Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gidilir, içilir, sivas, tanıtım, yenir

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Sivas Sivil Mimari Örnekleri


Sivas ilinde Selçuklu döneminde başlayan yerleşim, yeni bir mimariyi de oluşturmuştur O dönemde daha çok taş işçiliğinin ön plana çıktığı özgün yapılar meydana getirilmiştir Ancak eski kaynaklardan öğrenilen Sivas sivil mimari örneklerinden günümüze önemli bir kalıntı gelememiştir XIVyüzyılın ilk yarısında yöreyi gezen İbni Batuta kentin caddelerinin geniş, yapılarının güzel ve çarşılarının da kalabalığından söz etmiştirTimur dönemi tarihçilerinden Şerafeddin Yezdi şehirdeki evlerin daha çok güneye yönelik olduğunu belirtmiştir

Orta Çağda Sivas daha çok surlarla çevrili ve içerisinde anıtsal yapıların olduğu bir kent görünümünde idi O dönemdeki evler kerpiçten bir veya iki katlı olup, üzerleri toprak dam örtülü idi XVIIyüzyılda Sivası gezen Evliya Çelebi de kentin kale içinde ve dışındaki evlerinin toprak damlı olduğunu belirtmiştir Bu gezginlerin anlattığı tanımlar General Moltgenin 1839daki anlatımıyla aynı noktadadır Bu da gösteriyor ki Sivas evleri ilk yapılışından XIXyüzyıla kadar hemen hemen değişmemiştir XIX-XXyüzyılda toprak damlı kerpiç evler yerlerini kiremit çatılı bir veya iki katlı taş evlere bırakmıştır


Sivil mimarinin gelişiminde yörenin sert iklim koşullarının büyük payı olmuştur İklim nedeniyle evler şehrin güney yönünde birbirlerine bitişik düzende yapılmışlardır Sivasta ilk yerleşim Kale ve Feth-i Bab mahallelerinde görülmektedir Daha sonra yerleşim kale eteklerine kadar uzanmıştır Ayrıca dağınık düzende bağlar denilen bağ evleri de yapılmıştır Arhusu, Diblihan, Kurdeşen, Alaybeyi gibi kesimlerde köy yaşantısını yansıtan tek katlı bir ve iki odalı evler de bulunmaktadır Düzensiz ve dar sokaklar boyunca sıralı olan evler daha çok baskınlardan korunmak amacıyla yüksek duvarlarla çevrilmiştir Komşuluk ilişkilerinin sürdürülebilmesi için de bahçe duvarlarına komşu kapısı denilen küçük kapılar açılmıştır Atların veya atlı arabaların geçebileceği büyüklükte “kanatlı” denilen ana kapı taş döşeli büyük avluya açılmaktadır Şehirdeki yaygın yapılanmada yapı malzemesi olarak taşın yanı sıra kerpiç de kullanılmıştır


XIXyüzyıldan sonra Sivas evlerinde harem ve selamlık tipi evlerin yapıldığı görülmektedir Bu tür evler bazen aynı yapı içerisinde, bazen de aynı avluda birbirleri ile bağlantılı olarak yapılmışlardır Çoğunlukla çeşme ve helâlara avluda yer verilmiştir Aynı zamanda bu avlularda kış erzakının yapılabilmesi için büyük bir ocak bulunurdu Haremlik ve selamlığın aynı ev içerisinde bulunduğu örneklerde, selamlığın kapısı ana caddeye, haremin kapısı da ara sokağa açılıyordu Bunların kapılarında tokmak ile zelve veya halka denilen ikinci bir ses çıkaran alete yer verilmiştir Bu aletlerden zelve veya halka çalındığında ev halkına yakın kişilerin geldiği anlaşılır ve avluda bulunanlar da ona göre kendilerine çeki düzen verirlerdi

Sivasın bazı büyük evlerinde dışarıya yuvarlak, beşgen, altıgen planlı “Yıldız Köşkü” denilen bir de asma kat eklenmiştir


