![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )32- "Ey Peygamber hanımları! Eğer Allah'tan sakınıyorsanız sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz ![]() ![]() 33- "Evlerinizde oturun, ilk cahiliye dönemi kadınlarının açılıp-saçılması gibi açılıp-saçılmayın ![]() ![]() ![]() 34- "Evlerinizde okunan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın, şüphesiz Allah latiftir, her şeyden haberdardır ![]() İslam geldiği zaman -o günkü diğer toplumlar gibi- Arap toplumu da kadına bir zevk ve cinsel doyum aracı olarak bakıyordu ![]() ![]() Yine islam geldiği zaman, cinsel ilişkilerde bir tür anarşizmin egemen olduğunu gördü ![]() ![]() Bunun yanı sıra iğrenç bir cinsel anlayış, güzellikten zevk alma duygusunun alçalması, sadece bedensel açlığın giderilmesi ile ilgilenme, yüksek, sakin ve tertemiz güzelliğe ilgi duymama gibi aşağılayıcı özellikler kol geziyordu ![]() ![]() İslam gelince ilk iş olarak toplumun kadına bakışını yükseltti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde islam aile bağlarını yeni baştan düzenler ![]() ![]() ![]() ![]() Aile hukuku, islam hukukunun önemli bir kısmını oluşturur ![]() ![]() ![]() Bu surede de toplumsal düzenlemeler ve aile meseleleri büyük bir yer kaplamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde yüce Allah'ın onlara sözünü ettiği ve onlara uygulattığı pisliği giderme ve arınma yöntemlerine bakalım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah önce işgal ettikleri yerin büyüklüğünü, konumlarının yüceliğini, bütün kadınlardan üstün oluşlarını, bu konumları ile tüm dünya kadınların-dan farklı oluşlarını hatırlatıyor ![]() "Ey Peygamber hanımları! Eğer Allah'tan sakınıyorsanız, sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz ![]() Sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz, ama eğer sakınırsanız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onların yerine getirmek zorunda oldukları hak, bu dinin dayandığı kesin ve net hak ilkesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bir başka rivayete göre Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ey Kureyşliler,kendinizi ateşten kurtarınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayet-i kerime onların takva sayesinde hakettikleri derecelerini açıkladık-tan sonra, yüce Allah'ın ehli beytten biri, pisliği gidermek, onları arındırmak için kullanmak istediği yöntemleri açıklıyor: "Sözü yumuşak, tattı bir eda ile söylemeyin ki, kalbinde hastalık bulunan kimse kötü şeyler ümit etmesin ![]() Burada Peygamber efendimizin eşlerinin yabancı erkeklerle konuştukları zaman, erkeklerin şehvetlerini uyandıracak, duygularını tahrik edecek, kalplerin hastalıklarını ümitlendirecek, arzularını heyecanlandıracak şekilde yumuşak ve tatlı bir eda ile konuşmaları yasaklanıyor ![]() Peki yüce Allah'ın bu tür bir davranıştan sakındırdığı bu kadınlar kimlerdir? Bunlar Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ya içinde yaşadığımız şu günlere ne demeli? Fitnenin kol gezdiği, şehvetlerin tahrik olduğu, cinsel arzuların açıkça sergilendiği bu hasta, kirli ve aşağılık çağımızda ne yapmalı? İçindeki her şeyin insanı baştan çıkardığı, şehvet duygusunu kamçıladığı, içgüdüleri uyandırdığı, kızgın cinsellik ateşini körüklediği bir atmosferde yaşayan bizler ne yapmalıyız? Kadınların kırıtarak konuştuğu, seslerini alabildiğine tahrik edici bir tonda çıkardığı, kadınlığın tüm baştan çıkarıcı unsurlarım, seksi çağrıştıran tüm imalı davranışları, şehvetin ateşini alevlendiren tüm tavırları konuşmalarına ve nağmelerine yansıttığı bu toplumda, bu çağda, bu atmosferde ne yapmalıyız? Bu kadınlar nerede, temizlik nerede? Böylesine kirli bir atmosferde temizlik nasıl varlığını koruyabilir? Çünkü bizzat günümüzün kadınları, davranışları ile ve sesleri ile yüce Allah'ın seçkin kulların-dan uzaklaştırmak istediği pisliklerdir ![]() "Daima ciddi ve ağır başlı söz söyleyin ![]() Bundan önce yüce Allah onların yumuşak ve edalı söz söylemelerini yasaklamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Her şeyi yaratan, yarattıklarını ve yapısal özelliklerini bilen yüce Allah'tır Mü'minlerin tertemiz annelerine bunları söyleyen ![]() kan vermemek için ![]() ![]() ![]() "Evlerinizde oturun ![]() Ayetin orjinalinde geçen (Vakarna) kelimesi fiilinden türemiş ve ağırlaşmak, oturmak anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev kadının sığınağıdır ![]() ![]() "İslam, aile için gerekli olan atmosferi hazırlamak, orada doğan yavruların güvenli bir ortamda gelişmelerini sağlamak için evin geçimini erkeğe yüklemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kadının çalışmak için evin dışına çıkması ev için bir felakettir ![]() ![]() ![]() Kadının iş haricinde evin dışına çıkması ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz Peygamber efendimiz döneminde kadınlar yasal bir engelleme söz konusu olmaksızın Peygamberimizin mescidinde namaz kılmak için evlerinden dışarı çıkarlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari ve Müslim'de Hz ![]() ![]() ![]() Yine Buhari ve Müslim'de Hz ![]() ![]() ![]() "İlk cahiliye dönemi kadınlarının açılıp-saçılması gibi açılıp-saçılmayın ![]() Bu yasaklama, evlerinde oturmalarına ilişkin emirden sonra, dışarı çıkmak zorunda kaldıkları durumlar içindir ![]() ![]() ![]() Mücahid şöyle der: Kadın evinden çıkar erkekler arasında dolaşırdı ![]() ![]() Katade ise şöyle der: Kırıtan ve şivekâr bir yürüyüşleri vardı ![]() ![]() Mukatil b ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Kesir de tefsirinde şöyle der: Cahiliye döneminde kadın göğsünün üzerinde herhangi bir örtü olmaksızın erkekler arasında dolaşırdı ![]() ![]() ![]() İşte Kur'an-ı Kerim'in ele alıp düzelttiği cahiliye dönemi açılıp saçılmalarına bazı örnekler ![]() ![]() Zevkini diyoruz, çünkü çıplak bir bedenin baştan çıkarıcı çekiciliğinden duyulan insani zevk ilkel ve kaba bir zevktir ![]() ![]() Bu ölçü, insanlık düzeyinin yüceliğini ve ilerlemişliğini öğrenmek bakımından yanılmazdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim cahiliyenin açık-saçıklığına işaret ediyor ve bu açık-saçıklığın bir cahiliye kalıntısı olduğu mesajını veriyor ![]() ![]() Cahiliye zaman içindeki belli bir dönem değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ölçüden hareketle anlıyoruz ki, şu anda biz, insanlık bakımından aşağının aşağısı bir bataklığa yuvarlanmış, kaba duygulu, hayvan düşünceli, kör bir cahiliye döneminde yaşıyoruz ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim Peygamber efendimizin hanımlarını bu yöntemlere yöneltiyor, ardından kalplerini yüce Allah'a bağlıyor, bakışlarını aydınlık ufka yükseltiyor ![]() "Namaz kılın, zekat verin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin ![]() Allah'a kulluk, toplumsal hayat tarzından ve hayatta uyulan ahlâk kurallarından soyutlanamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam, bir çok ibadet şekillerinden, davranış ve ahlâk kurallarından, yasa ve düzenlemelerden oluşan bir bütündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin saygın ev halkına (ehl-i beyt) yönelik duygusal, ahlaki ve davranış kuralları ile ilgili direktiflerin sonunda namaz kılmaya, zekat vermeye ve Allah'a ve Peygamberine uymaya ilişkin bir,emrin yer alması da bu yüzdendir ![]() ![]() "Ey ehl-i beyt! Şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister ![]() Bu ifadede bir çok mesaj var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah şöyle diyor: "Ey ehl-i beyt! Şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bunu, yüceler aleminde, şu yeryüzünde; her bölgede ve her an, her saniye okunan, milyonlarca kalbin onunla ibadet ettiği, milyonlarca dudağın onunla hareket ettiği kitabında söylüyor ![]() Sonu itibariyle yüce Allah bu emir ve direktifleri ehl-i beytten pisliğin giderilmesi ve onların arınması için araç olarak sunuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin eşlerine yönelik bu direktiflerin sonu başlangıçta-ki gibi bağlanıyor ![]() "Evlerinizde okunan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın ![]() Kuşkusuz bu, büyük ve onurlu bir nimettir ![]() ![]() Aynı şekilde bu hatırlatma da, Peygamber efendimizin hanımlarının dün-ya hayatının nimetleri ve süsleri ile Allah, Peygamberi ve ahiret yurdu arasında tercih yapmaları durumunda bırakılmaları hususu ile başlayan kitabın sonunda yer alıyor ![]() ![]() İslam toplumunun temizlenmesinden ve toplum hayatının islamın getirdiği değerlere dayandırılmasından söz edilmişken -ki bu konuda kadın-erkek arasında bir fark yoktur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )35- "Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, boyun eğen erkekler ve boyun eğen kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler ve Allah'ı çok anan kadınlar; işte Allah bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlamıştır ![]() Bu ayette bir arada zikredilen bu birden fazla nitelikler müslümanın kişiliğinin oluşmasında birbirlerine yardımcı olurlar ![]() ![]() ![]() İslam; teslim olmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boyun eğmek ise; islam ve imandan kaynaklanan bir itaattir ![]() ![]() Doğruluğa gelince; bu niteliğe sahip olmayan müslüman ümmetin saflarının dışına çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() Sabır; bu niteliğe sahip olmadan bir müslüman inanç sistemini omuzlayamaz, bu inancın yükümlülüklerini yerine getiremez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tevazu; kalp ve organları ilgilendiren bir nitelik ![]() ![]() ![]() Oruç; Kur'an-ı Kerim orucun sürekli ve bir düzen içinde tutulmasına işaret etmek amacı ile onu mü'minlerin bir niteliği olarak sunuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Irzı korumak; bu nitelikte temizlik vardır, insanın yapısındaki en köklü ve en güçlü eğilimi kontrol altına alma vardır ![]() ![]() ![]() Allah'ı çok anmak; bu nitelik insanın tüm hareketleri ile Allah inancı arasındaki bağlantıyı sağlayan halkadır ![]() ![]() ![]() ![]() Eksiksiz bir müslüman kişiliğin oluşması için birbirlerini bütünleyen bu niteliklere sahip olan kimseler için ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, surenin bu bölümünün baş taraflarında özel olarak Peygamber efendimizin eşleri söz konusu edilirken burada müslüman erkek ve kadınların nitelikleri, kişiliklerinin değişmez özelliklerine ilişkin konu genelleştiriliyor ![]() ![]() ![]() Bu bölümde islam toplumunun yapısını islam düşüncesinin ilkelerine göre düzenlemeyi amaçlayan yeni bir girişime tanık olacağız ![]() ![]() ![]() Araplar, evlatlığın boşanmış eşi ile evlenmeyi tıpkı öz oğlun boşanmış eşi ile evlenmek gibi yasak sayıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu amaçla olayın ayrıntılarına girişmeden önce şu temel