|
|
Konu Araçları |
madencilik, sözlüğü, sözlükleri, terimleri |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriJ JAKBİT, Başsız matkap çubuğunun vida açılmış veya konik şekilde hazırlanmış ucuna vidalanarak veya geçirilerek takılabilen, şişik keski veya yıldız uçlu, sert çelikten yapılmış veya kesici ağızlara gümüş lehimle hazırlanmış sert metal parçalar kaynatılmış uç parçası JAKBİT ÇUBUĞU, Jakbit takılacak veya vidalanacak şekilde ucu konik veya dişli olarak hazırlanmış burgu JALON, Gözlem noktalarını işaretlemek ve hedef olarak kullanılmak üzere, genellikle, dairesel kesitli ahşap, metal vb maddeden yapılmış ve üzeri 50 cm’lik kısımlar halinde kırmızı-beyaz veya siyah-beyaz renklere boyanmış 2,0m boyunda ve 3 cm çapında gereç Nokta üzerine merkezlenebilmesi için bir ucunda sivri demir bulunur Jalonlar gözlem noktasına düşey olarak dikilebilmesi için özel sehpa ve küresel düzeç ile birlikte kullanılır —> Şekil, Flama JAMESON FLOTASYON HÜCRESİ, —> Selül(sel) JASP, 1) Kırmızı, kahverengi, yeşil, kirli (saf olmayan), hafif, şeffaf, kriptokristalli, hafif kırıklı kuars 2) Bulanık, saydam olmayan çeşitli renkli silisleşmiş (silisifiye) kilden ibaret kayaç Bunlar tamamiyle tortul kayaç karakterini gösterdikleri gibi bazen hidrotermal orijinli filonlar da teşkil ederler Siyah renkli jaspa, lidit veya mihenktaşı denir 3) Jaspis Jasp bir kalsedon türü olup, ince ve değişken katmanlısına bandjasp, rengarenk ince katmanlı, kalsedon ve billursal kuars damarlı olanına jasp akikleri veya akik jaspları denir Jasptan Eski ve Orta Çağlarda vazolar, tabakalar (kutular) yapılmıştır —> Boynuz taşı JASP AKİKLERİ, —> Jasp JASPİS, —> Jasp, Boynuztaşı JELATİN, Nitroselüloz katılmasıyla jelatin kıvamına getirilmiş, ana maddesi nitrogliserin olan patlayıcı madde JENERATÖR GAZI, Kömür, odun, odun kömürü gibi katı yakacakların jeneratör denilen fırında akkor hâle getirilen en alt tabakadan hava üflenmesiyle veya hava emilmesi suretiyle elde edilen bir ısıtma ve tahrik gazı Isı değeri 1700 kcal/m3 Üflenen veya emilen havaya su buharı da ilâve edilirse elde edilen karbonmonoksit ve hidrojenden ibaret gazada “Karışık Gaz” denir Fırından sadece su buharı üflenir veya emilirse elde edilen ve yüksek oranda hidrojen içeren gaza ise “Su Gazı” denir JEODEZİ, Yer ölçme (topoğrafya) bilimi JEOELEKTRİK MADEN ARAMA METOTLARI, Minerallerin, kayaçların, stratigrafik ve tektonik birimlerin, elektrikî iletkenlik yeteneğinin, doğada kendiliğinden oluşan veya insan eliyle oluşturulan elektrikî alanların ve manyetik alanların kullanılmaları suretiyle uygulamalı jeofiziğin olanakları ve gelişmesinin elverdiği ölçüde yorumu ve saptanmasına dayanan metotların hepsi Jeoelektrik metotlardan, zeminin donma, çimento enjeksiyonlarında nüfuz etme sınırları tesbiti ve inşaat temeli sorunlarının saptanmasında da yararlanılır Hidrojeoloji de bundan yararlanır; bilhassa kurak yörelerde yeraltı suyu aranmasında önemli uygulama alanı bulur Kayaçların iletkenlikleri birbirleriyle çakıştıklarından veya birbirlerine yakın olduğundan, iletkenlik saptanmasıyla kayaç tayini mümkün olmamakla beraber masif ağır metal sülfürlerinin saptanmasında iletkenlik ölçümü iyi sonuçlar vermektedir Kömürlü veya siyah şistlerde şistleşme istikametinde iletkenlik, sülfürlere nazaran daha fazladır; şistleşmeye dik istikamette iletkenlik daha azdır Bu duruma iletkenlik anizotropisi denir Jeoelektrik ölçümlerde değerlendirme, lokal petrografik ve hidrolojik şartlar gözönünde tutularak ve başka arama metotları ile de kombine edilerek yapılmalıdır Doğal yer akımları yardımıyla, devridaim sıvısıyla dolu sondajlarda porozite ölçümleri yapılır Tellurik (Arz kabuğunu saran ve yüzlerce km derine nüfuz edebilen doğal elektrikî alanlar) akımlardan istifade suretiyle, arz kabuğu içindeki antiklinal strüktürlerle, kırılma tektoniğiyle oluşmuş düşey veya düşeye yakın faylar saptanarak refleksiyon sismik aramasına tamamlayıcı elektrikî ölçümler yapılır İnsan eliyle oluşturulan elektrikî alanlarla direnç haritalaması, sondaj direnç ölçümleri (Elektrikî karot alma), bir nokta etrafında dönerek sondalama ve derin sondalama ölçümleri yapılır Bu ölçümlerle iletken cevher damarları, mostralar, az eyimli tabakalar saptanır Manyetik alanlar kullanılarak yapılan ölçümler, cevher damarlarının prospeksiyonuna yardımcı olur JEOFİZİK METOTLARLA MADEN ARAMA, Yerkabuğunun fiziki durumu ve değişimi, kabuğun araştırılması ve yapısının tespiti imkânını verdiğinden, tatbiki jeofizik vasıtasıyla, jeolojinin ve dolayısiyle maden aramanın klasik metotlarının yanısıra, uygulanan arama usulleri Gravimetrik (—> Gravimetri metodu), manyetik (—> Manyetik metot) —> Elektrik-, Sismik-, Radyoaktif-, metotlarla yapılan bu aramalar vasıtasıyla jeolojik ve diğer verilerin birleştirilmesi suretiyle sonuç almak mümkün olmaktadır JEOLOG, Arz kabuğunun ulaşılabilen kısımlarında kayaçları, fosilleri, tabakalanmaları ve tabakaların uğradığı değişimleri jeolojik zaman ve ***** içinde inceleyen yani arzın jeolojik tarihini kendisine konu edinmiş ilim dalı ile uğraşan meslek mensubu JEOLOG PUSULASI, —> Pusula JEOLOJİ, Arz kabuğunun yapısını, kabuğun her çeşit yapı elemanını, oluşumunu ve her çeşit özelliğini araştıran ana bilim dalı Jeolojinin içerdiği bilim dallarından Genel jeoloji, volkanizma, dağların teşekkülü, yer hareketleri (zelzele), atmosferin arz kabuğu üzerindeki etkilerini; Tektonik, arz kabuğunun fiziki yapısını; Paleantoloji(fosilbilim) tüm fosilleri ve jeolojik zaman saptamasını; Stratigrafi, tabakalaşma, taşlaşma ve paleocoğrafyayı; Petrografi (taşbilim), kabuğu oluşturan bütün kayaç cinslerinin çıplak gözle, büyüteçle, mikroskopla, fiziki ve kimyevi metodlarla tayinini; Mineroloji, kayaçları oluşturan minerallerin kristal yapısı, fiziki ve kimyevi özelliklerini; Jeomorfoloji, kabuğun bugünkü görüntüsünün oluşumunu ve değişimini konu olarak işler Jeoloji ayrıca, muayyen bir bölgenin veya ülkenin etüdü anlamına gelen “Rejyonal Jeoloji”; jeolojik bilgilerin madencilik ve diğer mühendislik dallarında kullanılmasını etüd eden “Uygulamalı Jeoloji” bölümlerine de ayrılmıştır JEOLOJİK HARİTA, Yeryüzünün şeklini canlandıran topoğrafik haritaların üzerine; yeryüzündeki kayaç ve tabakaların sınırları, yani bu formasyonların yeryüzünü kesmesi ile meydana gelen arakesit çizgilerin yatay düzlem üzerindeki izdüşümlerinin ve bu ara kesitlerle sınırlandırılan jeolojik formasyonların birbirleri ile olan ilişkileri ve bunların derinliklerdeki muhtemel gidişlerini gösterebilecek tarzda; işlenerek tanzim edilen plan JEOLOJİK KESİT, Jeolojik haritada yeryüzü jeolojisi gösterilen bölgenin yapısının üçüncü buutda gösterilmesi ve haritayı yapanın veya haritayı değerlendiren kimsenin yorumlarını yansıtması amacıyla hazırlanan —> Kesit, Profil JEOLOJİK REZERV, Daha ziyade “Sosyalist Blok” ülkelerinde kullanılan bir rezerv sınıfı Varlığı belirlenmiş, fakat ekonomik açıdan hiçbir şekilde sınıflandırılmamış olan maden kütlesi Başka bir deyişle rezerv ve potansiyel ayırımı yapmaksızın varlığı saptanmış olan tüm maden kütlesi JEOLOJİK TERMOMETRE, Teşekkül sıcaklıkları bilinen belli mineral grupları, aynı grup içindeki muayyen mineraller, aynı mineralin yüksek ve düşük sıcaklıktaki çeşitli formları, bilinen bazı maddelerin iç yapıya girmiş olmalarının formasyon oluşum sıcaklığı hakkında bilgi vermesi JEOLOJİK YAŞ TAYİNİ, 1) Tabakalaşma şartları, fosil ve kayaç muhtevasının tetkiki ile jeolojik oluşumun bir diğer jeolojik oluşuma göre nisbi (relatif) zaman farkının saptanması (relatif yaş tayini) 2) Sedimentasyon kalınlığı ve hızı, sedimanlarda gözlenen iklim ve mevsimin izleri (mesela bantlı kil) gibi jeolojik olaylar ve araçlarla; radyoaktif maddelerin parçalanma kanunlarındaki sürelerden yararlanmayı sağlayan fiziksel yollarla (uranyum ve izotop metotları, K 14 metodu) saptanan mutlak yaş tayini 1) ve 2)’de belirtilen metotların sonuçları birleştirilerek mutlak zaman sıralamasına gidilir JEOMETR, —> Maden topoğrafı JEOMORFOLOJİ, —> Jeoloji JEOSENKLİNAL, Yerkabuğu üzerinde, dipleri çöken ve bu yüzden içinde çok büyük kalınlıkta tortular (Sedimanter tabakalar) toplanabilen süreklilik gösteren uzun kuşak ya da tekne Jeosenklinallerin yüzlerce ya da binlerce metre kalınlığındaki tortul katmanları ile dolma sürecinin son evresinde bu çökeller kıvrılır, parçalanır ve kırılır Bunu kristalin kayaç sokulmaları ve tekne ekseni boyunca yükselmeler izler; böylece jeosenklinal oluşumu tamamlanarak ortaya kıvrımlı bir dağ silsilesi çıkar JEOTERMAL AKIŞKAN, Jeotermal kaynağa bağlı olarak çıkan ve bünyesinde eriyik halindeki çeşitli kimyasal maddeler ve karbondioksit, hidrojen sülfür gibi gazlar bulunan sıvı JEOTERMAL ALAN, Jeotermal enerji bulma ve faydalanma olanağına sahip arazi parçası JEOTERMAL ENERJİ, Sıcaklığı sürekli 20½C’den fazla olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına oranla daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen, elektrik üretiminde, ısıtmada, çeşitli sanayi tesislerinde enerji hammaddesi olarak kullanılabilen, çeşitli kimyasal madde ve gaz üretimine elverişli olabilen sıcak su, buhar ve bunlarla birlikte bulunan karbondioksit, hidrojensülfür, kükürtdioksit vb gibi doğal gazlar ve suların içerdiği enerji Ayrıca çeşitli teknik yöntemlerle faydalanılabilen yerkabuğu içinde (kızgın kuru kayalar) birikmiş ısı da jeotermal enerji sayılır JEOTERMAL GRADYAN, Yeryüzünün muayyen bir noktasında yer kabuğunun jeotermal sıcaklığını 1°C artıran derinlik Normal yerkabuğu şartlarında her 33 m’de sıcaklık 1°C artar 1°C sıcaklık artımı 33 m’den daha fazla derinlikte gerçekleşen arazi parçaları (-), 33 m’den daha az derinlikte gerçekleşen arazi parçaları olarak mütalâa edilir Ölçüm her 10 m’de bir yapılır ve ölçülen sıcaklık derecelerine jeotermal (gradyan) sıcaklık veya jeotermik ısı da denir —> Ocak iklimi, Adyabatik kompresyon ısısı Jeotermik ısı; derin maden ocaklarına gönderilen havanın önemli derecede ısınmasına neden olur Ocaklara gönderilen havanın jeotermik ve adyabatik kompresyon ısısı etkisi ile sıcaklığının artmasının zararlarını azaltmak için ya ocağa gönderilen hava veya bacalara vantilatörle üflenen hava, soğutularak ocağa veya bacaya gönderilir JEOTERMAL SANTRAL, —> Elektrik enerjisi üretim tesisleri JEOTERMİK ISI, —> Jeotermik Gradyen JİG, Farklı özgül ağırlıkta bulunan minerallerin akışkan ortam içinde yerçekimi ve akışkan ortamın düşey hareketinin etkisine bağlı olarak tabakalar halinde ayrışmasını sağlayan düzen Yıkama kasası, pistonlu bak kasası veya “bak’a piston” da denirDiğer bir ifade ile jiglerde suyun sürekli olarak aşağı yukarı hareketi ile jige verilen değişik yoğunluktaki malzemenin sanki çok yüksekten su içinde düşüyormuş gibi bir ortam yaratılarak malzemenin diğer uca gidinceye kadar yoğunluğu fazla olan malzemenin altta, yoğunluğu az olan malzemenin de üstte tabakalaşmasını ve böylece yoğunlukları farklı katı maddelerin birbirinden ayrılmaları sağlanır Bu yöntemle yapılan ayırmaya hidrolik ayırma yöntemi de denirJiglerde verimli bir operasyon için aynı karakterdeki ve boyut dağılımındaki malzemenin sabit hızla beslenmesinin yanında yatak hareketinin sürekliliği de önemlidir Teorik olarak 0-150 mm boyutunda kömürler jig ile zenginleştirilebilirse de; pratikte alt sınır boyutu 75 mikrondur Besleme hızı ise 15-30 ton/saat/m2 civarındadır Tane büyüklüğü -15 mm kömürlerin zenginleştirilmesinde feldispat yataklı jigler kullanılır Jiglerde temiz kömür ve şistin yanında ara ürün yani mikst de elde edilebilir Mikst ya doğrudan doğruya pazarlanır veya kırılarak tekrar devreye sokulur Jigle zenginleştirme yapılan lavvarlarda ton başına 500-600 lt taze su kullanılır En yaygın kullanılan jigler baum jigler olmakla beraber son yıllarda daha iyi performans elde etmek bakımından batak jigler geliştirilmiştir —> Baum jig, Batak jig, Kömür yıkama yöntemleri, JİPS, 1) CaSO4 2 H2O kimyasal bileşiminde, monoklin kristalli, renksiz, şeffaf, kil veya demir oksit karışmış hali ile gri, sarı veya kırmızı renkli olabilen kayaç Jips 120½C’a kadar ısıtılarak kristal suyunun bir kısmı buharlaştırılır Pudra haline getirilen bu jips (alçı) biraz suyla karıştırılarak hekimlikte, model yapmada, duvar sıvılarında, çabuk donma özelliği sebebiyle kullanılır Tabii jips, 500½C veya 1000½C’a kadar ısıtılarak özel inşaat harçları, sun’i taş yapımı ve jips-beton yapı işlerinde kullanılan özel jips elde edilir —> Alçıtaşı JİZMAN, —> Maden yatağı JUVENİL SU, Mağmadan uçucu maddelerle birlikte gelen ve yoğunlaşan magma menşeli su JUMBO (Cambo), 1) Hareket edebilen ve üzerinde birkaç martoperforatör (lağım makinesi) bulunan; böylece aynı zamanda birkaç lağım deliği açarak, galeri ilerlemesini hızlandırmaya yarayan delik delme (vagonu) aracı 2) Arabalı perforatör |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriK KABAK DİREK, Tavan ve taban arasına vurulan tek direk Vurulduğu yerin sağlamlığına göre baş kısmına takoz, dip kısmına da yastık konabilir KABA KIRMA KABA YONU, Mermer işletmeciliğinde, taşyüzlerinin imalât yüzeyine paralel yüzeyde tamamen ve taşyanlarının 3-5 cm derinlikte çekiç, murç ve keski ile işlenmesi KABARCIKLI DÜZEÇ KABARMA, 1) Su veya basıncın etkisiyle kayaçların oldukları yerde hacimsel olarak büyümesi 2) Kayaçların tabii konumlarından çıkarıldıktan sonra yani gevşetildikleri zaman meydana gelen hacim artması KABARTMALI CAM, Dökme demirden bir masa üzerine dökülmüşve demire yapışmaması için aradan madenî bir levha geçirilirken yüzeyi pürtüklü bir görünüm kazanmışcam KABLO, —> Çelik halat KABLOLU SONDAJ, 1) Takım dizisi balta (matkap), çelik tij, darbe boruları ve halattan oluşan sondaj metodu Yükselme-düşme hareketiyle kuyu dibini döverek matkap, formasyonu parçalar Takım kuyudan çıkarıldıktan sonra, kırıntılar sondaj kovasıyla (bailer) alınır Kuyuya su gelmesi ve cıdarların yıkıntısı muhafaza borusuyla önlenir; muhafaza boruları çimentolanır Bu durumda kuyu ilerlemesine bir küçük çapla devam edilir Kuyu çapı 70-80 cm olabilir ve derine inilecek sondajlarda kuyunun başlangıç çapı büyük seçilir 2) Churn-drilling KAÇAK, 1) Zaiyat 2) Basınçlı hava, su veya elektriğin kontrol dışı kaybı 3) Sondajda devridaim suyu veya çamurun kuyu içinden geri dönmeyip formasyon çatlaklarından kaybolması KABARMA KATSAYISI, 1) Tabii yerinden alınmışolan toprak, kayaç, cevher veya kömürün kazıldıktan sonraki hacminin ilk durumundaki hacmine oranını gösteren sayı 2) Kazılmışm3/yerinde m3 (hacim oranı) Bu oran her zaman 1’den büyük olup, kazılan malzemenin cinsine göre; kum 1,15; toprak 1,20; kil, çok sert toprak 1,35-1,40; sert kömür 1,5-1,8; şist 1,65 ve gre de 1,8 civarındadır KAÇAK YOLU, 1) Grizu, yangın vb tehlike hallerinde, insanları taze hava akımının bulunduğu yere ulaştıran yol Kaçak yoluna 45 dk ile en çok 90 dk sonra ulaşılabilmelidir Bu zaman, uzun ayak, galeri ve kör kuyudaki kaçışhızına; yatım, damar kalınlığı ve geçişyollarının kesit boyutlarına bağlıdır Kaçak yolu yürümesi kolay ve bakımlı olmalıdır 2) Kaçamak yol 3) Nefeslik KADASTRO, 1) Arazilerin, arsaların yerini, alanını, sınırlarını belirtip plâna bağlama işi 2) Taşınmazların şeklini, içeriğini ve hukuki durumunu belirlemek için düzenlenen sicillerin ve yapılan işlerin tümü KADEME, 1) Dekapajda kullanılan işmakinelerinin teknik özellikleri ile arazinin fiziksel ve jeolojik yapısına bağlı olarak belirlenen yükseklikte yatay dilimler 2) İstihsale hazırlanan mermer basamağı 3) Ayna tabanı 4) —> Basamak KADEME BOYU, Açım işletmede maden yatağının durumuna, sınırına ve pano boylarına göre örtü kazı ve üretim sahan kademelerin uzunluğu —> Şekil, Pano boyu, Pano, Basamak KADEMELİ MATKAP, Önceden açılmışbir kılavuz sondaj deliği yardımıyla delik çapını büyütmek için kullanılan yardımcı bir veya birkaç kademesi bulunan özel maktap Bu matkap sondaj kuyularının taranarak genişletilmesi, ocaklarda kuyu, kelebe ve başyukarıların nihai çapa getirilmesi işlerinde kullanılır KADMİYUM, Kimyasal sembolü Cd, atom ağırlığı 112,40, özgül ağırlığı 8,65 gr/cm3, ergime noktası 321½C olan gümüşbeyazı renginde metal Tabiatta hemen tamamen çinko ile birlikte bulunur KADMİYUM SPESİFİKASYONLARI, Ticarette işlem gören kadmiyum metalinin standartlara göre belirlenmişmuhteva oranları Ticari kadmiyum % 99,95 ile % 99,9999 arasında bir safiyettedir Kaplamacılıkta kullanılan kadmiyumun genellikle en çok: 0,015 Pb ve % 0,033 Zn ihtiva etmesi istenir ASTM B440-76’ya göre standart kadmiyum metalinde, metal Cd dışında, en çok Zn % 0,034; Cu % 0,015; Pb % 0,025; Sn % 0,01; Ag % 0,01; Sb % 0,001; As % 0,003; Te % 0,003 olması gerekir KADRAN, 1) Saat, pusula vb ölçü aletleri içine yerleştirilen ve üzerinde yazı, rakam ya da başka işaretler bulunan, ölçü aletinin şekline genellikle uyan düz satıh 2) 10 x 10 cm kesitinde biçilmişkalas KAFA, Bütün boyutları yaklaşık aynı büyüklükte olan değişik geometrik şekillerdeki mostra vermişmaden yatağı tipi KAFALA, Doldurma hakkının iyi hesaplanmaması veya yerleştirmenin doğru yapılmaması sonucunda patlayıcının patlatılmasından sonra lağım deliği dibinde oluşan çukur KAFES, Dikey maden kuyularında insan, malzeme ve vagon (araba) nakliyatını sağlamak için kullanılan tek veya daha fazla katlı çelik konstrüksiyonlu kabin KAGİR (KÂRGİR) İNŞAAT, Taşveya tuğladan yapılmışinşaat KAGİR TAHKİMAT, Taşya da tuğladan yapılmıştahkimat KAİDE KONGLOMERASI, 1) Taban konglomerası 2) Jeolojik periyodların başlangıçlarında oluşmuş, bir bakıma periyodların tabanını teşkil eden ve oturdukları zemin ile diskordans oluşturan konglomera serisi KALAMİN , 1) Oksitlenmişçinko cevheri (eski deyim) 2) Hemimorfit [ Zn4 Si2 O7 (OH)2 H2O] 3) Avrupada smitsonit’e eski dönemlerden kalan alışkanlıkla kalamin de denir KALAS, Kalın biçilmişuzun tahta KALAY, Kimyasal sembolu “Sn”, atom ağırlığı 118,70; özgül