Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kuruluşu, ülkelerin

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Irak Devleti

Irak’ın bulunduğu Mezopotamya bölgesi dünyanın ilk önemli yerleşim merkezlerinden biridir MÖ 7 yüzyıla kadar Sümer-Akad Babil ve Asurların elinde kalmış bu tarihte ise Perslerin eline geçmiştir Bölgede İslamiyetten önceki Araplar da Main Sebai ve Himyeri devletlerini kurdular

İslamiyetin doğuşu ve hızla gelişmesi ile birlikte Müslümanlar uzun süre bölgeye hakim oldular Müslümanların dördüncü halifesi Hazret-i Ali’nin kabri Necef’tedir Oğlu Hazret-i Hüseyin de burada Kerbela’da şehid olmuştur İmam-ı A’zam Ebu HanifeAhmed bin Hanbel Abdülkadir Geylani gibi büyük alim ve veliler Bağdat ve Kufe’de yetişmişler insanlığa ilim ve hikmet yaymışlardır Bu üç zatın türbesi halenBağdat’tadır

Bağdat 762’den itibaren yeni baştan imar edilerek Abbasilerin yani İslam dünyasının başşehri oldu ve dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri haline geldi Bilhassa 786-809 seneleri arasında halifelik yapan Harunürreşid ve oğlu Me’mun vaktinde Irak dünyanın en parlak ilim ve kültür merkezi oldu Ancak 1258’de Irak’a giren Moğol hükümdarı Hülagü şehirleri yakıp yıkmış binlerce Müslümanı öldürmüştür

Daha sonraki tarihlerde de eski günleri bulamayan Irak sırasıyla Celayirliler Timuroğulları Karakoyunlular Akkoyunlular ve Safevilerin hakimiyeti altında kaldı 1515’te Kuzey Irak’ın Osmanlı topraklarına katılmasını takiben Kanuni Sultan Süleyman Han 1534’te ülkenin tamamını fethetti Irak Osmanlı hakimiyetinde kaldığı yaklaşık beş asırlık süre zarfında en parlak dönemlerini yaşadı

Kıymetli alimler İstanbul’a götürülerek çalışmaları için her türlü imkan temin edildi Osmanlı Sultanı Dördüncü Murad Han vaktinde Bağdat ikinci defa fethedildi Bu fetihte padişah bizzat harbe iştirak etmiş kale kapısı yıkılırken elindeki gürzle o da yardım etmişti Kalenin fethinden sonra Şiilerin yıktığı İmam-ı A’zam türbesini yeniden inşa ettirdi

Irak’a göz koyan İngilizler Birinci Dünya Savaşı sırasında 20 Kasım 1914’te Basra’ya girdiler Ancak 29 Mayıs 1916’da Irak ve Osmanlı Kuvvetleri “Selman Pak” meydan savaşında İngilizleri yenerek tamamını esir ettiler Birinci Dünya Savaşından sonra Osmanlılar bölgeden çekildiklerinden Iraklılar yalnız ve zayıf kaldılar Bunu farkeden İngiltere 1918’de ordularını Musul’a soktu

1920’de yapılan son Roma Konferansında da Irak’ın İngiliz mandası altına girmesi kararlaştırıldı 1930’da İngiltere Irak’a sözde bağımsızlık tanıdı 1933’te de Faysal’ın oğlu Gazi kral oldu Irakİkinci Dünya Savaşına girmedi Ancak bütün İngiliz sömürgeleri gibi savaştan etkilendi

14 Temmuz 1958’de Irak ordusu 22 yaşındaki Kral İkinci Faysal’ın da öldürüldüğü kanlı bir darbe ile yönetime el koyarak cumhuriyeti ilan etti Ancak darbeci Abdülkerim Kasım tam bir diktatör olduğundan Irak’a İngilizlerden fazla bir hürriyet vermedi Bunun üzerine Sosyalist Arap Baas Partisi aynı senenin 8 Şubatında yönetimi ele geçirdi 18 Kasım 1963’te işe Arif Kardeşler karşı darbe ile başa geçti

Beş sene sonra 30 Temmuz 1968’de de Baas Partisi yeni bir darbe yaparak ikinci defa yönetimi ele geçirdi Saddam Hüseyin’in başkanlığındaki Devrim Komuta Konseyi ve Sosyalist Arap Baas Partisi bugün de işbaşındadır 22 Eylül 1980’de başlayan Irak-İran savaşı ülkede yüzbinlerce insan kaybına milyarlarca dolarlık zarara huzurun barışın ve düzeninin bozulmasına yol açtı Sekiz sene gibi uzun bir savaş sonunda 20 Ağustos 1988’de ateşkes imzalandı

1990 ortalarında Irak orduları Kuveyt’e girerek burayı işgal etti Bunun üzerine başlayan Körfez Krizi petrol fiatlarının artmasına ve ekonomik dalgalanmalara sebep oldu ABD-Suudi Arabistan’ın güvenliğini sağlamak için 500000 asker birçok Avrupa devleti de Basra Körfezine donanma gönderdi

Irak’a Kuveyt’i boşaltmak için verilen sürenin bittiği 16 Ocak 1991 günü Müttefik güçler askeri harekata başladı Bir ay zarfında Irak mağlub olarak Kuveyt’ten çekilmek mecburiyetinde kaldı Ateşkes antlaşması imzalanarak barış görüşmelerine başlandı Amerika Irak’ın kuzey sınırındaki kürtleri korumak için askeri birlik bulundurmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



İran Devleti

MÖ 3000 yıllarından beri İran biliniyordu Bilinen en eski imparatorluk Elamlıların MÖ 1100-600 yıllarında kurdukları imparatorluktur Elamlıların yerine Medlerin kurmuş oldukları imparatorluğu Persli Keyhüsrev MÖ 550 yılında yıkmış ve Anadolu’nun büyük bir bölümü dahil olmak üzere egemenliği altına almıştır İskender komutasındaki Yunanlılar MÖ 330 yıllarında bütün İran topraklarını ele geçirdiler Bundan sonra İran topraklarında Parthların ve Sasanilerin egemenliği devam etmiştir

Sasanilerin çöküşü İslam ordularının İran’ı ele geçirmeleriyle olmuştur Hazret-i Ömer devrinde İran üzerine birçok seferler düzenlenmiştir Akın akın İran içlerine giren İslam orduları Âzerbaycan Taberistan Cürcan Rey Kumis Karvin Zencan Hemedan İsfahan ve Horasan’ı fethettiler Hazret-i Ömer’in ölümünden sonra İran’da bazı karışıklıklar meydana geldi Hazret-i Osman bunun üzerine askeri birlik göndererek isyanları bastırdı ve elebaşılarını cezalandırdı Böylelikle İslam hakimiyeti İran’da devamlı sağlanmış oldu

Hicri sesekizinci asrın başında Safiyyüddin Erdebili hazretlerinin soyundan gelenler İran’da Sünni bir tarikat kurdular Onun adına nisbetle bu tarikata Safeviyye adı verildi Osmanlı sultanları İslamiyete hizmet eden bu tarikat mensuplarına pek çok ihsanlarda bulundular Ancak Hoca Ali’den itibaren bu yolun mensupları arasında Eshab-ı kiram düşmanlığı yayılmaya başladı

Daha sonra tarikatın başına geçen Şeyh İbrahim aşırı Şii görüşlerini benimsedi Bundan sonra tarikatin başına Şeyh Haydar geçti Şeyh Haydar’ın ölümünden sonra oğlu Şah İsmail taç giydi Şah İsmail velinimeti olan Akkoyunlular Devletini yıkarak İran’da Safevi Hanedanını kurdu Bunun vaktinde Şiilik devletin resmi dini oldu Bu dönemde sülalenin en büyük meselelerini Osmanlılarla savaşmak teşkil etti

