Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
derslerin, esmaül, hüsna

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



10GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
31EL-LATİF lütuf sahibi
32EL-HABİR her şeyin gizlisinden haberdar olan
33EL-HALİM hemen ceza vermeyen
34EL-AZİM sonsuz büyük

DUA EZBERİMİZ—7-
şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın" (buhari)

HADİS EZBERİMİZ-10- (-isteyen ezberleyebilir)
sizin en hayırlılarınız hanımlarınıza karşı en iyi davrananınızdır (tirmizi)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL-LATİF
O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir (1)
Allah kullarına karşı lütuf sahibidir Kulluğunu bilen, vazifesini doğru yapan kullarına çok lütufkârdır Onları çeşitli lütuflarla öyle mutlu kılar ki akıllar onu kavramaktan acizdir Her dilediğini bir şekilde rızıklandırır Kullarından her birini büyük hikmeti içeren "dilemesi"ne göre bir çeşit lütuf ile seçkin kılar Ve öyle güçlü, öyle azizdir ki her şeye ve herkese karşı dilediği gibi iradesini uygulamaya, vaadini yerine getirmeye kadir ve hiçbir sebep ve şekilde mağlup edilmez, her yönden galiptir Onun için dinini doğru tutan kullarını o korkunç "saat" geldiği zaman perişan etmez, kuvvet ve izzetiyle türlü lütuflarından nasiplendirir (4)
O lutuf sahibi ve her şeyden haberdardır Ve lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan ancak odur İdrakin nuru gibi her lutuf O'nundur Her şeyi bilen, her doğru haberi veren ancak odur Bundan dolayı hem O'nu dürbünlerle, teleskoplarla aramaya kalkmamalı, hem de gözler görmüyor diye, gözlerden, gönüllerden uzak, ihtiyaçlardan, dileklerden, doğru doğru haberdar olmaz sanıp da O'ndan dönmemeli, eğri yollara sapmamalıdır O lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan en görmeyen gözleri görür, en gizli, en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimselere açılamayan sırlarından ve eğilimlerinden haberdardır O, onlara kendilerinden yakındır O'na ibadet etmek ve işleri ısmarlamak için şart, O'nu görmek değil, O'nun görmesi, lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olması ve O'na ihlas ve tevhid ile zât ve sıfatlarına, fiilerine ve lutuflarına iman edilmesidir (5)
Kur'an-ı Kerim'de 7 yerde Yüce Allah kendini Latif olarak vasıflandırmıştır
Hali değişen, fakir, garip, kimsesiz, hasta olan bir kimse abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra "Yâ Lâtif" ismini 100 kere okuyup Allah'tan hacet dilerse, ihtiyacının giderilmesini isterse Allah'da onun ihtiyacını giderir

EL-HABİR
Herşeyi O yaratmıştır Yaratan yarattığını bilmez mi? Bir duygu duyan, bir şey düşünen, bir niyet eden, bir söz söyleyen, kasıtlı olarak bir iş yapan, onu yaparken ne kadar gizlemek istese kendinden gizleyemez, vicdanında onu o anda duyabilir O halde onu ve bütün göğüslerin hakikatini, bütün mahlukatı yaratan yaratıcı daha önce ve daha mükemmel şekilde bilir O göğüsler, o nefisler, o düşünceler, o kuvvetler, o fiiller ve o duygular bilgiyle, hep Allah'ın yaratmasıyladır O yaratmayınca kimsenin ne eli oynar ne dili, ne hissi yürür ne fikri, ne vicdanı kalır ne kendisi Bakarsın bir an içinde el çolak olmuş, dil tutulmuştur Fikir durmuş, akıl boğulmuştur Gönül kendinden geçmiş, ben böyle yaparım diyen nefis yerle bir olmuştur Yaratıcının yeni bir yaratma ile imdadı yetişmezse hiçbir yaratık onu kendine getiremez ve o yaratmayı işletemez Çünkü bir zerre, bir şuur, bir şey yaratmanın dayandığı teferruatı bilemez O, bütün sebepler silsilesini kuşatan olgun bir ilim ve kudretin eseridir Yaratıkların, yaratıcıdan bir şey gizlemesine imkân yoktur Bir yaratık kendinde sonradan meydana gelen bilgiyi ve onun mânâsını ondan önce onu ve onda o bilgiyi bütün hakikatiyle yaratan yaratıcının ilmine borçludur Mahlûkta herhangi bir hadise meydana gelir de onu, yaratan Allah bilmez olur mu? O, latif ve habirdir (5)
Allah'ın bu ismi, O'na imanı olan kullarının yalandan, hilekarlıktan ve edeb dışı hallerden sakındırır
O'na karşı gizliliğin mümkün olmadığını hatırlatır Ayrıca da onu; bizzat dua ve ibadet etmek yerine, ihtiyaçlarından doğrudan doğruya haberi olmaz zannıyla kendisine dileklerini sunmak için vasıta ve aracılara başvurmak gibi cahilane davranışlara meyletmekten de alıkoyar
O, kullarının bütün ihtiyaç ve hallerine, şüphesiz tamamen, her an ve vasıtasız olarak vakıftır
Tenbih:Kul, bildiklerine aldanıp büyüklenmemeli ve şeytanın oyununa gelmemelidir Daima güzel ahlakla donanmalı, araştırmalı ve ilmin artırmaya çalışmalıdır Bütün amellerinde, sözlerinde ve gizli hallerinde Mevla'sından haya ederek O'na isyan etmekten kaçınmalıdır Allah'ın sıfatlarını, hükümlerini, helal ve haramını öğrenmeli, kendisini O'na yaklaştıracak ve mertebesini yükseltecek şeylerle uğraşmalıdır (6)
Bir müslüman ihlasla "Ya Habîr" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine mazhar olur Kötü ahlaktan kurtulur Zihni açılır (7)

EL-HALİM
Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Şunu iyi bilin ki Allah gafûrdur, halîmdir" (1)
"Allah, kesinlikle tam bir bilgi sahibidir, halîmdir" (2)
"Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır" (3)
"el-Halim" kelimesi Kur'an'ın 15 yerinde geçmektedir
Halim, günahları nedeniyle kullarına nimet vermeyi ve iyilik yapmayı kesmeyendir O, kendisine itaat edeni rızıklandırdığı gibi isyan edeni de rızıklandırır Kendisinden korkan ve iyilik yapanlara nimet vermeye devam ettiği gibi günah işlemeye devam eden kullarına da nimet vermeye devam eder Bela ve musibetlerden koruması için kendisine dua edeni veya ibadetle meşgul olup bu istekte bulunamayanı koruduğu gibi, dua etmeyen ve kendisnden gafil olaan kimseleride belâ ve musibetlerdn koruyabilir (3)

Hâlim, günahları bağışlayan ve cezalandırmada acele etmeyen, öfkesine yenilmeyen, cahillerin ve asilerin isyanı kendisini öfkelendirmeyendir Halim ismi, gücü gücü olduğu halde bağışlayana verilir; gücü olmadan bağışlayana bu isim verilmez (4)

Allah, Halim'dir Cezaları erteleyen veya tamamen kaldırandır Cezaların kaldırılması yalnızca, cezayı hak etmiş bazı müslüman günahkarlara yönelik olup, inkarcıların bununla bir ilgisi yoktur

O, cezayı hak edenleri cezalandırmada acele davranmaz, tevbe etmeleri için onlara süre verir Dilerse, acil ceza verilmesi gereken günahlar için anında cezalandırır Ancak, O'nun hilmi, günahkarlara süre tanımayı gerekli kılmaktadır Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor Vakitleri gelince (gerekeni yapar) Kuşkusuz Allah, kullarını görrmektedir" (5)

Yediği yemeğin suyunu mazlumların gözyaşından, sosunu mağdurların kanından temin eden zalimlerin yaptığından haberdar olan Zalimlerin yaptığından gafil olmayan, ancak onların azabını erteleyen O'dur

Bizler Halim Rabbimize iman edenler olarak yumuşak huylu tatlı dilli, güler yüzlü, bal gibi sözlü olacağız Su, yumuşacık ama kayaları deliyor Kuru ağaçların tepesine çıkıp çiçeğe dönüşüyor İbrahim'in yumuşaklığı Nemrut'un saltanatına son veriyor"Allah kahretsin" dediklerimizi Allah yok etseydi, tek başımıza kalırdık "Ya Halim" diyelim

