Ankara | Başkent |
08-04-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ankara | BaşkentElmadağ Kayak Merkezi Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne ait kayak evi sporculara açıktır ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Ankara Dağcılık Kay ve Kış Sporları İhtisas Kulübü Derneği'ne ait kayak evleri ise bu kuruluşların üyeleri tarafından kullanılır Ayrıca dört yıldızlı bir özel otel ve şahıslara ait iki restoran vardır Hava kuvvetlerine ait teleski tesisi, kar üstü aracı ve kafeterya mevcuttur Yakın zamanda iki yapay kar makinası da kurulmuştur 548 m uzunluğunda olan teleskinin taşıma kapasitesi saatte 720 kişidir Üniversitelerin araçları, belediye otobüsleri ile veya özel taşıtla kayak merkezine ulaşılabilir Ocak-mart ayları kayak sezonu sayılır, bu dönemde kar kalınlığı genelde 30-60 cm'dir Kayak merkezinin denizden yüksekliği 1500-1850 metredir Toplam pist uzunluğu 700 metredir, pistler ağaçsızdır Bahar ve yaz aylarında bölge doğa yürüyüşleri için elverişli olduğu için tesisler yıl boyu hizmet verir Soğuksu Millî Parkı 1959 yılında Millî Park olarak tesis edilmiştir Ankara'ya yakın olması hem avantaj hem dezavantaj teşkil etmektedir Kızılcahamam ilçesi sınırları içersinde bulunmaktadır ve Ankara merkezine 80 kilometre uzaklıktadır Arazisi volkanik bir sahadır Bu nedenle içersinde bol miktarda sıcak ve soğuk su kaynakları olmaktadır ve bunlar kaplıca turizmi açısından da kullanılmaktadır En yüksek noktası ise 1789 rakımlı Arhul tepesidir Sarıçam ağırlıklı(%65) orman yapısı içersinde Karaçam (%24), Köknar (%6)ve Meşe(%5) de bulunmaktadır -Flora yönünden de zengin bir bitki yapısına sahip iken bugün maalesef flora küresel ısınma nedeni ile de yok olma tehlikesi içerisindedir -Milli Park alanının 800 hektarı ormanlık saha 250 hektarı ise açıklık olarak bulunmaktadır Sahanın 1/3 ü kullanma, 2/3 ü ise koruma sahası olarak düzenlenmiştir -Milli Park alanında ayı, çakal, yaban domuzu gibi hayvanlar ve 35'in üzerinde kuş cinsi yer almaktadır -Ayrıca soyu tükenmekte olan kara akbaba da Milli Park içerisinde koruma altına alınmıştır -Parka bağlı olarak kurulmuş üretme çiftliğinde ise kınalı keklik, çim keklik, şahin, sülün, bıldırcın ve güvercin bulunmaktadır Park içerisinde 16 kilometrelik çevre yolu, idare binası, misafirhane, gazino, memba suyu işletmesi, turistik otel gibi mekanlar da yer almaktadır Özellikle Ankara'da faaliyet gösteren izci gruplarının tercih ettiği bir kamp alanıdır Milli Park içerisinde çadırlı geceleme yapmak için Çevre ve Orman Bakanlığından izin almak gerekebilmektedir Güvenlik görevlileri, orman yangını ihtimalinin düşük olduğu ve az ziyaretçinin geldiği kış aylarında izin almadan geceleme yapmanızı dikkate almayabilirler Beynam Ormanları Beynam ormanları eskiden çok geniş bir alanı kaplıyan bir ormanın kalıntısıdır Harabe halinde bir eski Roma hamamının odun ihtiyacı, bu ormanlardan karşılanmaktaydı Beynam Ormanı "kalıntı orman" olduğundan TC Bakanlar Kurulu tarafindan 1966'da "muhafaza ormanı" olarak ilan edildi TC Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı 1978'de İç Anadolu Bölgesi'nin gerçek step iklim koşullarına sahip yöreleri