Sivas evleri çoğunlukla bodrum, zemin katı ve birinci kat olarak planlanmıştır Bununla beraber Akaylar Konağında olduğu gibi zemin katı üzerinde iki katın daha olduğu da görülmüştür Zemin katlar daha çok taş döşemeli olup, kiler ve ocaklar bu katta bulunmaktadır Kış aylarında kullanılan bu katın basık ve az pencereli oluşu iklimden kaynaklanmaktadır Buradaki mekânlara yüklük ve dolaplar da yerleştirilmiştir

Sivas evlerinin birinci katı daha çok oturma mekânlarıdır Bu katlar caddeye ve sokağa bakmaktadır Çıkmalarla odalar genişletilmiş, bol pencerelerle de içerisi aydınlatılmıştır Başoda da bu katta bulunmaktadır Sedir kilim ve halılarla çevrili olan odalara “Ağa Gözü” “Hatun Gözü”, “Dana Gözü”, “Gelin Gözü” gibi isimler de verilmiştir


Sivas evlerinde çoğunlukla üç ayrı plan şemasının kullanıldığı görülmektedir Bunlardan birincisi iki yüzlü, iç sofalı plan tipidir Burada ortadaki sofaya iki yandan odaların açılması esas alınmıştır Ancak bu plan tipinde oda sayısının değişik olduğu da görülmektedir Sivasta Hasan Başeğmez evi ile Mütevellioğlu Mesrur Beyin evi bu tipe verilecek en güzel örneklerdir

Sivasta bir de dış sofalı, üç tarafı odalı plan tipi uygulanmıştır Bu plan tipinde bir kenarı avluya bakan sofanın diğer tarafı odalarla çevrilmiştir Bu plan tipine örnek olarak da Feridun Kangal Konağı ile Abdi Başaranın evi gösterilebilinir

Sivasta uygulanan üçüncü plan tipi dört eyvanlı olarak nitelenmektedir Bu plan tipinde ortada bir sofa, etrafında dört eyvan, köşelerinde de geniş odalara yer verilmiştir Bu plan tipine örnek olarak Akaylar Konağı gösterilebilinir


Sivas evleri daha çok taş temeller üzerine kesme taş örgü ve ahşap çatkının kurulması, aralarının kerpiçle doldurulmasından meydana gelmiştir Bu evlerin dış yüzeyleri samanlı bir çamur ile sıvanır, içerisi de alçı sıva ile sıvanır Zemin katı sal taşı döşemeli ve sıkışmış topraktandır Bazen de ahşap kaplama yapıldığı da görülmektedir Bunların yanı sıra bodrum ve zemin katlarında yöresel taştan da yararlanılmıştır

Sivas evleri geniş avlular ve bahçeler içerisinde kurulduklarından, evlerin cephe görünümlerinin gösterişli olmasına dikkat edilmiştir Birçok evde avlu ve sokaklara çıkmalar yapılmıştır Bunlar cumba veya köşk şeklindedir Çıkmalar daha çok cephe görünümlerini belirleyici mimari elemanlar olarak görülmektedir Sivasta iki köşeli çıkmalı tip, tek ve köşe çıkmalı tip, düz kat çıkmalı tip ve gönyeli çıkmalı tip gibi örnekler de bulunmaktadır Evlerin saçaklarında ön cephe esas alınmıştır Çoğunlukla evlerde saçak altı düz ahşap kaplamalı saçaklara yer verilmiştir Bazı örneklerde ise saçak dar tutulmuş ve saçak altı eğimli olarak yapılmıştır Bazı örneklerde ise saçak altları herhangi bir mimari elemanla kapatılmadan düz bırakılmıştır Bununla beraber cephelere değişik bir görünüm kazandıran enli saçaklara da rastlanmaktadır Çatılar ise beşik çatı, kırma çatı olarak iki ayrı tipte uygulanmıştır Bunların üzeri de alaturka kiremitle kaplanmıştır


