M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - BANA KALAN SOKAK (2 Şiir) - - - Ne umutlar ektim gönül bahçeme GÜL sanmıştım dikeni bana kaldı! Göz yaşlarım savruldukça içime KÜL sanmıştım yakanı bana kaldı! Her bakışım maziden gün aradı Gözlerimi al kanlara buladı Yüreğime acımadan vuranı EL sanmıştım yakını bana kaldı! Dostum dedim dost bağında eğlendim Düşmanlığı ben dostumdan öğrendim Selam versem hep kendimden iğrendim KUL sanmıştım yakını bana kaldı! Hayaldi umutlar hayaldi bahçe Aklım bende kalmış gönlüm se düşte Bastığım yerleri bilseydim keşke YOL sanmıştım çökeni bana kaldı! Sonrası malum : Umutlar ekildikçe bu gönül bahçesine, Yollarım diken oldu,dokuzuncu sokakta! Yedi yılda bin hüsran takılınca peşime, Yıllarım diken oldu,dokuzuncu sokakta! Elden bir şey gelmedi dikenlerin içinde Hangi yana döndüysem,gül yok diken içinde Gönlümün ızdırabı tarifsiz bir biçimde Gözlerim hep yaş doldu,dokuzuncu sokakta! Gözlerdeki bu yaşlar inince yüreğime, Gönül çok hesap sordu,artık kendi kendine Vurdular acımadan bükülmez bileğime Umutlar bir bir soldu,dokuzuncu sokakta! Maziyi düşünsem boş,bu günse dünden sarhoş Bir çıkmazın içinde,ister dolan ister koş, Yüreğim bundan böyle,çok karanlık çok da loş Yanlışı doğru bildi,dokuzuncu sokakta! M Levent ÖZGEÇ (Gönül Pınarı Kitabından) |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçAYIRAMADIM Bu genç yaşıma ölçü alınmış Gömleği kefeni ayıramadım ! Her köşe başına pusu salınmış Tetiği çekeni ayıramadım ! Büstümü dikmişler dert kalesine, İsyanı dökmüşler yürek sesime, Ömrüme su veren aşk bahçesine, Külleri ekeni ayıramadım ! O pembe hayatın renk cümbüşünde Döküldü gözyaşım her gülüşümde Türkümü çalarken gönül telimde Telleri sökeni ayıramadım ! Ortağı olunca derdin kederin İçimde ki yaram,şimdi çok derin Ne var ki ben dertlilerden hederim Derdini dökeni ayıramadım ! Gökyüzü karanlık yıldızlar sönük Gönül nikahımdır sevdama dönük Ya Rab! İrfanımdır sırtımdaki yük Üstüme çökeni ayıramadım! M Levent ÖZGEÇ 'Gönül Pınarı Kitabından' |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçBEN de YAZDIM Sen yaz dedin ya bana ben de yazarım abi Kalemim yanar amma gönül de buz olurum! Nefsine yenik düşen görsem kızarım amma Kağıtlara sızarken bir anda köz olurum! Bazen temmuz ayında bazen de haziranda Şiirim dile gelir dolanırım cihanda Kor düşmüşse içine kar olurum bir anda Alevimden süzülsem dilin de söz olurum! Artık mısralarımla gezerim gönülleri Aşka gelip koşarsam coştururum dilleri Notaya nikah kıyıp ağlatınca telleri Mızrapta dile gelsem gönlün de göz olurum! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - AKILLI MISIN ? - - - Aklın varsa her sözde gelip ortada bitme Cevapsız sorularda şişen hep sen olursun Yüzünü çevirip de sırtını dönüp gitme Dümdüz yolda eşikten şaşan hep şaşan hep olursun Dolduruşa gelirsen kendinle övünme hiç Yanlış bir akıl versen geriden görünme hiç Sonra masum tavrınla meleğe bürünme hiç Kelle gibi sırıtıp pişen hep sen olursun Akıllıyım diyorsan aklınla sen çık yola İster hemen karar ver istersen de ver mola Oturulmaz unutma semersiz boş bir çula Attan inip eşekten düşen hep sen olursun! M Levent ÖZGEÇ 'GÖNÜL PINARI Kitabından' |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç----- BENİ DÜŞÜN ------ Bu günlerine bakıp sakın ola aldanma İçine çaresizlik çökünce beni düşün! Aynalara bakarken güleceğini sanma İntizarım boynunu bükünce beni düşün! Kaybolan umutlar da yıkılan hayallerde Yaradan'a sığınan açtığın bu ellerde Bedenimde günahın dolanırken dillerde Gözlerin kanlı yaşı dökünce beni düşün! Bak şimdi gözünde yaş sözünde bin pişmanlık Düşün şöyle maziyi nerde kaldı düşmanlık Hani hep söylenir ya ömür ise bir anlık Dilin yürekten bir of çekince beni düşün! ………………………Çekince beni düşün ! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - - KİM O - - - - Beni soran olursa selam söyle diyorsun Adını ansam bile sorana rastlamadım! Yüreğim göz göz olmuş yaram derin diyorsun Buz olup donsan bile sarana rastlamadım! Muhabbet sofrasında dostlarla oturmuştum Gönlüm aşka gelmişti bir başka haz bulmuştum Dilim kopsaydı keşke bir an seni sormuştum Sağımda ve solumda durana rastlamadım! Kin kusmuşlar adına naçar kalmış her sözün Aydınlık günlerine gece çökmüş gündüzün Boşa feryat edersin kalmamış ki hiç yüzün Bir gün bile koluna girene rastlamadım! İnsanların gözünde her bakışın kor olmuş Gönüllerdeki yerin dikenli bir yol olmuş Kime sorsam ben seni dilde adın kül olmuş Bahçelerde gül olsan derene rastlamadım! İşte böyle arkadaş vakit geldi geçiyor Gönüller kırıldı mı doğruları seçiyor Benimde yüreğimde artık her şey geç diyor Farzet ki bende seni yerene rastlamadım! M Levent ÖZGEÇ ‘GÖNÜL PINARI kitabından’ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - SOKAK BAŞI Nursuz gelmiş bu sokağın başına, Birde baktım dönmüş yola göz atar! Bu akşamda,girdim yeni yaşıma, Sıkılmadan sağa,sola söz atar! Hiç utanmaz bu sıkıcı halinden, Yol ağlıyor,yıl ağlıyor,dilinden Kimler viran oldu bunun elinden Oturduğu,beze,çula,söz atar! İzliyorum zavallının halini, Bilemedim akıllı mı,delimi Bak sen şuna bir kesmedi dilini Yanındaki birkaç kula söz atar! Hiç rahat etmedi yürek yakmadan, Kor olup ta gönüllere akmadan Birde dönüp,hiç ardına bakmadan İnat için geçen yıla söz atar! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçBEYİNLİ,BEYİNSİZLER! Yeni bir düz yazı ile huzurlarınızdayım! Eminim ki bu yazdıklarıma sizlerde katılacaksınız! Bu sefer kaleme almak istediğim konu beyin!Yanlış okumadınız evet beyin!Yani; Bazen sofralarımıza limon ile davet edilen,kimilerine göre itici,kimilerine göre çekici bir lezzet olan beyin veya beyin salatası! Zaten her beyinsofralara ulaşıp yenmiyor ama insanın kafasını,beynini karıştıran beyinler tabiiki bazen sofralara da düşmüyor değil hani Canlı,cansız her şeyde olan beyin,örnek verecek olursak; Bir hayvanın beyni,bir elektronik cihazın beyni,bilgisayarlarımızın beyni vs Ayrıca bunların içerisinde bir tanesi var ki; Eşref-i Mahlukat denilen yaradılanların en şereflisi olarak adlandırılan biz insanların beyni Bu kadar beyin içerisinde ise en tehlikeli olanıda insan beyni olduğunu eminim ki sizde düşünmüşsünüzdür ! Biz insanlara bahşedilen bu beynin yanında birde nefs verilmiş ki,ikisi birden her zaman bir bütünlük arz etmiştirBu nedenle bizler,birbirimize saygı kavramını bazen karıştırıveririz ve aklımıza hemen bu güzel söz geliverir ve sonra'''Bazı insanları tanıdıkça,hayvanlara daha fazla saygı duymaya başlarız''' sözü; Ne kadar bazı