Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#16 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi10 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ 31 EL-LATİF lütuf sahibi32 EL-HABİR her şeyin gizlisinden haberdar olan33 EL-HALİM hemen ceza vermeyen34 EL-AZİM sonsuz büyükDUA EZBERİMİZ—7- şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın " (buhari)HADİS EZBERİMİZ-10- (-isteyen ezberleyebilir) sizin en hayırlılarınız hanımlarınıza karşı en iyi davrananınızdır (tirmizi) HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#17 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin HepsiEL-LATİF O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir (1)Allah kullarına karşı lütuf sahibidir Kulluğunu bilen, vazifesini doğru yapan kullarına çok lütufkârdır Onları çeşitli lütuflarla öyle mutlu kılar ki akıllar onu kavramaktan acizdir Her dilediğini bir şekilde rızıklandırır Kullarından her birini büyük hikmeti içeren "dilemesi"ne göre bir çeşit lütuf ile seçkin kılar Ve öyle güçlü, öyle azizdir ki her şeye ve herkese karşı dilediği gibi iradesini uygulamaya, vaadini yerine getirmeye kadir ve hiçbir sebep ve şekilde mağlup edilmez, her yönden galiptir Onun için dinini doğru tutan kullarını o korkunç "saat" geldiği zaman perişan etmez, kuvvet ve izzetiyle türlü lütuflarından nasiplendirir (4)O lutuf sahibi ve her şeyden haberdardır Ve lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan ancak odur İdrakin nuru gibi her lutuf O'nundur Her şeyi bilen, her doğru haberi veren ancak odur Bundan dolayı hem O'nu dürbünlerle, teleskoplarla aramaya kalkmamalı, hem de gözler görmüyor diye, gözlerden, gönüllerden uzak, ihtiyaçlardan, dileklerden, doğru doğru haberdar olmaz sanıp da O'ndan dönmemeli, eğri yollara sapmamalıdır O lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan en görmeyen gözleri görür, en gizli, en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimselere açılamayan sırlarından ve eğilimlerinden haberdardır O, onlara kendilerinden yakındır O'na ibadet etmek ve işleri ısmarlamak için şart, O'nu görmek değil, O'nun görmesi, lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olması ve O'na ihlas ve tevhid ile zât ve sıfatlarına, fiilerine ve lutuflarına iman edilmesidir (5)Kur'an-ı Kerim'de 7 yerde Yüce Allah kendini Latif olarak vasıflandırmıştır ![]() Hali değişen, fakir, garip, kimsesiz, hasta olan bir kimse abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra "Yâ Lâtif" ismini 100 kere okuyup Allah'tan hacet dilerse, ihtiyacının giderilmesini isterse Allah'da onun ihtiyacını giderir ![]() EL-HABİR Herşeyi O yaratmıştır Yaratan yarattığını bilmez mi? Bir duygu duyan, bir şey düşünen, bir niyet eden, bir söz söyleyen, kasıtlı olarak bir iş yapan, onu yaparken ne kadar gizlemek istese kendinden gizleyemez, vicdanında onu o anda duyabilir O halde onu ve bütün göğüslerin hakikatini, bütün mahlukatı yaratan yaratıcı daha önce ve daha mükemmel şekilde bilir O göğüsler, o nefisler, o düşünceler, o kuvvetler, o fiiller ve o duygular bilgiyle, hep Allah'ın yaratmasıyladır O yaratmayınca kimsenin ne eli oynar ne dili, ne hissi yürür ne fikri, ne vicdanı kalır ne kendisi Bakarsın bir an içinde el çolak olmuş, dil tutulmuştur Fikir durmuş, akıl boğulmuştur Gönül kendinden geçmiş, ben böyle yaparım diyen nefis yerle bir olmuştur Yaratıcının yeni bir yaratma ile imdadı yetişmezse hiçbir yaratık onu kendine getiremez ve o yaratmayı işletemez Çünkü bir zerre, bir şuur, bir şey yaratmanın dayandığı teferruatı bilemez O, bütün sebepler silsilesini kuşatan olgun bir ilim ve kudretin eseridir Yaratıkların, yaratıcıdan bir şey gizlemesine imkân yoktur Bir yaratık kendinde sonradan meydana gelen bilgiyi ve onun mânâsını ondan önce onu ve onda o bilgiyi bütün hakikatiyle yaratan yaratıcının ilmine borçludur Mahlûkta herhangi bir hadise meydana gelir de onu, yaratan Allah bilmez olur mu? O, latif ve habirdir![]() (5)Allah'ın bu ismi, O'na imanı olan kullarının yalandan, hilekarlıktan ve edeb dışı hallerden sakındırır O'na karşı gizliliğin mümkün olmadığını hatırlatır Ayrıca da onu; bizzat dua ve ibadet etmek yerine, ihtiyaçlarından doğrudan doğruya haberi olmaz zannıyla kendisine dileklerini sunmak için vasıta ve aracılara başvurmak gibi cahilane davranışlara meyletmekten de alıkoyar O, kullarının bütün ihtiyaç ve hallerine, şüphesiz tamamen, her an ve vasıtasız olarak vakıftır ![]() Tenbih:Kul, bildiklerine aldanıp büyüklenmemeli ve şeytanın oyununa gelmemelidir Daima güzel ahlakla donanmalı, araştırmalı ve ilmin artırmaya çalışmalıdır Bütün amellerinde, sözlerinde ve gizli hallerinde Mevla'sından haya ederek O'na isyan etmekten kaçınmalıdır Allah'ın sıfatlarını, hükümlerini, helal ve haramını öğrenmeli, kendisini O'na yaklaştıracak ve mertebesini yükseltecek şeylerle uğraşmalıdır (6)Bir müslüman ihlasla "Ya Habîr" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine mazhar olur Kötü ahlaktan kurtulur Zihni açılır (7)EL-HALİM Cenab-ı Hak buyuruyor: "Şunu iyi bilin ki Allah gafûrdur, halîmdir " (1) "Allah, kesinlikle tam bir bilgi sahibidir, halîmdir " (2)"Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır " (3) "el-Halim" kelimesi Kur'an'ın 15 yerinde geçmektedir ![]() Halim, günahları nedeniyle kullarına nimet vermeyi ve iyilik yapmayı kesmeyendir O, kendisine itaat edeni rızıklandırdığı gibi isyan edeni de rızıklandırır Kendisinden korkan ve iyilik yapanlara nimet vermeye devam ettiği gibi günah işlemeye devam eden kullarına da nimet vermeye devam eder Bela ve musibetlerden koruması için kendisine dua edeni veya ibadetle meşgul olup bu istekte bulunamayanı koruduğu gibi, dua etmeyen ve kendisnden gafil olaan kimseleride belâ ve musibetlerdn koruyabilir (3)Hâlim, günahları bağışlayan ve cezalandırmada acele etmeyen, öfkesine yenilmeyen, cahillerin ve asilerin isyanı kendisini öfkelendirmeyendir Halim ismi, gücü gücü olduğu halde bağışlayana verilir; gücü olmadan bağışlayana bu isim verilmez (4)Allah, Halim'dir Cezaları erteleyen veya tamamen kaldırandır Cezaların kaldırılması yalnızca, cezayı hak etmiş bazı müslüman günahkarlara yönelik olup, inkarcıların bununla bir ilgisi yoktur O, cezayı hak edenleri cezalandırmada acele davranmaz, tevbe etmeleri için onlara süre verir Dilerse, acil ceza verilmesi gereken günahlar için anında cezalandırır Ancak, O'nun hilmi, günahkarlara süre tanımayı gerekli kılmaktadır Cenab-ı Hak buyuruyor:"Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor Vakitleri gelince (gerekeni yapar) Kuşkusuz Allah, kullarını görrmektedir " (5)Yediği yemeğin suyunu mazlumların gözyaşından, sosunu mağdurların kanından temin eden zalimlerin yaptığından haberdar olan Zalimlerin yaptığından gafil olmayan, ancak onların azabını erteleyen O'dur Bizler Halim Rabbimize iman edenler olarak yumuşak huylu tatlı dilli, güler yüzlü, bal gibi sözlü olacağız Su, yumuşacık ama kayaları deliyor Kuru ağaçların tepesine çıkıp çiçeğe dönüşüyor İbrahim'in yumuşaklığı Nemrut'un saltanatına son veriyor "Allah kahretsin" dediklerimizi Allah yok etseydi, tek başımıza kalırdık "Ya Halim" diyelim![]() Bir müslüman ihlasla "Ya Halim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine, eserlerine vasıl olur Ahlakı güzelleşir Sinirleri yatışır Afetlerden korunur Kazancı artar (7)Tenbih: Rabb'inin isyan edenlere karşı Halim olduğunu bilen her müslümanın, emirlerine aykırı davrananlara ve kendisine karşı çıkanlara yumuşaklıkla davranması ve cezalandırmada acele etmemesi gerekir Nasıl ki Rabb'inin sana yumuşak davranmasını istiyor ve seviyorsan, aynı şekilde sende elinin altında bulunalara yumuşak davran Sen böyle davranmakla Rabb'inin hoşnutluğunu kazanırve bol sevap alırsın (4) Cenab-ı Hak buyuruyor: "Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir Doğrusu O, zalimleri sevmez " (6) Bu ismi bilen, Allah'a daha fazla sevgi besler, sözüne bağlı kalır, vaadini yerine getirir Gördüğü ayıpları örter, kimsenin hak ve hukukuna tecavüz etmez![]() EL-AZİM Cenab-ı Hak buyuruyor ![]() "O, yücedir, büyüktür " (1)"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur O yücedir, uludur " (2)Bir toplumun büyüğü, kendisine karşı çıkılamayan ve emirleri üzerine hareket edilendir Ancak böyle olmakla beraber bu kimse zaman gelip çeşitli nedenlerle zayıf düşer, aciz kalır, mağlup edilir, sahip olduğu saltanatından ortada eser kalmaz Oysa Allah Teala, mutlak güç sahibidir ve hiçbir şey O'nu güçsüz kılıp aciz düşüremez Karşı çıkılıp mağlup edilemez O gerçek büyüktür Bu ismin başkaları için kullanılması mecazi anlamdadır Hakiki büyüklük Allah'a mahsustur![]() O, her büyükten daha büyüktür Bu yüzden hiçbir akıl, O'nun büyüklüğün kavrayamaz Yaratılan bütün varlıklar O'ndan birçok ilimler öğrenmiş olsa bile, bu bilgiler sınırlı ve sonludur Akılların, sonsuz nurunu kavramaktan aciz kaldığı, anlayışların izzetinin aydınlığında kaybolduğu Allah ne yücedir Bütün her şey Allah'ın yüceliğine, büyüklüğüne ve kemaline göre bir hiç gibidir O'nun azametinin başlangıcı, yüceliğinin sonu yoktur (3)Allah hiç bir şeye muhtaç değildir ve yarattığı her şeyde O'nun büyüklüğünü görmek mümkündür Allah'ın azametini tefekkür eden insan; O'nun büyüklüğü karşısında gafletten kurtulur, imanı kuvvetlenir; acz ve kusurlarını anlar Alemin düzenliliğini, yaratılış gayesini, verilen nimet ve güzellikleri, dünyanın geçiciliğini, süt veren hayvanlardaki icazı, gece ve gündüzün dönüşümünü düşünen insan, Allah'u Tealâ'nın sonsuz ihsanlarıyla kullarını nasıl donattığı karşısında O'nun büyüklüğünü