![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler1979 PARİS KONGRESİ 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kongrede sunulan bazı önemli öneriler şunlardır:[*]Parti ve mezhep çekişmelerine son verilmeli bir "Merkez Komite" kurulmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ![]() 1983 LOZAN KONGRESİ Ermeni terörünün büyük boyutlara vardığı, dünya kamuoyunun giderek Ermenileri ve teröristleri kınar hale geldiği bir ortamda toplanan Lozan Kongresi, "Ermeni siyasi görüşlerini birleştirmek ve tek doğrultuda hareket etmelerini sağlamak" amacını taşıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kongrede gündeme gelen önemli konu ve öneriler şunlardı: [*]Bir kurucu heyet oluşturulmalı, temel politikalar saptan-malı, toprak taleplerinin esasına ilişkin görüşler belirlenmeli, bu istek bir esasa bağlanmalı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ![]() 1985 SEVR KONGRESİ 7 -13 Temmuz 1985 tarihinde Sevr'de toplanan ve adına "III üncü Dünya Ermeni Örgütleri Kongresi" denilen kongrede temel amaç, hazırlanan "Ermeni Anayasasının" kabulü idi ![]() ![]() ASALA'nın katılmadığı, Ermeni terör örgütlerinin resmen temsil edilmediği Kongre'de, Taşnakların temsil niteliği uzun tartışmalara sebep oldu ![]() Kongrede getirilen bazı öneriler ve alınan kararlar şunlardır:[*]"Tek Ermenilik, tek amaç, tek mücadele, tek ses" bir slogan halinde önerildi ve kabul edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ![]() ERMENİ ANAYASASI "Üçüncü Dünya Ermeni Kongresi" olarak da anılan 1985 Sevr Kongresi'nde kabul edilen Ermeni Anayasası'nın takdim konuşmasını yapan Kongre Başkanı Rahip James Karnuziyan, Ermenilerin bölünmelerinden büyük sıkıntı çekildiğini açıklayarak, bu sıkıntıların giderilmesini ve birliğin sağlanmasını gerçekleştirmek için "birleşik bir grup" olmaktan başka çare bulunmadığını, Anayasa denilen metnin bu amaca yönelik bütün görüşleri kapsamı içerisine aldığını anlatmıştır ![]() Tarafsız gözlemciler, Anayasanın uygulanması halinde, "Ermeni davası için mücadele veren her türlü kuruluşun ve örgütlerin, Ermeni Kongresi'nin şemsiyesi altında toplanacağını" açıklamışlardır ![]() Anayasa'da "Ermeni Kongresi"nin amaçları genel olarak şöyle anlatılmıştır: [*]Dağınık halde bulunan Ermenileri birleştirmek ve bir yapı oluşturmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ![]() ERMENİ KONGRELERİNİN HEDEFLERİ Ermeni Sorununun tarihi süreci içerisinde, Ermeni terör örgütlerinin, kiliselerin ve bazı devletlerin dolaylı şekilde özendirmeleri, talepleri veya davetleriyle çeşitli Ermeni kongrelerinin toplandığı bilinmektedir ![]() ![]() Belirli bir zamana bağlı kalmadan, gerek kendi üyelerini, gerekse konuyla ilgili Ermenileri, kilise temsilcilerini bir araya getiren bu toplantılarda o günün şartları, durumları ve örgütlerin imkânları, faaliyetleri üzerinde bir forum niteliği taşıyan görüşmeler yapılır, çoğu kez uygulanmayan ve hemen bölün-melere, çatışmalara sebep olan kararlar alınırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Açıklanan dönemde yapılan kongrelerin temel amaçları "Ermeniler arasında birlik ve beraberliğin sağlanması", "Siyasi istek ve taleplerin bir merkez tarafından yapılması", ve "Ermeni terör güçlerinin bir çatı altında toplanması ve güç birliği" şeklinde ortaya konuldu ![]() ![]() ![]() Bu kongrelerde izlenen diğer bir amaç da, ayrı ayrı, olsalar da Ermeni terör örgütlerinin stratejilerinde uyumun ve gelişmenin gerçekleşmesiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ![]() ERMENİ TALEPLERİ VE PROPAGANDASI Sözde soykırım iddialarının dünya kamuoyu gündemine oturması için tarih boyunca sürekli olarak isyanlar ve terör eylemlerini bir propaganda aracı olarak gören Ermenilerin "Büyük Ermenistan"a ulaşmak yolundaki ilk hedefleri "Dört T Planı" olarak adlandırılabilecek olan gayelerine ulaşmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Plana mesnet oluşturan Ermeni iddiaları ise şunlardır:[*]Türkler Ermenistan'ı işgal ederek Ermenilerin topraklarını ellerinden almışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iddiaların hepsi de objektif bir inceleme karşısında dayanaksız kalmaktadır ![]() - Türklerin Anadolu'ya ilk ayak bastıklarında bağımsız bir Ermenistan devletinin mevcut olmadığı, dolayısıyla da Ermenilerin topraklarının ellerinden alınması gibi bir durumun söz konusu olamayacağı açıktır ![]() - 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Ermenilerin çıkarttıkları isyanlara ve giriştikleri katliama da yukarıda yer verilmiştir ![]() ![]() - 1915 yılındaki olayların kendisini arkadan vuran Ermenilere karşı Osmanlı Hükümeti'nin uygulamaya koyduğu bir tehcir işleminden ibaret olduğuna da keza daha önce işaret edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Talat Paşa'nın Ermenilerin soykırıma tabi tutulması yolunda gizli emirleri bulunduğuna ilişkin olarak ilk kez Andonyan adlı Ermeni tarafından ileri sürülen ve yıllar boyunca Ermeni iddialarının geçerliliğinin temel kanıtı addedilen "belgeler" in tümüyle bir sahtecilik eseri olduğu, son olarak iki Türk tarihçi tarafından yapılan incelemeler sonucunda hiçbir kuşku veya tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konmuştur ![]() - Bu telgraflar daha önce 1919'da İngiltere'de Daily Telegraph gazetesinde neşredilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Talat Paşa'nın katili Tehliryan'ın Berlin'deki muhakemesi sırasında da bu telgraflar ortaya atılmış ve bilirkişi heyetince beş tanesi gerçek olarak kabul edilmiş ve mahkemede muamele görmüştür ![]() ![]() Ölen Ermenilerin sayısının 1,5 milyon olduğu iddiası da hiçbir geçerli temele dayanmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Ölen Ermenilerin sayısının kesin olarak hesaplanmasını sağlayacak bir belge ya da yöntem bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Encyclopedia Britannica'nın 1918 baskısında, ölen Ermenilerin sayısının 600 ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş sonrasında İstanbul'da Nemrut Mustafa Paşa diye bilinen Mustafa Paşa Divan-ı Harbi kurulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İngiliz Hükümeti İngiliz Kraliyet Savcılığı'ndan bu kişiler hakkında dava açılıp açılamayacağını sormuş; savcılık "Mahkum edilmelerini mümkün kılacak deliller yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün soykırımı ispat için ileri sürülen Andonian'ın kitabındaki telgraflar o zaman İngilizlerin elindeydi ![]() ![]() ![]() Tehcirde, Armenian Relief Society adlı kuruluşun çalışmasına, Ermenilere yardım etmesine, Amerika'dan gelen yardımların dağıtılmasına izin verilmiştir ![]() ![]() Dolayısıyla, ispat edilmemiş bir soykırımın, kabulünün de söz konusu olamayacağı açıktır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerŞEHİT DİPLOMATLAR MEHMET BAYDAR 27 Ocak 1973 Los Angeles / ABD ![]() Türk vatandaşlarına yönelik Ermeni saldırıları, 1973 yılında başladı ![]() ![]() Elinde bulunan Abdülhamit'e ait bir tabloyu Türkiye'ye armağan etmek istediğini bildirerek, Baydar ve Demir'i Santa Barbara'daki Baltimore Oteline davet eden Yanikiyan, iki diplomatı otelde silahla üzerlerine ateş açarak öldürdü ![]() ![]() ![]() Türk diplomatlara karşı ilk saldırı olarak nitelenen bu olay, daha sonra bir cinayetler zincirini başlattı ve örgütlü Ermeni terörüne örnek oluşturdu ![]() BAHADIR DEMİR 27 Ocak 1973 Los Angeles / ABD ![]() Türk vatandaşlarına yönelik Ermeni saldırıları, 1973 yılında başladı ![]() ![]() Elinde bulunan Abdülhamit'e ait bir tabloyu Türkiye'ye armağan etmek istediğini bildirerek, Baydar ve Demir'i Santa Barbara'daki Baltimore Oteline davet eden Yanikiyan, iki diplomatı otelde silahla üzerlerine ateş açarak öldürdü ![]() ![]() ![]() Türk diplomatlara karşı ilk saldırı olarak nitelenen bu olay, daha sonra bir cinayetler zincirini başlattı ve örgütlü Ermeni terörüne örnek oluşturdu ![]() DANİŞ TUNALIGİL 22 Ekim 1975 Viyana / Avusturya ![]() Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Daniş TUNALIGİL, büyükelçiliği basan 3 terörist tarafından şehit edildi ![]() ![]() ![]() ![]() 22 Ekim 1975 tarihinde, otomatik silahlı 3 kişi, Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği'ne girerek kapıdakileri etkisiz hale getirdikten sonra Büyükelçi'nin makam odasına girdiler ![]() ![]() ![]() ![]() İSMAİL EREZ 24 Ekim 1975 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail EREZ ve makam şoförü Talip YENER, büyükelçilik yakınlarında katledildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TALİP YENER 24 Ekim 1975 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail EREZ ve makam şoförü Talip YENER, büyükelçilik yakınlarında katledildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OKTAR CİRİT 16 Şubat 1976 Beyrut / Lübnan ![]() Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği Başkatibi Oktar CİRİT, bir salonda otururken, Ermeni terörizminin kurbanı oldu ![]() ![]() ![]() TAHA CARIM 9 Haziran 1977 Roma / İtalya ![]() Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Taha CARIM, büyükelçilik ikametgahının önünde iki teröristin açtığı ateş sonucu öldü ![]() ![]() NECLA KUNERALP 2 Haziran 1978 Madrit / İspanya ![]() Türkiye'nin Madrit Büyükelçisi Zeki KUNERALP'in makam aracına 3 terörist tarafından ateş açıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BEŞİR BALCIOĞLU 2 Haziran 1978 Madrit / İspanya ![]() Türkiye'nin Madrit Büyükelçisi Zeki KUNERALP'in makam aracına 3 terörist tarafından ateş açıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AHMET BENLER 12 Ekim 1979 Lahey / Hollanda ![]() Hollanda'daki Türkiye Büyükelçisi Özdemir BENLER'in oğlu Ahmet BENLER, silahlı saldırı sonucu öldürüldü ![]() ![]() YILMAZ ÇOLPAN 22 Aralık 1979 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Turizm Müşaviri Yılmaz ÇOLPAN, bir teröristin saldırısı sonucu katledildi ![]() ![]() ![]() GALİP ÖZMEN 31 Temmuz 1980 Atina / Yunanistan ![]() Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği İdari Ataşesi Galip ÖZMEN ile 14 yaşındaki kızı Neslihan ÖZMEN, bir teröristin silahlı saldırısı sonucu katledildiler ![]() ![]() ![]() NESLİHAN ÖZMEN 31 Temmuz 1980 Atina / Yunanistan ![]() Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği İdari Ataşesi Galip ÖZMEN ile 14 yaşındaki kızı Neslihan ÖZMEN, bir teröristin silahlı saldırısı sonucu katledildiler ![]() ![]() ŞARIK ARIYAK 17 Aralık 1980 Sidney / Avustralya ![]() Türkiye'nin Avustralya Başkonsolosu Şarık ARIYAK ile koruma görevlisi Engin SEVER, Ermeni terörizminin kurbanı oldular ![]() - 6 Şubat'ta Türkiye'nin İsviçre Büyükelçisi Doğan Türkmen, Bern'de uğradığı saldırıdan yara almadan kurtuldu ![]() - 17 Nisan'da Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Vecdi Türel'in makam aracına ateş açıldı ![]() ![]() - 26 Eylül'de Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Danışmanı Selçuk BAKKALBAŞI, uğradığı silahlı saldırıda yaralandı ![]() ENGİN SEVER 17 Aralık 1980 Sidney / Avustralya ![]() Türkiye'nin Avustralya Başkonsolosu Şarık ARIYAK ile koruma görevlisi Engin SEVER, Ermeni terörizminin kurbanı oldular ![]() 1980 yılında ayrıca; - 6 Şubat'ta Türkiye'nin İsviçre Büyükelçisi Doğan Türkmen, Bern'de uğradığı saldırıdan yara almadan kurtuldu ![]() - 17 Nisan'da Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Vecdi Türel'in makam aracına ateş açıldı ![]() ![]() - 26 Eylül'de Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Danışmanı Selçuk BAKKALBAŞI, uğradığı silahlı saldırıda yaralandı ![]() REŞAT MORALI 4 Mart 1981 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Reşat MORALI ile din görevlisi Tecelli ARI, Çalışma Ataşeliği'nden çıkıp arabaya binecekleri sırada 2 teröristin saldırısına uğradılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TECELLİ ARI 4 Mart 1981 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Reşat MORALI ile din görevlisi Tecelli ARI, Çalışma Ataşeliği'nden çıkıp arabaya binecekleri sırada 2 teröristin saldırısına uğradılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() 9 Haziran 1981 Cenevre / İsviçre ![]() Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosluğu Sözleşmeli Sekreteri Mehmet Savaş YERGÜZ, evine gitmek üzere konsolosluktan ayrıldıktan hemen sonra uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti ![]() ![]() ![]() CEMAL ÖZEN 24 Eylül 1981 Paris / Fransa ![]() Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğu ile Kültür Ataşeliği'nin bulunduğu binayı işgal eden 4 ermeni terörist, 56 Türk görevli ve vatandaşı rehin aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1981 yılında ayrıca; - 2 Nisan'da Türkiye'nin Kopenhag Çalışma Ataşesi Cavit Demir, oturduğu apartmanın asansöründe uğradığı silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtuldu ![]() - 25 Ekim'de Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği İkinci Katibi Gökberk Ergenekon, yolda yürürken saldırıya uğradı ![]() ![]() KEMAL ARIKAN 28 Ocak 1982 Los Angeles / ABD ![]() Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal ARIKAN öldürüldü ![]() ![]() ORHAN GÜNDÜZ 4 Mayıs 1982 Boston / ABD ![]() Türkiye'nin Boston Fahri Konsolosu Orhan GÜNDÜZ, uğradığı silahlı saldırıda öldü ![]() ERKUT AKBAY 7 Haziran 1982 Lizbon / Portekiz ![]() Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut AKBAY otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda öldü ![]() ![]() ATİLLA ALTIKAT 27 Ağustos 1982 Ottawa / Kanada ![]() Türkiye'nin Ottowa Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Atilla ALTIKAT, silahlı saldırı sonucu öldü ![]() ![]() BORA SÜELKAN 9 Eylül 1982 Burgaz / Bulgaristan ![]() Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosluğu İdari Ataşesi Bora SÜELKAN katledildi ![]() - 8 Nisan'daTürkiye'nin Ottawa Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Kani GÜNGÖR, uğradığı silahlı saldırıda yaralandı ![]() - 21 Temmuz'da Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosu Kemal Demirer'e konutu önünde silahlı saldırı düzenlendi ![]() ![]() NADİDE AKBAY 7 Haziran 1982 Lizbon / Portekiz ![]() Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut AKBAY otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda öldü ![]() ![]() GALİP BALKAR 9 Mart 1983 Belgrad / Yugoslavya ![]() Türkiye'nin Belgrad Büyükelçisi Galip BALKAR'a 2 terörist tarafından 9 Mart'ta silahlı saldırı düzenlendi ![]() ![]() ![]() ![]() DURSUN AKSOY 14 Temmuz 1983 Brüksel / Belçika ![]() Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği İdari Ataşesi Dursun AKSOY, ermeni teröristlerce katledildi ![]() CAHİDE MIHÇIOĞLU 27 Temmuz 1983 Lizbon / Portekiz ![]() Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği, 5 Ermeni terörist tarafından basıldı ve bina içindekiler rehin alındı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1983 yılında ayrıca; - 16 Haziran'da İstanbul Kapalıçarşı'da bir terörist tarafından halkın üzerine ateş açıldı ![]() ![]() ![]() ![]() - 15 Temmuz'da THY'nin Paris Orly havalimanındaki bürosu önünde bomba patladı ![]() ![]() ![]() IŞIK YÖNDER 28 Nisan 1984 Tahran / İran ![]() Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği Sekreteri Şadiye YÖNDER'in eşi, İran ile Türkiye arasında ticaret yapan işadamı Işık YÖNDER, bir ASALA militanı tarafından öldürüldü ![]() ERDOĞAN ÖZEN 20 Haziran 1984 Viyana / Avusturya ![]() Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Erdoğan ÖZEN, otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldü ![]() ![]() EVNER ERGUN 19 Kasım 1984 Viyana / Avusturya ![]() Türkiye'nin BM Temsilciliğinde görevli Evner ERGUN, aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldü ![]() ![]() 1984 yılında ayrıca; -27 Mart'ta Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği Ticaret Müşavir Yardımcısı Işıl ÜNEL'in otomobiline bomba yerleştirmeye çalışan bir terörist, bombanın elinde patlaması sonucu öldü ![]() -28 Mart'ta yine Tahran'da Büyükelçilik Başkatibi Hasan Servet ÖKTEM ve Büyükelçilik Ataşe Yardımcısı İsmail PAMUKÇU, evlerinin önünde uğradıkları silahlı saldırıda yaralandılar ![]() 07 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerÖNEMLİ SORULAR VE YANITLARI "SOYKIRIM" TERİMİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR? Soykırım terimi ilk kez, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1948 tarihli kararıyla onaylanıp l 1 Ocak 1951'de yürürlüğe giren "Soykırımın Önlenmesine ve Cezalandırılmasına ilişkin Sözleşme" adlı uluslararası sözleşmede kullanılmıştır ![]() Türkiye tarafından da onaylanan sözleşmeye göre; soykırım suçunun tanımlanması için şu üç unsurun gerçekleşmesi gerekmektedir: [*]Her şeyden önce ulusal, etnik, ırki veya dini bir grup bulunmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sayılarının büyüklüğü, ancak gruba yönelik böyle bir kastın belirtisi olarak ele alınabilirse anlam kazanır ![]() ![]() KAYNAK: [I]Soysal Mümtaz, Orly Saldırısı Davası 19 Şubat-2 Mart 1985, Şahit ve Avukat Beyanları, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 1985, sayfa 8 ![]() 24 NİSAN 1915 ERMENİ SOYKIRIM GÜNÜ MÜDÜR? 