Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağız, arşiv, diş, sağlığıdev

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




DOGRU DIS FIRCALAMA VE DIS TEMIZLIGI

Tam a ız bakımı, herhangi bir ürünün kullanılmasından çok, diş fırçalama ve diş aralarını temizleme tekniklerine dayanır Anti-plak ya da anti-tartar olarak adlandırılan diş macunlarına fazladan ücret ödemek yerine, do ru teknikleri ö renerek uygulayın
Diş fırçalama ve diş aralarını temizleme, diş sorunları başlamadan önce bakterileri ve yiyecek parçalarını temizlemenin en iyi yollarıdır Diş bakımına, diş aralarınızı günde en az bir kez temizleyerek ve dişlerinizi en az iki kez (sabah ve gece yatmadan önce) fırçalayarak başlayın Ancak daha da iyisi, her ö ün ya da atıştırmadan sonra bir kez fırçalamaktır Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipi ile yapılan tam bir temizlik en az 3 ila 5 dakika sürmelidir

Do ru sıra ise, önce diş aralarını temizlemek, sonra fırçalamaktır Bu şekilde, diş arasını temizlerken gevşetti iniz yiyecek parçaları ve bakterileri fırçalayarak temizleyebilirsiniz


Diş sorunlarını önlemek için, dişlerinizi düzenli olarak fırçalayın ve diş aralarınızı temizleyin Tüm dişlerinizin dış yüzeyleri ve arka dişlerinizin iç yüzeyleriyle başlayın Diş fırçanızı yatay olarak tutun, arkaya ve öne sürterek fırçalayın (A) Daha sonra, üst ve alt ön dişlerinizin iç yüzeylerini temizlemek için dikey olarak fırçalayın (B) Diş fırçanızı hem dişler hem de diş eti üzerinde hareket ettirin Diş ve diş etlerinizin aralarını temizlemek için, 45 derecelik bir açıyla fırçalayın (ortadaki resim) Mumlanmış ya da mumlanmamış diş ipini her iki elinizin orta par_maklan çevresine dolayın Alt dişler için (O, diş ipini işaret parmak_larınız çevresine dolayın ve arada kalan bölümü dişleriniz arasına sokun Sonra, dişinizin altından üstüne do ru yavaşça ileri-geri hareket ettirin Üst dişler için (D), baş par_mak ve işaret parma ını kullanmak en iyi yön_temdirDOGRU DIS FIRCALAMA VE DIS TEMIZLIGI

Tam a ız bakımı, herhangi bir ürünün kullanılmasından çok, diş fırçalama ve diş aralarını temizleme tekniklerine dayanır Anti-plak ya da anti-tartar olarak adlandırılan diş macunlarına fazladan ücret ödemek yerine, do ru teknikleri ö renerek uygulayın
Diş fırçalama ve diş aralarını temizleme, diş sorunları başlamadan önce bakterileri ve yiyecek parçalarını temizlemenin en iyi yollarıdır Diş bakımına, diş aralarınızı günde en az bir kez temizleyerek ve dişlerinizi en az iki kez (sabah ve gece yatmadan önce) fırçalayarak başlayın Ancak daha da iyisi, her ö ün ya da atıştırmadan sonra bir kez fırçalamaktır Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipi ile yapılan tam bir temizlik en az 3 ila 5 dakika sürmelidir

Do ru sıra ise, önce diş aralarını temizlemek, sonra fırçalamaktır Bu şekilde, diş arasını temizlerken gevşetti iniz yiyecek parçaları ve bakterileri fırçalayarak temizleyebilirsiniz


Diş sorunlarını önlemek için, dişlerinizi düzenli olarak fırçalayın ve diş aralarınızı temizleyin Tüm dişlerinizin dış yüzeyleri ve arka dişlerinizin iç yüzeyleriyle başlayın Diş fırçanızı yatay olarak tutun, arkaya ve öne sürterek fırçalayın (A) Daha sonra, üst ve alt ön dişlerinizin iç yüzeylerini temizlemek için dikey olarak fırçalayın (B) Diş fırçanızı hem dişler hem de diş eti üzerinde hareket ettirin Diş ve diş etlerinizin aralarını temizlemek için, 45 derecelik bir açıyla fırçalayın (ortadaki resim) Mumlanmış ya da mumlanmamış diş ipini her iki elinizin orta par_maklan çevresine dolayın Alt dişler için (O, diş ipini işaret parmak_larınız çevresine dolayın ve arada kalan bölümü dişleriniz arasına sokun Sonra, dişinizin altından üstüne do ru yavaşça ileri-geri hareket ettirin Üst dişler için (D), baş par_mak ve işaret parma ını kullanmak en iyi yön_temdir

