Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
farzet, öldün

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




İki Büyük Olay

Ey Ademoğlu, sen iki büyük olayla karşı
karşıyasın: Ya Allah seni rahmetiyle
karşılayacak, cömertlik ve keremiyle ihsanda
bulunacak ya da seni inceden inceye hesaba
çekecek ve Cehenneme götürülmeni
emredecektir ki, ne kötü dönüş yeridir orası!
Mücahidin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Kıyamet günü, kul şu dört şeyden sorguya
çekilmedikçe Allah'ın huzurundan adımını bile
atamaz: Ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne
amel işlediğinden, bedenini nerede
yıprattığından, malını nereden kazanıp nereye
sarf ettiğinden"
Allah sana olan ihsanını, buna karşılık senin
ise O'na muhalefet edişini, O'na karşı hayasızlığını
tekrar tekrar ifade ederken, kendinin
ve kalbinin halini düşünebiliyor musun? O ne
büyük duruşmadır! O ne yüce sorgulayıcıdır!
Hiçbir şey Kendisine gizli kalmaz O'na olan
itaatindeki ihmal ve O'na karşı isyanından dolayı
içini dolduracak üzüntü, keder ve hasret ne
büyüktür! Sende gam, keder ve hayâ doruğa
ulaşınca iki durumdan birisi belirir: Ya gazab ya
da hoşnutluk ve muhabbet
Allah diyecek ki: "Ey kulum! Ben bunları
dünyada senin için örttüm Bugün de onları senin
için bağışlıyorum İşte büyük olan günahlarını ve
çok olan hatalarını affettim Az olan iyiliklerini
de kabul ettim" Bundan dolayı gönlünü sevinç
ve neşe kaplar Bundan ötürü yüzün ışıl ışıl
parlar Bunu sana söylediği zaman kendini bir
düşün!

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Af Müjdesinin Verdiği Sevinç

Üzüntüden, sorgulamanın verdiği, utanma ve
sıkılmadan ve yaptığın kötü işlerin sayılması
karşısında duyduğun sıkıntıdan sonra yüzünde
sevincin nur ve aydınlığı parlamaya başlar
Gönlündeki keder ve hüzün neşeye dönüşür
Yüzün açılır, rengin ağarır Bizzat Cenab-ı
Hak'tan, senden razı oluşunu duyduğun anı bir
düşün! Gönlün hoplar, sevinç ve sürurla dolar
Neredeyse neşeden ölür ve mutluluktan uçar
gibi olursun Hakkındır da Öyle ya! Hangi
sevinç, Aziz ve Celil olan Allah'ın rızasından
duyulandan daha büyük olabilir? Vallahi,
dünyadayken Allah'ın ahirette senden razı
olacağını düşünüp sevincinden ölürsen, bu
sana çok görülmez Her ne kadar Ahiretteki
bu hoşnutluk tam kesin değilse de, bunu
umman bile böyle bir sevinç için yeterli
Öyleyse bir de Allah'tan, senden hoşnut
olduğunu bizzat işitip, için güvenle dolsa,
endişen tamamen dağılsa, ebedi mutluluğa olan
ümit ve emelin kesinleşse, sonsuz, kesintisiz,
eksilmez ve şüphe götürmez nimetleri elde
ettiğine kesin kanaatin gelse, durumun nasıl
olur? Bir de bunu düşün!
Aziz ve Celil olan Allah'ın huzurundasın,
sana karşı hoşnutluğu belli olmuş
Kalbin sevinçten uçuyor Yüzün ağarıyor,
parlayıp aydınlanıyor, yaradılışı adeta hal
değiştiriyor ve çehren sanki dolunay gibi oluyor
Sonra sen mahlûkatın huzuruna sevinçli bir yüzle
çıkıyorsun Yüzün en mükemmel güzelliğe erişmiş,
ışıltısıyla pırıl pırıl bir nur yayılıyor ve sen
kitabın sağ elinde, güzellik, nur ve parlaklıkta
diğer insanları geçmiş bir durumda iken kendini
bir düşün' Kolundan bir melek tutmuş ve
herkesin ortasında:
"Bu falan oğlu falan, bir daha asla mutsuz
olmayacağı bir saadete ermiştir!" diye seslenir
Rabbin, yaratıkları huzurunda senden hoşnut
olduğunu ilan etmiştir Sana iyi zan besleyenlerin
bu zanları gerçekleşmiş, seni itham edenlerin
karalamaları boşa çıkmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