Bir müslüman ihlasla "Ya Halim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine, eserlerine vasıl olur Ahlakı güzelleşir Sinirleri yatışır Afetlerden korunur Kazancı artar (7)

Tenbih: Rabb'inin isyan edenlere karşı Halim olduğunu bilen her müslümanın, emirlerine aykırı davrananlara ve kendisine karşı çıkanlara yumuşaklıkla davranması ve cezalandırmada acele etmemesi gerekir Nasıl ki Rabb'inin sana yumuşak davranmasını istiyor ve seviyorsan, aynı şekilde sende elinin altında bulunalara yumuşak davran Sen böyle davranmakla Rabb'inin hoşnutluğunu kazanırve bol sevap alırsın (4)

Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir Doğrusu O, zalimleri sevmez" (6)

Bu ismi bilen, Allah'a daha fazla sevgi besler, sözüne bağlı kalır, vaadini yerine getirir Gördüğü ayıpları örter, kimsenin hak ve hukukuna tecavüz etmez

EL-AZİM
Cenab-ı Hak buyuruyor
"O, yücedir, büyüktür" (1)
"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur O yücedir, uludur" (2)
Bir toplumun büyüğü, kendisine karşı çıkılamayan ve emirleri üzerine hareket edilendir Ancak böyle olmakla beraber bu kimse zaman gelip çeşitli nedenlerle zayıf düşer, aciz kalır, mağlup edilir, sahip olduğu saltanatından ortada eser kalmaz Oysa Allah Teala, mutlak güç sahibidir ve hiçbir şey O'nu güçsüz kılıp aciz düşüremez Karşı çıkılıp mağlup edilemez O gerçek büyüktür Bu ismin başkaları için kullanılması mecazi anlamdadır Hakiki büyüklük Allah'a mahsustur
O, her büyükten daha büyüktür Bu yüzden hiçbir akıl, O'nun büyüklüğün kavrayamaz Yaratılan bütün varlıklar O'ndan birçok ilimler öğrenmiş olsa bile, bu bilgiler sınırlı ve sonludur Akılların, sonsuz nurunu kavramaktan aciz kaldığı, anlayışların izzetinin aydınlığında kaybolduğu Allah ne yücedir Bütün her şey Allah'ın yüceliğine, büyüklüğüne ve kemaline göre bir hiç gibidir O'nun azametinin başlangıcı, yüceliğinin sonu yoktur (3)
Allah hiç bir şeye muhtaç değildir ve yarattığı her şeyde O'nun büyüklüğünü görmek mümkündür
Allah'ın azametini tefekkür eden insan; O'nun büyüklüğü karşısında gafletten kurtulur, imanı kuvvetlenir; acz ve kusurlarını anlar Alemin düzenliliğini, yaratılış gayesini, verilen nimet ve güzellikleri, dünyanın geçiciliğini, süt veren hayvanlardaki icazı, gece ve gündüzün dönüşümünü düşünen insan, Allah'u Tealâ'nın sonsuz ihsanlarıyla kullarını nasıl donattığı karşısında O'nun büyüklüğünü idrak eder
Büyüklük ve ululuk yalnız ve yalnız Allah'a aittir Bunların gerçekleri kavranılamadığı gibı mahiyetlerinede ulaşılamaz Resülullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri şöyle dedi: "Büyüklük benim örtümdür, ululuk da elbisemdir Kim bu iki şeyde benimle çekişirse ona azab veririm" (4)
Allah'ın büyüklüğü ve azameti kuşkusuz bir insanın kavrama sınırının çok üstündedir Fakat insan yine de kendi aklının sınırları dahilinde Allah'ın ne kadar güçlü ve kudretli olduğunu görebilir, anlayabilir Zira tüm kainat Allah'ın büyüklüğünü gösteren sayısız örnekle doludur İnsanın yalnızca içinde yaşadığı dünyayı biraz incelemesi dahi, herşeyi yaratan Allah'ın azametini hissettirecektir
Tonlarca ağırlıkta bulutları taşıyan gökyüzü, binlerce metre yükseğe uzanan dağlar, içlerinde milyonlarca çeşit canlının bulunduğu denizler, çakan şimşek ve onun ardından gelen gök gürültüsü ve Allah'a boyun eğmiş milyarlarca canlı Bunlar ve burada sayılamayan sayısız detay Allah'ın büyüklüğünün açık delillerindendir
Bir de dünyanın biraz dışına çıkıp düşünelim Evren adını verdiğimiz sınırsız bir mekan içinde yaşıyoruz Bugün bilim adamlarının ulaşabildikleri bilgi seviyesine göre bu evren, içinde milyarlarca galaksiyi barındırıyor Peki bu galaksilerin içinde neler var? Yine bilimin bize bildirdiği, her galaksi içinde milyarlarca yıldız bulunduğu Biz de içinde milyarlarca yıldız içeren milyarlarca galaksiden birinin içinde, Dünya ismi verilen ve saatte 1670 km hızla hiç durmadan dönen bir gezegen üzerinde yaşıyoruz Ve kuşkusuz bu rakamlarla düşünüldüğünde, kainat içindeki varlığımızın, bir toz zerreciğinin dünya içindeki varlığı ile dahi kıyaslanamayacak derecede olduğu anlaşılacaktır
İşte insan, samimi olarak düşündüğünde dahi milyarlarca galaksiyi yaratan ve tümünü kontrolü altında tutan Rabbimiz'in azametini fark edebilir Rabbimiz tüm kainatı yaratan, milyarlarca yıldızı barındıran, milyarlarca galaksinin tümünü kontrolü altında tutan büyük bir gücün sahibidir (5)
Bir müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Azim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine nail olur İzzet ve şerefe kavuşur Şifa bulur Korkulardan emin olur (6)
Bu ismi şerifi 1020 defa okumaya devam edene Cenab-ı Hak müşkülatını giderecek bir kuvvet azime ihsan buyurur Herkese karşı sözü etkili olur İtibari olup herkes ona hürmet eder ve saygı gösterir (7)

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



11GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
35EL-ĞAFUR bağışlayıcı,örten
36EŞ-ŞEKÜR yapılan şükrün karşılığını bolca veren
37EL-ALİYY yükseklikte sonsuz, yüceltici
38EL-KEBİR mutlak büyük

DUA EZBERİMİZ—8- tekrar
şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın" (buhari)

HADİS EZBERİMİZ-11- (-isteyen ezberleyebilir)
Hiçbiriniz kendisi için istediğini, (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz(buhari)


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



---------------------geniş açıklamalar--------------
EL-ĞAFUR
"Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver"
"Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir"
Allah, kullarını sadece bir kere değil defalarca bağışlar Öyle ki, O'nun bağışlaması sayılamaz
Kullarını dünya ve ahirette rezil etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından dolayı cezalandırmayan Allah, iyiyi-güzeli açığa çıkaran, kötüyü, çirkini örtendir Allah dünyada üzerlerini örtmek, ahirette de cezasını vermemek suretiyle bunu örter Allah insanı üç türlü örtü ile örtmüştür
İlk örtü; insanın ayıp ve çirkin görünen yerlerini gizleyen elbiseleridir
İkincisi; insanın fikir, düşünce ve hayallerini kalbinde gizlemesidir
Üçüncüsü ise; Allah kulunun günahlarını örtmüş, gizlemiş; günahlarını sevaba çevirmiş, sanki hiç günah işlememiş gibi ahirette yalnızca sevaplarını yazan kitaplarını vermiştir
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor : (5)
    • Kul, günahını itiraf eder ve tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder
    • Açıktan günah işleyenler dışında ümmetimin tamamı affedilir
    • Kim bir müslümanın hata ve günahlarını örterse, Allah da dünyada ve ahirette o kimsenin hata ve günahlarını örter
Tenbih : (6)
O'ndan başka kulların günahlarını bağışlayan kimse yoktur İçtenlikle tevbe eden, sanki hiç günah işlememiş gibidir Kullar için zorunlu olan, bağışlaması pek geniş olan Allah'tan günahlarının bağışlamasını talep etmek ve hiç bir zaman ondan ümit kesmemektir
Her müslüman, bir günah işlediğinde onu insanlardan gizlemeli ve asla açığa vurmamalıdır Günahlarını yalnızca Allah'a itiraf etmeli ve ondan bağışlanma dilemelidir
Bu ismi bilen her müslüman, kendi günahlarını örrtüp gizlediği gibi, başkalarının da günahlarını örtüp gizlemeli ve açığa vurmamalıdır Yüce Allah'ın şu ayetini akıldan çıkarmamalıdır "Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? " (7)
Bu ismi celilin 1286 defa tilavetine devam edenin günahlarını Cenab-ı Hak afv ve mağfiret buyurur Kendisine karşı gazab ve düşmanlık zarar ve tesir etmez Gazab anında kendini gören sukunet bulur Hiddetinden eser kalmaz (8)

