Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alfabetik, hastalıklar, sıralı, tedavi, teşhis, yöntemleri

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #46
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



HEPATIT A


Hepatit A hastalığı, Hepatit A virüsünün (HAV) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır Bulaşma dışkıdan olur Hastalık geçirildikten sonra kanda HAV bulunmaz, bu nedenle taşıyıcılık ve kan nakli ile bulaşma olmaz Siroz meydana getirmez

Kuluçka dönemi 2-6 haftadır

Kırıklık, hafif ateş, bulantı, kusma, ishal, iştahsızlık, hafif kas ve eklem ağrıları gibi genel şikayetlerle başlar Sarılık bulguları 3-4 haftada kaybolur ve 6-8 haftada hastalar tamamen iyileşir Sonuç genelde iyidir, ancak hastaların %1 inde fulminan hepatit denilen durum ve ölüm meydana gelebilir

Tanı

İlk hafta içinde IgM tipi antikorlar yüksek düzeydedir ve 2 ay içinde tamamen kaybolur IgG tipi antikorlar ise 1 ay sonra ortaya çıkar ve yıllarca kalır IgG tipi antikorların saptanması hastalığın daha önceden geçirildiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir ve kanda saptandığı sürece o kişide HAV hastalığı tekrar gelişmez

Korunma

Hepatit A dan korunmak için, el ve tırnak temizliğine son derece dikkat etmek gerekir

Şehirlerin kanalizasyon sistemlerinin uygun olması önemlidir

Hepatit A geçiren kişilerin mikrobu bulaştırmalarını önlemek için, iç çamaşırlarının, çarşaflarının ve tuvaletlerin %3 lük formalin veya %25 lik kloramin solüsyonu ile temizlenmesi gerekir

Hastayla ilgilenenlerin (doktor, hemşire, bakıcı, akraba gibi) sık sık ellerini mikrop öldürücü sıvılarla (zefiran) temizlemeleri gerekir

Aşı

iyi seyirli bir hastalık olduğu için Hepatit A ile meydana gelen hastalıklar için aşı genelde gerekli değildir Ancak hasta ile irtibatı olan kişiler için (hekim, aile fertleri gibi) immünglobülin ile korunma önerilebilir (Beriglobin) Yetişkinlere kas içine 4-5 ml yapılır ve 4-8 hafta korunma sağlar

Tedavi

Yatak istirahati : Sırt üstü yatmak karaciğerin kanlanmasının en iyi şekilde olmasını sağlar Bu şekilde istirahat edilerek karaciğerin yükü azaltılır ve iyileşme hızlanır

Diyet : İlk günlerde hastalar genelde iştahsız olduklarından sindirimi kolay besinler (meyva suyu, açık çay, süt, çorba, püre, kızarmış ekmek, bal, reçel ve yoğurt) verilmelidir Ancak hastaya yemesi için ısrar edilmemelidir; çünkü karaciğer kendini korumak için iştah azaltıcı bazı önlemler alabilir İştahsızlık uzun sürerse asidik özel karışımlar hekim tarafından verilir Böyle bir durumda iştah açılınca hemen proteinli besinler verilir Karbonhidratlı gıdalar normal şekilde verilmeye devam edilir Tuzsuz yemeğe gerek yoktur Alkol yasaklanır Günlük alınan yağ miktarı 50 gramı geçmemelidir Günlük kalori 3000 i geçmemelidir Sarılık ortadan kalktıktan sonra 6 ay boyunca alkol, kızartma, baharat, sirke ve mezeler verilmez

İlaç : Sindirim zorluğu olanlara sindirimi kolaylaştırıcı ilaçlar verilir Ayrıca B ve C vitaminleri verilir Kaşıntı, bulantı-kusma için de gerekirse ilaç verilebilir Kusmaları fazla olanlara serum takılabilir Yine hastanın durumuna göre ilaç tedavisi hekim tarafından başlanabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #47
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



HIPERTROFIK KARDIOMIYOPATILER


Bilinmeyen bir nedenle, muhtemelen ailevi (doğuştan) olarak miyokart (kalp kası) hipertrofiktir (kalınlaşmıştır) Miyokardın kalınlaşması ilerleyici karakterdedir ve bütün kalbi ilgilendirmeyebilir En ziyade ventrikül (kalbin karıncığı) septumunun (ara duvar) kaideye yakın kısmında ve sol ventrikülün serbest duvarında bulunan hipertrofi bazen de sadece septuma veya sağ ventriküle lokalizedir En ziyade rastlanan lokalizasyonuna göre septum kaidesindeki hipertrofi, ventrikül boşluğundaki sistolojik basıncın (kalbin atımı sırasındaki basınç) sistolik aort basıncından (kalbin atımı sırasında aort ana atardamarında meydana gelen basınç) daha yüksek olmasına neden olur Bundan dolayı hipertrofik kardiomiyopatinin bu formuna "İdiopatik hipertrofik subaortik stenoz" denmektedir Böylece sol ventrikülün boşalması güçleşir

Klinik tablo: Dispne, çarpıntı ve kalp ağrıları başlıca yakınmaları teşkil eder Yorgunluk ve atım bozuklukları da olur Aile hakkında sorulan sorularda bu tür yakınmalarla hastalanan bireylere rastlanır Heredite (kalıtsallık) oranı % 30 dur Erkekler daha sık hastalanır Hastalık çocukluk yaşlarında ortaya çıkar Bazen ömür boyu belirti vermeden kalır

Muayenede kalbin uç kısmına denk gelen kısımda veya göğüs orta kemiğinin sol kenarında kalbin atımıyla uyumlu olarak hafif bir üfürüm (sistolik sufl) duyulur (stetoskopla) 2/6 şiddetindedir Karotisler (şah damarı) boyunca yayılmaz Bu üfürüm bacakların yukarı kaldırılmasıyla hafifler

Röntgende kalp normal büyüklükte veya büyümüş bulunabilir EKG her zaman anormaldir: Sol ve bazen de sağ hipertrofi bulguları, QRS dalgası ve T dalgası değişiklikleri, derin Q dalgaları, dal blokları vs, görülebilir Derin Q dalgaları nedeniyle miyokard infarktüsüyle karıştırılmalar olabilir

Ekokardiogramda septumdaki ve sol ventrikül duvarındaki hipertrofi ile mitral kapağının ön kanadının öne doğru sistolik hareketi ayırt edilebilmekte ve kesin tanı konabilmektedir

Sonuç: Hastalık oldukça ciddidir Hasta kendine dikkat etmezse yaşam süresi son derece kısa olabilir Ancak kendiliğinden iyileşmeler de görülmektedir Hastaların çoğunda ölüm nedeni aniden gelişen atım (ritim) bozukluklarıdır

