![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#46 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'OSMANLI DÖNEMİ VE TÜRKLERİN RUMELİ’YE GEÇİŞLERİ Malazgirt savaşından sonra Anadolu’da iyice yerleşen Selçuklular, boğazlara dayandılar ![]() ![]() Trakya’nın Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi de bu akınların ardından oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aydınoğlu Umur Bey donanmasıyla harekete geçerek Bulgarlar’ı Dimetoka’dan (Edirne) kovdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asıl imparator İannes ile egemenlik savaşını sürdüren Kantakuzenos zor duruımda kalınca yeniden Osmanlılara başvurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süleyman Paşa beraberindeki Lalaşahin Paşa, Hacı İlbey, Evrenos, Gazi Fazıl ve Yakup Ece ile Trakya’nın fethine hazırlandı ![]() ![]() ![]() Orhan Bey Çimpe kalesini satabileceğini ancak fethedilen yerlerden çıkılmayacağını söyledi ![]() ![]() ![]() ![]() Şehzade Murat en küçük duraklamanın bile Rumeli’deki tüm toprakların yitirilmesine sebep olacağını düşünüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#47 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlıların ilk defa kullandıkları toplar deve, katır ve beygirlerle naklolunacak kadar küçük ve hafifti; aynı zamanda sarp yerlere top malzemesi naklolunularak toplar oralarda dökülürdü; XV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topçu Ocağı Top dökmek, top atmak ve top mermisi yapmak gayesiyle teşkil edilen bu ocak da, Kapıkulu ocaklarının yaya kısmındandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ocağının top döken kısmı ile top kullanan bölükleri ayrı ayrı idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlılar, gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamak ve devamli bir şekilde hazırlıklı bulunmak gayesiyle İstanbul'un dışında da top fabrikaları kurmuşlardı ![]() ![]() Belgrad, Semendire sancağının Baç (Beç) madeni, Budin, Içkodra, Praviste, Timasvar ile Asya'da İran sınırına yakın Kerkük'ün Gülanber kalesi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlılar, sadece madenî değil, taş gülle de kullanmışlardı ![]() ![]() Topçu ocağının en büyük zâbitine (subayına) "Sertopî" veya "Topçubaşı" denirdi ![]() ![]() Tophanede sivil memurlar da istihdam ediliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topçular, sayıca "Cebeciler"e yakın idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oldukça islah edilmesine rağmen Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topçu ocağı ile çok yakından ilgisi bulunan bir ocak daha vardır ki, bu da "Top Arabacıları Ocağı"dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#48 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'OSMANLI İMPARATORLUĞUN’DA OKUL AÇAN ÜLKELER VE OKULLARI A ![]() Saint - Benoit Fansız Okulu Saint - Georges Fransız Okulu Saint - Louis Dil Oğlanları Koleji Saint - Pierre Fransız Okulu Nötre Dame De Sion Fransız Kız Lisesi Saint Pulcherie Fransız Okulu Saint - Josep'n Fransız Koleji Saint - Esprit Fransız Okulu İmmacule Conception Fransız Okulu B ![]() C ![]() Harput Amerikan Koleji Robert Koleji İstanbul Amerikan Kız Koleji Merzifon Amerikan Koleji D ![]() İtalyan Kız Ortaokulu (Ağahamamı Kız Ortaokulu) İtalyan Kız Ortaokulu Büyükdere İtalyan Okulu (R ![]() Santa - Maria İtalyan Okulu (Büyükdere) Bakırköy İtalyan Okulu Yedikule İtalyan Okulu İtalyan Erkek Okulu (R ![]() Beykoz İtalyan Okulu Sainte - Marie İtalyan Okulu (Beyoğlu) Sacre Cour İtalyan Kız Okulu (Yeşilköy) Bartelemeo Giustiniani İtalyan Okulu San - Pietro İtalyan Kız Okulu (Galata) İtalyan Kız Okulu (Kadıköy) San - Pietro Okulu (Kadıköy) ALMAN OKULLARI AVUSTURYA OKULLARI 1964 YILI ESAS ALINARAK TÜRKİYE'DE -GÜNÜMÜZDE- BULUNAN YABANCI (ÖZEL) OKULLAR ŞUNLARDIR:[1] A) FRANSIZ OKULLARI Nötre Dame de Sion Fransız Lisesi Nötre Drame de Lourd Fransız Okulu Sainte Pulcherie Fransız Okulu Sanit Benoit Fransız Erkek Lisesi Saint Benoit Fransız Kız Orta Okulu Saint Michel Fransız lisesi Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi B) İNGİLİZ OKULLARI İngiliz Erkek Lisesi (Nişantaşı) İngiliz Kız Ortaokulu (Beyoğlu) C) AMERİKAN OKULLARI Bursa Amerikan Koleji İzmir Amerikan Kız Koleji (Göztepe) İstanbul Amerikan Bristol Hastanesi Ebe ve Hemşire Okulu (Nişantaşı) İstanbul Amerikan Koleji Kız Kısmı (Arnavutköy) İstanbul Robert Koleji Lisesi Bölümü (Bebek) Tarsus Amerikan ![]() Amerikan Kız Lisesi (Üsküdar) Merzifon Amerikan Koleji Fırat Amerikan Koleji D) İTALYAN OKULLARI İtalyan Kız Ortaokulu (İvrea Sörlerine ait) İtalyan ilkokulu (Salesiaini Rahiplerinin yönetiminde) İtalyan Lisesi (İtalya Dışişleri Bakanlığına bağlı) İtalyan Ticaret Lisesi ve Giustiniani Okulu E) ALMANYA OKULLARI İstanbul Alman Lisesi F) AVUSTURYA OKULLARI Sank-Georg Avusturya Kız Lisesi Sank-Georg Avusturya Erkek Lisesi ve Ticaret Okulu G) İRAN OKULLARI İran islam Cumhuriyeti İlkokulu ![]() ![]() H) YUNANİSTAN OKULLARI Rum Zapyon Okulu Fener Rum Patrikhanesi içindeki "Fener Rum Okulu" Fener Rum Patrikhanesi binası 1941'de yandı ![]() ![]() ![]() Anadolu’daki Amerikan misyonerler 1891’e kadar 9 kolej kurdular ![]() İstanbul’da Robert Koleji (1862), Beyrut’ta Beyrut Üniversitesi (1864), İstanbul’da Amerikan Kız Koleji (1873), Antep’te Merkezi Türkiye Koleji (1876), Harput’ta Fırat Koleji (1878), Maraş’ta Merkezi Türkiye Kız Koleji (1882), Merzifon’da Anadolu Koleji (1886), Tarsus’ta Paul Enstitüsü (1888) İzmir’de Uluslararası Kolej (1891) ![]() Anadolu’daki beş Amerikan Kolejinin ana taşıyıcıları Ermeniler'di İSTANBUL’DAKİ ERMENİ OKULLARI Günümüzde İstanbul’da Ermeniler’e ait 19 anaokulu, 20 İlkokul, 9 Ortaokul, 5 Lise bulunmaktadır ![]() Bezezyan Anaokulu ve İlkokulu Varhutyan İlkokulu Semerciyan Anaokulu ve İlkokulu Karagözyan İlkokulu Aramyan Uncuyan Ortaokulu Bezciyan Ortaokulu Sahakyan Nunyan Lisesi Eseyan Lisesi Gebrenagan Lisesi |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#49 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'OSMANLILAR DEVRİNDE ASTRONOMİ Osmanlılardaki astronomi, İslam dünyasında daha önce var olan astronominin devamıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yalnız, tıp, matematik, fizik konularında olduğu gibi, İslâm âlimleri astronomi ilminin yönünü değiştirecek teoriler ortaya atamamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti kurulduğu sırada, İlhanlılar devrinde kurulan Merağa Astronomi Ekolu'nün tesiri zirvedeydi Nasîruddîn el-Tûsî (ölm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlılar devrinde astronomi ile uğraşan ilk âlimler XV yüzyılın başlarında yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uluğbey'in 1453 yılında öldürülmesinden sonra Ali Kuşçu önce Tebriz'e Uzun Hasan'ın yanına gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Şam ve Mısır bölgelerini 1517 yılında fethedince bu bölgelerde yaşayan astronomlar da Osmanlı sahasına girmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin el-Râsıd çalışmalarını Cerîdet el-dürer ve harîdet el-fiker, Sidretü münteha'l-efkar el-Zîc el-şehinşâhî adlı eserlerinde ortaya koymuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin zamanında Mısır'da ve İstanbul'da başka önemli astronomi alimleri de yetişmiş ve önemli kitaplar yazmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada, ruby el-müceyyeb, ruby el-mukantarat, usturlab konularında pek çok eser yazılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer bir önemli nokta ise XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada folklorik ve dînî bilgilerden faydalanılarak birkaç astronomi kitabı yazılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada geleneksel astronomi sahasında eserler yazarken Osmanlı âlimleri XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan biraz sonra Halife-zâde Çınarî İsmail Efendi (ölm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak diyebiliriz ki, Osmanlılar her zaman astronomi sahasında âlimler çıkarmışlar, dünyadaki gelişmelerle az çok ilgilenmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#50 