Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsaneler, hakkında, mitoloji, mitolojik

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



APOLLON ( PHOEBUS )



Gün ışığının parlak tanrısı olan Apollon, Yunanlılara göre kendini güneş ile göstermektedir Babsı Zeus, ışığın geldiği yer olan gö yüzü, annesi karanlık gece Leto'dur Eos (Şafak) her sabah gecenin koynundan çıkarak ; günün parlak saatlerinin efendisi, güneşin tanrısı Apollon'un geldiğini müjdeler Apollon'un doğuşu ise şöyle olmuştur

Keos ile Phoebe (Parıltı) nın Leto adlı güzel bir kızları vardı Zeus ona görür görmez aşık olmuştu, Hera bu kızın kendi kocasından çocuk beklediğini öğrenince kızcağıza yapmadığını bırakmadı Yer tanrıçası Demeter'e Leto'ya doğum yapması için yer vermemesini rica etti Ve doğum tanrıçası Eilethyia'nın da Olympos'tan aşağı inmesine izin vermedi Zeus sevdiği kadına yardımcı olabilmek için bir çakıl taşı olarak gökten, yüzen bir adanın kıyısına kumların üzerine düştü ve adayı denizin derinliklerinde bir kayaya bağladı Leto yorgunluktan bitkin bir halde bu adaya ulaştığında Şunları söyledi

"Ey ada bana acı ve çocuğumu dünyaya getirmek için bana yer ver, eğer sen benim oğlumu göğsüne basar, kayaların arasında barındırır, ona bir tapınak yaparsan, sen şenlenecek, zenginleşeceksin Çünkü karnımda taşıdığım Tanrı için halk buraya akın akın kurban kesmeye gelecektir

Adanın üzerinden eserek geçen rüzgarda ona cevap vermiş:

"Leto, için rahat etsin, senin oğlunu alacağım, yalnız doğuracağın çocuğun daima bende kalması için onu kandıracağına dair bana söz ver

"Namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum demiş Leto

Doğum ağrıları ile kıvranan kadının etrafın tanrıçalar sardı, onun bir an evvel kurtulamsını istiyorlardı Bu sırada İris kindar Hera'nın hilelerini alt üst edip, doğum tanrıçasını Olympos'tan kaçırarak adaya indirdi Apollon uzun bir sevinç çığlığı atarak, ışığın içinden doğdu, Themis Olympos'tan aşağı indi ve yeni doğan yavruya Amrosia ve Nektar sundu

Parlak Apollon ilahi içkiyi içer içmez, annesinin sardığı kundak kımıldanması ile yırtıldı, gümüş kemer parçalandı, altın işlemeli bağlar kendi kendilerine kırıldılar, düştüler ve parlak yüzlü Tanrı hemen bağırdı

"Bana ahenkli sesler çıkaracak bir Lir getiriniz Bir elimede ok ve yay veriniz, mucizeler göstermek istiyorum"

Bukle bukle saçları olan Apollon bunları söyleyerek kendi adasının kısır toprağı üzerinde yürümeye başladı Batığı yerlerden neşeli çiçekler baş kaldırıyor, otlar bitiyor ve ada baştan başa cennet kesiliyordu

Doğumundan dört gün sonra tanrı Apollon kuvvetini göstermek istedi Parmossos dağında bir mağarada büyük bir yılan yaşıyordu Bu yenilmez başa çıkılmaz ejder o bölgeyi kasıp kavuruyor, insanları parçalıyor, yiyor sürüleri yok ediyordu

İyilik seven ve herkesin yardımına koşan Apollon, memeleketini bu beladan kurtarmak istedi Bir gün yanan bir meşale ile yayını, okunu aldı Sapa yoldan yavaşça bu korkunç ejder'in ini bulunan mağaraya doğru ilerledi Oraya gelince, elindeki meşaleyi havada salladıktan sonra inin tam ağzına attı Duman yüzünden canavar ininden dışarı çıktı Apollo hızla uçan ve her şeyi delip geçen okunu fırlattı, havada uçan ok gidip ejder'e saplandı

Can acısından korkunç sesler çıkaran hayvan, kocaman gövdesini sürüyerek ormana daldı Sonra kıvranarak öldü Fakat ejderi öldürmekle tanrılığına leke sürdüğüne inanan Apollon kendini cezalandırmaya karar verdi Tanrıların töresine göre bu kirden temizlenmesi gerekiyordu, bunun içinde Apollon kendi kendini sürgün etti ve tam dokuz yıl boyunca Tanrılara özgü özelliklerinden vazgeçerek, basit bir insan gibi Tesalya kralının hizmetçiliğini yaptı, atlarını otlattı, öküzlerini güttü Bu sürgün senelerinde Apollon sürüyü beklerken Lir çalar, şarkı söylerdi O kırların saf, tertemiz havasıyla öyle güzelleşti ki tanrılar bile onun çobanlığını kıskanır olmuşlardı