1890’dan sonra başlayan onlarca isyan ve hemen ardından gelen Ermeni katliamları karşısında Osmanlı hükümeti, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri, komiteler ve Ermeni cemaatinin önde gelenlerine yeni karışıklıklar çıkması durumunda "ülke savunmasını sağlamak amacıyla sert önlemler almak zorunda" kalınacağı anlatılmıştır ![]() ![]() Osmanlı’nın bütün iyi niyetli ikazlarına rağmen, daha savaş başlamadan önce her türlü isyan hazırlığına girişmiş olan Ermeniler, savaş başlar başlamaz toplu bir isyana yönelmemişlerdir ![]() ![]() ![]() Ermeni isyanları özellikle Doğu Anadolu'dan başlayarak diğer vilayetlere yayılmıştır ![]() ![]() Ermeni çetelerinin bu tür zulüm ve eylemleri sürerken, güvenlik kuvvetleri tarafından Ermenilerin yaşadıkları bölgelerde yapılan aramalarda pek çok silâh ve cephane ele geçirilmiştir ![]() ![]() Osmanlı Devleti'nin savaşa girmesinden ve özellikle Kafkas Cephesindeki bozgundan sonra, Ermenilerin Müslüman halka karşı baskıları, askerden firarları, asker ve jandarmaya saldırıları, silahlı ve mühimmatla yakalanmaları, Fransızca, Rusça ve Ermenice şifre gruplarının ele geçirilmesi gibi gelişmeler, ülke çapında bir karışıklık çıkaracaklarını gösteren en önemli kanıtlar olmuştur ![]() ![]() Ancak sınırlı bir bölgede gerçekleştirilen bu uygulamanın genelleştirilmesi fikrini pekiştiren olay, Van Ermenilerin isyanı olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Ermeni komiteleri 24 Nisan 1915 tarihinde kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() Ancak, asılsız olayları bile abartarak propaganda malzemesi yapan komiteci Ermeniler, söz konusu tutuklamaları da bir propaganda konusu yapmak için derhal harekete geçmişlerdir ![]() "Sayın Başkan, Türk Ermenistan’ından aldığımız son haberlere göre, orada katliam başlamış ve organize bir tedhiş Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur ![]() ![]() Kevork, Başpiskopos ve bütün Ermenilerin Katogikosu ![]() Başpiskopos Kevork'un telgrafını, Rusya'nın Washington Büyükelçisi'nin ABD'deki temasları izlemiş, böylece yasadışı işler yapan Ermeni komitecilerinin tutuklandığı gün olan 24 Nisan, “Türkler’in Ermenileri soykırıma tabi tuttuğu gün” olarak dünya kamuoyuna propaganda edilmiştir ![]() KAYNAK: [I]Gürün, Kamuran-; Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s ![]() TEHCİR NEDİR? SOYKIRIM ANLAMI TAŞIR MI? Arapça asıllı bir kelime olan tehcir, “bir yerden başka bir yere göç ettirmek, yer değiştirmek, hicret ettirmek (immigration, emigration)” manasını taşır; bir “sürgün”, bir “deportation” manası yoktur ![]() ![]() ![]() Başta Van olmak üzere yurdun pek çok yerinde başlayan Ermeni isyan ve katliamlarına önlem almak amacıyla Talat Paşa'nın başlattığı, Hükümet ve Meclis’in de uygun gördüğü yer değiştirme,doğrudan doğruya cephelerin güvenini sarsacak bölgelerde uygulanmıştır ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması daha sonraları, isyan çıkaran, düşmanla işbirliği yapan ve Ermeni komitacılarına yataklık eden diğer vilâyetlerdeki Ermenileri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir ![]() ![]() Gerçekleştirildiği 1915’ten günümüze kadar yer değiştirme uygulaması hakkında çok şey yazılıp çizilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Şayet, Osmanlı devletinin Ermenileri “soykırım”a tabi tutmak gibi bir amacı olsaydı; bulundukları yerlerde bu düşüncesini gerçekleştiremez miydi? Bunun için “yer değiştirme” gibi bir uygulamaya ne gerek vardı? Kafilelerin güvenliği, sağlığı ve geçimlerinin temini için büyük maddi fedakarlıklara ne gerek vardı? 1915 Mayısından 1916 Ekim ayına kadar yaklaşık bir buçuk yıl devam eden göç ettirme ve yerleştirme sırasında, emirler çerçevesinde ve mahallinde aldığı tedbirlerle, o günün zor savaş şartlarına rağmen, Ermenilerin can ve mallarını koruma altına almasına ne gerek vardı? Adetâ yeni bir cephe açmış gibi idarî, askerî ve malî yükün altına girmemeye ne gerek vardı? Bütün bu soruların cevapları, Osmanlı Devleti'nin asıl niyetinin anlaşılmasına yetecektir ![]() ![]() ![]() Devlet güvenliğinin sağlanması için gerekli bir uygulama olan yer değiştirme, dünyanın en başarılı sevk ve iskan hareketidir ve hiçbir zaman Ermenileri imha etmek gayesini gütmemiştir ![]() [i]KAYNAK: Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() TEHCİR ÖNCESİ VE SONRASINDA ERMENİ NÜFUSUNUN DURUMU NEDİR? Ermeni komitacılar ve bugünkü destekçileri tarafından günümüzde en çok istismar edilen konu Ermeni nüfusunun tehcir öncesi ve sonrasındaki durumudur ![]() ![]() ![]() ![]() Tehcir Öncesi Ermeni Nüfusu: Osmanlı Devletinde yaşayan Ermenilerin nüfusuna ilişkin çok değişik iddialar mevcuttur ![]() Ermeniler ve Diğer Yabancı Kaynaklara Göre Osmanlı Devleti'nde Ermeni Nüfusu:
Yabancılar Osmanlı belgelerini görmezden gelmeye çalışmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinde İstatistik Genel Müdürlüğü 1892 yılında kurulmuştur ![]() ![]() Görüldüğü gibi Ermeni meselesini siyasi alana taşıyan önemli olayların cereyan ettiği dönemde, Osmanlı nüfus bilgileri yabancıların kontrolü altındadır ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması sırasında çeşitli yollardan göç ettirilen Ermenilerin ayrıldıkları ve vardıkları yerlerdeki sayıları devamlı şekilde kontrol edilmiştir ![]() Diğer taraftan Göçmen ve Aşiretleri Yerleştirme Müdürü Şükrü Bey'in 18 Ekim 1915 tarihinde Halep'ten gönderdiği telgrafta, Halep'e sevk edilen Ermenilerin tahminen 100 ![]() ![]() Bu arada Musul ve Zor çevresine gönderilmek üzere 18 Eylül 1915 tarihi itibariyle Diyarbakır'da 120 ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda verilen listede yer değiştiren nüfus içinde yer alıp da henüz taşınmamış olduğu belirtilen kalan nüfustan Adana'dakiler, daha sonra yeni yerleşim bölgelerine taşınmışlardır(39) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göç ettirilenlerle, yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasındaki bu 56 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca yollarda açlıktan da ölümler olduğu belgelerden anlaşılmaktadır(42) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim belgelerde, Osmanlı ordusunda silah altında bulunan Ermenilerden 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Mektupta, bir kısım Ermeni’nin Rusya’ya ve Amerika’ya kaçırıldıkları ve Amerika’da eğitilen 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni iskan merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tuttuğunu göstermekte ve dolayısıyla sevk ve iskan sırasında herhangi bir katliam olayının olmadığını ortaya koymaktadır ![]() Öte yandan yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayısının 500 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim 1918 yılında, Ermeni Delegasyonu Başkanı olan Boghos Nubar Paşa’nın Fransa Dışişleri Bakanlığı Yüksek Yetkili Bakanı Monsieur Gout’a gönderdiği raporda: Kafkasya’da 250 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boghos Nubar Paşa’nın verdiği rakamlardan 290 bin kişinin yer değiştirme uygulaması dışında Osmanlı topraklarını terk edenler olduğu anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() Nitekim o sırada Amerika Büyükelçisi bulunan Morgenthau da günlüğünde Ermeni Protestanlarının vekili olan Zenop Bezciyan’la olan görüşmesinde Bezciyan’ın ifadelerinden hayrete düştüğünü belirtiyor(48) ![]() “Ermeni Protestanlarının vekili Zenop Bezciyan uğradı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ifadeler, ABD Büyükelçisi Morgenthau’nun, bir Ermeni’nin ağzından Ermenilerin hallerinden memnun olduklarının ifade edilmesi karşısında nasıl hayrete düştüğünü gösteriyor ![]() Keza 1917’de Deyr-i Zor’a gelen İsveçli Sven Hedin’in İstanbul Ermenilerinden olan tercümanı da, Fırat kenarında yer yer yüzlerce beyaz çadır gördüğünü, içerisinde barınanların Kafkas cephesinden veya Halep’ten gelen Ermeni kadın ve çocuklar olduğunu anlatmaktadır(49) ![]() Bu konuyla ilgili olarak, kimsenin görmek istemediği bir gerçek daha vardır: o da ölen Türklerin sayısıdır ![]() “Ölü Ermeni sayısı ele alınırken ölü Müslüman sayısını da göz önüne almalıyız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() DİPNOTLAR 1) 1917 Britannica Yıllığı 2) Uras, Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987 3) Aslan, Kevork, Ermenistan ve Ermeniler, İstanbul 1914 ![]() 4) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 5) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 6) 1893-1897 Ermeni İşleri, Paris, 1897 nakleden Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 7) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 8) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 9) Mazıcı, Nurşen, Belgelerle Uluslar arası Rekabette Ermeni Sorunu, İstanbul 1987 ![]() 10) Daha geniş bilgi için bkz ![]() ![]() ![]() 11) Bu arada Kastamonu, Balıkesir, Antalya, İstanbul, Urfa Ermenileriyle, Protestan ve Katolik Ermenilerle, hastalar, öğretmenler, yetim çocuklar ve kimsesiz kadınlar sevk edilmemiştir ![]() 12) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 13) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 16) Belgelerde Diyarbakır’dan ne kadar Ermeni’nin naklolunduğu bildirilmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 17) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 18) ŞFR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 19) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20) Giresun, Perşembe, Ulubey, Sürmene, Tirebolu, Ordu ve Görele aynı vesikada verilmiştir (Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 21) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 22) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 23) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 24) DH ![]() ![]() ![]() ![]() 25) DH ![]() ![]() ![]() ![]() 26) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 27) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 28) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 29) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 30) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 31) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 32) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 33) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 34) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 35) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 36) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 37) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 39) Haleb’e gelenlerin 100 bin civarında olduğu bildirilmesine karşılık (Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 40) Yer değiştirmeye tabi tutulan edilen ve yeni yerleşim bölgesine varan nüfus ile ilgili olarak belgelerde kesin rakamlar verilmekle beraber, bazı yerlerden net sayılar verilmemesi sebebiyle her ikisi için de artı-eksi % 10 oynama söz konusu olabilir ![]() 41) Mesela Trabzon, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Bitlis illeriyle Maraş ve Canik mutasarrıflarına 26 Temmuz 1915 tarihli şifre telgrafta, savaş başlanıcından beri hastalık ve isyan sebebiyle ne kadar Ermeni’nin öldüğünün bildirilmesi istenmiştir (ŞFR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 42) ŞFR ![]() ![]() ![]() 43) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 44) ŞFR ![]() ![]() ![]() 45) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 46) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 47) Archives des Affaires Etrangéres de France, Série Levant, 1918-1928, Sous Série Arménie, Vol ![]() ![]() ![]() ![]() 48) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() 49) Sven Hedin, Bağdad, Babylon, Ninive, Leipzig 1918, s ![]() ![]() ![]() ![]() 50) McCarthy, Justin: "The Anatolian Arrmenians 1912-1922" ![]() ![]() HAYATLARINI KAYBEDEN ERMENİLERİN SAYISI 1 ![]() Ermeni iddialarına göre, 1915 yer değiştirme uygulaması sırasında 1 ![]() ![]() Ermeniler bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeni’nin öldüğünü ileri sürmüşler, bu sayı daha sonra sürekli olarak artırılmış ve 1,5 milyona varılmıştır ![]() ![]() Bu açık arttırmaya ne yazık ki ciddiyetleriyle tanınan bazı yayın organları da katılmaktadır ![]() ![]() Gerçek Ermeni kaybı nedir? Bunu kesin olarak tespit etmeye elbette imkân yoktur ![]() ![]() Ermeniler ve Diğer Yabancı Kaynaklara Göre Osmanlı Devleti'nde Ermeni Nüfusu:
Yabancılar Osmanlı belgelerini görmezden gelmeye çalışmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinde İstatistik Genel Müdürlüğü 1892 yılında kurulmuştur ![]() ![]() Görüldüğü gibi Ermeni meselesini siyasi alana taşıyan önemli olayların cereyan ettiği dönemde, Osmanlı nüfus bilgileri yabancıların kontrolü altındadır ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması sırasında yeni yerleşim bölgelerine sevk edilen nüfus toplam 438 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göç ettirilenlerle, yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasındaki bu 56 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışında tifo, dizanteri gibi hastalıklar ve iklim koşulları sebebiyle de yaklaşık 25-30 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir ki(14), bu şekilde 40 bine yakın kişi yollarda kaybedilmiştir ![]() Kalan 10-16 bin kişinin bir kısmı, yola çıkarılmış olmakla birlikte, henüz iskan bölgesine varmadan yer değiştirmenin durdurulması sebebiyle, bulundukları vilayetlerde alıkonulmuştur ![]() ![]() ![]() Nitekim belgelerde, Osmanlı ordusunda silah altında bulunan Ermenilerden 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Mektupta, bir kısım Ermeni’nin Rusya’ya ve Amerika’ya kaçırıldıkları ve Amerika’da eğitilen 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni iskan merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tuttuğunu göstermekte ve dolayısıyla sevk ve iskan sırasında herhangi bir katliam olayının olmadığını ortaya koymaktadır ![]() KAYNAK: Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() DİPNOTLAR 1) 1917 Britannica Yıllığı 2) Uras, Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987 3) Aslan, Kevork, Ermenistan ve Ermeniler, İstanbul 1914 ![]() 4) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 5) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 6) 1893-1897 Ermeni İşleri, Paris, 1897 nakleden Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 7) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 8) Uras, Esat, a ![]() ![]() ![]() 9) Mazıcı, Nurşen, Belgelerle Uluslar arası Rekabette Ermeni Sorunu, İstanbul 1987 ![]() 10) Daha geniş bilgi için bkz ![]() ![]() ![]() 11) Yer değiştirmeye tabi tutulan edilen ve yeni yerleşim bölgesine varan nüfus ile ilgili olarak belgelerde kesin rakamlar verilmekle beraber, bazı yerlerden net sayılar verilmemesi sebebiyle her ikisi için de artı-eksi % 10 oynama söz konusu olabilir ![]() 12) Mesela Trabzon, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Bitlis