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlı Tarihi denince bir çok duymuş olmalısınız Enderun adını ![]() ![]() Sarayda eğitim ve öğretim yapılan mekteb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci Bâyezîd Han, enderun mektebi hizmetinde bulunanların görevlerini belli bir tâlimâtnâmeye bağladı ![]() ![]() ![]() ![]() Saray mektepleri, özellikle Topkapı Sarayı'ndaki Enderun mektebi; Osmanlı Devleti sivil me'murlarının, devlet ileri gelenlerinin ve askeri görevlilerin büyük bir bölümünü, yeniçeri ağalarını, sadrâzamını, defterdârını, kubbe vezirini, Beylerbeyilerini ve sancakbeylerini yetiştiren en önemli eğitim müessesesiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saray mekteplerinin talebeleri, devşirme denilen usûl ile toplanan hıristiyan çocuklarıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçoğlanlarının oda denilen koğuşları muntazam olup, yiyecekleri de çok dikkatli hazırlanırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Saray, Edirne, Galata, İbrahim Paşa ve İskender Çelebi saraylarında eğitim gören içoğlanlarından başarılı olanları, belli aralıklarla çıkma denilen usûl ile ihtiyaca göre Enderûn mektebine alınır, diğerleri ise kapıkulu süvari bölüklerine gönderilirdi ![]() Topkapı Sarayı enderûn mektebinde, hem devlet adamı veya san'atkar olmak üzere tahsil ve terbiye gören hem de çeşitli hizmetlerde bulunan içoğlanları (gılâmân-ı enderun) altı odaya ayrılmışlardı ![]() ![]() Topkapı Sarayı içoğlanları dolamalı ve kaftanlı olarak iki sınıf idiler ![]() ![]() Bu altı odadaki içoğlanlarının derece ve mevkileri birbirlerinden farklı olup, hizmet ve maaşları da değişikti ![]() ![]() ![]() Enderûn mektebinde ilk müfredât programı; Kur'ân-ı kerim, ilm-i hâl, tecvid gibi sâdece dini bilgileri öğreten derslerden ibaret idi ![]() ![]() Enderûn mekteblerine alınan iç oğlanları öncelikle buradaki hazırlık sınıfları olan Küçük ve Büyük oda gılmanları arasına katılırlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Enderûn mektebinde asıl eğitimin başladığı bu odada tetimme medreselerine denk bir eğitim gören içoğlanları, dersleri dışında Farsça okumak ve en az bir zan'aat, san'at veya fenle (zekâ tesbiti sonunda sonuda belirlenen istidâtlarına göre) ilgilenmek zorundaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Has odadakiler enderûn mektebinin elit (en yüksek) kısmı idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasodalılar eski ve acemiliklerine göre dış hizmete çıkarılırlardı ![]() ![]() ![]() Enderûn' a ait bütün odaların ve koğuşların harfi harfine tatbik edilen nizâmnâmeleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Perşembe günleri yatsı namazından sonra her oda, pâdişâhın sıhhat ve selâmeti, din ve devlet düşmanlarının kahrı için merâsimle duâ ederdi ![]() ![]() ![]() Enderun mensublarının bekâr olmaları kânundu ![]() ![]() Enderûn mektebinde her odanın iki hamamı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek rütbeli subaylar saraydan çıkarak haftada bir gün izin yaparlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Bu esaslar doğrultusunda kurulup teşkilâtlanan enderûn-ı humayûn mektebi, kuruluşundan îtibâren aşağı yukarı devletin bütün büyük siyâsi ve askerî me'murlarını yetiştirdi ![]() ![]() Enderûn mektebinden eğitim ve öğretim sultan ikinci Mahmûd-ı Adlî devrine kadar sistemli bir şekilde devam etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Enderûn Mektebi Tarihi (H ![]() 2) Osmanlı Medreseleri (Câhid Baltacı, İstanbul-1975); sh ![]() 3) Osmanlı Devleti'ni Saray Teşkilâtı; sn ![]() 4) Enderûn Mektebi (Ülker Akkutay) 5) Rehber Ansiklopedisi; cild-5, sh ![]() 6) Tarih-i Enderûn (Atâ Bey, İstanbul-1953) 7) Kitâb-ı Müsteâb 8) Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#51 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlı Tarihinin ve özellikle hanedanın en çok tartışılan konuları arasında padişahların aile hayatı gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa meseleyi ciddi ve ilmi bir tarzda ele alan yerli ve yabancı yazarlar ve tarihçiler haremin