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



DAPHNE ADINDAKİ GÜZEL KIZIN DEFNE AĞACI OLUŞU



Bir gün Apollon Thessalia'da kıyıları ağaçlarla gölgelenen Peneus ırmağı kenarında, güzel genç bir kız gördü Bu güzelin adı Daphne idi ve Apollon görür gürmez ona aşık olmuştu Daphne ormanların derinliklerinde dolaşmaktan zevk alıyor, ay ışığında yabani hayvanları kovalamak avlamak en büyük eğlencesi idi Yalnız başına dolaşmayı çok seviyordu Dahası Daphne hayatı boyunca yalnız yaşamaya yemin etmişti Erkeklerden nefret ediyordu bu yüzden evlenmeyi kesinlikle istemiyordu

Fakat Apollon ona delicesine tutulmuş peşini bırakmıyordu Ormanda karşılaştıklarında Tanrı Apollon güzeller güzeli bu kızla konuşmak istedi ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başladı Apollon ne dediyse onu durmaya ikna edememişti, Daphne korkmuştu bir kere Yorgun düşene kadar koştu koştu, daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkıldı ve toprak anaya yalvarmaya başladı

"Ey toprakana beni ört beni sakla, kurtar"

Toprakana onun yakarışını duymuştu, az sonra Daphne yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığını hissetti Gri renginde bir kabuk göğsünü kapladı Güzel kokulu saçları yapraklara dönüştü ve kolları dallar halinde uzandı, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru indi

Apollon sevdiği kıza sarılmak isterken bu Defne ağacına çarpınca şaşırdı O günden sonra Defne ağacı Apollonun en sevdiği ağaç oldu, ve defne yaprakları genç tanrının saçlarının çelengi oldu Kahramanlara ödül olarak defne yapraklarından yapılma taçlar taktılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



HYAKINTHOS ADLI GENCİN SÜMBÜL OLUŞU

Kral Amyklos'un Hyakinthos adında çok yakışıklı bir oğlu vardı, Apollon da onun bu güzelliğine hayran olmuştu, kısa sürede genç delikanlı ile Tanrı Apollon çok yakın dost olmuşlardı Boş zamanlarında Eurotas'ın çiçekli kıyılarında çimenler üzerinde disk atarak birlikte vakit geçirirlerdi Bir gün gene her zamanki gibi disk atmaya gitmişlerdi Hyakinthos'a deli gibi aşık olan kelebek kanatlı güzel Zephiros (Batı rüzgarı) onların bu kadar yakın olmalarını çekemiyor adeta kıskançlıktan kuduruyordu Zephiros gemicilerin en çok sevdiği rüzgar olduğu halde artık görevini yapmıyor, hatta kıkançlığının neden olduğu öfke ile gemileri kayalara bile çarpıyordu Kıskançlıktan ne yaptığını bilmez bir hale gelmişti O günde kuvvetli bir esintiyle Apollonun fırlattığı diskin yönünü değiştirdi Ve disk hızla genç Hyakinthos'un kafasına çarptı Zavallı delikanlı kafasında kanlar akarak yere yuvarlandı, Apollon bu felaket karşısında deliye dönmüştü En sevdiği dostunu çok kötü yaralamıştı Hyakinthos'un yaralarına oğlu Askleipos'un en tesirli ilaçlarından koydurdu ama fayda etmedi zavallı Hyakinthos çok kan kaybetmişti ve oracıkta can verdi Bunun üzerine Apollon onu her ilk bahar açan sümbül çiçeğine dönüştürdü

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



APOLLON'UN OĞLU ASKLEPIOS


Apollon, Laphitheslerin kralı Phlegyas'ın kızı Koronis'e aşık olmuştu ancak Koronis onun bu aşıkına ihanet etti ve karnında Apollon'un çocuğunu taşıdığı halde Arkadia'lı İskhys ile evlendi Apollon bunu duyunca çok üzülmüş, öfkelenmişti Kendisini aldatan sevgilisi ve kocası İskhys'in öldürülmelerini istedi ve bu görevi kardeşi Artemis'e verdi Artemis, onların cesetlerini odunların üzerine koydurdu ve yaktırdı Koronis'in cesedi yarı yanmış yarı yanmamıştı ki Apollon geldi ve onu alevlerin arasından çıkardı Karnını yardırınca canlı bir erkek çocuk ortaya çıktı, Apollon oğlunu kucağına aldı Bu çocuk sonradan Hekimlik tanrısı Asklepios oldu