gerçekleri anlattığına hak veririz Şahsen benimde tespitlerimde dikkatimi çeken beyinle ilgili bir konu daha olmuşturOda bir tek hayvanlarda şahit olduğumuz sürü psikolojisi Nadir olsa da bu psikolojinin bazı insanlarda da görüldüğüne de inandım Bir beyin deyip geçmemek lazım sanırımBirine sinirlenildiği zaman veya mantıksız bir teklif duyduğumuz zaman ' Kuş Beyinli'sözünü sanırım ki hepimiz kullanmışızdırOysa,o kuşunda kendine göre küçük bir beyni vardır Ona yaklaşmaya çalıştığımız an kendisine zarar gelebileceğini düşünerek uçup giderÇok nadir olarak bir hayvan,başka bir canlıya zarar verir Ya önünden yemeğini almaya çalışırsın yada kendisine bir başka canlı tarafından zarar gelebileceğini düşünerek kendini savunmaya geçer Peki düşünelim mi şimdi? Yaradılanların en şereflisi olan bizler,yani eşref-i mahlukatların hepsi için verilen bu ünvanın ne kadarını hak ediyoruzOnun için ; Beyinli,beyinsizlere biz ne diyelim,bilmem ki ? MLevent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçŞair Abdurrahim KARAKOÇ’un Mihriban şiirine YİĞİDİM 1(Nazire) Sarı saçlarıma deli gönlünü Bağlasan da çözülüyor yiğidim Bu sevdada bulamadın yönünü Yolun sonu seziliyor yiğidim! Yar deyince kalem geldi aklına Mısraların şaşa kaldı aşkıma Lambanda alevin döndü şaşkına Aşk tarihe yazılıyor yiğidim! Artık ne naz kaldı ne de bir hile Bu aşkın diline bak düştük bile Seneler asırlar değişti diye Töreler de bozuluyor yiğidim! Tabiplerde derman olsa yaraya Aşk deyince derde derman arama Her sevenin bir sevdiği var amma Aşka hudut çiziliyor yiğidim! Bağlandı diyelim bülbül gülüne Çare var mı ayrılıkla ölüme Alıştım bu bahtın tahammülüne Boşa çalsam eziliyor yiğidim! Tarif ettin işte sevdanı bana Aşkın ıstırabı bir sende sanma Sevdaya binlerce düğüm atsan da Çözüyorlar çözülüyor yiğidim! M Levent ÖZGEÇ 13 Haziran 2001 ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçŞair Abdurrahim KARAKOÇun Mihribanım şiirine naziredir ---YİĞİDİM 2 --- Unutmak kolay olsaydı unuturdum çoktan seni Oğlum kızım olsa bile avutur muydum kendimi ? Ben dalımda kalırım hep bu beden eriyene dek Unutturmaz hiçbir sebep unutamadım yiğidim ! Yıllar sinemde yaşlandı anılar bir bir canlandı Deli gönül uslanmadı unutamadım yiğidim ! Düşünürüm gündüz gece aklımı almış üç hece Hele Karakoç dedikçe unutamadım yiğidim ! Geçen yıllar sevgi seli gönül bu aşkın esiri Bilmem nasıl sabretmeli unutamadım yiğidim ! Düzen kurulur sevgide filizler açar yenide İstersen bana deli de unutamadım yiğidim ! Unutamadım! M Levent ÖZGEÇ 13 Haziran 2001 ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - BU GECE - - - O eski günlerden Söz etme bana Efkarım,gönlüme Doldu bu gece Unut artık beni Bir daha anma Efkarım,saçımı Yoldu bu gece Dokunma yarama Dokunma sakın, Kahreden yazıymış Seninle yazım, Gözümdeki yaşı Şarkıma yazdım, Dinleyip,dinleyip Sızdım bu gece! O eski günlerden Bir resmin kaldı Son defa resmine Baktım bu gece Bendeki sevdanı Maziye katıp Resmini,resmimle Yaktım bu gece! Dokunma yarama Dokunma sakın Derdimin dermanı Artık çok yakın Sevda zincirini Boynuna taktım Bu aşk’a bir mezar, Kazdım bu gece! Aşkıma bir mezar Kazdım bu gece! M Levent ÖZGEÇ Mısralar da ağlar Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçNot : Bu şiir bir