![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-İlim Osmanlilarda bütün dînî, fennî, sosyal ilimler ve teknik bilgiler kurulusundan sonuna kadar her seviyede ögretilip, tatbik edilerek, yayildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarin kurulusundan îtibâren dînî ve hukûkî sahada yetisen meshur ilim adamlari ve eserlerinden bâzilari: Serefüddîn Dâvûd-i Kayserî (vefâti 1350), Iznik Medresesi müderrislerindendi, on üç kadar eser yazdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-İlmiye Teşkilatı Ilmiye Teskilâti; Osmanli Devletindeki bütün ilmî faaliyetler, Islâm Dîni esaslarina göre müesseseleserek teskilâtlar kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-İmaret Osmanli Devleti'nde yer alan hayir kurumlarindan biri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Imâret, ilk defa asr-i saadette kurulmustur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami, hastahâne, kervansaray, köprü, han, hamam ve çesme gibi içtimaî müesseselerden biri de imaretler olup, bunlarin cemiyete ne kadar hayirli olduklari yakin zamanlara kadar görülmüstür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarda ilk imareti 1336' da kuran Orhan Gazi, müessesesinin açilisini yaparak fakirlere bizzat, yemek dagitti ![]() ![]() Iznik ve Bursa'da pâdisâhlar ile hayirsever zengin kimselerin kurdugu imaretler yirmi dörde ulasmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Imaretlerin vakfiyelerinde vakfin idâresinin kimler elinde ve nasil olacagi da belirtiliyordu ![]() ![]() Imaretler bir tek yapi olabildigi gibi, külliye hâlinde teskil edilenleri de vardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fâtih Sultan Mehmed Han'in cami, medrese ve dârüssifâ ile beraber yaptirdigi imarette, günde iki defa yemek piser ve medrese talebeleriyle hastahâne ve kütüphane me'murlari ile külliyenin bütün hizmetlileri, misafirler ve fakirler olmak üzere, her ögünde bin kisi yemek yerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Imaretler Osmanlilarin hayirseverliligini, adalet ve insafini, insanlik anlayisini, kültür ve medeniyet seviyesini gösteren yüzlerce müesseselerden biri idi ![]() "Hüner, bir sehir bünyâd eylemektir ![]() beytindeki anlayis ve davranisla bayindirlik ve sosyal yardim mes' eleleriyle mesgul olan Osmanli sultanlari, günümüzde hastalik hâlini almis dilencilik, kötü yola düsme ve intihar gibi fiillerin önünü kesmislerdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Maliye Osmanli Devleti, beylik döneminden itibaren sistemli bir malî teskilâta sahip olmustu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi Osmanli maliye teskilâtinin basinda "Defterdâr" adi verilen bir görevli bulunmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurulus döneminde gelirler, daha fazla bir yekûn tutuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli maliyesi, "Miri hazine" (veya dis hazine) ile Enderûn (veya iç hazine) hazinesi olmak üzere iki kisimdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan bir müddet öncesine kadar ilk Osmanli sikkesinin Orhan Bey'e ait oldugu biliniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-VERGILER Osmanli maliyesinin farkli gelir kaynaklari vardi ![]() ![]() ![]() ![]() Siyasî bir çevre içinde ortaya çikan Islâm, kendisinden önceki din ve toplumlarda mevcud olup tatbik edilen vergilerle karsilasti ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli devlet rejiminin, kendinden öncekilerden devr alip tatbik ve inkisaf ettirdigi vergi sistemi, amme idaresi ve devletin iktisadî tarihi bakimindan önemli bir yer tutar ![]() ![]() Kurulusundan itibaren Müslüman bir toplumu ifade eden Osmanli Devleti, inkisâf ettirip kemâl mertebesine ulastirdigi müesseseleri ile, tebeasindan tahsil ettigi verginin temeli, Islâm hukukunun kaynaklarina dayaniyordu ![]() Siyasî bir birlik olarak tarih sahnesinde görünmesinden itibaren birçok vergi kalemi tarh etmek zorunda kalan Osmanli Devleti'nin bu uygulamasi, yüzlerce vergi ismi gösteren