Asklepios hekimliği Khrion adlı Kentauros (Yarı insan yarı at) bir bilginden öğrendi Khrion ona hastaları iyi etmenin sırrını öğretmişti Böylece Asklepios iyi olacaklarından umut kesilen hastaları bile iyilştirmeye başladı Hastaları iyileştirerek ölümün önüne geçmesi ölüm diyarının tanrısı Hades'I kızdırdı ve onun Zeus'a şikayet etti Tüm bunların yanında Asiklepios Zeus'un atları tarafından parçalanan Hippolytos'u da diriltince Zeus Hekimlik tanrısını cezalandırmaya karar verdi ve yıldırımını yollayarak emirlerine karşı çıkan kendi torununu öldürdü Apollon oğlunun babası Zeus tarafından öldürülmesine çok üzülmüştü ama babasına, baş tanrıya karşı gelemedi Fakat içindeki acı onu Zeus'a yıldırım hazırlayan Kyklopsları öldürmeye itti Bu yüzden baş tanrı Zeus bir süre için onu yeryüzüne sürdü

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



KRAL MİDAS'IN KULAKLARININ UZAMASI


Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (Keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladıve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi

Apollon'un arkadaşları olan Musa'lar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı Hakemler tereddüt ediyorlardı Bunun üzerine Apollon Lir'ini eline aldı Okadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı Apollon anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz varmı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



ARTEMIS ( DİANA)


Zeus'un kızı ve Apollon'un kızkardeşi olan Artemis kardeşinden bir gün önce doğdu Dünyaya gelir gelmez hemen kalktı ve Annesi Leto'ya kerdeşi Apollon'u doğururken yardım etti Fakat annesinin hem doğum sırasında çektiği acılar hemde her yarden kovulması Artemis'in evlilikten nefret etmesine neden oldu Bu yüzden oda kızkardeşi Athena gibi sonsuza dek evlenmemeye karar verdi Ve babasından bunuın için yardım istedi Ondan yay ve hızlı uçan oklar ve yanan bir meşale istedi

Zeus kızının tüm isteklerini yerine getirdi O günden itibaren Artmis yay ve oklarla donatıldı Ormanların ve dağların kraliçesi oldu En büyük zevki vahşi hayvanları kovalamaktı Şarı üzerinde ava çıkardı böylece dağları ormanları aşar, vadileri dolaşır, karacaları, hızlı koşan geyikleri, domuzları yakalardı Bu eğlenceden yorgun düşünce kardeşi Apollo'nun yanına gider onun yanında Musaları ve Khariteslerin şarkılarını dinleyerek ağaç gölgelerinde dinlenirdi

Apollonun kardeşi Artemis, gün battıktan sonra gökte dolaşan, solgun ışıklı ayın Tanrıöasıdır Apollon gibi dünyayı aydınlatmakla görevlendirilmiş olan Artemis tıpkı kardeşi gibi parlaktır, oda ışıklar saçar, göklerde dolaşır Apollo'nun kadın şeklidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



ARTEMIS VE BÜYÜK AŞKI ORION


Artemis günün birinde uzun boylu iri yapılı fakat çok yakışıklı bir avcı olan Orion'u görerek ona aşık oldu Öyleki bir zamanlar kendi kendine aldığı evlenmeme kararını bile unutup bu yakışıklı avcı ile evlenmek istedi Fakat Apollon kızkardeşinin bu dev cüsseli mahlukla evlenmesini uygun bulmuyordu Kız kardeşini vaz geçirmek iin çok uğraştı ancak Artemis onu dinlemedi Kardeşinin Orion'a duyduğu sevginin ne kadar büyük olduğunu görüncede bunu kıskanmaya başladı Ne söylerse söylesin kardeşi Artemis'I vaz geçiremeyeceğini anlayınca hileye başvurarak Orion'u ortadan kaldırmaya karar verdi

Birgün Orion denize girmiş yüzüyordu Kıyıdan okadar uzaklaşmıştı ki, başı kara küçük bir nokta gibi görünüyordu Apollon kızkardeşini yanına çağırdı, uzaktan görünen kara noktayı ona göstererek "Oraya kadar okunu gönderebilirmisin" dedi Artemis heyecanla yayını hazırlarken o kara noktanın sevdiği erkeğin kafası olabileceğinin nerden bilecekti ki Yayını çekti ve ok fırladı Çok iyi nişancı olan Artemis'in oku tam hedefi vurmuştu ve Artemis bilmeden sevdiği erkeği başından vurmuştu Bu ölüm onu çok üzdü günlerce bulutların ardına gizlendi gök yüzünde dolaşmaz geceleri yeryüzünü aydınlatmaz oldu Sonunda bir gün babasının yanına giderek ondan Orion'u bir takım yılz olarak gök yüzüne çıkarmasını istedi Zeus ta kızının bu arzusunu yerine getirdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