İyiliğin Mükafatı

Mahlukatın içerisinde, yarın elde edeceğin
bu derece, dünyada iken yaratıklara yaltakçılık
yapmaksızın ve onlar gözünde makam-mevki
aramaksızın Rabbinin taatiyle meşgul
olmanın tam bir karşılığıdır Tek olan ve ortağı
bulunmayan Allah'a karşı davranışlarındaki
sadakat ve Rabbine karşı saygı derecesinin
bedelidir Allah, bütün mahlukatın huzurunda sana
bu büyük makamı ihsan etmiş, sana olan hoşnutluk
ve dostluğunu ilan etmiştir
Düşün bir kere! Sen yaratıkların saflarını yara yara
yürümektesin Yüzünün nur ve güzelliği, gönlünün
sevinç ve neşesiyle amel defterini sağ elinde
tutmaktasın İnsanların gözleri, Allah katında
erdiğin lütfa erme hasreti ve büyük bir imrenişle
sana çevrilmiş Bu makamı elde etmek için Allah'a
karşı daha büyük bir ümit ve emelle çalışıp çabala!
Çünkü O lütfederse buna erebilirsin Bu, karşı
karşıya bulunduğun iki büyük durumdan birisidir
Safvan bin Mihrez'in şöyle dediği bildirilmiştir:
"Ben Abdullah bin Ömer'in elini tutuyordum
Yanına bir adam gelerek: "Allah'ın kul ile özel
konuşması konusunda Hz Peygamber (sav)'den
ne duydun?" diye sordu Abdullah şu cevabı verdi:
"Hz Peygamber (sav)'i şöyle buyururken
dinledim: "Kıyamet günü Allah mü'mini Kendisine
yaklaştırır Üzerine himaye örtüsünü koyar, onu
insanlardan gizler ve şöyle buyurur: 'Ey kulum,
falan falan günahını biliyor musun?' Kul: 'Evet ey
Rabbim' der Sonra yine, 'Ey kulum, falan falan
günahını da biliyor musun?' diye sorar Böylece
bütün günahlarını kendisine itiraf ettirir Kul,
içinden helak olduğunu düşünür O sırada Allah
şöyle buyurur: 'Dünyada bunları senin için örttüm
Bugün de onları senin için bağışladım' Sonra da
iyilik defteri kendisine verilir "

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Allah'ın Gazab Ettikleri

Kafir ve münafıklara gelince, hazır bulunan
melekler onlar için şöyle derler: "İşte bunlar
Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir Bilin ki,
Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir" (Hud Suresi:
18)
Abdullah bin Ömer Kabe'yi tavaf ederken bir
adam karşısına çıktı ve: "Ey Abdurrahman'ın
babası! Allah'ın kul ile yalnız konuşması
konusunu Hz Peygamber (sav)'den nasıl
duydun?" diye sordu Abdullah yukarıdaki
rivayetin benzeriyle cevap verdi Said der ki:
Katade söyle dedi: "O gün üzülüp de üzüntüsü
bir tek yaratığa bile gizli kalan hiç kimse
yoktur"
İbn Mes'ud' dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Allah Kıyamet günü mü'min kulunun
üzerine himaye perdesini yayar Elini sırtına
uzatıp söyle buyurur: 'Ey Ademoğlu! Şu senin
falan falan gün işlediğin iyiliğindir, onu kabul
ettim Su da senin falan falan gün işlediğin günahındır;
onu da bağışladım' Bunun üzerine o
kul hemen secdeye kapanır Halk da: 'Defterinde
(veya kitabında) iyilikten başka ameli
bulunmayan şu salih kula ne mutlu" derler"
Abdullah bin Hanzala'nın da şöyle dediği
rivayet edilmiştir: "Şüphesiz Allah Kıyamet günü
kulunu huzurunda durdurur, amel sahifesindeki
kötülüklerini açıklar ve ona: 'Sen şunu yaptın mı?
diye sorar O kul: 'Evet ey Rabbim,' der Bunun
üzerine Allah: 'Bugün onunla seni rezil rüsva
etmeyeceğim Seni bağışladım' buyurur Bunun
üzerine o kul, Kıyamet gününün rüsvaylığından
kurtulduğu o anda: "Gelin kitabımı okuyun, şüphesiz ben hesabıma kavuşacağımı
umuyordum' der"
Baska bir durum da Rabbinin sana söyle
buyurmasıdır: "Kulum, ben sana kızgınım
Lanetim üzerine olsun İşlediğin büyük günahlarını
senin için asla bağışlamayacağım
Yaptığın iyilikleri asla kabul etmeyeceğim Bunu
sana bazı büyük günahlarını gösterip şöyle
sorduğu zaman söyler: "Bunları biliyor musun?"
Sen: "İzzetine yemin ederim ki, evet!" diye
cevap verirsin Bunun üzerine sana gazap eder
ve: "İzzetime yemin ederim ki, onları Benden
kurtaramazsın" buyurur Arkasından zebanileri
çağırarak şu emri verir: "Alın şunu" Ulu sözü,
heybet ve celaliyle bunu söylerken Aziz ve Celil
olan Allah'ı ne zannediyorsun?
Düşün bir kere, Allah seni affetmezse, sen
izzet ve kudret sahibi Allah'tan gazabını işitmiş
ve O seni, aşağılatıcı ve kuvvetli pençeleriyle
zebanilere havale etmişken, sen ensen ve
boynunda onların pençelerinin şiddetli dokunusundan
başka bir şey duymazsın Sen zebanilerin
elinde, yüzün kara olarak Cehenneme
götürülürken, helak olduğuna kesin olarak
inanmış ve perişan bir vaziyette Cehenneme
doğru sürüklenirken kendini bir tahayyül et!
Kararmış yüzünle, kitabın sol elinde, yaratıkların
arasından feryat ve figan ederek geçip
gidiyorsun Melek de kolundan tutmuş şöyle
sesleniyor: "Bu falan oğlu falan öyle bir
mutsuzluğa çarptı ki, bundan böyle asla mutluluk
yüzü göremeyecektir" Allah seni gazap ve
öfkesiyle teşhir etmiştir Mahlukatına rezil ve
rüsvay olmuşsundur Senin hakkında iyi
düşünenlerin bu düşüncesi boşa çıkmıs, hakkında
kötü zan besleyenlerin bu zanları gerçekleşmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Gösterişin Cezası

Belki de Allah sana bunu, dünyada iken
Kendi katındaki makam ve dereceni kaybetme
pahasına kulları nezdinde makam ve mevki
arayarak O'na olan itaat ve ibadetinde yapmacık
davranışın yüzünden yapmıştır Böylece seni,
davranışlarında Kendisine tercih ettiğin kimseler
yanında rezil etmiştir Çünkü sen, Allah'ın
övgüsü yerine, Allah'a olan ibadet ve taat
konusunda o kulların övgüsü ne razı olup
memnun olmuştun Bir o durumu düşün bir de
bunu' Bu tehlikeyi hatırla' İki durumdan
hangisinin seni yücelteceğini ve iki durumdan
hangisinin senin için hazırlandığını dikkatle
düşün!
Ka'b'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir
kişinin Cehenneme götürülmesi emredilir edilmez,
yüz bin melek üzerine birden hücum eder"
Ebu Abdullah dedi ki: "Bana şöyle bir bilgi
ulaştı: Kul Allah'ın huzurunda durdurulup da
beklemesi uzayınca melekler şöyle derler:
'Allah'ın lanetine uğrayası kul' Aziz ve Celil olan
Allah'a bu kadar çok mu karşı geldin? Oysa
dünyada güzel bir dış görünüş sergiliyordun"
Ebu Abdullah sözlerine devamla söyle dedi:
"Kim ki Allah'ın sevmediği işlerle kendini
insanlara sevdirmeye çalışır ve Allahın
hoşlanmadığı, şeylerle O'na kafa tutarsa, o kimse
izzet ve celil sahibi Allah'a, kendisine hiddet ve
gazab etmiş olarak kavuşur"

