Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devleti, hakkında, herşey, osmanlı

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #31
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



12 Eylül 1855'de bütünüyle müttefiklerin isgaline ugrayan Sivastopol istihkâmlari, limani, tersaneleri tahrip edildi Müttefikler harekâta devam ederek, Ruslar'i takip ettiler Kilburnu Zaferi kazanilip, Özi Kalesi fethedildi Osmanli ordusu baskumandani Ömer Pasa, Anadolu cephesine yardim etmek için Kafkasya'ya hareket etti Sohumkale'ye asker çikarip, Ruslar'in kusatmasi altindaki Kars'a yardim etmek istiyordu Kafkasya'da yerli ahâli Rus zulmünden biktigindan Osmanlinin yaninda yer aldilar Kafkasya'nin "Hürriyet Günesi" Seyh Sâmil, Ruslara karsi destanlasan mücâdeleler verdi Osmanli Sultani ve Islâm Halîfesi Sultan Abdülmecid Han'in tevecühünü kazanmak için Moskof a karsi Çerkesler, Gürcüler ve yerli ahâli bütün imkânlariyla mücâdeleye katildi Üç aydan beri Ruslar' in kusatmasi altinda bulunan Kars, onbin askerle, kirkbin Çar askerine karsi dayandi Mütemadiyen Rumeli ordusunun ve Müttefiklerin ihtiyacini karsilamaya çalisan istanbul Hükümeti, Kafkasya cephesine fazla ikmal yapamadi Istanbul'dan gönderilen ikmalin bir kismi da Rus taaruzuna maruz kaldigindan yerine ulastirilamadi Ömer Pasa sehre yetismeden 28 Kasim 1855 de Kars, açlik yüzünden askeri, silâhi, cephane ve erzaki üstün düsmana anlasma ile teslim edildi Kirim savasi, 1855 sonunda askeri harekât olarak bitmesine ve Müttefiklerin israrina ragmen Ruslar barisa yanasmadilar Bu durum 1856 Subatina kadar devam etti Ilk önce Viyana'da baslayan baris görüsmelerine, Paris'te devam edildi

Osmanli Devleti, Rusya, Ingiltere, Fransa, Italya, Avusturya-Macaristan ve Prusyanin katildigi Paris görüsmeleri 3ü Mart 1856 da Paris Andlasmasiyla neticelendi Kirim Savasi Osmanli Devletinin toprak kaybina sebep olmamasina ragmen, siyasi olarak aleyhimize oldu Her iki tarafin ikiyüzellibinden ziyade asker kaybina sebep olan Kirim savasinda müttefikler siyasi bakimdan kârli çikti Osmanli Devleti'ni Rusya ile savasa sokarak, mesgul olmasini firsat bilen Ingiltere, büyük devletlerin dikkâtini Hindistan'dan uzaklastirdi Gürganiyye Islâm Devletini yikarak, Hindistan hazinelerine sahip olup, ticaretini gelistirdi Islahat fermaniyla ülke içindeki gayri müslimleri simartip, isyana götüren haklar verildi Bunu gayet iyi degerlendiren Fransa, günümüze kadar devam eden Ortadogu hadiselerine sebebiyet verdirdi Italya, müttefiklerden siyasi yardim alarak, birligini kuvvetlendirip tamamladi Rusya savastan maglup çikmasina ragmen, Paris Andlasmasi'na aykiri hareket edip, büyük idealini önce siyasi faaliyet olarak, sonra da her türlü hareketlere tesebbüs ederek devam ettirdi

KIRIM'IN FETHİ


Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim olmak istiyordu Venedik ve Cenevizlilerin İslam dünyasının aleyhine yaptıkları esir ticaretini önlemek, İstanbul'a gelen ticari malların taşınmasında esas rolü oynayan Kırım sahillerini ele geçirmek, Karadeniz'i bir Türk Gölü haline getirmek amacıyla hareket eden Fatih, işe 1459'da Amasra'yı fethederek başladı

1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi 1461'de Trabzon'un, 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi

Bu sayede Karedeniz'deki Ceneviz üstünlüğü sona erdi ve İpekyolu'nun tüm denetimi Osmanlı Devleti'ne geçti




KURTULUŞ SAVAŞI



Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşına Almanya'nın yanında katılmıştı Ağır ve yorucu savaşlardan çıkmış Osmanlılar savaş sırasında kahramanca çarpışmalarına rağmen, düşman kuvvetlerinin tüm yurdu işgal etmelerine engel olamamışlardı Bu sıralarda imzalanan Mondros ve Sevr Antlaşmaları, Osmanlı İmparatorluğu'nun tamamen yok etmeye ve Türk yurdunu parçalamaya yönelik hazırlanmıştı

Sultan Mehmed Vahidüddin Osmanlı Mebusan Meclisi'nin toplanmasına karar verdi Toplanan meclis düşman devletlerin görüşleri dışında bir karar alarak Misak-ı Milli'yi kabul etti Bunun üzerine İngilizler İstanbul'u resmen işgal edip Osmanlı Mebusan Meclisini dağıttılar

19 Mayıs 1919 yılında Samsun'a çıkarak Milli Mücadele ateşini yakan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Anadolu'daki direniş hareketini örgütlediler Kongreler, Kuva-yı Milliye direnişleri gerçekleştirildi Nihayet 23 Nisan 1920'de TBMM'nin Ankara'da açılmasına karar verildi

Türk milleti, canını ve malını hiçe sayarak girdiği Kurtuluş Savaşından muzaffer çıkmış, düşmanlar vatan topraklarından atılmıştı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa idaresinde büyük bir zafer kazanılmıştı Yeni meclis saltanatın kaldırılması ve Osmanlı hanedanının sınırdışı edilmesini kararlaştırdı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #32
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



MERCIDABIK ZAFERI


Fatih Sultan Mehmed devrinden kalan anlaşmazlık ve İran Seferi, Mısırlıların ve Safevilerin ittifak yapmalarına neden oldu Yavuz Sultan Selim, bu ittifakın yapılacağını öğrenince Mısır seferine karar verdi Yavuz Sultan Selim, 5 Haziran 1516'da Mısır seferine çıktı 27 Temmuz günü Osmanlı Ordusu Mısır sınırına dayanmıştı Mısır Sultanlığı'na bağlı Antep (18 Ağustos 1516) ve Besni (19 Ağustos 1516) kaleleri birer gün arayla teslim oldular

