![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiMithra Kültürünün Esrarı Zaman: İS 1-4 ![]() Mekân: Roma İmparatorluğu "Sabah tanrısı Mithra, Büyük boğanın öldüğü bu yerde, Karanlıklar içindeki çocuklarına bak Kurbanımızı kabul et! Sen pek çok yol yaptın, Hepsi de ışığa varan ![]() Ve asker de olan Mithra Bize ölmesini öğret!" RUDYARD KIPLING, 1906 Mithra Kültü, bildiğimiz kadarıyla, 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı mithraeum'larda resmedilmiş bir iki dize ile yakınlarda Berlin'de bulunan bir papirüs parçası dışında herhangi bir ayin metni olmadığı için, Mithra Kültü'nün sırlarını çözmeye yarayacak elimizdeki tek ipucu bunlardır ve bu esrarı çözmek de hiç de kolay bir iş değildir ![]() ![]() ![]() (Solda) Heddernheim (Roma Nida) boğa öldürme röliyefinin dökme kalıbı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KÖKENLER VE KÜLTÜN YAYILMASI Mithra Kültü, genelde bir "doğu" dini olarak tanımlanır ![]() ![]() Mithra gerçekten de köken olarak bir doğu tanrısıydı ve resmedildiğinde de üzerindeki giysiler hep doğu giysileridir ![]() ![]() ![]() Ayinlerde kullanılan "nama" ("selam") gibi sözcükler, meşale taşıyan Cautes ve Cautopes ile esrarengiz Ehriman gibi Mithra maiyetindekilerin adları hep İran ya da Mezopotamya kökenlidirler ![]() Ancak bu "doğu" unsurları ne kadar derine işlemiştir? Cumont'un Mithra Kültü'nün doğu kökenli olduğu tezini destekleyen önemli bir unsur Plutarkhos'un Büyük Pompey'in İÖ 67 yılında Akdeniz'de korsanlarla mücadelesini anlatan bir metninde yeralmaktadır ![]() Güneydoğu Küçük Asya'da Kilikya korsanlarının "garip kurbanlar getirdikleri ve Mithra Kültü'nde hâlâ varolan gizli ayinler yaptıkları" bildirilmektedir ![]() ![]() ![]() Ama bu doğru ise, o zaman neden Akdeniz dünyasında Mithra tapınakları ya da boğa öldürme sahneleri Hellenistik dönem boyunca hiç yoktur ve eğer Mithra Kültü'nün kökeni doğuda aranacaksa neden imparatorluk zamanında orada mithraeum'laıın sayısı çok azdır? Ve eğer Mithra Kültü gerçekten İÖ l ![]() Plutarkhos, Mithra Kültü'nün henüz yayılmaya başladığı 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Boğa öldürme sahnesine benzeyen en eski gönderme, Domitianus'un saray şairi Statius'un 92 yılında yayınlanan bir şiirinde "bir Pers mağarasının kayaları altında inatçı boğanın boynunu büken" dizesidir ![]() ![]() Bu nedenle kült, Roma'da entelektüel gruplar arasından çıkmış olabilir ![]() ![]() Mithra Dini, 125 yılından sonra özellikle kuzey sınırları boyunca ve Roma'nın limanı olan Ostia gibi kozmopolit yerlerde hızla yayılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Roma'da San Clemente Kilisesi altında bir mithraeum, iki yanda sıralar ve alçak kubbeli tavan ![]() ![]() BOĞA ÖLDÜRME SAHNESİ Tauroctony hızla standart hale getirilmişti ve bir iki bölgesel farklılıklar varsa da tablo imparatorluğun her yerinde aşağı yukarı aynı idi ![]() ![]() ![]() Tanrı omzu üzerinden güneş tanrısı Sol'a bakar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boğanın altında bir akrep, bir yılan (derisini değiştirdiği için toprağın ve yenilenmenin sembolü) ve genellikle boğanın yarasından akan kanı yalamak için sıçrayan bir köpek vardır ![]() ![]() Ren ve Tuna nehirlerinin sınırlarındaki tasvirlerde boğanın altındaki bir aslan ve bir kap (şarap karıştırmak için) herhalde ateş ve suyu simgeler (ve böylece yılanın simgelediği toprakla bir üçlü oluşturur) ![]() ![]() Boğa öldürme sahnesindeki unsurların çoğu astrolojik sembolizm ile yakından ilişkilidir (örneğin, Taurus [boğa], Leo [aslan], Scorpi [akrep]) ve Mithra tauroctony'si bir "yıldız haritası" olarak görülmüştür: Bir kurama göre bu, bahar gündönümü Boğa burcundayken gök ekvatorunda bulunan bazı yıldızların sembolik tasviridir ![]() ![]() ![]() ![]() Boğa öldürme ya da "tauroctony" sahnesinin en eski heykeli ![]() ![]() ![]() TAPINAKLAR VE AYİNLER Mithra tapınakları dört köşeli ve genelde küçüktürler: Bilinen en büyüğü Romanya'da Sarmizegethusa'da olup 26 metre boyundadır ![]() ![]() ![]() Bir Mithra tapınağında neler yapıldığı ise bilmemektedir ![]() ![]() ![]() Bir dereceden diğerine geçmek bazı sıkıntıları gerektirir: Adayın gözleri bağlanır (bazı fresklerde meşale ile damgalamalar ve kılıçla açılan yaralar görülmektedir), bir tapmakta (Hadrianus Duvarları'nda Carrawburgh) bir işkence çukurunun olduğu ve adayın burada sembolik olarak yakıldığı söylenmektedir ![]() Sol ve Mithra'nın boğa eti yemelerinin sembolü olarak da (bazı mithraeum'larda bulunan kemiklere bakılırsa) pahalı sığır eti yerine koyun ya da tavuk yenilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haidelberg'de bir mithraeum örneği ![]() MİTHRA SÖZCÜĞÜNÜN KÖKENİ Sanskrit dilindeki Mitra Avesta ve Pehlevi dillerinde Mithra, Yunanca ve Latince'de Mithras olarak yazılırdı ![]() ![]() Mithra ilk kez İÖ 1400 tarihli Veda metinlerinde geçmiştir ![]() ![]() ![]() Kuzey İngiltere'de Carrawburgh'da Mithra tapmağı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiMusa ve Çıkış Zaman: İÖ 13 ![]() Mekân: Mısır/Sina Yarımadası İsrail'in Allahı Rab şöyle diyor: Kavmimi salıver ki, çölde bana bayram etsinler ![]() Tevrat'ın Çıkış Kitabı İsrailliler'in Mısır'da baskı altında bulunmalarının ve Musa tarafından kölelikten kurtarılmalarının hikayesiyle başlar ![]() ![]() Yetişkinliğinde bîr İsrailli köleyi döverken yakaladığı Mısırlı bir kâhyayı öldürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ailenin ilk doğan çocuğunun ölmesi olan onuncu felaket bütün Mısırlı aileleri de etkilediği için Firavun İsraillilerden Mısır'ı terk etmelerini istedi ![]() ![]() Bilim adamlarının hepsi Musa'nın varolduğuna ya da Mısır'dan çıkışın yazıldığı gibi olduğuna inanmaz ![]() ![]() İki düşünce akımına genelde "minimalist" ve "maksimalist" adları verilir ve Çıkış hikâyesi üzerindeki tartışma İsrail tarihi için Tevrat'ın bir kaynak olarak kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin daha büyük tartışmanın bir parçasıdır ![]() ![]() Sina Dağı ve çevresindeki dorukların havadan görünüşü ![]() Minimalistler, on felaket ve Kızıldeniz'in yarılması mucizeleri konusunda Mısır'da, Sina'da ya da başka bir yerde kesin kanıtlar olmaması üzerinde dururlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer yandan çoğunluk görüşünü oluşturan "maksimalistler", Tevrat'ın, anlattığı olaylardan çok sonra yazılmış olduğunu kabul etmelerine rağmen, metinler konusunda farklı görüşe sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilimadamları Sina Dağı'nda Yasa'yı (Torah) alan Musa'nın başında bulunduğu gruba ilişkin bir metin oluşuna işaret ederler ![]() ![]() ![]() ![]() İsrailliler Kızıldeniz'i geçerlerken kendilerini kovalayan Mısırlılar sularda boğuluyor ![]() ![]() ![]() MISIR'DAKİLER İSRAİLLİLER MİYDİ? Minimalistler ne Musa ya da Çıkış için ne de Kenan'da İsrailli varlığı için somut bir kanıt