Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi |
11-04-2012 | #31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat M HarfiM Harfi MÜSAADAT (Müsâade C) Yardımlar, muavenetler * Müsâadeler, izinler MÜSAADE İzin, elverişli bulunma * Yardım MÜSAAFE Bir kimse ile adavet edişmek, düşmanlık yapmak * Yardımlaşmak MÜSAB Sevab kazanan, ettiği iyiliğin Allah´tan karşılığını gören (Bak: Musab) MÜSABAKA Karşılıklı yarışma Hangisinin ileride olduğunu anlamak için yapılan tecrübe, imtihan Bir şeyde derece anlama için iki veya daha çok şahıslar arasında bazı şartlarla yapılan tecrübe MÜSABAKAT Yarış, yarışma, müsâbaka MÜSABEA Yırtıcı hayvanların yeri MÜSABEGA Tamamlamak, yerli yerince etmek MÜSABERET Sürekli olarak uğraşma * Bir şey yapmağa hemen girişme MÜSABIK (Sebk dan) Müsabakaya giren, yarışmaya katılan * Geçen MÜSABİR Devam edici, devam eden MÜSACELE Nöbetleşmek MÜS´AD Bahtiyar, mes´ud MÜ´SAD Bağlanmış ve berkitilmiş nesne MÜ´SADE (İsad dan ism-i mef´uldür) "Asadet-ül bab" denir ki; kapıyı kapadım, sımsıkı kilitledim demektir Üzerlerine ateşin yakılıp fırın gibi kapısının kapanması ateşin şiddetini icab edeceğinden, Cehennemde azabların şiddet ve ebediyetinden kinayedir (ET) MÜSADEFE(T) (Suduf dan) Rast gelme Tesâdüf etme MÜSADEMAT (Müsademe C) Vuruşmalar, birbirine çarpmalar Müsademeler MÜSADEME (C: Müsademat) Vuruşma, birbirine çarpma * Silâhlı çarpışma MÜSADEME-İ EFKÂR Fikirlerin çarpışması, muhtelif fikirlerin birbirine karşı söylenişi MÜSADERE (Sudur dan) Yasak edilen bir şeyin kanuna göre elden alınması Zulüm ve cebir MÜSADİF Rastlayan, tesadüf eden MÜSADİM Çarpışan, vuruşan MÜSAF (Mesâfe C) Uzaklıklar, mesâfeler MÜSAFAT Hastayı tedâvi etme * Birbirine kötü muâmele yapma MÜSAFEHA Zinâ etmek MÜSAFENE Mülazemet edişmek, devamlı meşgul olmak MÜSAFERET (Sefer den) Misafirlik * Yolculuk, seyahat MÜSAFİR Seferde ve muharebede olan Yola çıkmış olan, yolcu Yoldan gelen, başkasının evine gelmiş olan * Fık: Onsekiz fersahtan uzak olan yerlere giden (Bak: Mukim, Seferî) MÜSAFİRHÂNE f Yolcu konağı, han, otel * Misafir olarak geçen resmi kimselerin konaklıyacağı yer * Mc: Dünya MÜSAFİRÎN (Müsafir C) (Sefer den) Misafirler, konuklar Yolcular MÜSAFİRPERVER f Müsafire çok hürmet eden, müsafiri iyi ağırlayan, kıymet veren MÜSAG Kolay yutulmuş Boğazdan kolaylıkla geçirilmiş MÜSAG (İsâga C) Kalıba dökülmüş, akıtılmış olan MÜSAGSAG Konuştuğu zaman dişleri ağzından hareket edip ızdırap çektiğinden sözü anlaşılmayan kimse MÜSAHELE İşi sıkı tutmayıp gevşeklik göstermek Kolaylaştırarak, kıymet vermiyerek tutmak MÜSAHELEKÂR f Kolaylık gösteren * Kolay sanan MÜSAHEME Kur´a çekme MÜSAHERE (Müsâheret) Geceleyin uyanık durma, uyumama MÜSAHHAN (Suhunet den) Isıtılmış, teshin edilmiş, kızdırılmış MÜSAHHAR (Sihriyy den) Fetih ve teshir olmuş, ele geçirilmiş Zaptedilmiş İtaat ve hizmete alınmış MÜSAHHAR (Sihr den) Büyülenmiş, büyü ile aldatılmış, kendisine sihir yapılmış MÜSAHHİR Teshir eden, zapteden İstediği gibi hareket ettiren ve kullanan MÜSAHİL Müsâhele eden İşi sıkı tutmayıp gevşeklik gösteren MÜSAHİM Kur´a çeken, kur´a atan MÜSAİD Muvafık, uygun Yardım eden İzin veren MÜSAİF İş bitiren, uygunluk gösteren MÜSAKAT (Ka, uzun okunur) Meyvesinin bir kısmını almak şartiyle bir bağı veya ağaçları bir kimseye verme MÜSAKATA Düşürme Peyderpey düşürme MÜSAKE Bahillik MÜSAKKAF (C: Müsakkafât) (Sakf dan) Üstü dam veya tavanla örtülmüş Tavanı veya damı olan MÜSAKKAL Ağırlaştırılmış Sakilleştirilmiş MÜSAKKIL (Siklet den) Ağırlaştıran, sakil eden MÜSAKKİB (Sakb dan) Delen, delici, teskib eden MÜSAL Sakal MÜSALAHA (Sulh dan) Barışma Anlaşma Güvenlik MÜSALAHANÂME f Barış antlaşması MÜSALEBE Talan, yağma MÜSALEFE (Müsâlefet) Birine refakat etme, yol arkadaşı olma * İleride ve önde bulunma * Biriyle birlikte seyretme MÜSALEME(T) İki taraf arasında barışıklık, barış içinde olmak, sulh MÜSALEMETKÂR f Barışçı, sulh taraftarı MÜSALİF Yol arkadaşı * Birinden ileride bulunan * Biriyle birlikte seyreden * Bir işte beraber olan MÜSAMAHA (C: Müsamahât) Hoş görürlük, dikkat etmemek, aldırış etmemek Kusurlara göz yummak MÜSAMAHAKÂR f Müsamaha eden Göz yuman, hoş gören, görmemezlikten gelen * Aldırmayan, ihmalci MÜSAMAHA KÂRÂNE f Görmemezliğe gelerek, müsamaha ederek, hoş görerek MÜSAMAHAT (Müsamaha C) (Semâhat dan) Müsamahalar, göz yummalar, görmezden gelmeler, hoş görmeler Aldırış etmemeler MÜSAMERAT (Müsamere C) Müsamereler, gece eğlenceleri MÜSAMERE (Semr den) Gece eğlencesi * Mekteplerde talebelerin oynadıkları piyes MÜSAMİD Oyun âleti yapan kimse * Bahçesine ters ve pislik döken kişi MÜSAMİH (Semâhat dan) Aldırış etmeyen, göz yuman, hoş gören MÜSANAT Bir kimseyi bir yıllığına ücretle tutmak MÜSANEDE (Müsânedet) Arka çıkma, yardım etme, muavenette bulunma MÜSANEHA Akla veya hatıra gelme MÜSANEHE Yıl başında verilecek ücret * Bir kimseyi bir yıllığına ücretle tutmak MÜSAR Yükseğe kalkan toz MÜSARAA (C: Müsâraât) Acele etmek Bir şeye doğru koşmak Sür´atle teşebbüse geçmek MÜSARAAT (Sür´at den) Teşebbüs, girişme * Sür´at ve acele etme MÜSARAATEN Sür´atli ve acele olarak MÜSARAKA(T) (Sirkat den) Hırsızlık, çalma MÜSARRE Sürurlaşmak, sevindirmek MÜSATERE (Setr den) Örtme, setretme * Örtünme MÜSAVAA Saatle verilecek ücret * Saatle ücrete tutmak MÜSAVAT Denklik, beraberlik Müsavilik, eşitlik Aynı hâl ve derecede olmak Aynı haklara sahip olmak(Müsavat ise, fazilet ve şerefte değildir Hukuktadır Hukukta ise şah ve gedâ biridir Münazarât) MÜSAVATEN Müsavi ve eşit olarak MÜSAVAT VE MÜVAZENE-İ ETVAR Bir kimsenin tavır ve hareketlerinin ölçülü ve dengeli olması MÜSAVEME Pazarlık etme, pazarlaşma MÜSAVERE Kalkmak * Sıçramak MÜSAVİ Birbirine denk olmak, aynı seviyede olmak Denk, aynı derecede MÜSAVİM Pazarlık eden MÜSAYEFE (Seyf den) Kılıçla vuruşma birbirine kılıç çekme MÜSAYERE (Seyr den) Birine yol arkadaşı olma MÜSBET İsbât olunan Delilli Açık ve sabit olan * Menfinin zıddı Pozitif, olumlu * Yazılıp kaydedilmiş Tesbit edilmiş olan MÜSBET HAREKET Doğruluğu âşikâr olan ve belli ve isbat edilebilen; doğru düşünenlerin kabul edebileceği kanun ve nizama uygun hareket * Allah´ın (CC) emrine uygun, tahribkâr ve tecavüzkâr olmayan, yapıcı ve tâmir edici tarzda olan, mizan, adâlet ve insafa uyan hareket(Bir şeyin vücudu, bütün eczasının vücuduna vâbestedir Ademi ise, bir cüz´ünün ademi ile olduğundan; zayıf adam iktidarını göstermek için tahrib tarafdarı oluyor, müsbet yerine menfice hareket ediyor M) MÜSBET İLİMLER (Pozitif ilimler) Tecrübe ve müşâhedeye dayanan ve nazari olmayan maddi ilimler Herkesin kabul ettiği ve isbat vasıtaları ile doğruluğu isbat edilen ilimler MÜSBİG Tamamlayıcı, isbâğ edici MÜSBİT İsbat eden, tesbit eden Hakikat olduğunu, doğruluğunu belli eden MÜSBİT Hastalık ve yaralardan dolayı pek hâlsiz ve kuvvetsiz kalan MÜSEBBA´ Edb: Yedişer mısralı bentlerden müteşekkil nazım MÜSEBBAA Yedi kere okunması icab eden duâ MÜSEBBEB (Sebeb den) Sebebleri ve vesileleri mevcut olan Sebeb ile meydana getirilmiş olan MÜSEBBEBÂT Bir sebeple olanlar, sebeple meydana çıkanlar Neticeler MÜSEBBEH İhtiyarlıktan dolayı aklı giden kimse Bunak MÜSEBBET Sâbit kılınmış, tesbit olunmuş MÜSEBBİB Sebep, vesile ve mucib olan Vücuda getiren, kuran MÜSEBBİB-ÜL ESBAB Bütün sebeplere sâhip olan, hakiki müsebbib (Cenab-ı Hak) Bütün sebepleri meydana getiren, Allah (CC) MÜSEBBİH Allah´ı tesbih edip anan, Allah´ı noksan sıfatlarından tenzih eden ve zikreden, Sübhanallah diye Allah´ı tesbih eden MÜSEBBİHA Sağ elin ikinci parmağı Şehâdet parmağı MÜSEBBİHAN f Tesbih edenler Bütün noksan sıfatlardan, her çeşit kusurdan Cenab-ı Hakkın uzak, temiz ve pâk olduğunu ikrar edenler, söyleyenler(Evet, her bir nebat, her bir ağaç, pek çok lisan ile Sani´lerini öyle gösteriyorlar ki; ehl-i dikkati hayretlerde bırakır ve bakanlara "Sübhanallah! Ne kadar güzel şehadet ediyor" dedirtirler S) MÜSEBBİHÂNE f Tesbih ederek Sübhânallah diyerek MÜSEBBİT Tesbit eden, sabit kılan, devamlı kılan MÜSEBBİTAT Uyuşturucu, bayıltıcı, dondurucu ilâçlar MÜSECCA´ Secilendirilmiş Cümlelerin sonu veya ortası kafiyeli olan nesir (Bak: Seci´) MÜSECCEL (Secl den) Kayda geçmiş, sicilli * Mahkeme defterine geçirilmiş * Kimseden men´olunmayan mübah nesne MÜSECCİL (Secl den) Tescil eden Sicile, deftere geçiren MÜSECHER Beyaz Ak nesne MÜSEDDED (Sedad dan) Uzunlamasına doğrultulmuş * İstikametle amel eden kişi MÜSEDDES Altı kısımdan meydana gelmiş * Altılı Altıgen MÜSEDDİD (Sedd den) Tıkayan, sed yapan * Tıkanmış, sed yapılmış, mesdud * (Sedad dan) Doğrultan Doğru yola sevkeden MÜSEHHİL Teshil eden, kolaylaştıran MÜSEKKEN Ateşle kızmış su MÜSEKKİN Teskin eden, sükun veren Elem ve ağrıyı izâle eden MÜSELHAB Müstakim, doğru MÜSELHEM Mütegayyer olmuş, değişmiş Bozulmuş MÜSELLAH (Silâh dan) Silâhlı, silâhlanmış MÜSELLAHAN (Silâh dan) Silâhlı olarak MÜSELLAT Galip * Havâle olunmuş MÜSELLEM(E) (Selm den) Teslim olunmuş olan, doğruluğu şeksiz kabul edilen Herkes tarafından kabul edilip emniyet ve itimad edilen * Tasdik edilip inkâr edilmeyen * Ayıplardan teberri olunmuş MÜSELLEMAN (Selm den) Tar: Yeniçeri zamanında yol işleriyle vazifeli asker kısmı MÜSELLEMAT (Müsellem C) Doğruluğunda şüphe edilmeyen umumi bilgi ve kaideler İslâmiyete ait, sağlamlığında şüphe olmayan esâslar * Man: Dinleyenin hemen münakaşasız kabul ettiği kaziyeler MÜSELLES (Selase den) Üç, üçlü Üçleştirilen Üç köşeli olan Üçgen MÜSELLESÎ Üçgen biçiminde olan MÜSELLÎ Yarış atlarının üçüncüsü MÜSELLİM (Selm den) Teslim eden, veren * Tar: Eyalet valileriyle sancak mutasarrıflarının uhdelerinde bulunan yerlerin idaresine memuR edilen kimseler Vali ve mutasarrıflardan uhdesine tevcih olunan iki yerden mühim olanında kendisi oturur, diğerini gönderdiği adam idare ederdi Yine bunlar tarafından bir kazanın varidatını tahsil için gönderilen memurlara da "mütesellim" denilirdi MÜSELMAN (Bak: Müslim) MÜSELSEL (Silsile den) Teselsül eden, birbirine bağlı olan, bir sırada devam eden Zincir halkaları gibi bir sırada olan * Edb: Bütün mısraları kafiyeli manzume MÜSELSELEN (Silsile den) Birbirinin ardından, aralıksız Teselsül ederek, zincirleme, birbirine bağlı olarak MÜSEMMA İsimlendirilen, ad verilmiş olan, bir ismi olan * Muayyen zaman Belirli vakit MÜSEMMA-YI AKDES En kudsî isimlerin sahibi olan Cenab-ı Hak MÜSEMMA-YI MEŞRUTİYET Meşrutiyet diye isimlendirilen MÜSEMMEM (Semm den) Zehirlenmiş, ağulu, içine zehir atılmış MÜSEMMEN Edb: Sekizer mısralı bentlerden müteşekkil nazım * Sekiz renkli Sekiz parçadan meydana gelen * Fık: Paha biçilmiş ve takdir edilen kıymet karşılığında satılmış olan şey MÜSEMMEYAT İsim verilenler Ad konulanlar MÜSEMMİM Zehirleyen, zehir katan MÜSENNA Kat kat olan * İkili İki bölümden meydana gelmiş olan İki kat olan, iki noktalı olan, iki defa nâzil olan Sure-i Fâtiha Gr: İki şahsa veya iki şeye delâlet eden kelime (Bak: Seb´ul-mesâni) MÜSENNAH İki kat olmuş, ikiye bükülmüş MÜSENNAT (C: Müsenneyât) Su bentlerinin veya arkların kenarı MÜSENNEDE Arka yastığı, arkaya dayanılacak yer MÜSENNEM Kabartma Kabartmalı olarak hakkedilmiş olan * Ev çatısı veya dam şeklinde olan MÜSENNEYAT (Müsennât C) Arkların veya su bentlerinin kenarları MÜSERRAH Bırakılmış, boşanmış MÜSERREC (Serc den) Eyerlenmiş, eyerli, eyer vurulmuş MÜSERRED Halkaları birbirine girmiş olan zırh MÜSERRİ´ (Sür´at den) Sür´atlendiren, hızlandıran MÜSEVVED Karalanmış MÜSEVVEG (C: Müsevvegat) Râzı olunmuş, rıza gösterilmiş, izin verilmiş MÜSEVVEGAT (Müsevveg C) Râzı olunmuş, izin verilmiş şeyler MÜSEVVEM Alâmetli, işaretli * Süslü, ziynetli * Yabana otlamaya salıverilen davar MÜSEVVEME Talim ve terbiye görmüş, hilkaten tamamen olan at * Nişan edilmiş * Süslü MÜSEVVER(E) Etrafı sur ile çevrilmiş olan * Kaplanmış İhâta olunmuş * Kolun bilezik takacak yeri MÜSEVVES Kurtlanmış MÜSEVVİD Müsvedde yapan, ilk nüshaları yazan, temize çekilecek olan yazıyı yazan * Resmi dairede kâtip MÜSEVVİDE Abbasiye tâifesinden bir fırka MÜSEVVİDÎN (Müsevvid C) Müsevvidler Müsvedde yapanlar * Kâtipler MÜSEVVİF (C: Müsevvifin) (Sevf den) Geciktiren, atlatan MÜSEVVİFÎN (Müsevvifûn) Atlatanlar, geciktirenler, müsevvifler MÜSEVVİK Sevk eden, gönderen MÜSEYLEME (Adı: Müseylemet-ül-kezzâb olan) Yalancı Müseyleme, Arabistan´da Asr-ı Saadette Yemame´li bir yalancı, peygamberlik iddia ederek maskara olmuş, Hicri onbirinci yılda öldürülmüştür MÜSEYTIR Galip * Havâle * Musallat kişi MÜSEYYEB (Seyb den) Tenbel, uyuşuk, üşengeç MÜSFAH Erkeğinin kendinden başka iki karısı daha olan kadın MÜSFİR Ziyâ verici Işıklandıran, nurlandıran MÜSGAR Dişi çıkmış çocuk MÜSHANFER Vâsi, bol, geniş MÜSHEB Çok konuşan Çok söyleyici MÜSHİL (C: Müshilât) (Sehl den) Kolaylaştıran * Bağırsakları temizleyen İshal veren Kazuratı kolaylıkla dışarı attıran ilâç MÜSHİLÂT (Müshil C) İshal veren, bağırsakların temizlenmesine yardımcı olan ilâçlar MÜSHİT Helâk edici MÜ´SÎ Kederli kimseyi avutan, gamlı kimseye teselli veren (Bak: Üsvet) MÜSİ´ (Sev´ den) Yaramaz, itaatsiz, iş görmez Kötülük işleyen MÜS´İD Mes´ud eden, bahtiyar eden MÜSİL (Seyelan´dan) Akıtan, isale eden MÜSİNN Yaşlı, ihtiyar MÜSİR Koparan, kaldıran MÜSİRE Çift öküzü MÜSKAB Erkek doğuran MÜSKAL Yük altında ezilen Ezilmekte olan MÜSKE Müracaat olunacak hayır ve fayda * Her şeyin artığı * Akıl, kâmil zihin * Kendine temessük olunacak şey * Geçinecek kadar kuvvet ve gıda MÜSKİR (Sekr den) Sarhoşluk veren, şuuru kaybettiren, kullanılması ve içilmesi haram olan zararlı madde MÜSKÎR Çok sarhoş olan MÜSKİRAT (Müskir C) İçilmesi ve kullanılması Allah (CC) tarafından men´edilmiş sarhoşluk veren şeyler MÜSKİT Susturan, söyliyecek söz bırakmayan, susmağa mecbur eden MÜSKİTÂNE f Sustururcasına Susturma suretiyle MÜSLİM İslâm olan, Allah´a teslim olmuş olan, selâmette olan MÜSLİMAN (Selâmet den) İslâm olan İslâm dininde bulunan, mü´min ve mütedeyyin olan (Bak: Muhammed (ASM), Mefhar, Münacat) MÜSLİMANAN Müslümanlar İslâm olanlar MÜSLİMÂT Kadın müslümanlar MÜSLİME Müslüman kadın veya kız İslâm olan kadın MÜSLİMÎN (Bak: Müslimûn) MÜSLİMÛN Müslümanlar Erkek müslümanlar Müslimîn MÜSMEGIDD şişirici, şişiren MÜSMEGILL Uzun, tavil MÜSMEKAT (Mesmükât) Gökler, semavat MÜSMİ´ İşittiren, sesi duyuran MÜSMİN Semiz, şişman MÜSMİR Hayır veren, meyve veren, faydalı netice veren MÜSNED (C: Mesânid) İsnad edilmiş, nisbet edilmiş olan * Gr: Haber (yüklem) Meselâ: "Bu yazı güzeldir" cümlesindeki (güzeldir) kelimesi gibi * Edb: Açık olmayan heceye (kapalı heceye) de müsned denir * Ehl-i Hadis ıstılahınca: Müsned; içindeki metinler, senetleri ile mezkur olan hadis kitabı demektir Müellifin her sahabeden gelen rivâyetleri kendine kadar olan isnadları ile bir yere toplamak sureti ile vücuda getirdiği kitabdır Doksana yakın Müsned olan Hadis kitabları vardır, bunların en mu´teberi Müsned-i Ahmed İbn-i Hanbel´dir Sadece Müsned denildiğinde Ahmed İbn-i Hanbel´in Müsned kitabı kasdedilir (Bak: İmam-ı Hanbelî) MÜSNEDÜN İLEYH Özne, fail Edebiyatta sözün birinci rüknüne denir Kendine isnad edilen (Nahivde buna mübtedâ denir) MÜSNEDE Arka yastığı Arkaya dayadıkları nesne MÜSNİD Söyleyene isnad edilen söz * Zaman, dehr MÜSRAH Taranmış MÜSRİ´ Tesr´i eden Sür´at ve hız veren, acele ettiren, çabuk gider olan MÜSRİF Boş yere malını harcayan, tutumsuz, Allah´ın (CC) razı olmayacağı şeylere parasını, malını ve zamanını harcayan MÜSRİFÂNE f İsraf ederek, boş yere harcayarak MÜSTA´BED Köle haline getirilen, kul olan, kulluğu istenen MÜSTA´BİD (Abd dan) Kul veya köle edinen * Kendine ibadet ettiren MÜSTA´BİR (C: Müsta´birîn) Rüya tabir ettiren MÜSTA´BİRÎN (Müsta´bir C) Rüyâ tabir ettiren kimseler MÜSTA´CEB Şaşılacak olan MÜSTA´CEL Acele yapılması lüzumlu olan, çabuk yapılması gereken MÜSTA´CELEN (Acele den) Çabuk ve acele olarak Sür´atli bir tarzda MÜSTA´CELE Büziydan otu MÜSTA´CİB (Aceb den) Şaşan, taaccüb eden MÜSTA´CİBEN Şaşakalarak, şaşırarak, taaccüb ederek MÜSTA´CİL Acele yapan, çabuklaştıran MÜSTA´Fİ Bir işten isteği ile çekilen, istifa eden * Suçunun bağışlanıp afvedilmesini isteyen MÜSTAFZIL Bir şeyden arta kalan MÜSTAGFİR (Gufran dan) İstiğfar eden Günahlarının örtülmesini, bağışlanmasını Allah´tan (CC) isteyen MÜSTAGİS Medet bekleyen, yardım dileyen MÜSTAGİSÎN (Müstagis C) Yardım dileyenler MÜSTAGNİ (Gani den) Kimseden bir menfaat beklemeyen, bir şey istemeyen, istiğna eden, kimseye ihtiyacı olmayan Gönlü tok, tok gözlü Çekingen, nazlı * Gerekli ve lüzumlu bulmayan MÜSTAGNİYANE f Müstağni olanlara yakışır surette MÜSTAGNİYETÜN ANHÂ Kendilerine hiç ihtiyaç olmayanlar MÜSTAGRAK (Gark dan) Garkolmuş, dalmış, batmış * Mânevi bir vaziyete dalmış * Kendini bilmiyecek derecede dalgın olan Bir şeye dalmış veya daldırılmış olan MÜSTAGREB (Garabet den) Garip ve tuhaf görülmüş, şaşılmış MÜSTAGRIK (Gark dan) Kendini bilmeyecek derecede dalgın * Garkolmuş, batmış, dalmış MÜSTAGRİB (C: Müstagribîn) Gurbete gitmek isteyen * (Garabet den) Şaşakalan, şaşıran, garibine giden MÜSTAGRİBANE f Garibine ve tuhafına giderek, şaşırarak MÜSTAGRİBÎN (Müstagrib C) (Garabet den) şaşakalanlar Garibine gidenler, taaccüb edenler MÜSTAGŞİ Örtünüp bürünen MÜSTAHAK Hak eden, hak etmiş * Kendisi kazanmış MÜSTAHAZA (Bak: İstihaza) MÜSTAHBER (C: Müstahberât) (Haber den) Haber alınmış, işitilmiş, duyulmuş MÜSTAHBERÂT (Müstahbere C) (Haber den) Öğrenilmiş, alınmış haberler MÜSTAHBİR (Haber den) Duyan, işiten, haber alan MÜSTAHCER (Hacer den) Taş hâline gelmiş Sertleşip taşlaşmış MÜSTAHDEM Ücretle çalışan, hizmette bulunan, hademe MÜSTAHDES Sonradan ihdas edilmiş, sonradan meydana çıkarılmış MÜSTAHDİM Hizmette kullanan, istihdam eden MÜSTAHDİS Yeni bir şey bulucu MÜSTAHFAZ (C: Müstahfazin) (Hıfz dan) Koruyan, hıfzeden, muhafaza eden MÜSTAHFAZÎN (Müstahfaz C) Müstahfazlar