|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| harfiile, harfiosmanlıca, ilgili, kelimeler, osmanlıca, sözlük |
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#16 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SEMA' İşitmek, kulakla dinlemek * Mevlevilerin zikir esnasındaki dönüşleri![]() SEMA' Yağlı yemek yedirmek * Baş yarmak * Ekmeği terid etmek * Sakalı boyamak![]() SEMAAN (Semaen) İşiterek, dinleyerek, dinlemek suretiyle ![]() SEMAAT Dinlemek, kulak vermek ![]() SEMACET Kötü görünüş, çirkinlik * Söz çirkinliği * Kabahat![]() SEMACET-İ İBTİDA Sözün başlangıcındaki çirkinlik ![]() SEMAD Davar tersi * Gül![]() SEMADİR Sarhoşluk vaktinde veya uyku geldiğinde göze ârız olan zayıflık ![]() SEMAEN İşiterek, duyarak ![]() SEMAHAT Cömertlik İyilik severlik El açıklığı![]() SEMAHİC Deniz içinde bir alanın adı ![]() SEMAÎ İşitmekle öğrenilen İşitmeğe dair ve müteallik * Gr: Bir kaideye bağlı olmayan, işitilmekle öğrenilen![]() SEMAÎ MÜENNES Bir kaideye bağlı olarak müennes işareti olmayıp kelimenin aslında müenneslik var gibi kabul edilen ve işitilmekle öğrenilen müennes kelime (Bak: Müennes-i semaî)SEMAKİL "Somak" ve "tadım" denilen ekşi taneler ![]() SEMALE (C : Simâl) Kap veya havuz dibinde olan artık * Tereyağı *Araptan bir kabile![]() SEMA'MA' Küçük başlı * Yular![]() SEMAME (C : Semâm) Bir nevi kuş * Sür'atle yürüyen dişi deve![]() SEM'AN Dinliyerek * İşiterek, duyarak![]() SEMAN Sekiz ![]() SEMAN-AŞER Onsekiz ![]() SEMANE f Tavan * Bıldırcın![]() SEMANET Semizlik, yağlılık, besililik ![]() SEMANÎN Seksen 80SEMANİYE Sekiz 8SEMANÛN Seksen 80SEMAPARE f Gök parçası![]() SEMAR Meyva, yemiş ![]() SEMAR Duru süt ![]() SEMARUG Başı yumru yumurta gibi olan mantar ![]() SEMASİRE (Simsar C ) Simsarlar, komisyoncular, tellâllar![]() SEMAVAT (Sema C ) Gökler, semalar![]() SEMAVE Örtü * Şam yolunda bir bâdiyenin adı![]() SEMAVÎ Gökle alâkalı, semaya dair ve müteallik * İnsan eseri olmayan, vahiyle gelmiş bulunan![]() SEMAVİYYÂT Semavî olan şeyler ![]() SEMBOL Fr Kararlaştırılmış bir mânası olan işaret Bir mânanın şekil veya madde halinde gösterilmiş sureti![]() SEMCER Çok su katılmış olan süt ![]() SEMDAR f Zehirli![]() SEMED Devamı gelmeyen sarnıç suyu ![]() SEMEHDER Geniş, bol, vâsi ![]() SEMEK Balık ![]() SEMEL Sarhoşluk ![]() SEMEL Eski kaftan, eski elbise ![]() SEMELE (SÜMLE) Kap dibinde kalan artık ![]() SEMELE (SÜMLE) Kap dibinde kalan azıcık su ![]() SEMEN Yağ Erimiş tereyağı (Bak: Simen)SEMEN Baha, kıymet Değer Tutar Satılan şeyin fiatı![]() SEMEN-İ MİSL Ehl-i vukuf tarafından hakiki kıymetini tâyin etme ![]() SEMEN-İ MÜSEMMA İki tarafın isteğiyle değerlendirilen kıymet ![]() SEMEN-İ RÂYİC Geçer değer, o zamanki kıymeti, fiyatı ![]() SEMEN f Yâsemin![]() SEMEN-BU f Yâsemin gibi kokan, yâsemin kokulu![]() SEMEND f Çevik ve güzel at![]() SEMEN-FAM f Yâsemin renkli, rengi yâsemin gibi olan![]() SEMENÎ Tereyağı ![]() SEMER Geceleyin kıssa söylemek, hikâye anlatmak ![]() SEMER(E) Meyve, yemiş mahsul Verim Netice![]() SEMERÂT (Semere C ) Meyveler, faydalar Kârlar Menfaatler![]() SEMEREDÂR f Verimli, semereli, kârlı * Yemiş veren![]() SEMERE-İ FUÂD Gönül meyvası * Mc: Evlâd, çocuk![]() SEMERREC(E) Üç defa haraç çıkarmak ![]() SEMERTUL Uzun, tavil ![]() SE'MET Kederli olmak Melül olmak * Bıkmak, usanmak![]() SEMG Yarmak ![]() SEMH Cömertlik, keremli olma ![]() SEMHA Kolaylık, sühulet ![]() SEMHAC Arkası uzun olan at ve eşek ![]() SEMHAK Yağmursuz bulut ![]() SEMHEC Yağlı tadı azmış süt ![]() SEMHER Eskiden süngü ağacı yapan bir kimsenin adı (Ona nisbet edip "rumh-i semherî" derler )SEMHUK Uzun, tavil ![]() SEMİ' İşiten, duyan * Fık: Allah'ın (C C ) insanlar gibi zamana, âlete muhtaç olmayarak her şeyi işitmesi ve duyması (O'nun işitip duyamıyacağı hiç bir şey yoktur )SEMİ-İ MUTLAK Her şeyi şeksiz, şüphesiz, mutlak surette işiten Allah (C C )![]() SEMİ-ÜD DUA Duayı işiten Allah (C C )![]() SEMİC (Semc) Çirkin, kötü görüşlü ![]() SEMİK (C : Esmika-Sümuk) Zelve (Öküzün boynuna takılır )SEMİL Sarhoş ![]() SEMİLE Artmış, artık şey * Dere içinde kalan su artığı![]() SEMİN (Semine) Çok değerli, pahalı, kıymetli ![]() SEMİN Semiz Eti yağı bol![]() SEMİ'NA VE ATA'NA " İşittik ve kabul ettik, itaat ederiz, baş üstüne" meâlindedir ![]() SEMİR Meyvalı, yemişli Meyva veren * Sinici olan su![]() SEMİR Arkadaş, refik * Gece anlatılan kıssa ve hikâye![]() SEMİRE Kaymağı çalkalayıp bir yere toplamadan evvel üstünde görünen yağ parçaları ![]() SEMİT Temiz pişirilmiş olan kebap * Arınmış, temizlenmiş ve pâk olmuş * Doldurulmuş bağırsak * Birbiri üstüne yığılmış kiremit * Bir kat sahtiyan![]() SEMİY Aynı isimde olmak Adaş, hemnâm![]() SEMİYYE Yüce, yüksek, refia ![]() SEMİZ t Eti, yağı bol Besili![]() SEML (c : Esmâl) Sulh etmek, barışmak * Göz çıkarmak * Pâk edip temizleyip arıtmak![]() SEMLAH Tadı azmış olan yağlı süt ![]() SEMLAK (C : Semâlik) Düz, yüksek yer![]() SEMM (Simm - Sümm) (C : Sümum) Delik![]() SEMM-ÜL HIYAT İğne deliği ![]() SEMM Zehir, ağu ![]() SEMM-İ KATİL Öldürücü zehir ![]() SEMM Cem' etmek, toplamak * İyi etmek![]() SEMMAK Balıkçı ![]() SEMMAN Süzme yağ yapan Hâlis yağ yapan veya satan kişi![]() SEMMDAR f Zehirli![]() SEMMÎ (Semmiye) Zehirle alâkalı Zehirli![]() SEMN Semizlik, beslilik, yağlılık * Tereyağı![]() SEMPATİ Fr Cana yakınlık, sıcak kanlılık * Tıb: Her omurilik boyunca olan sağlı sollu yirmi üç boğumdan geçen iki paralel ağ şeklinde sinir sistemi![]() SEMRA (Müe ) Esmer Kumral renkte olan![]() SEMRA' Yemişli ağaç Meyveli ağaç![]() SEMRE (C : Semür-Semürât) Sakız ağacı![]() SEMSAK Yâsemin ![]() SEMSAM Eline ne alırsa kıran ![]() SEMSAM (C : Semâsim) Hafif edepsiz kişi * Aceleci kimse![]() SEMSEM Tilki * Bir yerin adı![]() SEMSERE Bir kimsenin elbise ve kumaşını satıvermek ![]() SEMT Yön, taraf, cihet * Koz: Açıklık![]() SEMT Paklık, nezâfet, temizlik ![]() SEMUD (Sümud) Kur'anda ismi geçen bir kavim adı Sâlih Peygamber'in kavmi![]() SEMUH (Semahat dan) Çok cömert![]() SEMUM Zehirli şey * Sam yeli * Gündüz vakti sıcak çölde esen pek sıcak rüzgar olup, bitki ve hayvanları mahveder![]() SEMUNYUN Yaban kerevizi ![]() SEMURE Dikenli bir ağaç * Sakız ağacı![]() SEMÜVV Ad koymak, isim vermek ![]() SENA Medihle tarif Medhetmek, övmek![]() SENA Şimşek parıltısı * Ulviyet Yükseklik * Aydınlık * Bir ot ismi![]() SENAA Cemali güzel ![]() SENABİK (Sünbük C ) At ve katır gibi hayvanların tırnakları![]() SENABİL Sünbüller Başaklar![]() SENA'BUK Kötü kokulu bir ot ![]() SENAGÛ f Medheden, öven, sena eden![]() SENAF Deve bağlanan ip * Deve göğüsü![]() SENAHAN f Medheden, alkışlayan, öven![]() SENAKÂR f Öven Medheden![]() SENAKÂRANE f Senakârlıkla Övercesine Medheden birine yakışır şekilde![]() SENAM (C : Esnâm-Esnime) Deve hörgücü * Her nesnenin yücesi, yükseği![]() SENAN Parlak, ziyâdar, ışıklı ![]() SENANİR (Sinnevr C ) Kediler![]() SENAVER f Medheden, öven![]() SENAVERÎ f Birisini medhedene, övene ait Senakârane![]() SENAYA Öndeki dört dişler, ön dişler ![]() SENBER Her umuru bilen, her işten anlayan ![]() SENBOL (Bak: Sembol) SENC f Ölçen, tartan, değerlendiren![]() SENCE (C : Senecât) Terazi taşı![]() SENCEREF Sülügen adı verilen kızıl taş ![]() SENCİDE f Ölçülmüş, tartılmış, değerli * Tam yerinde söylenmiş söz![]() SENCİLAT Bir cins koku ![]() SENCİLEYİN Senin gibi ![]() SENDEL f Sandal * Sandal ağacı![]() SENDERE Büyük kile * Ok yapılan bir nevi ağaç * Sür'at, hız![]() SENDÜVE (C : Senâdâ) Meme![]() SENE Yıl ![]() SENE-İ EFRENCİYE Efrenci (Frenkler, Avrupalılar) takvimine göre yılbaşı Ocak'tan başlayan milâdi sene ![]() SENE-İ HİCRİYE Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın Mekke'den Medine'ye hicreti başlangıç sayılan ve Muharrem 1'den başlayan sene Bu sene-i Kameriye (kamer yılı), Zilhicce ile biter, 354 veya 355 gün sürer![]() SENE-İ KUR'ANİYE (Bak: Eyyam-ı Kur'aniye) SENE-İ MÂLİYE 1 Mart'tan itibaren başlaması Mâliyece kabul edilen yıl ![]() SENE-İ MİLÂDİYE Kânun-i sâni (Ocak) 1'de başlayan sene Milâdi sene![]() SENE-İ RUMİYE Garp Milâdi takvimini yani Efrenci takvimini kabul etmemiş olan Şark Hristiyanları için 14 Ocak tarihinden başlayan ve eskiden 1 Mart tarihinde başlayan Rumi sene ![]() SENE-İ ŞEMSİYE 22 Mart'tan ertesi senenin 21 Martına kadar süren İranlıların milli takvimine göre olan nesne ![]() SENEB(E) Zamandan bir parça
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#17 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SENE-BE-SENE Yıldan yıla, seneden seneye seneler geçtikçe ![]() SENED Kuvvetli olabilecek söz * Tapu * Üzerine dayanılacak ve itimad edilecek şey Mutemed Melce' * İki kişi veya çok kimseler arasındaki anlaşmayı tesbit eden ve karşılıklı imzalanan kâğıt, vesika![]() SENED-İ HÂKANÎ Tapu senedi ![]() SENED-İ MÜSBİT İsbat edici senet ![]() SENED-İ RESMÎ Resmen tasdikli senet, resmî senet ![]() SENEM Yüce olmak, yükselmek * Uzamak![]() SENEN Yol, tarik ![]() SENER (C : Senânir) Kedi * Ulu kişi * Boğaz kemiği * Kuyruk sokumu![]() SENETEYN İki yıl İki sene![]() SENEVAT (Sene C ) Yıllar, seneler![]() SENEVÎ Seneye ait Bir yıl içinde olan Senelik Seneye mensub![]() SENG f Taş, hacer * Vezin Tartı ve temkin * Sıklet * Beraberlik * Ağırlık![]() SENG-İ AS-YÂB Değirmen taşı ![]() SENG-İ HARA Pek sert taş, kaya ![]() SENG-İ KABİR (Seng-i mezar) Mezar taşı ![]() SENG-İ KAZA Kaza taşı Belâ, musibet![]() SENG-İ MUSALLÂ Musallâ taşı Namaz kılınmak için cenaze konan taş![]() SENGDİL (C : Sengdilân) f Taş yürekli, merhametsiz, acımaz![]() SENG-ENDAZ f Taş atan Dokunaklı söz söyleyen![]() SENGİN f Taştan olan, taştan yapılmış![]() SENGİSTAN f Taşı çok olan yer Taşlık yer![]() SENGLAH f Taşlık yer, taşı çok olan yer![]() SENGPARE f Taş parçası![]() SENGSAR f Taşlık yer![]() SENGTRAŞ f Taş yontucu, taş yontan sanatkâr![]() SENGZAR f Taşlık yer, taşı çok olan yer![]() SENH Arız olmak ![]() SENİH Mübarek fiil, iyi ve güzel hareket ![]() SENİN Taşı kazıyıp yonttuklarında dökülen parçaları ![]() SENİNE (C : Senayin) Kumdan tepe![]() SENİY (C : Sinâ-Seniyyât) Ön dişini burkan hayvan![]() SENİYYE (Seniye) Yüksek Çok mühim ve kıymetli, âli olan![]() SENİYYE (C : Senâyâ) Ön dişlerin birisi * Sarp ve yokuş yerde olan yol![]() SENKENDAZ Eski kalelerde kale dibine sokulan düşmana yukarıdan ağır taşlar vesaire atmak için altı açık cumba gibi çıkmalara verilen addır Kale kapılarını müdafaa için üst taraflarına da böyle senkendazlar yapılırdı (O T D S )SENN Zırh çıkarmak * Halinden döndürmek * Koymak * Keskinleştirmek * Tasvir etmek * Dökmek![]() SENT Etin kokması ![]() SENUT Yere saçılan buğday ![]() SE-PA f Üç ayaklı Sehpâ![]() SEPİD f Ak, beyaz![]() SEPİDE f Tan vakti![]() SEPİDEDEM f Sabah aydınlığı![]() SEPİDÎ f Aklık, beyazlık![]() SEPTİSİZM Fr Fls: Müsbet veya menfi hiçbir kat'i hükme varamıyan ve dâim şüphe içinde olmayı kabul eden sapık felsefe sistemi Şüphecilik (Bak: Sofestaî, Sofizm)SER f Baş Tepe Uç Nihayet Zirve Gaye * Baş, başkan, reis![]() SER-İ FRENK Avrupalıların, Frenklerin başı ![]() SER-İ MUY Pek az şey * Kıl ucu![]() SER-KÂTİB Başkâtip ![]() SE'R İntikam, öç almak * Kin * Kısas etmek![]() SER' Yumurtlamak ![]() SER' Üzüm çubuğu * Yaş ve taze çubuk * Yumuşak bedenli yiğit * Uzun boylu adam![]() SERA Yer, toprak Arz * Malı çok olmak Zengin olmak![]() SERA' Yay yapımında kullanılan bir ağaç cinsi ![]() SERA f "Şarkı söyleyen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Nağme-serâ $ : Şarkı söyleyen, nağme söyleyen![]() SERAB Şaşkın hâle gelme Çorak yerlerde, çölde sıcak ve ışığın te'siriyle ileride, yakında yahut ufukta su veya yeşillik var gibi görünme hâdisesi (Ey serab-ı gururu, şarab-ı tahur zanneden Said-i hodfuruş! Hikmet, hayr-ı kesir olduğunu işittin Fakat yanlış yola gitmiştin Şu kitab-ı kâinatın hikmetini maânisinde aramadın Gittin nukuşunda taharri ettin R N )SERABİL (Sirbâl C ) Gömlekler![]() SERABİSTAN f Serap yeri (Fâni, bekasız dünyadan kinayedir )SERAÇE f Küçük saray Küçük konak Saraycık![]() SERADİK (Sürâdik) Padişaha mahsus çadır perdesi veya büyük sarayın perdesi * Cibinlik tarzında yapılan perdeden oda![]() SERADİKAT Padişaha mahsus perdeler ![]() SERAFİL (C : Serâfilât) Şalvar Don![]() SER-AGAZ f Yeniden ve baştan başlama![]() SERAH Kıl taramak * Halâs etmek * Davar gütmek * Eşini boşamak![]() SERAHİN (Sirhân C ) Yırtıcı hayvanlardan olan kurtlar![]() SERAHOR Osmanlı İmparatorluğunun ilk devirlerinde ordunun bir yerden başka bir yere hareketinde yolların yapılması ile beraber ağırlıkların nakil vesairesi veyahut memleket içinde zelzele, deprem gibi bir âfetin vukuuyla harap olan yerlerin hemen tamir edilmesi işlerinde kullanılanlara verilen addır ![]() SERAİR (Sır C ) Gizli şeyler, sırlar![]() SERAİR-İ VÜCUD Yaradılış sırları ![]() SERAK Hırsızlık yapmak ![]() SERAMAC f Boyunduruk![]() SER-AMED (C : Ser-âmedan) f İleri gelen, başta bulunan![]() SER'AN Evmek, acele etmek ![]() SERAPA f Bir uçtan bir uca Baştan ayağa kadar![]() SERA-PERDE f Saray perdesi Eskiden harem dairesinin önüne çekilen büyük perde * Padişah çadırı, otağ![]() SERAR Ayın son gecesi ![]() SERARE İyilik * Şeref![]() SERARİ (Süriyye C ) Câriyeler, odalıklar![]() SERASER f Baştan başa, bütün, hep mecmuan, külliyen![]() SERASİME f Sersem![]() SERASİMEGÎ f Sersemlik![]() SERASKER f Ordu kumandanı Komutan * Harbiye nâzırı, milli savunma bakanı![]() SERATÎ Keskin ![]() SERAVİL (C : Serâvilât) İç donu * Şalvar![]() SERAY f Büyük konak, kâşâne * Saray * Hükümet konağı![]() SERAYA (Seriye C ) Düşman üzerine yollanan askerler![]() SERAY-DAR f Eskiden büyük yerlerde yemek ve sofra işlerine bakan kimse![]() SERAYENDE (C : Serâyendegân) Şarkıcı, şarkı söyliyen![]() SER-AZAD f Hür, serbest Başı boş * Dertsiz, rahat![]() SERB (C : Sürub) İçyağı * Helâk olmak * Bozulmak, fâsid olmak * Beğenmeme Azarlama Çekiştirme![]() SERBALİN f Baş yastığı![]() SERBAZ (C : Serbâzân) f Korkusuz, cesur, cesâretli Yiğit![]() SERBAZÎ f Yiğitlilik, cesurluk, korkusuzluk![]() SER-BE-CEYB f Kaderden, düşünceden veya hayâdan dolayı başını önüne eğmiş olan![]() SERBEHA f Baş pahası Diyet Haraç![]() SERBEND f Başa bağlanan veya sarılan şey![]() SERBESER f Baştan başa![]() SERBEST f Kayıtsız Başıboş İstediği gibi hareket edebilen * Sıkılmayan * Engelsiz![]() SERBESTÂNE f Serbestçe![]() SERBESTE f Başı bağlı * Gizli, kapalı, örtülü![]() SERBESTÎ f Serbestlik![]() SERBESTİYET f Serbestlik Serbest oluş![]() SERBESÜCUD f Secde edici Başını yere değdirici![]() SERBEZEMİN f Başı yere eğilmiş olan![]() SERBÜLEND (C : Serbülendân) f Yüce Başı yüksek![]() SERBÜLENDÎ f Başı yükseklik Yücelik![]() SERC (C : Süruc) At takımı, eyer![]() SERC-İ FERES At eyeri ![]() SERCEM Uzun ![]() SERCUC Ahmak ![]() SERCÜMLE f Hepsi, tamamı, bütün![]() SER-CÜNBAN Baş oynatan, baş sallayan ![]() SERÇEŞME (C : Serçeşmegân) f Çeşme başı, su başı Pınar * Pir, şeyh Baş * (Tanzimattan evvel) yardımcı askerlerin maddi işlerine bakan kimse![]() SERD f Bârid, soğuk, bürudetli olan * Sert, kaba, hoyrat![]() SERD Sözü muttasıl ve güzel bir eda ile söylemek * Halkaları birbirine geçirmek * Delmek * Dikmek * Vurmak![]() SERD-İ KELÂM Güzel bir şekilde ifade etmek, söz etmek ![]() SERD Çanak içine ekmek doğrayıp ıslatmak ![]() SERDAB f Yer altında olan serin ve soğuk oda, bodrum Böyle yerler ekseriyetle sıcak bölgelerde, gündüzleri sıcaktan korunmak için yapılırdı Anadolu'nun bazı yerlerinde buna "zir-i zemin" denilir * Tar: Padişah saraylarında, sağ ve sol taraflarında birer oda bulunan üç köşeli sofalara verilen addı![]() SER-DADE f Baş vermiş, baş göstermiş olan![]() SERDAH Geniş ve düz yer ![]() SERDAR f Askerin başı Kumandan![]() SERDAR-I EKREM Başkumandan Başbuğ![]() SERDAR-I ULEMA Zamanın en bilgili ve en yaşlı âlimi ![]() SERDARÂN (Serdâr C ) f Kumandanlar, serdarlar, komutanlar![]() SERDARÎ f Başkumandanlık, serdarlık![]() SERDEFTER f Defterin başında yazılı olan En ileri geçen, en başta bulunan![]() SERDENGEÇTİ Tar: Akıncılardan düşman ordusu içine dalmak veya muhasara altına alınan bir kaleye girmek için fedai yazılan kimseler Bunlara ellerinde kınlarından sıyrılmış kılıçlarla bu tehlikeli işlere atıldıkları için "dalkılıç" da denilirdi Düşman ordusuna dalacak veya kaleye girecek olanların dönmelerinden ziyade ölmeleri ihtimâli olduğu için bu adı almışlardı (O T