1514 yılında Çaldıran’da Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Şah İsmail’i ağır bir hezimete uğrattı ve Tebrizi fethetti Şah İsmail’in ölümünden sonra tahta geçen oğlu Tahmasb vaktinde İran bütünüyle Osmanlıların eline geçti

Safevi Sülalesinin çöküşü Şah İkinciAbbas’ın hükümdar olduğu döneme rastlar Yıkılışın ilk belirtisi Kandehar’daki Afganlı Mir Veys’in 1709 yılında isyan ederek başarı sağlaması oldu Bundan sonra Afganlılar sık sık İran üzerine askeri seferler düzenlediler Fakat hiçbir zaman İran’a tamamen sahip olamadılar 1729’da Safeviler yeniden yönetimi ele geçirdiler Fakat bu sefer de Rus Çarı Deli Petro öteden beri gerekli ticaret yollarını açabilmek için İran’a göz dikmiş durumdaydı

Osmanlılar da İran’ın Rusların eline geçmemesi için İran üzerine bir sefer düzenledi Osmanlılarla Ruslar arasında bir savaş tehlikesi belirdi ama sanıldığı gibi olmayarak iki devlet anlaşarak İran’ı aralarında pay ettiler Bu anlaşma uzun sürmedi Tahmasb kuzeydoğu İran’da bir ordu toplamaya çalışıyordu Çar Petro tahtın Safevi Sülalesine geçmesini uygun karşılayacağını açıklamıştı Ama bütün bunlar Safevi Sülalesinin tahtı ele geçirmesine yetmedi

Nadir Şah ile birlikte İran üzerinde Afşar soyunun egemenliği başlamaktadır Ancak bu da uzun sürmedi Nadir Şah’ın öldürülmesinden sonra bir iktidar boşluğu meydana gelmiş ve bundan sonra üç ayrı rakip taht için ortaya çıkmıştır Bunlar: Zendler Afganlılar ve Kaçarlardır Bunlardan Zendlerin yönetimi 40 seneye varmayacak derecede kısa bir zaman diliminde oldu Bundan sonra ülke yönetimi 1925 yılına kadar Kaçarların elinde kaldı

1925-1979 yılları arasındaki dönem ise Pehlevi sülalesinin İran tahtında bulunduğu dönemdir Pehlevi sülalesinin İran tahtında bulunduğu süre içinde geçen en buhranlı dönem İkinci Dünya Savaşı yıllarıdır 1938 yıllarından sonra İran’da Alman tesiri şiddetli bir şekilde kendisini hissettirmeye başlamış bunun neticesinde İran’da pek çok Nazi-Almanyasının teknisyenlerinin bulunması başta İngiltere olmak üzere müttefik devletleri tedirgin etmiştir

Bununla başlayan gerginlik 1952 senesinde İran’ın İngiltere ile diplomatik ilişkilerini kesmesine kadar ilerledi İran başbakanlarından Musaddık’ın yönetimin başında bulunduğu dönemlerde İran Komünist Partisi olan Tudeh’e büyük tavizler vermesi ve bunları batıya karşı koz olarak kullanmaya çalışması memlekette huzursuzluklar meydana gelmesine sebep oldu Bunun üzerine Şah Musaddık’ı başbakanlıktan azlederek yerine General Zahid’i tayin etti

1963 yılında Şah “Beyaz Devrim” adı altında ülkede büyük çapta ekonomik ve sosyal reformlar yapmıştır Her geçen gün artan petrol gelirleri ve özellikle ülke savunması için yapılan büyük harcamalar İran’ı Ortadoğu’da özellikle askeri bakımdan söz sahibi ülkeler arasına getirmeye başlamıştı Bu zamanda Fransa’da sürgünde bulunan İranlı Şii lider Humeyni ülkede Şii inancının hakimiyetinden istifade ederek çoğunlukta olan Şiileri etrafında topladı

İçten ve dıştan yapılan pek çok mücadeleler neticesinde Humeyni İran’a hakim oldu Şah ailesi İran’ı terketti ve memleket Şii inancı ile idare edilmeye başlandı 1979 yılında İran İslam Cumhuriyeti adını alan ülkede binlerce Şii inancında olmayan İranlı devlet aleyhtarlığı ile suçlanarak sorgusuz sualsiz kurşuna dizildi

Humeyni idaresindeki İran Irak ile 22 Eylül 1980’de harbe başlamış ve bu harpte yüzbinlerce İranlı ölmüştür 20 Ağustos 1988’de Ateşkes ilanı ile savaş durdu Âyetullah Humeyni’nin 1989’da ölmesi üzerine aynı yılın Ağustos ayında yerine cumhurbaşkanı Ali Hameney Hameney’in yerine de meclis başkanı Haşimi Rafsancani Cumhurbaşkanı seçildi

Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmesi üzerine İran’ın barış şartlarını eksiksiz kabul ettiğini açıkladı Böylece l980’da başlayan savaş 1990’da barış anlaşması ile neticelendi ve iki ülke arasında diplomatik ilişki yeniden kuruldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



İrlanda

İrlanda'nın ilk yerlileri MÖ 6000 yılında Avrupa'dan geldiler Daha sonra Keltler MÖ 400 yılında Gaal'dan gelerek Gal uygarlığını kurdular St Patrick 432'de İrlanda'ya Hıristiyanlığı getirdi ve halk yeni dini kabul etti MS 975'ten 1041'e kadar ada Vikinglerin saldırılarına maruz kaldı 1170 yılında Norm'lar İrlanda'ya geldiler ve 14 yüzyılda ülkenin büyük bir bölümüne hakim olup Dublin'i kendilerine başşehir yaptılar

1534 yılında Sekizinci Henry İngiltere'nin hakimiyetini yeniden kurmak için harekete geçti Başlangıçta barışçı yollardan yaklaştı ise de başarılı olamayınca adaya saldırdı Ayaklanma ve direnmeler çoğalınca daha şiddetli tedbirlere başvurdu İrlandalılar İngiliz yönetimi karşısında pek çok ayaklanma düzenlediler fakat başarılı olamadılar 1801'de İrlanda İngiltere'ye katıldı İrlanda 1848-1849 yıllarında büyük kıtlığa sahne oldu Bu sebepten büyük göçler başladı nüfus 8 milyondan 65 milyona indi

On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ülkede hakim siyasi kuvvet olarak Katolik bir orta sınıf belirdi ve İrlanda'nın bağımsızlık mücadelesini devam ettirdi Yirminci yüzyıl başlarında Sinn Fein (Yalnız Kendimiz) adıyla Cumhuriyet kurulmasını hedef tutan bir siyasi hareket gelişmeye başladı

Union devrinin son safhası 1916 da Dublin'de meydana gelen siyasi ayaklanmalarla başladı Sinn Feinciler Eamon de Valera'nın liderliğinde 1918 parlamento seçimlerini oy çoğunluğuyla kazandılar ama milletvekilleri Londra'daki Parlamentoya gitmeyerek toplantılara katılmayı reddettiler Kendini İrlanda Meclis üyeleri sayarak ihtilalci bir cumhuriyet hükümeti kurdular

1920'de İngiliz Parlamentosunun çıkardığı İrlanda Hükümeti Kanunu ile biri Belfast'ta diğeri Dublin'de olmak üzere iki İrlanda Parlamentosu meydana getirildi 1921'de İrlanda-İngiltere Antlaşması ile sonradan İrlanda Cumhuriyeti diye anılacak olan Serbest İrlanda Devletini İngiliz Milletler Topluluğu içinde yer alan bağımsız bir dominyon olarak tanıdı Günümüzde karışıklıklar zaman zaman devam etmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



İsrail Devleti

İsrail'in tarihi çok eskilere dayanır Hazret-i Davud ve Hazret-i Süleyman zamanlarında doğru yolda olan ve peygamberlere inanan Yahudiler devlet kurmuşlardı Fakat daha sonra hak yoldan ayrıldılar Allahü teala onlara İsa Peygamber'i gönderdi Yahudiler Hazret-i İsa'ya inanmadılar ve çok eziyet ettiler Öldürülmesi için çeşitli yollara başvurdular