MÜSTAHFIZ Tar: Yeniçeriliğin kaldırılmasından evvel, kale, hisar ve memleket muhafazasında bulunan kimseler hakkında kullanılan bir tabirdi İlk zamanlardaki müstahfızlık, daim hizmet hâlinde olduğu için kendilerine timar verilirdi Sonraki müstahfızlık ise, harp gibi lüzum görüldüğü zaman askerlik hizmetine çağrıldığı için bu gibilere yalnız hizmete çağırıldıkları zaman, diğer askeri efrad gibi, maaş ve tayin verilirdi MÜSTAHİK Hak etmiş, hak kazanmış, lâyık MÜSTAHİKKÎN Hak kazanmış olanlar, haketmiş olanlar MÜSTAHİL İmkânsız, olmayacak şey Boş MÜSTAHİLAT (Müstahil C) İmkânsız şeyler * Mânâsız, boş ve saçma şeyler MÜSTAHİLL Helâl addedici olan Helâllaşmayı isteyen MÜSTAHKAR (Hakaret den) Hakir, hor görülen, küçümsenen MÜSTAHKEM Sağlamlaştırılmış, istihkâm edilmiş (Bak: Muhkem) MÜSTAHKIR (Hakaret den) Hakir gören, istihkar eden, küçük gören, küçümsiyen MÜSTAHKİM Sağlamlaştıran, istihkâm eden MÜSTAHLAS (Halâs dan) Kurtarılmış, halâs edilmiş MÜSTAHLEB Süt gibi beyaz ve sübye tarzında hazırlanmış, süt haline getirilmiş ilâç MÜSTAHLEF (Halef den) Kendi yerine geçirilmiş Başkasının yerine konulmuş MÜSTAHLİB (Halb dan) Tırmalayan MÜSTAHLİB (Halb dan) Sağan MÜSTAHLİB-İ LEBEN Süt sağan MÜSTAHLİF (Halef den) Kendi yerine geçiren Başkasının yerine koyan MÜSTAHLİS (Halâs dan) Kurtaran, halâs eden Kurtarıcı MÜSTAHMİL (Haml dan) Yüklenen, istihmâl eden MÜSTAHREC Alınmış, çıkarılmış, istihrâc edilmiş olan MÜSTAHRİC (Huruc dan) İstihrac eden, çıkaran İbâreden mâna çıkarmak istidadında olan MÜSTAHSAL (C: Müstahsalât) (Hâsıl dan) Yetiştirilmiş, hâsıl olmuş, üretilmiş MÜSTAHSEN Beğenilen Güzel ve herkesin beğendiği * Dinimizin güzel gördüğü şeylerin her biri MÜSTAHSİL (Hâsıl dan) Yetiştiren, hâsıl eden, husule getiren, elde eden Üretici MÜSTAHSİLÎN (Müstahsil C) Yetiştirenler, müstahsiller, üreticiler MÜSTAHSİN Beğenen, iyi gören, iyi bulan MÜSTAHSİNÂNE f Beğenerek, beğenmek suretiyle, beğenircesine MÜSTAHSİR Yorulup halsiz düşen MÜSTAHYİ (Hayâ dan) Utanan, utangaç Hayâ eden MÜSTAHZAR (Huzur dan) Hazır, hazırlanmış * Huzura getirilmiş Zihinde tutulan MÜSTAHZARAT (Müstahzar C) Hazırlanmış şeyler MÜSTAHZIR (Huzur dan) Hazırlıyan * Huzura getiren MÜSTAİD İstidadı olan, kabiliyetli, uyanık, anlayışlı, akıllı MÜSTAİDDÂN (Müstaid C) İstidatlı kimseler, müstaid kişiler MÜSTAİN (Avn dan) Yardım isteyen, istiâne eden MÜSTAİNEN (Avn dan) Birinin yardımına sığınarak, istiane ederek, yardım dileyerek MÜSTAİR (Ariyet den) Ödünç alan MÜSTAKARR (Karar dan) Karar bulan, bir yerde sabit ve sakin olan Kararlı * Karargâh Durulan yer MÜSTAKBEH (Kubh dan) Tiksinilen, beğenilmeyen, kabih görülen MÜSTAKBEL Karşılanan, istikbâl edilen, önde bulunan İlerdeki, gelecek * Gelecek zaman MÜSTEKBELÂT (Müstakbel C) Gelecek zamanlar, istikbâller * Önde bulunanlar MÜSTAKBİH (Kubh dan) Tiksinen, beğenmiyen MÜSTAKBİL İstikbâl eden, karşılayan * Kıbleye dönen MÜSTAKBİLÎN (Müstakbil C) (Kabl dan) Karşılayanlar, karşılayıcılar, istikbâl edenler * Kıbleye dönenler MÜSTAKDİM (Kıdem den) İleride ve önde bulunan İstikdam eden * (Kadem den) Çok ayaklı olan MÜSTAKIRR (Karâr dan) İstikrar bulmuş, yerleşmiş, sâbit MÜSTAKISS Kısas istiyen MÜSTAKÎL Pazarlığın bozulmasını isteyen MÜSTAKİLL Kendini idare edebilen Başlıbaşına Bağımsız MÜSTAKİLLEN (Kıllet den) Yalnız, ancak * Başlı başına olarak, kendi başına, bağımsız olarak MÜSTAKİM (Kıyam dan) Doğru, istikametli * Eğri olmayan, düz, dik * Hilesiz, temiz MÜSTAKİMÂNE f Doğrulukla, namuslulukla, adâlet dâiresinde MÜSTAKRAZ(A) (C: Müstakrazât) (Karz dan) Borç alınmış, istikraz olunmuş MÜSTAKRAZAT (Müstakraz C) (Karz dan) Borç olarak alınmış paralar MÜSTAKRİB (Kurb dan) Yaklaştırıcı, yaklaştıran MÜSTAKRİZ (C: Müstakrizin) (Karz dan) Borç eden, medyun MÜSTAKRİZÎN (Müstakriz C) (Karz dan) Borç alanlar, istikraz edenler MÜSTAKSÎ (Kusv dan) Dikkatle araştıran * Sonuna, nihâyetine varmak isteyen MÜSTAKSİM (Kısım dan) Bölüşen, pay eden, taksim eden * (Kasem den) Yemin isteyen MÜSTAKTIR (Katre den) Damlatan, istiktar eden MÜSTAKTİL (Katl dan) Ölüme karşı göğüs geren İstiktal eden MÜSTAKZAR Kirli, pis, murdar MÜSTA´LİM (İlm den) Mâlumat ve bilgi isteyen MÜSTA´LİYE (İsti´la dan) İsti´la eden, yükselen, üstün gelen, üste çıkan MÜSTA´MEL Kullanılan, kullanılmış * Eski, köhne MÜSTA´MER Muhacir yerleştirilerek imar edilen yer * Müstemleke, sömürge MÜSTA´MERÂT (Müstâ´mere C) (Umrân dan) Sömürgeler, müstemlekeler MÜSTA´MİL İstimal eden, kullanan MÜSTA´MİR İsti´mar eden, bir yere muhacir yerleştirerek orasını mâmur hâle getiren * Müstemlekeci Sömürgeci MÜSTANSIR (Nusret den) Yardım dileyen, muavenet isteyen, istinsâr eden MÜSTANSİH (Bak: Müstensih) MÜSTANTIK İstintak eden, soran * Mahkemede ilk ifadeyi alan, ilk soruşturma tahkikatı açan hâkim * Sorgu hâkimi * Sual soran Sorguya çeken MÜSTA´REB Araplaşmış MÜSTA´RİB (Arab dan) Araplaşmış Aslen Arap olmadığı hâlde sonradan Araplaşmış olan MÜSTA´RİK (Arak dan) Terlemek için yatan MÜSTASFİ (Safâ dan) Hâlisini ve safını alan MÜSTASGİR (Sagir dan) Küçük gören, istisgar eden, küçümseyen MÜSTASGİRÂNE f Küçümseyerek, küçük görerek MÜSTASHAB (Sohbet den) Birine yanında arkadaş olarak bulundurulan MÜSTASHİB (Sohbet den) Beraber bulunduran, yanına alan MÜSTASHİBEN (Sohbet den) Beraber ve birlikte olarak Yanında bulundurarak MÜSTAS´İB (Suubet den) Her şeyi güç sayan ve zor gören kimse MÜSTASVEB (Savâb dan) Doğru sayılmış, mâkul görülmüş MÜSTASVİB (Savâb dan) Doğru sayan, mâkul gören MÜSTATIBB (Tıbb dan) Çare arayan, deva arayan MÜSTA´TIF (Atıfet den) Sevgi ve şefkat isteyen MÜSTA´TIFÂNE f Şefkat istercesine, sevgi taleb edercesine MÜSTA´TIR Kendine gökçek ve güzel kokular sürünen MÜSTA´TÎ Bahşiş isteyen MÜSTA´TİB Afv talep eden, afvını isteyen MÜSTATİL İstitâle eden, uzanan * Geo: Dikdörtgen * Tecvidde müstatil harfi için (Bak: İstitâle) MÜSTATİR Uçan, uçuşan * Yangının veya sabahın intişarı gibi müstaid olan MÜSTATRAF Nâdide sayılmış MÜSTATRİB (Tarab dan) Neşe, âhenk ve eğlence isteyen MÜSTATRİF (Turfa dan) Nâdide sayılan MÜSTAVSILA Takma saç kullanan kadın MÜSTAVZI´ Pazarlık eden MÜSTAVZİH İzâhat isteyen MÜSTAZHİR (Zahr dan) Dayanan, arka veren MÜSTAZHİREN (Zahr dan) Arka vererek, dayanarak MÜSTAZILL (Zıll dan) Gölgelenen, gölge altına girmiş olan * Mc: Birinin himayesine sığınmış olan MÜSTA´ZIM (Azm den) Büyük gören, isti´zam eden, büyük tutan * Gururlu, kibirli, enaniyetli MÜSTAZÎ (Ziya dan) Işık ve ziya alan Işıklanan * Alâ, makbul, iyi MÜZTAZ´İF (Za´f dan) Zayıf gören MÜSTAZRAF (Zarf dan) Etrâfı kuşatılmış İçine almış MÜSTAZRIF (Zarf dan) Etrâfını kuşatan, içine alan Kuşatmış olan MÜSTEAN (Avn dan) Kendisinden yardım beklenen, yardım istenen MÜSTEAR (Ariyet den) Kendi malı olmayan, iğreti alınmış, emâneten alınmış olan * Kendini belli etmemek için kullanılan takma bir isim MÜSTEAR-ÜN MİNH Kendisinden eğreti olarak birşey alınmış olan kimse MÜSTEB´AD (Bu´d dan) Uzak görülen, akla yakıştırılmayan, olacağı sanılmayan MÜSTEBAN Vâzıh, âşikâr, beyanı açık olarak anlaşılan, açıklanmış MÜSTEBDEL(E) (Bedel den) Değiştirilmiş, istibdâl edilmiş MÜSTEBDI´ Kazancı, kârı kendine yani veren kişiye âit olmak üzere sermaye verilen kimse MÜSTEBDİ´ Eşi emsâli benzeri pek az bulunur sanan MÜSTEBDİL (Bedel den) Değiştiren, istibdal eden MÜSTEBGÎ Bir şeyin olması için yardımda bulunan MÜSTEBHİR (Bahr den) Deniz gibi geniş olan (kimse) MÜSTEBIK (Sebak dan) Yarışa çıkan, istibak eden MÜSTEBÎ Esir eden MÜSTEB´İD Uzak farzeden, uzak gören, uzak sayan Uzaklaşmış MÜSTEBİD Başlı başına, müstakil olan Emri altındakilere söz ve hürriyet hakkı tanımayan, istibdat yapan Despot MÜSTEBİDÂNE f İstibdat yaparak, müstebitçe MÜSTEBİN Açık ve meydanda olan Zâhir, âşikâr MÜSTEBKÎ (Beka dan) Bâki olmasını isteyen MÜSTEBRÎ İstibra eden Tenasül uzvunda idrar damlası bırakmayan MÜSTEBŞİR Müjdeleyen Müjde ile sevinen MÜSTEBTIN Bir şeyin ledününe, içyüzüne âşinâ olan MÜSTECAB Hoş görülen * İstediği kabul edilen İcâbet olunmuş MÜSTE´CEL Belirli bir vakte kadar geciktirilen Muayyen bir zamana kadar te´hir edilmiş olan MÜSTE´CER Kira ile tutulmuş olan MÜSTE´CERÜN-FİH Kiralama maksadı MÜSTECHİL Câhil sayan, istichâl eden MÜSTECHİLÂNE (Cehl den) f Cahil sayarak MÜSTE´CİR (Ecr den) İsticar eden, kira ile tutan, kiracı MÜSTECİR (İcaret den) Eman dileyen, himaye isteyen Korunmasını dileyen MÜSTECİRÂNE f Aman dileyerek, müstecircesine MÜSTE´CİREN Kiracı olarak MÜSTE´CİRÎN (Müste´cir C) Kiracılar * Kira ile tutanlar MÜSTECLİB (Celb den) Kendine doğru çeken İsticlâb eden MÜSTECMİ´ Toplayan, cem´eden Toplanan MÜSTECVİB (Cevâb dan) Cevap isteyen İfâdesini alan, suâl sorup cevabını isteyen MÜSTED´A (C: Müsted´ayât) İstenen, arzu edilen, istidâ edilen, dilenen * Dilekçe ile istenilen şey MÜSTED´Â-ALEYH (Da´va dan) Kendisinden şikâyet edilen kimse MÜSTEDAM (Devam dan) Sürekli, devamlı Sürüp giden * Devâmı istenilen MÜSTED´AYAT (Müsted´â C) İstenilen, dilenen şeyler Dilekçe ile talebedilen şeyler MÜSTEDBİR (Dübr den) Yüz çeviren, arkasını döndüren İstidbâr eden MÜSTEDELL (Delâlet ten) İstidlâl olunmuş Bir delil ile isbat edilmiş (Müstedlel, yanlıştır) MÜSTED´Î (Da´vâ dan) Dilekçe veren, istida eden kimse MÜSTE´DÎ Birinin zulmüne karşı başka birinden yardım dileyen * Birini sıkıştırıp malını zorla alan MÜSTE´DİB (Edeb den) Bilgi ve edeb öğrenen MÜSTEDİLL (Delâlet den) Delil ve hüccet gösterilerek isbat edilen MÜSTEDÎM (Devam dan) Devamlı, daimî, sürekli * Devamını isteyen, istidame eden MÜSTEDÎN (Deyn den) Ödünç alan, borç alan, istidane eden MÜSTEDÎR Daire şeklinde olan, deyirmi MÜSTEDLEL (Bak: Müstedell) MÜSTEDREK İdrak edilmek, anlaşılmak istenen şey * Arabçada bir vezin MÜSTEDREK-İ HÂKİM (Bak: Hâkim Ebu Abdullah) MÜSTEDRİK İstidrak eden, anlamak isteyen MÜSTEFAD (Feyd den) Anlaşılıp istihrac olunan * Kazanılmış olan, istifade edilmiş * Mâna, mefhum MÜSTEFAZ Dağılıp yayılmış MÜSTEFHEM (Fehm den) Anlaşılan, fehmedilen MÜSTEFHİM (Fehm den) Soran, anlamak isteyen MÜSTEFİD (C: Müstefidân) İstifade eden, fayda gören, faydalanan MÜSTEFİDAN f (Müstefid C) Faydalananlar, müstefidler, istifade edenler MÜSTEFİDANE f Faydalanarak, istifade ederek MÜSTEFİZ (Feyz den) İstifaze eden, feyz alan Kazanç sâhibi olan MÜSTEFİZANE f Feyizlenerek, feyiz alarak MÜSTEFİZ Münteşir, açılmış, yayılmış MÜSTEFREŞE (Firaş dan) Odalık, câriye MÜSTEFREZ Ayrılmış, tefrik edilmiş MÜSTEFRİG (Ferag dan) Kusan, istifrağ eden * Kusturan MÜSTEFSİR (C: Müstefsirîn) (Fesr den) Soruşturup anlamak isteyen Açıklanmasını, izah edilmesini ve geniş anlatılmasını isteyen MÜSTEFSİRÎN (Müstefsir C) Müstefsirler MÜSTEFTÎ (Fetva dan) Bir müftüye müracaat edip bir mes´ele hakkında fetva isteyen * Bir müşkülün halledilip çözülmesini isteyen MÜSTEFTİH (Feth den) Açan, istiftah eden, başlıyan MÜSTEGAS (Gıyas dan) Kendisinden yardım istenen * Allah (CC) MÜSTEGİS (C: Müstegîsîn) (Gıyas dan) Yardım dileyen, istigase eden MÜSTEHAB Sevilmiş şey Yapılması sevaplı olan * Fık: Peygamber efendimizin (ASM) bazen yapıp bazen terkeylediği şeydir Farz ve vacibin dışındaki sevaplı iş, sevap olduğu bilinen iş Nafile, mendub, fazilet, tatavvu, edeb namları da verilir MÜSTEHAK (Bak: Müstahak) MÜSTEHAM Şaşırmış, şaşa kalmış, hayran MÜSTEHAMM Sıcak su mevzii, hamam MÜSTEHAN Değersiz, alçak, âdi, hakir sayılan MÜSTEHAS Toprağın altında kalıp saklanmış MÜSTEHAZA (Bak: İstihâza) MÜSTEHCEN Açık, saçık Edepsizcesine, ayıp, iğrenç MÜSTEHCİN (Hücnet den) Kötü, çirkin ve ayıp sayan Fenâ gören MÜSTEHDÎ (Hedy ve Hidâyet den) Hak yolu, doğru yolu, müslümanlık yolunu isteyen MÜSTEHDİF (Hedef den) Hedef tutan Hedef tutulan Hedef gibi dikilip duran MÜSTEHİFF Hor ve hakir görüp aşağı ve bayağı sayarak alay edip eğlenen MÜSTE´HİL (Ehl den) Lâyık ve ehil olan MÜSTEHÎL(E) (C: Müstehilât) (Havl den) Mânâsız ve boş şey * Mümkün olmayan, imkânsız şey MÜSTEHİLAT (Müstehil C) (Havl den) Mümkün olmayan şeyler, kabil olmayan şeyler * Mânasız, saçma şeyler MÜSTEHİLL (Helâl den) Helâllaşan Helâllık dileyen MÜSTEHİLL Hilâl şeklinde görünen * Yeni doğmuş MÜSTE´HİR(E) Teehhür eden, geciken, geri kalan MÜSTEHLEK İstihlâk edilmiş, yiyip içilerek bitirilmiş MÜSTEHLİK (Helâk den) İstihlâk eden, satın aldığı şeyi bizzat kullanıp sarfeden, harcayan Tüketici MÜSTEHVÎ Hayran eden, aklını alan, istihva eden MÜSTEHZÎ İstihza eden Biriyle eğlenen Herkesle eğlenmek isteyen MÜSTEHZİYANE f İstihza ederek, alay ederek ve eğlenerek Oyuncak haline koyarak MÜSTEÎR (Ariyyet den) Ödünç veya borç alan İstiare eden MÜSTEKA (C: Mesâtık) Uzun yünlü kürk MÜSTEKARR (Bak: Müstakarr) MÜSTEKBİR (Kibir den) Kibirlenen, kendini büyük gören, büyüklenen MÜSTEKBİRANE f Büyüklenerek, kibirlenerek MÜSTEKBİRÎN (Müstekbir C) Kibirlenenler, kendini büyük görenler MÜSTEKFÎ Yetecek kadarını isteyen MÜSTEKİFF Bakarken gözünü muhafaza etmek için, elini kaşının üzerine koyan * Dilenmek için elini uzatan MÜSTEKÎN Alçak gönüllülük ve tevazu gösteren MÜSTEKİNN (Kenn den) Saklanan, gizlenen MÜSTEKİNNE İçteki kin ve hased MÜSTEKMİL (Kemâl den) Tam ve olgun bir hâle getiren Eksiksiz olarak bitiren MÜSTEKMİN (Kemn den) Saklanan, gizlenen MÜSTEKNİH (Künh den) Künhünü, doğrusunu ve esâsını araştıran MÜSTEKRA Kiraya verilen eşya MÜSTEKREH İğrenç, kerahetli, istikrah edilmiş, tiksinilen MÜSTEKREHAT (Müstekreh C) (Kerahet den) Tiksinilen, istikrâh edilen ve iğrenç şeyler MÜSTEKRÎ (Kira dan) Kira ile tutan, kiralayan MÜSTEKRİH (Kerâhet den) İğrenen, tiksinen, istikrah eden, kerih gören, nefret eden MÜSTEKSİR (Kesret den) Çok gören, çok kabul eden, büyüten MÜKTEKŞİF (Keşf den) Keşfetmeğe çalışan MÜSTEKTİB Dikte eden, söyleyip yazdıran MÜSTELEZZ (C: Müstelezzât) (Lezzet den) Lezzet alınmış, tadına varılmış MÜSTELEZZÂT (Müstelezz C) (Lezzet den) Lezzet alınan şeyler MÜSTELÎM (Levm den) Beğenilmeyecek iş yapan MÜSTEL´İM Zırhlı, zırh giymiş kişi MÜSTELİZZ (Lezzet den) Lezzet alan, tadına varan, tad alan MÜSTELKÎ Arka üstü yatan veya uyuyan MÜSTELZİM Lüzumlu, gerektiren Mucib ve sebep Bais olan Bir şeyin lüzumunu deruhde eden MÜSTEMEDD Kendisine yardım edilmiş olan, yardım edilen MÜSTE´MEN (Emn den) Ecnebi tebaasından olan, yabancı * Kendisine aman verilmiş olan MÜSTEMEND Gamlı, kederli, mahzun * Şikâyet eden MÜSTEMHİL (Mehl den) Belirli bir vakit ve zaman isteyen Mühlet isteyen MÜSTEMİ´ İstima eden, dinleyici, işiten * Bir okula dinleyici olarak devam eden MÜSTEMİAN (Semi´ den) İşiterek, duyarak Dinleyici olarak MÜSTEMİDD (Meded den) Meded isteyen, yardım isteyen MÜSTEMİDDÂNE f Yardım isteyerek, istimdad ederek, meded bekliyerek MÜSTEMİÎN (Müstemi´ C) Dinleyenler, dinleyici olanlar, dinleyiciler MÜSTE´MİN Eman dileyen Emane, emniyete erişen, nâil olan (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun) İstiman eden Emin edilmiş * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı * Kendisine aman verilmiş olan MÜSTEMİRR(E) (Mürur dan) Devam eden, sürekli, arasız * Sağlam, muhkem, kavi, metin MÜSTEMİRRÂNE f Devamlı olarak, aralıksız surette MÜSTEMİRREN Aralıksız olarak, bir düziye MÜSTEMİT Harpte ölmekten yılmayan yürekli kimse MÜSTEMLEK (Mülk den) Satın alınmış mülk MÜSTEMLEKÂT Müstemlekeler Başka devletlerin emri ve idaresi altında olan yerler Memleketler MÜSTEMLEKE Başka bir devletin idaresi altında bulunan memleket Hicret etmişlerle iskân edilmiş yerler Sömürge MÜSTEMSİK Bırakmamak üzere sıkı tutan MÜSTEMTİ´ Temettü´ eden, faydalanan, menfaatlenen MÜSTEMZİC (Mezc den) Soran, soruşturan Fikir yoklayan Anket için düşüncelerini soran MÜSTENBAT İstinbat olunmuş, zımnen anlaşılmış MÜSTENCİZ Va´din yerine getirilmesini isteyen MÜSTENED Bir şeye istinad etmiş veya o şey sened kabul edilmiş MÜSTENEDÜN İLEYH Kendine dayanılan, temel MÜSTENFİK Başkalarını beslemek için malını sarfeden MÜSTENFİR Ayaklandırma Ürkme, kaçma MÜSTENHİC Birinin mesleğine giren MÜSTENHİR (Nehr den) Aka aka yeri oyan MÜSTENİD Bir şeye dayanan Bir şeyin üzerine koyulmuş * İstinad eden, dayanan, güvenen * Bir delili, şâhidi olan MÜSTENİDEN İstinad ederek, dayanarak, güvenerek * Bir delil ve şâhid göstererek MÜSTE´NİF Yeniden başlayan * Daha üst mahkemeye baş vuran, davasını istinaf eden MÜSTE´NİFE Gr: Evvelki cümlelerle bağlı olmayıp ilerdeki veya mukadder olan suallere cevap teşkil eden cümle MÜSTENÎM (Nevm den) Uyumadığı halde uyur gibi görünen MÜSTENİR (Nur dan) Işık ve nur alan, parlak MÜSTE´NİS Ünsiyet peyda etmiş olan, alışık Alışılmak istenen MÜSTENKER İnkâr edilmiş MÜSTENKIH Anlayan, idrak eden MÜSTENKIS (Naks dan) Fiyatı indirmek isteyen MÜSTENKÎ Temizlenen, tâhir olan MÜSTENKİF İstinkâf eden, geri duran Kaçınan, çekimser MÜSTENKİH Araştıran İnceliyen, tedkik eden * Ağız koklıyan MÜSTENKİR İnkâr eden Münkir MÜSTENSİH İstinsah eden Yazıyı çoğaltan, kopya çıkaran * Teksir makinesi Çoğaltma makinesi MÜSTENŞIKK (şakk dan) Temizlemek için burnuna su çeken MÜSTENŞİD (Neşide den) Birisinin şiir okumasını isteyen MÜSTENŞİE Kâhinlik yapan kadın MÜSTENTİC (Netice den) Sonuç çıkaran, netice çıkaran, istintac eden MÜSTERA(T) İhtiyar olunmuş, beğenilmiş, seçilmiş MÜSTERAH (Rahat dan) Dinlenme yeri Rahat edecek yer * Abdesthane, ayakyolu, helâ MÜSTERAK(A) (Sirkat dan) Çalınmış, sirkat olunmuş MÜSTERCA (Reca dan) Rica edilmiş, yalvarılmış * Umulmuş, ümid edilmiş MÜSTE´REB Medyum kimse MÜSTEREDD (Redd den) Geri alınmış MÜSTERFİH (Refah dan) Rahatlık isteyen Refah ve bolluk taleb eden MÜSTERHAM İstirham olunmuş, niyaz olunmuş, yalvarılmış bulunan MÜSTERHÎ (Reha dan) Gevşek, sarkık, gevşemiş MÜSTERHİB Korkutan, istirhab eden MÜSTERHİM (Rahm dan) İstirham eden, niyaz eden, yalvaran Merhamet dileyen MÜSTERHİMÂNE f İstirham edene, yalvarana, merhamet dileyene yakışır şekilde, yakışır halde MÜSTERHİN (Rehn den) Rehin alan Rehin isteyen MÜSTERHİS (Ruhs dan) Ucuz sayan