![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#46 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiMOTON ( = MODON )'UN FETHI Inebahti gibi önemli bir limanin elden çikmasi, Venediklileri, önce karsi koyma, sonra da karsilik verme hareketlerine sevketmis ise de kendi zaaflarini bildiklerinden ve çok büyük bir masrafa mal olacak uzun harplere tahammül edemeyiceklerini anladiklarindan Osmanlilarla iyi geçinmeyi siyasetleri bakimindan daha uygun görmüslerdi ![]() ![]() ![]() ![]() "Eger benimle baris yapmak istiyorsaniz, Mora'da elinizde bulunan Mudon, Koron ve Napoli (Napoli di Malvazya) sehirlerini teslim ile senede belli miktarda bir vergi vermelisiniz" demisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venedik amirali, Türklerin ilk önce Mora'nin güneyindeki Napoli'ye hücum edeceklerini zannederek buraya bir miktar donanma göndermisti ![]() ![]() ![]() ![]() Davut Pasa'nin komutasinda bulunup Inebahti limaninda yatan donanma, 27 Temmuz l500'de bu limandan çikip Navarin limani önünde Venedik donanmasi ile çarpisir ![]() ![]() ![]() Çok saglam ve müstahkem bir kale olan Modon'un halki, kalenin saglamligina ve kara yönünü çeviren üç kat derin hendegin yürüyüse engel olacagina güvenerek teslim olmak istemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Modon'un, Türkler tarafindan zaptedildigi haberi, Venedik'te büyük ve derin bir matemin meydana gelmesine sebep oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KORON VE NAVARIN'IN FETIHLERI Biraz önce görüldügü sekli ile Osmanlilarca Modon kalesinden sonra Koron ve Navarin de feth edilmislerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Inebahti, Mudon ( = Modon ), Koron ve Navarin'in feth edilip Venedikliler'den alinmalari üzerine "Fetihnâme"ler yazilip etrafa gönderilmisti ![]() ![]() DENIZLERDEKI HAÇLI SEFERI Venedik, Inebahti, Modon, Koron ve Navarin gibi yerlerin ellerinden alinmasinin yaninda, iki sene üst üste inen Osmanli darbesine karsi koyamayacagini anlamisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() l500 senesi sonbaharinda Venedik Âmirali Pisaro, Osmanlilara ait Egine adasini isgal ederken, Ispanya ve Venedik donanmasi da Kefalonya adasini zaptetmislerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Midilli'nin kusatilma haberi, Istanbul'a ulasir ulasmaz, bir anda büyük bir kargasanin yasanmasina sebep oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Bu esnada, müttefik donanmasinin bir kismi, Ege sahillerini tahrib ederken Rodos Sövalyelerinin reisi emri altindaki donanma da Akdeniz'deki Osmanli adalarini vuruyordu ![]() Gerçi Istanbul'dan önce, Midilli'nin Haçlilar tarafindan kusatilma haberi, buraya en yakin olarak Saruhan Sancakbeyi Sehzâde Korkut tarafindan duyulur duyulmaz o, Kethüdasi komutasinda 800 kisi ile Karesi Sancakbeyi maiyetindeki timarli sipahi kuvvetlerini derhal adanin yardimina gönderir ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklarimiz, burada geçen olaylari tafsilatli bir sekilde verirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fransiz donanmasi Midilli'den kaçarken, Rodos ile Ispanya donanmalari Ege'ye girip Çanakkale Bogazi'na kadar sokulmuslardi ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi, Venedik, Ispanya, Macaristan, Lehistan, Fransa, Almanya, Rodos ve daha baska devletlerin, daha dogru bir ifadeyle bütün bir Avrupa'nin Osmanli'ya karsi güç birligi edip birlesmelerine ragmen, birlikte hareket etme imkânina kavusturulmadiklari için bu Haçli Seferi'ni kaybetmislerdi ![]() ![]() ![]() Osmanli iktisat tarihiyle ilgili kaynak ve eserlerin belirttiklerine göre "Avâriz", "Kürekçi Bedeli" ve "Azeb" gibi "Örfî Vergi"lerin ilk defa tarh ( konmasi) edilmesi, Midilli hadisesinden sonra olmustur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venedikliler, bütün ittifak faaliyetlerine ragmen, Osmanlilarla basa çikamayacaklarini anlamis olmalilar ki, harpten çekilmek isterler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli Devleti ile Venedikliler arasindaki müzekere esaslarini, harpten önce Istanbul'da Venedik elçisi olarak bulunan ve casuslugundan dolayi tevkif edilen Andre Gritti isminde biri idare ediyordu ![]() ![]() l ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() 20 Agustos l503 ( Rebiülahir 909 ) senesinde Osmanlilarla Macarlar arasinda da bir anlasma imzalandi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#47 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiOSMANLI - MEMLÜKLÜ MÜNASEBETLERI Osmanlilar ile Misir, Suriye, Güney Anadolu ve Hicaz'da hakimiyet süren Memlûk sultanlari arasindaki münasebet, ilk zamanlardan yani XIV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Baslangiçta Osmanlilar'dan himaye gören Alaüddevle Bozkurd Bey, Nisan l484'te Memlûklular'in Haleb ve Safed naiblerini arka arkaya maglub ettikten sonra Kayseri Valisi Yakub Pasa kuvvetleri ile birleserek, Misirlilarin kurmus oldugu tuzaklardan kurtulmustu ![]() ![]() Bununla beraber Emir Özbek es-Seyfî, Emir Özdemir ve Emir Mogolbay gibi emirlerin yönettigi Memlûk ordusu, sür'atle Malatya'ya giderek burasini takviyeye muvaffak olur ![]() ![]() ![]() Yakub Pasa, zorlukla kaçabilmis, birdenbire Osmanlilarin aleyhine dönüp Yakub Pasa'nin odugâhini yagmalayan Alaüddevle ise Trablus-Sam ve Tarsus Naiblerini serbest birakmak suretiyle Memlûklulara basvurmustu ![]() Içinde bulundugu malî ve idarî sikintilar yüzünden Osmanlilarla karsilasmayi arzu etmeyen Memlûk Sultani, emirleriyle bir görüsme yapmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu tavsiyelere ragmen aradaki rekabet ve bazi kiskirtmalar sonucu iki taraf arasinda savas kaçinilmaz hale gelmisti ![]() ![]() ![]() Bu dönemde, Misir'la son veya altinci sefer diyebilecegimiz seferde, Dulkadiroglu Alaüddevle Bey'in, Osmanlilardan yüz çevirip Memlûk tarafina geçer ![]() ![]() ![]() ![]() Iki Müslüman devletin birbirleri ile olan mücadeleleri, her ikisinin de yipranmasina sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kismî muharebeler tarzinda uzayan Osmanli - Memlûk çekismesi, Dulkadir Beyi Alaüddevle'nin, Memlûklularin geçici zaferlerine kapilip, onlarin tarafina geçmesi ile daha da gergin bir hal aldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu basarilar üzerine daha çok cesaretlenen Memlûklular, Emîr Özbek komutasinda Misir ve Dulkadir kuvvetleriyle Kayseri'yi muhasara ile Nigde, Eregli ve Larende'ye kadar akinlarda bulunurlar ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli devlet ricali, Memlûklularla olan savaslarda ugranilan basarisizliklarin, gevseklikten ve isin siki tutulmamasindan meydana geldigini biliyor, ayrica sefer için acele edilmemesi gerektigini düsünüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet, Cemaziyelahir 896 (Nisan l49l)'de daha önce elçilik vazifesi ile Osmanlilara gönderilmis olan Mamay Haseki serbest birakilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cem'in sebep oldugu siyasî buhran yüzünden müskül durumda bulunan Osmanlilar, Halil Bey'in ( öl ![]() ![]() ![]() Anlasma ile iki taraf arasindaki baris iade edilmis ise de bu hal, Osmanlilari tatmin etmiyordu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#48 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiOSMANLI DEVLETI VE ENDÜLÜS MÜSLÜMANLARI II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hicrî 92 (M ![]() ![]() Müsümanlar, Ispanya topraklarina ayak basar basmaz, irk, din, dil, mezheb ve soy farki gözetmediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yedi asri askin bir süre bütün Ispanya, Portekiz ve hatta Güney Fransa'da hükümranligini kabul ettirmis olan Islâm hakimiyeti, bütünüyle yok edilmek isteniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilindigi gibi Endülüs (Vandelozya veya Andalousie), Ispanya'nin güney eyaletinin adi idi ![]() ![]() Istanbul'un l453 senesinde fethi, diger Islâm ülkelerinde oldugu gibi Beni Ahmer Devleti'nde de büyük bir sevinçle karsilanmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hengam-i tamaminda gelir her seye noksan, Ömründeki hosluklara aldanmasin insan, Her sey mütehavvil, bu fena sence de meshûd, Bir lahza meserret göreni, kahreder ezman ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siz, Endülüs'ün halini hiç duymadiniz mi? Her kafile etmisken onu âleme destan, Acizleri, sizden ne kadar istedi imdad, Hep öldü, esir oldu, kimildanmadi insan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dün, her yere sultan iken onlar, bugün eyvah ![]() ![]() ![]() Küfr ellerinin hükmüne kulluk ile nalân, Görseydin eger onlari bikes ve mütehayyir Eylerdi sana zilletin envaini ilan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görseydin o aglasmayi onlar satilirken, Saskin hale getirirdi seni ahval ile ahzân Ya Rabbi! Ayirdilar mâder u tifli (çocuk ile annesini) Eylerse teferruk nasil ervah ile ebdân (ruhla bedenin ayrilmasi gibi) ![]() Yardimin istendigi sirada II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Davud Pasa, Karaman asi asiretlerini itaat altina aldigi sirada Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beni Ahmer Devleti, Osmanlilara bas vurdugu gibi Memlûk Devleti'ne de müracaat etmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu olaylardan