Nihayet havarilerden Yuda Hazret-i İsa'nın yerini öğrenip Romalılara ihbar etti Allahü teala tarafından Hazret-i İsa'nın göğe çıkarılmasından sonra Romalılar Kudüs üzerine hücum ederek Yahudileri dağıttılar Bir kısmını esir edip bir kısmını da öldürdüler Kudüs'ü yağma ve tahrip ettiler Bu suretle dağılan Yahudiler bir yerde toplanıp bir daha devlet kuramadılar Her yerde hor ve zelil oldular perişan bir halde yaşadılar

Bu durumda yaşayan Yahudiler 19 asrın sonlarına doğru devlet kurma çalışmalarına başladılar Arz-ı mev'ut (vadedilmiş topraklar) üzerine devlet kurma çalışmaları ilk önce İngiltere'de görülür 1848'de İngiliz hükumeti bir tamimle Filistin'deki konsoloslarını Yahudileri himayeye memur etti

1870'te Yahudi faaliyetlerinin merkezi İngiltere'den Rusya'ya geçti Siyonist hareketlerin başına geçen Theodor Herzl Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için birçok çalışmalarda bulundu Bunun gayesi bir Yahudi şirketi kurup vadedilmiş topraklar üzerine müstakil ve üç dört milyon Yahudiye yetecek genişlikte toprak satın almaktı Herzl İngiltere gibi güçlü bir devleti arkasına alarak gayesine ulaşma çabasındaydı

Herzl Yahudi devletinin ancak kutsal topraklar üzerinde kurulmasını istediğinden 1870 yılından itibaren Filistin toprakları üzerinde tarımsal yerleşme merkezleri teşkil etmeye başladılar 1870-1896 yılları arasında Filistin'de on yedi tarım kolonisi kuruldu Herzl devrin Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid Han ile görüşerek ondan Filistin'de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu Bu teklifler ise şunlardı:

1 Yahudiler Osmanlılara bir harp üssü inşa edecekler
2 Osmanlı Devletine büyük mali yardımda bulunacaklar
3 Sultanın siyasetini Avrupa'da destekleyecekler
4 Filistin'de kuracakları büyük üniversitede aynı zamanda Türk öğrencileri de okuyacak Tahsil için Avrupa'ya gitmeye lüzum kalmayacaktı

İkinci Abdülhamid Han devletin mali durumunun kötü olmasına rağmen bu teklifleri kabul etmedi ve tarih sayfalarına altın harflerle yazılması gereken şu cevabı verdi: "Newlinsky Efendi! Eğer Mr Herzl senin benim arkadaşım olduğun gibi arkadaşın ise ona söyle bu meselede ikinci bir adım atmasın Ben bir karış dahi olsa toprak satmam zira bu vatan bana değil milletime aittir Milletim bu Devleti kanlarını dökerek kazanmışlar ve yine kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır O bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz Benim Suriye ve Filistin alaylarımın efradı birer birer Plevne'de şehid düşmüşlerdir Bir tanesi dahi geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanlarında kalmışlardır Türk Devleti bana ait değildir Türk milletinindir ve ben onun hiçbir parçasını veremem"

Bu cevaba karşılık Herzl gene Sultana birçok mektuplar yazmıştır Fakat Sultan Herzl'in talep ve israrlarını kabul etmemiş hatta kat'i bir lisanla haberleşmeyi kesmiştir 1908 Meşrutiyetinden sonra İttihat ve Terakki Partisine Yahudiler geniş bir şekilde nüfuz ettiler 1909'da bu parti tarafından kurulan hükumette üç Yahudi nazır (bakan) bulunuyordu 1914'te çıkartılan bir kanunla ekalliyet zümreleri toprak satın alabilecekti Bu kanuna dayanarak; Yahudiler Filistin'de geniş araziler satın alıp üzerlerine tapuladılar Hatta Yahudi nazırlarının tesirleriyle Sultan İkinci Abdülhamid'in Filistin'deki şahsına ait münbit araziler Yahudilere satıldı

Birinci Dünya Savaşı Yahudilerin işine çok yaradı İngiliz ve Fransızlar gizli bir anlaşma yaparak Yahudilere teminat verdiler Osmanlı Devleti elbirliğiyle yıkılacak ve Filistin'de bir Yahudi Dev leti kurulacaktı Bu vaadi alan Yahudiler Filistin'de Türkler aleyhine büyük bir casusluk faaliyetine giriştiler

Birinci Dünya Savaşı sonunda Ortadoğu'da İngiltere'ye dost bir devlet kalmamıştı İngiliz menfaatleri bu bölgede bir dost devletin bulunmasını icap ettiriyordu Filistin'de kurulacak bir Yahudi devleti bu boşluğu doldurabilecekti Bundan dolayı 2 Kasım 1917'de İngiltere meşhur Belfor vaadini açıkladı Birleşmiş Milletler Cemiyeti de 1920 yılında Filistin üzerinde İngiliz mandasını tanıdı Bundan sonra kurulan bir Yahudi bürosu İngiltere nezdinde Yahudi haklarını temsil etmeye başladı Sultan İkinci Abdülhamid Hanın kabul etmediği şartlar arasında bulunan bir üniversite 1925 yılında Skopus Dağında kurulmaya başlandı

İngiltere'nin Belfor planını tatbike başlaması ile Araplar sömürgecilerin Filistin topraklarını çalıp siyonistlere teslim ettiklerini anladılar ve bunu müthiş şekilde protesto ettiler 1929'da Kudüslü Araplar ile Yahudiler arasında on beş gün süren kanlı çarpışmalar oldu

Bundan sonraki yıllarda Nazi Almanya'sının Yahudilere karşı soykırımına girişmeye başlamasıyla Filistin'e büyük bir Yahudi göçü başladı Filistin'deki Araplar bu göçe karşı koyduklarından İngiltere Yahudi göçlerinin durdurulmasına karar verdi Bunun üzerine Sion'a bağlı Askeri Yahudi Teşkilatı Hagahan Filistin'e göç hususunda İngiltere'nin aldığı bu kısıtlayıcı kararı protesto amacıyla silahlı terör eylemlerine girişti Filistin'e de gizli Yahudi göçleri düzenlemeye başladı

İkinci Dünya Savaşınin müttefiklerin galibiyetiyle bitmesinden sonra Filistin meselesi son safhasına ulaşmıştı İngiltere daha sonra Amerika'nın yardımını sağladıktan sonra Filistin meselesini Birleşmiş Milletlere götürüp meselenin çözülmesini istedi Birleşmiş Milletler 1947 Kasımında Filistin'in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi Kudüs şehrine ise Birleşmiş Milletler denetiminde milletlerarası bir bölge statüsü tanındı Bu çözüm Arapları tatmin etmedi Filistin iç savaşı başladı 1948 yılı 14 Mayısında İngiliz mandasının sona ermesi üzerine David Ben Gurion bağımsız İsrail Devletinin kurulduğunu açıkladı

İsrail Devleti kurulur kurulmaz; Mısır Ürdün Suriye Lübnan ve Irak orduları İsrail üzerine saldırıya başladılar Böylece Birinci Arap-İsrail savaşı başlamıştı Bu savaş bir yıl kadar sürdü İsrail'in yetmiş beş bin kişilik bir ordusu olmasına rağmen beş Arap devletini yendi Birleşmiş Milletlerin çabasıyla yapılan anlaşma sonunda İsrail toprakları çok genişlemişti

Araplarla İsrail arasındaki gerginlik 1964 yılında tekrar yoğunlaştı Bu yılda bir Filistin Kurtuluş Teşkilatı ve bu teşkilata bağlı bir ordu kuruldu Teşkilat gerilla faaliyetlerine başladı 1967 Nisanında Suriye ve İsrail arasında sınır bölgesinde sabotaj hareketlerinin artması ve Birleşmiş Milletler askerlerinin denetimlerinde bulunan Sina Yarımadasını terk etmeleri ve burada üslenen Mısır birliklerinin Şarmel Şeyhi işgal etmeleri üzerine 5 Haziran 1967'de savaş başladı Çok kısa süren savaş Arap ülkelerinin mağlubiyeti ile sonuçlandı

