![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları3 ![]() Bir sözcüğün gerçek anlamından bütünüyle uzaklaşarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuyu bir daha açmayacağım ![]() Derdim çoktur, hangisine yanayım ![]() Doktora boş gözlerle bakıyordu ![]() Bu şarkıya bayılıyorum ![]() Tatlı sözlerle babasının gönlünü aldı ![]() Yakında savaş patlayacak ![]() Mecaz anlamlar, benzetme ve ilgi yollarıyla yapılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Kurban olam, kurban olam Beşikte yatan kuzuya” (açık istiare) “Tekerlekler yollara bir şeyle anlatıyor ![]() İlgi yoluyla yapılanlara ad aktarması denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl Saçını kestir demedim mi? Bereket yağıyor; çiftçinin yüzü gülecek ![]() Ayağını çıkarmadan girebilirsin ![]() Bu olaylara Ankara sessiz kalıyor ![]() Orhan Veli’yi okur musun? |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları4 ![]() Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir ![]() ![]() Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun? Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu ![]() Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu ![]() Her gördüğüne dudak büküyordu ![]() Senin yaptığın pire için yorgan yakmak ![]() İki genç adam boğaz boğaza geldi ![]() Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin ![]() Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar ![]() Matematiği aklım almıyor ![]() ![]() Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu ![]() Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı ![]() Bizimkinin iyice çenesi düştü ![]() Göze girmek için her şeyi yapıyor ![]() İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu ![]() Bu soruya kafa yormanı istemiştim ![]() Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış ![]() Burası çok ayak altı, şurada duralım ![]() Deyimlerin özellikleri: a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir ![]() b) Sözcüklerin yerleri değiştirilemez, herhangi biri atılamaz, yerlerine başka kelimeler konulamaz ![]() Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun" denilemez, "ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam ağacı dikmek" denilemez, "ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını" denilemez, "dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki şekeri çıkar" denilemez, "tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol-" denemez ![]() Ama istisnalar yok değildir: “baş başa vermek” ve “kafa kafaya vermek” gibi ![]() Araya başka kelimeler girebilir: “Başını derde sokmak” Başını son günlerde hep derde soktu ![]() c) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır ![]() d) Deyimler en az iki sözcükten oluşurlar ![]() ![]() 1 ![]() ağzı açık, kulağı delik, eli uzun, kaşla göz arasında, bulanık suda balık avla-, dikiş tutturama-, can kulağı ile dinle-, köprüleri at-, pire için yorgan yak-, pişmiş aşa su kat-, kafayı ye-, aklı alma-, akıntıya kürek çek-, ağzı kulaklarına var-, bel bağla-, çenesi düş-, göze gir-, dara düş-, 2 ![]() ![]() Yorgan gitti, kavga bitti ![]() Dostlar alışverişte görsün, Atı alan Üsküdar'ı geçti, Tut kelin perçeminden, Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı, Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın ![]() Ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var?, Ne şiş yansın ne kebap ![]() e) Deyimler özel anlamlı sözlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() f) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır ![]() Bazı deyimler ise anlamlarından çıkmamışlardır: Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok, adet yerini bulsun, Allah bana ben de sana, yükte hafif pahada ağır, özrü kabahatinden büyük, dosta düşmana karşı, iyi gün