Tedavi

Kesin bir tedavisi yoktur Hastanın her tür efordan kaçınması gerekir

Kullanılması sakıncalı olan ilaçlar: Digitalis, sempatikomimetikler, kalsium, nitrogliserin gibi ilaçlar verilmez Digitalis pozitif inotrop (kalbin atım gücünü arttırıcı) etkisiyle hastanın durumunu bozar Diüretikler de verilmemelidir Ancak zorunlu hallerde düşük dozlarda verilebilir

Beta reseptör blokerleri (Betadol, Dideral, Prent vs): Kullanılabilir Negatif inotrop etkileri nedeniyle hastaya yararlı olabilirler Dozaj: Günde 1 tablet Betadol veya 2 defa 20-40 mg Dideral

Kalsium antagonistleri (Kardilat, Nidilat, İsoptin, Sensit, Diltizem): Negatif inotrop etkileri nedeniyle (yani kalp kontraksiyonlarını artırmadıkları için) kullanılırlar
Dozaj: Günde 3 defa birer adet yemeklerden birer saat önce

Cerrahi girişim: Her hastada cerrahi tedavi olup olamayacağı mutlaka araştırılmalıdır Ameliyata karar verilirse ventrikülomiyotomi yapılır, buna kas rezeksiyonu eklenir veya eklenmeyebilir Bazı durumlarda mitral valvüloplasti de gerekli olur Bu konu için bir kalp - damar cerrahı ile görüşmek faydalı olur

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #48
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



HIPOPITUITARIZM


(Hipofiz Ön Lob Hormonlarının Yetersiz Salgılanışı) Hipopitüitarizm, hipofiz bezinin hipofiz bezi hormonlarından bir veya daha fazlasını yetersiz miktarda salgılaması ile görülen bir rahatsızlıktır Hastalığın adı Yunancada "altında" anlamına gelen hipo kelimesinden kaynaklanır Bazı kişilerde kalıtsal olarak hipopituitarizme eğilim vardır Diğer insanlar bilinmeyen nedenlerden dolayı bu hastalığa yakalanırlar Ancak olayların birçoğunda nedenin belirlenmesi mümkündür Bu durum bezdeki herhangi bir tümör nedeniyle ortaya çıkabilir veya ciddi bir kafa yaralanmasından sonra gelişebilir Hipopituarizm bazı kadınlarda doğumdan sonra ortaya çıkar çünkü hamilelik sırasında normal olarak büyümesi gereken bez öylesine fazla büyür ki, bunun için gerekli olan oksijen veya kanla verilen diğer maddeler vücut tarafından temin edilemez hale gelir Daha sonra hipofiz bezi dokularının bir kısmı veya hepsi ölür

Belirtiler

Çocuklarda:

- Büyüme ve cinsel gelişimde yavaşlama,

- Hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşüşü)

Yetişkinlerde:

- Kadınlarda adetten kesilme, kısırlık veya doğumdan sonra süt verememe,

- Erkeklerde azalan cinsel istek, sakal ve vücut kıllarının dökülmesi,

- Göz ve ağız çevresindeki ciltte ince kırışıklıklar;

- Bitkinlik

- İştahta azalma ve bazen kilo kaybı

- Stresli bir durum veya enfeksiyon nedeniyle tansiyonun çok fazla düşmesi ve ateş

Hipofiz bezinin diğer bezleri de harekete geçiren diğer hormonları salgılaması nedeniyle, bu hormonların yetersiz salgılanması hipotiriodizm ve Addison hastalığı da dahil olmak üzere diğer bazı hastalıkların belirtilerini ortaya çıkarabilir

Teşhis

Hipofiz hormonlarının yetersiz salınımı çocuklarda cüceliğe neden olacaktır

En önemli bulgu büyümede yavaşlamadır Bu yavaş gelişme çocuğun normal muayenelerinde doktor tarafından saptanacaktır Bu hastalık oldukça ender görülür Akranlarından daha kısa çocukların çok azında hormon yetersizliği vardır

Eğer doktorunuz hipopitüitarizmden kuşkulanıyorsa kan ve idrarda hormon düzeyini ölçmek üzere çeşitli testler yapacaktır Kan şeker düzeyini düşürmek üzere insülin iğneleri - yapılır ve bu durum hipofiz bezinde hormon üretimini sağlar Sonra bu hormonların miktarı ölçülebilir

Eğer test sonucu hipofiz hormonlarının düşük düzeyde olduğunu gösteriyorsa, altta yatan nedeni saptamak üzere daha ileri tetkikler yapılır Olasılıklardan biri hipofiz tümörüdür

Hipofiz hormonlarının azlığı yada yokluğu yaşamı tehdit edebilir çünkü böbreküstü bezi herhangi bir güçlü stres ya da enfeksiyona cevap veremez hale gelebilir Böyle bir durumda doktor kortikosteroid tedavisi yapacaktır

Cüce bir çocuğa büyüme hormonu enjeksiyonu yapılarak normal gelişimini sağlamak mümkündür çocuk tedavi edilmezse erişkin ölçülerine ulaşamayacaktır cinsel gelişimi de diğer hormonların normal miktarda olup olmamasına bağlıdır

Yetişkinlerde de aynı hormon tedavisi gereklidir

İlaç Tedavisi

Hipopitüitarizmin tedavisi hipofiz bezindeki işlev bozukluğunun derecesine bağlı olarak çeşitli hormonların verilmesine dayanır

Büyüme Hormonu: Bu ilaç tedavisi hipofiz bezi hormonlarının yerini tutabilecek hormonları içerir Büyüme hormonunun yanı sıra böbreküstü bezi ve tiroid hormonları ve hatta yumurtalık hormonları (kadınlar için) ya da testosteron (erkekler için) gerekli olabilir

Kortikosteroidler: Böbreküstü bezinin işlevi azaldığında doğal kortizol hormonunun yerine genellikle prednizon ya da hidrokortizon gibi bir ilacın günlük alınımı gerekir

Ameliyat ya da ciddi bir stres karşısında bu steroid hormonların daha yüksek dozda alınması gerekebilir,

Diğer Hormonlar: Eğer östrojen, testosteron ya da tiroid hormonları yetersizse, bunlarında alınması gerekebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #49
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



HIRSCHSPRUNG HASTALIGI


Hirschsprung hastalığı (doğuştan kalın barsak genişlemesi olarak da adlandırılır) yavaş yavaş anormal büyüklükte ya da genişlemiş kalın barsak oluşmasına neden olur Bunun nedeni alt rektumun dışkıyı anüsten dışarı çıkarmakta yeterli olmamasıdır Prematüre bebeklerde nadir olmak koşulu ile, Hirschsprung hastalığı yeni doğan bebeklerdeki kalın barsak tıkanıklığı nedenlerinden %33 ünü oluşturmaktadır