idrak eder![]() Büyüklük ve ululuk yalnız ve yalnız Allah'a aittir Bunların gerçekleri kavranılamadığı gibı mahiyetlerinede ulaşılamaz Resülullah (s a v) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri şöyle dedi: "Büyüklük benim örtümdür, ululuk da elbisemdir Kim bu iki şeyde benimle çekişirse ona azab veririm " (4) Allah'ın büyüklüğü ve azameti kuşkusuz bir insanın kavrama sınırının çok üstündedir Fakat insan yine de kendi aklının sınırları dahilinde Allah'ın ne kadar güçlü ve kudretli olduğunu görebilir, anlayabilir Zira tüm kainat Allah'ın büyüklüğünü gösteren sayısız örnekle doludur İnsanın yalnızca içinde yaşadığı dünyayı biraz incelemesi dahi, herşeyi yaratan Allah'ın azametini hissettirecektir Tonlarca ağırlıkta bulutları taşıyan gökyüzü, binlerce metre yükseğe uzanan dağlar, içlerinde milyonlarca çeşit canlının bulunduğu denizler, çakan şimşek ve onun ardından gelen gök gürültüsü ve Allah'a boyun eğmiş milyarlarca canlı ![]() ![]() Bunlar ve burada sayılamayan sayısız detay Allah'ın büyüklüğünün açık delillerindendir![]() Bir de dünyanın biraz dışına çıkıp düşünelim Evren adını verdiğimiz sınırsız bir mekan içinde yaşıyoruz Bugün bilim adamlarının ulaşabildikleri bilgi seviyesine göre bu evren, içinde milyarlarca galaksiyi barındırıyor Peki bu galaksilerin içinde neler var? Yine bilimin bize bildirdiği, her galaksi içinde milyarlarca yıldız bulunduğu Biz de içinde milyarlarca yıldız içeren milyarlarca galaksiden birinin içinde, Dünya ismi verilen ve saatte 1670 km hızla hiç durmadan dönen bir gezegen üzerinde yaşıyoruz Ve kuşkusuz bu rakamlarla düşünüldüğünde, kainat içindeki varlığımızın, bir toz zerreciğinin dünya içindeki varlığı ile dahi kıyaslanamayacak derecede olduğu anlaşılacaktır İşte insan, samimi olarak düşündüğünde dahi milyarlarca galaksiyi yaratan ve tümünü kontrolü altında tutan Rabbimiz'in azametini fark edebilir Rabbimiz tüm kainatı yaratan, milyarlarca yıldızı barındıran, milyarlarca galaksinin tümünü kontrolü altında tutan büyük bir gücün sahibidir (5)Bir müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Azim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine nail olur İzzet ve şerefe kavuşur Şifa bulur Korkulardan emin olur (6)Bu ismi şerifi 1020 defa okumaya devam edene Cenab-ı Hak müşkülatını giderecek bir kuvvet azime ihsan buyurur Herkese karşı sözü etkili olur İtibari olup herkes ona hürmet eder ve saygı gösterir (7) |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#18 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi11 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ 35 EL-ĞAFUR bağışlayıcı,örten36 EŞ-ŞEKÜR yapılan şükrün karşılığını bolca veren37 EL-ALİYY yükseklikte sonsuz, yüceltici38 EL-KEBİR mutlak büyükDUA EZBERİMİZ—8- tekrar şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın " (buhari)HADİS EZBERİMİZ-11- (-isteyen ezberleyebilir) Hiçbiriniz kendisi için istediğini, (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz (buhari)HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#19 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi---------------------geniş açıklamalar-------------- EL-ĞAFUR "Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver ""Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir " Allah, kullarını sadece bir kere değil defalarca bağışlar Öyle ki, O'nun bağışlaması sayılamaz![]() Kullarını dünya ve ahirette rezil etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından dolayı cezalandırmayan Allah, iyiyi-güzeli açığa çıkaran, kötüyü, çirkini örtendir Allah dünyada üzerlerini örtmek, ahirette de cezasını vermemek suretiyle bunu örter Allah insanı üç türlü örtü ile örtmüştür İlk örtü; insanın ayıp ve çirkin görünen yerlerini gizleyen elbiseleridir İkincisi; insanın fikir, düşünce ve hayallerini kalbinde gizlemesidir Üçüncüsü ise; Allah kulunun günahlarını örtmüş, gizlemiş; günahlarını sevaba çevirmiş, sanki hiç günah işlememiş gibi ahirette yalnızca sevaplarını yazan kitaplarını vermiştir ![]() Peygamber Efendimiz (s a v) buyuruyor : (5)