illeriyle Maraş ve Canik mutasarrıflarına 26 Temmuz 1915 tarihli şifre telgrafta, savaş başlanıcından beri hastalık ve isyan sebebiyle ne kadar Ermeni’nin öldüğünün bildirilmesi istenmiştir (ŞFR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 13) ŞFR ![]() ![]() ![]() 14) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15) ŞFR ![]() ![]() ![]() 16) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 17) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerOSMANLI DEVLETİ SORUŞTURMADAN KAÇTI MI? Osmanlı Devleti, 26 Mart 1919 tarihinde, Birinci Dünya Savaşı’nda taraf olmamış olan İspanya İsviçre, Danimarka, İsveç ve Norveç'e gönderdiği notalarla bu ülkelerden, ikişer hukukçu gönderilmesini istemiştir ![]() ![]() Bu konu, Osmanlı Devleti'nin icra etmiş olduğu işlemlerde uluslararası hukuk çerçevesinde yanlış bir şeyin bulunmadığını gösteren, kendisine olan özgüvenin önemli bir göstergesidir ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti'nin girişimleri bununla da bitmemiş ve Osmanlı Hükümeti 7 Mart 1920 tarihli telgrafı(2) ile İtilaf Devletleri ve Amiral Bristol'dan konunun araştırılmasını, gerçeklerin tespit edilerek dünya ve Türk Kamuoyunun aydınlatılmasını talep etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı tarihlerde, tüm gazetelerde de açık duyuru şeklinde yayımlanmıştır ![]() ![]() Hukuk ve insanlık dışı bir suçu işleyen bir devletin, böyle girişimlerde bulunması düşünülebilir mi? Bu ve Burada bahsedilen onlarca örnek ele alındığında Türk Milleti'ne ve tarihine karşı yapılan haksızlığın ne kadar ileri götürüldüğü ve insanlık adına utanç duyulacak bir hal aldığı görülebilmektedir ![]() KAYNAKLAR 1) Başbakanlık Osmanlı Arşivi HR ![]() ![]() 2) ATASE Arşivi dolap no ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3) Daha geniş bilgi için bkz ![]() ![]() TALAT PAŞA’NIN SOYKIRIMI EMREDEN GİZLİ TELGRAFI VAR MIDIR? “Soykırım” iddiasını bir Osmanlı politikasına bağlamaya heveslenen Ermeni propagandası, bir de bu yönde alınmış bir karar olduğunu kanıtlamak zorundadır ![]() ![]() ![]() Aram Andonian adlı bir Ermeni yazar bu telgrafların örneklerini 1920’de yayınlamış(1), ayrıca Talat Paşa’yı Berlin’de katleden Tehlirian’ı yargılayan mahkemeye de verilmiştir ![]() ![]() Diğer Ermeni iddiaları gibi, bu iddianın da gerçekle bir ilgisi yoktur ![]() [*]Bu telgraflar 1922’de İngiltere’de Daily Telegraph gazetesinde yayınlanmıştır(2) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’daki mahkeme İttihat ve Terakki’nin firardaki 4 yöneticisini gıyaplarında idama mahkum etmiş, ayrıca 3 kişiyi daha idam cezasına çarptırmıştır ![]() ![]() İngilizler Malta’ya sürdükleri sanıklar aleyhine her yerde belge ve tanık aramaya girişmişler, Osmanlı Hürriyet ve İtilaf Hükümetinin de yardımlarına rağmen hiçbir belge bulamamış, bunun üzerine ABD arşivlerine müracaat edilmiştir ![]() ![]() Vashington’daki İngiliz Büyükelçiliği bu konuda İngiliz Dışişlerine şu cevabı göndermiştir: “Malta’da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil olarak kullanılabilecek hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü duyuyorum ![]() ![]() ![]() İngiliz Dışişleri bu cevap karşısında ne yapılması gerekeceğini İngiliz Kraliyet Savcılığına sormuştur ![]() “Şimdiye kadar hiçbir şahitten,tutuklular hakkında yapılan suçlamaların doğruluğunu kanıtlayabilen bir ifade alınmış değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak, Malta’daki tutuklular, kendilerine hiçbir suçlama dahi yöneltilmeden ve duruşma yapılmaksızın 1921 sonlarında serbest bırakılmışlardır ![]() İngilizler belge aramakla meşgul iken Andonian’dan kaynaklanan telgraflar bilinmektedir ![]() ![]() [*]Andonian’ın belgelerinin sahte olduğuna dair kanıtlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Andonian, yaptığı sahte belgelerin “gerçek Osmanlı belgeleri” olduğunu kanıtlamak için, söz konusu belgelerdeki Halep Valisi Mustafa Abdülhalik Bey’in imzasına dayanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası, meşhur “Talat Paşa Telgrafları” Andonian ve çevresi tarafından uydurulmuş aldatmacadan başka bir şey değildir ![]() [*]Talat Paşanın Ermenilerin katledilmesini emrettiği ileri sürülen telgrafıyla aynı tarihlerde gönderdiği başka gizli telgraflar da vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda, eğer “katliam” emri verilmişse, Amerikan kuruluşunun faaliyet göstermesine ve “katliama” tanık olmasına nasıl müsaade edilmiştir, yani, “biz Ermenileri katlediyoruz, siz de gelin seyredin”mi, demiştir? Bunu herhalde mantıklı açıklamak imkanı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi, Ermenilerin sımsıkı sarıldıkları soykırım iddiası da yalandan başka bir şey değildir ve bir soykırım hiç bir zaman söz konusu olmamıştır ![]() KAYNAKLAR 1) Andonian, Aram; Documents officels concernants les Massacres Armeniens, Paris 1920 ![]() 2) Daily Telegraph, 29 mayıs 1922 ![]() 3) Washington'daki İngiliz Büyükelçiliği, R ![]() ![]() ![]() 4) 29 Temmuz 1921, İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/6504/E8745 OSMANLI ARŞİVLERİ KAPALI MI, TEHCİRLE İLGİLİ BELGELER SAKLANIYOR MU? Tehcirle ilgili her konuda orijinal belgelere ulaşım şansı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binlerce yabancının bizzat belgeye ulaşarak yaptıkları çalışma yanında, bu belgeler Türkçe ve İngilizce olarak da yayınlanmış ve araştırmacıların kullanımına sunulmuştur ![]() ![]() Bu konuda hazırlanan bir başka yayın ise, Başbakanlık Yıldız Arşivinden yararlanılarak Osmanlıca ve günümüz Türkçesiyle İngilizce dillerinde sunulan 3 ciltlik yayındır ![]() ![]() SEVR ANLAŞMASI HÂLÂ GEÇERLİ MİDİR? Ermeni propagandası Sevr Anlaşmasının kendileri açısından hâlâ geçerli ve yürürlükte olduğunu iddia etmekte ve buna dayanarak Sevr'de öngörülen "Ermeni topraklarının" Ermenilere iadesi gerektiğini savunmaktadır ![]() Bu anlaşmayı imzalayan devletlerin, anlaşmanın yürürlüğe giremeden ortadan kalktığını ve yerini Lozan Anlaşmasının aldığını imzalarıyla tasdik etmeleri muvacehesinde bu derece gülünç bir iddia nasıl mesmu olabilir, bilinemez ![]() ![]() Bunların başında Batum Anlaşması gelir ![]() ![]() "Türkiye Ermenileri artık Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmayı düşünmüyorlar Türkiye'deki Ermenilere ilişkin sorunlar Osmanlılar ile Ermeni Cumhuriyeti arasında görüşme konusu bile yapılamaz ![]() ![]() ![]() Taşnak yayın organı Hairenik de 28 Haziranı 1918 tarihli nüshasında şunları yazmıştır: "Rusya'nın Türkiye'ye karşı güttüğü düşmanca politika Kafkasya Ermenilerini de cesaretlendiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilginç beyanlardan şu sonuçları çıkarmamız mümkündür: [*]Ermeni meselesi kapanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin I ![]() ![]() Büyük hayaller peşinden koşan Taşnak denetimindeki Kafkas Ermeni Cumhuriyeti kuruluşunun I ![]() ![]() ![]() Sevr diktası ile sonuçlanan Paris Barış Konferansı Ermenistan'ın sınırları konusunu ABD Başkanı Wilson'un hakemliğine bırakmış, Wilson da General James G ![]() ![]() ![]() Gerçekleri yansıtan bu raporda; "Türkler ile Ermenilerin barış içinde yüzyıllarca yan yana yaşadıkları, tehcir sırasında Türklerin de Ermeniler kadar acı çektikleri Türk köylerinin yakıldığı savaşa giden Türk köylülerinden en çok %20'sinin geri dönebildiği ![]() ![]() ![]() ABD Kongresi bu rapor üzerine 1920 Nisanında Ermenistan'a mandater olunmasını reddetmiştir ![]() 10 Ağustos 1920'de Ermenileri bir kez daha umutlandıran Sevr Anlaşması imzalanmıştır ![]() ![]() Bilindiği üzere 10 Ağustos 1920'de Türkiye'de biri İstanbul'da Osmanlı Hükümeti, diğeri Ankara'da Meclis Hükümeti olmak üzere iki Hükûmet bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Mondros Mütarekesi sonrasında Fransızlar Adana vilâyetini, İngilizler de Urfa, Maraş ve Antep'i işgal etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ABD Kongresinin Ermenistan için mandaterliği kabul etmemesinden sonra, Kafkas Ermeni Cumhuriyetine bağlı düzenli birlikler ve çeteler 1920 Haziranında Türkiye'ye karşı saldırıya geçmişler, Eylülde bu kez Ankara Hükûmeti karşı taarruz emretmiş ve Türk kuvvetleri Ermenileri ağır yenilgilere uğratarak Kars dahil bütün Türk topraklarını kurtarmışlar ve sınırı da aşarak Gümrü'ye girmişlerdir ![]() ![]() ![]() Ancak bu anlaşma onaylanmadan Kızılordu Erivan'a girmiş ve Sovyet Ermeni Hükûmeti kurulmuştur ![]() Erivan'da yönetim Vratzian'ın 18 Şubat 1921'de giriştiği ayaklanma ile tekrar Taşnakların eline geçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 16 Mart 1921'de Sovyetler Birliği ile Moskova Anlaşmasını imzalamış ve bugünkü Türk- Sovyet sınırı çizilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyet Ermenistan’ı Adalet ve İşçi Komiseri Şahverdof Kars Anlaşmasının imza töreninde yaptığı konuşmada, "bundan böyle bu iki milleti başkalarının çıkarları uğruna birbirlerinin üzerine saldırtmanın mümkün olamayacağını" vurgulamıştır ![]() Doğu cephesinin bu şekilde tasfiye edilmesinden sonra, güney, cephesi de 20 Ekim 1921'de Fransa ile imzalanan Ankara Anlaşması ile tasfiye edilmiş ve Fransız kuvvetleri beraberlerinde getirdikleri Ermeni lejyonunu ve mahallî komitecileri yanlarına alarak çekilmişler, mahallî Ermeni halkının büyük kısmını da adeta zorla beraber götürüp Lübnan'a yerleştirmişlerdir ![]() ![]() 24 Temmuz 1923'de imzalanan ve Sevr'in yerini alan Lozan Anlaşmasında ise Ermeniler hakkında hiçbir hüküm bulunmamaktadır ![]() Böylece mesele Lozan'da bütünüyle çözümlenmiş olmaktadır ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR 1) SCHEMSI, Kara-; op ![]() ![]() ![]() ![]() 2) SCHEMSI, Kara-; op ![]() ![]() ![]() ![]() 3) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerTÜRKLER TARİH BOYUNCA HER ZAMAN ERMENİLERE BASKI VE ZULÜM MÜ YAPMIŞLARDIR? Ermeni propagandası, sözde "soykırım" iddiasını tarihi bir zemine oturabilmek amacıyla, Türklerin tarih boyunca her zaman gayrimüslimlere ve Ermenilere kötü muamele ettiğini savunagelmektedir ![]() ![]() ![]() Ermenilerin uğradıkları Bizans zulmü nedeniyle, Türklerin Anadolu'ya girmelerini bir bayram havası içinde karşıladıklarını kendi tarihçileri yazarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olgu, bizzat Ermeni tarihçilerince de iftiharla dile getirilmiştir ![]() "Melikşah'ın kalbi Hıristiyanlara karşı şefkat ve iyilikle doluydu ![]() ![]() ![]() Mateos, Sultan Kılıç Aslan'ın ölümünden sonra ise şunları yazmıştır: "Kılıç Aslan'ın ölümü Hıristiyanlar yasa boğmuştur ![]() ![]() Selçuklu Türklerinin Ermenilere ne kadar iyi davrandıkları Taşirk ailesi gibi bazı Ermeni beylerinin kendiliklerinden Müslümanlığı kabul etmelerinden ve Türklerle birlikte Bizans'a karşı çarpışmalarından da bellidir ![]() Türklerin gayrimüslimlere iyi muamele etmeleri ifadesini İslâm-Türk felsefesinde bulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemin Yunus Emre ve Mevlâna Celaleddin Rumî gibi büyük düşünürlerinin "72 millete bir göz ile bakan" ve "ne olursan ol, yine gel" diyen insanlık ve hoşgörüye dayalı felsefeleri de bu çerçevede değerlendirilmelidir ![]() ![]() Osmanlı Devletinin kuruluşu, gelişmesi ve özellikle İstanbul'un fethi sonucu Bizans'ın yıkılmasıyla Ermeniler için tarihlerinin hiç bir döneminde yaşamadıkları yeni bir çağ açılmış, üzerindeki dinsel, siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel her türlü baskı kalkmış ve barış, güven ve refah dönemi başlamıştır ![]() Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti Türk kökenli, İslâmi yapıya sahip ve çok uluslu bir devlettir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu izleyerek han, Kafkasya, Doğu ve Orta Anadolu, Balkanlar ve Kırım'dan İstanbul'a Ermeni göçleri başlamış ve Osmanlı imparatorluğu Ermeniler için bir çekim merkezi haline gelmiştir ![]() ![]() Osmanlı İmparatorluğu Gregoryen Ermenileri "millet" adı altında örgütlemiş ve kendi dinî liderlerinin yönetimine bırakmıştır ![]() ![]() Ermeniler Müslümanlara verilen her türlü haktan yararlandıkları gibi, bazı ayrıcalıklara da sahip olmuşlar, örneğin askere alınmamışlardır ![]() ![]() Müslümanlarla gayrîmüslimlerden haraç ve cizye vergileri alınmış, buna karşılık Müslümanların tâbi oldukları zekât ve öşür vergilerinden muaf tutulmuşlardır ![]() ![]() Ermenilere, din, kültür, eğitim ve hayır işlerini yürütebilmeleri için gerekli mali güçlerinin yetişmemesi halinde Osmanlı yönetimi yardımda bulunmuş, Patrikhanenin açıklarını kapatmış, Ermeni kurumlarına malî destek sağlamıştır ![]() ![]() Burada şu noktaya da işaret etmek istiyoruz: Ortodoks Rumlar Ermenilerden önce örgütlendiklerinden, Ortodoks Rumlar dışında kalan tüm diğer Hıristiyan unsurlar Etmeni sayılmıştır ![]() ![]() ![]() Ermeni toplumu kendisine tanınan hak ve ayrıcalıkları başarıyla kullanarak hızla gelişmiş ve refaha kavuşmuş, ayrıca Türk-Osmanlı kültür, yaşam tarzı ve yönetim biçimini de benimseyerek kısa zamanda Osmanlıların güvenine lâyık olmuş ve "millet-i sıdıka" unvanına hak kazanmıştır ![]() ![]() Osmanlı tarihi Ermenilerden 29 Paşa, 22 Bakan, 33 milletvekili, 7 Büyükelçi, 11 Başkonsolos ve Konsolos, 11 Üniversite öğretim üyesi ve 41 yüksek rütbeli memur kaydetmektedir ![]() ![]() Ermeniler Osmanlı-Türk sanat, kültür ve müziğine önemli katkılar yapmışlar, ünlü sanatçılar yetiştirmişlerdir ![]() ![]() Burada, dünyadaki ilk Ermeni matbaasının da XVI ![]() ![]() Böylece, Ermeniler, Türkler başta olmak üzere, İmparatorluğun tüm unsurlarıyla XIX ![]() ![]() Bununla birlikte, zaman zaman kendi aralarında iç çekişmelere düşmüşlerdir ![]() ![]() Osmanlılar ise Ermeni grupları ve iç sorunları karşısında ısrarla tarafsız kalmışlardır ![]() ![]() ![]() Mezhep kavgaları Ermenileri birbirlerine düşüren bir diğer etken olmuştur ![]() Özellikle yabancı müdahaleler sonucu Ermeniler arasında Katoliklik ve Protestanlığın yayılması Gregoryen Ermenilerde büyük bir infial uyandırmış ve Gregoryen Ermeniler Osmanlı yönetimine başvurarak bu durumun önlenmesini istemişlerdir ![]() ![]() Daha sonra Katolikler arasında da Vatikan'a bağlı olup olmamak konusunda çatışmalar çıkmış, Papa Vatikan'a bağlı olmayan Ermenileri aforoz etmiş, Osmanlı yönetimi duruma müdahale ederek 1888'de bu iki Katolik grubu barıştırmıştır ![]() Osmanlıların gayrîmüslimlere gösterdiği bu engin hoşgörü İmparatorluğu, çöküş yıllarına kadar, dinî zulümden kaçan bütün insanlar için her zaman sığınılabilecek bir ülke haline getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekler böyle olduğuna göre, Türklerin gayrimüslimlere ve Ermenilere kötü muamele ettikleri, baskı yaptıkları ve ezdikleri gibi iddialar ileri sürmek için herhalde mantık, vicdan, sağduyu, hakkaniyet ve tarih bilgisinden yoksun bulunmak ya da önyargılı olmak gerekir, çünkü başka bir izah tarzı yoktur ![]() ![]() Asoghik ve Mateos'dan Voltaire, Lamartine, Claide Farrere, Pierre Loti, Nogueres, İlone Caetani, Philip Ntarshall Brown, Michelet, Sir Clıarles Wilson, Politis, Arnold, Bronsart, Roux, Grousset, Edgar Granville, Garnier, Toynbee, Lewis, Price, Bombaci ve Shaw'a kadar uzanan ve bazılarına hiç de Türk dostu damgası vurulmayacak pek çok tarihçi ve yazar Türklerin bu konudaki hakkını teslim etmişlerdir ![]() Voltaire: "Büyük Türk çeşitli dinlerden 20 milleti barış içinde yönetmektedir Türkler Hıristiyanlara savaşta ılımlı, zaferde yumuşak olmayı öğretmişlerdir" Philip Marchall Brown: "Türkler kazandıkları büyük zafere rağmen fethettikleri yerlerin halkına, kendilerini kendi yasa ve gelenekleri uyarınca yönetme hakkını cömertçe bahşetmişlerdir ![]() Venizelos Hükûmetinin Dışişleri Bakanı Politis: "Türkiye'deki Rumların çıkarları Türklerden başka hiçbir güç tarafından bu kadar iyi korunamazdı ![]() J ![]() ![]() "Türk ordularının fethettikleri yerlerde din ve kültüre müdahale etmediği tarihin inkar edemeyeceği bir gerçektir ![]() Alman Generali Bronsart: "Türkler; kendilerine dokunulmadığı takdirde, başka dinlerden olanlara karşı dünyanın en hoşgörülü insanlarıdır ![]() Son olarak şu örneği verelim: Napolyon Bonapart, Akka yenilgisi üzerine Osmanlı İmparatorluğundaki Katolik Ermenileri yönetime karşı ayaklandırmayı ve bir tür intikam almayı düşünür ![]() ![]() "Ermeniler hayatlarından o kadar memnundurlar ki, buna imkan yoktur" DİPNOTLAR 1) URFALI MATEOS, (Mathieu d'Edesse); Chronicles ![]() ![]() ![]() 2) URAS, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, 2 ![]() ![]() ![]() 3) Türk Ermenilerinden Gerçekler, Jamanak Yayını ![]() ![]() ![]() ![]() 4) SCHEMSI, Kara-; Turcs et Armeniens devant l'Histoire, Genere ![]() ![]() TÜRKLER ERMENİLERİ 1890'LARDAN İTİBAREN KATLETMEYE Mİ GİRİŞMİŞLERDİR? 