kural vurgulanıyor: Karar verme yetkisi yüce Allah'ın ve Peygamberimizin tekelindedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )36- "Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur ![]() ![]() Elimizdeki güvenilir bilgiye göre bu ayet Cahş kızı Zeynep hakkında inmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konuya ilişkin olarak "İbn-i Kesir" tefsirinde şu satırları okuyoruz: "Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman artık inanmış bir erkeğe ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur" ayeti hakkında Avfı, Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan İbn-i Luhaya'nın, Ebu Amre yolu ile İkrime'ye dayandırarak verdiği bilgiye göre yine Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mücahid, Katade ve Mukatil b ![]() ![]() ![]() Yine "İbn-i Kesir" tefsirinde konu hakkında şu açıklamayı okuyoruz: "Abdurrahman b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine "İbn-i Kesir" tefsirinde konu hakkında şu açıklama ile karşılaşıyoruz: "İmam-ı Ahmed'in Abdurrezzak, Muammer ve Sabit Bennanı kanalı ile bildirdiğine göre sahabilerden Enes şöyle diyor: Peygamberimiz, Ensar'dan bir kadını, azadlı bir eski köle olan Culeybib adına kadının babasından istemişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okuduğumuz tarihi belgeler -eğer doğru iseler- bu ayeti Zeyd'in, Zeynep bint-i Cahş ile ya da Ümmü Gülsüm bint-i Akabe b ![]() ![]() Konuya ilişkin üçüncü belgeye yer verişimizin sebebi şudur: Bu belge o günün toplumuna egemen olan ve islamın yıkmak istediği, Peygamberimizin değiştirmeyi fiilen, uygulamalı olarak üstlendiği zihniyeti ortaya koyuyor ![]() ![]() ![]() Fakat ayet genel kapsamlıdır, herhangi bir somut olayla sınırlandırılamaz ![]() ![]() ![]() Bu ayetin iniş sebebi ister okuduğumuz belgelerdeki olaylar olsun, isterse Peygamberimizin Zeynep ile evlenmesi olsun, ortaya koyduğu temel kural, müslümanların vicdanlarında, pratik hayatlarında ve zihniyetlerinde derin etkiler meydana getiren, genel ve geniş kapsamlı bir devrim idi ![]() İslam inanç sisteminin bu ilk müslümanların vicdanlarına tam anlamı ile yerleşmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle olunca özlerini gerçekten yüce Allah'a adamışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyle olunca yüce Allah'ın "kader"inin sonuçlarına, önlerine getirdiklerine gönülden razı oldular ![]() ![]() ![]() Gün geçtikçe yüce Allah'ın kaderinin sonuçlarını beklenmedik birer süpriz gibi karşılamaz oldular ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan dolayı istedikleri bir iş bir an önce olsun diye evren çarkının dönüşünün hızlanmasını istemeye kalkışmadılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar yüce Allah'ın "el"ine kayıtsız-şartsız teslim olmuşlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bununla birlikte olanca güçleri ile çalışırlar, ellerindeki tüm imkanları kullanırlar, zamanlarını ve emeklerini boşuna harcamazlar, amaçlarına ulaşmak için her çareye, her yola başvururlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Bir yandan yüce Allah'ın "kader"ine mutlak anlamda teslim olmuşlarken öbür yandan olanca güçlerini seferber ederek çalışıyorlar ve güçlerinin tükendiği noktada gönül rahatlığı içinde durmasını biliyorlardı ![]() ![]() ![]() İlk müslümanlar bu ön sıradaki islam ilkesini vicdanlarının derinliklerine sindirebildikleri için tarihte okuduğumuz o olağanüstü başarıları kazanmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk müslümanlar vicdanları ile evren bütünün hareketleri arasında ve bu ikisi ile yüce Allah'ın evreni yöneten "kader"i arasında uyum sağlayan bu psikolojik "dönüşüm" hiçbir insanın gerçekleştiremeyeceği bir "mucize" idi ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in çok sayıdaki ayeti bu gerçeğe parmak basar ![]() "Ey Muhammed, sen sevdiklerini doğru yola getiremezsin, fakat Allah dilediğini doğru yola iletir ![]() "Onları doğru yola getirmek sana düşmez ![]() ![]() "Doğru yola iletmek Allah'ın tekelindedir ![]() İşte geniş anlamda ve "büyük gerçek" niteliği ile "doğruya iletmek (hidayet)" budur ![]() ![]() İnsanın kalbi yüce Allah'ın ilettiği "doğru" ile tam anlamı ile bütünleşmedikçe, bireysel hareketleri evren bütününün dönüşleri ile uyum kurmadıkça, vicdanı yüce Allah'ın varlık bütününü yöneten yaygın "kader"i ile kaynaşmadıkça harcanan çabalar, verilen emekler beklenen ölçüde verimli olamazlar ![]() Bu açıklama şunu ortaya koyuyor: "Allah ve Resulü bir işte hüküm verdikleri zaman artık inanmış bir erkeğe ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur" ayeti, hakkında inmiş olabileceği belirli bir olayın dar sınırları içine sıkıştırılamayacak kadar geniş kapsamlı ve çok boyutludur ![]() ![]() HZ ![]() Daha sonraki ayetlerde Peygamberimizin Hz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )37- "Ey Muhammed! Allah'ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38- "Allah'ın, Peygambere takdir ettiği bir şeyde O'na bir güçlük yoktur ![]() ![]() ![]() 39- "O Peygamberler Allah'ın buyruklarını tebliğ ederler, Allah tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar ![]() ![]() 40- "Muhammed içinizden hiç kimsenin babası değil ![]() ve Peygamberlerin sonuncusudur ![]() ![]() Surenin başında islamdan önceki "evlat edinme" geleneğinin geçersiz olduğu açıklanmış, evlatlıkların öz babalarının soyundan