MÜSTE´RIS Vâlidesi ile arasında ayrılık olan MÜSTER´Î Bir kimseden bir şeyin saklanıp muhafaza edilmesini isteyen MÜSTE´RİB Borçlu MÜSTERİH (Rahat dan) İstirahat eden, rahat bulan MÜSTERİH-ÜL BÂL İçi rahat, gönlü müsterih MÜSTERİHÂNE İçi rahat olarak, gönül rahatlığı ile MÜSTERKI´ Tamire veya yamaya muhtaç MÜSTERŞİ (Rüşvet den) Rüşvet isteyen MÜSTERŞİD (C: Müsterşidîn) (Rüşd den) Doğru yolun gösterilmesini ve irşad edilmesini isteyen MÜSTERŞİDÂNE f Doğru yolun gösterilmesini isteyene yakışır surette MÜSTERŞİDÎN (Müsterşid C) Doğru ve hak yolun gösterilmesini, irşad edilmesini isteyenler MÜSTERŞİYANE f Rüşvet istercesine MÜSTERVİH (Rahat dan) Dinlenen İstirahat eden Yorgunluğunu gideren MÜSTERZIK Rızık talep eden, rızık isteyen MÜSTERZİL (Rezil den) Rezil sayan, kepaze kabul eden MÜSTES´AD (Sa´d dan) Uğurlu sayılan veya uğurlu sayılmış MÜSTE´SAL (İstisal dan) Kökünden koparılmış * Ele geçirilmiş MÜSTESHİL Kolay sayan MÜSTESHİLÂNE f Kolay sayarcasına MÜSTESHİR Alay eden MÜSTE´SİL (İstisal dan) Kökünden koparan * Ele geçiren MÜSTES´İD $ : (Sa´d dan) Uğurlu sayan MÜSTESİNN (Sinn den) İhtiyarlanan, yaşlanan MÜSTESKAL (Sıklet den) İstiskal edilen Soğuk muamelede bulunulan Kendisine kovarcasına muamele yapılan MÜSTESKIL (Sıklet den) İstiskal eden Birine karşı kovarcasına muamelede bulunan MÜSTESKILÂNE f İstiskal eden kimseye yakışır şekilde MÜSTESKÎ (Saky den) Karnı su toplamış, istiska olmuş MÜSTESLİM (C: Müsteslimîn) Müslüman olan İslâm dinini kabul eden * Teslim olan, boyun eğen MÜSTESLİMÎN (Müsteslim C) Müslüman olanlar İslâm dinini kabul edenler * Boyun eğenler, teslim olanlar MÜSTESNA İstisna edilen Ayrı tutulan, ayrı muameleye tabi olan Kaide dışı bırakılmış olan MÜSTESNÂİYE Başkalarından üstün, başkalarından ayrı bir tarza tâbi Başkalara benzemeyen MÜSTEŞ´AR (şuur dan) Bildirilen, haberli MÜSTEŞAR (Meşveret den) Kendine iş danışılan Hükümetin vekilinden sonra en yüksek idare me´muru MÜSTEŞARÎ (Meşveret den) f Müsteşarlık MÜSTEŞFA Hastahane, şifa yurdu MÜSTEŞFÎ Şifa isteyen, hastalığının iyi olmasını isteyen * Kendisine baktıran * Hastahane MÜSTEŞFİ´ Bağışlanmasını dileyen, affını isteyen Şefaat için yalvaran MÜSTEŞFİÂNE f şefaat dilercesine MÜSTEŞHED (C: Müsteşhedât) şâhid olarak gösterilen şâhid tutulan MÜSTEŞHEDÂT (Müsteşhed C) şâhid olarak gösterilen kimseler şâhid tutulan kişiler MÜSTEŞHİD Şâhid gösteren, şâhid tutan MÜSTEŞ´İR (İş´ar dan) Soruşturan (Yazı ile) bildirilmesini isteyen MÜSTEŞRİF Nâzır, bakan * Eğik, mâil MÜSTEŞRİK (Şark dan) Doğu memleketlerinin din, dil ve tarihlerini ve diğer bâzı hususları araştırıp tesbite çalışan batılı âlim Garplı âlim (Orientalist) MÜSTEŞRİKÎN (Müsteşrik C) Müsteşrikler MÜSTETAB İyi, güzel, âlâ * Devâ MÜSTETBEAT Edb: Söze, kelâma tâbi olan mânalar Sözdeki telvihat ve telmihat Söz söylerken arasında işaretle anlatmalar MÜSTETBEAT-ÜT TERAKİB Sözdeki birbirine bağlı, işaretli mânalar MÜSTETBİ´ Kendisine tâbi olunmasını isteyen MÜSTETÎL Uzun, tavil MÜSTETÎM Tamamlanmasını isteyen MÜSTETİR (Setr den) Örtülü, gizlenen Gizli, saklı MÜSTETÎR Münteşir, yayılmış MÜSTEVA Gr: Müzekker ile müennesi şâmil olan, içine alan MÜSTEVCİB (Vücub dan) Lâyık, şâyan, münasib * Gereken, icab eden MÜSTEVDA´ (Ved den) Emaneti kabul eden * Emanet bırakılan, emanet bırakılmış MÜSTEVDİ´ (Ved den) Emanet bırakılan yer *Emanet bırakan MÜSTEVFA (Müstevfi) (Vefa dan) Yeter, yetişir, kâfi derecede, yeteri kadar * Tam, mükemmel MÜSTEVFİK Allah´tan yardım dileyen MÜSTEVFİR Borçludan alacağını tamamen alan MÜSTEVHİB Bahşiş isteyen MÜSTEVHİŞ Vahşet yapan MÜSTEVİ Düz Her tarafı bir, doğru Tesviye görmüş * Düzlem * Gr: Müennes ve müzekkeri bir olan isim Sıfat MÜSTEV´İB (Va´b dan) İçine alan, ihtiva eden * Tutan Kaplıyan MÜSTEVKİ´ Bir şeyin vukuunu bekleyen, olmasını bekleyen * Olacak diye endişelenen MÜSTEVKİD Yakıp alevlendiren * Yanıp alevlenmiş MÜSTEVLİ(YE) İstilâ eden, ele geçiren, zapteden Galib olan Yayılan, her tarafı kaplayan MÜSTEVSİ´ Bollaşmış olan Genişleyen MÜSTEVSİK Bir kimseden sened veya vesika alan MÜSTEYKIN (Yakin den) Yakinen ve kat´i olarak bilen MÜSTEYKIZ (Yakaz dan) Uykudan uyanan, istikaz eden MÜSTEYMİN Mübarek sayan * Aman dileyen * Bir kimsenin yeminini isteyen MÜSTEYSER Hazır, kolaylanmış MÜSTEYSİR Nefsine ayıran MÜSTEZAD (Ziyade den) Artmış, çoğalmış * Edb: Aruz kalıplarından " Bahr-i recez" denilen vezin ile yazılmış manzume (Mef´ulü mefâîlü mefâîlü faûlün) gibi Veya (Mef´ûlü faûlün) veznine denk parça ilâvesi ile yapılır Ziyadeli mısralı manzumelerdir MÜSTE´ZEN (İzn den) İzin istenilmiş MÜSTEZİLL (Zelil den) Birini hor ve hakir gören Bir kimseyi zelil gören MÜSTE´ZİN (İzn den) İzin isteyen MÜSTEZKİR (Zikr den) Hatırlayan, istizkâr eden MÜSTMEND (C: Müstmendân) f Kederli, hüzünlü, mahzun Zavallı, miskin, biçâre MÜSTMENDÂN (Müstmend C) f Hüzünlü, kederli ve mahzun kimseler, üzgün kişiler Zavallılar, miskinler, biçareler MÜSTMENDÂNE f Zavallılıkla, biçarelikle, mahzunlukla MÜSUL Hürmet ve saygıdan dolayı ayakta durma MÜS´UT Misk kutusu, enfiye kutusu MÜSÜK Bahil kimse MÜSÜL (Misal C) Örnekler, misaller MÜSÜL-Ü FARAZİYYE Farazî temsiller, hikâyeler MÜSVEDDAT (Sevvad dan) Müsveddeler, karalamalar, taslaklar MÜSVEDDE (Seved den) Temize çekilmek üzere yazılmış şey İlk yazılan Acele ile temiz yazılmayan yazı MÜSY Akşam |
Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi |
11-04-2012 | #32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat M HarfiM Harfi MÜŞA´ (Şüyu dan) Yayılmış, şüyu bulmuş, herkese duyurulmuş * Ortaklar veya hissedarlar arasında birlikte kullanıldığı hâlde hisselere ayrılmamış olan şey MÜŞAABE Uzaklaşmak * Ölmek, vefat etmek MÜŞAARE (Şiir den) Karşılıklı olarak birbirine şiir söylemek Şiir yarışı MÜŞAAT (Şe´v den) İleri geçme * Yarış etme MÜŞABEHE(T) (şebeh ve şibih den) Benzeme, benzeyiş(Arkadaş! Bir nev´in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envaı arasında aza-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki: Bütün mütevafık ve müteşabihler, yâni birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhid´in eser-i san´atıdır MN) MÜŞABİH Benzeyen, benzer MÜŞA´BİZ (Şa´beze den) Hokkabaz Hokkabazlık yapan MÜŞACEBE Üzerine urba astıkları ağaç MÜŞACENE Yakınlık, karabet MÜŞACERAT (Müşacere C) Dövüşmeler, vuruşmalar, kavgalar MÜŞACERE Sözle karşılıklı çekişme Kavga, niza * Birbirine ağaçla vurma MÜŞACİR Sözle nizâ eden, kavga eden MÜŞAFEHAT (Müşafehe C) (Şefe den) Konuşmalar, dudak dudağa yakından konuşmalar MÜŞAFEHE Yakından karşılıklı konuşmak, karşı karşıya konuşmak MÜŞAGABE Birbirine şer ve fenalık etmek Aldatmak * Fls: Mübahase ve münakaşayı bir gaye sayanların yolu, usulü (Didimcilik, eristik) MÜŞAGARE Mehir alıp vermemek için, iki kişi birbirlerinin yakınlarından birer kadınla evlenme MÜŞAHAT Müşabehet Bir şeye benzemek MÜŞAHED (şuhud dan) Görülen, görülmüş Müşahede olunan, müşahede olunmuş MÜŞAHEDAT (Müşahede C) Gözle görülen şeyler * Görüşler * Keşifle seyredilenler * Man: Mücerret his ile kat´iyyetle hüküm ve tasdik olunan kaziyeler(Arkadaş! Nefsin vücudunda bir körlük vardır O körlük, vücudunda zerre miskal kaldıkça hakikat güneşinin görünmesine mâni bir hicab olur Evet, müşahedemle sabittir ki: Kat´î, yakînî bürhanlar ile deliller dolu olan büyük bir kalede, küçük bir taşta bir za´fiyet görünürse, o kör olası nefis, o kaleyi tamamen inkâr eder Altını üstüne çevirir İşte nefsin cehaleti, hamakati, bu gibi insafsızca tahribattan anlaşılır MN) MÜŞAHEDE Gözle görmek Seyrederek anlamak Seyretmek * Muayene, kontrol MÜŞAHELE Danışmak MÜŞAHERE (Şehr den) Aylıkla tutma Aylıkla kiralama MÜŞAHERE-HÂRÂN f Aylıklılar MÜŞAHERETEN Aylıklı olarak MÜŞAHHA (Müşahhat) Kavga etmek, çekişmek, niza etmek MÜŞAHHAS Nev´i, cinsi anlaşılmış * Şahıs haline girmiş, şahsiyeti belli olmuş Şahıslanmış, teşhis edilmiş (Bak: Mücerred) MÜŞAHHAT Kavga etmek, niza etmek, çekişmek MÜŞAHHIS (Şahs dan) Teşhis eden, taslağın adını koyan MÜŞAHİD Gören, seyreden Görmekle tetkik eden MÜŞAHİDÎN (Müşahid C) Görenler, bakanlar Müşahede edenler MÜŞAKAT Sıkıntı ve zorluklara dayanma hususunda yarışma Aykırılık Düşmanlık MÜŞAKEHE Benzemek * Hısımlık, akrabalık MÜŞAKELET Şekilde bir olma ve uygunluk, benzeyiş * Cinsiyet birliği * Edb: Birinin söylediği bir sözü diğerinin az çok evvelki mânaya zıd olarak kullanması MÜŞAKİL Diğerine uygun olan, şeklini benzeten, şekilce benzeyen MÜŞAKKARE Eski kale MÜŞAN Yüzsüz, utanmaz, sövücü kadın * Bir cins hurma MÜŞAR (Şevr den) İşaret olunan, işaretle gösterilen MÜŞAR-Ü BİL-BENAN (Müşar-ü bil-benam) Parmakla gösterilen (Gösterilen şeyin meşhur ve belli olduğundan kinayedir) MÜŞARATA şartlaşma MÜŞARE Düşmanlık, adâvet, muhâsama MÜŞAREBE (şürb den) Beraber içme MÜŞAREFE Şan, şöhret ve şeref gibi hususlarda biriyle övünme * Yükselme, yüksek yere çıkma MÜŞAREKET Birbirine ortak olmak, ortaklık Beraber olup bir iş yapmak * Gr: İkili tarafın da isteğini bildiren fiil * Karşılıklı anlaşma, birbirini anlama MÜŞAREME Birbirinin başını yarmak * Hediyeleşmek, atâ etmek MÜŞAREZE Çekişme, geçimsizlik, huysuzluk MÜŞARİK (Şirket den) Ortak, şerik Bir işte birlikte bulunan * Birlikte iş yapanlardan herbiri Ortakların beheri MÜŞARİZ Huysuz, kavgacı, gürültücü MÜŞARÜN-İLEYH Kendine işaret edilen İsmi evvelce söylenmiş olan MÜŞAŞ Omuz başı * Yumuşak kemik başları (Çiğnenmesi mümkündür) * Yumuşak yer MÜŞA´ŞA (Şa´şaa dan) Parlayan, parıldayan * Dedbedeli, gürültülü, patırtılı * Karışmış, karışık MÜŞAT (Mâşi C) Yayan yürüyen kimseler MÜŞATARE Uzaklık Iraklık * Bir şeyi yarı yarıya bölüşme Paylaşma MÜŞATE Saç ve sakaldan dökülen kıllar MÜŞATEME (Şetm den) Atışma, birbirine sövme İki kişinin birbirine sövmesi MÜŞATTAR Edb: Mısraları arasına ilâveten ayrıca mısralar getirilmiş gazel veya keside MÜŞATTAR-I MUHAMMES Edb: Araya üç mısra ilâve edilmiş gazel ve kaside MÜŞATTAR-I MURABBA´ Edb: Araya iki mısrâ ilâve edilmiş gazel veya kaside MÜŞAVERE Bir iş hususunda iki veya daha fazla kimseler arasındaki konuşma ve danışma İstişare etme (Bir kavim müşaverede bulundu mu rüşd ü salâha nâil olur Hadis meâli) MÜŞAVİR İstişare olunacak kimse, kendisine danışılan kişi * İdare işlerinde yakın yardımcı memur * Kovanlık üstünde yapılan örtünün direkleri MÜŞAVİRÎN (Müşavir C) Müşavirler Kendisine danışılan kişiler İstişare edilen kimseler MÜŞAYAA Biriyle dostluk etme * Birine uyma, tâbi olma * Çağırmak * Haykırmak MÜŞBİ´ Doyuran, tok eden MÜŞDAK Namaz kılınan yer Namazgâh MÜŞDEB Çok miktar Ziyade MÜŞEBBA´ Doymuş * Tam renkli MÜŞEBBEH(E) (şebeh den) Benzetilen MÜŞEBBEHÜN-BİH Kendisine benzetilen MÜŞEBBEK (Şebek den) Ağ ve kafes gibi örülmüş olan Küçük tahta parçalarından yapılan oymalı kafes MÜŞEBBİ´ Tokluk verici, doyuran, doyurucu MÜŞEBBİH Benzeten, iltibas eden MÜŞEBBİHE Fls: İnsan biçiminde ilâh tasavvur edip suretlendiren bâtıl bir inanış (Antropomorfizm) Mücessime de denir (Bak: Teşbih) MÜŞECCER (Şecer den) Ağaç gibi dallı budaklı olan yazı veya resim MÜŞEDDED Kuvvetlendirilmiş, şiddeti artırılmış * Gr: İki defa yanyana okunan harf, şeddeli harf Böyle harflere huruf-u müşeddede denir MÜŞEDDİD(E) (Şiddet den) Kuvvetlendiren, azdıran, şiddetlendiren, şiddetini artıran MÜŞEFFAH (İbranice) Peygamberimizin (ASM) Tevrat´taki ismi MÜŞEKKEK (şekk den) şüpheli olan, şüpheli, kuşkulu şekke düşürülmüş MÜŞEKKEL (Şekl den) Kalıbı, şekli, biçimi, kıyafeti gösterişli ve yerinde * Şekil verilmiş, şekillendirilmiş MÜŞELLEL Lekeli MÜŞEMMES (şems den) Güneşlemiş, güneş görmüş Çok güneşli MÜŞEMMET Hayır ile anılan, yâd edilen kimse MÜŞENNEF Küpe takınmış, küpeli Küpe takarak süslenmiş MÜŞERRAH (Şerh den) Açılmış, teşrih olunmuş MÜŞERREF Şereflenmiş, şerefli Herkesce kıymetli MÜŞERRİ´ Teşri´ eden Şeriatın kurucusu Şeriat kanununu meydana getiren (Bak: Teşri´) MÜŞERRİH (C: Müşerrihîn) (Şerh den) Açıklayan, şerheden * Teşrih yapan doktor MÜŞETTA Kış evi MÜŞEVVEH Şekil ve kıyafeti çirkin Bed-endâm kimse MÜŞEVVEK (şevk den) Dikenli Diken şeklinde sivri olan MÜŞEVVEŞ Karmakarışık, anlaşılmaz, düzensiz MÜŞEVVEŞİYET Karışıklık, karmakarışık vaziyet MÜŞEVVİK İsteğini arttıran Gayrete getiren, şevk veren, teşvik eden MÜŞEVVİKANE f şevk vermek suretiyle, teşvik ederek, sevdirerek MÜŞEVVİŞ Karıştıran, anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz hâle koyan MÜŞEYYEA Bir şeyin ardından bağırıp çağıran kadın * Koyun sürüsünün ardına uyan koyun MÜŞEYYED Yüksek ve sağlam, metin yapılı, muhkem MÜŞEYYİD Sağlam, yüksek yapı yapan MÜŞFİK Şefkatle seven Acıyan, merhametli MÜŞFİKANE f Şefkatle, merhametle Müşfik olana lâyık surette MÜŞFİR (C: Meşâfir) Deve dudağı MÜŞG (Bak: Müşk) MÜŞGÎN f Misk kokulu, miskli * Siyah şey MÜŞHIS Sövücü, söven, şâtim MÜŞHİD (Şehadet den) Şâhid getiren İşhad eden MÜŞ´IL Her tarafa dağılmış olan MÜŞİDE Çağıran Yüksek sesle şarkı söyleyen MÜŞ´İR İş´ar eden, haber veren, bildiren MÜŞİR Emreden, işaret eden, bildiren * Mareşal En büyük ünvanı taşıyan asker Silâhlı kuvvetlerde, kaide olarak barış zamanında orgeneral rütbesine kadar terfi etmek mümkündür Mareşal rütbesi, ancak muharebe sırasında ve bir meydan muharebesi kazanmış olan generallere verilir Asıl vazifesi ordu kumandanlığı olan müşirlerden, eskiden valiliklerde, bakanlıklarda bulunanlar olduğu gibi Sadrazam olanlar da vardı MÜŞİRAN (Müşir C) Müşirler, mareşaller MÜŞİRANE f Müşire yakışır surette Mareşala has bir tavırla MÜŞİRÎ f Mareşallik, müşirlik MÜŞİRİYYET Müşirlik Mareşal makamı MÜŞK (Müşg) f Misk Misk kokulu MÜŞK-ÂLUD f Miske bulanmış MÜŞK-BÂR f Misk yağdıran MÜŞK-BU f Misk kokulu Misk gibi kokan MÜŞK-EFŞAN f Misk saçan MÜŞK-FÂM f Misk renginde olan, siyah MÜŞK-FEŞAN f Misk saçan, misk saçıcı MÜŞK-FÜRUŞ (C: Müşk-füruşân) f Misk satan MÜŞKİL (Müşkile) Zorluk, güçlük, zor olan iş Çetinlik * Edb: Mânasının derinliği veya edebi bir san´atla ifade edilmiş olmasından dolayı teemmül ve tefekkürsüz anlaşılmayacak derecede hafî olan lâfızdır Mânaca nass´ın mukabilidir MÜŞKİL-ÜT TAHSİL Elde edilmesi, tahsili zor olan Kolay tahsil edilemeyen MÜŞKİLAT Zorluklar, çetinlikler MÜŞKİLAT-I KUR´ANİYE Manasının incelik ve derinliği veya istiare-i bediyye ile ifade edilmiş olması gibi sebeblerden dolayı derin tetebbu ve tefekkür neticese ancak anlaşılabilen âyetler MÜŞKİLE Zor ve müşkil olan iş MÜŞKİL-KÜŞA f Zorluğu gideren, açan Zor işleri halleden Çetinliği gideren MÜŞKİL-KÜŞAYÂN f Zorluğu gideren ve zor işleri halleden kimseler MÜŞKİL-PESEND f Zorla beğenen Her şeyi kolay kolay beğenmiyen Zorlaştıran MÜŞKİL-PESENDÂN (Müşkil- pesend C) Herşeyi kolay kolay beğenmiyenler MÜŞKİL-TER f Çok zor ve çetin Çok müşkil MÜŞK-SA f Misk gibi MÜŞMEHIRR Yüce dağ, yüksek dağ MÜŞMEİZ (İşmi´zaz dan) Nefret eden, tiksinen, tiksinerek sıkılan MÜŞREİB Nâzır, bakan * Muhtaç MÜŞRİF Etrafı gören, etrafa bakan * Yüce yer, yüksek yer * Yükselen, çıkan * Bir hal almağa yüz tutmuş olan MÜŞRİF-ÜL HARÂB Harab olmağa ve yıkılmağa yüz tutmuş MÜŞRİK (Şark dan) Parlak, parlayan MÜŞRİK Allah´a ortak kabul eden, şirk işleyen Allah´tan başkasına ibadet eden (Bak: Şirk) MÜŞRİKÎN (Müşrik C) (şirk den) Müşrikler, Allah´a şirk koşanlar MÜŞŞAT (Mâşi C) Ayak üstü yürüyen insan ve hayvan MÜŞT f Yumruk * Avuç MÜŞT (C: Emşât) Taramak * Ayak üstündeki ufak kemikler (Ayak tarağı derler) MÜŞTAB Yüzünde uzun yollar olan kılıç MÜŞTAGİL (Şugl den) Bir işle meşgul olan, iştigal eden, uğraşan MÜŞTAİL (Şa´l den) Yanan, tutuşan, alevlenen MÜŞTAK (şevk den) Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli(Elbette bir vakit O´na döneceğiz ve O´nun huzuruna gideceğiz Ve O´na müştakız Mâdem her halde bir zaman bizi hayatın tekâlifinden azad edecektir Haydi ey musibet! O terhis ve azâd etmek senin elinle olsun, râzıyım L) MÜŞTAKANE f şevkle, çok isteyerek, severcesine MÜŞTAKK (Müştak) (Şakk dan) Gr: Başka kelimeden ayrılmış, başka kelimeden çıkmış, türemiş * İştikak etmiş, aralarında mâna ve terkib ciheti ile münâsebet; siga ciheti ile mugayeret olmak üzere diğer kelimeden ihraç olunmuş kelime MÜŞTAKKAT (Müştakk C) (şakk dan) Türemiş kelimeler MÜŞTAKKUN MİNH (Şakk dan) Kendisinden diğer bir kelime türemiş olan asıl kelime MÜŞTE f Yumruk, muşta * Birine vurmak için ele veya parmaklara geçirilen demirden yapılmış âlet * Kunduracıların deriyi vurarak inceltmekte kullandıkları maden tokmak MÜŞTEBEH Zor, karışık MÜŞTEBİH Şüphelenen, şüpheci, iştibah eden MÜŞTEBİK (Şebeke den) Kafes gibi örülü olan * Karışık, düğümlü olan MÜŞTEDD (Şiddet den) Şiddetlenen, azan Şiddetlenmiş * Kuvvetlenmiş, sağlamlaşmış MÜŞTEHA İştiha veren, iştiha getiren Şehvet veren MÜŞTEHAT Şehveti celb eder hâle gelen Yetişmiş kız MÜŞTEHEYAT Lezzetli şeyler Nefsin hoşuna giden ve iştah için yenen şeyler MÜŞTEHİ İştihası olan, seven Hâhişger MÜŞTEHİR Şöhretli Meşhur Namdar MÜŞTEHİYAT (Bak: Müşteheyat) MÜŞTEKÂ şikâyet olunan, kendisinden şikâyet edilen MÜŞTEKÂ-ANH Kendisinden şikâyet olunan kimse MÜŞTEKAT Türemiş kelimeler Bir kökten ayrılmış kelimeler MÜŞTEKİ Şikâyette bulunan, şikâyetçi MÜŞTEKİYÂNE f şikâyet edercesine, şikâyet eder gibi(Ey insan-ı müşteki! Sen mâdum kalmadın; vücud nimetini giydin, hayatı tattın, câmid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalâlette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkezâ M) MÜŞTEMEL (Şümul den) Bir şeyin içinde bulunan Bir şeyin hâvi olduğu, içine aldığı, ihtivâ ettiği MÜŞTEMELAT Bir şeyin içine aldığı şeyler, kapladığı şeyler * Eklentiler MÜŞTEMİL Kavrayan, saran, içine alan Büsbütün örten MÜŞTEMİLÂT (Bak: Müştemelât) MÜŞTERA Para ile satın alınmış olan MÜŞTEREK Birlikte, ortak kullanılan * Elbirliğiyle yapılan, birlik MÜŞTEREK-ÜL MENFAA Beraberce ve ortaklaşa faydalanma MÜŞTEREKEN (şirket den) Ortak olarak, müşterek bir tarzda, ortaklaşa MÜŞTERİ Malı parayla alan Satılan malı alan * Bir yıldız ismidir Jüpiter * İstekli, arzulu MÜŞTERİK Kendi kendine söylenen kimse MÜŞTİ Bir avuç dolusu MÜŞTZEN f Yumruk vuran, boksör MÜŞVİKE Dikenli ağaç MÜT´A Muvakkat kazanç * Gayr-ı şer´i olan bir nikâh * İntifa´, faydalanma MÜTAASSIB (Bak: Mutaassıb) MÜTABAAT Birine tâbi olmak, uymak Birini takib etmek MÜTABİ´ Tâbi olan, uyan MÜTABİÎN (Mütabi´ C) Tâbi olanlar, uyanlar, iktidâ edenler MÜTACERE Ticaret yapma MÜTAEMET İkiz doğurma MÜTALAA Bir işi etraflıca düşünmek, okumak, tetkik etmek MÜTALAÂT (Mütalaa C) Düşünceler Tedkik etmeler Okumalar Mütalaa MÜTALEBE (C: Mütalebât) Hakkını isteme İddia, dâvâ MÜTALİ´ (Mütalaa dan) Tetkik eden Okuyan Bir şeyi etraflıca düşünen MÜTALİÎN Mütalaa edenler MÜTAMETTİA Kâr eden, kazanan, kârlı (Doğrusu: Mütemettia) MÜTAREKE Bir mes´eleyi hal için bir şeyi terketmek * Karşılıklı olarak anlaşmak, kuvvet ve silâhı bırakmak MÜTAREKENÂME f Mütareke için tarafların imzaladıkları vesika MÜTARİK Karşılıklı olarak terkeden, bırakan Mütâreke eden MÜTBİ´ Yanında danası olan sığır MÜ´TE Cinnet, delilik * Sar´aya benzer baygınlık MÜTEABBİD Taabbüd eden Kulluk eden İbadet eden MÜTEABBİDÎN (Müteabbid C) Taabbüd edenler, ibadet edenler Kulluk edenler MÜTEABBİS Yüzünü ekşiten MÜTEABBİSÂNE f Yüzünü ekşiterek MÜTEABBİSÎN (Müteabbis C) Yüzünü ekşitenler, taabbüs edenler MÜTEACCİB Taaccüb eden, şaşan, şaşakalan MÜTEACCİBÂNE f şaşakalma suretiyle Taaccüb eder şekilde MÜTEACCİL (Acele den) Acele eden, aceleci MÜTEACCİLÂNE f Acelecilikle, acele ederek MÜTEACCİLÎN (Müteaccil C) Acele edenler, aceleciler MÜTEACCİN Hamurlaşan Hamur haline gelen MÜTEADDİ (Udvan dan) Başkasının hakkına tecavüz eden, saldıran, sataşan * Gr: Lâzım fiilinin mukabili Fiil eseri fâilden mef´ul denilen diğer bir isme geçerse o halde fiil müteaddi olur Geçişli fiil (Anlatmak, düşündürmek gibi) MÜTEADDİD Türlü türlü, çeşitli Bir çok Birden fazla MÜTEADİ (Adv dan) Düşmanlık eden, adavet eden MÜTEADİD Birbirine kuvvet veren, omuz omuza veren MÜTEADİL Birbirine denk ve eşit gelen Teadül eden MÜTEAFFİF İffetli, şerefli, namuslu MÜTEAFFİFÂNE f İffetlilikle, şerefle, nâmuslulukla MÜTEAFFİFÎN (Müteaffif C) İffetli, namuslu ve şerefli kimseler Müteaffifler MÜTEAFFİN Kokan Taaffün eden Çürüyüp bozulan MÜTEAHHİD Taahhüd eden Bir işi üzerine alan MÜTEAHHİDÎN (Müteahhid C) (Ahd dan) Taahhüd edenler İşi üzerine alan kimseler MÜTEAHHİR Sonraki, sonra gelen MÜTEAHHİRÎN Son zamanlarda gelenler ve yetişenler (Büyük allâmeler hakkında söylenir) MÜTEAHİD (Bak: Müteahhid) MÜTEAKIB Sıra ile, birbiri arkasından gelen MÜTEAKIBEN Arka arkaya, ardı sıra, peşinden Sonra MÜTEAKID (Akd dan) Anlaşma yapan iki kişiden her biri MÜTEAKIDEYN Alıcı ile satıcı MÜTEAKİB (Bak: Müteakıb) MÜTEAKİS Tersine dönmüş Birbirine zıd MÜTEAKKID (Akd dan) Düğümlenen, karışık olan MÜTEAKKIL (C: Müteakkılîn) Biraz düşünerek anlayan MÜTEAKKILÂNE f Anlayana yakışır şekilde MÜTEAKKILÎN (Müteakkıl C) Anlayanlar, taakkul edenler MÜTEAKKİS (Aks den) Tersine dönen, ma´kus olan MÜTEAL Âlî, büyük MÜTEALİ (Ulüvv den) Yüksek olan, yükselen * Fls: Tecrübe ile elde edilen İlim hududunu aşan MÜTEALİM Herkesçe bilinen, ma´lum, taâlüm eden MÜTEALLİK Alâkalı Bir yere bağlı, bir şeye mensub MÜTEALLİKAT Yakın olanlar, müteallik olanlar Akraba * Gr: Bir cümlenin mânasını açıklayan, tamamlayan kelimeler MÜTEALLİL Bahane ve özür ile vakit geçiren MÜTEALLİM (İlm den) Taallüm eden, ilim ve bilgi edinen, öğrenen Talebe MÜTEALLİMÂNE (İlm den) f Bilgi edinerek, ilim öğrenerek, taalüm ederek MÜTEALLİMÎN (Müteallim C) İlm den) Bilgi edinenler, ilim öğrenenler, talebeler MÜTEALLİN Aşikâr, aleni ve meydanda olan MÜTEAMÎ (Amâ dan) Görmemezlikten gelen MÜTEAMİYÂNE f Görmemezlikten gelerek MÜTEAMMİ (Amâ dan) Kör olan, âmâ olan MÜTEAMMİD Kasteden, kasden yapan Tasarlıyarak yapan MÜTEAMMİDÂNE (Amd den) f Tasarlıyarak, bilerek, kasden MÜTEAMMİDÎN (Müteammid C) (Amd den) Bilerek ve tasarlıyarak yapanlar MÜTEAMMİK (Umk dan) Derine giden, derinleşen MÜTEAMMİM (Umum dan) Yaygın, yayılmış MÜTEANİK Birinin boynuna sarılan MÜTEANNİ Zahmetli ve zor olan bir işi üzerine alan Zahmet çeken MÜTEANNİD İnad eden, direnen MÜTEANNİDÂNE f İnadçılıkla, inad ederek MÜTEANNİDİN (Müteannid C) Direnenler, inad edenler, inatçılık yapanlar MÜTEANNİT Yanlış arayan Başkalarının yanlışını bulmak için uğraşan MÜTEANNİTÂNE f Yanlış arayana, yanlışlıklar çıkarmaya uğraşana yakışır surette MÜTEANNİYANE f Sıkıntılı ve zahmet çekerek Zahmetle MÜTEAREF (Örf den) Herkesin bildiği, meşhur, ünlü MÜTEAREFE Hakikat olduğu apaçık belli olan İsbata ihtiyacı olmayan MÜTEARIZ Birbirine zıt ve muhâlif olan MÜTEARİF (Örf den) Bilinen, bilinir, meşhur * Birbirine tanıyan, tanışan MÜTEARİFE Herkesin bildiği Tanınmış Meşhur Doğruluğu âşikâr * Man: İsbatı icab etmeyen söz MÜTEARRIK Terleyen, taarruk eden MÜTEARRIZ (Arz dan) Başkasının hakkına tecavüz eden, hududuna geçen, * Saldıran, sataşan, taarruz eden MÜTEARRİ (Uryet den) Bir şeyden alâkasını kesen * Soyunan, taarri eden, çıplak MÜTEARRİBE (Arab dan) Aslında Arap olmayıp sonradan Araplaşmış kimse MÜTEARRİC Bir tarafa meyleden, bir yana eğilen MÜTEARRİF Bir şeyi araştırarak bilen İrfan sahibi MÜTEARRİS Karısına sevgisini bildiren MÜTEASİR (Usr dan) Güçleşen, zorlaşan, teâsür eden MÜTEASSIB (Asab dan) Taassub eden, taraftarlık eden * Son derecede dinine ve milletine taraftarlık besleyen (Bak: Mutaassıb) MÜTEASSİF Doğru yoldan sapan MÜTEASSİR Güçleşen Güç, zor, çetin MÜTEAŞİR Birbiriyle iyi geçinen, muâşeret eden MÜTEAŞŞIK Âşık olan, taaşşuk eden, çok seven MÜTEATIF (Atf dan) Kendisine atfolunan * Birbirini seven MÜTEATİ Birbirine veren MÜTEATTIF (Atf dan) şefkat eden, bağışlayan, esirgeyen MÜTEATTIFÂNE f Şefkat göstererek, bağışlayarak, esirgeyerek MÜTEATTIR Gökçek kokularla kokulanmış Güzel kokular sürünmüş MÜTEATTIS Aksıran MÜTEATTIŞ Susamış MÜTEAVİN (Avn dan) Yardımlaşan Birbirine yardım eden MÜTEAVVİK Geciken, eğlenen, oyalanan MÜTEAVVIZ (Ivaz dan) Bedel alan MÜTEAVVİC Eğilmiş, eğri, çarpılmış, çarpık MÜTEAVVİD Alışılmış, âdet edinen MÜTEAVVİZ İstiaze eden, Allah´a (CC) sığınan MÜTEAYYİN (Ayn dan) Karar verilmiş * İleri gelen kimse Eşraftan olan kişi * Belli, âşikâr ve meydanda olan Taayyün eden MÜTEAYYİNÂN (Müteayyin C) (Ayn dan) f Eşraftan olanlar, ileri gelen kimseler * Belli ve meydanda olanlar Taayyün edenler * Karar verilmişler MÜTEAYYİŞ (Ayş dan) Yiyip içen, taayyüş eden MÜTEAZIM Göze büyük görünen, taâzum eden, gözde büyüyen MÜTEAZİD (Adad dan) Kol kola tutunan, birbirine yardım eden, kol veren MÜTEAZZIM (Azamet den) Taazzum eden, büyüklük taslıyan, mütekebbir MÜTEAZZIMÂNE (Azamet den) Benlik, büyüklük taslıyarak MÜTEAZZİ (Uzv dan) Uzuvlaşmış Organlaşmış, Uzuv hâline gelmiş MÜTEAZZİB Bekâr kalan, evlenmeyen (Bak: Mücahede) MÜTEAZZİBÂNE f Bekâr kalana evlenmeyene yakışır surette MÜTEAZZİBÎN (Müteazzib C) Evlenmeyenler, bekâr kimseler MÜTEAZZİL (Azl den) Azledilip işinden çıkarılmış MÜTEAZZİR Meydana gelmesi zor olan * Özürlü olan MÜTEAZZİZ Taazzüz eden, izzet, kuvvet, kudret kazanan MÜTEBADİL (Bedel den) Birbirinin yerine geçen, tebâdül eden * Nöbetle değişen MÜTEBADİR(E) Birden bire akla gelen Ortaya çıkan MÜTEBAGGIZ Kin gösteren, buğz gösteren MÜTEBAGİZ Birbirine düşman olan, kin güden, hased eden MÜTEBAHHİR (Buhar dan) Tütsülenen, dumanlanan, tebahhur eden MÜTEBAHHİR (Bahir den) İlmi deniz gibi derin olan, büyük âlim olan Allâme Herhangi bir ilme çok dalan MÜTEBAHHİRÎN Bilgileri pek çok olanlar, deniz gibi derin bilgili olanlar Allâmeler MÜTEBBAHHİRÎN-İ ULEMA Çok büyük, geniş ilim sahibi olan âlimler, allâmeler MÜTEBAHİ Övünen, fahirlenen Mütefâhir MÜTEBAHİYANE f Övünerek, fahirlenerek MÜTEBAHTIR Kibir ve gururla yürüyen MÜTEBAHTIRÂNE f Kibirle sallana sallana yürüyenler gibi MÜTEBAİD Uzaklaşan Bir birinden uzak bulunan MÜTEBAKİ Geri kalan, artan, fazlası Arta kalan MÜTEBAKİ Ağlar gibi görünen MÜTEBALİ Tecrübe edip deniyen adam MÜTEBALİH Kendini ebleh gösteren Bönlük tavrı takınan MÜTEBAREK Yüksek yer MÜTEBARİZ (Bürüz dan) Tebarüz eden, meydana çıkan Bâriz âşikar olan MÜTEBARİZÎN (Mütebariz C) Meydana çıkanlar, belirenler, tebarüz edenler MÜTEBASBIS (Basbasa dan) Yaltaklanan, tabasbus eden MÜTEBASBISÂNE f Yaltaklanarak, tabasbus ederek MÜTEBASBISÎN (Mütebasbıs C) Yaltaklananlar, tabasbus edenler MÜTEBASSIR (Basar dan) Dikkatle bakan, ilerisini gören, iyice düşünen Basiretli MÜTEBASSIRÂNE f İyice düşünerek, basiretle, ileriyi görerek MÜTEBASSIT Yayılmış serilmiş olan MÜTEBAYİAN Alıcı ile satıcı MÜTEBAYİN Birbirine uymayan Birbirine zıt olan Birbirinden ayrı MÜTEBEDDİ´ Sünnet ehli iken bid´at ehli olan MÜTEBEDDİL (Bedel den) Değişen, tebeddül eden, başka hâle giren Bozulan * Kararsız MÜTEBEHHİC Şen ve keyifli olan Sevinç içinde olan MÜTEBEKKİM (Bekem den) Konuşurken kekeleyen, tutulup kalan MÜTEBEKKİMÂNE f Kekeliyerek, dili tutularak MÜTEBELLİD Tembel, uyuşuk Ağır davranan MÜTEBELLİL Islanan, nemlenen şey MÜTEBELLİR (Billur dan) Billurlaşan, tebellür eden * Belirgin, belirmiş MÜTEBENNİ Bir kimseyi oğul edinen MÜTEBERKI´ Peçelenen, maskelenen MÜTEBERRİ Teberri eden, yüz çeviren MÜTEBERRİ´ Bağışlayan, teberru eden Bağışta bulunan MÜTEBERRİD Soğuyan MÜTEBERRİK(E) (Bereket den) Mübarek sayılan, teberrük eden, uğurlu MÜTEBERRİKEN Mübarek sayarak, uğur bilerek MÜTEBERRİR Teberrür eden, Allah´a derinden ve içten itaat eden MÜTEBERRİZ Beliren, meydana çıkan, teberrüz eden MÜTEBESSİL Cesaret veya kızgınlıktan dolayı yüzünü ekşiten MÜTEBESSİM (Besm den) Tebessüm eden Hafif ve lâtif tarz ile gülen Gülümseyen MÜTEBESSİMÂNE f Gülümseyerek, tebessüm ederek, mütebessim olarak MÜTEBESSİR Sivilce çıkaran MÜTEBEŞBİŞ Güler yüz gösteren MÜTEBETTİL (Betl den) Tebettül eden, fani şeyleri bırakıp Allah´a yönelen MÜTEBETTİLEN Allah´a yönelerek MÜTEBEVVİL Tebevvül eden, işeyen MÜTEBEYYİN Meydana çıkan, anlaşılan Tebeyyün eden MÜTECADİL (Cedl den) Mücadele eden, uğraşan Şiddetle çekişen MÜTECAHİD İkrar etmeyen, inkâr eden MÜTECAHİL Tecahül eden Bilmemezlikten gelen, câhil gibi görünen MÜTECAHİLÂNE f Bilmiyor görünerek, bilmemezlikten gelerek MÜTECAHİR Yüksek sesle söyleyen * Gizlemeyen Aşikâre yapan Açıktan günah işleyen MÜTECA´İD (Ca´d dan) Kıvırcık, kıvrık MÜTECA´İD-ÜL EŞ´AR Kıvırcık saçlı, saçları kıvırcık olan MÜTECANİB (Cenb den) İçtinab eden, çekinen, sakınan, uzaklaşan, karışmıyan MÜTECANİS (Cins den) Bir cinsten olan Diğerleriyle aynı cinsten olan MÜTECASİR (C: Mütecasirîn) (Cesaret den) Küstah, cür´et gösteren, tecasür eden MÜTECASİRÂNE f Cür´et göstererek, küstahçasına MÜTECASİRÎN (Mütecasir C) Cür´et edenler, cesaretlenenler, küstahlar MÜTECAVİB Karşılıklı cevap veren MÜTECAVİL Birbiri etrafında dolaşan, cevelan eden MÜTECAVİR (Civar dan) Komşu Civarda bulunan MÜTECAVİZ (Cevâz dan) Hücum eden, tecüvüz eden Haddi aşan, geçen * Sataşan, saldıran * Sarkıntılık eden * Çok, fazla MÜTECAVİZÂNE f Tecavüz eder şekilde Tecavüz edene yakışır halde MÜTECAVİZÎN (Mütecaviz C) Tecavüz edenler, sarkıntılık eden kimseler, saldıranlar MÜTECAZİB Birbirini çeken, yakınlaştıran MÜTECEBBİR (Cebr den) Zorba zor kullanan, cebir yapan * Kibirlenen MÜTECEBBİRÂNE Zorbalıkla, cebren MÜTECEDDİD Yenilenen, eski iken yenilenmiş olan MÜTECEDDİDÎN (Müteceddid C) Yenileşenler, teceddüd edenler MÜTECEFFİF İçi boşalan, kuruyan, koflaşan (kabuklu meyve) MÜTECEHHİZ (Cihaz dan) Donanmış, techizatlı Mücehhez MÜTECELLA Münkeşif olup görünen, âşikâr olan * Yükseğe çıkan Yukarı havâle olan MÜTECELLİ Tecelli eden, meydana çıkan, görünen Parlak MÜTECELLİD (C: Mütecellidin) Kahramanlık ve celâdet gösteren MÜTECELLİDÂNE f Celadet ve kahramanlıkla Yiğitlik göstererek MÜTECELLİDÎN (Mütecellid C) Kahramanlar, yiğitler, celâdet gösteren kahraman kimseler MÜTECEMMİ´ (C: Mütecemmiîn) (Cem´ den) Toplanan, yığılan, biriken, tecemmü´ eden MÜTECEMMİD (Mütecemmide) Donan, donmuş MÜTECEMMİÎN (Mütecemmi´ C) Toplananlar, yığılanlar, tecemmu´ edenler, birikenler MÜTECEMMİL Cemal kesbeden, zinetlenen, süslenen, donanan MÜTECEMMİLÂNE f Süslenerek, donararak, bezenerek MÜTECEMMİLÎN (Mütecemmil C) Süslenenler, bezenenler, donanlar, tecemmül edenler MÜTECENNİ Meyve devşiren, meyve toplayan * Birine suç isnad eden, iftira atan Müfteri MÜTECENNİB Sakınan, içtinab eden, korunan, kaçınan MÜTECENNİN (Cünun dan) Delirmiş, çıldırmış Mecnun MÜTECENNİNÂNE f Çıldırmışcasına, delicesine, mecnuncasına, delirerek MÜTECERRİ´ Yudumlayarak içen MÜTECERRİD (Mücerred den) Tek kalmış, tek başına olan * Soyunan, tecerrüd eden, çıplak olan * Bekâr Evli olmıyan * Tas: Dünya işlerinden vazgeçip Allah´a bağlanan MÜTECESSİD Cesed şekline giren, tecessüd eden, vücud bulan MÜTECESSİM Şekillenen, cisimlenerek görünen, gözle görünen MÜTECESSİS Meraklı, gizli şeyleri öğrenmeğe çalışan * Casusluk eden, yoklayıp haber eriştiren MÜTECESSİSÂNE f Gizli şeyleri öğrenmeğe çalışarak Merakla Mütecessis bir tarzda MÜTECESSİSÎN (Mütecessis C) Meraklılar Tecessüs edenler Gizli şeyleri öğrenmeğe çalışanlar MÜTECEVVİF İçi boşalan, koflaşan, kovuk olan, tecevvüf eden MÜTECEVVİZ Sözü mecazla söyliyen Mecazlı konuşan * Caiz olmayan şeyi caiz gören MÜTECEVVİZANE f Mecazlı konuşarak, mecazlı söz söyleyerek * Caiz olmayan şeyi caiz görürcesine MÜTECEVVİZÎN (Mütecevviz C) Mecazlı konuşanlar Mecazlı söz söyleyenler * Caiz olmayan şeyleri caiz görenler MÜTECEZZİ Parça parça ayrılan, ufalanmış olan MÜTEDAFİ´ Düşmanı defeden * İtişen, kakışan MÜTEDAFİAN Düşmanı defederek * İtişerek, kakışarak MÜTEDAFİÂNE f Düşmanı defedercesine İtişir kakışırcasına MÜTEDAHİK (Mütedahike) Karşılıklı gülüşen, tedahük eden MÜTEDAHİL İç içe, birbirinin içine girmiş vaziyette olan Karışan * Ödenmemiş, gecikmiş maaş MÜTEDAİR Dolayı, alâkalı, üzerine, müteallik, için MÜTEDARİB (Darb dan) Birbirine vuran karşılıklı vuruşan MÜTEDARİK (Derk den) Tedârik eden, hazırlıyan * Yetişip ulaşan MÜTEDARİS Ders ile meşgul olan, okuyup yazan MÜTEDAVİ (Devâ dan) Kendi kendine ilaç yapan Tedâvi eden MÜTEDAVİL Elden ele geçen, alıp verilen * Kullanılan MÜTEDEBBİR İleriyi gören, tedbirli ve ölçülü hareket eden MÜTEDEBBİRÂNE f İlerisini görerek Tedbirli ve ölçülü olarak MÜTEDEFFİK Fışkıran su MÜTEDEFFİN (Defn den) Gömülen, defnedilen MÜTEDEHHİ Üstün zekâlı ve anlayış sahibi gibi harekette bulunan MÜTEDEHHİN (Dehn den) Yağlanan, tedehhün eden MÜTEDEHHİYANE f Üstün zekâ ve anlayış sâhibi gibi harekette bulunana yaraşır yolda MÜTEDELDİL Hareket eden, müteharrik MÜTEDELLİ Nazlanan, tedelli eden MÜTEDELLİL Çok yakın olan MÜTEDELLİYANE f Nazlanırcasına MÜTEDENNİ Tedenni eden, gerileyen, aşağılanan MÜTEDENNİS Kirlenen MÜTEDERRİ´ Zırh giyen, zırhlanan MÜTEDERRİC Derece derece ilerleyen Hareket eden MÜTEDERRİS Ders alan Okuyan Tahsile çalışan MÜTEDESSİR Elbise giyen, libasa bürünen MÜTEDEYYİN Dindar Din ile vazifeli Sağlam müslüman, dine muhalefetten sakınan, dinine sâdık olan * Borçlu olan MÜTEEDDİ Ödeyen, ödeyici, edâ eden * Gelen, gelici MÜTEEDDİB Edeblenen, utanç duyan, utanan MÜTEEDDİBÂNE f Edeblenerek, utanç duyarak, haya ederek Terbiyeli ve edebli bir kimseye yakışır surette MÜTEEDDİBÎN (Müteeddib C) Utanç duyanlar, utananlar, hayâ edenler, edeblenenler MÜTEEHHİB Kendi kendini hazırlayıp yetiştirmiş kimse MÜTEEHHİL Teehhül etmiş, evlenmiş olan * Ehlileşmiş MÜTEEKKİD (Te´kid den) Sağlamlaşan, tekrarlanan MÜTEELLİF (Ülfet den) Alışmış, alışkın Ülfet peyda eden MÜTEELLİH (C: Müteellihîn) Allah´ın birliğine inanan MÜTEELLİM Acıyan, elemli ve kederli olan(Ebediyeti isteyen ve ebed için halkolunan ve ihsana karşı perestiş eden ve firaktan müteellim olan ruh-u insan kalkıp abdest alıp, şu asır vaktinde ikindi namazını kılmak için Kadim-i Bâki ve Kayyum-u Sermedî´nin Dergâh-ı Samedaniyesine arz-ı münacat ederek zevalsiz ve nihayetsiz rahmetinin iltifatına iltica edip hesapsız nimetlerine karşı şükür ve hamd ederek S) MÜTEELLİMÂNE f Elem duyarak, kederlenerek MÜTEEMMİL Teemmül eden Derin düşünen * Dalgın MÜTEEMMİLÂNE f Derin düşünene yakışır surette Düşünceli olarak * Dalgın şekilde MÜTEEMMİR Âmirlik yapan kişi Emreden kimse MÜTEENNİ (Eny den) Temkinli Teenni eden Ağır davranan MÜTEENNİYÂNE f Temkinli olarak Ağır davranarak Çekinip sakınarak MÜTEESSİF Sevmemiş, hoşlanmamış Elem ve keder etmiş * Eseflenen, teessüf eden, kederlenen MÜTEESSİFÂNE f Eseflenerek, kederlenerek MÜTEESSİFEN Üzüntü duyarak, teessüf ederek MÜTEESSİR Te´sir altında kalmış Acımış yahut sevinmiş Hissiyatına dokunmuş * Üzüntülü MÜTEESSİRÂNE f Üzüntü ile, üzülerek, teessürle MÜTEEVVİG Ağa olmağa çalışan MÜTEEYYİD Kuvvetlenen * Te´yid ve takviye olunmuş * İstihkâm ve metanet MÜTEEZZİ Ezâ duyan Üzgün, incinen Cefa gören MÜTEFAHHIS (Fahs dan) Dikkatle araştıran, sorup tetkik eden, inceliyen MÜTEFAHHİR (Fahr den) Gururlanan, övünen, tefahur eden MÜTEFAHHİRÂNE f Övünerek, tefahhur ederek, fahirlenerek MÜTEFAHİR (Fahr dan) Tefahür eden, övünen MÜTEFAKKIH (C: Mütefakkıhin) (Fıkh dan) Fıkıh âlimi Fıkıh ilmiyle uğraşan kimse MÜTEFAKKIHÎN (Mütefakkıh C) Fıkıh âlimleri, fıkıh bilginleri Fıkıhla uğraşan kimseler MÜTEFAKKİD Araştırıp soran, tedkik eden MÜTEFARİK Ayrı ayrı Bir birinden farklı olan MÜTEFASSIM Sütten kesilen * Kırılan, darılan, üzülen MÜTEFATTIN (Fatn dan) Hemen farkına varan Derhal durumu anlıyan MÜTEFATTIR Yarılan, infitar eden MÜTEFAVİT Birbirinden farklı, çeşitli * Zamanca birbirinden ayrı(Kur´an-ı Kerim, mükerrer, mütefavit suallere cevap olduğu halde, şiddet-i imtizaç ve ittihaddan anlaşılır ki, sanki sual birdir İİ) MÜTEFAVVIZ Mal sahibi olan * Üstüne alan MÜTEFAYİD Birbirinden istifade edip faydalanan MÜTEFAZIL (Fazl dan) Bilgi ve fazilet hususunda yarış eden * Fazla, artık MÜTEFAZZIL (C: Mütefazzılîn) (Fazl dan) Meziyet, fazilet ve bilgi yarışına çıkan MÜTEFAZZILİN (Mütefazzıl C) Meziyet ve fazilet yolunda yarış edenler MÜTEFECCİ´ Acınan, dertli olan MÜTEFECCİR (Fecr den) Açılan, görülen, tefeccür eden MÜTEFEHHİM Anlayan, fehmeden, kavrayan MÜTEFE´İL (C: Mütefe´ilîn) (Fâl dan) Fala bakan, fal açan * Hayra yoran, uğur sayan MÜTEFE´İLÂNE f Hayra yorarak, tefe´ül edercesine MÜTEFE´İLÎN (Mütefe´il C) Fala bakanlar * Hayra yoranlar MÜTEFEKKİK (Fekk den) Dalgın adam Alık kimse MÜTEFEKKİR Düşünen, derin mes´eleleri düşünen Tefekkür ve teemmül edici olan * Kuvve-i bâtınayı sarfeden Âlim Çok bilgili (Bak: Tefekkür) MÜTEFEKKİRÂNE f Derin ve dikkatli düşünerek, mütefekkire yakışır surette MÜTEFEKKİRÎN Mütefekkirler MÜTEFELLİK Patlayan, infilâk eden MÜTEFELLİS Müflis olan MÜTEFELSİF (Mütefelsef) Filozoflaşmış Felsefe ile aklını karıştırmış (Bak: Mütemerrid) MÜTEFENNİN (Fenn den) Alim, münevver, fen adamı Teknik ilimle uğraşan MÜTEFENNİNÂNE f Mütefennin olan kimseye yakışır surette MÜTEFER´İN Kibirli, mağrur * Fir´avun tavrı takınan, fir´avunlaşan MÜTEFERRİ´ (Fer´ den) Dallanan, bir kökten ayrılan * Bir kökle alâkalı olan MÜTEFERRİC (C: Müteferricîn) (Ferc den) Gezinen, dolaşan Gezip eğlenmeğe giden MÜTEFERRİCÎN (Müteferric C) Gezinenler, dolaşanlar, hava almağa eğlenmeğe gidenler MÜTEFERRİD (C: Müteferridîn) (Ferd den) Tek ve yalnız olan Eşi benzeri olmıyan * Kendi başına idare olan MÜTEFERRİDÂNE f Tek ve yalnız olarak Teferrüd ederek MÜTEFERRİDÎN (Müteferrid C) Tek ve yalnız olanlar Eşi, benzeri ve emsâli bulunmıyanlar * Kendi başına idare olanlar MÜTEFERRİG Vaz geçen, feragat eden MÜTEFERRİH (Ferah dan) İçi açılan, ferahlanan MÜTEFERRİK (Fark dan) Çeşitli Kısım kısım Başka başka Dağınık MÜTEFERRİKA Çeşitli işler gören * Padişahın, vezirlerin veya sadrazamın emirlerini götüren kimse * Muhtelif masraflar ve bunlara karşı verilen para, ücret MÜTEFERRİS (Feraset den) Anlayışlı, ferâsetli, sezişli MÜTEFERRİŞ Döşenen, teferrüş eden MÜTEFERRİZ (İfraz dan) Ayrılmış, ayrılan, teferrüz eden MÜTEFESSİH (Tefessüh den) Kokmuş, çürümüş, bozulmuş, tefessüh etmiş MÜTEFESSİH (Füshat den) Genişleyen, bollaşan, genişlemiş olan MÜTEFEŞŞİ (Bak: Tefeşşi) MÜTEFETTİT Parça parça olmuş olan Ufak ufak parçalanan MÜTEFEVVİH Dil uzatan * Söyleyen, ağzına alan MÜTEFEVVİK (C: Mütefevvikîn) (Fevk den) Üstün gelen, tefevvuk eden, üstün MÜTEFEVVİKANE f Üstünlükle, üstün gelerek MÜTEFEVVİKÎN (Mütefevvik C) Üstün gelenler, tefevvuk edenler, üstün olanlar MÜTEFEVVİZ Tefevvüz eden, uhdesine alan * Gayr-i menkul malların tasarruf hakkını üzerine alan MÜTEFEYHIK Çok sözlü, kibirli kimse MÜTEFEYYİZ (Feyz den) Feyizlenen Bolluğa kavuşan, bereket bulan MÜ´TEFİK Tersine dönen, tersine dönmüş MÜ´TEFİKAT Lut kavminin köyleri, memleketleri * Lut kavmi MÜTEGABIN (Gabn den) Birbirini aldatan MÜTEGABİ Ahmak tavrı takınan Kendini ebleh gösteren MÜTEGABİYANE f Ahmakçasına, eblehçesine MÜTEGADDİ Gıdalanan, gıda alan Beslenen MÜTEGAFFİL Gaflette bulunan Bilmiyor görünen MÜTEGAFİL (Gaflet den) Gafil görünen, gafil gibi davranan MÜTEGAFİLANE Gafil gibi davranarak MÜTEGALİBE Sıra ile birbirine galib gelen MÜTEGALLİ Güzel kokular sürünen MÜTEGALLİB(E) (Galebe den) Zorba Hak ve hukuka hürmet etmeden geçinmek isteyen MÜTEGALLİBÂNE f Zorbacasına, zâlimlere yakışır surette MÜTEGALLİBÎN (Mütegallib C) Zorbalar, mütegallibler MÜTEGALLİF Kılıflanmış Kılıflı Kın içinde bulunan MÜTEGALLİT Yanlışa düşen, yanılan, tegallüt eden MÜTEGAMIZ (C: Mütegamızin) Birbirine göz ucu ile işâret eden MÜTEGAMIZÎN (Mütegamız C) Birbirine göz ucu ile işaret edenler, gözle işaretleşenler MÜTEGAMMİD(E) (Gamd dan) Örtülü Kınlı, kılıflı MÜTEGANNİ Teganni eden Terennüm eden MÜTEGANNİC (Ganc dan) Nazlanan, naz gösteren MÜTEGANNİM Bir şeyi ganimet bilen * Koyun şeklinde görünme MÜTEGANNİYANE f Teganni ederek Terennüm ederek MÜTEGARRİB (C: Mütegarribîn) (Gurbet den) Gurbete çıkan MÜTEGARRİBÎN (Mütegarrib C) Gurbete çıkanlar MÜTEGARRİR Gururlanan, güvenilmeyecek şeye güvenen MÜTEGASSİL Yıkanan, gusleden Yıkayan MÜTEGAŞŞİ (Gaşy dan) Kendinden geçen, gaşyolan * Bürünen, örtünen MÜTEGAŞŞİM Galebe eden MÜTEGAVVİL Renkten renge giren Bir şeyin rengine giren * Uğraşan, tegavvül eden MÜTEGAVVİR Derine dalan, tegavvür eden MÜTEGAYİR Mügayir olan Birbirine zıt olan MÜTEGAYYİB(E) (Gayb dan) Gözden kaybolan, görünmez olan, uzaklaşan MÜTEGAYYİM(E) (Gaym dan) Bulutlanan Bulutlu hava MÜTEGAYYİR Değişen Bir halden başka bir hale geçen * Bozulmuş, bozuk MÜTEGAYYİRÂNE f Değişmiş olarak Bozulmuşcasına MÜTEGAYYİZ (Gayz dan) Öfkelenen, kızan, tegayyüz eden, gazaba gelen Kızgın, kızmış kimse MÜTEGAZZİ Gıdalanan, tagaddi eden MÜTEGAZZİB Hiddetlenen, öfkelenen, kızan, gazaba gelen MÜTEGAZZİL Gazel yazan * Gazel söyleyen, gazel okuyan Gazelhân MÜTEHABB(E) (Hubb dan) Birbirine dost olan Birbirini dost sayan MÜTEHABBİR İyi bilen MÜTEHABBİS Bir yere kapanan Kendini hapseden MÜTEHABBİSÂNE f Bir yere kapanıp kendini hapsedene yakışır surette MÜTEHACCİM Cüsseli, hacimli MÜTEHACCİR Taşlaşmış, taş haline gelmiş(Gölgeli gölgesiz suretler; ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riyâ-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki; beşeri zulme ve riyaya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder S) MÜTEHACİ (Hicv den) Bir kimseyi hicveden, yeren MÜTEHACİM Birbirine hücum eden, saldıran MÜTEHACİMÂNE f Birbirine saldırır ve hücum eder şekilde MÜTEHACİMÎN (Mütehacim C) Birbirine hücum edenler, saldıranlar MÜTEHACİYANE f Hicvedercesine MÜTEHADDIR Yeşil renklenen, yeşillenen MÜTEHADDİ´ (Hud´a dan) Bilerek aldanan MÜTEHADDİ Çekişen, çekişip kavga eden Tahaddi eden * Dikkatle bakan MÜTEHADDİB Kamburlaşan Kambur olan MÜTEHADDİR (Mütehaddire) Örtünen, bürünen, tahaddür eden * Mc: Namuslu MÜTEHADDİR Yuvarlanan, yokuş aşağı giden MÜTEHADDİS(E) (Hudus dan) Meydana gelen, peydâ olan, meydana çıkan MÜTEHADDİŞ Iztırab çeken * Tırmalanan, tahaddüş eden MÜTEHADI´ Aldanmış gibi görünen MÜTEHAFFIZ (C: Mütehaffızîn) (Hıfz dan) Korunup sakınan, tahaffuz eden MÜTEHAFFIZÎN (Mütehaffız C) Korunup sakınanlar, tahaffuz edenler MÜTEHAFFİF Ayağa mest veya çizme cinsinden bir şey giyen * Hafifliyen, tahaffüf eden MÜTEHAFİT (Heft den) Bir şeyin üzerine istekle saldıran MÜTEHAFİTÂNE f Birşeye istekle saldırırcasına MÜTEHAKKIK Tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan MÜTEHAKKİD Kin tutan, kindâr MÜTEHAKKİM Zorba, zorbalık eden, tahakküm eden Hâkimlik taslayan MÜTEHAKKİMÂNE f Mütehakkim bir surette Tahakkümle, zorbalıkla MÜTEHAKKİMÎN (Mütehakkim C) Zorbalar Tahakküm edenler Mütehakkimler MÜTEHALHIL Kabarmış veya kabartılmış olan Açılıp parçaları ayrılmış olan MÜTEHALİF Birbirine muhalif olan Birbirine uymayan Birbirini tutmayan MÜTEHÂLİF-ÜL MERKEZ Merkezi bir olmıyan MÜTEHÂLİK (Helâk dan) Tehâlük eden, kendini tehlikeye atacak kadar acele eden MÜTEHÂLİKÂNE f Acelecilikle, çabuklukla MÜTEHALLİ (Haly dan) Süslenmiş, bezenmiş, donanmış MÜTEHALLİ Bırakılmış, boşaltılmış * Boş kalan, boşalan MÜTEHALLİD Bir yerde devamlı olarak kalan Ebedi, sermedi MÜTEHALLİF (Mütehallife) Uymayan, uygun ve münasib gelmeyen * Değişebilir, değişken MÜTEHALLİK Bir huy edinen, huylanan Huyu olmayan bir şey ile tekellüf edip o ahlâka alışan MÜTEHALLİL Araya sokulan, araya giren * Bozulan * Bir kelimeden nice mânâlar kasdedip söyleyen kimse MÜTEHALLİL (Hall den) Erimiş Çözülmüş MÜTEHALLİM (Hilm den) Yumuşak huylu görünen * Meme gibi yuvarlaklaşan MÜTEHALLİS (Hulus dan) Kurtulan, halâs bulan * İkinci olarak başka bir ad takınan Mahlâs alan MÜTEHALLİT Karışan, karışık olan, tahallüt eden MÜTEHAMİ Korunan, sakınan, kendini himaye eden MÜTEHAMİK (Humk dan) Kendisini ahmak gibi gösteren MÜTEHAMİKANE f Ahmakçasına, eblehçesine MÜTEHAMİYANE f Sakınarak, korunarak Kendini himaye edercesine MÜTEHAMMIZ (Humz dan) Ekşiyen, tahammüz eden MÜTEHAMMİ Kendini koruyan, kendini himaye eden MÜTEHAMMİK (Humk dan) Ahmak gibi konuşan veya ahmakçasına hareketlerde bulunan Ahmaklaşan MÜTEHAMMİL Tahammül eden, katlanıp sabır ile kabul eden Dayanabilen, kaldırabilen MÜTEHAMMİLÂNE f Yüklenerek * Tahammül ederek, dayanarak MÜTEHAMMİLÎN (Mütehammil C) Tahammül edenler Katlanıp sabrederek kabul edenler Dayanabilenler Kaldırabilenler MÜTEHAMMİR Tahammür eden, ekşiyen Mayalanan MÜTEHANNİ Eğrilen MÜTEHANNİN Özleyen, göreceği gelen MÜTEHARHIR Karnı büyük olanın karnının oynaması, sallanması MÜTEHARİB(E) (Harb den) Savaşan, harbeden, muharebe eden MÜTEHARRİM (C: Müteharimîn) İhtiyar gibi görünen Kendini ihtiyar gösteren, yaşlı gösteren MÜTEHARİMÎN (Müteharim C) Teharüm edenler, kendilerini ihtiyar gibi gösteren kimseler MÜTEHARİŞ Hırıldaşıp dalaşan, tehârüş eden MÜTEHARRIK Yırtılan, taharruk eden MÜTEHARRİŞ Tırmalanan, tırmıklanmış olan, tırmık yiyen MÜTEHARRİ Taharri eden, araştıran MÜTEHARRİK Harekete geçen, kımıldanan Yerinde durmayıp hareket eden Devir ve hareket eden MÜTEHARRİYANE f Taharri edip araştırana yakışır şekilde MÜTEHARRİZ Korunan, sakınan MÜTEHASIM (C: Mütehasımîn) (Husumet den) Karşılıklı düşmanlık eden ve birbirine hasım olan * Karşılıklı olarak dâvâ edenlerden herbiri MÜTEHASIMÎN (Mütehasım C) Çekişenler, birbirlerine düşmanlık ve husumet edenler Hasım olanlar Karşılıklı dâva edenler MÜTEHASİD Birbirini kıskanan, çekemiyen Birbirine hased eden MÜTEHASSIL (Husul den) Husule gelen, hasıl olan, vücut bulan, meydana gelen MÜTEHASSIN(A) (Hısn dan) Kaleye veya istihkâmlı bir yere kapanmış MÜTEHASSIS Bir işin hakikatını, içyüzünü çok iyi bilen Bir meslekte mahir olan * Has ve mahsus olan MÜTEHASSİR (Hasr dan) Pıhtılaşmış MÜTEHASSİR (Hasr dan) Özleyen, hasret çeken Mahrum kalan İsteğine erişemiyen MÜTEHASSİRÂNE f Özleyerek, hasret çekerek MÜTEHASSİS İnsan sözüne kulak verip dinleyen * Hayırlı işlere dair haberlere dikkat edip araştıran * Çok duygulu, duygulanmış, hisli MÜTEHASSİSÂNE f Duygulanarak, hislenerek MÜTEHAŞİ (Haşy den) Çekingen, sakıngan MÜTEHAŞİYÂNE f Çekingenlikle, sakınganlıkla, kaçınırcasına MÜTEHAŞİ´ (Huşu´ dan) Huşu ile eğilen MÜTEHAŞŞİ Korkan, irkilen Hürmet ile korkup çekinen MÜTEHAŞŞİ´ (Huşu´ dan) Kendini alçak tutan, alçakgönüllü, mütevâzi MÜTEHAŞŞİB (Haşeb den) Odunlaşan, odunlaşmış MÜTEHAŞŞİD(E) (C: Mütehaşşidîn) Yardım için koşuşup toplanan, biriken, yığılan MÜTEHAŞŞİDÎN (Mütehaşşid C) Birikenler, toplananlar MÜTEHAŞŞİN Sertlik gösteren, kabalaşan MÜTEHATIB Birbirine hitab eden, söyleşen MÜTEHATİR Birbirini yalanlayan, tekzib eden MÜTEHATTIR (Hutur dan) Hatırlayan, hatırına getiren, tahattur eden MÜTEHATTİ Hatâ işleyen, yanılan * Atlayıp geçen MÜTEHATTİM (Hatm dan) Lüzumlu, gerekli MÜTEHAVİN (Hevn den) İşinde gevşek ve kayıtsız olan Bir işe ehemmiyet vermiyen, mühimsemiyen MÜTEHAVİR Birbiriyle konuşan MÜTEHAVVİF Korkan Korkak MÜTEHAVVİFÂNE f Korkarak, havfederek, korkarcasına MÜTEHAVVİL Bir halde durmayan, başka şekle girip değişen * Bir yerden diğer yere nakleden, değişip tebdil olan MÜTEHAYYEL Hayal edilen şey MÜTEHAYYELÂT (Mütehayyel C) Hayal edilen şeyler MÜTEHAYYER Hayrette kalınan şey, şaşılacak şey MÜTEHAYYİL (Hayal den) Kuvve-i hayaliyeden geçiren, hayal kuran Bir şeyi görüp gözetici, idrak edici olan MÜTEHAYYİLÂNE f Hayal ve düşünceye dalarak, hayâl kurarak MÜTEHAYYİLE Beyinde hayal kurma merkezi MÜTEHAYYİR Şaşmış, hayrette kalmış MÜTEHAYYİRÂNE f Şaşkınca, şaşkın şaşkın, şaşırarak MÜTEHAYYİRİN (Mütehayyir C) Şaşırmış olanlar Şaşmış kimseler Hayrette kalanlar MÜTEHAYYİZ Tahayyüz eden, yer tutan * İtibarlı, mühim MÜTEHAZİB Biribine muvâfık olmak, uygunluk MÜTEHAZLIK Üstadlık dâvâsı eden, fakat üstad olmayan kimse MÜTEHAZZI´ Alçak gönüllülük eden, tevazu gösteren MÜTEHAZZIÂNE f Alçak gönüllülükle, tevazu göstererek MÜTEHAZZIR Yeşil renkle renklenen Yeşillenen MÜTEHAZZIR Hazır olan, huzurda bulunan MÜTEHAZZİB Takım takım, küme küme toplanan MÜTEHAZZİN Hüzünlü, kederli Üzülen, mahzun olan MÜTEHAZZİR (Hazer den) Sakınan, çekinen, dikkatli davranan MÜTEHAZZİRÂNE f Çekinerek, sakınarak, dikkatli davranarak MÜTEHECCİ (Hecâ dan) Heceliyen MÜTEHECCİD Geceleri uyanıp teheccüd namazı kılan MÜTEHEDDİ (Hidyet den) Hediye gönderen * Hidâyete eren, doğru yola giren İslâm dinini kabul edip müslüman olan MÜTEHEDDİM (Hedm den) Yıkılan, inhidâm eden MÜTEHEKKİM (Tehekküm den) Alay eden, tehekküm eden MÜTEHEKKİMÂNE f Alay edercesine MÜTEHELLİL Sevinçten yüzü gülen MÜTEHEMMİK İşinin üzerine düşen, ehemmiyet veren İşine sıkı sarılan MÜTEHETTİK (Hetk den) Yırtılan, tehettük eden * Edebsiz, utanmaz Hayasız MÜTEHEVVİR Hiddet ve kızgınlıkla neticeyi düşünmeden saldıran MÜTEHEVVİRÂNE f Birdenbire saldırarak * Kızgınlıkla Hiddetlice Birden öfkelenir surette MÜTEHEVVİREN Tehevvür ve öfke ile MÜTEHEYYİ´ Hazırlanmış, hazır Hazırlanan MÜTEHEYYİ´-İ HAREKET Harekete veya gitmeğe hazırlanmış MÜTEHEYYİB Heybetlenen Heybetli Korku ve hürmet hissini veren MÜTEHEYYİC Heyecana gelen, coşan, coşkun, heyecanlı MÜTEHEYYİCÂNE f Coşkunlukla, heyecana gelerek MÜTEHEZZİC (C: Mütehezzicin) Makamla şarkı söyliyen Terennüm eden MÜTEHEZZİCÂNE f Makamla şarkı söylercesine MÜTEHEZZİCÎN (Mütehezzic C) Makamla şarkı söyliyenler MÜTEHEZZİZ İhtizaz eden, titreyen MÜTEHEZZİZÂNE f Titreyerek, titremek suretiyle MÜTEKABBIZ (Kabz dan) Toplanıp çekilen *Asık suratlı, asık, çehreli * Buruşup kasılan adale MÜTEKABBİL (Kabul den) Kabul eden, üstüne alan MÜTEKABİL Karşılıklı, bir diğerinin karşısında MÜTEKABİLE Karşılıklı davranış veya vaziyet MÜTEKABİLEN Karşılıklı olarak, karşı karşıya MÜTEKABİLETAN Birbirine karşı olan iki şey MÜTEKABİLİYET Karşılıklı vaziyet, karşılıklı durum MÜTEKÂBİR (Kibr den) Kibirli Kendini büyük gören MÜTEKADDİM Evvelki, önceki, öne geçen, takaddüm eden * Takdim olunan, sunulan MÜTEKADDİMÎN Evvelkiler, geçmiştekiler * Eskiden gelmiş İslâm allâmeleri MÜTEKADİMÎN-İ ŞUARÂ Eski şâirler MÜTEKADDİS (Kuds den) Çok temiz olan Takaddüs eden, kutsal olan MÜTEKADİM Geçmiş bulunan, tekadüm eden MÜTEKÂFİ (Mütekâfiyye) Birbirine denk ve akran olan Eşitleşen MÜTEKÂFİYEN Birbirine eşit, denk, müsavi ve akran olarak MÜTEKÂHİL Tembel, üşengeç MÜTEKAIS Göğsü dışarı çıkıp, arkası içeri giren kimse MÜTEKAİD Tekaüd olan Emekli MÜTEKAİDÎN (Mütekaid C) Emekliler, emekliye ayrılmış olanlar MÜTEKÂLİB (C: Mütekâlibîn) (Kelb den) Köpek gibi birbirinin üstüne atılan MÜTEKÂLİBÂNE f Köpek gibi birbirinin üstüne sıçrayarak MÜTEKÂLİBİN (Mütekâlib C) Köpek gibi birbirlerinin üzerlerine sıçrayanlar MÜTEKALKİL Deprenen, sarsılan MÜTEKALLİB Dönen, değişen Başka şekil olan MÜTEKALLİD Kuşanan Kılıç takan, takınan Kılıç kuşanmış * Bir işi üzerine alan Bir vazifeyi deruhte eden MÜTEKALLİL (Kıllet den) Azalan, azalmış olan MÜTEKALLİS(E) Gerilen, çekilip toplanan, gerilmiş MÜTEKÂMİL Kemâlli, olgun, tekâmül etmiş olan MÜTEKÂMİLÂNE f Olgunluk ve kemâlât göstererek Olgunlukla MÜTEKÂMİLÎN Tekâmül etmiş olanlar Kâmil ve olgun kimseler Allah´ın emrine uygun şekilde hareketi alışkanlık hâline getirmiş olanlar MÜTEKAMİR Birbiriyle kumar oynayan Kumar arkadaşı MÜTEKAMMİS Gömlek giyen MÜTEKARİB (Kurb dan) Yaklaşan, tekarüb eden Birbirine yakın olan, gittikçe birbirine yaklaşan MÜTEKARİN (Karn dan) Birbirine birleşmiş, bitişmiş olan * Yaklaşmış, yakınlaşmış, tekarün eden MÜTEKARRİB(E) (C: Mütekarribîn) (Kurb dan) Yaklaşan, yaklaşmağa çalışan, yakın olan, takarrüb eden MÜTEKARRİBÎN (Mütekarrib C) Takarrüb edenler, yaklaşanlar, yakın olanlar MÜTEKARRİH (Karh dan) Yaralı, çıbanlı Cerahatli yara veya çıban MÜTEKARRİR (Karar dan) Kararlaşan, takarrür eden Yerleşip kuvvet bulan MÜTEKASIM (C: Mütekasımîn) (Kısm dan) Paylaşan, bölüşen Bir şeyi paylaşanların beheri MÜTEKASIR (C: Mütekasirîn) (Kasr dan) Kısalık gösteren * Elinden gelip gücü yettiği hâlde iş yapmıyan MÜTEKASIRÎN (Mütükasır C) Kısalık gösterenler * Ellerinden geldiği, becerebildikleri halde iş yapmayanlar MÜTEKÂSİF (Kesafet den) Sıklaşmış, koyulaşmış, yoğunlaşmış Sıklaşan, yoğunlaşan, koyulaşan, tekâsüf eden MÜTEKÂSİL Tekâsül eden Üşenir ve tembel olan MÜTEKÂSİLÂNE f Tembelce hareket ederek, üşengeçlik ve uyuşuklukla davranarak MÜTEKÂSİLÎN (Mütekâsil C) (Kesl den) Üşenenler, tembellik yapanlar MÜTEKASİM Kısmet eden * Aralarında bir şey taksim edenlerin her biri * Birbiriyle kasemleşen, andlaşan MÜTEKASİR (Kesret den) Çok çoğalan, tekâsür eden, çoğalmış MÜTEKASSİ Dikkatle araştıran MÜTEKAŞŞİ´ (Kaş´ den) Balgam çıkaran hasta * Balgam söktüren ilâç MÜTEKATI´ Karşılıklı kesişen, birbirini kesen MÜTEKATIR (Katr dan) Damlıyan Katre katre dökülen MÜTEKATİL (Katl den) Karşılıklı olarak birbirine öldüren, katleden MÜTEKATTI´ (Kat´ dan) Kesik Biteviye olmayan MÜTEKATTIR Damlayan, katre katre dökülen MÜTEKAVVEM Biçilmiş, kesilmiş Toplanmış MÜTEKAVVİ (Kuvvet den) Kuvvetlenen, kuvvet bulan Kuvvetlenmiş MÜTEKAVVİL (C: Mütekavvilîn) (Kavl den) Yalan uydurup söyleyen MÜTEKAVVİLÎN (Mütekavvil C) (Kavl den) Mecbur olmadığı halde kendiliğinden yalan söyleyenler MÜTEKAVVİM Bozuk iken düzelen, eğri iken doğrulan * İyi idâre edilen * Sağlam, muhkem * Müesses, te´sis edilmiş, kurulmuş MÜTEKAVVİS (Kavs dan) Yay gibi eğri Yay şekline giren, kavislenen Eğrilmiş, bükülmüş MÜTEKAYHIK Diline ne gelirse söyleyen Ağzına geleni konuşan MÜTEKÂYİD (C: Mütekâyidîn) Birbirine hile yapan MÜTEKAYİDÂNE f Düzenbazlık ve hile ile MÜTEKÂYİDÎN (Mütekâyid C) Birbirlerine hile yapanlar, birbirlerini aldatanlar MÜTEKAYYİD (C: Mütekayyidîn) (Kayd dan) Dikkatli davranan MÜTEKAYYİDÂNE f Dikkatli davranarak, kayıtlı bulunarak MÜTEKAYYİDÎN (Mütekayyid C) (Kayd dan) Dikkatli davrananlar, kayıtlı bulunanlar MÜTEKAYYİH(A) (Kayh dan) İrinli Cerahat bağlamış MÜTEKAZİ (Tekaza dan) Borçluyu (borcunu ödemesi için) sıkıştıran MÜTEKEBBİR Kibirli Büyüklenen Tekebbür eden * Esmâ-i İlâhiyeden olup, Allah´ın büyüklük ve azametini ifade eder MÜTEKEBBİRÂNE f Büyüklenerek, kibirlenerek, büyüklük