O'ndan başka kulların günahlarını bağışlayan kimse yoktur İçtenlikle tevbe eden, sanki hiç günah işlememiş gibidir Kullar için zorunlu olan, bağışlaması pek geniş olan Allah'tan günahlarının bağışlamasını talep etmek ve hiç bir zaman ondan ümit kesmemektir![]() Her müslüman, bir günah işlediğinde onu insanlardan gizlemeli ve asla açığa vurmamalıdır Günahlarını yalnızca Allah'a itiraf etmeli ve ondan bağışlanma dilemelidir![]() Bu ismi bilen her müslüman, kendi günahlarını örrtüp gizlediği gibi, başkalarının da günahlarını örtüp gizlemeli ve açığa vurmamalıdır Yüce Allah'ın şu ayetini akıldan çıkarmamalıdır "Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? " (7)Bu ismi celilin 1286 defa tilavetine devam edenin günahlarını Cenab-ı Hak afv ve mağfiret buyurur Kendisine karşı gazab ve düşmanlık zarar ve tesir etmez Gazab anında kendini gören sukunet bulur Hiddetinden eser kalmaz (8)EŞ-ŞEKÜR "Eğer Allah'a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar Allah Şekûr'dur, Halim'dir " (1) Şekûr, şükrü devam eden ve büyük-küçük ibadet ayrımı yapmaksızın şükrü bütün itaat edenleri kapsayandır Gerçek şükür, nimet verene şükretmekle eksikliğini itiraf etmektir Bu yüzden Yüce Allah, "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın" (2) buyurunca, Hz Davud a s :"Ey Rabb'im! Sana nasıl şükredeyim ki? Benim şükrüm bile senin bir nimetindir" demiş, Yüce Allah da şöyle cevap vermiştir: "İşte şimdi Beni tanıdın ve Bana şükrettin ey Davud! Çünkü şükretmenin de Benim bir nimetim olduğunu bildin" ![]() Nimete şükürle karşılık vermek, nimetlerin daha da artmasına vesile olur Cenab-ı Hak buyuruyor:"![]() ![]() Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım![]() " (3)Şükrün üç temel şartı bulunmaktadır: 1 Nimet verenin verdiği nimeti kabul edip bunu ikrar etmek![]() 2 Verilen bu nimeti Allah'a itaat etmede kullanmak![]() 3 Allah'ın dilemesiyle bu nimetin ulaşmasına vesile olanlara teşekkür etmek![]() Cenab-ı Hak şükrü kabul eder ve karşılıksız bırakmaz Şükrü şükürle ve ondan daha fazlasıyla cevaplandırır Böylece iyiliklerin çoğalmasına yol açar Kullarına, onlar tarafından şükrü ifade edilen nimetleri artıracağına dair Allah'ın kesin vaadi vardır Şükür yolunu tutanlar; kendilerine gelmiş olan nimetleri, sebeplerden, vasıtalardan değil, ancak Allah'tan olduğunu itiraf ederler Çünkü onlar hediyeyi getiren uşaklara değil, gönderen efendiye bakarlar Gönüllerinden inanmışlardır ki, nimeti yaratan, kısmet eden, gönderen, onunla meşgul olacak kuvvetleri, sebepleri veren, tertib eden ancak Allah'tır Bazı Allah dostlarına: "Şükür nedir" diye sorulduğunda; "Allah'ın verdiği nimetlerle O'na isyan etmemendir" şeklinde cevap vermişlerdir (8)Her müslüman,mutlak Şekûr (Şükredilen)un Allah olduğunu, âlimlerin ittifakıyla O'na şükretmenin farz olduğunu ve Allah'ın azı da çoğu da kabul ettiğini bilmesi gerekir Bil ki, her aza ve organın kendisine has bir şükrü vardır Nasıl ki dil şükür sözcükleriyle Rabb'ine şükrediyorsa, diğer organlarda kendilerine göre Rablerine şükretmelidir Her aza ve organın şükrü, yaratılış amacına göredir Her organ, Allah'ın emrine uymada ve yasağından kaçınmakta kullanılmalıdır Buna göre:·Bedenin şükrü, organları Allah'a itaatin dışında kullanmamandır ![]() ·Kalbin şükrü, onu Allah'ı anma ve bilme dışında şeylerle meşgul etmemektir ![]() ·Dilin şükrü, onu Allah'tan başka kimseleri övme ve methetmede kullanmamandır ![]() ·Malın şükrü, Allah'ın sevdiği ve hoşnut olduğu yerlerin dışında harcamamandır ![]() Allah'a şükretme konusunda bunları bildikten sonra müslüman, insanlar arasında kendisine iyilik yapanlara teşekkür etmeli ve şu hadis-i şerif-i unutmamalıdır: "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmez" (4) İhlasla "Yâ Şekûr" diye bir müslüman bu isme devam etse, iyi ameller yapmak nasip olur ![]() EL-ALİYY Cenab-ı Hak buyuruyor: "O, yücedir, büyüktür " (1)"Allah yücedir, büyüktür " (2)"O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir " (3)Allah'ın yüceliğinin üstünde hiçbir yücelik yoktur Bütün dereceler ve mertebeler O'ndan aşağıdır Allah, her üstün ve yüksek makamın daha üstündedir Zira varlıklar ya etkileyen veya etkilenendir Etkileyen etkilenenden üstündür Allah Teâlâ, her varlığı etkileyendir Bütün varlıklara O'nun bir eseri ve etkilenenidir Bu yüzden O, bütün varlıklardan daha üstün ve yücedir![]() Allah kendi zatında yücedir Bu yüzden her şeyden daha yücedir O'nun bu yüceliği cihet ve mekan bakımından değildir Zira O, cihet ve mekandan münezehtir Allah'ın varlıklar üzerindeki üstünlüğüne, yüceliğine, büyüklüğüne inanıp bunu müşahede eden kimse, bu sıfatın gereği olarak O'na ibadet eder Kalbinde sonsuzluk nuru ışıldar Allah Kuran'da kendisini bizlere tanıtmıştır: Tüm alemleri yaratan, kainatın tek hakimi olan Allah uludur Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların yegane sahibi O'dur O'ndan başka ilah yoktur, Allah insanların şirk koştuklarından çok yücedir Tüm mülk O'na aittir; O, herşeye güç yetirendir O, yüce makamların da sahibidir O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk; Allah alemlerden müstağnidir Kuşkusuz 'en güzel isimler' Allah'a ait olduğu için O'nu eksiksiz olarak tarif etmek bir insan için mümkün değildir O'nu ancak kendisinin bize bildirdiği ile tanıyabilir, yüceliğini ancak Kuran ayetleriyle takdir edebiliriz ( 5) EL-KEBİR "Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür " "Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür " "O, çok Yücedir, çok büyüktür " "Artık hüküm, Yüce, büyük olan Allah'ındır " O, her şey kendisinden daha küçük olan ve hiçbir şekilde, hiçbir çerçeveye sığdırılamayan tek ve biricik büyüktür Kainatın büyüklüğü; gerçekte Allah'ın kebir ismini gösteren bir delil; sadece onu yaratanın kibriyasını işaret eden bir vakıa olarak anlaşıması gerekir İnsan için ihate edilmesi hakikaten imkansız bulunan sonsuz büyüklüğü ise ancak Allah'a mahsustur![]() Bu sıfat mutlak olarak sadece Allah'a mahsustur Yaratıklar için sadece mecazi olarak kullanılabilir