Sivas evlerinin içerisinde ahşap ve sıva üzerine kalem işi yapılmasına özen gösterilmiştir Bu tür uygulamalar tavanlarda, oda kapılarında, yüklük ve dolap kapaklarında, merdiven korkuluklarında, ocak davlumbazlarında görülmektedir Yaygın olarak kullanılan ahşap tavanlarda çıtalı olarak kullanılmıştır Çıtakâri denilen bu süsleme tavanlarda S şeklinde birleşerek bütün alanı kaplamıştır Bu tür süsleme Sivas evlerinde çok yaygın olarak kullanılmıştır Bunun yanı sıra, çıtaların tavan göbeklerinin kenarlarına doğru daralarak üçgenler meydana getirmesi ve içlerine baklava dilimlerinin serpiştirildiği de görülmüştür Tavanların ortalarına birer yuvarlak göbek yerleştirilmiştir Bu tavan göbeği bir bütün halinde olup, bazen de ayrı ayrı hazırlanarak buraya monte edilmiştir Oda kapıları ile dolap kapakları da süslemelidir

Sivas evlerinde sıva üzerine yapılan kalem işleri de çok sık görülmektedir Bunların en güzel örneği Kangal Konağında karşımıza çıkmaktadır Altın yaldızlı tavan süslemesinin duvarla tavan arasında kalan içbükey kısmında meyve ve bitkisel kompozisyonlara yer verilmiştir Bu arada deniz veya şehirle ilgili manzara resimleri de çoğunluktadır


Sivas ilinde Divriği sivil mimarisinin de ayrı bir yeri vardır Bu evlerin 1725-1800 yıllarına tarihlendirilen örneklerinde altılarında ahır, üstlerinde de yüksek tavanlı odalar olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Bu evlerin pencereleri tahta kepenkli olup, üzerlerinde kafa pencerelerine yer verilmiştir Başodalar geniş tutulmuş ve içlerine ocak konulmuştur Düz toprak damlı olan bu evlerde saçak örtüsüne ve bezemeye yer verilmemiştir Divriği de 1800 ve 1850 arasında yapılan evler de düz toprak damlı olup, cepheler kireçle sıvanmıştır Bu tür evlerde işlemeli tavanlar, ocak yaşmakları ve çiçeklikler ortaya çıkmış, kafa pencereleri de değişik düzenlemelerle gelişmiştir Divriğide 1850-1900 yılları arasında yapılan evlerin tavan yüksekliklerinin azaldığı, düz toprak damın yine kullanıldığı görülmektedir Kafa pencereleri ise büyük boy pencerelerle birleştirilmiştir Başodaya ocak konulmaması da dikkati çekmektedir Başoda yerini yaz odaları almıştır 1900-1925 arasında yapılan evlerde uzun boyda pencereler dikkati çekmekle beraber, kiremit çatılar kullanılmaya başlanmıştır


Eski Divriği evlerinde öncekilerden farklı özellikler görülmektedir Dış cephelerde duvarlar arasında kısa bir boşlukla iki kat yapılmıştır Mekân ölçüleri oldukça geniş tutulmuş, tavan yükseklikleri 4 mye kadar ulaşmıştır Ayrıca tahta döşeme ve zarlı tavan geleneğinin XIXyüzyıldan sonra yaygınlaştığı da dikkati çekmektedir Evlerin zemininde toprak veya sal taşının kullanılması da yaygınlaşmıştır Odalarda daha çok toprak taban tercih edilmiştir Bezemede çarkıfelek motiflere yer verilmiş ve tavanlarda da dikkati çekecek derecede süslemeler kullanılmıştır