sayılmaları gerektiği belirtilmiş ve aile-içi ilişkiler doğa1 temellerine dayandırılmıştı ![]() "Allah evlatlıklarınızı da öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kılmamıştır ![]() ![]() ![]() "Evlatlıkları, babalara nisbet ederek çağırın; bu Allah yanında daha adaletlidir ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat eski evlat edinme geleneğinin arap toplumunda canlı ve somut izleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimizin Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun arkasından yüce Allah, Peygamberimize peygamberlik misyonunun bir uzantısı olarak bu konuda başka bir yük yüklemeyi diledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Zeyd'in Zeyneb'i boşayacağını ve yerine gelmesini dilediği bir hikmeti uyarınca onunla evleneceğini Peygamberimize ilham yolu ile sezdirmişti ![]() ![]() O günlerde Zeyd, birkaç kez Peygamberimize başvurarak Zeynep ile bozuştuklarından ve artık onunla geçinemeyeceğinden yakınmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun ![]() ![]() Peygamberimizin, Allah tarafından açıklanacağını bildiği halde sakladığı sır, O'nun yapacağını kalbine ilham ettiği işti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda yüce Allah'ın izni ile beklenen oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olayın bu akışı, onun hakkında eski-yeni bir çok islam düşmanı tarafından çıkarılan söylentileri, uydurulan masalları ve yakıştırılan iftiraları kökünden çürütüyor ![]() Olayın gelişimi, yüce Allah'ın buyurduğu gibidir ![]() "Sonunda Zeyd, eşi ile ilgisini kesince onu seninle evlendirdik ki, evlatlıklar eşleri ile ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminler için bir sorumluluk olmadığı bilinsin ![]() Bu çığır açıcı uygulama Peygamberimizin, görevinin gereği olarak üstlendiği ağır bir fedakârlık, ödediği ağır bir vergi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu buyruğun önüne geçilemez, gereğinden kaçılamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahabilerden Hz ![]() "Zeyneb'in boşanmayı izleyen bekleme dönemi dolunca Peygamberimiz, Zeyd b ![]() ![]() ![]() "Zeyneb'i görünce heyecanlandım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim Buhari'nin, sahabilerden Enes b ![]() ![]() Olay kolay kapanmadı ![]() ![]() ![]() Mesele, yeni bir ilkeyi yerleştirme meselesi olduğu için Kur'an-ı Kerim, olayın üzerinde ısrarla durmaya, onu "tuhaflık" unsurundan arındırarak yalın, tarihi ve mantıkî aslına dönüştürmeye yönelik çabasına devam etti ![]() "Allah'ın, Peygamber'e takdir ettiği bir şeyde O'nun için güçlük yoktur ![]() Yüce Allah, Peygamber'e Zeynep ile evlenerek evlatlıkların boşanmış eşleri ile evlenmeyi yasaklayan eski arap geleneğini kaldırmasını buyurdu ![]() ![]() ![]() ![]() Bu uygulama, yüce Allah'ın değişmez ve nesnelerin özleri ile uyumlu yasaları uyarınca yürürlükte kalmıştır ![]() ![]() "Allah'ın emri, kuşkusuz, gereği gibi yerine gelecektir ![]() Yüce Allah'ın emri kesinlikle uygulanacak, gereği yapılacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demin de belirttiğimiz gibi bu yasa daha önceki Peygamberlerin dönemle-rinde uygulanmıştır ![]() "O Peygamberler Allah'ın buyruklarını insanlara iletirler, Allah'tan korkarlar ve O'ndan başka hiç kimseden korkmazlar ![]() Yüce Allah'ın omuzlarına yüklediği Peygamberlik görevini yerine getirirken insanların tepkilerini umursamazlar ![]() ![]() "Hesap görücü olarak Allah yeter ![]() Onları sadece O hesaba çeker ![]() ![]() "Muhammed, içinizden hiç kimsenin babası değildir ![]() Öyleyse ne Zeyd, Muhammedin oğludur ve ne de Zeynep oğlunun eşi, yani gelinidir ![]() ![]() ![]() Muhammed (s ![]() ![]() ![]() ![]() "O Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur ![]() Peygamber, bu sıfatı ile gökten yere indirilen son mesaj bütününün ışığı altında insanların kıyamet gününe kadar uygulayacakları değişmez yasaları yürürlüğe koyar ![]() ![]() "Allah her şeyi bilendir ![]() O insanlara neyin yararlı olacağını, problemlerini hangi yasaların çözeceğini herkesten iyi bilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonraki ayetlerde kalpler bu son ayetin esprisine bağlanıyor, Peygamberine verdiği buyruklar ve müslümanlar için belirlediği tercihler konusunda gönüller yüce Allah'a bağlanıyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )41- "Ey inananlar Allah'ı çok anın ![]() 42- "ve O'nu sabah akşam tesbih ediniz ![]() 43- "Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize melekleriyle beraber rahmetini gönderen Allah'tır ![]() ![]() "Allah'ı anmak" demek, O'na kalpten bağlanmak, sürekli olarak O'nun gözetimi ve denetimi altında yaşamaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim Ebu Davud'un, Nesei'nin ve İbn-i Mace'nin Ameş ve Aaz Ebu Müslim kanalları ile sahabilerden Ebu Said-ül Hudri'ye ve Ebu Hureyre'ye dayandırarak bildirdiklerine göre Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Eğer bir kişi gece eşini uykudan uyandırırda iki rekat namaz kılarlarsa o gece ikisi de Allahı çokça anan erkekler ve kadınlar arasına katılırlar ![]() Gerçi "Allah'ı anmak" kavramı, namazdan daha geniş kapsamlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan kalbi yüce Allah ile ilişki kurmadığı, O'nu anmadığı, O'nunla başbaşa olmadığı anlarda boştur, ihtirasların oyuncağıdır, şaşkındır ![]() ![]() Bu yüzden gerek Kur'an-ı Kerim ve gerekse Peygamberimiz