|
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#20 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi12 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ 39 EL-HAFIZ koruyucu, gözeten40 EL-MUKİT bütün canlıların gıdasını veren41 EL-HASİB hesaba çeken42 EL-CELİL hiçbirşey kendisine denk olmayanDUA EZBERİMİZ—9- Hiçbişeyin zarar vermemesi için (Bu aynı zamanda hadis arkadaşlar) Bu dua kim sabah ve akşam 3’er defa okursa Allah'ın koruması altına girer, hiç kimse hiçbir şey ona zarar veremez Sabah ve Akşam: (Üç kere) "BİSMİLLAHİLLEZİ la yedurru ma'asmihi şeyün fil ardi ve la fissemai ve hüves-semi'ul alim" Yüce Allah'in ismiyle hareket ederim O yüce Allah ki, O'nun mübârek ismiyle hareket edildigi (O'nun ismi söylendigi) vakit, yerde ve gökte hiçbir sey okuyana zarar veremez O yüce Allah, her seyi en iyi isiten ve en mükemmel bir sekilde bilendir![]() KAYNAK: (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mâce) HADİS EZBERİMİZ-12- (-isteyen ezberleyebilir) İman, yetmiş küsur derecedir En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır Haya da imandandır![]() Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 5 HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#21 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi----------------GENİŞ AÇIKLAMALAR------------------ EL HAFIZ "O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar " (3)
Mesela, yerden biten otu bile muhafaza etmiştir Onun özünü korumak için ona kabuk vermiştir Bir kutu gibi onu, kabuğun içine saklamıştır Yumuşak kalması için de ona rutubet bahşetmiştir Yalın kabukla korunmayacak şeyi, ona diken vererek korumuştur İkincisi, birbirine zıt olan şeyleri birbirlerinin şerrinden korumak Allah bunları, kâh eşit kuvvette kılmakta, kâh mağlup olan tarafın imdadına yetişmekle korumuştur Bunu bir misal ile izah edelim:Mesela, hararet rutubeti yok eder, kurutur Mağup olduğu zaman, soğukluk (bürudet) ve rutubet zayıflamaya hatta yavaş yavaş yok olmaya başlar Hararet ve kuruluk fazlaşır Bunu önlemek için Allah başka bir cisimle o rutubetin imdadına yetişir Ona bir susuzluk verir, su içme ihtiyacını duyar Su içtiği gibi harareti bereraf edilmiş olur Böylece vücutta gereken denge temin edilmiş olur (5)
EL MUKİT Gıdalandıran, besleyen, bakıp gözeten, muktedir olan, her şeyin karşılığını veren, gözetici ve şahit erkese uygun olarak gıdalarını yaratan O'dur Çalışmanın, sebeplere sarılmanın ibadet olduğunu bildiğimiz için çalışacağız, çalışırken Rabbin rızasını isteyeceğiz Bize uygun gıdamız bizim gölgemiz gibi bizi takip eder Gölgenin peşinden gidenler sonuna varamadan öldüler Midemizi helal ve temiz gıdayla, aklımızı şeriat ve tabiat ilimleriyle, gönlümüzü Allah sevgisiyle gıdalandıralım ![]()
a v) buyuruyor: " Azık isteyene vermemek, kişiye günah olarak yeter " (2)
(Allahulalem)EL-HASİB Cenab-ı Hak buyuruyor: " ![]() ![]() Hesap görücü olarak Allah yeter " (1)Bu ismin bir çok anlamı zikredilmiştir Parçaları bütünüyle bilen,Hesap etmeden bilenBütün üstün niteliklere sahip olan,Hiç bir eksiği ve Kusuru olmayan,Kıyamet günü kullarını hesaba çekecek ve sorgulayacak olandır O, kendi kereminden fazlasıyla verendir![]()
EL-CELİL Cenab-ı Hak Buyuruyor: ·Celal ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak (Rahman, 27) ·Celal ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir (Rahman, 78)
|
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#22 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi13 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ 43 EL-KERİM keremi ve bağışı bol olan44 ER-RAKİB bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen45 EL-MUCİB duaları kabul edenDUA EZBERİMİZ—10- Nazar değene okunacak dua: (Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur Manası: Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım zira ayetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır HADİS EZBERİMİZ-13- (-isteyen ezberleyebilir) 13-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#23 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi------------------geniş açıklamalar---------------- EL-KERİM