D S )SERDETMEK Tertipli ve güzel bir şekilde konuşmak ![]() SERDÎ f Soğukluk, bürudet * Kabalık, sertlik, hoyratlık![]() SERDÎ-İ HEVÂ Havanın sertliği ![]() SERDÎ-İ TABİAT Tabiat ve huy sertliği ![]() SERDÜMEN Gemilerde baş dümenci, dümen kullanmakla vazifeli tayfa Eskiden harp gemilerinde çavuştan yüksek bir rütbe![]() SERE Başparmağın ucundan şehadet parmağının ucuna kadar germek suretiyle hâsıl olan uzunluk ölçüsü Karıştan küçüktür ve dört sere bir arşın sayılırdı![]() SERE Suyun çok olması * Devenin meme deliğinin geniş olması![]() SEREB (C : Esrâb) Yer altında olan ev * Kırbadan akan su * Ot![]() SERED Dudağın yarılması ![]() SEREF Boş yere ve lüzumsuz harcamak, israf etmek * Hatâ etmek * Âdet, haslet iyi huy![]() SER-EFGENDE (C : Serefgendegân) f Başını eğen![]() SER-EFRAZ f Başını yükselten, yukarı kaldıran * Benzerlerinden üstün olan * Baş kaldıran * Başı dik, alnı açık * Haklı ve galib![]() SEREKA İpeğin gayet iyisi * Beyaz ipek * (Sârik C ) Hırsızlar![]() SEREM Dişin, ağızda kökünden kırılması ![]() SERENCAM f Başa gelen, baştan geçen ibretli hadise * Bir işin sonu * Vak'a![]() SER-ENDAZ (C : Ser-endazân) f Çekinmez, pervasız, korkusuz![]() SERENDÎ Katı, şiddetli, şedid (Müe: Serendât)SERENDİB (Hintçe) Hindistan'ın güneyindeki Seylân adasının ismi ![]() SERER (C : Esirre) Ayın son gecesi * Ebenin doğan çocuğun göbeğinden kestiği parça * Mantar üstünde olan kabuk, balçık, toprak (Bu mânâya C : Esrâr ve C: Esârir)![]() SERES Zayıf endamlı ![]() SERETAN Tıb: Kanser hastalığı * Yutmak * Yengeç * Cevza Burcu ile Esed Burcu arasındaki burcun ismi (Rumi 9 Haziran'da başlar)SEREYAN Yayılma, dağılma * Geçme, sirayet![]() SEREYAN-I SERİA Sür'atle yayılan, çabuk neşrolan ![]() SERF Yemek yemek ![]() SERFİRAZ f Başını yukarı kaldıran, yükselten Benzerlerinden üstün olan![]() SERFİRAZÎ f Serfirazlık![]() SERFÜRU f Baş eğme Söz dinleme İtaat, inkıyad * Mütezellil olan![]() SERFÜRU-BÜRDE f Baş eğmiş * Düşünceye dalmış![]() SERGERDAN f Başı dönmüş, şaşkın Hayran![]() SERGERDE f Kötü işlerde elebaşı olan * Başı bozuk * Reis![]() SERGERM f Kızgın, öfkeli Kafası kızmış * Neşeli Sarhoş Mest![]() SERGEŞTE f Sersem Başı dönmüş Avâre ve mütehayyir olan Hayrette kalmış![]() SERGİN f Gübre, fışkı![]() SER-GİRAN f Başı ağır * Mc: Çok sarhoş![]() SERGÜZEŞT f Macera, baştan geçen hâller![]() SERH Kıl taramak * Halâs etmek, kurtarmak * Uzun, büyük ağaç * Güdülen davar ve sığır sürüsü * Otlak, mera * İrsal etmek![]() SERHAD Hudut başı İki devlet toprağının birleştiği sınır![]() SERHADLÛ Hudut boylarını bekleyen, hudutlardaki kalelerde vazife gören askerler ![]() SERHAN Canavar Kurt![]() SERHAS Sivri uçlu bitki ![]() SERHAYL f Kervan veya kafile başı * Baş, başkan![]() SERHED Hörgüç yağı * Semiz, yağlı, besili![]() SERIK Hırsızlık ![]() SERİ'(A) Çabuk, hızlı * Az vakitte çok iş yapan![]() SERİ-ÜL HAREKE Hızlı giden ![]() SERİ-ÜL İNTİKAL Çabuk anlayan, çok zeki ![]() SERİ-ÜS SEYR Çok sür'atle akan veya giden ![]() SERİ-ÜT TEESSÜR Çabuk müteessir olan ![]() SERİ-ÜZ ZEVAL Devamsız, çabuk giden * Çabuk ölen * Dünyanın hali![]() SERİAN Çabuk, tez elden, acele ![]() SERİD Yağla ıslanmış ekmek (Terid derler )SERİH (C : Serâyih) Nâlin kayışı![]() SERİKA Çalınmış Çalınmış şey![]() SERİR Tahta karyola * Üzerinde oturulan yüksekçe yer * Taht![]() SERİR-İ HÜKÜMET Hükümet tahtı Makam sandalyesi![]() SERİR-İ TEDRİS Ders verme makamı ![]() SERİRARA (Serir-ârâ) f Tahtı süsliyen Tahtta oturan Pâdişah Hükümdar Şah![]() SERİRE (C : Serâir) Gizli şey, gizli sır Gizli hal veya fikir * Yatak![]() SERİREDÂN f İçteki sırrı bilen![]() SERİRÎ Yatırarak hastaya bakma, klinik ![]() SERİR-NİŞİN f Tahtta oturan, padişah
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#18 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SERİYY (C : Esriye-Seryân) Nefis * Kavi, kuvvetli * Reis * Küçük nehir, ırmak![]() SERİYY Çok, kesir ![]() SERİYYE Düşman üzerine gönderilen süvari müfrezesi ![]() SERKÂR f Müdür, iş başı, kâhya![]() SERKAT (Bak: Sirkat) SERKÂTİB f Baş kâtib Hükümdarların başkâtibleri![]() SER-KERDE f Bir güruhun, bir takımın başı, reisi * Şaki, haydut![]() SERKEŞ f İnatçı, isyan eden Kafa tutan Asi![]() SERKEŞÂNE f İtaatsizlikle, dikbaşlılıkla, inatla![]() SERKEŞÎ f İtaatsizlik, inatçılık, serkeşlik, dikbaşlılık![]() SERKUB f Başa vuran, başa kakan * Başa vuracak şey![]() SERKUÇE f Sokak başı![]() SERKUY f Yol, sokak veya mahalle başı![]() SERLEVHA f Yazıda başlık![]() SERM Birinin dişlerini kırma ![]() SERMA f Kış Soğuk![]() SERMA-DİDE f Çok üşümüş Donmuş![]() SERMAK Pazı otu ![]() SERMAYE f Ana mal Esas para İlk elde mevcut olan para * Kazanılmış ilim * Hayat Ömür![]() SERMAYEDÂR f Sermâyesi olan![]() SERMED Dâimî, sürekli, ebedî, ezelî * Uzun gece![]() SERMEDEN Ebedî olarak ![]() SERMEDÎ Daimî, ebedî, sürekli ![]() SERMEDİYET Daimlik, süreklilik Sonsuzluk, ebedîlik * Rabbanîlik ve uluhiyyet![]() SERMELE Yemeği sakalına döküp ellerini bulaştıra bulaştıra yemek ![]() SERMENZİL f Durak yeri![]() SERMEST f Başı dönmüş, kendinden geçmiş![]() SERMEST-İ VAHŞET Vahşilik İslâmiyet ve insaniyet dışı zevkle kendinden geçme hali![]() SERMESTÎ f Sarhoşluk![]() SERMEŞK f Talebenin öğrenmesi için yazılan örnek yazı![]() SERMETA Yaş balçık ![]() SERMUHARRİR f Baş muharrir Baş yazar![]() SERNAME f Mektup, kitap vs nin başına yazılan yazı Önsöz![]() SERNİGÛN f Baş aşağı olmuş * Tersine dönmüş * Bahtsız![]() SERNÜVİŞT f Yazı başlığı * Başa yazılan, alın yazısı Kader, mukadderat![]() SERPAŞ f Gürz Çomak * Eskiden muhârebelerde giyilen demir başlık![]() SERPENÇE f Güçlü kuvvetli kimse![]() SERPUŞ f Başa giyilen başı örten külâh, takke, sarık![]() SERPUŞE f Başörtüsü![]() SERR Çocuğun göbeğini kesmek * Göbekte ağrı olmak * Şâdlık, neşeli ve sevinçli olma![]() SERRA Kolaylık, rahatlık, genişlik * Sevinçli oluş * Bolluk![]() SERRİŞTE f İp ucu Emâre, delil Vesile * Başa kakmak * Maksad![]() SERSAM f İnsana sersemlik veren bir hastalık * Sersem![]() SERSAR Çok sözlü, çok konuşan Herze ve hezeyan söyleyen * Büyük bir nehrin adı![]() SERSERE Bir kimse konuşurken söz katmak ![]() SERSERİ f Ötede beride gezen, başı boş İşi gücü olmayıp boşta dolaşan, haylaz, derbeder, avare * Boş söz![]() SERSERİYÂNE f Serserice![]() SERŞAR f Ağzına kadar dolu Dökülecek derecede dolu * İleri giden, sınırı aşan![]() SERŞİKESTE f Ucu kırılmış olan Başı kırık![]() SERT Aşağı getirmek * Yutmak SERT $ : Çiriş mâaunu![]() SERTAB f İnatçı, muannid![]() SERTAC f Baş tacı olan Çok sevilen Hürmet edilen En ileri![]() SERTAK f Evin üstünde bulunan etrafı açık oda veya daire![]() SERTAPA f Baştan ayağa Baştan aşağı![]() SERTASER (Serteser) f Baştan başa, bütün, hep![]() SERTEM Uzun, tavil * Yumuşak sözlü kişi * Hışmını ve gadabını süratle yenen kimse![]() SERTİYE Zayıf vücutlu, ahmak adam ![]() SERTİZ f Baştarafı sivri olan, ucu sivri, keskin![]() SERU f Boynuz * şarap kadehi![]() SERUPA(Y) f Tas: Dervişin, tarikat ve mevlevihâne ile bağını kesmek![]() SERÜVEN Başa gelen, heyecan verici hâdise Sergüzeşt, macera![]() SERV Mal artırmak * Suyun çok olması![]() SERV f Selvi, servi * Cömertlik, mürüvvet![]() SERV-İ HİRÂMÂN Nazlı sallanan selvi ![]() SERV-İ NÂZ Dalları yana sarkan selvi ![]() SERVA f Masal * Söz![]() SERVAKT f Kimse bulunmayan boş oda veya daire * Yalnız görüşülecek yer![]() SERVAN Malı çok olan kimse ![]() SERV-ENDAM f Selvi boylu Uzun ve biçimli boylu olan kimse![]() SERVER f Reis Baş Seyyid![]() SERVERAN (Server C ) f Başlar, başkanlar, serverler, reisler, ulu kimseler![]() SERVERÎ f Başlık, başkanlık, serverlik, reislik Ululuk![]() SERVET f Mal, mülk, zenginlik![]() SERVET-İ AKL Akıllılık Akıl zenginliği![]() SERVET-İ FÜNUN Fenlerin (ilimlerin) zenginliği mânasına gelen bu tabirde, 1891-1900 tarihleri arasında çıkmış olan bir mecmua ve bu mecmua etrafında toplanmış olan kimselerin 1895'den 1901'e kadar meydana getirmiş oldukları Edebiyat-ı Cedide denilen edebî çığıra verilen addır ![]() SERVET-İ İLMİYE Bilgililik, âlimlik, ilim zenginliği ![]() SERY Davarı iyi gütmek * Yıldırımın parlayıp çakması * Kurt, eşine çıkmak * Hiddetlenmek, kızmak![]() SERYE (SERYÂ) Yaş yer ![]() SERZAKİR f Başta gelen zâkir, zikredenlerin başı (Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dan kinâye olur )SERZEDE f Baş göstermiş, uç vermiş, çıkmış![]() SERZEMİN f Başını yere koyarak![]() SERZENİŞ f Takaza, tekdir Başa kakma, çıkışma, azarlama![]() SE'SE' Defetmek, kovmak ![]() SE'SEE Suya kandırmak ![]() SE'SEM Kara abnus ağacı ![]() SE'T Boğmak ![]() SETA' Boyunun uzun olması ![]() SETA Hamakat, ahmaklık ![]() SETAİR (Sitâre C ) Örtünülecek veya perdelenecek şeyler![]() SETAT Sakalın hafif olması ![]() SETE' Bezin hatâsı ![]() SE'TE (C : Set) Kara balçık![]() SETEH (C : Estâh) Oturak yeri![]() SETEL Her nesnenin kötüsü, yaramazı ![]() SET'ET Böy denilen zehirli böcek ![]() SETH Bir kimsenin arkasına vurmak ![]() SETİH Arkası üstüne yatmış * Dağarcık * Büyük tulum![]() SETİR Örtülmüş, kapalı Mestur![]() SETİRE Parmak otu ![]() SETL Birbiri ardınca bir bir çıkmak ![]() SETL (C : Estâl) Pınarlarda su içmeye mahsus susak * Hamam tası * Bakıcıların hayvanlara su verdikleri kap![]() SETR (Setir) Örtme, kapama, gizleme ![]() SETR-İ AVRET Başkalarına gösterilmesi haram olan yerleri örtmek Şer'an örtülmesi lâzım gelen yerlerini örtmek (Bak: Avret-Tesettür)SETR-İ GAYB Gizlilik perdesi (Demek, sefihâne lezzette sen hayvanlara yetişemezsin Binler derece aşağı düşersin! Çünkü hayvana nisbeten gaybî olan şeyleri senin aklın görüyor, elemini alıyor Setr-i gaybda bulunan istirahat-i tâmmeden bilkülliye mahrumsun Hem senin medar-ı fahrin olan uhuvvet ve hürmet ve hamiyet gibi güzel hasletlerin, incecik bir zamana, büyük bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz zamanda yalnız hazır saate mahsus olduğundan, sun'î ve muvakkat ve sahtekâr ve asılsız ve gayet cüz'î olup, senin insaniyetin ve kemâlâtın o nisbette küçülür, hiçe iner Fakat iman ehlinin uhuvveti ve hürmeti ve muhabbeti ve hamiyeti, iman cihetiyle mevcut bulunan mazi ve müstakbeli ihata ettiğinden, insaniyeti ve kemalâtı o nisbette teâli eder R N )SETR-İ HÜSN Güzelliği örtüp gizleme ![]() SETR-İ UYUB Ayıpları örtmek, kusurları ifşa etmemek ![]() SETR Hat * Saf * Yazmak![]() SETRE Yarı resmi ceket * Düz yakalı ilikli çuha elbise![]() SETTAR(E) Örten, kapayan gizleyen En çok gizleyen ve örten![]() SETTAR-ÜL UYUB Ayıpları, kusurları örten Kusurları göstermeyen, günahları bağışlayan Allah (C C )SETTUKA İki tarafı gümüş ve içi bakır olan akça ![]() SETV(E) (C : Setavât) Hamle etmek * Kahretmek * Hiddetlenmek, kızmak, gadap etmek![]() SEV' Akmak ![]() SE'V Niyet * Vatan * Çekişme, kavga, niza![]() SEVA Beraber olma Beraberlik Denk, müsavi![]() SEVA Mukim olmak, ikamet etmek, oturmak * Zayıf olmak![]() SEVAB Hayır Hayırlı iş Allah (C C ) tarafından mükâfatlandırılacak doğruluk ve iyilik karşılığı Allah'ın (C C ) rızasını kazanmağa mahsus iyi amel![]() SEVABIK (Sâbıka C ) Geçmiş şeyler Geçmiş haller Geçmişte işlenmiş suç ve kabahatlar![]() SEVABİT (Sâbite C ) Merkezlerinden ayrılmaz görünen yıldızlar * Sâbit olanlar, sâbitler![]() SEVAD Karaltı Uzakta karaltı halinde görülen kalabalık * Ekseri insanlar * Şehir Kasaba Karye Köy * Karartı Yazı karalama![]() SEVAD-ÜL AYN Göz bebeği ![]() SEVAD-I A'ZAM Büyük şehir * Mekke-i Mükerreme * İnsanların ekseriyeti (Maişetçe neden bu kadar muktesit yaşıyorsun? diyenlere cevaben: Ben sevad-ı azama tâbi olmak isterim, sevad-ı azam ise; bu kadar tedarik edebilir Ben ekalliyet-i müsrifeye tâbi olmak istemem, demişlerdir ) (Tarihçe-i Hayat)SEVAD-I MÜSLİMÎN İslâm cemaatı ![]() SEVAD-ÜL KALB Kalbin ortasında var olduğu farzedilen kara leke (Bak: Süveyda-ül kalb)SEVAFİL (Sâfil C ) Alçaklar (İnsan ve yer hakkında kullanılır)SEVAHİL (Sahil C ) Sahiller, yalılar Deniz veya ırmak kenarları![]() SEVAÎ İpek kumaş ![]() SEVAİD (Sâid C ) Dirsekten bileğe kadar olan kısımlar![]() SEVAİM (Sâime C ) Otlak hayvanları Çayıra başı boş salınan hayvanlar * Zekâtı icab eden koyun, keçi, sığır, deve gibi çift tırnaklı hayvanlar![]() SEVAİYE Yaramaz olmak * Kederli ve gamkin olmak![]() SEVAKIB (Sâkibe C ) Parlak yıldızlar![]() SEVAKIT (Sâkıta C ) Düşükler, düşmüşler![]() SEVAKÎ (Sakıye C ) Su yerleri, sâkiyeler![]() SEVAKİN (Sâkin C ) Bir yerde oturanlar, sakin olanlar![]() SEVALİF (Sâlif ve Sâlife C ) Geçmişler Geçmiş insanlar![]() SEVAM Yabanda otlayıp gezen hayvan * (Sâmme C ) Zehirli hayvanlar![]() SEVANİ (Saniye C ) Saniyeler * İkinci derecede şeyler![]() SEVANİH (Sâniha C ) İçe doğan fikirler![]() SEVATI' (Sâtı C ) Belli ve yüksek olan şeyler![]() SEVATİR (Sâtur C ) Büyük bıçaklar, satırlar![]() SEVAZİC (Sâzec C ) Sâde ve basit şeyler![]() SEVB (C : Siyâb-Esvâb-Esvüb) Elbise Giyilecek eşya Kaftan Bez (Bunların sahibine "sevvab" derler ) * Rücu' manasına mastar![]() SEVDA f Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık Aşk * Hırs Tama * Heves, istek *Siyah * Balgamdan, kandan ve safradan başka vücuddan çıkan bir nevi ifrazat * Gam Keder, Sıkıntı![]() SEVDA-İ MENFAAT Menfaat hevesi ![]() SEVDA-ÜL KALB Kalbdeki siyah nokta (Bak: Süveyda)SEVDAFEZA f Sevda artıran![]() SEVDAGER (C : Sevdagerân) f Sevdalı, âşık Meftun![]() SEVDAGERÎ f Âşıklık, sevdalılık![]() SEVDAKÂR f Sevdalı Âşık![]() SEVDAPEREST f İfrat derecede düşkün, tutkun * Tamahkâr![]() SEVDAVÎ Kuruntulu, meraklı * Sevda ile âlâkalı![]() SEVDAZEDE f Âşık, meftun, sevdalı![]() SEVDE Karalık, siyahlık ![]() SEVDED Ulu olmak ![]() SEV'E Kabiha ve fâhişe hasleti * Ut yeri![]() SEVEBAN Hastalığın iyileşmesi ![]() SEVEL Koyunlarda olan bir hastalıktır Hasta koyun sürüye uymaz, otlak yerinde döner durur![]() SEVERAN Tozun, dumanın kalkması ![]() SEVF Koklamak ![]() SEVG Aşağı batmak Suyun boğaza girmesi * Kolay, âsan ve yumuşak olmak![]() SEVGEND f Yemin, kasem, and![]() SEVH Batmak ![]() SEVHAK Uzun ![]() SEVİK (C : Esvika-Sevik) Kavut adı verilen kavrulmuş un Kavut satıcısına "sevvâk" denir![]() SEVİLE İnsan topluluğu ![]() SEVİM Sevme * Câzibe![]() SEVİŞ Misafire yemek ve azık vermek ![]() SEVİT Karışmış, muhtelit ![]() SEVİYY Bir, beraber * Düz, doğru![]() SEVİYYE Müsavilik, birlik, beraberlik * Düzlük, doğruluk![]() SEVİYYE (C : Sevâyât) Koyun yatağı![]() SEVİYYEN Müsavi olarak Bir düziye Eşit olarak![]() SEVİYYET Eşitlik, müsavilik, denklik ![]() SEVK Önüne katıp sürmek, ileri sürmek Yollamak, göndermek * Neticeye bağlamak![]() SEVK-İ TABİÎ Hayvan veya insanların düşünmeksizin Cenab-ı Hakk'ın sevki ile olan hikmete uygun hareketi Sevk-i kaderî, ilham veya sevk-i İlâhî demek daha doğrudur![]() SEVK-ÜL CEYŞ Askerî birliklerin lüzumlu yere sevkini ve geri çekilme işini idare etme ![]() SEVK Misvak yapmak ![]() SEVKİYAT Asker gönderme ve eşyasını te'min ve sevketme işleri ![]() SEVL Karnı göbeğinden aşağıya sarkmak ![]() SEVL Bal arısı ![]() SEVLA' (C : Süvül) Karnı sarkık kadın (Müz: Esvel)SEVLA' Sürüye uymayıp otlakta dönüp duran hasta veya delirmiş koyun (Müz: Esvel)SEVLEB (C : Sevâlib) Tilki![]() SEVM Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme * Su-i kasd Zulüm ve minnete giriftar etmek Derde sokmak * Dağlamak * Başına buyruk olup istediği yere gitmek * Kuş havada dolaşmak * Satışa arzetmek * Satın almak istemek * Fâide yetiştirmek * Davarın yabanda gezip otlaması * İstemek, talep etmek