olmadığını ve Tevrat'ın bu bölümünün daha sonraki bir dönemde uydurulduğunu savunurlar ![]() ![]() Bunlar Mısır tarihinin bilinen gerçeklerini kullanarak İÖ 19 ![]() ![]() Bu göçebeler arasında İsrailliler'in ataları, Yakub'un liderliğindeki patriyarkal klanlar da vardı ![]() ![]() Mısırlılar'ın bir zayıflık döneminde özgün yerleşimcilerin soyundan gelenler Delta Bölgesi'nde kendi hâkimiyetlerini elde edip başkentlerini Avaris'te kurdular ![]() ![]() İÖ 16 ![]() ![]() ![]() ![]() Burada herhalde İÖ 1307'de iktidara gelen ve üsleri yaptıklarına bakılırsa Doğu Delta Bölgesi'yle ailevi bağları olan 19 ![]() ![]() ![]() Bu firavunlar aralarında Pi-Atum (Tevrat'ta Pithom, günümüzde Teli el-Rataba) da olan başka kentler de kurdular ve Sina ile diğer yerlerden bedevilerin girişini önlemek için bir sınır kaleleri zinciri ve ikmal depoları inşa ettiler ![]() Firavunlar bu işlerde bölge halkını Ortaçağ Avrupası'ndakine benzeyen bir angarya çalışma sisteminde kullandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle pek çok uzman Çıkış'ın en iyi İÖ 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Musa, On Emir'in yazılı olduğu tabletleri taşıyor, İsrailliler aşağıda; Alba Kitabı Mukaddes'i, 1422 ![]() ![]() HİCRET YOLU Musa'nın İsrailliler'i Mısır'dan hangi yoldan çıkardığı gerçekten tam bir muammadır ![]() ![]() ![]() ![]() Hicret'in ve çöllerde dolaşılan yolların ve Sina Dağı'nın yerinin de izini sürmek mümkün değildir ![]() ![]() VAAT EDİLEN ÜLKE Musa ölüp de Moab'da Nebo Dağı'na gömülünce (Tesniye 34:1,5) halkını Şeria'dan geçirip Kenan dağlık ülkesine götüren Yeşu oldu ![]() ![]() Bunlar İÖ 13 ile 11 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki grubun birlikle kurdukları tarım köylerinde pek çok teknolojik yeniliğe rastlanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İsrailliler'in İÖ 12 ![]() ![]() ![]() ![]() Firavun Merneptah, daha sonra Karnak'ta fetihlerini anlatmak için diktiği bir anıtta Kenan ülkesinde diğerlerinin yanı sıra İsrail halkını da tümüyle ortadan kaldırdığını belirtmiştir ![]() ![]() Böylece, Musa ve Çıkış konusunda doğrudan doğruya bir kanıt yoksa da, fazlasıyla var olan çevresel kanıtlar gözardı edilemez ![]() ![]() ![]() İsrailliler'in Sina yarımadasından Kenan'a muhtemel göç yollarını gösteren harita ![]() ![]() Mısır'da Luksor'da Medinet Habu duvarlarında resmedilmiş Deniz İnsanları ![]() ![]() __________________ |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiNazca Çizgilerinin Gizemi Zaman: İÖ 100-İS 700 Mekân: Güney Peru Basitçe söylemek gerekirse: Her ne olursa olsun, pampa'daki mesaj bizim için olmayabilir! Hayvan biçimindeki biçimler, bende onların içinde yatan sırların Darwin'in Türlerin Kökeni'nden çok Alis Harikalar Diyarında'ya daha yakın olduğu duygusunu uyandırmaktadır ![]() Peru'nun güney kıyılarının Nazca halkı küçük krallıklar federasyonuydu: Çiftçiler, balıkçılar ve uzman dokumacılar ![]() ![]() Burada ince kum ve küçük taşlardan oluşan toprak tabakasını kaldırmışlar ve beyaz alüvyonun üzerine yerden asla tim olarak görülemeyecek büyüklükte gayet karmaşık bir çizgiler ve figürler ağı bırakmışlardır ![]() tepeler boyunca kilometrelerce uzandığı görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Nazca'da çöle çizilmiş bir kuşun havadan görünüşü ![]() ÇİZGİLERİN ARAŞTIRILMASI Almanya doğumlu matematikçi Maria Reiche, 1939 yılında Nazi Almanyası'ndan Peru'ya kaçmış ve Nazca'da öğretmenliğe başlamıştı ![]() ![]() ![]() Reiche 1963'e kadar yirmi yılı aşkın bir süre hemen hemen tek başına çalıştı ![]() ![]() 1970'li yılların sonunda bilimadamları, Nazca Çizgileri'nin Peru kıyılarının büyük bir kısmında bulunan ve "jeoglif" (jeo-oyuklar) adı verilen yer çizimlerinin benzerleri olduğunu anladılar ![]() ![]() ![]() Arkeolog Persis Clarkson, 1600 kilometrelik çizgilerde kültürel kalıntılar aradı ![]() ![]() ![]() Işın merkezleri suyun pampaya bitişik nehir vadilerine geldiği yerlere yakın alanlarda toplanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Nazca'nın yerini gösteren Güney Amerika haritası ![]() ![]() ![]() ÇİZGİLERİN ANLAMI Çizgilerin eski Nazca yaşamında önemli bir sembolik rol oynadığını kabul etsek de, Nazca inançları hakkında bir bilgiye sahip olmadığımız için hayvan ve bitki "jeoglif"lerinin anlamını bilemiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Arkeolog Johan Reinhard, çağdaş Bolivya'da bazı kırsal kiliselerin ve haç-I ![]() ![]() ![]() Bir başka arkeolog olan Helaine Silverman ise, Caluıachi adında bir tören merkezini kazmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Belki de bu çizgiler yerel dünyaya kök salmış politik, toplumsal ve dini fenomenlerdi ![]() ![]() Esrarengiz Nazca Çizgileri hep tartışmalı kalacak ![]() ![]() ![]() Çok renkli bir Nazca testisi ![]() ![]() ![]() Cahuachi'deki Nazca başkenti höyükler, meydanlar ve düzlüklerle süslenmiş bir tören merkeziydi ![]() ![]() __________________ |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiOlmekler Afrikalı mıydı? Zaman: İÖ 1200-900 Mekân: Güneydoğu Meksika Şaşkınlıktan donakaldım: Bu (Tres Zapotes Dev Başı 1) bir sanat eseri olarak abartmasız görkemli bir heykeldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Mezoamerika'nın en eski uygarlıklarının yaratıcıları Olmekler, Afrika'dan mı gelmişlerdi? Eldeki bütün kanıtlar bunların Amerika kıtasına Kuzeydoğu Asya'dan gelen Paleo-Kızılderililer'in soyundan olan Amerikan yerlileri olduklarını göstermektedir ![]() ![]() Arkeologlar Olmek ülkesinde ya da Amerika kıtasının bir başka yerinde Afrika'ya ait tek bir alet, bitki ya da hayvan kalıntısı, insan iskeleti, bir dil unsuru ya da herhangi bir somut kanıt bulamamışlardır ![]() ![]() ![]() (Solda) Tres Zapotes Dev Başı l: Yüz hatları bazalt kütleden mümkün olduğunca az taş çıkarmakla, yaşayan ya da yeni ölmüş bir hükümdarı betimlemek ihtiyacı arasında bir uzlaşmayı gösteriyor olabilir ![]() ![]() ![]() ARKA PLAN Jose Melgar y ![]() ![]() ![]() Daha sonraki yıllarda başın anlamını ve heykeli yapılan kişinin etnik kimliğini iki makale halinde yayınladı ![]() ![]() Böylece Melgar, heykeli yapanların Eski Dünya'dan gelen göçmenler oldukları ve heykeli de bir Afrikalı, özellikle bir "Etiyopyalı" olarak yontmuş olduklarını kabul etmekteydi ![]() Melgar'ın başı, Olmek kültürünü araştıran Matthew W ![]() ![]() ![]() Olmek kültürü konusunda daha sonra yapılan araştırmalar aralarında 17 dev başın da bulunduğu yüzlerce taş heykeli ortaya çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() İlginç olanı, diğer 17 heykelin hiçbirinin "Afrikalı"ya benzememesidir ve Melgar'dan bu yana hiçbir arkeolog, onun Tres Zapotes başının etnik teşhisini kabul etmiş değildir ![]() ÇAĞDAŞ EFSANE Gabriel Haslip-Viera ile arkadaşları, yakınlarda yaptıkları kapsamlı bir çalışmayla fikrin geçmişinin, Ivan Van Sertima'nın yazılarına ve