sık sık Allah'ı anmamızı teşvik ederler ![]() ![]() ![]() "O'nu sabah-akşam tesbih ediniz ![]() Özellikle sabah ve akşam vakitleri, kalpleri yüce Allah'ı anmaya özendirici, duyguları bu amaca yöneltici nitelikte vakitlerdir ![]() ![]() ![]() Bu ayetlerde yüce Allah'ı anma, O'nu noksanlıkların her türlüsünden uzak tutma direktifinin yanı sıra O'nun merhameti, gözetimi, yaratıkları ile ilgili oluşu, onların iyiliğini isteyişi de dile getiriliyor ![]() ![]() "Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize melekleri ile birlikte rahmetini gönderen Allah'tır ![]() ![]() Şanı yüce, nimeti bol, bağışı büyük, lütfu katmerli olan Allah'ı düşünelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yüce Allah buyuruyor ki: Kim beni yalnız başına anarsa ben de O'nu yalnız başına anarım ![]() ![]() Akla, idrake sığmaz müthiş bir gerçek karşısındayız ![]() ![]() ![]() "Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize melekleri ile birlikte rahmetini gönderen Allah'tır ![]() Yüce Allah'ın aydınlığı tektir, yekparedir ve yaygındır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah müminlere karşı çok esirgeyicidir ![]() İnsanların "çalışma yurdu" olan dünyadaki durumları budur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )44- "O'na kavuştukları gün, Allah'ın onlara iltifatı "selam "dır ![]() ![]() Onları orada bütün korkulardan, bütün yorgunluklardan, bütün sıkıntılardan kurtaran bir "esenlik" bir "selam" bekliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte insanlar için yasalar koyan, tercihlerde bulunan Allah, bu Allah'tır ![]() Kullara yüce Allah'ın tercihlerini duyurduğu, pratik uygulaması ile bu tercihleri ve yasaları sosyal hayata yansıttığı belirtilen Peygamberimizin şimdi de görevi ve müminlere yönelik bir lütuf olduğu açıklanıyor ![]() 45- "Ey Peygamber, biz seni tanık, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik ![]() 46- "Allah'ın izniyle, bir davetçi ve aydınlatan bir lamba olarak görevlendirdik ![]() 47- "Mü'minlere Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müjdele ![]() 48- "Kafirlere ve münafıklara itaat etme ![]() ![]() Görüldüğü gibi Peygamberin insanlara yönelik görevlerinden biri onlara "tanık"lık etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek Peygamberimiz, gerekse yüce Allah katından getirdiği "ışık" bu tarife tıpatıp uygundur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okuduğumuz ayetlerde Peygamberimizin "müjdeliyici" fonksiyonu "Ey Peygamber, seni davetçi ve aydınlatan bir lamba olarak görevlendirdik" ayetinde bir kelime ile hatırlatıldıktan sonra "Müminlere, Allah'ın büyük bir lütfuna ereceklerini müjdele" ayetinde ayrıntılı bir açıklama ile pekiştiriliyor ![]() ![]() ![]() Peygambere yönelik bu sesleniş, kafirlere ve münafıklara uymasını yasaklayan, onların kendisine ve müminlere yönelik baskılarını umursamamasını telkin eden, sadece Allah'a dayanmasını ve O'nun yardımının sağlayacağı güvenceyi yeterli görmesini isteyen bir direktifle noktalanıyor ![]() "Kafirlere ve münafıklara itaat etme ![]() ![]() Bu sesleniş, kanun koyma, yönlendirme ve yeni sosyal düzenlemeler getirme konusu ele alınmadan önce, daha surenin başındayken yönetilen seslenişin aynısıdır ![]() ![]() "Koruyucu olarak Allah yeterlidir ![]() Görülüyor ki, Zeyd ve Zeynep olayının sunuluşuna ve değerlendirilmesine, evlatlıkların boşanmış eşleri ile evlenilebileceğine ve Peygamberimizin bu konuda ortaya koymakla görevlendirildiği pratik örnek meselesine geniş yer veriliyor ![]() ![]() ![]() AİLENİN DÜZENLENMESİ Surenin bu bölümü genel bir hükmü açıklayarak başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bölümün sonunda Peygamberimizin eşleri, kızları ve bütün mümin kadınlar için aynı derecede bağlayıcı olan bir hüküm yer alıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yasalar ve direktifler, müslüman toplumu, islam düşüncesi uyarınca yeniden düzenlemeyi amaçlayan çabaların bir bölümünü oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi bu bölümün ilk ayetini inceleyelim: |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )49- "Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp da, henüz dokunmadan onları boşarsanız, onları iddet müddetince beklemeniz gerekmez ![]() ![]() Bakara suresinde cinsel ilişki kurulmadan boşanan kadınlara ilişkin hüküm şöyle açıklanmıştı: "Kadınlara el sürmeden ya da mehirlerini belirlemeden onları boşamanızın sakıncası yoktur ![]() ![]() ![]() Eğer kadınların mehirlerini belirler de onları el sürmeden boşarsanız, kendilerinin ya da nikahlarını kıymaya yetkili erkeğin bağışlaması durumu dışında belirlediğiniz mehrin yarısını ödemeniz gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi cinsel ilişki kurulmadan boşanan kadının eğer mehri belirlenmiş ise kendisine bu mehrin yarısının verilmesi gerekir ![]() ![]() ![]() Cinsel ilişki kurulmadan boşanan kadın konusunda Bakara suresinde olmayıp da burada bulunan hüküm bu kadının boşanmayı izleyen "bekleme dönemi" ile ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Henüz dokunmadan onları boşarsanız, onları iddet müddetince beklemeniz gerekmez ![]() Bu cümleyi "Onlara bağışta bulununuz" buyruğu izliyor ![]() ![]() ![]() "Onları güzellik ile serbest bırakınız ![]() Yani bu eşlerinizi sıkmadan, üzmeden, kendileri ile inatlaşmadan ve yeni bir yuva kurmalarını engelleme hırsına kapılmadan