içe işleyişi ve sakinlerinin yaşantısına dair pek az bir bilginin mevcut olduğuna vakıftırlar ![]() ![]() ![]() Saltanatın babadan oğula geçtiği bir hanedanın her hükümdarı gibi Osmanlı padişahı için de önemli bir siyasi anlam yüklü olan aile hayatı asla bir cinsel zevk olarak düşünülemezdi ![]() ![]() İlk dönemde evlilikler Kuruluş döneminden II ![]() ![]() ![]() Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Gazi'yi Şeyh Edebali'nin kızı Bala Hatun ile evlendirilmesinde muhakkak ki ahilerin desteğini de temin etmek maksadı da yatmaktaydı ![]() ![]() ![]() Bilecik tekfuru oğlunu, Yarhisar tekfurunun kızı ile evlendireceği zaman düğüne Osman Gazi'yi de davet etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Osman Gazi Holofira'yı oğlu Orhan'a nikahlayarak bir anlamda onun babasının topraklarına hakim olduğunu göstermiş oluyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Gazi'nin önce Bizans İmparatoru III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Yıldırım Bayezid Kosova meydan muharebesinden sonra kendisine karşı ayaklanan Anadolu beylikleri üzerine yürüdüğünde, Aydınoğlu İsa Bey karşı duramayarak tabiiyetini arzetmişti ![]() ![]() Kosova savaşında (1389) Sırp kralı Lazar ölmüş ve yerine oğlu Lazaroviç geçmişti ![]() ![]() Osmanlılar doğuda kendilerine karşı en güçlü devletlerden olan Memluklerle aralarında tampon devlet konumundaki Karamanlılar ve Dulkadırlılar ile de evlilik yoluyla akrabalık kurmaya ve dostluklarını ilerletmeye çalışıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı yazarlar II ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi Fatih Sultan Mehmed' e gelinceye kadar Osmanlı padişahları Bizans, Bulgar, Sırp krallarının ve Anadolu beylerinin kızları ile siyasi evlilikler kuruyorlardı ![]() ![]() Nitekim I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih'in Dulkadırlı Süleyman Bey'in kızı Sitti Hatun'un dışında kalan eşlerinden Gülbahar Hatun aslen Arnavut, Çiçek Hatun Sırp, Venedik veya Rum ve Helene ise Rum'dur ![]() ![]() II ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim'in güzelliğiyle meşhur hanımı Hafsa Sultan'ı bazı tarihçiler Türk olarak gösterseler de aslen cariye olduğu vesikalardan anlaşılmaktadır ![]() İşte Fatih'le beraber cariyeler ile evlenme usulü genişlemiş II ![]() ![]() ![]() Niçin cariyelik sistemi Padişahların bu sistemdeki evliliklerinden İslamiyetin hükümlerine uyularak nikah yapılmamıştır ![]() ![]() Bazı tarihçiler nikah ile evlenmeyi kaldırmayı Yıldırım Bayezid'in Ankara'da Timur'a esir düşmesinden sonra, hanımı Despina'nın da galiplerin eline geçmesi sebebiyle alındığını kaydederler ![]() ![]() Gerek Timur gerekse Osmanlı, ciddi hiç bir tarihte bu tip haber mevcut değildir ![]() ![]() Ayrıca Osmanlıların bu sebeple cariyelerle evlendiği meselesi şuradan da yanlıştır ki, Yılıdırım'dan sonra Çelebi Mehmed Dulkadırlıoğlu Süli Bey'in kızı Emine Hatun'la II ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa Osmanlıların Fatih'ten itibaren cariyelerle evlenme sistemine geçişte kendileri ve devletleri için yine pek çok faydaları vardır ![]() ![]() Öncelikle Fatih' gelindiğinde Balkanlardaki prenslik ve krallıklar yıkılmış hepsi devletin sınırları içerisine alınmışlardı ![]() ![]() ![]() Zaferden zafere koşan Osmanlı hükümdarları kendilerini artık dünyanın en büyük ve güçlü padişahları saydıklarından, başka hanedanlarla akrabalık yoluyla dostluk kurmaya çalışmışlardır ![]() ![]() Yine genelde çok evli bulunan Osmanlı padişahlarının her aldıkları kadın için yapacakları şatafatlı düğünler, yapılacak masraflar ve verilecek hediyeler düşünüldüğünde devşirme sistemiyle devletin ne büyük bir masraftan kurtulduğu açıkça görülmektedir ![]() Padişahların devşirme kadınlarla evlenmelerini tenkit eden bazı yazarlar ise, neden Türk ilim ve Devlet adamlarının kızlarını almadıklarını sorgularlar ![]() ![]() Devşirme usulüyle kız almanın bir faydası ise küçük yaşta saraya getirilen bu kızların tam bir saray kültürü ve terbiyesi içerisinde yetiştirilmiş ve padişaha layık