İsrail Kudüs'ün tamamını Sina Yarımadasının ve Suriye'nin güneybatı kesimini ele geçirdi Çatışmalar sürekli devam etti Ekim 1973'te Mısır birlikleri Süveyş Kanalındaki İsrail birliklerine sürpriz bir saldırı düzenleyerek yendi Bu başarı askeri dengenin Arap ülkeleri lehine değiştiğinin bir işareti olarak yorumlandı

1978 ve 1979 yılları arasında ABD'nin öncülüğüyle önemli bir derecede uzlaşma sağlandı Bu uzlaşma Arap ülkelerinin büyük tepkilerine sebep oldu Bu gün ise genelde Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki gerginlik hala devam etmektedir 6 Aralık 1987'den bu yana hergün Filistinliler işgalci İsrail askerlerine karşı taş ve sopalarla mücadele vermekte ve işgale direnmektedirler

1991'de meydana gelen Körfez Savaşı sırasında Irak İsrail'e çeşitli zamanlarda füze saldırısında bulundu ise de İsrail buna cevap vermedi Bu savaş İsrail'in Ortadoğu'da ABD'nin liderliğinde meydana gelen yeni düzende kilit bir rol üstlendi Rusya Federasyonu bu yeni durum üzerine 24 yıl sonra İsrail'le yeniden diplomatik ilişki kurdu İsrail 1992'de 400 kadar Müslüman Filistinliyi sınırdışı etmesi üzerine ABD-İsrail ilişkileri bozuldu ABD'nin baskısı ile buların bir kısmını geri almaya razı oldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



İsveç

İsveç'e ilk insan yerleşmeleri eldeki belgelere göre MÖ 800 yıllarında İsveç'in güney ucunda görülmüştür İlk İsveçliler zamanla kuzeye doğru yayılmaya başlamışlardır Sonraları ticaret yapmak için Akdeniz'e açılmışlar Romalılarla ticari ilişkiler kurmuşlardır İsveç'in adı Svear kabilelerinden gelir Ülkenin başlangıç tarihinde ülkenin güneyinde yerleşmiş olan Gotarlarla Svearlar arasında uzun süreli çatışmalar olmuştur Svearların Gotarları Brevalla'da yenmesiyle İsveç Krallığı kurulmuştur

İsveç'e MS 4 yüzyıldan başlayarak bazı Germen kabileleri göç etmişlerdir Dokuzuncu yüzyılda İsveç kralları Normanların Batı Avrupa'ya yaptıkları akınlara katıldılar Ama asıl gayeleri doğuda bir takım topraklar elde etmekti Doğuya yönelen İsveçliler Novgorod ve Kiev'i ele geçirerek buralarda birer prenslik kurdular

Onuncu ve on birinci yüzyıllarda Norveç ve Danimarka ile aralıklı çatışmalara girdiler On birinci yüzyılda Hıristiyanlık İsveç'te resmi din olarak kabul edildi On ikinci yüzyılda kral olan Aziz Erik Finlandiya'yı topraklarına kattı On üçüncü yüzyılda ise dört İskandinav ülkesi (İsveç Norveç Danimarka ve Finlandiya) Kalman Birliği adı ile bir tek otorite altında toplandılar (1397)

Kalman Birliği yaklaşık 125 yıl sürdü Danimarka ile İsveç arasındaki zıtlaşmalar yoğunlaşınca İsveç Kralı Gustaf Vafa Danimarkalıları İsveç'ten kovarak birliğe son verdi 1523'te İsveç Kralı Gustaf Vafa İsveç'in bağımsızlığını ilan etti 1520'lerde başlayan Lutherci Reform hareketleri başarıya ulaşınca 1529'da Roma ile ilişkileri kesildi Bunu takip eden 200 yıl içinde İsveç; Danimarka Polonya ve Rusya'yla Baltık egemenliği için birçok savaşlar yapmıştır

Kral İkinci Gustaf Danimarka'yla barış imzalamış Polonya Prusyasını ele geçirmiş 30 yıl savaşlarına önemli katkıda bulunmuştur Vestfalya Antlaşması ile (1648) İsveç büyük bir devlet olmuştur Baltık Denizindeki hakimiyeti Ruslara Poltava'da İsveç orduları yenilince son bulmuştur (1709) Napolyon'un generallerinden Jean Buptiste Bernadotte 1818 yılında Ondördüncü Karl adıylaİsveç kralı olmuştur

Bugün İsveç'te hüküm süren kral ailesi bu soydandır On dördüncü Karl döneminde İsveç ile Norveç birleşmiş bu birleşme 1905 yılında barışcı bir biçimde son bulmuştur İsveç Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında tarafsız olarak kalmıştır Günümüzde tarafsız politikasına ters düşeceği için Nato ve AET'ye girmemektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



İtalya Devleti

İtalya'nın eski çağlarında yaşayan insanlar hakkında çok az bilgi vardır MÖ 500'lerde İtalya'da dört belirgin medeniyet mevcuttu Kuzeyde Keltler orta bölgede Etrüskler iç ve dağlık bölgelerde Romalıların da dahil oldukları birçok kabileler Napoli'den Sicilya'ya kadar olan bölgelerde de Rum azınlıklar vardı Roma Cumhuriyetinin kuruluş tarihi geleneksel olarak MÖ 595 kabul edilmiştir Bu yıl son Roma kralının sürgün edildiği tarihtir Daha sonra kabileler arasında sürdürülen çatışmalardan faydalanan Roma bağımsızlığını garanti altına aldı

MÖ 49'da Sezar Galyalılara tam yurttaşlık hakkı verdi Roma İmparatorluğu giderek gelişti Üçüncü yüzyılda bütün yarımadaya hakim oldu Daha sonra aynı yüzyılda barbarların saldırılarına maruz kalan imparatorluk merkezi Roma'dan Milano'ya taşındı Costantinos vaktinde ise merkez İstanbul'a alındı

Galya'yı ve öteki eyaletleri kaybeden Batı Roma İmparatorluğunun elinde yalnız İtalya kaldı Doğu Roma İmparatoru Zenon Ostrogotları İtalya'yı yönetmekle görevlendirince dört yıl süren savaşlar sonunda Ostrogotlar İtalya'ya hakim oldular ve Ostrogot kralı İtalya'nın mutlak kralı oldu Bu dönemden sonra Papalık iktidarı gelişti 451 yılında Kuzey İtalya Avrupa Hunlarının istilasına uğradı Roma istiladan Papa'nın ricaları üzerine kurtuldu ve 6 yüzyılın sonlarına kadar siyasi hakimiyet Papalığın elinde kaldı

774 yılında Napoli Gueta ve Amalfi Müslümanların akınlarına maruz kaldı Müslümanlar Sicilya'yı fethetti Şarlman'ın ölümü üzerine derebeylik ve siyasi parçalanmalar oldu Roma İmparatorluğunu yeniden kurmak isteyen Otto (938-1002) başkenti tekrar Roma'ya taşıdı Papalık-İmparatorluk mücadelesi tekrar başladı Papa ile imparatorlar arasındaki savaştan faydalanan kuzey ve orta İtalya şehirleri bağımsızlıklarını ilan ettiler

On ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda Cenova Floransa Venedik ve Milano gibi şehirler küçük ama birer güçlü devlet olarak ortaya çıktıktan sonra İtalya ekonomisine egemen oldular On beşinci yüzyılın başlarında Avrupa'da başlayan Rönesans'ın etkisi İtalya'da görüldü Bu asrın ortalarında İtalya toprakları üzerinde Osmanlı akınları başladı ve Osmanlılar 1480'de Otranto'yu aldılar

