Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cilt, hastalıklarıve, hersey, ilgili

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #31
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..





nasır


Nasır, aşağı yukarı herkesin bildiği bir sorundur Genellikle kendi kendine tedavi edilebilir; ama çok ciddi olduğunda doktora göstermek gerekir Nasır, sürtünme ya da basınç nedeniyle derinin boynuzsu tabakasından oluşan bir oluşumdur Ölü deri hücreleri birikerek bir keratin (protein) tabakası oluştururlar Bu durum ilerledikçe nasırın altındaki deri hücreleri iltihaplanır, ağrı ve rahatsızlık verir


Nedenleri



Nasır, daha çok derinin aşırı sürtünmeyle karşılaştığı yerlerde ortaya çıkar Elleriyle çalışan işçilerde ve çıplak ayakla dolaşanlarda, normal olarak ağrı vermeyen ve gerçek nasır olmayan deri kalınlaşması olabilir Ancak, sözgelimi kemancılarda sürekli olarak çenelerini kemanın gövdesine dayamaktan ya da yeni ayakkabı alanlarda ayakkabının belirli noktalarda ayağı vurmasından gerçek nasır oluşur


Bütün sıkı ayakkabıların ve yüksek ökçelerin nasır oluşturabilmesine karşılık, nasır en çok ayaktaki çıkıntılarda, parmaklar arasında ve topukta ortaya çıkar Bunyonların üzerinde de nasır olur Bunun nedeni, buradaki kemiğin çıkıntılı oluşu ve sürekli olarak ayakkabıya sürtünmesidir Bu kemik çıkıntıları üzerindeki sert deri tabakası alt tabakaları koruduğundan, buralarda nasır sık görülür Ancak nasır ve bunyon oluşumu arasında bundan öte bir ilişki yoktur Bazı kişiler, özellikle de yaşlılar, nasıra daha eğilimlidirler


Protez kullananlarda, derinin aşınması nedeniyle de nasır olabilir Böyle durumlarda nasır oluşturan nedenin ortadan kaldırılması genellikle yeterlidir ama bazen nasırın alınması zorunlu hale gelebilir


Belirtiler



Nasır, çevresindeki normal deriye göre daha sarımsı renkte, kalın bir deri tabakasıdır Koni biçiminde olabilir Ayak parmakları arasındaki nasırlar ise çoğunlukla yumuşaktır Nasırlar günün sonunda ağrı yapar, ayrıca basınçla karşılaşınca rahatsızlık verirler Kronikleştiğinde ya da şiddetli olduğunda, çevresindeki deri kızarır ve nasır, hareketsiz durulurken bile çok ağrır Belirtiler çok çeşitlidir ve bazen nasırı siğilden ayırmak zor olur Ancak siğil genellikle daha ufaktır ve basınçla ağrı yapar Derinin üst tabakası kazındığında siyah noktacıklar halinde siğilin kökü ortaya çıkar


Nasır rahatsızlık verir ve ağrır, ama çoğunlukla tehlikeli değildir Daha ciddi bir sorun, "hiperkeratoz" denen, derinin avuç içinde ve tabanda hiçbir neden olmadan kalınlaşması ve bunun yayılması durumudur Hiperkeratoz hemen doktora gösterilmelidir Nasırın tek tehlikesi, alınması sırasında kirli aletlerin kullanılmasıyla enfeksiyon kapması ve iltihaplanmasıdır Özellikle şeker hastalarının bu konuya dikkat etmesi gerekir Ayaktaki kan dolaşımları zayıf olduğundan, enfeksiyon kolaylıkla kangrene dönüşebilir Bu yüzden en iyisi nasırlarını bir uzmana göstermeleridir


Tedavi



Nasır, kalınlaşmış deri olduğu için, derinin üst tabakalarının temizlenmesiyle tedavi edilir Nasırlı kısım bir süre ıslatılıp yumuşatıldıktan sonra ponza taşıyla ovulur Bu, yeni oluşmaya başlayan nasırlar için yeterlidir Daha ileri durumlarda ise, nasır bir makasla ya da özel bıçaklarla alınır Ancak bu işlem sırasında yumuşak deriyi kesmemeye dikkat edilmelidir Yumuşatıp nasırı düşüren nasır yakıları da vardır Salisilik asit (% 40 oranında) içeren bu yakılar nasırın tam üstüne uygulanır ve 24 saat bırakıldıktan sonra alınıp, yumuşayan nasır bir ponza taşıyla temizlenir Tek uygulamada yumuşamayan nasıra yeniden yakı konur Daha yaşlı kişiler bazen nasırlarıyla yaşama yolunu seçerler Bunun için yumuşak tamponlar kullanılır Ortası delik olan bu tamponlar nasırın ağrı vermesini önler Şeker hastaları ve dolaşım sistemi bozukluğu olan kişiler ise, sık sık bir uzmana giderek gerekli bakımı yaptırmalıdırlar


Değişik bir alışkanlık ya da yeni bir ayakkabı nedeniyle oluşan tek bir nasırın giderilmesi oldukça kolaydır ve bir daha yinelemez Büyük nasırlardan kurtulmak için, önce nedenin ortadan kaldırılması gerekir Ayak kemikleri üzerindeki ya da parmak aralarındaki yineleyen nasırlar, düzenli bakım ister İyi uyan ayakkabılar yardımcı olursa da, bu tür nasırlar genellikle kronikleşme eğilimi gösterirler En iyisi, daha başlangıçta tedavi için girişimde bulunmak ve düzenli ayak bakımını ihmal etmemektir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



nevüz ben benler


NEVÜSLER (BENLER)

Tıpta “Nevüs”, halk arasında “Ben” adı ile anılan deri oluşumları, çok farklı görünümde ve yapıda olabilmekle beraber, genellikle kastedilen; yuvarlak veya oval deriden hafif kabarık 3-5 mm büyüklükte, siyah-kahverengi sertçe yapılardır Bunlar; pigment üretici hücreye çok benzeyen özel hücrelerin deri içinde bir alanda yuvalanması sonucu gelişirler Doğuştan itibaren var olabilecekleri gibi çoğu çocukluk döneminde, bir kısmı da sonraki bir zamanda ortaya çıkarlar Benler 2 nedenle tıbbi açıdan önem taşırlar;


1- Bazı ben tiplerinin zamanla malignleşme (kötü huylu bir şekle dönme) riskine sahip olması,


2- Pigment üretici hücrelerden gelişen “Melanom” adındaki malign oluşumunun iyi huylu bir ben olarak algılanıp tedavisiz bırakılması


Bu nedenle risk taşıyan benlerin özelliklerinin ve bir bende rastlanabilecek hangi değişimlerin önemli olduğunun bilinmesi gerekir;


· 05-1 cm’den büyük olması


· Sınırın girintili çıkıntılı asimetrik olması


· Rengin alacalı olması (yer yer siyah, kırmızı, kahverengi, beyaz)


· Ayak tabanı, el ayası ve parmak uçlarında yer alması


· Sayılan bu özellikleri taşıyan benlerin ailede de olması


· Geçmişte zaman zaman yanık yapacak şekilde yoğun güneşlenmelerin olması


Var olan bir benin;


· Neden yokken kanaması


· Üzerinde ülser gelişmesi


· Rengin hızla koyulaşması


· Rengin etrafa yayılması (veya etrafta beyazlanma olması)


· Kaşınma, acıma gibi belirtilerin olması


Günümüzde malign melanom için en etkin tedavi, olabildiğince erken teşhis edilip cerrahi olarak etraflıca çıkarılmasıdır Başlangıçta ve sonra zaman zaman yayılma olasılığına karşı gerekli incelemeler yapılır Bir bene cerrahi girişim uygulandığında malignleşebileceği veya yayılabileceği inanışı YANLIŞ ve maalesef yaygın bir inanıştır Ben veya bene benzeyen oluşumlarla ilgili herhangi bir kuşkuda sağlık kuruluşuna başvurmak en doğru davranış olacaktır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #33
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



Nörofibromatozis



Nörofibromatozis


Nörofibromatozis (NF), deri, sinir sistemi ve gözde belirtiler oluşturan ve genetik geçiş gösteren bir

hastalıktır Hastalığın tip 1 (NF1) ve tip 2 (NF2) olmak üzere iki alt tipi tanımlanmıştır

NF1, 17 kromozomdaki,

NF2 ise 22 kromozomdaki gen defekti sonucunda gelişir NF1, 3000 doğumda bir görülürken, NF2 sıklığının

yaklaşık olarak 1/50000 olduğu tahmin edilmektedir


Nörofibromatozis tip 1 tanı kriterleri

1 Ergenlik öncesi dönemde 5 mm veya daha büyük, puberte

sonrası dönemde 15 mm veya daha büyük deride sütlü kahve rengi döküntülerin olması ve sayısının altı veya daha fazla olması,

2 Herhangi bir tipte iki veya daha fazla nörofibromun (sinirlif kitlesi) olması

3 Koltuk altı veya kasık bölgesinde çillerin bulunması,

4 Gözde Ana görme sinirinde özel bir tümör (optik gliom)mevcut olması,

5 Gözde siyah tabakada (iris) İki veya daha fazla kabarcığın (lish nodülü veya iris hamartomu) bulunması,

6 Eklem yerlerinde kireçlenme,eklem deformasyonları ve uzun kemiklerde incelme gibi kemik anomalilerinin olması,

7 Birinci dereceden akrabalarında yukarıdaki tanı kriterlerine göreNF1 tanısı konulmuş insanların olması


(*Tanı için yukarıdakilerden ikisi veya daha fazlası olgularda

bulunmalıdır)


Nörofibromatozis tip 2 tanı kriterleri

1 mikroskopla hücreleri inceleyerek özel bir sinir tümörü olan schwannoma gösterilmesi veya Manyetik rezonans inceleme ile (MR) ile her iki taraflı vestibüler schwannoma bulunması,

2 Ebeveyn, kardeş veya çocukta NF2 bulunması ve,

a)Tek taraflı vestibüler schwannoma, veya

b) Meningiom(özel bir beyin tümör&#252 , gliom,(özel bir beyin tümör&#252 schwannoma(özel bir sinir tümör&#252 , Gözde lensin arka tarafında opakt görüntüler ve beyin kireçlenmelerinden herhangi birinin olması,

3 İki veya daha fazla Meningiom(özel bir beyin tümör&#252 , gliom,(özel bir beyin tümör&#252 schwannoma(özel bir sinir tümör&#252 , Gözde lensin arka tarafında opakt görüntüler ve beyin kireçlenmelerinden herhangi birinin bulunması


TARİHÇE VE GENEL BİLGİLER:

NF1 ilk defa von Recklinghausen tarafından

tanımlanmış, otozomal dominat geçiş gösteren veya

spontan mutasyon sonucunda gelişen bir hastalıktır

Görüldüğü gibi NF birçok sistemi tutabilmekte ve

ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir Bu

nedenle olguların erken belirlenmesi ve tanı

konulması önem kazanmaktadır Bu amaçla prenatal

tanı için DNA analizleri yapılabilir10,11 Böylece

istenmeyen gebelikler sonlandırılabilir Olgulara erken

tanı konulması hastaların yakından takip edilmelerine

ve gelişecek komplikasyonların erkenden

belirlenmesine olanak sağlar Bu nedenle belirlenen

olgunun tek olarak ele alınmaması, aile bireylerinin de

kontrolden geçirilmesi daha uygun olacaktır


KAYNAKLAR

1 Pivnick EK, Riccardi VM The neurofibromatosis In: Freedberg IM, Eisen AZ,

Wolff K, Austen KF, Goldsmith LA, Katz SI, Fitzpatrick TB eds Dermatology in

General Medicine 5th ed New York: McGraw-Hill 1999: 2152-8

2 Neurofibromatosis Conference Statement National Institues of Health

Consensus Development Conference Arch Neurol 1988; 45: 575-8

3 Harper JI Familial multible tumour syndrome In: Champion RH, Burton JL,

Burns DA, Breathnach SM eds Textbook of Dermatology 6th ed Oxford:

Blackwell Science Ltd 1998; 378-84

4 Lazaro C, Gaona A, Ainsworth P, Tenconi R, Vidaud D, Kruyer H, Ars E,

Volpini V, Estivill X Sex differences in mutational rate and mutational

mechanism in the NF1 gene in neurofibromatosis type 1 patients Hum Genet

1996; 98: 696-9

5 McGaughran JM, Harris DI, Donnai D, Teare D, MacLeod R, Westerbeek R,

Kingston H, Super M, Harris R, Evans DG A clinical study of type 1

neurofibromatosis in north west England J Med Genet 1999; 36: 197-203

6 Landau M, Krafchik BR The diagnostic value of cafe-au-lait macules J Am Acad

Dermatol 1999; 40: 877-90

7 Arnsmeier SL, Riccardi VM, Paller AS Familial multible cafe au lait spots Arch

Dermatol 1994; 130: 1425-6

8 Riccardi VM Mast cell stabilization to decrease neurofibroma growth Preliminary

experience with ketotifen Arch Dermatol 1987; 123: 1011-6

9 North K, Joy P, Yuille D, Cocks N, Mobbs E, Hutchins P, McHugh K, de Silva

M Specific learning disability in children with neurofibromatosis type 1:

significance of MRI abnormalities Neurol 1994; 44: 878-83

10 Hofman KJ, Boehm CD Familial neurofibromatosis type 1: clinical experience

with DNA testing J Pediatr 1992; 120: 394-8

11 Elyakim S, Lerer I, Zlotogora J, Sagi M, Gelman-Kohan Z, Merin S, Abeliovich

D Neurofibromatosis type I (NFI) in Israeli families: linkage analysis as a

diagnostic tool Am J Med Genet 1994; 53: 325-34

Yazışma Adresi:

Dr Başak Kandi

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dermatoloji AD

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #34
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



pemfigus


Genellikle ağız içinde yüzeyel soyulmalar ve ağrılı yaralar ile başlayan ve vücut cildine de yayılabilen ciddi bir hastalıktır Tetikleyicisi bilinmez ancak otoimmün diye tabir edilen vücudun kendi bağışıklık hücreleri ile oluşturduğu bir durumdur Bazı ilaçlarla oluşan pemfigus vakaları bildirilmiştir Pemfigus vulgaris (klasik pemfigus) dışında yerel ozellikleri olan değişik pemfigus tipleride vardır (fogo selvagem) Hastalığın cilt hastalıkları uzmanı tarafından gorülmesi ve biopsi ile tanı konulması gerekir


Pemfigus Hastalığının Tedavisi


Tanısı konulan pemfigus vulgariste çeşitli tedavi protokolleri vardır Hastalık tablosunun yaygınlığı ve şiddetine göre tedavi seçilir Tedavide kortikosteroid ve immunosupresifler dışında immunoglobulin infüzyonu ve plazmaferez gibi yöntemlerde vardır Vücudun kendi bağışıklık sistemi ile kendi cilt parçasına oluşturduğu bağışıklık hücrelerinin düzeyi kanda ölçülebilmektedir Bu düzeyin düşmesi iyileşmeyle paralel gider Yaraların bakımı da ayrıca önem taşır, tedaviye rağmen sebat eden yaralarda yara içine kortizon enjeksiyonları yapılabilir Aktüel literatürde patlıcan, muz vb gıdaların pemfigusu artırabileceği yazılmıştır, ancak bunların tıbbi gerçekliği yoktur Zaten hastalıktan sorumlu olabileceğinden değilde ancak lokal olarak yara oluşturabileceğinden sözedilebilir Tıbbi literatürde ise sarımsağın pemfigus yaralarını ortaya çıkarabildiği kanıtlanmıştır Çok önemli bir nokta şudur ki; her hasta kendisiyle ilgili gözlemini iyi yapmalıdır, yani kişisel özellikler her zaman farklı sonuçlar doğurabilir Örneğin bazı kişilerde sarımsak, domates, bazılarında, patlıcan, biber, yaraları azdırabilirken bazı kişilerde hiçbir sakınca yaratmaz Bu yüzden pemfiguslu kişi kendi kendini iyi gözlemlemeli ve buna göre davranış biçimi geliştirmelidir Zaten kişi kontrollü tedavi altında ise çekinmesi gereken fazlaca bir şey olmayacaktır Pemfigusun doğru tedavi edilmez ise öldürücü bir hastalık olabileceğini ve tedavide kullanılan ilaçların çeşitli yan etkileri ile karşılaşılabileceğini soylemek gerekir Buna rağmen iyi kontrol altına alınan bir hasta doktoru ile iletişim halinde olarak hayatını rahat bir şekilde idame ettirebilir Doktorunun kontrolünden çıkmamak üzere bir süre sonra kendi tedavisini düzenleyebilecek duruma gelebilir

Pemfigus tedavisinde son yıllarda en sık kullanılan “Aberer protokolü”dür Bu protokolde pemfigusun şiddetine göre kortikosteroid ve azathioprin adlı ilaçlar başlanır ve hastalık kontrol altına alındıktan sonra idame tedavisine geçilir İdame tedavisinde kortikosteroidin belli çizelge eşliğinde doz azaltımı yapılır ve günaşırı 30 mg 3-4 ay devam edilir, azathiprin kortikosteroidden 2-3 ay sonra kesilir Bu tedavi sırasında hasta 2 haftalık kan tahlilleri ile izlenir Tedavi süresince tuzsuz, karbonhidratsız, proteinli beslenmek yan etkileri azaltmak için önemlidir İlaçlar bağışıklık azalması yapacağından (hatırlayınız ki pemfigus bağışıklık hücrelerinin gidip deriye oturmasından kaynaklanıyordu) infeksiyonlardan korunmak ta çok önemlidir Tüm önlemlerin alındığı durumda bile pemfiguslu kişinin karşılaşabileceği yan etkiler arasında sivilcelenme, kilo alma, sürekli açlık hissi, depresyon, lokal tüylenme olabilir

Pemfigusla ilgili gelişmeler hızla artmakta ve belkide pemfigus adını ilerki onyıllarda unutacağız ama şimdi pemfiguslu hastalarımızla birlikte onların hayatlarını en doğal şekilde idame ettirmeleri için gerekenleri tekrar sıralayalım:


1 Mutlaka bir cilt hastalıkları uzmanı tarafından takip altında olunuz

2 Aklınızda ki her tür soruyu doktorunuza sorunuz

3 Hastalığınız ile ilgili bilgilenip onunla birlikte en iyi şekilde yaşamanın yollarını öğreniniz

4 Kendinizi iyi gözlemleyiniz, gözlemlerinizi doktorunuza kısa ve pratik şekilde özetleyerek yazınız

5 Doktorunuz izin verdiği zaman ilaç dozunuzu kendiniz belirleyecek duruma gelebilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #35
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



pitriyazis rosea


Pitriazis rosea siklikla deri cizgileri boyunca yerlesen, oval eritematoz papuller, kucuk plaklar seklinde gorulen oldukca sik rastlanan, gecici bir "papuloskuamoz" hastaliktir94 Etyolojisi bilinmemektedir fakat hastaligin sonbahar ve kis mevsimlerinde salgin yapacak sekilde gorulmesi muhtemel viral bir sebebi dusundurur Erupsiyon genellikle govrenin ust kismi veya ekstremitede "haberci lezyon" denilen yuvarlak eritemli bir leke ve pullanma seklinde baslar Birkac gun ilâ hafta icinde dokuntu yayginlasir, simetrik tarzda ozellikle ust govre ve proksimal ekstremiteleri tutar Hastalik benign bir seyir izler ve kendiliginden 2 ilâ 8 haftada yatisir, ancak bazi vakalar 1 yil kadar uzun surebilir