EŞ-ŞEKÜR

"Eğer Allah'a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar Allah Şekûr'dur, Halim'dir " (1)
Şekûr, şükrü devam eden ve büyük-küçük ibadet ayrımı yapmaksızın şükrü bütün itaat edenleri kapsayandır
Gerçek şükür, nimet verene şükretmekle eksikliğini itiraf etmektir Bu yüzden Yüce Allah,
"Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın" (2) buyurunca,
HzDavud as:
"Ey Rabb'im! Sana nasıl şükredeyim ki? Benim şükrüm bile senin bir nimetindir" demiş,
Yüce Allah da şöyle cevap vermiştir:
"İşte şimdi Beni tanıdın ve Bana şükrettin ey Davud! Çünkü şükretmenin de Benim bir nimetim olduğunu bildin"
Nimete şükürle karşılık vermek, nimetlerin daha da artmasına vesile olur Cenab-ı Hak buyuruyor:"Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım" (3)
Şükrün üç temel şartı bulunmaktadır:
1 Nimet verenin verdiği nimeti kabul edip bunu ikrar etmek
2 Verilen bu nimeti Allah'a itaat etmede kullanmak
3 Allah'ın dilemesiyle bu nimetin ulaşmasına vesile olanlara teşekkür etmek
Cenab-ı Hak şükrü kabul eder ve karşılıksız bırakmaz Şükrü şükürle ve ondan daha fazlasıyla cevaplandırır Böylece iyiliklerin çoğalmasına yol açar
Kullarına, onlar tarafından şükrü ifade edilen nimetleri artıracağına dair Allah'ın kesin vaadi vardır Şükür yolunu tutanlar; kendilerine gelmiş olan nimetleri, sebeplerden, vasıtalardan değil, ancak Allah'tan olduğunu itiraf ederler Çünkü onlar hediyeyi getiren uşaklara değil, gönderen efendiye bakarlar Gönüllerinden inanmışlardır ki, nimeti yaratan, kısmet eden, gönderen, onunla meşgul olacak kuvvetleri, sebepleri veren, tertib eden ancak Allah'tır
Bazı Allah dostlarına: "Şükür nedir" diye sorulduğunda; "Allah'ın verdiği nimetlerle O'na isyan etmemendir" şeklinde cevap vermişlerdir (8)
Her müslüman,mutlak Şekûr (Şükredilen)un Allah olduğunu, âlimlerin ittifakıyla O'na şükretmenin farz olduğunu ve Allah'ın azı da çoğu da kabul ettiğini bilmesi gerekir
Bil ki, her aza ve organın kendisine has bir şükrü vardırNasıl ki dil şükür sözcükleriyle Rabb'ine şükrediyorsa, diğer organlarda kendilerine göre Rablerine şükretmelidir Her aza ve organın şükrü, yaratılış amacına göredir Her organ, Allah'ın emrine uymada ve yasağından kaçınmakta kullanılmalıdır Buna göre:
·Bedenin şükrü, organları Allah'a itaatin dışında kullanmamandır
·Kalbin şükrü, onu Allah'ı anma ve bilme dışında şeylerle meşgul etmemektir
·Dilin şükrü, onu Allah'tan başka kimseleri övme ve methetmede kullanmamandır
·Malın şükrü, Allah'ın sevdiği ve hoşnut olduğu yerlerin dışında harcamamandır
Allah'a şükretme konusunda bunları bildikten sonra müslüman, insanlar arasında kendisine iyilik yapanlara teşekkür etmeli ve şu hadis-i şerif-i unutmamalıdır:

"İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmez" (4)
İhlasla "Yâ Şekûr" diye bir müslüman bu isme devam etse, iyi ameller yapmak nasip olur

EL-ALİYY
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O, yücedir, büyüktür" (1)
"Allah yücedir, büyüktür" (2)
"O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir" (3)
Allah'ın yüceliğinin üstünde hiçbir yücelik yoktur Bütün dereceler ve mertebeler O'ndan aşağıdır Allah, her üstün ve yüksek makamın daha üstündedir Zira varlıklar ya etkileyen veya etkilenendir Etkileyen etkilenenden üstündür Allah Teâlâ, her varlığı etkileyendir Bütün varlıklara O'nun bir eseri ve etkilenenidir Bu yüzden O, bütün varlıklardan daha üstün ve yücedir
Allah kendi zatında yücedir Bu yüzden her şeyden daha yücedir O'nun bu yüceliği cihet ve mekan bakımından değildir Zira O, cihet ve mekandan münezehtir
Allah'ın varlıklar üzerindeki üstünlüğüne, yüceliğine, büyüklüğüne inanıp bunu müşahede eden kimse, bu sıfatın gereği olarak O'na ibadet eder Kalbinde sonsuzluk nuru ışıldar
Allah Kuran'da kendisini bizlere tanıtmıştır: Tüm alemleri yaratan, kainatın tek hakimi olan Allah uludur Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların yegane sahibi O'dur O'ndan başka ilah yoktur, Allah insanların şirk koştuklarından çok yücedir Tüm mülk O'na aittir; O, herşeye güç yetirendir O, yüce makamların da sahibidir O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk; Allah alemlerden müstağnidirKuşkusuz 'en güzel isimler' Allah'a ait olduğu için O'nu eksiksiz olarak tarif etmek bir insan için mümkün değildir O'nu ancak kendisinin bize bildirdiği ile tanıyabilir, yüceliğini ancak Kuran ayetleriyle takdir edebiliriz ( 5)


EL-KEBİR
"Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür"
"Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür"
"O, çok Yücedir, çok büyüktür"
"Artık hüküm, Yüce, büyük olan Allah'ındır"
O, her şey kendisinden daha küçük olan ve hiçbir şekilde, hiçbir çerçeveye sığdırılamayan tek ve biricik büyüktür
Kainatın büyüklüğü; gerçekte Allah'ın kebir ismini gösteren bir delil; sadece onu yaratanın kibriyasını işaret eden bir vakıa olarak anlaşıması gerekir İnsan için ihate edilmesi hakikaten imkansız bulunan sonsuz büyüklüğü ise ancak Allah'a mahsustur
Bu sıfat mutlak olarak sadece Allah'a mahsustur Yaratıklar için sadece mecazi olarak kullanılabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



12GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
39EL-HAFIZ koruyucu, gözeten
40EL-MUKİT bütün canlıların gıdasını veren
41EL-HASİB hesaba çeken
42EL-CELİL hiçbirşey kendisine denk olmayan


DUA EZBERİMİZ—9-
Hiçbişeyin zarar vermemesi için
(Bu aynı zamanda hadis arkadaşlar)
Bu dua kim sabah ve akşam 3’er defa okursa Allah'ın koruması altına girer, hiç kimse hiçbir şey ona zarar veremez
Sabah ve Akşam: (Üç kere)
"BİSMİLLAHİLLEZİ la yedurru ma'asmihi şeyün fil ardi ve la fissemai ve hüves-semi'ul alim"
Yüce Allah'in ismiyle hareket ederim O yüce Allah ki, O'nun mübârek ismiyle hareket edildigi (O'nun ismi söylendigi) vakit, yerde ve gökte hiçbir sey okuyana zarar veremez O yüce Allah, her seyi en iyi isiten ve en mükemmel bir sekilde bilendir

KAYNAK: (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mâce)

HADİS EZBERİMİZ-12- (-isteyen ezberleyebilir)
İman, yetmiş küsur derecedir En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır Haya da imandandır

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 5

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



----------------GENİŞ AÇIKLAMALAR------------------

EL HAFIZ
"O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar" (3)