sonra Beni Ahmer Devleti, Ocak l492 (29 Safer 897)'de 55 maddeden mütesekkil bir muahede ile teslim oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyle anlasiliyor ki Osmanli Devleti, muhtelif sefer ve gaileler sebebiyle Endülüs Müslümanlarina istenildigi sekilde yardimda bulunamamisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanlarin, Ispanya ve Portekiz'in bulundugu Iber yarimadasindaki hâkimiyetleri sekiz asra yakin sürmüstü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kral Ferdinand ile Kraliçe Izabella'nin, Müslümanlara verdikleri sözlerini tutmadiklarini, medeniyet ve kültür ürünü kitaplarin nasil yakildigini, Müslümanlarin nasil iskencelere tabi tutuldugunu Hiristiyan bir arastirmaci su sözlerle ifade eder: " Katolik majesteleri Ferdinand ve Isabella, Müslümanlarin tabi tutulduklari teslim sartlarina bagli kalmada basari gösteremediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Girnata, Araplarin her türlü dinî hürriyetlerine, can ve mallarina dokunulmamak sartiyla teslim olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#49 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiBÂYEZID'IN SON SENELERI Gençliginde, eglenceli ve tatli bir hayat sürmüs denebilen II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KÜÇÜK KIYAMET Hicrî 9l5 senesinin Rebiülahir ayinin 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kirkbes gün kadar araliklarla devam eden bu deprem, Istanbul, Rumeli ve Anadolu eyaletlerinin sâkinlerini sürekli bir heyecan içinde yasatti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Bâyezid, bu deprem (zelzele) münasebetiyle devletin ikinci payitahti olan Edirne'ye gittiyse de ayni sene Receb ayinin dokuzunda, yani Istanbul zelzelesinden l5 gün sonra Istanbul'dakinin benzeri olan ve ayni siddette bir deprem meydana geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivayete göre Sultan Bâyezid, bu siddetteki bir depremi, vezir ve komutanlarinin halka yaptigi zulmun bir sonucu olduguna inanarak onlari: "Zulüm ve fesadiniz cevr ve bid'atiniz elinden, mazlumlarin ahlarinin atesi, Allah'in gazabina sebep olmustur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SEHZÂDELER MESELESI Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pâdisahin yaslanmasiyle birlikte memleketteki düzensizlikler de artmaya basladi ![]() ![]() ![]() ![]() Devlet adamlari, Ahmed'in yasça büyük, çocuklarinin çok ve babasi gibi uysal olmasi sebebiyle padisah olmasini istiyorlardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Korkud Bâyezid'in, hayatta kalan üç sehzâdesinin ortancasi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bana saltanat gerekmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memlûk Sultani, onun tahta çikmak için kendisinden yardim istemeye veya babasi ile arasini bulmaya geldigini zannetmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Ahmed Bâyezid'in, hayatta kalan en büyük oglu olup 870 (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Ahmed, en büyük taraftari olan Hadim Ali Pasa'yi kaybedince çok üzüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Selim ve Hükümdar Olusu Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Selim, babasinin, uzun zamandan beri bozulmaya yüz tutan devlet islerinden müteessiren saltanati terk edecegini haber aldigi için, tertibat almayi uygun görmüs olmalidir ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Ahmed, yumusakligi ve sakin hali ile bütün devlet erkâninin takdirini kazanmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Selim'in, Rumeli'ye geçtigi haberi Istanbul'a ulastigi zaman devlet erkâni, padisahi Edirne'ye götürmek üzere yola çikarmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Selim'i sevmeyip onun aleyhinde bulunan kimseler, bu durumu kabul etmeyerek Selim'in üzerine Rumeli beylerbeyi Hasan Pasa'yi göndermislerdi ![]() ![]() ![]() Bâyezid, ihtiyar oldugundan araba ile hareket edip Çukurçayir'da Selim'in ordugahinin karsisina gelmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bâyezid, sehzâdelerinden hiç birini, digerlerine tercih etmeyecek ve onlardan birini veliahd yapmayacagina dair bir de ahidnâme yazdirarak bu olayin ilk safhasini kapatmis oluyordu ![]() ![]() Vezir-i A'zam Hadim Ali Pasa'nin, Sah - Kulu olayinda sehid olmasi ve o siralarda, Karaman Valisi olan oglu Sehinsah'in vefat haberini almasi üzerine çok üzülen Sultan Bâyezid, Edirne'den Istanbul'a hareket edip saltanattan çekilmeyi düsünür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim, alinan kararin, kendisine verilen ahidnâmeye aykiri oldugunu görünce 40 bin kisilik bir kuvvetle Çorlu'da babasinin kuvvetlerinin bulundugu Karisdiran Ovasi'na gelir ![]() ![]() ![]() 9l7 Cemaziyelevvel'inin sekizinci günü (Agustos l5ll )'de iki taraf arasinda meydana gelen muharebe, Selim'in aleyhine sonuçlanir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim'in aleyhtarlari, Ahmed'in muvaffak olamamasi üzerine bu defa da Sehzâde Korkud'u hükümdar yapmak üzere onu Istanbul'a davet ederler ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu gelismeler karsisinda, idareyi Selim'e terk etmekten baska çare bulamayan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâfirin katline eyle ihtimam Kim anunla tutar din-ü mülk nizâm Padisah oldunsa adli pise et (önde tut) Zulm-ü bidad (adaletsizlik) eyleme endise et Merhamet et âciz u bi-çareye (çaresize) Sefkat eyle bi-kes (kimsesiz) u âvareye Tangri içün it ehl-i ilme ihtiram Derdmend ( dertli)in hatirin hos gör müdam Müfsidin neslini kes ger sah isen Adle meyl et bende-i Allah (Allah'in kulu) isen ![]() Öyle anlasiliyor ki Yavuz Sultan Selim, babasina, kardesleri rahat durduklari müddetçe hayatlarina dokunmayacagina dair söz vermisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim'in tahta geçisi, gerek Osmanli, gerekse Sünnî Islâm dünyasi için hayirli bir hareket olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlasildigi kadari ile Selim, her iki kardesini de Osmanli tahti için kifayetli görmüyor ve dedesi Fâtih Sultan Mehmed'den sonra devletin maruz kaldigi tehlikeleri ortadan kaldiracak ve bükülen belini, sadece kendi çabalarinin dogrultabilecegine inaniyordu ![]() II ![]() O, yaratilisi itibariyle, babasina pek benzemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bâyezid'in boyu ortadan yüksek olup rengi zeytunîye çalar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bâyezid, gerek faziletli bir hükümdar olusu, gerekse iyi ahlâkindan dolayi komsu hükümdarlar ve kendileri ile anlasma aptigi devlet reisleri üzerinde bir hürmet hissi uandirmisti ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#50 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ SULTAN SELIM Kaynaklarin, ortaboylu, toparlak ve kirmiziya çalan beyaz yüzlü, çatik kasli, beyaz disli, omuzlari ile gögüs arasi açik, sakalsiz, pala biyikli, sert bakisli, cesur, gayretli, çok mahir bir avci, harp sanatinda emsalsiz bir komutan olarak bildirdikleri Yavuz Sultan Selim, âlim ve edipleri seven, Sark dillerinden Arapça ve bilhassa Farsça'ya tam manasi ile vâkif bir hükümdar idi![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklar, Ikinci Bâyezid'in, hayatta kalan ogullarinin en küçügü olan Yavuz Sultan Selim'in, sahsiyeti ve yönetimdeki enerjisi hakkinda yeterli bilgi verirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek Selimnâmelerde, gerekse diger kaynaklarda onun nasil bir hükümdar olduguna, tebeasi (halki) için nasil çalistigina, devletinin daha iyi bir sekilde idare edilip bütün Müslümanlari nasil bir birlik altinda toplayacagina ve bizzat kendi özelliklerine dair epey bilgi bulunmaktadir ![]() ![]() "Ey nur-i didem (ey gözümün nuru) ve ey surûr-i sinem, bugün ki emr-i Rabbânî ve takdir-i Yezdânî birle mâlik-i mülk-i diyar ve serîr-i saltanata sehr yar oldin, gerekdir ki âd u sanimiz ve nâm u nisanimiz gözleyip ve âbâ-i kiramimiz ve ecdad-i izamimiz izini izleyüb sâhân-i kadim muktezasinca ve padisahân-i azim müddeasinca def'-i mezâlim-i esrâr (kötülerin zulmünü ortadan kaldirip yok etmek) ve ref'-i mekâdir-i ahyar kilub nâm-i nikle (iyi bir isimle) âleme tolasin ![]() ![]() ![]() ![]() Selim, uzun boylu idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O, Pâdisahlik hasletlerini tamamiyle sahsinda toplayan, sert ve sasmaz bir disipline, tuttugunu koparir bir azim ve iradeye, son derece cevval bir dinamizme sahip oldugu için Osmanlilarca "Yavuz" adi ile anilan bir sultandi ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim de l5l0 senesinde Korkud gibi pâdisah olmayi kafasina koymustu ![]() ![]() ![]() ![]() " Bu vilayette galle cinsinden nesne bitmeyüb killeti ve zarureti aleddevam oldugu sebepten sancak beyi olanlar, acz ve furûmande kalurlar imis ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#51 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ'UN SÖHRETININ ARTMASI Daha önce de temas edildigi gibi, Sehzâde Ahmed, babasi II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Korkud ile Ahmed, iç bölgelerde yasarken Yavuz sinirda çarpisiyor, ilerisi için lâzim olacak bilgi ve tecrübeleri elde etmeye çalisiyordu ![]() ![]() Bilindigi gibi, Müslüman bir topluma istinad eden bünyesi ile Osmanli Devleti, Islâm