PATOLOJI Oncu dokuntu ve yaygin lezyonlarin biyopsilerindeki ortak nokta yuzeydeki hafif spongiyozlu parakeratotik pullanmadir fakat mikrovezikulasyon veya notrofilik infiltrasyon bulunmaz Pullanma fokaldir ve gevsek olarak tutunur Akantozun derecesi degisir ve haberci dokuntude daha buyuk ve daha psoriaziform olur Papiller dermiste odem dermal papilla uclarinda kucuk kanamalar vardir, eritrositler ve eritrosit kirintilari epidermise gecer Vaskulit bulunmaz Damar cevresi lenfosit infiltrasyonu genellikle yuzeyeldir fakat haberci dokuntude cogu kez dermisin derinliklerine dogru ilerler Az sayida eozinofil olabilir fakat plazma hucreleri gorulmez

Pitriazis rosea guttat psoriazisten, psoriazisteki gibi stratum korneumda notrofil bulunmamasiyla ayirdedilebilir Ozellikle altin tuzlari ve meprobamat tedavisine sekonder pitriazis roseaya benzer ilac reaksiyonlari vardir Bu lezyonda eozinofil olmaksizin az sayida plazma hucresinin varligi kuvvetle sekonder sifilizi akla getirir Viral ekzantemler pitriazis roseanin yaygin sekline benzeyebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #36
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..





Psikolojik cilk hastalıkları


Dermatolojik yani başka bir deyişle cilt hastalıklarının bir çoğunda psikolojik faktörler rol oynamaktadır Psikokütan dermatozlardaysa psikolojik rahatsızlık ön plandadır ve bu hastalığın bir göstergesi olarak ciltte lezyonlar oluşmaktadır Gerçekte psikokütan dermatozların kesin bir sınıflaması yoksada burda


1Artefakt dermatiti


2Nörotik ekskoriasyonlardan bahsetmek istiyorum:


Artefakt dermatiti


Esasında primer olarak bir psikiyatrik rahatsızlık olmakla beraber kişinin derisindeki problemler sebebiyle dermatologların teşhis koyduğu bir hastalıktır Tanı koymak bazen zor olmakla beraber lezyonlar çoğu hastada tipik tanı koydurucuda olabilir


Hipokrat zamanından beri rastlanılmaktadır Hastanın kendi derisinde kesme,delme,yolma,sıkıştırma,çimdikleme,v urma ,enje ksiyon ve benzeri eylemlerle bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptığı yıkımlar sonucu aniden ortaya çıkan lezyonlar vardır Dediğim gibi bir psikiyatrik problem olan hastalıkta bu lezyonların oluşturulması sırasında acıya nasıl dayandıkları bazen hayret uyandırır


Artefakt dermatitinde ciltteki bulguları yani lezyonlar düzensiz ve dağınık olup, ellerin özellikle de sağ elin uzanabileceği alanlardadır Bayanlarda genellikle yüz,el ve kollarda yerleşir


Artefakt dermatitinde belirtiler, yıkım için kullanılan malzemelerin niteliğine bağlı olarak değişmektedir: Hasta lezyonları oluşturmak için jilet,bıçak,cam parçaları yada kendi tırnaklarını kullanarak kesikler,yarıklar oluşturabilirLezyon şekilleri hiç bir deri rahatsızlığına benzemeyen türden köşeli,düzensiz yada geometrik biçimli olabilir Çoğunluklada lezyon boyutları 1 cm den büyüktür bazen tüm karın yada kolun tamamında olabilir Bunlardan başka hasta lezyonları oluşturmak için asit yada alkali ajanlar,fenol,gümüş nitrat gibi maddelerde kullanabilir yada vücudunda sigara söndürerek lezyon oluşturabilirBu durumlarda yerçekimine bağlı olarak sıvı maddelerin akması yada etraftaki deriye bulaşmasıyla çizgisel yada yılanvari lezyonlar göze çarpabilir Buraya kadar yazdığım durumlarda tanı koymak genellikle zor değildir iyi bir muayeneyle tanı konulabilmektedir


Bunun dışında deri altına alkali,nişasta,silikon,yağ,gaita,tük& #252;r&# 252;k,idrar,mür ekkep enjekte edenler,göz kapaklarına hava enjekte edip ödem oluşturanlar, allerjik hastalığı olup özellikle bu allerjenlere kendini maruz bırakıp hastalığının alevlenmesine sebep olanlarda vardırBu hasta grubunda lezyonlar başka deri hastalıklarını taklit edeceğinden tanılarıda zordur


Artefakt dermatiti kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür Her yaşta görülebilmekle birlikte ergenlik ve genç erişkinlikte daha sıktır Hastalar çoğunlukla içe dönük,emosyonel yönden olgunlaşmamış ve bencil yapılı kişilerdir bazen anoreksi ve de alkol bağımlılık problemleri de olabilir Hastalık ergenlik döneminde ebeveynlerle iletişim bozukluğu, kıskançlık ,fiziksel yada cinsel travmalar sonrası yada ani gelişen strese karşı geçici bir uyum bozukluğu sonucu başlayabilir


Hastaların genellikle yüzeyselde olsa tıbbi bilgileri vardırKendisi veya çok yakın bir aile üyesi sağlık sektöründe çalışan hasta sayısı oldukça fazladırTüm bunlar hastaların lezyonları daha profesyonelce taklit ederek gerçek deri hastalıklarına benzetmelerini sağlamaktadır


Bu gruptaki hastalar lezyonlarının aniden çıktığını söyler ve çok ayrıntılı hastalık öyküsü verirlerBazende lezyonların gelişiminden hiç haberdar olmadıklarını belirtebilirler


Tanıyı koymada bazen çok zorluk çekilebilinirHastalar lezyonları kendilerinin yaptığını inkar ederler hatta bazı olgularda tanı konulup bunun psikiyatrik bir problemden kaynaklandığı ve de psikiyatri konsültasyonu istendiğinde hastada dermatoloğa karşı düşmanca tavırlar gelişebilir Bu hastalar oldukça zeki olabilirler ve bazen bu tür lezyonları kendi ailesinden intikam almak,üzerlerine ilgi çekmek içinde yapabilmektedirlerDikkatli hareket edilmesi gereken bir hasta grubudurHatta kendisinin hastalığını ortaya çıkaran bir hocamıza silahlı saldırıda bulunan bir hastamız bu hastalıkta ne kadar dikkatli davranılması gerektiğine çok güzel bir örnektir


Bu grup hastaların askerlikten kaçmak,sigortadan para almak,işten kaçmak gibi kendilerine çıkar sağlama amacıyla (malingering) vücutlarında yaralar oluşturan kişilerden ayırdedilmesi gerekir Çünkü bu gruptakiler gerçekten hastadırlar bazen küçük kazançları olsada bunlar ilgi,sevgigibi kazançlardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #37
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



psikolojik kökenli cilt hastalıkları psikokutan dermatitler


Dermatolojik yani başka bir deyişle cilt hastalıklarının bir çoğunda psikolojik faktörler rol oynamaktadır Psikokütan dermatozlardaysa psikolojik rahatsızlık ön plandadır ve bu hastalığın bir göstergesi olarak ciltte lezyonlar oluşmaktadır Gerçekte psikokütan dermatozların kesin bir sınıflaması yoksada burda


1Artefakt dermatiti


2Nörotik ekskoriasyonlardan bahsetmek istiyorum:


Artefakt dermatiti


Esasında primer olarak bir psikiyatrik rahatsızlık olmakla beraber kişinin derisindeki problemler sebebiyle dermatologların teşhis koyduğu bir hastalıktır Tanı koymak bazen zor olmakla beraber lezyonlar çoğu hastada tipik tanı koydurucuda olabilir


Hipokrat zamanından beri rastlanılmaktadır Hastanın kendi derisinde kesme,delme,yolma,sıkıştırma,çimdikleme,v urma ,enje ksiyon ve benzeri eylemlerle bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptığı yıkımlar sonucu aniden ortaya çıkan lezyonlar vardır Dediğim gibi bir psikiyatrik problem olan hastalıkta bu lezyonların oluşturulması sırasında acıya nasıl dayandıkları bazen hayret uyandırır


Artefakt dermatitinde ciltteki bulguları yani lezyonlar düzensiz ve dağınık olup, ellerin özellikle de sağ elin uzanabileceği alanlardadır Bayanlarda genellikle yüz,el ve kollarda yerleşir


Artefakt dermatitinde belirtiler, yıkım için kullanılan malzemelerin niteliğine bağlı olarak değişmektedir: Hasta lezyonları oluşturmak için jilet,bıçak,cam parçaları yada kendi tırnaklarını kullanarak kesikler,yarıklar oluşturabilirLezyon şekilleri hiç bir deri rahatsızlığına benzemeyen türden köşeli,düzensiz yada geometrik biçimli olabilir Çoğunluklada lezyon boyutları 1 cm den büyüktür bazen tüm karın yada kolun tamamında olabilir Bunlardan başka hasta lezyonları oluşturmak için asit yada alkali ajanlar,fenol,gümüş nitrat gibi maddelerde kullanabilir yada vücudunda sigara söndürerek lezyon oluşturabilirBu durumlarda yerçekimine bağlı olarak sıvı maddelerin akması yada etraftaki deriye bulaşmasıyla çizgisel yada yılanvari lezyonlar göze çarpabilir Buraya kadar yazdığım durumlarda tanı koymak genellikle zor değildir iyi bir muayeneyle tanı konulabilmektedir