  • "El-Hafiz" ismi Kur'an-ı Kerim'in 6 yerinde geçmektedir
  • Melekler insanları Allah'ın emri ile korumaktadırlar Bunun yanında işlediklerinide kaydetmekte, böylece korumaya almaktadırlar Allah, dostlarını günah işlemekten ve şeytanın tuzaklarına düşmekten korur
  • Allah, sıkıntı zamanında seni şikayet etmekten koruyan, nimet zamanında da seni felaketlerden koruyandır
  • Allah'ın bütün varlıkları koruması olmasaydı, varlığı mümkün olan hiçbir şeyin varlığı devam etmezdi Allah, bütün varlıkları tekrar yokluğa dönmekten korumuştur
  • En büyük koruma, kalpleri korumadır Müslümanın dinini her türlü küfür, nifak, fitne, sınırsız arzu ve isteklerden ve türlü bi'd'atlerden koruması korumaların en büyüğüdür Çünkü bu sayede müslüman, doğru yoldan ayrılıp başka yollara sapmaktan kurtulur
  • Bu ismin manası ancak Allah'ın yüceliğini ve kainatı koruma gücünü uzun uzun düşünmekle bilinebilinir Yoksa sadece lügattaki manasını düşünmekle değil
  • Korumak iki yönden olur:
Birincisi, varlıkların belli bir zamana kadar devamını sağlamak, muhafaza etmek ki, Allah gökler, yerler gibi fazla yaşayan varlıkların da, hayvan, bitiki ve insan gibi ömrü az olan varlıkların da hafızıdır
Mesela, yerden biten otu bile muhafaza etmiştir Onun özünü korumak için ona kabuk vermiştir Bir kutu gibi onu, kabuğun içine saklamıştır Yumuşak kalması için de ona rutubet bahşetmiştir Yalın kabukla korunmayacak şeyi, ona diken vererek korumuştur

İkincisi, birbirine zıt olan şeyleri birbirlerinin şerrinden korumak Allah bunları, kâh eşit kuvvette kılmakta, kâh mağlup olan tarafın imdadına yetişmekle korumuştur Bunu bir misal ile izah edelim:
Mesela, hararet rutubeti yok eder, kurutur Mağup olduğu zaman, soğukluk (bürudet) ve rutubet zayıflamaya hatta yavaş yavaş yok olmaya başlar Hararet ve kuruluk fazlaşır Bunu önlemek için Allah başka bir cisimle o rutubetin imdadına yetişir Ona bir susuzluk verir, su içme ihtiyacını duyar Su içtiği gibi harareti bereraf edilmiş olur Böylece vücutta gereken denge temin edilmiş olur (5)
  • Bu ismi şerifi 988 defa okumaya devam eden; nsan ve cin şerrinden bela ve afattan muhafaza olur (6)


EL MUKİT
Gıdalandıran, besleyen, bakıp gözeten, muktedir olan, her şeyin karşılığını veren, gözetici ve şahit
erkese uygun olarak gıdalarını yaratan O'dur
Çalışmanın, sebeplere sarılmanın ibadet olduğunu bildiğimiz için çalışacağız, çalışırken Rabbin rızasını isteyeceğiz Bize uygun gıdamız bizim gölgemiz gibi bizi takip eder Gölgenin peşinden gidenler sonuna varamadan öldüler
Midemizi helal ve temiz gıdayla, aklımızı şeriat ve tabiat ilimleriyle, gönlümüzü Allah sevgisiyle gıdalandıralım
  • Tenbih: Müslüman Allah'tan başka kulların ihtiyaçlarını karşılayan, işlerini düzenleyip yürüten, onlara azık ve rızık veren olmadığını ve en üstün rızkın akıl nimeti olduğunu bilmelidir Müslüman, gücü yettiğince yakın-uzak ve güçlü zayıf ayrımı yapmaksızın muhtaç insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmalıdır Önce yakınlarını tercih etmeli yoksa başkalarına yönelmelidir (1)
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor: " Azık isteyene vermemek, kişiye günah olarak yeter" (2)
  • Kötü huylu çocuğu olan bir kimse "Ya Mukît" ismini 7 kere bir boş kaba okusa ve o kabı su ile doldurup o kötü huylu çocuğuna içirse Allah'ın izniyle o çocuğun huyu güzelleşir (3)
Bu ismi şerifi 550 kere okuyanın malında bereket hasıl olur (Allahulalem)

EL-HASİB
Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Hesap görücü olarak Allah yeter" (1)
Bu ismin bir çok anlamı zikredilmiştir
Parçaları bütünüyle bilen,Hesap etmeden bilenBütün üstün niteliklere sahip olan,Hiç bir eksiği ve Kusuru olmayan,Kıyamet günü kullarını hesaba çekecek ve sorgulayacak olandırO, kendi kereminden fazlasıyla verendir
  • Hasib, "Şüphesiz, Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır" (2)
  • Seriul-hisab: "Allah, hesabı pek seri görendir"(3)
  • Esrau'l-Hâsbin: "Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır" (4)
  • Her insan kendisini ağır hesaptan kurtarmak için çalışmalı, Allah'ın belirlediği sınırlara dikkat etmeli, ahiretteki hesabının hafif olması için daha bu dünyada iken kendisini hesaba çekip yanlışlarını düzeltmelidir
  • İhlasla "Yâ Hasib" diye bir müslüman bu isme devam etse, gözden, zalimden kurtulur Duası kabul olur


EL-CELİL
Cenab-ı Hak Buyuruyor:
·Celal ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak (Rahman, 27)
·Celal ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir (Rahman, 78)
  • Celil ismi, Kur'an'da bu şekliyle değil, Zü'l-celâli ve'l-ikram olarak Rahman suresinde iki yerde geçer
  • Celalet ve ululuk ancak Allah'a mahsustur Her yerde, her zaman hazır ve nazır olan Allah'ın ilmi her şeyi kuşatır
  • Her büyük O'nun büyüklüğünün yanında hiç bir anlam ifade etmez
  • Allah'ı diğer insanlardan daha fazla tanıyan ariflerin pek çoğu bu isimlerle O'nu dua etmeyi tercih ederler
  • Bir müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Celil" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse, onun tecellisine, eserlerine nail olur Saygı görür ahlakı güzelleşir Zalimlerden kurtulur Maddi ve manevi güce kavuşur (1)
  • Bu ismi bilmenin faydası
  • Allah'ın sana iyilik ve bağışta bulunup nimetler verdiği gibi sen de, başkalarına iyililik yap ve bağışta bulun İnsanların yaptıkları hataları bağışla Kötülükleri terk etmeyenleri güzelce terk et, kötülükleririni iyilikle başından sav Seninle ilşikisini kesenle sen ilişkini kesme Sana vermeyene sen vermeye devam et Sana haksızlık edeni affet Seni kötüleyen ve sana sövene karşılık verme, sabret Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de başklarına iyilik yap ve sana kötülük edene iyilikle davran (2)

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



13GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
43EL-KERİM keremi ve bağışı bol olan
44ER-RAKİB bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen
45EL-MUCİB duaları kabul eden

DUA EZBERİMİZ—10-
Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım zira ayetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır

HADİS EZBERİMİZ-13- (-isteyen ezberleyebilir)
13-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



------------------geniş açıklamalar----------------

EL-KERİM
  • O vaad ettiği zaman sözünü yere getiren, verdiği zaman son derece çok veren, ne kadar verdiğine ve kime verdiğine aldırmayandır O'ndan başkasına muhtaç olduğu söylendiğinde razı olmaz Kendisine sığınan ve gönül vereni boş çevirmez, rahmetine gark eder Vesilelere ve şefaatçilere muhtaç bırakmadan doğrudan doğruya kendisine iltica ettirir (3)
  • Tenbih: Kendisine verilmiş olan yeteneğini kullanan ve görüp akleden bir insan; kim tarafından yaratıldığını, kendi başına elde etmeye asla güç yetiremeyeceği sayısız nimeti kimin verdiğini, algılama, düşünebilme, akledebilme kabiliyetlerine nasıl sahip olduğunu düşünür Bunları düşünen insanın karşısına çıkan gerçek tektir: İnsanı var eden ve asla güç yetiremeyeceği üstün nimetleri ona bağışlayan, son derece cömert olan Allah'tır (5)
  • Bir Müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Kerim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onunu tecellisine, eserlerine nâil olur Ahlâkı güzelleşir Kazancı artar Her türlü şerden korunur Günahları affolur (4)
  • 270 defa okumak Cenab-ı Hakkın lütuf ve keremine vesile olur (Allahulalem)