özellikle Kolomb'dan Önce Geldiler (1976) kitabına dayandığını bulmuşlardır ![]() Bir arkeolog olmayan Van Sertima, "Negroid" Afrikalılar'ın Kolomb'dan çok önce sayısız kere Amerika kıtasına geldiklerini, bu gelen Afrikalıların Mezoamerika ile Güney Amerika'nın ilk uygarlıklarını yarattıklarını ya da etkilediklerini iddia etmektedir ![]() ![]() Haslip-Viera'ya göre Afromerkezci revizyonist tarih, "eski Mısır, eski Mezopotamya, Hindistan, Çin, Avrupa ve Amerika'nınki dahil dünyanın bütün eski uygarlıklarının 'siyah' ırktan insanlar tarafından yaratıldığım ya da onlardan esinlendiğini" iddia etmektedir ![]() Van Sertima ve diğerleri iddialarını desteklemek için şunları ileri sürmektedirler: Eski Dünya'da çeşitli zamanlardan ve yerlerden yazılı belgeler, Olmek dev başlarının "Negroid" yüz hatları, Olmek toprak höyükleriyle Mısır ve Nübye'nin taş piramitleri arasındaki mimari benzerlikler, bir yarıkürede bulunan bitkilerin diğerinde de bulunması ve Amerika kıtasında mumyalama uygulaması ![]() ![]() Olmekler'in Mezoamerikan uygarlığının kökenlerinde oynadıkları önemli rol gözönüne alındığında, Afromerkezcilerin iddialarını desteklemek için 19 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiPiramitler Nasıl Yapıldı? Zaman: İÖ 2551-100 Mekân: Mısır Piramit merdiven basamağı gibi sıra sıra inşa edilmişti ![]() ![]() ![]() Herodotos'un yaşadığı zamanlardan bu yana Mısırlılar'ın piramitleri nasıl inşa edip dikili taşları nasıl kaldırdıkları hakkında pek çok tartışma yapılmıştır ![]() ![]() Taşların ham olarak taşocaklarından çıkarılması, yontulması ve yontulmuş bu taş blokların ve dikilitaşların nakliyesi konularında pek çok yanıtlanmamış soru varsa da, belki de en büyük esrar, piramitlerin ve dikilitaşların gerçekten hangi teknikle yapıldığıdır ![]() ![]() ![]() (Solda) Piramit yapımının erken bir aşamasını gösteren kroki ![]() ![]() ![]() ![]() PİRAMİTLERİ NASIL O KADAR DÜZGÜN OLARAK İNŞA EDEBİLDİLER? Mısır'da modern arkeolojinin tartışmasız babası olan Flinders Petrie, 1880-2'de hepsi de 10 üçüncü binyılın ortalarında yaşamış 4 ![]() ![]() ![]() Yüz yıl sonra Amerikalı Mısırbilimci Mark Lehner, el-Gize piramitlerinin çevresindeki kaya tabakasına açılmış çeşitli delik ve hendeklerin krokisini çıkarttı ve bu hassas düzleştirme işinin arazinin tümünde değil, piramitin en alt taşlarının yerleştirileceği yerin kenarında dar şeritlerde yapıldığı kanısına vardı ![]() Gize piramitlerinin her birinin ortasında masif bir kaya kütlesi bulunmaktadır (bunlar piramitlerin içinde birkaç yerde görülebilir) ![]() ![]() Günümüze kalan aletlerden anladığımıza göre Mısırlı mimarlar, kadastrocular ve inşaatçılar özellikle iki alet kullanmaktaydılar: Düz çizgileri ve dik açıları yapmak ve yapıların köşe ve kenarlarını astronomik düzenlemelere göre yerleştirmek için merkhet ve bay ![]() İngiliz Mısırbilimci I ![]() ![]() ![]() ![]() Daha yakın zamanlarda Kate Spencer, Büyük Piramit'in mimarlarının, kuzey kutbu çevresinde dönen iki yıldızın (Büyük Ayı ile Küçük Ayı'nın) Keops piramitinin inşa edildiği sanılan İÖ 2467 yılında bir hizada olduğunu görmüş olabileceklerini ileri süren ikna edici bir kuram geliştirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Çizimde, İngiliz arkeologu Reginald Engelbach'ın tasarladığı kum çukuru yöntemi görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PİRAMİTLER NASIL İNŞA EDİLDİ? Sakkara'daki ve Gize'deki günümüze kalan kanıtlar (özellikle de tamamlanmamış piramitlerden) taş blokları piramitler üzerindeki nihai yerlerine kaldırmak için en az beş farklı rampa sisteminin kullanıldığını göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Piramitin bir yüzünde dar basamaklardan oluşan merdiven rampası ise diğerlerinden daha dik bir açı gerektirecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İç rampa izleri Ebusir'de Sahure, Niuserre ve Neferirkare'de ve Sakkara'daki Pepi H'de görülmektedir ama iç doldurulduktan sonra yine de bir tür dış rampa gerekecekti ![]() ![]() Dış kaplama yapıldığında bunların kalıntıları hiç kuşkusuz kaybolacaktı ![]() ![]() Kullanılan rampa tiplerinin sorunu dışında tartışmalar, taş blokların yerlerine kaldırılma yöntemleri Üzerinde de yoğunlaşmıştır ![]() ![]() ![]() Ebusir'de 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DİKİLİTAŞLARIN SIRLARI NEYDİ? Eski Mısır uygarlığının en belirgin ikonlarından biri, İğneyi andıran ve incelerek yükselen, tepesinde küçük bir piramit örneği bulunan (buna pyramidion ya da benben-taşı âdı verilir) dikilitaştır, ilk dikilitaşların Eski Krallık zamanında (10 2575-2134) Heliopolis'de güneş tanrısı tapınağına yerleştirildiği anlaşılmaktadır ![]() ![]() Yeni Krallık döneminden kaldığı sanılan tamamlanmamış bir granit dikilitaş, Assuan'ın kuzey taşocaklarında hâlâ yatmaktadır ![]() ![]() Assuan dikilitaşını ilk inceleyen İngiliz Mısırbilimci Reginald Engelbach'ın yaptığı deneyler, bir insanın bazalt bir keski kullanarak ham dikilitaşın üzerinden, yarım metre eninde ve beş milimetre kalınlığında bir parça yontmak için bir saat çalışması gerektiğini ortaya koymuştur ![]() Dikilitaşlar'ın çoğunun boyutları ve ağırlığı, son aşamanın -taşı dengeli, dikey duruma yerleştirmenin- en tehlikeli riskini oluşturan sorunuydu ![]() ![]() ![]() Mısır'dan kalma kesin bir bilgi yokluğunda ileri sürülen yöntemlerden birine göre, kaldıraçlarla birlikte temele doldurulan taşların çıkarılmasıyla ve son birkaç derecede iplerle çekerek dikilitaş yerine oturtulur ![]() ![]() ![]() Her kaidenin üzerinde dikilitaşın yerine yerleştirilmeden tam olarak ayar edilebilmesi için bir döndürme oyuğu yontulmuştur ![]() ![]() Engelbach, dikilitaşın huni biçimli ve kum dolu bir çukura kaydırıldığı fikrini ileri sürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Assuan'daki tamamlanmamış dikilitaş 18 ![]() ![]() ![]() DİKİLİTAŞLARLA DENEYLER 1999'da arkeologlar ve mühendislerden oluşan bir ekip, 25 tonluk yeni yontulmuş bir dikilitaşla iki farklı yöntem kullanarak deneyler yapmışlardır ![]() ![]() ![]() Engelbach'ın kum çukuru deneyimi Massachusets'de Boston yakınlarında yapılmış ve başarılı olmuştur ![]() ![]() ![]() Dikilitaşların nakliyesi ve dikilmesi, bunların Londra, Paris ve New York'ta başarıyla dikildikleri ve teknolojinin Mısır'dakilerin dönemleriyle karşılaştırılmayacak kadar ileri olduğu 19 ![]() ![]() ![]() Günümüz dikilitaşlarının en tanınmışı, 1884 yılında Washington D ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Assuan'da granit taşocaklarının yakınında çokuluslu bir arkeolog ve mühendis ekibinin yaptığı denemede dikilitaşı yerleştirmek için sallama yönteminin kullanılması ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiPolinezyalıların Anavatanı Zaman: 30 ![]() Mekân: Pasifik Bilebildiğimiz kadarıyla Proes ya da Pahee's adını verdikleri bu teknelerle, bu insanlar, bu denizlerde adadan adaya