Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#31 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerDinlendirici gözlük kimlere gerekir? Bilinenin aksine dinlendirici gözlük olarak isimlendirilen gözlüklerin tedavi edici özelliği olmadığı gibi dinlendirici yada rahatlatıcı bir özelliği de yoktur Göz sağlığı normal olan kişilerin herhangi bir gözlük kullanmalarına gerek yoktur![]() Gözlüğümü devamlı takmam gerekir mi? Evet Devamlı kullanmadığınız takdirde gözlüklere alışmanızda sorunlar olabilir (Yakın gözlükleriyse sadece yakında kullanılmalıdır)Göz tembelliği Lazerle tedavi edilebilir mi? Lazer tedavilerinin göz tembelliğini tedavi edici özelliği yoktur Bu tedaviyle gözlüğe gerek kalmasa da göz tembelliğine bağlı görme kaybı düzeltilemez Göz tembelliğinin tedavisi var mı?On-on iki yaşından küçük çocuklarda düzenli göz muayeneleri, gözlük, kapama gibi bazı tedavilerle göz tembelliği tedavi edilebilir Kapama tedavisi yapılamayan çocuklarda özel bazı aletlerle tedavi denenebilir Yaklaşık on üç yaşından sonra göz tembelliğinin hiçbir tedavisi yoktur![]() Yüksek numaralı miyoplarda hangi riskler var? Retina tabakasında incelme, çatlak, yırtık ve dekolman riski yüksek miyoplarda daha fazladır Bu yüzden düzenli göz muayenesi gereklidir Başım çok ağrıyor, gözlerimden kaynaklanıyor olabilir mi?Hipermetrop, astigmat gibi bazı göz bozuklukları baş ağrısına yol açabilir Aynı şekilde sinüsit, migren gibi birçok hastalığın sebep olduğu baş ağrısı da gözleri etkileyebilir![]() Geceleri araba kullanırken gözlerim çok kamaşıyor, neden olabilir? Gece karanlığında göz bebeklerinin büyüklüğü normalden fazladır Bu yüzden aşırı olmadıkça kamaşmalar normaldir Aşırı kamaşmalarsa katarakt başlangıcı ve astigmat gibi hastalıklara bağlı olabilir![]() --->: Göz Hastalıkları frmacil dördüncü 4 sayfa --->: Göz Hastalıkları |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#32 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerYakından televizyon izlemek gözleri bozar mı? Yakından televizyon izlemenin göz sağlığı açısından herhangi bir zararı yoktur Fakat az gören çocuklar televizyonu daha yakından izleyeceğinden göz hastalıklarının erken bir belirtisi olabilir![]() Şeker hastalığım var, göz muayenesi olmam gerekir mi? Şeker hastalığı gözleri ciddi şekilde etkileyebilen bir hastalıktır Bu yüzden başlangıçta en az yılda bir kere mutlaka göz muayenesi olmanız gerekir İlerleyen yıllardaysa doktorunuzun tavsiyesine göre muayeneler sıklaşabilir![]() Şeker hastalığı için lazer tedavisi olmam gerekiyormuş, tedaviden sonra daha iyi görebilecek miyim? Şeker hastalığının gözdeki etkileri ilerleyicidir Uygulanan lazer tedavilerinin amacı bu ilerlemeyi durdurmaktır Bu nedenle tedavi sonrasında görme düzeyi artmayabilir hatta geçici bir süre azalabilir Fakat gerektiği halde tedavi uygulanmazsa görme düzeyinizin kalıcı şekilde azalması kaçınılmazdır Bu yüzden gerekli tedavileri zamanında yaptırmanız çok önemlidir![]() Kataraktın belirtileri nelerdir? En sık belirtisi görmenin bulanıklaşmasıdır Renkler daha soluk görünür Gözlüğe rağmen net görme sağlanamaz Güneşte kamaşma ve geceleri ışıkların etrafında haleler olabilir Bazı katarakt tiplerinde yakın görmede geçici bir düzelme de olabilirGözümde katarakt başlangıcı varmış, ilerlemesini engellemek için ne yapılabilir? Kataraktın ilerlemesini önleyen bilinen herhangi bir tedavi yöntemi yoktur ![]() Katarakt ırsimidir? (Anne-babadan çocuklara geçer mi?) Kataraktın oluşmasında en önemli sebep yaşlılık olup ırsi özelliği yoktur Dolayısıyla anne babadan çocuklara geçmez![]() Çocuklarda katarakt olur mu? Çocuklarda doğuştan katarakt görülebileceği gibi travma gibi sebeplerle de katarakt gelişebilir ![]() Katarakt ameliyatının riskleri var mıdır, nelerdir? Her ameliyatta olduğu gibi katarakt ameliyatının da riskleri vardır Bunlar infeksiyon, göz