Yeni doğan bebeklerde ilk işaretler arasında mekonyum dışkısını çıkarmakta başarısızlık, kusma, karın bölgesinde şişme ve dışkılayamama sayılabilir

Rektal bir muayene sonrasında, bebek çoğunlukla patlayıcı şekilde dışkılar Bazen yeni doğmuş bir bebek bu yüzden dışkı bile kusabilir Su kaybı ve kilo kaybı da çok rastlanır Çoğu yeni doğmuş bebekler bunun yanı sıra kabız ve ishal de olabilirler

Yeni doğmuş bir bebekte büyümüş bir kalın barsağı teşhis etmenin en iyi yöntemi rektal biyopsi yapmaktır

Hirschsprung hastalığının tedavisi, dışkının atılabilir bir torba içine doldurulabilmesi için karın bölgesinin dış kısmına bir çıkış yapılmasından sonra ameliyattır Bu, geçici bir tedbirdir Bu açıklık, çocuk 12 ile 18 aylık olduğunda başka bir ameliyat ile kapatılır

Her ne kadar sürekli ishal nöbetleri kimi zaman problem teşkil ederse de tedavi son derece başarılı sonuç verir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #50
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



HORLAMA


Horlama uyku sırasında solunumun kısa süreli kesilmesi ile oluşan bir rahatsızlık durumudur Solunumun kısa aralıklarla kesilmesinin vücuda birçok olumsuz etkisi vardır Horlama esnasında bir yandan kandaki oksijen miktarı azalırken öte yandan akciğer basıncı artar ve kalp ritimlerinde değişimler baş gösterir Bu arada uyku düzeni bozulur ve giderek uykudan uyanmalar ortaya çıkar Baş ağrıları, zayıflık ve uykusuzluk belirtileri de rahatsızlık haline gelen horlamanın sonuçları olabilir

Horlama bir rahatsızlığın göstergesi olmasına karşın sonuç olarak kişiyi ve çevresini rahatsız eden bir durum oluşturur

Horlayan kişi ağzından hava soluduğu için havayı süzmeden alarak boğazda rahatsızlık oluşmasına da neden olur

Bebeklerde de horlama görülebilir Bu, bebeğin damağını kullanmasını henüz öğrenememesinin sonucudur

Özellikle genç yaşlarda ortaya çıkan horlama, yüksek tansiyonu, kalp rahatsızlıklarını ve kalp krizini de beraberinde getirir

Horlamaya karşı değişik tedavi yöntemleri uygulanabilir

Horlama şişmanlık nedeniyle oluşuyorsa zayıflama bir tedavi yoludur

Horlama burun rahatsızlığı nedeniyle oluşuyorsa cerrahi müdahale iyi bir netice verebilir

Son çare ise; hava kompresöründen oluşan plastik bir maskenin uyku süresince buruna örtülmesidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #51
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



IDRAR INKONTINANSI


İdrar inkontinansının (idrar akışını kontrol edememe durumu) fazla ya da az aktif bir mesane, fiziksel tıkanma, enfeksiyonlar ya da kafein ve bazı ilaçların yan etkileri gibi birçok nedeni vardır Kanser, diyabet, inme, Parkinson haslalığı ya da multipl skleroz gibi daha ağır hastalıklar da inkontinansa neden olabilir Bu durum erkeklerde, genişleyen prostatın ya da prostata ilişkin diğer sorunların göstergesi olabilir Herhangi bir inkontinans sorunu söz konusuysa, daha önemli bir durumun belirtisi olabileceğinden, en kısa zamanda doktorunuza başvurun Doktorunuzun yardımıyla inkontinansın nedenini ve uygun tedavi seçeneğini bulabilirsiniz
İdrar inkontinansı yaşlandıkça daha da sık görülen yaygın bir durumdur Gerçekten de 65 ve daha ileri yaştaki 10 kişiden en az birinde idrar inkontinansı görülür
Birçok kişi bu konuda gereksiz biçimde sessiz kalır Doktora danışmaya ve istediği gibi gereken yardımı almaya utanır Bazı kişiler bu durumun yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olduğunu ve olası nedenlerinin ve tedavi seçeneklerinin bulunması yerine sonuçların ele alınacağını düşünür Oysa, enfeksiyonu kontrol altına almak için antibiyotik kullanmak ya da idrar akışını kontrol eden kasları güçlendirecek egzersizleri öğrenmek gibi basit tedaviler söz konusu olabilir

İDRAR İNKONTİNANSININ TİPLERİ:
Aynı kişide birden fazla tipte inkontinans bulunabilir
- Stres inkontinansı: Öksürme, hapşırma, gülme, ağır kaldırma ya da hızlı hareket etme sonucunda mesanede oluşan basıncın neden olduğu inkontinans

- Acil idrar yapma gereksinimi: kişinin idrar yapma gereksiniminin farkında olması, ancak kontrol edemeyerek acil olarak tuvalete gitmek zorunda kalması

- Taşma inkontinansı: mesane tamamen dolu olduğunda (idrarı normal şekilde yapamama ya da bazı engeller nedeniyle) gerçekleşir ve az miktarda idrar kaçırılır

TANI:
İdrar inkontinansına tanı konması kolaydır ve nedene bağlı olarak çoğunlukla tedavi edilebilir Hasta ve ailesinin doktora karşı açık ve dürüst davranması önemlidir İdrar yapma alışkanlığınıza ve inkontinansın ne zaman gerçekleştiğine ilişkin kayıt tutmak yardımcı olabilir Bu kayıtlar, inkontinansta hangi maddelerin ve durumların rol oynadığını öğrenmenize yardım edecektir Inkontinansın hangi sıklıkta olduğunu, ondan önceki aktivitenizi (ör hızla ayağa kalkmak, gülmek, egzersiz yapmak), sızıntı miktarını (çok az ya da bir anda çok fazla) ve eğer varsa, herhangi bir uyarıcı belirtiyi, sizi gece uyandırıp uyandırmadığını ya da belirli bir içecek, besin maddesi ya da ilacın alınmasından sonra görülüp görülmediğini kaydedin

TEDAVİ:
Etkili tedavinin seçimi, idrar inkontinansının nedeninin tanımlanmasına bağlıdır Değerlendirme için en kısa zamanda doktora başvurmak çok önemlidir