tatlılıkla salıveriniz ![]() Surede yer alan bu genel hüküm, müslüman ümmetin sosyal hayatını düzenleme amacına yönelik çabaların bir parçasıdır ![]() PEYGAMBERİN HANIMLARINA KARŞI MÜSLÜMANLARIN DURUMU Bundan sonraki ayette aynı anda nikah altında tutulabilecek kadın sayısının tavanını dört ile sınırlayan Nisa suresindeki ayetin inişinden sonra Peygamberimizin kaç kadın ile evli olabileceği ve bu konuda sadece kendine ve ailesine özgü hükümlerin neler olduğu açıklanıyor ![]() "Eğer gözetiminiz altındaki yetim kızlar ile evlendiğiniz takdirde onların haklarını gerektiği gibi gözetemeyeceğinizden korkuyorsanız, size nikahı düşen kadınların ikisi, üçü, ya da dördü ile evlenebilirsiniz ![]() ![]() Bu ayet indiği sırada Peygamberimiz dokuz kadın ile evli idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cahş kızı Zeyneb'e gelince Peygamberimizin onunla evlenmesinin nedenini yukarda incelemiştik ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dokuz eşin son ikisi Mustalak oğullarından Haris'in kızı Cuveyriyye ile Hayy b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hanımlar "müminlerin anaları" oldular, Peygamberimizin yatağını paylaşma şerefini kazandılar, nikah altında tutulmaları ya da boşanmaları yolunda Peygamberimize "tercih hakkı" tanıyan aşağıdaki iki ayetin inişi üzerine yüce Allah'ı, Peygamber'i ve ahireti seçtiler ![]() Nikah altında bulundurulabilecek eş sayısını sınırlayan ayetin inmesi üzerine Peygamberimizden boşanmaya yanaşmak istemediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )50- "Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği cariyelerini, seninle beraber hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını ve peygamber nikahlamayı dilediği takdirde mü'minlerden ayrı sırf sana mahsus olmak üzere, kendisinin mehrini Peygambere hibe eden mü'min kadını almanı helal kılmışızdır ![]() ![]() ![]() 51- "Ey Muhammed! Onların dilediğini geri bırakır dilediğini de yanına alırsın ![]() ![]() ![]() ![]() 52- "Ey Muhammed! Bundan sonra artık sana başka kadınlarla evlenmen, bunları başka eşlerle değiştirmen, güzellikle hoşuna gitse bile sana helal değildir ![]() ![]() Bu ayetlerin birincisinde nitelikleri belirtilen kadınlar ile evli kalmak, Peygamberimize helal kılınmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bu serbestliği sırf Peygamberimize tanımıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun yanı sıra Peygamberimiz kendisi ile gönüllü olarak evlenmek isteyen kadınlardan dilediğini nikahlayabilecek ve dilediğinin isteğini sonraya bırakabilecekti ![]() ![]() ![]() "Bu, onların gözlerinin aydın olmasını, üzülmemelerini, hepsine verdiğin şeylere razı olmalarını daha iyi sağlar ![]() Böylece Peygamberimizin içinde bulunduğu özel şartlar, kendisine yönelik arzular ve onunla birlikte yaşama şerefine dönük özlemler gözetilmiş oluyordu ![]() ![]() "Allah, kalplerinizde olanı bilir ![]() ![]() Arkasından Peygamberimizin eşlerini sayıca ve ismen donduran yasaklayıcı ayet indi ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammed, bundan sonra artık başka kadınlarla evlenmen, bunları başka eşler ile değiştirmen, güzellikleri hoşuna gitse bile sana helal değildir ![]() ![]() Peygamberimizin cariyelerinin sayısı ve kimlikleri ve sınırlamanın dışında tutulmuştu ![]() ![]() ![]() Mesele bu gözetlemeye ve bu gözetimin altında bulunan duygusunun kalplerdeki güçlülük derecesine bağlanmıştır ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Daha sonraki ayetlerde gerek Peygamberimizin sağlığında ve gerekse ölümünden sonra müslümanlar ile O'nun ailesi ve "mü'minlerin anneleri" olan eşleri arasındaki ilişkileri düzenleyen açıklamalar gündeme geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )53- "Ey inananlar! Peygamberin evlerine, yemeğe çağrılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin; fakat davet edilirseniz girin ve yemeyi yiyince dağılın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 54- "Bir şeyi açıklasanızda gizleseniz de Allah şüphesiz hepsini bilir ![]() Buhari'nin güvenilir bir rivayet zincirine dayanarak bildirdiğine göre saha-bilerden Enes b ![]() "Peygamberimiz Cahş kızı Zeynep ile evlenirken bir düğün yemeği vermişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada üç grup konuk evde kaldı, konuşmaya dalmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasından diğer eşlerinin odalarını ziyaret etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Az önce okuduğumuz iki ayet, evlere girip çıkmaya ilişkin bazı edep kurallarını içeriyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu pervasızlık Peygamberimizin evlerine girerken daha çok kendini gösteriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim elimizdeki bilgiye göre yukarda sözünü ettiğimiz o üç grup düğün yemeğinden sonra sohbete daldıklarında evin yeni gelini, yani Cahş kızı Zeynep yüzünü duvara dönüp oturmak zorunda kalmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah gerçeği söylemekten çekinmez ![]() Nitekim kadın-erkek ilişkileri konusundaki engin duyarlılığı ile tanınan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari'nin güvenilir bir rivayet zincirine dayanarak bildirdiğine göre sahabilerden Enes b ![]() "Bir defasında Ömer, Peygamberimize Ey Allah'ın Resulü, senin evlerine iyi-kötü herkes giriyor ![]() ![]() Bu sırada inen ayetlerin birincisi