NIOBE'NİN KAYA OLUŞU


Niobe, Lydia kralı Tantolos'un kızı, Thebai kralı Amphion'un ise karısıydı Çok kibirli ve hırslı bir kadındı Hepsi birbirinden güzel tam oniki tane çocuğu vardı Altısı kız, altısıda erkekti Bundan dolayı kendini öyle beğeniyordu ki Thebai kadınlarının büyük saygı duydukları Tanrıça Leto'yla sadece iki çocuğu var diye alay ediyordu Niobe daha fazla çocuğu olduğu için tanrıça Leto'dan daha çok saygı görmesi gerektiğini söylüyordu

Leto bunları duyunca çok üzüldü Bunun yanında çok da öfkelenmişti İki tanrıya ana olan bir kadına hakaret ettiği için Niobenin cezalandırılmasını istedi Çocukları Artemis ve Apollon'u yanına çağırarak durumu anlattığında iki kardeş Niobe'ye hak ettiği cezayı vermek için derhal harekete geçtiler

Niobenin altı oğlu Kitheron dağının kayalıklarla örtülü sarp yamaçlarında avlanırlarken Apollo öğle vakti onları kıstırdı ve görünmez okları ile altısınıda yere serdi Haber duyulunca altı kız kardeş, kardeşlerinin ölülerinin bulunduğu dağa koştular Fakat yol çok uzundu veonlar oraya ulaşana kadar gece olmuştu Karanlıkla birlikte Artemis de gök yüzünde parlamaya başladı Annesini üzen kadının kızlarını görünmez okları ile avladı Tam dokuz gün hiç kimse dağa çıkıp oniki kardeşin cenazelerini almaya cesaret edemedi Bu yüzden cenaze törenleri de yapılamadı Niobe çocuklarının başına gelen bu felaketten dolayı günlerce ağladı kendini yerden yere vurdu Acısı öyle büyüktüki çocuklarının öldükleri dağa çıkıp Zeus'tan kendisini kayaya çevirmesini istedi, ve Zeus'ta bu acılı anne'nin isteğini yerine getirip onu çocuklarının cenazesinin başında kayaya çevirdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



HERMES ( MERCUIUS )


Hermes rüzgar tanrısıdır, babası Zeus annesi ise yağmur perilerinden biri olan Maia'dır Kanatlı sandalları olan Hermes aynı zamanda tanrıların habercisidir Arkadia da Kylleni dağının dik yamaçlarında bulunan oldukça geniş ve derin bir mağarada doğdu Ve doğar doğmaz kundağından kurtulup mağaradan çıktı ve dağlarda dolaşmaya başladı Doğduğu mağranın yakınlarında ki bir çayırda çiçekler arasında gezinen bir kaplumbağa buldu ve onu alıp hemen mağarasına getirdi Önce kabuğun içini boşalttı ardından bu kabuğu yumuşak bir öküz derisiyle kapladı Kamışlar keserek arasından geçirdi ardından yedi tane kuvvetli tel taktıböylece lir denilen ve ahenkli sesler çıkaran müzik aleti yapmış oldu Parmaklarını gergin teller üzerinde gezdirerek yumuşacık melodiler çalıp şarkı söylemeye başladı

Bu arada karnı da acıkmıştılir'I beşiğine bırakarak tekrar mağaradan çıktı Canı et yemek istiyordu bu yüzden Apollon'un semiz öküzlerinin bulunduğu yere doğru yola koyuldu Apollon öküzleriniPieria'nın gölgeli dağlarının yamacında ki bir çayırda otlatıyordu Akşam karanlık çökünce Hermes çabucak elli tane semiz öküzü çaldı ve izleri belli olmasın diye hayvanları kumlu yoldan yürüttü böylece esen rüzgarla birlikte izleri yok olmuştu

Ancak yolda meyve bahçesi ile uğraşa yaşlı bir adamla karşılaştı ve ona:

"Eğer bol meyve almak ve zengin olmak istiyorsan bak fakat görme, işit fakat dinleme seninle ilgisi olmayan herşey hakkında susmayı söylememeyi tercih etdedi

Güneş'in doğmasına yakın Alheios suyunun kıyılarına vardı öküzleri orada gizli bir mağaraya sakladı ama açlık canına tak etmişti Aralarından besili iki tosun seçerek güzelce kızarttı ve yedi Hemen sonra ise gizlice mağarasına döndü İçeri kapı deliğinden rüzgar gibi girdiBu yüzden gelişini ne peri kızları nede köpekler duymuştu Beşiğine kıvrılıp yattı

Güneş doğduğunda Apollon öküzlerin yokluğunu fark edip küplere bindi Tanrısal sezgileriyle kısa sürede hırsızın izini bulmuştu Apollon, Hermes'in mağarasına geldi ve ona öküzleri nereye sakladığını sordu ancak Hermes anlamamazlıktan geldi, öküzleri çaldığına dair kendisine yöneltilen suçlamaların hepsini red ediyordu