Bunun dışında deri altına alkali,nişasta,silikon,yağ,gaita,tük& #252;r&# 252;k,idrar,mür ekkep enjekte edenler,göz kapaklarına hava enjekte edip ödem oluşturanlar, allerjik hastalığı olup özellikle bu allerjenlere kendini maruz bırakıp hastalığının alevlenmesine sebep olanlarda vardırBu hasta grubunda lezyonlar başka deri hastalıklarını taklit edeceğinden tanılarıda zordur


Artefakt dermatiti kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür Her yaşta görülebilmekle birlikte ergenlik ve genç erişkinlikte daha sıktır Hastalar çoğunlukla içe dönük,emosyonel yönden olgunlaşmamış ve bencil yapılı kişilerdir bazen anoreksi ve de alkol bağımlılık problemleri de olabilir Hastalık ergenlik döneminde ebeveynlerle iletişim bozukluğu, kıskançlık ,fiziksel yada cinsel travmalar sonrası yada ani gelişen strese karşı geçici bir uyum bozukluğu sonucu başlayabilir


Hastaların genellikle yüzeyselde olsa tıbbi bilgileri vardırKendisi veya çok yakın bir aile üyesi sağlık sektöründe çalışan hasta sayısı oldukça fazladırTüm bunlar hastaların lezyonları daha profesyonelce taklit ederek gerçek deri hastalıklarına benzetmelerini sağlamaktadır


Bu gruptaki hastalar lezyonlarının aniden çıktığını söyler ve çok ayrıntılı hastalık öyküsü verirlerBazende lezyonların gelişiminden hiç haberdar olmadıklarını belirtebilirler


Tanıyı koymada bazen çok zorluk çekilebilinirHastalar lezyonları kendilerinin yaptığını inkar ederler hatta bazı olgularda tanı konulup bunun psikiyatrik bir problemden kaynaklandığı ve de psikiyatri konsültasyonu istendiğinde hastada dermatoloğa karşı düşmanca tavırlar gelişebilir Bu hastalar oldukça zeki olabilirler ve bazen bu tür lezyonları kendi ailesinden intikam almak,üzerlerine ilgi çekmek içinde yapabilmektedirlerDikkatli hareket edilmesi gereken bir hasta grubudurHatta kendisinin hastalığını ortaya çıkaran bir hocamıza silahlı saldırıda bulunan bir hastamız bu hastalıkta ne kadar dikkatli davranılması gerektiğine çok güzel bir örnektir


Bu grup hastaların askerlikten kaçmak,sigortadan para almak,işten kaçmak gibi kendilerine çıkar sağlama amacıyla (malingering) vücutlarında yaralar oluşturan kişilerden ayırdedilmesi gerekir Çünkü bu gruptakiler gerçekten hastadırlar bazen küçük kazançları olsada bunlar ilgi,sevgigibi kazançlardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #38
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



Psoriatik Artrit


Psöriyatik artrit nedir?


Psöriyatik artrit, kronik bir cilt ve tırnak hastalığı olan sedef hastalığıyla (psöriyazis) birlikte görülen bir iltihabi artrit tipidir Bu hastalığın beş tipi vardır:



Öncelikle el ve ayak parmaklarındaki küçük eklemleri tutan artrit


Kol ve bacaklardaki eklemleri tutan asimetrik artrit


Romatoid artrite (iltihaplı romatizmaya) benzeyen simetrik poliartrit (çok sayıda eklemi tutan artrit)


Nadir fakat ekleme son derece zarar veren ve şeklini bozan bir tip olan artritis mutilans


Sakroiliyak (omurgayla kalça kemiğini birbirine bağlayan eklem) eklemin ve omurganın artriti (psöriyatik spondilit)


Bu artrit tiplerinin her birinin hangi sıklıkta görüldüğün&amp ;#252; belirlemek zordur Aynı hastada zamanla artritin tipi değişebilir ve bazı hastalarda birden fazla tip bir arada görülebilir Bazen artrite ek olarak gözde ya da bağların ve tendonların (kasın kemiğe tutunduğu yapı) kemiğe yapıştığı yerde, örneğin topukta, iltihaplanma vardır, ikinci durumda o bölgede ağrı ortaya çıkar


Nedeni


Tam nedeni bilinmemektedir, fakat bağışıklık, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte etki ettiklerinden şüphe edilmektedir Psöriyatik artritli hastaların %40'a varan bir bölümünün ailelerinde psöriyazis ya da artrit öyküsü vardır


Sağlık üzerindeki etkisi



Psöriyatik artrit ABD'de bulunan 3 milyon psöriyazis hastasının en az %10'unda görülmektedir


Kadınlarda ve erkeklerde eşit sıklıkta görülmekte ve genellikle 30-50 yaşları arasında başlamaktadır, fakat çocuklukta da başlayabilir


Psöriyatik artrit, hastaların %15'e kadar bir kısmında psöriyazis tanısı konulmadan önce başlayabilir



Tanı


Kesin bir tanı konulmadan önce, psöriyazis için karakteristik olan cilt ve tırnak değişiklikleri gösterilmelidir Bazı hastalarda sedimentasyon yüksekliği, hafif anemi ve kan ürik asit düzeyi yüksekliği bulunabilir Gut olmadığı kanıtlanmalıdır


Tedavi


Psöriyatik artritin tedavisi başlangıçta steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlardan ibarettir, fakat artrit bu ilaçlara yanıt vermezse metotreksat kullanılması gekebilir Antimalariyal (sıtma tedavisinde kullanılan) bir ilaç olan hidroksiklorokin de etkili olabilir fakat bazı hastalarda bu ilaçla psöriyaziste alevlenme görülebilir Sulfasalazin adlı ilaç bazı psöriyatik artrit hastalarında çok faydalı olmaktadır Hastalığın ağır şekillerinde azatioprin kullanılabilir


Doğrudan eklemin için uygulanan kortikosteroid enjeksiyonları faydalı olabilir Son zamanlarda siklosporin ile iyi sonuçlar alınmaktadır, fakat bu ilacın böbrek üzerinde yan etkileri olduğu için, diğer tedavilere cevap vermeyen ilerleyici hastalıkta kullanılmalıdır Uygun egzersizler çok önemlidir Eklem harabiyeti gelişen hastalarda cerrahinin yararı olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #39
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



psoriazis sedef hastalığı


Psoriazis epidermisin asiri proliferasyonu ile karakterize kronik "papuloskuamoz" hastaliktir Vakalarin cogunun kendine has bir klinik gorunumu vardir fakat bircok atipik tablo gorulebilir88 Bu lezyonlarin ortak noktasi ortasi gumusi bir pullanma gosteren kucuk eritemli papuller seklindeki uniter lezyonlaridir Bu papuller, plaklar olusturacak sekilde birlesirler Gumusi pullanmalar parakeratotik stratum korneum icinde notrofiller icerir Notrofiller Zumbuch'un akut pustuler psoriazisinde deride pustul, hatta "pu golcukleri" olusturacak kadar yogun olabilir Psoriazis vulgaris' in pullanan plaklari diz ve dirsekler gibi travma ve surtunmeye acik bolgelerde daha siktir fakat sacli deriyi veya diger bolgeleri de tutabilirler El, ayak ve tirnaklar etkilenebilir Bu hastalarin hayati tehdit edici ya da von Zumbusch formundaki gibi tum vucutta pustuller, ates, elektrolit bozukluklari ve periferik notropeniyle seyreden eritroderma olusturmayan kronik ve oldukca stabil bir psoriazis formu vardir Tedavi edilmeyen agir hastalarda hipoalbuminemi, elektrolit kaybi ve sepsisten olum olusabilir Inverse psoriazis' te plaklar baslica intertriginoz bolgeleri tutarlar Hallopeau'nun acrodermatitis continua' sinda psoriazis el ve ayaklara sinirlidir Gebelikte alevlenen psoriazis yanlislikla "kacinilmasi gereken bir terim olan" "impetigo herpetiformis" seklinde isimlendirilir Streptokok enfeksiyonlarindan sonra hastalikta alevlenme olabilir Bir bolgeye uygulanan travma burada lezyon olusumuna sebep olabilir (Koebner isareti) Gumusi pullarin kazinmasi toplu igne ucu seklinde kanama noktalarinin belirmesine yol acabilir (Auspitz isareti) Andrew'nun pustuler bakterid' i avuc ici ve ayak tabanlarina lokalize pustuler bir dermatit seklidir Bu lezyonun pustuler psoriazis ile tartismali bir iliskisi bulunur ve sistemik antibiyotik tedavisine cevap verisiyle ayirdedilir69

PATOLOJI Tam olarak gelismis psoriazis plaklarinin histopatolojik ozellikleri ayirdettiricidir Ancak erken formlar ve kismen tedavi edilen vakalarin taninmasi zor olabilir Tam gelismis plaklarda yuzeydeki pullanma diffuz olarak parakeratotiktir ve fokal notrofil kumelenmeleri (Munro apseleri) ihtiva eder Bu pullanmanin altindaki epidermis granuler tabakasini kaybeder ve rete ridgelerdeki uzamayla hiperplaziye ugrar Rete ridgeler genellikle oldukca uniform sekil ve buyukluk gosterirler Stratum spinozumun ust tabakalari ve stratum granulozumdaki keratinositler arasinda notrofillerin birikimiyle intraepidermal pustuller (Kogoj'un spongiotik pustulu) olusur Genel olarak keratinositler RNA iceriginin artisi nedeniyle oldukca bazofilik sitoplazmali gorunurler Mitozlar coktur ve bazal tabakanin uzerine dogru da cikarlar Cekirdekler buyuk, cekirdekcikler belirgindir fakat gercek anlamda nukleer atipi bulunmaz Papiller dermis ozellikle dermal papilla uclarinda odemlidir Kan damarlari genis ve kivrintilidir, duvarlari incelmistir ve cok kucuk segmentler halinde epidermis bazal membranina temas ederler Bu damarlar etrafinda ve papiller dermiste az miktarda notrofil bulunabilir Eozinofiller ve plazma hucreleri yoktur veya cok nadirdir Genellikle yuzeyel vaskuler pleksus cevresinde orta derecede yogun bir lenfsitik infiltrat bulunur