Hukukunu, devletin bütün organlarinda uygulamaya gayret ediyordu ![]() ![]() ![]() Muhtemelen, sartlarin zorlamasi sonucu olarak II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 24 veya 25 Nisan l5l2 (7 veya 8 Safer 9l8)'de padisah oldugu zaman 46 yasinda olan Yavuz Sultan Selim, devlete karsi zararli bir faaliyette bulunmadiklari takdirde kardeslerine dokunmayacagina dair babasina söz vermisti ![]() Padisahligi resmen devr aldiktan sonra, babasi ile ayni sehirde kalmalari mahzurlu görüldügü için II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim tahta çiktiktan sonra ilim adamlari, devlet erkâni ve memleketin ileri gelenleri, gelip kendisini tebrik ederek bey'at ederler ![]() ![]() ![]() ![]() SEHZÂDELER MESELESI Yavuz Sultan Selim, idareyi ele geçirdigi zaman, düsmanlari sindirilmis ve hududlari saglama baglanmis bir Rumeli'ye karsilik, devletin gelecegine göz dikmis Sark (Dogu) düsmanlariyla yüz yüze gelmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten, Sehzâde Ahmed, kardesi Selim'in, babasinin yerine tahta geçmesini bir türlü kabul edememisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâde Ahmed ve ogullarinin hareketleri, halk üzerinde çok kötü tesirler meydana getirmeye baslar ![]() ![]() Öbür taraftan Yavuz Sultan Selim, Kefe'de bulunan oglu Süleyman'i Istanbul'a çagirip onu, yerine Kaim-i makam (Kaymakam) biraktiktan sonra askerini toplayip durumun enine boyuna tartisilmasi için müzakere açar ve der ki: " Babama söz vermistim, kardeslerim rahat durduklari müddetçe onlara dokunmayacaktim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, devletin bekasi ve halkinin selâmeti için sehzâdeler gailesini bütünüyle bertaraf etmek zorunda idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Korkud, Osmanogullari'nin kiymetli bir mensubu idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz'un hükümdar ilan edildigi sirada Istanbul'da bulunan Sehzâde Korkud, ona sadik kalacagina ve saltanat dâvasina kalkismayacagina dair söz vermisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Ahmed'e karsi kesin sonuç almak için harekete geçme zamaninin geldigine karar vererek, devlet ricali agzindan ona da mektuplar göndertmis, geldigi takdirde bu ricalin kendisine iltihak edecekleri bildirilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâdelerin sebep oldugu iç karisikliklari sona erdiren Yavuz Sultan Selim, yukarida görüldügü gibi kardeslerini ortadan kaldirmaya muvaffak olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devletin selâmeti için kardeslerini ve onlarin çocuklarini ortadan kaldirmayi bir vazife bilen Sultan Selim, idam ettirdigi kardes ve yegenlerinin servetlerini hazineye mal etmeyerek tamamini ölenlerin zevcelerine, kizlarina, analarina, baska bir ifadeyle kanunî mirasçilarina vermisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babasinin son saltanat yillarini ve memleketin Sah Ismail'in propagandasi sonucunda düstügü durumu bir süre vali bulundugu Trabzon sehrinden endise ile takib eden Yavuz, sonunda babasini tahttan indirerek devletin islerini ele almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() a ![]() ![]() b ![]() ![]() c ![]() ![]() d ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() f ![]() ![]() Bu bakimdan biz de, burada anahatlari ile bilgi vermek suretiyle bir hatirlatma yaparak konuyu islemeye çalisacagiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() g ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#52 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ SULTAN SELIM'IN DOGU SIYASETI Trabzon'da vali bulundugu siralarda Sah Ismail'in faalietleri sonucu memlekette meydana gelen ve Siîlige dayanan iç isyanin tehlikeli boyutlarini gören Yavuz Sultan Selim, ancak babasinin yerine geçip iç güvenligi sagladiktan sonra yüzünü doguya çevirebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OSMANLI - SAFEVî MÜNASEBETLERI Erdebil Sufileri neslinden gelen Seyh Haydaroglu Sah Ismail'in, mense itibariyle Anadolu'lu Boy ve Uluslardan Ustaclu, Samlu, Rumlu( Anadolulu), Musullu, Tekelü, Bayburdlu, Çapanlu, Karamanlu, Dulkadirlu, Varsak, Afsar, Kaçar ve Karacadag Sufilerini etrafina toplamak suretiyle l500'de Azerbaycan, l507'de Diyarbekir, niayet l508'de de Bagdad'i alip Akkoynul Türkmen Devleti'ne son vermesi, Yakindoguda Anadolu'nun ve Osmanli Devleti'nin aleyhine tecelli etmesi mukadder yeni bir buhranin zuhuruna sebep olmustu ![]() Ehl-i Beyt sevgisi iddiasiyle Iran'da Siî bir devlet kuran Sah Ismail'in, dedesi Seyh Cüneyd ve babasi Seyh Haydar gibi, halifeler (daî = propagandaci) göndermek suretiyle Anadolu'nun, Bâtinî fikirlere sahip halki arasinda giristigi propaganda faalieyetleri gayesine ulasmis görünmektedir ![]() ![]() ![]() Osmanli ülkesinde Siî faaliyet ve tesebbüslerin çogaldigi devir, sehzâdeler arasindaki rekabetin meydana çiktigi bir zamana tesadüf eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Filhakika Bâyezid'in son senelerinde sehzâdeler arasindaki vaziyetten istifade etmeyi düsünen Sah Ismail, faaliyetlerini artirmis ve daha sonra yanina kaçacak olan Sehzâde Ahmed'in, Kizilbasligi kabul eden oglu Murad'i da himayesine almisti ![]() Yavuz'un agabeyi olan Sehzâde Ahmed'in en büyügü Murad adini tasiyan dört oglu vardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nur Ali'nin tesvikiyle harekete geçen Kara Iskender ve Isa Halife, Çorum ile Amasya havalisinde bulunan Kizilbaslari ayaklandirdilar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu olaylar, iki devletin arasinin gittikçe bozulmasina sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sah Ismail, Iran'da kisa bir zaman içinde fevkalâde kuvvetlenen Safevî Devleti'ni kurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Iran'da bu gelismeler olurken, Ehl-i Sünnet efkâr-i umumiyesinde büyük bir endise hüküm sürmekte, Kizilbas faaliet ve hareketleri derin bir izdirap ve aciyla izlenmekte idi ![]() ![]() ![]() ![]() Agabeyleri ile olan proplemleri halleden Sultan Selim, gerçek gayesini anladigi Sah Ismail'e büyük bir darbe vurmak için hazirlanmaya baslar ![]() ![]() Ibn Iyas (Bedayiu'z-Zuhur , IV, l9l)'in ifadesine bakilacak olursa Sah Ismail, Memlûk Devleti için de büyük bir tehlike idi ![]() ![]() ![]() ![]() IRAN SEFERI Yavuz Sultan Selim, Sah Ismail'in, ülkesine karsi giristigi ve sebep oldugu tahriklere son vermek, bu arada Osmanli hududlarina olan tecavüzünü önlemek maksadiyle Iran üzerine yürümeye karar verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Tevfik-i Rabbanî, refik-i hânedân-i Osmanî olub ecdad-i cihad itiyadimiz ashab-i Salib ve Nakus'un perde-i namuslarin hark (yirtmak) ve Zünnarlarin hark(yakma) idüb dest-i iktidariyle çanlarina od tikup ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi, özellikle Kemal Pasazâde'nin risâlesinde, Sah Ismail ile Ehl-i Sia hakkindaki Sünnî akideyi görmek mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli diyarinda yukarida temas edilen gelismeler olurken, Murad Çelebi'yi, Osmanli tahtinin yegâne vârisi olarak ilan eden Sah Ismail, Osmanlilara karsi açacagi savasa istirak etmesi için Sünnî olan Memlûk Sultani'na hediyelerle birlikte bir sefaret heyeti gönderiyor, Anadolu'da Siîlere karsi girisilmis öldürme hareketleri üzerine birbirini müteakip Anadolu'ya sevk ettigi Halifeler ile de Bâtinî ve Siî halki, yeniden devletin aleyine isyana tesvik ediyordu ![]() Bu son hareket üzerine Edirne'de toplanmis bulunan olaganüstü Divân'da savas kararini açiklayan Selim, Yenisehir ovasini, askerin toplanma yeri olarak tayin eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim, sefer için yola çikmadan önce, kendisine vekâleten devlet islerini görmek ve Edirne muafazasinda bulunmak üzere oglu Süleyman'i Manisa'dan Edirne'ye getirtmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bilesin ve âgah olasin ki, ilahî hükümlerden yüz çevirenlerin, dini ve seriati yikmaya çalisanlarin bu hareketlerine, bütün Müslümanlarin ve bu arada adalet sever hükümdarlarin, kudretleri nisbetinde mani olmalari farzdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli insâ (mektup yazma) san'atina nümûne olabilecek bir mükemmeliyette kaleme alinmis olan bu nâme (mektup), dip notta da görülecegi gibi birçok müellif tarafindan asil metinle birlikte alinmis olup, önemi herkes tarafindan kabul edilmistir ![]() ![]() ![]() Selim'in mektubunu Sah Ismail'e götüren Kiliç adindaki elçi, onu Hemedân'da bularak mektubu verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim, ayni gün Akkoyunlu Hânedani hükümdarlarindan olan ve o esnada Sah Ismail'e karsi savasa girismis bulunan Ferruhsad Bey'e de bir mektup göndermek suretiyle onu da kendisiyle birlesmeye davet etmisti ![]() Osmanli ordusu Yenisehir'den Konya'ya müteveccihen hareket ederek Seyitgazi'ye gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dulkadirlilarin, Osmanlilar aleyhinde çikaracaklari muhtemel zorluklari gözönünde tutan Selim, Alaüddevle ile ugrasmaktan simdilik vaz geçerek 26 Haziran'da Sivas'a gelir ve l40 bin asker, 5 bin zahireci 60 bin deveye yükselen ordusunu bir yoklama ve sayima tabi tutma geregini duyar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli ordusu, l8 Temmuz'da Erzincan'a bagli