Ancak asıl savaş 24 Ağustos 1516'da Mercidabık'da oldu Mısır Ordusu Osmanlıların ezici top ateşi karşısında fazla dayanamadı Mısır hükümdarı Gansu Gavri ölü olarak bulundu Kazanılan Mercidabık zaferi sonunda Suriye'nin kapıları Osmanlılara açılmış oldu

NİĞBOLU ZAFERİ


Osmanlıların Rumeli'deki faaliyetlerinin devam etmesi, akıncıların Bosna'ya ve Arnavutluk'a kadar ilerlemeleri Haçlıları telaşa düşürdü Macar Kralı Sigismund, Papa'nın da desteğiyle başta Fransız, İngiliz ve Alman kuvvetleri olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinin katılımıyla oluşan Haçlı Ordusu'nun başına geçti Bu ordu 1396 yılının Mayıs ayında harekete geçti

Bu ittifakın amacı beş yıldır kuşatma altında bulunan İstanbul'u kurtarmaktı Haçlılar Tuna kıyısındaki Niğbolu kalesini kuşattılar Kale kumandanı Doğan Bey, Yıldırım Bayezid komutasındaki Osmanlı Ordusu yetişinceye kadar kaleyi başarıyla savundu 1396 yılında Niğbolu kalesi önlerinde çok kanlı çarpışmalar oldu Haçlılar, tarihe Niğbolu Savaşı olarak geçen bu çatışmada büyük bir bozguna uğradılar Savaş sonunda Haçlıların aldığı yerler Osmanlı Devletine geçti Bulgar Krallığı ortadan kaldırıldı ve Macaristan içlerine doğru akınlar yapıldı Haçlı dünyası yarım yüzyıl Türklerin üzerine yürümeye cesaret edemedi Bu savaştan sonra Yıldırım Bayezid'e Abbasi Halifesi tarafından "Sultan-i iklim-i Rum" yani "Anadolu Sultanı" ünvanı verildi

Niğbolu Savaşından sonra İstanbul üçüncü defa kuşatıldı Daha önceden yapımına başlanmış olan Anadoluhisarı bu kuşatma sırasında tamamlandı Güçlü bir deniz kuvveti ve büyük topların olmaması fethi engelliyordu Bu sebeple Yıldırım Bayezid, Türk Denizciliğini geliştirmeye çalıştı Yıldırım İstanbul'u kuşatma altında tutarak, şehrin teslim olacağını düşünüyordu Ancak Timur tehlikesi ortaya çıkınca, Bizans'la bir antlaşma yapıldı ve kuşatma kaldırıldı Bu antlaşmayla, İstanbul Sirkeci'de bir cami, bir İslam Mahkemesi ve bir Türk mahallesi kuruldu Yıllık haraç arttırıldı Aynı yıl Yunanistan'a ve Mora'ya sefer düzenlendi

1398 yılında Karaman ülkesi ve Karadeniz beylikleri fethedildi Bir yıl sonra da Dulgadiroğulları beyliğine son verildi Yıldırım Bayezid, ayrıca İstanbul Galata'da bulunan Ceneviz Kolonisi ile de savaştı




OSMANLI-RUS SAVAŞLARI



Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığında Osmanlı Devleti Rusya ve Avusturya ile savaş halindeydi Sultan Üçüncü Selim bu iki devlete karşı mücadeleye devam etti

Bu savaşın temel sebepleri Kırım'ı kurtarmak ve Osmanlı topraklarını aralarında paylaşma hesapları yapan Avusturya ve Rusya'ya engel olmaktı Kırım'ın jeopolitik konumu İstanbul'un güvenliği için çok önemliydi Bu savaşlar sırasında Avusturya'ya karşı İsmail Zaferi gibi bazı başarılar kazanılmışsa da, Ruslara karşı aynı başarı gösterilememişti Ruslarla yapılan Fokşan (1 Ağustos 1789) ve Boze Savaşları'nda (22 Eylül 1789) Osmanlı kuvvetleri büyük kayıplar verdi Akkerman kalesi Ruslara geçti ve Baserabya bölgesi Rus işgaline uğradı Sebeş, Muhadiye, Lazarethane ve Pançova'yı işgal eden Avusturyalılar ise önce Belgrad'ı (8 Ekim 1789) daha sonra ise Semendire'yi ele geçirdiler

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #33
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



OTLUKBELİ SAVAŞI


Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu Bunun üzerine diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den yardım istedi ve gelen yardım sayesinde Beyliği ele geçirdi Fakat Pir Ahmed Bey bir süre sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi

Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı Karaman halkı İstanbul'a ve çeşitli yerlere göç ettirildiler Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı Bu olay Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu

Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde hakimiyet kurmuşlardı Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti arasında büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en kuvvetli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden kurulmuş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı

Bu savaştan sonra Akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadılar Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip pek çok zafer kazanmıştı

Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #34
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



PREVEZE SAVAŞI



Osmanlıların Akdeniz'de kuvvetlenmeleri ve tüm Ege denizine hakim olmaları Avrupa'yı telaşlandırmıştı Ayrıca devam eden Avusturya ve Macaristan seferleri büyük bir Haçlı donanması hazırlanmasına neden oldu Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik ve Cenevizliler'den başka Malta, Portekiz ve İspanya'ya ait gemiler de bulunuyordu

Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti

Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi




PRUT SAVAŞI

Rusya, Osmanlı Devleti ile mücadelesinde kendi lehine bir zemin yaratmak istiyordu Osmanlı Devleti içinde yaşayan Ortodoks toplumları kışkırtarak Osmanlı Devleti'ni zayıflatacak ve yapacağı savaşlarda daha önce kaybettiği toprakları geri alacaktı Eflak ve Boğdan Beylerini Osmanlılara karşı kışkırtan Rus Çarı Deli Petro, Poltova Savaşı'nda İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ı yenince, Demirbaş Şarl Osmanlılara sığındı İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemesi üzerine, Osmanlı Devleti Rusya'ya karşı savaş ilan etti (1711)

Sadrazamlığa getirilen Baltacı Mehmed Paşa, 100000 kişilik bir orduyla Tuna'yı geçerek Eflak'a girerken, Osmanlı donanması da Karadeniz'e açıldı Osmanlı kuvvetleri, Kırım Ordusunun da desteği ile Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında çember içine aldılar O an için kurtuluş imkanı bulunmayan Rus Çarı Deli Petro, Moskova'ya bir mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlattı Çariçe Birinci Katarina araya girerek Osmanlı Devleti'ne barış teklifinde bulundu Hem Kırım Hanı, hem de İsveç Kralı saldırıya geçilip Rus ordusunun yok edilmesini savunuyorlardı Ancak Baltacı Mehmed Paşa, yeniçerilere güvenmiyordu Kuşatma sırasında yeni bir kutsal ittifakın oluşturulabileceği düşüncesine sahip olan ve Osmanlı ordusunun çok yıpranacağı endişesini taşıyan Baltacı Mehmed Paşa barış yapılmasını kabul etti (21 Temmuz 1711) İmzalanan Prut antlaşması ile Azak kalesi Osmanlılara geri verildi Ruslar, İstanbul'da devamlı bir elçi bulundurmayacak ve İsveç Kralı Şarl'ın serbestçe ülkesine dönmesine izin vereceklerdi

