![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...DEVLET FELSEFESİ Siyaset felsefesinin bir dalını meydana getiren ve toplumsal yaşamla devletin doğuşunu, doğasını ve anlamını araştıran, insanlarla insanların içinde yer aldıkları siyasi örgütlenmeler arasındaki ilişkileri inceleyen felsefe dalı ![]() Devlet felsefesi tarihinde, devlet şu şekillerde anlaşılmıştır: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...DOĞA FELSEFESİ "3 ![]() Nisan 1998 Samsun, 19 Mayıs Üniversitesi Doğa Topluluğu olarak bu sunuşumuzla "Doğa Felsefesi" başlığı altında ilk insandan günümüze kadar insanların doğaya bakış açılarını inceleyeceğiz ![]() ![]() ![]() Öncelikle neden "Çevre Felsefesi" adlı bir kitaptan yararlandığımız halde sunuşumuz için çevre felsefesi değil de doğa felsefesi başlığını kullandığımız'ı açıklamak istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Ilk insan topluluklarının doğaya bakış açılarından başlarsak, onlar tam anlamıyla doğanın bir parçasıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ilk çaglarda özellikle Yunanli filozoflar doga üzerinde yogun bir sekild e düsünmeye basladilar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rönesansla büyük bir ivmeyle baslayan bilimsel ve teknolojik gelismeyi h ayata uygulamak için; zamanin egemen, soyut baski araçlarina (dinler, bos inanla r, soyluluk mitleri, dogaüstü güçler) karsi mücadele etmek gerekiyordu ![]() ![]() Newton elmanin yere düsme nedenini buluyordu ama sorularini sorgulama yö ntemiyle (somut,deney-gözlem) siniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bacon, "Bilgi kuvvettir, bilgiye dayali sanatlar (teknoloji) insana en y ararli sanatlardir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Descartes, dogayi "Hakim ve sahip olunacak" bir sey olarak tanimliyordu ![]() ![]() ![]() Zamanin yeni gelisen vahsi-kapitalist ekonomileri ve çökmeye yaklasan im paratorluklari bu yeni sanattan yikici bir rekabet içinde yararlandilar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gidis için egemen soyut anlayis ile yapilan mücadelede ilerleme fikri nin, her alana uygulanacagina dair düsünce de etkin bir sekilde ileri sürüldü ![]() ![]() ![]() Ilerleme görüsünün en iyimser temsilcisi Concordet, her alanda bilimsel ilerlemenin kullanilabilecegini vurgular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mekanist mantiktan yola çikarsak, bir amacin, eregin olmadigi Nasil so rusunun degil, Neden sorusunun önem kazandigi, bütün somut olmayanin lav edildig i kaskati bir dünyaya çikariz ![]() ![]() Insani ya da var olusu ruh ve madde diye ayirip insan-doga uçurumunu aça rak, bütünselligi bozup, karsitliklar ve çikar iliskileri koyan mekanist insan b ir canavar degil, aydinlanmanin isigindan körlesen bir bilgiye susamistir ![]() Mekanist görüsün dogaya yaklasimi günümüzde çevre felaketleri olarak nit elendirilen sonuçlara-sorunlara yol açti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varlik zinciri anlayisi Platon'a kadar dayanir ve evrenin organik kuru lusu zincir hakkinda bilgi verir ![]() ![]() ![]() ![]() "Doganin zincirinden hangi halkayi koparirsaniz,onuncu olsun, onbirinci olsun farketmez, kiriliverir zincir ![]() ![]() ![]() Fakat dinozorlarin yok olmasina ragmen zincirin kirilmamasi ikilem yara tmis ve buradan doganin olanaklarinin kendini zaman içinde gerçeklestirdigi fikr ine,yani evrim kuramina varilmasini saglamistir ![]() ![]() Bu kesisme noktalarini söyle özetleyebiliriz: ( Ekolojinin temel ilkelerinden olan ekolojik çesitlilik fikri,varlik zinc irindeki çesitlilik ve farkliligin degerli oldugu görüsüyle örtüsür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekolojik görüsün dayandigi bir baska temel romantizmdir ![]() Romantizme