Yassi- Çemen'deki Hasan Bey çayirina geldigi sirada Sah Ismail'in elçisi Sah Kulu Akay Bevey Nuker ordugaha gelip Selim'e bir name ile içi afyon dolu altin bir kutu takdim eder ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan, Sah Ismail'in, verdigi söze ragmen henüz ortalarda görünmemesi, çorak arazide büyük bir müzayakaya (sikinti) maruz kalan asker arasinda hosnutsuzluga sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeynel Pasa'nin, Karaman Beylerbeyi olarak tayin edilmesi üzerine harekete geçen ordu, seri bir yürüyüsle Çermük'e gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Tebriz'e dogru yeniden hareket emri verilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esasen bu sirada öncü (pisdar) kuvvetlerin komutani Mihaloglu Memed Bey, Sah'in Diyarbekir emîri olan Ustacluoglu'nun Hoy'a geldigini, Sah Ismail'in de yaklasmakta bulundugu haberini vermesi, heyecanin yatismasina sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#53 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiÇALDIRAN ZAFERI Savasa, 23 Agustos l5l4 ( 2 Receb 920 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli ordusunun bu dizilisine karsilik, ekserisi Ustaçlu, Varsak, Rumlu, Samlu, Kaçar, Afsar ve Karamanlu Türkmenleri'nden ibâret olup muhtelif hanlarin emrinde bulunan 80 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada sunu da belirtmek gerekir ki, Safevî ordusunda piyade ve atesli silahlar hemen hemen bilinmiyordu ![]() ![]() ![]() Sah Ismail'in süvarileri, sayi olarak Osmanli kuvvetleri ile hemen hemen denk idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli toplarinin ates açmalari üzerine Siî ordusu dagilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sah'in, yaralanip kaçmasindan sonra Iran ordusu daha fazla direnemeyerek dagilmis ve safakla baslamis olan bu korkunç savas, o gün aksam üzeri, Osmanlilarin büyük bir galibiyetiyle sona ermisti ![]() ![]() ![]() Bu muzafferiyeti müteakip Siî ordugahi, bütün hazineleri, Sah'in ve ümerasinin zevceleri ile birlikte Osmanlilarin eline geçer ![]() ![]() ![]() Çaldiran Zaferi, Anadolu birliginin hâlâ devam eden en büyük istinadgâhi olmakla kalmamis, ayni zamanda Güney Anadolu ile Ortadogu'nun anahtarlarini da Yavuz'a takdim etmisti ![]() Çaldiran Zaferi'nden sonra Hoy Sahrasi'na gelerek Dukakinzâde ile Defterdâr Pirî Çelebi ve büyük bir Osmanli tarihi (Hest Behist) yazmis olan Idris-i Bitlisî'yi Tebrize gönderen Sultan Selim, bunlar vâsitasile sehirliye emân vermis ve uzun bir yürüyüsten sonra, yerlere serilmis kiymetli halilar üzerinden geçerek 5 Eylül l5l4'te sehre girmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim'in, bir haftalik ikameti esnasinda Tebriz'deki faaliyetleri, bize onun hakkinda bilgi vermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Sah taraftarlari (Kizilbas) ile meskûn bu mintikada daha fazla kalmayi tehlikeli bulan Sultan Selim, bir hafta sonra Tebriz'i terk edip Nahçivan yoluyla Karabag'a çekilmek zorunda kalmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Selim, Amasya'da iken, Sah Ismail tarafindan gönderilen elçilik heyetini kabul etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çaldiran Zaferi'nden sonra, basta Diyarbekir olmak üzere, Dogu Anadolu'nun birçok sehri, Osmanlilarin eline geçer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YAVUZ DÖNEMINDE CELÂLîLER Yavuz Sultan Selim döneminde, sadece ülkenin sinirlari disinda bulunan Kizilbaslar degil, ayni zamanda sinir içinde bulunanlari da devleti ugrastiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vezir-i A'zam Piri Pasa'nin, Firat kenarindan ayrilarak padisahin yanina gidisini firsat bilen Celâl, Sah - Veli ünvani altinda ve belki de Sah Ismail'den aldigi emir sonunda harekete geçer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sâdi Pasa'nin mektubundan veya baska bir kaynaktan haber aldigi bu isyani çok önemli ve ciddi telakki eden Sultan Selim, Rumeli Beylerbeyi Ferhad Pasa'ya, vezirlik pâyesi vererek isyani bastirmaya me'mur eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devletin en kudretli devrinde, büyük gayret ve zorluklar sonucunda bastirilan bu isyandan sonra, Anadolu'da her ne sebeple olursa olsun meydana gelen ayaklanmalara, bu Celâl'in adina izafeten Celâlî denecektir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#54 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ SULTAN SELIM'IN GÜNEY SIYASETI Tuttugunu koparan bir padisah olarak bilinen Yavuz Sultan Selim, dönemindeki imkânlarla her bakimdan âdil ve mazbut dinî, idarî, ekonomik ve sosyal bir nizam kurarak Islâm âlemini tek elde toplamak gayesini güdüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün dostane çabalarina ragmen, savas olmadan kurulmasini istedigi bu birlik, bir türlü saglanamiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim'in bu düsüncesini degerlendirdigimiz zaman onun, Güney ve kismen Dogu Siyasetini üç baslik altinda ele almak gerekir ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() DULKADIROGLU BEYLIGI'NIN ORTADAN KALDIRILMASI Iran seferine çikan Yavuz Sultan Selim, Alaüddevle'nin, Sah Ismail'e karsi olan husumetinden dolayi, kendi saflarinda harbe katilmasini istemisti ![]() ![]() Daha önce, Osmanlilarin yardimi ile Dulkadir Beyi olan Sehsuvar Bey, ugradigi maglubiyet üzerine Kahire'ye götürülüp orada idam edilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehsuvaroglu'nun bu iki sancaga tayininden süphelenen Alaüddevle, bu durumu Memlûk Sultani'na sikâyet eder ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Kemah'i alip Sivas'a geldigi sirada Rumeli Beylerbeyligi'ne tayin ettigi Hadim Sinan Pasa'yi 40 ![]() ![]() ![]() ![]() Sinan Pasa'nin, Dulkadir hududlarini geçtigi haberini alan Alaüddevle Bey, karsi koymak için muharebeye hazirlanir ![]() ![]() ![]() Böylece Dulkadir Beyligi, tamamen zapt edildikten sonra basta Maras ve Elbistan olmak üzere, bir sancak itibar edilerek, Osmanlilarin yüksek hâkimiyeti altinda kalmak üzere Sehsuvaroglu Ali Bey'e verilir ![]() ![]() Osmanlilar, Dulkadir topraklarini elde etmek suretiyle Memlûk Devleti'ne bagli günümüzde Suriye denilen bölge ile el-Cezire mintikalarini tehdid edebilecek duruma gelmislerdi ![]() ![]() ![]() a ![]() Dulkadir Beyligi'nin, Osmanli mülküne ilhakindan sonra Istanbul'a dönen Yavuz Sultan Selim, devlet yönetiminde gördügü birtakim aksakliklari gidermek için bazi tedbirlere bas vurma ihtiyacini hisseder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YENIÇERI AGALIGINDA ISLÂHAT Dulkadir Beyligi'nin ilhakindan sonra Istanbul'a dönen Pâdisah, gerek Çaldiran öncesi, gerekse Amasya'da asker tarafindan meydana gelmis olan yagma, serkeslik ve isyan hareketleri üzerine bazi tedbirler alip derhal uygulamaya koyma zaruretini duymustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HALIÇ TERSANESININ GENISLETILMESI Yavuz Sultan Selim, aldigi askerî islâhat tedbirlerinden sonra, deniz kuvvetlerinin gelistirilmesi ve Venedik ile Ispanya donanmalarindan daha üstün bir duruma gelmesini istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Sehzâdelik yillarindan beri çok az bir uyku ile yetinip, kitap mütalaasi ve tefekkürle mesgul olan Pâdisah, bir gece yarisi Vezir Pirî Pasa'yi çagirarak, ona Tersanenin genisletilme fikrini açarak "Bu akreplerin (Hiristiyan devletlerin), denizi gemilerle örttüklerini, Rumeli sahillerinde Venedik, Papalik, Fransa ve Ispanya bayraklarinin dalgalandigini, bunun da vezirin tenbelligi ile kendisinin müsamahasindan dogdugunu, artik güçlü ve çok sayida gemiden mütesekkil bir donanma sahibi olmak istedigini" söyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tedbirlerin, görünüste Iran'a karsi yapilacak yeni bir seferin hazirliklari oldugu etrafa duyurulmus ise de, gerçekte Yavuz Sultan Selim'in, büyük bir önem verdigi Sark (Dogu) ticaretini, Kizildeniz'in güney kapisini (Bâbu'l-Mendeb) dahi ele geçirip kapayan Portekiz donanmasina karsi koruma hususunda acz gösteren ve elinden bir sey gelmeyen Memlûk Devleti aleyhine harekete geçmis bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DIYARBEKIR VE GÜNEY DOGU ANADOLU'NUN ZAPTI Yavuz Sultan Selim'in, Çaldiran'da Sah Ismail'e karsi kazandigi zafer, bir manada, Güney Dogu Anadolu'yu da Osmanli Türkleri'ne açmis ve bölgeyi Siî tehlikesi ile Iran kültürünün hâkimiyetinden kurtarmisti ![]() ![]() ![]() Ele aldigimiz dönemde, Güney Dogu Anadolu'nun merkezi, o zamanki ismiyle "Âmid" denen Diyarbakir sehri idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten, Çaldiran meydan muharebesinden sonra halkinin büyük bir kismi Sünnî olan Dogu Anadolu beyleri, Yavuz Sultan Selim'in tarafini tutmuslardi ![]() ![]() ![]() ![]() Sah Ismail, Osmanli ordusunun ayrilmasindan sonra kaçip gizlendigi yerden çikip tekrar Tebriz'e dönünce Diyarbakir'a, Çaldiran seferinde maktul düsen Ustacluoglu Mehmed Han'in yerine onun kardesi Karahan'i yollamis, o da Diyarbakir'i muhasara altina almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diyarbakir ile dogudaki diger sehirlerin alinmasinda Idris-i Bitlisî'nin büyük hizmetleri görüldü ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz, hem bunlardan baglilik yemini almak, hem de Urmiye Gölü sahilinden