ER-RAKİB

Cenab-ı hak buyuruyor:
"Allah her şeyi gözetler" (1)
"Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir" (2)
"Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun Sen her şeyi hakkıyle görensin "(3)
  • Rakib ismi, Kur'an-ı Kerim'in 3 yerinde geçmektedir
  • Rakib, koruyup gözetleyendir Öyleki hiçbir şey O'ndan kaybolmaz Gizlilikleri ve sırları bilen, görendir Hiçbir söz ve gizli konuşma O'na gizli değildir Allah, unutmasının mümkün olmadığı mutlak ilmiyle bütün varlıkları gözetleyip denetleyendir
  • Her müslüman, Yüce Allah'ın kendini ve bütün varlıkları gözetlediğini, onları murakebe ettiğini, bunun için herkese iki melek tayin ettiğini, bu meleklerin insanın her sözünü ve her fiilini yazıp kaydettiğini, Allah'ın ahirette ceza veye mükafatı bu murakebeye göre vereceğini bilmelidir Allah'ın kendisini gözetlediğine dair bilgisi kesinlik (yakîn) derecesine ulaşan kimse, ömrünü boş ve yararsız işlerde harcamaz, alıp verdiği nefesleri bile O'nun zikriyle almaya çalışır Bütün davranış, işlerinde ve sözlerinde O'nun emir ve yasaklarına uygun hareket ve davranışlarda bulunur, insanlarlailişkilerini bu esas üzere düzenler Rabbin kendisini gözetlediğini unutmayan kalp, kalp ilimlerinde ileri derecelere ulaşır (4)
  • Allah yoktan yarattığı tüm varlıkları koruyup gözetendir Uzayın derinliklerindeki yıldızlar ve sistemlerden, dünyayı kuşatan atmosferdeki olaylara, insanın meydana getirdiği toplumlardan, yeryüzünü kaplayan bitki örtüsüne, insan bedenindeki kompleks ve karmaşık sistemlerden, mikro ve makro alemlere, gözle göremediğimiz tüm boyutlara kadar herşeyi her an kontrol eden, gözetleyen, şahit olan, denetleyen Allah'tır
İnsan başıboş bırakıldığını, amaçsızca hayatını sürüdürebileceğini zannedebilir Ama hangi iş üzerinde olursa olsun Allah onun üzerinde şahittir Hiç kimse Allah'tan bir şey gizleyemez Gizli anlaşma, plan, sır, tuzak; bunlar Allah Katında asla gizlenemeyecek olaylardır Herşeyi gören, işiten ve bilen Allah'ın Zatından hiçbir şey gizli kalamadığı için, herkesin yaptığına eksiksiz bir adaletle karşılık verilir Birçok kişide "Allah'ın kainatı yarattığı sonra herşeyi kendi haline bıraktığı" gibi çarpık bir düşünce vardır Oysa bu çok büyük bir yanılgı ve zandır
İnsanın çıplak gözle hiçbir zaman göremeyeceği hücre içindeki ayrıntıları Allah en ince ayrıntısına kadar bilendir Vücut içindeki bir hücre diğer trilyonlarca hücreyle birlikte son derece uyumlu bir şekilde hareket ederken, bazen birden farklı bir davranış içine girer ve bugün tam olarak kaynağı ve tedavisi bulunamamış olan kanser ortaya çıkar İnsan kendi içinde oluşan bu yapıdan hiç haberdar değilken Allah tüm bunların üzerinde şahittir ve her evreyi kontrolü altında tutar Nasıl bir insan Allah'ın izni dışında bir adım bile atamazsa, o hücre de Allah'tan habersiz en ufak bir davranışta bulunamaz (5)
  • Bir kimse bu ismi "Yâ Rakib" kendi üzerine, yahut ehli veya evladı üzerine veyahutda malı üzerine yedi kere okusa onlar Hak Tealanın emanında olur, Allah onları emniyeti altına alır (6)
  • 312 defa okumak Allah tarafından rütbe ve mertebeye vesile olur, sır ve hakikatlere erer, basireti açılır (Allahulalem)


EL-MUCİB
Dua kulluk makamlarının en önemlisidir
  • Duadan maksat bildirmek değil, kulluk göstermek; tevazu ve alçak gönüllülük arz ederek müracaatta bulunmaktır Maksat bu olunca, kaza ve kaderine rıza ile beraber Allah'a dua etmek, insanlık
  • hissesini tercih değil; Allah'ın kudretine her şeyden fazla saygı duymaktır Bu da en büyük makamdır Bu da en büyük makamdır
  • İstenenin açıkça ifade edilmesi, duanın zaruretlerinden değildir Zaman olur ki edep ve yerini bilen huzur ehli için hâl, sözden daha edepli olur "Ey Rabbim huzurundayım, hâlim sana malum" demek, söyleyenin makamına, kalbinin doğruluk ve ihlas derecesine göre, en belağatlı dualardan daha belağatlı olur
  • Dua hakkında naklî deliller o kadar çoktur ki, bunları ancak kâfirler inkar edebilirler
"Bana dua ediniz ki size icabet edeyim" (Ğâfir, 40/60),
"Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua ediniz" (A'râf, 7/55),
"Yoksa sıkıntıya düşen kimseye, kendisine dua ettiği zaman icabet eden mi?" (Neml, 27/62),
"De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" (Furkan, 25/77),
"Hiç olmazsa böyle şiddetimiz geldiği zaman bari yalvarsaydılar Fakat onların kalbleri katılaşmıştır" (En'âm, 6/43) gibi nice âyetler vardır

Bunların sonuncusu gösteriyor ki Allah, dua edip istemeyenlere gazab eder
  • Dua eden kimsenin gönlü, Allah'tan başkasıyla meşgul olduğu müddetçe gerçekten dua etmiş olmaz Allah'tan başka şeylerin hepsinden uzak olduğu vakit de Hakk'ın birliğinin marifetine dalar Bu makamda kaldıkça kendi hakkını düşünme ve insanlık nasibini talepten kaçınır, bütün vasıtalar kaldırılır ve o zaman Allah'ın yakınlığı hasıl olur Çünkü kul, kendi arzusuna yönelik olduğu sürece Allah'a yaklaşamaz, o arzu engelleyici bir vasıta olur Bu, kaldırıldığı zaman ise: "Ben işimi Allah'a bırakıyorum Şüphesiz ki Allah kullarını görür" (Ğâfir, 40/44) âyetindeki havale, tam bir samimiyetle ortaya çıkmış bulunur Göz, Hakk'ın gözü olarak görür; kulak, Hakk'ın kulağı olarak işitir; kalb Hakk'ın aynası olarak bilir, duyar, ister O zaman milyonlarca sebeplerin, asırlarca zamanların yapamadığı şeyler, Allah'ın dilemesi hükmüyle, "ol" demekle oluverir
·İşte Cenab-ı Allah bu konudaki bütün şüpheleri defetmek ve kullarını irşad için duanın önemine işaret ederek oruç emrinden sonra Peygamberine buyuruyor ki: Kullarım sana benden sorarlarsa ben yakınım, bana dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm Öyle ise onlar da benim emirlerime candan icabet edip, tutunsunlar ve bana inansınlar doğruca arzularına kavuşabilsinler"
  • Müslüman daima Allah'a muhtaç olduğunun bilincinde olmalı ve yalnız O'na güvenip dayanmalıdır O'nun duaları işittiğini, başına gelen bela ve musibetleri bildiğini, sıkıntı ve zorluklardan haberdar olduğunu unutmamamlı ve ümitsizliğe kapılmamalıdır Dua yaptığı ve talepte bulunduğu istekler, kendisini Allah'a yaklaştıracak istekler olmalıdır (4)
  • İhlasla "Yâ Mücib" diye bir müslüman bu isme devam etse, insanlar tarafından sevilir, duası kabul olur (4)
  • 55 defa okuyanın meşru duaları kabul olunur (Allahulalem)

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



14GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
46 EL VASİ ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan
47 EL HAKİM hüküm ve hikmet sahibi

EL VASİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Allah geniş olandır, bilendir"" (1)