gelince romantikler mekanist görüsün hem evren hem insan beti mlemesini reddeder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekolojinin dayandigi geleneklerden bir digeri olan mistik gelenekler ins an merkezci degil varlik merkezcidir ![]() ![]() Ekolojik görüsün bilimsel kökenlerinden biri olan Malthusçuluk, mekanist görüsün tersine doganin sinirli oldugu, belli bir tasima kapasitesi oldugu düsü ncesini savunur ![]() ![]() Darwin de evrim kuraminda ekosistemdeki canlilarin karsilikli bagimlilig ina ve besin agina dikkati çekmis ve ekolojide önemli yer tutan tasima kapasites i kavramini kullanmistir ![]() ![]() Simdi de ekolojik görüsün temeli olan ekoloji bilimine ve ilkelerine bir göz atalim ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() Bu kisimda ise ekolojik görüsün temel felsefi sorunlara bakisini çesitli ba sliklar altinda inceleyecegiz ![]() Ilerleme elestirisi ve teknoloji karsitligi Aydinlanma ile ortaya çikan sonsuz ilerleme fikri doganin ilerlemeye bir sinir koymadigini varsayiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varlık sorunu Mekanik dünya görüsünde evren yapilip tamamlanmis, belirli bir yapi kaza nmis ve yasalara göre isleyen, kendi içine kapali bir makine olarak betimlenirke n, ekolojik görüste doga, evrilen bir süreç olarak görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekolojik görüs açisindan doga içinde sadece degismelerin oldugu evrilen bir süreç degil ayni zamanda belirli bir anda istikrari ve yapisi olan bir süreç tir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan-Doğa Ekoloji insani dogaya karsit degil, doganin içinde ve onun bir parças i olarak görür ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Dawid West Immanuel Kant’ın Eleştirel Felsefesi Aydınlanma felsefesinin, elbette birçok varyantı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant 'ın eleştirel felsefesi , Aydınlanma düşüncesinin temel konularından birçoğunu anlamlı bir biçimde bir araya getirdiği için, Avrupa felsefesinin daha sonraki gelişiminde esaslı bir rol ![]() ![]() ![]() Gerek empirizm ve gerekse rasyonalizm karakteristik bir biçimde, insan bilgisini sağlam ve şüphe edilemez temeller üzerine oturtmaya ve dinî bilginin düzmece iddialarına karşı koymaya çalışır ![]() ![]() ![]() John Locke (1632-1704), George Berkeley (1685-1753) ve David Hume gibi empiristler, insan bilgisinin tümünün son çözümlemede tecrübelere -dış dünyaya ilişkin `izlenimler'imize ya da `duyumlara' veya `gözlemler'e dayandığını öne sürerler ![]() ![]() ![]() Rasyonalistler ise, tam tersine, bizim insan bilgisinin önemli, muhtemelen en önemli örneklerine, tecrübeden önce ya da bağımsız olarak erişebileceğimizi öne sürerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant , hem empirizmin ve hem de rasyonalizmin vukuflarını(anlama,bilgi) bir araya getirme çabası verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Gök cisimlerinin hareketlerini, onların gözlemcinin çevresinde döndüğü kabulüne dayanarak açıklarken tatminkâr bir ilerleme' sağlayamayan Kopernik , yıldızların sabit kaldığı, gözlemcinin onların çevresinde döndüğü düşünüldüğünde, daha başarılı olup olamayacağını araştırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tecrübeye formunu sağlayan zihnimiz ya da anlama yetimiz olduğu için, bizim tecrübenin yapısına ya da formuna -bizim için tecrübe olabilmesi mümkün olacaksa eğer, tüm tecrübelerin paylaşmak zorunda olduğu foıma- ilişkin a priori bilgiye sahip olmamız mümkün olur ![]() ![]() Kant tecrübemizin zorunlu yapısıyla ilgili iddialarını, sonraki felsefe için önemli hâle gelecek olan, başka bir ayırımla daha ifade eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şüpheci idealistler, bizim dış dünyanın