Osmanlı Devleti kazandığı bu başarıdan sonra, daha önce kaybedilen Mora yarımadasını da geri almak istiyordu Venedikli korsanların Osmanlı ticaret gemilerine saldırmaları ve Mora halkının Osmanlı Devleti'nin yönetimi altına girmeyi istemesi Venediklilere savaş açılmasına neden oldu (8 Aralık 1714) Silahtar Ali Paşa, Modon, Koron ve Navarin'i alarak Mora'yı fethetti (22 Ağustos 1715)
RIDANIYE ZAFERİ

28 Ağustos 1516'da Halep'e giren Yavuz Sultan Selim hiçbir direnmeyle karşılaşmadan şehri teslim aldıHama (19 Eylül 1516), Humus (21 Eylül 1516) ve Şam (27 Eylül 1516) aynı şekilde teslim olurken, Lübnan emirleri de Osmanlı hakimiyetini kabul ettiler Yoluna devam eden Yavuz 30 Aralık 1516'da Kudüs'e, 2 Ocak 1517'de Gazze'ye girdi Mercidabık Savaşı'ndan sonra Mısır'ın başına Tumanbay geçti Tumanbay Osmanlı hakimiyetini kabul etmediği gibi, barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini öldürmüş ve Venedikliler'den top ve silah alarak Ridaniye'de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştu

Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina Çölü'nü 13 günde geçerek, Ridaniye'de Mısır Ordusu ile karşılaştı

Mısır Ordusu'na, El-Mukaddam Dağı'nın etrafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim, bu manevra sayesinde Mısır ordusunun yönleri sabit olan toplarını etkisiz hale getirdi 22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanıldı Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı



RODOS'UN FETHİ

Avrupalılar Akdeniz'deki Rodos, Kıbrıs, Girit, Malta gibi adalara hakim olmuşlar, açık denizlerde keşifler yapmışlar ve denizlerde güçlerini arttırmışlardı Kanûnî döneminde denizciliğe önem verildi ve büyük başarılar elde edildi

Kanûnî döneminde Rodos adası, Sen Jan şövalyelerinin elindeydi Şövalyeler korsanlık yapıyor, Türk donanmasına zarar veriyorlardı 1522 yılında düzenlenen seferle Rodos fethedildi




RUS-AVUSTURYA SAVAŞI

Rusların, Lehistan'ın iç işlerine karışmaları, Avusturya ile ittifak yapma çalışmaları, devam eden İran savaşları sırasında Kırım ordusunun Kafkasya üzerinden geçmesine izin vermemeleri ve Azak kalesini işgal etmeleri gibi sebepler, Sultan Birinci Mahmud'un 16 Haziran 1736 günü Rus seferine çıkma kararını almasına yol açtı

4 Ağustos 1737 günü Banyaluka Zaferi kazanıldı Balkanlara ve Kırım'a saldıran Rus kuvvetleri bozguna uğrayarak geri çekildiler 1 Eylül 1739 günü Belgrad kalesi geri alındı Osmanlı Devleti'nin Avusturya cephesinde de başarılı olması, Rusya'nın barış istemesine sebep oldu Osmanlı Devleti 18 Eylül 1739 tarihinde Avusturya ve Rusya ile Belgrad antlaşmasını imzaladı


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #35
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



SALAKAMEN SAVAŞI


Sultan İkinci Ahmed padişah olduğunda Köprülü Fazıl Mustafa Paşa sadrazamdı Sultan İkinci Süleyman'ın son yıllarında Köprülü Fazıl Mustafa Paşa önemli askeri başarılar elde etmişti Belgrad'dan çıkıp Tuna'yı aşarak, Avusturya üzerine yürüyen Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Kırım kuvvetlerini beklemeden Petervaradin'de düşmana ani bir darbe vurmak istedi

Ancak pusuya düşürülen Köprülü Fazıl Mustafa Paşa Salakamen'de bozguna uğradı ve kendisi de alnından vurularak şehit oldu Avusturya cephesindeki ilerleyiş ve mücadele böylece sona erdi Avusturya ile yapılmakta olan savaş neticelenemedi ve Osmanlı akınları durdu Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın yapmaya çalıştığı ıslahat hareketlerinden de, o öldükten sonra vazgeçildi

Lehistan'ın amacı, 1672 yılında Osmanlılar tarafından fethedilen Podolya eyaletinin başkenti olan Kamaniçe'yi ele geçirmekti Ancak Lehistan'ın kuvvetli hücumlarına direnen Kahraman Paşa kaleyi korumayı başardı Bunun dışında Venediklilere karşı da başarılı direnişler yapıldı Eğriboz kalesi kahramanca savunularak Venediklilerin eline geçmesi engellendi Diğer yandan Sakız Kalesi de Venediklilerin saldırısına uğradı Ancak Sakız Kalesi tüm çabalara rağmen, 21 Eylül 1695 tarihinde şartlı olarak Venediklilere teslim edildi

SIRP SINDIĞI SAVAŞI


Islâm memleketlerine yönelen ve "Haçli Seferleri" diye anilan tecâvüz hareketleri, bir asra yakin zamandan beri durmustu Fakat, Osmanli Türkleri'nin Bati Trakyayi elde etmeleri ve Bulgaristan ortalarina kadar sokulmalari, Haçlilik ruhunun hortlamasina sebebiyet verdi
Filibe'nin zapti sirasinda kaçan ve Sirbistan'a siginan Rum kumandani, vakit geçirmeden Türkler üzerine yürünmesini tavsiye ediyor, devamli tahriklerde bulunuyordu Ancak, Sirplar'in da Bulgarlar'in da bu macerayi göze alabilecek kuvvet ve cesaretleri yoktu Türkler'i geri püskürtmeye çalisirken, ellerindeki topraklan kaybedebilirlerdi Ayrica, Balkan kavimleri, kendilerine din, can, mal ve kazanç hürriyeti getiren Islâm idaresinden memnundular; tekrar eski kötü jönlere dönmeyi istemiyorlardi Denizci bir devlet olan Venedikliler ise, Dogu'daki ticarî menfaatlerinin haleldar olacagi korkusuyla, tarafsiz kalma siyasetinden ayrilmiyorlardi