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




SIRAT

Sıratın Mahiyeti

Bütün incelik ve kayganlığıyla Cehennemin
üzerine uzatılmış ve altında da Cehennem,
dalgalarıyla çırpınıp dururken gözünü kaldırıp
Sırat köprüsüne baktığında yüreğine dolacak
korkuyu bir düşün Bu ne müthiş ve korkunç
manzara Üzerinden geçeceğini kesin olarak
biliyor, altındaki Cehennemin karanlığına
bakıyorsun Ateş dalgalarının hışırtısını ve ta
derinden kabarışının gürültüsünü işitiyorsun
Melekler sesleniyor: "Rabbimiz, bunun
üzerinden kimi geçirmek istiyorsun?" Yine
sesleniyorlar: "Rabbimiz, Rabbimiz! Sen kurtar!
Sen kurtar!’’ Onca korkunç manzarasıyla ona
bakıp dururken birden söyle seslenilir: "Çıkın
köprüye'" Birden bire senin ve mahlukatın ayağı
altından değişmek üzere toprağın yükselişini
hissedersin Sonra yer, başka bir yere dönüşür
Bütün mahlukat adeta bembeyaz gümüşten bir
zemin üzerinde yayılmışlardır
Sonra sen bütün dehşetiyle köprüye bakarken
sana ve seninle birlikte herkese şöyle
denilir: "Çıkın köprüye'" Sana "Köprüye çık"
denildiği andaki yüreğinin çırpınış ve korkusunu
bir düşün' Korku ve endişeden aklın uçmuştur
Sonra köprüye çıkmak için iki ayağından
birini kaldırırsın Ayağının altıyla onun keskinlik
ve inceliğini hissedersin Korkudan yüreğin
ağızına gelir Sonra diğer ayağını üzerine koyar,
doğrulursun Simdi tam olarak köprünün
üzerindesin

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Sıratta Günah Yükü

Sırtında taşıdığın günah yükün gittikçe
ağırlaşmaktadır Kalbin uçacak gibi olmasına
rağmen köprüde yürümeye başladın, nihayet
zirveye ulaştın Sonra köprünün sallanmasıyla
asağıya doğru kaymaya başladın Aşağıda
Cehennem in kaynaması bütün insanlan bir ıstıraba
sürüklemiştir Önünden ve arkandan insanlar
peşi peşine Cehenneme yuvarlanmaktadırlar
Acz ve zaafına rağmen köprü üzerindeki
halini bir düşün! Önünden ve arkandan ayakları
kayan erkek ve kadınlara bakmaktasın Başları
önlerine eğik, ayaklan köprünün üzerinde
Melekler bazı erkeklerin sakallarından, bir kısım
kadınların ise perçemlerinden yakalamaktadır
Bazılarının boynunda da halkalar vardır

Yükselen Kıvılcımlar

Cehennem ateşi, onları yakalamak için
azdıkça azmakta, coşup kaynamakta ve tepelerinin
hizasına kadar kıvılcımlar saçmaktadır
Melekler onlara kancalar atip çekmekte, ateş
onların arzu ve hasretiyle kükreyip haykırmaktadır
Ateşin kıvılcımları insanların taa başlarına kadar sıçrayıp yetişmekte ve onları Cehennemin içine kadar çekmektedir İnsanlar kurtuluşlarından ümit kesmiş vaziyette feryat ve figan etmektedir Alevlerin ta tepelerine kadar çıkmasından aşağıya yuvarlanmakta ve "Mahvolduk! Helak olduk!" diye bağırmaktadırlar
Sen de, "ayaklarım kayar, köprüden aşağıya
uçarım, düşüp vücudum paramparça olur,
ayaklarım köprünün üzerinden kesilip
havalanırım" korku ve endişesi içerisinde onlara
bakmaktasın

Sıratta Halimiz Ne Olur?

Bu hali sakin bir kafayla ve güçsüz bedenine
acıyarak düşün! Köprünün üzerinden rahat
geçmek için daha dünyada iken günah yükünü
hafiflet Hiç şüphesiz Kıyamet gününün
tehlikeleri, onları dünyada iken akıllarıyla
düşünen, onlardan kurtuluşa çok büyük önem
veren, kalblerine Ahiretteki kurtuluşun ağır
yükünü yükleyen, o kurtulabilme korkusunu
yüreklerinde taşıyan Allah dostları için
hafifletilir Bu özelliklerinden dolayı Mevlaları,
Kıyamet günü bunları üzerlerinden hafifletir
Öyleyse sen de bunları sürekli olarak göz
önüne getir, bunların korku ve kaygısını kafandan
bir an olsun çıkarma ki, Allah da böylece
sana hafifletip kolaylaştırsın Çünkü Allah zatına
yemin ederek, dostlarına hem dünyadaki hem de
Ahiretteki korkuyu tattırmayacağına söz
vermiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