taslayarak MÜTEKEBBİRÎN (Mütekebbir C) Tekebbür edip kibirlenenler Kendini beğenmişler MÜTEKEBKİB Kaftanına bürünmüş MÜTEKEDDİR (C: Mütekeddirîn) (Keder den) Kederli, hüzünlü Kederlenen, tekeddür eden * Bulanık MÜTEKEDDİRÂNE f Kederli ve hüzünlü bir hâlde * Bulanarak MÜTEKEDDİRÎN (Mütekeddir C) Kederlenenler, kederli ve hüzünlü olan kimseler * Bulanık şeyler MÜTEKEFFİ Önüne eğik olan MÜTEKEFFİL Kefil olan, tekeffül eden Başkasının işini üzerine alan MÜTEKEFFİLÂNE f Kefil olarak MÜTEKEFFİLÎN (Mütekeffil C) Mütekeffiller Tekeffül edenler, kefil olanlar MÜTEKEHHİL (C: Mütekehhilîn) Gözüne sürme çeken MÜTEKEHHİLÎN (Mütekehhil C) Gözüne sürme çekenler, tekehhül edenler MÜTEKEHHİN (C: Mütekehhinîn) (Kehânet den) Kâhinlik yapan MÜTEKEHHİNÂNE f Falcılıkla, kâhincesine MÜTEKEHHİNÎN (Mütekehhin C) Falcılık yapanlar, kâhinlik edenler MÜTEKELLİF Zahmetli iş tutan, külfetli işe girişen MÜTEKELLİFÎN (Mütekellif C) Zahmetli, külfetli iş tutanlar, tekellüf edenler MÜTEKELLİM Söyleyen, konuşan, nutuk söyleyen * Gr: Söyleyen, birinci şahıs MÜTEKELLİM-İ EZELÎ Allah (CC) MÜTEKELLİM-İ MAALGAYR Konuşan kimsenin kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaata ait fiili ifade eden kelimelerin sigasıdır Okuduk, yazıyoruz, gideceğiz, çalışmışız gibi (Bak: Mütekellim-i vahde)(Fert mütekellim-i vahde olsa, müsamahası ve fedakârlığı amel-i sâlihtir Mütekellim-i maalgayr olsa, hıyanettir, amel-i tâlihtir Bir şahıs kendi nâmına hazm-ı nefs eder, tefahür edemez; millet namına tefahür eder, hazm-ı nefs edemez M) MÜTEKELLİM-İ VAHDE Konuşan kimsenin yalnız kendine ait fiili gösteren kelimelerin sigasıdır Baktım, görüyorum, gezmişim, oturacağım gibi (Bak: Mütekellim-i maalgayr) MÜTEKELLİMÂNE f Konuşur gibi, konuşmak suretiyle MÜTEKELLİMÎN İslâm ve iman esaslarını, hakaik-ı Kur´aniye ile isbat ve izahını yapan büyük İslâm allâmeleri, âlimleri, İlm-i Kelâm âlimleri (Bak: İlm-i Kelâm) MÜTEKELLİS (Kils den) Kireçlenmiş, kireçlenmiş MÜTEKEMMİ Örtünmüş MÜTEKEMMİL (Kemal den) Olgunlaşan, tekemmül eden Eksiği kalmayan MÜTEKEMMİLÂNE f Olgunlaşarak, tekemmül ederek Eksiği kalmayarak MÜTEKEMMİLÎN (Mütekemmil C) (Kemâl den) Olgunlaşanlar, kemale erenler, tekemmül edenler MÜTEKEMMİN (Kemn den) Pusuya yatmış olan, pusuya giren, gizlenen, pusuda MÜTEKERRİC Küflenmiş MÜTEKERRİH (İkrah dan) Kerih gören, tekerrüh eden, ikrah eden Tiksinen * Surat asan MÜTEKERRİHÂNE f Tiksinircesine Surat asarcasına MÜTEKERRİR Tekerrür eden Tekrar Tekrar olan Mükerrer olan * Edb: Murabbâ, muhammes, müseddes bentli manzumelerin birinci bendi sonunda tekrar edilmiş olan mısra MÜTEKESSİR (Kesr den) Kırılan Parçalanan MÜTEKESSİR (Kesret den) Çoğalan, artan, tekessür eden MÜTEKEŞŞİF (Keşf den) Açılan, tekeşşüf eden, açığa çıkarılan MÜTEKEVVİN Hâsıl olan Mevcud bulunan Var olan MÜTEKEYYİF Keyfiyetlenen, bir keyfiyetle vasıflandıran, tekeyyüf eden MÜTEKEYYİS (C: Mütekeyyisîn) Zeki ve akıllı gibi görünen MÜTEKEYYİSÎN (Mütekeyyis C) Akıllılık taslıyanlar, tekeyyüs edenler MÜTELAFFIZ (Lafz dan) Telaffuz eden, bir kelâmı ağzından çıkaran, söyleyen MÜTELAFİ Telafi eden Kaybettiği bir şeye mukabil başka bir şey kazanan MÜTELAHHIZ Ekşi birşey yiyen kimsenin yanında ağzı sulanan MÜTELAHİ (Lehv den) Oynıyan Oyun veya sazla uğraşan MÜTELAHİK (Lühuk dan) Biribirinin arkasından gelen Birbirine katılan MÜTELAHİME Deri ile birlikte epeyce de et kesilmiş olan yara MÜTELAHİYANE f Oyunla uğraşarak, oynayarak MÜTELAHİZ (C: Mütelahizîn) Gözucu ile bakışanların beheri MÜTELAHİZİN (Mütelahiz C) Gözucu ile bakışanlar, telâhuz edenler MÜTELAİB (La´b dan) Oyun ile meşgul olan, oynayan MÜTELAİN Lânetleşen, uğursuzlaşan MÜTELAKİ (Lika dan) Telâki eden Kavuşmuş, ulaşmış Kavuşan MÜTELAKİM Birbirine yumruk atan, telâküm eden MÜTELAKKIB (Mütelakkıbîn) (Lakab dan) Lakap alan, lakap takınan MÜTELAKKIM Lokma yutan Lokmalayan MÜTELAKKİ Telakki ve kabul eden, nazarıyla bakan MÜTELAKKİB (Lakab dan) Lakap takılmış, lakaplanmış MÜTELAKKİBÎN (Mütelakkib C) Lakap alanlar, lakap takınanlar MÜTELALİ (Mütelal) Parlayan, parıldayan, ışıldayan Şimşek gibi çakan MÜTELASIK(A) (Lüsuk dan) Birbiriyle birleşmiş olan Bitişik MÜTELA´SİM (C: Mütela´simîn) Saçmasapan cevap veren, kemküm eden MÜTELA´SİMANE f Saçmalayarak, kemküm ederek MÜTELASSIS (Lüss den) Hırsızlık yapan MÜTELAŞİ Telaş eden Izdırab ile karışık acele eden Telaşlı MÜTELAŞİYANE Acele ve telaş ile MÜTELATIF (Lütf dan) Kibar ve nazik muamele yapan Lütf ile muamele eden MÜTELATIM (Mütelatıma) Birbirine çarpan, çarpışan, çalkalanan Dalgalı MÜTELATTIF (Lütf dan) Yumuşak ve nazik davranan MÜTELATTIFANE f Naziklikle, incelikle MÜTELATTIH Bulaşan, bulaşık olan (yağ, çamur vs) MÜTELAZZİ Alevlenen, alev çıkaran MÜTELEBBİD Birbiri üstünü yığılıp kat kat olmuş MÜTELEBBİS Giyinmiş, elbiseli * Karışık, başkasına bulaşmış, karışmış olan MÜTELECLİC Dilini çiğneyerek basık basık konuşan MÜTELEFFİF Sarılıp bürünen MÜTELEFFİK Bitişik ve yapışık olan MÜTELEFFİT İltifat eden, iltifat edici olan MÜTELEFFİTANE f İltifat edercesine MÜTELEHHİ (Lehv den) Oyunla, sazla vakit geçiren MÜTELEHHİB (Leheb den) Alevlenen, alev çıkaran MÜTELEHHİF (C: Mütelehhifîn) (Lehef den) Hasret çeken Özleyen Yanıp yakılan Hüzünlü olan MÜTELEHHİFÂNE f Özleyerek, hasret çekerek Kaygılı, tasalı olarak, yanıp yakılarak MÜTELEHHİFÎN (Mütelehhif C) Hasret çekenler, yanıp yakılanlar Kederli, tasalı olanlar MÜTELEMMİ´ Parıldayan, telemmü´ eden MÜTELEMMİS (Lems den) El ile dokunan Telemmüs eden MÜTELEMMİZ (C: Mütelemmizîn) Talebelik etmek suretiyle öğrenen Telemmüz eden MÜZELEMMİZÎN (Mütelemmiz C) Talebelik ederek öğrenenler, telemmüz edenler MÜTELESSİM (C: Mütelessimîn) Yüzü peçeli, yaşmaklı MÜTELEVVİM Muntazır olan, bekleyen MÜTELEVVİN Renkten renge giren Halden hale geçen Kararsız Dönek MÜTELEVVİS Pis, kirli, murdar, paslanan, kirlenen * Karışmış, muhtelit MÜTELEYYİN (Leyyin den) Yumuşak olan Gevşeyip yumuşayan MÜTELEYYİS Arslan yürekli, arslan yürüyüşlü MÜTELEYYİSÂNE f Arslan gibi MÜTELEZZİC Lüzucetli ve yapışkan olan MÜTELEZZİZ Lezzet aldığından hoşnud olan, lezzet duyan MÜTELEZZİZÂNE f Lezzet alarak, lezzet almak suretiyle MÜ´TELİF (Ülfet den) Alışan, ülfet eden, alışık * Uygun, muvafık, denk MÜTEMACİD İtibar, şeref ve haysiyetiyle iftihar edip övünen MÜTEMADİ Devamlı, kesiksiz, sürekli, daima MÜTEMADİYEN Devamlı surette MÜTEMADİYET Devamlılık, mütemadilik MÜTEMADİH Zararı çok olan kimse Acele ile yapan, hızlı çalışan kimse MÜTEMAHHIT Sümküren MÜTEMAHHIZ Fitne çıkaran * Doğum sancısı çeken MÜTEMAHHIZ (C: Mütemahhızîn) Candan ve gönülden inanarak çalışan MÜTEMAHHİL Hayal eden MÜTEMAHİL Uzak ve uzun MÜTEMALİK Kendini tutan, nefsine hâkim olan MÜTEMÂRIZ Kendini hasta gösteren, yalandan hasta olan MÜTEMÂRIZÂNE f Yalandan hastalanarak MÜTEMÂRIZÎN (Mütemârız C) Hasta gibi görünenler, yalandan hasta olanlar MÜTEMASİL Birbirine benzer, eş* Birbirinin benzeri, naziri olan MÜTEMASS Temas eden, dokunan, değen MÜTEMAŞİ Seyre çıkan MÜTEMAŞŞİT Saçını sakalını tarayan MÜTEMAYİL Taraftar görünen, temayül eden, meyillenen MÜTEMAYİLÂNE f Mütemayil olarak Temayül ederek Taraftarcasına MÜTEMAYİZ Temayüz etmiş, ayrılmış olan * İyiliğinden dolayı başkalarından ayrı olan MÜTEMAZİH Şakalaşan, birbirine lâtife ve şaka yapan MÜT´EME İkiz doğma MÜTEMEDDİH (C: Mütemeddihîn) (Medh den) Kendini medhedip öven Temeddüh eden, övünen MÜTEMEDDİHÂNE f Kendini medhederek, övünerek MÜTEMEDDİHÎN (Mütemeddih C) Kendini medhedenler, övünenler MÜTEMEDDİN Medeni, görgülü, terakki etmiş Şehirleşmiş olan Bedeviliği, göçebeliği bırakıp medenileşmiş olan MÜTEMEHDİ Mehdilik iddiasında bulunan MÜTEMEHDİYÂNE f Mehdilik iddiasında bulunarak, mehdilikle MÜTEMEHHİD (Mehd den) Yayılmış, serilmiş Yayılıp döşenen MÜTEMEHHİL Hile eden * Bir kimsenin istediğini vermek hususunda onu külfet ve zahmete sokan MÜTEMEHHİL Teenni ve sükûn üzere olup acele etmeyen * Zamana muhtaç, büyüyüp gelişmesi belli bir zaman içinde olan şey, tedric kanununa tabi olan MÜTEMEHHİR (C: Mütemehhirîn) Mâhir olan, temehhür eden MÜTEMEHHİRÎN (Mütemehhir C) Mâhir olan kimseler Temehhür eden kişiler MÜTEMEKKİN (Mekân dan) Yerleşen, Mekânlanan, temekkün eden İkamet eden, sâkin olan * Gr: Üç harekeyi de kabul eden kelime MÜTEMELLIK (Melık dan) Alçakçasına yalvaran, yaltaklanan MÜTEMELLIKANE f Yaltaklanarak Alçakcasına yalvararak MÜTEMELLİ Uzun ömürlü ve rahat yaşıyan MÜTEMELLİK (Mülk den) Mülk edinen, temellük eden Malın sâhibi olan MÜTEMELLİL (Millet den) Aynı milletten olan MÜ´TEMEN (Emn den) İnanılır, güvenilir, itimad edilir Emniyetli MÜTEMENNA İstenilen, temenni olunan MÜTEMENNİ Temenni eden, isteyen MÜ´TEMER Anlaşma için yapılan toplantı Kongre MÜTEMERKİZ Bir yere toplanmış, merkezleşmiş MÜTEMERRIK İdman olarak ve alışmak üzere çalışan MÜTEMERRİD İnatçı, ısrar eden, dik kafalılık eden Kibirlilik eden(Dine muhalif felsefeden tam ders alan, bir firavun olur Fakat en hasis şeye ibadet eden ve menfaat gördüğü her şeyi kendine rab telâkki eden bir firavun-u zelildir Hem mütemerriddir Fakat bir lezzeti için nihayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerriddir Hasis bir menfaat için şeytanın ayağını öper derecede alçaklık gösterir MN) MÜTEMERRİDÂNE f İnatla, direnerek, dikbaşlılıkla MÜTEMERRİDÎN (Mütemerrid C) Dikkafalık edenler, inatçılık yapanlar, direnenler Mütemerridler MÜTEMERRİN Öğrenmek için çalışan, alışmak gayesiyle egsersiz yapan MÜTEMESHİR Maskaralık eden, eğlenen MÜTEMESHİRÂNE f Maskaralıkla MÜTEMESHİRÎN (Mütemeshir C) Eğlenenler Maskaralık yapanlar MÜTEMESKİN Miskinleşen Miskinlik gösteren MÜTEMESSEL Bir şeye benzetilen MÜTEMESSİH Bir şeye sürünen * Mesheden, sıvazlayan Bir şeye el süren MÜTEMESSİH Çirkin kılığa giren Temessüh eden İnsaniyetten hayvaniyete değişen MÜTEMESSİK Temessük eden Sıkı sıkı yapışıp tutan * Bir delil ve şahide dayanan, delile istinad eden MÜTEMESSİL Bir şeye benzeyen, bir şeyin suretine giren, cisimlenip görülen * Kıssa, hikâye anlatan MÜTEMEŞŞİ (Meşy den) Yürüyen, temeşşi eden MÜTEMETTİ´ (Mütu´ dan) Menfaatlenmiş, faydalanmış * Umre ile hacc için ihram bağlanmış * Kazanan, kâr eden MÜTEMEVVİC (Mevc den) Dalgalanan, dalgalı MÜTEMEVVİL (C: Mütemevvilin) (Mâl den) Zengin Mal mülk sâhibi MÜTEMEVVİLÎN (Mütemevvil C) Mal mülk sâhibleri Zenginler MÜTEMEVVİN İyâline çok nafaka veren Ailesine, çoluk çocuğuna iyi bakan MÜTEMEYYİ´ (Mey´ den) Mâyi haline gelen, sıvılaşan Sulanıp akan MÜTEMEYYİZ (C: Mütemeyyizîn) Seçilen, seçkin MÜTEMEYYİZÎN (Mütemeyyiz C) Seçkin kişiler, seçilen kimseler, mütemeyyizler MÜTEMEZZİK Yırtılan, parçalanan MÜ´TEMİN Güvenen, inanan, itimad eden, emniyet eden MÜ´TEMİR Berd-i acûz günlerinin beşinci günü MÜTEMMEM Tamamlanan, eksikleri kalmayan Nihayete eren MÜTEMMİM Tamamlayan, bitiren MÜTENACİ Fısıldayan, fısıltı ile konuşan Tenâci eden MÜTENACİYÂNE Fısıldaşanlar gibi, fısıldaşana yakışır surette MÜTENADD Birbirinden ürken, korkan MÜTENADİ (Nida dan) Birbirini çağıran Birbirine nida eden MÜTENADİR (Nedret den) Az bulunur Nâdir MÜTENAFİ (Nefy den) Biribirene zıt olan MÜTENAFİR Birbirinden nefret eden, ürken Birbirini görmek istemeyen * Edb: Yanyana gelişleri ile söylemede zorluk çıkaran kelime veya harf MÜTENAFİS Çekişen Birbiriyle münâkaşa eden MÜTENAGGIM Nağme eden, âvâzlanan, şarkı söyleyen MÜTENAHHİ Bir tarafa çekilen Çekingen MÜTENAHHİM Balgam çıkaran MÜTENAHİ Nihayete eren, biten, sonu gelen MÜTENAHİZ Erişip ulaşan MÜTENAHNİH (C: Mütenahnihîn) Hırıltı ile soluyan Hırıltı ile ses çıkaran MÜTENAHNİHÂNE f Soluyarak Hırıltı ile ses çıkararak MÜTENAHNİHÎN (Mütenahnih C) Boğazından hırıltı ile ses çıkaranlar, soluyanlar MÜTENA´İM (Ni´met den) Nimetler içinde, nazlı büyüyen MÜTENA´İMÂNE f Nimetler içinde nazdar bir şekilde büyümek, yetişmek suretiyle Varlık içinde, ferahlık ve nimet içinde olarak MÜTENA´İMÎN (Mütena´im C) Nimetler içinde, nazlı büyüyenler, bolluk içinde büyüyenler MÜTENAKIS Noksanlaşan, azalan, miktarı azalmış olan MÜTENAKIZ Birbirine uymayan, birbirine zıt olan, birbirini bozup nakzeden, birbirini bozup nakzeder olan İkinci söylediği sözü, birinci söylediği söze zıt olup uymayan MÜTENAKİH Nikâhlanan MÜTENAKİR Bilmezlikten gelen, bilmez görünen MÜTENAKKIL Bir yerden diğer bir yere nakleden, göçen MÜTENASIK(A) Birbirine uygun olan, münâsib ve nizam üzerine dizilmiş olan MÜTENASIR Birbirine yardım eden, muavenette bulunan, yardımlaşan MÜTENASİB Uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan, muvâfık, birbirine mensub ve müşâbih olan MÜTENASİL (Nesl den) Doğup büyüyen, tenasül eden MÜTENASİR (Nesr den) Saçılan MÜTENASSIB Dikilen Ayakta dikilip duran MÜTENASSIH (Nush dan) Nasihat dinleyip uslanan Öğüt kabul eden MÜTENASSIHÂNE f Nasihat dinleyerek Öğüt kabul ederek MÜTENASSIR (Nasr dan) Hristiyan olan Hristiyanlığı kabul eden MÜTENASSIS Tedkik edilip incelendikten sonra karar verilen * Delil ve hüccet ile sabit olan MÜTENATTI´ Boğaz içinden konuşan kişi * İşlerinde mübâlağa eden MÜTENAVİB (Nevbet den) Nöbetleşe tekrarlanıp giden MÜTENAVİL Tenavül eden Alıp yiyen El uzatıp alan MÜTENAVİLÎN (Mütenavil C) Alıp yiyenler MÜTENAVİM (C: Mütenavimîn) (Nevm den) Uyur gibi görünen Yalandan uyuyan MÜTENAVİMÂNE f Uyur gibi görünerek MÜTENAVİMÎN (Mütenavim C) Uyur gibi görünenler Yalandan uyuyanlar MÜTENAZIR (Nazar dan) Tenazür eden, birbirinin karşısında bulunan Simetrik olan MÜTENAZIRAN Bakışık olarak, simetrik tarzda MÜTENAZİ´ (Nez´ den) Münazaa ve kavga eden Çekişen MÜTENAZZIM Muntazam bir tarzda Düzgün olarak MÜTENAZZIR Dikkatle bakarak düşünen Düşünerek dikkatle bakan MÜTENAZZİRÂNE f Dikkatle bakıp düşünerek MÜTENAZZİF Maddeten temizlenen MÜTENEBBİH Uyanmış, tenbih ile uyarılmış olan Bir şeyden ders alıp aklını başına toplayan MÜTENEBBİT Tenebbüt eden, yerden biten, yetişen MÜTENECCİS Pislenmiş, kullanılmaz hâle gelmiş MÜTENEDDİM Pişman olan, nedâmet duyan MÜTENEDDİMÂNE f Pişman olarak, nedâmetle MÜTENEDDİMÎN (Müteneddim C) Pişman olanlar, nedâmet duyanlar MÜTENEFFİH Övünen * Kabarmış, şişmiş MÜTENEFFİL Nâfile namaz kılan MÜTENEFFİR Nefret eden, tiksinen, sevmeyen Aslâ hazmetmeyip çekinip kaçınan MÜTENEFFİRÂNE f Tiksinerek, çekinerek MÜTENEFFİS (Nefes den) Teneffüs eden Soluyan Nefes alan * Dinlenen MÜTENEFFİZ Nüfuz sahibi, sözü geçer olan İtibarı cari bulunan MÜTENEFFİZAN (Müteneffiz C) f Nüfuzlu ve hatırı sayılır kimseler Sözü dinlenir kişiler MÜTENEKKİR Bilinmeyecek, tanınmayacak surete giren Kıyafet değiştiren MÜTENEKKİREN Kıyafet değiştirip kendini tanıtmayarak MÜTENEKKİS Ters dönüp başaşağı olan kimse MÜTENEMMIS Yüzden kıl yolan kişi MÜTENEMMİL Karınca gibi kaynaşan MÜTENEMMİR Kaplanlaşan, kaplan huylu olan * Sert bir dille konuşan MÜTENEMMİRÂNE f Kaplanlaşarak * Sert bir dille korkutarak MÜTENESSİC (Nesc den) Dokunan, örülen MÜTENESSİK (Nask dan) Biteviye olan, yeknesak olan MÜTENESSİK Kulluk eden MÜTENESSİM (Nesim den) Rüzgâr kokusu olan Rüzgâr koklıyan MÜTENESSİR (Nesr den) Saçılan, yayılan, dağılan MÜTENEŞŞIT Sevinç, neşat elde eden MÜTENEŞŞİB Bir şeye ilişip tutulan MÜTENEŞŞİF Suyu ve rutubeti çekip emen MÜTENEŞŞİR Yayılan, dağılan, intişar eden MÜTENEVVİ´ Çeşit çeşit, muhtelif, çeşitli, değişik, türlü türlü MÜTENEVVİH Feryad eden, ağlayan MÜTENEVVİM (Nevm den) Rüya gören Uyuyan, uyuklayan MÜTENEVVİR (Nur dan) Nurlanan, tenevvür eden, parlıyan MÜTENEZZİH Tenezzüh eden, gezip eğlenen * Tenezzüh edip düşünen * Nezih, temiz olan (Sath-ı âlemde kurulan şu sergi-i İlâhîde teşhir edilen tezyinata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin azametine bir müşahid, bir mütenezzih, bir mütehayyir, bir mütefekkir lâzımdır ki o güzellikleri görsün, o manzaralar arasında tenezzüh etsin; o harika nakışlara, zinetlere tefekkür ile hayran olsun Sonra o sergiden Saniinin celâline, Mâlikinin iktidar ve kemalâtına intikal ile onun azametine secde-i hayret etsin MN) MÜTENEZZİHÂNE f Tenezzüh edercesine, gezip eğlenircesine Mütenezzihcesine MÜTENEZZİHÂT (Mütenezzih C) Gezintiye, tenezzüh etmeğe çıkanlar * Tenezzüh edip düşünenler * Temize çıkanlar MÜTENEZZİHÎN (Mütenezzih C) Gezintiye çıkanlar, tenezzühe çıkanlar MÜTENEZZİL (Nüzul den) Tenezzül eden, aşağı inen Alçak gönüllülük eden MÜTENEZZİLEN Alçak gönüllülük ederek, tevâzu göstererek MÜTERABBIS Bekleyen MÜTERABBİ´ Bağdaş kurup rahatça oturmuş MÜTERADİF Birbirine bağlı, tâbi olan Birbirinin ardınca giden * Gr: Yazılışı ayrı, fakat mânası aynı olan kelime MÜTERAFIK Arkadaşlık eden, refekat eden, beraber bulunan * Bir arada, karışık, karışmış MÜTERAFİ Duruşma için hâkime giden MÜTERAFİÂN Duruşma isteyen iki taraf MÜTERAHHİL(E) (Rıhlet den) Göç eden, hicret eden Bir yerden diğer bir yere göçen Yola çıkmış olan MÜTERAHHİM (Rahm den) Acıyan, merhamet eden MÜTERAHHİMÂNE f Acıyarak Merhamet ederek MÜTERAHHİR Dolup taşan MÜTERAHİ Yavaş hareket eden, ağır davranan MÜTERA´İD Titreyen MÜTERAKİB (Rükub dan) Kiremit gibi birbiri üstüne binmiş olan MÜTERAKİM Teraküm etmiş, birikmiş, yığılmış MÜTERAKKIB (Rükub dan) Gözleyen, bekleyen MÜTERAKKIS Aynı şekilde yukarı çıkıp aşağı inen, aynı tarzda sallanıp hareket eden MÜTERAKKİ Yükselmiş, terakki etmiş, ilerlemiş olan MÜTERAKKİYÂNE f İlerleyene, terakki edene yakışır şekilde MÜTERA´RI´ On yaşını aşmış olan MÜTERASIF Saf şeklinde birbirine yanaşıp sıkışmış olan MÜTERASİL Mektuplaşan, haberleşen MÜTERASSID (Rasad dan) Gözeten, tarassud eden, bekleyen, kollayan MÜTERASSIDÎN (Müterassıd C) Dikkatle gözetenler, rasad edenler, kollıyanlar, bekliyenler MÜTERATTIB Yaş, ıslak, nemli MÜTERAZİ (Rıza dan) Karşılıklı olarak birbirlerinden hoşnut ve razı olan MÜTERAZİM Üzümle ekmek yemek MÜTERCEM (Terceme den) Tercüme olunmuş Bir lisandan başka bir lisana çevrilmiş MÜTERCİM Tercüme eden, bir dilden başka dile çeviren * Anlatan, anlaşılmayan bir mânayı