Erken lezyonlarda vaskuler dilatasyon ile epidermise dogru goc eden az sayida notrofil ve lenfosit gorulur Pullanma olan yerde granuler tabaka azalir ve pullanma bolgesi parakeratotik hucre kumeleri tepelerinde notrofiller bulunacak sekilde parakeratotik hal alir Dermal papilla uclarinda kucuk kanamalar olabilir

Gec lezyonlar genellikle regresyona veya travmaya ugradiklarinda ya da kismen tedavi edildiklerinde ayirdettirici histolojik tablolarini kaybederler Regresyona ugrayan lezyonlarda pullanmalar ortokeratoz ve parakeratoz karisimindan olusur Travma rete ridgelerin duzensiz akantoza ugramasina yol acar Topikal steroid tedavisinden sonra notrofillerin miktari azalir Yuzeydeki ortokeratoz sahalari altinda granuler tabaka geri doner Topikal steroidler papiller dermal odemi azaltir, dermal papilladaki kan damarlari daha az dilate ve incedir Kalan histolojik ozellikler psoriazis icin tani koydurucu degildir

Yuzeyel mantar enfeksiyonlarinin olusturdugu lezyonlar gross ve mikroskopik olarak psoriazise cok benzer Bu biyopsi orneklerinin mantar varligi acisindan PAS boyalariyla taranmasi onerilir Eozinofiller bulundugu zaman, psoriatik diatezi olan bir hastada ilâc reaksiyonu gozden gecirilmelidir Bu gibi bir karisik infiltrasyon bir ilâc reaksiyonu bolgesine lokalize Koebner fenomeninde sik gorulur Yogun plazma hucresiyle az miktarda eozinofil varligi spiroketler icin ozel boyalarin yapilmasini ve lupus eritematozus icin immunolojik calismalarin yapilmasini gerekli kilar Kronik fotodermatit de psoriaziform olabilir fakat genellikle lenfoid infiltrat plazma hucreleri ve eozinofil icerir Bazi AIDS'li hastalarda psoriazisten plazma hucrelerinin dermiste bulunusuyla ayrilan psoriaziform bir dermatit ("AIDS'in psoriaziform dermatiti") olabilir Epidermisteki pullanma daha azdir (hasta kasimadigi surece notrofil icermez) ve lenfositik infiltrasyon, keratinositlerde tek hucre nekrozu, lenfositlerin karyorektik nekrozu ile ayirdedilir

Psoriazis vulgarisin HLA-B13, HLA-B17 ve HLA-Cw6 ile birlikteligi vardir Erken lezyonlarda lenfositlerin epidermisteki keratinositlere tutunmasini uyaran ICAM-1 bulunabilir Lezyonlarin gelisiminde lenfositler ve lenfokinler rol oynayabilir Siddetli psoriazisi olanhastalarda keratinosit yuzeylerinde HLA-DR antikorlariyla, sinif II doku uyum antijenlerinde pozitiflik tesbit edilmesi bu hastalarda psoriatik artrit gelisme riskine isaret eder ve bu durum psoriazisli hastalarin %7 kadarinda gozlenir

Seboreik dermatit Seboreik dermatit genel toplumun %3 kadarinda gorulen, sebebi bilinmeyen, kronik, pullanan, spongiotik ve psoriaziform bir dermatittir Hastaligin siddeti cok sik gorulen sacli derinin minimal kepeklenmesinden, siddetli eritroderma, pullanma ve aralarinda ates, ishal gibi sistemik semptomlarin bulundugu, sekonder bakteriyel enfeksiyonlar araciligiyla olume neden olabilen nadir gorulen Leiner hastaligina (veya yenidoganin eritroderma deskuamativa'si) kadar genis bir dagilim gosterir Seboreik dermatit sacli deri, supraorbital bolgeler, yuz, gogus orta kismi ve intertriginoz bolgeler gibi sebase follikullerin belirgin oldugu sahalardaki deriyi etkiler Bakteri ve mantarlarla ozellikle Candida albicans ile sekonder enfeksiyon olabilir Klinik incelemede uniter lezyon sarimtrak "yagli" gorunumde pullanmasi olan eritemli bir papuldur Kasinti siktir

PATOLOJI Seboreik dermatitin erken lezyonlari kil follikullerinin deliklerinde notrofil ve lenfositlerin bulundugu spongiyoza sahiptir fakat lezyonlarin siddeti arttikca interfollikuler epitele de ilerleme olur Yuzeydeki kabuk bir miktar notrofil iceren sivi birikimi sahalarinin bulundugu parakeratozdan olusur Epidermal hiperplazinin sekli psoriazise benzer fakat psoriazise gore spongiyoz daha coktur Yuzeydeki kurut icinde siklikla bircok Pityrosporum maya mikroorganizmasi bulunur

Etyoloji, genetik faktorler, sebase lipidin karakteri ve deri yuzeyinin mikrobiyolojik ortamina bagli oldugundan karmasiktir Topikal steroidler gibi Pityrosporum ovale (Malassezia ovale)' nin tedavisi de bir miktar rahatlama saglayabilir Seboreik dermatitin Parkinson hastaligi gibi bazi norolojik hastaliklarla ilgi cekici bir beraberligi de vardir AIDS'te siddetli bir sebore benzeri dermatit, ilerleyen immunolojik yetmezligin sik gorulen bir bulgusudur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #40
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



PİŞİK


Bebek Bezi ve Pişik

Yeni doğan bebek, tuvalet kontrolünü hayatının ilk dönemlerinde yapamaz Bebek idrar ve dışkısını kontrolsüzce dışarı atar Bu atıklar, bebeğin son derece hassas olan cildi üzerine, tahriş edici etkiye sahiptir Cildin yüzeyindeki ince, koruyucu yağ tabakası, bu nem ve atıklarca geçilir ve cilt tahriş olur


Buna fırsat vermemek amacı ile, insanoğlu çok eski devirlerden beri, bebeklerin altına, atıkları emebilecek ve cildi mümkün olduğunca kuru tutacak yaprak, toprak ve daha sonraları bezler koymuşlardır Günümüzde kağıt bazlı, bir kez kullanımlık bebek bezleri, bu konuda en yaygın kullanılan çözümdür


İster kumaş, ister kağıt bezler kullanılsın, zaman zaman bebeklerin poposunda kendisini parlak kırmızı renk ile gösteren tahriş durumları ortaya çıkar Bu tablo pişik olarak adlandırılır Neyse ki pişikler çoğunlukla çok ciddi tablolar halinde seyretmez Bazı basit, temel koruyucu işlemler, bebeği pişikten veya daha ciddi durumlardan korur


Kumaş ya da kağıt bezlerin kullanılmasında en önemli konu, sık değiştirmektir Kullanılan bez ne zaman ıslanır veya dışkı ile kirlenirse değiştirilmelidir Amaç bebeğin altının kuru tutulmasıdır


Eğer yeteri sıklıkta, bezleri değiştiriyorsanız, başka hiçbir şeye ihtiyacınız yoktur Talk pudrası, günümüzde çocuk sağlığı uzmanlarınca önerilmemektedir Eğer ille de bir pudra tatbik etmek gerekirse, mısır nişastası (bu amaca yönelik olarak hazırlanmış) önerilmektedir Yapılan bazı çalışmaların, kullanılan pudra zerreciklerinin havada asılı kaldığı ve solunum ile bebeğin akciğerlerine gittiği, nadir de olsa pnömoni (akciğerde enfeksiyon, zatüre) yaptığı gösterilmiştir Yeterli sıklıkta altı değişen bebeğin, pudraya ihtiyacı yoktur Özellikle, büyükanne-babalar torunlarına bol bol pudra serpmek, losyon sürmekten büyük keyif almaktadırlar Bu yaklaşım pişiği engellemez Bazı çocuk sağlığı uzmanlarına göre, kullanılan pudra ve parfüm içeren bazı ürünler, aslında bebek cildi için pişiklere neden olabilecek kimyasal maddeler içermektedir Bu tür ürünlerin alerjik madde içermediğinden emin olmalısınız


Bebeğin, kirli altını temizlemenin en etkin yolu sabunlu su ile yıkamak, su ile durulamak ve kurulamaktır Bir çok aile kokulu sabun veya alkol içeren ürünler kullanırlar Bu ürünler de pişiklere neden olabilirler Pişik görüldüğünde , hemen sadece sabunlu su ile temizliğe dönülmelidir Bazı uzmanlar, dışkı yapılmış poponun, içine 1-2 damla bebek yağı ilave edilmiş ılık su ile hafifçe yıkanmasını önermektedirler Bu alan, daha sonra temiz, yumuşak, emici bir bez ile temizlenir


Bebeğin altının değişimi sırasında 10-15 dakika süre ile bez bağlanmadan, bebeğin altının açık olması ve hava ile teması da oldukça koruyucudur


Bebeğin altı bağlanırken, mümkün olduğunca bel bölgesinde gevşek bağlanmalı ve havanın bez içinde dolaşması sağlanmalıdır


Bebeğin altı bağlandıktan sonra naylon bir külot (muşamba) veya sızdırmayı engelleyici katman koyulmamalıdır Cildin hava almasını engellediği gibi nemin de içeride kalmasına neden olarak pişiklerin oluşumuna neden olur


Eğer Pişik Varsa


Bebeğin altını sabunlu su ile temizleyin, durulayın ve kurulayın


Pişik olan bölgeleri, idrar ve dışkıdan korumak için kalın tabakalar halinde, pişik için eczanelerde satılan kremlerden kullanınız


Ne Zaman Doktora Gitmeli?