tansiyonu, yara yeri açılması gibi çok farklı komplikasyonlar olabilir Gelişen teknolojilerle riskler azalmışsa da tamamen önlenememektedir![]() Katarakt ameliyatı sırasında ağrı duyar mıyım? Katarakt ameliyatları hangi yöntemle yapılırsa yapılsın tamamen ağrısızdır ![]() |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#33 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerÇocuklarda ki göz hastalıklarının belirtileri nelerdir? ► Göz kaymaları, ► Annesini tanımama, göz teması kurmama,oyuncaklara ilgi göstermeme ( Bebekler üç aylık olana kadar göz teması kurmayabilir! ) ► Aşırı sulanma, çapaklanma, ► Televizyonu yakından izleme, ► Başı eğik tutma ![]() İlk muayene ne zaman yapılmalıdır? Şüpheli belirtiler görülen bebekler ( yeni doğmuş dahi olsa ) vakit geçirmeden muayene edilmelidir İlk muayene için beklenmesi gereken belirli bir yaş yoktur İdeal olarak tüm çocukların üç yaşına kadar göz muayenesi olması gerekir![]() Çocuklarda görülen göz hastalıkları nelerdir? Sık Görülenler : ► Göz kaymaları (şaşılıklar), ► Göz tembelliği, ► Kırma kusurları (miyopi, hipermetropi, astigmatizma), ► Doğuştan göz yaşı kanalı tıkanıklığı, ► Göz enfeksiyonları ![]() Daha nadir görülenler : ► Doğuştan katarakt, ► Glokom (göz tansiyonu), ► Göz kapağı bozuklukları (göz kapağında düşüklük, içe veya dışa dönme), ► Göz tümörleri de görülebilir |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#34 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerGöz Tansiyonumu Neden Ölçtürmem Gerekir? Göz Tansiyonu olarak bilinen GLOKOM, tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olan bir hastalıktır Erken teşhis edildiğinde görme kaybı önlenebilir, bu yüzden erken teşhis çok önemlidir Erken teşhis de ancak düzenli doktor kontrolleriyle sağlanabilir![]() ::: Glokom (Göz Tansiyonu) Nedir? Glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu görme sinirinin hasara uğramasıyla görme kaybı gelişen bir hastalıktır Çoğunlukla 40 yaş üzerindekilerle görülmekle birlikte her yaşta görülebilir Hastaların çoğunda önemli bir belirti görülmez, bu yüzden hasta tarafından fark edilmesi zordur Çok az belirti görüldüğünden ve yavaş ilerlediğinden, düzenli göz doktoru kontrolü yapılmadığında ancak geç dönemde fark edilebilir Görme kaybı oluştuktan sonra tedavi mümkün değildir![]() ::: Glokom Nasıl Teşhis Edilebilir? Çok az belirti veren bu hastalığın teşhisi göz doktoru muayenesiyle son derece kolaydır Teşhisin kesinleştirilmesi, uygulanacak tedavinin belirlenmesi ve hastalığın ilerlemesinin takibi açısından görme alanı tetkiki gerekebilir![]() ::: Tedavisi Var mı? Erken teşhis edildiğinde tedavisi oldukça başarılıdır Görme kaybı gelişmişse ancak ilerlemesi durdurulabilir Tedavide en sık olarak göz damlaları kullanılır Damlaların düzenli ve tam saatinde kullanılması çok önemlidir Şunu unutmayın : Sadece günde birkaç defa damlatılan ilaçların aksatılması ciddi görme kayıplarına yol açabilir![]() Bazı acil göz tansiyonu krizlerinde göz damlası dışında tablet veya serum uygulanması gerekebilir Yine bazı glokom tiplerinde lazer tedavisi uygulanabilir Tüm bunlara rağmen hastalık kontrol altına alınamıyorsa cerrahi tedavi uygulanır![]() ::: Kimlerde Göz Tansiyonu Riski Fazladır? * İleri yaştakiler, (özellikle 40 yaşından sonra!) * Yakın akrabalarında göz tansiyonu olanlar, * Yüksek tansiyon hastalığı olanlar, (Kol Tansiyonu) * Şeker hastalığı olanlar, * Uzun süre steroid kullananlar, * Miyoplar, (Özellikle yüksek numaralar )* Göz ameliyatı geçirmiş olanlar, * Gözü etkileyen travma geçirenler, * Ve tabii ki sigara içenler! ! ! ! Nelere Dikkat Etmeli? * Erken teşhis açısından düzenli doktor muayenesi çok önemlidir ![]() * Göz tansiyonu tedavisi genellikle ömür boyu süren uzun bir tedavi olmasına rağmen oldukça başarılıdır ve kolay bir tedavidir Bu yüzden göz damlalarınızı önemseyin ve her gün