Sivas evleri 1980 yılı öncesinde tespit ve tescili yapılmadığından çoğu yıkılmış ve yerlerini beton yapılara bırakmıştır Bundan sonra Kültür Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilen mahallelerdeki evler koruma altına alınmıştır Bu evlerin başında; Ali Baba Mahallesindeki Hasan Başeğmez Evi, Selçuk Mahallesinde Abdi Başara Evi, Mütevellioğlu Mesrur Başara Evi, Nalbantlarbaşı Mahallesinde Feridun Kangal Konağı; Seyfullah Paşa Konağı, Mehmet Şenol Konağı, Kaleardı Mahallesinde Akaylar Konağı, Benderli Ali Ağanın 1815 yılında yaptırdığı Susamışlar Konağı, Ali Ağanın 1827 yılında yaptırdığı, Sivas Belediyesince Kültür Evi olarak kullanılan Abdi Ağa Konağı, Sivas Hizmet Vakfı Genel Merkezi olarak kullanılan Osman Ağa Konağı ve Mihrali Bey Konağı gelmektedir

Divriğide ise İsmail Yıldırım Konağı, Alanlı Konağı, Ayanoğlu Konağı, Abdullah Paşa Konağı, Refik Durdu Evi, Çankaya Evi, Sancaktarzade Evi, Erçokluzade Yusuf Ağa Evi, Muratoğlu Evi, Deli Osman Ağa Evi, Kalıpsız Evi, Hafisoğlu Evi, Dizdarzade Eyüp Efendi Evi, Arıstakzade Evi, Yolgeçti Evi, Ede Bey Evi, Çalapverdizade Evi, Burnaz Paşa Evi, Sütmolla Evi bulunmaktadır


Cumhuriyet döneminde de Sivasta yapılan vilayet, gar binası ve lise binası da sivil mimari örneği olup, ayrı bir ekolü oluşturmaktadır

Bu yapılardan Hükümet Konağı Sivas Valisi Halil Rifat Paşa tarafından 1883 yılında iki katlı olarak yaptırılmıştır Bu yapı 2000x5000 m ölçüsünde ve 42 odalı iken 1913-1917de Sivas Valisi olan Muammer Bey zamanında üzerine 22 odalı üçüncü bir kat eklenmiştir Hükümet Konağı 1978 yılında yanmış, 1982de onarılmıştır

Neo-Klasik ve Ampir mimari üslubu gösteren bu yapının önüne 1984 yılında Halil Rıfat Paşanın büstü yerleştirilmiştir Ayrıca XIXyüzyılın sonunda Neo-Klasik ve Ampir üslubunda Jandarma Alay Komutanlığı binası yapılmıştır Bu yapı da tek katlı olup L planlıdır Köşeleri kule şeklinde üç katlıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Sivas Saat Kulesi

Sivasın Topraktepe denilen kesiminde bulunan saat kulesini Sivas Valisi Alâeddin Paşa yaptırmış ve ona Kızılhisarda bir de değirmen vakfetmiştir Saat kulesinin kitabesi bulunmamakla beraber, Alâeddin Paşanın 1740 yılında valilik yaptığı dikkate alınacak olunursa, saat kulesinin de bu dönemde yaptırıldığı sanılmaktadır

Sivas Kalesi burcu üzerindeki bu saat kulesi ahşaptan yapılmıştı Çokgen gövdeli olan saat kulesi aşağıdan yukarıya doğru incelmekte olup, üç kat halinde idi Bu saat kulesi yıkılmış ve günümüze gelememiştir

Eski fotoğraflarından anlaşıldığına göre burç üzerinde sekizgen gövdeli saat kulesinin üzerinde geniş bir saçak, bunun üzerinde de daha küçük ölçüde yine sekizgen bir gövde bulunuyordu En üstte de yine sekizgen gövdeli ve çok daha küçük her cephesinde pencere ve saat kadranlarına yer verilmişti

Alıntı Yaparak Cevapla

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Sivas Kütüphaneleri

Sivas ilinde kütüphanecilik çalışmalarına 1700lü yıllarda başlanmış ancak, bu dönemde açılan kitaplıklar günümüze ulaşamamıştır Sivas Müftüsü Numan Efendinin kendi ismini taşıyan bir kütüphaneyi 1758 yılında açtırmış ve uzun süre bu kütüphane Sivasa hizmet vermiştir Kütüphanenin bulunduğu yapı 1930lu yıllarda yıkılmış ve içerisindeki kitapların bir bölümü Şifahiye Medresesine taşınmıştır Bundan sonra Kâşif Efendinin 1847de kurdurduğu Kâşifiye kitaplığı ise 1979 yılında Gürün Halk Kitaplığına dönüştürülmüştür