Malatya'ya kadar olan yerleri tesellüm için, çok sevdigi ve hürmet edip saygi gösterdigi Idris-i Bitlisî'yi gönderir ![]() ![]() ![]() Iran serdari Karahan ile Biyikli Mehmed Pasa ve Karaman Beylerbeyi Hüsrev Pasa'nin teskil ettikleri Osmanli kuvvetleri arasinda meydana gelmis olan siddetli muharebede Sah'in maiyyet askerlerini de yanlarinda getiren Iranlilar, perisan olmuslardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Diyarbekir vilayetinin feth-i küllisine bâis oldugun ilam olunmus, yüzün ag (ak) olsun ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Biyikli Mehmed Pasa'ya bölge emirlerinin bagliliklarini te'yid ve kendilerine dagitilmak maksadiyle l7 sancak, sirma islemeli 500 hil'at ve 25 yük (l yük = l000000 akçadir) akça göndermisti ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, Yavuz Sultan Selim'in, Misir seferi esnasinda Haleb'in fethini müteakib, Memlûk idarî teskilâtindaki bölgeye bagli sehirlerden Malatya, Urfa, Behisni (Besni), Ergani, Harput, Divrigi ve Siverek ile diger sehirler Osmanli idaresine geçmisti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#55 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiOSMANLI - MEMLÛK MÜNASEBETLERI Takib ettigi siyaset yüzünden iki devlet arasinda devam eden iyi münasebetlerin bozulmasina sebep olan Aalüddevle Bozkrt Bey'in, Selim tarafindan bertaraf edilip Dulkadir Beyligi'nin Sehsüvaroglu Ali Bey'e verilmesi, Memlûk Sultanligi'nda bir endiseye sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() Iran ile Memlûk Devleti'nin, Osmanlilara karsi, müsterek hareketine mani olmak için tedbirler alinmasi gerekiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esâsen Misir Sultani Kansu Gavri, Dülkadir Devleti'nin ortadan kalkmasiyle "Sâhib-i Haremeyn" olarak hutbenin kendi adina okunmakta devam etmesini Sultan Selim'den istemisti ![]() ![]() Hükümdara göre, bir vakitler Avrupa'ya siçrayarak muhtesem bir Müslüman - Arap medeniyeti kuran, bir taraftan da Irak, Acem, Hind ve Çin diyarlarina kadar kol atip buyruk yürüten o büyük Islâm devletinden sonra "Sâhib-i Haremeyn" ünvanina sahip olmak, fikir ve medeniyet planinda yerinde sayan su Memlûk Sultanligi'na nasil birakilirdi? Bu düsünce ve anlayisla, bir zamanlar Islâm dini ve prensipleri adina giristigi cihadlar ile yeryüzüne baris, adalet, fazilet ve insanlik dagita dagita ögretici ve kurtarici olarak kitadan kitaya geçerken, âdil ve her kesimi memnun eden sosyal bir ahenkle beraber, gittigi yerlere tek Allah fikrinin huzurunu da tasiyarak bir yeni dünya nizaminin müjdelerini vermisti ![]() Iste Yavuz da, dedesi Fâtih gibi, Müslüman - Türk âlemine karsi kendini ayni borcun altina girmis, aktif bir eleman olarak görüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek Haliç tersanesinin genisletilmesi, gerekse seyahat maksadiyle Iran ve Arabistan'a gitmenin yasaklanmasi, Memlûk Sultani Gavri'nin telaslanmasina ve Yavuz Sultan Selim'e bir mektup göndermesine sebep olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() Evail-i Muharrem 922 (Subat l5l6) tarihini tasiyan ve Edirne'den gönderilen mektupta Yavuz Sultan Selim, yegane gâyesinin "müfsid ve mülhid-i bî - dinin âsâr-i küfr ve dalaleti bi'l-külliye âlemden mahv eylemek niyetine diyar-isarka müteveccih olicak âdet-i sâlife muktezasinca " babasinin da yaptigi gibi kendilerinin hayir dualarini beklediklerini, kendilerine durumu bildirmek ve sadece müfsid-i bî-din üzerine gitmek istediklerini, böylece din düsmanlarini ortadan kaldirmayi hedeflediklerini, bunu yapmanin da ser'-i serif geregi oldugunu bildirdikten sonra kendileri ile bir proplemleri bulunmadigini, insa ettirdigi gemilere gelince, kendilerinin de bildigi gibi denizcilik bakimindan kâfirlere karsi cihad etmek ve onlara gâlip gelmek için bunun gerekli oldugunu bildirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Islâm dünyasinin bu iki büyük devleti, birbirlerinden emin olmadiklari için gerçek maksatlarini gizliyor ve fakat hazirliklarini da yapmaktan geri kalmiyorlardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selim, Kansu Gavri'nin Haleb'e gelis haberini alir almaz Rumeli Kadiaskeri Zeyrekzâde Rükneddin ile ümerâdan Karaca Ahmed Pasa'dan mütesekkil bir elçilik heyeti gönderir ![]() ![]() ![]() Elçilerine yapilan hakarete tahammül edemeyen Selim, bu hakareti, iki devlet arasinda bir harb sebebi sayar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MERC-I DÂBIK VE RIDÂNIYE SAVASLARI Memlûk Sultani Kansu Gavri, yaninda Abbasî Halifesi el-Mütevekkil Alallah oldugu halde takriben 80 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merci-i Dâbik'a, Memlûk ordusundan sonra gelen Osmanli ordusunun sag kolunda, Anadolu Beylerbeyi Zeynel Pasa, Sol kolunda Rumeli Beylerbeyi Küçük Sinan Pasa, merkezde de Kapikulu askerleriyle Yavuz Sultan Selim yerlerini almis bulunuyorlardi ![]() ![]() ![]() ![]() Iki taraf, 24 Agustos l5l6 (26 Receb 922 )'da Merc-i Dâbik'ta karsilasir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savasin kazanilmasindan iki gün sonra Haleb'e dogru yola çikan Pâdisah, iki günlük bir yolculugu müteakiben Haleb yakinlarina gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Haleb Ulu Câmii'nde Cuma namazini eda ederken hatib, Mekke ve Medine'nin hâkimi mânasina gelen "Hâkimu'l-Haremeyn es-Serifeyn" ünvaniyle hitab edince o, yerinden kalkip bu elkabin yerine "Hâdimu'l-Haremeyn es-Serifeyn" (Haremeyn'in hizmetkâri) kelimelerini telaffüzla kendisine bu ünvanin verilmesini istemisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Hama ve Humus üzerinden Sam (Dimask)'a dogru ilerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim, Osmanli idaresine geçen Suriye ve Lübnan mintikalarini yeniden teskilâtlandirdigi bir sirada, Güney Suriye ve Filistin'deki Safed, Nablus, Kudüs Aclun ve Gazze gibi belli basli sehirleri ele geçiren Vezir-i'azam Sinan Pasa, Memlûk Devleti'nin Gazze Valisi Canberdî Gazalî'yi maglub etmek suretiyle Osmanli kuvvetlerine Misir yolunu açmis bulunuyordu ![]() Merc-i Dâbik hezimetinden sonra, Misir'a kaçabilen bazi Memlûk emirlerinin gayretleriyle Kahire'de Memlûk Devleti'nin basina Tomanbay getirilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada, Sultan Selim'in, Hayir Bay vâsitasiyle Misir ümerasindan bazilari ile temasa geçip, lehinde propaganda faaliyetlerine giristigi anlasilmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() Misir üzerine yürümek üzere Sam'dan ayrilan Sultan Selim, Kudüs'ü ziyaret ettikten sonra Gazze'de bulunan Osmanli ordusuna ulasir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savas, 22 Ocak l5l7 (29 Zilhicce 922)'de Yavuz Sultan Selim'in bizzat yaptigi plan geregi, Memlûk ordusunu sasirtacak bir sekilde baslamisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delta bölgesinde, basina topladigi üç bin kisiyle son defa talihini denemeye kalkisan Tomanbay, bu denemesinde de basarili olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim, Tomanbay'in cenazesinin, bir hükümdarin cenazesi gibi defn edilmesini ve ona gereken sayginin gösterilmesini emretmisti ![]() ![]() ![]() Tomanbay'in ölümünden sonra Suriye gibi Misir da Osmanlilarin bir eyâleti haline gelmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, ikamet etmek için Kahire'de bir kösk insa ettirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sultanim, askerlerin Nil'den davarlarini suluyorlardi ![]() "Nemiz kaldi bizim mülk-i Arab'da Nice bir dururuz Sam u Haleb'de Cihan halki kamu ays ü tarabda Gel gel ahi , gidelim Rûm illerine" Efkâr-i umûmiyenin görüsüne tercüman olan bu türkü, aslinda o anda bizzat Kemal Pasazâde'nin kendi dilinden nakledilmis sözleriydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tokat'li Molla Lütfi hocaniz imis, ilim ve irfani yüksek degerli bir ilim adami iken katline sebep ne oldu? Kemâl Pasazâde bu soruya su cevabi verir: " Hased-i akran belâsina ugradi ![]() ![]() ![]() "Biz, geçen gün siramizi savdik, simdi sira Pâdisahimiz hazretlerinindir ![]() "Yoksa, geçen gün, yeniçeriler agzindan söylenen o kita, öyle bir saka miydi? Yani yeniçeriler agzindan siz mi uydurdunuz?" Bu söz üzerine Kemâl Pasazâde: "Evet, dogrusu, Pâdisahimizin buyurduklari gibidir" der ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Misir'da kaldigi süre içinde mahallî bazi islâhatlarda bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() Memlûk Sultanligi'nin ortadan kalkmasi, Osmanli Devleti'ne Asya Kit'asin'da Suriye, Filistin ve el-Cezire ile Hicaz'i, Afrika'da ise Misir gibi stratejik önemi büyük ve mamur bir bölgeyi kazandirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim, Istanbul'a hareket etmeden önce idarî bir tedbir olmak üzere Kahire'deki bazi hükümdar ogullariyla, halife ve akrabalarini, nüfuzlu âlim, seyh ve beylerden, ileride tehlike arzedebilecek olanlari Istanbul'a göndermisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha önce de, biraz temas edildigi gibi, Yavuz Sultan Selim, iyi tahsil görmüs, müsait zamanlarda vaktini okuyup arastirmakla geçiren âlim bir hükümdardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sam'dan sonra yoluna devam eden Yavuz Sultan Selim, 22 Safer 924 (5 Mart l5l8) tarihinde Haleb'e gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#56 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ SULTAN SELIM'IN BATI SIYASETI Yavuz Sultan Selim'in, Bati devletleri ile olan münasebetleri, onun hükümdarlik makamina geçmesiyle birlikte, cülûsu tebrik için gelen komsu devletlerin elçileri ile baslamisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pâdisah, diger devlet elçileri ile de gerekli anlasmalari imzalamayi faydali buluyordu ![]() ![]() ![]() ![]() OSMANLI - VENEDIK MÜNASEBETLERI Olaylarin cereyan tarzindan anlasildigina göre, bu dönemde Osmanlilarin önemli telakki ettikleri devlet, Venedik idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OSMANLI - MACAR MÜNASEBETLERI Osmanli Venedik münasebetlerinden bahsedilirken temas edildigi gibi, Venedik elçisinin Edirne'ye ulastigi siralarda, bir Macar elçisi de gelmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avrupa'nin içinde bulundugu karisik duruma iyice vâkif olan Sultan Selim, bundanfaydalanmasini bilmis, komsu devletler ile iyi geçinerek Sark'in karisik islerini endisesiz bir sekilde halletmeye muvaffak olmustu ![]() ![]() Yavuz'dan önce (l499), Kirim Hani Mengli Giray'in tavassutu ile baslamis bulunan Osmanli - Rus ticarî münasebetleri, bazi tesebbüslere ragmen bu devirde pek inkisaf edememisti ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, karsilikli sinir ihlallerine ragmen Macarlarla savasa girmek istemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() YAVUZ SULTAN SELIM'IN ÖLÜMÜ Memlûk Devleti'ni ortadan kaldirip güney ve bir manada da güney dogu cephesini emniyet altina alan Yavuz Sultan Selim, artik Avrupa isleri ile yakindan ilgilenebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Johann Johansson'un meshur Osmanli haritasi Siyasî çabalari ile Haçli ordusunu durdurmayi planlayan Yavuz Sultan Selim, öteden beri Avrupa'ya karsi girisecegi bir sefer için büyük bir donanmaya ihtiyaç oldugunu biliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim, Vezir-i A'zam'i Kapikulu askerleriyle Edirne'ye gönderdikten sonra kendisi de Agustos l520'de (2 Saban 926) Edirne'ye dogru yola çikar ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Edirne'ye harekete karar verdikten sonra bir gün musahibi Hasan Can'la saray bahçesine inmis, dönüsünde yokusu çikarken Hasan Can'a sirtina bir seyin battigini söyleyince Hasan Can, elini hükümdarin sirtina sokmus ve fakat bir sey bulamamis, ancak ikinci sefer yine ayni seyden sikâyet edilince o zaman Hasan Can, sultanin dügmelerini çözüp sirtinda henüz bas vermis, etrafi kizarmis ve tam olgunlasmamis sert bir çiban görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim'in hastaligi yüzünden yollarda agir gidiliyor ve bazi menzillerde fazla kaliniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Az müddetde çok is etmis idi ![]() Sâyesi olmustu âlemgîr, Sems-i asr idi asirda semsin, Zilli memdûd olur, zamani kasîr ![]() Girse meydan-i rezme siri delir, Çiksa eyvan-i bezme mihr-i münir Hayf, Sultan Selim'e hayf ve dirig, Hem kalem aglasin âna hem tig ![]() demek suretiyle onun sekiz buçuk senelik saltanat dönemine sigdirdigi islerinin, çok büyük ve önemli olduguna isaret etmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Bir celâdet atespâresi olan Yavuz, bu özelligiyle savas meydanlarini ates tufanlarina bogmus, düsmanlarinin kalbine korku ve dehset salmisti ![]() ![]() Sultan selim'in vefati, tek oglu olan Manisa valisi Sehzâde Süleyman gelinceye kadar gizli tutuldu ![]() ![]() Devlet erkâni, derhal Istanbul'a gelip yeni Pâdisah'i tebrik ettikten sonra Selim'in naasi, bütün ilgililer tarafindan Edirnekapi haricinde, baglar ucunda karsilanip, hazirlanmis bulunan tabuta konur ![]() ![]() ![]() Selim, Osmanli Devleti'nin hududlarini genisletmis, o zamana kadar sadece iki kit'a üzerinde bulunan devleti, Misir'in ilhakiyla üçüncü bir kit'aya da geçirmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sekiz buçuk sene gibi devlet hayatinda çok kisa sayilan bir sürede, ülkesinin hududlarini iki buçuk misline çikarmis olan Yavuz Sultan Selim'in, Hindistan, Orta Asya ve Türkistan'a yönelmeyi arzuladigi, Iran niyetiyle çikmak istedigi sefer hedefinin buralar oldugu rivâyet edilmektedir ![]() ![]() ![]() "Sultan Selim-i Evvel'i râm etmeyip ecel, Fethetmeliydi cihani, sân-i Muhammedî ![]() Kisa zamanda dünya haritasini degistiren, bu büyük Sultan'in vefati, oglu Süleyman'in gelmesinden sonra Ordu-yi Hümâyûna bildirildi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#57 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiYAVUZ SULTAN SELIM'IN HIZMETI Yavuz Sultan Selim, dedesi Fâtih zamanindaki Akkoyunlu tehlikesi gibi olmayan ve sadece Osmanli Devleti'ni degil, bütün bir Sünnî Islâm âlemini kökünden sarsabilecek olan ve Siî'lik üzerine kurulmus bulunan Sah Ismail tehlikesini zamaninda fark etmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Dogu Anadolu'yu idaresi altina alan Yavuz Sultan Selim, bu taraflarda emniyeti temin etmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Dogu Anadolu'dan baska, Güney Anadolu'da da devletine ilhak ettigi yerler ve Ramazanogullarina ait Adana, Tarsus ve havalisi , Memlûk Devleti'nden aldigi el-Cezire, Suriye, Filistin , Misir ve Hicaz ile Osmanli ülkesine bir misli daha ilavelerde bulunmustur ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Avrupa'daki durumu oldugu gibi muhafaza ederek asil tehlikenin Asya'dan gelecegini görmüstü ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, bir bakima vatan ve iman borcu bildigi prensiplerinin tehlikeye düsmesine riza göstermezdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dikkat edecek olursak, vazife ve mes'uliyet sinirlarini tayin etmis olmasina ragmen, verdigi idam kararlari onda bir ölüm soku yaratarak bâzan hüzün, bâzan gözyasi, bâzan siir ve çok defa da derin bir izdirap olarak ömrü boyunca arkasini kovalamistir ![]() ![]() YAVUZ SULTAN SELIM VE OSMANLILARDA HILÂFET Islâm dünyasinda, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Anlasildigi kadari ile hilâfet, Islâmiyete has bir idare seklidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzun tarihî geçmisi içinde, degisik merhaleler geçiren hilâfetin bütün bu merhalelerinden bahs etmek mümkün degildir ![]() ![]() Daha önce temas edildigi gibi degisik siyasî sebepler yüzünden, zaman zaman pek dostça olmayan iliskileri de bulunan Osmanlilar ile Memlûk-lerin bu münasebetleri, Osmanli Pâdisahi Yavuz Sultan Selim ile Memlûk Sultani Kansu Gavri dönemlerinde büyük bir muharebe ile sonuçlanir ![]() ![]() ![]() Kansu Gavri'nin ölümünden sonra Kahire'de Memlûk Devleti'nin basina, Sultan Tomanbay getirilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hilâfetin, Misir'daki son durumu karisik bir hal almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli sultanlarina hangi tarihte ve ne suretle halife denildigi kesin olarak bilinememektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarin, "halife" sifati üzerinde pek fazla durmadiklari anlasilmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve Cenâb-i Bârîden gayri kimesneye tabi olmamak üzere tâife-i merkume itiraf ve kabul velakin mezhebleri ehl-i Islâm'dan olup zât-i ma'delet simât-i sehriyaranem imâmu'l-mü'minîn ve halifetu'l-muvahhidîn olduguna binaen ![]() ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 Mart l924 tarihinde hilâfetin ortadan kaldirilmasindan sonra, Islâm dünyasinda bir bosluk dogmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#58 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiKANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMI Osmanli Devleti'nin onuncu pâdisahi olup, Yavuz Sultan Selim'in ogludur ![]() ![]() ![]() Batili bir tarihçi, onun dönemi ve sahsiyetinin büyüklügü hakkinda bilgi verirken su ifadeleri kullanir: "Kanunî, "Muhtesem" ve "Büyük" gibi ünvanlarla anilan Süleyman'in sultanlik çagi, Osmanli tarihinin en önemli devresidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muazzam ve âdil bir devletin vatandasi olmakla övünen büyük bir halk kitlesi, tebeasi olmak ve devrinde yasamakla iftihar ettigi Sultan Selim'in vefatina ne kadar müteessir olduysa, meziyetlerini yakindan bildigi Sultan Süleyman'in cülûsuna da o derecede sevindi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fiilen l3 sefer harbe katilan ve döneminde 300'den ziyade kalenin fethedildigi Kanunî ile birlikte dünyaya parmak isirtan Osmanli Devleti, fütûhatta olsun, idare, siyaset ve medeniyette olsun, yeryüzünün daha önce benzerini tanimadigi, belki bir daha da taniyip bilemeyecegi bir kemâli zirvelestirmis bulunuyordu ![]() ![]() Avrupa'da ise Egri ve Estergon kalelerine kadar Macaristan'i itaati altina almis, Erdel Kralligi, Eflâk, Bogdan Beylikleri, Kirim Hanligi ile Lehistan arasindaki genis stepleri ele geçirmis, Avusturya Devleti ve Venedik Cumhuriyeti muayyen vergiler ve peskesler ödemeye mecbur edilmis, Fransa, Italya, Lehistan dize gelmis, Ispanya yedigi bir kaç kuvvetli sille ile hizaya getirilmisti ![]() Kanunî Sultan Süleyman'in, l520'deki cülûsu esnasinda Osmanli Devleti, Türk tarihinde esine kolay kolay rastlanmayan bir kuvvet ve kudrete sahip bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim'in