"Ben küçücük bir kundak çocuğuyum nasıl senin öküzlerini çalabilirim kibanyo yaptırmak dışında beni beşiğimden bile çıkarmıyorlar

Ama Apollon'u ikna edememişti Güneş'in tanrısı daha da öfkelenerek Hermes'I alıp Zeus'a götürdü Ancak Hermes en sevimli halini takınarak yaptıklarını Baş tanrının huzurundada inkar etti Ama Zeus her şeyi duyar ve görürdü Öküzleri kimin çaldığını çok iyi biliyordu ama küçük oğlunun sevimliliği onunda aklını çelmişti bu yüzden onu cezalandırmadı Bunun yerine iki kardeşi barıştırıp aralarını düzeltti ve Hermes'e öküzlerin yerini ağbisine göstermesini söyledi

Hermesin başka şansı kalmamıştı Apollon ile birlikte öküzleri sakladığı yere gitti ve öküzlerini güneş tanrısına teslim etti Ancak Apollon'un öfkesi hala geçmemişti, bunun üzerine Hermes onun gönlünü almak için kendi elleriyle yaptığı Lir'ini Apollon'a hediye etti Apollon ahenklisesler çıkaran bu müzik aletine hayran kalmıştı Hemen yumuşak melodiler çalmaya başladı Sesler öylesine güzeldi ki Apollon çalarken kendinden geçiyordu

Böylece iki kardeşin arası düzeldi ve Hermes'in herzaman Apollon'unkalbinde ayrı bir yeri oldu Ölümsüzler arasında en sevdiği tanrı rüzgar tanrısı olan Hermes idi Ona duyduğu sevgi hiç azalmadı tersine arttı



HERMES'İN GÖREVLERİ


Hermes tanrıların habercisiydi, Zeus'un emirlerini diğer tanrılara iletir, tanrılar arasında haberleşmeyi sağlardı Bu yüzden sürekli hareket halindeydi Sürekli seyahat ettiği için aynı zamanda gezginlere, yolunu kaybeden yolculara yol gösterir onların emniyetini sağlardı

Yolculara yardımcı olan Hermes aynı zamanda kazanç peşinde koşan tüccarlarında Tanrısıydı Gemileri ile yük taşıyan tüccarlara yelkenlerini şişirerek onların limanlara ulaşmasına yardım ederdi Ama habercilik görevlerinin en başında yer alırdı, asıl görevi tanrıların emirlerini yerine getirmekti ve bunda da çok başarılıydı Çok çevik ve hızlıydı Haberleri anında gereken yere ulaştırırdı



HERMES'İN ÇOCUKLARI

Hemes'in bir çok çocuğu vardı Bunalrın arasınad en tanınanı Daphnis adındaki genç çobandı Bir dağ perisinin oğlu olan bu çocuğu doğar doğmaz bir vadiye bırakmışlardı Sicilyalı çobanlar Daphnis'I kırda bularak aldılar ve büyüttüler Genç bir delikanlı olduğunda onu bir sürünün başına geçirdiler Kırların tanrısı Pan ona müziği öğretti Daphnis çok yakışıklı bir gençti üstelik çokda güzel flüt çalardı tüm kır perileri onu çok severlerdi Kır perilerinden biri olan Lyke'nin ona duyduğu sevgi hepsinden fazlaydı Aynı zamanda çok da kıskanç bir periydi Daphnis'e kendisinden başka kimseyi sevmiyeceğine dair yemin ettirdi Eğer severse Lyke onun gözlerini kör edecekti

Bir gün Daphnis avdan dönerken karşısına çok güzel bir saray çıktı Onu misafir ettiler Kralın güzel kızı daha görür görmez Daphnis'e aşık olmuştu, bunu Daphnis'e de söyledi ve onun kendisi ile kalmasını istedi ancak Daphnis asıl sevdiği olan Lyke'den vaz geçmek istemedikendini güzel peri kızna adamıştı Buna çok kızan kralın kızı Daphnis'in içkisine gizlice aşk iksiri koyarak onu kendisine bağladı Lyke sevdiğinin ihanet haberini alınca hemen sözünü yerine getirip Daphnis'in gözlerini kör etti O günden sonra Daphnis bir başına dağlarda flüt çalarak kendini avutmaya çalıştı ama kör olduktan sonra fazla yaşayamadı Bir gün elinde sopası yeri yoklayarak yürürken kendini yalçın bir kayanın üzerinde buldu ve dengesini kaybederek aşağıya uçtu Hermes sevgili oğlunun öldüğünü duyunca çok üzüldü ve onun hatırasına kayalardan düştüğü yerden bir kaynak fışkırttı

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



INAKHOS'UN KIZI "İO"