açıklayan MÜTERCİMÎN (Mütercim C) Tercüme edenler Bir lisandan başka bir lisana çevirenler MÜTERECCİ Yalvaran, ümid edip isteyen, rica eden MÜTERECCİLE Erkekleşmiş kadın Erkekleri taklid eden kadın MÜTEREDDİ (Rediy ve Redeyan dan) Soysuzlaşmış, soyca bozulmuş, alçalmış MÜTEREDDİD Kararsız, teredüdde kalan, karar veremeyen, cesaretsiz * Bir yere gidip gelen MÜTEREDDİDÂNE f Kararsızlıkla Tereddüd ederek * Bir yere gidip gelerek MÜTEREDDİDÎN (Mütereddid C) Karar veremeyenler, tereddüt edenler, kararsız kişiler * Bir yere gidip gelenler MÜTEREDDİYE Dağdan veya yüksek bir yerden düşmüş hayvan MÜTEREFFİ´ Yukarı kalkan, yükselen * Ululuk gösteren MÜTEREFFİH (Refh den) Rahat bir şekilde ve bolluk içinde yaşıyan Refah bulan MÜTEREFFİHÂNE f Rahat ve bolluk içinde yaşıyana yaraşır yolda MÜTEREFFİHÎN (Mütereffih C) Refah bulanlar Rahat ve bolluk içinde yaşıyanlar MÜTEREFFİK (C: Mütereffikîn) Sükûnetle ve yumuşaklıkla davranan MÜTEREFFİKÎN (Mütereffik C) Sükûnetle, yumuşaklıkla davrananlar Yumuşak muâmele edenler MÜTEREKKİB (Rükub dan) Birleşmiş, terekküb etmiş MÜTEREKKİN Mânen kuvvet bulan * Erkândan olan MÜTEREMMİD Yanıp kül olmuş MÜTEREMRİM (C: Müteremrimîn) Bir şey söyleyecekmiş gibi harekette bulunduğu halde söylemeyip susan MÜTERENNİH Sarhoşluktan veya başka bir sebepten dolayı sallana sallana yürüyen MÜTERENNİM (Renim den) Terennüm eden, güzel sesle şarkı söyleyen Güzel güzel konuşan MÜTERENNİMÂNE f Güzel sesle şarkı söyler gibi MÜTERENNİMÎN (Müterennim C) Güzel sesle yavaş yavaş şarkı söyliyenler MÜTERESSİB (Rüsub dan) Dibe çöken, tortulanan MÜTERESSİM (Resm den) Teressüm eden, resmeyliyen MÜTEREŞŞİD (Reşad dan) Doğru yola girmiş olan MÜTEREŞŞİF Emerek azar azar içen MÜTEREŞŞİH (Reşh den) Terliyen Ter gibi sızan MÜTERETTİB Terettüb eden Sıralanmış, sıra ve tertibe girmiş * Meydana gelen, icab eden * Dolayı MÜTEREVVİH Bir şeyden koku alan Kokulanan MÜTEREZZİK Rızıklanan, gıdalanmakla ihtiyacını gideren MÜTESABBIR Sabreden MÜTESABBİ Çocuklaşan, çocuk tavırları takınan MÜTESABBİYÂNE f Çocuklaşarak Çocuk tavırları takınarak MÜTESABIK(A) Müsabaka eden Birinden üstün gelmek için çalışan * İleri geçmek için yarışmak, birisinden ileri geçmek MÜTESABİKE Bir şeyin kalıba dökülmesi * Mâdeni eritip süzmek MÜTESADDI´ Dağılan, parekende olan, parça parça olan * Yarılıp çatlayan MÜTESADDİ Başlayan, teşebbüs eden MÜTESADİF Tesadüf eden, rastgelen Karşılaşan MÜTESADİFÎN (Mütesadif C) Rastgelenler, tesadüf edenler MÜTESADİM (Sadme den) Birbirine çarpışan, birbirine çarpıp vuran MÜTESAFİH Musafaha eden Dostluk ve selâm için elele veren MÜTESAGIR Küçülen, küçük görülen MÜTESAHHİN Isınan, kızan MÜTESAHHİR Sahur yiyen MÜTESAHİB (C: Mütesâhibin) Sahib çıkan, arka olan MÜTESAHİBÎN (Mütesahıb C) Sahib çıkanlar, arka olanlar MÜTESAHİL (C: Mütesahilîn) Yumuşak davranan, iyi muâmelede bulunan MÜTESAHİLÎN (Mütesahil C) Yumuşak davrananlar, sükunetli ve iyi muâmele edenler MÜTESA´İB Güçleşen, güç olan MÜTESAİB Esneyen, esneyici olan MÜTESAİD Yükselen, yukarı çıkan * Ziyade olan * Zahmet veren MÜTESAİL Dilenci, dilenen MÜTESAKIL Üşenip ağırlaşan * Muhârebeye girmeye teşvik edilmiş iken oyalanıp kalan MÜTESAKIT Birbiri ardınca dökülüp düşen MÜTESAKKIB (Sakb dan) Ortası delik olan Delinen, delinmiş bulunan MÜTESALİB(E) (Salb dan) Çapraz MÜTESALİF Birbirleriyle bacanak olan MÜTESALİH (Sulh dan) Sulh yapan, tesalüh eden MÜTESALİH Sağır gibi görünen Sağırlık gösteren MÜTESALİHÎN (Mütesalih C) Sağır gibi görünenler, sağırlık gösterenler MÜTESALİK Uçucu, uçan * Tırmanan, tırmanıcı MÜTESALLİB Sertleşmiş, katılaşmış olan MÜTESALLİK Etrâfındaki şeylere dolanarak yukarı doğru çıkan, tırmanan MÜTESALLİKA Papağan gibi ayakları çengelli olan kuşlar MÜTESALLİT (C: Mütesallitîn) Musallat olan, peşini bırakmıyan, tasallut eden, sırnaşan MÜTESALLİTÂNE f Musallat olarak, sırnaşarak, tasallut edercesine MÜTESALLİTÎN (Mütesallit C) Musallat olanlar, peşini bırakmayanlar, ardından ayrılmayanlar, tasallut edenler MÜTESAMİH Müsamaha eden, göz yuman, görmemezlikten gelen, hoş gören MÜTESAMMİM Kasdedici, kasdeden * Sağlamlaştıran, muhkem eden MÜTESANİD Birbirine dayanıp kuvvet alan * Kuvvetli itimat ile birbirine bağlı olan, tesanüd eden MÜTESANNI´ Kendi yapan MÜTESARİ´ Çabucak MÜTESAVİ (Siva dan) Birbirine müsavi ve eş olan MÜTESAVİY-ÜT TARAFEYN İki tarafı birbirine müsavi ve denk olan (Bak: Hudus) MÜTESAVİYEN Birbirine eş değerde MÜTESAYİF Birbirine kılıçla vuran MÜTESEBBİB Bir şeyin olmasına yol açan, sebep olan MÜTESEBBİT Sebat gösteren, sebat eden, dayanan MÜTESECCİD Secdeye kapanan, secde eden MÜTESEFFİH Zevk ve eğlenceye düşkün MÜTESEFFİL (C: Müteseffilîn) Sefil ve aşağı olan, bayağılaşan MÜTESEFFİLÎN (Müteseffil C) Sefilleşenler, aşağılık olanlar MÜTESEHHİR (C: Mütesehhirîn) Geceleyin uyuyamayıp sabahlayan MÜTESEHHİRÂNE f Sabahlayarak, gece uyumayarak MÜTESEHHİRÎN (Mütesehhir C) Geceleyin uyumayıp sabahlayanlar MÜTESE´İL Dilenen, dilenci MÜTESE´İLÂNE f Dilenerek MÜTESE´İLÎN (Mütese´il C) Dilenciler, dilenenler MÜTESE´İR Çok yanmış ve tutuşmuş ateş MÜTESEKKİN Teskin edici, yatıştırıcı Yatışan, teskin olan, sükunet bulan MÜTESEKKİR Sarhoş olan MÜTESELLİ Teselli bulmuş olan, teselli bulan MÜTESELLİH(A) (C: Mütesellihîn) Silâhlanan, silâh kuşanan MÜTESELLİHÎN (Mütesellih C) Silâhlananlar, silâh kuşanan kişiler MÜTESELLİM (Selm den) Teslim edilen şeyi alıp kabul eden * Tanzimattan evvel vali ve mutasarrıfların uhdelerinde bulunan sancak ve kazâların idaresine memur edilen kimseler Bunlara "voyvoda" denirdi * Vergi tahsildarı MÜTESELLİYANE f Avunarak, teselli bulmak suretiyle MÜTESELSİL Birbirini takib eden Zincirleme, arasız, uzayıp giden MÜTESELSİLEN Sıra ile, zincirleme olarak, birbiri peşi sıra MÜTESEMMİ Bir isim ile isimlenen, müsemma olan MÜTESEMMİM Zehirlenen, ağu içmiş olan MÜTESENNİH Küflü, küflenen MÜTESERRİ Odalık edinen, câriye edinen MÜTESERRİ´ (Sür´at den) Koşan, acele davranan, sür´atli hareket eden MÜTESETTİR Saklanıp gizlenmiş olan Tesettür eden, gizlenen MÜTESEVVİ (Sivâ dan) Düzlenen, düz olan MÜTESEVVİB Farz namazdan sonra nâfile namaz kılan * Sevab kazanan MÜTESEVVİK Misvak kullanan MÜTESEYYİB Dul kalan kadın MÜTESEYYİB (C: Müteseyyibîn) Aldırış etmiyen, kayıtsız davranan MÜTESEYYİBÂNE f Kayıtsız davranarak, aldırış etmiyerek, duymazdan gelerek MÜTESEYYİBÎN (Müteseyyib C) Aldırış etmeyenler, kayıtsız davranan kimseler MÜTESEYYİD Seyyidlik isnad eden, seyyid olmadığı halde kendini seyyid gibi gösteren MÜTEŞA´AB Şube ve kısımlara ayrılmış olan MÜTEŞABİH(E) Birbirine benzeyenler * Fık: Mânası açık olmayan âyet ve hadis Kur´an-ı Kerim´in ve hadislerin mecazî mânalara gelen ifadeleri "Muhkem" olmayan âyet veya hadis * Zâhirî mânası kastedilmeyen ve teşbih ve temsil yoluyla hakikatlerin beyanında kullanılan ifade MÜTEŞABİHÂT Müteşabih olan âyetler * Birbirine benzer olanlar(Kur´an-ı Mu´ciz-il Beyan, çok hakaik-i gamızayı nazar-ı umumîyi okşayacak, hiss-i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr-i avamı taciz edip yormayacak bir surette basitane ve zâhirane söylüyor, ders veriyor Nasıl bir çocukla konuşulsa, çocukça tabirat istimal edilir Öyle de: (Tenezzülâtün İlâhiyyetün ilâ ukul-il beşer) denilen mütekellim üslubunda muhatabın derecesine sözüyle nüzul edip öyle konuşan esalib-i Kur´aniye; en mütebahhir hükemanın fikirleriyle yetişemediği hakaik-ı gamıza-yı İlâhiye ve esrar-ı Rabbaniyeyi müteşabihat suretinde bir kısım teşbihat ve temsilat ile en ümmi bir âmiye ifham eder S)(Kur´an-ı Kerim´de müteşebihat vardır dedikleri birinci şüphelerine cevab: Evet Kur´an-ı Kerim umumî bir muallim ve bir mürşiddir Halka-i dersinde oturan, nev´-i beşerdir Nev´-i beşerin ekserisi avâmdır Mürşidin nazarında ekall, eksere tâbidir Yani, umumî irşadını ekallin hatırı için tahsis edemez Maahaza avâma yapılan konuşmalardan havas hisselerini alırlar; aksi halde avâm, yüksek konuşmaları anlayamadığından mahrum kalır Ve keza avâm-ı nâs, ülfet ettikleri üslublardan ve ifadelerin çeşidlerinden ve daima hayallerinde bulunan elfaz, maâni ve ibarelerden fikirlerini ayıramadıklarından, çıplak hakikatları ve akliyyatı fehmedemezler Ancak o yüksek hakaikin, onların ülfet ettikleri ifadelerle anlatılması lâzımdır Fakat Kur´anın böyle ifadelerinin hakikat olduğuna itikad etmemelidirler ki; cismiyet ve cihetiyet gibi muhal şeylere zâhib olmasınlar Ancak o gibi ifadelere, hakaika geçmek için bir vesile nazariyle bakılmalıdır Meselâ; Cenab-ı Hakk´ın kâinatta olan tasarrufunun keyfiyeti, ancak bir sultanın taht-ı saltanatında yaptığı tasarrufla tasvir edilebilir Buna binaendir ki; $ âyetinde kinaye tarîki ihtiyar edilmiştir İİ) MÜTEŞABİHÂT-I KUR´ANİYE Beşer lisanının, lügatını vaz etmediği, sezip düşünemediği, misalini göremediği hakikatların teşbih ve temsiller ile anlatıldığı âyet-i kerimeler MÜTEŞABİK(E) Beraber ve karışık olanlar, birbirine karışanlar Birbirine karışmış ve girmiş vaziyette olan Girift MÜTEŞACİR (C: Müteşâcirin) Birbirlerine sopayla, ağaçla vuran MÜTEŞACİRÂNE f Birbirlerine sopayla vururcasına MÜTEŞACİRÎN (Müteşacir C) Birbirlerine ağaçla, sopayla vuranlar MÜTEŞADDIK Istılahlı konuşan MÜTEŞAHHIS (Şahs dan) Şahıslanan, gözle görünür hâle gelen * Şahsı farkedilmiş olan * Şahsını tanıyan MÜTEŞAİB Şu´belenen * Birbirine karışmamış * Dallı, budaklı Kollara ayrılmış MÜTEŞA´İB Budaklanmış ve perâkende olmuş Dağılmış MÜTEŞA´İR (Şaar dan) Kıllı, saçlı Kılı çok olan MÜTEŞÂİR (C: Müteşâirîn) (Şi´r den) Şâirlik taslayan MÜTEŞÂİRİYET şairlik taslama MÜTEŞAKİ Birbirlerine hallerinden şikâyet edenlerin beheri MÜTEŞAKİL Şekli birbirine benzeyenlerden herbiri, bir şekilde olan * Bir aruz vezninin ismi MÜTEŞAKİS (Şeks den) Birbiriyle ihtilaf ve kötü muaşeret eden şahıs Birbiriyle iyi geçinemeyen Katı huylu MÜTEŞARİK Birbiriyle ortak olan MÜTEŞA´ŞI´ Parıldayan, şa´şaalanan * Gösterişli MÜTEŞATİM (Müteşâtime) Karşılıklı olarak birbirine söven MÜTEŞAVİR Birbirine danışan, müşavere eden MÜ´TEŞEB Karışmış, mahlut MÜTEŞEBBEK (Şebk den) Ağ gibi birbirine geçen MÜTEŞEBBİH Benzeyen, andıran MÜTEŞEBBİHÎN (Müteşebbih C) Benzeyenler, andıranlar MÜTEŞEBBİK Şebeke hâlinde olan, ağ gibi birbirine geçen MÜTEŞEBBİS Teşebbüs eden Bir işe girişen MÜTEŞEBBİSÂNE f Bir işe girişerek, teşebbüs suretiyle MÜTEŞEBBİSÎN (Müteşebbis C) Teşebbüs edenler, bir işe girişenler MÜTEŞECCİ´ (C: Müteşecciîn) Yiğit gibi görünen MÜTEŞECCİÂNE f Yiğit gibi, yürekli olana benzer surette MÜTEŞECCİÎN Yiğit gibi görünenler MÜTEŞEDDİD (Şiddet den) Katılaşmış, pekleşmiş, sertleşmiş olan * Şiddetlenen, hızlanan MÜTEŞEDDİK (C: Müteşeddikîn) Söz ebeliği eden MÜTEŞEFFİ (Şifa dan) Şifa bulan, iyileşen * Öcünü, intikamını alarak rahatlaşan MÜTEŞEHHİ İştahlanan * Sevip meyletmiş olan MÜTEŞEHHİD Namazda ka´dede "Ettahiyyâtü" duâsını okuyan MÜTEŞE´İM Uğursuz sayan MÜTEŞEKKİ Şikâyet eden, sızlanan, şikâyetçi, teşekki eden MÜTEŞEKKİK Şek ve şüphede kalan Şek ve şüpheden kurtulamayan MÜTEŞEKKİL Herhangi bir şekil alan Birleşmiş, meydana gelmiş olan MÜTEŞEKKİR Şükreden, iyiliğe karşı nazikâne davranan MÜTEŞEKKİRÂNE f şükrederek, şükür etmek suretiyle MÜTEŞELŞİL Şarıl şarıl akıp çağlayan MÜTEŞEMMİL İhrama bürünen Teşemmül eden MÜTEŞEMMİM Koklayan, teşemmüm eden MÜTEŞEMMİR (Şemer den) İşe hazırlanan İşe hazırlanmış olan MÜTEŞEMMİS (Şems den) Güneşlenen, güneşe çıkan MÜTEŞENNİC Buruşan * Kasılan, büzülen adale veya sinir MÜTEŞENNİF Küpe takınan MÜTEŞERRİ´ Şeriat işleriyle uğraşan * İlim ve şeriatta âlim olan Şeriatla amel eden MÜTEŞERRİÂNE f Müteşerri gibi, ona yakışır yolda MÜTEŞERRİF Şereflenen, şeref duyan MÜTEŞERRİZ Dibi sağlamlaştırılmış kitap MÜTEŞETTİ Kışı geçiren, bir yerde kışlıyan MÜTEŞETTİT (Müteşettite) Dağılan, dağınık olan Karışan, karışık bulunan Perişan olan MÜTEŞEVVİK Şevkli, çok istekli olan MÜTEŞEVVİKANE f Çok istekli olan bir kimseye yakışır şekil ve surette Şevkli bir tarzda MÜTEŞEVVİKÎN (Müteşevvik C) şevkliler, çok istekli olan kimseler MÜTEŞEVVİŞ (Teşevvüş den) Karışık, karmakarışık, anlaşılmaz, içinden çıkılmaz MÜTEŞEYTIN Şeytanlık eden, şeytanca davranan MÜTEŞEYYİ´ Şiilik taslayan Şii tâifesine girmiş olan MÜTEŞEYYİD Yükselten Sağlamlaştıran MÜTEŞEYYİH Şeyhlik taslayan, kendini şeyh gibi gösteren * İhtiyarlaşan(S - Veli olan şeyhin, müddei olan müteşeyyih ile farkları nedir C - Eğer hedef-i maksadı, İslâmın ziya-yı kalb ve nur-u fikriyle ittihad ve mesleği muhabbet ve şiarı, terk-i iltizam-ı nefs ve meşrebi, mahviyet ve tarikatı hamiyet-i İslâmiye olsa kabildir ki: Bir mürşid ve hakiki şeyh olsun Lâkin, eğer mesleği tenkîs-ı gayr ile meziyetini izhar ve husumet-i gayr ile muhabbetini telkin ve inşikak-ı asâyı istilzam eden hiss-i taraftarlık ve meyelân-ı gıybeti intac eden kendine muhabbeti, başkasına olan husumete mütevakkıf gösterilse; o, bir müteşeyyih-i müteevviğdir, bir zi´b-i mütegannimdir Din ile, dünyanın saydına gider Ya bir lezzet-i menhuse veya bir içtihad-ı hata onu aldatmış, o da kendisini iyi zan edip büyük meşayihe ve zevât-ı mübarekeye su-i zan yolunu açmıştır! Münazarat) MÜTETABİ´ (Teba´ dan) Birbiri ardınca gelen MÜTETABİ-UL VÜRUD Ardı arkası kesilmiyen MÜTETABİAN Birbiri ardınca Birbirinin peşinden MÜTETAHHİR Temizlenen Tâhir hâle gelen MÜTETAHTIH Görmesi zayıf olan MÜTETALİ Birbiri ardınca olup giden MÜTETARİK Bir işi bırakmakta olan MÜTETAVİL El uzatan MÜTETAYYİB Güzel kokulu şey sürünen MÜTETEBBİ´ Dikkatle araştıran Tetebbu eden MÜTETEVVEC (Tac dan) Taç giydirilmiş MÜTETEVVİC (Tac dan) Taç giymiş, taçlı MÜTEVACİD Sahte ve yapma olarak vecde gelen MÜTEVACİH Yüzleşen, yüz yüze gelen MÜTEVACİHEN Karşılaşarak, karşı karşıya olarak Yüz yüze gelerek, yüzleşerek MÜTEVADD Birbirine sevgi gösteren MÜTEVADİ´ Düşmanlığı ve husumeti bırakarak barışan MÜTEVAFIK Birbirine uygun olan, tevafuk eden MÜTEVAFİR(E) (Vüfur dan) Çoğalan, bollanan, fazlalaşan MÜTEVAGGİL Bir şeyin çok derinliğine giren, meşguliyetini derinleştiren Usanmayıp, yorulmayıp gayret ve devam eden MÜTEVAGGİLÎN (Mütevaggil C) Çok uğraşanlar, fazla meşgul olanlar Bir şeyin derinliğine varanlar MÜTEVAHHİŞ Tevahhuş eden, ürken, korkan, yadırgayan MÜTEVAHHİŞÂNE f Korkarak, ürkerek, tevahhuş ederek MÜTEVAİD Birbirine söz veren Sözleşen MÜTEVAİDÎN (Mütevâid C) Sözleşenler, vaidleşenler, birbirlerine söz verenler MÜTEVA´İR Hakir, zelil Nefret edip kimse yanına gelmeyen MÜTEVAKİL Birbirini vekil eden MÜTEVAKKI´ Bir şeyin vukuuna muntazır olan, ümid eden, ricâ ve niyazda bulunan MÜTEVAKKID Tutuşan, tutuşup yanan MÜTEVAKKIF Bir şeye bağlı olan, onunla iş görecek olan, ilerlemeyip duran * Bekleyen, tevakkuf eden, duran, eğlenen MÜTEVAKKIR (C: Mütevakkırîn) (Vakar dan) Onurlanan, vakarlanan MÜTEVAKKIRÎN (Mütevakkır C) Onurlananlar, vakarlananlar MÜTEVAKKİ Tevakki eden Kendini gözeten, tehlikeli şeylerden sakınan ve çekinen MÜTEVALİ (Velâ dan) Aralık vermeden devam eden, tevâli eden Birbiri ardınca sıra ile olan MÜTEVALİD Birbirinden doğup üreyen MÜTEVALİYEN Üst üste, aralık vermeden, peş peşe MÜTEVARİ (Verâ dan) Gizli, saklı Bir şeyin arkasına veya altına çekilerek saklanan MÜTEVARİD (Vürud dan) Gelen, tevarüd eden MÜTEVARİS (Veraset den) Birinden diğerine vâris olup kalan Babadan oğlu geçen, tevarüs eden MÜTEVASIK Birbirine güvenip itimad etmek suretiyle anlaşan MÜTEVASIL(A) (Vasl dan) Birbirine bitişmiş Birbirine ulaşan, gelen MÜTEVASİ Birbirine teveccüh edip yönelen Birbirine tavsiye eden MÜTEVASİB Birbirinin üzerine sıçrayan MÜTEVASSIL Kavuşan, ulaşan, vâsıl olan * Yakınlık ve münasebet kuran MÜTEVAŞŞİH Süslenen, takınan MÜTEVATİ Birbirine benzeyen MÜTEVATİR Çok kimselerin naklettikleri haber Yaygın haber Herkesin veya alâkadarların işitip doğruluğunu kabul ettikleri kat´i, şüphesiz, sağlam haber Yalan üzerine birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir cemaatın bir hâdise hakkında verdikleri haber (Bak: Tevatür) MÜTEVATİR-İ BİLMÂNÂ Nakledilen bir haberin başka ifade ve kelimelerle, başka başka şekilde ifade edilerek tevatür hâle gelmesi Mânaların çok insanlarca başka başka kelimelerle nakledilmesi Bir haberin veya hâdisenin farklı ifadelerle, başka başka şahıs veya topluluklar tarafından nakledilmiş olması MÜTEVATİRAT Mütevatir olanlar Çoklarının bildiği ve duyduğu haberler, hususlar * Man: Kizb üzerine ittifakları aklen muhal olan bir topluluk tarafından verilen haberle hüküm ve tasdik olunan kaziyeler MÜTEVATİREN Mütevatir olarak, tevatürle naklolunmak suretiyle MÜTEVATTIN Bir yeri vatan edinmiş, tavattun etmiş, yurt tutmuş MÜTEVAZİ´ Gururlu olmayan, alçak gönüllü, kendi fakrını bilen * Gösterişsiz MÜTEVAZİÂNE f Tevazu ile Mütevazi kimseye yakışır surette MÜTEVAZİÎN (Mütevazi C) Alçakgönüllü kimseler, mütevazi insanlar, tevazu ehli olan kişiler MÜTEVAZİ (Vezy den) Birbirine müvazi olan Paralel MÜTEVAZİN Tevazün eden, tartıları bir olan MÜTEVAZİYEN Müvazi olarak Paralel olarak MÜTEVAZZIH (Vüzuh dan) Açıklanan, tevazzuh eden, açıklık peyda eden MÜTEVAZZİ Abdest alan, abdestli MÜTEVECCİ´ Dertli, sıkıntılı * Ağrı duyan MÜTEVECCİÂNE f Sıkıntı ile Dertli olarak * Ağrı duyarak MÜTEVECCİD Kendinden geçecek derecede dalgınlık gösteren, vecde gelen MÜTEVECCİH Yönelmiş, dönmüş Bir yere doğru yola çıkan * Birisine karşı iyi düşünce ve sevgisi olmak İhsan ve iltifat üzere olmak * Pir-i fâni olmak MÜTEVECCİHÂNE f Bir yana dönerek, teveccüh edip yönelerek MÜTEVECCİHEN Yönelmiş olarak, yüz tutarak * Niyetlenerek MÜTEVECCİHÎN (Müteveccih C) Bir yana dönenler Teveccüh edip yönelen kimseler MÜTEVEDDİD Sevgi ve muhabbet gösteren Kendini sevdiren MÜTEVEFFA Ölü, vefat etmiş, ölmüş (Bak: Mevt) MÜTEVEFFAT (Vefat dan) Ölmüş, vefat etmiş kadın veya kız MÜTEVEFFIK Muvaffak olan, başaran MÜTEVEHHİM Evhamlı, vehimli, kuruntulu MÜTEVEHHİMÂNE f