varoluşu ya da doğasının kesin bilgisine sahip olamayacağımızı öne sürerler; biz yalnızca duyumlarımızın bilgisine sahip olabiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant 'ın transendental idealizmi, özellikle analitik yaklaşımı benimsemiş fılozoflar tarafından, yanlış anlaşılmış ve yukarıdaki idealizm ya da fenomenalizmin bir versiyonu olarak görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Transendental düzeyde, ![]() ![]() ![]() ![]() Kant 'ın transendental ayırımının gözettiği amaç, şüphecilik ve empirik idealizm de dahil olmak üzere, onun çoğu metafıziksel karışıklığın kaynağı olarak gördüğü şeyin, yani transendental realizmin altını oymaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Kant 'ın transendental realizmi reddedişi, böylelikle kendi Kopernik devrimini daha anlamlı kılmasına da yardımcı olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Kant 'ın söz konusu argümanı, güçlüğü ile ün salmıştır; onu, burada yeni baştan kurmaya kalkışmayacağım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefî açıklamalar, hiçbir zaman itiraz kabul etmeyen kanıtlamalar olmayıp, zorunlulukla holistik olan ve `haklı kılınmak için benimsenen söylem formları' kadar asla açık ve dakik olmayan inceleme/denemelerdir (prohationes) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağdaşlarından bazılarının tersine, Kant , Aydınlanma felsefesinin ahlâk ve din için ciddî bir problem yarattığının kesinlikle farkındaydı ![]() ![]() ![]() Aydınlanmanın bilimsel rasyonalitesinin ahlâkî ilke ya da buyrukları nasıl olup da destekleyebileceği (Hume'un terimleriyle söylendiğinde, `olması gereken'in [değerin] nasıl olup da `olan'dan (olgudan] çıkarsanabileceği) hususu da açık değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binaenaleyh, inanca kapı açmak için bilgiyi sınırlamanın zarurî olduğunu gördüm ![]() ![]() Onun kendi dinî inançları, teolojik öğretiden ziyade, ibadete önem veren Lutherci bir akım olan Piyetizmden etkilenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Kant 'ın cevabı, özgür olmadığımız takdirde, eylemlerimizden sorumlu tutulamayacağımız ve eylemlerimize ahlâkî yargılar uygulanamayacağı için, ahlâkın temel postülasının özgürlük olduğu şeklindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuçta, Kant'ın ünlü `kategorik buyruğu', ahlâkî özneleri, eylemlerinin maksimlerini (temel kural)`evrenselleştirme'ye davet eder: `Yalnızca, aynı zamanda evrensel bir yasa hâline gelmesini isteyebileceğin maksime göre eyle!' Bu, `başkalarının sana yapmalarını istediğin şeyleri yapmalısın' diyen daha ünlü `altın kural'ın Kant 'taki versiyonudur ![]() ![]() ![]() ![]() insan, ve genel olarak da, her rasyonel varlık, sadece~şu ya da bu irâdenin keyfi kullanımı için bir araç olarak değil ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Kant'ın en anlamlı, ama maalesef, en karanlık değerlendirmelerinden bazıları, onun eleştirilerinden üçüncüsünde, estetik yargı ile teleolojik yargının birbirleriyle ilişkili olan eleştirilerini içeren Critique of Judgment [Yargı Gücünün Eleştirisi] 'ta yer alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beğeni yargısı açısından, güzel bir sanat eseri, doğadaki canlı bir organizmanın kendi kendini şekillendiren canlılığına sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak: Kıta Avrupası Felsefesine Giriş- Türkçesi: Ahmet Cevizci -Paradigma-1998 Kritisizm Nedir? Alman düşünürü Immanuel Kant'ın öğretisi ![]() ![]() ![]() Kant'a göre felsefe araştırması, bir değerlendirme (eleştiri) olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'ın üç büyük yapıtından ilki olan Salt Usun Eleştirisi (Kritik Der Reinen Vernunft, 1781) bu sorunun karşılığını araştırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Salt us bu yöntemle gerçek bir bilgi edinebilir mi? Öyleyse bilgi nedir, önce onu tanımlamak gerek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa "bu yük ağırdır" yargısı bize yeni bir bilgi verir, çünkü "yük" kavramı kendiliğinden ağır ya da hafif olduğunu bildirmez; burada, ötekinin tersine, bir çözümleme değil bir bireştirme yapıyoruz ve "yük" kavramıyla "ağır" kavramını birleştirerek yeni bir bilgi elde ediyoruz ![]() ![]() Gerçekleştiremez ![]() ![]() ![]() ![]() Kant öncesi felsefenin tanrılaştırdığı us, böylelikle tahtından indirilmiş olmaktadır; artık, aşkınlık yöntemiyle çalışan salt usa güvenilmeyecektir ![]() ![]() ![]() Elimizle tuttuğumuz taşı yere bırakınca onun düştüğünü görüyoruz ve ancak ondan sonradır ki (a Posteriori) "bırakılan taş düşer" bilgisini edinebiliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki bunlar duyarlığın dışardan almadığı, kendinden çıkardığı bir şeylerdir ve duyarlık bunları katmadan, dışardan aldığı hiçbir şeyi bize gönderemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'a göre bunlar birer biçim'dir ve ancak duyarlığın sezisiyle elde edilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi, Kant, artık aşkın (Al ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'a göre us bu görevi gerçekleştirmeseydi, ne duyuların verileri ve ne de duyarlığın katkıları bilimsel bilgiyi gerçekleştirebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Kendi kurduğu bu terimle, eleştirici bakışını dilegetirerek, bilgi'nin duyuların ürünü olduğunu savunan duyumculuk'la anlığın ürünü olduğunu savunan anlıkçılık'ın üstüne aşıyor ve gerçeğin, her ikisinin birleşik bir üstünde'liğinde olduğunu ileri sürüyor ![]() Önemli olan şudur ki, Kant, deneyüstü'ne deney'le bağıntısını kesmeden çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kavramlar'la nesneler asla kopmaksızın bağıntılı olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin matematik yargıların tümü bu niteliktedir, "iki kez ikinin dört ettiği" yargısı hiçbir deneyden çıkarılmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant, usun önsel kalıplarını, Aristoteles'ten de yararlanarak, yargı biçimlerinden çıkarıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları meydana getiren kalıplar, sırasıyla: Tümellik (Os ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları meydana getiren kalıplar, sırasıyla: Varlık (Os ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları meydana getiren kalıplar, sırasıyla: Tözlülülük (Os ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları meydana getiren kalıplar, sırasıyla: Olanaklılık (Os ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlann içinde en önemli bulduğu ilişki'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'a göre us, deneyin verileriyle bağını koparıp metafizik yapamayacağı gibi deneyin verilerinin arkasına geçerek fizik de yapamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'ın oluştuğu ortam, bir matematik-fizik-usçuluk ortamıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihsel düşünce diyalektiği XVIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Salt Usun Eleştirisi'nde bu özgürlük dileğinin işe yaramadığı anlaşılmıştır; salt us deneyle olan bağını kopararak kuram yapamıyor, ama eylem de yapamaz mı? ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ceza korkusu, armağan umudu, beğenilme isteği, göreneğe uyma zorunluğu vBulletin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki tanrısal ve dinsel bir törebilim, gerçek bir törebilim değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Törebilimsel yasa, deneylerden elde edilmiş bir koşullu (Al ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldügü gibi Kant, Salt Usun Eleştirisi'nde yadsıdığı metafiziği pratik usun eleştirisinde diriltmeye çalışmaktadır ![]() ![]() ![]() Kant'ın üçüncü büyük yapıtı Yargı Gücünün Eleştirisi (Kritik der Urteilskraft, 1790) bu sorunun karşılığını arayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğru bir düşünceyle gerçekleştirilen bir iyi'liğe "güzel bir davranış" diyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güzel'in niteliği, hiçbir karşılık gözetmeksizin yargılanır oluşudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güzelin başka bir niteliği de tümel geçerli oluşudur, Kant böylece önsel bireşimsel yargıyı burada da yakalamış oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir müzik parçasında bize zevk veren onun bestelenme nedeni değildir, oysa o gene de bir ereğe uygun olduğu için güzeldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant, yapıtının ikinci bölümünde, ereklik (Al ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cansız doga, sürekli bir nedensellik içinde Dekartcı bir mekanizmle düzenlenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Kant, burada, usun metafizik yapamayacağını söylediği halde metafiziğin alanına yeniden ve iyice girmekte olduğunu görerek sakıntılı bir dil kullanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisinden önceki felsefe akımlarının düşünsel sentezini ustaca gerçekleştiren Immanuel Kant'ın, kendisinden sonraki felsefe akımlarını büyük ölçüde etkileyen bu üç önemli yapıtını toparlarsak şu sonucu saptarız: Doğru'yu us kurar, iyi'yi us buyurur, güzel'i us yargılar ![]() ![]() ![]() Immanuel Kant'ın kendi felsefesini adlandırmak için ilerisürdüğü eleştiricilik deyimi, inakçılık ve şüphecilik deyimlerine karşıt bir anlam taeir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Entüisyonizm Nedir? Bu düşünüşün en önde gelen temsilcisi Fransız düşünür Henri Bergson'dur (1859-1941) ![]() ![]() ![]() ![]() Yaratıcı atılım (Hayat hamlesi), bütün canlı varlıklardaki iç kuvvettir ![]() ![]() ![]() ![]() Zekâ, sürekli yaşam değişimini kavrayamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Bergson'un sezgici görüşü, Ortaçağ'da İslam düşünürü Gazali tarafından da benzer biçimde dile getirilmiştir ![]() ![]() ![]() Kaynak |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...FRANKFURT OKULU Frankfurt Okulu, Almanya'da birkaç düşünür tarafından kurulmuş ve ismini Frankfurt Üniversitesi'nde kurulan "Toplumsal Araştırma Merkezi"nden almıştır ![]() Okulun içindeki isimlerin hepsi Yahudi orta sınıfına ait varlıklı ailelerin çocuklarıdır ![]() ![]() Bu okul, Marx gibi mülkiyet ilişkilerine dayalı çıkar çatışmalarının önemini vurgulayan ![]() ![]() ![]() Marxizm, Ortodoks bir yola saparken bu okul Marxizmi daha hümanist yapmaya çalışır ![]() Frankfurt Okulu'nun eleştirel kuramının temelinde iki fikir yatar; 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() Marx'tan farklı olarak kendi toplumlarının kendi çalışmalarını etkilediğinin farkındadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eleştirel kuramın ideal standardı Hegel'in akıl kavramıdır ![]() Okulun Düşünürleri Horkheimer "Bireylerin özgür gelişimi, nesnel aklın; yani toplumun aklının gelişimine bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Horkheimer, akılsal bir toplumda toplum-birey çatışmasının ortadan kalkacağını söyler ve Rousseau'nun ortak irade kavramına göndermede bulunur ![]() Frankfurt Okulu kendini materyalist olarak niteler; ancak incelemelerinin geneli holistik bir toplum tasarımı değildir ![]() ![]() Bu düşünürler; toplumsal kültürün ekonomiden kaynaklandığını söyleseler de ekonomi, siyaset ve ideolojinin toplumda birbirinden bağımsız olduğunu söylerler ![]() Kişilik, toplumun sosyo-ekonomik