--------------------------------------

Diş Arasını Temizleme

En az 45 cm uzunlu unda, mumlanmış ya da mumlanmamış (hangisi sizin için daha rahatsa) bir diş ipi alın ve bunu bir elinizin orta parma ı çevresine dolayın, ipi di er elinizin orta parma ı çevresinde iki parmak arasında 5 -8 cm uzunlu unda diş ipi kalacak şekilde bir ya da iki kez döndürün

Üst dişleriniz için, diş ipini bir elinizin baş parma ı ve di er elinizin işaret parma ı üzerine yerleştirin Daha iyi ulaşmak için baş parma ınızı kullanarak yana ınızı geri itin Dişleriniz arasındaki her boşlu a 2,5 cm civarında iplik girsin Her dişin iki yanınım da ovmak için ipli i sıkıca tutarak yavaşça aşa ı-yukarı hareket ettirin

İp diş eti çizgisine ulaştı ında C harfi şeklinde dişinizin etrafında bükün ve yavaşça diş duvarına sürterek aşa ı ve yukan hareket ettirin Diş ipinin kullandı ınız parçasını orta parma ınız çevresine dolayın ve böylece yeni, temiz bir bölümle bir sonraki işleme başlayın Bu işlemi her diş için yineleyin Alt dişler için, diş ipini işaret parmaklarınız çevresine dolayın ve dişleriniz arasına sokun Üst taraftaki dişleriniz için açıklanan hareketlerin aynını uygulayın ve işlemi her dişiniz için yineleyin

Diş ipini ilk kez kullandı ınızda diş etlerinizde bir kanama olursa telaşlanmayın Ancak, diş ipini her kullanışınızda kanama oluyorsa, diş hekiminize başvurun Sorun, diş ipini yanlış kullanma olabilir Diş hekiminiz sizin için uygun olan yöntemi gösterebilir

Diş Fırçalama

Dişinizi fırçalarken, diş fırçasını dişinize yatay olarak tutun Tüm dişlerin üst ve alt yüzeylerini etkin bir şekilde temizlemek için, kısa fırça darbeleriyle ileri-geri ve yukarı-aşa ı hareket ettirin

Diş etlerinize bitişik yüzeyler için, fırçayı kısa, ileri-geri darbelerle ya da hem dişler hem de diş etleri üzerinde daire çizercesine hareket ettirin Diş fırçanızı belli bir açıyla tutmak, dişleriniz ve diş etleriniz arasındaki bölümü daha etkin temizlemede yardımcı olacaktır







Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Dişeti Hastalıkları
(Periodontal Hastalıklar)
Periodontal hastalık nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen di er dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar Yani gingivitis periodontal hastalı ın erken dönemidir Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür
Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır Periodontal cep varlı ı infeksiyonun yerleşimini ve hastalı ın ilerlemesini kolaylaştırır Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir

Dişeti hastalı ının belirtileri nelerdir?

Dişeti hastalı ının pek çok bulgusu vardır; Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri Kırmızı, şiş ve hassas dişetleri Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması) Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin de işmesi Bölümlü protez uyumundaki de işiklik, bozulma Sürekli kötü a ız kokusu

Dişeti hastalı ının nedeni nedir?

Dişeti hastalı ının en önemli nedeni "bakteriyel diş pla ı" adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır Günlük fırçalama ve diş ipli i kullanımı ile diş pla ının uzaklaştırılması sa lıklı bir a ız için temel gereksinimdir E er plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diştaşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur Bu ürünler nedeni ile dişetini dişe sıkıca ba layan lifler yıkıma u rar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine; kemi e kadar ilerler ve dişi destekleyen alveol kemi inde de yıkım başlar Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir

Dişeti hastalı ı nasıl önlenir?

Periodontal hastalı ın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir Dişleri sa lıklı bir durumda sürdürmek için, günlük a ız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipli i kullanma) bakteriyel diş pla ının uzaklaştırılması gerekmektedir Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir Günlük a ız bakımı işlemleri diştaşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tamamen önleyemeyebilir Diş fırçası, diş ipli i veya di er temizlik araçları ile ulaşılamayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından de erlendirilmesi mevcut diş pla ı ve/veya diştaşının uzaklaştırılması açısından gereklidir

Dişeti hastalıklarının tedavisi nedir?