arasında özellikle doğal bitki örtüsü ayakta kalabilmiş ve bir dereceye kadar korunabilmiş tek örnek olması nedeniyle "Doğal Sit Alanı" olarak ilan etmiştir Bu kurul, 1979'da ormanın batı kısmını "orman içi dinlenme yeri" olarak kullanıma açmış, bu amaca tahsis edilen alan, 1978'de 38 hektar olarak başlamış, 1998'de 120, 1990'da 580 hektara çıkarılmıştır 2004'te, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu uyarınca, Ankara`nın sınırları 50 kilometre yarıçapında bir alana ulaşmıştır Beynam ormanları da büyükşehir belediyesi sınırları içine girdi 2005 yılında bu ormanın 461 hektarlık bölümü (yukarıda belirtilen, Orman bakanlığı'nın rekreasyon amaçlı sahasından ayrı olarak) Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "kent ormanı" yapılmıştır Ankara Belediyesi'nin girişimleriyle Beynam Ormanı Ankaralıların piknik yerlerinden biri haline gelmiştir Kır gazinosu, tuvalet, çocuk oyun grubu ve otoparki vardır Orman alanına giriş paralıdır Çamkoru Tabiat Parkı Çamlıdere ilçesi sınırları içinde, Ankara'nın 110 km kuzeybatısında bir tabiat parkıdır Tabiat parkında ayrıca Çamkoru Göleti bulunur 215 hektar büyüklüğünde olan tabiat parkını Eski Ankara-Bolu devlet karayolu park sahasını ikiye böler Çamkoru Tabiat parkı ziyaretçilerin eğlenme ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılar Çadırlı kamp yapmak mümkündür Çamkoru Orman İçi Dinlenme Yeri'nde piknik ve gezinti alanları mevcuttur Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'nın bir izcilik kampı bulunur Eskiden mesire yeri olarak kullanılan Çamkoru, 2008 yılında TC Çevre ve Ormancılık Bakanlığı tarafından Türkiye'nin 23 Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir Sahanın bir kısmı Hazine'ye aittir Çamkoru, İç Anadolu'nun bozkırından Kuzey Anadolu'unun orman bitki örtüsüne geçildiği yerde bulunur Orta ve kalın ağaçlık çağında doğal sarıçam ve karaçam ağaç türleri ile kaplıdır Ayrıca sapsız meşe, Tüylü meşe, Titrek kavak, gürgen, göknar ve geyikdikeni bulunur Arazisinin bır kısmı ise açıklıktır ve Çamkoru Göleti'nden oluşur Çamkoru'da kurt, çakal, tilki, tavşan ve yaban domuzu, yırtıcı ve ötücü kuş türleri bulunur Çamkoru göletinde gökkuşağı alabalıkları ve çeşitli diğer balıklar bulunur Çamkoru Geyik Üretme İstasyonu doğaya salınmak üzere geyik yetiştirmektedir |
Ankara | Başkent |
08-04-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ankara | BaşkentBunları Biliyor muydunuz? “Amerikan Pasajı” olarak da bilinen İzmir Caddesi’ndeki Lale Pasajı’nın 60’lı, 70’li yıllardaki müdavimleri arasında Zeki Müren, Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar, Emel Sayın ve Ajda Pekkan’ın olduğunu Balgat semtinin isminin, tanrılar tanrısı anlamına gelen “Baal-Gat” tan gelmesi ve belki de burada bir zamanlar büyük bir tapınağın bulunuyor olması ihtimalinin var olduğunu Abidinpaşa semtine adını veren Abidin Paşanın, Ankara’nın 18yüzyıl valilerinden olduğunu Ankara’ya suyu ilk getiren yönetici olarak bilinen Abidin Paşanın, en havadar yeri tespit etmek için şehrin çeşitli yerlerine ciğerler astırmış ve onların durumlarına bakarak oturacağı yeri tespit ettiğini En son, bugün Abidinpaşa semtindeki tarihi köşkün