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Çarlık Rusyası bu dönemde dünya güç dengesinde giderek daha önemli bir devlet olarak ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya, Batı'da Balkanlara nüfuz etmeye çalışırken, Doğu'da da Kafkasya'ya inmektedir ![]() ![]() ![]() Eçmiyazin Kilisesi kısa sürede Rus nüfuzuna girmiş, hatta Katogikos Nerses Aratarakes 60 bin kişilik bir Ermeni kuvvetinin başında 1827-28 Rus-İran Savaşına Ruslar safında katılmıştır ![]() Rusların Osmanlı Ermenilerine sızmaya çalışması da Eçmiyazin Kilisesi aracılığıyla olmuş ve 1844'den itibaren İstanbul Ermeni Patrikhanesindeki ayinlerde Eçmiyazin Katogikosu’nun adı anılmaya başlamıştır ![]() Osmanlı Hıristiyanlarının hamisi olmaya niyetlenen yalnız Rusya değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Toplumsal düzenin Batı modelinde yeniden örgütlenmesi anlamına gelen Islahat Fermanı müslümanlarla gayrîmüslimleri aynı statüye getiriyor ve gayrimüslimlere tanınmış bulunan ayrıcalık ve ruhani muafiyetlere de bu nedenle son veriyordu ![]() ![]() ![]() Islahat Fermanı Rusya'nın yanı sıra, İngiltere ve Fransa'ya da Ermenilerle daha çok ilgilenmeye sevk etmiş, bu ise Rusya'yı Ermenilerle ilgisini yoğunlaştırmaya yöneltmiştir ![]() Bu ilginin altında bu devletlerin Ermenilere duydukları sempati değil, kendi emperyalist çıkarları yatmaktadır ![]() ![]() Bu nüfuz ve çıkar mücadelesinin önemli alanlarından biri de Osmanlı Devletidir ![]() ![]() "Ermeni Sorunu"nun 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ve Osmanlıların bu savaşı kaybetmeleri sonucu meydana gelen gelişmeler üzerine çıkması bunun belirgin kanıtıdır ![]() Savaş sona ererken İstanbul Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan Eçmiyazin Katogikosluğu aracılığıyla Rus Çarı'ndan Rusya'nın Doğu Anadolu'da işgal ettiği toprakları Osmanlılara geri vermemesini istemiş, bununla da yetinmeyerek savaş sonunda Ayastefanos'daki Rus karargâhına gidip Grandük Nikola ile görüşmüş ve Doğu Anadolu'nun Ruslar tarafından ilhâkını bu olmazsa bölgeye Bulgaristan'a olduğu gibi özerklik verilmesini, bu da mümkün değilse bölgede Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını ve bu ıslahat tamamlanana kadar Rus ordusunun geri çekilmesinini talep etmiştir ![]() ![]() ![]() Patrik Varjabedyan'ın Osmanlı vatandaşı olduğunu hatırlatmaya sanırız gerek yoktur ![]() Doğu Anadolu'daki Rus işgali Rusya'ya Osmanlı Ermenileri üzerindeki etkisini arttırma olanağı sağlamış ve Rus ordusundaki Ermeni subaylar Osmanlı Ermenilerini devlet aleyhine kışkırtmaya çalışmış ve Ermenilere "Balkanlardaki Hıristiyanlar gibi "Osmanlılardan ayrılarak kendi muhtar devletleri kurabileceklerini" telkin etmişlerdir ![]() Rusların niyetini sezen İngiltere Ayastefanos Anlaşmasına karşı çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Berlin Konferansına İstanbul Ermeni Patrikhanesinden de bir heyet katılmış ve isteklerini kabul ettiremeyen bu heyet İstanbul’a "mücadele ve ayaklanmaya girişilmedikçe hiç bir şey elde edilemeyeceği" yargısıyla dönmüştür(2) ![]() Ayastefanos Anlaşması ile eline geçirdiği büyük fırsatı Berlin Konferansı ile kaybeden, ayrıca Batı’ da Yunanistan ve Bulgaristan'ı İngiliz nüfuzuna terk etmek zorunda kalan Rusya Doğu Anadolu'yu doğrudan ilhak etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başlamış, bu politikasında yine Ermenileri kullanmayı denemiştir ![]() İngiltere ve Rusya'nın Ermeniler üzerindeki mücadelesi, Türk düşmanlığıyla ünlü Fransız yazar Rene Pinon'un şu sözleriyle açıkça görülmektedir: "Rus ve İngiliz nüfuzu Ermenilerin sırtında çarpışmıştır ![]() ![]() 1880'de İngiltere'de Gladstone Hükûmeti’nin iktidara gelmesi bu mücadeleyi daha da yoğunlaştırmıştır ![]() ![]() ![]() Bu yeni politikanın ilk sonuçları İngiliz basınında Doğu Anadolu'dan Ermenistan diye söz edilmesi, Doğu Anadolu'nun en ücra köşelerinde bile İngiliz Konsoloslukları açılması, bölgedeki Protestan misyonerlerin sayısının hızla artması ve Londra'da bir İngiliz-Ermeni Komitesinin kurulmasıyla görülmüştür ![]() ![]() Ermeni Patriği Horen Aşıkyan "Ermeni Tarihi" adlı eserinde şunları yazmıştır: "Türkiye'nin çeşitli yerlerine dağılmış çok sayıda Protestan misyoner İngiltere lehine propaganda yapmakta, Ermenilerin İngiltere sayesinde muhtariyete kavuşacaklarını ileri sürmektedirler ![]() ![]() Ermeni din adamı Hrant Vartabed'e göre de "Osmanlı ülkesinde Protestan topluluklar kurulması ve bunların İngiltere ve ABD tarafından himaye edilmesi uygarlık iddiasındaki Batılı güçlerin en kutsal duygu olan din duygusunu bile sömürmekten kaçılmadıklarını göstermektedir ![]() ![]() ![]() Bir başka teşhis İstanbul’daki Fransız Büyükelçisi Paul Cambon'a aittir ![]() "Gladstone gayri memnun Ermenileri örgütlemiş, disiplin altına almış, onlara destek vaadinde bulunmuştur ![]() ![]() Jean-Paul Ganier şunları söylemektedir: "Millet-i Sadıka diye adlandırılan Ermeniler, Ruslar ve Protestan misyonerlerce tahrik edilmiş ve Berlin Konferansına sanki zulüm görmüş bir halkmış gibi başvurmuşlardır ![]() Edgar Granville, "Rus tahrikinden önce Osmanlı ülkesinde hiç bir Ermeni hareketi olmadığı; Çar himayesinde bir Ermenistan gibi hayaller yüzünden masum insanların acı çektiklerini" kaydetmiş ve "asıl büyük canilerin Çarlar olduklarını", "Ermeni hareketlerinin Doğu Anadolu'nun Rusya’ya ilhakını amaçladığını" vurgulamıştır ![]() Ermeni yazar Kaprielian Ermeni Krizi ve Yeniden Doğuş adlı kitabında "ihtilâl vaad ve telkinlerini Ruslara borçlu olduklarını" iftiharla belirtmiştir ![]() Taşnak yayın organı Hairenik, 8 Haziran 1918 tarihli sayısında şu itirafta bulunmaktadır: "Türkiye'deki Ermeniler arasında ihtilâlci ruhun uyanması Rus kışkırtmaları sonucudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gerçekler karşısında, Ermeni sorunun ardında emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğunu parçalama ve paylaşma politikalarının yattığını söylemek güç olmayacaktır ![]() Bu politika çerçevesinde 1880'den itibaren Doğu Anadolu'da bazı Ermeni komiteleri kurulmaya başlamış, Van'da "Kara Haç" ve "Armenakar", Erzurum'da "Vatan Koruyucuları" adlı komiteler teşkil edilmiştir ![]() ![]() Osmanlı Ermenilerini içeride kurulan komiteler yoluyla devlete karşı harekete geçirmek mümkün olamayınca, bu kez bir başka yol denenmiş ve Rus Ermenilerine Osmanlı toprakları dışında komiteler kurdurulmuştur ![]() ![]() ![]() Ermeni propagandasının bugünkü öncülerinden Louise Nalbandian Hınçak Komitesi için şöyle demektedir: "(Ermeni) Halkın(ın) duygularını harekete geçirmek için tahrik ve teröre ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() K ![]() ![]() "Komitenin programı isyan yoluyla Türkiye Ermenistan’ına siyasî ve ekonomik özgürlük sağlamaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşnak kurucularından ve ideologlarından Dr ![]() ![]() Yine Taşnak ideologlarından Varandian, "Histoy of the Dahnagizoutune" (Paris,1932) adlı kitabında aynı itiraflarda bulunmaktadır ![]() Ermeni yazarların da açıkça kaydettikleri gibi amaç Anadolu'da isyanlar çıkarmak, yöntem ise terördür ![]() ![]() Ayaklanma teşebbüsleri önce Hınçaklardan gelmiş, daha sonra Taşnaklar da bu yolu izlemişlerdir ![]() ![]() İlk isyan 1890'daki Erzurum isyanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu isyan ve olaylar Ermeni Komitelerince Ermenilerin "Türklerce katledilmesi" olarak tanıtılmış ve Batı ülkelerine, Hıristiyan kamuoylarına bu şekilde yansıtılarak büyük bir gürültü koparılmıştır ![]() ![]() ![]() Buna Batı basının bu yoldaki yayınlan da eklenince, Hıristiyan kamuoyları Ermenilerin gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan mesajlarını benimsemeye başlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak meselenin aslının hiç de böyle olmadığı ve Ermeni komitelerinin bu propagandasının altında büyük devletleri Osmanlılara karşı silâhlı müdahaleye zorlamak amacının yattığı belgelerle sabittir ![]() İstanbul'daki Ermeni Patriği daha 6 Aralık 1876'da İngiliz Büyükelçisi Elliot'a "eğer Avrupa’nın bu işe müdahalesi dikkatinin çekilmesi için ihtilâl isyan çıkarmak lâzımsa, bunu yapmanın hiç de zor olmadığını” söylemiştir(7) ![]() İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi Currie 28 Mart 1394'de İngiliz Dışişlerine şu raporu göndermiştir: "Erzurum'daki ihtilâlcilerin hedefi karışıklıklar çıkararak Osmanlıların karşılık vermesini temin etmek ve böylece yabancı ülkelerin duruma müdahale etmesini sağlamaktır(8) ![]() Erzurum’daki İngiliz Konsolosu Graves 28 Ocak 1895'de İstanbul'daki İngiliz Büyükelçiliğine yolladığı mesajda, "Komitelerin amaçlarının genel bir memnuniyetsizlik yaratarak Türk Hükümeti ve halkının hayali acılarına, dolayısıyla durumu düzeltme gereğine çekmek" olduğunu bildirmiştir(9) ![]() Yine Graves New York Herald Muhabiri Sydney Whitman’ın "eğer bu memlekete hiç bir Ermeni komitecisi gelmemiş olsaydı ve Ermenileri isyana kışkırtmasaydılar, bu çarpışmalar olur muydu?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı vermiştir: "Tabîî ki hayır; sanmam ki bir tek Ermeni öldürülmüş olsun ![]() Van’daki İngiliz Muavin Konsolosu Williams 4 Mart 1896 tarihli yazısında "Taşnak ve Hınçakların kendi vatandaşlarını terörize ettiklerini, aşırılık ve çılgınlıklarıyla Müslüman halkı kışkırttıklarını,reformların uygulanması için girişilen tüm çabaları felce uğrattıklarını ve bütün Anadolu'da olup bitenlerden Ermeni komitelerinin cinayetlerinin sorumlu olduğunu" belirtmiştir(11) ![]() Adana'daki İngiliz Başkonsolosu Doughty Wily 1909'daki bir raporunda "Ermenilerin yabancı müdahaleyi sağlamaya çalıştıklarını" yazmıştır(12) ![]() Bitlis ve Van’da Rus Başkonsolosluğu yapan General Mayewski 1912 tarihli bir raporunda şunları kaydetmiştir: "1895 ve 1896 yıllarında Ermeni komiteleri Ermenilerle yerel halk arasında öyle bir kuşku yaydılar ki, bu bölgelerde herhangi bir reformun yürütülmesi imkansız hale gelmişti ![]() ![]() ![]() Bu tür düşünceler esrarengiz manastırların duvarları içinde gelişti ve dini görevlerin yerini Hıristiyanların Müslümanlara olan düşmanlığı aldı ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() Mayewski, Aralık 1912 tarihli bir başka raporunda, "Taşnak komitesinin Ermenilerle müslümanları birbirine düşürerek durumu karıştırmaya ve Rus müdahalesine zemin hazırlamaya çalıştığını" vurgulamıştır(14) ![]() Nihayet, Taşnak ideologu Varandian "Avrupa'nın müdahalesini sağlamak istediklerini" itiraf etmiş(15), Papazian'da "isyanların amacının Avrupa devletlerinin Osmanlı Devletinin içişlerine karışmalarını sağlamak olduğunu' yazmıştır(16) ![]() Ermeni komiteleri her isyanı, bu isyandan hemen sonra Avrupalıların müdahalede bulunacakları propagandasıyla çıkarmışlardır ![]() ![]() Gerek Ermeni yazar ve komitecilerin, gerek Ermenileri destekleyen İngiliz ve Rus diplomatlarının ifadelerinden de açıkça görüldüğü üzere, Ermeni ayaklanmasının nedeni ne sefalet, ne ıslahat, ne de baskıya tâbi tutuldukları iddiasıdır ![]() ![]() Osmanlılar ise bu isyanlar karşısında, her devletin yapacağını yapmışlar ve isyanları bastırmak için asilerin üzerine kuvvet göndermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Yakalanan komiteci teröristler yine büyük devletlerin yardımıyla serbest bırakılmışlardır ![]() ![]() Ancak, gerek Ermeni komitelerinin, gerek büyük devletlerin gözden uzak tuttukları temel bir unsur vardır: Ermeniler adına talep edilen topraklarda yaşayan Ermeniler küçük bir azınlıktır ![]() Ermenilerin üzerinde özerk bir Ermenistan kurulmasını istedikleri 6 doğu vilâyeti Erzurum, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır ve Sivas'tır ![]() ![]() ![]() Tablo var Buradan, hayalî bir Ermenistan vaadiyle Ermenileri Osmanlı Devletine karşı kışkırtan Rusya'nın kendi ülkesinde Ermenilere nasıl muamele ettiğini ve asıl niyetlerinin ne olduğunu kısaca belirtmekte yarar görüyoruz ![]() Rusya Kafkaslara indiğinde Kafkas Ermenilerini Ruslaştırmayı ve Ortodokslaştırmayı öngören bir politika izlemeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya'nın Ermenilere yaptığı baskı ve zulüm gerek Ermeni, gerek yabancı yazarlarca ayrıntılarıyla anlatılmıştır ![]() Ermeni tarihçi Vartanyan Ermeni Harekâtının Tarihi adlı kitabında şunları yazmaktadır: "Osmanlı Ermenisi Çarlık Rusyası Ermenisine göre gelenek, din, edebiyat ve dil itibariyle tamamen serbestti ![]() Edgar Granville de "Rus mezalimine karşı Ermenilerin fek sığınağının Osmanlı Devleti olduğunu" kaydetmektedir ![]() Rusya'nın asıl niyeti Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulmasını sağlamak değil, bu toprakları ilhak etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni yazar Boryan bu hususu şu sözleriyle isabetle teşhis etmiştir: "Çarlık Rusya’sı hiçbir zaman Ermeni muhtariyetini sağlamak istememiştir ![]() ![]() [i]KAYNAKLAR 1) URAS, Esat-; a ![]() ![]() 2) URAS, Esat-; a ![]() ![]() 3) SCHEMSİ, Kara-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 4) NALBANDIAN, Luase-; Armenian Revolutionary Movement University of California Press, 1963, sayfa 110 — 111 5) PAPAZIAN K ![]() ![]() 6) Loris-Melikoff, Dr ![]() 7) İngiliz Dışişleri Arşivi, F ![]() ![]() ![]() 8) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 9) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 10) URAS,Esat-; a ![]() ![]() ![]() 11) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 12) SCHEMSI, Kara-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 13) General MAYEWSKI-; Statistigue des Provinces de Van et de Bitlis ![]() 14) SCHEMSİ, Kara-; a ![]() ![]() ![]() 15) VARANDIAN, Mikayel-; History of the Dashnagtzoutune, Paris 1932 sayfa 302 Papazian, K ![]() ![]() ![]() ![]() 16) PAPAZIAN, K ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerTÜRKLER ERMENİLERİ 1915'DE PLANLI VE SİSTEMLİ BİR SOYKIRIMA TÂBİ TUTMUŞLAR MIDIR? I ![]() ![]() ![]() ![]() Komitelerin I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya Ermenileri de Rus ordusuyla birlikte Osmanlı Devletine saldırma hazırlıklarına başlamışlar, Eçmiyazin (Vagrsabat: Erivan yakınlarında) Katogikosu ile Kafkas Genel Valisi Vranzof-Daşkof arasında "Rusya'nın Osmanlılara Ermeniler için yapılacak ıslâhatı uygulattırması karşılığında, Rusya Ermenilerinin kayıtsız şartsız Rusya'yı desteklemeleri" yolunda mutabakata varılmış(3) ![]() Katogikos daha sonra Tiflis'te Çar tarafından kabul edilmiş ve Çar'a "Anadolu'daki Ermenilerin kurtuluşunun ancak Türk egemenliğinden ayrılarak özerk bir Ermenistan teşkil etmeleri ve bu Ermenistan'ın Rusya'nın himayesiyle mümkün olabileceğini" bildirmiştir(4) ![]() ![]() Rusya'nın Osmanlılara savaş ilân etmesi üzerine Taşnak Komitesi, yayın organı Horizon'da şu bildiriyi yayınlamıştır: "Ermeniler en küçük bir tereddüt göstermeden İtilâf Devletlerinin yanında yer almışlar, bütün güçlerini Rusya'nın emrine vermişler; ayrıca gönüllü alayları teşkil etmişlerdir ![]() Taşnak Komitesi örgütüne de şu talimat vermiştir: "Ruslar sınırı geçtiklerinde ve Osmanlı orduları geri çekilmeye başladıklarında her yerde isyanlar çıkarılmalı, Osmanlı orduları bu suretle iki ateş arasına alınmalıdır ![]() ![]() Hınçak Komitesi de örgütüne gönderdiği talimatta, "komitenin bütün gücüyle mücadeleye katılarak İtilâf Devletlerinin ve özellikle Rusya'nın müttefiki sıfatıyla Ermenistan, Kilikya ![]() ![]() Osmanlı Meclisinde Van mebusluğu yapan Papazyan ise bir bildiri yayınlayarak, "Kafkasya’da gönüllü Ermeni alaylarının hazır bulundurulmasını, bunların Rus ordularının öncüleri olarak Ermenilerin yaşadıkları bölgelerdeki kilit noktaları ele geçirmelerini ve Anadolu topraklarında ilerleyecek Ermeni alayları ile hemen birleşilmesini" istemiştir(8) ![]() Bütün bu emirler fazlasıyla yerine getirilmiş, Rus kuvvetlerinin Osmanlı ve Rus Ermenilerinden kurulmuş gönüllü alayları öncülüğünde Doğu'dan Osmanlı topraklarına girmesiyle birlikte Osmanlı ordularındaki Ermeniler (burada II ![]() ![]() Silâhlanan bu çeteler komitelerin “kurtulmak istiyorsan önce komşunu öldür" talimatı üzerine erkekler cephelerde olduğu için savunmasız kalan Türk şehir, kasaba ve köylerine saldırarak katliama girişmişler, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmuşlar, Osmanlı birliklerinin harekâtını engellemişler, ikmâl yollarını kesmişler, yaralı konvoylarını pusuya düşürmüşler, köprü ve yolları imha etmişler, şehirlerde ayaklanarak Rus işgalini kolaylaştırmışlardır ![]() Rus kuvvetleri saflarındaki Ermeni gönüllü alaylarının yaptıkları zulüm o kadar ağır olmuştur ki, Rus komutanlığı bazı Ermeni birliklerini cepheden uzaklaştırarak geri hatlara sevk etmek zorunluluğunu hissetmiştir ![]() ![]() Ermeni katliamı yalnızca Türkleri hedef almamış, Trabzon dolaylarındaki Rumlar ve Hakkari dolaylarındaki Musevîler de Ermeni çetelerince katledilmişlerdir(10) ![]() ![]() Rus kuvvetleriyle birlikte sının ilk geçen Ermeni birliklerinin başında Armen Garo lâkabıyla tanınan eski Osmanlı mebusu Karekin Pastırmacıyan bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Rus kuvvetlerinin 1915 Man ayında bu kez Van yönünde harekâta geçmeleri üzerine 21 Nisanda Van'da geniş çapta bir Ermeni isyanı başlamış, bu isyan sonucu Van Rusların eline düşmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşnak temsilcisinin 1915 Şubatında Tiflis'de toplanan Ermeni Milli Kongresinde yaptığı konuşmada, "Rusya'nın Osmanlı Ermenilerini silahlandırmak, hazırlamak ve isyanlar çıkarmalarını sağlamak için savaştan önce 142 ![]() ![]() Ermeniler, bu ayaklanmaları ve faaliyeti, Osmanlıların tehcir karan üzerine girişilen bir meşru müdafaa olarak takdim etmek alışkanlığındadırlar ![]() ![]() Bütün bunlar olup biterken İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazını zorlamakta, Osmanlı orduları Galiçya'dan Doğu Anadolu ve Irak'a kadar çeşitli cephelerde düşman kuvvetleriyle çarpışmaktadırlar ![]() Osmanlı Hükümeti bu durum karşısında, önce Ermeni Patriği, mebusları ve önde gelenlerini çağırarak Ermenilerin müslümanları katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını bildirmekle yetinmiş, bu sonuç vermeyince 24 Nisan 1915'de Ermeni komitelerini kapatmış ve yöneticilerinden 235 kişiyi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklamıştır ![]() Dışarıdaki Ermeni toplantılarının her yıl "katliam" yıldönümü diye andıkları 24 Nisan işte bu 235 kişinin tutuklandığı tarihtir ![]() Osmanlı Hükümeti maruz kaldığı bu büyük iç ve dış tehlikeler nedeniyle benzer tehlikelerle karşılaşan tüm ülkelerin almakta tereddüt göstermeyeceği bir önleme başvurarak, savaş bölgeleri yakınlarındaki Ermenileri daha güneydeki Osmanlı topraklarına, Suriye'ye tehcir etmiştir ![]() ![]() Ermeni tarihçi Leo'nun da belirttiği gibi, Osmanlı Hükümeti "Rus kışkırtmalarına kapılarak ve Rus silâhlarına güvenerek karışıklık ve isyanlar çıkaran Ermeni komiteleri karşısında kendi varlığını korumak hakkını kullanmıştır ![]() Üstelik tehcir bir cezaî işlem değil, güvenlik nedenleriyle belirli bir grubun belirli bir yerde ikamete mecbur edilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki, Osmanlı Hükümeti Ermenilerin tehcir sırasında zarar görmelerini önlemek için somut bir gayret de göstermiştir ![]() "Bahsi geçen kasaba ve köylerde yerleşik ve nakli gereken Ermenilerin yeni yerleşme bölgelerine hareket ettirilmeleri ve yolculukları sırasında rahatları sağlanmalı, canları ve malları korunmalıdır; varışlarından yeni yurtlarına tamamıyla yerleşmelerine kadar iaşeleri mülteci tahsisatlardan karşılanmalıdır: bunlara daha önceki mali durumları ve hali hazır ihtiyaçlarına göre mal ve toprak dağıtılmalıdır; ihtiyaç sahipleri için Hükümet evler yapmalı, çiftçi sahibi zanaatkârlara tohum, alet, teçhizat temin etmelidir ![]() "Bu emrin tamamıyla Ermeni isyancı komitelerinin genişlemesine karşı bir önlem olması nedeniyle, Müslüman ve Ermeni gruplarının karşılıklı katliama girişimlerine yol açacak şekilde yerine getirilmesinden kaçınılmalıdır ![]() "Yeniden yerleştirilen Ermeni gruplarına refakat etmek üzere özel görevliler temini için düzenlemeler yapılacak, bunların yiyecek ve diğer ihtiyaçları sağlanacak, bu amaçla gerekecek harcamalar göçmenlere ayrılan hükümet tahsisatından karşılanacaktır"(13) "Göçmenlerin yolculukları sırasında varış yerlerine kadar gerekli iaşeleri sağlanmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasta, kadın ve çocuklar trenle, diğerleri ise dayanıklılıklarına göre katırla, araba içinde veya yaya olarak gönderilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin Doğu Anadolu'daki çarpışmalar ve tehcir sırasında kayıplar verdikleri doğrudur, esasen bunu kimse inkâr etmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan, savaş günlerinin güç koşulların, araç, yakıt, gıda, ilaç ve diğer imkânların yetersizliğini, ağır iklim şartlarını ve tifüs gibi salgın hastalıkların yol açtığı tahribatı da göz önünde tutmak gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni propaganda ve terör odaklarının bugün "20 ![]() ![]() KAYNAKLAR 1) NALBANDIAN, Louise-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 2) Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-i İhtilâliyesi, İstanbul 1917, sayfa 144-146 ![]() 3) TCHALKOUCHIAN, Gr ![]() ![]() 4) TCHALKOUCHIAN, Gr ![]() ![]() ![]() ![]() 5) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 6) HOCAOĞLU, Mehmet-; Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, İstanbul, 1976 ![]() ![]() 7) Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-i İhtilâliyesi, sayfa 151-153 8) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() 9) Örneğin “Journal de Guerre du Deuxieme Regiment d’Artillerie de Forteresse Russe d’Erzoroum, 1919” ![]() 10) SCHEMSI, Kara-; a ![]() ![]() ![]() 11) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 12) 1915 Mayıs Tarihli Bakanlar Kurulu Talimatı, Başbakanlık Arşivi, İstanbul Meclis-i Vükelâ Mazbataları, Cilt 198 ![]() ![]() ![]() 13) İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/9158/E 5523 ![]() 14) İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/9158/E 5523 ![]() DOĞU ANADOLU ERMENİLERİN ANAYURDU MUDUR ? Bu sorunun yanıtını Anadolu tarihinde aramak gerekir ![]() ![]() ![]() [*]Ermenileri Nuh Peygambere dayandıran görüş: Bu düşünceye göre Ermeniler Nuh'un torunu olan Hayk'tan gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni çevrelerinin bu iddialarının altında Doğu Anadolu'daki Ermeni varlığını mümkün olduğu kadar eskilere uzatmak, Doğu Anadolu'ya bir anayurt olarak sahip çıkabilmek ve üstelik bunu eski bir kültür varlığı olarak sunmak hevesi yatmaktadır ![]() ![]() Bu iddia gereksizdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK CARRIERE, Auguste-; Moise de Khoren et la Généalogie Patriarcale, Paris 1896 TÜRKLER, SELÇUKLULAR’DAN BAŞLAYARAK, ERMENİ TOPRAKLARINI ERMENİLERDEN ZORLA ALMIŞ VE İŞGAL ETMİŞLER MİDİR? Ermenilerin bir zamanlar toplu olarak oturdukları bölge, tarihin kaydettiği dönemlerde M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu denli çeşitli egemenlikler altında yaşayan Ermeniler, tarih boyunca, o dönemlerin olağan siyasî ve toplumsal düzeni olan derebeylik, yani belirli bölgelerde belirli ailelerin nüfuz sahibi olmaları sistemi dışında, hiçbir zaman bağımsız, birleşik ve sürekli bir devlete sahip olmamışlardır ![]() Ermeni tarihçilerin Ermeni Krallıkları olarak niteledikleri Ermeni Beylikleri aslında her zaman bir "suzerain"e bağlı "vassal"lar olarak yaşamışlar, yabancı devletler arasında tampon bölgeler oluşturmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu husus Ermeni tarihçi Kevork Aslan'ın şu sözleriyle de doğrulanmaktadır: "Ermeniler derebeylikler halinde yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihleri boyunca çeşitli büyük imparatorluk ve devletlerin nüfuzu altında yaşayan ve bunlar arasında mücadele alanı olan Ermeni Beyliklerinin bir takım ek avantajlar sağlamak amacıyla bu güçler arasında sık sık taraf değiştirmeleri, Ermeni halkının büyük acılara maruz kalmasına yol açmıştır ![]() ![]() Gerek bu davranışları, gerek büyük imparatorluklara tâbi olarak yaşamaları Ermenilerin sık sık tehcire uğramalarına ya da kendiliklerinden göç etmelerine neden olmuştur ![]() Perslerden kaçıp İç Anadolu'da Kayseri yöresine yerleşmişler, Sasanilerce İran içlerine, Araplarca Suriye ve Arabistan'a, Bizanslılarca İç Anadolu, İstanbul, Trakya, Makedonya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Transilvanya ve Kırım'a, Haçlı seferleri sırasında Kıbrıs, Girit ve İtalya'ya, Moğal istilasında Kazan ve Astrahan'a, Ruslarca Kırım ve Kafkasya'dan Rusya içlerine tehcir edilmişlerdir ![]() ![]() Bu da göstermektedir ki, 1915'de Osmanlılarca tehcir edilmeleri uğradıkları ilk tehcir olmadığı gibi, Ermeni diasporası denilen olgu da 1915 tehcirinin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır ![]() ![]() Hıristiyanlığı kabul etmelerinden sonra 451 yılında Bizans kilisesinden ayrılmaları Türklerin Anadolu'yu iskânlarına kadar süren bir Bizans-Ermeni çatışmasına, Ermenilerin Bizans tarafından ezilmesine, eritilmeye çalışılmasına ve esasen Bizans'a tâbi olan Ermeni beyliklerinin yok edilmesine yol açmıştır ![]() ![]() ![]() Selçuklu Türkleri işte böyle bir ortamda XI ![]() ![]() ![]() Selçuklu Hakanı Alpaslan eski Ermeni Prensliği Ani'nin topraklarını 1064'de ele geçirmiştir ama, bu Prensliğin varlığına esasen 1045'de, yani Türklerin gelişinden 19 yıl önce Bizans tarafından son verilmiştir ![]() ![]() ![]() Üstelik, tarih bunun tersini kanıtlamakta ve Ermenilerin Bizans'ın yüzyıllardır süren zulmüne son verilmesi amacıyla Selçukluların Anadolu topraklarını ele geçirmelerine yardımcı olduklarını göstermektedir ![]() Ermeni tarihçi Asoghik'in "Ermenilerin Bizans'ın olan düşmanlıkları nedeniyle Türklerin Anadolu'ya gelmesine sevinmişler, hatta Türklere yardım etmişlerdir" yolundaki sözleri bu olguyu belgelemektedir ![]() ![]() Burada, Anadolu Selçuklu Devleti ile çağdaş olan bir Ermeni Prensliğinden de söz etmek gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Haçlı Seferleri sırasında Haçlılara yaptığı yardımlar ve Bizans'ın giderek zayıflaması nedeniyle varlığını sürdürebilen, ancak yine de Bizans'a daha sonra Haçlılara ve Moğollara ve nihayet Katoliklere bağımlı durumda bulunan bu Prenslik Türklerle iyi ilişkiler içinde olmuş ve sonunda Kıbrıs'ta yerleşmiş Katolik Lusignan ailesinin egemenliğine girmiştir ![]() ![]() Kilikya'ya bu son Ermeni göçünün burada Eçmiyazin'den ayrı bir Ermeni kilisesinin kurulmasına da yol açtığını ve bu ayrılığın bugün de sürdüğünü belirtmekte yarar vardır ![]() ![]() ![]() Gerçek bu olduğuna göre, Osmanlıların bir Ermeni Devleti ya da Prenslik ve Beyliğine ait toprakların işgal ve istila ettikleri yolundaki iddia da tarih önünde yenik düşmektedir ![]() KAYNAK 1) ASLAN, Kevork-; L'Arménie et les Arméniens, İstanbul 1914 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerTÜRKLER BUGÜN DE TÜRKİYE'DEKİ ERMENİLERİ BASKI ALTINDA MI TUTMAKTADIRLAR? Türkiye'deki Ermenilerin bugün de baskı altında tutuldukları iddiası zaman zaman gündeme gelmektedir ![]() [*]"Ermeni’ye zulmeden Türk imajını" tarih içinde kesintisiz olarak sürdürerek bugüne kadar getirmek,[*]Genç Ermeni kitlelerine uğruna mücadele edilecek bir hedef göstermek, [*]Propagandaya güncel bir nitelik kazandırmak,[*]Yabancı ülkelere Türkiye'nin içişlerine müdahale imkânı sağlayabilmek ![]() Türkiye'deki 40-50 bin Ermeni vatandaşımız bugün hiçbir ayırıma tâbi tutulmadan, Türk vatandaşlarının sahip oldukları tüm hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanarak güven, huzur ve refah içinde yaşamaktadırlar ![]() Kendi kiliselerinde özgürce ibadet etmekte, kendi okullarında kendi dilleriyle öğrenim görmekte, yine kendi dilleriyle yayın organları çıkarmakta, kendi derneklerinde sosyal ve kültürel faaliyetlerini sürdürmektedirler ![]() ![]() Türkiye Ermenilerinin büyük çoğunluğu Gregoryen’dir ![]() ![]() ![]() Ermeni vatandaşlarımızın çok büyük ekseriyeti İstanbul'da oturmaktadır ![]() ![]() Hiçbir baskıya maruz kalmadıklarını, Türkiye'de yaşamaktan büyük bir memnunluk duyduklarını ve Türk vatandaşı olmakla iftihar ettiklerini her vesile ile dile getiren Ermeni vatandaşlarımız, yurtdışındaki Türk diplomatlarını hedef olan Ermeni terör örgütlerinin saldırılarını başta Patrik olmak üzere, her fırsatta şiddetle kınamışlar, bu terörün yol açtığı acıları diğer Türklerle birlikte aynı ortak duygularla paylaşarak Ermeni propaganda ve terör odaklarına en etkili yanıtı bizzat vermişlerdir ![]() 1 Kasım 1981 günü İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesinde şehit Türk diplomatlarının anısına düzenlenen ve Patrik tarafından yönetilen dinî ayin Türkiye Ermenilerinin Ermeni terörü karşısındaki kararlı tutumlarının açık bir örneğini teşkil etmiştir ![]() Avrupa Konseyinin Türkiye'deki azınlıklara baskı yapıldığı yolundaki kararı üzerine 1982 Şubatında Ermeni Patrikliğince yapılan açıklamada, "Türkiye Ermenilerinin birer Türk vatandaşı olarak Türkiye’de huzur içinde yaşadıkları ve her türlü inanç hürriyetinden yararlanarak ayinlerini serbestçe yaptıkları" vurgulanmış, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan'ın 28 Ocak 1982 günü Ermeni teröristlerce şehit edilmesi üzerine Patrik verdiği demeçte "Türk Ermenilerinin bu cinayeti her Türk vatandaşı gibi büyük bir üzüntüyle karşıladıkları” ifadesini kullanarak "dışarıdaki Ermenileri bütün yasa dışı eylem ve cinayetlere karşı çıkmaya” çağırmıştır ![]() Böylece, Ermeni propagandasının bu iddiası hak ettiği cevabı Türkiye Ermenilerinden almış olmaktadır ![]() 1948 TARİHLİ BM SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN ERMENİ İDDİALARI NASIL DEĞERLENDİRİLEBİLİR? Soykırım kavramı, 1948 tarihli BM Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme ile tanımlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Konuyu soykırım sözleşmesi açısından yorumladığımızda, tarihteki bazı olaylara değinmeden geçilemeyecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlının yayıldığı coğrafyayı hatırladığınızda Osmanlının; Avrupâ da Viyana önlerine kadar; Afrikâ da, Akdeniz'e sahil tüm Kuzey Afrika’yı; Ortadoğu'nun tamamını ve Arap yarımadasını uzun yıllar yönetimi altında tuttuğu görünür ![]() ![]() Anadolu'da şer’i hükümlerin hakim olduğu dönemde, en eski Hıristiyanlık mezhebi Süryanilik, tavus kuşuna ateşe tapan Yezidilik gibi inançlar yaşatılırken, 1800'lü yıllarda şer hükümlere aykırı olmasına rağmen Anadolu'da kiliseler açılmıştır ![]() ![]() ![]() Türk yönetimi hakim olduğu yörelerde diğer kültür ve soylara sahip halklarla yaşamaya alışıktır ![]() ![]() Türk devlet geleneğinde adalet vardır, kültürlerin yaşatılması vardır ancak, katliam ya da soykırım yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Osmanlı yönetimini soykırımla suçlayanlara sormak gerekir: 1469 yılında İspanya ve Portekiz'den Musevi ve Müslümanlar, 1680 yılında Tökeli İmre ve adamları Macaristan'dan, 1711 yılında Rakoczi Ferençh ve adamları, 1849 yılında Layoş Kosuth ve 2000 kişilik Macar grubu, İsveç Kralı Şarl ve 1500-2000 kişilik adamları, 1841 ve 1856 yıllarında Polonya'lı Prens Chartorski, 135 bin kişilik ordusuyla Ekim 1917'de Rus komutan Vrangel, hatta Troçki ölümden soykırımından kurtulmak için nereye sığındılar? Tabii