cetvellerle tasvir edildigi kadar karmasik ve anlasilmaz degildir ![]() ![]() Bilindigi gibi Osmanli devlet sisteminin önemli müesseselerinden biri olan mâliyenin, temel dayanagini teskil eden vergi, genel mânâda iki ana bölüme ayrilir ![]() ![]() ![]() Müslüman bir cemiyete istinad eden bünyesi ile ser'î hukuku hem nazarî hem de amelî bir sekilde ve her sahada uygulamaya koyan Osmanli Devleti, diger Müslüman devletlerin bu konudaki tatbikatlarini gözden irak tutmuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli vergi sisteminin özelliklerinden biri de tebeadan alinan verginin kendisini (tebea) ne malî, ne de hukukî yönden rencide etmemis olmasidir ![]() ![]() ![]() ![]() Ana hatlari ile Osmanli vergi sisteminden bahs ettikten sonra artik vergi çesitlerini görebiliriz ![]() ![]() ![]() SER'Î VERGILER (TEKÂLIFI SER'IYYE) Osmanli Devleti'nde "Tekâlif-i Ser'iyye"nin temelini teskil eden vergilerin tarh, cibâyet vs ![]() ![]() ![]() ![]() ZEKAT Bilindigi gibi zekât, Islâm'in üzerine bina kilindigi bes esas rükünden birini teskil etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HARAC Osmanlilarda daha ziyade gayr-i müslim tebeayi ilgilendiren vergilerden biri, Harac adini tasimaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harac-i Muvazzaf, arazi üzerine maktu bir sekilde konmus bulunan akça olup zaman ve mintikalara göre farkli isimler aliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-ÖSÜR Bilindigi gibi Islâm vergi hukukuna göre, ziraî mahsullerden belli nisbetler sartlar dahilinde Müslüman tebeadan alinan vergiye Ösür denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli Devleti'nde, Ösür kelimesi yerine baska tabirler de kullaniliyordu ki bunlar, son dönemlerde ortaya çikmisti ![]() ![]() ![]() ![]() CIZYE Islâm hukukuna göre cizye, devletin, müslüman olmayan vatandasini (tebeasini) yakindan ilgilendiren bir vergidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli vergi hukukunun "Tekâlif-i Ser'iyye" bölümüne dahil olan cizye, maliyenin en önemli gelir kaynaklarindan birini teskil ediyordu ![]() ![]() Devletin, idaresinde bulunan gayr-i müslimlerin haklarim korumak, onlara gelebilecek zararlari ortadan kaldirmak ve askerlik hizmeti karsiliginda aldigi bu vergi, önemsiz denebilecek kadar az bir seydir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarda, padisahlarin cizye ile ilgili bütün resmî tahrirleri seriatin cizyeye ait kararlarina dayaniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli Devleti'nde bu vergiyi vermekle yükümlü tutulan kimseler, sadece ergenlik (bulûg) çagina gelmis akil ve vücutça saglam olan erkeklerdir ![]() ![]() ![]() Baslangiçta, devletin bütün bölgelerinde ayni miktarda cizye alinmiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kismen toplumun sosyoekonomik durumundan kaynaklansa bile büyük ölçüde devlet müsamahasinin bir neticesi olarak cizye mükellefinin tabi bulundugu siniflamada en az cizye verenler (ednâ sinifi), her zaman öbür siniflardan daha fazla olmuslardir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#37 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-A'la: 27 Evsat: 147 Ednâ: 166 ![]() Daha önce de belirtildigi gibi, Müslüman devletlerde cizye mükellefi, bütün insanî hak ve vecibelerden rahatlikla istifade edebilmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli Devleti'nde hazine için tahsil edilen cizye, her senenin Muharrem ayinda degisik müesseselerce toplaniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu uygulamada cizye mühürleri ile birlikte cizye kagitlarinin renkleri de degisiyordu ![]() ![]() Osmanlilarda cizye uygulamasi, 1272 (1855) senesinde cizyenin, "Bedel-i askeriye"ye tebdili zamanina kadar devam etti ![]() ÖRFÎ VERGILER (TEKALIFI ÖRFIYYE) Osmanlilarda ser'î vergilerin yaninda, temeli ihtiyaçlardan dogan ve örfe dayanan bir verginin daha bulunduguna temas edilmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi, devlet için ser'î vergilerden ayri olarak örfî vergi tarh