  • Bu isim, Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde geçmektedir
  • Allah, Kuran'da 'göklerin ve yerin Rabbi' olduğunu bizlere bildirir Bütün genişliğe sahip olanın da Kendisi olduğunu söyler Allah her yere istiva etmiştir Allah'ın mülkü geniştir Nimetleri tükenmez, rahmetinin sınırı yoktur, bağışlaması da çok geniş olandır Kullarının tüm ihtiyaçlarını onlar hiçbir şey yapmadan karşılayan Allah'ın rahmeti ve merhameti sonsuzdur 'Vasi' sıfatı özellikle müminler üzerinde çok yoğun olarak tecelli eder Yukarıda da belirttiğimiz gibi Allah'ın rahmeti ve merhameti son derece geniştir İnanan kullarını rahmetiyle sarıp kuşatmıştır ve dünyada onları tüm düşmanlardan korur (2)
  • Allah'ın sıfat ve nitelikleri pek çok ve geniştir O, var olan her şeyi kuşatmıştır Bu yüzden hiç kimse O'na gereği gibi hamd ve sena edemez O, ancak kendisini övdüğü gibidir Yüceliği, iktidarı, mülkü, fazlı ve keremi, iyilik ve ihsanı, cömertlik ve keremi pek geniştir O'nun varlığı bütün zamanları, hatta zaman öncesini ve sonrasını bile kuşatmıştır Zira O öncesiz ve sonsuzdur O'nun bilgisi bütün bilgileri kapsamıştır Bir bilgi, O'nu öteki bilgilerle uğraşmaktan men etmez O'nun gücü bütün güçlerin üstündedir Hiçbir güç O'nu başka bir güçle meşgul etmez Hiçbir durum, O'nu başka bir durumla ilgilenmekten men edemez O'nun işitmesi, işitilen bütün sesleri kapsayacak genişliktedir Hiçbir ses ve dua, O'nu başka ses ve duaları işitmekten men edemez O'nun sıkıntıda olan birisine yardım etmesi, başkalrını ihmal etmeye veya yardımı ertelemesine mani olmaz(3)
  • Bu ismi şerifi 137 defa okuyanın zor işleri kolaylaşır Darlıktan genişliğe, esaretten hürriyete kavuşur (Allahulalem)
EL-HAKİM
  • Yüce Allah yegane hüküm ve hikmet sahibidir: "Kulları üzerine hikmet gereğince galebe ve tasarruf sahibidir, tedbirinde yegane hüküm ve hikmet sahibidir ve kullarının gizli hallerinden haberdardır Allah'ın emir ve yasakları bir hikmete dayalıdır Allah, kayıt, sınır tanımayan bilgisi sayesinde insan için neyin yararlı, neyin zararlı olduğunu bilir O halde inananlara neyi emrediyorsa onların yararına, onları nereden sakındırıyorsa, o şeyler onların zararınadır
  • O, yarattığı her şeyde, yarattıklarını yerli yerine koymasında ve o yeri onun için hazırlamasında iyiliği bol olan, çok cömert, Hâkim veadalet sahibidir
  • Kur'an-ı Kerim'de 97 yerde geçer
  • İhlasla "Yâ Hakim" diye bir müslüman bu isme devam etse, ilim ve hikmet sahibi olur Rızkı genişler

DUA EZBERİMİZ—9- tekrar
Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır

HADİS EZBERİMİZ-14- (-isteyen ezberleyebilir)
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur

Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



15GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır)


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
48EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan
49EL-MECİD :şanı büyük ve yüksek olan
50EL-BAİS :öldükten sonra dirilten


DUA EZBERİMİZ—10-
"Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve ileyhi'n-nüşûr: Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O'dur
Müslim, Zikir 59; Ebû Dâvûd, Edeb 98; İbni Mâce, Duâ 17

HADİS EZBERİMİZ-15- (-isteyen ezberleyebilir)
15-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL-VEDUD
  • Kur'an-ı Kerimde Yüce Allah kendini iki yerde Vedûd olarak tanıtır Vedûd kelimesi iki anlama gelmektedir Nimetleri gereği kullarını sevendir Çünkü O, kendisine tevbe eden ve yönelen kimseyi sever Yine O, sevilendir
  • Kul Allah'ın gayretiyle Rabbi'ni sevince, Allah'ta onu bir başkasının sevgisiyle mükafatlandırır İşte bu, gerçekte tam bir ihsandır Çünkü sebep de O'dur, müsebbeb de O'dur Bundan maksat karşılıklı sevgi değildir Bu ancak kullarından şükredenleri ve şükürleri sebebiyle Allah'ın onları sevmesidir Bunların hepsi kulun maslahatı ve iyiliği içindir Sevgiye yaratan ve onu müminlerin kalbine yerleştiren yüce Allah çok mübarektir Daha sonra O, bu sevgiyi dostlarının kallbinde öyle bir noktaya ulaştırır ki, artık bu noktada diğer bütün sevgiler çok küçük ve değersiz bir hale gelir ve onların bağından kurtulurlar, bela ve musibetler onlara hafif gelir, ibadet ve taatlerin zorlukları onlara zevk verir ve sonunda sevgilerin en yücesi olan Allah sevgisini, Allah rızasını elde etme ve Allah'a yakın olma gibi çeşitli kerametlerden dilediğini elde eder (3)
  • Allah insanları Kendisine kulluk etmeleri için yaratmıştır Fakat buna rağmen kimisi Allah'ı inkar eder, kimisi de ölene kadar içten bir samimiyetle O'na sadık kalır Allah, Kendisine vefa gösteren kullarına çok yakındır, dua ettikleri zaman onları işitir ve icabet eder, bir zorlukla karşılaştıklarında daima onların yanındadır Allah iman edenleri hayatlarının her döneminde yardımıyla destekler Bir insanın dünya hayatında kazanabileceği en büyük nimetlerden biri olan Allah'ın dostluğudur Allah'ın sevdiği kulları son derece şerefli ve seçkin bir yaşantı sürdürürler Böyle insanlar her zaman hayranlık ve takdir kazanabilecek üstün bir ahlaka sahip olurlar Allah sevgili kullarını Kendi rahmeti içine sokar, onların cennete girmelerine izin verir Peygamberler ve salih müminler Allah'ın sevgisini kazanmış çok değerli insanlardır Onlar da Allah'ı çok severler ve yalnızca O'nun hoşnutluğunu kazanmak için yaşamlarının sürdürürler Şüphesiz Allah'ın bir insanı sevmesi ve onu dost edinmesi insana verilebilecek en büyük nimetlerden biridir (4)Allah'ın Vedûd ismini bilen her müslüman, insanlarla sevgi ve muhabete dayalı ilişkiler kurmalı, itaat ve ibadetlerle Allah'ın sevgisini kazanmaya çalışmalıdır
    Tenbih :Kullardan bu isme ve vasfa layık olan o kişidir ki, Allah'ın mahlukatına karşı daima iyilik murad eder Kendisi için arzuladığını onlar için de arzular Hatta onların menfaatlerini kendi menfaatlerine tercih eder (5)
Bu ulvi duygu ancak, zor anlarda, insanların kin ve öfkeleri ile karşılaşıldığı hallerde ortaya çıkar Onların kötülükleri, onlara karşı iyilik istenmesine mani olmaz

  • İki kişi arasında bir ihtilaf meydana gelirse bir yemek üzerine "Yâ Vedûd" ismini 1000 kere okuyup sonra o yemeği o muhalefet eden kimseye verirse ve yedirirse aradaki anlaşmazlık ortadan kalkar (6)Bu ismin 20 defa okunması insanların kalblerinin ona muhabet beslemesine, her yerde hurmet ve kabul görmesine, aradaki buğz ve düşmanlığın kalkmasına, birbirlerini sevmelerine ve dost olmalarına neden olur (Allahulalem)
EL-MECİD

Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Arş'ın sahibidir; Mecid (yüce)dir"(1)
"Şüphesiz ki O, övülmeye lâyık olandır, Mecid'dir" (2)