yerinde duran ciğer çürüdüğü için burayı mesken tuttuğunu Ankara’da 180 bin civarında Çorumlu yaşadığını Çorumluların kurduğu 180 civarındaki dernek bir federasyon halinde örgütlenmiş ve federasyonun Ulus’taki büyük binasında her ayın 19’unda saat 19’da, 19 plakalıların (yani Çorumlular) toplandıklarını Ankara genel olarak güvenli, düşük riskli bir yer olduğu için, Ankaralı AKUTçuların özel bir misyonunun da diğer bölgelerdeki AKUTçular için ilk yardım ekibi olarak alarmda bulunmak olduğunu Ankara Kalesi’nin hemen yanıbaşındaki saat kulesinin, Abdülhamit döneminde başlatılan ve merkezi yönetimin gücünü göstermek amacı taşıyan “Her şehre bir saat kulesi” akımının bir ürünü olduğunu Çin ve Japonya’da uzun ömür ve sonsuzluğun simgesi sayılan Gingko Biloba ağaçlarından birinin, hem de 200 yıllık bir tanesinin Ankara Garı’nda bulunduğunu Abdi İpekçi Parkı’ndaki “Eller”, Yüksel Caddesi’ndeki “İnsan hakları”, Gar Meydanı’ndaki “Miras”, Cinnah Caddesi başındaki “Su perileri”, Olgunlar Sokak’taki “Madenci”, Bakanlık’taki TESK binası önündeki “Atatürk ve Kuvva-i Milliyeciler” gibi Ankara’nın pek çok ünlü heykelinin altında aynı heykeltıraşın isminin olduğunu: Metin Yurdanur 1914 nüfus sayımına göre Ankara’da 11646 Ermeni yaşadığını, o yıllarda özellikle Kale ve çevresindeki mahalleler ile Etlik ve Keçiören’de oturan Ermenilerin terzilik, kuyumculuk, nalbantlık ve ayakkabıcılıkta Ankara’nın önde gelenlerinden olduğunu Ulus’ta Posta Caddesi’nden Opera Meydanı’na kadar uzanan tarihi ve ucuz Çerkez Sokak’taki 300 civarındaki esnafın büyük bir çoğunluğu dükkanlarını Musevi kökenli vatandaşlarımızdan kiraladıklarını Maltepe’den Ankara Garı’na uzanan yeraltı çarşısında satılan ürünler arasından en çok ilgi çekenin, askerlerin memleketteki sevdikleri için özel anonslarla doldurttukları “Bayandan Anonslu Kaset” ler olduğunu (Şarkılar arasındaki kişisel mesajları çoğu üniversite öğrencisi olan kızlar okuduğu için böyle anılmaktaymış bu tür kasetler) Birbirlerini tanımayan, yalnızca internet üzerinden iletişimde bulunan insanların, şehrin merkezi yerlerinde buluşup hep birlikte gökyüzüne bakmak, yastık savaşı yapmak, ayakkabılarını çözüp bağlamak gibi garip şeyler yapıp dağılmalarına “flashmob” denildiğini ve Ankara’da da böyle şeyler yapan bir grup olduğunu Ankara Garı’ndaki müze evini Mustafa Kemal'in 1920-22 yılları arasında konut ve karargah olarak kullandığını Aynı evde kendisinden önce İngiliz işgal kuvvetlerinin komutanı Vitol'un kaldığını Mustafa Kemal’in Çankaya’ya taşınmasının ardından buranın üst katında Kılıç Ali ve ailesi, alt katında da İsmet İnönü ve ailesinin oturduğunu Petroseksüel diye, arabasına normalin üzerinde bir tutkuyla bağlı, onunla herkesin kolay kolay anlayamayacağı yoğunlukta bir ilişki kuran erkeklere denildiğini ve Ankara’da da bunlardan bir hayli olduğunu Hem de son derece organize bir biçimde “Computer” kelimesini Türkçe “Bilgisayar” olarak karşılayan kişinin, bilgisayara bilgisayar diyen adamın, Hacettepe Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi’nin ve Türkiye Bilişim Derneği’nin kurucusu, Prof Aydın Köksal olduğunu "Donanım”, “yazılım” gibi kelimelerin de ona ait olduğunu |
|