ağırlığı 7,28 gr/cm3 olan kimyasal element Metal olarak elde edildikten sonra yumuşak, beyaz ve kristalin olur ve normal sı-caklıkta bükülür; ısıtıldığında kırılganlaşır —> Standart tip kalay Yüksek kalite tip kalay KALDO YÖNTEMİ, Boliden (İsveç) firması tarafından geliştirilen; Kaldo çelik-yapım prosesine dayanan, başlangıçta ikincil bakırları işlemeyi amaçlayan ancak sonraları öncellikle kurşun üretiminde faaliyet gösteren pirometalurjik prensiplere dayalı izabe yöntemi Bu yöntemde; fırındaki su soğutmalı bir çubuk ile sıkıştırma ve iyi ısı transferi vermek üzere dönen bir tank kullanılır ve üstten üflemeli döner konverterler gibidir KALEM, 1)Mermer işletmeciliğinde 20-30 cm boyunda yassı ve keskin uçlu çelik taşişleme aleti 2) Yazmak veya çizmek için kullanılan, çeşitli biçimde yapılmışkırtasiye mâlzemesi KALEMLİ, —> Taraklı KALFA, 1) Yetişme aşaması çırakla usta arasında olan (işçi) zanaatçı 2) Usta yardımcısı KALINLIK, Mermer işletmeciliğinde, taşın oturduğu yüzey ile bu yüzeye paralel olan ve taşın en üst noktasından geçen yüzey arasındaki yükseklik KALIN KESİTLİ ÇUBUKLAR, —> Uzun hadde ürünleri KALİBRASYON, Bir imâlatın, cihazın veya tartı aletinin olması gerektiği şekil, biçim, ölçü veya yapıda olup olmadığını anlama ve değilse; düzeltme işlemi KALİFİYE İŞÇİ, Yetişmiş, zanaatinde önemli bir ilerleme kaydetmişve beceri kazanmışişçi KALİTELİ ÇELİK, Her türlü dövme ve makine imalat sanayiinde kullanılmaya uygun; kimyasal, fiziksel ve metalurjik özellikleri garanti edilebilen ve bu garantiyi vermek üzere ihtiyaç duyulan tüm güvenilir muayene, ölçüm ve deneyleri yapılmışolan, müşteri talebi üzerine, ilgili izlenebilir dökümanları sunulabilen karbonlu-, orta ve yüksek alaşımlı çelik mamulleri Kaliteli çelikler kullanım alanlarına göre üç grupta değerlendirilir a) Alaşımsız çelikler: Genel makine yapım çelikleri, Takım çelikleri, Asal çelikler b) Az alaşımlı çelikler: Genel makine yapım çelikleri, Elektrodluk, Halatlık ve Tellik çelikler, Civata çelikleri, Takım çelikler, Yaylık çelikler c) Yüksek alaşımlı çelikler: Özel yapı çelikleri, paslanmaz çelikler, Isıya dayanaklı çelikler, Takım çelikleri, cıvatalık çelikler KALKARONİ USULÜ, Kükürt maden yatağından kütleler halinde üretilen cevherin; yakıtı az olan bölgelerde yığılıp ateşlenmesi suretiyle kısmen yanan kükürdün verdiği ısı ile diğer kısmın ergiyip akmasıyla yapılan kükürt üretimi—> Şekil, Fraşmetodu Üretilen kükürt cevherinden kükürdün izabehanede elde edilmesi ise, üretilen cevherin büyük potalara konulup potanın alttan ısıtılması, kükürdün kaynayıp buharlaştırılması ve kükürt buharının soğutulmuşdiğer potalarda yoğunlaştırılması yoluyla yapılır (—> Şekil) ve daha sonra arıtılır Kükürt buharları sıvı hale geçmeden yoğunlaşacak olursa ince bir toz elde edilirki buna “ kükürt çiçeği “ denir Eğer buharlar yoğunlaşırken sıvı hale gelirse bu sıvı ıslak tahtsa kalıplara çubuk şeklinde dökülür Buna da “ çubuk kükürt “ denir KALKER, —> Kireçtaşı KALKER TÜFÜ , Pamuktaş Fazla miktarda kalsiyum karbonatı havi yeraltı suları kaynak halinde dışarı çıktıkları zaman CO2’nin uçması ile kalsiyum karbonatın çökelmesinden oluşan kayaçlar Bunlardan tüfler delikli, pamuktaşlar ise nisbeten daha kompakt olur, bu tür su kaynaklarına “Taşyapıcı kaynaklar” da denir, —> Mermer cisleri , Traverten KALORİMETRE, Katı veya sıvı yakıtların kalorifik değerlerini tayin etmeye yarayan cihaz Kalorimetrenin çalışma prensibi, yakıt numunesinin dışa karşı yalıtılmışkapalı bir kapta yakılarak kabın dıştarafında bulunan suyun ısınmasının tesbiti ile kalorifik değeri bulma esasına dayanır KALSEDON, Kesif, kriptokristalli, ışınsal görünümlü şeffaf, beyaz veya renkli ve esas unsuru SiO2 olan, önemli miktarda çört ihtiva eden mineral Genellikle bazalt içindeki boşluklarda bulunur Bir tür ziynet taşıdır; akik’in malzemesini teşkil eder KALSİNASYON, 1) Cevherin bünye-sindeki kristal suyu ve CO2’in cevherden veya kayaçtan uzaklaştırılması işlemi Cevherin bünyesindeki suyu uzaklaş-tırmak için 300½C, CO2’i uzaklaştırmak için de 600-800½C ısıtma gerekir 2) Kireç taşından sönmemişkireç elde edilmesi (kireç yakma) KALSİNE DOLOMİT, —> Dolomit KALSİNE MANYEZİT, Manyezit veya magnezyum hidroksitin döner ve dikey fırınlarda, 900½C-1100½C arasında bir ısıda kavrulması suretiyle elde edilen MgO terkibindeki ürün Bu proseste genel olarak ton başına 75-100 kWh elektrik enerjisi veya 250-300 kg fuel-oil tüketilir KALSİNE ŞAP, —> Şap KALSİT (Ca CO3), Çok değişik kristal şekilli, çeşitlilik arzeden ve ekseriya tedrici olarak dolomit haline gelen, kalkerler içinde büyük kitleler, kayaç kovuklarında veya çatlaklarında küçük kristaller halinde bulunan sertliği 3 ve özgül ağırlığı 2,7 gr/cm3 olan bir damar minerali Nadir bulunan şeffaf kalsit kristallerine İzlanda spatı, ikiz uzun ve sivri uçlu olan krsitallere “Köpek dişi kalsit”, mağaralarda damlayan sudan oluşan kalsit kristallerine “Sarkıt ve Dikit“ adı verilir Kalsit saf iken bazan saydam, genellikle opak ve ekseriya beyazdır Katışıklar yüzünden sarı, portakal, kahverengi ve yeşil renkli tonlarda da olur İlk kez 17 yüzyılda İzlanda’nın doğu kıyılarından elde edilen İzlanda spatı, Nikol ve Ahrens prizmaları gibi ışığı kutuplayan prizmalarda ve mikroskoplarda, polariskoplarda ve öteki optik aygıtlarda kullanılmaktadır Beyaz mermer, traverten, tüf, tebeşir, albatr (süs eşyası yapmak için kullanılan sert, bandlı bir nevi traverten), oniks (bir nevi albatr olup, daha berrak ve yarı saydam olanı ışığı geçirir —> Oniks mermeri), Satin spat (kalsitin lifli ve ipek görünüşlü olanı) Kalsit, asit içinde CO2 kabarcıkları meydana getirerek erir —> Aragonit KAMA, 1) Ağaç veya madeni bağların arkasını pekiştirmek ve tahkimatın normal çalışmasını sağlamak için kullanılan, testere ile ortasından (ekseninden) kesilmişince maden direğinin bir tarafı İnce maden direğinin balta ile ortasından yarılması suretiyle elde edilen kamaya da şak kama denirKama metal veya teçhizatlı beton olarak imâl edilir 2) Makine elemanlarında, iç içe iki silindir parçasının kaymadan birlikte dönmelerini sağlayan parça Bunların kesitleri genel olarak diktörgen şeklinde olur ve kesmeye çalışırlar Kamalar vurma kama (konik biçiminde yapılır) ve gömme kama olarak imâl edildiği gibi kullanıldıkları yere göre de enine kama, boyuna kama ve feder şeklinde de yapılır 3) Taş, ağaç vb masif kütleleri parçalamak için bu kütlelerin çatlakları arasına çakılmak suretiyle yerleştirilen (yarım balta) keski 4) Mermer işletmeciliğinde kullanılan, ağzı genişve keskin kısa boylu meşe veya çelikden mamül ayırma aleti KAMA KAYMASI, —> Heyelan KAMALAMA, Ağaç, sac, beton lata veya telörgü gibi tahkimat malzemeleri ile tahkimat birimlerini birbiriyle irtibatlamak, gevşek kayaç parçalarının düşmesini engellemek, kayaç içindeki gerilimin bağlar üzerine eşit bir şekilde dağılmasını sağlamak amacıyla ağaç veya madeni bağların arkalarının takviyesi ve kaplanması KAMA ORTA, Patlatıldıklarında, alında kama biçiminde ek serbest yüzey oluşturacak düzende dizilmişdeliklerin oluşturduğu orta —> Orta çekme KAMAYÖ, KAME, Oyulmak suretiyle üzerine kabartma resmi yapılmış, kenarı metal çerçeveli, iki katmanlı ve her katmanı ayrı renkli kıymetli taştan yapılmışbroş KAMPANACI, —> Çancı KAMULAŞTIRMA, İşletme ruhsat süresi boyunca ruhsat alanında kalan özel mülkiyet arazilerine madencilik faaliyeti için zoralım KAMU İKTİSADİ KURULUŞU (KİK), Sermayesinin tamamı devlete ait olan ve tekel niteliğinde mallar ile temel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak üzere kurulan, kamu hizmeti niteliği ağır basan Kamu İktisadi Teşebbüsleri, 233 sayılı KHK’ye göre KİK sayılan KİT’ler: Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), TC Devlet Demiryolları (TCDD), TC Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi (PTT), Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Türk Hava Yolları (THY), Uçak Servisi AŞ (USAŞ), Çay Kurumu (ÇAY-KUR), Tekel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TEKEL) ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) dir KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSÜ (KİT) , Sermayesinin tamamı veya bir bölümü devlete ait olan yetkili bir kamu kuruluşunun denetiminde çalışan —> İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) ile —> Kamu İktisadi Kuruluşlarının (KİK) ortak adı Türkiye’de KİT sistemi, 1935’lerde Sümerbank ve Etibank’ın kurulması ile başladı1938’de çıkarılan bir kanunla Sümerbank, Etibank, TC Ziraat Bankası, Denizbank ve Devlet Ziraat İşletmeleri, İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT) adıyla yeniden düzenlendi ve daha sonra kurulan İktisadi Devlet Kuruluşların yasa kaps***** alındı Kamu İktisadi Teşebbüsleri terimi, ilk olarak 1961 Anayasasında geçti 1982 yılı Anayasasında KİT’ler “Sermayesinin yarıdan fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak devlete ait olan kamu