Günümüzde Mütevellizade Ziya Beyin kurduğu kitaplık, Sivas İl Halk Kitaplığı ve Çocuk Kitaplığı kültürel yönden ile hizmet vermektedir

Mütevellizade Ziya Bey Kütüphanesi (Merkez)


Mütevellizade Ziya Bey Kitaplığı 1908 yılında kurulmuş ve Yusuf Ziya Beyin 1943 yılında ölümüne kadar adı geçen tarafından yönetilerek giderleri karşılanmıştır Ziya Beyin vasiyeti gereğince de kütüphanenin yönetimi büyük oğluna bırakılmıştır

Bu kütüphanenin giderleri kütüphane binasının altında bulunan altı dükkânın kira bedeli ile karşılanmıştır Ziya Beyin zamanında kütüphanenin kitap sayısı 3000 civarında idi

Kütüphanenin kurucusu olan Mütevellizade Yusuf Ziya Bey Sivasın seçkin ailelerinden biri olup, söylentiye göre de 1327-1328 yıllarında Sivasa gelip yerleşmişlerdir Bu aile Osmanlı devletinde önemli görevlerde bulunmuştur Ziya Bey (Başara) 1869 yılında Sivasta dünyaya gelmiş, Mekteb-i İptidai, Mekteb-i Rüştiye eğitimini tamamladıktan sonra Sivas Mektebi kalemine girmiş ve orada mümeyyizliğe kadar yükselmiştir Daha sonra kaymakamlık, mektupçuluk, Sivas Mekteb-i Sanayi öğretmenliği ve müdürlüğü, Vilayet iaşe müdürlüğü yapmıştır


Sivas Vilayet Gazetesinde muhabir olarak çalışmış, Sivas Vilayet Meclisinde Hamidiye-Hicaz demiryolu komisyonunda görev aldıktan sonra Meşrutiyet döneminde Osmanlı Meclis-i Mebusanda ve Cumhuriyetin ilanından sonra da TBMMde yedi dönem milletvekilliği yapmıştır Sivas Kongresine katılmıştır

Mütevellizade Ziya Beyin Kütüphanesi Sivas il merkezinde iki katlı bir yapıdır Kesme taş ve tuğladan olan bu yapının altında yuvarlak kemerli altı adet dükkân bulunmaktadır Bunun üzerindeki birinci kat bütünüyle kütüphaneye ayrılmıştır Günümüzde kütüphane Mütevelli Heyetince yürütülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Sivas Doğal Güzellikleri

Sivas ili dağlık ve yüksek bir plato üzerinde bulunmaktadır Bu yükseltiler ortalama 1000 mnin üzerindedir Dağlar ve bunların arasındaki vadiler ile çukurluk alanlar, ovalar ilin başlıca yeryüzü şekilleridir İl alanının % 476 sı platolarla, % 462 si dağlarla, %62 si ise ovalarla kaplıdır

Dağlar

İl topraklarındaki dağlar IIIZamanda oluşmaya başlamış, Alp kıvrımlaşması sırasında Kuzey ve Güney Anadolu dağları belirginleşmiştir Kuzey Anadolu Dağlarının güneye, Güney Anadolu Dağlarının kuzeye açılan kolları il alanının büyük bölümünü kaplamaktadır

İl topraklarındaki başlıca dağlar Köse Dağları, Tecer Dağları, Akdağlar, İncebel Dağları ve Yama Dağıdır