doktorunuzun önerdiği saatte damlatmayı ihmal etmeyin![]() * Tedavi sırasında bir yan etki gelişirse doktorunuzdan habersiz tedavinizi kesmeyin ve doktorunuza danışın Birçok göz damlasının alternatifi mevcuttur ve genellikle tedaviyi kesmeniz gerekmez![]() |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#35 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerPRK VE LASİK YÖNTEMLERİYLE GÖZLÜKTEN KURTULABİLİRSİNİZ ![]() ![]() PRK NEDİR Halk arasında lazer olarak bilinen ve göz kusurlarının düzeltilmesinde ilk kullanılan yöntemdir PhotoRefractive Keratectomy kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşmuştur LASİK yönteminin yaygınlaşmasıyla, PRK yaygınlığını kaybetmesine rağmen, hala avantajlı olduğu bazı durumlar vardır LASİK'den farklı olarak PRK'dan sonra gözlerde birkaç gün rahatsızlık ve ağrı olabilir Birkaç ay damla kullanmak gerekebilir![]() LASIK NEDİR Gözlükten ve lensden kurtulmak için uygulanan en yaygın, en ileri teknolojidir Laser Assisted Stromal In-situ Keratomileusis kelimelerinin baş harfleriyle oluşur Çok yüksek miyoplara, hipermetroplara, astigmatlara uygulanabilir PRK'daki gibi ameliyat sonrası ağrının olmaması, görmenin kısa zamanda netleşmesi önemli avantajlarıdır![]() Gözlükten Kurtulma Ameliyatı Kimler İçin Uygundur ? ► 22 yaşından büyükler, ( Bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda yapılabilir )► Son birkaç yıldır göz numarasında önemli değişiklik olmayanlar, ► Kornea yapısı ve kalınlığı normal olanlar, (Bunun belirlenmesi için laser uygulamasından önce hastamız rutin olarak muayene edilir ve bazı ölçümler yapılır )► Psikiyatrik rahatsızlığı olmayanlar, ► Hamile olmayanlar, ► Ciddi sistemik rahatsızlığı olmayanlar ![]() Avantajlar ► İş hayatında, spor aktivitelerinde gözlük ve lens nedeniyle oluşan kısıtlamalardan kurtulacaksınız ![]() ► Gözlüklerin buğulanması, kırılması, burunda iz yapması, acil durumlarda kaybolması gibi sorunlar yaşamazsınız ► Lenslerin bakımı ve verdikleri rahatsızlıktan kurtulursunuz ![]() Dezavantajlar ► Pahalıdır ( Uzun dönemde lens ve gözlük maliyetleri düşünüldüğünde dezavantaj olarak düşünülmeyebilir )► PRK ve LASİK sonuçda bir ameliyat olarak düşünülebilir LASİK'de riskler daha az ve başarı oranı daha yüksektir Lazer sonrası nadiren sorun çıkabilir, bu sorunların büyük çoğunluğu giderilebilir önemsiz sorunlardır Tüm bunlara rağmen başarı yüzde yüz değildir![]() PRK ve LASİK Arasındaki Farklar ► LASİK daha pahalıdır ![]() ► LASİK'de ameliyat sonrası rahatsızlık ve ağrı yoktur Görme netliği daha erken oluşur (1-2 gün içinde işinize dönebilirsiniz )► Kornea kalınlığı uygun olmayan bazı vakalarda LASİK yapılamıyorsa PRK yapılabilir ![]() ► Kornea tabakasındaki lekelerde PRK ile tedavi sağlanabilir ![]() ► PRK sonrası kırma kusuru tekrarlayabilir LASİK'de bu risk çok daha azdır![]() ► Yüksek gözlük numaralarında, hipermetrop ve astigmatlarda LASİK'in başarısı daha yüksektir ![]() Günümüzde avantajları nedeniyle en fazla uygulanan yöntem LASİK'dir ![]() Riskler ! ! ! ► Göz kusuru tam olarak düzeltilemeyebilir veya aşırı düzeltme yapılabilir Lazerin tekrarlanması gerekebilir (Yeni teknolojilerle bu risk çok aza indirilmiştir )► Diğer bir risk ameliyat sonrası bulanık görmedir Genellikle geçicidir![]() ► Göz enfeksiyonları ( Tedaviyle hemen hepsi iyileşir )► Göz kuruluğu ( Genellikle geçicidir, tedavisi kolaydır ) |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#36 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerKontakt Lens Kulanımı : Lenslerin Takılması : 1 Ellerinizi yıkayıp, kurulayın![]() 2 Sağ lensinizi kabından alın Yırtık olup olmadığını, temizliğini kontrol edip, resimdeki gibi sağ işaret parmağınıza yerleştirin![]() 3 Lensin ters dönüp dönmediğini kontrol edin (Resim) (İlk günlerde bunu anlamak biraz zor olabilir!)4 Sağ elinizin orta parmağı ile alt göz kapağınızı