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#19 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SEVMELE Leğen ![]() SEVR Öküz, boğa * Koz: Boğa burcu * Dünyaya müekkel melâikeden birisinin ismi (Bak: Sahretullah)SEVRET Kızgınlık, hiddet, öfke * Hücum Dövüş * Hükümdarın şiddet veya kudreti * Tezlik![]() SEVS Arpaya, buğdaya ve ona benzer hububata bit düşmesi ![]() SEVSEN Susam ![]() SEVVA Seviyelendiren, düzelten * Doğruya götüren![]() SEVVAB Elbise satan, elbiseci ![]() SEVVAM (Sâmme C ) Akrep ve yılan gibi zehirli hayvanlar![]() SEVVİB Geri çekmek * Men'etmek, engel olmak![]() SEVZAK (SEVZENİK) Çakır doğan kuşu ![]() SEY' Meme başında olan süt ![]() SEYAHAT Yolculuk, gezi ![]() SEYAHİN Basra ırmağının adı ![]() SEYB (C : Süyub) Su akmak * Bahşiş, hediye, atâ * Medfun mal, gömülü mal![]() SEYDA Efendi, hoca, şeyh, seyyid mânasına talebelerin hocalarına karşı söylediği bir hürmet lâfzıdır ![]() SEYEHAN Gezi, seyahat * Gölgenin güneşle birlikte dönmesi![]() SEYEHAN (Vapur v s ) batma![]() SEYELAN Akma Cereyan * Sel felâketi![]() SEYELAN-I DEM Kan akma ![]() SEYERAN (Bak: Seyran) SEYF Kılıç ![]() SEYF-İ HADİD Keskin kılıç ![]() SEYF-İ MESLUL Kınından çıkmış kılıç ![]() SEYF-İ SÂRİM Keskin kılıç ![]() SEYFEDDİN (Seyf-üd din) Dinin kılıcı, dinin askeri ![]() SEYFÎ (Seyfiye) Askerliğe ait, kılıçla alâkalı * Kılıç şeklinde![]() SEYF İBN-İ ZÎYEZEN Yemen padişahlarındandır Hz Muhammed'in (A S M ) bi'setinden evvel onun evsafını evvelki mukaddes kitaplarda görmüş ve iman etmiş ve müştak olmuştu (Resül-i Ekrem'in (A S M ) Ceddi Abdülmuttalib; Yemen'e kafile-i Kureyş ile gittiği zaman, Seyf İbn-i Zîyezen onları çağırmış, onlara demiş ki: "Hicaz'da bir çocuk dünyaya gelir Onun iki omuzu arasında hatem gibi bir nişan var İşte o çocuk umum insanlara imam olacak "Sonra gizli, Abdülmuttalib'i çağırmış: "O çocuğun ceddi de sensin" diye kerametkârane, bi'setten evvel haber vermiş![]() ![]() M )SEYFULLAH Allah'ın (C C ) kılıcı, askeri *Ashab-ı Kiram'dan Hz Hâlid İbn-i Velid'e (R A ) verilen ünvan![]() SEYH Yere batmak * Sefer * Akarsu * Dikilmiş aba * Atâ etmek, hediye vermek * Çizgili elbise![]() SEYH Helâk edici, mahveden * Ayağın batması![]() SEYHEC (Seyhuc) : Katı, şiddetli şedid ![]() SEYHEK Katı yel Şiddetli rüzgâr![]() SEYİS Atın tımarına, yemine vesairesine bakan adam, uşak ![]() SEYKANE İnce bellilik ![]() SEYL Sel şiddetle gelen şey![]() SEYL-İ HURUŞÂN-I ZAMAN Zamanın gürültü ve coşkunluklarının seli ![]() SEYL-İ ŞUUNÂT İcraat-ı Rabbaniyenin dâima görünmesi ve hakiki müessir olan Allah'ın (C C ) iradesiyle devamlı olan, cereyan eden her çeşit hâdiseler Hâdiseler akıntısı, seli![]() SEYLAB (Seylâbe) f Taşkın su, sel![]() SEYLABE-İ HUN Kan seli ![]() SEYLHİZ f Taşkın ve coşkun su![]() SEYNA' Bir ağacın adı * Ağaç, şecer![]() SEYR Yürüyüş * Eğlenme ve ibret için bakma Gezip görme * Görülecek şey ve yer * Uzaktan bakıp karışmama * Yolculuk![]() SEYR-İ ÂFÂKÎ Terbiye ve mâneviyatta tekâmül yollarında, hariç âlemden, âfaktan başlamak suretiyle bulunan delillerle tekâmül edip nefsini ıslâh ve imâni ve Kur'âni hakikatlarda terakki etmek usulü (Tarikatta "seyr-i enfüsi" ve "seyr-i âfâki" tâbirleri altında iki meşreb var Enfüsi meşrebi; nefisden başlar, hariçten gözünü çeker, kalbe bakar, enaniyeti deler geçer, kalbinden yol açar, hakikatı bulur Sonra âfâka girer O vakit âfâkı nurâni görür Çabuk o seyri bitirir Enfüsi dairesinde gördüğü hakikatı, büyük bir mikyasta onda da görür Turuk-u hafiyyenin çoğu bu yol ile gidiyor Bunun da en mühim esası; enaniyeti kırmak, hevayı terketmek, nefsi öldürmektir İkinci meşreb; âfaktan başlar, o dâire-i kübranın mezâhirinde cilve-i Esmâ ve Sıfâtı seyredip, sonra dâire-i enfüsiyyeye girer Küçük bir mikyasta, dâire-i kalbinde o envârı müşahede edip, onda en yakın yolu açar Kalb, âyine-i Samed olduğunu görür, aradığı maksada vâsıl olur İşte birinci meşrebde süluk eden insanlar nefs-i emmareyi öldürmeye muvaffak olamazsa, hevâyı terkedip enaniyeti kırmazsa, şükür makamından, fahr makamına düşer; fahirden gurura sukut eder Eğer muhabbetten gelen bir incizab ve incizabtan gelen bir nevi sekir beraber bulunsa, "şatahat" nâmiyle haddinden çok fazla dâvalar ondan sudur eder Hem kendi zarar eder, hem başkasının zararına sebeb olur M )SEYR-İ ENFÜSÎ Hafî tariklerin çoğunda takib edilen ve nefsinin iç âlemindeki delillerle, vasıtalarla tekâmüle gidenlerin usûlü (Bak: Seyr-i âfâkî)SEYR-İ FİLMENÂM Uykudaki veya rüyadaki seyr (Bak: Seyr)SEYR-İ ŞUUNÂT Kâinattaki hâdiseleri seyredip, görüp hakikatını anlamağa çalışmak * Hâdiselerin bir halde kalmayıp akışı, değişmesi![]() SEYR Ü SEFER Gidiş geliş Trafik![]() SEYR Ü SEYELÂN Devamlı akıp gitme ve değişme ![]() SEYR Ü SÜLUK Tas: Takib edilecek usûl Bir terbiye yoluna girip devam etme Tarikata devam etme![]() SEYRAN (Aslı: Seyeran) Gezme, gezinme Bakıp görme * Hareket etme * Açılma, ferahlanma, teferrüc![]() SEYRANGÂH f Seyir yeri Gezme ve eğlenme yeri![]() SEYRURET Yürümek, gezmek ![]() SEYTEL Vahşi sığır ![]() SEYTERE Havâle olunmak ![]() SEYYAD Avcı (Bak: Sayyad)SEYYAF (Seyf den) Kılıçlı * Kılıç yapan, kılıççı * Cellât![]() SEYYAH (Siyâhat tan) Seyahat eden, dolaşan, gezen Turist, yolcu![]() SEYYAHÎN (Seyyahûn) Seyyahlar Gezip âlemi seyredenler Turistler, dolaşanlar, gezenler![]() SEYYAL(E) Akıcı şey, su gibi sıvı olup akan Çokça akan su * Yer değiştiren her şey![]() SEYYALÂT (Seyyale C ) Akıcı olanlar, yerinde durmayıp gidenler, akanlar Seyyal maddeler![]() SEYYALE-İ BERKİYYE Şimşek akımı Elektrik akımı * Şimşek gibi akıcı ve parlak![]() SEYYAR(E) Bir yerde durmayıp yer değiştiren * Gökte veyâ güneş etrâfında dolaşan yıldız Gezegen * Kervan, kafile * Otomobil![]() SEYYARAT (Seyyare C ) Seyyareler, gezegenler![]() SEYYİ' Kötü, fena ![]() SEYYİAT (Seyyie C ) Kötülük, günahlar, suçlar Kötülüğe karşı çekilen sıkıntılar (Kur'an-ı Kerim tahliye-i seyyiatı üç mertebesi ile zikretmiştir Birincisi şirki terk, ikincisi maasiyi terk, üçüncüsü mâsivâullahı terk ) (İ İ )SEYYİB(E) Kadın görmüş erkek, erkek görmüş kadın Dul kadın![]() SEYYİBÂT (Seyyib C ) Dul kalmış kadınlar![]() SEYYİD Efendi * Hazret-i Muhammed'in (A S M ) soyundan olan, onun izinden giden * Temiz ve fazilet sâhibi Müslüman zât * Resül-i Ekrem (A S M ) herkesin imamı, büyüğü, önderi olduğundan kendisine bu isim de verilmiştir (Bak: Sâdât)SEYYİD-ÜL BEŞER İnsanların seyyidi, efendisi olan Hz Muhammed (A S M )SEYYİD-ÜL ENAM Bütün mahlukatın efendisi Muhammed (A S M )SEYYİD-ÜL KEVNEYN İki âlemin efendisi, seyyidi Hz Muhammed'in (A S M ) bir nâmı![]() SEYYİD-ÜL MÜRSELÎN Resüllerin Seyyidi (Bak: Fahr-i âlem, Muhammed (A S M ), Münacat, Resül)SEYYİDE Peygamber (A S M ) sülâlesinden gelen ve O'nun izinden giden temiz kadın, hanım![]() SEYYİD ŞERİF-İ CÜRCANÎ (Bak: Cürcanî) SEYYİE Kötülük, günah, suç Yaramazlık, fenâlık![]() SEZA f Lâyık, münasip![]() SEZA-YI TAKRİZ Övmeye, medhetmeğe lâyık ![]() SEZA-YI TEZLİL Tahkir edilip alçak görülmeğe lâyık olan ![]() SEZAB Sedef otu ![]() SEZASE Kötü huylu ve yaramaz dirlikli olmak ![]() SEZAVAR f Münâsib, uygun, lâyık, şâyân![]() SEZZE Seyâ denilen gün Keferenin ateş gecesi günü![]() SIAB (Sa'b C ) Güçlükler, zorluklar Zor ve çetin şeyler![]() SIBA' Tulu etmek, doğmak * Kalbin meyli![]() SIBAG (C : Esbiga) Boya * Yaradılış![]() SIBAH Güzel şeyler Güzel olanlar şule![]() SIBGA Boya, renk, levn * Din, mezheb![]() SIBGATULLAH Cenab-ı Hakk'ın dilediği tarz, manevî renk, biçim ve şekilde yaratması İslâmî ahlâk ve karakteri halketmesi * Allah'ın dini![]() SIBHAL Şişman, büyük keler * Deve * Kırba * Câriye![]() SIBHALE Azası iri ve uzun olan ![]() SIBR (C : Esbâr) Beyaz bulut * Taraf, yön, cânip * Çoğul, cemi![]() SIBT (C : Esbât) Torun![]() SIBTEYN İki torun ![]() SIBTIR (C : Sibetrât) Uzun, tavil * Uzun boyunlu bir kuş![]() SIBYAN (Sabi C ) Çocuklar, sabiler![]() SIDAK Kadın eşe verilen nikâh parası Nikâh akçesi![]() SIDAR Küçük gömlek * Başa örttükleri bez, baş örtüsü * Devenin göğsünde olan nişan ve alâmet![]() SIDDÎK Çok samimi, dâimâ doğruluk üzere ve Allah'a ve Peygamberine çok sâdık olan erkek Sözü ile işi bir olan![]() SIDDÎKA Doğruluk ve samimiyette çok sâdık olan kadın * Allah yolunda çok sâdık olan Hazret-i Aişe (R A ) vâlidemiz ve Hazret-i Meryemin vasıf ve isimlerdir![]() SIDDÎKÎN Sıddık olanlar, Hazret-i Ebubekir (R A ) gibi olanlar Hazret-i Ebubekir (R A ) gibi olanlar ve Onun izini takib edenler Allah yolunun sadakatte en ileri olanları![]() SIDDÎKİYET Sadâkat ve doğrulukta en ileri oluş Çok sâdık olma hâli Velilik mertebesinin nihâyeti Peygamberlik mertebesinin bidâyeti olan makam * Aşere-i Mübeşşere'nin birincisi ve ilk halife olan Hz Ebubekir'in (R A ) nâmı ve sıfatıdır * Çok doğru olup, hiç yalan söylememek![]() SIDK Doğru söz Hakikata muvâfık olan Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması * Ahdinde sâbit olmak * Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi * Kalb temizliği (İslâmiyetin esası sıdktır İmanın hassası sıdktır Bütün kemâlâta îsal edici sıdktır Ahlâk-ı âliyenin hayatı sıdktır Terakkiyatın mihveri sıdktır Âlem-i İslâmın nizamı sıdktır Nev-i beşeri kâbe-yi kemâlâta îsal eden sıdktır Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır Muhammed-i Hâşimî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran sıdktır İ İ )SIDK-I CENAN Kalblerin sâdık oluşu, sadakatlı ![]() SIDK-I DERUN Kalb temizliği ![]() SIDK U SELÂMET Doğruluk ve selâmetlik için oluş ![]() SIFAT Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti * Suret, çehre, yüz Nişan, alâmet * Bir şeyin keyfiyetini izah için kullanılan kelime![]() SIFAT-I AYNİYE Sadece zâta mahsus olan sıfat Zatî sıfat Lafza-i Celalin sadece Cenab-ı Vâcib-ül Vücud olan Rabbimize mahsus olması gibi (Bak: Sıfât-ı selbiye ve Sıfât-ı sübutiye)SIFAT-I SEMÂİYE Gr: Kelimeye ait, kaideye, gramere uygun olmaksızın işitilmekle öğrenilen sıfat ![]() SIFÂT (Sıfat C ) Sıfatlar, vasıflar![]() SIFÂT-I ADEDİYE Sayı sıfatları ![]() SIFÂT-I CEMALİYE Lütuf ve merhamet ile daha ziyade alâkalı olan vasıflar (Bak: Celâl)SIFÂT-I FİİLİYE Cenab-ı Hakk'a (C C ) mahsus fiilî sıfatlar (İhyâ, icad, in'âm, tasvir, tezyin, terzik![]() ![]() gibi)SIFÂT-I HÂSSA Hususi sıfatlar, şahsa ait sıfatlar ![]() SIFÂT-I İLÂHİYE Allah'a aid sıfatlar Kendisini ve mânasının zıddını Cenab-ı Hakk'a nisbet caiz olan vasıflar (Rıza, Rahmet, Gazab![]() ![]() gibi)SIFÂT-I İŞARİYE İşaret sıfatları ![]() SIFÂT-I SELBİYE Cenab-ı Hakk'ın vahdaniyet, kıdem, beka, kıyam-ı binefsihi, muhalefetün-lilhavâdis gibi sıfatlarıdır Mânalarında nefiy olduğu için "Selbî" denir Meselâ: Vahdaniyet, çokluğun; kıdem, fâniliğin nefyi olduğu gibi (Bak: Sıfât-ı zâtiye)SIFÂT-I SÜBUTİYE Cenab-ı Hakk'ın sıfatları: Hayat, İlim, Sem', Basar, İrade, Kudret, Kelâm, Tekvin sıfatları Bunlara "Sıfât-ı semaniye" de denir![]() SIFÂT-I ZÂTİYE (Sıfât-ı lâzime - Sıfât-ı vâcibe) Allah'ın zatından ayrılması mümkün olmayan ve zatına lâzım ve vâcib olan sıfatlar * Tecvidde: Harflerin zâtından ayrılması mümkün olmayan sıfatlarıdır (Bak: Sıfât-ı ayniye)SIFAT TERKİBİ Sıfat tamlaması Meselâ: "Kâmil insan" kelimeleri bir sıfat terkibidir Burada Türkçe ifâdeye göre "kâmil insan" terkibinden birinci kelime sıfat (belirten), ikinci kelime ise mevsuf (belirtilen) dir Farsça kâideye göre "insan-ı kâmil" diye söylenir![]() SIFFÎN Hazret-i Ali (R A ) ile Hazret-i Muaviye (R A ) arasında vuku bulan muharebelere meydan olmakla şöhret bulmuştur Sıffîn muharebesinde Hazret-i Ali'nin maiyyetinde 120 000 Hazret-i Muaviye'nin maiyyetinde 90 000 kişi vardı Hazret-i Ömer'in (R A ) oğlu Hz Abdullah da şehid olanların arasında idi Sıffîn vak'ası 110 gün sürmüş ve doksan muharebe olmuştur (Hazret-i İmam-ı Ali'nin Vak'a-i Sıffîn'de, Hazret-i Muaviye'nin taraftarlariyle muharebesi ise, hilafet ve saltanatın muharebesidir Yâni: Hazret-i İmam-ı Ali ahkâm-ı dini ve hakaik-ı İslâmiyeyi ve âhireti esas tutup, saltanatın bir kısım kanunlarını ve siyasetin merhametsiz mukteziyatlarını onlara feda ediyordu Hazret-i Muaviye ve taraftarları ise; hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyeyi, saltanat siyasetleriyle takviye etmek için azimeti bırakıp, ruhsatı iltizam ettiler, siyaset âleminde kendilerini mecbur zannedip ruhsatı tercih ettiler, hatâya düştüler M )SIFIR Hiç Olmayan bir şeyin ismi * Hiç bir sayı olmamak * Müsbetle menfi ortası, eksi ile artının arası * Fiz: Suyun donma derecesi![]() SIFIR-ÜL YED (Sıfr-ül yed) Mahrum, eli boş ![]() SIFRİD (C : Safârid) Toygar adı verilen küçük kuş![]() SIFSIL Bir ot cinsi ![]() SIFTİT (SIFTÂT) Kavi, kuvvetli, iri yarı, cesim kimse ![]() SIGAR Küçükler ![]() SIGAR Çocukluk hali Küçüklük Zelli oluş![]() SIGAR-I NEFS Zelil ve hakir olma hali Küçüklük, kıymetsizlik![]() SIGREB Küçük dişler ![]() SIHAF (Sahfe C ) Geniş düz kaplar![]() SIHHAT Sağlamlık Doğruluk Sağlık * Edb: Sözün yanlış ve eksik olmamasıdır (Sözün sağlamlığı diye tercüme edilebilen sıhhat-ı ifade: Bir ibarede zâf-ı te'lif, ta'kid, garabet, tetabu-u izafet, tekrar, tenafür, şivesizlik v s gibi kusurlar bulunmamakla tahakkuk eder![]() ![]() )SIHHÎ Sıhhata, sağlamlığa, doğruluğa dâir ve müteallik ![]() SIHHİYE Sağlık ve hekimlik işleriyle uğraşan dâire * Sağlık işleri![]() SIHLE (C : Sehil) Yoğun, büyük nesne![]() SIHNA' (Sıhnat) Balık yahnisi ![]() SIHR Damat yahut enişte * Huk: Karı-kocadan biri ile diğerinin kan hısımları arasındaki akrabalık![]() SIHRE Kaynana, kayınvâlide ![]() SIHRÎ Evlenmelerden meydana gelen akrabalık ![]() SIHRİYET Evlenmek suretiyle meydana gelen akrabalık ![]() SIHRİZ Kızıl hurma ![]() SIHTİT Katı, şiddetli, şedid * Çok yükselen toz * Katıksız kavut denilen kavrulmuş un![]() SIHVE (C : Sahevât) Dağ üstünde yapılan burc![]() SIKA' Kadınların, kirlenmemesi için başörtülerinin üstüne örttükleri ikinci örtü ![]() SIK'AL Suda ıslanmış kuru hurma ![]() SIKKE Bağlamak, sağlamlaştırmak, muhkem etmek * Ulaştırmak![]() SIKKİF Çok keskin sirke ![]() SIKLET Ağırlık Mânevi sıkıntı
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#20 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SIKT Ana karnından ölü olarak düşen çocuk * Çakmaktan düşen ateş![]() SIKY Yer sulamak Sulu ekin![]() SILA Kavuşmak, ulaşmak, vuslat * Âşıkın mâşukuna kavuşması * Doğduğu yeri, hısım akrabayı gidip görme * Bahşiş, hediye * Gr: Cümlenin içinde ism-i mensub bulunmasıyla, dahil olduğu cümlenin evvelce mâlum olması iktiza eder İçinde bulunduğu cümleyi sonradan gelen cümleye bağlamaya yarayan (edip, ederek, ederken) gibi fiil şekli rabt sigası![]() SILA-İ RAHİM Hısım akrabayı ve mü'minleri ziyaret etme, onlarla görüşme ve mektuplaşma; alâkayı devam ettirme * Akrabanın kusurlarını affetme![]() SILA' Kebap * Isınmak için yakılan ateş![]() SILAH "Musâlaha" mânâsına mastar ![]() SILAL Yaş ot ![]() SILAME (C : Sılâmât) Bölük, cemaat, topluluk, fırka![]() SILAT (Sıla C ) Sılalar * Bahşişler, armağanlar, hediyeler![]() SILE Bir şâire, yazdığı medhiye karşılığı olarak verilen para ![]() SILL (C : Aslâl) Bir nevi ot * Bir nevi yılan![]() SILLE (C : Sılât) Vuslat, kavuşma * Hediye, atâ![]() SILYANE (C : Salayan) Bakla![]() SIMAD Şişe tıpası ![]() SIMAG Ağızın bir tarafı ![]() SIMAH Kulak deliği, kulak ![]() SIMAH-I CÂN Can kulağı ![]() SIMAM Tıpa Şişe tıpası![]() SIMAME Kan damarlarında tıkanıklık yapan kan pıhtısı ![]() SIME (C : Sumem) Bahâdır, kahraman kimse * Berk, muhkem nesne * Büyük erkek yılan![]() SIMLAH Kulak kiri ![]() SIMM Belâ, âfet * Arslan![]() SIMME Hâlis ve temiz ![]() SIMSAM(E) Keskin kılıç * Kılıcın keskin olması![]() SIMSIM (C : Semâsım) Şişman ve etli adam![]() SIMT (C : Sümut) Dizi Dizilmiş şey![]() SINAAT (C : Sanâyi') San'at, mahâret, ustalık![]() SINAB Hardal * Hardal ve kuru üzümden yapılan bir cins kuru boya![]() SINAÎ (Sınâiyye) San'atla ve sanayi ile alâkalı * İnsan yapısı![]() SINAİYYAT (Sınâi C ) Sanatla ilgili olan şeyler * İnsan yapısı şeyler![]() SINAR Çınar ![]() SINARE Demir iğ * İğ başı * Yay kabzası * Kulak![]() SINDİD (C : Sanâdid) Baş, başkan, reis, ileri gelen![]() SINF Söğüt yaprağı ![]() SINIF Kısım, bölüm, tabaka ![]() SINIFÎ Sınıfla alâkalı, kısıma ait ![]() SINN Berd-i acûz günlerinden bir gün * Seleye benzer bir nesnedir, içine ekmek koyarlar * Deve sidiği![]() SINV Dal, budak Bir kökten çatallanan dallar * İki kardeş * Misil Şebih, benzer * Amca * Oğul![]() SINVU EBÎ Babamın kardeşi ![]() SIR (Bak: Sırr) SIRAF (SARUF) Hayvanın kızmakla erkeğini araması ![]() SIRAM Hurma ve yemiş toplayacak vakit * Toplanmış hurma ve yemiş![]() SIRAR Devenin sütü çok olsun ve yavrusu emmesin diye emziğinin dibine bağladıkları ip ![]() SIRAT Etrafı hudutlu ve işlek cadde Geniş yol![]() SIRAT-I MÜSTAKİM En doğru yol, İslâmiyet yolu Hak yolu Allah'ın râzı olduğu en doğru yol Peygamberlerin, evliya ve sâlihlerin, sıddıkinlerin gittikleri meslek (Sırat-ı müstakim, şecâat, iffet, hikmetin mezcinden ve hülâsasından hasıl olan adl ve adâlete işârettir Şöyle ki: Tegayyür, inkılâb ve felâketlere ma'ruz ve muhtaç şu insan bedeninde iskân edilen ruhun yaşayabilmesi için üç kuvvet ihdâs edilmiştir Bu kuvvetlerin birincisi: Menfaatleri cezb ve celb için kuvve-i şeheviye-i behimiye İkincisi: Zararlı şeyleri