yüzlerce mil dolaşmaktadırlar, Güneş gündüzün, Ay ve yıldızlar da gecelen pusula işlevini görmektedir ![]() Kaptan Samuel Wallis, HMS Dolphin gemisiyle 17667da yoğun bir sabah sisi içinde Tahiti adasına yaklaşmaktaydı ![]() ![]() ![]() Burada kadınlar güzeldi, yoksulluk diye bir şey yoktu, insanlar soylu vahşi türünün en üstün örnekleriydi ![]() Cook'un, Polinezyalılar'ın daha batıdan geldiklerinden kuşkusu yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() Cook, PoImezyalılar'ın yüzlerce mil alize rüzgârları altında gidebilmelerine şaşınca Tupaia batı rüzgârlarının Kasım'dan Ocak ayına kadar estiklerini ve kanoların o aylar içinde rüzgâr yönünde gayet hızlı yol aldıklarını söyledi ![]() Tupaia, zihninde Polinezya'nın görüntüsünü taşıyordu ![]() ![]() ![]() Batıdaki Fiji ve Samoa adaları bile adamın aklındaydı ki, bu Avustralya ya da Birleşik Devletler kadar bir bölgenin akılda tutulan haritası demekti ![]() ![]() ![]() ![]() Uzun mesafeli yolculukların başladığı Polinezya'da, Raiatea Adasında Tuputaputia'da restore edilmiş eski bir marae (tapınak) ![]() VARSAYIMDAN DENEYE Cook'tan sonraki kâşifler, Tahitili denizcilerle görüşmemişlerdir ![]() ![]() ![]() Lewis onlardan, karadan çok uzaklara gitmek için önemli yıldızları izlemeyi, dalgaların yönünü, uzak kıyılara çarpıp dönen dalgaları tanımayı, deniz ve kara kuşlarının uçuşlarını izleyerek çıkış noktalarından çok uzaktaki adalara nasıl gittiklerini öğrendi ![]() ![]() Lewis hızla kaybolmakta olan bir sanatı korumaya kararlı olarak Avrupa yapımı okyanus yatını, yalnızca bir yıldız haritası ve yardımcı olarak Polinezyalı bir denizci ile Cook Adalarından Yeni Zelanda'ya kadar götürdü ![]() ![]() Böylece varsayım, yerini deneyime bırakmış oldu ![]() ![]() ![]() Hawaii7nin rüzgârlı sularında yapılan deneyler teknenin rüzgârla yol alabileceğini gösterince Finney, Büyük Okyanus Adalarında kullanılan kano tasarımlarını birleştirerek yaptırdığı bir kanoyla Hawaii7den Tahiti'ye gidip gelmeye karar verdi ![]() ![]() Finney, Mikronezyalı denizci olan Mau Piailug ile çoğunluğu Hawaii'lilerden oluşan bir mürettebatla 1976'da Hawaii'den Tahiti'ye gidip döndü ![]() ![]() ![]() ![]() Hawaii çifte gövdeli kanosunun modern kopyası olan Hokule'a ![]() ![]() ESKİ GÖÇLER Arkeologlar ve dilciler de buralardaki eski göçlerin izlerini araştırmışlardır ![]() ![]() ![]() Bu karmaşık yolculuğun 2000 yılı aşkın bir süre sürdüğü tahmin edilmektedir ki, tarih öncesi terimlerle bu yalnızca bir göz kırpma zamanı demektir, insanlar Solomon Adaları'na en az 28 ![]() ![]() 5000 yıl öncesinde çok geniş bir değiş tokuş ağı deniz kabuklarını, obsidyeni (volkanik cam) ve diğer maddeleri Asya kıtasının içinden ortadaki adalara kadar getirmiştir ![]() ![]() ![]() Okyanusa dayanıklı çifte gövdeli kanolar ve taro gibi kolay depolanan bitki kökleri ufkun ötesindeki birbirlerinden yüzlerce mil uzaklıktaki adalara ziyareti mümkün kılmıştır ![]() ![]() Kılavuzluk sisteminin kuşaktan kuşağa geçmesi nedeniyle denizcilerin başarıları şaşırtıcı olabilir ama hiç de esrarengiz değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Okyanus'ta ilk insan yerleşimi açık deniz kanolarının sağlamlığına ve kolay depolanabilir yiyeceğin bulunmasına bağlıydı ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Okyanus denizcileri sanatlarını büyüklerinden denizlerde öğrenmişler, yıldızların hareketini ezberlemişler ve adalarla takımyıldızları gösteren basit çıta haritalar kullanmışlardır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#37 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiProto-Elam Yazısı Zaman: İÖ 3050-2900 Mekân: İran Eski çağlar araştırmacılarının çoğu için Elam'ın âdeta egzotik, her şeyden uzak bir yeri vardır: Mezopotamya'nın doğusunda telaffuzu güç adlar, alışkın olunmayan mekânlar, pek az anlaşılan bir dil ve barbar bir halk ![]() ![]() Tam gelişmiş bir yazı sistemi olduğu varsayıl-dığı takdirde Proto-Elam yazısı, dünyanın en eski çözülmemiş yazısıdır ![]() ![]() ![]() (Üstte) İran platosunda tabletlerin bulundukları yerler işaretlenmiş proto-Elam yerleşim birimleri ![]() ![]() Burası günümüzde Batı İran'ın petrol alanları bölgesine denk düşmektedir ![]() ![]() Burada "proto-" önekinin kullanılması yazının Lineer (Eski) Elam yazısı olarak bilinip kısmen çözülmüş olan daha sonraki bir yazıdan önce gelmiş olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Üstte) Dört koyun sürüsüne ilişkin Proto-Elam yazısıyla yazılmış bir idari belge ![]() ![]() Proto-Elam yazısı ile Lineer Elam yazısı arasındaki ilişki tartışmalıdır ![]() ![]() ![]() Proto-Elam yazısı örnekleri çok fazladır: Bazıları çok bozulmuş olduğundan ancak tahmin edilen 100 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak yine de yazı hakkında epey çok şey bilmekteyiz ![]() ![]() ![]() Tabletlerdeki rakamlar dikkatle incelendiğinde Proto-Elamca yazan kâtiplerin burada gösterilen basit ondalık sistem dışında çeşitli sayma sistemleri kullandıkları görülmektedir ![]() ![]() Ancak Proto-Elam yazısıyla yazılmış hesapların çoğunu anlamamıza rağmen, nümerik olmayan simgelerin fonetik ya da logografik olup olmadığını bilmediğimizden, kişilerin ve kurumların adları olduğu anlaşılan pek çok simgeyi çeviremiyoruz ![]() ![]() ![]() Susa'dan proto-Elam dilinde bir hesap metni ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#38 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiPunt Ülkesi Neredeydi? Zaman: İÖ yaklaşık 2450-1170 Mekân: Somali/Sudan/Etiyopya? Yüzümü tanyerine çevirerek sana bir harika yarattım ![]() ![]() ![]() ![]() Kral Sahure'nin hükümdarlığından (İÖ yaklaşık 2450) III ![]() ![]() ![]() Punt ülkesi ve halkı hakkındaki bilgimiz metinlerden ve resimlerden gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Punt, bir zamanlar günümüz Somali'si olarak düşünülmüşse de, artık Punt Ülkesi'nin, resimlerdeki ve röliyeflerdeki bitki ve hayvanların daha çok bulunduğu Güney Sudan'da ya da Etiyopya'nın Eritre bölgesinde olduğu iddia edilmektedir ![]() ![]() Deyr el-Bahri'de Hatşepsut Tapmağı'ndaki röliyeflerde Punt hükümdarı Parahu ile karısı Ati (solda) ve kadını taşıyan semerli eşek (sağda) görülüyor ![]() ![]() KRALİÇE HATŞEPSUT'UN PUNT RESİMLERİ Kraliçe Hatşepsut'un Deyr el-Bahri'deki tapmağındaki çok iyi işlenmiş bir dizi sahne, belki de uzun bir hareketsizlik döneminden sonra Puntlar'la ticaret anlaşmasının yeniden başlamasını kutlamak için yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Punt hükümdarı (Mısırlılar'dan uzun sakalı ve garip giysileriyle ayrılmaktadır) Mısırlı ticaret heyetini karşılamaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Aşağı ve yukarı Nübye halkları da aynı şekilde, farklı adlar taşıyan kabileler arasında bölünmüştür ![]() ![]() ![]() Sudan'da günümüzde bir Dinka köyü ![]() ![]() PUNT ÜLKESİNE DENİZDEN Mİ GİDİLDİ, KARADAN MI? Ticaret