aşağıya doğru çekin (Bu sırada sol orta parmağınızla üst göz kapağınızı da kaldırabilirsiniz )5 Tam karşıya bakarak (karşınızda ayna olması işinizi kolaylaştırır ) lensi gözünüze değdirin (Başarınızda en önemli an bu değme anıdır, panik yapmamaya ve gözlerinizi kısmamaya çalışın!)6 Lensi gözünüzün tam ortasına yerleştirmeye çalışın ama ilk anda tam ortaya yerleşmese bile çok önemli değil Göz kapaklarınızı kısmadan sağa, sola, yukarı, aşağı doğru bakarak gözlerinizi hareket ettirdiğinizde lens kendiliğinden yerleşecektir![]() 7 Lensin tam olarak yerleşmesi için gözlerinizi kırpın![]() 8 Aynı işlemleri sol göz için de tekrar edin![]() 9 Görmeniz net değilse veya gözünüz rahat değilse lensinizi ters takmış olabilirsiniz, çıkarıp kontrol edip tekrar takın Sorun hala devam ediyorsa göz doktorunuza danışın![]() |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#37 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerKontakt Lens Çeşitleri : 1 Yumuşak Lensler :Günümüzde en sık kullanılan lenslerdir Kullanım rahatlığı ve yüksek oksijen geçirgenlikleri nedeniyle tercih edilirler Yıllık, aylık kullanılanları yanında bir gün kullanılıp atılanları da mevcuttur (Kullan-at lensler) Yumuşak lenslerin yüksek astigmatlarda kullanılan torik ve ileri yaşlarda hem uzak hem yakını görmeyi sağlayan bifokal tipleri mevcuttur Kozmetik amaçlı kullanılan renkli lensler de yumuşak lens grubundadır![]() 2 Sert Lensler :Gaz geçirgenlikli sert lensler hala başarıyla kullanılmaktadır Yumuşak lenslere göre kullanımı biraz daha zordur Yüksek astigmat ve keratokonus gibi hastalıklarda özellikle tercih edilirler Yumuşak lenslere diğer üstünlükleri alerji gelişiminin daha az olması ve kullanım süresinin daha uzun olmasıdır (2-3 yıl)3 Bandaj Kontakt Lensler :Sadece bazı göz hastalıklarında kullanılan özel lenslerdir ![]() |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#38 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerÜveitler İris, korpus siliare ve koroidea, uvea tabakasını oluşturan dokulardır Uveanın inflammasyonuna “Üveitis” denilmektedir Göz içi inflamasyonunun göz boşluğuna yayılarak ağır bir tablo oluşturması “Endoftalmitis” tir Endoftalmitis tablosu sklera dışına yayılmaz, yayıldığı, tenon kapsülünü hatta orbita dokularını da içine aldığı zaman “Panoftalmitis” denir![]() SINIFLANDIRMA Anatomik olarak üveitler: 1 Ön üveitis2 İntermediate üveitis3 Arka üveitis olarak sınıflandırılabilir![]() Ön üveitis; İritis olarak görülmekte fakat sıklıkla olaya korpus siliarenin ön bölümü yani pars plikata da katıldığı için bir iridosiklitis tablosu olarak karşımıza çıkmaktadır ![]() İntermediate üveitis; Kronik siklitis veya pars planitisdir Tabloya korpus siliarenin arka bölümü pars plana ve retina periferi katılmaktadır![]() Arka üveitis; İnflamasyon vitreus tabanının arka sınırının gerisinde yerleşmiştir Lokalizasyonun yerine göre koroiditis, retinitis, korioretinitis ve retinokoroiditis olarak isimlendirilmektedir![]() Uvea dokusunun tümünün klinik tabloya karışması “diffüz üveitis” veya “panüveitis” olarak isimlendirilir Tedavi edilmediği zaman ön üveit tablosunun arkasından intermediate, arka ve diffüz üveit tablosu ortaya çıkar![]() Üveitis akut veya kronik olur Akut üveitis, sıklıkla ani başlar ve en çok 6 hafta sürer Kronik üveitis ise aylar veya yıllarca sürebilir Sıklıkla sessiz ve asemptomatiktir, zaman zaman akut ve subakut dönemler görülebilir![]() ETYOLOJİ 1 Mikroorganizmalar: Her tür mikroorganizma üveit yapar Mikroorganizmalar endojen veya ekzojen yolla uveal reaksiyonlara neden olurlar Endojen yol, kan yoludur Viral, fungal, paraziter enfeksiyonlar, toxoplasmosis üveitisden sorumlu olabilir Ürogenital sistemde mevcut olan Klamidya üveitis nedeni olabilir HIV, sifiliz, tüberküloz sorumlu olabilir, bütün bunlar araştırılmalıdır Diş ve KBB enfeksiyonları eskiden olduğu