Zeus her zamanki gibi gene güzeller peşinde koşuyordu Bir gün İnekhos'un mavi gözlü güzeller güzeli kızı İo'yu gördü ve ona aşık oldu Onunla buluşabilmek için gizlice Olympos'tan aşağıya iniyordu Bir gün İo'nun yanında her zamankinde fazla oyalanınca Hera durumu farkederek kıskaçlık ateşiyle yanarak hızla dünyaya indi Karısının Olympos'tan ayrıldığı haberini alınca Zeus, sevgilisini karısı Hera'nın öfkesinden koruyabilmek için beyaz birineğe çevirdi Hera bu nadir bulunan beyaz ve sevimli ineği görünce hayran kaldı ve onu beraberinde Olympos'a götürmek istedi Karısının şühelenmesinden korkan Zeus buna karşı çıkamadı, böylece Hera ineği yanına aldı

Fakat hala bir takım şüpheleri vardı, bu yüzden ineği gözlemesi için yüz tane gözü olan sığırtmaç Argos'u başına nöbetçi koydu Argos öyle bir nöbetçiydi ki hiç uyumazdı, başının çevresini saran gözleri her yeri rahatça görebiliyordu Bu yüzden zeus bir türlü sevgilisinin yanına gidemiyordu Gittiği taktirde Argos onu görecek ve Hera'ya haber verecekti Ama Zeus sevgilisinin çektiklerine artık dayanamaz olmuştu

Zeus son çare oğlu Hermes'ten yardım istedi Hermes yüz gözlü Argos'u uyutabilmek için gecenin oğlu olan uyku tanrısı Hypnos'tan uyku ilacı aldı Ve bir gece rüzgar gibi İo ile Argos'un bulunduğu yere girdi Argos daha ne olduğunu anlayamadan rüzgarla birlikte gelen sihirli ilaçla uykuya daldı

İo kurtulmuştu fakat kıskanç Hera onun peşini bırakmadı, büyük bir sığır sineği göndererek hayvanı göğsünden ısırttı Hayvan can acısıyla koşmaya başlamıştı Hiç durmadan koşuyor koşuyordu Dağları denizleri aştı buna rağmen koşmaya devam etti Zeus onu Nil nehrinin kıyılarında yakalı***** göğsüne yapışan sineği çekip aldı ve onu eski, mavi gözlü güzeller güzeli İo haline geri getirdi

Argos'a gelince Hera onu cezalandırmak için gözlerini alıp onlarla tavus kuşunun kuyruğunu süsledi

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



KEÇİ AYAKLI PAN


Hermes'in bütün çocuklarının en efsanevi olanı, sürülerin, çobanların ve kırların tanrısı olan Pan idi Pan dağlık Arkadia'da doğmuştu Efsaneye göre Hermes genç bir Nympha ile evlenmek için kızın babasının yanında çoban olarak çalışmaya başlamış Onun koyunlarını gütmüş ve kısa bir süre sonra hem babanın hemde kızın gönlünü kazanmış Böylece sevdiği kızla evlenebilmiş Bu evliliğin sonucunda keçi ayakları ve kuyruğu ile Pan dünyaya gelmiş Alnında iki boynuzu çenesinde de bir teke sakalı varmış

Ormanlarda, kayalarda ve mağaralarda yaşayan Pan, sürüleri göz etmekten, perileri seyretmekten, flüdünün ahenkli sesleri ile çobanları şaırtmaktan büyük zevk alırdı Ama bazen de kötü niyetli kötü bir varlık gibi ıssız yerlerde, dağ başlarında, yolunu şaşıran, tek kalan insanlara görünür onları korkuturdu Bütün tabiat zevkleri ve aynı zamanda korkuları Pan'dan gelirdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



ARES (MARS)


Baş Tanrı Zeus ile Hera'nın oğlu olan Ares, savaş tanrısıdır Ares insanların birbirlerine girmesini, dereler gibi kan akmasını çok severdi Bu yüzden insanların kalplerine kin ve nefret sokardı Kör bir cesarete ve olağanüsrü bir kuvvete sahip olduğundan kavgalara korkunç naralar atarak girer, kılıcını sağa sola savurur, durmadan adam öldürürdü Kana susayan bir tanrı olduğundan geçtiği yerlere ölüm ve feleket saçardı Bu yüzden insanlar savaş tanrısını hiç sevmezlerdi Onu tek seven millet savaşçı olan romalılardı Ares'e büyük önem verirler savaşa yada yağmaya gittiklerinde Ares'ten yardım isterlerdi

Ares'in en büyük düşmanı Athena idi Zeka tanrıçası da tıpkı kendisi gibi savaşmaktan hoşlanırdı ancak Athena hak ve hukuk için çarpışır kan dökmektense zekasını kullanmayı yeğlerdi O sorunları önce kafasını kullanarak çözmeye çalışır eğer başarılı olamazsa savaşa girerdi Hak uğruna, büyük bir amaç için savaşan savaşçıların koruyucusu olduğundan barbarlarla birlikte çatışmaya giren Ares ile sık sık çarpışırlar, birbilerine zıt düşerlerdi