bir eş haline getirilmiş bulunmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Devşirme sistemi ile padişah evlilikleri Saraya alınan cariyelerin büyük bölümü hizmet birimlerinde çalışırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların dışındakiler ise padişah hiç bir bakımdan irtibatta bulunmadığı gibi belki kendilerini ne görür ne de tanırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasekiliğe yükselen cariyeye samur kürk giydirilirdi ![]() ![]() ![]() Haremde cümle kapısı holünden Kızlarağası Dairesi ile Kalfalar koğuşu arasında devam eden yoldan sola dönülerek girilen geniş ve uzun hole Cariyeler ve Kadın efendiler Taşlığı denilirdi ![]() ![]() Daireler zemin katta giriş bölümü, merdiven aralığı ve güzel bir manzara kazandırabilmek için iki kat yüksekliğinde yapılmış birer Başodaya sahiptir ![]() ![]() ![]() Osmanlı padişahlarının ölümlerinden sonra onun çocuk doğurmamış yahut da erkek çocuk doğurmuş ve çocuğu vefat etmiş olan kadın ve hasekileri isterlerse devlet ricalinden biriyle evlendirilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genellikle evlendirilenler odalık ve ikballer olup padişahların asıl kadınlarından evlenenler pek az görülmüştür ![]() ![]() İktidardan düşen veya vefat eden padişahın kadınları harem dairesinden alınarak Eski Saray'a gönderilirlerdi ![]() ![]() Eski Saraydaki kadınlar genellikle kendilerini ibadete verirler, hayır ve hasenat işleriyle meşgul olurlardı ![]() Osmanlı padişahları içinde çok kadınla evlenenlere karşılık pek az eşi olanlar da görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#52 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Sultan tabiri Osmanlı Padişahları' nın erkek evlatlarına, kızlarına, padişah validelerine hatta ailelerine kadar teşmil edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan doğar doğmaz ilk olarak Darüssaade Ağasına haber verilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Doğum haberini alan Sadrazam ertesi gün divan azalarıyla saraya gelerek padişahı tebrik ederdi ![]() ![]() BEŞİK ALAYI Sultanların doğumlarında bir takım merasimler tertip olunurdu ![]() ![]() Çocuk doğunca padişah validesinin evvelce hazırlatmış olduğu beşik, sırmalı püşide denilen örtüsü ve yorganıyla merasim ve alayla Eskisaray' dan Yenisaray' a nakl olunurdu ![]() Törene katılacak ağalara birgün öncesinden kethüda bey ve darüssaade ağası yazıcısı tarafından davetiyeler gönderilir, belirli saat de Eskisaray' da bulunmaları bildirilirdi ![]() Ertesi gün davetliler hazır olduklarında Teşrifatçı, törenin başlaması için işaretini verirdi ![]() ![]() ![]() Kahvecibaşılar kendilerine teslim edilen eşyaları sayıyla alırlar ve başlarının üzerlerine koyarlardı ![]() ![]() ![]() Orta kapıya kadar atlar üzerinde ilerleyen ağalar, burada attlarından inerek iki sıra halinde dizilerek haremin araba kapısı önüne kadar gelirlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Doğumun altıncı gününde ise Sadrazamın beşik alayı töreni düzenlenirdi ![]() ![]() ![]() Sadrazam, sultan doğar doğmaz bir beşik, bir yorgan ve bir de beşik örtüsü yaptırır, hepsi de inciler, elmaslar, tırtıllar ve zümrütlerle donanırdı ![]() ![]() Ertesi gün belirlenen saat de Paşakapısı önünde, sadrazamın hazırlanan eşyaları Kethüda beye vermesiyle tören başlardı ![]() ![]() ![]() Başlara giyilen renkli kavuklar, sırtlardaki renkli kürkler ve kaftanlar, ayaklardaki sarı ve kırmızı çizmelerve yemeniler beşik alayını yürüyen bir çiçek bahçesi haline getirirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Valide beşik alayında olduğu gibi Divan yolundan geçilerek Bab-ı Hümayundan içeri girilir ve araba kapısı önünde alay sona ererdi ![]() ![]() ![]() Lohusanın yattığı oda Valida Sultan, Sultanlar, kadınefendiler, ikballer ve davetli kadınlarla dolup boşalırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Beşik takımı odanın ortasına gelince Valide Sultan üzerine bir avuç altın atar onu diğerleri takp ederlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davetli kadınlar haremde üç