1494-1559 yılları arasında İtalya'da siyasi zayıflama ve parçalanma savaşlara yol açtı İtalya Avrupa hakimiyetini ele geçirmek isteyen Fransa ve Avusturya hanedanının savaş alanı oldu Bu savaş da İtalya'yı büyük ölçüde etkiledi

İtalya'da 17 yüzyıldan sonra gerileme dönemi başladı Napoli Krallığı ve Sicilya güçsüzleşti 1796 yılında Napolyon önderliğindeki Fransızlar İtalya'yı işgal etti Fransız hakimiyeti 20 yıl gibi kısa bir dönem sürdü Bu dönemde ülke aynı yönetim altında birleşti Kısa bir zaman için kuzeyde İtalya Krallığı kuruldu 1815 yılındaki Viyana kongresinde eski düzen yeniden sağlandığı sıralarda Birleşmiş bir İtalya düşünceleri fikirlerde idi 1866'da Venedik 1870'te Roma'nın katılması ile İtalya sonunda bir Krallık haline geldi Ancak anlaşmazlıklar tamamen giderilememiş Kuzey-Güney ve bölgeler arası anlaşmazlık ve çekişmeler devam ediyordu

1882'de Avusturya-Macaristan ve Almanya'nın yanısıra üçlü ittifaka ve 1915'te müttefiklerle birlikte Birinci Dünya Savaşına girdi Uzun mücadelelerden sonra Avusturya toprakları üzerindeki emeline kavuşan İtalya savaştan sonra yapılan anlaşmalardan memnun olmadı Savaştan siyasi ve ekonomik olarak çok kötü çıkan İtalya'da diktatör Mussolini 1922'de zorla kendini kabul ettirdi Mussolini 1935-1936'da Etiyopya'yı işgal etti Nazi Almanyası ile ittifaka girdi 1943 yılına kadar Mussolini'nin diktatörlüğü bir baskı ve silahlanma dönemi olarak geçti

İtalya 1940'ta İkinci Dünya Savaşına girdi İtalyanlar bütün cephelerde yenilgiye uğradılar Daha sonra Almanya'ya savaş ilan ettiler İtalya Naziler tarafından işgal edildi Nazilerin teslim olmasından sonra (1945) İtalya savaştan büyük zarar görmüş olarak çıktı

1946 yılında yapılan referandumla Monarşi ortadan kaldırıldı Yeni bir Demokratik Cumhuriyet kuruldu 1949 yılında NATO'nun kurucu üyesi olan İtalya 1958'de AET'ye girdi Yaklaşık 30 yıldır çeşitli koalisyonlarla İtalya'yı idare etmiş olan Hıristiyan Demokrat Parti ve İtalyan Sosyalist Parti 1992 seçimlerinde büyük oy kaybına uğradı Aynı senenin Mayıs ayında istifa ile boşalan cumhurbaşkanlığına parlamento Oscar Lugi Scoifaro'yu seçti Ardından yeni bir koalisyon hükumeti kuruldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Japonya

Japonya'nın ilk sakinlerinin Doğu Asya ve Güney Pasifik adalarından gelen göçmenler olduğu sanılmaktadır Japon halkının atalarının şimdi Yamato ırkı diye bilinen ve MS 3 ve 4 asırda savaşçı kabileler ve klanlar üzerine giderek üstünlük kuran aynı ırka ait insanlar olduğu zannedilmektedir

Dördüncü yüzyılın sonunda Japonya ve Kore Yarımadasındaki krallıklar arasında temas kurulmuştu Bu tarihten sonra Japonya'da Çin'in kültür etkileri görüldü Önce Konfüçyüs dini ve sonra Budizm Hindistan Çin Kore yoluyla 538 yılında buraya girmişti

Ülkenin ilk ve devamlı hükumet merkezi 8 yüzyılın başında Nara'da kuruldu 710 ile 784 yılları arasında 74 sene bu imparatorluk devam etti 794 yılında ise Kyoto'da yeni bir hükumet merkezi kuruldu Burası bin yıl kadar imparatorun oturduğu yer olmuştur Başkentin Kyoto'ya taşınması 1192 yılına kadar devam etmiş olan Heian devrinin başlangıcı olmuştur

1185 yılında Danoura Savaşında Minamotolar rakip Taira Kralını yok ederek galip gelmişlerdir Minemotoların iktidarı ele geçirmesi Shogun denilen askeri liderler idaresi altında yedi asırlık bir feodal hakimiyet devrinin başlangıcı olmuştur 1192 yılında Minamotolar hükumet merkezini Tokyo yakınındaki Kamakura'ya kurdular

1213 yılında iktidar Minamotolardan 1333 yılına kadar askeri yönetimi sürdüren Hogoların eline geçti Bu dönemde Moğollar 1274 ve 1281 yıllarında olmak üzere iki defa Kuzey Kyushu'ya saldırdılar Her iki savaşta başarılı olamayan Moğollar ayrıca meydana gelen tayfunların tesiri ile Japonya'dan çekildiler

1333 ile 1338 yılları arasında görülen kısa süreli imparatorlukları Ashikaga Takauji tarafından Kyoto'da Muromachi'de kurulan yeni bir askeri yönetim takip etti Bu kurulan hükumet 1338'den 1578'e kadar iki yüz yıldan fazla bir süre devam etmiştir

On altıncı yüzyılda Avrupalılar Japonya topraklarına ayak bastılar Bu arada misyonerler Hıristiyanlığı burada yaymaya çalıştılar Bunun üzerine Japon liderleri Hıristiyanlığın ve batı düşüncelerinin Japonya için zararlı olacağına inandıkları için Hollanda ve Çin tüccarı haric olmak üzere bütün yabancıların Japonya'ya girişini yasakladılar İki buçuk yüzyıl süresince Hollandalı tüccarların bulunduğu bu küçük ada Japonya ile dış dünya arasında tek temas noktası olmuştur

1853 yılında Amerikalı Komodor Matthev CPerry dört gemiden meydana gelen donanmasıyla Tokyo Körfezine girmiş ertesi yıl tekrar Japonya'ya gelerek Japonları kendi ülkesiyle bir dostluk anlaşması imzalamaya ikna etmiştir Bu anlaşmayı aynı yıl içinde Rusya Büyük Britanya veHollanda ile imzalanan anlaşmalar takip etmiştir Bu anlaşmalar dört yıl sonra ticaret anlaşmalarına dönüşmüştür

Tokogaua Shogunluğunun derebeylik sistemi 1867 yılında yıkılmasına kadar geçen on yıllık süre içinde büyük bir karışıklık hüküm sürmüş ve 1868 yılında Meigi döneminin tekrar teşkilatlanmasıyla bütün hakimiyet yeniden imparatorun eline geçmiştir

İmparator Meigi'nin idaresinde japonya batıda gelişmesi yüzyıllar süren şeyleri kısa bir sürede başarmaya koyulmuş modern sanayileri politik kuruluşları ve modern bir toplum modeli ile modern bir millet meydana getirmiştir Japonya 1894-1895 yıllarında Çinlilerle 1904 ve 1905 yıllarında da Ruslarla savaşmıştır Japonya her iki savaşı da kazanarak 1875'te Rusya'ya verdiği Sahalin Adalarını geri almış Formosa ve Kore'yi ele geçirmiş ve Mançurya'da bazı çıkarlar elde etmişti 1920 yılında Japonya Anglo-Japon Birleşmesi kararları gereğince Birinci Dünya Savaşına girmişti