Bütün bebeklerde zaman zaman pişik görülebilir Bunlar yüzeysel tahrişlerdir Yukarıda açıkladığımız basit önlemler ile birkaç gün içinde geçmiyor ise doktorunuza başvurmalısınız Pişik ilerledikçe cilt, daha parlak kırmızı bir renk alır, kasıklar da kızarır, kırmızı alanlardan odaklanan yuvarlak kırmızı lekeler sağlam ciltte de görülür Çok ağrılı hale gelir, kaşıntı olabilir Özellikle pişik kremlerine rağmen 3-4 gün devam eden olgularda, maya veya mantar enfeksiyonu düşünülür Eğer pişik alanlarında sivilcemsi yapılar, küçük kabarcıklar görülüyor ise mikrobik enfeksiyonlar düşünülmeli ve hekime gidilmelidir


Bebek Bezi ve Sağlık


Bebek bezi, bebeğinizin sağlığı açısından size büyük ipuçları verir Bebeğin günde kaç kez idrar yaptığını veya dışkılama yaptığını takip edebilirsiniz


Bu da size

-Bebeğinizin yeterli su alıp almadığını

-Yeni aldığı besine karşı reaksiyonunu

-Üriner ve sindirim sistemi


sağlığı hakkında bilgi edinmenizi sağlar


Normalde bebeğin idrar rengi neredeyse renksizdir veya hafif sarıdır Alınan besinler, ilaçlar ve bazı hastalıklar idrar renginin değişmesine neden olur Özellikle yeni doğan bebekler yeteri kadar su alamıyorlar ise idrar rengi pembe olabilir Bunun nedeni ürat kristalleridir Böyle durumlarda doktorunuza başvurmalısınızDoktorunuz bebeğin idrarını test ederek, renk değişikliğinin susuzluktan mı yoksa başka bir nedenden mi olduğunu ayırt edecektir


Bebek bezlerini tuvalete atmayınız Kullan-at bezlerde mutlaka bebeğinizin cins, kilo ve yaşına göre uygun ürünler kullanınız

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #41
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..





Saç dökülmesi




Saç Dökülmesi


Hazırlayan : Doç Dr Burhan Aksakal

Gazi Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı


Saçlar hakkında kısaca bilgi verir misiniz?


Her bir saçın yaşam döngüsü vardır Bunlar yaklaşık olarak üç yıl ya da daha fazla süren aktif dönem, hemen bunu izleyen ve birkaç gün süren geçiş dönemi ve ardından da üç ay kadar devam eden dinlenme dönemidir Saçlar günde yaklaşık olarak 1/3 mm uzar Fizyolojik olarak bir gün içinde ortalama 100 kadar saç dökülmesi söz konusudur


Saç dökülmesini tanımlar mısınız?


Saç dökülmesine tıp dilinde alopesi adı verilir Saçların insan yaşamı için yaşamsal önemi yoktur ancak çok önemli psikolojik işlevleri bulunur Özellikle kadınlarda büyük stres yaratabilir


Saç dökülmesine yol açan etmenler nelerdir?


Saç dökülmeleri nedbesiz (skarsız) veya nedbeli (skarlı) olabilir


Skarsız olan alopesilerin en sık görülen nedeni androgenetik alopesi lerdir Saçlarda incelmeyle başlayan hastalık erkeklerde daha şiddetli seyreder Zemininde ırsi bir yatkınlığın olduğu düşünülmektedir Tedavisinde bazı hormonal ilaçlar kullanılır Halk arasında yanlış olarak saçkıran adıyla bilinen önemli bir skarsız alopesi nedeni de alopesi areata dır Bu hastalığın en sık görülen şeklinde saçlı deride odaklar halinde saç dökülmeleri vardır Vücudun savunma sistemlerindeki yetersizlik sonucunda bazı enfeksiyon odaklarının tetiklemesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir Kendiliğinden de düzelebilen hastalığın şiddetli şekillerinde kortizonlu ilaçlar ve ışık (PUVA) tedavisi kullanılabilir Bu hastalıklar haricinde Telogen effuvium denilen aktif dönemdeki saçların bir anda ve çok sayıda dinlenme dönemine geçmesi ile gelişen bir tablo vardır Burada yaygın bir saç dökülmesi olur Saçlar 3-4 ay içinde incelir ve seyrekleşir Yenidoğan döneminde ve doğum sonrasında fizyolojik olarak görülebilir Bundan başka siddetli enfeksiyon hastalıkları, ağır seyirli müzmin hastalıklar, büyük cerrahi girişimler, tiroid bezinin az çalışması, sara hastalığı için kullanılan ilaçlar, hormonlar ve ağır metaller böylesi bir tabloya neden olabilir Tedavisinde bu tabloya yol açan etmenlerin ortadan kaldırılması esastır Bunlardan başka demir, protein, çinko eksiklikleri, radyasyon tedavisi, frengi hastalığı ve mantar hastalıkları skarsız saç dökülmelerine yol açabilmektedir Özellikle kadınlarda saçların arkada topuz yapılması veya güneş gözlüklerinin sürekli olarak bir saç tutacağı gibi kafada tutulmasının da gerginlik tipi alopesiye neden olabileceği unutulmamalıdır


Skarlı alopesilerde ise saç kökü tahrip olduğundan skarsız alopesilerdeki gibi saçların yeniden gelme olasılığı söz konusu değildir Şiddetli yaygın kimyasal veya termal yanıklar, deri kanserleri, ışın tedavileri, bazı şiddetli mantar enfeksiyonları ile bazı ciddi dermatolojik hastalıklar sonucunda görülebilirler


Sonuç olarak ne söylenebilir?


Saç dökülmesi hangi nedene bağlı olursa olsun eğer bir kişi böyle bir durumdan yakınıyor ise hiç paniğe kapılmadan bir Deri Hastalıkları (Dermatoloji=Cildiye) uzmanına başvurmalıdır Bazen çözümün çok basit olabileceği unutulmamalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #42
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



zona


Zoster kelimesi yıllar boyu vücudu saran döküntüleri tarif etmek için kullanılmıştır Hastalığı tarif etmek için birçok, renkli terim kullanılmıştır; Norveçliler 'cehennemden güller kemeri', Danimarkalılar 'cehennem ateşi' olarak isimlendirmişlerdir Çok ağrılı bir hastalık olduğu için bu isimler son derece uygundur



Başlıca Nedenleri


Zona ile suçiçeğinde etkenin aynı virüs (varicella zoster) olmasına karşın, iki hastalık hastalık birbirinden farklıdır Zona genellikle orta yaşın üstündeki insanlarda görülür Suçiçeği geçirildikten sonra konak sinir hücrelerinde bekleyen virüsün yeniden aktive olması ile ortaya çıkmaktadır



Belirtileri Nelerdir?


En çok hissedilen belirti ağrıdır Ağrı genelde kuşak şeklinde belirli bir hat üzerinde kendini gösterir İlk belirti genellikle deride bir ya da daha fazla dermatoma uyan bölgede çok şiddetli ağrı veya uyuşma hissinin duyulmasıdır Bu ağrı yedi gün devam eder Ağrı geçtikten sonra daha yoğun bir biçimde geri dönebilir; arka planda sürekli bir rahatsızlık vardır ve buna bıçak saplanması tarzında daha kısa süreli ama daha şiddetli ağrılar eşlik edebilir

Nasıl Tedavi Edilir?


Zona viral bir hastalıktır ve tedavisi antiviral ilaçların sistemik uygulanması ile yapılmalıdır Tedavi ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkili olacaktır Bu nedenle teşhisin çabuk konulması şarttır Valasiklovir eğer erken kullanılırsa (döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 72 saat içinde), ağrı süresini ve şiddetini, döküntü süresini ve komplikasyon risklerini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #43
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



Zührevi hastalıklar




Zührevi hastalıklar yani cinsel yolla bulaşan hastalıklar çeşitlidir


1-BEL SOĞUKLUĞU (GONORE)

Gonore isimli mikropun meydana getirdiği cinsel yolla bulaşan bir hastalıktırNadiren olsada cinsel yolla bulaşmazMikroplu havlu,mendil gibi eşyaların kullanılması ile de bulaşabilirMikrop alındıktan sonra 3-7 gün arasında belirti verirBazen belirtiisi 12 saat ile 3 ay kadar da değişebilirTedavi edilmezse 3-7 hafta sonra müzminleşir

Penisten sarı kahverengi çok defada yeşile çalan bir akıntı olurMiktarı çok olmazsa bile her idrar yapıştan sonra ve sabahları kilota bulaşan bir akıntıdırİdrar çıkış yeri kızarır şişerİdrar şikayetleri olur

Teşhis,akıntının özel metotlar ile alınıp mikroskop altında belsoğukluğu mikrobunun görülmesi ile konur

Tedavi edilmeyen vakalarda apse sonucu idrar yolunun daralması meydana gelirhastalık daha ilerliyecek olursa testise yayılırBuradaki tohum hücrelerinin gelişmesini önliyerek kısırlığa neden olur