yakınıma,ansızın gelen boşanma dilekçesi üzerine o gece kaleme alınmıştır…Saygılarımla - - - MEKTUP - - - Nasıl da yazarsın sen bu mektubu Okurken gözümde yaş' mı bıraktın! Boğazımda lokma düğümlenirken Soframda bir katık aş' mı bıraktın! Bu mektup bir hüzün,hüsran haberi Doldurdu gönlüme elem,kederi Bir nisan akşamı yıktın sen beni Baharı görmeden kış' mı bıraktın! Sardı bedenimi garip düşünce Yıkılırmış insan böyle sevince Başımı taşlara vursam delice Sen bende bir akıl baş' mı bıraktın! Bu mektup kalbime bir hançer oldu O gülen gözlerim kan ile doldu Kuşlar bile artık dalına kondu Tutunacak bir tek dal' mı bıraktın! Ben senden yoksunum akıl da benden Gururum elvermez peşinden gelsem Canıma kıyıp ta ölmek istesem Tetiği çekecek güç' mü bıraktın! İşte bu yüzdendir çaresizliğim Bu yüzden hayata isteksizliğim Kanıma dokunur bu kalpsizliğin Artık söyleyecek söz' mü bıraktın! Sevdanın yerine köz' mü bıraktın! M Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç------ =ARAR OLDUM = -------- Genç yaşımda girmiştim bu karanlık yollara Bir kaç yılın içinde dünümü arattılar ! Karanlıklar içinde gözüm dalarken yola Dört duvarın dibinde önümü arattılar ! Dönüp baktım maziye halime gülüyordum Düşünüp o günleri deli miydim diyordum Yollar kapanmış artık çıkmazda gidiyordum Şaşırınca yolumu yönümü arattılar ! Nefsine yenilince dost görünen zalimler Gözyaşıma ağladı yarınımdaki günler Gönlümdeki feryadım mısralarımda inler Aklıma düştüğü an günümü arattılar ! …………………………Günümü arattılar! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç= BAK HELE = Bir günün beyliği beylik diyenler Beylere sormuştuk bey arattılar! Türküye can veren sazdır diyenler Tellere sormuştuk ney arattılar! Ahaliye baktık neşe diz boyu Bir yanda yaşlısı bir yanda toyu Layık mıydı dersin bunların oyu Ellere sormuştuk rey arattılar! Düşünüp kaldık mı geçen zamanı Resimlere baktık gel seni tanı Sarhoş olan mazi yok kalan anı Sakiye sormuştuk mey arattılar! Harap bir şekilde yola çıkmıştık Dediler; Bu ne hal dünden bıkmıştık Bey sanılan bey’e gönül açmıştık Birde utanmadan pay arattılar! Dar edenler oldu koca dünyayı İndirdiler yere gökteki ayı Gözlerde boyayıp sahte sarayı Sığınak sormuştuk koy arattılar! Kendimize gelsek o an bir ara Vururduk bu başı çoktan duvara Boşa değer verdik topu kaç para Onlara sormuştuk soy arattılar! Maşallah demeye boy arattılar! Şair ; M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - NEYLEYİM - - - Eğrilerle düz zemine oturdum Doğruları eğik sandım neyleyim Alımlı gözlerle süzdüler beni Kör sıpayı geyik sandım neyleyim! Okyanustan yol açmıştım yoluma Dost sandığım giriverdi koluma Takılınca hokkabazlar salına Sallandıkça kayık sandım neyleyim! bakışlar heybetli duruş heybetli Sanırsın bükülmez demir bilekli Sanki ahiretten dönüş biletli Cüceleri büyük sandım neyleyim! Yüreğime ne kaktüsler ekildi Dikenleri mısralardan döküldü Bir eğriyle yine boynum büküldü Savruldukça yayık sandım neyleyim! Yıllar yılı oyalanıp durmuşum Zulümleri zalimlere sormuşum Meğersem ben gönüllerde kor'muşum Uyudukça ayık sandım neyleyim! Hileli yürekler hileli pozlar Zemheriye döndü baharlar yazlar Yazarım ve lakin kalemim sızlar İnsanlığa layık sandım neyleyim! M Levent ÖZGEÇ 'GÖNÜL PINARI Kitabından' |
|