kafilelerinin Thebes'ten Punt'a iki aşamada gittikleri kabul edilmiştir: Önce Doğu Çölü'nden vay a geçilip sonra teknelerle Kızıldeniz kıyısından aşağı (teknelere Kuseyr'den ya da Mersa Gawasis; den binilmiş olacaktı) ![]() Deyr el-Bahri resimleri en azından büyük bir Punt seferinin tekneyle gidiş gelişlerini doğruluyorsa da (Hatşepsut'un filosunun çevresindeki balıklar nehirden çok deniz türleridir), bazı seferlerin 4 ![]() ![]() Kızıldeniz yolculuğu varsayımına karşı Nil Nehri ile kara yolculuğu varsayımını ortaya atan, Amerikalı Mısırbilimci Louise Bradbury'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hammamat Vadisinin doğusundaki Yeni Krallık yazıtlarının yokluğunun, bu kara ve/veya Kızıldeniz yolunun sık kullanılmadığının kanıtı olacağım belirtmektedir ![]() ![]() ![]() Punt bir ticari ortak olarak sağlam bir biçimde yerleştikten sonra bile bir tür uzak Shangri-La olarak görülmeye devam etmiştir ![]() ![]() Ancak Yeni Krallık'ın (İÖ 1070 yılları) son bulmasından sonra Mısır kayıtlarında Punt;tan çok az söz edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Punt'un tahmin edilen üç yerini gösteren harita ![]() ![]() ![]() ![]() Hatşepsut'un tapınağındaki röliyeflerden bir sahnede direkler üzerindeki evler görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Ebusir'de Sahure mezar tapınağından bu röliyefte, İÖ 2450 yıllarında Mısır gemileri Punt seferinde |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#39 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiRongorongo Zaman: ??-19 ![]() Mekân: Paskalya Adası Ko hau rongorongo'larımız kayboldu! Geleceğin olayları yanımızda getirdiğimiz bu kutsal levhaları ve yeni toprağımızda yapacaklarımızı yok edecek ![]() ![]() ![]() Paskalya Adası (ya da sakinlerinin dedikleri gibi Rapa Nui) dünyanın her yerden en uzak yerleşim noktasıdır: En yakın komşusu doğu-güney-doğuda 2250 km uzaklıktaki Pitcairn Adası'dır ![]() ![]() Bu adayı gören ilk Avrupalı olan Hollandalı Amiral Jacop Roggeven, buraya bir Paskalya günü ayak bastığı için adını da Paskalya Adası olarak koymuştu ![]() ![]() Benzeri olmayan büyük taş heykellerinin (moai} dışında esrarengiz bir yanı da rongorongo ("şarkılar" ya da "ezberler") adı verilen kendi yazısına sahip olmasıdır ![]() ![]() Honolulu'dan Santiago'ya ve Avrupa başkentlerine kadar, muhtemelen bir köpekbalığı dişi, kuş kemiği ya da bir obsidyen parçasıyla tahtaya kazınmış olan 25 rongorongo kitabesi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yazıların çoğu çok kısadır, ancak en büyüğü ve uzunu olan Santiago bastonunda 126 x 6,5 santimlik bir tahta üzerinde 2300 karakter vardır ![]() ![]() ![]() Ters boustrophedon stilinde yazılmış Mamari tableti ![]() ![]() RONGORONGO KAÇ YAŞINDADIR? Rongorongo tabletlerinin günümüz Rapa Nui diline akraba bir Polinezya dilinde yazıldığından kimsenin kuşkusu yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Rongorongo âdâya bin beş yüz yıl önce Polinezya' dan mı getirilmiştir, yoksa adada dış etkiler olmaksızın mı icat edilmiştir ya da 18 ![]() ![]() ![]() ![]() Paskalya Adası'nın 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir şey yoksa da, rongorongo simgelerine benzeyen petroglifler (taş-oyma) vardır ![]() ![]() 1722'de gelen ilk Avrupalı ziyaretçiler herhangi bir rongorongo izine rastlamamışlarsa da, 1770'de iki gemiyle gelen ve adayı askeri bir törenle İspanya kralına bağlamak isteyen İspanyollar adalıları bir anlaşma "imzalamaya" zorlamışlardır ![]() Kullanılan -simgelerden ikisi -"vulva" ve "kuş"- petrogliflere benzemekteyseler de, rongorongo'ya benzememektedirler ![]() ![]() ![]() Mamari tabletinde "ay takvimi" ![]() ![]() ![]() ÇÖZÜM GİRİŞİMLERİ Rongorongo'yu çözmek için çağdaş girişimler, simgelerin iç analizleriyle 19 ![]() ![]() ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Steven Roger Fischer'in Santiago bastonu çözüm önerisinde, bunun yaratılış ilahisi olduğu ileri sürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Paskalya adalılarının 1770 İspanyol anlaşmasındaki "imza"ları ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#40 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiRünik Yazı Zaman: İS 2 ![]() ![]() Mekân: Kuzey Avrupa, Grönland Her rünik yazı için, onun üzerinde çalışan bilimadamları kadar çok yorum olacaktır ![]() Avrupa yazılarının çoğu Latin harflerinden oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinen rünik kitabelerin sayısı 5000'i aşar ve bunların hemen hemen hepsi kuzey ülkelerindedir ![]() ![]() ![]() İzlanda'da nisbeten daha geç döneme ait altmış kitabe vardır ve Grönland ile Faroe Adaları'nda da rünik metinler bulunmuştur ![]() ![]() Rünik yazının nerede ve ne zaman icat edildiğini bilmiyoruz ![]() ![]() Bir başka varsayım da, Güney İsviçre ve Kuzey İtalya Alpleri vadilerindeki kitabelerde kullanılan rünik harflerle karakterlerin benzerliğine işaret edip icadı o bölgedeki latinleştirilmiş Cermence'ye bağlar ![]() ![]() ![]() İlk kitabelerin çoğu bu genel bölgeden çıkmıştır ve erken rünik metinleri Danimarka'nın çeşitli bölgelerinden hâlâ çıkarılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) İskoçya'dan Golspie No ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() RÜNİK ALFABE Rünik alfabenin en az üç türü vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rünik alfabenin adını ilk altı harften alarak "fut-hark" olarak bilinen özel sıralı 24 harfi vardır: ![]() (Üstte) İskoçya'da Strathclyde'de bulunmuş olan Hunterston broşu ![]() ![]() Yukarıdaki örnekte soldan sağa doğru gösteriliyorsa da, ilk zamanlarında sağdan sola ve hatta boustrophedon (bir satırda soldan sağa, diğerinde sağdan sola) yazılmış da olabilir ![]() ![]() ![]() Harflerden bazıları (r, i ve b, rünik karşıtları gibi) Latin alfabesinin harfleriyle ilişkilidir ![]() ![]() ![]() Yukarıda verilen ses değerleri yaklaşıktır: Erken dönem Cermen dillerinin sesleri modern İngilizce'de aynı değildir ![]() Rünik kitabeler genelde "okunabilirse" de -Etrüsk kitabelerinin okunduğu anlamda- erken dönem Cermen dillerini bilmediğimiz için anlamları çoğunlukla bilinememektedir ![]() ![]() ![]() İsveç'te Östergötland'da Rök taşı ![]() ![]() PİKT SEMBOL TAŞLARI Piktler günümüzde İskoçya'yı oluşturan toprakların doğu ve kuzey kesiminde Caithness ile Fife arasında yaşamış bir halktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 425 okunabilir sembol 50 farklı işaret grubuna ayrılabilir ve bunlardan en yaygını hilal ve V-asası, çifte disk ve Z-asası, "yunus", balık, ayna ve taraktır ![]() ![]() Belli başlı iki kitabe sınıfı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pikt dili 9 ![]() ![]() ![]() ![]() Pikt sembolleri büyük bir olasılıkla daha sonraki armalarda olduğu gibi özel adları temsil edip önemli olayları anlatmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#41 