Köse Dağları

Kuzey Anadolu sıradağlarının güneye açılan en önemli kollarından biri olan Köse Dağları gerek yükselti gerek uzunluk gerek kapladıkları alan açısından Sivasın en önemli dağlarıdır Bu dağlar Yıldızelinde Yıldız Dağı (2537m), Doğuda Asmalı Dağı (2406 m), Tekeli Dağı (2621 m), Köse Dağı (3050 m) ve Kızıldağ (3015 m) il topraklarında en büyük yüksekliğe ulaşmaktadır Köse Dağlarının kuzeyde Kelkit Vadisine doğru yükseltisi azalmaktadır Bu dağların büyük bölümü Karadeniz Bölgesi içerisindedir Karadeniz ikliminin etkisinden ötürü de Köse Dağlarının Kuzey yamaçları yer yer iğneli ağaçlarla, yapraklılardan meşe ve menengiç ağaçlarının oluşturduğu ormanlarla kaplıdır

Tecer Dağları

Torosların kuzeye yönelik bir kolu olan Tecer Dağları, Gemerek-Şarkışla arasından başlayarak, kuzeydoğuya doğru geniş bir yay çizer Sivas-Kangal arasında Kulmaç Dağları ismini alır Tecer Dağlarını Huma Çayı Vadisi ikiye ayırmaktadır Bu dağ sırası kuzeyde Çengelli, güneyde ise Deli Dağı ismini alır Her iki dağ sırası da doğuya doğru uzanarak Doğu Anadolu Dağlarıyla birleşir

Akdağlar

Akdağlar Kızılırmak Vadisinin batısından başlayarak kuzeydoğuya yönelir ve Sivas-Tokat ve Sivas-Yozgat sınırını oluşturur Yıldızeli Çayı ile Kızılırmak Vadisi arasındaki üçgen alanı bütünüyle kaplayan Akdağlar, fazla yüksek değildir Kolay geçit veren, yavaş yavaş yükselen bir dağ kütlesidir Kuzeyde Karadeniz iklimine açık olduğu için dağların yüksek kesimleri geniş ve iğne yapraklı ormanlarla kaplıdır Bu ormanlar İç Anadolu Bölgesinin en önemli ormanlarını oluşturur

İncebel Dağları

Toros Dağlarının devamı olan İncebel Dağları, Gemerek yöresinde Tecer Dağlarından ayrılır Bundan sonra Kızılırmak vadisiyle Gemerek-Şarkışla çöküntü oluğu arasını doldurur ve kuzeydoğu yönüne uzanır Yüksek olmayan, aşınmış İncebel Dağları Kızılırmakın kolları tarafından parçalanmıştır En yüksek dorukları Karayüce Tepe (1712 m) ile Yücepınar Tepe (1789 m)dir Deniz etkilerine kapalı olan İncebel Dağlarında iklim çok serttir Bu nedenle bitki örtüsünden yoksundur

Yama Dağı

Sivasın doğusunda Çetinkaya-Divriği arasındaki bölgenin güneyinde yer alan volkanik bir dağdır Bu dağ güneye doğru açılarak Malatya topraklarına ulaşmaktadır Yüksek ve toplu bir kütle durumundaki Yama Dağının en yüksek doruğu Ozangediği Tepesidir (2371 m) Yama Dağı Divriği ve Çetinkaya yörelerinde çeşitli basamak halinde platolarla kuşatılmıştır Genellikle çıplak olan bu dağ sırasında hayvancılığa elverişli yaylalar bulunmaktadır

Akarsular

Kızılırmak

Türkiyenin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak İmranlı, Suşehri arasında kalan Kızıldağın güney yamaçlarından üç ayrı koldan doğmaktadır Bu üç kol İmranlıya 16 km uzaklıktaki Çukuryurt yakınlarında birleşerek Kızılırmak ismini alır Sonra da Zara yakınında Habeş Çayı ile birleşir, Zara Ovasının güneyinde Acısu ile birleştikten sonra Hafik yönüne döner Burada Koruçay ve Acı Irmak ile birleşerek Sivas merkez ilçesine girer Bu bölgede de Tecer, Mundar, Mısmılırmak ve Yıldızeli çaylarını sularına katar Yıldızelinde Kalınçay ile, Şarkışlada Kardırak Çayı ve Acı su ile; Gemerekte Sınır ve Kasımbeyli dereleri ile birleşir ve bundan sonra da Sivas il sınırları dışına çıkar