alt yapısı ve psikolojik süreçlerin karışımı ile oluşur ![]() ![]() Popüler kültürü, halkı yönetenlerin halkı biçimlendirme aracı olarak tanımlar Horkheimer ![]() Fromm Libidonun toplum içinde şekillendiğini savunur ![]() ![]() ![]() ![]() Fromm'daki libido, Marx'ın tutku kavramına tekabül eder ![]() Fromm, yabancılaşma kavramını açıklarken kapitalizmin etkisinden söz eder ![]() ![]() ![]() ![]() Kendilik kavramının yerine ben kavramı kullanılır ![]() ![]() ![]() Adorno Popüler kültürün insanları oyaladığını, işlem dışı bıraktığını ve durumun korunmasını sağladığını savunur ![]() ![]() ![]() Marcuse Teknolojik ilerleme bir egemenlik sistemi doğurmuştur ![]() ![]() ![]() İnsanların eleştiri gücü bu sayede ellerinden alınmış ve insanlar boyun eğmeye mahkum edilmişlerdir ![]() Mills Çatışmacı kuramla Amerikan toplumunu eleştiren bir Amerikalı sosyologdur ![]() ![]() ![]() ![]() Bilimsel bilginin, artık silah-savaş sanayinde kullanılmakta olduğunu söyler ![]() + Bilgiler Eleştirel Okul olarak da bilinen Frankfurt Okulu, 1923 yılında Frankfurt Üniversitesi'nde kurulan Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ile başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 2 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Feminizm Nedir? Toplumda kadınlara, erkeklerle aynı hakların tanınmasını sağlamaya çalışan fikir akımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mary Wollsonecraft, ilk kez İngiltere'de kadınların toplumsal hakları üzerine bir kitap yayınladı ![]() ![]() ![]() Kaynak |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...FENOMENOLOJİ Felsefede Edmund Husserl tarafından kurulmuş olan fenomenoloji felsefesi, 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fenomenolojiye göre nesne, öznenin dış dünya ile girdiği ilişkiler sonucunda duyu organlarıyla algıladığı bir durum, daha doğrusu bir deney verileriydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neden-sonuç ilişkisi içinde ele alınan doğa yasaları, Husserl’e göre, belli bir takım koşullar altında elde edilen sonuçlar ışığında bir kesinlik değeri taşıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yiğit Tuncay ![]() ![]() ![]() Husserl(1859-1938) de, tıpkı Dilthey gibi , felsefi kariyeri boyunca , doğa bilimlerinin bilimsel aklının , özellikle ahlaki ve kültürel değer alanındaki emperyalist eğilimlerine karşı koymaya çalışmıştır ![]() ![]() ![]() David West Husserl(1859-1938) de, tıpkı Dilthey gibi , felsefi kariyeri boyunca , doğa bilimlerinin bilimsel aklının , özellikle ahlaki ve kültürel değer alanındaki emperyalist eğilimlerine karşı koymaya çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() bir yandan, bilimlerin `nesnelci' gücünü, öznenin kurucu rolüne ilişkin bilinçliliğin kültürel bakımdan felaket getirici ihmaline yol açmaktan alıkoyarken, ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Husserl, söz konusu iddialı ruh hâli içinde, dar ve pozitivistik bir rasyonalite anlayışına hiçbir taviz vermez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hakikî felsefe biliminin özsel bir özelliği olan radikalizmle birlikte, ilerledikçe hiçbir şeyi verilmiş kabul etmediğimiz gibi, ne geleneksel olan bir şeyin bir başlangıç diye geçmesine, ne de, ne kadar büyük olursa olsun, bir isim karşısında başımızın dönmesine izin veririz, fakat daha çok, kendimizi özgür bir biçimde problemlerin kendileriyle onlardan türeyen taleplere vakfederek, başlangıçlara ulaşmanın yollarını ararız ![]() Kesin bir felsefe, tüm önkabullerden bağımsız olmalı, hiçbir şeyi kendinden açık bir doğru olarak görmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama Husserl'i Kant'ın bulduğu çözüm de tatmin etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Husserl, yine