IDRAR KACIRMAYA KARSI EGZERSIZLER


Bazen istemeden idrar kaçırıyorsanız alt karın duvarınızdaki kaslar, yaşlandıkça gevşemiş demektir Her yerde yapabileceğiniz egzersizler için günde 20 dakika ayırabilirseniz, mesanenizin kontrolünü yeniden kazana-bilirsiniz

Mesaneyi kontrol eden kaslar anüs ve vajinayı çevreleyen kaslardır ve "pubokoksigeal" kasları adını alırlar 1950 lerde Dr AM Kegel bu kasları geliştirmek için bir sistemi geliştirdi

Anüs çevresindeki büzgen kasları dışarı çıkmanızı engelleyecekmiş gibi kasarak başlayın Gevşeyin ve tekrar kasın Bunu 20-30 defa yapın Bu hareketleri gün boyu birçok defa tekrarlayın Pubokokigeal kaslarınızın gücü arttıkça mesanenizi daha iyi kontrol edebilirsiniz Bunu yapan kadınların çoğu fazladan, cinsel olarak daha hevesli bir hale geldiklerini fark etmişlerdir

IDRAR YOLU ILTIHABI (OZGUL OLMAYAN)


Özgül olmayan idrar yolu iltihabı bazen "klamidya"nın neden olduğu bir idrar yolu iltihabıdır Buna Ureaplasma ureliticum" adı verilen bir bakteri de sebep olabilir Bulgular 10-20 gün içinde ortaya çıkmazsa da eğer tedavi edilmezse, leğen boşluğunda iltihabi komplikasyonlara (fallop tüplerinin, yumurtalıkların, rahmin veya rahim boynunun iltihaplanması) yol açabilir Bu nedenle, eşinizde "üretrit ortaya çıkarsa siz de kontrolden geçmelisiniz Onun enfeksiyonun sebebi "Ureaplasma" veya "Klamidya" veya cinsel ilişkiyle bulaşan başka bir hastalık da olabilir

Belirtiler

- Batma ve yanma hissiyle birlikte sık idrar yapma;

- Karın altında ağrı;

- Arada sırada ince bir vajinal akıntı

Teşhis

Doktorunuz gelişmenin nasıl olduğunu dinleyecek, başka ihtimalleri eleyebilmek için alt karın muayenesi yapacak ve bir idrar kültürüyle hastalığa neden olan bateriyi tanımlayarak teşhisini koyacaktır

Bu rahatsızlık erken teşhis edilerek tedaviye başlanırsa, genellikle tehlikeli olmaktan daha çok can sıkıcıdır

Tedavi

Belirsiz idrar yolu iltihabı için standart tedavi antibiyotiklerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #52
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



IHTIYOZ


İhtiyoz a balık pulu hastalığı da denir Bunun nedeni karakteristik döküntüsünün görünümüdür Kalıtım yoluyla geçen cilt hastalıkları içinde en sık görülenidir

Belirtiler : Küçük çocuklarda kuru, pullu cilt

Bu hastalık genellikle 1 ile 4 yaşları arasında ilk defa ortaya çıkar Bazen yetişkinlik yıllarında tamamen kaybolup daha ilerde yeniden belirir En fazla belirgin olan döküntü yerleri dirsekler, dizler ve ellerdir Genellikle, kışın daha kötü olur İhtiyoz, atopik dermatitle bağlantılı olabilir

Tedavi

Etkilenen yörelere vazelin sürün ve gece naylonla sarın Günde iki kere kullanmak kaydıyla laktik asit losyonu ve gece kremi sürmek faydalı olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #53
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



ILAC DOKUNTULERI


Herhangi bir ilaç kullanırken, bir döküntü meydana gelirse döküntünün nedeni olarak o ilaçtan şüphe edilmelidir

Belirtiler

- Kızarıklık, döküntü, kabarcıklar ve cilt içinde kanamalar dahil, cilt değişikleri

- Kaşıntı

- Herhangi bir reçetesiz ilaca veya reçeteli ilaca allerjik reaksiyon gösterilebilir

İlaç reaksiyonları basit bir kaşıntı veya döküntüden çok fazla şeyler de yapabilir: ateş, nöbetler, bulantı, kusma veya ishal, nabız bozuklukları, nefes alma zorluğu, astım veya idrar azalması bunlardan bazılarıdır Bunlara ek olarak laboratuar tahlilleri hemoglobin değerinde veya akyuvar sayısında bir değişim gösterebilir Böylece, bir ilaç reaksiyonunun belirtileri son derece çeşitlidir

Cilt döküntüleri çeşitli biçimlerde olur Bu döküntünün nedenini belirlemeyi zorlaştırır İlaç döküntüleri genellikle ilk dozun alınmasından az sonra başlar Bu zaman ilişkisi daha başka problemlerin çıkma ihtimaline karşı bir uyarıcı olabilir

Birçok ilaç reaksiyonunun ilk ve en erken belirtisi ateştir Döküntüler, ilaç reaksiyonu olayının genellikle başlangıç safhalarında görülerek böyle bir reaksiyonun başladığına dair uyarı görevi yapar

Tedavi

Eğer döküntünüz ilaca bağlıysa, ilacı bırakınca belirtiler genellikle kesilecektir Fakat, ilaç reçeteliyse, kesmeden doktorunuza danışın

Eğer döküntünüz kaşıntılıysa yulaf unu banyoları veya nemli pansumanlar rahatlatabilir Lokal hidrokortizon kremi de faydalı olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #54
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



IMPETIGO


impetigo adli iltihapli deri hastaligi, vucudun baSlica yuz, el ve diz gibi açikta kalan kisimlarini etkileyen, bakterili bir enfeksiyondur içinden cerahat akmasi da mumkun, kalin kabuklarla kapli yaralar Seklinde görulur|Bu hastalik çok bulaSicidir ozellikle çocuklar arasinda yaygindir|Tedavi:|Tedavi için bir doktora gitmeniz gerekir Doktorunuz antibiyotik ve/veya krem yazacaktir Belirtiler tedaviye baSladiktan sonra 5 gun içinde geçmelidir|onlemler:|impetigonun yayilmasini önlemek için tirnaklar temiz ve kisa tutulmalidir Evde herkesin kendine ait havlusu, mendili ve bardagi olmali ve herkes her gun banyo yapmalidir|Okuldan Alikoyma:|impetigo geçiren çocuklar, yaralar tedavi edildigi ve temiz bir sargiyla örtuldugu surece okula gidebilirler Yaralar sarilmamiSsa ve vucudun baS, el veya bacak gibi açikta kalan kisimlarinda ise çocuk, bunlar iyileSene kadar okula gidemez

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #55
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