gibi günümüzde üveitis konusunda fazla önem taşımamaktadır Fokal enfeksiyon odağı mevcut inflamasyonun devam etmesine yolaçabilir, fakat asıl neden olamaz![]() Ekzojen yol perforan göz yaralanmaları sonucu sık olarak ortaya çıkar Böyle bir üveitis birkaç gün içinde bütün göz küresini içine alan “endoftalmitis” tablosuna dönüşür Göz boşluğu cerahat kesesi durumuna gelir ve görme tamamen kaybolur![]() 2 İmmunolojik faktörler; Bu grupta, üveitise yol açabilen ankilozan spondilitis, Reiter Hastalığı ve HLA B27 ye bağlı izole üveitis sıktır Bunlar akut ön üveitis yapar Reiter hastalığında üretritis, konjonktivitis, poliartritis, ön üveitisle birliktedir Juvenil romatoid artritiste tipik bir göz tablosu ortaya çıkar Korneada horizontal bant keratopati, ön üveitis ve katarakt vardır Sarkoidoz sinsi seyirli, granülomatöz bir üveitis yapar HLA lokusları özellikle B27 antijeni araştırılmalıdır![]() Üveitis genelde gençleri tutan bir hastalıktır Yaşlılarda görüldüğü zaman göz içi lenfoma araştırılmalıdır Diğer taraftan diabet gibi bazı metabolik hastalıklar da üveitisten sorumlu olabilirler Üveitiste % 25 olgu idyopatik üveitis olup hiçbir nedene bağlanamaz![]() ÖN ÜVEİTİS Hastalarda fotofobi, ağrı ve gözde sulanma vardır Akut ön üveitiste bir iki gün içinde görme derecesi azalır, göz hiperemiktir Hiperemi kornea çevresinde silier enjeksiyon şeklinde derin bir hiperemidir Göz içi basıncı düşük olup göz hipotondur, pupilla miyozis halindedir Kronik ön üveitiste ise göz daha sakin olup, hiperemi yoktur![]() Biomikroskobun ışığı daraltılarak ön segment incelendiğinde, humör aközün bulanık olduğu görülür Bu hasarlı iris damarlarından humör aköze protein sızıntısına bağlıdır Bunun hemen arkasından ön kamarada iltihap hücreleri belirir Bunlar kornea endoteline yapışır Bunlara “keratik presipitasyonlar” denir Granülomatöz üveitlerde bu presipitatlar büyük olup “koyun yağı presipitatlar” denir Bazı olgularda iriste gri beyaz nodüller oluşur Pupilla kenarında oluşanlara “Koeppe” nodülleri, iris stromasında oluşanlara “Busacca” nodülleri denir Koeppe nodülleri hem granülomatöz hem de non granülomatöz üveitlerde görülür Busacca nodülleri ise non graülomatöz üveitlerde ender görülür![]() İris sıklıkla, lens ön kapsülüne yapışır, buna arka sineşi denir Aynı şekilde ön kamara açısına yapışır, periferik ön sineşi denir Gerek periferik ön sineşi, gerekse çepeçevre arka sineşi sekonder glokom nedenidir Arka yapışıklıklar lens opasitelerine yol açar Bazı olgularda ön kamarada seviye yapan süpürasyon görülür Buna hipopion denir Süpürasyon, zamanında tedaviye başlanmazsa endoftalmitise yolaçar![]() İNTERMEDİATE ÜVEİTİS Hastalar gözlerinin önünde yüzen cisimciklerden yakınırlar, kronik kistoid maküler ödem dolayısıyla santral görme bozulmuştur Vitreusta yaygın hücre infiltrasyonu vardır Buna “kar topu opasiteler” denir Ender olarak ağrı olur Ön segment bazen tabloya katılabilir Pars planada presipitasyonlar vardır Pars planada siklitik membran formasyonu olur Buna “kayak izleri” görünümü denir Retina periferinde periflebitis, optik diskte ödem ve kistoid maküler ödem sık görülen bulgudur Makula ödemi sistemik kortikosteroid tedavisine iyi yanıt verir Steroidler ağır olgularda subtenon enjeksiyon şeklinde de verilmelidir![]() Pars planitis kronik bir üveitis tablosudur, zaman zaman tekrarlayıcı özelliğe sahiptir Çocuklarda ve gençlerde görülür Etyoloji kesinlik kazanmamıştır Multipl skleroz da pars planitise yol açabilmektedir![]() ARKA ÜVEİTİS Hastalar yüzen cisimler veya sinek uçuşmaları gördüklerinden yakınırlar, görme bozulmuştur Lezyon ne kadar arka kutba, foveaya yakınsa görme o kadar bozulur![]() Vitreus bulanıktır, sıklıkla arka vitreus dekolmanı vardır Fundus muayenesinde sarı veya gri, sınırları belirgin koroidal plaklar görülür Lezyonlar eskidikçe sınırları pigmente olmuş, beyaz