de Kant'ın tersine, özne, nesne kavramlarından başka, öznenin nesneyle olan `yönelimsel' ilişkisini açıklamak amacıyla bilincin doğasının ayrıntılı bir tasvirini ortaya koyarken, tecrübenin öznesi üzerinde, daha kararlı ve hatta sabit fikirli olarak yoğunlaşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan, Husserl, bir yandan bu psikolojizm eleştirilerini kabul ederken, yine de, Frege ve diğerlerinin `noetik koşulları' veya `bilginin öznel yönünü' ihmal ettiklerini düşündü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Brentano, bunun yerine, zihinsel fenomenlere ilişkin `algı'yla `gözlem' arasındaki bir ayrıma dayanan `tasvirî psikoloji' adını verdiği psikoloji türünü teklif eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Her zihinsel fenomen, her ne kadar hepsi bunu aynı şekilde yapmasa da, kendi içinde nesne olarak bir şeyi içerir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fenomenolojinin yöntemi, gerçekte bilinç fenomenlerinin `kendi başlarına, saf içkinlikteki' saf sezgisi (ya da `' veya `öz analizi') yöntemidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Fenomenolojik yönteme ilişkin daha ayrıntılı bir betim, Husserl'in önkabulleri olmayan bir felsefe anlayışı, yönelimsellik ve saf öz olarak bilincin ayırd edici varlığı arasında bulduğu ilişkiyi aşikâr hâle getirir: bilgi teorisi herşey bir yana, bilinçle varlık arasındaki ilişkiyle ilgili problemleri araştıracaksa eğer, onun önünde, yalnızca bilincin karşılığı, bilince özgü bir tarzda `yönelinmiş', yani algılanmış, anımsanmış, umulmuş, resimsel olarak tasarlanmış, imgelenmiş, tözleşleştirilmiş, inanılmış, düşünülmüş, değer biçilmiş, vs ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Husserl'in kesin bilim olarak felsefe programı, aşikâr keskinlik ve yaratıcılığına rağmen, daha iddialı hedefleri hayata geçirmede güçlüklerle karşılaşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pivcevic'in de ifade ettiği gibi, `bilimin anlamı konusundâ yaşanan karışıklık, bilimin tarihsel insanî bağlamından koparılmış olmasının bir sonucudur ![]() ![]() Husserlin Avrupa bilimlerinin krizi karşısındaki tepkisi, şimdi her tür düşünce ve eylemin temel önkabulü olarak yaşama-dünyasının rolü üzerinde odaklaşmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pozitivizm ve olgusal bilim, eskiden~hayatlarımızı kendilerine dayandırdığımız bu teori öncesi kesinlikleri, bize daha bilimsel ya da daha kesin bir alternatif sağlamadan alt üst eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kıta Avrupası Felsefesine Giriş- Husserl ve Fenomenoloji- David West- Türkçesi: Ahmet Cevizci-Paradigma yayınları-1998 |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...HRİSTİYANLIK FELSEFESİ Düşünce akımlarının temel hatlarını çizdiğimiz İlkçağın bu son döneminde yeni bir din, yeni bir örgüt olarak "Hıristiyanlık" ortaya çıkmıştır ![]() ![]() M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir hellenistik dine ![]() ![]() ![]() ![]() İşte doğudan gelen dinlerin Roma'da kazandıkları büyük etkinliğin nedenini, özellikle bu noktada, yani bireye ölmezliği vadetmelerinde aramak gerekir ![]() ![]() Hellenistik dinlerde ruhun ölümlü olmadığı düşüncesi, bir başka anlayışla da ilgili bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İlk Hıristiyanlığın başlangıcında iki ana fikir ile karşılaşıyoruz: Önce ölümün nedenini "günah"ta aramak gerekir ![]() ![]() ![]() Ne var ki insan yalnızca kendi olanaklarıyla ya da yalnızca kendi gücüyle günahtan uzak duramaz ![]() ![]() ![]() ![]() Bu zavallı insan biçiminde Allah, pek çok hakaretlere uğramış, sonunda çarmıha gerilerek ölen bir insan olarak kendi ölümünü algılamıştır ![]() ![]() ![]() Bu görüşleri ile, öteki