dostu, canı sağ olsun ![]() ![]() g) Deyimler cümlenin öğesi olabilir, cümlede başka görevler de alabilir: Üzüntüsünden ağzını bıçak açmıyordu ![]() Damarıma basmadan konuşamaz mısın? (Zarf tümleci) Aslan payı ona düştü ![]() O, dik kafalı biridir ![]() h) Kafiyeli deyimler de vardır: Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları5 ![]() Bir bilim, sanat ya da meslek dalıyla ilgili bir kavramı karşılayan kelimelere terim denir ![]() ![]() Örnek: "Ekvator" kelimesi tek bir anlama gelir ve tek bir nesneyi karşılar ![]() Örnek: kök, mısra, muson ![]() “yüklem, özne, kök, zarf”, dil bilgisi terimleri; “üçgen, daire, çap”, kelimeleri de geometri terimleridir ![]() Terimler halkın söz varlığında yer almaz, ama halk ağzında kullanılıp da sonradan terim özelliği kazanmış kelimeler vardır ![]() Örnek: "Budala" kelimesi halkın söz varlığında aptal, anlayışsız, sersem anlamlarıyla kullanılır, fakat bu kelime psikolojide belli bir zeka seviyesine sahip anlamında kullanıldığında terimdir ![]() Terimler, genellikle gerçek anlamıyla kullanılan sözlerdir ![]() ![]() Boğaz’ı geçip Karadeniz’e ulaştık ![]() Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur ![]() Ağacın kökleri çok derinde ![]() Üçgenin iç açıları toplamı 180’dir ![]() 6 ![]() Sadece belli bir topluluk ya da meslek tarafından kullanılan özel sözcüklerden oluşan dile argo denir ![]() Argo, dil içinde bir dil gibidir ![]() Külhanbeylerinin anlaşma vasıtası da denebilir ![]() ![]() Argonun varlık sebebi kolay ve çekici anlatımı yakalama isteğidir ![]() Şekil ev anlamda ölçüsüzlük ve mübalâğa esastır ![]() Bağımsız ve sorumsuz yaşayışın dilidir de denebilir ![]() Dışa dönüklük, boşalma, rahatlama argoda sınırsızdır ![]() ![]() “Canına yandığımın dünyası” gibi aklına tükürmek: birinin düşüncesini beğenmemek mektep çocuğu: acemi, toy zokayı yutmak: aldatılıp zarara sokulmak yutmak: iyice eksiksiz olarak öğrenmek arakçı: hırsız bal kabağı: aptal, beyinsiz çakmak: sınıfta kalmak |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları7 ![]() Beş duyu organından biriyle algılanamayan, maddesi olmayan, varlıkları inançla ve his ile bilinen kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere soyut kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği anlam özelliklerine de soyut anlam denir ![]() Hayal, rüya, düşünce, menfaat, sevgi, korku, güzellik ![]() ![]() ![]() 8 ![]() Beş duyu organında biriyle algılanabilen, maddesi olan kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere somut kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği anlam özelliklerine de somut anlam denir ![]() Ağaç, taş, ev, mavi, soğuk, su, masa, yol, yürümek, koşmak ![]() ![]() ![]() Soyut anlamlı kelimeler mecazlı kullanılarak somuta aktarılabilir ![]() “Yazınızda kuru bir anlatım görüyorum ![]() “Adam yıldızlara basa basa yürüyordu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıB ![]() 1 ![]() Yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir ![]() ![]() ![]() kıymet - değer cevap - yanıt sene - yıl medeniyet - uygarlık imkân - olanak acele - ivedi zelzele - deprem yoksul - fakir misafir - konuk sınav - imtihan yöntem - metot mesele - sorun fiil - eylem kelime - sözcük vasıta - araç ![]() ![]() ![]() Fakat bazı durumlarda anlamdaş kelimeler birbirinin yerini tutamaz: “kara bahtlı” kelime grubunda “kara” kelimesinin yerine “siyah” kelimesini kullanamazsınız ![]() ![]() Türkçe kelimeler arasında da eş anlamlılık olabilir: deprem-yer sarsıntısı-zelzele, kimi zaman-ara sıra-zaman zaman-arada bir-bazen 2 ![]() Yazılışı ve okunuşu farklı olan, anlamdaş gibi göründüğü hâlde birbirinin yerini tamamen tutamayan, yani aralarında anlam ayrıntısı bulunan kelimelerdir ![]() ![]() göndermek-yollamak, bezmek-bıkmak-usanmak, dilemek-istemek, çevirmek-döndürmek, söylemek-demek-konuşmak, eş-dost, hısım-akraba, bakmak-seyretmek, Kardeşim sana küsmüş ![]() Kardeşim sana kırılmış ![]() Kardeşim sana gücenmiş ![]() Kardeşim sana darılmış ![]() Birinci cümlede bir "kesinlik ve aşırılık" anlamı, ikinci cümlede bir "esneklik, hatta hoşgörü" anlamı, üçüncü cümlede "üzülmek" anlamı, dördüncü cümlede "gücenip görüşmez olmak" anlamı vardır ![]() Ben her sorunla başa çıkarım ![]() Bu kadar yürekten çağırma beni ![]() Davranışları hiçbir zaman içtenlikli değildi ![]() Yaptığı işi önemsemiyordu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları3 ![]() Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelerdir ![]() Siyah-beyaz, uzun-kısa, aşağı-yukarı, ileri-geri, var-yok, gelmek-gitmek, Tüm kelimelerin zıt anlamlısı yoktur ![]() ![]() ![]() “sevinmek” karşıtı sevinmemek değil “üzülmek”tir ![]() Kelimeler arasındaki karşıtlık cümledeki kullanıma göre değişir ![]() “doğru” kelimesinin zıt anlamlısı bir cümlede “eğri” olurken, diğerinde “yanlış” olabilir ![]() İki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş, yakın anlamlı veya zıt anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir ![]() ![]() ![]() 4 ![]() Yazılışı ve okunuşu aynı olduğu hâlde anlamları farklı olan kelimelerdir ![]() ![]() ![]() Gül: 1 ![]() ![]() Kır: 1 ![]() ![]() ![]() Yazma: 1 ![]() ![]() ![]() Ek almış kelimelerle, ek almış ve almamış kelimeler arasında da eş seslilik söz konusudur ![]() Siyah anlamındaki “kara” ile “kar-a” (-a: yönelme hâl eki) gibi “Oyuncakları olmuş çocukların kurşunlar” “Zalimler her saat taze fidanları kurşunlar” Neden kondun a bülbül kapımdaki asmaya Ben yarimden vazgeçmem götürseler asmaya “hala” ve “hâlâ”, “kar” ve “kâr”, “adet” ve “âdet” kelimeleri eş sesli değildir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#37 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıDOLAYLAMA Bir sözcüğü birden fazla sözcükle ifade etmeye dolaylama denir ![]() ![]() Örneğin bizler nasıl oluştuğuna pek bakmadan “aslan” için “ormanların kralı” deriz ![]() ![]() Kaleci : File bekçisi Turizm : Bacasız sanayi Kömür : Kara elmas ![]() ![]() ![]() YANSIMA SÖZCÜKLER Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma denir ![]() “Suyun şırıltısı insanı dinlendirir ![]() “Kedinin acı miyavlaması ile uyandım ![]() “Şu cızırtıyı durdurun artık ![]() cümlelerindeki altı çizil sözcükler birer yansımadır ![]() ![]() İKİLEME Sözün anlamını pekiştirmek, onu zenginleştirmek ya da değişik anlam ilgileri oluşturmak için iki sözün bir araya getirilmesiyle oluşan söz öbeklerine ikileme denir ![]() İkilemeler aynı sözcüğün tekrarıyla, yakın anlamlı sözcüklerin tekrarıyla, karşıt anlamlı sözcüklerin tekrarıyla, biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle yapılabilir ![]() “Adam acı acı güldü ![]() cümlesinde ikileme aynı sözcüğün tekrarı ile, “Yalan yanlış sözlerle bizi oyalamışlardı ![]() cümlesinde yakın anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile, “Gece gündüz çalışıyordu ![]() cümlesinde karşıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile, “Lütfen saçma sapan konuşma ![]() cümlesinde ikileme biri anlamlı, biri anlamsız sözcüklerin birlikte kullanılması ile oluşmuştur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#38 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıAD AKTARMASI Benzetme ilgisi kurmadan bir sözün, başka bir sözün yerine kullanılmasına ad aktarması denir ![]() “Seni şirketten aradılar ![]() cümlesinde “şirket” sözcüğünde ad aktarması vardır ![]() ![]() ![]() “Ben ortaokulda Akif'i çok okudum ![]() cümlesinde “Akif” sözü ile Mehmet Akif'in şiirleri kastedilmiştir ![]() “Öğretmen içeri girince sınıf ayağa kalktı ![]() cümlesinde “sınıf” sözcüğünde ad aktarması vardır ![]() ![]() ![]() “Batı teknolojide bizden ileridir ![]() “Türkiye sizinle gurur duyuyor ![]() “Soba yanınca oda ısındı ![]() cümlelerindeki altı çizili sözcüklerde ad aktarması söz konusudur ![]() ATASÖZÜ Bir deneyimi, birikimi aktarırken değer yargısı oluşturan ve değer yargılarını yaşatan, akılda kalıcı, özlü sözlerdir ![]() ve mitoloji bilgilerini birleştirirler ![]() Bazı özellikleri ise ; - Kalıplaşmış sözlerdir ![]() - Sözlerin yeri değiştirlemez ,başka söz kullanılamaz ![]() - Kısa ve öz olmalıdır ![]() ![]() - Genellikle tek cümleden bazen de iki cümleden ibarettir ![]() - Atasözlerinin kimileri doğrudan doğruya öğüt vericidir ![]() - Atasözlerinin mecazi anlamları vardır ![]() ![]() - Diğer anonim halk edebiyatı ürünlerinde olduğu gibi atasözlerinin de,ilk söyleyeni zamanla unutulmuştur ![]() - Atasözleri ulusların çok değişik dönemlerinde söylenmiş sözlerdir ![]() Bunun için de bazılarının söylenmiş oldukları döneme göre çok doğru sözler olabilmelerine karşın günümüzde ya da gelecekte doğrulukları tartışılabilecektir ![]() Bazı örnekler : * Acı patlıcanı kırağı çalmaz ![]() * Görünen köy kılavuz istemez ![]() * Harman yel ile, düğün el ile olur ![]() * Saç sefadan tırnak cefadan uzar * Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer * Zahmetsiz rahmet olmaz ![]() ÖZDEYİŞ (VECİZE) Söyleyeni belli, kısa, anlamlı sözdür ![]() ![]() ![]() Bazı örnekler: * Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır ![]() * Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır ![]() *İyiliğe gücün yetmezse, kötülük etme ![]() *En tehlikeli insanlar yarı deliler ve yarım akıllılardır ![]() *Fenalıkların ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#39 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıSÖZCÜK TÜRLERİ Sözcükler tür bakımından temelde iki ana gruba ve sekiz ayrı türe ayrılır: a ![]() b ![]() İSİM (AD) Varlıkları,kavramları karşılayan sözcüklerdir ![]() İsimlerle,karşıladıkları kavram ve nesneler arasında çok sıkı bir ilgi vardır ![]() ![]() Örneğin; "kitap" sözü aklımızda hemen varlık olarak "kitap" nesnesini canlandırır ya da bir kitabı gördüğümüzde zihnimize hemen onu karşılayan isim gelir ![]() Kavramlar için ise bu kadar belirgin bir ilişki varlığını söyleyemeyiz ![]() ![]() İsim çeşitleri ise şu şekildedir: A ![]() 1 ![]() Aynı türden varlıkları karşılayan isimlerdir ![]() ![]() Cins isimlerin ilk harfleri büyük harflerle yazılmaz ![]() Örn ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Tek olan,tam bir benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan isimlerdir ![]() Ankara, Kayseri, Adıyaman gibi yer adları, Hatice, Sultan, Recep gibi kişi adları, Türkiye, İtalya, Sudan gibi ülke adları, Günün Ötesi, Kiralık Konak, Türk Edebiyatı, Hürriyet gibi kitap, dergi, gazete adları, Bilkent Üniversitesi, Yeşilay, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi kurum adları, İngilizce, Türkçe, Rusça gibi dil adları, Boncuk, Tekir, Yumak gibi hayvanlara verilen adlar özel isimdir, başharfleri büyük harf olarak yazılır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#40 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıB ![]() 1 ![]() Sayıca tek bir varlığı karşılayan isimlere tekil isim denir ![]() Bunlar; "kitap, çocuk, şiir, bilgisayar ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Sayıca birden çok varlığı karşılayan isimlerdir ![]() ![]() "Kitaplar, çocuklar, şiirler, bilgisayarlar ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Yapıca tekil olduğu halde, yani çoğul eki almadığı halde birden çok varlığı karşılayan isimlere topluluk ismi denir ![]() "Toplum, halk, millet, ordu, bölük, sürü ![]() ![]() ![]() ![]() Topluluk isimleri de çoğul eki alabilir ![]() ![]() Örn ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#41 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıC ![]() 1 ![]() Duyu organlarımız ile algılanan isimlere somut isim denir ![]() "Kitap,masa,insan,ışık ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Duyu organlarımız ile algılanamayan, ama varlığına inandığımız isimleridir ![]() "Neşe, özlem, sevgi, korku ![]() ![]() ![]() ![]() D ![]() 1 ![]() Yapım eki almamış kök halindeki isimlerdir ![]() "Masa,sıra,televizyon,kalem,defter,anne ![]() ![]() ![]() 2 ![]() İsim yada fiil kökünden yapım ekiyle elde edilen yeni,anlamlı isimlerdir ![]() Türemiş bir iismle o ismin kökü arasında mutlaka anlam bağlantısı vardır ![]() "Kulaklık,gözlükçü,sevgi,yolcu,görev,kitapç ı,t uzlu k,evsiz,Türkçe ![]() ![]() ![]() 3 ![]() - En az iki sözcükten oluşurlar ![]() - Sözcükler temel anlamlarını yitirip,birlikte yeni bir anlam kazanırlar ![]() - Sözcüklerin türleri ne olursa olsun mutlaka bir ismi karşılar ![]() - Her zaman bitişik yazılırlar ![]() "Biçerdöver, dedikodu, uçaksavar, sivrisinek,eczane, ateşböceği, sütlaç ![]() ![]() ![]() NOT: sütlaç => sütlü + aş "sütlü" kelimesinde süt sıfattır ve "ü" harfi ses düşmesine uğrar ![]() ![]() Aynı şekilde ; eczane => ecza + hane "ecza" kelimesi isimdir, "hane" kelimesinde ki "h" harfi ise ses düşmesine uğramıştır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#42 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıEKLER ve SÖZCÜK YAPISI I ![]() Sözcüklerin kök veya gövdelerine gelerek onların cümledeki görevlerini belirleyen, onlara değişik anlamlar katan ya da onlardan yeni sözcükler türeten ses veya ses birleşimlerine ek (takı) denir ![]() Ekler çekim eki ve yapım eki olmak üzere temelde ikiye ayrılır ![]() A ![]() Çekim ekleri fiil çekim ekleri ve isim çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır ![]() ![]() Şimdi isim çekim eklerini anlamlarıyla görelim ![]() İSİM ÇEKİM EKLERİ İsim soylu sözcüklere gelerek onlara cümlede görev ve anlam kazandıran eklerdir ![]() 1 ![]() Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir ![]() "Okullar, evler, insanlar, çiçekler, sular ![]() ![]() ![]() Çokluk eki, bu işlevinin dışında eklendiği sözcüğe değişik anlamlar da kazandırır ![]() “Türkler köklü milletlerdendir ![]() cümlesine “millet” anlamı, “Beş yaşlarında bir çocuğu var ![]() cümlesine “yaklaşık” anlamı, “Bu akşam Bülent Beyler bize gelecekler ![]() cümlesine “aile” anlamı, “Akşamları erken yatmayı severim ![]() cümlesine “her” anlamı katmıştır ![]() 2 ![]() İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklemle ya da diğer sözcüklerle ilgilerini sağlayan eklerdir ![]() a ![]() ![]() “Ses - i duydum ![]() “Okul - u bitirdim ![]() cümlelerinde kullanılan eklerdir ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() “Okula dün gitmedim ![]() cümlesinde yer bildirir ![]() “Akşama size geleceğiz ![]() cümlesinde zaman bildirir; zarf yapar ![]() c ![]() ![]() “Durakta otobüs bekliyor ![]() cümlesinde yer bildirir ![]() “İki saattir ayakta duruyor ![]() cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış ![]() “Beşte gidelim sinemaya ![]() cümlesinde zaman bildirerek zarf yapmış ![]() “Onlar sanatın gözde kişileridir ![]() cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmiş ve sıfat yapmış ![]() ![]() “Tarlada adam boyunda mısırlar vardı ![]() cümlesinde sıfat yapmış ancak yapım eki olmamıştır ![]() d ![]() ![]() “Dükkândan az önce çıktı ![]() cümlesinde yer bildirmiş ![]() “İzmir'e akşamdan gidelim ![]() cümlesinde zaman bildirmiş ![]() “Sıradan kitaplar sana bir şey kazandırmaz ![]() cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek sıfat yapmış ve yapım eki olmuş ![]() “Kitaptan daha iyi dost olur mu?” cümlesinde karşılaştırma