insanlara, o günün araplarına şunları öğretiyor: Peygamberin evlerine izinsiz girmemelidirler ![]() ![]() ![]() Günümüzdeki müslümanların da, bir çoklarının ihmal ettiği, bu edep kurallarına şiddetle ihtiyaçları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetin ortalarında Peygamberimizin eşleri ile yabancı erkekler arasında bir perde bulunması gerektiği belirtiliyor ![]() "Peygamber eşlerinden bir şey istediğinizde onu perde arkasından isteyiniz ![]() Ayetin devamında böyle bir perdenin bulunmasının her iki tarafın kalplerinin temiz kalmasına yarayacağı açıklanıyor ![]() "Bu sayede sizin kalpleriniz de onların kalpleri de daha temiz kalır ![]() Öyleyse hiç kimse ortaya çıkıp da yüce Allah'ın buyurduğunun tersini söylemesin ![]() ![]() ![]() ![]() İşte onlar için söylüyorum ![]() ![]() ![]() Hem yüce Allah bu sözleri "mü'minlerin anneleri" olan temiz Peygamber eşleri ile Peygamberin arkadaşları olan ilk müslümanlar için, yani hiç kimsenin boy ölçüşmeye kalkışamayacağı derecede seçkin insanlar için söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa elle tutulur, somut gerçek yüce Allah'ın doğru, buna karşılık yüce Allah'ın buyruğu ile çelişen sözleri söyleyenlerin yalan söylediklerini haykırıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, ayette açıklanıyor ki, Peygamber'in evlerine gelen konukların çağrılı olmadıkları halde yemeğin pişmesini beklemeleri ve yemekten sonra da evde kalarak sohbete dalmaları O'nu rahatsız ediyor, fakat aşırı nazikliğinden dolayı onlara bir şey diyemiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah'ın Peygamberini üzmeniz ve O'ndan sonra eşlerini nikahlamanız asla caiz değildir" Elimizdeki bilgilere göre münafıklardan biri Hz ![]() " Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır ![]() Herhangi bir hareketin yüce Allah katında "büyük günah" sayılmasından daha korkunç bir şey düşünülebilir mi? Fakat bu korkunç uyarı ile yetinilmiyor, buna yine aynı derecede korkunç bir tehdit ekleniyor ![]() "Bir şeyi açıklasanız da, gizli tutsanız da, hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu uyarıcı ve tehdidi izleyen ayette Peygamber eşlerinin hangi erkeklerin karşısına saklanma kaygısı taşımadan çıkabilecekleri açıklanıyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )55- "Onlara (Peygamber hanımlarına); babaları, oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, hizmetçi kadınları ve cariyeleri hakkında bir günah yoktur ![]() ![]() Burada sayılan erkekler ile sıkıca örtünmeden görüşmek bütün müslüman kadınlara serbest bırakılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın "Ey Peygamber eşleri, Allah'tan korkunuz, şüphesiz Allah her şeyi görmektedir" diyerek bu direktif ile Allah korkusu arasında bağ kurması, O'nun her şeyden haberdar olduğunu hatırlatması, dikkatlerimizden kaçmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetlerin devamında Peygamberimizi, gerek şahsı ve gerekse ailesi ile ilgili olarak üzenlere, rahatsız edenlere yönelik uyarılar ve çirkin davranışlarına dönük kınamalar yineleniyor ![]() ![]() ![]() 56- "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler Ey inananlar! siz de O'nu övün, O'na salat ve selam getirin ![]() 57- Allah'ı ve Peygamberini inciltenlere, Allah, dünyada da ahirette de lanet eder; onlar için alçaltıcı bir azab hazırlamıştır ![]() Ayetin orijinalinde Allah'ın ve meleklerin, Peygamberimize "selât" ettikleri belirtiliyor ![]() ![]() ![]() Aman Allah'ım, bu ne erişilmez derece! Yüce Allah'ın, Peygamberimize yönelik övgüsünü bütün evren tekrarlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın bu övgüsünün ışığı altında insanların Peygamberimizi üzmeleri, rahatsız etmeleri son derece çirkin, aşağılık, iğrenç ve lânetlik bir davranış olarak biliniyor ![]() "Allah'ı ve Peygamberini incitenlere Allah, dünyada da ahirette de lânet eder onları alçaltıcı bir azap beklemektedir ![]() Peygamberimizi incitmenin yüce Allah'ı incitmek demek olması ve bu çirkin eylemin O'nun kullarınca, O'nun zavallı yaratıklarınca işlenmiş olması eylemin iğrençliğini kat kat arttırmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sonraki ayette erkek-kadın bütün müminlere yönelik "incitme" eylemleri de kınanıyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )58- "Mü'min erkek ve kadınları, yapmadıkları bir şeyle suçlayıp inciltenler, iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olurlar ![]() Azarın tonundaki bu ağırlıktan şunu anlıyoruz: O günlerin Medine'sinde erkek ve kadın müminlere karşı entrikalar çevirmeyi, çirkin söylentiler yayarak onların adlarını karalamayı, başlarına çorap örmeyi, onları asılsız suçlarla suçlamayı iş edinen bir grup vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra yüce Allah Peygamberimize eşlerine, kızlarına ve bütün mümin kadınlara özel işleri için dışarı çıktıklarında tüm vücutlarını, başlarını ve gerdanlarını bol bir örtü ile sıkıca örtmelerini söylemeyi emrediyor ![]() ![]() ![]() 59- "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üstlerine alsınlar, vücutlarını örtsünler ![]() ![]() ![]() Tefsir bilgini bu ayeti açıklarken şöyle diyor: O yıllarda Medine'de bazı ahlâksız erkekler vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir başka tefsir bilgini olan Mücahid de bu ayeti açıklarken şunları söylüyor: Kadınlar bol örtüye bürünerek köle olmadıklarını, özgür kadınlar