kuruluşve ortaklıkları” biçiminde tanımlandı 1983 tarihli 233 sayılı KHK ile KİT’ler —> Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK) ve —> İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT) olarak ikiye ayrıldı Ayrıca müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletme sınıflandırması yapıldı İDT’ye ait olup, ona bağlı işletme ya da işletmeler topluluğu “Müessese” , sermayesinin %50’sinden fazlası İDT yada KİK’e ait olan işletme ya da işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketler “Bağlı ortaklık”, müessese ve bağlı ortaklıkların sermayelerinin en az %15’ine, en çok %50’sine sahip bulundukları anonim şirketler “İştirak” olarak tanımlandı 233 sayılı KHK’ye bağlı olmayan KİT’ler ise ; Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), Devlet Sanayi İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB), Ereğli Demir Çelik Fabrikaları TAŞ (ERDEMİR), İller Bankası Genel Müdürlüğü ile İl özel idareleri ve belediyelerinin yarısından fazlasına tek başına ya da birlikte sahip oldukları iktisadi teşebbüsler, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), TC Emekli Sandığı, Esnaf ve Sanatkarlar ve diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (BAz-KUR), Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ve Milli Piyango İdaresi (MP) olrak belirlenmiştir KANAL, —> Yarma KANCA, 1) Küçük ocak arabalarını (vagonetleri) birbirine bağlayan düzen 2) Vinçlerde halat ucuna bağlanan, vincin kaldırma veya çekme işlemini yapmasında kolaylık sağlayan parça KANCACI, Arabaları kancalamak veya kancalarını kesmekle görevli işçi KANCA KESME, 1) Kancalanmışarabanın kancasını açma 2) Raylı nakliyatta katarın ünitelerini bağlayan kancanın herhangi bir nedenle (kopma, açılma, kurtulma, vb) açılması KANDİL, 1) Temeli tek bir kaldıraç ya da helezon bir yay olan tartı aracı 2) Çıkarılan madenin satışında daralı veya darasız olarak tartılarak pazarlanmasını sağlayan tesis 3) Eskiden kullanılan 44 okkalık bir ağırlık birimi KANTARCI, Kantar tesisinde çalışıp, tartı işlerini yapan ve kayıtları tutan sorumlu kişi KANTAR FİŞİ, Maden nakillerinde taşınan cevherin ağırlığını gösterir tartı makbuzu KANTAŞI , Doğada ender olarak bulunan hematit türü Taşlanır ve perdahlanırsa, koyu çelik parlaklığını alır ve mücevher olarak kullanılır KANYON, Ya nemli bölgelerde derin yarıklarda meydana gelmişveya kurak bölgelerde çok güçlü derinliğine aşınmadan doğmuş, çok dik yamaçlı boğaz biçimli vadi Kapız KAOLEN , 1) Belli ortam ve koşullarda, yeraltı ve yerüstü sularının veya termal eriyiklerin andezit, dasit, porfir gibi volkanik kayaçları bozuşmaya uğratması (alterasyon) sonucu oluşan aluminyum-hidrosilikat bileşiminde bir hammadde Yeraltı sularının ve asit bünyeli termal eriyiklerin etkisi ile alkalili silikatlardan olan feldispatlar alkali metallerini (K toprağa geçer, Na ise su ile götürülür) ve kısmen de silislerini kaybederler ve bileşimlerine su alarak yeni bir mineral, kaolinit durumuna geçerler Kaolenler, 2 H2 O, Al2 O3, 2 Si O2 gibi bir kompozisyona sahip sulu aluminyum silikatlardır Kaolenleşme olayına feldispatlarla birlikte bulunan kuars, mika ve demirce zengin bazı mineraller de katılırlar 2) Çin kili 3) Porselen kili Saf kaolen’in ergime derecesi 1760°C ‘dir Kaolene belirli oranlarda feldispat ve kuars katılarak öğütme ve çeşitli işlemlere tabi tutmak suretiyle porselen imal edilir a- Kaolen, kağıt sanayiinde selülozdan sonra en büyük hammadde miktarını oluşturur ; burada dolgu maddesi olarak kullanılır Bu tür kaolende aranan özellikler şöyledir : Dolgu Kaplama kaolen % kaolen % Al2 O3 24-41 34-41 Si O2 45 45 Ca O en çok 1 en çok 1 Mg O en çok 1 en çok 1 Fe2 O3 0,5 0,5 Ham beyazlık en az 80 en az 80 Aşınma kaybı 50 mg 15 mg b- Seramik kaoleninin ; suda dağılması, plastik olması, pişme küçülmesinin fazla olması, pişme renginin beyaz olması gibi özellikler taşıması istenir Kaolen; porselen, duvar fayansı, izolatör imalinde refrakterlerde ve kaplama tuğlalarında kullanılır Seramik kaoleninin özellikleri : Al2 O3 %30 Si O2 %70’den az CaO+MgO %2’den az Fe2 O3 %0-0,5 c- Gerek doğal, gerekse sentetik kauçuğun yapımında dolgu maddesi ve genleştirici olarak kaolenden yararlanılırCateks karışımına giren kaolen aşınmaya karşı direnci arttırır ve sertlik giderir d- Kaolen, kimyasal bakımdan atıl olması nedeniyle boyalarda genleştirici olarak kullanılır Aranılan alıcılığa sahiptirRengi beyaz ve pahalı boya pigmenti ikame edici olduğundan maliyeti de düşürür e- Kaolen ayrıca plastik yapımında dolgu maddesi olarak da kullanılır Yüzeyi cazip hale getirebilmekte, cazip renkler kullanılmasına imkan vermektedir KAOLİNİZASYON, Taşyapıcı bazı minerallerin dekompozisyonu (çürümesi, alterasyonu) sonucu kaolen ve kil teşekkül etmesi olayı KAPALI TİP HALATLAR, En dıştelleri yuvarlak olmayıp profilleri yardımı ile birbirine kenetlenmişhalat Kapalı halatlar üzeri bir veya birkaç özel profilli tel katı ile kaplı, iç kısmı yuvarlak tellerden teşekkül etmişkatların meydana getirdiği tek demetli (toronlu) halat Bu sebeple, bu halatın yapımı, ona mükemmel düz bir yüzey verdiğinden iç kısımı muhafaza edilmişve böylece halatın aşınmaya ve dönmeye karşı direnci de artmışolur Bunlar daha ziyade ihraç tesislerinde ve teleferiklerde taşıyıcı halat olarak kullanılır —> Şekil, Çelik halat, Halat damar düzenleri, Halat dolamı, Halat simgeleri KAPAK, 1) Başyukarılarda, ayaklarda veya göçük olmuşyerlerde malzemenin akmaması için kamalarla yapılan perde 2) Ocak imalatı tavanında bulunabilen silisleşmişağaç fosilleri —> Kapak taşı KAPAKLI OLUK, Yükleme yerlerinde madenin banda verilmesini veya vagonların muntazam dolmasını sağlayan küçük silo çıkışı KAPAK TAHTASI, Ağaç tomrukların tahta veya kalas olarak biçilmesi sırasında kenardan artık olarak çıkan kesiti daire parçası (sekman) şeklinde olan ağaç KAPAK TAŞI, Birbiriyle açı teşkil eden yarık ve çatlaklar arasında olan ve alttaki madenin alınmasından sonra ani kopma tehlikesi gösteren kayaç kitlesi KAPALI İŞLETME, 1) Yeraltında bulunan maden kitlesini (yatağını) istihsal edebilecek duruma getirmek amacıyla uygulanan maden ocağı işletme sistemi 2) Kapalı ocak KAPALI POLİGON, —> Poligon KAPAN, —> Petrol yatakları KAPASİTE, 1) İşmakinalarının birim zamanda yapabilecekleri işi gösteren ölçü m3/h, m/h, cm/dk gibi 2) Bir tesisten birim zamanda (saat, gün, ay, yıl) üretilebilecek maksimum miktar (t, m3, vb) KAPI, —> Havalandırma kapısı Çift kapı KAPLAMA, 1) Genişanlamda marangozlukta, çeşitli ağaçlardan elde edilen çok ince ahşap levhaların ahşap bir eşyanın yüzeyine yapıştırılarak örtülmesi işlemi 2) Metal, plâstik ve porselen gibi malzemelerin, dayanıklığının artırılması ve görünümlerinin güzelleştirilmesi için sert ve geçirimsiz bir metal katmanla sıvanması Altın, gümüş, paslanmaz çelik, palladyum , bakır ve nikel kaplamalar, malzemenin kaplama maddesini içeren bir çözeltiye daldırılması yoluyla elde edilir Kaplama maddesi malzemenin yüzeyine kimyasal ya da elektro kimyasal etkiyle tutunur —> Elektroliz, Galvanopasti (Elektrikli Kaplama), Elektriksiz Kaplama, Elektrolit Eşyaların süslenmesi amacıyla da yararlanılan kaplama işlemi, daha çok yumuşak malzemelerin dayanaklılığını artırmak ya da yenime (korozyona) karşı direncini artırmak amacıyla uygulanır KAPLAMA TAŞI, Mermer işletmeciliğinde ayrı bir taşıyıcı imalât önüne kaplanmak üzere ön ve yanlardan başka arkaları da işlenmiştaşlar Kalınlığı, arkasındaki dolgu kalınlığından azdır KAPLAN GÖZÜ, —> Kristalin kuars KAPLİN, —> Kavrama KAPMA EKSKAVATÖR, 1) Tutucu kepçe ile (kazı yapan) çalışan kazı makinesi 2) Grayferli ekskavatör KAPSÜL, Detonasyonu başlatmak için kullanılan patlayıcı madde (lokum) içerisine konan silindir biçiminde, içi duyarlı veya iki ayrı ecza maddesi ile doldurulmuşfitil veya elektrik akımı ile ateşlenerek patlamayı oluşturan ucu kapalı kovan 2) Detonatör Primer ecza, cıva fulminat gibi çok hassas bir patlayıcı maddeden; sekonder ecza ise tetril, nitropenta vb brisanslı bir patlayıcı maddeden olur Âdi ve elektrikli kapsül olmak üzere iki cinsi vardır Elektrikli kapsülün de ayrıca; köprülü, aralıklı, saniyeli, milisaniyeli, gecikmeli (tavikli) kapsül olmak üzere kullanılacakları yere ve gayeye göre imâl edilen cinsleri bulunur —> Elektronik gecikmeli kapsül KAPSÜL PENSESİ, Fitilin kapsüle yerleştirilmesinden sonra kapsülün ucunu emniyetle sıkarak fitilin kapsül dışına çıkmasını sağlayan özel pense KARA ALTIN, —> Petrol KARA BAKIR, Fazlaca demir ve diğer yabancı maddeler içeren ve % 6-20 Cu tenörlü oksitli bakır cevherinin ergitilmesi sonucu elde edilen; renginden dolayı isimlendirilmiş, ürün KARA BARUT, —> Barut KARA FASİYESİ, —> Fasiyes Nehir alüvyonları, sel alüvyonları, göl, lagün ve buzul fasiyesi olarak teşekkül etmiştortul tabakalar KARA ELMAS, 1) Kayaçları delmek işinde kullanılan siyah elmas (Boarts) (Karbonado) 2) Mecazi manâda maden kömürü KÂRA GEÇİŞ NOKTASI, 1) Gelir ve giderlerin birbirine eşit olduğu üretim hacmi noktası 2) Değişken üretim faktörleri maliyetinde bir veya daha fazla alternatiflerin ekonomik oldukları nokta KARA KEHRİBAR, Siyah renkli, parlak, yoğun ve homojen bir linyit türü İyi cila kabul ettiğinden yontularak ziynet eşyası yapımında kullanılır —> Oltutaşı KARAKOL, Asansör, vinç ve varagel başlarına, diplerine veya galerilere yapılan özel emniyet bariyeri (engeli) KARAKTERİSTİK FOSİL, 1) Sadece belirli bir jeolojik devirde yaşadığı için, o fosilin içinde rastlandığı bir tabakanın yaşını tayin etmeye yarayan fosil türü 2) —> Kılavuz fosil KARALOKS, —> Korund KARAT, 1) Elmasları (kıymetli taşları) tartmak için kullanılan ağırlık birimi (3 1/6 troygram yani 205 mg) Uluslararası sistemde metrik karat ise; 200 mg’lik bir ağırlığı ifade eder 2) Altın alaşımının sağlık derecesi Saf altın 24 karat olarak kabul edilir Goldsmith standardına göre 22 karat altın; 22 parça altın, 1 parça bakır ve 1parça gümüşten ibarettir —> Uluslararası Birimler Sistemine Dair Yönetmelik Madde 38 KARBON DİOKSİT (CO2), Renksiz, kokusuz, asidimsi lezzetli, havaya nazaran yoğunluğu 1,52 ve O°C ve 760 mm cıva basıncında yoğunluğu 1,9768 kg/m3 olan zehirsiz, boğucu gaz madde Havada % 3-4 oranında bulunması nefes almayı güçleştirir, % 5-6 dan fazla olursa şiddetli başağrısı, şuuru kaybetme ve ölüme yol açar Taşkömürü ocaklarına verilen havada başlangıçta % 0,04 oranında olan CO2, ocaktan dışarı atılan havada % 0,2-0,6 civarında olur Ocaklarda, CO2 canlıların nefes alıp vermesi, ağaçların çürümesi, kömürlerin oksitlenmesi, yangınlar, kömür tozu veya grizu patlamaları, lağım atımları vb nedenlerle oluşur Ayrıca, jeolojik yapıdan dolayı arazide basınç altında bulunan CO2' nin yeraltında çalışılan yere ani olarak püskürmesi (degajı) suretiyle de ocak havasına karışır Parlak ve normal yanan bir lambanın alevi havadaki CO2 % 3 civarında iken donuk ve kırmızımtrak bir renk alır, şûle kesik cızırtılı alçalışlar ve yükselişler gösterir Lambanın şûlesi söndüğü halde o ortamda insan yaşayabilirse de yaşam için tehlikeli durum başlamışdemektir CO2 havadan ağır olduğu için galeri ve kuyuların alt seviyelerinde, kuytu ve kör bacalarda toplandığından bu gibi yerlerde CO2 ‘i uzaklaştırmak için gerekli tedbirlerin alınması gerekir KARBON-IN PULP (CIP) YÖNTEMİ, Gümüşkonsantresinden (yaklaşık % 50-80 gümüşiçeren çökelti) gümüşelde etme yöntemlerinden biri Pulp İçinde karbon şeklinde de ifade edilebilen bu yöntem, uygulama sayısının azlığı nedeniyle, siyanürleme kadar rağbet görmemiştir CIP tekniği liç çözeltilerinden altın ve gümüşkazanımı için uygulanır Liç çözeltilerinde iyonik hale geçmişolan gümüşü aktif karbonun bünyesine absorblanmasından ibarettir Aktif karbon; odun, kömür, hindistan cevizi, fındık, ceviz kabuğundan üretilir Aktif karbonun tane boyutu, pulp içindeki katı taneciklerden daha iri olmakta ve elekler vasıtasıyla pulptan ayrılmaktadır Daha sonra; etanol, kostik soda ve sodyum siyanür içeren çözeltiye 90°C’lık ısı sağlanır Aktif karbona alınan gümüşdesorbe edilir Aktif karbona yüklenecek gümüşmiktarı; altın/gümüşoranına, cevher özelliklerine, liç çözelti tenörüne ve değerli metal iyonları miktarına bağlıdır KARBON MONOKSİT (CO), Kolay alevlenen, renksiz, kokusuz ve lezzetsiz, havaya nazaran yoğunluğu 0,97, O°C ve 760mm cıva basıncında 1m3’ünün ağırlığı 1,250 kg olan, karbonlu maddelerin yüksek ısıda ve hava yani oksijen azlığı olan yerlerde veya bunların yavaşyanması dolayısıyle teşekkül eden yanıcı ve özellikle zehirleyici, kâfi derecede oksijen alabildiği takdirde CO2 haline geçen gaz madde CO gazı havada % 15-28 oranında bulunduğu takdirde patlayıcı olup en tehlikeli oran % 20 dir CO fazla ısı olan yerlerde daha az oranlarda olsa bile (500°C da %9 ve 600°C da % 7,5) patlayabilir Kömür madenlerinde, ocak, ayak, pano gibi yerlerde alınan hava nümunelerinde CO tesbit edilmesi buralarda yangın başlangıcının işareti olarak kabul edilir Havadaki CO miktarı yangın nedeniyle kapatılan ocak kısımlarında baraj arkasından alınan hava numunelerinde CO oranı ölçülerek yangın durumu kontrol edilir Alınan nümunede CO tesbit edilmemesi yangının söndüğünü ve barajın açılabileceğini gösterir CO zehirli olması nedeniyle çalışanların sağlığı bakımından havadaki oranı % 0,1-0,2 oranı bile insanı 15 dakika içinde rahatsız etmeyen bir kesiklik ve uyuklama hissi ile yavaşyavaştehlikeli bir duruma sokabilir KARBON SİYAHI , İhtiva ettikleri aromatik hidrokarbonların, yüzdesi oldukça yüksek organik bileşiklerin bir reaktörde kısmi yanmaları sonucunda oluşan madde Lastik sanayiinde; oto lastiği, makine parçaları, kablo, taşıyıcı bantlar, hortum, topuk va taban lastiği imalinde, boya maddesi olarak vernik, plastik, matbaa mürekkebi, daktilo şeridi, karbon kağıdı imalinde kullanılır Pelet ve dökme halde piyasaya sürülür Bir petrokimya sanayii ürünü |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriKARBORANDUM , Aşındırıcı madde olarak kullanılan silisyum karbürün (SiC) ticari adı Bileşiminde silisli kum, kok kömürü ve testere talaşı bulunan karışımın elektrik fırınlarında ısıtılarak Si O2+3C —>C Si2+2CO reaksiyonuna tabi tutularak silikon karpit yani karborandum elde edilir Moos sertliği 9,6 olup, elmas ve borkarbürden sonra, bilinen aşındırıcı maddeler içinde en sert olanıdır Yapay zımpara taşı üretiminde, en sert madenlerin işlenmesinde, özellikle tungsten karbürlü aletlerin bilenmesinde kullanılır Yapay bir kristal olan karborandum, 1881 yılında Amerikalı Acheson tarafından ilk defa üretilmiştir KARBONLA ABSORBLAMA YÖNTEMİ, —> Siyanür liçi ile altın üretimi KARA TUMBA, 1) Bir panoda, panonun kılavuzlar ve başyukarılar sürülerek topuklara ayrılması ve topukların alınması şeklinde uygulanan işletme metodu 2) Bir tür ilkel oda ve topuk yöntemi —> Tumba metodu KARBİT, Karbonun bir metal veya yarı metal ile yaptığı ikili bileşikler Hafif metallerin karbitleri su etkisi ile metal hidroksit ve karbonlu hidrojen verir —> Karpit Teknikte demir karbit (Fe2C) bir demir cinsidir Wolfram karbit tabii sertliği yüksek bir metaldir KARBONİZASYON, 1) Kömürün oksijensiz bir ortamda ısıtılarak, gaz, sıvı ve katı ürünlerine ayrılması işlemi Karbonizasyon işlemi ile kimyasal hammaddeler de üretilebilir Karbonizasyon işleminin şartları üretim amacına yönelik olarak belirlenir Madencilikte bu işlem kok üretimi ve briketleme için yapılır Karbonizasyon işleminde çıkılan son sıcaklık ürün yapısını etkiler Sıvı ve katran çıkışı 300 °C civarında başlar ve 550-600 °C ‘de sona erer Buna karşın gaz çıkışı 900-1000 °C’ ye kadar devam eder Karbonizasyon sıcaklığı 600 °C’ye kadar olan işlemlere “düşük sıcaklık karbonizasyonu”; 900 °C’ ye kadar olan işlemlere “orta sıcaklık karbonizasyonu”; 900 °C’ den yüksek olan işlemlere ise “yüksek sıcaklık karbonizasyonu” denir 2) Odunun sathi yakılması suretiyle dayanıklı hâle getirilmesi Bu işlemle odunu meydana getiren hücrelerdeki çabuk bozulan yumurta akı maddeleri yokedilir Böylece odunun (ahşabın) toprakta ve suda çürümesine engel olunur 3) İçeceklerin karbondioksitle muamelesi yani karbondioksit-lenmesi işlemi4) Bitki artıklarını ayıklamak, yani yapağı yünü didilmişhâle getirmek için onu sülfürik asitle muamele etmek, ardından yünü ölçülü yüksek sıcaklıkta kurutmak Bu şekilde bitkisel kısımların selülözu kömürleştirilir ve tıklatmak ve vurmak suretiyle bu kısımlar ayrıştırılır Bitkisel kısımlar, boya maddeleriyle boyanmadığı için karbonizasyon işlemi lûzumlu olmaktadır —> Piroliz —> Kok fabrikası —> Koklaşma KARBOKSİMETİLSELÜLÖZ, —> CMC KARBONADO, —> Karaelmas KARBON ÇEVRİMİ, Atmosfer ve hidrosferde dioksit şeklinde bulunan karbonun çökelme ve özümleme olayları sonucu biyosfer ve litosferde depolanması ve bu karbondioksitin doğalgaz, metamorfizma, endüstri, çürüme ve solunum yolu ile tekrar atmosfere dönüşü KARBONLU SEDİMANLAR, İçerisinde bulunan karbon miktarına göre değişen ve çeşitli isimler alan sedimanter tabakalar KARBORANDUM, Aşındırıcı madde olarak kullanılan silisyum karbürün ticari adı Silisli kum, kok kömürü ve testere talaşı elektrik fırınlarında ısıtılarak SiO2+3C —> CSi2+2CO reaksiyonuna tabi tutulur ve böylece silikon karpit yani karborandum elde edilir Moos sertliği 9,6 olup, aşındırıcı olarak yaygın biçimde kullanılır Elmas ve borkarbürden sonra, bilinen aşındırıcı maddeler arasında en sert olanıdır Ateşe dayanıklıdır ve yüksek sıcaklıkta diğer seramiklerden daha kusursuz bir elektrik iletkenidir Yapay zımpara taşı üretiminde, en sert madenlerin işlenmesinde, özellikle tungsten karbürlü aletlerin bilenmesinde kullanılır Karborandum 1891 yılında Amerikalı Acheson tarafından ilk defa üretilmiştir KARBÜRATÖR, Patlamalı motorlarda akaryakıtın buhar durumuna gelip hava ile karıştığı cihaz KARDOKS YÖNTEMİ, Sıvı karbon dioksit doldurulmuşve bir ısıtma elemanı içeren çelik bir kovan içinde oluşturulan yüksek