Dişeti hastalı ının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diştaşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sa lanmasını kapsar Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sa lar Genellikle bu tedavi, dişetinin tekrar dişe adaptasyonu veya dişetinin büzülerek cebin elimine olması için yeterlidir Dişeti hastalı ının erken döneminde vakaların ço unlu unda, diştaşı temizli i, pla ın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sa lanmasını takiben günlük etkin a ız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir Bu tedavinin amacı dişleri çevreleyen derin periodontal ceplerdeki diştaşlarını temizlemek, cebin büzülerek eliminasyonunu ve düzgün bir kök yüzeyini sa lamak ve daha kolay temizlenebilir bir dişeti formu oluşturmaktır

Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak dişhekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diştaşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için hiçbir işlem kişinin günlük a ız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulamasından daha yararlı olamaz

Başlangıç Periodontal Tedavi Sonrası Öneriler:

Bilindi i gibi, komplike olmayan, basit gingivitis interdental ve marjinal dişetini etkileyen en yaygın dişeti hastalı ıdır Dişeti kanamasının başta gelen nedenlerinden biridir Tedavisindeki başarısızlık yıkımın daha derin periodontal dokulara ilerlemesine ve erken diş kayıplarına neden olabilir Diş pla ını ve plak birikimini artıran ve/veya uzaklaştırılmasını engelleyen faktörlerin eliminasyonu başlangıç tedavi girişiminin ana hedefi olmalıdır Basit gingivitis tedavisinde; dikkatli bir muayene yapılarak diş pla ı, diştaşı, besin birikimi (food impaction), taşkın veya bozuk konturlu restorasyonlar, irritasyon oluşturan hareketli protezler ve cep derinlikleri de erlendirilmelidir

Basit gingivitis tedavisi tek seansta bitirilmemeli ve sırasıyla şu aşamaları içermelidir
1 Komplike olmayan gingivitis tedavisi plak kontrolünün öneminin hastaya anlatılması ve ö retilmesi ile başlamalıdır
2 Dişler plak, diştaşı, boya gibi tüm eklentilerden arındırılmalı ve iyi bir polisaj işlemi yapılmalıdır Polisaj, gingivitisin tekrarını önleyici önemli bir faktördür Gingivitisin başlamasında ve diştaşı oluşumunun başlangıç aşamasında en önemli faktör olan bakteriyel plak polisaj yapılmamış pürüzlü yüzeylerde cok daha çabuk birikir
3 Hasta kontrole geldi inde dişeti gözlenir ve plak elininasyonunun etkinli i de erlendirilir İltihabın hala mevcut oldu u alanlarda diştaşı ve plak eliminasyonu tam olarak başarılamamış olabilir Tekrar temizlik işlemi yapılır, hasta plak eliminasyonu konusunda yeniden motive edilir Tedavinin başarısı veya aşa ıda sıralanan başarısızlık nedenlerinin de erlendirilmesi için hasta mutlaka kontrole ça ırılmalıdır


Tüm bu tedavi sırasında hastaya verilmesi gereken bilgiler ve öneriler:
1 Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı ile başlar ve dişeti iltihabının en önemli etkeni diş pla ıdır Diş pla ının kalsifiye olması ile diştaşı oluşur Diştaşı pürüzlü bir yüzeye sahiptir ve üzeri daima kalsifiye olmamış plak ile örtülüdür Böylece diştaşı, plak için uygun bir yuva oluşturarak iltihabın sürmesine ve şiddetlenmesine neden olur Bu nedenle oluşmuş diştaşları mutlaka hekim tarafından temizlenmelidir Temizlenmiş bir a ızda diştaşının yeniden oluşumu etkin bir a ız bakımı ile engellenebilir
2 Hasta tedavi sonrası olası kanama konusunda uyarılmalıdır ve kontrole geldi inde bu kanama alanları ve tipi de erlendirilmelidir Kanama marjinal dişetinden geliyorsa, yeni oluşan plak bu kanamanın nedenidir ve pla ın eliminasyonu problemi çözer Kanama e er cep tabanından geliyorsa kök yüzeyi tam olarak temizlenememiş ve kalan eklentiler, plak nedeni ile biyolojik olarak uygun nitelik kazandırılamamıştır Kanamanın tam olarak eliminasyonu için bu eklentiler tamamen temizlenmelidir
3 Diştaşı temizli i dişlere zarar verebilecek veya tehlikeli bir işlem de ildir
4 Diştaşı temizli i yapıldıktan sonra dişlerde hassasiyet olabilir, bu durum normaldir Diştaşı temizli i sonrası önceden diştaşı ile örtülü yüzey açı a çıkar ve açı a çıkan bu yüzeyde so uk ve sıca a karşı duyarlılık olur Bu duyarlılı ın üç-dört günde geçmesi beklenir Önemli olan, hastanın dişlerindeki duyarlılık nedeni ile etkin fırçalama ve a ız bakım işlemlerini ihmal etmemesidir
5 Bazı hekimler diştaşı temizli i sonrası yeni oluşacak pla ın mineralizasyonunu önlemek amacı ile anti-tartar diş macunu önerebilir Bu tür diş macunlarının özellikle bu dönemde kullanılması hassasiyet olasılı ını ve şiddetini artırabilir






Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Diş Hekimi Korkusu (Dentofobia)



Dişçi korkusu, psikolojik olarak dişçiye gitmekten korkma veya hoşlanmama ile dişçiye gitmeyi iğrenç bulma gibi mantıkdışı korkuları içerir Bu korkular, dişçi koltuğunda geriye doğru yatırılma, ellerin veya diğer diş aletlerinin ağzın içine sokulması, (özellikle de dişçilikte sıkça kullanılan delici aletin), iğne korkusu ve kullanılan aletlerin steril olmayacağı düşüncesiyle, HIV ve hepatit gibi bulaşıcı çeşitli hastalık ve mikropların kapılabileceği korkularından oluşabilir Aslında bu korkular bir bakıma kabul edilebilir korkulardır ve kişinin bu tür korkular içinde olmasında kendine göre haklı nedenleri de bulunabilir Ancak her şeye rağmen, yaşantımızda her zaman için dişçiye gitme olasılığımızın bulunduğu ve hoşlanmadığımız bu gibi durumlarla karşılaşmak zorunda kalabileceğimiz gerçeği göz ardı edilmemeli ve hoşumuza gitmese de günün birinde bu duruma katlanmak zorunda kalabileceğimiz unutulmamalıdır

Hepimizin bildiği ve bize önerildiği gibi sağlıklı bir gülüş için en az altı ayda bir olmak üzere bir diş hekimine giderek ağzımızı ve dişlerimizi kontrol ettirmemiz gerekmektedir Ağız ve diş sağlığımız için olduğu kadar diğer organlarımızın sağlığı için de gerekli olan bu durum, bazılarımız için büyük bir korku ve endişeye yol açmaktadır Bu korku ve endişe; değil diş hekimine gitmek bu düşüncenin akla getirilmesiyle dahi yaşanabilmekte ve kişide panik hali yaratabilmektedir Diş hekimine gidildiğinde yapılacak işlemlerin zihinsel olarak deneyimlenmesi dahi bu kişiler için son derece korkutucu olabilmektedir Bu kişiler ve dişçi korkusu olan diğer kişilerin büyük çoğunluğu daha önce dişçi koltuğunda çeşitli kazalar geçiren ya da olumsuz deneyimler yaşayan kişilerdir Bu nedenle aynı durumun yeniden yaşanabileceği endişesi, korkunun dev neden olmakta ve kişilerin bu olayları hatırlamasıyla da korku hali ortaya çıkmaktadır

Yaşanan bu aksilikler ve olumsuzlukların yanında tedavi sırasında ve sonrasında ortaya çıkan ağrı ya da diğer çeşitli problemler dişçi korkusunun kaynağını oluşturabileceği gibi hiçbir deneyim yaşanmadan yalnızca başkaları tarafından anlatılan dişçi hikayeleri ve bu tür duyumlar ile de dişçi korkusu geliştiren kişiler bulunmaktadır Bu durum kişilerin dişçiye gitmelerini engellediğinden ortaya çok daha ciddi diş sorunları çıkmakta ve giderek büyüyen sorunlar nedeniyle de dişçiye gitmek zorunda kalan kişiler daha uzun süre ve daha çok sayıda tedavi işlemlerine maruz kalmaktadır Bu işlemlerin diş problemine bağlı olarak uzaması ve kişiye sıkıntı vermesi de dişçi korkusunu pekiştirmektedir

Hasta bu korkusundan dişçisine önceden söz edebilir ve korkularının kaynağı ile nedenleri konusunda doktoruyla konuşabilirse çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve çok çeşitli korkuları da içeren (iğne korkusu, kan görme korkusu, ağrı duyma korkusu, hastalık ya da mikrop kapma korkusu vb) dişçi korkusunun üstesinden gelebilmek çoğunlukla mümkün olabilmektedir Aksi halde yaşanan korkular konusunda hastası ya da hasta yakınları tarafından önceden bilgilendirilmeyen doktorun bu durumu kendiliğinden anlaması beklenemeyeceğinden fobik hastaya bu anlamda yaklaşımında korkusu olmaya diğer hastalara göre hiçbir farklılık olmayacak ve hasta korkusuyla baş etmede zorluklar yaşayabilecektir Üstelik bu korku hem paylaşılmadığı hem de bu konuda doktordan yardım alınmadığı için giderek şiddetlenebilecektir Diş tedavisinden önce bu korkunun mutlaka yenilmesi ve paylaşılması gerekmektedir