Osmanlilar'a karsi çikabilecek tek devlet Macaristan'di Balkanlar'i da hâkimiyeti altina alma sevdasina düsen Macar Krali Layos, böylece hazirlanmaya basladi

Iste o siralarda, Papa V Urban da, Macar ve Sirp krallari ile Eflâk (Romanya) ve Bosna prenslikleri arasinda askeri ittifak kurulmasina önayak oldu Tarihlerimizde umumiyetle 60 bin kisi olarak gösterilen Haçlilar, Macar Krali Layos kumandasinda Edirne'ye dogru yürüdüler

Sultan Murad, o sirada Bursa'da bulunuyordu ve Türk ordusunun büyük kismi Anadolu'da idi Rumeli Beylerbeyi Lala Sahin Pasa, bir taraftan padisaha haber yollarken, bir taraftan da Haci Ilbeyi kumandasindaki 10 bin kisilik akinci kuvvetini, kesif gayesiyle göndermisti

Herhangi bir mukavemet görmeden ilerleyen Haçli ordusu, Meriç nehrini geçtikten sonra, Edirne'nin birkaç kilometre ötesinde durakladi Taarruza geçtikleri anda, bu sehri zaptedecekleri ve Trakya'nin güneyine sarkacaklari muhakkakti Çünkü, Bursa'dan yola çikacak Osmanli ordusu, kisa zamanda oraya erisemezdi

Haci Ilbeyi, konak yerinde eglenceye dalan ve müstakbel zaferlerin tadini simdiden çikarmaya kalkan Haçlilar'a karsi, bir gece baskini düzenlemeyi kararlastirdi Kimseden talimat almamisti ve bu tehlikeli tesebbüsten zararli çikilirsa, kendi elleriyle idam fermanini hazirlamis olacakti Fakat, gece karanliginda hücuma geçen 10 bin Türk akincisi, düsmani tam gaflet halinde bastirdilar "Koyun sürüsüne dalan kurt gibi" neye ugradiklarini sasiran Haçli askerlerini kiliçtan geçirdiler Kaçabilenlerin çogunlugu da Meriç sularinda boguldu Kral Layos ise, canini güçlükle kurtararak memleketine dönebilmisti Osmanlilar'in, müttefik Hiristiyan ordularina karsi elde ettigi bu zafer, tarihlerimizde "Sirp Sindigi" olarak anilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #36
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Öte yandan, Sultan I Murad Bursa'dan hareket etmis, Gelibolu'ya geçmeden önce, Katalanlar elinde bulunan Karabiga'nin fethini kararlastirmisti Çünkü, ordusunun arkasini emniyete almak istiyordu Sirp Sindigi Zaferi'nin haberi ulasinca, denizden ve karadan yaptigi taarruzun siddetini arttirdi ve nihayet kaleyi düsürerek, Marmara'nin güney sahillerindeki Türk hâkimiyetini tamamladi Bu arada, Gazi Evrenos Serez'i fethetmisti

Sirp Sindigi Zaferi, devlet merkezinin Bursa'da tutulmasinin mahzurlu olacagini göstermisti Çünkü, Osmanlilar'a yönelecek tehlikeler, simdilik sâdece Hiristiyan dünyâsindan geliyordu Ayrica, devletin istikbâli de, Rumeli'de tutunmasina bagli idi Bu sebeple, Edirne sehri askeri merkez haline getirildi

Bizans Imparatoru V loannes Paleologos, Türkler'in Rumeli'de kazandigi topraklan istirdada çalismayacagini ve Türk düsmanlari ile ittifak kurmayacagini taahhüt etmisti ama, el altindan bunun aksi faaliyette bulunmaktan vazgeçmiyordu Nitekim, gizlice Macaristan'a gitmis ve kendisine yardim edilirse, Ortodoks mezhebini birakip Katolik olacagina söz vermisti Fakat, memleketine dönerken, Bulgar Krali Ivan Sisman, onu yakalatarak Nigbolu kalesine hapsetmisti

O sirada, Macar Krali Layos, Papa nezdindeki tesebbüslerine hiz vermisti Böylece, bir taraftan Papa'nin Türkler aleyhindeki tahrikleri, bir taraftan da Bizans imparatoru'nu kurtarmak maksadiyla, Savua Kontu VI Amadeo, 15 kadirga ile yola çikti Ugradigi Agriboz ve Midilli adalarindan yardimci kuvvetler alip Çanakkale Bogazi'na girdi ve 1366'da Gelibolu'yu zaptetti Türklerin donanmalari bulunmadigi için, bu isgali önleyememislerdi Ancak, 1367 Haziran'inda Bizans'a birakilan Gelibolu, kisa bir müddet sonra tekrar Türk topraklarina katilacaktir




TRABLUSGARB SAVAŞI


Sömürgecilik yarışında birliğini geç sağladığı için geri kalan İtalya, Kuzey Afrika'da Osmanlılara ait olan Trablusgarb'ı ele geçirmek istedi Avrupalı devletlerin de desteğini alan İtalya, Osmanlı Devleti'ne bir ültimatom vererek, Trablusgarp'ın kendisine bırakılmasını istedi İtalyanların bu isteği reddedilince Trablusgarp ve Bingazi işgal edildi (1911)

Mustafa Kemal ve Enver Bey Trablusgarp'a geçerek Derne ve Tobruk'da önemli direniş hatları oluşturdular İtalya Osmanlı Devleti'ni barışa zorlamak için Çanakkale'de Türk istihkamlarını denizden topa tuttular Ayrıca Oniki adaya asker çıkardılar Balkan Savaşlarının başlaması üzerine İtalyanlarla barış imzalandı ve Trablusgarp Savaşı sona erdi Yapılan Uşi Barış Antlaşması'na göre; Trablusgarp ve Bingazi İtalya'ya verildi Oniki ada Yunanistan'ın işgal etmemesi için geri verilmek üzere İtalya'da kalıyordu



TRABLUSGARB'IN FETHİ


Şarlken, Trablusgarb'ı aldıktan sonra buraya Sen Jan Şövalyeler'ini yerleştirmişti Barbaros'un Preveze Deniz Zaferini kazanması ve Venediklilerin Osmanlılarla barış imzalamaları Şarlken ve Papa'yı kızdırmıştı Hazırlanan Haçlı donanması Cezayir'e saldırdı ancak, Osmanlı donanması karşısında bozguna uğradı (1541)