basınçlı karbondioksit gazının aniden boşaltılmasıyla sağlanan patlatma yöntemiCO2 gazının genleşmesi sonucu ortaya çıkan güçlü itme özelliği, kayacın bünyesindeki çatlaklara nüfuz ederek parçalanmalarını sağlar ve onları adeta serbest yüzeye doğru iter Çelik kovandan ani olarak deşarj olan CO2 gazı da bu sırada çevresini soğutur Kardoks bir patlayıcı olarak kabul edilmediği için patlayıcı maddelerin tabi olduğu resmi işlem dışındadır Parçalanmak istenen kütle, kardoks tüplerinin girebileceği çapta ve derinlikte delinir ve içine kardoks tüpleri yerleştirilir ve seri olarak bağlandıktan sonra manyeto ile ateşleme yapılır Kardoks sistemi, yapacağı işin özelliklerine göre; özel alaşımlı diskin kalınlığına, tüpün tipine, boşalma basıncının, hacminin varyasyonuna göre adapte edilebilir İşin özelliklerine göre çeşitli boy ve çapta kardoks tüpleri vardır, KARGİR TAHKİMAT, İnşaat taşları ile yapılan tahkimat türü KARIŞIK BAĞLAMA, —> Elektrikli kapsül KARIŞIK GAZ, —> Kuvvet gazı, Jeneratör gazı KARIŞIK SARIMLI HALAT, Kordonları teşkil eden tellerin bir kordonda sağ sarımlı müteakip kordonda sol sarımlı olması durumundaki halat —> Çelik halat, Halat dolamı KARIŞTIRMA LİÇİ, —> Bakır liçi KARIŞTIRICI, 1) Flotasyon işleminde hava habbeciklerinin oluşmasını kolaylaştırmak ve mineral çamurunda (şlam) sürekli ve muntazam bir karışım sağlamak için kullanılan *****ik düzen 2) Sondaj çamurunu belirli kıvamda tutmak için çamur tulumbasının basma borusundan alınan çamuru çamur tankı veya havuzuna püskürten (tabanca) boru 3) Genel anlamda bileşim, tane iriliği, nem gibi özellikleri bakımından heterojen olan taneli malın hacimsel olarak homojen hale getirilmesini sağlayan düzen KÂRLILIK, 1) Kârın kullanılan kapitale oranının % olarak ifadesi Burada, kullanılan kapital olarak ana kapital ile yabancı kapitalin toplamı veya yalnız ana kapital dikkate alınır 2) Bir kuruluşun bir hesap dönemindeki varlık artışının göstergesi KARMA DİSKORDANS, —> Aykırı tabakalaşma KARNALİN, Ekseriya saydam, kırmızı veya kırmızımsı kahverengi tonlu bir —> Kalsedon KARO, Ocakların çalışmalarında sürekliliği sağlamak için gerekli hizmetlerin görülmesine yarayan yer üstündeki kuyu binası, vinç binası, lavvar (eleme ve zenginleştirme) tesisleri, kuyu kulesi (şövalmanı), kompresör, vantilatör, direk harmanı, artık harmanı (hurdalık), lavvar suları arıtma tesisleri, enerji santralı ve buhar tesisleri, kömür ocaklarında kok fabrikası ile kömür siloları, yan ürün tesisleri, gaz deposu gibi yerüstü tesislerinin bulunduğu alan KARO ŞEFİ, Bölge, bölüm veya ocak karosunda amirleri tarafından gösterilen işi teknik, idari ve emniyet bakımından emir ve nizamlara uygun bir şekilde yürüten ve her üç vardiyadan mes’ul olan kimse KAROT, Yeraltında bulunan formasyonlar hakkında bilgi edinmek üzere geliştirilen özel delici uçlar (kronlar) yardımıyla sondaj yapılırken; doğal formasyondan kesilerek alınan silindirik numune KAROTİYER, Sondajda karot numune alıp yeryüzüne çıkarmaya yarayan, genellikle standardize edilmişveya özel dizaynlı çok çeşitli çap ve tipteki numune alıcıları Tek tüplü, çift tüplü, vayrlayn, üç tüplü (denison), rijit veya hareketli iç tüplü vb tipleri vardır —> Şekil KAROTİYER BAŞLIĞI, Sondajda karotiyerin tijlere bağlanmasını sağlayan ara parça KAROT SANDIĞI, Sondajda karot numunelerinin bir sistem dahilinde içine yerleştirildiği ve saklandığı sandık KAROT TUTUCUSU, 1) Sondajda karotun karotiyerden düşmesini önleyen parça 2) Keçir 3) Sekman KAROT VERİMİ, Sondajda bir manevrada elde edilen karot boyunun o manevrada takımın ilerlediği mesafeye oranının yüzde olarak ifadesi KARPİT, 1) Kalsiyum karbür (CaC2) bileşiğine ticarette verilen ad Karpitin su ile temasında oluşan kimyasal reaksiyonda asetilen gazı açığa çıkar Bu özelliği nedeni ile karpit madencilikte veya diğer yerlerde aydınlatma amacı ile karpit lambalarında, sanayide de oksijen kaynağı işlerinde kullanılır 2) Karpittaşı KARPİT LÂMBASI, İçerisinde bulunan karpit (CaC2) ve suyun kimyasal reaksiyonu sonucunda çıkan asetilen gazının yakılması ve böylece ışık vermesi esasına dayanan aydınlatma aracı Karpit lâmbası alevi açıkta olduğundan, patlama tehlikesi olan yerlerde kullanılmaz Karpit lambasının vardiyada karpit tüketimi 250 gr civarındadır Lambanın üst kısmına su, alt kısmına da karpit doldurulur Üst kısımdaki su bir kelebek vida ile ayarlanmak suretiyle alt kısımdaki karpit üzerine damlatılır Alevin ışığından daha fazla yararlanmak için lambaya bir de iç bükey metal reflektör de takılabilir Asetilenin çıktığı meme tıkanırsa lamba söner; daha sonra tıkalı meme fırça ila açılır —> Şekil KARST VE KARSTLAŞMA, Poröz, çözünebilir ve kalınlığı fazla kayaçlar (bilhassa kireç taşları) içinde, bunlar boyunca veya derine doğru hareket eden meteorik sularla daha az olarak çökel havzalardan türeyen ılık ve sıcak suların; derin yerleşimli mağmatik bir kaynakla ilişkili sıcak sıvıların oluşturdukları, çözünme, aşınma ve çökme ile oluşan erime yapıları Genel olarak “Karstlaşma” bir olayı, “Karst” ise bu olay sonucunda ortaya çıkan yapıları anlatır Karst sözcüğü Yugoslav dilinde kras ve İtalyan dilinde Carso sözcüklerinin Almanca’sıdır KARŞI AĞIRLIK, —> Kontrupua KARŞI GALERİ, Galeri açmada iki yönden ilerleme yapıldığı zaman, birine göre diğerinin aldığı isim KARTİYE, Bir veya birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak kısmı —> Kat KARTİYE RANDIMANI, Kartiyede yapılan üretimin; kartiyede üretim için yapılan işçi yevmiyesi sayısına bölümü ile elde edilen kg/yev veya t/yev değer KARTUŞ, 1) Silindir şeklinde hazırlanmışkağıt ambalajlı patlayıcı madde Dinamit kartuşlarına dinamit lokumu da denir 2) —> Lokum (Dinamit lokumu) KASNAK, Makinelerde birbirine paralel millerden dönme hareketinin birinden diğerine geçmesini sağlayan kayışların takıldığı çember Hareket alan kasnakla hareket veren kasnak aynı yönde dönecekse, kayışdüz takılır, aksi yönde döndürülecekse çapraz takılır Hareket alan ve hareket veren kasnaklar arasında, çap ve devir sayıları bakımından; D1 m2 ------- = ------- bağlantısı vardır D2 m1 KASÜR, Yeraltı ve yerüstünde görülen arazi çatlakları KAŞIK, Elle delinen lağım deliklerinde delik içinde meydana gelen tozu çıkarmak için kullanılan kepçe biçiminde bakırdan yapılmış(barutçu çubuğu) yardımcı alet (lağım kaşığı) KAT , 1) Maden ocaklarında üretim yapmaya esas teşkil edecek şekilde belirlenen ana üretim seviyeleri 2) Üretilen madenin ana ihraç sistemine taşınması ve havalandırma için maden yatağını yatay olarak bölümlere ayırmak üzere sürülen galerilerin tümünü içine alan, yatay düzlem 3) Kömür madenciliğinde bir maden ocağının birkaç kartiyesinden oluşan kısmı KAT AĞZI, Galerilerin kuyu ile birleştiği yani insan, malzeme, cevher veya kömür naklinde yatay nakliyat sistemi ile dikey nakliyat sisteminin kesiştiği yer KATAR, 1) Lokomotif ile vagonların oluşturdukları (demiryolu katarı) dizi 2) Taşıt dizisi 3) Yük treni KATILAMA, Metal malzemelerin yenime (korozyon) karşı dayanıklılığını ve başka fiziksel özelliklerini geliştirmek amacıyla uygulanan yüzey işlemi Malzemenin katılanacak bölgesi, katılama maddesini içeren bir katı, sıvı ya da gaz ortamda, yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılır Yüzeyinden içeri doğru katılanan malzemenin bu bölümünde yeni bir alaşım oluşur Sanayide uygulanan başlıca katılama yöntemleri, çeliğin karbürlenmesi (karbon emdirme); demirli ve demir dışı metallerin kalorizasyonu (alüminyum emdirme); nikel, kobalt ya da vanadyum temelli alaşımların korunmasına ya da tuğlamsı metallerin çok yüksek sıcaklıklarda yükseltgenmesini önlemeye yönelik seramik kaplamadır —> Sementasyon KATİNGS, —> Kırıntı (cuttings) KAT’İ PROJE, —> Proje KAT LAĞIMI, Bir maden ocağında ana üretim katını teşkil etmek ve maden yatakları veya kömür damarlarını kesmek için sürülen ve ana nakliyat kuyusuna bağlı olan ana lağım (galeri) Ara katlarda tali kuyularla pano arasında irtibatı sağlamak için sürülen lağımlara (galerilere) ise ara kat lağımı denir —> Ocak (2) KATLANMA, 1) Teşekkül eden bir antiklinalın bir tarafa devrilmesi ile meydana gelen kıvrılma 2) Nap KATMAN, —> Tabaka KATOT BAKIRI, Normal olarak takriben 3ft x 3ft, bazan da daha genişolabilen; kalınlığı 0,5- 7/8 inç ve ağırlığı 350 libreyi bulan düz bakır levha Katot bakırı elektrolitik bakır elde etme işleminin ürünü olup, olduğu gibi veya eritildikten sonra filmaşin, külçe veya sürekli döküm işleminden sonra piyasaya tel olarak sürülür KATRAK TEZGAHI, 4 ucu mafsal tertibatı sebebiyle ileri geri hareket edebilen ve yukarıdan aşağıya doğru ve dişli miller vasıtası ile muayyen bir süratle otomatik olarak inebilen, lamaları dikine ve iki ucundan sıkıca gerdirilmişbir çerçeve şaseden ve lamalara daimi olarak su ve kum verebilecek tertibat ve depodan, şaseye muayyen sayıda ileri geri hareketi verdiren bir motor ile biçilmesi arzu edilen bloklar sıkıca üzerine