inaktif odaklara dönüşür Bu odaklar retinal nekrotik odaklardır Periflebitis veya periarteritis şeklinde vaskülitis tabloya eşlik edebilir Damarların çevresinde beyaz kılıflanmalar vardır![]() Konjenital toxoplazmosis tipik bir koroiditis tablosu yapar Arka kutupta, tek bir koroiditis odağı vardır Olay intrauterin hayatta tamamlanmıştır, postpartum koroiditisin skatrisi ve nekrozu söz konusudur, tedavi gerektirmez Fakat bebek ve çocuklarda santral görme oldukça bozulmuş olup şaşılığa neden olabilir![]() SEMPATİK OFTALMİ Perforan göz yaralanmalarından sonra ortaya çıkan bilateral progresif granülomatöz bir panüveitistir Önce yaralanan gözde başlar, bu göze “sempatizan göz”, sonra diğer göze geçer bu göze de “sempatize göz” denir Olguların % 90’ı yaralanmadan sonraki ilk yıl içinde olmaktadır Fakat günümüzde oldukça ender görülmektedir Bu muhtemelen ameliyatlarda kullanılan iğne ve ipliklerin ve mikroşirürji yöntemlerinin günümüzde çok gelişmiş olmasına bağlıdır Ağır hasar görmüş, görme şansı olmayan yaralanmış gözlerde diğer gözün korunması açısından “enükleasyon” yapmak gereklidir Enükleasyon yaralanmadan sonra 2 hafta içinde yapılmalıdır![]() BEHÇET HASTALIĞI 1936 yılında Dermatolog Ord Prof Dr Hulusi Behçet’ in ortaya attığı ve bütün dünya literatüründe “Behçet Sendromu” adı ile kabul edilen bir klinik tablodur Günümüzde multisistemik bir tablo olduğu için Behçet sendromu yerine “Behçet Hastalığı” denilmektedir Hastalık 20-40 yaş arası ortaya çıkar Erkeklerde 2/1 oranında kadınlara göre sık görülür Doğu Akdeniz ülkeleri ve Japonya’da daha sık görülmektedir Zaman zaman nükslerle ve remisyonlarla kendini gösterir HLA- B51 antijeni pozitiftir![]() Hastalık bulguları major ve minör olmak üzere iki grupta toplanır; Major Bulgular: 1 Tekrarlayan oral ülserler: Göz bulgularından yıllar önce başlar![]() 2 Hastaların % 90’ ında genital ülserler olur![]() 3 Eritema nodosum başta olmak üzere püstül, kutanöz hipersensitivite ve ülserler şeklinde deri lezyonları4 Bilateral hipopiyonlu üveitis: hipopiyon tedavi ile çabuk kaybolur![]() Minör Bulgular: * Göz Bulguları: Retinal vaskülitis, periflebitis, maküla ödemi, optik nöritis, choroiditis * Eklem bulguları: Romatizmal değişiklikler, periferik artrit * Santral sinir sistemi bulguları: Ensefalitis, meningitis * Kardiovasküler sistem bulguları: Vaskülitis, periflebitis, emboliler, tromboemboliler * Gastrointestinal sistem bulguları: Enteritis, kolitis, diyare * Ürogenital sistem bulguları: Epididimitis, orşitis, vajinitis, vulvo-vajinitis Tanı önem taşır En az 3 major bulgu, veya 2 major, 2 minör bulgu olması şarttır![]() Paterji testi : Tek başına bir anlam taşımaz Pozitif olması klinik bulgularla paralellik gösteriyorsa anlamlıdır Ayrıca pyoderma gangrenosum, eritema elevatum gibi bazı dermatolojik klinik antitelerde paterji pozitiftir![]() Paterji testinin yapılışı: Bir kol ön fleksör yüzüne disposable tercihan 1No lu iğneyle (18 veya 20 No lu iğneyle de olabilir) iki ayrı pikür yapılır Ayrıca diğer kol fleksör yüze üst bölüme iki adet, alt bölüme iki adet pikür yapılır, 24-48 saat sonra incelenir Sonra ayni iğne ince zımpara ile törpülenerek pikür tekrarlanır Pikürler subkutan ve dermaya yakın olacak şekilde yapılmalı, ve oblik girilmelidir![]() Reaksiyonlar incelendiğinde eritem 10, papül 20 , pürülan reaksiyon 30- 40 olarak değerlendirilir Reaksiyonun çapı 2 mm’den küçük ise negatif, 3 mm’den küçük ise şüpheli, 3 mm’den büyük ise pikür testi pozitif kabul edilir![]() Pozitiflik derecesi ve çapına göre tanı desteklenir Testin negatif olması klinik tanıyı tek başına red ettirmez Testin sağlıklı değerlendirilebilmesi için 4 veye 6 pikür yapılmalıdır![]() ÜVEİTİSLERDE TEDAVİ Lokal ve sistemik olmak üzere iki yolla tedavi yapılmalıdır ![]() Lokal Tedavi 1 Midriatikler: Atropin gibi kuvvetli midriatikler, arka sineşileri önler, silier