Barbaros'un yetiştirdiği Turgut Reis Trablusgarb'ı karadan ve denizden kuşatarak aldı Ayrıca bu seferle Bingazi de Osmanlı ülkesine katıldı (1551)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #37
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



HAÇLI SEFERLERİ



Papaligin tesvikiyle hiristiyan Avrupalilarin Müslümanlara karsi tertip ettikleri seferlerin umumi adi En önemlisi dîni olmak üzere, siyasî, sosyal ve iktisadî sebeplere dayanan Haçli Seferleri'ni Papa ikinci Urbanus, 1095 yilinda toplanan Clermont Konsili'nde yaptigi konusmayla baslatmistir Asirlarca devam edip, milyonlarca insanin can kaybina, devletlerin yikilip ülkelerin tahrip olunmasina sebep olmustur

Osmanli Devleti'ne ve diger Müslüman Devletlere karsi, 1364 Sirpsindigi, 1389 Birinci Kosova, 1396 Nigbolu, 1444 Varna, 1448 Ikinci Kosova, 1453 Istanbul, 1538 Preveze Deniz, 1571 Kibris, 1683 Viyana kusatmasi ve 1919-1922 Istiklal mücadelemizde Haçlilar ittifak içine girip, müslümanlara karsi cephe almislardir Halen soguk harp, kültür harbi seklinde devam etmektedir

Asirlarca devam eden Haçli Seferleri sonucu, milyonlarca insan can verip, kan döküldü Ülkeler harap oldu Dîni, siyasî, sosyal, kültürel, iktisadî birçok hadiselere sebep olan Haçli Seferleri'nin getirip götürdügü birçok neticeler oldu Müslümanlara karsi savasa katilmaya tesvik için Avrupa'da birçok hiristiyan tarikatlar kuruldu Sefere katilanlara çesitli vaadler de bulunuldu Seferlere istirak için Avrupalilarin dindarina, maceraperestine, issz güçsüzüne ayri ayri vaadlerle propoganda yapilip, Müslümanlarin karsisinda bütün bunlarin bos çikmasi, neticesinde Papaligin ve kilisenin otoritesi sarsildi

Bu seferler sonunda Hiristiyanlar, Müslümanlari yakindan tanidilar Savas meydanlarinda arslanlar gibi cesurâne dögüsen Müslümanlarin aslinda çok merhametli, iyilik sever, misafirperver olduklarina bizzat sahit oldular Hiristiyan tarikatçilarinin bahsettikleri gibi olmamasi, daha önceki düsüncelerini degistirdi

Papalik, Haçli Seferlerinin masraflarini karsilamak gerekçesiyle, Hiristiyanlarin ruhani isleri için vergi almak adetini çikardi Bulundugu çevrenin kilisesine vergisini vermiyenler, Hiristiyanliktan tecrid edildi Misyonerler faaliyetlerini artirip, Asya ve Afrika'da Hiristiyanligi yaymaya çalistilar

Haçli seferlerine katilan sövalyelerin müslümanlar karsisinda güçsüzlügü anlasilinca, derebeylik idaresi zaafa ugradi Merkezi otoritenin hakimiyeti artip, Avrupa'da krallik rejimi kuvvetlendi Serf durumundaki köylü, toprak sahibi efendilerinden arazi alarak, mal mülk sahibi oldular Avrupa'da aralarinda büyük esitsizlik ve adaletsiz uçurumu bulunan siniflar arasi fark kismen azaldi Dogu san'at ve medeniyetini taniyip, Islâmi eserlere hayran olan Haçlilar, Müslümanlardan san'at ve teknik alanda birçok yenilikleri ve kesifleri ögrendiler Bu ise Avrupa'da ilim ve teknigin gelismesine sebep oldu Müslümanlardan kâgit ve pusula'yi da ögrenen Haçlilar da gemicilik çok gelistiVenedik, Cenova Marsilya, Pisa gibi Akdeniz limanlarinin önemi artip, ticari faaliyetler hiz kazandi Bu sehirler serbest bölgeler mahiyetini alip, Bati ile Dogu'nun ticareti gelisti

Haçli Seferleri neticesinde Müslümanlar, Bizanslilar ve Yahudiler çok zarar gördü Islâm ülkeleri ve devletleri harap olup, yüzbinlerce Müslüman Anadolu, Misir, Orta Dogu ve özellikle Kudüs'te kiliçtan geçirilip, yerlesim alanlari yagmalanip, yakilip, yikildi Kadinlar ve çocuklar bile hunharca öldürüldü Haçlilarin kilicindan sadece Müslümanlar degil Yahudiler ve özellikle Ortodoks Bizans da çok zarar gördü

Istanbul'un zenginligine hayran kalan Latin Katolikler sehrin san'at eserlerini zengin olmak hirsiyla yagmaladilar Ortodoks ahaliye saldirip mal, can ve irzlarina çok zarar verdiler Istanbullular sehri terk etmek zorunda kaldi Haçli zulmü o kadar artti ki, asirlardir Istanbul'da bulunan Bizans Imparatorluk tahti sehirden çikarilip, önceden Anadolu Selçuklu Devleti baskenti olan îznik'e tasindi Bizanslilar 1261 yilinda tekrar Istanbul'u Latin Haçlilardan geri aldilar

Haçli Seferleri neticesinde, Islâm Medeniyetini taniyan Avrupa'da ilim ve teknikte gelismeler olup, merkezi otoritenin kuvvetlenmesi yaninda, Müslümanlar'a karsi asirlarca devam edecek olan askeri, siyasi iktisat ve kültürel politikanin da tesbit edilip, safha safha tatbikine sebep olmustur Batililarin Islâm ülkelerine karsi tatbik ettikleri yayilmacilik, sömürgecilik, Islâm dini'ne saldirmalari ve müslümanlari Dinlerinden uzaklastirmak için yaptiklari bütün dejenerasyon faaliyetleri hep Haçli Seferler'inin bir sonucudur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #38
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



FETRET DEVRİ




Fasila-i Saltanat olarak da bilinir Yildirim Bayezid'in Ankara Savasi'nda (28 Temmuz 1402) yenilmesiyle baslayan bu döneme, kardesleriyle girdigi mücadelede basarili olarak yönetimi yeniden ele geçiren Mehmed Çelebi son vermistir

Ankara Ovasi'nda yapilan savasin kötüye gittigini gören Yildirim bayezid'in ogullarindan Süleyman Çelebi, yanina Sadrazam Çandarli Ali Pasa, Murad Pasa ve yeniçeri agasi Hasan Aga ile birlikte kendine bagli olan birlikleri de yanina alarak Edirne'de saltanatini ilan etti