yerleştirilmiş, ray üzerinde hareket edebilecek şekilde imal edilmiştekerlekli bir vagonet şasesinden oluşan makine KATRAN, Organik maddelerin kuru damıtılması ile elde edilen ürün Sıvı yağ kıvamında, koyu kahverengiden siyaha kadar değişen renkte, ağır is kokulu, suda erimeyen bir akıcı madde olup, bitkilerden elde edilenine bitki katranı, maden kömürlerinden elde edilenlerine de maden kömürü katranı adı verilir KAVKILI BREŞ, Deniz hayvanlarının kabukları ile birlikte teşekkül etmişgreli breş KAVLAK, Maden ocaklarında atımdan sonra meydana gelen çatlaklar veya diğer yerlerde herhangi bir nedenle oluşan kılcal çatlakların zamanla büyümesi suretiyle ana kayaçtan ayrılıp askıda kalan ve tehlike yaratan, tıklatıldığında kof ses çıkaran taşveya cevher parçaları veya blokları KAVLAKÇI, Süngü yardımıyla kavlakları söküp düşüren kişi KAVLAK DÜŞÜRME, Ateşlemeden sonra veya vardiya başında tavanda, alında ve yanlarda bulunan gevşek kısımların (kavlaklar) düşürülerek, işyerinin emniyete alınması işlemi KAVRAMA, 1) Vagonları birbirine otomatik bağlama düzeni —> Kanca 2) Boruları birbirine bağlayan düzen 3) Bir motorun milinin hareketini başka bir mile aktarma veya aynı eksende dönen iki mili birbirine bağlama düzenleri 4) Taşıt araçlarındaki debriyaj 5) Kaplin KAVŞAK, İki galerinin kesişme yeri İki galerinin kesişme durumuna göre tahkimat şekli özel olarak imal edilerek ilerleme sırasında yerine yerleştirilir KAVURMA, Bir metali veya bileşiklerini oksijen, su buharı, C ve S veya Cl ile birlikte erime meydana getirmeden veya erime başlangıcında bir suhunete kadar ısıtılarak bünyesinde bir değişiklik meydana getirmek ve bu surette metal veya bileşiklerinin bir kısmını uçucu bir madde halinde uzaklaştırma işlemi KAYA KRİSTALİ, —> Kuars (SiO2), Neceftaşı KAYATUZU, Jeolojik devirlerde lagünlerin, özel durumlarda, buharlaşması sonunda oluşan, saf halde renksiz fakat yataklardan birçoğu gri, sarı, kırmızı ve hatta mavi yeşil renklerinde olabilen bir hammadde Tabaka halinde yığılmışveya marnlar arasına katılmışolarak bulunur Türkiye de önemli kayatuzu yatakları Çankırı Sekili, Tepesidelik, Gülşehir (İç Anadolu) ve Tuzluca, Kağızman (Doğu Anadolu)’da bulunur KAYAÇ, 1) Yerkabuğunu teşkil eden, herhangi bir şekilde birbirleriyle bağlantılı, büyük kütlesel ve oldukça muntazam, sağlam iç yapısı bulunan, bir veya birkaç mineralin bünyesinde sistemli bir şekilde dağılımı sağlanmışve herzaman isbatı mümkün olamayan bir bütünlük arzeden oluşum 2) Genel olarak cevher veya kömürden başka yerkabuğunu oluşturan madde topluluğu 3) Taş Kayaçlar genelikle oluşumlarında etkili olan sürelere bağlı olarak başlıca üç sınıfa ayrılır Bunlar a) Magma olarak adlandırılan erimişmaddenin katılaşması ile oluşan korkayaçlar b) Daha önceden var olan kayaçlardan ayrılan parçalardan ya da eriyiklerden çökelen maddelerden oluşan tortul kayaçlar c) Korkayaçların ve tortul kayaçların mineral bileşimlerinin, dokularının ve iç yapılarının çeşitli koşullar yüzünden değişmesi ile oluşan başkalaşım kayaçları Bu üç sınıfa giren kayaçlar ayrıca, en başta kimyasal, mineralojik ve yapısal özellikleri olmak üzere değişik etkenlere bağlı olarak çok sayıda alt gruba ve tipe ayrılır KAYAÇBİLİM, —> Petrografi Taşbilim KAYAÇ KRİSTALİ, —> Neceftaşı KAYA *****İĞİ, Çeşitli etkiler altında bulunan kayaçların madde ve kütle olarak davranışlarını teorik ve uygulamalı olarak inceleyen bilim dalı Kaya *****iği, genel *****iğin bir dalı olup, kayaların fiziksel ortamdaki kuvvet alanlarına tepkisini inceler KAYAÇ ŞAPI, —> Şap KAYDIRMA, Uzun ayak sistemine göre üretim yapan bir üretim yerinde ayak ilerledikçe taşıma ve üretim donatımının komple olarak alına itilmesi —> Kazı rendesi KAYIŞ, 1) Dar ve uzun kösele dilimi 2) Kasnaklar vasıtası ile iki paralel milin birinden diğerine hareketi nakletmekte kullanılan lastik, kösele vb maddelerden yapılan eleman KAYIT, 1) Maden kuyularında kafesin öngörülen doğrultusunu muhafaza etmesine ve kuyu içinde yalpalanmadan hareket etmesine yarayan ağaç, ray, profil, çelit halat vb malzemeden yapılan kılavuz Kafes halatının kopması halinde, paraşüt tabir edilen emniyet *****izması kafesin kayıtlara tutunarak durmasını sağlar 2) Gayt 3) Gidaj 4) Kuyu kılavuzu KAYMA AÇISI, Yığılmışmalzemenin kendini taşıyamayarak kaymaya başladığı eğik düzlemin yatayla yaptığı açı değeri Kayma açısı, denge açısından biraz daha büyüktür KAYMA ŞEKLİNDE HEYELÂN, Bir yerden başlayarak, bir yüzeye yayılma şeklinde devam eden ve âni olmayan heyelân türü —> Heyelân, Devrilme şeklinde kayma KAYMAKTAŞI, Rengi kar gibi beyaz olan, yarı saydam sıkı yapılı bir jips türü Minerolojide albatr adını alır Buna sumermeri de denir KAYNAÇTAŞI, —> Geyzerit KAYNAK, Maden yataklarının belirlenmesi bakımından uzun vadeli bir kavram Kaynak yerkabuğunda doğal halde bulunan ve ekonomik işletilebilirliği, günün koşullarında veya ileride mümkün görülen; katı, sıvı veya gaz konsantrasyonları Ancak kaynağın rezerv terimi ile ifade edilen bölümünün dışında kalan kısmı da potansiyel ve varlığı henüz tesbit edilememişkaynaklar olmak üzere iki ayrı bölümde ele alınır Böylece; Kaynak = Rezerv + Potansiyel + Tesbit edilmemişkısım şeklinde gösterilir Az da olsa belirli bir derinliğe kadar varlığı kabul edilen maden kütlesinin sadece jeolojik hipotezlere dayanarak daha derinlere doğru ekstrapolasyonu sonucu varlığı ümit edilen maden miktarını ifade için “Perspektif” deyimi de kullanılır —> Şekil KAYTAN VİDA, —> Yuvarlak dişprofilli vida KAZA, 1) Kasıt sözkonusu olmaksızın, beklenmedik ve sonucu, arzu edilmeyen bir olayın ortaya çıkardığı zararla ifade edilebilen her durum Belirli bir zarar ve yaralanmaya sebep olan her olay, genel anlamda bir kaza olmakla beraber, her zaman işkazası olarak nitelendirilemez 2) Beklenmedik bir çabuklukla bir zararı doğuran bütün sebepler kompleksi Diğer bir ifadeyle kısa bir süre içinde çalışanı arızaya uğratan bir olay KAZA BİLDİRİ KAĞIDI, Kazaya uğrayan işçinin kaza sonucu durumunu bildiren resmi kayıt KAZI, Cevherin veya kömürün, oluştuğu ortamdan, el veya yardımcı bir araç ile kazılarak çıkarılması —> Hafriyat KAZI KESİTİ, 1) Bir plana bağlı olarak yapılan atım sonucunda hasıl olan ve tahkimat yerleştirilmeden önce beliren galeri kesiti 2) Brüt kesit KAZI MALİYETİ, Cevherin, kömürün veya kayacın kazısı sırasında m3 veya ton başına düşen harcama KAZI RANDIMANI, Kazılan maden miktarının kazı için yapılan işçi yevmiyesi adedine bölümü ile bulunan (kg/yev veya t/yev) üretim miktarı KAZI RENDESİ, 1) Uzun ayakta kömür üretiminde kullanılan bir tür rendeye benzeyen gereç Bu gereç kömür damarına 5-8 cm kadar girerek yonga gibi kömür söker ve yandaki taşıma aracı üzerine düşürür 2) Kömür sabanı 3) Hobel 4) Pulluk 5) Saban —> İtme pistonu KAZI SINIFI, Kömür işletmesinde kazı işlerinde çalışan kazmacı, bacacı, kazmacı yedeği vb işçileri kapsayan grup KAZI YÖNÜ, Hangi işletme metodu olursa olsun; madenin kazısı sırasında uygulanan kazı sisteminin ayak içindeki ilerleme yönü —> İşletme yönü Kapalı işletme KAZI YÜKSEKLİĞİ, Açık işletmelerde kazı yapan işmakinesinin ulaşabileceği azami yükseklik Kazı yüksekliği, basamak yüksekliğinden biraz küçük olup, ulaşılamayan kısmın kendi ağırlığıyla ve tehlike oluşturmayacak şekilde düşeceği dikkate alınır —> Basamak yüksekliği KAZMA, 1) Madenin örtü tabakasını veya yantaşını kazıp kaldırmak, düzeltmek gibi işlerde kullanılan ağaç saplı demir veya çelikten imal edilen araç Bunlar kullandırılacakları işe göre çeşitli şekillerde imal edilir Kömür-, taş-, demiryolu kazması diye isimlendirilir 2) Kazı yapma işi KAZMACI, 1) Yeraltı maden ocaklarında kazı yapılan alında kazma veya havalı tabanca ile kazı yapıp kömür, maden cevheri ve diğer katı mineralleri çıkarıp açtığı boşluğun tahkimatını yapan (kişi) usta 2) Kazmacı ustası KAZMACI RANDIMANI, —> Randıman KAZMACI USTASI, —> Kazmacı KAZMACI YEDEĞİ, Kazmacı yardımcısı, kalfa KAZMA KÜPÜSÜ, Kömür kazısında veya lağımlarda kullanılan özel tipteki kazmanın çekiç veya balyos gibi kullanılan dip kısmı KEÇE, —> Salmastra KEÇİR, —> Karot tutucusu KEDİ GÖZÜ, —> Kristalin kuars KEHRİBAR, (Kelibar) Kırılabilen, hemen hemen saydam, soluk sarı renkte, sert gibi fiziksel özellikleri havi, soyu tükenmişbir çam ağacında bulunan “ süksinit asit” içeren fosilleşmişreçine Kehribar sürtülünce hafif maddeleri çeker ve Yunanca adı “elektron” olduğu için, buradan” elektrik” kelimesi türetilmiştir Kehribar eski çağlarda yaşayan sinek ve böcekleri de bünyesinde fosilleştirmişolabilir Duman ve aromatik kokular çıkararak yanar KEK, 1) Kuyu cidarı yakınında bulunan sondaj çamurunun basınç etkisi ile suyu kısmen kaybederek kuyu cidarında muayyen kalınlıkta çökmesinden hasıl olan ve kuyu cidarını koruyan bentonit tabakası 2) Cevher hazırlama tesislerinde filtrede yapılan süzme sonucu filtre yüzeyinde toplanan katı madde 3) Pasta KELEBE, 1) Kattan kata yan taş, cevher veya kömür içinde