spazmı çözer ve hastaya rahatlık verir![]() 2 Hafif bulgu gösteren olgularda tropikamid gibi hafif midriatikler veya siklopentolat gibi kısa süreli sikloplejikler kullanılır![]() 3 Steroidler: Damla, pomad, subtenon enjeksiyon şeklinde uygulanır Pomadların kornea penetrasyonu damlalara göre daha zayıftır Ayrıca gözde yağlı bir madde olarak görmeyi daha da bulandırır Damlalar ön üveitlerde kullanılır, arka üveitlerde etkili değildir Ağır ön üveitlerde saat başı başlanarak, tablo hafifledikçe azaltılır Lokal steroid tedavisinin 6 haftayı geçtiği durumlarda % 5 oranında glokoma yol açabileceği gözönünde tutulmalıdır Diğer taraftan sekonder enfeksiyonlara da yolaçabilir![]() 4 Perioküler enjeksiyonlar: Subkonjonktival, subtenon bazen retrobulber enjeksiyonlar yapılabilir Arka segmente de etkilidir, depo etkililerin etkisi daha uzundur Hipopiyonlu ağır üveitlerde uygulanmalıdır Ayrıca intermediate üveitte subtenon enjeksiyon etkilidir![]() 5 Antiinflamatuar damlalar: Steroidlere destek olarak günde 3-4 kez indomethasin gibi göz damlaları etkilidir![]() Sistemik tedavi : 1 Sistemik steroidler yine en başta gelen ilaçlardır Uzun süre kullanımında subkapsüler lens opasitelerine yol açabilir Bu etki bazen lokal kullanım ile de görülmektedir Yüksek doz ile başlanır, klinik tablonun hafiflemesi ile doz azaltılır Prednizolon için başlangıç dozu 1 -1 5 mg/kg’ dır Peptik ülser veya gastriti olan hastalarda ağızdan verilmez, parenteral yol tercih edilmelidir![]() 2 İmmunosupressif tedavi: Behçet hastalığında uygulanır Sempatik oftalmide de endikasyon vardır, fakat fazla etkili değildir Bu grupta Azathioprine, Cyclophosphamide ve Chlorambucil gibi ilaçlar vardır Behçet hastalığında uzun süre kullananlar için kanda lökosit, trombosit sayımları yapılmalıdır, çünkü lökopeni ve trombopeni yapar Bu durumda ilaç birkaç gün kesilir Kan hücreleri normal düzeye gelir ve aynı doz devam eder Tedavi en az 6 ay devam eder, atak olmazsa yarı doza inilir, en az 2 yıl devam edilir Bu ilaçların özellikle Cyclophosphamidin alopesi ve azospermi yapıcı etkisi de gözönüne alınmalıdır Azospermi bazen irreversibldir Cyclosporin yine Behçet hastalığında kullanılan bir ilaç olup T- hücrelerine etki ederek immunosupresyon yapar Diğer ilaçlara dirençli Behçet olgularında kullanılabilir Renal toksik etkisi vardır![]() 3 Levamisol: Behçet hastalığında bu ilaç oral va genital ülserlere etkilidir T hücrelerine etki etmektedir![]() 4 Colchicin: Özellikle ağır olgularda, diğer sitostatik ilaçlara destek olarak veya bu ilaçları red eden Behçet olgularında kulanılır Behçet hastalığında polimorf nüveli hücrelerin kemotaksisini inhibe ederek etkilidir Hematokrit düzeyini düşürür, idrarda protein görülür Bu durumda ilaç yine bir kaç gün kesilir, normale dönünce tekrar devam edilir![]() Prof Dr Kutay Andaç |
|
Göz Hastalıkları Gözler |
|
|
#39 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Hastalıkları GözlerHEKİMLERDEN YILBAŞI UYARISI Her yıl yılbaşına denk gelen bu günlerde, çeşitli patlayıcı maddeler eğlence amacıyla kullanılmaktadır Öte yandan bu patlayıcıların dikkatsiz kullanımı sonucu ağır göz yaralanmaları, kalıcı işitme kayıpları ve ağır el yanıkları oluşmaktadır Çoğunluğu çocuk olan bu yaralıların, daha yaşamlarının başında görme veya işitme özürlü hale gelip sakat kalmaları, kem kendileri, hem de aileleri için bir acı kaynağı olmaktadır Her yıl olduğu gibi 2008 yılına girerken de hekimler aşağıdaki çok önemli uyarıları anne ve babalara, halkımıza duyurmaktadır Çünkü hekimlerin ilk görevi hastaların acılarını dindirmektir Bir önemli görevi de olası acı verebilecek durumlara karşı önleyici uyarıları ve hatırlatmaları zamanında yapmaktır Aşağıda bildirilen koruyucu önlemlerin uygulanmasında hekimlerin yanında, anne ve babalara, okullarda öğretmenlere ve yazılı ve sözlü basın ve yayın organlarına