Savasa katilan diger sehzadelerden Isa Çelebi Balikesir'de, Çelebi Mehmed ise Amasya'da kendi hükümdarliklarini ilan ettiler Yildirim Bayezid ile birlikte Musa çelebi ve Mustafa Çelebi (Düzmece Mustafa) Timur'a tutsak düstüler

Timur, zaferden sonra sekiz ay kadar Anadolu'da kalarak Osmanli topraklarini yagmaladi Anadolu'da daha önceden bulunan ancak Osmanli topraklarina katilan eski Anadolu Beyliklerini yeniden canlandirdi Osmanli topraklarini ise 4 sehzade arasinda paylastirarak Anadolu'dan çekildi Böylece Osmanli Topraklari bölünmüs oldu

Sehzadelerden ilk olarak Mehmed Çelebi harekete geçti Orta Anadolu'daki Türkmen beylerini safdisi birakarak güçlü bir Türkmen ordusu kurdu Ilk çarpisma ise Musa Çelebi ile Isa Çelebi arasinda Bursa'da meydan geldi Musa Çelebi Bursa'yi alarak hükümdarligini ilan ettiyse de kisa bir süre sonra Isa Çelebi Bursa'yi yeniden ele geçirdi Bu olay sehzadeler arasindaki mücadelenin kizismasina yol açti Çelebi Mehmed, diger kardeslerini safdisi birakarak Osmanli Imparatorlugunu yeniden bir birlik altinda toplamistir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #39
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



LALE DEVRİ





Türkiye Tarihinde 1718-1730 yillari arasindaki döneme, Mesrutiyetten sonra verilen ad Bu devirde Istanbul'da Lâle zevki artip, yetistirilmesi yayginlasmistir Devlet adamlari dahil, istanbullularin bahçelerinde lâle yetistirip zevk edinmelerinden dolayi sair ve tarihçiler tarafindan bu yillara "Lâle Devri" denilmistir

Lâle Devri, Osmanli Sultani Üçüncü Ahmed Hân (1703-1730) ve Vezir-i âzam Nevsehirli Damad ibrahim Pasa zamaninda Osmanhli-Rus-Avusturya-Venedik harplerinden sonra imzalanan Prut ve Pasorofca Andlasmasi ardindan basladi Yillarca süren harpler ve isyanlardan bikmis olan ahali, andlasmalardan sonra korku ve endiseden uzak bir hayat sürmeye basladi Istanbul'da sünnet ve dügün merasimleri artarak, mevsimine göre kir, deniz seyahatlari ve helva sohbetleri tertiplendi Padisah dahil, devlet adamlari, baharda, Lâle mevsiminde Sa'dâbâd, Serefâbâd Bag-i Ferah, Emnâbâd, Hüsrevâbâd, Hümayunâbâd Kasr-i Süreyya, Vezirbahçesi kösklerinde, Tersane bahçesi, Çiragan bahçesi, Besiktas Yalilarina giderlerdi Devlet adamlari, ahali ve çiçekçi esnafi, ikiyüzden fazla lâle çesidi yetistirip, bu bitkiye karsi alâka artmistir "Mahbud", devrin en meshur ve pahali lâle çesididir Istanbul basta olmak üzere bütün memleket sathinda park, bahçe tanzimi, kösk, saray, çesme, sebil, imaret, medrese, kütüphane ve camiler dahil pek çok san'at eseri yapildi Insa ve tamir edilen san'at eserlerinin süslenip, tezyini için Istanbul'a Çini fabrikasi kuruldu Bugünkü Nevsehir, bu devrin eseridir Yine bu devirde, onaltinci yüzyildan beri Istanbul'da ve diger Osmanli sehirlerinde Arapça, Ermenice, Ibranice, Rumca kitap basan matbaalarin ardindan, Seyh'ül-Islâm Abdullah Efendi'nin fetvasi ile Osmanlica kitap basimi da serbest oldu Matbaada basilacak kitaplarin kontrolü için de âlimler vazifelendirildi Istanbul'da bulunan ve bütün dünyada kiymetli eserlerin yazilmasini sagliyan doksanbin kadar hattatin durumlari dikkâte alinarak ilk zamanlar dinî kitap basilmadi Hattatlikla ugrasan kalem ehlinin bir kismi matbaada tab islerinde musahhilik yaparak zamanla denge saglandigindan dinî kitaplarin da basimina geçildi Matbaanin ve hattatlarin ihtiyacini karsilamak için kâgit fabrikasi kuruldu Avrupa ile münasebetler arttirilip, Viyana'ya konsolos tayin edilerek, çesitli bassehirlere dostluk nameleri gönderildi

Sonradan Lâle Devri diye adlandirilan 1718-1730 tarihleri arasindaki yillar sulh, sükun ve huzurla geçtiginden Osmanli kültür, san'at ve ilim âleminde kiymetli sahsiyetler yetisti Hattatlar vasitasiyla eski eserler çogaltilarak, her tarafa dagitildi Damad Ibrahim Pasa tarihe merakli oldugundan bir çok tarih kitaplarinin yazmalari kontrol edilip, karsilastirmali olarak hattatlara yazdirilarak, çogaltildi Ilmi encümen, hey'et ve bürolari kurularak, Arapça, Farsça, Yunanca kitaplar tercüme edildi Bu devirde yapilan saray ve kösklerdeki ilim meclislerine, sohbetlere kiymetli âlimler, san'atkârlar, sâirler ve edipler katilirdi Sohbetlere dogu dillerini iyi bilen ve ilim erbabindan sâir Nedim ayri bir renk katardi Nedim, Lâle Devri'nin günlük hayatini ve Istanbul'un tasvirini,

"Bu sehri Stanbul kî, bî müslü bahâdir;
Bir sengine yekpare Acem mülkî fedadir
Bazari hüner madeni ilmü ulemadir" misralariyla yapmistir