gün misafir edilirler, cariyelerin de katılmasıyla çeşitli eğlenceler tertiplenir, hoşça vakitler geçirilirdi ![]() ![]() SULTANLARIN YETİŞMESİ Sultanların doğumu ile birlikte bir daire ayrılır emrine dadı, sütnine, kalfa ve cariyeler verilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Sultanlar beş veya altı yaşına girdiklerinde irade-i seniyye ile derse başlarlar ve kendileri için tayin edilen hocalardan ders alırlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultanların günümüze kadar ulaşan mektuplarından son derece düzgün ve edebi ifadeler kullandıklarını, kelime, cümle ve gramerhatalarının yok denecek kadar az olduklarını görmekteyiz ![]() Sultanlar erkeklerden kaçma çağına geldikelrinde başlarına yaşma örterler ve dışarıya çıktıklarında uygun elbiseler giyerlerdi ![]() DÜĞÜNLERİ İlk Osmanlı padişahları kızlarını, genellikle Anadolu beyleri veya onların oğullarına verdikleri gibi kendi maiyetlerinde ki beylere de verirlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak osmanlılar Anadolu birliğini temin edince etrafta kızlarını verecek hanedan kalmadığından, sultanları vezirler, kaptan paşalar ve büyük devlet adamlarıyla evlendirmeye başladılar ![]() Padişahların kızlarını Anadolu beylerine vermesi gibi kendi devlet adamlarıyla da evlendirmeleri, duygusal yönden ziyade siyasi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Padişah kızını evlendirmek isteyince sadrazama bir hatt-ı humayun yazar ve damad olacak şahsın nişan takımlarını yollamasını emrederdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultanların nikahları bazan Yeni Sarayda ve bazan da paşa kapısında kıyılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan nikahından sonra hükümdar namınamerasimde bulunanlara kürk ve hil'atler giydirilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelin olan sultanın alayı ya kendisinin bulunduğu Eski Saraydan veyahut Yeni Saraydan itibaren tertip edilirdi ![]() ![]() Gelin alayında sadrazam, vezirler, devlet erkanı ile düğün münasebetiyle sultanlara mahsus yaptırılan ve Nahl denilen balmumdan yapılmış düğün tezyinatı, alayın önünde giderdi ![]() Sultanın çeyizi, kocasının konağına gitmeden evvel sarayda teşhir edilirdi ![]() ![]() Sultan, kocasının konağına geldiği zaman orada zevci ile Kızlar ağası tarafından karşılanır ve koltuklarına girilerek harem dairesinin kapısına götürülürdü ![]() ![]() ![]() Yine bu sırada darüssaade ağası padişah namına damada bir samur kürk giydirir ve paşayı sultana takdim ettikten sonra çekilirdi ![]() ![]() Şayet damadın memuriyeti hariçte ise düğün için İstanbul' a çağırılır, konak döşer, sultanla evlenir ve sonra vazife ile İstanbul' da kalmazsa yine memuriyeti başına dönerdi ![]() ![]() GEÇİMLERİ Sultanların maiyyetlerinde padişahın emriyle tayin edilen kethüdaları vardı ![]() ![]() ![]() Sultanların hash veya paşmaklık ismi verilen dirlikleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#53 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlılarda cülus merasiminden bir kaç gün sonra saray, yeni bir törene daha sahne olurdu ![]() ![]() ![]() Valide Alayı ismi verilen bu tören şu şekilde gerçekleşirdi ![]() Yeni padişah cülusundan bir kaç gün sonra validesinin Eski Saraydan Topkapı Sarayına naklini emrederdi ![]() ![]() Valide Alayı, Bayezid kolluğu (karakolu) önüne geldiği vakit yeniçeri ağası, şayet o seferde ise sekbanbaşı tarafından karşılanırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() El Öpme Bu şekil merasimlerle bâb-ı hümayundan saraya girilirdi ![]() ![]() Valide sultanın arabası has fırın kapısı önüne gelince padişah vakarlı bir şekilde yürüyerek gelir, validesini iki veya üç temenna ile selamlar ve annesinin sağ tarafdaki pencereden uzanan elini öperdi ![]() ![]() Valide Sultan'ın arabası orta kapıdan içeri girdikten sonra alay sona ererdi ![]() Valide sultan saraya gelişinin ertesi günü sadrazama bir hükümnâme ile kürk ve hançer gönderirdi ![]() Bu şekilde saraya yerleşen valide sultan haremin en itibarlı hanımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanuni sonrası dönemde, haremi idare eden ilk valide sultan olan Nurbanu Sultan'a günlük 2000 akçelik bir maaş bağlanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Genelde Osmanlı haremini anlatan Avrupa kaynaklı tasvirlerde valide sultandan hiç söz edilmeyip, padişah kadınları ön plana çıkarılmaktadır ![]() ![]() Harem-i hümayun konusunda arşiv belgelerine dayalı ciddi bir eser ortaya koyan Amerikalı tarihçi Lesli Peirce, bu durumu ; büyük ölçüde kendi kraliçelerinin karşılığını arayan ve dolayısıyla Osmanlı haremindeki en büyük güç ve statü sahibinin valide sultan olduğunu anlamaya hazır olmayan Avrupalı gözlemcilerin kültürel at gözlüklerine bağlanması gerekir diyerek açıklamaktadır ![]() Padişahlar ve Anneler Padişahların validelerine karşı son derece hürmetkar davranmaları onların saraydaki hüküm ve nüfuzlarını daha da arttırmıştır ![]() ![]() Cennet anaların ayağı altındadır; Ana babaya iyilik etmek nafile namaz, oruç ve hac faziletlerinden daha faziletlidir; Allahü Teâlâ'nın rızası ana va babanın rızasındadır vb ![]() ![]() Nitekim Fatih Sultan Mahmed kendisini yetiştiren ve hristiyanlık dininde kalmaya devam eden üvey annesi Mara'ya geniş bağışlarda ve temliklerde bulunmuştur ![]() ![]() Kanuni Sultan Süleyman annesi Hafsa Sultanı çok sever, bir dediğini iki etmezdi ![]() ![]() III ![]() ![]() III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun neticesi olarak valide sultanların saraydaki hüküm ve nüfuzları daha da artmıştır ![]() ![]() ![]() Valide Dairesi Otuz altı Osmanlı padişahından sadece yirmi üçünün annesi valide sultan ünvanını kullanmış, diğerleri oğulları tahta geçmeden vefat ettikleri için bu ünvanı alamamıştır ![]() Valide Sultanların kendilerine verilmiş paşmaklık denilen hasları vardır ![]() ![]() Validelerin kalabalık bir maiyyetleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haremde valide sultan dairesi padişaha ait mekanlardan sonra, en büyük ve en önemli mekândır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yatak odası kapısının yanında mermer üzerine yazılmış olan; Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah Dem bedem saat besaat bâd ikbâlet fizûn Düşmenet çün şişe-i saat bemişe ser nigûn Bu ocağın dûd-i dâim sünbül izhâr eylesün Sahibine hazret-i Hak nârı gülzâr eylesün Açıklaması: Allahü Teâlâ'dan başka ilah yoktur, Muhammed "aleyhisselam" O'nun Resûlüdür ![]() ![]() Anlamına gelen bir beyit yeralmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yatak odasından mermer söveli ve demir şebekeli bir zar ile geçilen dua odası da benzer görünüşlüdür ![]() ![]() Ölen ya da tahttan indirilen padişahların anneleri, merindeki cariyeleri ile birlikte bu daireyi boşaltarak yeniden Eski Saray'a yerleşir ve kendilerini tamamen hayır işlerine verirlerdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#54 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Harem lûgatte korunan, mukaddes ve muhterem yer anlamına gelir ![]() ![]() ![]() Osmanlı devlet teşkilâtında harem-i hümâyûn tabiri hem haremi hem de enderunu içine alır ![]() ![]() ![]() ![]() Haremin bu son derece çarpıcı ve ilgi çekici yönü ne yazık ki, hep geri plana itilmiş ve yeterince değerlendirilmemiştir ![]() ![]() ![]() Oysa son yıllarda harem üzerine yapılan yerli ve yabancı bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar Osmanlı sarayının harem bölümünün padişahın evi ikametgâhı olmasının yanısıra dünyada eşi benzeri görülmeyen bir mektep hüviyetinde olduğunu gözler önüne sermektedir ![]() Harem-i Hümayun hakkında on yıllık yorucu bir mesai sonunda arşiv belgelerine dayalı bir doktora tezi hazırlayan Amerikalı uzman Leslie Peirce "Biz batılılar İslam toplumunda cinselliği saplantı haline getirmek gibi eski ama güçlü bir geleneğim mirasçılarıyız ![]() ![]() "Hanedan ailesi üyeleri için harem bir ikametgâhtı ![]() ![]() ![]() ![]() Azat edilerek enderun mezunları veya diğer görevlilerle evlendirilen bu kadınların payına da kocalarının oluşturduğu erkek hanelerini (selamlık) tamamlayan