CEHENNEM

Ya Sırattan Düşersen

Şiddetli korku ve zayıf bedeninle Sırat
köprüsünün üzerinden geçişini düşün! Eğer
gazaba uğramış ve affedilmemişsen, birden bire
ayağının Sırattan kaydığını görürsün Eğer Allah
seni affetmezse, ayağının Sırattan kayacağı anki
halini düşün! O anda kendi kendine, "Ebediyyen
mahvolup gittim!" dersin "İşte korkup endişe
ettiğim başıma geldi" dersin Aklın uçar Sonra
diğer ayağın da kayar Baş aşağı düşersin
Ayakların Sırattan kesilmiştir Demir kancaların
deri ve etlerine saplanmasından başka bir sey
hissetmezsin Bunlarla ateşe doğru çekilirsin
Ateş üzerine hücum eder
Cehennem, Mevlasının gazabından dolayı
öfkesi kabarmış bir haldedir Ateş seni çektikçe
sen Sırattan aşağıya doğru uçarsın Ateşin
hararetini hissettiğin anda, "Mahvoldum'"
"Helak oldum'" diye feryat edersin Pişmanlık ve
teessüf bütün kalbini kaplamıştır Daha ölmeden
önce ve dünyadayken Aziz ve Celil olan Allah'ı
razı etmeyi, hoşlanmadığı her şeyden de el
çekmeyi ve böylece seni affetmesini boş yere
temenni edersin
Nihayet sen ateşin ortasına varınca, alevleriyle
üzerine tamamen kapanır Yüreğinin
hasret ve pişmanlık ateşi doruk noktaya ulaşmıştır
Sen cenemme atıldığın anda şişersin Sen
yüzükoyun Cehenneme yuvarlanıp feryat ve
figan ederken Aziz ve Celil olan Allah Cehenneme
"Doldun mu?" diye seslenir Sen hem
Cenab-ı Hakk'ın seslenişini, hem de Cehennemin
su cevabını işitirsin: "Daha var mı?" (Kaf Suresi:
30) Sen ateşin içinde iken, alevleri vücudunu
sararken ve yaraları bedenini kaplarken Yüce
Allah:
"Boş yerin, var mı?" der Sonra çok geçmeden
vücudun akar, etlerin dökülür, sadece
kemiklerin kalır Sonra ateş içine salıverilir
Orada ne varsa hepsini yer bitirir Sen feryat edip
ateş de ciğerlerinin içine girerken, o ciğerlerinin
halini düşün! Sen ağlayıp pişmanlığını
haykırdığın halde bile artık sana acınmaz Bir
daha günaha dönmeyeceğim diye söz versen bile
artık tevben kabul edilmez ve feryadına cevap
verilmez

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Cehennemin İçeceği

Orada kalışın uzamışken halini bir düşün!
Azap şiddetlenerek devam eder Sıkıntı zirveye
ulaşır Susuzluğun şiddetlenir Dünyadaki
içecekleri hatırlarsın Cehenneme sığınırsın Sana
azap vermekle görevli meleğin elinden kabı
alırsın Eline alır almaz altında avucun yanar
Hararetinden ve kızgınlığından elin parçalanıp
etleri dökülür Sonra o kabı ağzına yaklaştırırsın
Yüzün kavrulur Sonra yudumlamaya çalışırken
boğazının derisini soyar Karnına ulaşınca iç
organlarını parçalar
Sen feryat ve figan edersin O anda dünya
içeceklerini, onların soğukluk ve lezzetini
hatırlarsın Sonra hararetini dindirmek ister ve
dünyada alıştığın gibi yıkanmak ve suya dalmak
suretiyle serinlemek maksadıyla hamim (kızgın
su) havuzlarına koşarsın Kızgın suya dalınca,
tepeden tırnağa bütün bedeninin derisi soyulur
Daha hafif olur ümidiyle bir daha ateşe koşarsın
Sonra yine ateşin yangını sana şiddetli gelince
kaynar suya geri dönersin Böylece ateşle kaynar
su arasında mekik dokursun
Ateşin harareti son dereceye ulaşmıştır
Sen ise bir ferahlık ararsın Kaynar su ile ateş
arasında da bir ferahlık duyamazsın Serinlik
istersin ama asla bulamazsın Sıkıntı, susuzluk ve
yorgunluk dayanılmaz dereceye varınca
Cennetleri hatırlarsın Aziz ve Celil olan Allah’ın
yakınlığını ve Cennet nimetlerini kaybetmekten
gelen acı bir hüzün ve burukluk kalbinden
boğazına doğru tırmanır Sonra Cennetin
içeceklerini, soğuk suyunu ve hos yaşayışını
hatırlarsın Bunlardan yoksun kalmanın hasreti
gönlünü parçalar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Cevapsız Kalan Feryat