etmek, bir zaruret halini almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Normal olarak geçici olmasi gereken ve fakat bir biri ardi sira gelen muharebe ve ekonomik sikintilar neticesinde devamlilik kazanan örfî vergileri de iki kisma ayirmak mümkündür: 1- Tekâlifiâdiye 2- Tekâlif-i sakka 1- Tekâlif-i Âdiye: Ser'î hukuka göre malî bir terim olarak "ca'l" adi da verilen bu vergi türü, araliksiz devam eden harp ve malî krizlerin bir sonucu olarak ortaya çikmisti ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Tekâlif-i Sakka: Bu, harp, malî kriz ve tabii âfet gibi bir zarurete bagli olmadan tekâlif kaideleri disina çikilarak konmus bulunan vergilerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarda, Tanzimat'a kadar devam eden örfî vergilerin bu ikinci kismi olan "sakka"nin olmadigini, tebea üzerine böyle bir verginin tarh edilmedigi, ancak bazi vergilerin buna benzemelerinden dolayi "sakka" zannedildikleri belirtilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Örfî vergilerin tahsili, ser'î vergilerin tahsilinden farkli idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaman ve mintikalara göre isimleri ile birlikte çesitleri de degisen örfî vergiler, hazinenin vaz geçemiyecegi bir malî yardim halini almisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muharebeler esnasinda, bosalan devlet hazinesinin (beytü'l-mal) ihtiyaci olan parayi tedarik etmek ve askerin donatilmasini saglamak için konulan imdadiye vergisi, bazan hazineye gönderilir, bazan da dogrudan dogruya orduya memur olan serdarlara verilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli Devleti'nde, örfî vergiler kismina giren vergi kalemlerinden biri de "Avânz" adini tasiyan vergidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu verginin 4-5 yilda bir defa alindigini belirten Lütfi Pasa, bunun Yavuz Sultan Selim (1512-1520) döneminde sadece bir defa alindigini kaydeder ![]() Devlet, fevkalade bir vaziyetin icab ettirdigi masraflar ile muayyen vasiflan haiz yiyecek maddelerini, harp levazim ve masraflarini, belirü vergi kaynaklarindan karsilayamayacagini anladigi zaman, özel bazi tedbirler ile memleketin bütün imkânlarini seferber etmeye karar verirdi ![]() ![]() Halk arasinda "salgun" diye de adlandirilan bu vergi XIX ![]() ![]() ![]() "Avâriz" vergisi, degisik isimlerle zikr ediliyordu ![]() ![]() Diger bütün vergilerde oldugu gibi, bazi sinif ve zümreler avârizdan muaf tutulmuslardir ![]() ![]() Osmanli örfî vergilerinden bir kalem de "Harçlar" adi altinda zikredilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#38 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Nişancı Osmanli devlet teskilatinda, divan-i hümayunda bulunan önemli vazifelilerden biri ![]() ![]() ![]() ![]() Islâmiyetin ilk devirlerinde, halifelere verilen istidalara, devlet reisi tarafindan verilen cevaba, "tevhi" denilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli devletinde, nisancilarin Orhan Gazi zamanindan itibaren, bu padisaha ve haliflerine ait ***** ve tugralarin mevcudiyeti ile anlasilmaktadir ![]() ![]() Nisanci'ya ait ilk topluca bilgiye Fatih Kanunnâmesi'nde rastlanir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tesbit edilebilen ilk, nisanci olan Muhammed Asgarü'l-cezerî'den itibaren, bu memuriyette vazife yapan bütün nisancilar, devletin nizamlarina, teskilatina ve müesseselerine dair kanunlarin toplanmasinda, nesredilmesinde baslica rolü oynadilar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onyedinci asir sonlarinda kaleme alinmis Tevhiî Abdurrahman Pasa Kanunnâmesinde, Nisancilara mahsus olan kiyafe't söyle tarif edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanli merkez teskilatindaki bu mühim memuriyet, 1836'da kaldirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tazminattan sonra ise, nisanciligin vazifeleri birkaç memuriyete dagitildi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#39 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Ordu Teşkilatı