def' için kuvve-i sebuiyye-i gadabiyye Üçüncüsü: Nef' ve zararı, iyi ve kötüyü birbirinden temyiz için kuvve-i akliye-i melekiyedir Lâkin insandaki bu kuvvetlere şeriatça bir had ve bir nihayet tayin edilmiş ise de, fıtraten tayin edilmemiş olduğundan bu kuvvetlerin her birisi, tefrit, vasat, ifrat nâmiyle üç mertebeye ayrılırlar Meselâ: Kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi, humuddur ki, ne helâle ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur İfrat mertebesi, fücurdur ki; nâmusları ve ırzları pâyimal etmek iştihasında olur Vasat mertebesi ise iffettir ki, helâline şehveti var, harama yoktur İhtar: Kuvve-i şeheviyenin; yemek, içmek, uyumak ve konuşmak gibi füruatında da bu üç mertebe mevcuttur Ve keza kuvve-i gadabiyyenin tefrit mertebesi, cebanettir ki, korkulmayan şeylerden bile korkar İfrat mertebesi, tehevvürdür ki, ne maddî ve ne manevî hiç bir şeyden korkmaz Bütün istibdatlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür Vasat mertebesi ise şecaattır ki, hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşru olmayan şeylere karışmaz Ve keza kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi, gabavettir ki, hiç bir şeyden haberi olmaz İfrat mertebesi, cerbezedir ki, hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya mâlik olur Vasat mertebesi ise; hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder; bâtılı bâtıl bilir, ictinab eder![]() ![]() Hülâsa : Şu dokuz mertebenin altısı zulümdür, üçü adl ve adalettir Sırat-ı müstakimden murad, şu üç mertebedir İ İ )SIRAT KÖPRÜSÜ Cennet'e gidebilmek için herkesin üzerinden geçmeğe mecbur olduğu ve Cehennem üzerine kurulmuş olan köprü (İ'lem Eyyühel Aziz! İnkılâblar neticesinde, her iki taraf arasında geniş geniş dereler husule geliyor O dereler üstünde her iki âlemle münasebettar köprüler lâzımdır ki, her iki âlem arasında gidiş geliş olsun Lâkin o köprülerin inkılâbat cinslerine göre şekilleri, mâhiyyetleri mütebayin; isimleri mütenevvi olur Meselâ uyku âlemi, yakaza ile âlem-i misal arasında bir köprüdür Berzah, dünya ile âhiret arasında ayrı bir köprüdür Ve misal, âlem-i cismani ile âlem-i ruhanî arasında bir köprüdür Bahar, kış ile yaz arasında ayrı bir nevi köprüdür Kıyamette ise, inkılâb bir değildir Pek çok ve büyük inkılâblar olacağından, köprüsü de pek garib, acib olması lâzım gelir M N )SIRAVARİ f Sıralı halde, sıra gibi![]() SIRDAŞ (Bak: Sırrdaş) SIRF(E) Sadece, yalnızca * Sâfi ve hâlis şey Karışık olmayan![]() SIRHAK Çağırmak ![]() SIRKATİBİ Eskiden hükümdarların yanlarında bulundurdukları hususi kâtib ![]() SIRM (C : Esrâm-Esârım) Ağaçtan yemiş düşürmek * Ekin biçmek * Cem'olmuş beytler![]() SIRME (C : Sırm) Bulut parçası * Deve ve koyun sürüsü![]() SIRP Yugoslavya'da yaşayan bir kavim adı Veya o kavimden birisi![]() SIRR Şiddetli ateş veya soğuk ![]() SIRR Gizli hakikat Gizli iş Herkese söylenmeyen şey * Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife * İnsanın aklının ermediği şey Allah'ın hikmeti (Sırrını kimseye fâş etme sırrın fâş olur Sen kendi sırrını saklayamazsanEl sana nasıl sırdâş olur )SIRR-I EHADİYET Ehadiyetin sırrı, mânası, kuvvet ve te'siri ![]() SIRR-I TEKLİF İnsanların dünyaya gelip, Allah (C C ) tarafından vazifelendirilmelerinin hikmeti Dünyaya gelip vazife sahibi olmanın sırrı (Bak: Teklif)SIRRAN Gizli olarak, gizlice ![]() SIRRDAŞ Birbirinin sırrını bilen * Sır saklıyan![]() SIRRE Soğuk rüzgâr Şiddetli soğuk * Şiddetli sayha, çığlık![]() SIRRÎ (Sırriyye) Sır ile, gizlilik ile ilgili ![]() SIRSIR Çekirgeye benzer bir hayvan ![]() SI'SIA Sığınacak yer, sığınak, melce' * Her nesnenin aslı * Horozun baldırında çıkan fazlalık parmak![]() SITAT Husumet, düşmanlık ![]() SI'V Saat ![]() SI'VA' Saat ![]() SIVAD-I A'ZAM (Bak: Sevad-ı a'zam) SIVAR (C : Sirân-Asvire) Sığır sürüsü * Misk kabı![]() SI'VENN Deve kuşunun erkeği ![]() SIYAGAT Kuyumculuk ![]() SIYAH (Sayha C ) Bağırmalar, çığlıklar, haykırışlar, feryadlar![]() SIYAH-I MÂTEM Mâtem feryadları ![]() SIYAL (Sıyâlet) Saldırma, hamle etme, üzerine atılma ![]() SIYAM (Savm C ) Oruçlar (Bak: Oruç, Ramazan)SIYAN Elbise saklama yeri, sandık ![]() SIYANET Koruma veya korunma Himaye veya muhafaza![]() SIYAR (C : Sirân-Asvire) Misk kabı * Sığır sürüsü![]() SIYAS(İ) (Sıysa C ) Kaleler, kal'alar * Köşkler * Sığınacak yerler![]() SIYDANE (C : Saydân) Taş çömlek![]() SIYK Kesif toz ve fena ter kokusu ![]() SIYK (Sevk den) Sevk olunan (meâlinde)![]() SIYSA (C : Sıyâs) Kale Kal'a * Sığınacak yer * Köşk![]() Sİ f Otuz![]() SİA Genişlik, bolluk * Açlıklık Zenginlik![]() SİA-İ HÂL Rahatlık, genişlik, bolluk ![]() SİAYET Dedikodu, gıybet, koğuculuk ![]() SİB f Elma![]() SİB Suyun aktığı yer ![]() SİB' Susuzluk ![]() SİBA' Esir etmek ![]() SİBA' Cima * Kesret-i cima ile iftihar edişmek * (Sebu C ) Canavarlar, yırtıcı hayvanlar![]() SİBAB Sövme, küfretme, şetm ![]() SİBAH Tuzlu ve çorak yerler ![]() SİBAHAT Suda yüzmek ![]() SİBAK (Sebk den) Bir şeyin öncelik hali Birisinden ileri geçmek Bir şeyin geçmişi * Bağ, bağlantı![]() SİBAK-UL KELÂM Sözün ilk halindeki bağlantısı, sözün evvelinde geçenden çıkan mânâ ![]() SİBAK U SİYAK Sözün gelişi Sözün (öncesinin sonraya olan) uygunluğu![]() SİBAR Cerrahların yara yokladıkları mil ![]() SİBB Tülbent Baş örtüsü![]() SİBD (C : Esbâd) Belâ, zahmet, meşakkat, dahiye![]() SİBKAN Bitlis veya Van vilâyetleri civarında bir aşiret adıdır ![]() SİBT (C : Esbât) Kişinin oğlundan ve kızından olan evladı * Torun![]() SİBT Palamutla dibağat olunmuş sığır derisi ![]() SİCAL Münavebe Arab ata sözlerinde: "Harp sicaldir" denir Yani: Bazan galibiyet ve bazan mağlubiyet ile devam eder * (Secl C ) Büyük ve içleri dolu su kovaları![]() SİCCİL Kumlu çamurun taşlaşmış hâli Kumlu çamurdan terekküb ve tahaccür etmiş taş * Ateşte pişerek taş gibi olmuş tuğla![]() SİCCİN Sert, şiddetli olan şey * Dâim olan * Fâsık ve fâcirlerin amel defterlerinin konulduğu yer * Cehennemde bir vâdi'nin adı Fâcirlerin ruhunun gittiği yer![]() SİCİL Resmi vesikaların kaydedildiği kütük denen büyük defter * Memurların durumu hakkında tutulan dosya![]() SİCİSTAN Bir cins darı ![]() SİCL Turp ![]() SİCLAT Bir güzel kokulu çiçek ![]() SİCM (SİCÂM) Seyelân etmek, akmak ![]() SİCN (C : Sücun) Hapis, zindan![]() SİD(E) (C : Sidân) Kurt, * Yaşlı keçi * Arslan![]() SİDA' Sahrâ, çöl * Yazı![]() SİDAD Şişe tıpası Yarık kapatacak şey![]() SİDDER Bir oyun adı ![]() SİDN Etli ve gövdeli şişman kimse ![]() SİDR Tenbel kimse * Bir deniz adı * (Sidre C ) Arabistan kirazları![]() SİDRE Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#21 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SİDRE AĞACI "Arabistan kirazı" denen bir ağaç ![]() SİDRET-ÜL MÜNTEHA Mahlukat ilminin ve amelinin kendisinde nihayet bulup kevn âlemini hududlandıran bir işaret Yedinci kat gökte olduğu rivayet edilen ve Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ulaştığı en son makam![]() SİF (C : Esyâf) Deniz sahili * Hurma lifi![]() SİF' Toprak * Buhmâ otunun dikeninin az olması![]() SİFAD Hayvanların çiftleşmesi ![]() SİFAH Zina ![]() SİFAL (Sifâle) f Topraktan yapılmış (çanak, çömlek, testi gibi) şey * Orak * Fıstık, ceviz, bâdem kabuğu![]() SİFAL Değirmen altına döşenen deri * Değirmen süpürgesi![]() SİFANET Marangozluk ![]() SİFAR Deveye burunduruk yapılan demir * Sefer Islâh, düzeltme * Misafirlik![]() SİFARE Habercilik ![]() SİFF Kuru deri ![]() SİFLE Adi, alçak, zelil, terbiyesiz ![]() SİFLEKÂM f Adi kişilerin işine yarayan![]() SİFLEPERVER f Alçak ve âdi kimseleri koruyan ve kullanan![]() SİFR Yazılmış nesne, mektup ![]() SİFSİR (C : Sefâsir-Sefâsire) Simsar Bir şeyi alıp satan * Zarif, zerâfetli * Hizmetçi, hâdim * Tabi, itaat eden, uyan![]() SİGA Gr: Fiilin tasrifinden (çekiminden) meydana gelen çeşitli şekillerden her biri Kip![]() SİGA-İ MÜBÂLAĞA Bir şeyin pek çok, pek büyük, pek ileri olduğunu gösteren kelime hâli Fiilin mübâlağalı çekimi Hallâk, Rezzak, Kahhar, Rauf gibi (Bak: Mübâlağa)SİGAL f Düşünce, fikir * Kuruntu, endişe![]() SİGALİŞ f Düşünüş, kuruş![]() SİGAR (Bak: Sıgar) SİGAR Ü KİBAR Küçükler ve büyükler ![]() SİH f Demir şiş * Kebap şişi![]() SİHAB Miskten ve karanfilden yapılan gerdanlık ![]() SİHAE (C : Sihâ-Eshiye) Nâme bağı![]() SİHAM (Sehm C ) Oklar * Sehimler, hisseler![]() SİHAM-I KAZA Kaza okları * Şâir Nefi'nin eserinin ismidir![]() SİHAN Kalınlık * İçi boş zarf * Soba borusu gibi bir şeyin kalınlığı * Sımsıkı madde![]() SİHLE İri taneli kum ![]() SİHR (Sihir) Büyü, gözbağıcılık, büyücülük, hilekârlık * Aldatmak * Haktan uzaklaşmak Bâtıl şeyi hak diye göstermek * Lâtif ve dakik olan şey Büyü kadar te'siri olan şey * Şiir ve güzel söz söyleme gibi, insanı meftun eden hüner (Buna sihr-i helâl da denir)Sebebi gizli olan ince şey Örf-i şer'îde sihir: Sebebi gizli olmakla hakikatın hilâfına tahayyül olunan, yaldızcılık, şarlatanlık, hilekârlık yolunda cereyan eden herhangi bir şey Bunda esrarengiz bir surette bâtılı hak, hakkı bâtıl göstermek vardır Mukayyed olarak memduhu olan ve hakkı izhar için kullanılan lâtif hususâttaki istimali vardır Buna sihr-i helâl denir Sebebi herkes için bilinmediğinden hârika telâkki olunur (E T )SİHR-İ BEYANÎ Beyanın büyü gibi olan tesiri (Hadis-i Şerife telmih var )SİHİR-ÂMİZ f Sihir gibi tesir eden, büyüleyici![]() SİHİRBÂZ Büyü yapan, büyücü Sâhir, neffase![]() SİKA (C : Sikat) (Vüsuk dan) İnanç, güven, itimad, emniyet * Güvenilir ve inanılır kimse![]() SİKA' (C : Eskiye-Eskıyât-Esâk-Esâki) Su kurbağası![]() SİKA' Devenin burnuna bağladıkları nesne * Kadınların örtündükleri peçe![]() SİKA (C : Sıyak) Yel, rüzgar, riyh * Ses![]() SİKA' Sakaların içine su doldurdukları köseleden yapılmış kap, kırba ![]() SİKAB Su çeken Su çekici![]() SİKAF Rende * Süngü ağacını düzeltecek ağaç![]() SİKAL Ağır olan, ağır şeyler (Bak: Sekal)SİKALİŞ (Bak: Sigâliş) SİKAT (Sika C ) İnanılır kimseler İtimad edilen, kendilerine güvenilen kimseler![]() SİKAYE Su içilen kap Maşraba * İçme suyunun toplanması için yapılan yer![]() SİKAYET Birine içecek su verme ![]() SİKBAC Ekşi aş ![]() SİKEC Başı kızıl olan zehirli bir yılan ![]() SİKEK (Sikke C ) Sikkeler![]() SİKKE Damga Nereye ve kime ait olduğunun bilinmesi için konulan işaret, mühür Umumi damga * Dirhem * Para üstüne vurulan damga * Düz, doğru yol * Mevlevilerin keçe külâhlarının ismi * Basılmış madeni para![]() SİKKE-İ EHADİYET Her şeyin bir elden çıktığını gösteren damga, işaret (Bak: Ehadiyyet)SİKKEHANE f Para basılan yer![]() SİKKEZEN f Madeni para basan![]() SİKKÎN Bıçak ![]() SİKKÎR Devamlı sarhoş kimse ![]() SİKR Rüzgârın eserken dinmesi ![]() SİKSAK Hamâkat, ahmaklık ![]() SİL' (c : Eslâ) Dağ yarığı![]() SİL'A Bedende olan ur * Ticaret malı * Sülük![]() SİLA' Arınmış, temizlenmiş nesne ![]() Sİ'LA' (C : Seâli) Helâk * Cin sâhirleri![]() SİLAB (C : Sülüb) Kara mâtem donu![]() SİLAHDAR Tar: Sarayın ileri gelen erkânından birinin ünvanıdır "Silahdar-ı şehriyarî" de denilirse de mâruf olan "Silahdar Ağa"dır![]() SİLAHENDAZ Silah atan * Tüfekli piyade neferi, harp gemilerinde gemicilik ile mükellef olmayıp silah taşıyan bahriye askerleri![]() SİLAHHANE f Askerî depo Silahların saklandığı yer![]() SİLAHŞÖR Silahları karıştırıcı, silahlarla oynayıp uğraşıcı * Eski zamanda bir sınıf silahlı asker, hususiyle muhtelif silahları kullanmakta fevkalâde meleke ve maharet ile mümtaz olup, maiyyette istihdam olunanlara verilen addı Yeniçeri Ocağı zâbitlerinin bir takımı hakkında da kullanılır bir tabirdi Padişahın maiyyetinde muhafız olarak kullanılanlara da bu ad verilirdi![]() SİLAL (Selle C ) Sepetler, seleler![]() SİLİ f Tokat Şamar![]() SİLİF Bacanak ![]() SİLİZEN f Tokat vuran, şamar atan, döven![]() SİLAK Diş dibinde olan kabarcıklar * Belâgatla okuyan hatip![]() SİLAM Hamd, şükür * Taş * Su![]() SİLAN Sapına girmiş olan kılıç ve bıçak ucu ![]() SİLB (SELEBE) (C : Silebe) Dişleri kütelmiş ve kuyruğu dökülmüş yaşlı deve![]() SİLFED Ahmak kimse * Kurt![]() SİLHEM Bir kimsenin cisminde değişiklik olması ![]() SİLK Dizi, sıra * Yol, tarik * İplik, hayt![]() SİLK(A) Çöğenler adı verilen havuç * Pancar * Kurt, zi'b * Şerli, ahlâksız kadın![]() SİLKA' Arkası üstüne yatmak ![]() SİLL Bir çıban * Sırtmadan zayıflamak Erime * Verem![]() SİLLE f Tokat Şamar![]() SİLM Barışmak, sulh, barışıklık * İtaat İslâm, müslim olmak![]() SİLSİL Kapı halkası ![]() SİLSİLE Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey Zincir Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan * Soy, sop * Sıradağ * Seri Dizi * Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra![]() SİLSİLE-İ CİBAL Dağ silsilesi Sıra dağlar![]() SİLSİLE-NAME f Meşhur ve mühim kimselerin soyunu, silsilesini gösteren cetvel![]() SİLV Gamdan, tasadan ve aşktan hâli olmak ![]() SİM f Gümüş Gümüş para * Gümüşten Sırmadan![]() SİM Ü ZER Gümüş ve altın ![]() SİMA Yüz, çehre Beniz * Eser, alâmet![]() SİMA' Dinlemek, kulak vermek İşitmek * Çalgı dinlemek * Herkesin işitmesi istenilen güzel zikir ve sözler * Mevlevilerin ve sair dervişlerin "ney" veya "def" ile berâber ilâhi okuyarak raksları ve nağme terennüm etmeleri, dönmeleri (Bak: Semâ')SİMAD Az su ![]() SİMAH (Bak: Sımah) SİMAK (Semek C ) Balıklar * Parlak yıldız * İki parlak yıldızdan birisi * Bir şeyi yükseltip kaldıracak âlet![]() SİMAL Medet etmek * Medetçi, yardımcı ve mutemed kişi![]() SİMAM (Semm C ) Zehirler![]() SİMAN (Semin C ) Semizler, besililer, yağlılar![]() SİMAR (Semere C ) Meyveler, yemişler * Mc: Faydalar![]() SİMAT (C : Sümut) Sofra Yemek masası * Yemek * Ziyâfet![]() SİMAT Damga, iz Nişan, alâmet![]() SİMATOĞRAF (Bak: Sinematoğraf) SİMAVÎ Çehreye ait, yüz şekline dair * Simavlı![]() SİME (C : Simât) Damga, alâmet, nişan![]() SİMEN Semizlik, yağlılık, besililik (Bak: Semen)SİMENDUD (Sim-endud) f Gümüş kaplı Gümüş yaldızlı![]() SİMER (SEMER) (C : Esmâr) Kıssa, hikâye * Akşamdan sonra olan![]() SİMİN f Gümüşten * Gümüş gibi, gümüşe benzer![]() SİMİN-TEN f Gümüş tenli Gümüş gibi beyaz ve parlak vücutlu![]() SİMK Yüce olmak, yükselmek ![]() SİMM (SEMM-SÜMM) (C : Simâm-Sümum) Küçük dar delik * İğne deliği * Ağu, zehir *Kast * Düzeltme, ıslah * Set![]() SİMMÎ (C : Esmiyâ) Adaş, isimleri aynı olan kişilerin herbiri![]() SİMN (Simâne) : Semizlik, yağlılık, besililik, şişmanlık ![]() SİMSAR (C : Semâsire) Komisyoncu, tellâl, aracı![]() SİMSİM Susam ![]() SİMT (C : Sümut) Boncuk veya inci dizilmiş iplik