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiSfenks Muamması Zaman: İÖ yaklaşık 2500 Mekân: Gize, Mısır Tek sesli ama önce dört, sonra iki, sonra üç ayaklı, yeryüzünde ya da gökyüzünde ya da denizde bundan daha değişken bir şey yoktur ![]() ![]() ![]() Sfenksle en çok ilişkilendirilen bilmece, Yunan efsanesinde Oidipus'un çözdüğüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Gize'deki Vadi Tapınağı'nda yeralan Kefren heykeli ![]() ![]() ![]() ![]() SFENKS NEDİR? Eski Yunanlılar sfenks kelimesinin "boğmak" (Sphingein) anlamına gelen kelimeden türetildiğini sanmışlarsa da, gerçek kökeninin Mısır dilindeki shesep ankh ("yaşayan görüntü") olması daha muhtemeldir ![]() ![]() Mısır'da sfenksler genellikle aslan (güneş tanrıyla özdeşleşmiş bir simgedir) gövdeli ve çoğunlukla kraliyet başlığı giymiş insan başlı olarak yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Sfenks'in pençeleri arasındaki Rüya Kitabesi ![]() ![]() BÜYÜK SFENKS'İN TARİHÇESİ Kefren piramitinin (İÖ yaklaşık 2500) geçidi yanında bulunan Büyük Sfenks 73 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindedir ![]() ![]() Sfenksle aynı taştan yapılma, tamamlanmamış bir tapınak, 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Krallıkla Sfenks, belki de gömülü Sfenks'in ufuktan doğan dev bir hükümdarın başına benzediği için Horemakhet ("Ufuktaki Horus") ile özdeşleştirilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Daha 18 ![]() ![]() ![]() Sfenks'in kayıp sakalının parçalan Giovanni Bat-tısta Caviglia ve daha sonraki kazıcılar tarafından toprak altından çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Halen büyük bir kısmı kumlara gömülü olan Sfenks, 18 ![]() ![]() ![]() ![]() SFENKS KAÇ YAŞINDADIR? Sfenksin çevresi 4 ![]() ![]() ![]() ![]() 18 ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak arkeoloji ve sanat tarihine dayanan bu inandırıcı tarih belirleme kanıtları, 1992'de Amerikalı jeolog Robert Schoch'un, Sfenks kayası ile çevresinin 4 ![]() ![]() Schoch bu erozyonun Sfenks'in gövdesi yontulduktan sonra gerçekleştiğini söylemiş, sonra böyle bir şeyi yaratacak yağmurların ancak Neolitik Dönem'de, ÎÖ 7000 ile 5000 yılları arasında gerçekleşebileceğini ve üçüncü olarak da heykel ile tapınağının iki aşamada yapıldığını iddia etmişti ![]() ![]() ![]() Sfenks'in geleneksel Mısırbilim tarihlemesine destek, başka bir Amerikan jeologu olan James Harrell'den gelmiştir ![]() ![]() 1980'li yıllarda Sfenks'in gayet zahmetli bir iş olan fotogrametrik bir taramasını yapmış olan Mark Lehner, Schoch'un iddialarının bazılarını ve bu arada Sfenks'in ve tapınakların iki aşamada inşa edildiği iddiasını reddetmiş, bunun eski Mısırlıların bilinen inşaat yöntemlerine tümüyle aykırı olacağını belirtmiştir ![]() Sfenks'in batı ucundaki bir bölmede tipik bir 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lehner, son olarak Kefren piramitinden çıkarılan büyük boyutlu çok sayıda heykelin de, Sfenks'in yaratıcısının o olduğunu gösterdiğini iddia etmektedir ![]() ![]() ![]() (Solda) Mısır'ı hiç ziyaret etmemiş 17 ![]() ![]() ![]() SFENKS'İN İÇİNDE GİZLİ ODALAR VAR MI? Orta Çağdan başlayarak Sfenks'in altındaki gizli odalar hakkında hikâyeler anlatılmaya başlanmıştır ![]() ![]() Bu hikâyeleri duyan ilk Avrupalı gezginlerden Johannes Helferich (1579), başa kadar giden bir tünel olduğunu anlatınca, eski rahiplerin, tapınanları bu yolla Sfenks'in sözlü kehanetlerde bulunduğuna inandırdıkları söylenmiştir ![]() ![]() Caviglia (1816), Gaston Maspero (1881-1914), Emile Baraize (1926-34) ve Selim Hasan'ın (1936-8) arkeolojik araştırmaları, Sfenks'in ne altında ne de tapınaklarında gizli odalar olmadığını ortaya çıkarmıştı ![]() ![]() Cayce, Atlantis'in bilgeliğinin Sfenksle ilişkili bir yeraltı belgeler salonuna yerleştirildiğini ve bunun 20 ![]() ![]() ![]() Mark Lehner'in Sfenks araştırmaları, çeşitli inşaat aşamalarının ve heykelin eski ve çağdaş restorasyonlarının daha kapsamlı olarak anlaşılmasını sağlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece kanıtlar Sfenks'in ne Neolitik bir anıt ne de Atlantis'le ilgili bir dosya dolabı olmadığını göstermiştir ![]() ![]() Eski Yunan'da sfenks İÖ 1600 dolayında ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#42 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiStonehenge Nasıl Yapıldı? Zaman: İÖ yaklaşık 2950-1600 Mekân: Güney İngiltere Kayıp bir çağın sessiz görüntülen, Bir tapınağın bu ağırbaşlı taşları Soru sormayan ovada Her çağdaş bilgenin muamması ![]() ![]() ![]() Stonehenge'i nasıl yapmışlardı? Buna en kolay verilecek cevap, "çok güç" olacaksa da, gerçek cevap, "düşündüğümüzden çok daha kolay"dır ![]() ![]() İngiltere'deki diğer taş daireler -ki bunlar yüzlercedir ve bazılarının çapları da daha büyüktür- doğal durumlarında bırakılmıştır ![]() ![]() ![]() Birbirine bitişik taşlar da yine bir ağaç ustası tekniğiyle kanallar ve yuvalarla birleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() İngiltere'nin Wittshire iline bağlı Salisbury kentinin 13 km kuzeyinde yer alan Stonehenge hakkındaki bütün yorumlar, özellikle 1950 sonrası yürütülen yöresel kazılara dayanır ![]() ![]() ![]() (Solda) Günümüzde Stonehenge ![]() ![]() ![]() ![]() WOODHENGE VE SEAHENGE Sonuçta, taştan yapılmasına rağmen Stonehenge ahşaptan yapılmış gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1998-99'da bu ahşap anıtlar, ahşabın çürüdüğü yerlerde kalan izler olarak değil de, ilk kez sağlam olarak ortaya çıkarıldılar ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle Stonehenge yapımcıları yalnızca büyük taşlan nakletmenin ve dikine oturtmanın geleneksel zanaatının yanı sıra, büyük ağaç gövdelerini de taşıyabilmeyi ve -başka yerlerde gördüğümüz gibi- dev meşe gövdelerini kereste gibi kesmeyi de biliyorlardı ![]() ![]() ![]() Çatıları olan binalar da, yalnızca dikilmiş kütükler de ya da Amerikan Kızılderilileri'nin yontulmuş totemleri gibi de olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Stonehenge çağından kalma ahşap anıtların çoğu tümüyle çürümüş ve yalnızca toprakta kara izler olarak kalmıştır ![]() ![]() TAŞLARI NAKLETMEK Stonehenge'in yapımının ilk gereği, doğru olan taşları bulmaktı ![]() ![]() ![]() Bu yüzden bunları karadan çekmek ya da şişirilen tulumlar üzerinde denizden geçirip Stonehenge'e yakın nehirlerden birinden içeri sokmak pek güç olmayacaktı ![]() ![]() ![]() ![]() Stonehenge'deki daha büyük "sarsen" taşları daha ağırdır ama bunlar daha yakından, 30 kilometre ileriden getirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanesi 40 tondan fazla olan "sarsen"leri nakletmek birinci işti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güvenlik için deneyde çağdaş ipler kullanılmışsa da, tarihöncesi zamanlarda ağaçların iç kabuklarından yeterli derecede sağlam ipler yapıldığı bilinmekteydi ![]() ![]() Neolitik insanların kızaklar