ki Osmanlı ülkesine ![]() 1915 yılında "Sözde Ermeni Soykırımı"nın yapıldığını iddia edenler, 1930'lu yıllardan itibaren Polonya ve Almanya kökenli Musevilerin Türkiye'ye sığındıklarını bilmiyorlar mı? Sözde Ermeni soykırımından 20-25 yıl gibi kısa bir süre geçmiş iken, soykırım yaptığı iddia edilen bir milleti kurtarıcı olarak görenler, neden Türkiye'yi tercih etmişlerdir acaba? Bugünkü insan hakları normlarını ihtiva eden 1478 tarihli Fermanı ile ülkesi insana sahip oldukları tüm değerleri yaşama, yaşatma ve yeni nesillere nakletme imkanı veren Osmanlı Padişahı Fatih'ten yaklaşık 550 yıl sonra Balkanlardaki soykırım ve asimilasyonları hatırlayalım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Balkan halkları ile, Batılı kimyasal silah üreticilerinden temin ettiği hardal gazı ile soykırıma kalkışan Saddam'ın elinden kaçan Irak halkı, yine Türkiye'ye sığınmıştır ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden Türkler dertleri ile ilgili hiçbir şey söylememişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ERMENİ DİN ADAMLARININ, TÜRKLERE YÖNELİK SOYKIRIM İDDİALARINA BAKIŞ AÇILARI NASILDIR? DİKRAN KEVORKAN (Kandilli Ermeni Kilisesi Başkanı) 7 Ekim 2000 tarihli Sözde Ermeni Yasa Tasarısı hakkındaki görüşlere yer veren “Ceviz Kabuğu” adlı TV programına katılan Kandilli Ermeni Kilisesi Başkanı Dikran Kevorkan, şunları söylemiştir: "Soykırım ve Tehcir (bir yerden alıp başka bir yere götürmek) farklı anlamlara gelir ![]() ![]() ![]() Tehcir meselesinde Almanya'nın İstanbul'a baskısı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asimilasyon konusunda ise şunu söyleyebilirim; bugün dünya üzerindeki Ermenilerin en rahatlıkla, en güçlü şekilde kendi kimliklerini muhafaza eden ülke: Türkiye'dir ![]() ![]() ![]() Bugün Türkiye'nin aleyhine konuşulan Diasporadaki Ermeniler çok iyi biliyorlar ki, Amerika'nın belli kiliselerinde kurban ayinleri Pazar günleri İngilizce yapılıyor, Ermeniler ana lisanlarını kaybediyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() (ERMENİ PATRİĞİ) CNN-Türk Televizyonunda 2000 Ekiminde yayınlanan bir programa katılan Ermeni Patriği II ![]() ![]() MESROB II - Gerçektende ben de nabzını yoklarken bizim İstanbul'da yaşayan kilise üyelerimizin bir tedirginlik sezinliyorum; ama buradan izin verirseniz, Türkiye'de yaşayan bütün hem Ermenilere hem kilisemin üyelerine şunu söylemek istiyorum; tedirgin olmanıza hiçbir sebep yok ![]() ![]() ![]() II ![]() ( ERMENİ PATRİĞİ) 22 Ağustos sabahı Kınalıada Surp Krikor Lusavoric Kilisesi'ndeki törenlere başkanlık eden Ermeni Patriği II ![]() VAAZIN BİRİNCİ KISMI Yerusagem'de Siloam adında kutsal sayılan bir havuz vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rab Hisus şakirtlerine bu felaketi hatırlatarak, 18 kurbanın cemaatin diğer üyelerinden daha günahkar olup olmadığını sordu ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhani hayatta karşılaşabileceğimiz en büyük felakete gelince, o da Tanrı'nın krallığından mahrum kalma olasılığıdır ![]() ![]() ![]() Altı gündür merkezi İzmit olan feci depremin etkisi altındayız ![]() ![]() ![]() ![]() Dindarlıktan önce insanlık gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünlerde güz yağmurları başladığında sokaklarda yatıp kalkan onbinlerce depremzedeler bir de hastalanmaya başlayacaklar ![]() ![]() ![]() İkinci görevimiz, cemaatimize ait olan okulların, kiliselerin ve Patrikhanemiz'in binalarındaki hasarları en kısa zamanda el ele vererek onarmalı,güçlendirmeli ve yöremizdeki olası herhangi yeni bir sarsıntıya karşı bu emanetlerin mukavemet güçlerini artırmalıyız ![]() Ancak bunları yaparken en önemli noktayı göz ardı etmemeliyiz ![]() ![]() VAAZIN İKİNCİ KISMI Yeni öğrenim dönemi yaklaşırken, sözümün ikinci kısmında önemli bir konuya değinmek istiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Kendi kendilerini haklı çıkarmak için de cemaat okullarımızın kalitesi hakkında yalan yanlış hurafeler yayıyorlar ![]() ![]() ![]() Okullarımızın başarı oranının göstergesi değil mi bunlar? Okullarımıza ikiyüz milyonu çok gören ve evladını en az iki-üç milyarlık yenibitme okullara gönderenler evlatlarına en büyük kötülüğü yapıyorlar ![]() ![]() ![]() Otomobillerin markası vardır ![]() ![]() ![]() Okullarımızda aksaklıklar yok değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okullarımıza yabancı kalmanın direkt sonuçlarından biri aile düzenimizin bozulmasıdır ![]() ![]() ![]() Hayırseverlerimiz var ki, hem maddi destek yapıyor hem de cemaatin bu yaraları ile yakinen ilgileniyor ve bir çıkış yolu arıyorlar ![]() ![]() Peki, bu sorunlarla toplumun önde gelenleri, aydınları ve hayırseverleri ilgilenmezse kim ilgilenecek? Benim ruhani ve manevi yetkim dışında bir gücüm yok ![]() Ne mutlu atalarımızın örf ve adetleriyle donanmış olan inayetli ve kadasetli kilisemizin vasıtasıyla ebediyet suyunun öz kaynağından içebilenlere! Kısacası şunu söylemek istiyorum: Yeni okul döneminin başlamasına birkaç hafta kaldı ![]() II ![]() ( ERMENİ PATRİĞİ) Ermeni Patriği II ![]() ![]() Soru - Fatih dönemine kadar Konstantinopolis'teki Ermenilerin bir Patriği olmamış ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * İstanbul'un fethine kadar Anadolu'daki Ermeni cemaatinin durumu nasılmış? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Fatih'in İstanbul Ermeni cemaatine patriklik berati vermesinin nedeni nedir? II ![]() ![]() ![]() İmparatorluk sınırları dahilinde Bizans Ortodoks doktrinini kabul etmeyen büyük bir kitle olduğunu unutmamak gerek ![]() ![]() ![]() Soru - Osmanlı döneminde Ermenileri genelde zanaatkar ve tüccar olarak, sorunları geniş ölçekli yaşamayan bir topluluk olarak görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O dönemin paniği içinde, yöneticiler, azınlık içindeki küçücük bir azınlığın eğilimlerini bütün bir azınlığa mal etme yanlışını yaptılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak TC'nin kuruluşuna kadarki Türk - Ermeni ilişkilerinin bu son dönemini bütün tarihi açıklamak için kullanmak çok yanlış ![]() Tarihe besinci yüzyıldan itibaren bakmak gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Cumhuriyet'e geçiş kiliseniz açısından sancılı oldu mu? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Bugün kilisenizin ve cemaatinizin sorunları neler? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cemaatin toplumsal sorunları var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - 2000'lere gidilirken Türkiye toplumu sizin pencerenizden nasıl bir manzara arz ediyor? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Günümüzdeki laiklik tartışmalarına ne diyorsunuz? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet döneminde doğan insanlar olarak geriye dönüşün imkansız olduğu kanısındayım ![]() ![]() Soru - 2000 yılı kutlamaları bütün insanlığın ilgisini çekiyor, ama Hıristiyanlar için ayrı bir önem taşıyor ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hristiyanlık açısından birinci dereceden kutsal ülkeler Filistin ve Vatikan ise, ikinci dereceden kutsal ülke Anadolu, yani Türkiye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b]II ![]() ( ERMENİ PATRİĞİ) 22 Mayıs 1999 günü Hilton Oteli’nde düzenlenen resepsiyonda konuşan Ermeni Patriği II ![]() "3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan hayatına, kişisel hak ve özgürlüklere saygı, adil ve her türlü şiddetten uzak bir dünya hepimizin ortak özlemi ![]() Önümüzdeki bu dönüm noktası yalnızca eşsiz bir fırsat değil, aynı zamanda çetin bir sınav sunuyor bizlere ![]() ![]() ![]() Yine de geride bıraktıklarımız arasında hep saygıyla yad edeceğimiz, önümüzdeki binyıllarda da sevinçle kutlayacağımız nice olaylar yok değil ![]() Tıpkı bugün kutladığımız gibi ![]() ![]() ![]() İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır ![]() Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonra, 1461'de Batı Anadolu'daki Ermeni episkoposluğunu çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği'ne dönüştürmesi Fatih'in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir ![]() Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih'ten önce, ne de sonra görüldü ![]() Yeni bir binyıla girerken dünyada yaşanan gerginlikleri, özellikle yakın çevremizdeki savaş ortamını gözönünde bulunduracak olursak, 538 yıl önce gerçekleşen bu olayın değerini, dinler ve kültürler arası hoşgörünün önemini, sanıyorum daha iyi kavrayabiliriz ![]() İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet'i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461'deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim'den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz ![]() Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabalık Hıristiyan cemaati olarak 75 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerATATÜRK'TEN ERMENİ SORUNU SUNUŞ Atatürk'ün "Ermeni Sorunu" ve sözde Ermeni soykırımı üzerine nasıl yaklaştığını ve neler yaptığını ortaya çıkarmak için bir araştırma yapmak gereğini duyduk ![]() ![]() Bu amaçla Atatürk'ün yazdıklarını ve söylediklerini içeren tüm yayınları taradık ![]() ![]() ![]() ![]() Burada; - Ermeni Sorunu'nun neden çıktığını, siyasi amacın ne olduğunu; - Siyasi amacın gerçekleştirilmesi için sözde Ermeni soykırımı safsatasının nasıl yaratıldığını ve kullanıldığını; - Kurtuluş Savaşı döneminde Ermeni yayılmacılığına karşı nasıl mücadele verildiğini, - Atatürk'ün bu sorunu nasıl söndürdüğünü, mücadele metotlarını ve konuyla ilgili yorumlarını bulacaksınız ![]() 6Ağustos 2001 Ankara İsmet Görgülü SEÇMELER Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayrı ayrı oluşan bir takım çeteler, adi hırsızlıkla, ara sıra da öldürmelerle meşgul olmuşlar, Rum ve Ermeni sürgünü esnasında bu unsurlardan ortaya çıkan bazı çeteler ise siyasi bir hüviyet kazanmıştır ![]() ![]() (22 Mayıs 1919) Ermenilerin siyasi emellerini fiilen elde etmek ve asayişi bozuk göstermek maksadıyla Doğu vilayetleri içine çeteler geçireceklerini pek muhtemel görüyorum ![]() (24 Mayıs 1919) Ermenilere vilayetlerimizi peşkeş çekmeleri de ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() böyle bir hali biz düşmanlık olarak görmeye ve saymaya, meşru topraklarımızı ve milli bağımsızlığımızı kurtarmak için mecburuz ![]() ![]() ![]() ![]() (30 Mayıs 1919) Rum ve Ermeni komitacılarıyla, bunların ileri gelenleri, devamlı şekilde temasta bulundukları İngiliz subayları ile bazı Amerikan memurlarından çok yüz buluyorlar ![]() (5 Haziran 1919) ![]() ![]() ![]() ![]() tehcir sırasında Merzifon'da esasen çokça kalan Ermenilerin bu kez başka yerlerden de gelenler ve göçten dönenler yüzünden miktarlarının daima artmakta olduğu Merzifon Amerikan Mektebi'ne getirilen eşya sandıklarının üzerinde Otoman Amerikan markaları görüldüğünden bunların herhalde silah olduğunda şüphe bırakmıştır ![]() (6 Haziran 1919) ![]() ![]() ![]() İngiliz subayları tarafından sevk ve idare edilen altı bin kişi oldukları tahmin edilen Ermeni kuvvetinin Nahcivan ve havalisini işgal ettikleri ![]() ![]() ![]() (11 Haziran 1919) ![]() ![]() ![]() bir İngiliz subayı Iğdır'dan Bayezit'e gelerek, Mutassarıf'a: İngiltere himayesinde teşekkül eden Ermenistan'a Bayezit havalisinin de bırakıldığını bir aya kadar on beş bin Ermeni muhacirinin Ermeni düzenli birlikleri himayesiyle eski yurtları olan Bayezit sancağına sevk edileceğini bildirmiştir ![]() Doğu vilayetlerinden bir karış toprağın bile Ermenistan'a bırakılmasının mümkün olmayacağı, bir tek Ermeni askerinin sınırımızın bu tarafına geçmesinin ateşle karşılık göreceği (12 Haziran 1919) ![]() ![]() ![]() Doğu vilayetleri halkının, Ermeni çetelerinin acımasızlığına ve taarruzlarına hedef olmuş, en büyük felaketi görmüş bir unsur olmak sıfatıyla, birlik ve fedakarlık lüzumunu en önce takdir ettikleri iftiharla görülmektedir ![]() (16 Haziran 1919) ![]() ![]() ![]() Devlet ve milletimizin parçalanması ve Ermeni ve Yunan esaretine düşülmesi söz konusudur ![]() ![]() (6 Temmuz 1919) ![]() ![]() ![]() Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek için açılan milli mücahede uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmaya resmi ve askeri sıfatım artık mani olmaya başladı ![]() ![]() (8 Temmuz 1919) Osmanlı tebaasından olan Ermeni unsurları, gördükleri teşvik ve yardımın neticesiyle de, milli namusumuzu yaralayacak taşkınlıklardan başlıyarak, nihayet hazin ve kanlı safhalara girinceye kadar küstahane tecavüzlere koyuldular ![]() Vatanın parçalanması söz konusu ve karar olarak, Doğu Vilayetleri'mizde "Ermenistan", Adana ve Kozan havalisinde "Kilikya" adı ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kölelik payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfasını kapatarak ebediyet mezarına defnetmek gibi, insaniyet ve medeniyetle ve hele milliyet esaslarıyla bağdaşmayan emeller kabul ve onay yeri bulmuş ve görülüyor ki, tatbikat devresi de başlamıştır ![]() Bir istila fikri besleyen Ermeniler, Nahcivan'dan Oltu'ya kadar bütün İslam ahaliye baskı ve bazı mahallerde katliam ve yağma yapıyorlar ![]() ![]() memleketimizde külliyetli yabancı parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor ![]() ![]() (23 Temmuz 1919) ![]() ![]() ![]() Doğuda Ermeniler Kızılarmağa kadar genişleme hazırlıklarına ve şimdiden sınırlarımıza kadar dayanan katliam siyasetine başladı ![]() (4 Eylül 1919) ![]() ![]() ![]() vatanımız içinde bağımsız Ermenilik teşkili gayesine yönelik harekata karşı birlikte müdafaa ve mukavemet meşru esası kabul edilmiştir ![]() (11 Eylül 1919) ![]() ![]() ![]() Mütareke gününden beri Rum ve Ermenilerin, İtilaf Devletleri teşvik ve himayesi altında nasıl milli izzeti nefsimizi yaraladıklarını, ne suretle saltanat ve hükümet hakkını ayaklar altına aldıklarını ![]() ![]() ![]() (17 Eylül 1919) ![]() ![]() ![]() Ermenilere hiçbir kötü kastımız yoktur ![]() ![]() ![]() Ermeni facialarının hala mevcut eserlerinin gösterilmesi uygun olur ![]() (21 Eylül 1919) Ateşkes sonrasında hükümetimizin Adana ili ile Antep, Maraş, Urfa sancaklarını bırakma güçsüzlüğünde bulunması, bu yörede Fransız ve İngiliz koruyuculuğu altında Ermeni işgalini ve örgütlenmesini kesinleştirmiş ve bunlar, o il ve sancakları Ermenileştirmek amacı ile bir yıla yakın bir süre çalışma göstermiş 1 ![]() A ![]() ![]() B ![]() ![]() C ![]() ![]() D ![]() ![]() E ![]() ![]() (22 Eylül 1919) Merkezi Erivan olan Ermeni Cumhuriyeti'ne karşı dostça olmayan hiçbir niyetimiz yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İngilizler, bu hareketlerin cereyanı esnasında, bir yandan Ermenilerin Müslümanlara karşı tutumlarını teşvik ettiler, hatta onları bu konuda kışkırttılar, diğer taraftan Ermenilerin tecavüzlerini bize sayıp döktüler ve bunları tahammül edilemez hareketler olarak nitelediler ve bu komşu devlete saldırarak misillemede bulunmaya bizi zorladılar ![]() ![]() ![]() ![]() Erzurum ve Van'daki Müslümanların ve bilhassa sınır bölgelerinde yaşayanların; Ermenistan'da cereyan eden katliama dair her gün aldıkları haberler ve ölümden kaçan ve ağlanacak vaziyette olan mültecilerin manzarası karşısında, büyük heyecana kapılmaları çok normaldir ![]() (24 Eylül 1919) Adana dahilinde, Ermenilerin Fransızlar tarafından silahlandırıldığı ve İslamlarla boğazlaşmaya sevk edildikleri ![]() (23 Ekim 1919) Maraş'a Fransız kuvvetleri girmekte ve oradaki Ermeniler vasıtasıyla Müslüman kardeşlerimize karşı bir katliam icra etmekte oldukları haber alındı ![]() (1/2 Kasım 1919) Maraş'tan alınan sağlam malumatta, Maraş'ı işgal eden Fransız kıtalarının yüzde yirmisi Fransız Cezayirli olup, geri kalanı Osmanlı Ermenilerinden meydana gelen fedailerdir ![]() ![]() ![]() (7 Kasım 1919) Küçük - Ermenistan teşkiline ve Kilikya'nın Fransızlar tarafından tamamen işgaline mani olmak için, mülkiye memurlarının ve askeriyenin el ele vererek Adana vilayetinde ve bağımsız sancaklarda karşı koyma vasıtalarını hazırlamaları ve hazır bulundurmaları bütün alakadarlara