takib ettigi Dogu ve Güney siyaseti vasitasiyle büyük bir gelisme ve ilerleme gösteren Osmanli Devleti, her bakimdan rakipsiz bir duruma geldiginden son derece zengin gelir kaynaklarina da sahip olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarca sadece "Kanunî" ünvani ile anilan Sultan Süleyman, yeni bir hukuk devleti anlayisinin da müjdecisi oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avrupa, Osmanli'nin bir hukuk devleti oldugunu biliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() "Istanbul medeniyeti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, nasil dengeli ve islenmis bir ruhun yarattigi dünya idi ki, madde ile yek-vücud olup ondan konusan imân, âdeta madde denen kesif varligi billurlastirmis, elle tutulan, gözle görülen her surette kendi söyleyici olmustu ![]() ![]() Insafla kahramanligin, adâletle merhametin, merdlikle cengâverligin, takvâ ile ibâdetin ölçülü bir nizâm, barisik bir kaynasma, ahenkli bir is birligi hâlinde tozu dumana katarak zamanin ötesine geçtigini, olmazlari oldurdugunu, târih ilk ve belki de son defa görüyordu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#59 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiKANUNî SULTAN SÜLEYMAN'IN CÜLUSU VE ILK ICRAATLARI Yavuz Sultan Selim'in vefatindan sonra akd edilen divanda, Manisa Valisi olan Sehzâde Süleyman'a derhal haber gönderilmesine ve o gelinceye kadar da ölüm haberinin gizli tutulmasina karar verilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim'in, Süleyman adinda bir oglu ile alti kizi vardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babasinin defin islerini bitiren Süleyman, bundan sonra vüzera, ümera, dergâh-i âli kullari, yeniçeriler vesair sipaha ihsanlarda bulunmus, her birinin dirliklerini artirmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Mimar- rûsen -ara-yi himmet-i âlî-sâni bin-yi sara-yi cihan ara-yi insaf u intisafa bünyad urub icra-yi ahkâm-i vâcibu'l-ihkâm-i adl u dâd ile kura vu bilâdi mamur (adaletle köy ve ülkeleri imar) ve esnaf-i benî Âdem'i pür - huzur ve etraf-i âlemi âbâd eyledi ![]() ![]() ![]() " Raiyyete ve leskere, nükere ve beylere ayn-i adl ile yeryüzünden nazar eyleyüp ümerayi ve fukarayi insaf u intisafda beraber gördi ![]() ![]() Hammer de Kanunî'nin adaleti ile ilgili bu ilk icraati hakkinda su bilgileri vermektedir: " Zulümleri yüzünden "Kanli" lakabi almis olan donanma kaptani Cafer Bey'in, tersane kethüdasi tarafindan su-i istimal (görevini kötüye kullanma)'i ortaya çikarildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KANUNî DÖNEMINDEKI OLAYLAR Osmanli Devleti'nde Kanunî dönemi, idare, kaza, askerlik, kültür ve san'at muhitini teskil eden, son derece degerli aktif unsurlarin is ve el birligi yapip bir araya geldikleri bir devirdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki, böyle bir düsünceye kapilip isyan bayragini açmis olan Canberdi Gazalî, daha önce af edilmis ve kendisine itibar gösterilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Canberdi Gazalî, Suriye ve Filistin'i ele geçirmek, sonra da Misir'i zapt edip hilâfeti elde etmek gibi büyük emeller pesinde kosuyordu ![]() ![]() ![]() Bu arada, 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Canberdi Gazalî isyaninin sür'atle bastirilmasi, bu hadiseden istifade ve Gazalî ile birlikte hareket etmek isteyen Sah Ismail'in isini bozmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabacz'i kusatma altina alan Ahmed Pasa, muhasarayi daraltip sikistirmakla birlikte, kaledeki garnizon, kendisini savunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sirada Belgrad'in kusatilmasi ile ugrasan Pîrî Pasa ise buranin karsisindaki Zemin Kalesi (Zemun, Zemlin)'ni ele geçirmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Belgrad seferi esnasinda Osmanli ordusunda filler de bulunuyordu ki, Lütfi Pasa bunlarin iki tane oldugunu belirtir ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman, Belgrad'dan Istanbul'a dönerken l9 Ekim'de iki yasindaki oglu Murad'in, gelisinden iki gün önce de bir kizinin ölüm haberini almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1309'dan beri Saint Jean d'Hospitaliers veya Saint Jean de Jerusalem denilen sövalye tarikatinin elinde bulunan Rodos adasi ile civarindaki adalar, eskiden beri Osmanlilarin ele geçirmek istedikleri önemli yerlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Iste Kanunî, bu siyasî ve stratejik sebeplerden dolayi Rodos proplemini halletmek istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rodos'un fethi hususunda Divan-i Hümayûn'da yapilan müzakerelerde ekseriyet, Rodos seferine taraftar görünmüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sirada Avrupa devletleri de birbirleri ile mücadele halinde bulunduklarindan, Rodos ile ilgilenebilecek durumda degillerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli donanmasi, 5 Haziran l522'de 300 gemi ile Çoban Mustafa Pasa komutasinda harekete geçer ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli donanmasi, Rodos yakinlarindaki Gnido adasina varmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çarpismalar, l Agustos'ta Alman burcuna top atisi ile baslar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 29 Aralikta Kanunî, Rodos sehrine girip kaleyi gezer ![]() ![]() ![]() Rodos'un fethi, Türk topçulugunun Avrupa topçulugu karsisindaki üstünlügünü gösterdigi gibi, o çagda alinmasi adeta mümkün görülmeyen ve Hiristiyanligin Islâm âlemine dogru bir kalesi sayilan adanin zapti, Avrupa'da büyük bir hayret ve teessür uyandirmistir ![]() ![]() Rodos'a derhal Türk göçmenleri yerlesmeye basladilar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rodos'un fethi edilmesi ile ilgili olarak gönderilen zafernâmelere Venedik mukabelede bulundugu gibi Sah Ismail de cülûstan beri ilk defa olarak taziyet ve tebrik vecibesini yerine getirmis, Rodos fethinden dolayi da memnunlugunu bildiren bir mektup ile bir elçi göndermisti ![]() Rodos'un fethi ile Avrupa'da Kanunî'nin söhreti biraz daha artmis oluyordu ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ibrahim Pasa'nin, Misir'da geçirdigi üç ayin her günü, bir baska adaletli ve lütufkâr icraatla dikkati üzerinde topluyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pâdisah, Malî ve idarî islâhatlar için üç ay kadar Misir'da kalan Ibrahim Pasa'nin eyâlette yaptigi islâh ve düzenlemesine kani olunca istedigi kimseyi Beylerbeyi olarak tayin etmesi hususunda kendisine selâhiyet vermisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Osmanlı Tarihi |
![]() |
![]() |
#60 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Osmanlı TarihiMACARISTAN SEFERLERI Osmanlilarin Rumeli'ye ayak bastiklari günden itibaren bir buçuk asirdan daha fazla bir sürede karsilarinda ya hasma yardimci veya hasim olarak Macarlari gördükleri bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Macarlar'in, Eflâk islerine karismalari, Osmanlilar aleyhine Bogdan'la ittifak yapmalari, Sarlken'in bir Avrupa Imparatorlugu kurma tehlikesi ve Safevîler'le anlasma yapmasi gibi hadiseler üzerine Üngürüs seferine karar verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman'in saltanat yillarinin basinda Fransa ile Almanya birbirlerine karsi hasim duruma geldikleri gibi birbirleriyle mücadeleye de baslamislardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyle anlasiliyor ki, bu siralarda Macaristan'in iç durumu da pek iyi degildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Macaristan seferinin hazirliklari tamamlandiginda Kanunî, bir yil önce vefat etmis olan Seyhülislâm Zenbilli Ali Cemali Efendi'nin yerine, Osmanli dünyasinda hukuk, edebiyat, dil ve tarih alanlarinda hakli bir söhrete sahip olan Kemal Pasazâde'yi tayin ederken, kendisinin bulunamayacagi sirada Pâyitaht (baskent) in idaresi için de Misir'in eski valisi olan Kasim Pasa'yi Kaymakam (Kaim-i makam) olarak görevlendirir ![]() Sefer hazirliklarini tamamlayan Pâdisah, ll Receb 932 (23 Nisan l526)'de yüz bin kisilik bir ordu ile yeni dökülmüs ve Avrupa'nin hayalinden geçiremeyecegi derecede mükemmel 300 top ile birlikte Istanbul'dan hareket eder ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten Islâmî anlayisa göre savasin gerçek mahiyeti, körü körüne bir kirma ve kirilma hâdisesi degildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 23 Nisan'da Istanbul'dan hareket edip Halkali Pinar denen menzile varan ordunun, büyük bir düzen ve disiplin içinde bulundugu anlasilmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yanimda bir iki arkadas oldugu halde kendimi belli etmeden her tarafta dolastim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elçi bunlari anlattiktan sonra, kumar ve sarhosluk bilmeyen askerin çalgi ve türkülerle eglendigine, çagirip söyledikleri havalarin da gazâ ve sehâdet (sehidlik) temlerini isleyen hamâset destanlari bulunduguna isaret ettikten sonra, ordunun, hayvanî gidalardan ziyade nebatî, basit ve sihhî gidalarla beslendigini, Ramazan ayini karsilamak için ise mutad yiyeceklerini daha da sadelestirdiklerini, fakat Ramazan arefesinde yalniz yiyip içmede degil, haram ve yasak zevklere karsi da, oldugundan daha çekingen davranarak oruca kendilerini hazirladiklarini