Kızılırmak 1151 km uzunluğunda olup, bunun 250 kmsi Sivas il toprakları içerisindedir Akış hızı düzensizdir Sivasta saniyede 45 m3 su akıtır Bu düzen en çok 493 m3e çıkar ve en az da 3/4 m3e iner

Kelkit Çayı

Gümüşhane topraklarından doğan Kelkit Çayı, Suşehri yakınlarında Sivas ili sınırlarına girdikten sonra dar ve derin bir vadiden akarak Koyulhisar, Reşadiye sınırlarıyla il topraklarını terk eder Kelkit Çayının 50 kmsi il toprakları içerisindedir Suyun akış hızı Kızılırmaka göre daha düzenlidir Kızıldağdan çıkan Akşar ve Gemin dereleri başlıca kollarındandır

Tozanlı Çayı

Köse Dağının batı yamaçlarından kaynaklanan Tozanlı Çayı, birkaç kaynağın birleşmesiyle meydana gelir Yatağı oldukça meyillidir Şerefiyeyi geçtikten sonra ormanlık yamaçların oluşturduğu derin bir vadide büyük bir hızla akışını sürdürürken küçük-büyük birçok dereyi de beraberine alarak Doğanşar önlerinde yoluna devam eder Bu arada Asmalı ve Tekeli dağlarından akan dereler de Tozanlı Çayına ulaşır Tozanlı Çayının akış hızı düzenlidir

Türkiyenin önemli barajlarından Almus Barajı bu çay üzerinde kurulmuştur

Çaltı Çayı

Sivasın güneyindeki dağlardan kaynaklanan Çaltı Çayı, Yılanlı dağlarından çıkan Güneş Çayı ile Tecer, Gürleyük ve Karabel yörelerinden kaynaklanan Sincan Çayının, Divriği yakınlarında Cürek boğazında birleşmesiyle meydana gelir ve burada Çaltı adını alır Doğu yönünde akan Çaltı Çayının suları Keban Baraj Gölüne dökülür Divriği önlerinde akışını sürdüren Çaltı Çayı Sivas-Erzincan demiryolunu takip eder Çaltı Çayının Uzunluğu 180 km olup, bunun 130 kmsi Sivas ilinin sınırları içerisindedir

Tohma Çayı

Fırat nehrinin önemli kollarından Tohma Çayı, her ikisi de Tohma adını taşıyan iki büyük kolun birleşmesiyle meydana gelir Bunlardan Kangal Tohması, Şarkışla sınırları içerisinde bulunan Karatonus Dağlarından doğar Kangal topraklarından geçerken Havuz yazısından geçen Havuzlu suyunu da alır Bu suya Çamurlu da denir Gürün Tohması Tahtalı Dağlarının eteklerinden doğar Gürün ilçe merkezi önlerinden geçerken Gökpınar ve Sazcağız derelerini de alarak yoluna devam eder Malatya sınırları içinde Kangal Tohması ile birleşerek Fırat nehrine dökülmek üzere yoluna devam eder

Gökpınar Gölü (Gürün)


Sivasa 147 km, Gürün ilçesine 10 km uzaklıktadır Gökpınar Gölünün suyu çok temiz ve durudur Doğal güzellikleri ve alabalıklarıyla ünlü olan göl, dipten gelen kaynaklarla beslenmektedir Derinliği 15 myi bulan gölün fazla suları Tohma Çayına dökülür

Göl çevresi yörenin dinlenme ve mesire yeri olup, göl kıyısında turistik tesisler vardır Çoğunlukla günübirlik ziyaretçilerin geldiği bir mesire yeridir

Lota Gölleri (Hafik)