INME


İnme, beynin bir bölgesinde, kan akışının engellenmesi ya da beyindeki damarlardan kanın dışarı sızmasıyla ortaya çıkan bir hasardır "İnme" terimi, olayın ani başladığını vurgular
Bazen bir baş ağrısı, sadece baş ağrısı değildir ya da baş dönmesi ile kollarınızda ve bacaklarınızda hissettiğiniz güçsüzlük sadece ne kadar çok çalıştığınızın bir işareti olmayabilir
Dengeli beslenmek için gıdaya gereksinim duymanız gibi, beyninizin de (vücudun diğer bölümleri gibi) normal işlevini görebilmesi için oksijenleşmiş kanla beslenmesi gerekir Yeterli miktarda oksijenleşmiş kan ulaşamadığında beyin hücreleri hasar görür ya da ölür
Kalpten beyne ve kafaya kan taşıyan damarlarda (karotis) daralma ya da tıkanma, beyne ulaşan kan miktarını azaltır Daralma ve tıkanmaya ateroskleroz (arter duvarlarının kalınlaşması) gibi birkaç hastalık yol açar Karotis daralması (stenoz) için ilaç ve cerrahi tedavi mevcuttur Tam tıkanma durumunda (karotis oklüzyonu) tedavi seçeneği çok azdır
Her iki durum da inme (yeterli kan ulaşmaması nedeniyle beyin dokusunda hasar) ya da geçici iskemik atak (birkaç haftada geçen inme benzeri semptomlar) riskini artırır
İnme, erişkinlerdeki işlevsel yetersizliğin birinci nedenidir
Özellikle, kan basıncınız yüksekse ya da sigara içiyorsanız, kendinizde ya da bir yakınınızda inme riski olup olmadığını doktorunuza sorun

Karotis Nedir?
Kalpten kafaya ve beyne kan ulaştıran ve boynun her iki tarafından geçen büyük kan damarlarıdır

Stenoz Ve Karotis Oklüzyonu:
Arterlerin, kısmen tıkanmaya yol açacak biçimde daralmasına stenoz denir Bir yağ plağı ya da kan pıhtısı kanın geçişini engelleyerek darlma ya da tıkanmaya neden olur Karotis oklüzyonu, karotisin beyne kan akışını azaltacak biçimde tamamen tıkanmasıdır

Stenozun Saptanması:
Doktorunuz boyundaki karotiste uğultu (arterde anormal kan akışı sesi) olup olmadığını steteskopla saptayabilir Karotis uğultusu karotis hastalığının göstergesidir Doktorunuz ultrason taraması ya da anjiyografi ile karotiste kısmi tıkanma olduğunu doğrulayabilir

İnme Ya Da Geçici İskemik Atak Semptomları:
Aşağıdaki semptomlardan biri görüldüğünde hemen acil servise ulaşmak için ambülans çağırın ya da doktorunuzu arayın
- Ani görme, konuşma ve denge bozukluğu
- Ani ortaya çıkan uyuklama ve şiddetli baş ağrısı
- Ani zihinsel bozukluk ve bellek kaybı
- Bir gözde ani geçici körlük ya da başka görme kusurları
- Kolda ya da bacakta ya da tüm vücutta uyuşma, güçsüzlük ya da felç
- Ani konuşma ya da yutma güçlüğü
- Koma ya da nöbetler


İnme Nasıl Önlenir?
- Kan basıncınızı sık kontrol ettirin Sürekli olarak yüksekse (>140/90 mmHg) kontrol altına almak için doktorunuzun önerilerini uygulayın
- Atriyal fibrilasyonunuz ya da diyabetiniz varsa ya da kolesterolünüz yüksekse, doktorunuzun önerdiği tedaviyi uygulayın
- Sigara içiyorsanız, bu alışkanlığınızdan vazgeçin
- Alkol alıyorsanız, ılımlı miktarda kullanın
- Düzenli egzersiz yapmayı günlük etkinliklerinizin önemli bir parçası haline getirin

İnmeyle İlişkili Risk Faktörleri:
Aşağıdaki durumlardan herhangi biri varsa, inme gibi ciddi tıbbi sorunlara yol açmaması için doktorunuzla görüşerek tedavi uygulayın:
- Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) inmenin en önemli nedenidir
- · Arter kanallarının daralması (ateroskleroz), özellikle beyne kan taşıyan arterlerde kısmi tıkanma (karotis stenozu)
- · Kalp atışında düzensizlik (atriyal fibrilasyon) gibi kalp hastalıkları, yüksek kolesterol (kandaki yağların yüksek düzeyde olması) ya da kalp krizi (miyokard enfarktüsü)
- · Sigara içme, aşırı alkol kullanımı, fiziksel etkinlik eksikliği ile sebze ve meyve açısından yetersiz beslenme gibi yaşam tarzıyla ilgili etmenler
- · Diyabetin neden olduğu komplikasyonlar inme riskini artırabilir
- · İnmeyle ilişkili uyarı niteliğindeki kısa süreli belirtiler (geçici iskemik atak)


Aşağıdaki Durumlarda Hemen Yardım İsteyin :
Kendinizde ya da tanıdığınız birinde inmeden kuşkulanıyorsanız, hemen tıbbi yardım isteyin ve ambulans çağırın İnmeye yönelik bazı tedaviler sadece kısa zamanda tanı konulup uygulanırsa yararlı olduğundan, hemen tıbbi yardım sağlanması önemlidir İnmeyle ilgili uyarılar şunlardır:
- Özellikle vücudun tek yanında olmak üzere yüz, kol ya da bacakta uyuşma ya da güçsüzlük
- Ani konfüzyon (zihin karışıklığı), konuşma ve anlama zorluğu
- Bir ya da iki gözde ani görme sorunu
- Ani yürüme zorluğu, baş dönmesi, denge ya da koordinasyon kaybı
- Ani ve nedeni bilinmeyen şiddetli baş ağrısı

Yapılması Gerekenler:
Uyarıcı belirtiler ortaya çıktığında, hastaneye götürülmek üzere bir ambulans servisinin telefonunu arayın