haremler oluşturmak düşerdi ![]() Sultan hanesinin kurduğu teşkilat ve eğitim kalıbı bu köle evlilikleri vasıtasıyla çoğaltılarak Osmanlı yönetici sınıfının sosyal ve politik temelini oluşturuyordu ![]() ![]() ![]() Yine 17 ![]() ![]() "Sarayın, ikinci avluya girmelerine izin verilen yabancıların gidebildiği kadarını gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kadınlar dairesine ilişkin bir bölümü buraya, okuyucuya bu daireyi iyi bilmenin imkânsızlığını anlatabilmek için dahil ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultanın aşk hayatının niteliği gizli tutulur ![]() ![]() ![]() ![]() "Kardeşim, Osmanlı imparatorlarının sarayı konusundaki merakını herkesten kolay giderebilirim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#55 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlı İmparatorluğunda büyük isyan ve ayaklanmaların sebepleri nasıl açıklanırsa açıklansın, asıl sebep ve kaynaklarına derinlemesine inildiğinde bu kanlı olayların paraya dayandığı açıkça görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı imparatorluğunun askerî kudret ve kuvvetine aynı silahla mukabele edemiyen Avrunpa devletleri onu iktisaden çökertmeye yönelmişlerdir ![]() ![]() Yukarda çok kısa olarak değinilen Osmanlı paralarının, bu çok çeşitli ve tedavülünde ihtilaflar yaratan durumu, Sultan Abdûl Mecid’in cülusunun altınca yılına kadar devam etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu şekilde kurulan darphane iki asıra yakın bir zaman zarfında bakır, pirinç, fakfon, gümüş ve altın olmak üzere altı padişahın tuğrasını havi olarak faaliyetini devam ettirmiştir ![]() ![]() ![]() 1975 yılı Şubat ayında gazetelerdeki bir ihale ilanından tarihi istanbul darphane makinalarının 900 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Darphaneyi ve burada bulunan emsaline rastlanmayan makinaları 1710 sayılı kanun eski eser saymamakta, buna mukabil bu makinalarda basılan milyonlarca madeni para tarifine girdiği mülahazası ile kanunun kapsamında mütalâa edilmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#56 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Osmanlı madeni paraları etüd edildiğinde, tuğra şeklinin Emir Süleyman ve Çelebi Mehmed devirlerinde ilk defa görülmeye başlandığı anlaşılır ![]() Ancak, bu tuğralar pek iptidaî durumda olup, sadece “Sultan Süleyman bin Bayezid” şeklindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elimize gecen ve fotoğrafı verlien tuğra ise III ![]() ![]() ![]() O devirde, sadece fermanlarda gözüken bu tuğra şeklinin ilk defa madeni paralarxda görülmesi bakımından ilginç bulunarak neşredilmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#57 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Murad V, 93 günlük çok kısa saltanatı sırasında az çeşit ve sayıda para darbetmiştlr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 yıl kadar evvel almış olduğum bir akçede [1] ibaresini görmüş fakat sikkede eksik kısımlar fazlaca olduğundan üzerinde durmamıştım ![]() ![]() Sayın Cüneyt Ölçer “Yıldırım Bayezid’in Oğullarına ait Akçe ve Mangırlar” isimli dexğerli eserinde Çelebi Mehmed’in sikke darbına çok ehemmiyet verdiğini ve sikkelerinin fetret devrinde muhtelif tarihlerdeki kudretini belirten birer vesika olduğunu yazar ![]() Çelebi Mehmed’in burada neşrettiğim bu sikkesinde diğer sikkelerden ayrı olarak HASBİ ALLAH ibaresinin konmasının sebebini ancak tarihçilerimiz açıklayabilirler ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'Osmanlı Tarihi' |
![]() |
![]() |
#58 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 'Osmanlı Tarihi'Sultan Mahmud I’in (1143-1168 H ![]() ![]() ![]() Bu altın yarımlığın (nısfiye’nin) tuğra yüzünden “Nısfiyesi” yazılıdır ve olanğanüstü bir şekilde tuğra ile bağlantı halindedir Ağırlık : 0 ![]() ![]() Çap : 17 mm ![]() Bu tip paranın mevcudiyeti İsmail Galib Bey’in “Takvimi Meskukâtı Osmaxniye” kitabının s ![]() ![]() ![]() Bu paranın arka yüzünde fotoğrafta görüldüğü üzere (İ ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|