yazıldı ![]() (10 Kasım 1919) Adana'da Fransızlar ve Ermeniler tarafından yapılan zulümlerin ve tecavüzlerin artmasından dolayı Ermeni zulümlerini görmek üzere milletlerarası bir heyetin Adana'ya yollanması (16 Kasım 1919) Ermenileri geri çekerek, İslamlar aleyhindeki zulme nihayet vereceklerini söyleyen Fransızların bu defa birlikte İslam halkı katliam eyledikleri son derece dikkate değerdir ![]() (11 Ocak 1920) Adana'da 1170, Toprakkale-Islahiye şimendifer hattı üzerinde 270, Osmaniye-Adana üzerinde 200, Katma'da 300, Kilis'te 600, Antep'te 1200, Maraş'ta 1200 kadar Fransız sömürge ve Ermeni askeri olmak üzere işgal kuvvetleri bulunduğu anlaşılmıştır ![]() (24 Ocak 1920) Maraş'ta, Fransızlar, Ermeniler, Müslümanları katliam etmektedirler ![]() ![]() (25 Ocak 1920) Maraş'ta, Fransız ve Ermeniler tarafından Müslümanların katliamı, insanlığı dehşete düşürecek şekilde devam ediyor ![]() (29 Ocak 1920) On yedi günden beri Maraş'ta cereyan eden feci ve kanlı vakalara nihayet verilmesi hakkında, medeniyet ve insanlık aleminin duyup öğrenmesi için yükseltilen feryat ve acının yankılanacak bir yer bulmadığı, hala bu vahşetin devamıyla sabit oluyor ![]() (8 Şubat 1920) Adana'da heyecan ve asabiyet ziyadeleşmiştir ![]() ![]() ![]() (10/11 Şubat 1920) Medeniyet maskesine gizlenen Fransızlar ve onların öncüsü olan Ermeniler, Urfa ve havalisinde İslam ahali hakkında zalimane katliamlara başlamışlardır ![]() (14 Şubat 1920) Tarihte emsali görülmemiş olan bu vahşetin faili Ermeniler olup, Müslümanlar ancak namus ve hayatlarını muhafaza kaydıyla mukavemet ve müdafaada bulunmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() (20 Şubat 1920) Hiçbir yerde Ermeni kıtali (kırımı) yapılmakta değildir ![]() ![]() ![]() (22 Şubat 1920) Kozan'da birçok Türklerin kiliseye doldurulduğunun tesbit edildiği, Feke ilçesinin 80 Ermeni tarafından sarıldığı bildiriliyor, ayrıca Saimbeyli'ye az zamanda takviye yetiştirilmediği takdirde Türklerin sonunun fena olacağı, silahlı olmayan Ermenilere hiçbir sebeple taarruz edilmemesi ![]() ![]() ![]() ![]() (2 Mart 1920) Bir uydurma Ermeni kırımı meselesi ve tüm dünyayı aldatmak için yaratılan bu kin ve hırs ürünü propagandaların niteliği hakkında uygarlık ve insanlık dünyasının bir kere daha aydınlatılması ve bu suretle haksızlığa uğramış Türk ulusunun iğrenç ve alçakça bir suçlamadan arındırılması ![]() (7 Mart 1920) Bugün Kozan, Haçin (Saimbeyli), Feke gibi bölgelerde fiilen kendisini göstermiş olan Ermeni mezaliminin bir an önce söndürülmesi gereklidir ![]() ![]() (9 Mart 1920) 13 Mart tarihli Temsp gazetesinde Lord Curzon Avam Kamarasında irad ettiği nutukta Ermenilere dair demiştir ki: Bana öyle geliyor ki siz Ermenileri sekiz yaşında pek temiz ve masum bir kız gibi zannediyorsunuz ![]() ![]() ![]() (27 Mart 1920) Fransızlar Maraş ve Urfa'da yaptıklarını Adana'da da yaparak Ermenileri silahlandırıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kilikya'da ve çevresindeki işgal bölgelerinde Fransızların yarattığı durum, Türkler ve Ermeniler arasında karşılıklı olarak bir öç alma duygusunu beslemek ve bunun sonucunda da, işgalin kaldırılması ile birlikte yerli halkın birbirlerini boğazlayacaklarını dünyaya yayarak amaçlarına varmaktır ![]() (31 Mart 1920) Esirlerin hastalık sebebiyle bile olsun elimizde ölmeleri dini ve milli ahlakımıza uygun düşmedikten başka vatani çıkarlarımızı da gerçek biçimde yaralar ![]() (13 Nisan 1920) Düşmanların bütün çalışması, barış esaslarının kararlaştırılacağı şu sıralarda memleketimizi dışarıda ve içeride güçsüz bir durumda bırakarak istedikleri her şeyi kabul ettirmeyi amaçlıyordu ![]() Geleceğe yönelik çıkarlarını, çeşitli baskılarla bütün dış ülkeleri aleyhimize çevirmekte gören bazı kuruluş ve unsurlar ise, tarafımıza yöneltilen bu akımı temelinden yıkmak ve bütün dış ülkelerin milletimiz lehine, düşüncelerinde değişiklikler olmasına fırsat vermemek için, tümüyle yalan olan en son Ermeni soykırımı uydurmasını düzenlediler ve açıkladılar ![]() İngilizler, bir yandan dış durumumuzu yeni toplu öldürme iftiraları ile sarsarak tasarladıkları İstanbul işgalini kolaylıkla uygulayabilecek bir ortam hazırlıyorlardı Anadolu'da yerleşmiş Ermenilerin ve Rumların hükümet emirlerine ve milli amaçlara karşı gelmedikçe her türlü saldırıdan korunmaları ve tam anlamı ile mutlu ve rahat bir hayat yaşamaları öteden beri kabul edilmiş bir ana konu idi ![]() ![]() İşte, İstanbul'un yabancı kuvvetlerce işgalinden bu güne kadar geçen acı günlerinde hiçbir dış ülkenin fiili korumasına erişemeyen Anadolu Ermenilerinden hiçbir kişinin, en küçük bir anlamda bile, saldırıya uğramamış olması, bize her nedenle cinayet yükleyen ve medeni duyarlılığı kendi tekelinde sanan entrikacı Avrupalıların yüzlerini kızartacak ve milletimizin yaradılışından sahibi bulunduğu insanlık törelerinin yücelik derecesini ispat edecek çok önemli bir konudur ![]() (24 Nisan 1920) Adana, Maraş, Ayıntap ve Urfa gibi en eski İslam memleketleri Fransız zabitlerinin idaresinde Ermeni kin ve öfkesine, Ermeni ruhunun yırtıcı kabalık ve düşmanlığına yenecek, parçalanacak bir av gibi terkedildi ![]() (09 Mayıs 1920) Üç Sancak'taki Türk halkı Ermeniler tarafından devamlı olarak katliam edilmektedir ![]() ![]() (13/14 Haziran 1920) 11 Haziran öğleden sonra saat üçte bu zavallı halk, Kahyaoğlu Çiftliği'ne vardığında silahlı otuz Ermeni'den kurulu bir çetenin saldırısına uğrayarak erkekler bir eve, çocuklarla kadınlar bir başka eve doldurulmuş, kırk üç erkek, yirmi bir kadın ve sayısı saptanamayan çocuklar kamadan geçirilmişlerdir ![]() ![]() ![]() Adana'nın 10 km doğusundaki İncirli köyünde 9 Haziran 1920 günü Ermeni çeteleri bütün köy halkını bir yere doldurup bomba ile havaya uçurmuşlardır ![]() (13 Haziran 1920) Bolşeviklere Azerbaycan'da muhalifler vardı ![]() ![]() ![]() "Bolşeviklerle muharebe ediniz ![]() ![]() Orada bulunan arkadaşlarımız da ellerindeki kuvveti çarptırdılar ve tabii mağlup oldular ![]() ![]() ![]() Halbuki Bolşeviklerle bu muharebe başlayınca ahali-i İslamiyenin katline başlanıldı ![]() ![]() (3 Temmuz 1920) Gümrü'de başlayan barış görüşmelerinin iki ulus için karşılıklı güvenlik ilkesine dayalı bir barış ve bolluk dönemi getirecek bir sonuca ulaşması bizce de pek uygun ve gerekli olduğuna kuşku duyulmayacağı umudu ile Ermenistan'ı artık zararlı dış etkilerden korumaya yönelik yurtseverce çalışmalarınızda kesin başarılar dilerim ![]() (29 Kasım 1920) Ermeniler Van ve Bitlis'i ele geçirince, Irak'taki İngilizlerle birleşeceklerinden dolayı bütün Yakındoğu'da İngilizlerin yeri çok sağlamlık kazanacaktır ![]() Rum, Ermeni gibi Batı emperyalistlerinin hizmetçisi olan uluslarla, bu çabalarında direndikleri sürece anlaşma olanağımız yoktur ![]() Yunanistan ancak Türk çoğunluğunun yerleşik bulunduğu İzmir ve Trakya'dan ve İngiliz köleliğinden vazgeçtiği zaman bizimle dost olabilir ![]() (1 Aralık 1920) Ve gerek Rus gerek Garb istatistikleri bu hususda kanıt olarak yeterlidir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenistan'ı Mezopotamya'da yerleşmiş İngilizlere yaklaştıracak surette uzatmak, Moskova ve Ankara hükümetlerine pek çok nahoş sürprizler yaratmak demek olur ![]() (27 Aralık 1920) S - Yakın zamanda Türklerin Ermenilerle katliam yaptıkları hakkında neşredilen haberler doğru mudur? C - Türkler tarafından Ermeniler aleyhinde katliam, uydurulmuş rivayetler ve daha önce yayılmış bir takım yalan ve iftiralardan ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() S - Türklere Ermeniler tarafından katliam yapılmış mıdır? C - Türk ahali hakkında Ermeniler tarafından yapılan mezalim ve katliam ki Ermenistan üzerine ordularımız tarafından ihtiyar edilen harekatı zaruri kılmıştır ![]() ![]() ![]() (17 Ocak 1921) 7 ![]() Rus ordusu 1915'de bize karşı büyük taarruzunu başlattığı bir sırada o zaman Çarlığın hizmetinde bulunan Taşnak Ermeni komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmişti ![]() ![]() ![]() Bu cinayetleri işleyen ve saflarına eli silah tutabilen bütün Ermenileri katan çeteler, silah cephane ve iaşe ikmallerini, bazı büyük devletlerin daha sulh zamanından beri kendilerine kapitülasyonların bahşettiği dokunulmazlıklardan bilistifade ve bu maksada matuf olarak büyük stoklar husule getirmeye muvaffak oldukları Ermeni köylerinden yapıyorlardı ![]() İngiltere'nin sulh zamanında ve harp sahasından uzak olarak İrlanda'ya reva gördüğü muameleye hemen hemen kayıtsız bir şekilde bakan dünya efkarı, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamaz ![]() Bize karşı yapılmış olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan ekserisi şayet İtilaf Devletleri bizi tekrar harb etmeye zorlamasa idi evlerine dönmüş olurlardı ![]() Brest-Littowsk Muahedesinin akdini müteakip Rusların Şark vilayetlerimizi tahliyeye başladıkları sırada Ermeni çetelerinin yapmış oldukları katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur ![]() Sivas'ta benle görüşmüş olan, bilahare bu bölgeleri ziyaret eden ve buralarda Ermeni çetelerinin davranışları hususunda mufassal müşahadelerde bulunarak daha sonra kendisine bu konuda anlatmış olduğum şeylerin doğru olduğunu bana yazmış bulunan Amerikan Generali Harbord Amerikan Umumi ekfarının kendisinden faydalı bilgi temin edebileceği bir şahidimizdir ![]() ![]() Milyonlarca Türk'ü binlerce Ermeni'nin hakimiyetine terketmeye kalkışan Wilson projesi sadece gülünçtür ![]() (26 Şubat 1921) Güneyde Fransızlarla onların silahlandırdığı ve bize karşı kışkırttığı Ermeniler ve doğuda Ermenistan Ermenileri memleketimizin ele geçirdikleri yörelerinde ve işgal edilen sınır ve cepheler çevresinde Müslüman halka çeşitli zulümler uyguluyor ve katliam yapıyorlardı ![]() (1 Mart 1921) Ermeni sorunu denilen ve Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik yararlarına göre çözülmek istenilen sorun, Kars antlaşması ile, en doğru şekilde çözüme ulaştırılmış oldu ![]() ![]() (1 Mart 1922) Doğuda Trabzon'u, güneyde Adana'yı içine alacak büyük Ermenistan'dan eser kalmamıştır ![]() ![]() (13 Ağustos 1924) |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerATATÜRK'TEN ERMENİ SORUNU(1917, 1918) Atatürk'ün, 1917 kışında Veliaht Vahdettin ile beraber Almanya'ya yaptığı resmi ziyarette, bir Alman valisinin Ermeni tezlerini savunması üzerine, verdiği cevabı anlatması ![]() ALMANYA GEZİSİNDEN BİR ANISI Aralık 1917 ![]() ![]() ![]() Alsas'ta bir gece Vali'nin evine davet edildik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Cephelerde bulunmuş, memleketi tanıyan bir kumandan yanımdadır, isterseniz onu da dinleyiniz ![]() - Veliahda söz konusu meselenin ne olduğunu sordum: - Ermeniler! dedi ![]() Alman Valisi, Ermenilerin çok iyi niyet sahibi olduğundan, Türklerin Ermenilere karşı feci tecavüzlerde bulunduğundan, fakat Ermenilerin bu tarzda harekete müstahak olmadığından bahsetmiş ![]() ![]() - Bu kumandan temas ettiğiniz konuları iyi bilir, sizi aydınlatacak cevaplar verecektir, dedi ![]() Valiye dedim ki: - Türkiye'nin veliahdı ile Almanya'nın, mutena bir bölgede kıymetli olduğuna şüphe etmediğim bir valisinin bulabildiği konuşma zemini beni hayrete düşürdü ![]() Bize dair pek eksik bilgi sahibi olduğunu anladığım ve bütün fedakârlıklarımıza karşılık, halâ Türkiye topraklarında bir Ermeni hakkı olabileceği zehabında bulunan bu Vali ile alay edercesine konuşmaktan kendimi alamamıştım ![]() ![]() - Veli hazretleri, dedim, biz cepheler dolaşan bir heyetiz; buraya Ermeni meselesi konuşmak için değil, fakat müttefikimiz olan ve kendisine dayanmakta olduğumuz Alman ordusunun hakiki vaziyetini anlamaya geldik; onu anladık, kâfi bir vukuf ile memleketimize dönüyoruz ![]() Vali Vahdettin'i ve bizi sofraya davet etti ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk'ün, Yıldırım Orduları Grup Komutanı iken, İngilizlerin Ermeni çetelerini ordunun gerisinde faaliyete geçirdikleri konusunda Başkumandanlığı uyarıcı, 6 Kasım 1918 tarihli yazısı ![]() Başkumandanlık Erkânıharbiye Riyaseti Celilesine Adana, 6 Kasım 1918 ![]() ![]() ![]() İngilizlerin Halep civarındaki ordularını beslemek için İskenderun'dan faydalanmak istemeleri haklı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldırım Orduları Grubu Kumandanı M ![]() ATATÜRK'TEN ERMENİ SORUNU(1919, Ocak - Haziran) Erkanıharbiye- i Umumiye Riyaseti’ne Samsun, 21 Mayıs 1919 Canik Sancağındaki eşkıyalıkla asayişsizliğin sebepleri, etkenleri ve bunun ortaya çıkardığı neticeleri burada yaptığım araştırmaya dayanarak ve özet olarak aşağıda arz ederim: Seferberliğin başlangıcında sancak dahilinde hemen yalnızca asker kaçaklarından ve İslam, Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayrı ayrı ve kendi hesaplarına teşekkül eden birtakım çeteler adi hırsızlıklar ve ara sıra adam öldürme olaylarıyla meşgul olmuş, Rum ve Ermeni tehciri sırasında bu unsurlardan ortaya çıkan bazı çeteler siyasi bir şekil kazanmış ve Rusların istilası başlayınca memleket içinde kargaşa çıkarmak için bunlar Ruslar tarafından da cesaretlendirilmiş ve denizden desteklenmiş, bu kısım çetelerin eşkıyalıkları siyasi olmakla beraber mahalli takibat karşısında memleketi tehlikeye atacak dereceye düşürememiştir ![]() Rusların hezimete uğramasından mütarekeye varıncaya kadar da olaylar ve eşkıyalık alelade devam etmiştir ![]() Sadaret Yüksek Makamına Samsun, 22 Mayıs 1919 Canik sancağındaki eşkiyalıkla asayişsizliğin sebeb ve failleri ve bunun meydana getirdiği bugünkü durumu burada yapmakta olduğum incelemelere dayanarak kısaca aşağıda arz ediyorum ![]() Seferberliğin başlangıcında liva dahilinde özellikle asker kaçaklarından ve İslam, Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayrı ayrı oluşan bir takım çeteler, adi hırsızlıkla, ara sıra da öldürmelerle meşgul olmuşlar, Rum ve Ermeni sürgünü esnasında bu unsurlardan ortaya çıkan bazı çeteler ise siyasi bir hüviyet kazanmıştır ![]() ![]() ![]() Rusların yenilgisinden ateşkese varıncaya kadar olaylar ve eşkiyalık devam etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 22 Mayıs 1919 Dokuzuncu Ordu Birlikleri Müfettişi Padişahın Fahri Yaveri Tuğgeneral Mustafa Kemal Erkanıharbiye-i Umumiye Riyaseti’ne Samsun, 24 Mayıs 1919 Silahlı üç yüz Ermeni’nin üç makineli tüfek ve birçok bomba taşıyarak Kars’tan Erzurum’un kuzeydoğusunda sınır üzerinde Kosor mevkiine geldikleri öğrenildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() Mustafa Kemal Diyarbekir’de 13 ![]() Mebus Kamil Beyefendi’ye Havza, 28 Mayıs 1919 Doğu vilayetlerin Ermenilere veya herhangi bir yabancı idaresine geçmesine mani olmak ancak bu vilayetlerde tam asayişin ve özellikle bütün milletçe fikir birliğinin mevcudiyetini ispat etmek, tek vücut olan milletin, haklarını ve bağımsızlığını korumak için en son fedakarlığı göze aldığını bütün dünyaya göstermekle mümkün olacağı zatıalilerince bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() Padişahın Fahri Yaveri Mustafa Kemal Harbiye Nezareti’ne 3 Haziran 1919 Sivas ve civarında evvelce bulunan Ermenileri ve daha sonra gelen mültecileri tehdit edecek hiçbir hadise olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() Mustafa Kemal Sadaret Makamına Havza, 3 Haziran 1919İzmir, Manisa, Aydın’ın işgalinden heyecanlanan ve endişelenen halkın her tarafta milli bağımsızlığı kurtarmak gayesiyle yaptığı etkili gösteriler, yapılan müracaatlardan ve bazı yerlerden bana gelen telgraflardan anlaşılıyor ![]() Bilhassa vaktiyle yanmış ve pek çok zulüm ve istila görmüş olan Doğu vilayetleri ahalisi, özellikle Ermenilerin fiilen yaptığı bazı harekattan ve yabancıların Batı Anadolu’daki işgal ve istilalarından haklı olarak şüpheye düşmüş ve artık kendi topraklarının da aynı akıbete uğrayacağından endişelenerek güvenecekleri ve teselli bulacakları bir nokta bulmak için vaziyetin açıklığı ve hakikat hakkında durmadan bilgi istiyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() Komutanlara ve Valilere Havza, 3 Haziran 1919 