söyler ![]() ![]() ![]() ![]() "Bizim askerî sistemimizle Türk sistemini karsilastirinca gelecegin bize neler hazirladigini düsünüp korkudan titriyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avusturya elçisi Ogier Ghiselin de Busbecq'in dedigi gibi, gerçekten de Osmanli medeniyeti âbidesi örülürken bu âbideyi yükselten her tas, mutlaka kendi mevziine ve kendi mevkiine konmus bulunuyordu ![]() ![]() Devletin bu mevzuda en göze deger örnegi olan ordusu, Belgrad'in fetinden bes sene sonra Mohaç ovasina konarak Macaristan'in karsisina çiktigi zaman , ezici kuvveti, essiz intizami ve ibâdet derecesine varmis cengaverligi ile sanki bir ordu degil, efsanevî bir heybet ve azamet örnegi idi ![]() Daha önce, sefer hazirliklarini tamamlayan Pâdisah'in, 23 Nisan l526'da yüz bin kisilik ordu ve 300 top ile birlikte Istanbul'dan hareket ettigine temas edilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilar'in, Macaristan üzerine yürüyecekleri haberini alan Macar Krali II ![]() ![]() ![]() Ösek kalesinin alinmasindan sonra Tuna'yi takib için iki üç gün içinde gemiler üzerine kurulan köprüden Drava Nehri geçilecegi sirada Macarlar karsi koymak istedilerse de muvaffak olamazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Macar Krali II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ilahî, kudret ve kuvvet senden, imdad ve himaye senden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu düzenin bir geregi olarak Pâdisah, cenk elbisesi, yani zirhli harp elbisesi giymis ve beyaz bir ata binmis olarak merkezdeki yerini almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Macar kuvvetleri içeriye alinip toplarin önüne getirildikten ve daha önce de belirtildigi gibi gerileri de "akinci" ve "deli" kuvvetleri tarafindan çevrildikten sonra 300 topa birden ates verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mohaç zaferinin ertesi günü akincilar, düsman ülkelerinin içlerine dogru akinlara gönderilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaka yakaya ve bogaz bogaza cenk edilen Mohaç Meydan Muharebesi, Kral Layos ile beraber bütün bir Macar ordusunun imhasina mal olmus ve müstakil (bagimsiz) Macar Devleti'nin hayatina son vermisti ![]() ![]() Osmanlilar tarafindan Macar tahtina Zapolyai Janos'un seçilmesi, Alman Imparatoru Sarlken'in kardesi ve ölen Macar Kirali'nin hem enistesi hem de kayinbiraderi olan Avusturya Arsidük'ü Ferdinand'i harekete geçirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî, Vezir-i a'zam Ibrahim Pasa'ya II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu siralarda Macar krallik taci, Ferdinand'in casuslari tarafindan çalinip Viyana'ya kaçiriliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 7 Eylül'de Budin'e giren Kanunî, burada alti gün kadar kaldiktan sonra, Ferdinand ile karsilasmak niyetiyle Viyana'ya dogru harekete geçme karari alir ![]() ![]() ![]() ![]() Çok iyi tahkim edilmis olan Viyana sehrinin muhasarasi ise 27 Eylül'de baslar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten, bölgede kar yagisi basladigindan siddetli kis soguklari bir felaket getirebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölgedeki pek çok kasaba, Yahya Pasa oglu Bali Bey ile onun oglu Mehmed Bey ve Bosna Beyi Hüsrev Bey tarafindan zapt edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sefer esnasinda yine sulh veya mütareke talebiyle gelen Alman elçilerine, Charles - Quint'e hitab eden hakaretâmiz bir mektup verilerek teklifleri reddedilip geri gönderilirler ![]() ![]() Alman veya Alaman seferi denilen bu seferde ordu mevcudu ikiyüz binden fazla olup "Çekaloz" denilen ve kaz yumurtasi seklinde gülle atan 300 kadar küçük top da vardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada, daha önce II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() l4 Ocak l533'te Pâdisah tarafindan kabul edilen Avusturya elçilik heyetinden, kesin bir baris için Ferdinand'in itaat alâmeti olarak Estergon kalesinin anahtarlari istenmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu antlasma geregince biri dogrudan dogruya Osmanli Devleti'nin himayesi altinda Jan Zapolyai'ye, digeri de vergi vermek sartiyla Ferdinand'a ait iki Macaristan ortaya çikiyordu ![]() ![]() Görüldügü gibi Osmanli kilicindan gözü yilan Ferdinand, Macar tahti üzerindeki hakkini da kayb ederek baris istemek zorunda kalinca, Orta macaristan'da kendisine birakilan bir kalenin idaresine razi olarak protokol geregince Pâdisah'a "Pederim", Vezir-i A'zam'a da "Birâderim" diye hitab etmek zorunda kalir ![]() ![]() Jan Zapolyai'nin l540 yilindaki ölümü üzerine Macaristan isleri yeniden karismaya baslar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli hükümdari, l54l senesinin Ilkbahar'indaki hareketinden evvel, Budin'in Ferdinand'in eline geçmemesi için derhal Rumeli Beylerbeyi, arkasindan da üçüncü vezir Sokullu Mehmed Pasa'yi 3 bin yeniçeri ve süvari kuvvetleriyle gönderir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu savas esnasinda Avusturyalilar, ordugahlarinin etrafina hendekler kazip manialar koyduklari ve "Istabur - Tabur" adi verilen istihkâmlari yapmislardi ![]() ![]() Budin'e gelindikten sonra küçük kral, Pâdisah'in sehir disindaki karargâhina getirilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ugulama ile daha önce Zapolyai'nin idaresinde bulunan Macaristan dogrudan dogruya Osmanli topraklarina ilhak olunup on iki sancaklik Budin Beylerbeyligi tesekkül ettirilmis oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, bir buçuk asir Türk hâkmiyetinde kalacak olan Macar topraklarinin yönetimi hususunda son derece akillica hareket eden Osmanlilar, Budin'e tayin edilecek Pasalari devamli olarak birinci derecede degerli kimseler arasindan seçiyorlardi ![]() ![]() Artik Osmanli idaresinde gelisme imkâni bulan bir Macar medeniyeti ve bu medeniyet ile yaris ve baris halinde olan bir Müslüman Türk dünyasi, ayni cografya üstünde yasiyorlardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu gelismelerden sonra Kanunî'nin Macaristan fütûhati ile ilgili siyasetine baktigimiz zaman, onun bir tek hedefinin oldugunu görürüz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() a) O dönem, günümüzden oldukça uzaktir ![]() ![]() ![]() ![]() b) Gerek Arap, gerekse diger Müslüman devletlerden zapt edilen topraklari, uzun zaman idaresi altinda tutmayi basaran Osmanli Devleti, bir mânada bu basarisini muazzam bir disiplin altinda yetistirdigi askerî gücüne borçludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Cihâdin faziletlerini de burada zikr etmek gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() d) Ganimet elde etme arzusu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XVI ve hatta daha sonraki asirlarda günümüzde oldugu gibi milliyet mefhumundan söz edilemez ![]() ![]() ![]() O zamanki Safevîler Iran'inda Siî Mezhebi hâkimdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu ifadelerden anlasildigina göre Kanunî Sultan Süleyman, Islâm birligine zarari dokunacak ve onu tehlikeye sokacak bir harekette bulunmadiklari müddetçe, Müslüman devletlerle ugrasmayi pek istemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peste muhasarasinin duyulmasi üzerine gerekli hazirliklarini tamamlayan Kanunî Sultan Süleyman, yaninda oglu Sehzâde Bâyezid oldugu halde 18 Muharrem 950 (23 Nisan 1543)'de Istanbul'dan Macaristan üzerine hareket eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün çabalarina ragmen Osmanlilarla basa çikamayacaklarini anlayan ve her seferde ellerindeki mühim sehir ve kalelerin bir kismini kayb eden Ferdinand ile Sarlken, baslangiçta bir mütareke, daha sonra da bes yillik bir baris antlasmasi yaparlar ![]() ![]() ![]() Daha önce de temas edildigi gibi Erdel Kiraliçesi yani eski Macar Kirali Jan Zapolyai'nin zevcesi Izabella, Osmanlilarin himayesinde idi ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî, Avusturya kuvvetlerinin Erdel'e girdigine kani olunca Avusturya elçisinden durumu sordurtarak onu haps ettirdigi gibi Rumeli Beylerbeyi Sokullu Mehmed Pasa'yi Erdel üzerine yürümekle görevlendirmisti ![]() 10 Temmuz l55l'de Sofya'dan areket eden Sokullu, bir müddet sonra 7 Eylül'de Slankamen'den ayrilarak Beçe önlerine gelip burayi ele geçirir ![]() ![]() ![]() ![]() Sokullu Mehmed Pasa'nin çekilmesi üzerine Avusturya ordusu Erdel'e girerek lipva'yi geri aldigi gibi Segedin'i de muhasara eder ![]() ![]() Iki taraf arasindaki savas 970 ( 1562 ) yilina kadar sürer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî, Macaristan seferi sirasinda Voyvoda Petru Rares'e bir berat göndererek, burayi onun idaresine birakmisti ![]() ![]() ![]() ![]() Petru Rares, Kanunî'nin teveccühüne mazhar olmakla birlikte hariçten yapilan tesirlerle gizlice Osmanli Devleti'nin aleyhine çalismaya baslamisti ![]() ![]() ![]() ![]() Iste Rares'in bu neviden faaliyeteri ve Lehlilerle iyi geçinmeyip onlar tarafindan voyvodanin azledilmesi hususunda vaki olan müracaatlar sonrasi Kanunî l538 Mayis'inda Bogdan üzerine yürümeyi kararlastirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu seferin sonunda Osmanlilar, Prut ile Diniester nehirleri arasinda kalan yerleri ellerine geçirmislerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|