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#22 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SİM-TEN f Gümüş tenli![]() SİMURGA Kanatlı ve çok büyük hayvan olup eski devirlerde yaşadığı rivâyet edilir (Bak: Anka)SİMYA (Fr: Alşimi) Kim: Adi madenleri altın madenine çevirmek gayesini güden bir çalışma Bu çalışma bir takım maddelerin bulunmasına sebep olduğu için kimya ilminin ilerlemesine hizmeti dokunmuştur![]() SİMYA Nişan, işâret, alâmet ![]() SİMYAN (Simân) (Süryanice) Hak ![]() SÎN Çin * Kirli olan ve kokan deve yünü![]() SİNA Musâ Peygamberin (A S ) Allah (C C ) kelâmına nâil olduğu, Süveyş ile Akabe Körfezi arasındaki bir yer ve bir dağ ismi Cebel-i Musa veya Tur-u Sinâ da denir * İbn-i Sinâ'nın ceddinin ismi (Bak: İbn-i Sinâ)SİNA' Deve ayağına bağladıkları ip ![]() SİNA İki kere iâde olunan nesne ![]() SİNAD Muhkem, dayanıklı, kuvvetli dişi deve * Yüce * Yüce yer, yüksek yer![]() SİNAN (C : Esinne) Mızrak, süngü![]() SİNAN-İ ÜMMİ (Vefatı: Hi: 1075) Halveti Tarikatı Yiğitbaşı kolu ileri gelenlerinden olup Kutb-ül Meâni adında Türkçe mensur bir eseri ile matbu ve müretteb bir divanı vardır Muhammed Sinan-ı Ümmi, Konya vilâyeti dahilinde Elmalı'dan olup orada dâr-ı bekaya hicret etmiştir (R Aleyh) (Osmanlı Müellifleri sh: 187)SİNAYE Yünden ve kıldan yapılan ip ![]() SİNDAN Örs ![]() SİNDİBAN Pelit ağacı ![]() SİNE Uyuklama, uykuya dalma başlangıcı Uyku ile uyanıklık arası (O anda insan, sesi duyduğu halde anlamaz )SİNE An Bir lahzacık * İki ağızlı balta![]() SİNE f Göğüs Sadır Kalb![]() SİNE-BEND f Göğüs bağı, sütyen![]() SİNE-ÇÂK Göğsü, yüreği yaralı ![]() SİNE-GÂH f Göğüs![]() SİNEMATOĞRAF Fr Hareket yazmak demek olup kısaltılmış şekliyle sinema demektir![]() SİNEPÜRYAN (Sinebiryan) Kalbi yanmış, sinebiryan olmuş, çok hasret çekmiş ![]() SİNESAF f Sarılıp kucaklaşmış![]() SİNESUZ f Yürek yakan![]() SİNET Uyuklamak ![]() SİNH (C : Esnâh) Her nesnenin aslı ve kökü![]() SİNH (C : Esnâh-Sünuh) Diş çukuru, diş yuvası![]() SİNİ f Büyük tepsi, sini![]() SİNİMMAR Ay, kamer * Gece uyumayan erkek * Harami * Tar: Rum milletinden bir üstâdın adıdır Numan bin Münzir için Hira'da bir köşk yapmıştı Bunun bir eşini daha kimseye yapmasın diye Numan bin Münzir o köşkün üstünden attırıp öldürdü (Ahter-i Kebir'den)SİNİN (Sene C ) Sünun Seneler * Sina Dağı![]() SİNİN-İ SÂLİFE Geçen yıllar ![]() SİNN (C : Esnân) Yaş Yaşanmış olan zaman * Diş * Medine'de bir dağın ismi * Yaban öküzü![]() SİNN-İ İYAS (Sinn-i ye's) Kadınların "âdet görmekten" kesildiği yaş En çok 55 yaşına kadar veya daha evvel âdet görmekten kesilmesi zamanı ki; bundan sonra çocukları olmaz Böyle bir kadına âyis denir![]() SİNN-İ TEKLİF Erginlik, büluğ çağı Bir kimsenin aklı başına geldiği; haramı helâli ayırt edebildiği, kadınlık veya erkeklik hâlini bildiği, ergin hâle geldiği yaşı (Ortalama 12-15 kabul edilir )SİNN-İ TEMYİZ Hak ile bâtılı farketme yaşı ![]() SİNN Ot kurutmak ![]() SİNNE (C : Sinen) Kalem başı * Sapan demiri![]() SİNNEN Yaşça, yaş bakımından ![]() SİNSİN (C : senâsin) İyeği kemiklerinin arka tarafının ucu![]() SİNTAH Büyük karınlı kuvvetli deve ![]() SİNTEL Kısa boylu ![]() SİNY (C : Esnâ) Her nesnenin büklümü * Dağın kısıkdar yeri * Orta, vasat![]() SİNNEVR (C : Senânir) Kedi![]() SİNYAL Fr Kararlaştırılmış bir haberi verme işareti İşaret![]() SİPAH (C : Sipâhan) Asker, leşker, nefer * Ordu![]() SİPAHDAR f En büyük asker, serasker![]() SİPAHİ Ask: Osmanlı askerlik teşkilâtında "Timar" namiyle öşür ve rüsumunu aldıkları araziye mukabil, harp zamanlarında kendi hayvanları ve kanunen götürmeğe mecbur oldukları silâhlı askerlerle birlikte sefere iştirak eden bir sınıf süvari askeri Bunlar akıncılık, çapulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ederler ve düşman karşısında piyadelerin muhafazasını te'min ettikleri gibi, icabında hücum işlerini de yaparlardı![]() SİPAHSALAR f Askerlerin en büyüğü Serasker![]() SİPAR f Veren, fedâ eden![]() SİPARE (Si-pâre) f Kur'an-ı Kerimin herbir cüz'ü * Küçük kitap, mecmua * Otuz cüz![]() SİPARİŞ f Ismarlamak, ısmarlayış![]() SİPAS f Şükretme, dua etme![]() SİPAS-DÂR f Hamdeden, şükreden![]() SİPEH f Asker, leşker * Ordu![]() SİPEH-BÜD f Başbuğ, başkomutan, başkumandan![]() SİPEH-KEŞ f Başkumandan, başbuğ![]() SİPENC f Konaklama yeri, misafirhane, otel * Dünya * Misafir![]() SİPER f Arkasına saklanılacak şey Koruyan * Mânia Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler * Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet * Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri * Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçalarına verilen addır![]() SİPER-İ SÂİKA Yıldırımdan korunmak için gemilerle, minarelere ve büyük binalara konan âlet Paratoner Gemilerde direklerin şapkalarına konulur ve üzerlerine, bir ucu denize kadar sarkıtılmış bakır tel bağlanır Direkleriyle teknesi ağaç olmayan gemilerde tel yoktur Telin gördüğü nakil hizmetini geminin demir kısmı yapar Minarelerle büyük binaların en yüksek noktalarına konularak sarkıtılan bakır tel, toprağa gömülüdür![]() SİR f Tok, kanmış, doymuş * Sarımsak![]() SİR Yarık Delik * Balık yahnisi![]() SİRA' Hızla gitmek, acele etmek ![]() SİR-AB f Suya kanma Suya tok olmak * Sulu * Körpe, tâze![]() SİRAC Işık Lâmba Fener Mum Kandil * Şevk veren şey * Güneş ve ay mânâsına veya Resul-i Ekrem'e (A S M ) "Nur saçan" meâlinde verilen bir isimdir (Hem o Bürhan-ı Hak ve Sirac-ı Hakikat öyle bir din ve şeriat göstermiştir ki, iki cihanın saadetini te'min edecek desatiri câmi'dir M )SİRAC-I RÂH-I HİDÂYET Hidayet yolunun ışığı ![]() SİRAC-ÜN NUR Nurun lâmbası * Risale-i Nur Külliyatından bir mecmuanın adı![]() SİRAC-ÜS SÜRC Lâmbaların lâmbası En parlak nur En parlak ışıklı eser![]() SİRAD Gön, sahtiyan ![]() SİRAN (Sur C ) Kaleler, kal'alar, hisarlar![]() SİRAR (C : Esirre) Sürur, sevinç * Sırayla konuşmak * Ay sonu![]() SİRAYET Yayılmak, bulaşmak, geçmek ![]() SİRB (C : Esrâb) Çekirge ve balık yumurtası * Sığır sürüsü![]() SİRBAL (C : Serâbil) Gömlek, kamis![]() SİRCİN Kurumuş davar tersi ![]() SİRDAB (C : Seradib) Yer altında su soğutacak yer![]() SİRE (C : Sıyer) Koyun ağılı![]() SİRET Bir kimsenin içi, hâli, hareketi, ahlâkı * İnsanın tutmuş olduğu mânevi yol![]() SİRET-İ HASENE Güzel ve iyi ahlâk ![]() SİRET-ÜN NEBİ Siyer-i Nebi veya Siret-i Nebi de denir (Bak: İlm-i hadis, Siyer-i Nebi)SİR'ET Nefis * Koyun * Geyik * Kadınlar![]() SİRHAN (C : Serâhin) Vahşi hayvanlardan olan kurt![]() SİRİŞK f Göz yaşı * Ateş şeraresi![]() SİRİŞT f Yaradılış, hilkat, huy, tabiat![]() SİRİŞTE f Yoğrulmuş, karıştırılmış![]() SİRKAT (Serkat) Çalma Hırsızlık![]() SİRKE-FURUŞ f Sirkeci, sirke satan kimse * Mc: Ekşimiş yüzlü kişi![]() SİRKİN Kuru davar tersi ![]() SİRR (C : Esrar-Esirre) El ayasında ve alında olan hatlar * Gizli nesne * Cima etmek * Zikir * Hâlis * En iyi, en faziletli![]() SİRVAL (c : Serâvil) şalvar![]() SİRVE (C : Sirâ) Küçük ok * Çekirge yumurtası![]() SİSA (C : Sıyas-Sıyasâ) Köşk * Kale * Sığınacak yer * Çulha mekiği * Horoz mahmuzu * Sığır boynuzu![]() SİSA' (C : Seyâsi) Davar arkası * Omuz başı![]() SİSMOĞRAF Fr: Zelzelenin yerini, saatini, yön ve hızını kaydeden âlet ![]() SİSTEM Fr Bir bütün meydana getirecek şekilde, karşılıklı olarak birbirine bağlı unsurların hepsi * İlimde bir bütün meydana getirecek esasların hepsi * Bir nizâm dâiresinde çalışan takım * Proğramlı çalışmak * Manzume![]() SÎT Çatırtı, patırtı, gürültü * Ün, şöhret, nam![]() SİTA' Deve boynunda uzunluğuna olan alâmet * Ev direği![]() SİTAD f Alma, alış![]() SİTAM Kılıcın ağızı ![]() SİTAN (-istan) f Mekân adı yapmağa yarayan ek Meselâ: Gül-sitan $ : (Gül-istan) Gül bahçesi, güllük![]() SİTAN f Alan, alıcı Can-sitan $ : Can alan![]() SİTARE (Setr den) (C : Setâir) Örtünülecek, perdelenecek şey![]() SİTARE f Yıldız, kevkeb![]() SİTARE-İ RAHŞÂN Parlak yıldız ![]() SİTARE-GÂN Yıldızlar ![]() SİTAYİŞ f Övme, medhetme Medih![]() SİTAYİŞ-KÂR f Medheden, öven![]() SİTAYİŞ-KÂRÂNE Överek, medhetmek suretiyle ![]() SİTEBR f Kalın, kaba, yoğun![]() SİTEM f Haksızlık, zulüm * Nâzikâne çıkışma * Eziyet, cefa![]() SİTEM-ÂMİZ f Hâin İnsafsız, haksız![]() SİTEM-DİDE (C : Sitemdidegân) Zulme uğramış, haksızlık görmüş![]() SİTEM-KÂR (C : Sitemkârân) f Haksızlık ve zulüm yapan Zâlim![]() SİTEM-KEŞ f Zulme ve haksızlığa uğrayan Zulüm çeken Mazlum![]() SİTEM-RESİDE f Siteme uğramış, zulme uğramış Zulüm çekmiş![]() SİTİZ (Sitize) f Kavga, cidal, çekişme![]() SİTİZE-CU f Kavgacı![]() SİTİZE-KÂR f Kavgacı![]() SİTR (C : Estâr) Örtü * Perde![]() SİTT Hanım (Aslı seyyidet iken muharref ve âmi arapçada sitt ve sitte olarak kullanılır )SİTTE Altı (6) Altılık![]() SİTTE-İ SEVR Güneş'in Sevr burcunda bulunduğu Nisan ayında fırtınalariyle meşhur olan altı gün ![]() SİTTÎN (Sittûn) Altmış 60SÎV f Elma![]() SİVA Başka, gayrı, diğer Kasd (Bak: Mâsiva)SİVAD Gizli söz, sır ![]() SİVAK (C : Süvük) Misvak * Dişini yıkamak![]() SİVAR (C : Esvire - Esâvir-Suur) Bilezik![]() SİVAR-I ZERRİN Altun bilezik ![]() SİVCAR Tazı ve köpeğin boynuna halka geçirmek Tasma takmak![]() SİVİL Fr Asker olmayan * Başı bozuk * Mülkî * Tebdil-i kıyafetle gezen polis * Medeni![]() SİYA' Samanlı balçık ![]() SİYAB (Sevb C ) Elbiseler, giyecek şeyler![]() SİYABE Kızlığın bozulması, bekâretin zâil olması
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#23 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SİYAC Dikenli duvar ![]() SİYADET Seyyidlik (Bak: Seyyid)SİYAFET Kılıççılık sanatı ![]() SİYAH f Kara, esved * Zenci![]() SİYAHA Suyun akması * Oruç tutmak![]() SİYAHAT (Seyyehân - Siyâh - Süyuh) İbret, terehhüb ve ibadet için yer yüzünde gezip yürümek (Dervişlerin seyahatı bundandır )SİYAHBAHT f Tâlihsiz, kara bahtlı![]() SİYAHÇERDE f Esmer, karayağız olan![]() SİYAHFAM f Siyah renkli![]() SİYAHÎ f Siyahla alâkalı * Zenci * Siyahlık, karalık![]() SİYAHKÂR (C : Siyâhkârân) f Günah işlemiş, suçlu![]() SİYAHKEDE f Kapkara yer![]() SİYAHLİKA f Kara yüzlü![]() SİYAHPUŞ f Siyahlar giymiş Karalar giymiş * Mâtemli, yaslı![]() SİYAHRUZ f Tâlihsiz, şanssız, bahtsız![]() SİYAK Söz gelişi, ifade tarzı * Üslub, tarz, yol * Sürmek, sevk * Ruhun çıkması![]() SİYAK-I KELÂM Sözün gelişi, sevkediliş ![]() SİYAK VE SİBAKA MÜLÂYEMET Sözün evveline güzel bir netice, sonrasına iyi bir başlangıç olması ![]() SİYAKAT Binek hayvanını arkasından sürme ![]() SİYAM Oruç (Bak: Sıyam)SİYANET Koruma, muhafaza, hıfz ![]() SİYASET Memleket idare etme san'atı Devlet idare tarzı * Dünya ve âhirette necatlarına sebeb olacak bir yola, insanları irşad ile beşeriyetin salâhına çalışmak * Diplomatlık Politika * Seyislik, at idare işleriyle uğraşma (Bak: Hilafet)SİYASETEN Siyaset bakımından, siyasî bakımdan ![]() SİYASÎ Siyaset icabı olan * Siyaset adamı * Politik![]() SİYASİYYUN Politikacılar, siyasetçiler Devlet idaresine çalışanlar![]() SİYAT (Savt C ) Kırbaçlar, kamçılar![]() SİYE Koyun yatağı ![]() SİYER (Siret C ) Tarzlar, gidişler, yollar![]() SİYER-İ ENBİYA Peygamberlerin (Aleyhimüsselâm) hayatlarından ve onların ahlâkından bahseden kitap ![]() SİYER-İ NEBİ Mevzuu Hazret-i Peygamber'in (A S M ) hayatı, ahlâkı ve yaşayışı olan, O'nun gaye ve cihanı irşad eden mesleğinden bahseden kitap (Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ahvâl ve evsâfı, Siyer ve Tarih suretiyle beyan edilmiş Fakat o evsaf ve ahvâl-i galibi, beşeriyetine bakar Halbuki o Zât-ı Mübarek'in şahs-ı manevîsi ve mahiyet-i kudsiyesi o derece yüksek ve nuranidir ki; Siyer ve Tarih'te beyan olunan evsaf, o bâlâ kamete uygun gelmiyor, o yüksek kıymete muvâfık düşmüyor Çünki: $ sırrınca: Hergün, hattâ şimdi de, bütün ümmetinin ibadetleri kadar bir azim ibadet sahife-i kemalâtına ilâve oluyor Nihayetsiz rahmet-i İlâhiyeye, nihayetsiz bir surette, nihayetsiz bir istidat ile mazhar olduğu gibi, her gün hadsiz ümmetinin hadsiz duasına mazhar oluyor Ve şu kâinatın neticesi ve en mükemmel meyvesi ve Hâlik-ı Kâinat'ın tercümanı ve sevgilisi olan o Zât-ı Mübarek'in tamam-ı mahiyeti ve hakikat-ı kemalâtı, Siyer ve Tarih'e geçen beşeri ahval ve etvâra sığışmaz Meselâ: Hazret-i Cebrâil ve Mikâil, iki muhafız yâver hükmünde Gazve-i Bedir'de yanında bulunan bir Zât-ı Mübarek; çarşı içinde, bedevi bir arabla at mübâyaasında münâzaa etmek, bir tek şâhid olan Huzeyfe'yi şahid göstermekle görünen etvârı içinde sığışmaz İşte yanlış gitmemek için; her vakit mahiyet-i beşeriyeti itibariyle işitilen evsaf-ı âdiye içinde başını kaldırıp, hakiki mahiyetine ve mertebe-i Risalette durmuş nurani şahsiyet-i maneviyesine bakmak lâzımdır Yoksa, ya hürmetsizlik eder veya şüpheye düşer M )SİYER-İ SENİYYE Yüksek ahlâk ve yüksek vasıflar Hazret-i Peygamberin (A S M ) yüksek ahlâk ve vasıflarına dair yazılan kitab![]() SİYERA' İbrişimle karışık alaca bez ![]() SİYONİST (Kudüs'ün eski adı olan Sion dan) Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurmak isteyen Yahudi fikrinin taraftarı Bir şeyi Yahudilerin gaye ve menfaatına göre değerlendiren Yahudilik * Yahudi dinine giren![]() SİYY Arz-ı Arabdan bir yer * Çöl, sahra * Benzer, misil![]() SİYYAN (Siyy C ) Birbirine denk ve eşit Müsavi![]() SİYYANEN Birbirine denk ve eşit olarak Müsavi bir tarzda![]() SİYYE Yay başı ![]() SKOLASTİK Lât Kurun-u vustâda (Orta çağlarda) Hristiyan âleminde, papazların dinî görüşüne ve onların baskısı altındaki dinî fikirlerine göre yapılan tedrisat usulü![]() SLOGAN ing Kısa ve te'sirli propaganda sözü![]() SOFESTAÎ (Sevfestâi) Kâinatın yaratıcısını, Cenab-ı Hakkı kabul etmemek için herşeyi inkâr eden Müsbet veya menfi hiç bir hükme varmayan, daima şüphe içinde kalmayı esas alan felsefi bir doktrinin (Septisizm) mensubu Septik Alemde hakikat namına hiç bir şey tanımayan ve hakikatı araştırmaktan sarf-ı nazar ederek zevk ü safa, şiir ve edebiyatla eğlenen safsatacılar (Bak: Sofizm)(![]() O Vahid-i Ehad'i kabul etmeyen ya nihayetsiz ilâhları kabul edecek veyahut ahmak sofestâi gibi hem kendini, hem kâinatın vücudunu inkâr edecek M )SOFİ Ehl-i tasavvuf Riyazet ve nefisle mücahede ile hakikate ermeğe çalışan Tarikata mensub, mânevi kemâlât için çalışan * Yanıltıcı, safsatacı (Bak: İşrakiyyun)SOFİZM Fr Fls: Sofestaiye Safsatacılık Alemde hakikat olarak hiç bir şey tanımayan ve hakikatı araştırmaktan sarf-ı nazar ederek zevk ü safâ ve şiir gibi şeylerle eğlenmeği tercih eden bâtıl bir meslek İnâdiye, indiye ve Lâedriye "Septizm" adlarıyla üç kısma ayrılırlar (Mesail-i İlm-i Kelâm'dan)SOHBET Konuşma, sevdiği kimselerle yapılan toplantı * Birlikte oturup tatlı tatlı hakikat üzerine konuşmak (Sohbet-i Nebeviye öyle bir iksirdir ki; bir dakikada ona mazhar bir zât, senelerle seyr ü süluka mukabil hakikatın envarına mazhar olur Çünkü sohbette insibağ ve in'ikâs vardır Malumdur ki; in'ikâs ve tebaiyyetle o nur-u âzam-ı Nübüvvetle beraber en azim mertebeye çıkabilir Nasılki, bir sultanın hizmetkârı ve onun tebaiyyeti ile, öyle bir mevkiye çıkar ki, bir şah çıkamaz İşte şu sırdandır ki, en büyük veliler sahabe derecesine çıkamıyorlar Hattâ Celâleddin-i Süyuti gibi, uyanık iken, çok def'a sohbet-i nebeviyeye mazhar olan veliler, Resul-i Ekrem (A S M ) ile yakazaten görüşseler ve şu âlemde sohbetine müşerref olsalar, yine sahabeye yetişemiyorlar Çünki: Sahabelerin sohbeti, Nübüvvet-i Ahmediye (A S M ) nuriyle, yâni Nebi olarak onunla sohbet ediyorlar Evliyâlar ise vefat-ı Nebeviden sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmeleri, velâyet-i Ahmediye (A S M ) nuriyle sohbettir Demek Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın, onların nazarlarına temessül ve tezahür etmesi, velâyet-i Ahmediye (A S M ) cihetindedir; Nübüvvet itibariyle değil Mâdem öyledir; nübüvvet derecesi, velâyet derecesinden ne kadar yüksek ise, o iki sohbet de o derece tefavüt etmek lâzım gelir Sohbet-i Nebeviye ne derece bir iksir-i nurâni olduğu bununla anlaşılır ki: Bir bedevi adam; kızını sağ olarak defnedecek bir kasavet-i vahşiyânede bulunduğu halde gelip, bir saat sohbet-i Nebeviyeye müşerref olur, daha karıncaya ayağını basamaz derecede bir şefkat-i rahimaneyi kesbederdi Hem câhil, vahşi bir adam, bir gün sohbet-i Nebeviyeye mazhar olur; sonra Çin ve Hind gibi memleketlere giderdi Mütemeddin kavimlere muallim-i hakaik ve rehber-i kemâlât olurdu S )SOHBET-İ İHVAN Din kardeşleri ile faydalı hakikatlar üzerine sohbet etmek Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurmuştur ki: Üç şey müstesna, dünyada rahat yoktur:1- Tilâvet-i Kur'an2- Münacat-ı Rahman3- Sohbet-i İhvan![]() SOKRAT Eski bir Yunan Feylesofu (M Ö 470-400) Vahdaniyete ve ruhun bakiliğine inanmış ve bu fikrini yaymağa çalışmış "Dünyada yalnız bir şey öğrenebildim, o da hiç bir şey bilmediğimdir " sözü meşhurdur Devrinin inanışına zıd fikirlerinden dolayı mahkemece kendisine idam kararı verilmiş, baldıran otunun zehirini içirmek suretiyle idam edilmiş Sonra Eflâtun, Sokrat'ın fikirlerini müdafaa etmiştir![]() SOLCU (Bak: Ashab-ı Şimal) SORGUÇ Başa takılan tuğ * Bazı kuşların tepelerinde bulunan tüyden süs![]() SOSYAL Fr İçtimaî Cemiyete ait![]() SOSYALİST Fr Sosyalizm taraftarı olan![]() SOSYALİZM Fr İktisadî teşebbüsleri ve teşekkülleri devlete vermek isteyen görüş İştirakiyecilik Güya, herkese müsavi mal verme esasını idare sisteminde yerleştirmeyi ve mal birliğini iddia eden ve insan fıtratına zıt olarak hürriyetleri daraltıcı ve din aleyhdarı bir sistem Serserilere, zenginlerin mallarını mübah edip isyâna sevkeden ve ehl-i nâmusun ahlâkını yıkarak fuhşiyatı teşvik eden bir bâtıl anlayış (Sosyalizm nazariyesinin nâşirleri komünistlerdir ) (Bak: İktisad, Kapitalizm, Komünizm)(Tabaka-i avâmın intibahiyle ve galebesiyle tezahür eden tam sosyalizm ve bolşevizm düsturları, bizim daha ziyade işimize yaradığı için, o sosyalizm düsturlarını kabul ettiğimiz halde, senin vaziyetin bize ağır geliyor Prensiplerimize muhalif düşüyor Onun için sana verdiğimiz sıkıntıdan şekvâya ve küsmeye hakkın yoktur?Elcevap: Hayat-ı içtimâiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvâfık hareket etmezse; hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz Bütün hareketi şer ve tahrip hesabına geçer Mâdem kanun-u fıtrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette fıtrat-i beşeriyeyi değiştirmek ve nev-i beşerin hilkatındaki hikmet-i esasiyeyi kaldırmakla, mutlak müsavat kanunu tatbik edilebilir Evet, ben, neseben ve hayatça avam tabakasındanım Ve meşreben ve fikren, "müsâvât-ı hukuk" mesleğini kabul edenlerdenim Ve şefkaten ve İslâmiyetten gelen sırr-ı adalet ile, burjuva denilen tabaka-i havassın istibdat ve tahakkümlerine karşı eskidenberi muhalefetle çalışanlardanım Onun için bütün kuvvetimle adalet-i tâmme lehinde zulüm ve tagallübün ve tahakküm ve istibdadın aleyhindeyim Fakat nev-i beşerin fıtratı ve sırr-ı hikmeti, müsâvât-ı mutlaka kanununa zıddır Çünki Fâtır-ı Hakim, kemal-i kudret ve hikmetini göstermek için az bir şeyden çok mahsulât aldırır ve bir sahifede çok kitabları yazdırır ve birşey ile çok vazifeleri yaptırdığı gibi, beşer nev'i ile de binler nev'in vazifelerini gördürür İşte o sırr-ı azimdendir ki: Cenab-ı Hak, insan nev'ini binler nevileri sünbül verecek ve hayvanatın sair binler nevileri kadar tabakat gösterecek bir fıtratta yaratmıştır Sair hayvanat gibi kuvâlarına, lâtifelerine, duygularına had konulmamış; serbest bırakıp hadsiz makamatta gezecek istidat verdiğinden, bir nevi iken binler nevi hükmüne geçtiği içindir ki, Arzın halifesi ve kâinatın neticesi ve zihayatın sultanı hükmüne geçmiştir İşte nev-i insanın tenevvüünün en mühim mâyesi ve zenbereği; müsabaka ile hakiki imanlı fazilettir Fazileti kaldırmak, mahiyet-i beşeriyenin tebdiliyle, aklın söndürülmesiyle, kalbin öldürülmesiyle, ruhun mahvedilmesiyle olabilir L )