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [B] Mustafa Kemal Sadaret Yüksek Makamına Havza, 5 Haziran 1919 (Doğu Karadeniz Bölgesi’nde) Hrıstiyan unsurları şımartıp çılgınca vaziyetlere sokan Rum ve Ermeni kundakçıları, asayişi yabancılara karşı bozuk göstermek ve işgal ve müdahaleyi davet etmek ve bilhassa yabancı subayların bulunduğu yerlerde hükümetle hiç temas etmemek, doğruca yabancılara müracaat etmek gibi muameleler ve İslamlar aleyhine olaylar çıkartılması gibi tutum ve davranışlarını sürdürüyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() Van vilayetine gelince; adi olaylar dikkat çekmektedir ![]() ![]() Harbiye Nezareti’ne Havza, 12 Haziran 1919 Erzurum vilayetinden aldığım bilgide, 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() Tuğgeneral Mustafa Kemal Harbiye Nezareti’ne Havza, 12 Haziran 1919 29 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() Tuğgeneral Mustafa Kemal Erzurum Vilayeti’ne 15 Haziran 1919 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Diyarbekir’de Cemil Paşazade Kasım Bey’e 16 Haziran 1919 Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip etmem ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal 15 ![]() Amasya, 16 Haziran 1919 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Bitlis Vilayeti Vekaleti’ne 17 Haziran 1919 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Padişahın Fahri Yaveri Tuğgeneral Mustafa Kemal Erzurum Vilayeti’ne 19 Haziran 1919 13 ![]() ![]() Adı geçen, dolaştığı Ermeni köylerinde Ermeni nüfus miktarı hakkında araştırma yapmaktadır ![]() ATABE, c ![]() ![]() Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Derleyen: Nimet Arsan, Cilt: IV, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara, 1964, s ![]() ![]() Mustafa Onar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15 ![]() 24 Haziran 1919 Doğu vakaları hakkındaki istihbarat aşağıdadır: 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerARŞİV BELGELERİ ![]() Fatih Sultan Mehmed, Bosnayı fethettiği zaman Osmanlı devlet politikasının sonucu olarak bölge halkına dini serbestiyest getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sevk ve İskân (Techir) Kanunu ![]() Ermenilerin başka bölgelerde yerleştirilme nedenleri hakkında Hariciye Hukuk Müşaviri Mehmed Münir Bey'in 1335 (1917) tarihli raporu ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin başka bölgelerde yerleştirilme nedenleri hakkında Hariciye Hukuk Müşaviri Mehmed Münir Bey'in 1335 (1917) tarihli raporu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin başka bölgelerde yerleştirilme nedenleri hakkında Hariciye Hukuk Müşaviri Mehmed Münir Bey'in 1335 (1917) tarihli raporu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin İâşe ve İskân Masraflarının Muhacirîn Tahsisatından Tesviyesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Protestan Ermenilerin Sevk Edilmeleri (Sevkedilmemiş olan Protestan Ermenilerin sevkedilmeyerek nüfusları, sevkolunan ve kalanların miktarının bildirilmesine dair Dahiliye Nezareti'nden çeşitli vilayetlere ve mutasarrıflıklara şifre telgraf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin Sevkiyatında Gözetilmesi Gereken Gaye ve Esaslar (Ermenilerin, hükümet aleyhinde çalışmalarına engel olunmak için sevkedildikleri, belirlenenler dışındakilerin sevkedilmemeleri, masraflarının muhacirîn tahsisatından sağlanması, kafilelerin korunması için gerekli tedbirlerin alınması, bunlara saldıranların şiddetle cezalandırılmalarına dair Dahiliye Nezâreti'nden çeşitli vilayetlere şifre telgraf ![]() ![]() ![]() ![]() Uygunsuz Hareketlerde Bulunan Jandarmanın Divan-ı Harb'e Sevkleri (Urfa'dan Rakka'ya gönderilen kafilelere refakat eden jandarmaların ihmallerinden kaynaklanan uygunsuz davranışları nedeniyle Divan-ı Harb'e sevklerine dair Dahiliye Nezareti'nden Urfa Mutasarrıflığı'na şifre telgraf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Sevkiyatının Durdurulması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memleketlerine Avdet Edecek Ahali İçin Alınan Tedbirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin Geri Dönmelerine Müsaade Edildiği ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarafsız Hukukçulardan Tehciri Soruşturma Komisyonu Oluşturulması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarafsız Hukukçulardan Tehciri Soruşturma Komisyonu Oluşturulması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarafsız Hukukçulardan Tehciri Soruşturma Komisyonu Oluşturulması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu'ya Gidecek Heyetin Masraflarının Temini ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [/b] Yerleri Değiştirilen Ermeni ve Rumlara Ait Malların İadesi (Yerleri değiştirilen Rum ve Ermenilere ait terkedilmiş malların iadesiyle verilecek tazminat ve diğer konularda hazırlanmakta olan kararnamenin uygulanması sırasında daha çok güçlüklerle karşılaşılmaması için bu gibi malların çeşitli yollarla elden ele geçmesine ve herhangi bir karışıklığa fırsat verilmemesine dair Dahiliye Nezareti'nden bazı vilayet ve mutasarrıflıklara şifre telgraf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler![]() Hukuk Müşaviri Mehmet Münir Bey'in Ermeni Faalyetleri ve Tehcir Sebepleri Hakkındaki Raporu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Çeteleri ile Rusların Müslümanlara Yaptıkları Soykırımın Belgesi ![]() ![]() Ermeni Çeteleri ile Rusların Müslümanlara Yaptıkları Soykırımın Belgesi ![]() ![]() Fransız Askerleriyle Birlikte Ermenilerin Ayıntap, Maraş ve Adana Civarında Müslüman Ahâliye Yaptıkları Zulüm ![]() ![]() Fransız Askerleriyle Birlikte Ermenilerin Ayıntap, Maraş ve Adana Civarında Müslüman Ahâliye Yaptıkları Zulüm ![]() ![]() Kars, Sarıkamış ve Karakurt Civarında Ermenilerin İslam Ahâlisine Yaptıkları Mezâlim ![]() ![]() Kars, Sarıkamış ve Karakurt Civarında Ermenilerin İslam Ahâlisine Yaptıkları Mezâlim ![]() ![]() Ermenilerin Tortum'un Altmış Dört Köyünü Yakıp Katliâm Yaptıkları ve Mezâlimden Kurtulanların İskânı ![]() ![]() Zeytun, Demirkapu ve Pilümür Karyelerinde Ermeni Askerleri Tarafından Yapılan Yağma ve Mezâlim ![]() ![]() Ermenilerin Erivan Mıntıkasında Yeniden Mezâlim Başlattıkları ![]() ![]() Ermenilerin Erivan Mıntıkasında Yeniden Mezâlim Başlattıkları ![]() ![]() Erzurum Köylerinde Ermenilerce Katledilen İslâm Nüfusu İle Yakılan Köy ve Hâneleri Gösterir ![]() Erzurum Köylerinde Ermenilerce Katledilen İslâm Nüfusu İle Yakılan Köy ve Hâneleri Gösterir Cetvel ![]() ![]() Erzurum Köylerinde Ermenilerce Katledilen İslâm Nüfusu İle Yakılan Köy ve Hâneleri Gösterir Cetvel ![]() Erzurum Köylerinde Ermenilerce Katledilen İslâm Nüfusu İle Yakılan Köy ve Hâneleri Gösterir Cetvel ![]() ![]() Ermenilerin Faaliyetleri Hakkında Patriğe Yazı ![]() Dersim Eşkiyasının Ermeni Kafilelerine Saldırıları ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler![]() Nakledilen Ermenilerin Borç ve Alacaklarının Tesviyesi ![]() ![]() Mamuretülaziz Amerika Konsolosunun İstanbul'daki Amerika Sefirine Yazdığı Yazının Görüldüğü ![]() ![]() Ermenilerin İsviçre'ye Büyük Miktarda Para Kaçırmaları ![]() ![]() Ermeni Ailelerinin İskân ve İaşeleri ![]() ![]() Kimsesiz Ermenilerin İskân ve İaşeleri ![]() ![]() Tahliye Edileceklerin Yetimlerinin Yetimhanelere Yerleştirilmesi ![]() ![]() Ermenilerin Vergiden Muaf Olması ![]() ![]() Erzurum'dan Sevk Olunan Ermenilerin Taarruza Ugradığı, Muhafazaları İçin Gerekli Önlemlerin Alınması ![]() ![]() Ermeni Mebus ve Ailelerinin İhraç Edilmemesi ![]() ![]() Tehcir Sırasında Suç İşleyenlerin Divan-ı Harblerde Yargılanması ![]() ![]() Geri Dönen Rum ve Ermenilerin İaşe, Sevk ve İskân Durumlarını İnceleyecek Komisyonun Masraflarının Karşılanması ![]() ![]() Tehcir Sırasında Suç İşleyenlerin Yargılanması ![]() ![]() Albert Jean Amateau'nun California Noterine Verdiği Yeminli İfadesi ![]() ![]() Albert Jean Amateau'nun California Noterine Verdiği Yeminli İfadesi ![]() ![]() ![]() Albert Jean Amateau'nun California Noterine Verdiği Yeminli İfadesi ![]() ![]() ![]() Albert Jean Amateau'nun California Noterine Verdiği Yeminli İfadesi ![]() ![]() ![]() ABD'li bilim adamlarından oluşan inceleme kurulunu konu alan 19 Mayıs 1985 tarihli New York Times Gazetesi'nin ilgili sayfası ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler![]() ASALA'yı Konu alan 29 Eylül 1986 tarihli TIME dergisinin kapağı ![]() ![]() Terörün Beş Yüzü ![]() ![]() ![]() Ermeni İleri Gelenlerinden Aram Andonian'ın "Katledilen Ermeniler" İsimli ve Resmi Dokümanlara Dayanılarak Hazırlanmış Olduğu iddia edilen Kitabının Kapağı ![]() ![]() ![]() Tiflis'teki Milli Ermeni Bürosunun ABD'nin Boston şehrindeki Ermeni Taşnaksütyun Devrimci Komitesi'ne gönderdiği telgraf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1914 Yazında Paris'de Çıkarılan Hınçak Gazetesi'nin Ön Sayfası ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu, İddialar, Gerçekler |
![]() |
![]() |
#30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu, İddialar, GerçeklerOsmanlı'ya Karşı Yetiştirilen Ermeni Çocukları Tarihi olarak dost gördüğümüz Almanya’nın Osmanlı Devleti bünyesinde yer alan okullarının faaliyetleri pek fazla bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() Osmanlı topraklarında faaliyette bulunan ruhsatlı veya ruhsatsız yabancı okulların ülkedeki Gayri Müslimlerin mezhebini veya dinini değiştirmek için birtakım çalışmalarda bulundukları ve bu okulların daha çok Amerikan, İngiliz ve Fransız okulları oldukları bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Almanya, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası Almanya, sömürge elde edebilmek, kendi tabirleriyle “güneşte yer edinebilmek için”, Osmanlı Devleti’yle iyi ilişkiler içinde olmak zorundaydı; çünkü çok para ve asker yitirerek 1880’den itibaren Asya ve Afrika’da elde ettiği sömürgelerin hammadde ve pazar ihtiyacı için hem yetersiz hem de ulaşım açısından uzak olduğu çok kısa sürede ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Aslında Almanya, Bağdat demiryolu hattı boyunca kendi vatandaşlarını yerleştirmek istemiş, bu Sultan Abdülhamit tarafından kabul edilmeyince de kendi misyonerlerinin Osmanlı topraklarına yerleşmelerini ve okullar açmalarını teşvik etmiştir ![]() ![]() Almanya, 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Almanlar, bir yandan bazı Osmanlı liman şehirlerinde çalışan diplomat ve tüccarlarının ve Bağdat Demiryolu çalışanlarının çocukları için, resmi nitelikte sayılabilecek ruhsatlı ya da ruhsatsız okullar açarken, diğer yandan ruhsatsız misyoner yetimhanesi ve okulları açmışlardır ![]() ![]() ![]() Bu yazımızda, Osmanlı topraklarında ruhsatlı veya ruhsatsız olarak faaliyette bulunan ve çoğunun açılış tarihi dahi belli olmayan Alman okulları hakkında önce genel bazı bilgiler verdikten sonra Doğu Anadolu’da faaliyette bulunan misyoner Alman okullarının Ermeni çocuklarının eğitimlerini, Osmanlı belgelerine ve Pangermen bir yazar olan Hugo Grothe’nin Die asiatische Türkei und die deutschen Interessen (Asya Türkiyesi ve Alman Çıkarları) adlı eserine dayandırarak, anlatacağız ![]() I ![]() Doğu Anadolu ve Suriye dışındaki Osmanlı topraklarında faaliyette bulunan Alman okulları genellikle Alman demiryolu çalışanlarının, tüccarlarının ve konsolosluk memurlarının çocuklarının eğitimi için açılmış okullardır ![]() ![]() Aşağıda vilayetler itibariyle Alman okulları hakkında bilgi verilmektedir ![]() Aydın: Bu vilayete bağlı İzmir’in Gül Mahallesinde Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1-Beyrut: Beyrut’ta 1899’da Almanlara ait 1 rüşdiye ve 2 idadi varken, 1901’de bu sayıya 2 rüşdiye ve 2 idadi daha eklenmiş ve 1903’te ise bu sayıya 1 iptidai ve 1 rüşdiye daha katılmıştır ![]() ![]() 2-Bursa: Anadolu Demiryolu çalışanlarının çocukları için iptidai ve rüşdiye olarak 1896’da Anadolu Demiryolları Müdürü Kelmann tarafından bir okul açılmıştır ![]() ![]() 3-Edirne: Bu vilayette faaliyette bulunan bir Alman okulu vardır ![]() ![]() ![]() 4-Halep: Protestan mezhebine mensup Alman Dr ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul: Değişik amaçlarla farklı semtlerde faaliyette bulunan 4 Alman okulu vardır: 5-Beyoğlu’nda Almanların ilk faaliyete başlayan okulu, bugün de varlığını aynı yerde sürdüren Alman okuludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’da demiryolları çalışanlarının çocuklarının Beyoğlu’nda bulunan Alman okuluna gidip gelmeleri zor olduğu için Haydarpaşa Demiryolları Müdürü Edgar Hugen adına kayıtlı arsa üzerine yapılan Haydarpaşa Alman okulu 1895’te ruhsat almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’da Almanlara ait diğer bir okul ise mühendis Teres tarafından 1875’te Rumeli Demiryolları çalışanları için Samatya ile Yedikule arasında ruhsatsız olarak açılan okuldur ![]() ![]() İstanbul Bebek semtinde Alman dilini yaymak amacıyla Dr ![]() ![]() 6-Kudüs: 1852’den itibaren faaliyette bulunan birçok Alman okulu vardır ![]() ![]() ![]() 7-Selanik: 1902’de Osmanlı Devleti’nce resmiyet kazandırılan Alman kuruluşları arasında Selanik’te sadece bir ibadethane görünüyorsa da, burada 1892’de Alman Şark Demiryolları İşletme Müfettişliğince açılmış ve 1903’te de faaliyet gösteren bir Alman okulunun var olduğu bilinmektedir ![]() ![]() II ![]() Bu bölgedeki Alman okulları, daha çok Ermenileri kendi dini, siyasi ve ekonomik nüfuzlarını genişletecek bir kaynak olarak gören Alman misyonerleri tarafından Suriye, Elazığ, Malatya ve Maraş’ta açılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 8-Suriye: Johann Schneller, Suriye Yetimhanesi ve Alman Sanayi Mektebi’ni 11 Kasım 1860’ta kurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9-Mamuratülaziz (Elazığ): İstanbul Bebek’te faaliyete başlamış, ancak öğrenci azlığı nedeniyle İstanbul’daki faaliyetine son vererek Harput yakınlarında bir mezrada faaliyetine devam etmiş olan Alman okulu, bölgede yaşayan Ermeni çocuklara yönelik eğitim vermiştir ![]() ![]() 10-Mamuratülaziz vilayetinde hükümet yetkililerince tutulan bir rapor şunları içermektedir: Bu şehirde bulunan Ermenilerin bir kısmı Alman misyonerlerinin faaliyetleri sonucu mezhep değiştirerek Protestan olmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() 11-Maraş: Divan Mahallesinde 1908 ile 1911 tarihleri arasında açılmış olan, ancak bu tarihlerden çok daha önce de faaliyette bulunan 3 Alman okulu mevcuttu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 12-Buna örnek ise İ ![]() ![]() “Nefs-i Maraş kasabasındaki Alman İnaskız mektebi mezunelerinden 2 kızın bundan 15-20 gün evvel Zeytun kazasına tabi Frensi nahiyesine giderek Köşkernişan’ın hanesinde misafiretle 3 gün kaldıkları ve ahalinin ileri gelenleriyle görüşerek kaffe-i mesarifi Maraştaki Almanlar tarafından tesviye olunmak üzere bir inas mektebi küşadına(açılmasına) teşvik ile ahaliden muvafakat olunduğuna dair de bir sened aldıkları ve sonbaharda bir muallime göndereceklerini vaatle beraber yol tamiratı için Maraşlı müessis yedile Frensi atabek ve Çağılağan karyesine 25 ve Taturlu karyesine dahi keza 25 Osmanlı lirası dağıtarak meveddet ettikleri Maraş mutasarrıflığından alınan tahriratta işar olunmuştur ![]() 13-Görüldüğü gibi Maraş Alman yetimhanesinden mezun olan 2 kız 15-20 gün önce Maraş Zeytun kazası Frensi nahiyesine giderek Köşkernişan hanesinde 3 gün misafir olarak kalmış, halkın ileri gelenleriyle görüşerek Maraş’ta Almanlar tarafından yaptırılacak olan bir okulun yapımına teşvik için yöre halkından böyle bir okulun yapılmasına izin verdiklerine dair bir senet almıştır ![]() ![]() 14-Malatya: Bu şehirde faaliyette olan Alman okulu ve yetimhanesi için Osmanlı hükümeti yetkililerince tutulan rapor kısaca şunları içermektedir: Heraze Mahallesinde 1910’da Boduyan Ohannes isimli ölen bir Ermeniye ait, sekiz odalı ve yüksek yapılı bir evde ruhsatsız olarak faaliyete başlamış olan Alman yetimhanesinde Ermeni çocuklara eğitim verilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|