Osmanli ordusu, kurulusundan 20 ![]() ![]() ![]() Osmanlilarin kurulusunda ordu, asiret kuvvetlerinden meydana geliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deniz kuvvetleri (Donanma): Osmanli Deniz Kuvvetleri, Karesi, Mentese, Aydin gibi denizci beyliklerin hâkimiyet altina alinmasiyla sâhip olunan gemi ve personeliyle kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#40 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Osmanli ordusunda atessiz, atesli, koruyucu silâhlar kullanilmaktaydi ![]() ![]() ![]() 1839 Tanzimat ilânina kadar ordu-yu hümâyûnda mülkî vazifeleri de olan askerî rütbeler sunlardir: Sadâret, vezir, beylerbeyi, ülâ, sancak beyi, alaybeyi, kaymakam, binbasi, sagkolagasi, yüzbasi, mülâzim-i evvel, mülâzim-i sânî, zâbit vekili, basçavus, onbasi, nefer ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#41 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Saray Teşkilatı Osmanli Devletinin kurulusundan sonra, saray teskilâti da diger müesseseler gibi gelisme gösterdi ![]() ![]() ![]() Bu saraylar pâdisâhlarin hem ikâmet ettikleri yer ve hem de bütün devlet islerinin görüsülüp karar verildigi en yüksek devlet dâiresiydi ![]() Osmanli Devletinde saray teskilâti üç kisimdan meydana gelmekteydi: 1) Bîrûn adi verilen dis kisim, 2) Enderûn adi verilen iç kisim, 3) Harem-i hümâyûn ![]() Sarayin Birûn adi verilen kismi sarayin disi, yâni Babüs'saâde hâricindeki teskilâtidir ![]() ![]() Burada görevli olan ilmiye sinifi ile Birûn agalari denen agalar, sarayin hem harem ve hem de enderûn kisminin hâricindeki yerlerde ve dâirelerde bulunup, vazifelerini yaparlar ve aksamlari evlerine giderlerdi ![]() ![]() Enderûn: Sarayin bu kismi yüksek dereceli devlet memuru yetistiren bir mektep ve terbiye yeriydi ![]() ![]() Küçük yastaki devsirme denilen çocuklar, saraya alinmadan sivil Müslüman Türk âilelerin yaninda büyük bir îtinâ ile yetistirilerek, Müslüman Türk terbiyesi görürlerdi ![]() ![]() ![]() Osmanli Sarayi, hem devletin en yüksek idâre organi ve hem de en yüksek idârecilerini yetistiren bir müessese idi ![]() ![]() ![]() Harem-i Hümâyûn: Pâdisâhin âile efrâdinin; pâdisâh kadinlarinin, pâdisâhin kiz ve erkek çocuklari ile harem agalarinin ve muhâsiplerinin oturdugu yerdi ![]() ![]() ![]() Osmanli sarayinin harem bölümü, hânedan mensuplarinin husûsî âile hayatlarini yasadiklari yerdi ![]() ![]() ![]() Asirlar boyunca cihan-sümûl Osmanli Devletini idâre etmis, ülkeler fethetmis, ilim ve irfânin ilerlemesine, medeniyetin yükselmesine ve yayilmasina hizmet etmis pâdisâhlarla, mümtaz ahlâk, iffet, sefkat, merhamet ve hamiyet nümûnesi hanim sultanlar, hep bu Harem-i Hümâyûnda terbiye edilerek yetismislerdir ![]() ![]() ![]() Harem-i Hümâyûnda bulunan câriyeler, Islâm ordularinin düsmanlarla yaptigi harplerde esir edilen kadin ve kizlarla, pâdisâha hediye edilenlerden hizmetçi olarak sarayda bulunanlardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#42 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Saray Teşkilatı Osmanli Devletinin kurulusundan sonra, saray teskilâti da diger müesseseler gibi gelisme gösterdi ![]() ![]() ![]() Bu saraylar pâdisâhlarin hem ikâmet ettikleri yer ve hem de bütün devlet islerinin görüsülüp karar verildigi en yüksek devlet dâiresiydi ![]() Osmanli Devletinde saray teskilâti üç kisimdan meydana gelmekteydi: 1) Bîrûn adi verilen dis kisim, 2) Enderûn adi verilen iç kisim, 3) Harem-i hümâyûn ![]() Sarayin Birûn adi verilen kismi sarayin disi, yâni Babüs'saâde hâricindeki teskilâtidir ![]() ![]() Burada görevli olan ilmiye sinifi ile Birûn agalari denen agalar, sarayin hem harem ve hem de enderûn kisminin hâricindeki yerlerde ve dâirelerde bulunup, vazifelerini yaparlar ve aksamlari evlerine giderlerdi ![]() ![]() Enderûn: Sarayin bu kismi yüksek dereceli devlet memuru yetistiren bir mektep ve terbiye yeriydi ![]() ![]() Küçük yastaki devsirme denilen çocuklar, saraya alinmadan sivil Müslüman Türk âilelerin yaninda büyük bir îtinâ ile