Korunma:Her şeyden önce hijen kurallarına uyulmalıCinsel temas sırasında kondom (prezervatif) kullanılmaldırŞüpheli ilişkilerde bulunulmamalıdır

TedaviBir doktor kontrolünde uygun antibiyotik ve gerekli ilaçların kullanılması ile tedavi olunurBu ilaçlar hastalığın şiddetine göre ağızdan alınan haplar veya kalçadan vurulan iğnelerdir

Kadınlarda çok defa akıntı olmaz%20 oranında idrar yanması vardırtedavisi biraz daha yoğun çaba gerektirir

Belsoğukluğu mikrobunun kan yoluna geçmesi ile eklam şişmeleri,kalp kası iltihapları olabilirNadiren beyin zarı iltihabı ve Karaciğer iltihabı yapar


2-BELSOĞUKLUĞU OLMAYAN AKINTI:

Bu akıntıda bel soğukluğu mikrobu bulunmazMikroplar çok defa değişiktirCinsel yolla geçerGenç erkeklerde görülürBazen belsoğukluğundan daha ciddidirBelirtiler 7-24 gün sonra çıkarAkıntı olmayabilirİdrarda yanma ve idrar yolları kaşıntısı vardır


3-TRİKOMONİASİS:

Trikomona isimli mikroptan ileri gelirÇok defa kadın vajeninde bulunurMutat cinsel temas ile bulaşırEşler arasında bir birlerine bulaştırma çok sıktırAkıntıda mikrobun görülmesi ile teşhis konur

Ekeklerde bazen belirti vermiyebilirProstata ve testise yayılacak olursa kısırlık meydana getirme riski olur


4-GENİTAL UÇUK:

Kadın ve erkeklerde sıklıkla görülürHerpes simplex virusunun meydana getirdiği bir cilt hastalığıdırDaha ziyade ağız ve dudak çevresinde görülür %5 oranında da genital organlarda bulunur ve cinsel ilişki ile geçer

2-10 gün süreden sonra torbalarda ve kadında dış genital organlarda kırmızı zemin üzerinde içi sıvı dolu bir çok keseciklerden oluşur Kasıklarda beze yapar Tedavide viruslara etkili melhem kullanılması ile yapılır


5-YUMUŞAK ŞANKIR:

Gene bir cilt hastalığıdır Sebebi mikrobiktir 1-7 gün bekleme süresinden sonra belirti verir Penis başında gözükür Önceleri bir kızartı halinde başlar 24 saat içinde kabarır ve yaradan akıntı başlar Sonunda bir derin yaraya dönüşür Yaralar birleşerek daha geniş bir hal alır Kasıklarda beze olur Tedavi uygun antibiyotik kullanımı ve hijene dikkat etmektir


6-AIDS (Edinsel bağışıklık yetmezliği)

İlk defa 1981 yılında görülmüştür HIV isimli virusten ileri gelmektedir Seksüel ilişki ile kirli enjektör kullanımı ve kan nakillerinden geçer Anneden cenine, kadından erkeğe ve erkekten erkeğe geçer

Virus vücuda geçtikten sonra bağışıklık sistemini bozar Organizma kendisini koruyamaz hale elir Yorgunluk, kilo kaybı ateş ve ishal bulunur Kasıklarda koltuk altlarında yaygın bezeler olur Bacaklarda çeşitli büyüklüklerde mor renkli çürükler meydana gelir Hastalığın teşhisi en yaygın olarak kullanılan ELİSA testi ile konur %95 positif sonuç verir Maalesef bugün için belirili bir tedavisi yoktur


7-FRENGİ:

Mikrobik bulaşıcı bir hastalıktır Cinsel ilişki ile deri yolu ile geçer 2-4 hafta sonra peniste ağrısız bir yara gözükür Önceleri bir sivilce şeklinde başlar daha sonra akıntı olur Penis boyunca ve torbalara yayılır Bu yara 1-2 haftada zımba ile delinmiş bir şekil alır Derin, sert kenarlı olan bu yara tedavi edilmezse kendiliğinden iyileşir Bu frenginin birinci devresidir

2 ci devre bu yaradan itibaren 6 hafta sonra ortaya çıkar Daha yaygın kızarıklıklar vardır Döküntüler olur Bu devrede 4 yıl sürebilir

3 cü devrede yer yer bölgesel tümörler oluşur Bu tümörler yaygındır Genital organlarda bulunduğu gibi eklemlerde de bulunur

Tedavide uygun antibiyotiğin kullanımı ile olur Günümüzde erken tedevi ile ve frenginin 2-3 cü dönemleri artık olma mamaktadır


8- İnsan papilloma Virüsü:

Cinsel organlar ve çevresinde siğil benzeri oluşumlara neden olan bu virüs kadınlarda rahim girişi kanserlerine neden olabilir


9- Chlamydial Enfeksiyonlar:

çok sık raslanılır kadınlarda ve erklerde görülür Akıntı ve idrar sırasında yanma olur Bazan hiç bir belirti vermez

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #44
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



seboreik keratoz


Seboreik keratoz, "verruca seborrheica" olarak da bilinen, her iki cinsteki yasli kisilerde cok sik gorulen benign bir lezyondur Lezyonlar keskin sinirli, duz veya kabarik papul ya da plaklar seklindedir, siklikla et rengi veya hafifce sarimtrak ya da hiperpigmente gorunumde olurlar Genellikle kucuk ve birkac mm capli tumuyle ekzofitik lezyonlardir fakat daha buyuk olculere ulasabilirler Siklikla inflamasyon cok azdir fakat kasinabilir ve travma sonucu inflamasyona ugrayabilirler Belirgin lenfositik infiltrasyonun gelistigi bir tipi vardir ve hem epidermis hem de dermisi tutan tumorler arasinda benign likenoid keratozis basligi altinda incelenecektir Lezyonlar govdede ve ekstremitelerin proksimal kisimlarinda siktir fakat avuc icleri, ayak tabanlari ve agiz mukozasi disinda herhangi bir yerde olabilir Bu muhtemelen kil follikulleriyle bir iliski varligina isaret eder

PATOLOJI Lezyonlar genellikle keratinositlerin hucresel atipi gostermedigi akantotik epidermisten ibarettir Erken lezyonlarda dahi lezyonun hemen altindaki papiller dermis sklerotiktir Seboreik keratozun en erken lezyonlari rete ridgelerde uzama ve birbirleriyle baglanma gosterir Bazal keratinositler hafif ilâ ileri derecede pigmentedir Tek bulgu bunlar oldugu zaman tani siklikla "pigmente retikuler dermatozis" olur Lezyonlar kalinlastikca papillomatozis veya daha siddetli akantoz gelisirPapillomatoz lezyonlarbazan "stucco keratoz" olarak isimlendirilir ve akantotik tipin keratin yalanci kistleri bulunmayabilir Bu yalanci kistler ortokeratin icerirler ve kalinlasan epidermiste ortokeratin globullerinin kaynasmasindan olusurlar Bunlar yalanci kistlerdir zira birbiriyle kaynasan keratin kitleleri siklikla lezyon yuzeyine ulasan bir kanal olusturur Seboreik keratozlar mantar veya bakteriler tarafindan enfekte edilebilir ve belirgin bir inflamasyon olusur Erken seboreik keratozlardaki bir baska histolojik yapi da epidermisteki fokal keratinosit gruplarinin polaritelerini korumalari nedeniyle bazan "klonal seboreik keratoz" denilen sekildir Bu odaklar irrite seboreik keratozlarda veya primer bir fenomen olarak gelisebilir fakat bunlarin gercek keratinosit klonlari olduguna dair kesin bir delil yoktur Keratinosit gruplari polaritelerini kaybettikleri ve hucresel olarak atipik olduklari zaman lezyon intraepidermal skuamoz hucreli karsinoma in situ olarak siniflanir Pigmente seboreik keratozun bir varyanti da icerdikleri yogun pigmenti komsu keratinositlere nakledemeyen belirgin uzantili keratinositlerin varligi nedeniylemelanoakantoma olarak isimlendirilir Yasli kisilerde gorulur, beyaz irkta daha siktir, yavas gelisir ve kendiliginden gerilemesi yoktur

Ayirici tanida sigiller bulunur Seboreik keratozlarin cogu histolojik olarak sigillerden farklidir ve lezyonlarda HPV gosterilemez Ancak, inguinal bolgede bulunan histolojik olarak tipik seboreik keratozlarda gosterildigi uzere HPV iceren komsu condyloma accuminatum'dan gelen sigil virusuyle enfekte olabilirler 20 yas altindaki cok genc bir kiside ayirici tanida epidermal bir nevus de vardir

Ic organlarinda malign bir hastaligi olan kisilerde akut olarak govde ust kisminda bazilari garip gorunumlu bircok inflamasyonlu seboreik keratozlarin cikmasi tartismali bir gozlemdir Bu durum bazan "Leser ve Trélat isareti" olarak isimlendirilir ve cesitli mide, akciger, kolon karsinomlariyla lenfomalara eslik edebilir

Degos'un soluk hucreli akantomu Nadir gorulen, duzgun sinirli, benign, Degos'un soluk hucreli akantomu ("berrak hucreli akantom" olarak da bilinir) isimli tumor orta ilâ ileri yastaki kisilerde alt ekstremitelerde soliter bir tumor olarak gorulme egilimi gosterir Birden fazla tumor olabilir Lezyon yuzeyinde siklikla bir pullanma ve eritem bulunur ve nokta tarzinda kanama noktalari olur

PATOLOJI Lezyonun, icindeki keratinositlerin cogunun soluk ya da seffaf gorundugu, PAS pozitif ve diyastaza direcli yapida, cok keskin sinirli bir kenar olusturan akantoz zonu vardir Dermal papillalar uzerindeki epidermis (suprapapiller tabaka) belirgin olarak incelmistir Notrofil iceren bir parakeratotik pullanma vardir Dermal papillalardaki kan damarlari belirgin ve ince duvarlidir Keratinositlerde nukleer atipi bulunmaz