1937'de Japonya-Çin Savaşı başladı Birinci Dünya Savaşında Almanlara karşı savaşan Japonya 1939'da Almanya ve İtalya ile askeri bir ittifak kurdu ve 7 Aralık 1941'de Hawai Adalarına baskın yaparak Amerikan donanmasını yok etti Savaşın ilk yıllarında üstün görünen Japonlar sonraki yıllarda ağır kayıplara uğradılar Amerikan uçaklarının 6 Ağustos 1945'te Hiroshima ve 9 Ağustosta Nagasaki'ye attıkları atom bombaları İkinci Dünya Savaşının neticesini belli etmişti 14 Ağustos 1945'te kayıtsız şartsız teslim olmayı kabul eden Japonya ile 2 Eylül 1945'te resmi teslim anlaşması imzalandı

Yedi yıl sonra 1951 yılı Eylül ayında Japonya 48 devletle San Francisko'da Barış Antlaşmasını imzaladı 1952 yılı Nisan ayında yürürlüğe giren bu anlaşma ile Japonya tekrar istiklalini kazandı 1956 yılında ise Japonya 80 devlet olarak Birleşmiş milletlere tam üyeliğe kabul edilmiştir

Bağımsızlığını kazandıktan sonra büyük bir ekonomik gelişme ile bugünkü refah düzeyine ulaşmış ve teknik ve bilimde çok ileri gitmiş olan Japonya hemen hemen bütün dünya pazarlarını ele geçirmiş bir devlettir Liberaller İkinci Dünya Savaşından bu yana iktidardadır 1926'da tahta geçen İmparator Hirohito 7 Ocak 1989'da öldü Yerine büyük oğlu Prens Akihito tahta geçti ve 1990 Kasım ayında taç giydi

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kanada Devleti

Kanada’ya ilk yerleşenler Bering Boğazını geçerek Kuzey Amerika’ya gelen Kızılderililer (güney kesimde) ve Eskimolar (kuzey kesiminde) olarak kabul edilir On altıncı yüzyılda Jacques Cartier Kanada topraklarını keşfetti Cartier 1534-1536 yılları arasında Saint-Laurent Körfezine girerek bugünkü Montreal’a ve Québec’e kadar ilerleyip Kanada ülkesini bulmuş oldu ve bu toprakları Fransa’ya dahil etti

O zamanlar ülkede maden bulunmadığından kolonileştirme hareketi yarım kaldı ve Kanada tarafı yalnız Morino avcıları ile kürk tüccarlarının uğrak yeri oldu Fakat Fransız yöneticilerin asıl maksadı avcılığı orman ve maden işletmesini geliştirmek Fransa’nın ihtiyaç duyduğu hammaddeleri tedarik etmek ve misyonerler vasıtasıyla Hıristiyanlığı yaymaktı

1629’da İngilizlerin eline geçen Kanada’yı 1632’de Fransa geri aldı Ülkede yerleşmeyi desteklemek için her yıl göçmen ve paralı gönüllüler gönderdi On sekizinci yüzyılda İngiltere’yle yapılan bir antlaşmayla Kanada İngiltere’ye bırakıldı İngiliz göçmenlerin Kanada’ya büyük hızla yerleşmesi ile 1763-1837 yılları arasında İngiliz rejimi ülkede etkili oldu

1783 yılında ABD’nin bağımsızlığını tasdik eden Versailles Antlaşmasından sonra Kanada İngiltere taraftarı göçmenlerin akınına uğradı 1791’de İngiltere Saint Laurent topraklarını ikiye bölerek güneydoğu tarafları Fransız kuzeybatı tarafları da İngiliz eyaleti şekline soktu Her iki eyalette de parlamento rejimi kuruldu ise de genelde İngilizler ticarette yönetimi ellerinde tutuyorlardı

1837’de Yukarı Kanada ve Aşağı Kanada’da meydana gelen isyan ile Avrupalılar ülkenin yönetiminde kendilerine daha çok söz hakkı veren bir hükümetin kurulmasına imkan verdi 1867’de Kuzey Amerika Britanya antlaşması Ontario Québer Nauvelle-Ecorse ve Nouveau-Brunswich’i birleştirerek Kanada dominyonunun doğmasına sebep oldu 1914-1918 yılları arasında vuku bulan Birinci Dünya Savaşına İngiltere’nin katılması Kanada’yı da savaşa sürükledi Bir İngiliz kolonisi olan Kanada İtilaf devletlerine teçhizat ve malzeme yardımında bulundu

1926 yılında Londra’da imparatorluk konferansında İngiltere ve dominyonlarına statü eşitliği verildi 1931 West Minster Tüzüğü ile Kanda bağımsız bir devlet oldu 1939’da İkinci Dünya Savaşı patlak verince Kanada Almanya’ya karşı savaş ilan etti ve bu savaştan güçlenmiş olarak çıktı 1989 başında yapılan bir antlaşmayla ABD ile Kanada arasında gümrükler kalktı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kazakistan

Kazakların tarih sahnesine çıkışları 15 asra rastlar Şeybani Hükümdarı Ebü'l-Hayr vaktinde bozkır bölgesinde yaşayan Türk kabileleri aynı sülaleden Barak Hanın oğulları Canıbek ile Kerey'in idaresinde doğuya göç ederek Çağatay Hanlığı topraklarını kendilerine yurt edindiler Buralarda yaşayan ve göçebe olan Türk kavimleri ile birlik olup iki yüz bin kişilik bir nüfusa ulaştılar

Bunlara daha sonra Naymanlar Celayirliler ve Duğlatlar da katılınca bir milyonluk bir Kazak topluluğu meydana geldi Balkaş civarında yaşayanlara Canıbekoğlu Kasım Han Urallara kadar olan bölgede yaşayanlara Kereyoğlu Burunduk Han hükümdarlık ediyordu Kasım Han amcasının oğlu Burunduk Hanı ortadan kaldırarak Kazakların tamamını idaresi altına aldı ve üç yüz bin kişilik bir ordu kurdu

Kasım Handan sonra oğlu Aknazor Han (1520-1555) ondan sonra onun oğlu Şigay Han (1555-1570) Kazan hükümdarı oldu Şigay Han vaktinde bozkırların tamamı Kazak hakimiyeti altına girdi Şigay Hanın yerine geçen Tevekkel Han (1570-1600) Taşkent'i ele geçirerek başşehir yaptı Kazak topraklarını üç ayrı "orda"ya böldü

Bunlar batıdan doğuya sırasıyla Tien Shan'ın kuzeyindeki Semireciye bölgesini içine alan kısma BüyükOrda (Uluyüz) Aral Gölünün doğusundaki orta step bölgesini içine alan kısma OrtaOrda (Ortayüz) ve Aral Gölüyle Ural Irmağı arasında kalan kısma da Küçük Orda (Kiçiyüz) denildi Tevekkel Hanın yerine geçen kardeşi İşim Han (1600-1623) Çungarya Kalmuklarına (Oryatlara) karşı devamlı harpler yaptı Ondan sonra yerine geçen kardeşi Cihangir (1623-1655) Kalmukları 1626 yılında yendi Cihangir Handan sonra yerine oğlu Tekva Han (1655-1678) geçti

Tekva Handan sonra sultan olan Pulta Han (1678-1718) devrinde Çungarya Kalmukları Türkistan'a kadar olan bölgeleri ele geçirdi Kazakların birliği bozuldu Ordalar birbirleri ile savaşmaya başladılar Bu durumdan istifade eden Ruslar önce Küçük Ordayı (1731) sonra Orta Ordayı (1743) daha sonra da Hokand Hanlığı idaresindeki Büyük Ordayı (1846) hakimiyetleri altına aldılar

Böylece bütün Kazak toprakları Çarlık Rusyasının eline geçmiş oldu 19 yüzyılın ikinci yarısından itibaren Kazak topraklarında yeni iskan merkezleri kurularak Ruslar yerleştirildi 1916'da 19-43 yaş arası bütün erkek nüfusun askere çağrılması üzerine Kazaklar isyan etti Fakat bu isyan Ruslar tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı

1917 devriminden sonra Alaş Orda adlı Kazak hükümeti kuruldu Kızılordu 1920'de Kazakistan'ı işgal etti ve Oranburg'da muhtar bir Sovyet Cumhuriyeti kuruldu Daha sonra Alma-Ata başşehir oldu Göçebeler 1929'da yerleşik hayata geçmeye zorlandı Çok sayıda Rus ve Ukraynalı Kırgızistan'a yerleştirildi Buna karşı çıkan Kazaklar hunharca katledildiler

Kazak çocukları milli ve dini kültürden uzak ateist olarak yetiştirilmeye çalışıldı ise de bunda muvaffak olunamadı 1936'da yapılan yeni bir düzenleme ile Kazak Özerk bölgesi Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline getirildi Rusya'daki Glasnost hareketlerinden sonra ve 1991 Ağustosunda eski Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla Kazakistan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kenya Devleti

Kenya Afrika’nın en eski yerleşim bölgelerinden biridir Kenya’ya ilk defa Arap tüccarlar gelerek Malindi ve Monbasa şehirlerini kurmuşlardır Ülkeye ilk gelen Avrupalılar Portekizli gemiciler olmuştur Ümit Burnu’nu 1498’de dolaşan Vasco de Gama Malindi şehrine çıkmış ve bölgeye hakim olmuştur Portekizliler burada ticaret merkezleri kurmuşlar kaleler yaptırmışlardır

On sekizinci yüzyılda Araplar Kenya’ya tekrar hakim olmuşlar ve Portekizlileri bölgeden çıkarmışlardır 1887’de bir İngiliz şirketi Kenyayı Araplardan kiralamış 1895’te de bölgeyi tam kontroluna almıştır Bundan sonra Kenya tam bir İngiliz sömürgesi olmuştur

1952’de yapılan bağımsızlık hareketlerinde Jomo Kenyatta liderliğe getirilmiş ilk yıllarda başarı sağlayamamış İngilizler tarafından tutuklanmıştır 1961’de de hapisten çıkan Kenyatta zorlu bir mücadeleden sonra Kenya’yı bağımsızlığa kavuşturmuştur

Ülkenin ilk hükümet ve devlet başkanı Kenyatta’nın ölümünden (Ağustos 1978) sonra yerine yardımcısı Moi seçilmiştir 1982’de Moi’ye karşı bazı subaylar tarafından yapılan darbe girişimi kısa sürede bastırıldı Moi halen devlet başkanlığını sürdürmektedir (1993)

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kırgızistan

Yenisey Irmağı boyunda medeni bir hayat süren Kırgızlar Milad'dan sonra birinci yüzyılda Hun Devleti tabiyeti altına girdiler Hunluların dağılması üzerine Kırgızlar Hakas Devletini kurdular Dördüncü yüzyılda kurulan Hakas Devleti Baykal Gölünden Tibet'e kadar olan kısma hakim oldu Altıncı yüzyılda kurulan Göktürk Devleti ile mücadele eden Hakaslar 840'ta Uygur Devletini yıktılar

Onuncu yüzyılda Karahanlıların tesiriyle İslam dinini kabul eden Kırgızlar 13 yüzyılda Moğolların hakimiyetini tanıdılar On yedinci yüzyılda Rus istilasına karşı diğer Türk boylarıyla hareket ettiler Kırgızların harp kabiliyetleri yüksekti On dokuzuncu asırda Kırgız toprakları bütünüyle Rus hakimiyetine girdi 1924 senesine kadar Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bağlıyken 1925'te KaraKırgız Özerk Oblastı adını aldı Bir süre sonra Kara kelimesi kaldırıldı

1936'da Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline getirildi ve Sovyetler Birliğini meydana getiren 15 İttifak Cumhuriyetinden biri haline geldi Eski Sovyetler Birliğinin 1991'de dağılması üzerine Kırgızistan bağımsızlığını ilan etti Bağımsız Devletler Topluluğuna üye oldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kolombiya

Kolombiya toprakları 16 yüzyılın başlarında Ganzalo Jiménez de Quesada ve Sebastian de Balalcozar komutasındaki İspanyollar tarafından bulunmuş ve sömürge haline getirilmiştir On sekizinci yüzyıla kadar ülke İspanyol asıllı beyazlar tarafından yönetildi Bundan sonra başlayan bağımsızlık mücadelesini Kuzey Amerika ve Fransa İhtilalleri daha da kuvvetlendirdi

1886’da ülkeye kıtayı keşfeden Kolomb’un ismi verildi ve Kolombiya Cumhuriyeti ilan edildi 1903 yılında ülke topraklarına dahil olan Panama ABD’nin yardımı ile Kolombiya’dan ayrılarak bağımsız bir devlet oldu Bu ayrılma yüzünden ABD ile Kolombiya arasında 1921 yılına kadar süren gerginlik oldu

Bu tarihten sonra Kolombiya yönetimine iki büyük parti olan Liberaller Partisi ile Muhafazakarlar Partisi hakim oldu Fakat bu iki parti arasındaki sürtüşmeler iç karışıklıklara ve ülkenin uzun süre diktatörler tarafından yönetilmesine sebep oldu Sivil hükümetle yönetilen Kolombiya’da günümüzde iç karışıklıklar devam etmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kuveyt Devleti

On sekizinci yüzyıl başlarında Arabistan Yarımadasının iç bölgelerindeki Anizah kabilesinden birçok ailenin göçebelikten vazgeçip Basra Körfezi kıyılarına yerleşmesi Kuveyt şehrinin buna bağlı olarak da devletin temelini teşkil etmiştir 1756'da halk as-Sabah soyundan bir şeyh seçti Böylece bağımsız Kuveyt Emirliği kurulmuş oldu

On dokuzuncu yüzyılın sonralarından itibaren Rusya ve zamanın diğer güçlü devletleri Kuveyt'le ilgilenmeye başladı O tarihlerde Almanya Berlin-Bağdat demiryolu hattını Kuveyt limanına kadar uzatmanın yollarını arıyordu İngiltere'nin menfaatlerine ters düştüğü için Almanya'nın emellerine karşı çıkmaktaydı Osmanlı Devletine karşı olan zamanın Kuveyt Emiri 1899'da dış ilişkilerinin kontrolünü İngiltere'ye devreden bir antlaşmayı imzaladı İngiltere 1914'te Osmanlı Devletiyle harbe girdikten sonra Kuveyt'i himayesine aldı

Kuveyt'in Necd'le (yani daha sonraki Suudi Arabistan'la) arasında meydana gelen meseleleri 1922'de el-Ukayr Antlaşmasıyla çözümlendi Bu antlaşmayla tarafsız bir bölge kuruldu Irak'la olan kuzey sınırı 1923'te belirlendi 19 Haziran 1961'de İngiltere hükümeti emirliğin tam bağımsızlığını tanıdığını ilan etti Altı gün sonra Irak Başbakanı Kuveyt'in Irak'ın ayrılmaz bir parçası olduğunu iddia etti İddiaya göre; "Kuveyt Osmanlı Devletinin bir parçasıydı Etnik coğrafi ve sosyal yapı bakımından Kuveyt ve Irak bütün bir ülkeydi İngilizler tarafından geçici olarak bölünmüştü İşgal tehlikesiyle karşılaşınca Kuveyt Emiri askeri yardım almak maksadıyla İngiltere'ye yanaşmıştı"

Haziran başlarında Irak tehlikesine karşı İngilizler Kuveyt'e asker çıkardı 20 Haziran'da Arap zirvesi Kuveyt Emirliğini üyesi olarak kabul etti Böylece bağımsızlığını tanımış ve Irak'ın iddialarını reddetmiş oluyordu Yaklaşık iki sene sonra 14 Mayıs 1963'te Kuveyt Birleşmiş Milletlere üye oldu Bu arada Irak'la olan anlaşmazlıkları hallolmaya başladı ve 1963 Ekiminde Irak Kuveyt'in bağımsızlığını tanıdı