Vehimlenircesine, evhamlanırcasına MÜTEVEHHİMİN (Mütevehhim C) (Vehm den) Tevehhüm edenler, evhamlananlar MÜTEVEKKİL Kendi yapamıyacağı işde aczini bilip başka birisini vekil kabul etmek * Tevekkül eden * Allah´a (CC) güvenen ve işlerini O´na güvenerek tanzim eden (Bak: Tevekkül) MÜTEVEKKİLÂNE f Tevekkül ederek, tevekkül ile MÜTEVEKKİLEN Mütevekkil olarak, tevekkül etmiş olarak MÜTEVEKKİLEN ALÂLLAH Allah´a sığınarak, Allah´a tevekkül ederek MÜTEVELLİ (Vely den) Birinin yerine geçen * Bir vakfın idaresine memur edilmiş kimse MÜTEVELLİD Doğan, dünyaya gelen * İleri gelen, çıkan, hâsıl olan MÜTEVELLİH Hayran olup şaşıran Şaşan, şaşmış MÜTEVELLİHÂNE f Sersemlik ve hayranlıkla MÜTEVELVİL İşi velveleye boğan Gürültü ve şamata yapan MÜTEVERRIK Yapraklı Yapraklanan MÜTEVERRİD Gül gibi kızaran Teverrüd eden MÜTEVERRİM (C: Müteverrimin) (Verem den) Kabarık, şiş Şişiren * Verem olmuş, veremli Verem illetine giriftar olan MÜTEVERRİMEN Verem olarak MÜTEVERRİMÎN (Müteverrim C) Veremliler Verem hastalığına tutulmuş kimseler MÜTEVERRİT Zor bir işe rastlıyan MÜTEVESSİ´ Tevessü´ eden, genişleyen, geniş MÜTEVESSİB Sıçrayan, atlıyan MÜTEVESSİD Yastığa dayanan MÜTEVESSİDEN Yastığa dayanarak MÜTEVESSİK Bir işe sımsıkı sarılan * Bir işi sebat ve devam üzere tutan MÜTEVESSİKANE f Bir işe sımsıkı sarılarak Bir işi sebat ve devam üzere tutarak MÜTEVESSİL (Vesile den) Tevessül eden, sebep tutan, başvuran, girişen MÜTEVESSİLEN Tevessül ederek, başvurarak MÜTEVESSİM Bir şeyi çözmeğe çalışan * Nişanlı, alâmetli ve bezenmiş kişi MÜTEVETTİR(E) (Vetr den) Gerilen, gergin olan MÜTEVEYYİL (Veyl den) Çığlık atan, feryad eden, vaveylâ eden MÜTEVEZZA´ Dağıtılmış, tevzi´ olunmuş MÜTEVEZZİ´ Tevzi´ eden, dağıtan MÜTEYAKKIN (Yakîn den) Teyakkun eden, yakîn ve kat´î olarak şüphesiz bilen MÜTEYAKKIZ Uyanık, uyanmış, tetikte, gözü açık olan MÜTEYAKKIZÂNE f Uyanık ve dikkatlice, göz açıklığı ile MÜTEYEBBİS Kuruyan, teyebbüs eden, kuru olan MÜTEYEMMEN (Yümn den) Uğurlu, meymenetli, mübarek MÜTEYEMMİM Teyemmüm eden * Kasdedici MÜTEYEMMİMÂNE f Teyemmüm edercesine MÜTEYEMMİMEN Teyemmüm ederek MÜTEYEMMİN Bereketli, mübarek sayan * Kuvvetli kılan MÜTEYESSİR (Yüsr den) Kolaylıkla olabilen Kolay yapılabilir Yapılması kolay MÜTEYYİM Aşk ve muhabbetin hor ve zelili olan kimse MÜTEZADD Birbirine zıt, birbirinin aksi olan MÜTEZAHHİR (Zahr dan) Bir kimse tarafından yardım edilen, yardım gören * Karısına, nikâhı bozacak bir söz söyleyen MÜTEZAHİF (C: Mütezahifîn) Harpte birbirinin üzerine yürüyüp çatan MÜTEZAHİM (C: Mütezahimîn) (Ziham dan) Birbirini iterek, herbirinin üstüne çıkarak biriken kalabalık * Halkın kalabalığından sıkıntıya uğrayan MÜTEZAHİMÎN (Mütezahim C) İzdihamdan dolayı birbirinin üstüne çıkanlar Kalabalıktan sıkışanlar MÜTEZAHİR Görünen, tezahür eden, ortaya çıkan * Muavenet eden, yardım eden MÜTEZAİF (Zı´f dan) Kat kat artan, tezauf eden MÜTEZAKKIM (C: Mütezakkımîn) Güçlükle ve zorla yutan Tezakkum eden MÜTEZAKKIMÂNE f Güçlükle ve zorla yutarak MÜTEZALLİM Şikâyet eden şikayetçi MÜTEZAMMIH Güzel kokulu şeylerle karışmış olmak MÜTEZAMMIN Koltuğa alan * Kavrayan, içine alan, müştemil MÜTEZAVİL Bir şey meydana getirmeğe çalışan * Bir şeyi diğer bir şeye yaklaştıran MÜTEZAVİR (C: Mütezavirîn) Birbirini ziyaret eden Gidip gören MÜTEZAVİRİN (Mütezavir C) Birbirlerini gidip görenler, birbirleriyle gidip görüşenler, ziyaret edenler MÜTEZAYİD Gittikçe artan, çoğalan MÜTEZAYYIK Darlaşan, sıkışan, tazayyuk eden MÜTEZEBBİD Kaymak bağlayan * Köpüren, köpüklenen MÜTEZEBZİB Tezebzüb eden, kararsız, mütereddit MÜTEZEHHİD (C: Mütezehhidîn) Dine son derece bağlı olan MÜTEZEHHİDÎN (Mütezehhid C) Zâhid olanlar, dine çok bağlı bulunanlar MÜTEZEHHİR Çiçekli, çiçeklenen * Parıldayan MÜTEZEKKİ Temize çıkan, tezekki eden MÜTEZEKKİR Hatırlayan, tezekkür eden * Bir işe dair söz söyliyen MÜTEZELLİK Sürçen, kayan MÜTEZELLİL Tezellül eden Alçalan, zillete katlanan Kendini zelil gösteren MÜTEZELLİLÂNE f Zelil olarak, alçaklara yakışır surette, alçakçasına Kendi hiçliğini bilir surette, kusur ve aczini anlamakla MÜTEZELZİL(E) Sarsılan, sallanan, oynayan, sarsıntıda olan MÜTEZEMMİL Tezemmül eden Elbiseye, örtüye bürünen MÜTEZENBİR Kibirlenen, gururlanan, büyüklenen Mütekebbir * Can sıkıcı bir hal ve tavır takınan MÜTEZENDİK Kâfir olan Zındık olan MÜTEZEVVİC (C: Mütezevvicîn) (Zevc den) Evli, evlenmiş, evlenen MÜTEZEVVİD (C: Mütezevvidîn) (Zâd dan) Yanına azık veya erzak alan MÜTEZEVVİDÎN (Mütezevvid C) Yanlarına azık, erzak alanlar MÜTEZEVVİK (Zevk den) Zevk ve safâ eden * Tadına bakan Birkaç defa tadan MÜTEZEYYİN Süslenen, ziynetlenen MÜTHİŞ (Bak: Müdhiş) MÜT´İB Yorgunluk veren, yoran MÜTİMM Tamamlayan, tamamlayıcı MÜTKEE Turunç MÜTLİF (Telef den) Yok eden, öldüren, telef eden * Tehlikeli MÜTRA Dolu, memlu MÜTRIK Nimet veren, nimetlendiren MÜTTAKİ Ehl-i takva İttika eden Haramdan ve günahtan çekinen, kendisini Allah´ın (CC) sevmediği fena şeylerdan koruyan (Bak: İttika - Amel-i sâlih) MÜTTAKÎN (Mütaki C) Takvalılar Müttakiler MÜTTEBİ´ İttiba eden Uyan, tâbi olan Muktedi MÜTTEFEKUN ALEYH Üzerinde birleşilen mes´ele Hakkında müttefik olup anlaşmaya varılmış olan MÜTTEFİK İttifak eden Birbiriyle aynı fikirde olan Birleşmiş, anlaşmış olan MÜTTEFİK-UL KAVL Söz birliği MÜTTEFİK-UL MENFAA Menfaatleri bir olan, birleşen MÜTTEFİKAN Beraber olarak, anlaşarak, birlikte MÜTTEHAZ İttihaz edilen Kabul edilen, yürürlükte olan, alınan MÜTTEHEM (Müttehim) (Vehm den) Kendinden şüphe olunan, ittiham olunan şey Töhmetli Maznun Zan ile kendine kabahat isnad edilen MÜTTEHEMİYET Suçlandırılma, suçlu olduğu tasavvur edilme Maznunluk MÜTTEHİD Beraberce, birlikte, birleşmiş MÜTTEHİDEN Birlikte, birlik olarak, ittihad ederek MÜTTEHİM Birisine zan ile kabahat isnad eden (Bak: Müttehem) MÜTTEHİZ Alan, ittihaz eden, kabul eden, nefsine alıp kabul eden MÜTTEKA Dayanmağa, yaslanmağa yarayan şey MÜTTEKIN Mutmain İyice bilen, doğruluğunu, hakikatini tamamlayan Ayn-el yakin bilen MÜTTEKİ Ehl-i takva (Bak: Müttaki) MÜTTEKİ Yaslanıp oturan MÜTTEKİÛN Yaslanıp oturanlar, yahud oturuyorlar MÜTTESİ´ Tevessü´ eden, genişleyen, vüs´at kesbetmiş olan MÜTTESİM Hususi bir nişânı veyâ âlameti olan MÜTTEZİH Açık ve meydanda olan |
Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi |
11-04-2012 | #33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük Lügat M HarfiM Harfi MÜV Farsçada müvrâne denilen ot MÜVAADE Vâdeleşmek, sözleşmek MÜVADEME Mülâzemet, uygunluk, muvâfakat MÜVAELE Necat talep etmek Kurtuluş için talepte bulunmak MÜVAEME Muvâfakat, uygunluk MÜVAFAT Teslim etmek MÜVAHEKA Vâdeleşmek, sözleşmek MÜVAHENE Süstlük, zayıflık MÜVAKERE Ziraat etmek, ekip biçmek MÜVAKEZA Devam etmek MÜVAKİL Yapmadığı bir işi, başka bir kimseye yaptıran MÜVALAT Dostluk MÜVALEFE Birbiriyle üns tutmak, dostluk kurmak MÜVAMERE Müşavere etmek, istişarede bulunmak MÜVANESE Üns tutmak, dostluk kurmak MÜVARAT Gizlenmek * Örtmek, setretmek MÜVARESE Birbirinden miras yemek MÜVARRE El değirmeni MÜVASAT Yumuşaklıkla davranmak MÜVASEBE Kaşkışmak, sıçramak MÜVASEKA Ahdedişmek, karşılıklı yeminleşmek MÜVAT Ölüm, mevt MÜVATAT Muvafakat, uygunluk * Boyun eğmek, itaat etmek MÜVATENE Lüzumluluk MÜVATERE Bir yapıp bir yapmamak (Bir gün oruç bir gün iftar gibi) MÜVAZAA Birbiriyle düzenlilik edip, başkalarına tersini göstermek MÜVAZABE Lüzumlu olmak, icab etmek MÜVAZAT Mukabele olmak, karşılıklı olmak MÜVAZEA Tevzi edişmek Paylaşmak * Danışmak, istişârede bulunmak müşavere etmek * Muvafakat etmek, uygun olmak MÜVAZERE Yardım etmek, muâvenet MÜVECCEB Yirmidört saatte bir kere yemek yiyen kimse MÜVECCEH Yüzü bir tarafa döndürülmüş * Uygun Doğru * Herkesin teveccüh ettiği, makbul, münasib MÜVECCİH Doğrultan, bir tarafa döndüren MÜVEDDİ Ödeyen, tevdi eden Geri iâde eden MÜVEFFER Çoğaltılmış MÜVEKKED Gereği gibi bağlanmış esir MÜVEKKEL Vekil tâyin olunmuş olan, vekil edilmiş olan Bir kimse tarafından işlerini görmek veya kendisini müdafaa ettirmek için vekil edilmiş kimse MÜVEKKELÜN-BİH Müvekkil tarafından vekile tefviz olunan iş, vekile havale edilen iş MÜVEKKİL İşini başkasına tevkil edip o işte o kimseyi kendi yerine ikame eyleyen Vekil tâyin eden (Bak: Müekkil) MÜVELLA Muayyen bir dâvâyı veya ihtilafı hall için veyahut hakem, bilirkişi olmak üzere kadılar tarafından tayin eden salahiyetli kimse MÜVELLED Doğmuş, doğurulmuş, iki şeyin birleşmesiyle olmuş, sonradan olmuş, melez * Aslında yok iken sonradan meydana gelmiş MÜVELLEDÂT Doğmakla meydana gelmiş canlılar Aslında yok iken sonradan meydana gelmiş olanlar * Uydurma kelimeler MÜVELLİD Tevlid eden, husule getiren, doğuran Doğurtan kimse Meydana getiren MÜVELLİD-ÜL HUMUZA Ekşilik, oksitlenme meydana getiren Oksijen MÜVELLİD-ÜL MA´ Su tevlid eden Hidrojen MÜVELLİDE Husule getiren, tevlid eden Doğurtan Ebe MÜVERRAH Tarihi konulmuş, tarihli, tarihi atılmış MÜVERRAHAN Tarihli olarak MÜVERRİB Tamam ve çok olan nesne MÜVERRİH Tarihçi, tarih yazan * Ebced hesabiyle tarih düşüren kimse MÜVERRİHÎN (Müverrih C) Tarihçiler, tarih yazanlar MÜVESSAH Kirli, kirletilmiş MÜVESSEB Yünlü ve kıllı davar MÜVESSİ´ Genişlettiren MÜVESSİH Kirleten MÜVESVİS Vesvese veren, şek veren Şüphelenmeğe sebeb olan MÜVEYZİC Yaban üzümü MÜVEZZA´ Taksim olunmuş, paylaşılmış MÜVEZZİ´ Dağıtıcı, tevzi´ eden, posta mektuplarını dağıtan Gazete satan MÜYADAT Elden ele verme * Mükâfat MÜYASERE Yardımlaşmak, muâvenet MÜYAVEME (Yevm den) Günlüğüne tutma Gündelik üzere pazarlık etme MÜ´YED Büyük emir * Zahmet, meşakkat, zorluk MÜYEMMEN Bereketli, yümünlü MÜYESSER (Yüsr den) Kolaylıkla olan, kolay gelen, âsân olan, nasib(Küre-i arzı bir köy şekline sokan şu medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır Ta´dili, büyük bir himmete muhtaçtır Ve kezâ beşeriyet ruhundan dünyaya nâzır pek çok menfezler açmıştır Bunların kapatılması ancak Allah´ın lütfuna mazhar olanlara müyesser olur MN) MÜYESSER Fariside "nevâle" denilen yemek MÜYESSİR Kolay yapan, teshil eden, kolaylaştıran MÜYUL Meyiller, yönelmeler MÜYUL-Ü MÜTEŞA´İBE Çeşitli şubeleri olan meyiller Çeşitli arzular, meyiller MÜYULAT (Meyl C) Meyiller, arzular MÜYUN Yalanlar, uydurmalar Yalan söylemeler MÜZ (MÜNZÜ) Gr: Harf-i cer oldukları zaman (Fi: ) vazifesini görürler Zarf veya isim olduklarında ismin başına gelirlerse kendileri mübteda, sonra gelen haber olur Fiilin başına gelirlerse kendilerinden önceki bir fiilin mef´ulünfihi olarak mahallen mensub bulunurlar MÜZ´A Bir miktar et parçası * Bardağın dibinde kalan su artığı MÜZAB İzâbe olunmuş, eritilmiş, erimiş MÜZABAK Civa sürülmüş akça MÜZAD Arttırılmış, çoğaltılmış, ziyade edilmiş MÜZA´FER Sarı renge boyanmış MÜZAFERE Kirlenmek MÜZAH (Bak: Mizâh) MÜZAHAME(T) Birbirine zahmet verme Kalabalıktan gelen sıkıntı, sıkıştırma * Bir yere itişe kakışa hücum etme MÜZAHEME Yakınlık * Ayrılık * Düşmanlık, adâvet MÜZAHERET (Zahr dan) Arkadan yardım etmek, korumak MÜZAHİM Zahmet ve sıkıntı veren Zıt gelen MÜZAHİR (Zahr dan) Zahir olan, taraftar çıkan, geriden yardım eden, koruyan MÜZAHREF Boya Yaldız gibi, sahte yalancı Yaldız * Süprüntü, pislik, çöp MÜZAHREFÂT Gayr-i hâlis Yaldızlı * Dünyanın daima değişen ve zail olan ziynetleri * Süprüntüler, pislikler MÜZAHREFİYET Fıtri olmayan, yapmacık MÜZAKERAT (Müzâkere C) Müzâkereler Bir fikir hakkında karşılıklı görüşmeler Bir arada muhtelif fikirleri beyan etmek MÜZAKERE Bir iş hakkında konuşmak, bir iş için önceden danışıp görüşmek * Talebenin derse çalışması (Bak: Münakaşa) MÜZAL Ek, ilâve, zeyl * Etek, kuyruk * Hor ve hakir MÜZAMELE Beraberlik, muâdele MÜZAMENE Zamanla çalışıp ücret almak MÜZARAA Ziraat üzerine yapılan işler, ekincilikle ilgili olarak yapılan işler * Toprağa, çalışmağa ve kazanca ortak olmak üzere kurulan şirket MÜZARAA 75 - 90 cm lik bir uzunluk ölçüsü olan zira´ ile satma MÜZAVECE (Zevc den) Çift olmak * Evlenme MÜZAVELE Bir şeyin meydana gelmesi için çalışma * Bir şeyi başka bir şeye yakınlaştırma MÜZAYAKA Sıkıntı, darlık, yokluk, parasızlık Zorluk MÜZAYEDE Artırma, ziyadeleştirme * Devletçe veya bir müessesece satılığa çıkarılan bir malın veya arazinin arttırılmaya konulması Müzayede; biri kapalı zarfla, diğeri açık arttırma ile olmak üzere iki türlü yapılır Müzayedede konulan şey, en çok arttırma yapana ihâle edilir MÜZAYELE Birbirinden ayrılma MÜZBİD Köpüklenen MÜZCA Sürücü, süren * Kâmil olmayan kişi Olgunlaşmamış insan MÜZCAD Az şey, az * Tam salih olmayan şey * Defnetmesi ve sevketmesi kolay olan şey MÜZD f Ücret, karşılık, kira * Mükâfat MÜZD-İ DENDÂN f Diş kirası MÜZDAD Çoğaltılmış Ziyâdeleştirilmiş MÜZDAHİM (Müzdehim) Kalabalık, izdihamlı, yığılmış * İzdiham ve kalabalık eden MÜZDECER Sakınılması lâzım gelen âkıbet * Sakındıracak nasihat Vaz geçirecek, zecr edecek olan MÜZDECİR Edilen yasağı kabul edip onunla amel eden * Men´eden MÜZDEHAM (Zahm dan) Kalabalık, izdihamlı MÜZDEHİM (Zahm dan) Kalabalık, izdihamlı, pek sıkışık MÜZDEHİMGÂH f Kalabalık yer MÜZDELİFE Mekke´de Arafat ile Mina arasında bulunan mukaddes bir yer MÜZDEVİC Evlenen * Edb: Bir kelimeye kafiye olan MÜZDVER f Ücretle çalışan MÜZEBZEB Karmakarışık * Elinden iş gelmez, bir şeye karar veremeyen Beceriksiz MÜZEBZİB Karıştıran Karmakarışık eden MÜZECCEC Sırçalanmış * İnce uzun nesne MÜZEFFET Zift sürülmüş, ziftli, ziftlenmiş MÜZEHHEB Yaldızlanmış, yaldızlı, altın sürülmüş MÜZEHHEBE Yaldızlanmış, parlatılmış MÜZEHHER Çiçeklenmiş Çiçeklerle donanmış MÜZEHHİB Yaldızcı Yaldız yapan, tezhibci MÜZEHREFAT (Bak: Müzahrefât) MÜZEKKA Temizlenmiş, pâk edilmiş, ıslah edilmiş * Zekâtı verilmiş * Allah´ın adı anılarak kesilmiş hayvan MÜZEKKER Erkek, er * Gr: Müennesin zıddı Kelimeyi erkek gösteren (İsim, zamir, sıfat, fiil) MÜZEKKERE (Bak: Müzekkire) MÜZEKKİ (Zekâ dan) Temizleyen, ıslâh eden, tezkiye eden * Huk: Şâhitleri gizli olarak tezkiye eden kimse Eskiden hâkimler, şâhit olarak gösterilen kişilerin iyi kimse olup olmadıklarını, şehadetlerinin kabul olunabilip olunamıyacağını icab eden kimselerden sorarlar, haklarında; "İyidir" denilenlerin şehadetlerini kabul ederlerdi MÜZEKKİ-İ NEFS İnsanın nefsini ıslâh eden Terbiyeye sebeb olan MÜZEKKİR Andıran, hatıra getiren, yâd ettiren, zikrettiren, hatırda tutturan * Zikreden, ibâdet eden * Resul-i Ekrem (ASM) mü´minleri ve bütün beşeriyeti tehlikeli şeylerden halâs edip iki cihan saadetine nâil olma yolunu tâlim ettiğinden, Kur´an-ı Kerim´de müzekkir diye isimlendirilmiştir MÜZEKKİRE Bir iş için üst makama yazılan resmi kâğıt MÜZEKKİRE-İ MÜKERRERE Tekrar tekrar hatırlatan MÜZELLAK Ayağı kaydırılmış MÜZELLAK Bilenmiş, keskin MÜZELLİL Zelil eden, zelil kılan, alçaltıcı, hakirleştiren MÜZELZEL İpekten dokunmuş MÜZEMM Ayıplı MÜZEMMELE Soğuk su testisi MÜZEMMEM Aşağılık, bayağı ve küstah adam MÜZEMMİL Elbise içine sarınan, örtünen, sargılanmış MÜZENNED Tamahkâr, cimri * Dar yer MÜZENNİD Çakmakla ateş çakan MÜZERKEŞ Altın sırmalı Sırma ile işlenmiş MÜZERRA´ Anası, babasından daha şerefli olan MÜZERREB (MEZRUB) Keskin kılıç MÜZERRİ´ Yeri, bir zira´ miktarı ıslatıp ekin ekmeye yarayan yağmur MÜZERRİ´ (Zer´ den) Tohum eken makine MÜZEVVA (Zâviye den) Zâviyeli, köşeli MÜZEVVAK Nakış yapan Nakkaş MÜZEVVEB Eritilmiş MÜZEVVEC (Zevc den) Çiftleştirilmiş, tezvic edilmiş MÜZEVVER Uydurulmuş, düzme * Fitne, dedikodu MÜZEVVİB Eriten MÜZEVVİR Yalancı, dolandırıcı, arabozucu MÜZEVVİRÂNE f Arabozuculukla MÜZEVVİRÎN (Müzevvir C) Müzevvirler, arabozucular MÜZEYYEL (Zeyl den) Zeyli, ilâvesi olan * Altına cevabı yazılıp geri gönderilen tezkere * Eklentisi olan Ekleme parçası olan MÜZEYYELÂT (Müzeyyel C) Zeyiller, ilâveler, katılmış şeyler MÜZEYYELEN Kâğıdın altına, ek karşılığı yazılarak MÜZEYYEN Bezenip süslenmiş, ziynetli MÜZEYYENÂT Süslenmişler, ziynetlenmiş olan güzel şeyler(Gözün nuru, nur-u imanla ışıklanırsa ve kavileşirse, bütün kâinat gül ve reyhanlar ile müzeyyen bir cennet şeklinde görünür İİ) MÜZEYYİF Eğlenen, tezyif eden, hakaret ve alay eden MÜZEYYİFÂNE f Alay derecesine, hakaret edercesine Aşağı görürcesine MÜZEYYİN Tezyin eden, süsleyen, ziynetlendiren MÜZGA Et parçası MÜZHER Misafir için ateş yakan kimse MÜZHERE Çiçekli yer, çiçek bahçesi (Bak: Mezhere) MÜZHİR İzhar edici, gösterici MÜZ´IC $ (C: Müzacât) Gece haramisi MÜZ´IM Kendisine itikat olunmayan kimse MÜ´Zİ Ezâ veren, eziyet eden MÜZ´İC İz´ac edici Usandıran, rahatsız eden, bunaltan MÜZİH Uzaklaştıran MÜZİK (Bak: Musiki) MÜZİL İzâle eden, gideren, yok eden MÜZİLL (Zelle den) Yanlış iş gördüren, hata işleten, ayak kaydırıcı MÜZİLL Zelil kılan, hakir eyleyen MÜZLEC Zayıf ve kaypak nesne MÜZMAK Derviş * Fakir kimse MÜZMEHHİR Gadabı şiddetli olan Çok kızıp hiddetlenen MÜZMEN Müzmin hale gelmiş * Mc: Halsiz düşmüş, dermansız kalmış, zayıflamış MÜZMER Omuz, boğaz ve bunların etrafı MÜZMETİH Hiddetli, kızgın Gadaplı MÜZMİN Eskimiş Üzerinden zaman geçmiş Zamanla yerleşmiş olan (hastalık) MÜZMİR (Bak: Muzmir) MÜZN Ak bulut, yağmuru az olan bulut MÜZNE Yağmurlu bulut * Beyaz bulut parçası MÜZNİB Günahkâr, suçlu, günah sahibi MÜZNİBÎN Suçlular, günah işleyenler MÜZTAR (Bak: Muztar) MÜZUN Nurlu, ruşen olmak MÜZY şam ahalisinin kullandığı bir ölçüdür ve onbeş kile alır MÜZZ(E) Meyhoş, ekşimtrak MÜZZAN Süslü, bezenmiş MÜZZEMMEL Elbise içine sarılmış MÜZZEMMİL Tezmil eden, sarınan Elbise içine sarınan * Bazıları, "Yükü yüklenen" şeklinde mânalandırmışlardır * Mc: Gizlemek Zayıf davranmak, işe pek kıymet vermemek * Büyük bir hâdise karşısında başını içeri çekmek, kaçınmak, rahata meyletmek * Resul-i Ekrem´e (ASM) Cenab-ı Hak tarafından: "Ey örtüsüne bürünen veya risalet yükünü yüklenmiş olan" diye iltifat edilerek isimlendirilmiştir (Bak: Mütezemmil, Zemel) MÜZZEMMİL SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 73 suresi olup Mekkîdir |
|