Tedavi
Karotis endarterektomisi, karotisteki tıkanmayı ortadan kaldıran cerrahi bir işlemdir İnme ya da geçici iskemik atak semptomları olan ya da olmayan, bir ya da iki taraftaki karotiste %60 tan fazla tıkanma görülen hastalarda ameliyat önerilebilir Ameliyat, tam tıkanma durumunda ya da akut inmesi iyileşmekte olanlarda tavsiye edilmeyebilir
tPA gibi pıhtı eritici bir ilaç, inmede acil tedavi olarak etkili olabilir Bu ilacın etkili olması ve iyileşme şansını artırabilmesi için, inme belirtilerinin başlangıcını izleyen ilk 3 saat içinde uygulanması gerekir
İnme vakalarının yaklaşık %80 i iskemiktir (beyin arterlerinde kan pıhtılarının oluşmasına bağlı), geri kalanları ise hemorajiktir (kan damarının yırtılmasına bağlı beyin kanaması) ABD de inme, ölüm nedenleri arasında, kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü sırada yer almaktadır ve bu ülkedeki erişkinlerde önde gelen sakatlık nedenidir Her yıl inme geçiren Amerikalılar ın üçte birinin, bu hastalık nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir
İnme geçiren bir hastanın, hemen tanı konarak hastaneye yetiştirilebilmesi için, sadece risk taşıyanların değil herkesin, inmenin uyarıcı belirtileri konusunda eğitilmesi gereklidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #56
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



INTUSSUSEPSIYON


İntussusepsiyon, barsağın, genellikle ince barsağın bir kısmının, barsağın başka bir kısmının içine girdiği bir durumdur 3 aylık il~ 6 yaşındaki çocuklardaki barsak tıkanmasının en yaygın nedeni budur

Belirtiler

- Ani, şiddetli karın ağrısı;

- Kuvvetsizlik ve uyuşukluk;

- Sık sık safra çıkararak kusma;

- Kuşüzümü jelatinine benzer kanlı dışkı;

- Yüzeysel nefes alma;

- Şok

Nedeni bilinmemektedir, ama bazı vakalarda, intussussepsiyon ile bazı virüs enfeksiyonları arasında bir bağlantı vardır

Tipik olarak, intussusepsiyon daha önce iyi olan bir çocukta aniden patlak verir Çocuk birden bire sık aralıklarla ortaya çıkan şiddetli bir karın ağrısı duyar Başlangıçta çocuk ağrılar arasında normal olarak oynamaya devam edebilir, ama bir süre sonra kuvvetsizleşir ve uyuşuklaşır

Teşhis

Çocuğunuzda bu belirtiler varsa, doktoru aramakta gecikmeyin Belirtiler ve fiziksel bulgular, teşhiste bulunmak için yeterli olabilir Ancak genellikle karın röntgeni ya da baryum röntgeni gibi başka testlere de gerek duyulabilir

Tedavi edilmeden bırakılırsa, çok tehlikeli olabilir Ancak, tedavi ilk belirtilerin ortaya çıkmasından sonra 24 saat içinde başlarsa çocukların çoğu iyileşmektedir

Tedavi

Teşhis için kullanılan baryumlu lavman, birbirinin içine girmiş barsağı normal yerine itmek için yeterli olabilir Ancak bu tedavi"den sonra tekrarlama oranı yüzde 10 kadar yüksektir Birçok durumda, ameliyat gereklidir; ameliyattan sonra genellikle tekrarlama olmaz

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #57
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



IRIS ILTIHABI (IRITIS)


Sıklıkla genç erişkinlerde görülür ve vakaların çoğunda neden frengidir Kornea yaraları, şeker hasta1ığı, romatizma, diş apseleri ve burun iltihapları da iritis nedenleri olabilir

Belirtileri:

Gözde şiddetli ağrı duyulur Göz aşırı sulanır ve kızarır Hasta, parlak ışığa bakamaz Korneanın rengi bulanıklaşır ve gözbebeğinin ışığa karşı refleksleri düzensizleşir

Seyri:

Gözbebeğinin refleksleri zamanla tamamen kaybolur ve görme iyice bulanıklaşır Böyle bir kriz birkaç hafta sürebilir

Tedavi:

Nedene yöneliktir Dinlenme, camları koyu renkli gözlük kullanılması, fazla okumaktan kaçınılması salık verilir Ayrıca, göze ılık pansuman yapılır ve ağrı giderici ilaçlar verilir Atropinli damlalar ya da merhemler kullanılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #58
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



IRRITABL (HASSAS) MESANE


Sık sık aniden gelen ve bazen tuvalete yetişemeyecek kadar sıkıştıran, idrara çıkma ihtiyacı hissediliyorsa, nedeni mesane hassasiyeti irritabl mesane; zaman zaman kasılmaları kontrol edilemeyen mesane olabilir Bazen durumun sorumlusu bir enfeksiyondur Ama genellikle mesane kronik olarak iltihaplanmış gibi bir görünüm yerse de neden belirsizdir Bu rahatsızlık bezdirici olsa da tehlikeli değildir Mesane iltihabından farklı olarak düşünülmelidir

Belirtiler

- Ani ve bazen kontrol edilemeyen idrara çıkma ihtiyacı;

- Geceleri sık sık idrara çıkma ihtiyacı

Teşhis

Doktor laboratuvarda incelemek üzere idrar örneği alır İdrar yaparken özel bir röntgen filmi alınabilir (Bir boşaltma sistogramı) Ucu ışıklı ince bir boruyu uretra yoluyla mesaneye sokarak sistoskopi yapmak da bir başka olasılıktır

ilaç Tedavisi

Enfeksiyonları tedavi etmek için antibiyotikler kullanılır İmipramin veya kalsiyum kanal blokerleri mesanenin kasılmasını sağlayan kasları gevşetip rahatlatabilir Başka ilaçlar da kasılmaları kontrol eden sinirlerin aktivitesini yavaşlatabilir

Mesane hassasiyeti (irritabl mesane) enfeksiyona bağlı değilse, çoğunlukla mesane kaslarının egzersizi ve güçlendirilmesiyle çözümlenebilir İdrar yaparken, idrarı mümkün olduğu kadar uzun bir süre tutmaya çalışmak buna bir örnektir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #59
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



ISHALLER


İshal, dışkılama sayısında artışla beraber, dışkının şekilsiz bir hal alması olarak tariflenir Normalde dışkı kuru ve şekilli iken, ishal durumunda içerdiği su miktarı artarak şekilsiz olur İshal nedeniyle bağırsak hareketleri artar, normal süreden daha kısa aralıklarla dışkılama ortaya çıkar Örneğin günde bir kez katı, şekilli dışkılaması olan bir kişi, günde 3-4 kez veya çok daha fazla dışkılıyorsa veya dışkı cıvıklaşmış, su gibiyse ya da sümüksü olmuşsa ishalden bahsedebiliriz

İSHAL NEDENLERİ NELERDİR ?