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#24 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SOSYOLOĞ Fr İçtimaî bilgilerle uğraşan, toplu insan yaşayışı ve onların idare işlerinde bilgi sahibi olmaya çalışan İçtimaiyatçı![]() SÖMESTR Fr Okullarda bir ders yılının ayrıldığı iki dönemin herbiri![]() SPİKER ing Konuşmacı Radyo programlarını takdim eden, haber bültenlerini okuyan kişi![]() SPİRİTUALİZM Fr Fls: Ruh gibi maddî olmayan varlıkları kabul eden görüş ve düşünüş Ruhiyatçılık![]() STAJ Fr Mesleki bilgisini artırmak maksadıyla başka birinin nezareti altında yapılan çalışma![]() STAJYER Fr Staj yapan kimse![]() STRATEJİ yun Askeri sevk ve idare ilmi, sevk-ul-ceyş![]() STRATOSFER Fr Atmosferin ortalama 30 km kalınlığındaki ikinci tabakası![]() SU(Y) f Cihet, yön, taraf Semt Yan![]() SU' Kötülük * İyi olmayan Kötü, fena![]() SU-İ AHLÂK Ahlâk kötülüğü Allah'ın, peygamberin râzı olmayacağı işleri yapanın ahlâkı![]() SU-İ HAL Fena hareket tarzı Kötü hal![]() SU-İ HAREKET Kötü hareket, kötü iş ![]() SU-İ HAZM Sindirim bozukluğu ![]() SU-İ HULK Kötü ahlâk Dine, ahlâka yakışmayan fena ahlâklılık![]() SU-İ İHTİYAR Kötü arzu, fena istek ![]() SU-İ İSTİMÂL Kötüye kullanma Eldeki nimeti veya fırsatı boşuna yahut kendi menfaatine kullanma![]() SU-İ KASD Bir kimsenin aleyhinde tertib alma * Adam öldürmeğe tertib alma * Kötü kasd![]() SU-İ MİZÂC Sıhhat bozukluğu, huy fenalığı ![]() SU-İ NİYET Kötü ve bozuk niyet ![]() SU-İ TEDBİR Yanlış tedbir Kötü yol Tam düşünüşle, akıllıca hareket etmeyiş![]() SU-İ TEFEHHÜM Kötü anlayış Yanlış anlama![]() SU-İ TELÂKKİ Lâzım olduğu şekilde anlamama Kötü anlayış Kötü telâkki etme![]() SU-İ ZAN Kötü zanna sahib olma, başkasının hareketini kötü zannetme (Dördüncü hastalık su-i zandır Evet insan, hüsn-ü zanna me'murdur İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir Kendisinde bulunan su-i ahlâkı, su-i zan saikasıyla başkalara teşmil etmesin Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden takbih etmesin Binaenaleyh eslâf-ı izâmın hikmetini bilmediğimiz bazı hâllerini beğenmemek su-i zandır Su-i zan ise, maddi mânevi içtimâiyâtı zedeler M N )SUADA' Sıkıntıdan dolayı uzun uzadıya solumak * Ev ortası![]() SUADÎ Topalak otu ![]() SUAL İsteme İstek * Soru Sorulan şey * Dilencilik![]() SUAL Öksürük ![]() SUALÂT (Suâl C ) Suâller, sorular İstemeler, istekler![]() SUB' Yedide bir ![]() SUBA (SABÂ) (C : Esbâ) Gece ile gündüz eşit olduğunda gündoğusundan esen rüzgâr![]() SUBABE Kap içinde kalan su * Bir nesnenin bakiyesi Artık![]() SU'BAN (C : Saâbin) Büyük yılan Ejderha * Koz: Semanın kuzey yarım küresinde bulunan Tinnîn Burcu'nun çevirdiği büyük kavisin ortasında ve küçük ayı dörtgeninin tam karşısında bulunan en parlak yıldız (Alpha Draco)SUBARE Taş ![]() SUBAŞI Şimdiki zabıta ve daha ziyade belediye memurlarının gördükleri işleri gören ve kasabaların idaresi başında bulunan memurun ünvanı idi ![]() SUBAT (Bak: Sübât) SUBBAH (Sâbih C ) Yüzenler, yüzücüler (suda)![]() SUBBÛHUN KUDDÛSÜN "Allah (C C ) subbûhtur, kuddûstür Zâtına ve sıfatına fena, noksan ve kusur yanaşamaz Her zaman ve her dilde, her mahluk onu tesbih ve takdis eder " gibi mânâları ifade eder![]() SUBE At sürüsü * Yirmi ile kırk arasında olan keçi sürüsü * Kabın içinde kalan su Artık su![]() SU'BE Yeşil başlı kertenkele ![]() SUBESU f Taraf taraf Her tarafa Her yanda![]() SUBH Sabah vakti Sabah Tan vakti Şafak zamanı![]() SUBH-U KIYAMET Kıyametten sonraki sabah Kıyamet sabahı![]() SUBHA Nur ve azamet * Sabahla öğle arası, kuşluk vakti (Bak: Sübha)SUBHA Sabah uykusu ![]() SUBHDEM f Sabah vakti![]() SUBHGÂH f Sabah vakti Tan yeri![]() SUBJEKTİF (Bak: Sübjektif) SUBR Her cismin tek kenarı ve yoğunluğu * Ufak taşlı yer![]() SUBRE Birikinti, yığın ![]() SUB' (Bak: Sübu') SUBU' Dinini terk edip başka dine girmek ![]() SU'BUB (C : Seâbib) Saf su akan yer![]() SUBUHAT (Subha C ) Secdeler ve cemal-i İlâhî nurları ve celal ve azamet-i İlâhiye (Bak: Azamet, Cemal)SUD f Kâr, faide, kazanç![]() SUD (Sevda C ) Rengi kara olan şeyler * Sevdalar![]() SUDA' Baş ağrısı * Rahatsız etme, sıkıntı verme, sıkma![]() SUD'A Deve ve koyun bölüğü ![]() SUDA-GER f Bezirgân, tüccar![]() SUDA-GERÎ f Ticaret![]() SUDAGÎ Zülüfte olan nişan ve alâmet ![]() SUDAH Horozun ötmesi ![]() SUDAM (SIDÂM) Hayvanların başında olan bir hastalık ![]() SUDD Dağ ![]() SUDDAD (C : Sadâyid) "Sâm-ı ebras" denilen kertenkele * Suya varacak yol![]() SUDE f Ezilmiş, dövülmüş Sürmüş, sürülmüş![]() SUDEKA (Sadik C ) Doğru ve hakiki dostlar![]() SUDG (C : Esdâg) şakak * şakaklardan sarkan saç![]() SUDKAN (Sadîk C ) Hakiki ve doğru dostlar Sadîkler![]() SUDMEND f Kazançlı, faydalı, kârlı![]() SUDRE Acem gömleği ![]() SUDUD Men'etmek, engel olmak ![]() SUDUR Olma, meydana gelme Sâdır olma * (Sadr C ) Göğüsler, sadırlar![]() SUEDA (Said C ) Saidler Allah'ın (C C ) rızâsına erenler Mes'ud olanlar![]() SUF (C : Evsâf) Yün dokuma Yünden yapılmış dokuma * Yün, yapağı, ibrişim![]() SUFAR f Ok gezi * İğne deliği![]() SUFAR Yürekte sarı suların toplanması ![]() SUFARİYE Sarı asma adı verilen bir kuş ![]() SUFEF (Sofa C ) Sofalar![]() SUFFA (Suffe) Sofa, avlu * Set Seki![]() SUFFAH Enli uzun taş ![]() SUFİ (C : Sufiyyun) Tasavvuf ehli Sofu Mutasavvıf![]() SUFN Çobanların dağarcığı ![]() SUFR (Sıfr) : Bakır Tunç![]() SUFRET Sarı renk, sarılık * Beniz solukluğu![]() SUFRİT (C : Safârit) Fakir![]() SUFRUF Üzüm çöpü * Hurma çöpü![]() SUFUF (Saf C ) Saflar Sıralar![]() SUFUN (Süfun) (Sefine C ) Sefineler Gemiler![]() SUFVAN Atın, üç ayak üzerine durup dördüncünün tırnağını yere dikip durması ![]() SUGRA (Suğra) Daha küçük, pek küçük * Man: Hadd-i asgarın bulunduğu cümle Birinci kaziyye Küçük önerme (Bak: Hadd-i asgar)SUGRE (C : Sügur) Göğüs çukuru * Boğaz çukuru * Gedik![]() SUGV Meyletmek, yönelmek, eğilme ![]() SUGVAR f Kederli, acılı![]() SUH Duvar ![]() SUHAF Akciğer veremi ![]() SUHAN f Törpü![]() SUHANSERA (C : Suhanserâyân) f Ahenkli söz söyleyen![]() SUHAR Umman kasabası * Bir erkek ismi![]() SUHARE Yağ kıkırdağı ![]() SUHARE Başkasıyla alay eden ![]() SUHD (C : Eshâd) Çocukla birlikte çıkan sarı su![]() SUHEN (Sehun - Suhun) f Söz![]() SUHF Akıl ve fikrin zayıf olması ![]() SUHK Uzak olmak * Cehennemde bir derenin adı * Mahrumiyet![]() SUHME Karalık, siyahlık ![]() SUHNAN Sıcak, kızgın * Sıcak gün![]() SUHNE Kızgınlık * Gözü yaşlı, dertli olmak![]() SUHRE Maskara, gülünç, eğlenceli * Zoraki iş gören, ücretsiz zoraki çalışan kimse ve hayvan![]() SUHREKÂR f Maskaralık yapan Maskara![]() SUHRE (C : Suhar) Geniş ve düz olan iki dağ aralığı * Kırmızıya benzer renk![]() SUHRİYEN (Sıhriyya) Musahhar kılınan, hizmette çalıştırılan * Gülünç olan![]() SUHRİYYE Maskaralık ![]() SUHT Kızgınlık, gadab (Rızânın zıddı)SUHT Haram mal, her nevi haram * Yok eylemek Gidermek Bir şeyin kökünü kazımak (mânasına saht'dan alınmıştır Haramın bereketi olmadığından hânumânlar yıktığı için suht denilmiştir )SUHTE f Yanmış, tutuşmuş Yanık * (C : Suhtegân) Softa Medrese talebesi![]() SUHUB (Sehâb C ) Bulutlar![]() SUHUF (Sahife C ) Sahifeler * Bâzı Peygamberlere gelen sahife halindeki kitap![]() SUHULET Kolaylık (Bak: Sühulet)(![]() ![]() Senin küçük bahçeni halk ettiği gibi, cenneti dahi senin için halk edebilir ve halk etmiş ve sana va'd etmiş Ve va'dettiği için, elbette seni onun içine alacak Mâdem bilmüşahede görüyoruz; her senede, yeryüzünde, hayvanat ve nebatatın üçyüz binden ziyade enva'larını ve milletlerini, kemal-i intizam ve mizan ile, kemal-i sür'at ve sühuletle haşr edip, neşreder Elbette böyle bir Kadir-i Zülcelâl, va'dini yerine getirmeye muktedirdir![]() ![]() M )SUHUN (Sahne C ) Sahneler![]() SUHUR (Sahr C ) Kayalar, büyük taşlar![]() SUK Çarşı, pazar Alım satım yeri![]() SUK' Taraf, yön * Nahiye![]() SUKA Çarşı adamı, esnaf ![]() SUKA' Horoz sesi, horoz ötüşü ![]() SUK'A Başın ortasındaki beyazlık ![]() SUKAB (Sukbe C ) Delikler![]() SUKATA Kırıntı, döküntü, artık ![]() SUKATAÇİN f Kırıntı, döküntü toplayan Artık toplayan![]() SUKATAHÂR f Kırıntı, artık yiyen![]() SUKAYBE Küçük delik, delikçik ![]() SUKB (C : Sükub) Delmek * Yırtmak![]() SUKBE (C : Sukub - Sukab - Sukabât) Delik![]() SUKÎ Çarşı ve pazarla alâkalı * Çarşılı, pazarlı![]() SUKL(E) Böğür * Taraf, yön![]() SUKM (SEKAM) (C : Eskâm) Zahmet, meşakkat Hastalık, maraz![]() SUKUB (Sukbe C ) Delikler![]() SUKUB (Sakb ve Sukb C ) Delmeler veya delinmeler * Bir tarafdan diğer tarafa kadar açık olan delikler![]() SUKUF (Sakf C ) Tavanlar, ev örtüleri * Uzun ve sarkık şeyler * Semavat![]() SUKUF-U BÜYUT Evlerin damları ![]() SUKUK şeriat mahkemesince verilen ilâmlar ve onda geçen tabirler
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#25 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SUKUT Düşme Yukardan aşağıya birden iniverme * Değerini kaybetme Bozulma * Devrilme * Mahvolma * Ahlâk bakımından alçalma * Büyük bir vazifeden ayrılma * Sarkma * Çocuğun eksik veya ölü olarak doğması![]() SUKUT-I HAKK Hakkın sukutu Hakkın kaybolması![]() SUKUT-I MUSAMMEM Düşmesi kararlaştırılmış İktidardan düşürmek için hakkında karar alınmış![]() SUKUT-U MUTLAK Mânen iyice tefessüh etme, iyi hasletlerin tamamen kaybolması ![]() SUKUTİYE Paraşüt ![]() SUKVE Toprak kap ![]() SUKYA (Saky den) Sulamak![]() SU'L (C : Süul) Devede sonradan çıkan küçük meme * Koyunda küçük meme * Asıl dişin yanında çıkan fazlalık diş![]() SULAHFAT (C : Selâhif) Kaplumbağa![]() SULB Sert, katı Taş gibi olan * Omurga kemiği * Sülâle, zürriyet![]() SULBÎ Birinin sulbünden gelme Kendi evlâdı Kendi oğlu![]() SULBİYE Nesebi hâlis olan ![]() SULBİYET Katılık, sertlik Taş gibi olmak * Cisimlerin katı hâli * Mc: Duygusuzluk![]() SULEHA (Sâlih C ) Salihler Salâhiyetli, günah işlemeyen iyi insanlar İlim ve amelde, ibâdet, taat ve takvâda terakki ve teâli eden büyük zâtlar![]() SULFATO (Sulfata) Fr Kinin Sıtma hapı![]() SULH Barış Uyuşma * Muharebeyi terk için anlaşma * Rahatlık![]() SULH-ÂMİZ f Ara bulucu, barıştırıcı![]() SULHEN Sulh tarzında, barış yoluyla Anlaşmak suretiyle![]() SULH-NÂME f Sulh, barış kâğıdı![]() SULH-PERVER f Sulhçu Dâimâ sulh ve sükun isteyen Harp ve çarpışmak istemeyen Barışsever![]() SULİYY Ateşin yanması ![]() SULLA' (C : Sıllâ) Enli yassı taş * Ot bitmeyen mevzi![]() SULLAA Büyük, enli taş * Ot yetişmeyen yer![]() SULSUL (C : Salâsıl) Üveyik kuşu![]() SULSULE Havuz veya kap dibinde kalan su artığı ![]() SULT (C : Eslât) Büyük bıçak![]() SULTA Baskı, otorite ![]() SULTAN Reis İslâm Hükümdarı Hâkimiyet sahibi Padişah * Allah (C C ) * Kuvvet, kudret ve hâkimiyet sâhibi * Hükümdar âilesinden olan anne, kız gibi kadınlardan her biri * Hüccet ve delil * Kahr ve tegallüb mânasında masdardır Her şeyin yavuz, şiddet ve satvetine denir Kelimenin aslı "selit" olup, cem'i sultandır Selit ise, zeytinyağının ismidir Zeytinyağı kandilinin ışığıyla ışıklandırma yapıldığı gibi, padişâh ve vali dahi şule-i adl ve zabt ü ihtimamıyla memleketini tenvir etmek münâsebetiyle onlara da bu mâna ıtlak olunmuştur (Kamus-u Okyanus'tan hülâsadır )(Sultan-ı kâinat birdir Her şeyin anahtarı O'nun yanında, her şeyin dizgini O'nun elindedir Her şey O'nun emriyle halledilir O'nu bulsan her matlubunu buldun, hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun M )(Bu gördüğün insanlar, Sultan-ı Ezelî'nin kudretiyle, yokluk karanlıklarından, ziyadâr varlık âlemine çıkarılan mahluklardır Sultan-ı Ezelî, bütün mevcudatı içinde biz insanları seçmiş Ve emanet-i kübrayı bize vermiştir Biz, haşir yoluyla saadet-i ebediyeye müteveccihen hareket etmekteyiz Dünyadaki işimiz de o saadet-i ebediye yollarını te'min etmekle re's-ül mâlımız olan istidatlarımızı nemâlandırmaktır Ve şu azîm insan kervanına, bundan sonra Sultan-ı Ezelî'den risalet vazifesiyle gelip, riyaset eden benim İ İ )SULTAN-I MAZLUM Mâsum, zulme uğramış sultan (Bundan kinaye II Abdulhamid Han'dır )SULTAN-ÜD DEM Vücutta kanın galeyanı ![]() SULTAN REŞAD (Mi: 1844-1918) Meşrutiyet devri Osmanlı Padişahıdır Merhametli ve halim tabiatlı olan bu dindar ve abdestsiz gezmiyen padişah, Mevlevi Tarikatına bağlı idi Boş vakitlerini Mesnevi okumakla geçirirdi![]() SULTAN SELİM HAN (Bak: Yavuz Sultan Selim) SULTAN SÜLEYMAN HAN (Hi: 900-974) Osmanlı Padişahlarının onuncusu, İslâm Halifelerinin yetmişbeşincisidir Yavuz Sultan Selim Han'ın oğludur Avrupa-vari bir kısım kanunlar yapılmasına vesile olduğundan Kanuni nâmı ile de tanınır Padişahlık yılları Osmanlı Devletinin en haşmetli devri olup, Avrupa, Asya Osmanlıların emrinde idi İstanbul payitahttı Bir fikir vermek için o zaman İstanbuldaki eserlerden bir kaç misal vereceğiz İlk olarak o zamanda yapılan bir sayıma göre: 485 câmi, 4494 mescid, 100 imâret, 417 kervansaray, 1653 ilk mekteb, 335 tekke, 4985 çeşme, 874 hamam, 743 kilise, onbir binden ziyade sokak ve cadde tesbit edilmişti İstanbul böyle iken Avrupa'lı bir muharrir; Avrupa'yı şöyle anlatır: "Avrupalılar bin sene banyosuz kaldı Orta çağda pis ve kirli bulunmak bir faziletti Bu çağlarda Avrupa baştan aşağı kaşınıyordu "SULUH Sahte olmayıp geçer akçalar Sağlam ve hakiki paralar![]() SU'LUK (C : Saâlik) Fakir * Dilenci * Serseri![]() SULUL Bozulup fena kokmak ![]() SUM Sarımsak ![]() SUM' Pervane denilen kelebek ![]() SUM'A İhlâssızlıktan çıkan, işitilsin ve bilinsin için yapılan iş, gizli riyakârlık ![]() SUMARİ Dübür ![]() SUMAT (SUMT) Susmak, sükut etmek ![]() SUME Koyuna yapılan işaret ve nişan ![]() SUMLUH Kulak kiri ![]() SUMM İşitmez olanlar, sağır olanlar Duymayanlar![]() SUMMAKİ Gayet sert, değerli ve parlak olan bir taş ![]() SUMNAT f Kilise, puthane![]() SUMSUM Çok katı olan ![]() SUMUG (Samg C ) Zamklar![]() SUMUL Sertlik, kuruluk, katılık ![]() SUMUT Susma, sükut * Somurtma![]() SUN' Yapmak * Eser, yapılan iş * Te'sir * Güzel iş yapmak![]() SUN'-İ BEDİ' Güzel eser ![]() SUN'-İ İLÂHÎ Cenab-ı Hakk'ın san'atı, eseri ![]() SU'N (C : Seâne) Yarısı kesilmiş kırba![]() SUNAFİR Her nesnenin hâlisi Her şeyin iyisi ve doğrusu![]() SUNAN Koltuk kokusu ![]() SUNBUR (C: Sanâbir) Demirden veya kalaydan olan ibriğin emziği * Havuzun çevresine yapılan lüle ve oluk![]() SUN'Î İnsan yapısı, uydurma, takma, sahte, yaradılıştan olmayan ![]() SUNUAT Yapılanlar San'atlı yapılan şeyler![]() SUNUF (Sınıf C ) Sınıflar * Dereceler, mertebeler * Nikablar, yaşmaklar * Soylar, neviler![]() SUNUF-İ ÂLİYE Yüksek sınıflar ![]() SUPLES Fr Yumuşaklık, esneklik![]() SUR Bir şehri kuşatan yüksekçe kale duvarı Yüksek duvar Kale Hisar![]() SUR (Suret C ) Kıyamet günü İsrafil Aleyhisselâm'ın çalacağı boru Buna Sur-u İsrafil de denir * Boynuzdan yapılan düdük![]() SUR f Şenlik Düğün Ziyafet![]() SUR Keş parçası ![]() SU'R (C : Es'âr) Yiyecek, içecek artığı![]() SUR'A Bahadırlık, kahramanlık * Güreşçilik![]() SURAA Pehlivan ve bahadır kimse ![]() SURAH f Delik Gedik![]() SURAH Bir tavus kuşu ismi * Kapının gıcırdaması * Ses * İnlemek![]() SURAHİ Su şişesi, sürahi ![]() SURAM Zillet ve hastalık * Emzikten son çıkan süt![]() SURE Kur'an-ı Kerim'in 114 bölümünden her biri * Derece * Duracak yer Menzilet * Şeref ve şan * Güzel inşa edilmiş bina Sur * Refi' * Alâmet, nişan![]() SURED (C : Surdân) Göçgen adı verilen küçük kuş * Davar arkasında yanırdan olan beyazlık![]() SURENCAN Şekil ve kabuğu kestaneye benzeyen bir ot kökü ![]() SURET (C : Sur - Suver) Biçim, görünüş * Kılık Tarz * Yol Gidiş Hal * Tasvir Dıştan görünen şekil * Çare![]() SURET-İ SUUD Yükselme tarzı ![]() SURET-İ TESVİYE Hal çaresi ![]() SURET-İ ZAİFE-İ VÂHİYE Hakikatsız, saçma sapan zayıf suret ve vesvese ![]() SURETÂ Görünüşte Zâhiren![]() SURETBEND f Tasvir yapan Resimci![]() SURETEN Suret itibariyle, suret olarak, görünüşte Sanki![]() SURETGER f Suret yapan, resim çizen, ressam