görev düşmektedir 1- Körlüğe kadar götüren en kötü yaralanmalar, fişek, maytap, torpil, raket gibi patlayıcı maddelerle olmaktadır Bu tür fişekleri kullanırken alacağınız önlemler: Kapalı yerlerde kullanmayınız Duvarlara çarpan fişekler geri gelerek gözü yaralar Ayrıca oluşan zehirli gazlar solunum zorluğuna ve zehirlenmelere neden olur Bu tür fişekleri yalnızca açık alanlarda kullanınız Patlayıcı fişekleri, torpilleri cam şişelerin içine koymayınız Kırılan camlar saçma gibi yüzde ve gözde ağır yaralanmalara neden olur Kısa fitilli(Bozuk) fişek ve maytapları kullanmayanız Daha elden atmaya fırsat vermeden patlama olacağı için ağır el ve yüz yanıkları, göz yaralanmaları oluşmaktadır 2- En çok ve ağır göz yaralanmalarının görüldüğü gün 1 Ocak günüdür 31 Aralık akşamı tam patlamayan fişek ve torpilleri arayan çocuklar, aslında ateşle oynamaktadırlar Kısa fitilli ve fitili kopmuş bu fişekleri patlatmak için eline alan ve ateş yakan çocuk patlayıcıyı bu sırada yüze ve göze çok yakın tutmaktadır ve yaktıktan sonra da fırlatacak zamanı olmamaktadır Böylece çok ağır el ve yüz yanıkları, körlüğe kadar götüren göz yaralanmaları (kimyasal yanıklar, göz içi kanamaları)olmaktadır Bu nedenle bu tür fişekleri kullanmadan önce kullanma kılavuzunu mutlaka okuyunuz Yazılanları harfiyen uygulayınız Anne ve babalar: Havai fişikler birer oyuncak değildir Çocuklarınızın eline bu fişekleri vermeden önce onlara iyice bilgi veriniz Olası tehlikelere karşı uyarınız Dükkan sahipleri: Bu tür patlayıcıları çocuklara satmayınız Satın alanlara da kullanma kılavuzunu okumalarını bir kez daha hatırlatınız 3- Diğer bir ağır göz yaralanması çeşidi de, köpüklü şarap veya şampanya şişesini açarken aniden büyük bir güçle fırlayan mantarın veya tıpanın göze çarpması ile oluşan göz yaralanmalarıdır Gözde ağır kanamalar, göz bebeğinin yuvarlıklığını kaybetmesi, göz merceğinin yerinden oynaması, ağ tabakanın yırtılması gibi ağır kalıcı hasarlar oluşur Önlem: Bu tür şişeleri açarken şişenin ucunu odada hiç kimsenin olmadığı bir yöne eğik olarak çeviriniz veya şişenin tıpasını açarken üstününe bir havlu koyunuz ki tıpa fırlamasın Şişenin ucunu kesinlikle şaka olsun diye arkadaşlarınıza doğru çevirmeyiniz veya kendi gözünüze doğru tutmayanız Şişenin ucunu yakın bir duvara çevirmeyiniz Duvardan çarpan tıpa geriye dönerek göze gelebilir 4- Diğer sıkça görülen ve uzun süren rahatsızlıklara neden olan bir yaralanma çeşidi de çam ağaçlarının iğne yapraklarının göze değmesi, çarpması ile oluşur Çam ağacını taşırken, yerleştirirken veya yanından geçerken, oynarken gerilen dalın boşalması ile yüze ve göze çarpma olmaktadır İğne gibi olan çam yaprakları da bu sırada gözün saydam tabakasını çizer Ayrıca yaprağın içindeki reçine türü kimyasal maddeler de göze değeceği için, uzun süre iyileşmeyen sık tekrarlayan sıyrıklar(erozyonlar) oluşur Çam ağacının yanında oyun oynamayınız 5- Önemli bir yaralanma işitme organında gerçekleşir Patlayıcıların çeşidine göre 2 metre uzaklıkta 190 dB şiddetine kadar ulaşan çok kısa süreli(Saniyenin 1/4'ü kadar) ses dalgaları oluşmaktadır Bu kadar şiddetli ses dalgaları çok kısa sürdüğü için çevredekiler tarafından tehlikesizmiş gibi algılanmakta, ayrıca yılbaşının eğlence ortamında önlem almak gereği düşünülmediği için tekrar tekrar yeni torpiller patlatılmaktadır Fakat bu şiddetli ses dalgaları kulak zarını kolaylıkla patlatabilir, iç kulağa çarparak işitme sinirine zarar verebilir ve hiç geçmeyen kalıcı çınlamalara, daha kötüsü sağırlığa neden olabilirler Önlem: Patlayıcı patlarken en az 5 metre veya daha uzağında durun Daha iyisi kulaklarınızı patlama sırasında kapatın Eğer bütün bu önlemlere ve dikkatinize rağmen elde bir yanık, gözde bir yaralanma olmuşsa, kulakta işitme kaybı varsa veya çınlama duyuyorsanız, sabahı beklemeden hemen bir nöbetçi hekime muayeneye gidiniz ![]() |
|
|
|