Lezyon bircok ozelligi acisindan psoriasize benzer ancak lezyondaki hucrelerin soluk ya da seffaf sitoplazmali olusu ve cevre epidermisten keskin bir sinirla ayrilmasiyla farkedilir Psoriazis daha bazofilik sitoplazmali hucrelere sahiptir Temel defekt glikojenin yikiminda bir fosforilazin eksikligi gibi gorunmektedir1

Warty diskeratom Warty diskeratom genellikle bas boyun bolgesinde, daha seyrek olarak herhangi bir yerde yerlesen, soliter, keratotik, hafifce verrukoz bir papuldur

PATOLOJI Lezyonlar suprabazal akantoliz, villoz bazal tomurcuklanmalar, corps ronds ve grains gibi ozel yapilar gosterir Lezyon nisbeten duz olabilir veya dermisten asagiya hafifce kabarabilir Siklikla hafif bir dermal lenfositik infiltrasyon bulunur

Kucuk lezyonlar Grover hastaligindan ayirdedilemez, buyukleri de Darier hastaligina benzer Benzer degisikliklerin oldugu kucuk papuller klinik olarak normal gorunumdeki deri materyallerinde de bulunabilir Warty diskeratom tanisi ancak soliter, kasintisiz, birkac milimetre capindaki lezyonlar icin kullanilmalidir

Aktinik keratoz "Senil keratoz" veya "solar keratoz" olarak da bilinen aktinik keratoz genellikle gunes goren deride pullanmali, eritematoz bir yama seklinde ortaya cikan, beyaz tenlilerdeki en sik neoplazmlardan biridir36,38 Lezyonlar hiperpigmente, yaygin ve birbirine kaynasan sekilde olabilir Dogrudan dogruya UVB isinlarinin (ozellikle 280 ile 320 nm dalga boyu araligindaki) birikici dozuna baglidir Iyonize edici isinlarin diger sekilleri de benzer keratozlar olusturabilir Tersine asiri miktarda inorganik arsenik bilesiklerine maruz kalan hastalarda da benzer keratozlar ortaya cikar fakat bunlar gunese maruz kalmayan deride hatta avuc ici ve ayak tabanlarinda bile gorulurler Aktinik keratozlar karsinoma in situya ilerleyebilen devamli bir olayin bir kismidirlar

PATOLOJI Lezyonlar dermis epidermis birlesim hattinda duzensiz bir sekilde hiperkromazi ve nukleus buyumesi seklinde bazal keratinositlerin buyumesiyle baslar Daha sonra acikca atipik olan hucrelerin epidermisin ust tabakalarina cikmasiyla akantoz gelisir Deri ekleri uzerindeki ortokeratoz haric olmak uzere parakeratoz ve hiperkeratoz da gelisir Ilerlemis lezyonlarda epidermis tumuyle atipik hucrelerden olusur Atipik hucreler epidermis kalinliginin tamamini doldururlar, lezyon da genis olup kil follikulleri ve ter bezi duktuslarinin cikisini kaparsa yassi hucreli karsinom tanisi daha dogru olur Dermiste genellikle asiri solar elastoz vardir; eger bu bulgu yoksa muhtemelen arsenige bagli keratoz akla gelmelidir

Aktinik keratozda, suprabazal bolgede primer akantolitik hastaliklari (Tablo 3) taklit eden bir akantoliz olabilir ancak primer akantolitik hastaliklarda hucresel atipi ve yuzeyde parakeratotik pullanma bulunmaz Pigmente aktinik keratoz atipik keratinositler arasindaki melanositlerin sayi ve buyuklugunde cok az artis olmasina ragmen bazal keratinositlerdeki melanin artisi sonucu hiperpigmentasyon gosterir Likenoid aktinik keratoz hem epidermis hem de dermisin tutulacagi bicimde dermiste yogun bir lenfosit ve plazma hucre infiltrasyonuna sahiptirHiperplastik aktinik keratoz siradan ince aktinik keratozlar ile yassi hucreli karsinoma in situ arasindaki lezyonlari tanimlamak icin kullanilan bir tabirdir Buyuk hucreli akantom genellikle yuzeyde parakeratotik pullanmanin olmadigi ve bazal hucre nukleuslarinin normalin iki uc kati genisledigi bir aktinik keratoz cesididir

Aktinik keratoz bir yassi hucreli karsinoma in situdur Follikul derinliklerine invazyon veya genis bir sahada follikul sinirlarini silecek sekilde epidermisin tam kat atipizm gostermesi tumorun ileri donemlerinin yassi hucreli karsinoma in situnun bulgularidir Erken aktinik keratoz ile yassi hucreli karsinoma in situ arasindaki lezyonlar hucresel atipinin miktari ve epidermisin ne kadarinin tutulduguna gore uc gruba ayrilabilir Nisbeten az hucresel atipi gosteren erken lezyonlar bazal bolgese sinirlidir ve skuamoz intraepidermal neoplazi (SIN) derece I veya SIN-I seklinde siniflanirlar Atipik hucrelerin epidermisin alt yarisini doldurdugu lezyonlar SIN-II'dir Tum katlarda atipinin bulundugu ve deri eklerine dogru "bowenoid aktinik keratoz"un bulundugu lezyonlar yassi hucreli karsinoma in situ veya SIN-III'tur Paradoks bir sekilde SIN-III lezyonlar bazi SIN-I ve SIN-II lezyonlara kiyasla daha uzun sure in situ donemde kalirlar bu lezyonlardan dermise yassi hucreli karsinom invazyonu tam kat epidermis atipisi gosterenlerden daha azdir

UV isinlari nedeniyle tumor baskilayici bir gen olan p53 geninde mutasyonlar gelisebilir ve gunese maruz kalan deride yassi hucreli karsinom gelisimi nedenlerinden biri de bu olabilir Bazi aktinik keratozlarda da p53'un asiri okundugu gorulebilir ve bu aktinik keratoz ve yassi hucreli karsinomlarin gelisiminin erken donemlerinde gelisen bir mutasyonu temsil edebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..

Eski 08-17-2012   #45
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt HastalıKları...Ve İlgili Hersey..



sedef hastalığı psoriasis hastalarına bilgiler


SEDEF HASTALARI İÇİN BİLGİLER

Sedef, süreklilik gösteren bir hastalıktır Tedavi edilmezse ömür boyu sürer, ancak dönem dönem iyileşmeler gözlenir Bazı ailelerde birden fazla kişide bu hastalığa rastlanabilir


Yeni doğan bebekten, yetmiş yaşına kadar her yaşta görülebilir Çocuklardaki hastalık ile erişkinlerde ve yaşlılardaki hastalık, farklı özellikler gösterebilir Çocuklarda yeni başlamış olduğu için küçük çaplı ve kırmızı renkli, üzeri kepekli belirtiler görülür Erişkinlerde her tür belirti görülmekle birlikte, genellikle çocuklardakilere benzeyen daha büyük çapta belirtiler vardır Yaşlılarda ise, hastalık uzun süreden beri devam ettiği için daha büyük çapta, çocuklardakine oranla daha soluk renkte ve üzerinde kepekten çok deri kalınlaşması halinde belirtiler görülür Ancak hastalığın alevlendiği dönemlerde, yaşlılarda bile kırmızı ve kepekli belirtiler ortaya çıkar


Hastalığın alevlenme dönemlerinde mikrobik bir karakter taşıdığı düşünülmektedir Ancak sedef, kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir Burada mikrobun tümünden ziyade bazı parçalarının etkili olduğu sanılmaktadır Hastaların bir kısmında yüksek sonuç veren ASO testi, bu grup hastalarda mikrobik kökeni gösterir Çoğunluğunu çocukların oluşturduğu bu hastalar antibiyotiklere de iyi yanıt verirler İleri yaşlarda ise bazen hastalığın bir grup tansiyon ilacına bağlı olarak geliştiği veya şiddetlendiği saptanır Bu durumda tansiyon ilacının değiştirilmesi gerekmektedir


Kepeklenmeden çok deri kalınlaşması gösteren hastalarda hücre çoğalması artmıştır Bu nedenle, kanser ilacı olarak bilinen ilaçlar kullanılabilir Ancak sedef hastalığının kanserle hiç bir ilgisi yoktur


Küçük çaplı belirtiler vücudun her tarafında dağınık halde bulunurken, daha büyük çapta olanlar diz, dirsek, avuç içi, ayak tabanı, kuyruk sokumu bölgelerine yerleşirler Saç derisi ve tırnaklar da tutulabilir


Hastalığın çok şiddetli tipleri de vardır Bazı hastalarda tüm vücut derisi kırmızı ve kepekli olabilir Sedefin cerahat birikintisi gösteren bir başka tipi daha vardır Cerahat birikintileri yalnızca avuç içi ve ayak tabanında olabildiği gibi, tüm vücudu da kaplayabilir Tüm vücutta yaygın olanında ateş yükselir Bunlardan başka eklem ağrıları ve şişliği gösteren bir sedef tipi daha vardır


Sedef hastalığında diyetin yeri yoktur Ancak bazı özel balık yağları hastalara yararlı olabilir Güneşin azı yararlı, çoğu zararlıdır Yapay güneş ışığı veren özel lambalar, dozu ayarlanmak şartıyla tedavide kullanılmaktadır Stresin bazen hastalığı kötüleştirdiği bilinir Ancak, sedef esas olarak bir"deri" hastalığıdır, yalnızca psikiyatrik ilaçlarla tedavi edilemez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.