ARES'İN OĞLU KYKNOS

Kan dökmekten bıkmayan zalim Ares'in çocuklarıda tıpkı kendisi gibiydiler Bunlardan en yamanı Kyknos idi Bu genç haydut dağ başlarında gezer, yolları keser, önüne çıkan yolcuları soyup soğana çevirir sonra kim olursa olsun hiç acımadan vahşice öldürürdü Vahşiliğini daha da öteye götürüp öldürdüğü insanların kafatasından babası Ares için bir mağbet yapmıştı

Ama bir gün Kyknos, büyük kahraman Hercule ile karşılaştı Her zaman ki gibi orman da dolaşıp kendisine soyacak bir yolcu ararken karşısına Hercule çıktı Hercule hırsızlara ve katillere derslerini vermeyi kendine görev edinmişti, dünyayı dolaşarak bir bir insanlara zarar veren bu katilleri yakalıyordu ve Kyknos ta bunlardan biriydi

Kyknos Hercule'ün parlak kalkanını görünce bir an evvel ona sahip olma arzusu ile kim olduğunu bilmeden ona saldırdı İki cesur adam şiddetli bir kavgaya tutuştular, güçleri birbirine yakın olduğundan kavga uzun sürdü İkiside yorulmak nedir bilmiyordu Derken Hercule uzun mızrağını savurdu ve Kyknos'u tam boğazından vurdu

Öğlunun öldüğünü öğrenen Ares çılgına dönmüştü Hemen yer yüzüne inip çılgın gibi Hercule'ün saldırdı Vahşi çığlıklar atarak mızrağını Hercul'e fırlattı aynı anda Athena oraya gelmiş ve mızrağın yönünü değiştirerek Hercule'e yardımcı olmuştu Bunu üzerine Ares kılıcına sarıldı ama o daha kılıcını çıkaramadan Hercule üzerine saldırdı ve onu bacağından yaraladı Ama o bir tanrıydı onu öldüremezdi Bu yüzden onu yaralı haliyle bıraktı Periler Ares'i Tedavi için tanrıların dağına götürdüler Ama ondan önce Ares ölen oğlunu beyaz bir kuğuya çevirdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



APHRODITE ( VENÜS )


Göz kamaştıran bir güzelkliğe sahip olan Aphrodite güzellik tanrıçasıdır Efsaneye göre dalgaların köpüğünden doğmuştur Bir ilk bahar sabahı, Kıbrıs adası kıyılarında kıpırtısız olan deniz birden bire köpüklü beyaz bir dalga ile hareketlendi Bu dalga ile birlikte bir sedef kabuğu kıyıya vurdu Sedefin kapağı açıldığında içinden güzeller güzeli Aphrodite çıkmıştı Beraberinde aşk tanrısı olan oğlu Eros da vardı Kumsalda yürüdükçe bastığı yerlerde renk renk güzel kokulu çiçekler açıyordu

Zaman tanrıçaları olan Horalar onları karşıladılar ve önce Aphrodite'I güzelce yıkayıp vücudundaki tuzlu deniz suyunu temizlediler Uzun saçlarını örüp başını altın bir taçla süslediler, üzerine tülden süslü elbiseler giydirip, boynuna kıvılcımlar saçan kolyeler taktılar Daha sonra onu ve oğlunu alıp Olympos'a çıkardılar Olympostaki tanrılar bu güzeli görünce hayranlıklarını gizleyemediler

Ogünden sonra Aphrodite güzellik ve aşk tanrıçası olarak Olymposta diğer tanrı ve tanrıçalarla birlite yaşamaya başladı

Aprodite güzelliğ ile sadece tanrıların değil insanlarında gönlünü fethetmişti İnsanların kalplerine sevgi ve aşk tohumları serpiyor onlara neşe ve sevinç veriyordu Diğer yandan kimi zaman bu neşe ve sevinç aşk acısına da dönüşebiliyordu Güzel tanrıçagücünü sadece insanlar ve tanrılar üzerinde göstermezdi O tümtabiata söz geçirebilirdi Tek bir tatlı bakışıyla kudurmuş dalgaları sakinleştirir, nefesi ile deli gibi esen rüzgarları dindirirdi Yeryüzünde her şeyi o diriltir, o canlandırırdıKurumuş çiçekleri tekrar canlandırır, dünyayı süsler, güzelleştirirdi