Sonra Cennette baba, anne, kardeş ve benzeri
bazı akrabalarının bulunduğunu hatırlarsın, yanık
bir kalbden yükselen hüzün dolu bir sesle onlara
şöyle seslenirsin: "Ey anneciğim! Ey babacığım!
Ey Kardeşim! Ey dayıcığım! Ey amcacığım!
Veya ey kız kardeşim! Ne olur bir yudum su!
Onlar da sana red cevabı verirler Böylece
ümidini boşa çıkartmalarından ve Aziz ve Celil olan Rabbinin sana olan
gazabından dolayı onların da sana öfke duyduklarını
görmenin hasret ve üzüntüsünden kalbin
parçalanır Bunun üzerine dünyaya seni geri
göndermesi ümit ve dileğiyle hemen feryat ederek
Allah'a sığınırsın
Ne var ki uzun bir süre, sana değer vermediğini
göstermek için cevap vermez Kuşkusuz
sesin O' nun nezdinde menfurdur Makamın O'nun
yanında düşüktür Sonunda Kendisine beslediğin
bütün ümit ve emel bağlarını koparan şu
sözleriyle sana seslenir: "Sinin orada Benimle
konuşmayın!" (Mu'minun Suresi: 108) Sen, susup
sinmeni emreden ve senin gibilere cevap
verilmeyeceğini belirten O'nun bu ulu seslenişini
işitince, adeta ağız ve burnuna gem vurulur
Ruhun bedeninde çıkmakla kalmak arasında
tereddütle gider gelir Göğsünde nefesin daralır
Sesli sesli soluyan ve konuşmaya takat
getiremeyen bir ıstırap içinde kalırsın

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Ümitsiz Çırpınış

Sonra Allah ümitsizlik ve hasretini daha da
artırmak ister Senin ve oradaki diğer düşmanlarının
üzerine Cehennem kapılarını kapatır
Eğer O seni affetmezse, Cehennem kapısının
gıcırdayıp üzerine kapandığını gördüğünde halini
düşünebiliyor musun? Üzerlerine Cehennem
kapıları kapatılırken gıcırtısını duyduklarında sen
ve diğer Cehennem sakinlerinin ümitsizliği ne
büyük olacak Çünkü, Allah’ın kapıları bu şekilde
üzerlerine kapatması, hiç kimsenin oradan
çıkmaması için olduğunu anlamışlardır
Ümitsizlikten kalbleri parçalanır
Ümit bağları tamamen kopar Kendileri için
sonsuza dek Allah'ın azabından hiçbir kaçış,
kurtuluş ve necat kapısı yoktur Önlerinde
ölümsüz, sonsuz bir hayat, bedenlerinden acısı hiç
eksik olmayan bir azap vardır Yürekleri sürekli
olarak yanıp kavrulur Onlara ebediyen rahatlık ve
ferahlık yoktur Bitmez hüzünler, tükenmez
gamlar, onulmaz hastalıklar, çözülmez kelepçeler,
sonsuza dek çıkarılmaz bukağılar, ebediyen
dinmeyecek susuzluklar, asla bitmeyecek
sıkıntılar ve gırtlaklarında duran zakkumdan
baska hiçbir şeyle ve hiçbir zaman
dayamayacakları açlıklar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Allah'ın Rızasını Kaybetme Hasreti