ER-RAKİB Cenab-ı hak buyuruyor: "Allah her şeyi gözetler" (1) "Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir " (2)"Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun Sen her şeyi hakkıyle görensin "(3)
Ama hangi iş üzerinde olursa olsun Allah onun üzerinde şahittir Hiç kimse Allah'tan bir şey gizleyemez Gizli anlaşma, plan, sır, tuzak; bunlar Allah Katında asla gizlenemeyecek olaylardır Herşeyi gören, işiten ve bilen Allah'ın Zatından hiçbir şey gizli kalamadığı için, herkesin yaptığına eksiksiz bir adaletle karşılık verilir Birçok kişide "Allah'ın kainatı yarattığı sonra herşeyi kendi haline bıraktığı" gibi çarpık bir düşünce vardır Oysa bu çok büyük bir yanılgı ve zandır![]() İnsanın çıplak gözle hiçbir zaman göremeyeceği hücre içindeki ayrıntıları Allah en ince ayrıntısına kadar bilendir Vücut içindeki bir hücre diğer trilyonlarca hücreyle birlikte son derece uyumlu bir şekilde hareket ederken, bazen birden farklı bir davranış içine girer ve bugün tam olarak kaynağı ve tedavisi bulunamamış olan kanser ortaya çıkar İnsan kendi içinde oluşan bu yapıdan hiç haberdar değilken Allah tüm bunların üzerinde şahittir ve her evreyi kontrolü altında tutar Nasıl bir insan Allah'ın izni dışında bir adım bile atamazsa, o hücre de Allah'tan habersiz en ufak bir davranışta bulunamaz (5)
EL-MUCİB Dua kulluk makamlarının en önemlisidir ![]()
" (Ğâfir, 40/60),"Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua ediniz " (A'râf, 7/55), "Yoksa sıkıntıya düşen kimseye, kendisine dua ettiği zaman icabet eden mi?" (Neml, 27/62), "De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" (Furkan, 25/77), "Hiç olmazsa böyle şiddetimiz geldiği zaman bari yalvarsaydılar Fakat onların kalbleri katılaşmıştır " (En'âm, 6/43) gibi nice âyetler vardır Bunların sonuncusu gösteriyor ki Allah, dua edip istemeyenlere gazab eder
Öyle ise onlar da benim emirlerime candan icabet edip, tutunsunlar ve bana inansınlar![]() ![]() doğruca arzularına kavuşabilsinler "
|
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#24 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi14 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ 46 EL VASİ ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan47 EL HAKİM hüküm ve hikmet sahibi EL VASİ Cenab-ı Hak buyuruyor: "Allah geniş olandır, bilendir "" (1)
DUA EZBERİMİZ—9- tekrar Nazar değene okunacak dua: (Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur Manası: Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır HADİS EZBERİMİZ-14- (-isteyen ezberleyebilir) Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur ![]() Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42 ![]() HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM __________________ |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#25 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi15 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() 6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır )EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ 48 EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan49 EL-MECİD :şanı büyük ve yüksek olan50 EL-BAİS :öldükten sonra diriltenDUA EZBERİMİZ—10- "Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve ileyhi'n-nüşûr: Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O'durMüslim, Zikir 59; Ebû Dâvûd, Edeb 98; İbni Mâce, Duâ 17 HADİS EZBERİMİZ-15- (-isteyen ezberleyebilir) 15-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz
|
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#26 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin HepsiEL-VEDUD
Onların kötülükleri, onlara karşı iyilik istenmesine mani olmaz![]()
Cenab-ı Hak buyuruyor: "Arş'ın sahibidir; Mecid (yüce)dir "(1)"Şüphesiz ki O, övülmeye lâyık olandır, Mecid'dir " (2)
"Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor İşte siz de böyle çıkarılacaksınız " (3)
|
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#27 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi16 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() 6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır )EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ 51 EŞ-ŞEHİD---- bilinenin ve bilinmeyenin şahidi52 EL-HAK------ zatı vacip olup varlığı gerçek olan53 EL-VEKİL----- her şeye vekil54 EL-KAVİY---- çok kuvvetli55 EL-METİN---- çok sağlamDUA EZBERİMİZ—11- "Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh Vessalâtil kâimeh Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh inneke lâ tuhliful mîâdBu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi Peygamberimiz Hz Muhammed (s a v )'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin "HADİS EZBERİMİZ-16- (-isteyen ezberleyebilir) Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Kim ezanı işittiği zaman şu duayı