Sivas ili Hafik ilçesinin 3 km doğusunda, Sivas-Erzurum karayolunun kuzeyindeki göller topluluğudur Bu topluluk Lota Gölleri ismi ile anılmaktadır İlkbahar yağışlarının başlamasıyla bu göller kabararak birleşir Dipten gelen kaynaklarla beslenen ve derin olan Lota Göllerinde bol balık yaşar Göllerin çevresi özellikle balık avcılarının sıkça geldiği yerler arasındadır

Hafik Gölü (Hafik)

Sivas Hafik İlçesine 2 km, Sivas ilo merkezine de 34 km uzaklıkta olan bu gölün alanı yaklaşık 1 km2dir Derinliği ortalama 6 m olan göl, dipten kaynayan sularla beslenmektedir Ortasında bir adacık olan gölde bol balık yaşamaktadır Fazla suları Kızılırmaka akan göl, yörenin önemli mesire yerlerinden biridir Gölün çevresi yöre halkının en güzel mesire yerleri arasındadır

Tödürge Gölü

İl Merkezine 50 km uzaklıktaki Tödürge Gölü Sivas-Erzurum karayolu yakınında Cencin Ovasının doğusunda bulunmaktadır Yüzölçümü 5 km2 olan gölün derinliği 20 m ile 45 m arasında değişmektedir Dipten ve çevreden kaynaklanan sularla beslenen gölde bol balık yaşamaktadır 1980lerin başında uygulanmaya başlayan projeyle gölün fazla suları Kızılırmaka akıtılmaya başlanmıştır

Gölün doğusunda iki adacık vardır Yabani yaşam açısından önemi büyük olan bu adacıklarda, kanatlı av hayvanlarından turna yaşamaktadır Soyları tükenmek üzere olduğundan turnalar koruma altına alınmıştır Mesire yeri olarak kullanılmakta olup, gölde kayıkla gezilmekte balık avlanmaktadır

Mesire Yerleri

Sivasın vadi boyları ile göl kıyıları ilin başlıca mesire yerleridir Bunların bazılarında konaklama tesisleri bulunmaktadır

Eğriçimen (Koyulhisar)

Sivas ili Koyulhisar ilçesine 20 km uzaklıkta, 1700 m yüksekliğindeki Eğriçimen yaylası yörenin önemli bir mesire yeridir Ormanlık bir alan olup, çevresinde soğuk su kaynakları bulunmaktadır Orman Bakanlığı burasını mesire yerine dönüştürmüştür

Sızır Çağlayan (Gemerek)

Sivas Gemerek ilçesinde, Göksu üzerinde bulunan bu çağlayan çevresinde dinlenme ve yerleşim yerleri bulunmaktadır

Paşa Fabrikası (Merkez)

İl merkezine 7 km uzaklıktaki Paşa Fabrikası ağaçlık ve akarsuyu bulunan bir mesire yeridir Bu mesire yerinde 1960 yılında iki yapay göl oluşturulmuştur Bu mesire yerinde turistik tesisler bulunmaktadır

Karaçayır (Merkez)

Sivas il merkezine 27 km uzaklıktaki Karaçayır ağaçlıklı bir mesire yeridir 1966 yılında buraya içme suyu getirilmiş ve burada piknik alanları düzenlenmiştir

Koyunkaya Mesiresi (İmranlı)

Sivas İmranlı ilçesine 12 km uzaklıkta bulunan Koyunkaya Mesiresi çam ormanları ile kaplı bir alandır Burada su kaynakları bulunmaktadır

Ethem Bey parkı (Merkez)

Sivas il merkezinde ağaçlıklı, çocuk bahçesi de olan bir dinlenme yeridir

Muammer Bey Parkı (Merkez)

Sivas il merkezinde Kayırcık Caddesi üzerinde bulunan bu park 1943 yılında kurulmuş ve ağaçlandırılmıştır Bu dinlenme yeri oldukça geniş bir alana yayılmıştır Bu mesire yerinin bir bölümü Buğday Pazarına dönüştürülmüş ve daha çok kentte çalışanların rağbet ettiği mesire yeridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.