İshale neden olan pek çok durum mevcuttur İshal nedenlerinin başında mikrobik ishaller gelmektedir ki, yaz ishalleri de bu gruptandır Mikroplar dışında başta antibiyotikler olmak üzere çeşitli ilaçlar, çeşitli mide-bağırsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar, bağırsak veya bağırsak komşuluğunda ortaya çıkan tümöral durumlar, aşırı ve ani ısı değişimleri de ishale neden olabilir Heyecanlanma, üzüntü, korku, stres gibi durumlar da ishale neden olabilir

YAZ İSHALLERİNİN NEDENLERİ NELERDİR ?

Yaz ishaline neden olan mikroplar, bakteriler ile protozoon denilen gözle görülmeyen parazitlerdir

YAZ İSHALLERİ NASIL ORTAYA ÇIKAR ?

Doğadaki sıcaklık artışıyla tüm canlıların su ihtiyaçları da buna paralel olarak artar Dolayısıyla insanlar, yaz aylarında daha fazla su tüketir Böylece, bu tüketimin beklenmeyen bir sonucu olan yaz ishalleri, çoğunlukla mikroplu suların içilmesi veya bu sularla yıkanmış meyva ve sebzelerin yenilmesiyle ortaya çıkar Bazen insanlar ishal olup bu mikropları dışkıları ile çevreye yayabilir Dışkıyla bulaşmış ellerin ağıza götürülmesi sonucu da ishal olabilir Her zaman kullanılan suların sağlıklı olup olmadığını bilmek mümkün olmaz Doğada, özellikle insan ve hayvan dışkılarıyla kirlenmiş sularda yaşayan, ishal nedeni olabilecek çeşitli mikroplar bulunmaktadır Bunlar özellikle durgun sularda, kanalizasyonun karıştığı sularda, iyi ilaçlanmamış içme ve kullanma sularında, özellikle yaz aylarında uzun süre canlı kalarak çoğalır Bu suların içilmesi veya böyle sularla bulaşık, sıcak ortamda beklemiş gıdaların, örneğin çiğ sebzelerle hazırlanmış salataların ve meyvaların tüketilmesi sonucu ishal yapan mikroplar, ağız yoluyla alınarak insanların bağırsaklarına ulaşır Bunların bir kısmı bağırsak duvarında iltihap oluşturarak hem bağırsak hareketlerini artırır, hem de barsağa su ve iltihabi hücrelerin geçişine neden olur; bir kısmı da bağırsakta iltihap yapmadan, salgıladıkları toksin denilen zehirli maddelerin etkisiyle su ve tuz geçişini artırmak suretiyle ishale neden olur

YAZ İSHALLERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR ?

En önemli belirti, dışkılama sayısının artması ve dışkı vasfının değişmesidir Dışkı, cıvık, patates püresi görünümünde olabileceği gibi, sümüksü ve iltihaplı veya su gibi olabilir Dışkı miktarı ve su içeriği, ince bağırsaklarda hastalık yapan parazit ve bakterilerin ishallerinde fazladır, kalın bağırsakta hastalık yapanlarınkinde ise azdır; ayrıca bunlarda dışkılama sayısı diğerlerine oranla daha fazladır Su gibi tariflenen ishallerin çoğunluğu paraziter nedenlidir En sık giardia denilen protozoon neden olur Bu tip ishallerin en ciddisi ve hayatı tehtid edeni ise dışkının pirinç suyu görüntüsü olarak tariflendiği, kolera bakterisinin yaptığı ishaldir İltihaplı dışkılamaya neden olan bakterilere ise tifo ve tifo benzeri hastalıklara neden olan salmonella bakterilerini örnek verebiliriz Kalın bağırsakta ishale neden olan bakterilerin bir kısmı ve bazı parazitler dışkının iltihaplı, sümüksü görünmesine, aynı zamanda bağırsak duvarını da zedeleyerek damarların kanamasına neden oldukları için, kanlı olmasına da neden olurlar Dışkının böyle kanlı ve iltihaplı olması dizanteri olarak adlandırılır Nedenlerinden birisi şigella denilen bakteri, bir diğeri amip denilen protozoondur İshalle birlikte bulunan diğer belirtiler karın ağrısı, karında buruntu hissi, bazen bulantı, iltihabi durumlarda bunlara ilaveten ateş olarak karşımıza çıkar Dışkılamadan sonra tam rahatlayamama da bir diğer belirti olabilir Örneğin kalın bağırsak ishallerinde ağrı ve rahatlayamama sıktır Aşırı su ve tuz kaybına bağlı olarak kalp damar sistemine, böbreklere, sinir sistemine ait kalp ritm bozuklukları, böbrek yetmezliği, şuur bozuklukları gibi belirtiler de olabilir Dilin kuruması, cildin parlaklık, nem ve yumuşaklığını kaybetmesi, gözlerin göz çukuruna çökmesi gibi belirtiler, su kaybının işaretleridir

İSHAL OLUNCA NE YAPMALIYIZ ?

İlk tedbir olarak kaybedilen su ve tuzu geri koymak için pratik olarak hazırlayacağımız şu solusyonu içebiliriz: Bir litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 çorba kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 1 çay kaşığı karbonat konularak karıştırılır, içilebildiği kadar sık aralıklarla içilir Ancak mikrobik ishallerin hemen hepsi 24 saatten fazla devam eder ve hemen hepsi ilaç tedavisi almadan düzelmez Bu nedenle, 24 saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak muayene ve tetkik olunması gerekir Çünkü farkında olmadan dışkımız yoluyla çevreye mikrop bulaştırabilir, ayrıca ishalin tedavisiz kalarak daha ciddi sağlık problemlerine yol açmasına neden olabiliriz

SAĞLIK KURULUŞUNDA NELER YAPILACAKTIR ?

Sağlık kuruluşunda, şüphelenilen gıdaların ve suyun olup olmadığı ve ne zaman tüketildiği, ishalin ne zaman başladığı, karın ağrısı, ateş, dışkıda iltihap ve/veya kan olup olmadığı, yakınımızda başka hasta insanların olup olmadığı sorulacak; muayenenin ardından dışkı tahlili ve kültürü, kan sayımı ve gerekirse diğer kan tetkikleri istenecektir Tüm verilere göre hekim tedaviye karar verecektir

NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Sıvı ve tuz kaybının az olduğu, ishalin hastanın komforunu çok bozmadığı durumlarda, hastaneye yatırılmadan genellikle sadece uygun bir diyetle hasta ayaktan tedavi edilir Aşırı su ve tuz kaybı, ağır dizanteri halleri, kolera şüphesi olan durumlarda hasta mutlaka hastaneye yatırılarak öncelikle kaybedilen su ve tuzun yerine konması amacıyla serum verilir, daha sonra uygun ilaçlara başlanır İshal diyeti nasıldır? İshali olan kimselerin düzelene kadar posasız ve yağsız gıdalar alması gerekir Yani sebze ve meyvalar, kuru yemiş, çikolata, kızartmalar gibi gıdalar alınmamalıdır Yağsız makarna, pirinç pilavı, haşlanmış patates-patates püresi, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte yenebilir Ayrıca bol miktarda içeçek alınmalıdır

İYİLEŞME ŞANSI NEDİR ?