Lâle Devri'ndeki huzur ahengini; Iran mes'elesi, devlet adamlarinin imâr faaliyetlerini, ordudaki düzenlemeleri ve meclis toplantilarini istemeyen yabancilar ile yazilan eserlerin yanlis açiklanip, anlasilmasi bozdu Patrona Halil adinda devsirme bir tellak Yeniçeri ihtilâl hazirligini tamamladiktan sonra, Sultan Üçüncü Ahmed Hân'in sefer hazirliklari içindeyken ve tatil günü devlet adamlarinin yazliklarda bulunduklari esnada isyan basladi 28 Eylül 1730 tarihinde meydana gelen Patrona Halil isyaniyla Damat Ibrahim Pasa ve yakinlari, asîlerin arzusuyla vazifeden alinip, öldürüldü Asilerin arzusu bitmeyerek, nihayet ****ensekizinci Islâm Halifesi ve Yirmiüçüncü Osmanli Sultani Üçüncü Ahmed Hân'in da hallini istediler Istanbul'da yapilan yalilar yagma edilip, yikilarak Lâle bahçeleri tahrip edildi Birçok güzide san'at eserleri de asilerin yagmacilarin tahribine ugradigi gibi, san'atkârlar, sâirler, edipler ilim ve devlet adamlari da öldürülüp, her hususta vahsice hareket edildi Damat Pasa'nin öldürülmesi ve Sultan Üçüncü Ahmed Hân'in tahtan indirilmesi ile Türkiye tarihinin sonradan Lâle Devri denilen 1718-1730 dönemi de sona erdi Bu devir; sulh, sükûn, huzur, imar faaliyetleri, güzide san'at eserleri yapilmasi, ilmi eserlerin çogaltilarak dagitilmasi, ihtiyaç duyulan maddelerin ülkede imalati için fabrika tesisi, askeri yenilikler, dünyada olup biten yenilik ve olaylarin takip edilmesi, ' Istanbul'da itfaiye teskilatinin kurulmasi; âlim, edip sair ve san'atkârlarin korunmasina ayri bir itina gösterilmesi bakimindan Türkiye tarihinde baskalik arz ettiginden önemlidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #40
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



TANZİMAT FERMANI




3 Kasim 1839'da Sultan Abdülmecid'in sadrazami Mustafa Resid tarafindan Gülhane Parki'nda yabanci devletlerin elçileri ve büyük bir halk toplulugunun huzurunda okunan, kisilerle devlet arasindaki iliskilere hukuki yönden yenilikler getiren, seriata dayanan eski yasalari tamamen degistirmeyi öngören, Tanzimat-i Hayriye adi verilen islahat hareketinin siyasal ve hukuki yönden teminat altina alan belge

Yeniçeri Ocagi'nin bozulmaya baslamasi nedeniyle Sultan II Mahmud döneminde baslayan yenilik hareketleri ve Sultan Abdülmecid'in tahta çikar çikmaz islahat hareketine devam etmek amacinda oldugunu göstermesi Osmanli Devlet yapisindaki degismin baslangiciydi Sadrazam Mustafa Resid Pasa, Gülhane Hatt-i Hümayununu Padisah adina kaleme almis; devlet ve birey arasindaki iliskilerde devletin modernlestirilmesi amacina dayanan temel ilkeler kabul ve ilan edilmistir Tanzimat Fermani'nin tam metni söyledir ;

Herkesin bildigi gibi, devletimizde, kurulusundan beri Kuran'in yüce hükümlerine ve seriat yasalarina tam uyuldugundan, ülkemizin gücü ve bütün tab'asinin refah ve mutlulugu en yüksek noktaya çikmisti Ancak, yüz elli yil var ki, birbirlerini izleyen karisikliklar ve çesitli nedenlerle seriata ve yüce yasalara uyulmadigindan evvelki kuvvet ve refah, tam tersine zayiflik ve fakirlige dönüstü Oysa, seriat yasalari iel yönetilmeyen bir ülkenin varligini sürdürebilmesinin imkansizligi açik seçik ortadadir

Tahta geçtigimiz mutlu günden bu yana bütün çabalarimiz, hep ülkenin kalkinmasi, ahalimiz ve fakirlemizin refahi amacina yönelik oldu Eger, yüce devletimize dahil ülkelerin cografi konumu, verimli topraklari ve halkinin yetenekleri gözönünde tutularak gerekli girisimler yapilirsa, yüce Tanri'nin yardimi ile, bes-on yilda kalkinabilecegimiz söz götürmez

Ulu Tanri'nin yardimina ve Peygamberimiz hazretlerinin ruhaniyetine siginarak, yüce devletimizin ve ülkemizin iyi bir biçimde yönetilmesi için bundan böyle bazi yeni yasalar çikarilmasi gerekli görüldü

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #41
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



ISLAHAT FERMANI





Tanzimat fermani yeterli bulunmayarak, gayr-i müslimlere daha fazla haklarin verilmesi için 1856'da yayinlanan ferman Gül hâne Hatt-i hümâyûnu gibi, imparatorlukta yapilmasi kararlastirilan yeni bir düzenin program ve prensiplerini içine alir Bu ferman esâs olarak Tanzîmât hükümlerini tekrarlayan, onlari açiklayan ve genisleten bir fermandir

Rusya, Avrupa siyâsetinde te' sirli bir rol oynamaya basladiktan sonra, Osmanli Devleti'ni tasfiye ederek sicak denizlere inmegi ana siyâseti kabul etmisti Bu gayesine erisebilmek için devletlerarasi münâsebetlerin ortaya çikardigi imkânlara göre; ya Osmanli topraklarini Rus imparatorluguna katacak, bu olmazsa ayni topraklari alâkali Avrupa devletleriyle paylasacak, bu da olmazsa, Osmanli arazisi üzerinde muhtar veya müstakil devletler kurulmasini saglayip, bunlari yeri geldikçe kontrolü altina alacakti Ilk iki yol imkânsiz göründügü için Rusya bilhassa üçüncü yolu seçip, faaliyetlerini yogunlastirdi Bu gayenin tahakkuku için Osmanli Devleti içerisindeki Ortodoks tebeayi himaye etme ve imtiyazlarini çogaltmak isteklerinde bulundu Diger taraftan, Rusya'nin sicak denizlere inmesini, bilhassa Akdeniz'e inerek Hindistan yolunda tehlike teskil etmesini istemeyen Ingiltere de Ruslara karsi çikiyor ve Osmanli Devleti'ni destekler görünüyordu Böylece bir taraftan Ruslara mâni olurken, diger taraftan Osmanli Devleti'ni Ruslarla mesgul ederek Hindistan'da serbestçe hareket ediyordu Fransa ise; Avrupa siyâsetinde Rusya ve ingiltere'den geri kalmak istemiyor, Rusya'nin Akdeniz'e inmesinin Fransizlarin buradaki ticâretine sekte vuracagini düsünüyordu Bu maksatla Osmanli Devleti'ni Ruslara karsi destekliyordu Diger taraftan da Osmanli Devleti içindeki Katoliklerin hâmiligine tâlib oluyordu Iste bu siyâsî atmosferde 1854 senesinde çikan Osmanli Rus harbinde, Avrupa devletleri Osmanli kuvvetlerinin yaninda yer aldilar

