılmış, kendisinin ölümünden sonra bu yapılar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Sayın İsmet İnönü, Sayın Celal Bayar, Sayın Cemal Gürsel, Sayın Cevdet Sunay, Sayın Fahri Korutürk ve Sayın Kenan Evren tarafından kullanılmıştır ![]() 16 Eylül 1988 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’mızca TBMM’ne bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na devredilen bu yapılar topluluğu, restorasyona alınarak Atatürk Müzesi haline getirilmiş ve içinde “Atatürk İstanbul’da” konulu sürekli bir fotoğraf sergisi oluşturulmuştur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#64 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizFilizli Köşk II ![]() ![]() ![]() 19 ![]() ![]() Üç katlı ve orta sofaya açılan yan odalardan oluşan planıyla geleneksel Türk Evi Planı’na sahip olan yapı, restore edilmiş ve Türk Parlementerler Birliği sosyal tesisi olarak hizmete girmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#65 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizEmirgan Camii Emirgan İskelesi karşısındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#66 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizRumeli Hisarı İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#67 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizÇamlıca Köşkleri Çamlıca Korusu içerisinde bulunan Çamlıca Köşkleri; Sofa, Cihannüma ve Topkapı Köşkleri`nden oluşur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#68 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizÇadır Köşk Çadır Köşkü İstanbul’da bulunan Osmanlı döneminden kalma bir köşktür ![]() ![]() Köşk, Cumhuriyetin ilk yılları boyunca kapalı kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1960 askeri darbesinin yönetimi, bu kullanımı uygun bulmayarak, köşkü boşalttırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1979’da İstanbul Belediyesi ile imzalanan protokolle Yıldız Parkı’nın ıslahı ve içindeki Malta ve Çadır köşklerinin onarımı Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından üstlenildi ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#69 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizCağaloğlu Hamamı Cağaloğlu’n da Yerebatan Caddesi’nin sağ yanıda yer alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#70 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizBurmalı sütun (Yılanlı sütun) Birbirine dolanmış 3 yılanın kafaları altın bir kazanın 3 ayağı biçimini alıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yılanların nasıl sütundan koptuna dair çeşitli rivayetler vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca yine bir rivayete göre sütunun yarı yüksekliği, Sultan Ahmet Camii yapılırken toprak altında kalmıştır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#71 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizBeyazıt Kulesi Beyazıt Yangın Kulesi, çıkan yangınları haber vermek amacıyla 1749 yılında 85 metre yüksekliğinde ve ahşap olarak inşa edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#72 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizAynalıkavak Kasrı I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynalikavak Kasri’nin adi ile ilgili rivayete göre, Osmanli’da düz pencere cami üretilemedigi için Venedik Doc’unun Sultan’a hediye ettigi kristal Venedik aynalarina yakisan bir kasr yapilmasina baslanir ![]() ![]() 1799’un Küçük Kaynarca Anlasmasi’na ek olan anlasma, bes yil sonra taraflarca burada imzalanir ![]() 1792’de Aynalikavak Kasri onartilarak “Binis Kasri”na dönüstürülür ![]() Diger kasirlarda oldugu gibi Aynalikavak’ta da bezemelerin en yogun oldugu, bazen de gökkubbe çagrisimli basyapit düzeyindeki ahsap kubbeler divanhanenin görkemine görkem katmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divanhanenin yanindaki arz odasi da III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynalikavak Kasri, Osmanlilar’in bir zamanlar Bogaziçi ladar benimsedikleri ve iki kiyisini yali ve saraylarla doldurduklari Haliç’in o parlak dönemlerini animsatabilecek tek yapidir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#73 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizAnadolu Hisarı İstanbul’un Anadoluhisarı semtinde, Göksu Deresi’nin İstanbul Boğazı’na döküldüğü yerdedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu Hisarı, iç ve dış kale ile bu kalelerin surlarından oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() İç kale surları, dış kalenin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerini birleştirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu Hisarı, İstanbul’un fethinden sonra askeri önemini yitirmiş, çevresi zamanla bir yerleşim bölgesi durumuna gelmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#74 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizBeylerbeyi Camii ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz |
![]() |
![]() |
#75 |
KRDNZ
![]() |
![]() Cevap : İstanbul'daki Tarihi EserlerimizYıldız Sarayı ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan IV ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan III ![]() ![]() Yıldız Sarayı’nın bir parçası olan ve adını Fransızca “dağ evi” anlamına gelen “chalet” sözcüğünden alan Şale Köşkü, 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köşk, bodrumuyla birlikte üç katlı, ahşap ve kâgir olarak yapılmıştır ![]() ![]() Koridorlar üzerinde düzenlenmiş, altmış oda ve dört salonuyla bir köşk boyutlarını aşan yapının görkemli mekânlarını Barok, Rokoko ve İslâm etkilerini yansıtan kalem işleri, geometrik bezemeler ve manzaralı panolar süslemektedir ![]() Zemini duvardan duvara yaklaşık 406 m2’lik tek parça Hereke halısıyla kaplı, tavanı altın yaldız panolarla süslenmiş, duvarlarında büyük boy aynalar bulunan görkemli Tören Salonu, sedef kakma kapılı süslemelerinde belirgin biçimde doğu etkileri görülen Sedefli Salon, tavanlarındaki manzara resimleriyle ünlü Sarı Salon, çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen değerli döşeme eşyası, birbirinden zarif çini sobaları, vazoları, görkemli ve oymalı yatak takımlarıyla çok sayıda salon ve oda, imparatorluğun son yıllarının ince beğenisine tanıklık etmektedir ![]() Şale Köşkü, Cumhuriyet döneminde, kısa bir süre için lüks bir kumarhane olarak işletilmiş, daha sonraysa eski işlevini sürdürerek aralarında İran Şahı Rıza Pehlevi, Suudi Arabistan Kralı Faysal, Ürdün Kralı Hüseyin, Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno, Etopya Kralı Haile Selasiye, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle gibi adların da bulunduğu konuklara kapılırını açmıştır ![]() Günümüzde Yıldız Şale Köşkü, TBMM’ne bağlı Milli Saraylar bünyesinde bir müze-saray olarak ziyaretçilere açık tutulmakta, bahçesindeyse ulusal ya da uluslararası boyutta resepsiyonlar düzenlenmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
|