Prof. Dr. Sinsi
|
Çorum İlçeleri Ve Köyleri
Çorum yöresi çok eski bir yerleşim yeri olup, günümüzden 7000 yıl öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir Bölge sırasıyla Kalkolitik (Taş), Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Helenistik, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlıların egemenliği altında kalmıştır
Çorum bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan bazı taş aletler, bu bölgede Paleolitik ve Neolitik Çağda yaşandığını göstermekle birlikte bu devirlere ait yerleşmeler konusunda kesin bir sonuç elde edilememiştir Arkeolojik verilere göre, Çorum ve çevresinde ilk yerleşim M Ö 5000 yıllarına, Kalkolitik dönemin 4 devresinde başlamıştır Yörede yapılan kazıların hemen hepsinde, Kalkolitik Çağa ait çanak-çömlekler ve maden eserler bulunmuştur Yörede maden yataklarının bulunması, teknolojik evrimi çabuklaştırmış ve bölgede zengin etnik grupların ve krallıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur Bu dönemlere ait eserlere, Alacahöyük, Büyük Güllücek, Boğazköy, Eskiyapar ve Kuşsaray’ da rastlanmıştır Çorum’da yerleşimler bu dönemden sonra süreklilik göstermiştir Bunların arasında en önemli Kalkolitik yerleşme, Alaca’nın Büyükgüllücek Köyü’nde yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır Tarih öncesi çağlarının Çorum’da en önemli dönemi Tunç Çağı’dır Bakır ve kalayın karıştırılması ile elde edilen tunç, bu döneme ismini vermiştir; MÖ 3000 ile 2000 yılları arasında devam etmiştir Tunç Çağı kendi arasında Eski Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Geç Tunç Çağı (Asur Koloniler Çağı) olmak üzere üç ayrı döneme ayrılmıştır Bu dönemlerde Çorum ve çevresinde etrafı surlarla çevrili şehir devletlerinin olduğunu, yörede yapılan kazılarda ortaya çıkan yapılar göstermiştir Asur Koloni Çağı’nda yerel krallıklarla Mezopotamya’dan gelen Asurlular arasında tarihte ilk kez Anadolu’da sıkı bir ticaret bağlantısı kurulmuştur Ayrıca yörede MÖ 1300 yıllarında Hattiler yerleşmiş ve onları Hititler izlemiştir
MÖ 2000 başlarında Orta Asya’dan ve Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya giren, önceleri yerli halkın yanında paralı asker olarak görev yapan Hititler, Hint-Avrupalı dilini konuşmakta ve İndo-Germen ırklar grubuna girmektedir Asurlu tüccarlar MÖ 1850’de Anadolu’dan çıkmak zorunda kaldıktan sonra, politik egemenliği ellerine almışlar, şehir devletlerini birleştirerek veya ortadan kaldırarak Anadolu’daki ilk organize devleti kurmuşlardır Eski Hitit Çağı olarak bilinen bu dönemin ilk Hitit Kralı Anitta’dır Hitit devletinin ilk kurucusu labarna, MÖ 1680’de Hititlerin başkentini Neşa’dan Hattuşaş’a taşımıştır MÖ 1650’de Onun yerine geçen I Hattuşili devletin sınırlarını Halep’e kadar genişletmiştir Onun oğlu I Murşili ise Eski Babil devletine son vermiş ve Hititlerin sınırlarını daha da genişletmiştir Bu kralın ölümünden sonra iç karışıklıklar baş göstermiş, devlet zayıflamış, Telipinu karışıklıkları ve taht kavgalarına son verememiş, 1550’de ölümünden sonra Hititlerin karanlık dönemi başlamıştır Bu dönemden sonra I Şuppililuma ( MÖ 1375-1335) Anadolu’da ve Suriye’de bir çok seferler yaparak imparatorluğunun sınırlarını genişletmiştir MÖ 1335’te kral olan II Murşili Kaşkalıları sindirmiş, daha sonra batıya yönelerek Arzavalıları yenilgiye uğratmıştır Muvattali ise, Mısırlılarla Kadeş Savaşı’nı yapmış, kendisinden sonra tahta geçen III Hattuşili zamanında (MÖ 1275-1250) Mısır’la Kadeş Antlaşması (1269) yapılmıştır Bu antlaşmanın gümüş levhalara kazınmış olan asıl metinleri kayıptır Mısır’da tapınakların duvarlarına kazınan antlaşmanın bir nüshası da, Boğazköy (Boğazkale) kazılarında kil tablet olarak bulunmuş olup, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir
Hititlerin son büyük krallarından IV Tuthalia (1250-1220) başkent Hattuşaş’ı yenilemiş, Boğazköy’ün 2 km doğusundaki Yazılıkaya’da açık hava mabedini yaptırmıştır Bu çağın önemli Hitit şehirleri Boğazköy (Hattuşaş), Alacahöyük, Eskiyapar, Pazarlı, Kuşsaray ve Ortaköy’dür
MÖ 1200 yıllarında Yunanistan’dan Anadolu’ya yapılan kavimler göçü, zayıflamış bulunan Hitit devletinin yıkılmasına da neden olmuştur Bundan sonra Hititler Çorum bölgesinden Kızılırmak kavisi içerisinden çekilmişlerdir MÖ VIII yüzyılda Anadolu’daki bu karışık dönemde Frigler Hitit bölgelerine yerleşmişler, yıkılan Hitit şehirleri üzerine kendi şehirlerini kurmuşlardır Çorum bölgesindeki Hitit şehirleri bir bakıma Frig şehirlerine dönüşmüştür MÖ VI yüzyılın ilk yarısında Anadolu’ya gelen Kimmerler, Frigleri ortadan kaldırmıştır Kimmer istilasından sonra, Çorum ve çevresinde İran’da devlet kurmuş olan Medler hakim olmuştur Bu bölgeler Büyük İskender’in Anadolu’ya gelişine kadar Perslerin egemenliği altında kalmıştır MÖ 276’da Trakya üzerinden gelen Galatlar Çorum bölgesini de içeren Anadolu’yu da yönetimleri altına almışlardır Çorum ilindeki İskilip, Osmancık, Alacahöyük, Boğazköy, Eskiyapar ve Avkat Köyü Galatların önemli merkezleri olmuştur Roma döneminde Çorum bölgesi de Roma hakimiyetine girmiştir Aynı zamanda Romalılar Anadolu’da ilk defa sistemli yol şebekesini kurmuşlardır Bu yollardan Ankara’dan Amasya’ya, Sinop’tan Tavium-Zile’ye geçen yollar Çorum’dan ayrılmıştır Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile Doğu Roma’ya (Bizans) kalan Çorum’a bu dönemde Yankonia veya Nikonya ismi verilmiştir
|