hellenistik dinlerle ortak düşünmekte olan Hıristiyanlığın, onlardan "ayrılan" yanları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlığı öteki hellenistik tapınmalardan ayıran ikinci nokta, aslında yahudilikten alınmış olan, "ölümün günahın bir sonucu olduğu" düşüncesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlığı öteki hellenistik dinlerden ayıran üçüncü nokta, kökü yine Yahudilikte olan, Hıristiyanlığa bağlı bir kişinin "başka bir dine girme yasağı"dır ![]() ![]() ![]() Başka bir deyişle: Yahudilik İlkçağda inananlarından yalnız Yahudi Allah'ına tapılmasını isteyen, onların başka Tanrılara inanmalarını yasaklayan tek "tekelci din"dir ![]() ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlık, aynı Yahudilik gibi, inananlarının başka Tanrılara tapınmalarını kesinlikle yasaklar ![]() ![]() ![]() Roma dininin son zamanlarında imparatora tapınma gittikçe artan bir önem kazanmış, böylece bu din, devleti, imparatorun kişiliğinde Allahlaştıran bir "imparator dini" durumuna gelmiştir ![]() ![]() İki din arasındaki bu görüş ayrılığı, Roma devleti ile Hıristiyanlığın anlaşmazlığa düşmesine ve bunun sonunda Hıristiyanlarla ilgili "kovuşturma" yapılmasına yol açmıştır ![]() ![]() ![]() Önemli olan, bu uygulama sonunda Hıristiyanlığın sağlam ve köklü bir "örgütlenme" yapmak zorunda kalmış olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlığın örgütlenmesinin güçlendiği bu dönemde, Roma devlet örgütü gücünü yitirmeye başlamış bulunuyordu ![]() ![]() Roma devletinin çözülme döneminde Hıristiyanlık, günden güne büyüyen bir güç olarak belirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni dinde "yayıncılık" dikkat çekici olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...İDEALİZM (İng ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefede, en geniş anlamıyla, tinsel güçlerin evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri belirlediğini savlayan tüm Felsefe öğretilerini içerecek biçimde kullanılan "idealizm" terimi, varolan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir gerçekliğin varolduğunu, başka bir deyişle düşünceden bağımsız bir varlığın ya da maddenin (maddî gerçekliğin) bulunduğunu yadsıyan felsefe akımını niteler ![]() Felsefede tüm varlığı düşünceye indirgeyen bir öğreti; gerçekliğin maddî güçlerden değil de idealardan (fikirlerden, düşüncelerden, kavramlardan, tasarımlardan vBulletin ![]() ![]() ![]() Felsefece düşünmenin tarihinde pek çok türü bulunmakla birlikte idealizm genel olarak ilkin ikiye ayrılır: Bir yanda, varlığı bireyin düşüncesine bağlayıp ondan türeten, gerçekliği öznenin zihinsel içeriklerine indirgeyen öznel idealizm; öte yanda, varlığı en geniş anlamıyla "düşünce"ye, tinsel bir varlığa ya da tanrısal bir usa, başka bir deyişle maddî olmayan bir töze ya da ilkeye bağlayıp bundan türeten, gerçekliğin özneden bağımsız nesnel idealardan oluştuğunu savunan nesnel idealizm ![]() ![]() Idealizmin neliğini, felsefe tarihi içinde nasıl biçimlendiğini ve nereye oturtulması gerektiğini kavramak için yürünebilecek en iyi yol, kimi filozoflarca "ilk felsefe" olarak adlandırılıp felsefeyle bir tutulan, kimilerince de felsefenin omurgasını oluşturduğu düşünülen metafıziğin tam ortasından geçmektedir ![]() ![]() Bunlar en yalın anlamlarıyla şu biçimde sıralanabilirler: (ı) zihin ya da bilinç temelli metafizik; (ıı) madde ya da fiziksel varlık temelli metafizik; (ııı) hem zihni hem de maddeyi aşan en yüksek varlık temelli metafizik ![]() Bu metafizik düşünme üçlemesi, felsefe tarihinde İdealizm, Maddecilik ve Aşkıncılık diye anılan üç ana metafızik düşünce okulunun ana öğretilerinin oluşumuna da kaynaklık etmeleri bakımından ayrıca önemlidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|