yetistirilerek, Müslüman Türk terbiyesi görürlerdi ![]() ![]() ![]() Osmanli Sarayi, hem devletin en yüksek idâre organi ve hem de en yüksek idârecilerini yetistiren bir müessese idi ![]() ![]() ![]() Harem-i Hümâyûn: Pâdisâhin âile efrâdinin; pâdisâh kadinlarinin, pâdisâhin kiz ve erkek çocuklari ile harem agalarinin ve muhâsiplerinin oturdugu yerdi ![]() ![]() ![]() Osmanli sarayinin harem bölümü, hânedan mensuplarinin husûsî âile hayatlarini yasadiklari yerdi ![]() ![]() ![]() Asirlar boyunca cihan-sümûl Osmanli Devletini idâre etmis, ülkeler fethetmis, ilim ve irfânin ilerlemesine, medeniyetin yükselmesine ve yayilmasina hizmet etmis pâdisâhlarla, mümtaz ahlâk, iffet, sefkat, merhamet ve hamiyet nümûnesi hanim sultanlar, hep bu Harem-i Hümâyûnda terbiye edilerek yetismislerdir ![]() ![]() ![]() Harem-i Hümâyûnda bulunan câriyeler, Islâm ordularinin düsmanlarla yaptigi harplerde esir edilen kadin ve kizlarla, pâdisâha hediye edilenlerden hizmetçi olarak sarayda bulunanlardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#43 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Eski ve ortaçaglardaki krallik ve imparatorluk saraylarinda yasanan zevk ve safâhat âlemleriyle, bilhassa saraya mensup kadinlarin karistigi entrikalarin sehvetleri kamçilayan hikâyelerini dinleyip yazmaga alismis bâzi Avrupali muharrirlerle, onlari taklit eden yerli isimler, hiçbir yabancinin girmemis, hiçbir uygunsuz haber duyulmamis olan Osmanli sarayinda da bu kâbil olaylari çok arastirmislar, yazacak hiçbir sey bulamamislardir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#44 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Sosyal Hayat Osmanlilarda sinifsiz toplum hayâti vardi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv- |
![]() |
![]() |
#45 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-Toprak İdaresi Osmanli Devleti'nin kurulus döneminde ve bu devletin ekonomik, sosyal ve askerî gelismesinde önemli derecede rol oynayan etkenlerden biri de süphesiz ki toprak sistemidir ![]() ![]() ![]() Bir toplumun, devlet olabilmesi için, bazi hususiyetleri tasimasi gerekir ![]() ![]() ![]() Islâm öncesi Türklerinde toprak, biri fertlerin digeri de cemaatin olmak üzere iki kisma ayriliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerin Islâm'i kabul edip Islâm medeniyeti içindeki yerlerini almalarindan sonra, dinî, iktisadî ve ictimaî hayatlarinda degisiklikler meydana geldi ![]() ![]() ![]() a)Islâmiyetin baslangicindan Hz ![]() b)Hz ![]() c)Abbasi ve Selçuklu devri, d)Osmanli devri ![]() Islâm medeniyeti içerisinde basli basina bir devreye konu olabilecek olan Osmanli toprak uygulamasi, gerçekten toprak hukuku bakimindan büyük bir önem arz eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Islâm âleminde bir gelenek olarak, Osmanlilardan önceki müslüman devletlerde ve özellikle Büyük Selçuklularda görülen ikta sistemi, Büyük Selçuklulardan sonra gelen bütün Türk Islâm devletlerinde uygulanmistir ![]() Selçuklularin, askerî mukataalar ihdas etmeleri, hanedanin, kendi baslica dayanagi olan Türk unsuruna mensup kütleleri yabanci sahalarda yerlestirmek, onlara hem toprak vermek hem de lüzumunda askerî bir kuvvet olarak faydalanmak fikrinden dogmustur ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlilarin, kendilerinden önceki Müslüman Türk devletlerinden mâhirâne bir usul ile alip tatbik ettikleri timar sistemi, Osman Gazi ile baslar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Sebepsiz yere hiç kimsenin timari elinden alinamaz ![]() 2-Timar sahibinin ölümü halinde timari ogluna intikal eder ![]() 3-Ogul sefere gidemeyecek kadar küçükse, harbe gidecek yasa gelinceye kadar onun yerine hizmetkârlari sefere gideceklerdir ![]() Anadolu'da, Osman Gazi ile baslayan timar sistemi, ondan sonra gelen torunlari tarafindan devam ettirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Baslangiçta "Has" ile "Timar" seklinde ikiye ayrilmis olan birlikler, I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|