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#26 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SURETPEREST f Görünüşe, surete çok kıymet veren Esasa kıymet vermeyen * Resimleri çok seven ve meftun olan (Bak: Sanem-perest)SURET-PERESTLİK Bir şeyin dış görünüşüne ve tertibine önem verip, ruhuna ve mânasına kıymet vermemek * Resimlere meftuniyet (Bak: Sanem-perest)(Sanem-perestliği şiddetle Kur'an men'ettiği gibi, sanem-perestliğin bir nevi taklidi olan suretperestliği de men'eder Medeniyyet ise, suretleri kendi mahasininden sayıp Kur'ana muâraza etmek istemiş Halbuki: Gölgeli gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riya-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki, beşeri zulme ve riyaya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder![]() ![]() S )SURETPEZİR f Meydana çıkan, hâsıl olan, şekillenen![]() SURETYÂB f şekil bulan, suretlenen, meydana gelen![]() SURÎ Surete ait, görünüşe ait ve müteallik Hakiki, ciddi ve samimi olmayan Zâhirî![]() SUR-NA(Y) f Zurna![]() SUR-NAÎ f Zurnacı![]() SUR-NAME (Suriye) f Edb: Düğün, ziyafet, şenlik gibi halleri tasvir için yazılan yazılar![]() SURNA-PA f Zürafa![]() SURRAD Yağmuru olmayan ince bulut ![]() SURRE (C : Surer) Para kesesi, para çıkını * Hac zamanında İslâm Devletinin pâdişahı tarafından fakir ve muhtaçlara dağıtılması için Mekke ve Medineye her yıl gönderilen para ve sâir şeyler![]() SURSUR Büyük kuvvetli deve ![]() SURUD Soğuk yer ![]() SURUF (Sarf C ) Dilbilgisi kitapları, gramerler![]() SURUH (Sarh C ) Köşkler, yüksek binalar![]() SU'RUR Ağaç sakızı parçası ![]() SUS Huy, tabiat, tıynet * Buğday ve arpa biti Hububata düşen kurt Güve * Miyan kökü![]() SUS Yemeği yalnız başına yiyen kötü insan ![]() SUSEN f Susam![]() SUSMAR f Kertenkele denen küçük bir hayvan Keler![]() SUT (C : Suvâ-Esvâ) Yolda ve sahrada işaret için dikilen taş![]() SUTU' Yükselme, yukarı çıkma * Belli olma (Toz, koku v b) yayılma![]() SUTUR (Satır C ) Satırlar, yazı dizileri![]() SUTUR-U HÂDİSAT Hâdiselerin satırları Mânidar hâdiseler![]() SUTUR-U KÂİNAT Âlemdeki mânalar, kâinat satırları ![]() SUTUR-ÜL GAYB Bizce bilinmeyen işler ve hâdiseler, mânalar ![]() SUUBET Zorluk, güçlük ![]() SUUD Yükselmek Yukarı çıkmak Derece artmak![]() SUUD Mübarek * Mübarek sayılan yıldızlar![]() SUUDE İyi addetmek Mübarek saymak![]() SUUR (Sivâr C ) Bilezikler![]() SUUT Enfiye ![]() SUVA' Sa' denilen ve ahkâm-ı İslâmiyede muteber olan ölçek * Su içmek için kullanılan taş Maşraba![]() SUVAB (C : Su'bân) Bit sirkesi![]() SUVAN (SIVÂN) (C : Esvine) Kaftan ve giyecek eşya koyup saklanılan yer veya kap![]() SUVAR (Bak: Süvar) SUVER Boynuz * (Suret C ) Suretler![]() SUVEYDA (Bak: Süveyda) SUVVAM (Sâim C ) Oruç tutanlar![]() SUY f Cihet, yön, taraf![]() SUY Kurumak ![]() SUYUF (Sayf C ) Yaz mevsimleri![]() SUZ f (Suhten: Yanmak mastarından) "Yakan, yakıcı, yanmak, tutuşmak" mânâlarına gelerek mürekkeb kelimeler yapar![]() SUZ f Yanma, tutuşma Ateş Sıcaklık![]() SUZ-İ CİĞER Ciğerin yanması Ciğer yanıklığı![]() SUZAN f Yakan, yakıcı Ateşli![]() SUZEN f İğne![]() SUZENDE f Yakan Yakıcı![]() SUZENGER f İğne yapan, iğneci![]() SUZER (C : Suzerât) Necis, pis, murdar![]() SUZÎ f Yanma ile, tutuşma ile ilgili![]() SUZİŞ f Yakma Yanma * Dokunma, te'sir etme, etki yapma * Büyük acı Yürek yanması![]() SUZİŞ-İ NİHAN İçin için yanma Gizli yanma![]() SÜAC Koyun avazı, koyun sesi ![]() SÜAL Öksürük ![]() SÜAL Bir kabile ismi ![]() SÜAR Ateşin harareti * Çok acıkmak![]() SÜ'B Akıl geri gelmek * Gittikten sonra yine eski yerine dönmek, mekânına gelmek![]() SÜB' Yedide bir ![]() SÜBAÎ Yedi harfli, yedili ![]() SÜ'BAN (Bak: Su'ban) SÜBAT Dalgınlık * Uzun dinlenme * İstirahat zamanı * Uzun uyku şeklinde olan baygınlık Koma * Dehir, zaman![]() SÜBAT (Sübe C ) Cemaatler, bölükler![]() SÜBATA Süprüntülük, virâne ![]() SÜBBUH Tesbih edilen (Allah C C )SÜBBET İnsanın oturak yeri ![]() SÜBE On kişiden fazla olan erkek cemaatı * Havuzun ortası![]() SÜBHA Uyku, nevm * Fâriğ olmak, vazgeçmek, çekilmek İşi bitirmek![]() SÜBHA Çekilen tesbih, tesbih tânesi * Duâ ve nâfile namaz![]() SÜBHAKEŞ f Tesbih çeken![]() SÜBHAN Allah (C C )SÜBHANALLAH Cenab-ı Hakk'ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve taaccübü ifade etmek için söylenir Cenab-ı Hakkın zâtında, sıfâtında ve ef'alinde bütün kusurlardan münezzehiyetini ifade eder (Sübhanallah ve Elhamdülillah cümleleri Cenab-ı Hakk'ı Celal ve Cemal sıfatlarıyla zımnen tavsif ediyorlar Celal sıfatını tazammun eden Sübhanallah, abdin ve mahlukun Allah'dan baid olduklarına nazırdır Cemal sıfatını içine alan Elhamdülillah, Cenab-ı Hakk'ın rahmetiyle abde ve mahlukata karib olduğuna işarettir Meselâ: Biri kurb, diğeri bu'd olmak üzere bize nâzır şemsin iki ciheti vardır Kurb cihetiyle hararet ve ziyayı veriyor Bu'd cihetiyle, insanların mazarratlarından tâhir ve sâfi kalıyor Bu itibarla insan, şemse karşı yalnız kabil olabilir, fâil ve müessir olamaz Kezâlik, bilâteşbih, Cenab-ı Hak rahmetiyle bize karib olduğu cihetle Ona hamdediyoruz Biz Ondan uzak olduğumuz cihetle Onu tesbih ediyoruz Binâenaleyh, rahmetiyle kurbüne bakarken hamdet Ondan baid olduğuna bakarken tesbih et Fakat her iki makamı karıştırma Ve her iki nazarı birleştirme ki, hak ve istikamet mültebis olmasın Lâkin iltibas ve mezc olmadığı takdirde her iki makamı ve her iki nazarı hem tebdil, hem cem' edebilirsin Evet, Sübhanallâhi ve bihamdihi her iki makamı cem'eden bir cümledir M N )(Cenab-ı Hakkı şerikten, kusurdan, noksâniyetten, zulümden, acizden, merhametsizlikten, ihtiyaçtan ve aldatmaktan ve kemal ve cemal ve celaline muhalif olan bütün kusurattan takdis ve tenzih etmek mânası ile saadet-i ebediyeyi ve celal ve cemal ve kemal ve saltanatının haşmetine medar olan dar-ı âhireti ve ondaki cenneti ihtar edip delâlet ve işaret eder Ş ) (Bak: Bakiyat-ı sâlihat)SÜBHANÎ (SÜBHANİYE) Allah (C C ) ile alâkalı İlâhî Allah'a mahsus, Onun eserlerine âit ve müteallik Allah'ın Sübhan sıfatına âid![]() SÜBJEKTİF Fr Bilen akıl ile alâkalı * Eşyanın hakikatına değil de ferdin düşünce ve duygularına dayanan Şahsî görüşe göre olan İndî, nefsî olan![]() SÜBJEKTİVİZM Fr Fls: Akıldan başka realite kabul etmeyen, yanlış bir nazariye![]() SÜBRUT (C : Sebâriyet) Az * Otsuz ve susuz yer * Fakir adam![]() SÜBT Ayıp ![]() SÜBT Hatmi gibi bir otun adı ![]() SÜBÜHA (C : Sübühât) Nur * Azamet, büyüklük![]() SÜBUR Helâk, helâket Mahvolmak * Men olmak, kovulup sürülmek![]() SÜBUT Sâbit, berkarar ve pâyidar olup durmak Oynak ve müteharrik olmamak Kat'i olarak meydana çıkmak Sâbit oluş![]() SÜBUT (Sebt C ) Cumartesiler Cumartesi günleri![]() SÜBUTÎ Varlığı kat'iyyen isbat edilene ait Müsbet, isbatlı olan (Bak: İman-ı bil-âhiret)SÜBÜL (Sebil C ) Yollar, caddeler![]() SÜCCAD (Sâcid C ) Secde edenler![]() SÜCCED (Sâcid C ) Secde edenler Secde edip yere kapananlar![]() SÜCFE Geceden bir saat ![]() SÜCLE Karnın geniş ve büyük olması Şişmanlık![]() SÜCRE Derenin orta geniş yeri ![]() SÜCRE (C : Sücür) Yağmur suyundan biriken su
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#27 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SÜCUD Secdeye varmak Cenab-ı Hakk'ın huzurunda hiçliğini, aczini bilip teslimiyetle yere kapanıp duâ ve tesbih etmek (Bak: Secde) * (Sâcid C ) Secde ederek yere kapananlar, secde edenler![]() SÜCUF (Secf C ) Perdeler, örtüler![]() SÜCUL (Secl C ) Büyük su kovaları![]() SÜCUN (Sicn C ) Hapishaneler, zindanlar, ceza evleri * Mc: Dünyanın sıkıntıları![]() SÜCV Gece sükuneti, gecenin sessizliği * Zulmet istikrarı![]() SÜDA Kendi kendine çobansız gezen hayvan * Bir şeyi kendi kolayına bırakmak![]() SÜDA' Bir otun adı ![]() SÜDA' Geçmek ![]() SÜDASÎ Altılı Altılık Altı harfli![]() SÜDD Dağ * Bulut * Mâni, engel![]() SÜDDE (C : Süded) Kapı, eşik![]() SÜDED (Südde C ) Kapılar, eşikler![]() SÜDG (C : Esdâg) Göz ile kulak arası ve onun üzerine sarkan zülüf![]() SÜDS (Südüs) Altı kısımda bir kısım ![]() SÜEBA' Esnemek ![]() SÜEDA (Bak: Suedâ) SÜF'A Kırmızılığa yakın olan siyahlık ![]() SÜFAE (C : Süfâ) Bir ot cinsi![]() SÜFAL Yavaş giden deve Geç yürüyüşlü deve![]() SÜFEHA (Sefih C ) Sefihler İçkici, müsrif ve günahkâr kimseler![]() SÜFELA (Sefil C ) Sefiller![]() SÜFERA (Sefir C ) Sefirler, elçiler![]() SÜFERA-Yİ ECNEBİYE Yabancı devlet sefirleri Yabancı devlet elçileri![]() SÜFFAR (Sâfir C ) Yolcular![]() SÜFL Tortu, çöküntü ![]() SÜFLA (Sâfil den) Daha alçak, adi * Günah ve basit işlere mahsus * Kılıksız, kıyafetsiz![]() SÜFLÎ Aşağıda bulunan * Alçak, pek aşağı olan![]() SÜFLİYAT Fâni dünya ile alâkalı işler Nefsâni, heva ve hevese tabi olan kimselerin işleri![]() SÜFLİYYET Alçaklık, bayağılık, âdilik ![]() SÜFRE Sofra, mâide * (C : Süfür) Misafire yolda yemesi için hazırlanan azık![]() SÜFTE f Delinmiş, delikli![]() SÜFTECE (C : Süfâtic) İçi kovuk boş cisim * Bir yerden bir yere armağan olarak gönderilen şey * Yol korkusundan emin olmak için tâcirlere borç olarak verilen para![]() SÜFTE-GUŞ f Kulağı delinmiş olan Kulağı delik![]() SÜFUL Alçaklık * Alçaklığa meyil ve teveccüh etmek Alçaklığa yönelmek![]() SÜFÜL (C : Esfâl) Her şeyin köpüğü ve tortusu * Örtmek * Yemek![]() SÜFÜN (Bak: Sufun) SÜFÜVV Yürümeye ve uçmaya başlamak ![]() SÜFYAN Âhir zamanda geleceği ve ümmetin karanlık günler yaşamasına vesile olacağı sahih hadislerle bildirilen dehşetli dinsiz ve münâfık bir şahıs (Bak: Deccal)(Rivâyetler, deccalın dehşetli fitnesi, İslâmlarda olacağını gösterir ki, bütün ümmet istiâze etmiş $ Bunun bir te'vil şudur ki: İslâmların deccalı ayrıdır Hattâ bir kısım ehl-i tahkik, İmam-ı Ali'nin (R A ) dediği gibi, demişler ki: Onların deccalı Süfyan'dır, İslâmlar içinde çıkacak aldatmakla iş görecek Kâfirlerin büyük deccalı ayrıdır Yoksa, büyük deccalın cebr ve ceberut-u mutlakına karşı itaat etmeyen şehid olur ve istemeyerek itaat eden kâfir olmaz Belki günahkâr da olmaz ş )SÜFYAN-I SEVRÎ (Hi: 91-161) Büyük âlim ve müçtehidlerdendir Kûfe'de doğmuştur![]() SÜFYANÎ Süfyan'dan olan, Süfyan'a mensub, Süfyan'a müteallik Zübdet-ül Buharî Tercemesine göre, Süfyanî: Müslümanlara kötülük eden, sefil, kötü, alçak olan kimse demektir![]() SÜFYAN İBN-İ UYEYNE (Bak: İbn-i Uyeyne) SUGUR Düşmana yakın hududlar, serhadler * Mağara * Ön dişler * Ağızlar![]() SÜHA Bir yıldız ismi Dübb-ü ekber (Büyük Ayı) yıldız kümesinden gözü kuvvetli olan kimselerin görebileceği en küçük yıldız![]() SÜHAD Uyanıklık ![]() SÜHAF Verem hastalığı ![]() SÜHAL Çocuk doğunca beraber çıkan su * Zayıf adamlar![]() SÜHALE Küçük tavşan ![]() SÜHAM (Sühamî - Sühamiye) Lezzetli, sindirici, hoş içilecek şey * Kuş yelekleri arasındaki yumuşak tüyler * Yumuşak kumaş, elbise![]() SÜHAM Yabanda biten ot * Yaz ısısı * Sıcak yel * Tegayyür, değişme * Ziyan, zarar![]() SÜHAN f Söz, kelâm Kavl, lâfz![]() SÜHAN-ÂRÂ f Düzgün ve güzel söz söyleyen![]() SÜHAN-ÇİN f Söz getirip götüren, söz toplayan, dedikoducu![]() SÜHAN-DÂN f Güzel söz söyleyen![]() SÜHAN-FEHM f Sözün, kelâmın değerini takdir eden![]() SÜHAN-GÛ f Söz söyleyen, söz söyleyici![]() SÜHAN-GÜZAR f Güzel konuşan, güzel söz söyleyen![]() SÜHAN-PERDAZ f Güzel ve düzgün söz söyleyen![]() SÜHAN-PİRA f Süslü konuşan, süslü söz söyleyen![]() SÜHAN-RÂN f Güzel söyleyen, güzel konuşan![]() SÜHAN-SENC (C : Sühansencân) f Hesaplı ve ölçülü konuşan, lüzumsuz konuşmayan![]() SÜHAN-ŞİNAS f Söz bilen, sözün kıymetini takdir eden![]() SÜHAN-VER f Fasih bir şekilde ve düzgün konuşan![]() SÜHBE Derin ![]() SÜHEYL Kolay, uygun ve yumuşak * Semânın güney tarafında ve Yemenden daha iyi görülen bir yıldız adı (Bunun için buna Süheyl-i Yemâni denir Kuzey kutup yıldızının naziri, benzeridir )SÜHEYLA Yumuşak huylu kadın ![]() SÜHL Eşeğin göğsünden çıkan hırıltı ![]() SÜHME Nasip * Hısımlık, akrabalık, karâbet![]() SÜHNUN Rüzgârın ve yağmurun evveli ![]() SÜHRE Seher vaktinin evveli * Fecr-i kâzib zamanı![]() SÜHUD Uyanıklık ![]() SÜHUH(A) Dökülmek * Semiz ve besili olmak![]() SÜHUK Kaftanın eskimesi ![]() SÜHUK(E) Şiddetli rüzgâr Katı yel![]() SÜHULET Kolaylık Kolaylık vasıtası * Yavaşlık Nâzik muamele * Elverişli Kullanışlı * Paraca kolaylık (Bak: Suhulet)SÜHULET-BAHŞ f Kolaylık veren Kolay kullanılan Pratik![]() SÜHUM Demirci çekici ![]() SÜHUMET Akrabalık, hısımlık ![]() SÜHUNET Sıcaklık, hararet Hararet derecesi![]() SÜHUNET Katılık, peklik ![]() SÜHUR Uyanık olmak ![]() SÜHÜD Uyanıklık ![]() SÜHVE Yumuşak Sükun, sessizlik![]() SÜKALA' (Sakil C ) Ağırlar Kabalar Çirkinler Sözü sohbeti çekilmeyen kimseler![]() SÜKARA (Sekren C ) Sarhoşlar![]() SÜKAT Yüksek yerden düşen nesne ![]() SÜKK Meşhur bir Arap tabibin adı * Ağzı ve dibi dar olan kuyu![]() SÜKKÂN (Sâkin C ) İkamet edenler, oturanlar * Gemi kuyruğu![]() SÜKKÂN-I BELDE Şehirde oturanlar Şehir sâkinleri![]() SÜKKÂN-I HÂNE Evde oturanlar Hâne sâkinleri![]() SÜKKER şeker ![]() SÜKKERÎ şekerden yapılma tatlı * Şekerle alâkalı![]() SÜKL Kadının çocuğunu kaybetmesi ![]() SÜKN Yolun ortası