okursa, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur "(Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#28 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsieş-ŞEHÎD Her zamanda hâdiselerin dış yuzunu bilen ve her yerde hâzır ve nazır olan Allah, mutlak surette herşey'ı bilmesi bakımından Alîm'dır Hâdiselerin esrarını, iç yuzunu bilmesi yönünden HabiY'dır Dış yuzunu bilmesi yönünden de Şehîd'dır el-HAKK Hakk, varlığı hakikî bulunan zâtın ismidir Yanı, varlığı daima sabittir Allah Teâlâ'nın zâtı, yokluğu kabul etmediği gibi, herhangi bir değişikliği de kabul etmez Hakikaten vâr olan yalnız Allah'tır eI-VEKİL Usûlüne uygun şekilde, kendisine tevdi edilen işlen en güzel şekilde neticelendiren Kendisine iş ısmarlanan zâta vekil denir Allah Teâlâ en güzel ve en mükemmel vekîl'dır İşlerin hepsini tedvfr, tedbîr ve idare eden O'dur Fakat kendisi hiçbir işinde vekîle muhtaç değildir Allah Teâlâ, kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştırır el-KAVİYY Çok kuvvetli - el-METÎN Çok sağlam - Kuvvet, tam bir kudrete delâlet eder Metanet ise, kuvvetin şiddetini ifade eder Allah'ın kuvveti de otekı sıfat ve isimleri gibi nâ-mutenâhîdır, tükenmez, gevşemez, hudut içme sığmaz, olçuye gelmez Allah'ın kudreti bahsinde zorluk- kolaylık soz konusu değildir Bir yaprağı yaratmakla kâinatı yaratmak birdir Allah Teâlâ tam bir kuvvet sahibi olmak bakımından, Kavıyy, gucunun çok şiddetli olması bakımından Metîn'dır |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#29 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi17 GÜNÜMÜZeuzubillehimineşşeydanirracim bismillehirrahmanirrahim ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak) Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular![]() SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin) PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm ) Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler![]() 6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır )EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir) BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ 56 EL-VELİYY dostlarına yardım eden57 EL-HAMİD hamd edilen övülen58 EL-MUHSİ her şeyin sayısını bilen59 EL-MÜBDİ maddesiz ve örneksiz yaratanDUA EZBERİMİZ—11- "Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh Vessalâtil kâimeh Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh inneke lâ tuhliful mîâdBu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi Peygamberimiz Hz Muhammed (s a v )'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin "HADİS EZBERİMİZ-17- (-isteyen ezberleyebilir) (Hediye, dostluğu artırır, düşmanlığı giderir ) [color="red"]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM |
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi |
|
|
#30 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin HepsiEL VELİYY "Allah, iman edenlerin Veli'si'dir; kâfirlerin ise, velisi yoktur " (Muhammed 11)· Kur'an-ı Kerim'de 13 yerde geçmektedir ![]() · Mümin ve salih kullarını seven, onlara dost ve sahip olan, onlara hayır yollarını açan ve bu hususta kendilerini başarılı kılan O'nun salih kulları için Veli oluşu bir vakıadır; mümin ve müttaki insanların hayat tecrübelerinde onlara sağladığı destek ve bahşettiği başarı ile tekrar tekrar gözlemlenmiş bir gerçektir · İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır Bu dost onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve ona yardımcıdır Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir Onu düşmanlarına karşı korur Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima karşılıksız armağan edendir Kuşkusuz bu dost Rabbimiz olan Allah'tır Allah müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur Kendisine inanan insanları her türlü eksiklikten ve hatadan arındırır, onlara çok seçkin bir yaşam ve ahirette de hiç tükenmeyecek olan mülkünü vaat eder İnsan hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir Fakat bunu ararken zaten kendisini yaratmış, yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Rabbimizi unutur Kendisine kötülükten başka hiçbir katkısı olmayan, ahirette de cennette bir pay sahibi olmasını engelleyen şeytanı dost edinir İşte bu, onun için karanlık bir dünyanın başlangıcıdır Allah'a iman eden, imanında da samimi olan insanlar ise artık içinde hiç mağlubiyeti olmayan şerefli ve hayırlı bir hayatın içine girerler Çünkü Allah inananlara dinine ve sözlerine sadık oldukları sürece zafer nasip edecektir Asıl büyük karşılığı ise ahirettte onlara verecektir Allah inananların dünyada ve ahiretteki tek gerçek dostudur (3) · Müslüman, kendisini dost edineni dost edinmeli ve ona yardım etmelidir Müslüman, kendilerinden olmayan kimseleri sırdaş ve dost edinmemelidir Kul'un allah'a dost olması demek, O'na