Ingiltere, Fransa ve Avusturya daha Nisan 1855'de Viyana'da Kirim savasi sonrasinda yapilacak andlasmanin esaslarini görüserek bâzi kararlar almislar ve 16 Aralik 1855'de bir andlasmaya varmislardi Bu kararlar dört madde olup, Avusturya imparatorunun ültimatomuyla çara bildirildi Bu kararlarin dördüncü maddesi; "Osmanli memleketlerinde bulunan hiristiyan tebeanin haklari, pâdisâhin istiklâl ve hâkimiyetine asla dokunulmamak sartiyla tasdîk olunacak, pâdisâh bu hususta Rusya'nin muvafakatini îcâb ettiren bir taahhütte bulunacak" idi Bu maddede de görüldügü üzere Osmanli ordusunun kazandigi zafer bile, gayr-i müslimlere imtiyaz sebebi oluyordu Rusya, kurulacak Avusturya, Fransa, ingiltere ittifaki tehlikesi karsisinda bu kararlari kabul etti Osmanli hükümeti, kendi hiristiyan tebeasi ile ilgili maddenin devletin iç islerine karisma anlamina gelecegini bildirerek, 16 Aralik tarihli kararlar arasinda yer almamasina çalisti ise de basarili olamadi Neticede bu maddenin programlastirilmasi için su tezler ortaya atildi Rus tezi: "Osmanli Devleti sinirlari içinde yasayan hiristiyanlarin hak ve imtiyazlari Avrupa devletlerinin müsterek garantileri altina alinmalidir" ingiliz tezi: "Tam ölçüde bir din serbestligi ve hukuk esitligi saglanmalidir" Fransiz tezi: "Müslüman tebea ile hiristiyan tebea arasinda cemiyet, haklar, vergiler, millî egitim ve devlet me' murluklarina geçme bakimindan sürüp gelen farklar, bir ferman ile kaldirilarak Gülhâne hattinda isaret edilen tebea esitligi tam manâsiyla gelistirilmelidir" Bâb-i âlî, Rusya'nin teklifini, hükümranlik haklarina müdâhale, ingiliz teklifini de islâmiyet'i küçültücü gördügü için, Fransiz teklifini kabul etti Ayrica yapilacak Paris konferansinda Ruslarin gayr-i müslimler konusunda bir istekleri ile karsilasmak istemiyordu Fransiz tezinin kabulü üzerine, bunun bir ferman hâline getirilmesi Bâb-i âli'ye birakildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #42
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Bu ferman, konu olarak, sâdece müslüman olmayan uyrugun ayricaliklarini genisletmistir Nitekim Tanzimat'in ve arkasindan 1856 Islâhat fermaninin getirdigi yeni haklarla, Osmanli tebeasi içindeki gayr-i müslimlerin durumu müslümanlara nazaran çok daha iyi bir duruma geldi Avrupa'nin himaye siyâseti sayesinde büyük ekonomik güce sâhib olan azinliklar, yavas yavas siyâsî haklara da kavusuyorlardi Artik resmen millet terimiyle tanimlanan dînî cemâatlerin gelisme ve genisleme imkânlari artmis bulunuyordu Öte yandan Avrupa devletlerinin, Osmanli hükümetini böyle bir fermani îlâna mecbur birakmasi, kendilerine siyâsî, ekonomik, hukukî ve kültür alanlarinda yeni çikarlar saglamayi hedef aliyordu Ingiltere, Kirim savasi ile Ruslarin sicak denizlere inmesini önlemis, Fransa da Akdeniz ticâretini emniyete almis, ayrica Katoliklerin hâmiligini üzerine almisti Rusya ise savasta kaybettigini bu fermanla masa basinda kazanmisti Ayrica Alî Pasa'nin bu fermani Pâris and lasmasi maddeleri içinde yer almasini istemesi, batili devletlerin iç islerimize müdâhalesine imkân verdi

Islâhat fermani, Gülhâne Hatt-i hümâyûnu gibi sessizlikle karsilanmamis ve çesitli yönlerden elestirilmistir En büyük elestiriyi Fransiz elçisi; "Devlet-i âliyyenin bu kadar fedâkârlik edecegini me' mûl etmez idik (ummazdik) Can ning (Ingiliz elçisi) ne dediyse vükelâyi devlet-i âliyye (Osmanli devlet adamlari) kabul etti Eger biraz dayanilmis olsaydi, ben bâzi mertebe kendilerine yardim ederdim" diyerek olmamasi gereken bir gafleti dile getirmistir Cevdet Pasa da; "Bu Islâhat fermanindan dolayi rnillet-i islâmiyye dilgîr (gönlü kirik) olarak vükelâyi hâzirayi fasi ve mezemmet (kötüler) oldular" diyerek fermanin nasil karsilandigini ifâde etmektedir Hâriciye nâzin Fuâd Pasa ise aksine bu belgenin andlasmaya konulmasi ile yabanci müdâhalenin önlenecegini savunmustur

Islâhat fermaninda gayr-i müslim vatandaslarin lehine oldugu kadar, onlari tedirgin eden hükümler de bulunmakta idi Askerlik mükellefiyeti, Fâtih devrinden beri bahsedilen dînî imtiyazlarla muafiyetlerin yeni sartlar dâhilinde tedkîki, papazlarin öteden beri cemâatlerinden almakta olduklari haraç ve keyfî aidatin ilgâsiyla ayliga baglanmalari ve bütün ruhanî reislerin sadâkat yeminiyle mükellef tutulmasi gibi esaslar, onlara çok agir gelen hükümler idi Bu yüzden müslümanlar kadar gayr-i müslimlerde (Tanzimat fermaninda oldugu gibi) Islâhat fermaninin aleyhinde bulunmuslardir Devlet içerisinde bu sekilde karsilanan Islâhat fermani, uygulamada da bir çok güçlüklerle karsilasti Bunlar, Osmanli Devleti'nin yapisi, Avrupa'nin siyâset, cemiyet ve ekonomi alaninda geçirdigi gelisme ve Paris andlasmasina imza koyan devletlerin islerine karismalarindan doguyordu Bu sebeble de bâzi hükümleri kagit üzerinde kaldi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #43
emre11
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



süper bi paylaşımtek kelimeyle muhteşem
__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #44
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



bence sabitlenmesi gereken bi paylaşım
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #45
emre11
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



bencede kesinlikle sabitlenmeli bu konu
__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.