bildirmiş ![]() “Hastalandığından okula gelememiş ![]() cümlesinde neden bildirmiş ![]() e ![]() ![]() ![]() “Çiçek, evler, okulumuz, kitap, ağaç ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#43 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları3 ![]() İsim soylu sözcüklere gelip onlara değişik anlamlar katan ve anlama bağlı olarak onları sıfat, zarf yapan - ce , -ca (-çe, -ça) ekleridir ![]() “Böyle çocukça davranmamalısın ![]() “Ailece tatile gittik ![]() “Benden boyca uzunsun” ![]() “Bence sen de haklısın ![]() “Masraflarınız şirketimizce karşılanacak ![]() 4 ![]() Eklendiği ismin bir şahsa ya da nesneye ait olduğunu gösteren ektir ![]() ![]() ![]() (benim)_____defter - im___-_silgi - m (senin)___-__defter - in___-__silgi - n (onun)______defter - i______-silgi - si (bizim)____--defter - imiz_-_--silgi - miz (sizin)--------defter - iniz------silgi - niz (onların)------defter - leri -----silgi - leri İyelik eklerini benzer eklerle karıştırmamak gerekir ![]() ![]() “Ev- i yeni aldık ![]() “Ev- i çok büyükmüş ![]() Bu iki sözcükte de “-i” eki var ![]() “Kimin evi?” Bu soruyu sorduğumuzda ikinci cümlenin cevap verdiğini ve “Onun evi büyükmüş ![]() ![]() ![]() Ayrıca “-i” eki almış sözcüğün başına “onun” sözcüğü getirerek de bunu anlayabiliriz ![]() (Onun) “Ev - i yeni aldık ![]() olmuyor, ama (Onun) “Ev - i çok büyükmüş ![]() oluyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#44 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları5 ![]() İyelik ekiyle çok sıkı biçimde ilgisi olan bir ektir ![]() ![]() ![]() Ben - im = kitabım Sen - in = kitabın O - nun = kitabı Biz - im = kitabımız Siz - in = kitabınız Onlar - ın =kitapları B ![]() İsim ve fiillerin kök veya gövdelerine gelerek onlardan başka isim ya da fiil türeten eklerdir ![]() Burada kök sözünü de açıklamakta fayda var ![]() Kök Bir sözcüğün anlamı ve yapısı bozulmadan parçalanamayan en küçük parçasıdır ![]() Köklerde yapım eki bulunmaz, ancak çekim eki bulunabilir ![]() “Ağaçlarımız” sözcüğünde “ağaç”, sözcüğün, anlamlı ve parçalanamayan en küçük parçasıdır ![]() ![]() “-(ı)-mız” eki iyelik ekidir; yani isim çekim ekidir ![]() Öyleyse bu sözcük yapım eki almamıştır, kök hâlindedir ![]() Kökler iki türde bulunur: İsim kökleri ve fiil kökleri ![]() “Baktı” sözcüğündeki kök “bak-” fiil kökü; “tuzluk” sözcüğünün kökü olan “tuz” isim köküdür ![]() Sözcüğün köküyle, ek aldıktan sonraki şekli arasında mutlaka bir anlam ilgisi olmalıdır ![]() “Balıkçılık” kelimesinin ek ve köklerine “balık-çı-lık” şeklinde ayrılır ![]() ![]() ![]() Sözcüğün yapım eki aldıktan sonraki durumuna gövde denir ![]() Bir sözcük birden çok yapım eki alabilir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları |
![]() |
![]() |
#45 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi KurallarıÇekim Ekiyle Yapım Ekinin Farkları Çekim ekleri eklendiği sözcüğün anlamında bir değişiklik yapmaz; yapım ekleri ise anlamı, köke bağlı olmak şartıyla, değiştirir ![]() “Kitabı aradım ![]() cümlesindeki “kitaözcüğü “sayfalardan oluşan ve okunan nesne” anlamındadır ![]() ![]() “Kitapçı aradım ![]() cümlesinde ise “sayfalardan oluşan ve okunan nesne” olan “kitap” sözcüğü “-cı” yapım ekini alarak bu anlamını yitirmiş, “kitap satılan yer” anlamına gelmiştir ![]() ![]() Çekim ekleri bir sözcüğe yapım ekinden sonra eklenir ![]() ![]() ![]() Ek ve kök hakkındaki bu genel bilgilerden sonra şimdi eklerin önemlileri üzerinde durabiliriz ![]() 1 ![]() İsim kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni isimler türeten eklerdir ![]() ![]() “Kiralık ev vardır ![]() “Sulu yemeleri çok sever ![]() “İşsiz insanlara yardımcı oluyordu ![]() “Büyüyünce futbolcu olacakmış” “Sınıflara üçer kişi alalım ![]() |
![]() |
![]() |
|