inanması, O'ndan gelen her şeyi doğrulayıp tasdik etmesi, emirlerini uygulaması, yasaklarından kaçınması, yalnız O'na güvenip dayanması, açık ve gizli, bolluk ve darlık gibi bütün hallerinde O'na teslim olması, yalnız O'nu ve Resülünü sevmesi demektir Allah, hidayetini, yardımını ve marifetini dostlarından asla esirgemez (4)EL- HAMİD Hamid, hamd edilmeyi hakeden, hamda layık olandır Çünkü O, vardı ve bütün varlıkları ve insanı yoktan var etti Sonra iki üstün nimeti akıl ve hayatı insanda topladı sonra ona sayısız nimetler verdi ve onu, bütün varlıklara üstün kıldı Ona çalışma izni verdi O halde O2ndan başka kim hamd edilmeye hak eder? Kim O'nun kadar hamde layık olur? Hayır bütün övgüler ve hamdler sadece O'nadır, başkasına değil Bütün bu minnet ve bağışlar başkasından değil sadece O'ndandır (2)Kainatta yaşayan tüm bitkiler ve hayvanlar, Allah'ın yeryüzünde kendilerini yerleştirdiği şekilde yaşarlar Böylelikle Allah'ı tesbih edip O'nu yüceltirler Denizin dibinde yaşayan bir balık da, çölde yetişen bir kaktüs de büyük bir teslimiyetle yaşamını sürdürür Allah'ın kendileri için takdir ettiği şekilde yaşamaları, O'nun kurduğu düzeni asla bozmamaları tüm canlıların Allah'ı tesbih ettiklerini gösterir Gökyüzündeki ve yeryüzündeki herşey, tonlarca suyun biraraya getirilmesiyle oluşan denizler, binlerce metreye uzanan dağlar ve gökyüzünde sürüklenen bulutlar, ardı ardına çakan şimşek ve gökgürültüsü de Allah'ı tesbih edip yüceltir O'nun sonsuz ilmini ve gücünü insanlara gösterirler Fakat iman etmeyenler onların bu tesbihlerini kavrayamazlar İman edenler de Allah'ın yüceliğini ve büyüklüğünü kavrayarak Rabbimizi tesbih eder, büyüklüğünü ve yüceliğini kavrayarak, kendilerine lütfettiği nimetler için Allah'a şükrederler Çünkü verilen her türlü nimet karşılığında kendilerinden istenen yalnızca şükredici, hamd edici birer kul olmalarıdır (3)Hamd, övmeyi ve hamd edileni sevmeyi gerektirir O'nu seven ama O'nu övmeyen, O'na hamd etmiş olmaz Her müslüman, mutlak hamd ve övgünün yalnız allah'a ait olduğunu bilmeleridir O, bütün övgüleri hak eden ve her övgüye layık olan tek varlıktır Bize verdiği bütün nimetlere karşı O'na hamd ederiz Nimet vermese de biz, her halükarda bilinen ve bilinmeyen her hamdle O'na hamd ederiz Müslüman bu ismi bilmekle, Allah tarfından övülen davranışlar kazanmalı, çalışmalı ve kendisine üstün ahlak edinmeli, bunlarla çelişen davranışları terk etmeli, anlamsız ve faydasız şeylerden kaçınmalıdır (4)EL-MUHSİ Muhsi, insanların ilimlerinin kuşattığı ve kuşatamadığı bütün olayların syısını ve miktarını bilendir O, canluların alıp verdiği her nefesi, rızkı, insanların itaat ve günahlarını, yakınlığını, yağmur ve kum tanelerinin sayısını, bütün bitkileri, hayvan türlerini, ölüleri ve canlıları bilendir Kısaca Allah, bütün varlıkların sayısını kalanları ve yok olanları bilendir Bu sıfat Allah'ın insanlar gibi çoklukları nedeniyle varlıklarıların sayılarını idrak etmekten aciz olmadığını ispatlamaktadır O, bütün varlıkları ve sayılarını bilendir (2)EL-MÜBDİ İlk yaratan ve sonra da tekrar yaratacak olan ancak odur İlk yaratmayı da, yeniden hayat vermeyi de o yapar Allah yaratışı ta başlangıçtan yapar Her ilk yaratılanı o yaratır, her yeniden yaratılanı o yeniden yaratır Başka birinin etki ve müdahalesi olamaz Kâfirlere azap etmeye başlar, sonra da iade eder Cehennem ateşi onları yer, nihayet kömür olurlar Sonra da onları yeni bir yaratılışla yeniden yaratır (3)Mübdi, insanı ilk var edendir Yani onu yoktan yaratıp var edendir Bütün varlıkları yoktan var eden, onları inşa edip ortaya koyan Allah'tır Varlıklar yok iken Allah tarafından yaratılmış ve varlık alemine çıkarılmışlardır O, büütün varlıkları örneksiz ve mükemmel bir şekilde yaratmıştır Ruhunun ve bedenindeki bütün organları Allah tarafından yaratıldığını ve şekillendiridiğini, bu varlıkta tıpkı sana benzer başka bir kimsenin yaratılmadığını bil Bu gerçekten büyük bir yaratılıştır (5)Kainat yokken Allah vardı Kainattaki her şeyi malzemesiz ve modelsiz olarak yarattı Çekirdekten ağacı çıkarıyor, çekirdek tekrar toprağa düşüyor ve baharda yeniden canlanıyor Ve kocaman ağaca dönüşüyor Modelsiz olarak insanı yaratan Rabbimiz onu da bir kanuna bağlamış Kanunu kıyamete kadar devam edecek Rabbimizin tabiat kanunlarına uyduğumuz oranda rahat ediyoruz Bunda kimse şüphe ve itiraz etmiyor Tabiat kanunlarını koyan Rabbimiz Kur'an'ıyla da kanunlarını koymuş, her iki kanuna da uyarsak her iki dünyamızda güzel olur![]() Karısı hamile olup da erken doğum, çocuğun düşmesi veya geç doğması gibi korkular ve tehlikeler karşısında kalan bir kimse, parmağını hamile olan karısının karnına sürüp "Ya Mübdi" ismini 99 kere okursa Hak sübhanehu ve teala hazretleri o hamile kadını bu tehlikelerden saklar
|
|
|
|