Uygun tedaviyle yaz ishallerinin tedavisi oldukça yüz güldürücüdür; hemen hepsinde iyileşme tamdır Ancak mikroplu ortamla temas devam ediyorsa, gerekli tedbirler alınmadıysa ishalin tekrarlama şansı her zaman vardır

YAZ İSHALLERİ NASIL ÖNLENEBİLİR ?

Bu ishallerin önlenmesinin en önemli yolu, menşei bilinmeyen suların tüketilmemesi ve kişisel temizliğe dikkat edilmesi, özellikle ellerin her yemekten önce ve sonra yıkanmasıdır Kullanılan ve içilen suların klorlanması pekçok mikrobun yaşamasını önler Şüpheli suların, şüpheli olmasa bile salgın olduğu bilinen yerlerdeki suların kaynatılarak kullanılması gereklidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #60
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



ISITME KAYBI (IS SARTLARI NEDENLI)


90 desibel (db) gürültünün (Sesin) uzun zaman etkisinde kalan bir insan kulağı zarar görür Yüksek ses dalgalarının oluşturduğu güçlü vibrasyon iç kulaktaki kohleayı saran tüy hücrelerini zedeler Bu tür bir tahribat, duyma sinirine (hissine) bağlı olarak işitme kaybına neden olur, çünkü iç kulağın çalışmasını etkiler Bu tür işitme kaybı ekseriyetle düzeltilemez Normal konuşmanın gürültü seviyesi aşağı yukarı 60 dbdir 4 metre uzaklıktaki bir dizel kamyonun gürültüsü ise 90 db , 30 metre uzaklıktaki bir jet motorunun gürültüsü ise 130 db dir Onun için bazı işlerin sağırlık riski olması sürpriz değildir

Belirtiler : Gitgide artan işitme kaybı

Büyük inşaatlarda işitme kaybının sık rastlanır bir nedenidir Hava alanları yer işçileri kulaklarını korumak için gerekli önlemleri almazlarsa, işitme kaybı riski yüksek gruba girerler Çiftlik traktörü operatörleri de bu gruptadır Rak müziği çalanlar da bu müziği çok yüksek sesle dinleyenler de riskli gruba girer

Teşhis

Eğer işitmenizde bir azalma olduğunu fark ederseniz, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurun Doktorunuz kulağınızı muayene ettikten sonra, işitme kaybının tipini belirlemek için testler yapacak olan bir odyologa (işitme uzmanı) gönderebilir

Tedavi

Eğer işitme kaybınız işyeri koşullarından kaynaklanıyorsa, işitme kaybının daha da artmaması için çalışırken uygun bir koruyucu malzeme kullanın

Eğer işitme kaybı diğer insanlarla iletişim kurmanızda sorunlar yaratıyorsa, doktorunuz işitme aleti kullanmanızı önerebilir


ISITME KAYBI (YASLANMAYA BAGLI)


65 yaşın üstündeki kimselerde duyma bozukluğu yaygındır Aşağı yukarı bu yaş grubundakilerin üçte birinde fark edilebilir işitme kaybı vardır Bazılarında hafif azalma olur, fakat diğerleri zor duyar İşitme kaybı çok olunca buna presbiakusi denir (Latince presbi yaşlı, akusi de işitme demektir) Genel olarak 40 ila 50 yaşları arasında başlar ve gitgide kötüleşir Her iki kulağın işitmesi de etkilenir Özellikle yüksek (ince) frekanslı sesleri algılamaz zorlaşır Erkeklerde kadınlardan daha çok görülür ve onlar daha kötü etkilenir

Belirtiler

- Yavaş ilerleyen işitme kaybı

- Kulak çınlaması

Presbiakusi kohleada veya ona bağlı sinirlerde meydana gelen değişikliklerden kaynaklanır Iç kulaktaki salyangoz şeklindeki bu bölüm minik tüylerle doludur Bu tüyler titreşimleri elektriğe ait işaretlere dönüştürür Bu işaretler beyine gönderilir ve orada ses olarak yorumlanırlar Bu tüyler zedelendiğinde veya kohleada başka değişiklikler olduğunda işaret-ler gerektiği biçimde iletilemezler ve neticede işitme kaybı olur

Bu tür işitme kaybına iç kulak duyusuna bağlı işitme kaybı denir ve iç kulaktaki bir zedelenmeden kaynaklanır Yaşlanmanın getirdiği işitme kaybı kalıcıdır iyileşmez

Teşhis

Eğer siz kendiniz veya aileden biri sizin daha az işittiğinizi fark ederse, doktora gidin, İşitme kaybı iç kulak duyusuna mı bağlı yoksa iletişim mekanizmasından mı kaynaklanıyor, bunu belirlemek için bir dizi test yapılacaktır Ekseriyetle etkilenen kimseler bu problemin varlığını inkar ederler Bazen de rahatsız edici kulak çınlaması insanları doktora gitmeye iter Presbiakusili (yaşlılığa bağlı sağırlığı olan) bir çok kimse için kadınlar ve çocuklarla konuşmak daha zordur, çünkü onların sesi daha yüksek frekanslıdır Erkeklerde konuşmak sesleri daha alçak frekanslı olduğu için daha kolaydır Ayrıca grup içinde karşılıklı konuşmak da zor olabilir İki kişi karşılıklı görüşmek daha kolaydır Şiddetli işitme kaybı sağlığınızı tehlikeye atmaz, fakat yalnızlığa ve sosyal olaylardan uzaklaşmaya neden olabilir

Tedavi

Presbiakusi, ameliyatla ya da ilaçla tedavi edilemez Tek tedavi yöntemi işitme aletleridir Doktorunuz sizi, bir dizi test yaparak uygun işitme aletini verecek olan bir odyoloğa gönderebilir

Ayrıca size yardımcı olabilecek bir dizi teknik de öğrenebilirsiniz Bunlar arasında; dudak okumak, konuşanın yüzüne bakmak, arka plandaki sesi azaltmak (Örneğin,televizyonu kapatma ya da dışardan gelen gürültüyü azaltmak için pencereyi kapamak) ve insanların ne söylediğini anlamaya yardımcı olmak için, jest ve yüz ifadeleri gibi ipuçlarını kullanmak bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.