  • Kur'an-ı Kerim'de ikisinde Kur'an ismi, ikisi de Allah'ın ismi olarak 4 yerde geçmektedir
  • Allah'ın şanı tüm kainatta kendini apaçık delillerle göstermektedir O'nun şanının yüceliğini tanımayan hiçbir insan yoktur O'nu inkar edenler, "inanmıyoruz" diyenler bile O'nun yarattıklarına şahit oldukları için aslında gücünü ve şanını tanıyıp bilirler Ancak içlerindeki büyüklenme arzusu sebebiyle inkar ederler Allah'ın kainatta yarattığı muhteşem güzellikler de, kusursuz sistemler de O'nun şanına yaraşır şekildedir Gökyüzünde tonlarca ağırlığında su taşıyan bulutlar, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta bulunan yıldızlar, büyük bir gürültüyle ve inanılmaz bir güçle akan şelaleler, uçsuz bucaksız genişlikteki okyanuslar, zirvesi karlarla kaplı olan binlerce metre yükseklikteki dağlar, içinde birbirinden değişik renkte ve seste sayısız canlı türleri barındıran ormanlar, O'nun yarattığı güzelliklerden yalnızca birkaç tanesidir Birkaç saniyede bir şehri yerle bir eden deprem, bir anda patlayarak binlerce derecelik ısıdaki lavlarını boşaltan bir volkan, herşeyi önüne katıp götüren sel, düştüğü anda isabet ettiği yere ölüm getiren yıldırım, herşeyi yıkıp geçen bir tayfun yalnızca O'nun gücünün göstergeleridir Allah hepsini şanına yaraşır şekilde yaratmıştır Onun yarattıkları ise kendilerine bu azaplardan herhangi biri dokunduğunda bir daha kalkmamak üzere oldukları yere çöküverirler Allah'ın kainatta yarattığı muhteşem güzellikler de, kusursuz sistemler de O'nun şanına yaraşır şekildedir Gökyüzünde tonlarca ağırlığında su taşıyan bulutlar, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta bulunan yıldızlar, büyük bir gürültüyle ve inanılmaz bir güçle akan şelaleler, uçsuz bucaksız genişlikteki okyanuslar, zirvesi karlarla kaplı olan binlerce metre yükseklikteki dağlar, içinde birbirinden değişik renkte ve seste sayısız canlı türleri barındıran ormanlar, O'nun yarattığı güzelliklerden yalnızca birkaç tanesidir Birkaç saniyede bir şehri yerle bir eden deprem, bir anda patlayarak binlerce derecelik ısıdaki lavlarını boşaltan bir volkan, herşeyi önüne katıp götüren sel, düştüğü anda isabet ettiği yere ölüm getiren yıldırım, herşeyi yıkıp geçen bir tayfun yalnızca O'nun gücünün göstergeleridir Allah hepsini şanına yaraşır şekilde yaratmıştır Onun yarattıkları ise kendilerine bu azaplardan herhangi biri dokunduğunda bir daha kalkmamak üzere oldukları yere çöküverirler Sayılanlar ve burada daha sayılamayan milyonlarca örnek yalnızca Allah'ın şanının büyüklüğünün evrendeki delilleridir Ahirette görülecek olanlar ise bunların çok üstünde olacaktır (3)
  • Allah, bağışı, ihsan ve ikramı pek geniş olandır Bu ismi bilen, daima Allah'ı yüceltir O'nun hakkındaki bilgisi artar Allah'ın iyiliğinin güzel, bağış ve ihsanının bol, üstünlüğünün aşılmaz ve hiçbir fiilinin çirkin olmadığına kesin bir bilgiyle inanır (4)
  • Mecid, Macid ile birlikte aynı anlama gelmekle beraber mübalağa ifade eder, daha geniş anlamlıdır Mecid ismi Cenab-ı Hakk'ın sübuti sıfatlarındandır
  • Bu ismi okumaya devam eden bir kimse, umulurki ululuktan berhudar olur Eğer bir kimsenin kendi akrabası arasında kadri ve izzeti olmazsabu ismi sabah namazından sonra 99 kere okuyup kendi üzerine üfürse akrabası arasında aziz ve muhterem olur (7)
EL-BAİS

"Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor İşte siz de böyle çıkarılacaksınız" (3)
  • Öldükten sonra tekrar dirilmeye "ba'su ba'de'l-mevt" denir İslam'ın altı iman esaslarından biridirHer müslümanın, Allah'ın kıyamet günü ölüleridirilteceğini, onlara yeniden hayat vereceğini ve tekrar yaratacağını bilmesi zorunludur Yüce Allah Yasin suresinde inkarcılarla inananların yeniden diriliş karşısındaki tavırlarını bize şöyle haber vermektedir
    • Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler" (4)
  • Hiç şüphesiz Allah, kıyamet günü bütün ölülere haya verecek, kabirlerde olanları diriltecek ve onları yaptıklrından sorguya çekecektir
  • Çevremize baktığımızda her sonbahar tüm doğanın bir nevi 'ölüm' yaşadığına şahit oluruz Bu 'ölüm' bütün bir kış mevsimi boyunca da sürer Ancak ilkbahar geldiğinde ağaçların kupkuru olmuş dallarında yeniden rengarenk çiçeklerin, yemyeşil yaprakların çıktığını görürüz; tüm doğanın canlanarak yeşillendiğini fark ederiz Üstelik bu 'ölümden sonra diriliş' binlerce senedir hiç aksaklık göstermeden devam eder (9)
  • Tenbih : Kul, Allah'ın bu ismini öğrenince kendisini ve ailesini cehaletten kurtarmak için gerçek hayatı oluşturan ilim ve bilgiyi elde etmeye çalışmalıdır Böylece kalbi yakînle (kesin bilgi) ile, dili zikirle ve azaları salih amellerle hayat bulur Allah, aziz kitabında bilgi sahibi olanlarla bilgisizleri, dirilerle ölülere benzetmektedir"Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken onunu aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir?" Kuşkusuz bir kimseyi cehaletten kurtarıp bilgi sahibi yapmak, ona yeniden hayat verek ve daha güzel bir hayata kavuşturmak demektir İnsanlara ilmi ile faydalı olan ve onları Allah'a davet eden herkesin bir nebze de olsa bu tür diriltmede payı bulunmaktadır Ancak bu peygemberlerin ve onların gerçek vrislerri olan alimlerin ulaştığı bir mertebedir bu açıktır ve bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur (7)
  • Bu ismi şerifi 573 defa okuyanın işleri düzelir, maksat ve meramına erişir (Allahulalem)

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



16GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler

6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır)



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
51EŞ-ŞEHİD---- bilinenin ve bilinmeyenin şahidi
52EL-HAK------ zatı vacip olup varlığı gerçek olan
53EL-VEKİL----- her şeye vekil
54EL-KAVİY---- çok kuvvetli
55EL-METİN---- çok sağlam


DUA EZBERİMİZ—11-
"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh Vessalâtil kâimeh Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh inneke lâ tuhliful mîâd


Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin"



HADİS EZBERİMİZ-16- (-isteyen ezberleyebilir)

Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Kim ezanı işittiği zaman şu duayı okursa, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur"

(Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM


Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



eş-ŞEHÎD
Her zamanda hâdiselerin dış yuzunu bilen ve her yerde hâzır ve nazır olan
Allah, mutlak surette herşey'ı bilmesi bakımından Alîm'dır Hâdiselerin esrarını, iç yuzunu bilmesi yönünden HabiY'dır Dış yuzunu bilmesi yönünden de Şehîd'dır

el-HAKK
Hakk, varlığı hakikî bulunan zâtın ismidir Yanı, varlığı daima sabittir Allah Teâlâ'nın zâtı, yokluğu kabul etmediği gibi, herhangi bir değişikliği de kabul etmez Hakikaten vâr olan yalnız Allah'tır

eI-VEKİL
Usûlüne uygun şekilde, kendisine tevdi edilen işlen en güzel şekilde neticelendiren

Kendisine iş ısmarlanan zâta vekil denir Allah Teâlâ en güzel ve en mükemmel vekîl'dır İşlerin hepsini tedvfr, tedbîr ve idare eden O'dur Fakat kendisi hiçbir işinde vekîle muhtaç değildir Allah Teâlâ, kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştırır


el-KAVİYY
Çok kuvvetli -


el-METÎN
Çok sağlam -
Kuvvet, tam bir kudrete delâlet eder Metanet ise, kuvvetin şiddetini ifade eder

Allah'ın kuvveti de otekı sıfat ve isimleri gibi nâ-mutenâhîdır, tükenmez, gevşemez, hudut içme sığmaz, olçuye gelmez Allah'ın kudreti bahsinde zorluk- kolaylık soz konusu değildir Bir yaprağı yaratmakla kâinatı yaratmak birdir

Allah Teâlâ tam bir kuvvet sahibi olmak bakımından, Kavıyy, gucunun çok şiddetli olması bakımından Metîn'dır

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



17GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler

6 Inne meal üsri yüsra( Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır)


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
56EL-VELİYY dostlarına yardım eden
57EL-HAMİD hamd edilen övülen
58EL-MUHSİ her şeyin sayısını bilen
59EL-MÜBDİ maddesiz ve örneksiz yaratan

DUA EZBERİMİZ—11-
"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh Vessalâtil kâimeh Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh inneke lâ tuhliful mîâd


Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin"



HADİS EZBERİMİZ-17- (-isteyen ezberleyebilir)
(Hediye, dostluğu artırır, düşmanlığı giderir) [color="red"]


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL VELİYY
"Allah, iman edenlerin Veli'si'dir; kâfirlerin ise, velisi yoktur" (Muhammed 11)
· Kur'an-ı Kerim'de 13 yerde geçmektedir
· Mümin ve salih kullarını seven, onlara dost ve sahip olan, onlara hayır yollarını açan ve bu hususta kendilerini başarılı kılan O'nun salih kulları için Veli oluşu bir vakıadır; mümin ve müttaki insanların hayat tecrübelerinde onlara sağladığı destek ve bahşettiği başarı ile tekrar tekrar gözlemlenmiş bir gerçektir
· İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır Bu dost onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve ona yardımcıdır Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir Onu düşmanlarına karşı korur Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima karşılıksız armağan edendir Kuşkusuz bu dost Rabbimiz olan Allah'tır Allah müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur Kendisine inanan insanları her türlü eksiklikten ve hatadan arındırır, onlara çok seçkin bir yaşam ve ahirette de hiç tükenmeyecek olan mülkünü vaat eder İnsan hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir Fakat bunu ararken zaten kendisini yaratmış, yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Rabbimizi unutur Kendisine kötülükten başka hiçbir katkısı olmayan, ahirette de cennette bir pay sahibi olmasını engelleyen şeytanı dost edinir İşte bu, onun için karanlık bir dünyanın başlangıcıdırAllah'a iman eden, imanında da samimi olan insanlar ise artık içinde hiç mağlubiyeti olmayan şerefli ve hayırlı bir hayatın içine girerler Çünkü Allah inananlara dinine ve sözlerine sadık oldukları sürece zafer nasip edecektir Asıl büyük karşılığı ise ahirettte onlara verecektir Allah inananların dünyada ve ahiretteki tek gerçek dostudur (3)
· Müslüman, kendisini dost edineni dost edinmeli ve ona yardım etmelidir Müslüman, kendilerinden olmayan kimseleri sırdaş ve dost edinmemelidir Kul'un allah'a dost olması demek, O'na inanması, O'ndan gelen her şeyi doğrulayıp tasdik etmesi, emirlerini uygulaması, yasaklarından kaçınması, yalnız O'na güvenip dayanması, açık ve gizli, bolluk ve darlık gibi bütün hallerinde O'na teslim olması, yalnız O'nu ve Resülünü sevmesi demektir Allah, hidayetini, yardımını ve marifetini dostlarından asla esirgemez (4)

EL- HAMİD
Hamid, hamd edilmeyi hakeden, hamda layık olandır Çünkü O, vardı ve bütün varlıkları ve insanı yoktan var etti Sonra iki üstün nimeti akıl ve hayatı insanda topladı sonra ona sayısız nimetler verdi ve onu, bütün varlıklara üstün kıldı Ona çalışma izni verdi O halde O2ndan başka kim hamd edilmeye hak eder? Kim O'nun kadar hamde layık olur? Hayır bütün övgüler ve hamdler sadece O'nadır, başkasına değil Bütün bu minnet ve bağışlar başkasından değil sadece O'ndandır (2)
Kainatta yaşayan tüm bitkiler ve hayvanlar, Allah'ın yeryüzünde kendilerini yerleştirdiği şekilde yaşarlar Böylelikle Allah'ı tesbih edip O'nu yüceltirler Denizin dibinde yaşayan bir balık da, çölde yetişen bir kaktüs de büyük bir teslimiyetle yaşamını sürdürür Allah'ın kendileri için takdir ettiği şekilde yaşamaları, O'nun kurduğu düzeni asla bozmamaları tüm canlıların Allah'ı tesbih ettiklerini gösterir Gökyüzündeki ve yeryüzündeki herşey, tonlarca suyun biraraya getirilmesiyle oluşan denizler, binlerce metreye uzanan dağlar ve gökyüzünde sürüklenen bulutlar, ardı ardına çakan şimşek ve gökgürültüsü de Allah'ı tesbih edip yüceltir O'nun sonsuz ilmini ve gücünü insanlara gösterirler Fakat iman etmeyenler onların bu tesbihlerini kavrayamazlar İman edenler de Allah'ın yüceliğini ve büyüklüğünü kavrayarak Rabbimizi tesbih eder, büyüklüğünü ve yüceliğini kavrayarak, kendilerine lütfettiği nimetler için Allah'a şükrederler Çünkü verilen her türlü nimet karşılığında kendilerinden istenen yalnızca şükredici, hamd edici birer kul olmalarıdır (3)
Hamd, övmeyi ve hamd edileni sevmeyi gerektirir O'nu seven ama O'nu övmeyen, O'na hamd etmiş olmaz Her müslüman, mutlak hamd ve övgünün yalnız allah'a ait olduğunu bilmeleridir O, bütün övgüleri hak eden ve her övgüye layık olan tek varlıktır Bize verdiği bütün nimetlere karşı O'na hamd ederiz Nimet vermese de biz, her halükarda bilinen ve bilinmeyen her hamdle O'na hamd ederiz Müslüman bu ismi bilmekle, Allah tarfından övülen davranışlar kazanmalı, çalışmalı ve kendisine üstün ahlak edinmeli, bunlarla çelişen davranışları terk etmeli, anlamsız ve faydasız şeylerden kaçınmalıdır (4)


EL-MUHSİ
Muhsi, insanların ilimlerinin kuşattığı ve kuşatamadığı bütün olayların syısını ve miktarını bilendir O, canluların alıp verdiği her nefesi, rızkı, insanların itaat ve günahlarını, yakınlığını, yağmur ve kum tanelerinin sayısını, bütün bitkileri, hayvan türlerini, ölüleri ve canlıları bilendir Kısaca Allah, bütün varlıkların sayısını kalanları ve yok olanları bilendir Bu sıfat Allah'ın insanlar gibi çoklukları nedeniyle varlıklarıların sayılarını idrak etmekten aciz olmadığını ispatlamaktadır O, bütün varlıkları ve sayılarını bilendir (2)

EL-MÜBDİ

İlk yaratan ve sonra da tekrar yaratacak olan ancak odur İlk yaratmayı da, yeniden hayat vermeyi de o yapar Allah yaratışı ta başlangıçtan yapar Her ilk yaratılanı o yaratır, her yeniden yaratılanı o yeniden yaratır Başka birinin etki ve müdahalesi olamaz Kâfirlere azap etmeye başlar, sonra da iade eder Cehennem ateşi onları yer, nihayet kömür olurlar Sonra da onları yeni bir yaratılışla yeniden yaratır (3)

Mübdi, insanı ilk var edendir Yani onu yoktan yaratıp var edendir Bütün varlıkları yoktan var eden, onları inşa edip ortaya koyan Allah'tır Varlıklar yok iken Allah tarafından yaratılmış ve varlık alemine çıkarılmışlardır O, büütün varlıkları örneksiz ve mükemmel bir şekilde yaratmıştır Ruhunun ve bedenindeki bütün organları Allah tarafından yaratıldığını ve şekillendiridiğini, bu varlıkta tıpkı sana benzer başka bir kimsenin yaratılmadığını bil Bu gerçekten büyük bir yaratılıştır (5)

Kainat yokken Allah vardı Kainattaki her şeyi malzemesiz ve modelsiz olarak yarattı Çekirdekten ağacı çıkarıyor, çekirdek tekrar toprağa düşüyor ve baharda yeniden canlanıyor Ve kocaman ağaca dönüşüyor Modelsiz olarak insanı yaratan Rabbimiz onu da bir kanuna bağlamış Kanunu kıyamete kadar devam edecek Rabbimizin tabiat kanunlarına uyduğumuz oranda rahat ediyoruz Bunda kimse şüphe ve itiraz etmiyorTabiat kanunlarını koyan Rabbimiz Kur'an'ıyla da kanunlarını koymuş, her iki kanuna da uyarsak her iki dünyamızda güzel olur
Karısı hamile olup da erken doğum, çocuğun düşmesi veya geç doğması gibi korkular ve tehlikeler karşısında kalan bir kimse, parmağını hamile olan karısının karnına sürüp "Ya Mübdi" ismini 99 kere okursa Hak sübhanehu ve teala hazretleri o hamile kadını bu tehlikelerden saklar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.