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#28 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SÜKNA Oturacak yer Mesken![]() SÜKNE Kuş sürüsü * Boyna takılan heykel ve halka Boyna vurulan demir![]() SÜKTE Çocukları avutup susturmada kullanılan şey ![]() SÜKUB (Sakb C ) Delikler![]() SÜKUB (Sekub) Kendi kendine dökülen su Suyun dökülmesi![]() SÜKUB Yetişmek ![]() SÜKUK (Bak: Sukuk) SÜKUL (SÂKİL) Evlâdı ölüp yalnız kalan kadın ![]() SÜKÛN Durgunluk Sâkin olmak Hareketsizlik * Dinmek, kesilmek * Gr: Bir harfin (a,e,i,o) okunmayıp yalnız ses vermesi, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunması (Bak: Cezm)SÜKÛN-İ DEM Soğukkanlılık ![]() SÜKÛN-İ MU'TADÎ Her zamanki sessizlik ![]() SÜKÛNET Vakarlılık, ciddiyet * Durgunluk Rahatlık * Hareketsizlik![]() SÜKÛNETGÂH f Dinlenme yeri * Mc: Kabir, mezar![]() SÜKÛNETPERVER f Dinlendirici, rahatlandırıcı![]() SÜKÛNETYÂB f Durgunlaşan, sükûnet bulan, duran![]() SÜKUREDYUN Yaban sarmısağı ![]() SÜKÛT Susma Konuşmama![]() SÜKÛT-İ İSTİFHAM İstifham sessizliği ![]() SÜKÛTÎ Sessizlikte olan Çok ses çıkarmayan Az konuşan![]() SÜLAE Hurma yaprağının, başında olan dikeni ![]() SÜLAH Necis, pis ![]() SÜLAL İshal olmak ![]() SÜLALE Soy, sop Bir kimsenin soyu![]() SÜLALE-İ TÂHİRE Temiz sülale olan Hazret-i Muhammed'in (A S M ) soyu![]() SÜLALE Sıkınca parmakların arasından dışarı çıkan safi balçık * Meni akıntısı![]() SÜLAM El arkası ![]() SÜLAMA Parmak kemiği * Küçük içi boş kemik![]() SÜLAS Akıl gitmek * Delirmek![]() SÜLASA' Salı ![]() SÜLASÎ Üçlü Üçe mensub * Gr: Harf-i aslîsi üç harf olan kelime![]() SÜLASÎ MEZİD Esası, kelime kökü üç harften ibaret olduğu halde, başka harfler ilâvesiyle, başka masdar teşkil edilmiş olur Aslı üç harfli masdar demektir![]() SÜLASÎ MEZİDÜN FİH Gr: Zaid harf almış ve kökünde üç aslî harf bulunan kelime ![]() SÜLASÎ MÜCERRED Gr: Üç harfli aslî kelime kökü ![]() SÜLEHFAT (C : Selâhıf) Kaplumbağa![]() SÜLEK (C : Sülekân) Keklik kuşunun erkeği (Müe: Süleke)SÜLEK Cemaat, topluluk ![]() SÜLEYMAN (A S ) Beni İsrail Peygamberlerindendir Davud (A S ) ın oğludur Babasının vasiyyeti üzerine Beyt-ül Makdisi yedi senede inşa ettirdi Kudüste büyük bir hükümet sarayı yaptırdı Şark ve garb melikleri kendisine itaate geldiler Kırk sene hem peygamberlik, hem padişahlık yaptı Beni İsrailden Yahuda ve Bünyamin oğulları kendi hâkimiyeti altındaydılar Diğer on kabile diğer İsrail Devletini teşkil ettiler Yahuda Devleti Süleyman (A S ) oğulları elinde ve merkezi Kudüs idi (Bak: Belkıs, Davud)(Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm, cin ve şeytanları ve ervah-ı habiseyi teshir edip, şerlerini men' ve umûr-u nâfiada istihdam etmeyi ifade eden şu âyetler: $ ilâ âhir![]() ![]() $ ilâ âhir![]() ![]() âyetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, zişuur olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir Onlara temas edilebilir Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki Cenab-ı Hakk'ın evamirine musahhar olan bir abdine, onları musahhar etmiştir Cenab-ı Hak mânen şu âyetin lisan-ı remziyle der ki: "Ey insan! Bana itaat eden bir abdime cin ve şeytanları ve şerirlerini itaat ettiriyorum Sen de benim emrine musahhar olsan, çok mevcudat, hattâ cin ve şeytan dahi, sana musahhar olabilirler "İşte beşerin, san'at ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalâde hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi şu âyet, en nihayet hududunu çiziyor ve en faideli suretlerini tâyin ediyor ve ona yolu dahi açıyor Fakat şimdiki gibi; bazan kendine emvat nâmını veren cinlere ve şeytanlara ve ervâh-ı habiseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki tılsımat-ı Kur'aniye ile onları teshir etmektir, şerlerinden kurtulmaktır S )SÜLEYMAN ÇELEBİ İlk mevlid yazan ve bunda en çok muvaffak olan ehl-i velâyet bir zât olup, hicri 780'de Bursa'da vefat etmiştir "Vesilet-ün Necât", meşhur mevlid kitabının esas adıdır![]() SÜLFE Kişinin aceleyle hazırladığı yemek ![]() SÜLLAF (Selef C ) Selefler Önce gelip geçmiş olanlar![]() SÜLLE Cemaat, topluluk, çok cemaat * Çok para![]() SÜLLEM Merdiven, basamak * Derece * Tıb: Kulağın içindeki içiçe daireler şeklinde olan boşluğun adı![]() SÜLME Çatlak, gedik ![]() SÜLT Hububattan buğdaya benzer bir tanenin adı ![]() SÜLTA Uzun ok ![]() SÜLTAH Düz kaypak taş ![]() SÜLUC (Selc C ) Karlar![]() SÜLUK (Silk den) Belli bir gruba girme Bir yolu takib etme Bir tarikata bağlanma Mânevi terakki mertebelerinde devam etme![]() SÜ'LUL Meme başı * Vücutta meydana gelen siğil, sivilce![]() SÜLÜS Üçte bir Üç parçadan biri * Bir yazı çeşidi![]() SÜLÜSAN Üçte iki Üç kısımdan iki kısım![]() SÜLÜSEYN Üç parçada iki parça, üç kısımda iki kısım Üçte iki![]() SÜLÜSÎ Sülüsle, yani üçte birle ilgili * Bir yazı sitili![]() SÜM f Dört ayaklı hayvanların tırnağı![]() SÜM'A (Bak: Sum'a) SÜMAK Hâlis, sâfi ![]() SÜMAME (C : Sümâm) Bir zayıf ot * Cem etmek, toplamak, biriktirmek![]() SÜMANAT (C : Sümâni-Sümâniyât) Bıldırcın kuşu![]() SÜMENİYYE Puta tapanlardan bir fırka ![]() SÜMKAT Kızıl, kırmızı, ahmer ![]() SÜMM Kumaş * Şey * Atıf harflerinden bir harf
|
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler.... |
|
|
#29 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SÜMMAK Türkçede "tadım" denilen ekşi taneler ![]() SÜMME Sonra, ba'dehu gibi mânalara gelen bir zarftır Bazan istiâre olarak "vav" mânâsına da kullanılır * Harf-i atıftır Sonraki mânayı evvelkiyle bağlar veya tertib, mühlet iktizasını ifade eder![]() SÜMME Bir tutam ot ![]() SÜMMEHA Yalan ve bâtıl nesne * Yer ile gök arası * Her tarafa dağılıp gitmek![]() SÜMMET-TEDARİK Sonradan, başka yerlerden tedarik edilmiş olan Sonradan düşünülmüş, uydurulmuş![]() SÜMN Sekizde bir ![]() SÜMNE Kadınların şişmanlamak için kullandıkları bir ilâç ![]() SÜMPARE Zımpara ![]() SÜMR Mal ![]() SÜMRE(T) Esmerlik, karayağızlık ![]() SÜMU Yücelik, yükseklik ![]() SÜMUD Taganni eylemek * Eğlenmek * Kibirlenip somurtmak * Kafa tutmak * Sersem olmak![]() SÜMUH Atın yorulduğunu bilmeden yürümesi ![]() SÜMUHAT El açıklığı, cömertlik ![]() SÜMUK Yüce olmak, yükselmek * Uzamak![]() SÜMUL Kaftanın eskimesi, elbisenin yıpranması ![]() SÜMUM (Semm C ) Zehirler, ağular![]() SÜMUT (Simât C ) Sofralar, yemek masaları * Sofraya veya masaya gelmiş yemekler![]() SÜMUT (Semt C ) Semtler, yönler![]() SÜMUT (Simt C ) Taburlar, saflar * Diziler, sıralar![]() SÜMÜN Sekizde bir ![]() SÜMÜR Gümüş ![]() SÜMÜVV Yücelik Yükseklik![]() SÜNAÎ İkili * Gr: Aslî harfi iki harf olan kelime![]() SÜNAT (SİNÂT) (C : Sünut Esnât) Sakalı olmyaan veya bir maktar çenesinde olup başka yerinde olmayan köse kimse![]() SÜNBADE f Zımpara![]() SÜNBAZİH Zımpara ![]() SÜNBE Suret ![]() SÜNBÜK (C : Senâbik) At, eşek gibi tek tırnaklı hayvanların tırnağı![]() SÜNBÜLE Başak ![]() SÜNBÜLÂT (Sünbül C ) Sünbüller, başaklar![]() SÜNDÜS Sırmadan kabartma deseni Eski bir çeşit ipekli kumaş Parlak renkli, çiçekli, işlemeli, nakışlı olarak dokunmuş ipek kumaş Altun veya gümüş tellerle işlemeli ve nakışlı olarak dokunmuş ipek kumaşlardan biri![]() SÜNDÜSÎ Sündüsten yapılmış ![]() SÜNDÜS-MİSAL f Sündüsten yapılmış gibi![]() SÜNEN Sünnetler * Ehl-i hadis ıstılahında: Ahkâm hadislerine Sünen tâbir edilir (Bak: Kütüb-ü sitte, Sünnet)SÜNEN-İ EBU DÂVUD (Bak: Kütüb-ü sitte-i hadisiyye) SÜNEPE Miskin, mıymıntı Üstü başı kirli, pis![]() SÜNNET Kanun, yol, âdet * Siret-i hasene * Ist: Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sözü, emri, hal ve takriri Müslümanların ittibâında ve dinlemesinde maddî ve manevî pek çok fazilet bulunan, tatbikinde mühim sevablar, terkinde mühim zararlar bulunan İslâmî emirler Sünnet'e Farz-ı Nebevî de denir ( $ âyetinde i'cazlı bir icaz vardır Çünkü: Çok cümleler, bu üç cümlenin içinde dercedilmiştir Şöyle ki: Şu âyet diyor ki: "Allah'a (C C ) imanınız varsa, elbette Allah'ı seveceksiniz Mâdem Allah'ı seversiniz, Allah'ın sevdiği tarzı yapacaksınız Ve o sevdiği tarz ise, Allah'ın sevdiği zata benzemelisiniz Ona benzemek ise, Ona ittiba etmektir Ne vakit Ona ittiba etseniz, Allah da sizi sevecek Zâten siz Allahı seversiniz, tâ ki Allah da sizi sevsin "İşte bütün bu cümleler, şu âyetin yalnız mücmel ve kısa bir meâlidir Demek oluyor ki: İnsan için en mühim âli maksat, Cenâb-ı Hakkın muhabbetine mazhar olmasıdır Bu âyetin nassıyla gösteriyor ki; o matlab-ı âlânın yolu, Habibullah'a ittibadır ve Sünnet-i Seniyyesine iktidadır![]() ![]() L )(Resül-i Ekrem'in (A S M ) Sünnet-i Seniyyesinin menbaı üçtür: Akvali, ef'ali, ahvâlidir Bu üç kısım dahi üç kısımdır: Ferâiz, nevâfil, âdât-ı hasenesidir Farz ve vâcib kısmında ittibaa mecburiyet var; terkinde, azab ve ikab vardır Herkes ona ittibaa mükelleftir Nevafil kısmında, emr-i istihbabî ile yine ehl-i iman mükelleftir Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur Fiilinde ve ittibaında azim sevablar var; ve tağyir ve tebdili, bid'a ve dalâlettir ve büyük hatâdır Âdât-ı seniyyesi ve harekât-ı müstahsenesi ise, hikmeten, maslahaten, hayat-ı şahsiye ve nev'iyye ve içtimaiyye itibariyle onu taklid ve ittiba etmek, gayet müstahsendir Çünkü: Herbir hareket-i âdiyesinde, çok menfaat-ı hayatiye bulunduğu gibi, mutâbaat etmekle o âdâb ve âdetler, ibadet hükmüne geçer Evet mâdem dost ve düşmanın ittifakıyle Zât-ı Ahmediye (A S M ) mehâsin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhardır Ve mâdem bil-ittifak nev-i beşer içinde en meşhur ve mümtaz bir şahsiyettir Ve mâdem binler mu'cizâtın delâletiyle ve teşkil ettiği âlem-i İslâmiyetin ve kemalâtının şehâdetiyle ve mübelliği ve tercüman olduğu Kur'ân-ı Hakimin hakaikının tasdikıyla, en mükemmel bir insan-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir Ve mâdem semere-i ittibaiyle milyonlar ehl-i kemâl, meratib-i kemalâtta terakki edip saâdet-i dâreyne vasıl olmuşlardır Elbette o zâtın sünneti, harekâtı, iktida edilecek en güzel nümunelerdir ve tâkib edilecek en sağlam rehberlerdir Ve düstur ittihaz edilecek en muhkem kanunlardır Bahtiyar odur ki: Bu ittiba-ı sünnette hissesi ziyâde ola Sünnete ittiba etmiyen, tembellik eder ise, hasâret-i azime; ehemmiyetsiz görür ise, cinâyet-i azime; tekzibini işmam eden tenkid ise, dalâlet-i azimedir L )SÜNNET-İ GAYR-I MÜEKKEDE Peygamber'in (A S M ) ibadet maksadıyla ara-sıra yapmış olduğu ameldir![]() SÜNNET-İ MÜEKKEDE Peygamberin (A S M ) devam edip pek az terk buyurmuş olduğu sünnettir![]() SÜNNET-İ SENİYYE Hz Peygamber'in (A S M ) sözlerine, emirlerine ve harekâtına dâir en yüksek ve kıymetli hâller, tavırlar, hareket düsturları (![]() ![]() İşte O Zâtın şefaatı altına girip ve nurundan istifade etmenin ve zulümat-ı berzahiyeden kurtulmanın çaresi: Sünnet-i seniyyeye ittiba'dır L )SÜNNET Göbekle kasık arası * Atın bileğinin ardındaki uzunca kıllar![]() SÜNNETULLAH İlâhî kanunlar * Kanun, âdet (Bak: Âdetullah)SÜNNÎ Sünnet ehlinden olan kimse Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (A S M ) izinden giden, bütün düsturlarını Şeriat-ı İslâmiyeden alan, Ehl-i Sünnet denen ve Fırka-i Nâciye ismiyle yâdedilen zümreden olan![]() SÜNUD Dayanmak, güvenmek, itimad ![]() SÜNUH (C : Sünuhat) Çok düşünmeden akla ve kalbe gelen mânâ * Zuhur etmek Vaki olmak * Sözü kinâye ve târiz ile söylemek * Kolay olmak * Birini güçlüğe düşürmek![]() SÜNUH Sâbit olma Sağlam ve emin olma * İyice bilme![]() SÜNUH (Sinh C ) Diş çukurları Diş yuvaları![]() SÜNUH (SENÂHA) Fâsid ve mütegayyer olmak Bozulmak ve değişmek![]() SÜNUHAT (Sünuh C ) Kalbe gelen mânalar, doğuşlar (Bak: Sâniha)SÜNUN (Sene C ) Seneler, yıllar![]() SÜNUSÎ (Seyyid Muhammed bin Ali) (Hi: 1206 - 1276) Şâzelî (Şazilî) Tarikatının sonradan teşekkül eden kollarından birisinin kurucusudur Cezayir'in büyük velilerindendir Memleketinin bir çok yerlerini ve Mekke-i Mükerreme'yi ziyaret etmiş; Mısır'da, Bingazi'de tederrüsle iştigal etmiştir Bingazi'de zaviye te'sis etmiş, ibâdette ve tedriste bir çok hizmetleri ile büyük çapta muvaffak olmuştur Vefatından evvel bir mağarayı makarr ittihaz etmiş, dâr-ı bekaya irtihalinden sonra oğlu Muhammed Mehdi (Seyyid), halefi olmuştur Muhammed Mehdi evlâd bırakmadığından kendisinden sonra meşihat seccâdesinde biraderzâdesi Seyyid Ahmed Es-sünusî bin Es-seyyid Ahmed-üş-Şerif bin Es-seyyid Muhammed Es-sünusî oturmuştur Müşarünileyh Birinci Cihan Harbinin sonlarında Bingazi'den gelen Saltanat tebeddülünde son Osmanlı Padişahı VI Mehmed Vahidüddin'in kılıç alayında yeni Padişaha kılınç kuşatmış olan son Sünusî şeyhidir (R A ) (Kamus-ul A'lâmdan)SÜNYA İstisnadan bir isim ![]() SÜNYAN (C : Süniyye) Ednâ, alçak, rezil, kepâze![]() SÜPARE (Bak: Sipare) SÜPÜRDE f Ismarlanmış, sipariş olunmuş * Bırakılmış, verilmiş![]() SÜ'R Arslanın bir kimseye hamle etmesi, saldırması ![]() SÜR'A Evmek, acele etmek ![]() SÜRA Gece seyri ![]() SÜRADİK (Serâdik) Saray perdesi Padişaha mahsus sarayın veya çadırın perdeleri![]() SÜRAG f İz, işaret, eser![]() SÜRAKA (Ebu Süfyan Sürâka b Mâlik) Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hz Ebu Bekir ile beraber hicret için Mekke'den çıktıklarında, Kureyş Rüesasının mühim bir mal mukabilinde onları öldürmek için gönderdikleri cesur bir adam olup, Hz Peygamber'in mu'cizesiyle atının ayakları kuma saplanmış ve bu üç def'a tekerrür etmiştir O vakit anladı ki elinden bir şey gelmez "El Aman!" diyerek, Resulüllâh'ın duasına mazhar olmuş ve Mekke'nin fethinde şeref-i İslâmla müşerref olmuştur Hz Osman'ın (R A ) hilâfeti zamanında, Hicri 24 senesinde vefat etmiştir![]() SÜRAT Her nesnenin üstü ve ortası ![]() SÜR'AT Çabukluk Hız![]() SÜR'AT-İ İNFİÂL Çok çabuk gücenen, çabuk darılan ![]() SÜR'AT-İ İNTİKAL Çabuk anlayıp intikal etme Kavrama çabukluğu![]() SÜR'AT-İ MÜMKİNE Mümkün olan çabukluk ![]() SÜR'AT-İ SEYR Gidiş hızı ![]() SÜR'ATEN Sür'atle, hemen, derhal, çabuk ![]() SÜRB f Kurşun, kalay Kurşun ve kalay karışımı![]() SÜRBE (C : Süreb - Sürüb) Güruh, cemaat * Yığın, küme * Sürü * Gidecek yer![]() SÜRCUCE Tabiat * Tarikat![]() SÜRDAH (C : Serâdih) Semiz etli dişi deve * Ufak otlar yetişen yumuşak yer![]() SÜRDAK (C: Sürâdikat) Kapıya asılan perde ve çardak * Çadır Bezden olan ev![]() SÜRDE Ekmeği yağla ıslamak ![]() SÜREHA' (Sarih C ) Saf ırklar![]() SÜREYCÎ Bir demirci adı (İyi kılıçları ona nisbet edip "süreycî" derler )SÜREYYA Ülker (Pervin) yıldızı Yedi (veya altı) yıldızlardır ki; ikişer ikişer karşılıklı dururlar ve Ayın geçtiği yerlere yakın görünürler Gerdanlığa benzemesinden Felekiyâtta "Ikd-ı Süreyya" tabir edilir![]() SÜRFE f Öksürük![]() SÜRH Seri nesne ![]() SÜRH Kırmızı, kızıl, ahmer * Kırmızı mürekkeb![]() SÜRHA Su yolu ![]() SÜRH-ÂB f Kırmızı su * Mc: Kan veya şarap![]() SÜRHÎ Kırmızılık, kızıllık ![]() SÜRHUB Uzun, tavil ![]() SÜRİYYE (C : Serâri) Cariye, odalık![]() SÜRM Ön dişlerin dökülmesi ![]() SÜRM (C : Esrem) Necisin çıktığı yer![]() SÜRMÜLE Tilkinin dişisi * Sırtlanın dişisi * Bir erkek ismi![]() SÜRPRİZ Fr Beklenilmeyen bir anda meydana gelen ve şaşırtarak insanı sevindiren veya üzen hâdise Umulmadık şey![]() SÜRR Yeni doğmuş çocuğun kesilmiş göbeği ![]() SÜRRAK (Sârik C ) Hırsızlar, sârikler![]() SÜRRE (C : Sürer - Sürrât) Göbek![]() SÜRRÎ Göbekle alâkalı Göbeğe ait![]() SÜRRİYYE Sahibi tarafından başka yerde oturtulan cariye ![]() SÜRSUR Âlim ve akıllı kişi ![]() SÜRTÜM Kap içinde kalan yemek artığı ![]() SÜRUB (Serb C ) İçyağları * Çekiştirmeler, azarlamalar![]() SÜRUB Taşraya gitmek ![]() SÜR'UB Gelincik adı verilen hayvan ![]() SÜRUC (Serc C ) Eyerler, at takımları![]() SÜRUD f Terennüm Şarkı, türkü![]() SÜRUD-İ HEZAR Bülbül nağmesi ![]() SÜR'UF Yumuşak, hafif ![]() SÜRUN Kalça başı ![]() SÜRUR Sevinç Neş'eli olmak![]() SÜRUR (Serir C ) Tahtlar Yatacak yerler![]() SÜRUŞ (C : Süruşân) f Melek * Cebrâil (A S )SÜRÜ Tar: Devşirme suretiyle alınan Hristiyan çocuklarının yüzer, yüzellişer, ikiyüzer veya daha fazla kişilik kafileler halinde sevkedilmeleri Sürü adı verilen bu kafileler, sürücülerle muhafızların nezareti altında hükümet merkezine sevkedilirlerdi (O T D S )SÜRYANÎ Eski Suriye halkından Sâmilerin Aramî kolundan ve garb kısmından olan ve bunların dininden olan![]() SÜRYE Gece seyri * Ulaşmak, varmak![]() SÜST f Gevşek, tembel, sölpük![]() SÜSTÎ f Gevşeklik, uyuşukluk, tembellik![]() SÜTA' Nezle ![]() SÜTAHÎ Oturak yeri büyük olan kişi ![]() SÜTRE Perde Örtü Perdelenecek şey * Namaz kılarken kıble cihetinde duvar ve sâir olmadığından, önden geçenlerin namaza zarar vermemeleri için, ön tarafa dikilen şey (En az altmış cm yükseklik)SÜTRE-İ BEYZÂ Beyaz perde ![]() SÜTRE-İ HADRÂ Yeşil perde ![]() SÜTU' Zâhir olmak, görünmek * Yükselmek, yüksek olmak![]() SÜTUDE (C : Sütudegân) f Övülmüş, medhedilmiş * Övülüp medhedilmeğe değer![]() SÜTUH f Yorgun, bezgin * Sıkıntılı, kederli * Beceriksiz![]() SÜTUN f Direk, amud, rükün Silindir biçiminde destek * Gazete veya kitap sahifelerinde yukarıdan aşağıya olan bölünmüş kısımlardan herbiri Kolon![]() SÜTUR (Sitr C ) Örtüler Perdeler![]() SÜTUR (Bak: Sutur) SÜTUR f Binek ve yük hayvanı![]() SÜTURBÂN f Hayvana bakan Seyis![]() SÜTURDÂN f Ahır![]() SÜTUT Zulmet, karanlık * İnsanlara zahmet verenler![]() SÜTÜRDE f Tıraş edilmiş Yontulmuş![]() SÜTÜRE f Ustura![]() SÜTÜRG f Büyük, iri, muazzam![]() SÜVA' Geceden bir parça * Nuh Aleyhisselâm'ın kavminin taptıkları put![]() SÜVAF Fena, helâk, mahvolma * Hayvanların ölümü![]() SÜVAR f Ata binmiş Binici![]() SÜVAR OLMAK Ata binmek Yola çıkmak![]() SÜVARÎ Atlı asker, atlı * Gemi kaptanı![]() SÜVBA' Gittikten sonra yine dönmek ![]() SÜVER (Sure C ) Sureler![]() SÜVEYDA Siyahlık ![]() SÜVEYDA-ÜL KALB (Sevâd-ül kalb, Sevdâ-ül kalb) Kalbin ortasında varlığı kabul edilen siyah nokta Kalbdeki gizli günah Buna Habbet-ül kalb, Esved-ül kalb de denir Kalbdeki basiret mahalli diye bilinir Eskiden bir kısım muhakkikler, kalbin mezkur mahalline; Mahall-i ulum-u diniyye demişler Ekseriyyetle mahall-i idrak ve basiret olarak kabul edilir Bir kısım âlimler de "Kalbin dahili olan akıldan ibarettir" demişler (Kamus)Kalbdeki bu mezkûr nokta: Kâfirler ve Allaha isyan edenler için şekavet ve günah, mü'minler için ise: Basiret ve idrak mahalli olarak bilinir![]() SÜVEYŞ Akdeniz'le Kızıl Deniz'i birbirine bağlayan büyük kanal ![]() SÜVRE (C : Sivere-Sire) Dişi sığır![]() SÜVÜM f Üçüncü![]() SÜYU' Suyun akması ![]() SÜYUF (Seyf C ) Kılıçlar![]() SÜYUH (Seyh C ) Akarsular, nehirler, ırmaklar * Çizgili elbiseler![]() SÜYUL (Seyl C ) Seller![]() SÜYUM Emin, mahfuz ![]() SÜYUTÎ (Bak: Celaleddin-i Süyutî) |
|
|
|