Bazı durumlarda hastanın dişçi korkusu tedavi sırasında ortaya çıkabilir ve dolayısıyla bu korku ancak tedavi başladığında fark edilebilir Bu geciken fark etmenin hastanın tedavisi konusunda çeşitli alternatiflerin araştırılmasında ve geliştirilmesinde de gecikmelere yol açabileceği unutulmamalıdır

Hemen hemen tüm diş hekimleri dişçi korkusu yaşayan hastalarla çalışmak durumunda kalmışlar ya da kalacaklardır Aynı şekilde siz ya da bir yakınınız bu korkuyu halen taşıyor olabilir ya da günün birinde bu korkuyla siz ya da bir yakınınız karşılaşabilirsiniz Böyle durumlarda atılması gereken ilk adım diş hekiminden randevu alınırken bu korkudan söz edilmesidir Bu adım alınacak randevu saatinin en uygun bir zaman için ayarlanmasını sağlayacak dolayısıyla randevu hem doktor hem de hasta için daha uygun bir hale getirilebilecektir ikinci olarak yapılması gereken, hastanın korkuları konusunda hekimiyle açık bir şekilde konuşmasıdır Hasta, diş hekiminden neden korkuyor ve bu konuda neler yapılabilir? Korku ve kaynakları konusunda doktorla hastanın konuşması ve bu anlamda alınacak önlemlerin yanı sıra yapılabilecek değişiklikler konusunda ortak kararlar alınması korkunun yenilmesinde önemli yararlar sağlayacaktır Ayrıca unutulmaması gereken bir başka konu da dişçi korkusu olan hastaların daha önceden tanıdıkları ve iyi bir iletişim kurdukları doktorları tercih etmeleridir Tanıdık bir doktorla çalışmak yabancı bir doktorla çalışmaya göre daha rahatlatıcı ve gerilimi azaltıcıdır

Diğer yandan, özel olarak dişçi korkusu olan hastalarla çalışan diş hekimlerinin bulunduğu da bilinmelidir Bu alanda çalışan ve deneyimi olan diş hekimlerinin seçilmesi hasta açısından kolaylıklar sağlayabileceği gibi diş hekimi açısından da kolaylık sağlayacaktır Bunun için önceden bir araştırma yapılabilir Dişçi korkusu çok sık yaşanılan ve pek çok kişinin başına gelen bir durum olduğundan bu alanda çalışan kişilere ulaşmak çok da zor olmayacaktır Diğer yandan bazı diş doktorlarının dişçi korkusu olan hastalarla çalışmak istemedikleri de bilinen bir gerçektir Bu nedenle randevu alınırken dişçi korkusundan mutlaka söz edilmelidir
Dişçi korkusunda göreceli olarak diğerlerine göre sonuçlandırılması daha kolay olan bazı korkular vardır Bu korkular belirlendikten sonra bazı önlemler alınabilir ve korku ortadan kaldırılabilir Örneğin; diş hekimliğinde kullanılan delici aletin çıkardığı sesten rahatsızlık duyanlar için tedavi sırasında walkman kullanılması önerilebilir Bu yolla aletin çıkardığı ses müzik sesiyle bastırılacağı için korku nedeni ortadan kaldırılmış olur

Pis kokular ve yabancı kokular nedeniyle oluşan korkuları gidermede arama terapi uygulanabilir

Diğer yandan Diş hekimi ya da asistanının hastaya yumuşak bir biçimde teması, sıcak ve içten tavrının yanı sıra sakinleştirici konuşmaları da duyulan gerginliği gidermede yardımcı olabileceği gibi duyulacak ağrıyı hafifletmede de yardımcı olabilir Bazı durumlarda ise meditasyon denenebilir

Yine çok heyecanlı kişiler için çeşitli relaksasyon yöntemleri kullanılabilir ve hastaya gevşeme eksersizleri öğretilebilir

Diş hekimi tarafından hastaya tedavi sırasında yapılacak olan işlemleradım adım anlatılabilir ve ağrı duyulduğunda hastanın elini kaldırılarak haber verilmesi istenebilir Böylece hastaya işlemin ağrı duyulduğu anda kesilebileceği garantisi verilerek korku azaltılabilir

Bazı insanların ise daha ciddi korkuları olabilir Bu durumlarda oral veya damardan sakinleştiriciler verilmesi gerekebileceği gibi bazen genel anestezi dahi gerekli olabilir Ayrıca psikoterapinin yanında hipnoz kullanılarak bu korkuların yenilmesinde yardımcı olunabilir Bunun için diş hekimi ile diğer bazı alanlardaki doktorların ve psikoloğun işbirliği yapmaları gerekmektedir