Onlar zakkumun üstüne boğazlarını açması
için "Su!" diye imdat isterler de kendilerine
verilen kaynar su ciğerlerini parçalar Aziz ve
Celil olan Allah'ın rızasını kaybetme hasreti
kalblerine oturur Allah'ın Cennetteki
yakınlığından yoksun kalmanın acısı yüreklerini
kanatıp durur Ağlamalarına acınmaz Çağrılarına
cevap verilmez Feryatlarına koşulmaz
Pişmanlıkları kabul edilmez Suçları bağışlanmaz
Aziz ve Celil olan Allah' ın gazabı onların
üzerinedir Onlardan sonsuza dek razı olmaz
Çünkü onlara gazab etmiştir Allah'ın gözünden
düşmüşler ve değerlerini yitirmişlerdir Bu
yüzden de onlardan yüz çevirmiştir
Aç ve susuz bir halde, Cennet ehlinden
yakınlarını çağırdıklarinda hallerini bir
görebilseydin? Şöyle yalvarırlar: "Ey
Cennetlikler, ey babalar, analar, kardeşler,
bacılar! Kabirlerimizden susuz çıktık,
Allah'ın huzuruna susuz
vardık, susuz bir halde Cehenneme götürülüşümüz
emredildi Bize biraz su veya Allah'ın
size rızık olarak verdiklerinden bir şey gönderin!"
Cennetlikler onlara "Susun!" diye cevap
verirler Yürekleri bir kez daha hasret ve nedametle
dolar Orada ümitsiz bir halde gidip gelirler
Sonsuza dek yüzleri serin bir meltem
görmez Orada ebediyen ağızları soğuk bir şeye
değmez Hiçbir zaman gözlerine uyku girmez
Onlar sürekli bir azap ve kesintisiz bir horluk
içerisindedirler

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Allah Affetmezse

Allah seni affetmezse aynen bu örnekteki gibi
olacağını düşün! Azap görenlerin suretlerini bir
görebilseydin! Ateş etlerini yiyip tüketmiş, yüz
güzelliklerini silip götürmüştür Vücutları
mahvolup gitmiş Sadece yanmış ve kararmış
olarak birbirine ekli kemikler kalmıştır Zincir
ve bukağıları içerisinde endise ve ıstırap
çekmekte, ölüm ve helaklarını feryatla istemekte,
çığlıklarla ağlayıp figan etmektedirler
Onları bu halde görseydin, kötü
manzaralarından duyduğun korkudan kalbin erir,
pis kokularından vücudun zayıflar, cisimlerinin
şiddetli sıcaklığı ve nefeslerinin hararetinden
ruhun bedeninde duramazdı Sen de orada,
onlardan biri olarak, kalbinden ümit ve emel
parıltısı kaybolup gitmiş, ye's ve ümitsizlik seni
kaplamış, acıklı bir haldeki bedenini göz önüne
getirerek bir düşün! Acaba halin nice olur?
Allah'ın sevip beğenmediği şeylere bakmanın
ceza ve karşılığı olarak iki gözüne ateş
dolar ve sen ateşin gözlerini yakarken çıkardığı
sesi duyarsın Ates kulaklarına nüfuz eder ve sen
onun uğultu ve gürültüsünü işitirsin Ateş seni
bürür ve kemiklerinden etlerini silkeler İçine
kadar nüfuz eder ve ciğer ve bağırsaklarını yer
bitirir Kalbini hasret, pişmanlık ve üzüntü
kaplar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Günahlarına Ağla!

Acizliğine karşı merhametin galeyana gelmiş
bir halde bunları sakin bir kafayla düşün!
Rabbinin sevmediği ve razı olmadığı şeylerden
vazgeç Böylece belki, O da senden razı olur
Aklınla O'na sığın ve günahlarını bağışlamasını
dile ki, seni affetsin Korkusundan ağla ki, sana
merhamet edip kusurlarını bağışlasın Hiç
şüphesiz tehlike büyük, bedenin zayıf ve ölüm
ise sana çok yakındır Bunun yanısıra aziz ve
celil olan Allah her şeyi bilir, seni görür ve
seninle ilgili gizli-açık hiçbir şey O'nun ilminden
kaçmaz Sana gazab, nefret, buğz ve öfkeyle
bakmasından sakın O sana gazab ederse, sen
ferahlık ve sevinç yüzü göremezsin
Allah'ın emirlerine karşı gelmekten uzak dur,
O'ndan kork, O'ndan haya et ve yüceliğini an
Seni gözetleyişini hafife alma, seni görmesini
küçük görme Senin üzerinde olan yüce
makamını ve seni bilişini ta'zim et Seni ansızın
yakalamadan O'ndan kork ve çekin Emirlerine
muhalefet acısının izlerini görmeli ki, bu
muhalefetten ne kadar pişman olduğunu bilsin
O'na karşı gelmekten dolayı üzüntün büyük
olsun, gamın şiddetlensin ve bu isyanının
ne derece seni üzüntüye boğduğunu
görsün Bunu senden bilip görürse, seni bağışlar
ve günahlarından geçer Aziz ve Celil olan
Allah'a hedef olma! Çünkü, ne onun gazabına
takatin, ne azabını kaldıracak gücün, ne ikabına
katlanacak ve ne de yakınlığından yoksun
kalmaya dayanacak sabrın yok Öyleyse ölümle
ona kavuşmadan önce kendini hazırla Ölümün
ansızın geldiğini kabul et ve sana yukarıdan beri
anlattıklarımı düşün! Kaldı ki ben sana ölümle
ilgili çok az şey söyledim Bunları, kendi
aleyhinde işlediğin suçları ve bu suçlarla
hakettiklerini kesin olarak bilip inanan sakin bir
kafayla düşün! Dinin hakkında başına gelecek
musibeti göz önüne getir Aziz ve Celil olan
Allah üzerinde musibet acısının izlerini görsün
Belki sana merhamet eder, bağışlayıcılığı ve
esirgeyiciliğiyle seni affeder