olduklarını belli ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ayetlerde arap toplumunu ahlâksızlıklardan arındırma uğruna harcanan sürekli çabayı, bütün fitne ve anarşi sebeplerini ortadan kaldırmak için yapılan sıkı telkinleri, fitnenin ve anarşinin alanını mümkün olduğu kadar daraltmak için gösterilen özeni görüyoruz ![]() ![]() Bölümün sonunda müslüman toplum arasında birliği sarsıcı dedikodular yayan münafıklara, hasta ruhlu kimselere ve bozgunculara yönelik bir tehdit ile karşılaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )60- "İki yüzlüler, kalplerinizde fesat bulunanlar, şehirde bozguncu haberler yayanlar, eğer bundan vazgeçmezlerse, andolsun ki seni onlarla mücadeleye davet ederiz; sonra çevrende az bir zamandan fazla kalamazlar ![]() 61- "Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve öldürülürler ![]() 62- "Allah'ın geçmiş milletlere uyguladığı yasa budur ve Allah'ın yasasında bir değişme bulamazsın ![]() Bu kesin sözlü ve sert tehditten, yahudi kökenli Beni Kureyze kabilesinin sürülüşünden sonra müslümanların Medine'de ne kadar güçlendiklerini, islam devletinin kent üzerindeki egemenliğinin ne kadar pekiştiğini anlıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Surenin bu son bölümünde insanların kıyametin ne zaman kapacağına ilişkin Peygamber efendimize yönelttikleri soruları, işi alaya alarak kıyametin bir an önce kopmasını istemeleri ve bu konudaki kuşkuları söz konusu ediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sure derin etkili ve ürpertici bir mesajla son buluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin uzun uzun anlattığı; uzun süre korkuttuğu ve Kur'an-ı Kerim'in okuyan kişinin adeta görebileceği şekilde sahnelerini anlattığı kıyametin ne zaman kopacağını sık sık Peygamberimizden soruyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )63- "Ey Muhammed! İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar ![]() ![]() Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi, yüce Allah'ın sırf kendisine özgü kıldığı ve aralarında Peygamberler ile önde gelen melekler de olmak üzere canlılardan hiçbirisinin bilmesini istemediği gaybın kapsamındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine soru sorulan Peygamber efendimiz soran da Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bunu, kendisinin bildiği bir hikmete dayalı olarak takdir etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )64- "Allah kafirlere lanet etmiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır ![]() 65- "Orada ebedi olarak kalacaklar kendilerini koruyacak ne bir dost, ne bir yardımcı bulamayacaklardır ![]() 66- "Yüzleri ateşe çevrildiği gün: "Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke Peygambere itaat etseydik" derler ![]() 67- "Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar" derler ![]() 68- Rabbimiz! Onlara iki kat azab ver ve onları büyük bir lanetle rahmetinden kov " Onlar kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlardı ![]() "Allah kafirlere lanet etmiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() O ateşte uzun bir dönem kalacaklar ![]() ![]() ![]() ![]() "Ne bir dost ne de bir yardımcı bulamayacaklardır ![]() Onların ateşteki durumlarını yansıtan sahne ise, iç karartıcı ve acı bir sahnedir: "Yüzleri ateşe çevrildiği gün ![]() Ateş etraflarını sarmıştır onların ![]() ![]() ![]() "Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik" derler ![]() Bu, boş bir istektir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, dünyadayken kendilerini saptıran önderlerine ve büyüklerine karşı intikam duygusu uyanıyor içlerinde ![]() ![]() "Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar" derler ![]() ![]() İşte kıyamet budur ![]() ![]() Öyle anlaşılıyor ki, Peygamber efendimizin Zeynep bint-i Cahş ile evlenmesi, islamın bu fiili uygulama ile ortadan kaldırmağa çalıştığı bu cahiliye geleneğine ters düşmesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Münafıklar ve bozguncular susmak nedir bilmiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada -Beni Kureyze kabilesinin bundan önce de diğer yahudilerin Medine'den uzaklaştırılmalarından sonra- Medine'de açıktan açığa kafir olan hiç kimse kalmamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )69- "Ey inananlar! Siz de Musa'yı incitenler gibi olmayın ![]() ![]() ![]() 70- "Ey inananlar! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin ![]() 71- "Ki Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınız bağışlasın ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim burada Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz yüce Allah Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim mü'minleri doğru ve uygun söz söylemeye, sözlerini ölçüp biçmeye, münafıkları ve bozgunculuk peşinde koşanları dinlemeden önce, Peygamberleri, yol göstericileri ve yöneticileri hakkında bir beyinsiz sapığın veya art niyetli bir pisliğin lafına kulak vermeden önce söylenenlerin amacını ve hedefini bilmeye yöneltiyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur ![]() Allah'a ve Peygambere itaat, başlı başına bir başarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Belki de yüce Allah bu lütfu bahşetmekle insanın zayıflığını, omuzlarına yüklenen sorumluluğun ağırlığını, büyüklüğünü göz önünde bulundurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|