APHRODITE VE ADONIS

Bütün bitkilerin anası olan Aphrodite'in Adonis adında bir oğlu daha vardı Yunanlılar Aphrodite'in oğlunu bizi çarçabuk terk eden çiçekli ve neşeli ilk baharın sembolü olarak kalbul ederlerdi Adonis saklandığı ağacın kabuklarını yarark çıktığı zaman güzel günler başlıyor, çiçekler açıyor, ilbahar başlıyordu Onun hayatı tıpkı çiçekler gibi sınırlıydı, bir kaç gün sürüyordu Çünkü Adonis açılıp güldüğü, gençliğin en güzel ve parlak çağına ulaştığı gün ölüyordu Bu zaman yaz mevsiminin sonuna denk geliyordu Yani sonbaharın çiçeklerin solduğu, yaprakların sarardığı dünyaya hüzünlü bir havanın hakim olduğu mevsimn İşte bu mevsimde Adonis dünyamızı terk ediyor görünmez bir aleme giriyordu

Böyle bir mevsim de Adonis yaban domuzunu kovalarken hiç beklemediği bir anda yaban domzu birden bire geri dönmüş ve ona saldırmıştı Aphrodite oğlunun geçirdiği kazayı haber alır almaz Olympos'tan aşağı inmişti, ancak yanına vardığında oğlu çoktan ölmüştü Aphrodite ağlayarak oğluna sarıldı Adonis'in ölümüyle Aphrodite'in yanı sıra periler ve bir çoktanrıça göz yaşı döktüler, yas tuttular O günden sonra Adonis'in öldüğü gün'ün anısına Adonis'I sevenler yas tutmaya başladılartaki doğduğu güne kadar Bu yüzden, neşeli ve rengarenk geçen ilk bahar ve yaz mevsiminden sonra kasvetli ve hüzünlü sonbahar ve kış gelir Bu mevsimler Aphrodite ve perilerin Adonis'in yasını tuttukları dönemdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



PYGMALION




Bir zamanlar Kıbrıs adasında Pygmalion adında bir heykel traş yaşardı Bu adam mesleğine aşıktı Hayattaki tek zevki yaptığı bu cansız dilsiz heykelleri ile ilgilenmekti İnsanlardan uzakta tek başına yaşamayı seçmişti, insanların arasına karışmaz onlarla konuşmaz dertleşmezdi Heykellerinden başka kimseye önem vermez sabahtan akşama kadar onlarla vakit geçirir, yeni heykeller yapar dertlerini tasalarını onlara anlatırdı

Bir gün bu heykeltraş fildişinden bir kadın heykeli yaptı Bu heykel o kadar güzel o kadar etkileyici oldu ki, Pygmallion kendi yaptığı heykele aşık oldu Onu bütün kalbiyle sevdi ancak heykel cansız olduğu için bu garip heykeltraşın sevgisine karşılık veremiyordu

Bir gün Pygmalion bu güzel heykeli sevip okşarken, Aphrodite bu zavallı adama acıdı ve cansız fildişinden yapılmış heykele can verdi Pygmalion heykelin canlanıp kendisine karşılık verdiğini görünce hayrete düştü Bir mucize olmuş eşık olduğu heykel canlanmıştı O günden sonra Pygmalion sevdiği kadınla çok mutlu bir hayat sürdü Üstelik artık insanlardan da kaçmıyor onların arasına katılıyordu

Alıntı Yaparak Cevapla

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



HERMAPHRODITE

Hermaphrodite, Aphrodite ile Hermes'in oğluydu Aphrodite, bu oğlunu herkesten gizlemek için onu İda dağının perilerine emanet etti Periler onu ormanda büyüttüler, vahşi huylu olan bu çocuk dağlarda dolaşmaktan, ormanın ücra köşelerini keşfe çıkmaktan hoşlanırdı Bir gün Kariol'de dolaşırken duru tertemiz bir gölün kıyısına geldi Hava çok sıcaktı ve gölün serin suyu çok baştan çıkarıcıydı Hemaphrodite üzerindekileri çıkarıp hemen suya girdi Oysa bu göl hiç de göründüğü gibi tehlikesiz değildi Bu gölün Salmikis adında bir perisi vardı Peri kendi gölünde yüzen yakışıklı delikanlıyı görünce ona aşık oldu Hemen Hermaphrodite'in karşısına çıktıve ona duyduğu sevgiyi dile getirdi ama delikanlı onu ciddiye almadı

Salmakis onun kendini ciddiye almamasına aldırmadı ve tekrar denediona sımsıkı sarılıp ondan kendisiyle kalmasını istedi Ancak Hermaphrodite böyle bir şey yapmayacağını söyleyerek onun kollarından kolayca sıyrıldı Bunun üzerine Salmakis tanrılara yakardı

" Ey tanrılar, emir veriniz ne ben ondan ayrılabileyim, nede o bendenhiç kimse bizi birbirimizden ayıramasın"

Tanrılar Salmakis'in yakarışına cevap verdiler ve ikisini tek vücut haline getirdiler ve o günden sonra hem erkek hemde kadın olarak tek bir vücut içinde yaşamaya başladılar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.