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




CENNET

Sıratta Mü'min

Eğer af ve bağış sahibi kimselerden isen,
Allah'ın af ve bağış ile sana lütfedeceğini düşün!
Sıratın üzerinden geçersin Yanında nurun,
sağında ve önünde koşuyor Amel defterin sağ
elinde Yüzün pırıl pırıl! Allah'ın huzurundan
yüzünün akıyla hesabını vermiş olarak ayrılmış
ve senden razı olduğuna kesin kanaat
getirmişsin Abidler grubu ve müttakiler
zümresiyle birlikte Sıratın üzerindesin Melekler:
"Ya Rabbi sen koru, Ya Rabbi Sen koru!" diye
sesleniyorlar Bununla birlikte korku ne senin ne
de diğer mü'minlerin kalbinden bir an olsun
ayrılmaz Sen çağırırsın, onlar çağırır: "Ey
Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi
bağışla; çünkü Sen her şeye kadirsin" (Tahrim
Süresi: 81) Münafıkları, nurları sönmüş
kalblerini korku kaplamış ve nurlarının
tamamlanmasını ve bağışlanmalarını istedikleri
anı bir düşün!

Sırattan Geçiş Hızı Günah Yükünün
Hafifliği Ölçüsünde

Düşün bir kere! Sen korkuyla birlikte hızla
geçiyorsun Sırattan geçiş hızının, günahlarının
ağırlık veya hafifliğine göre olduğunu
göz önüne getir Köprünün sonuna varmışsın
Gönlünde ümit ağır basmış, vücudunu nur
bürümüştür Henüz Sıratın üzerindeyken Cennetin
nimetlerini gözlerinle görüyorsun Kalbin,
Cennete, Allah'ın komşuluğuna ereceğine artık
kesin olarak inanmıştır Allah'ın rızasına özlem
duyuyorsun, nihayet Sıratın sonuna gelmişsin Bir
ayağını, Cennetin kapısıyla Sıratın ucu arasındaki
bölgeye atıyorsun Attığın ayağın yere basıyor
Henüz diğer ayağın Sıratın üzerinde bulunuyor
Korku ve ümit birlikte kalbini kaplamış ve sana
galip gelmişlerken diğer ayağını da atıyorsun
Artık Sıratı bütünüyle geçmişsin Söz konusu
bölgede iki ayağın da iyice yere basmış Bütün
vücudunla köprüden ayrılmış ve onu geride
bırakmışsın Cehennem, üzerinden geçenlerin
altında çalkalanıp duruyor
Sen Sıratın üzerindeki insanlara ve altındaki
Cehenneme bakıyorsun Cehennem öfke ve
hiddetle kükreyip homurdanarak Sırattan ayağı
kayanın üzerine atılmakta, kafa ve vücutlarını
bürümektedir Allah'ın seni kurtardığı tehlikenin
büyüklüğüne dönüp baktığında kalbin sevinçten
uçmaktadır Allah'a hamdedersin Şükür
duyguların bir kat daha artar Acizliğine rağmen
Cehennemden seni kurtarmıştır Cehennemi ve
köprüsünü arkanda bırakmış, Rabbinin
komşuluğuna, Cennete doğru gidiyorsun Sonra
güven içerisinde Cennetin kapısına adımını
atıyorsun Kalbin sevinç ve neşe ile dolmuştur
Sevinç ve sürurla yürümeye devam ediyorsun

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.