Burada önemli olan, öncelikle hangi tekniğin hasta için uygun olduğuna karar verilmesi ve o tekniğin uygulamaya konulmasıdır Hasta dişçi koltuğuna oturduktan sonra bu konuda yaşanacak kararsızlıklar hastanın ya da hekimin tedaviden vazgeçmesine yol açabilir ve hastaya gitmesi için izin verildiğinde de dişten kaynaklanan sorunlar daha da artabileceği gibi hasta daha sıklıkla diş hekimine gitmek zorunda kalabilir Bu durumda hasta çok daha çeşitli işlemlerden geçmek durumunda kalabilir Bu nedenle dişçi korkusu ya da dişçiye gitme korkusu mutlaka yenilmelidir







Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Çocuk Diş Sağlığı
Biberon Çürüğü

Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır Bu kadar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni de biberon çürüğü adı verilen çürüklerdir Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir Gece yatmadan önce yada uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir

Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir?
Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir

Bunlar nelerdir?

Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin Beslendikten sonra uyutmaya çalışın
Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin
Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin
İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin
Biberon çürüğünün önemi nedir?
Biberon çürüğü görülen dişler tedavi edilmezse ağrı yapar ve iltihaplanır İltihaplı ya da ağrıyan dişler bebeğin huzursuzlanmasına ve beslenme düzeninin bozulmasına neden olur İltihap alttan gelecek kalıcı dişler de etkileyip şekillerinin bozuk olmasına yol açar Bu dişler çekilmek zorunda kalırsa çocukta konuşma problemleri ortaya çıkabilir
Biberon emmediği halde bebeğimin dişleri çürüdü neden olabilir?
Biberonun yanı sıra emziklerin ağlayan bebekleri susturmak amacıyla bal, pekmez, reçel gibi tatlandırıcılara batırılarak verilmesi de biberon çürüklerinin başka bir nedenidir Bunun yanı sıra, dişler sürdükten sonra oyalanmak amacıyla bebeğin eline verilen karbohidratlı-şekerli gıdalar da diş çürüklerine neden olur Çocuğu bu tür gıdaların yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıdalara yönlendirmek gerekir








Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Diş Çürüğü



Diş çürüğü nedir?
Diş çürükleri daha çokkoyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılanmaktadır Önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan vardır

Dişler neden çürür?
Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve dişhekimlerinin kavite dedikleri oyuklara neden olmaktadırlar

Kimlerde daha çok çürük olur?
Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğuna göre herkes için bir tehlike var demektir Ancak beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanlar bir de sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altındadırlar Bakteri plağı tarafından oluşturulan asite karşı tükürük doğal bir savunma mekanizması oluştursa da tek başına çürüğü önleyemezTükürük akışını ve miktarını azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük oluşumunu hızlandırmaktadırlar Bu nedenle de dişhekimleri tükürük akışını arttırdığı için şekersiz sakızları sıklıkla önerirler

Diş çürüğü önlenebilir mi?

EVET

Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve hergün diş ipliğinin düzenli kullanılması en etkili yoldur Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir Dişlerin iç yüzeyleri, dış yüzeyleri, çiğneyici yüzeyleri ve dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzlerde diş ipliği kullanılmalıdır Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidirler Fırça kıllarının aşınmamış olması ve bakteri taşımayacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır Florürlü macunlara yardımcı olarak aynı zamanda ağız kokusunu gidererek ferahlık ve temizlik hissi veren florürlü gargaralar da kullanılabilir
Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında birşey yememeye gayret etmek de diğer bir önlemdir
Dişhekimine muntazam aralıklarla başvurmak bir çürüğü önlemek ya da erken yakalamada en iyi yoldur Ayrıca sıcak ve soğuğa duyarlı dişler ya da ağrılı dişlerde veya tebeşirimsi renkte olan başlangıç çürükleri, kahverengi renklemeler ve oyuklar gibi durumlarda vakit geçirilmeden hekime başvurulması tedavinin şeklini değiştirecek ve zorluğunu azaltacaktır
Çapraşık Dişler


Dişlerdeki çapraşıklıkların nedenleri nelerdir?
Çocukluk döneminde süt dişlerin değişip,kalıcı dişlerin gelmeye başlamasıyla pekçok çocukta çapraşıklıklar gözlenir ”Çocuğumun dişleri eğri geldi ”sözleriyle anne babalar büyük bir endişeyle dişhekimine başvururlar Bu durumun en büyük nedeni kalıtımdır Ancak zamanında alınmayan bazı önlemler de çapraşıklara yol açmaktadır Dişlerdeki çapraşıkların nedenleri ve alınması gereken önlemler kısaca şöyledir;