1990'a kadar bağımsız olarak kalan Kuveyt Ağustos 1990'da Irak birlikleri tarafından işgal edildi Bütün Müeyyidelere rağmen Irak Kuveyt'i boşaltmayınca 15 Ocak 1991'de Müttefik Birlikler Kuveyt topraklarını kısa süren harekattan sonra işgalden kurtardılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Kuzey Kore

Kuzey Kore'nin tarihi 1948 yılına kadar Güney Kore'nin tarihi ile aynıdır Kuzey Kore 1948 yılında Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği bölgede kuruldu Sovyetler Birliği geri çekilince iki Kore'nin birleştirilmesi için sarfedilen çabalar sonuç vermedi ve doğan gerginlik 1950 yılında savaşa yol açtı Bu savaşta Kuzey Kore Güney Kore'yi işgal etti BM tarafından müdahale edilerek Güney Kore'den çıkarıldı

1953'te Kore Yarımadası 38° enlemi sınır olmak üzere ikiye bölündü Ülke 1948'den beri KimSung diktatörlüğüyle yönetilmektedir 1972'den bu yana iki Kore'nin tek ülke olarak birleştirilmesi için yapılan çalışmalar sonuç vermedi 1975'ten sonra Kuzey Kore batılı ülkelere ve Japonya'ya yaklaşma siyaseti gütmeye başladı Sosyalist ülkelerde uygulanan yumuşak politika Kuzey Kore'de de uygulanmaya başlanmış olup Kuzey ve Güney arasındaki gerginlik giderek azalmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkelerin Kuruluşu

Eski 11-25-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkelerin Kuruluşu



Libya Devleti

Libya’nın bilinen ilk tarihi ülkede mevcut mağara harabe ve eski eserler üzerinde yapılan araştırmalara göre MÖ 400 yıllarında yaşamış olan Berberilerle başlar Eski Yunanlılar Libya’nın en eski yerlileri olarak bilinen Berberilere “Lebular” ve ülkeye de “Lebu” diyorlardı Zamanla bu kelime “Libya” şeklinde söylenmiştir

Berberiler uzun müddet Fenikelilerin istilasında kalmışlardır Libya bundan sonra birçok milletlerin istilasına uğradı ve pek çok medeniyetlerin tesirinde kaldı Libya’yı önce Kartacalılar sonra Romalılar idareleri altına aldılar Romalılar buraya “Afrika” adını verdiler Bu isim yıllar sonra bütün kıta için söylenir oldu Libya bunlardan sonra 642 yılına kadar Vandallar ve Bizanslıların istilasında kaldı

Mekke’de doğan İslam güneşi 642 yılında Libya’yı aydınlatarak Afrika karanlığını ve Bizans zulmünü ortadan kaldırdı Emevi orduları bölgeyi bunlardan temizleyerek İslam dininin buralarda yayılmasına sebep oldu Emevilerden sonra kurulan Abbasi Devletinin meşhur halifesi Harun Reşid vaktinde Libya’ya “Ifrikiye” adı verildi ve devlete bağlı valilerce idare edildi

Uzun yıllar Abbasi hakimiyetinde kaldıktan sonra 910 yılında Fatimilerin işgaline uğradı Kısa bir müddet sonra önce Eyyubi Devletine daha sonra Memluklere bağlandı Libya 1551 yılına kadar Memluk sultanlarının idaresi altında kaldı Aynı yıllar Osmanlı Devletinin Asya Avrupa ve Afrika’da fetihler yaparak zaferden zafere koştuğu yükselme dönemidir

Bir zamanlar İspanya ve Malta şövalyelerinin elinde inleyen Trablus 1551 yılında meşhur Kaptan-ı derya Turgut Reis tarafından fethedilmiş ve Libya Osmanlı Devletine bağlanmıştı Libya 400 yıl Osmanlı adaleti ve idaresi altında huzur ve refah içinde yaşadı Osmanlı Devletine bağlı ayrı bir il idi Osmanlı padişahının tayin ettiği valilerce idare edilir ve her yıl devlete vergi verirdi Fakat Osmanlı Devletinin son zamanlarında iş başına geçen İttihat ve Terakki Partisinin beceriksizlikleri üç kıtaya yayılmış büyük Osmanlı topraklarının elden çıkmasına sebep olduğu gibi Libya da aynı akıbete uğradı

İttihat ve Terakkicilerin tecrübesiz ve bilgisiz idareleri sırasında Libya’ya gerekli önem verilmedi Dünyanın içinde bulunduğu siyasi buhranlar Afrika’da da kendisini göstermiş ve İtalyanlar Libya’ya saldırmışlardır Bundan sonra Libya diğer Afrika ülkeleri gibi Avrupalı milletlerin mücadele alanı olmuştur Nihayet 1911 yılında Ouchy Antlaşması ile ülke İtalyanların eline geçti Bu tarihten itibaren 1951 yılına kadar devam eden kargaşalıklar dönemine girdi

Libya’daki mevcut azınlıkların liderleri olan Ahmed eş-Şerif Mİdris ve Mİbn Ali el-Sanusi gibi emirler Avrupalılara karşı isyanları başlattılar Ülke içinde İtalyanlarla şiddetli çarpışmalar oldu İtalyanlar birçok katliamlar yaptılar Nihayet müttefiklerin yardımı ile 1951 yılında yabancıların idaresi son bularak Libya Krallığı kuruldu 1953 yılında Arap Birliğine ve 1955 yılında da BM’ye üye oldu

Libya 1963 yılında on yönetim bölgesine ayrıldı Krallık 1969’da meşruti krallık haline getirildi Fakat çok geçmeden iki yıl sonra ordu içindeki genç subaylar grubu ihtilal hazırlığına girdiler O sıralarda Türkiye’yi ziyaret etmekte olan Kral İdris devrildi İhtilal sırasında yüzbaşı rütbesiyle Silahlı Kuvvetler Komutanı olan Kaddafi ihtilalden sonra önce başbakan ve sonra da devlet başkanı oldu Muammer Kaddafi ülke yönetimini ele geçirdikten sonra “ihtilal lideri” olarak Libya’yı yeni bir düzen içine soktu

Arab-İsrail savaşı neticesi parçalanan Arab Birliği yerine Mısır ve onun yanında yer alan Arap ülkelerine karşı Red Cephesini kurdu Rusya ile yakın ilişkiler içerisine girerek politikasını Moskova’ya paralel bir tarzda yürüttü Kendisinin yazdığı ve sosyalist fikirlerini ihtiva eden Yeşil Kitab istikametinde bir Arap Birliği düşüncesine kapıldı Mısır ile birleşme çabası boşa çıkınca Suriye ile birleşme kararı aldı

1980’de bir uranyum kaynağı olan Çad ile resmi olarak birleşti Son olarak Tunus ile birleşmeye teşebbüs edildiyse de Mısır birleşmesi gibi başarısızlığa uğradı ve birçok karışıklıklar ortaya çıktı Libya’daki ABD ve İngiltere’ye ait üsler kapatıldı ABD ile karşılıklı ticari misillemelerin ve Akdeniz’deki askeri sürtüşmelerin arkasından ABD uçakları Trablusgarb ve Bingazi’yi bombaladı Bu saldırı Kaddafi’nin ülke içindeki yerini yeniden güçlendirdi (1986)

Libya’nın Mısır Uganda ve Çad’ın içişlerine karışmaya kalkışması üzerine bu ülkelerde birçok silahlı çatışma meydana geldi Çad’a gönderilen Libya kuvvetleri mağlup olarak geri döndü Kaddafi Castro politikasını Afrika kıtasında benzeri bir şekilde tatbik ederek Libya’daki birçok müesseseleri devletleştirmiş ve hür dünya ülkeleri ile olan ilişkilerini gerginleştirmiştir 1986’dan itibaren Amerika’nın Petrol ve havacılık sektörlerine uyguladığı ambargo büyük ekonomik sıkıntıya yol açtı 1990 yılında Kaddafi Amerika ile ilişkilerini geliştirmeye başladı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.