yapmak için meşe ağaçlarını yarabildiklerini de biliyoruz ![]() ![]() ![]() Çağdaş bir denemede bir Galler mavitaşı, kızak üstünde Stonehenge'e sürükleniyor ![]() TAŞLARIN YONTULMASI VE KALDIRILMASI "Sarsen"ler aynı taşı çekiç gibi kullanarak biçimlen-dirilebilirler ![]() ![]() ![]() Taşlan dik bir duruma getirme de 1994'te bir deneyle sınanmıştır ![]() ![]() Sonra taş 130 kişilik bir ekip tarafından kütüklerden yapılma bir "A-çerçevesi" üzerinden iplerle çekilebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir Stonehenge lentosunun kaldırılmasında çağdaş mühendisler insangücü yanında bir iskele ve güvenlik miğferleri de kullanmışlardır ![]() Böylece, 130 ya da daha fazla insan gücüyle Stonehenge'in yapılması belki de bugün göründüğü kadar güç olmamış olabilir ![]() ![]() ![]() Deneyde yapılan Stonehenge parçasının ilginç bir sonucu da vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Stonehenge deyince aklımıza gelen aslında Stonehenge III'tür ![]() ![]() ![]() ![]() Alanın ortasına 4 tonluk 80 sütun bu dönemde dikilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sistemde büyük bir Stonehenge'i ayağa dikerken kaldıraç gücünden yararlanmak için bir A-çerçevesi kullanılıyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#43 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiTarım Mumyaları Zaman: İÖ I800 - İS 400 Mekân: Batı Çin Kurumuş derisi ve çökük göz boşlukları dışında uyuyan bir adama benzeyen kişiye bakarken garip bir duyguya kapıldım ve böylece çağımızın çok eski yüzyıllarında bu kasvetli Lop bölgesine yerleşmiş ve herhalde buradan hoşlanmış olan yerli halkın bir temsilcisiyle karşı karşıya olduğumu hissettim ![]() ![]() Dünyanın en îyi korunmuş mumyaları Mısır'da ya da Peru'da değil, Batı Çin'de Tarım Havzası'nın büyük bir kısmını oluşturan Taklamakan Çölü'nde bulunmuştur, insanın biçimini öldükten sonra yapay olarak korumayı isteyen eski Mısır ve İnka uygarlıkları ile seleflerinin mumyalarının aksine Tarım mumyaları, Avrasya'nın ikinci büyük çölünün kuru ve tuzlu kumları arasında son derece doğal olarak korunmuştur ![]() Tarım mumyaları ilk olarak 20 ![]() ![]() ![]() ![]() Çinli ve Uygur arkeologlar ancak son zamanlarda bölgenin daha bilimsel araştırmalarım gerçekleştirmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaghunluk'ta bulunmuş mumya adam (İÖ 1000-600 yılları) ![]() ![]() MEZARLAR VE KUMAŞLAR Tarım mumyaları arasında belirli bir mumya insanı yoktur: Mumyalar çeşitli yer ve kültürlerden, özellikle de eski İpek Yolu'nun güneybatı ve kuzeybatı boylarındandır ![]() ![]() Kurumuş olan Lobnur tuz gölü yakınlarındaki yerlerde ve Kavrighul mezarlığında bulunan en eski mumyalar en basit örtülerle, yünlü battaniyelere sarılıdırlar ama İÖ 1000 yılından sonra kalanlar giyimli ve tüylü şapkalı (bir adam on şapkayla gömülmüştü), gömlekli, pelerinli, pantolonlu, renkli çoraplıdırlar ve hatta ekose kumaşlara sarınmışlar-dır ![]() ![]() Mumyalar dokuma uzmanları için çok büyük bir tarih öncesi kumaş kaynağıdır ve bu uzmanlar, kalıntıları ancak yeni yeni derinlemesine analiz etmeye başlamışlardır ![]() ![]() ![]() Açık renk saç ve sakalları Tarım havzasının bu ilk yerleşimcilerinin Kafkasya'dan ya da Avrupa'dan gelmiş olacaklarını göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Uzun "cadı" şapkalı Subeshi'li üç kadından biri (İÖ 500-400) ![]() ![]() ![]() ![]() BU İNSANLAR KİMDİ? Sincan'ın Tunç Çağı, yani İÖ 1800'den öncesi arkeolojisi hakkında çok az bilgi vardır ve bölgeye ilk kez ne zaman yerleşildiği bilinmediği için Tarım Havzası'nın bu hiç de çekici olmayan dünyasına ilk yerleşenler hakkında ancak bir tahmin yürütebiliriz ![]() ![]() Mumyaların yanı sıra mezarlarda iskeletler de vardır ve incelenen tarih öncesi 300 kaf atasından yalnızca yüzde 11'i Mongoloit fizik tipine uygundur ve bunlar da Sincan'ın doğusunda bulunmuşlardır ![]() ![]() Kaderin bu kadar iyi koruduğu bu insanlar kimlerdi? Eğer yazılı tarihe geçecek kadar yaşamayan meçhul bir grup iseler o zaman bu konuda hiçbir şey öğrenemeyeceğiz demektir ve yapabileceğimiz ancak bunlara Sincan'ın Tunç ve Demir çağlarının bilinen çeşitli arkeolojik kültürlerinin adlarını vermektir ![]() ![]() ![]() Tarım Havzası yalnızca çok sayıda insanı ve diğer organik kalıntıları korumakla kalmamış, çok geniş bir ilk elyazmaları koleksiyonu da korumuştur: Burası Çin'in Budizmi benimseyen ilk bölgelerinden biriydi ve Budizm de yazılı söze büyük değer veren bir dindi ![]() ![]() ![]() Birincisi Hotanca ya da Hotan-Sakaca olup Güney Tarım'ın eski Hotan kentinde ve çevresinde ve Tarım Havzası'nın kuzeybatısındaki bazı vahalarda konuşulan dildir ![]() ![]() ![]() Bu dil, Tarım Havzası'nın güneyinde ve batısında temsil edilmekteyse de, mumyalar genelde Hotanca'nın izine rastlanılmadığı güneydoğu ve kuzeydoğuda toplanmışlardır ![]() ![]() ![]() Mumyaların yerleri (üçgenler) İran Sakalarından çok Toharlar'la uyuşmakta ![]() TOHARLAR Mumyaların en çoğunun bulunduğu Tarım ve Turpan havzalarıyla Lobnur çevresindeki bölge, Tohar dillerinin daha sonraki dağılımıyla daha uyumludur ![]() ![]() Toharcada pacer, mâcer, procer, ser, keu, okso, âu, twere, nuwe sözcükleri İngilizce'de sırasıyla father, mother, brother, sister, cow, ox, ewe, door ve new sözcükleriyle aynı Hint-Avrupa atasını paylaşır ![]() İpek Yolu'nun güney bölgesinden saf Toharca metin kalmamasına rağmen Hint belgelerinde o dilden alınmış kelimeler ve kişi adları bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() İÖ 1000 yılından sonra kalma mumyalarda bulunan ekose kumaşlar da, Avrupa'nın Avusturya Alpleri'nde Hallstatt'ta bulunan en eski ekoselerine şaşırtıcı bir benzerlik göstermektedir ![]() ![]() Toharlar, Hindikuş Dağları ile Ceyhun Irmağı arasında eski bir ülke olan Toharistan'a (Baktriane: Bugün Afganistan'ın ve Özbekistan ile Tacikistan topraklarının bir bölümü) adını veren eski bir halk olarak bilinir ![]() ![]() ![]() Kushanlar'ın etkisiyle Budacılığı benimseyen Toharlar'ın egemenliği, 5 ![]() ![]() ![]() Tohar dillerinin diğer Hint-Avrupa dillerinden çok erken bir tarihte ayrıldığı, Hint ve İran dilleri konuşan komşularından ayrı olarak geliştikleri anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() Afanasevanlar olarak bilinen bu insanlar, Sincan'ın kuzeyindeki Altay Dağları ile Minusinsk Havzası'na yerleşmişlerdir ![]() ![]() Bu model her ne kadar kanıtlanmamışsa da, aslında Avrupa'dan gelen bir halk tarafından konuşulan bir Hint-Avrupa dilinin, Tarım Havzası'nın batısına kadar nasıl gittiğini gösteren ilginç bir açıklamadır ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Tarım Havzası'nın en eski Tunç Çağı yerleşimcileri olan Kavrighul kültürü, Sibirya'nın Afanasevo kültüründen gelmiş olabilir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#44 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiThera Patlaması ve Minos Zaman: İÖ 17 ![]() ![]() Mekân: Thera (Santorini) Gürültü hiç kuşkusuz nedenini bilme imkânları olmayan Giritliler'i korkutmuş ve kulaklarını sağır etmiş olmalı ![]() ![]() ![]() Adanın ortasındaki volkan kül ve lav püskürtürken, haftalar boyunca yer sarsıntıları devam etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yanardağın konik tepesi patlamadan sonra aşamalarla çöktü ![]() ![]() ![]() ![]() Thera patlamasından önce şiddetli yer sarsıntıları olmuş, volkanik kül adanın köy ve tarlalarını kaplamıştı ![]() ![]() ![]() BÜYÜK FELAKET Bir adı da Santorini olan Thera Adası, Ege Denizi'nde ve bir zamanlar 16 kilometre çapı olan bir adadır ![]() ![]() Hiroşima'daki atom bombası patlamasından daha büyük olan 7500 megatonluk patlama, bir adadan üç ada yaratmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Girit'teki Minos tarlalarına birkaç metre kalınlığında kül düşmüş, ürünü mahvetmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Patlamanın merkezinden tsunamiler de (sismik aktiviteden kaynaklanan dev dalgalar) yayılmış olmalıdır ![]() ![]() 1956'da yakınlardaki Amorgos'ta bir deprem 40 metrelik tsunami dalgaları yaratmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Akrotiri'nin iki katlı evleri hâlâ ayaktadır ve sahiplerinin bıraktığı eşyalar ortalığa saçılmış durumdadır ![]() ![]() DOĞANIN BİR KURBANI: AKROTİRİ Thera patlaması Buzul Çağı'ndan bu yana en büyük doğal felaketlerden biridir ![]() ![]() Yunan arkeologu Spyridon Marinatos, 1939'da, Thera felaketinin İÖ 1500'den sonra Minos uygarlığının çöküşüne neden olduğunu ileri sürmüştür ![]() ![]() ![]() Akrotiri'ye "Ege'nin Pompei'si" adı verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Marinatos tek tek temizlediği odalarda zamanda donup kalmış bir toplumu ortaya çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akrotiri evlerinin duvarlarının freskleri 3500 yıl önceki köy yaşamının renkli bir resmini sunuyor ![]() ![]() PATLAMANIN TARİHİ Marinatos, Akrotiri'nin ve böylece patlamanın tarihini saptarken kronolojisini, evlerden aldığı seramik vazoları Kuzey Girit'teki Knossos'da "Minos Sarayı"ndan örneklerle kıyaslamaya dayandırdı ![]() ![]() Marinatos bunlara dayanarak felaket tarihini İÖ 1450 olarak belirledi ki, bu da Minos uygarlığının çöküşe geçtiği ve Knossos'da yıkım belirtilerinin görülmeye başladığı tarihtir ![]() ![]() Son yıllarda ağaç halkalarından ve buzların derinliklerinden ısı ve yağmur değişikliklerini yıllık olarak tespit etmekte bir devrim yaşanmıştır ![]() ![]() Aynı uzmanlar bu olgunun Thera ile birleştirilebileceği ve böylece patlamanın İÖ 17 ![]() ![]() ![]() Bir başka yeni keşif bu tarih belirleme işini daha da karıştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Thera patlamasının derin denizden alınan döküntülerini gösteren harita ![]() ![]() ![]() MİNOSLULAR'A NE OLDU? Thera felaketinin Minoslular'ın yaşamı üzerinde, özellikle de kuzey kıyılarında ya da Doğu Girit'te volkanik kül bulutunun yolu üzerinde yaşayan çiftçi toplulukları ve saraylar üzerinde çok ciddi bir etki yaratmış olduğu tartışılmazdır ![]() ![]() ![]() Knossos denizden içeride ve yüksekte bulunduğundan dev dalgalar kıyıdaki yerleşim birimlerini sular altında bırakmış ama sarayı basmamış olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Thera patlaması adanın ortasını havaya uçurarak dev kraterin ortasında aktif bir volkan bırakmıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#45 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiTheseus ve Minotauros zaman: Efsanevi/Tunç Çağı Mekân: Ege Denizi'nde Girit Böylece Minos, utancını gizlemek için canavarı bir hapishanede saklamaya karar verdi ve büyük yetenek sahibi ünlü mimar Daedalos'un çizimiyle bir yer yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Theseus ve Minotauros hikâyesinin (ki, bazı bölümleri İÖ 6 ![]() ![]() ![]() ![]() Theseus'un hikâyesinin ana konusu bir gencin çeşitli güçlüklerle başederek ergenliğe erişmesidir ![]() ![]() Theseus'un Troizen köyünde doğumundan sonra Aigeus, yeğenleri Pallasoğulları'nın intikamından korktuğu için çocuğunu Atina'ya götürmemişti ![]() ![]() ![]() Theseus on altı yaşına geldiğinde güçlü kuvvetli bir delikanlı oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beklenildiği gibi yol boyunca pek çok tehlikeyle karşılaştı ve hepsinin üstesinden geldi ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Theseus, Minotauros'a bu göz kamaştırıcı labirentin ortasında öldürücü darbeyi vurmaya hazırlanıyor ![]() ![]() ![]() ATİNA'NIN KAN BEDELİ: MİNOTAUROS'U BESLEMEK Theseus, Atina'ya geldiğinde ülkesine çöken büyük bir felaketle karşılaştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Knossos Sarayı'ndaki bu duvar resminde bir törende genç cambazlar ve saldıran boğa ![]() Minotauros'un kökeni Kral Minos'un tanrıları kandırma boş çabasına kadar izlenebilir ![]() ![]() ![]() Poseidon, Minos'un yaptığı işi anlayarak ona bir ceza verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Theseus Atina'ya vardığında, son kurban grubu kendilerini Girit'e ve ölümlerine götürecek olan kara yelkenli gemiye binmek üzereydi ![]() ![]() ![]() Theseus ile diğerleri Girit'e varınca Labyrenthos'a götürüldüler ![]() ![]() Theseus uyumakta olan Minotauros'a erişinceye kadar kızın verdiği ipek iplik yumağını boşalttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Genelde kalpsiz bir canavar olarak resmedilmesine rağmen G ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() THESEUS VE MİNOTAUROS: GERÇEK PAYI VAR MI? Girit'teki bu efsane konusunda herhangi bir arkeolojik kanıt var mıdır? Yarı insan yarı boğa yaratığı bir kenara bırakırsak Apollodoros'un Girit'te Kral Minos'tan söz etmesinin ilginç olduğunu görürüz ![]() ![]() Evans buna Kral Minos'un adıyla Minos uygarlığı adını vermiş ve doruk noktasına İÖ 50 ile 1420 arasında eriştiğini saptamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Knossos Sarayı'nın planı da 20 bin metrekareye yayılmış yüzlerce, belki de bin odalı bir labirent görünümündedir ![]() ![]() ![]() Bu nedenle Theseus ve Minotauros efsanesinin, efsane dürbünüyle bakılan gerçek bir tarih olayını taşıdığı düşünülebilir ![]() ![]() Araştırmacılar Rodney Castleden ve J ![]() ![]() Girit dönüşü Theseus'un kral oluşu, tanrıça Athena şerefine Panathencia, Poseidon şerefine de İsthos şenliklerini düzenlemesi, halkın çıkarlarını gözeten, zenginlerle soyluların ayrıcalıklarını kısıtlayan toplumsal yasalar çıkarması, bir yanda çeşitli yiğitliklerini sürdürmesi, hatta arkadaşı Lapith kralı Peirithos'la birlikte Argonautlar'ın seferlerine katılması, Kalydon avına gitmesi, Oidipus'u Attika'ya kabul edip rahatça ölmesini sağlaması başka efsanevi özelliklerindendir ![]() ![]() (Solda) Knossos'tan boğa başlı törensel sıvı kabı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|