1)Genetik olarak çocukta çene boyutuyla dişlerin genişlikleri arasında uyumsuzluk olması ya da çenelerin gelişmesini olumsuz yönde etkileyen solunum yolu problemleri gibi faktörlerin bulunmasıdır Çocuğunuzun burun yollarındaki solunumu engelleyen faktörler öncelikle üst çenenin daha sonrada alt çenenin normal büyümesini etkileyerek dişlerin düzgün sıralanmasına engel olurlar Bu durumda mutlaka uzman bir dişhekiminin (ortodontist) müdahalesi gerekir

2)Dişlerdeki çapraşıklığın bir diğer nedeni de süt dişlerin normal değişme zamanı gelmeden çekilmesidir ”Nasıl olsa yerine yenisi gelecek” düşüncesiyle tedavi edilebilir düzeydeki süt dişlerinin çekimi son derece hatalıdır Çünkü bu dişler altlarından gelecek kalıcı dişlerin yerini koruyarak çapraşıklıkları önlerler Bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler çekilen dişin boşluğına doğru kayar Alttan gelecek kalıcı dişin süreceği yeri kapatır,kalıcı diş bulabildiği boşluktan sürmeye çalışır yada gömülü kalır Her iki durumda da diş sisteminin dengesi bozulur ve çapraşıklıklar gözlenir

3)Süt dişlerini ara yüzlerinde görülen çürükler zamanında tedavi edilmezse yandaki dişler çürüyen, kayıp diş dokusu kadar boşluğa kayar Çapraşıklıkların bir diğer nedeni de budurİşte bu nedenlerden dolayı süt dişlerinde görülen çürüklerin tedavisi son derece önemlidir

Dişlerdeki çapraşıklıklar sadece estetik sorun mu yaratır?
Dişlerin düzgün sıralanması sadece estetik açıdan önemli değildir Dişlerdeki çapraşıklıklar bu bölgelerin temizlenmesi güç olacağından çürüklere,dişeti hastalıklarına ve eklem ağrılarına neden olurlar

Dişlerdeki çapraşıklıklar her zaman tedavi edilebilir mi?
Çapraşık dişler her yaşta değişik tedavi yöntemleriyle ortodontistler tarafından tedavi edilebilmektedir Ancak bu tür tedaviler oldukça pahalıdır Bu nedenle çürüyen süt dişlerinin çekiminden çok tedavisi yoluna gitmek daha da önemlisi iyi bir ağız bakımıyla dişleri sağlıklı olarak ağızda tutmak en doğru yöntem olacaktır




Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Dişeti Hastalıkları ( Periodontal Hastalıklar )

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir
Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar oluşur Diş-dişeti arasında "periodontal cep" oluşur Periodontal cep varlığı infeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir


Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir?
Dişeti hastalığının pek çok bulgusu vardır;
Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri
Kırmızı, şiş ve hassas dişetleri
Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri
Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı
Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması)
Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi
Bölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulma
Sürekli kötü ağız kokusu




Bununla beraber, periodontal hastalık hiç bir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir Bu nedenle düzenli aralıklarla dişhekimine gitmek son derece önemlidir

Dişeti hastalığının nedeni nedir?
Dişeti hastalığının en önemli nedeni "bakteriyel diş plağı" adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır Günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile diş plağının uzaklaştırılması sağlıklı bir ağız için temel gereksinimdir Eğer plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diştaşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur Bu ürünler nedeni ile dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine; kemiğe kadar ilerler ve dişi destekleyen alveol kemiğinde de yıkım başlar Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir



Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Dişeti hastalığı nasıl önlenir?
Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir Dişleri sağlıklı bir durumda sürdürmek için, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılması gerekmektedir Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir Günlük ağız bakımı işlemleri diştaşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tamamen önleyemeyebilir Diş fırçası, diş ipliği veya diğer temizlik araçları ile ulaşılamayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi mevcut diş plağı ve/veya diştaşının uzaklaştırılması açısından gereklidir

Dişeti hastalıklarının tedavisi nedir?
Dişeti hastalığının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diştaşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar Genellikle bu tedavi, dişetinin tekrar dişe adaptasyonu veya dişetinin büzülerek cebin elimine olması için yeterlidir Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diştaşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir Bu tedavinin amacı dişleri çevreleyen derin periodontal ceplerdeki diştaşlarını temizlemek, cebin büzülerek eliminasyonunu ve düzgün bir kök yüzeyini sağlamak ve daha kolay temizlenebilir bir dişeti formu oluşturmaktır

Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak dişhekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diştaşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için hiçbir işlem kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulamasından daha yararlı olamaz






Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Hamilelik ve Ağız Sağlığı


Hamilelik ağız sağlığını nasıl etkiler?
Hamilelik sırasında anne dişlerinden kalsiyum kaybı ve her hamilelikte annenin bir dişini kaybedeceği yanlış bir inanıştır Fakat hamilelik sırasında ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağı da bir gerçektir En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artış olup, bu durum da dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır


Eğer plak uzaklaştırılmazsa dişeti iltihabına (gingivitis) neden olur Bu durum "hamilelik gingivitisi" adını alır Dişeti kırmızı, hacim olarak artmış, hassas ve kanamalıdır Bu tablo daha çok 2 üç aylık dönemde hamile kadınların çoğunluğunu farklı şiddette etkiler Eğer gingivitis zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebilir Hamile kadınlarda aynı zamanda "hamilelik tümörü" geliştirme riski de vardır Bunlar dişeti büyümelerinin irritasyonu sonucu oluşan iltihabi lezyonlardır Genellikle kendi haline bırakılmakla beraber, hastaya rahatsızlık veriyorsa veya çiğneme, fırçalama ve diğer ağız bakımı işlemlerini engelliyorsa dişhekimi tarafından alınmalıdır


Bu problemler nasıl önlenebilir?
Dişeti iltihabı dişlerin etkin olarak bakımı ve temizlenmesi ile önlenebilir Her gün en az iki kez, mümkün olan durumlarda her yemekten sonra dişler fıçalanmalıdır Her gün tüm dişlerde diş ipliği ile temizlik işlemi de yapılmalıdır Sabah diş fırçalamak rahatsızlık veriyorsa ağız su veya anti-plaque ve floridli gargaralarla çalkalanmalıdır Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri de ağız sağlığının sürdürülmesi açısından önemlidir Dişhekimine daha sıklıkla gidilmesi de etkin plak kontrolünü sağlayarak gingivtis gelişimini önler Plak kontrolünün sağlanması aynı zamanda dişeti irritasyonunu ve hamilelik tümörlerinin oluşma riskini de azaltır


Dişhekimine ne zaman gitmelidir?
Hamilelik planlanıyorsa veya hamile olunduğundan şüpheleniliyorsa dişhekimi ziyaret edilmelidir Ilk 3 aylık dönemde temizlik yapılması uygundur Dişhekimi hamileliğin kalan dönemi için bir tedavi takvimi hazırlayacaktır İkinci 3 ayda da ağız dokularında meydana gelen değişikliklerin ve ağız bakımının etkinliğinin değerlendirilmesi ile birlikte tekrar temizlik önerilebilir Duruma göre üçüncü 3 aylık dönemde de tekrar randevu verilebilir fakat tüm bu seanslar mümkün olduğunca kısa süreli olmalıdır


Hamilelik sırasında yapılmaması gereken işlemler var mıdır?
Genellikle acil olmayan işlemler de hamilelik sürecinde yapılabilir Ancak herhangi bir diş tedavisi için en uygun zaman 4 Ve 6 aylar arasıdır Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlarda tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir Anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile irtibat kurulmalıdır Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır


Hamilelik döneminde diş röntgeni zararlı mıdır?
Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1-2 film alınabilirHer ne kadar dişhekimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de gelişmekte olan bebeğin ışın almasını önlemek için mutlaka kurşun önlük kullanılması gerekirYine de ilk üç ay film çekilmesinden kaçınmak gerekir


Dişler hamilelik sırasında daha çabuk mu çürür?
Daha öncede de belirtildiği gibi "hamilelik döneminde annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği" inancı kesinlikle doğru değildir Hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenleri şunlardır;
Bebek beslenen dönemde tatlıya, aburcubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir
İlk aylarda görülen kusmalardan sonra anne ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir
Gebelik hormonlarının (östojen, progertron) etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne, dişlerini fırçalamaktan kaçınır İşte bu nedenlerden ötürü bu dönemde diş sağlığına daha

Alıntı Yaparak Cevapla

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)

Eski 08-13-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağız Ve Diş Sağlığı(Dev Arşiv)




Bebeğin diş sağlığı için alınması gereken önlemler var mıdır?
Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir Diş sağlığı için protein,Avitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler) C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) dan zengin gıdaların yeterince alınması gerekir Bunun yanısıra bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanısıra genel vücut gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilecektir Bebeğin diş sağlığı konusunda bilgili olmak,çocuğunuzun ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasında ilk basamaktır Bebeğin diş bakımı ve beslenmesi ile ilgili bilgi edininiz


Hamileyken antibiyotik kullandım" bebeğimin dişleri etkilenir mi?
Bu dönemde bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtmiştik Ancak kullanılan her antibiyotiğin bebeğin dişlerinde lekelenmelere neden olduğu kanısı yanlıştır Dişlerde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu "tetrasiklinler"dir Bunun dışındaki antibiyotiklerin renklenme yaptığı kanıtlanamamıştır
__________________


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.