aşağıdan yukarıya doğru dik olarak açılan (sürülen) başyukarı Kelebe maden, malzeme ve insan inişçıkışı için ayrı ayrı sürüldüğü gibi, tek kelebe çok amaçlı olarak da düzenlenebilir 2) Dikbaşyukarı 3) Bür KELEBEK SOMUN, Kolayca çevrilebilmesi için kanat biçiminde iki küçük çıkıntısı bulunan somun KELLY, Rotari tablası sistemi ile çalışan makinelerde, rotari hareketini tijlere ileten ve tije benzeyen kare, altıgen, yivli-silindirik kesitli özel takım KEMER, 1) Lağım, tünel, geçit, köprü gözü, kapı, pencere gibi açmaların oyuğu aşağı bakan yay biçimindeki üst eşiği Bunların şekli yarım daire, sivri, sepet kulpu veya daire parçası şeklinde ve taş, tuğla, beton vb yapı malzemleri kullanılarak yapıldığı gibi sağlam arazide tavana hemen kavis şekli verilerek de galeri açılır 2) Bele bir kez dolanıp toka ile tutturulan sert kayışve keten örgüden yapılan bel bağı Tehlikeli yerlerde, kulelerde ve kuyularda çalışan işçilerin emniyetle çalışmalarını sağlamak için çalışma sırasında kancalı zincir veya halatla teçhiz edilmişkemere de emniyet kemeri denir KEMİK, Mermer içindeki dolomit damarları KENARLIK PLAK, Mermer işletmeciliğinde plâkların muayyen şekil ve ölçülere göre, kenarlarının kesilmişhali KENET YUVASI, Mermer işletmeciliğinde madenî kenetlerin taşa tesbiti için açılan yuvalar —> Madeni kenet KENEVİR HALAT, Kendir denilen bitkinin sapındaki liflerden imal edilmişhalat KEPÇE, Draglayn, ekskavatör, yükleyici (loder) gibi kazı ve yükleme makinelerinin toprak veya cevher kazmada ve yüklemede kullanılan belli hacimdeki kesici küreği KEPÇELİ BAGER, Kazma ve yükleme işi yapan ağır işmakinesi Kazma işi bir kepçe vasıtasıyla yapılır Kepçe dip kapağının açılması ile malzeme -genellikle kamyona- boşaltılır Kepçeli bagerler çalışılan zemin düzleminin üstünde durur; karşılarındaki malzemeyi çıkarır KEPÇELİ TARAK DUBASI, —> Tarak Gemisi KERESTE, 1) Tomrukların boyuna biçilmesi ile elde edilen marangozluk ve inşaat malzemesi 2) Yapı ve doğrama işlerinde kullanılan kadran ve tahtaların her çeşidi KERNİT (Na2 B4 O7 4 H2O), Doğada renksiz, saydam uzunlamasına iğne şeklinde küme kristaller halinde bulunan bir bor minerali Atmosferik koşullarda tinkalkoni-te dönüşür Sertliği 3, özgül ağırlığı 1,95 gr/cm3 ve B2O3içeriği % 51 dir Soğuk suda çözünür Kırka’da tinkal (Na-borat) kütlesinin alt kısımlarında rastlanmıştır Dünyada ise Arjantin ve ABD’de bulunur 2) Razorit KERTİ, 1) Küçük atımlı fay 2) Basamak KESENE, —> Götürü işanlaşması KESİT, 1) —> Profil 2) Makta 3) Bir cismin veya arazi parçasının incelenebilmesi için kesilmesi halinde ortaya çıkan kesinti yüzeyi Arazinin kesitine jeolojik kesit, yolların meyil durumlarını göstermek üzere yapılan kesitlere demiryolu, karayolu kesiti vb, arazinin topoğrafik durumunu göstermek üzere yapılan kesite topoğrafik kesit denir Kesit, yatay-, meyilli-, veya faydalı olacak her istikamette yapılabilir KESKER, Çakmak taşı diye isimlendirilen amorf kuars KESKİ, 1) Bir tarafı keskin olarak yapılan büyük çekiç 2) Bir tarafı büyük tornavida ağzı biçiminde ve bir tarafından darbe yapılabilecek şekilde düzlenmişyuvarlak veya çokgen kesitli çubuk 3)Mermer işletmeciliğinde kullanılan, ucu yassı fakat keskin olmayan kalem KESKİN VARYOZ, —> Varyos KESME, 1) Kömür tabakaları içinde, kömürün teşekkülü sırasında çökelmiş, bant halinde bulunan sert veya yumuşak şist tabakaları 2) Arakesme 3) Lavvarda kömürden ayrılan şist KESME HIZI, Sondaj işlemlerinde; bir dakika içerisinde sağlanan ilerlemenin metre ile ifade edilen (m/dk) ve sondaj kronlarının birbirleriyle karşılaştırılmasını sağlayan hız kavramı Kesme hızı, formasyon şartlarına olduğu kadar seçilen matkap cinsi, çap, baskı ve devir sayısına (d/dk) göre değişir KESME KÖMÜR, —> Mikst KESME ŞİST, —> Killi şist Kömürlü şist KESME TAŞ, Mermer işletmeciliğinde, bütün yüzleri ön, arka, alt ve üst yanları ince yonu olarak işlenmiştaşlar KESON, Su altında sürdürülen yapı çalışmalarında veya yumuşak zeminlerde temel atmakta kullanılan kasa Kesonlar genel olarak metal veya betonarme olarak prizma yada silindir şeklinde, uzunlukları ise kullanılacakları yerin şartlarına göre hazırlanır Suya indirilmek üzere üst bölümü açık kasa biçiminde imal edilecek kesonlar genellikle yerde hazırlanır ve daha sonra suya indirilerek kullanılacakları yere kadar yüzdürülür, burada kesonun kapalı tarafı daha önce hazırlanmışbir temel üzerine oturtulur Kesonun açık üst bölümü ise su yüzeyinin üstünde kalır Üst ve alt bölümlerinin her iki tarafı da açık olan kesonlar; kullanılacakları yerde hazırlanır —> Keson kuyu Kazı sırasında kesonun içinde toplanan kazılmışmalzeme kapma kepçe, kova, şlam tulumbası vb araçlarla dışarı alınır Keson dibe oturdukça üst bölümüne yenileri eklenir Basınçlı (pnömatik) kesonlar da açık kesonlara benzer ama bunların kazılan alt bölümlerinin üstünde hava geçirmez bir ek bölme yapılır Bu hava sızdırmaz bölme ile kazılacak yer arasında basınçlı hava verilen bir çalışma odası bulunur Böylece kazı yerine toprak ve su akışı denetim altına alınır Bu şekilde hazırlanmışolan kazı odasında çalışan işçiler özel giysilere gerek kalmadan çalışabilir Yeraltı su seviyesinin altında açılan tuneller ve galerilerde gerekli basınçlı hava tazyiği; hidrostatik derinliğe göre her bir metre derinlik için tatlı su olan yerde 0,1 kg/cm3, deniz suyu olan yerde de 0,102 kg/cm3 olarak; uygulanır Böyle bir basınçlı hava altında tunel ve galeri açma yöntemi 1930 yılında ABD’de Mişigan eyaleti Detroitte-Wintson, Ontario tunelinin açılması ve 1948 yılında Zonguldakta kurulan Çatalağzı santralına denizden soğutma suyu almak için deniz altına sürülen galerinin açılmasında uygulanmıştır KESON KUYU, 1) Kuyu kazılmasında gevşek (çürük, akıcı ve sulu) formasyonlarda uygulanan özel bir kuyu kazı metodu Çürük arazide kuyu kazılacak yerde çember şeklinde bir mahmuz hazırlanarak, mahmuzun üstüne, tuğla, beton veya betonarme kuyu tahkimatı yapılır Bu yapma kuyunun tabanında kuyu kazısına başlanır Kuyu derinleştikçe yapma kuyu kendi ağırlığı ile arazinin içine kayar ve üstüne tahkimat ilave edilerek kazıya devam edilir Arazi içine kaymayı kolaylaştırmak için, özel durumlarda hidrolik baskı uygulanır Genellikle 30 m olan derinliklere kadar inilir Bu kuyu kazı metodu ile 180 m’ye kadar inilebildiği olmuştur 2) Batırmalı kuyu KEŞİF SONDAJI, Mevcut olduğu tahmin edilen maden yatağının rezervi ve tektonik yapısı ile tenör veya kalitesinin öğrenilmesi, rezervinin saptanması, çeşitli kotlarda tenör veya kalite değişikliklerinin bilinmesi, maden yatağı sınırının tesbit edilmesi, yan kayacın niteliklerinin bulunması ve yeraltı sularının durumu hakkında bilgi edinilmesi amacıyla yapılan sondaj KEYSİNG ŞU (Casing shoe), —> Çarık KILAVUZ, Yüksekliği galeri yüksekliği kadar olan damarın doğrultusu boyunca, damar içinde sürülen uzunca ve yan tarafta topuklarla veya cevherle sınırlandırılmışolan bir arama, üretim veya hazırlık galerisi (yolu) Genellikle ince damarlarda kılavuzların tavan ve tabanını, damar meyli az ise, cevher veya kömür yatağının tavan ve tabanı; damar meyli dik ise, cevher veya kömür teşkil eder Kalın maden yataklarında kılavuzlar maden yatağının istikametinde cevher veya kömür içinde veya maden yatağının tavanını veya tabanını takip ederek sürülür Tavan veya taban takip edilerek sürülen kılavuzlar tavan veya taban kılavuzu diye isimlendirilir —> Taban (tavan) galerileri KILAVUZ DELİKLERİ, Galeri ilerlemelerinde, formasyon içerisinde su veya gaz birikimi olması muhtemel yerlerde emniyeti tahkik etmek veya ilerlemeyi kolaylaştırmak amaçlarıyla açılan ve boyları beşmetre civarında olan sondaj delikleri KILAVUZ FOSİL, Tortul tabakalar fosilli olduğu zaman bunların teşekkül ettiği devri ve zamanı tesbit etmeye yarayan ve o devri karakterize eden taşlaşmışbitki veya hayvan kalıntısı —> Karakteristik fosil KILIÇ DAMAR, —> Damar (yatımı) meyli KILIFLI PATLAYICI MADDE, Sulu yer-lerde açılan deliklerde kullanılmak üzere özel bir kap (manto) içinde pazarlanan patlayıcı madde KILSAY, Mermer bloklar içindeki ince ve muhtelif istikametlerdeki silis veya aragonit damarları KIRICI, —> Konkasör KIRILMA, Minerallerin kırılma yüzeyinin ifadesi İyi dilinim göstermeyen minerallerin darbe tesiri ile parçalanması Mineralin kırılan yüzü kırılma görünümüne göre konkoidal kırılma (Obsidiyen), düz olmayan kırılma (arsenopirit), topraksı kırılma (kil), vb çeşitli ifadelerle belirlenir Yeni meydana gelmişkırıklar mineralin gerçek rengini gösterir —> Refraksiyon KIRILMA MUKAVEMETİ, Bir kayacın üzerine dik olarak yapılan basınca karşı bu kayacın kırılma anında gösterdiği mukavemet Bu mukavemet 1 cm3 ve 1 inç3’lük numuneler üzerinde test yapılarak bulunur Test parçasını teşkil eden prizmanın boyu kısa olursa mukavemet yüksek, uzun olursa mukavemet düşük olur KIRINTI, 1) Sondajda matkapların formasyondan kopardıkları ve devridaim sıvısı ile yeryüzüne atılan küçük parçacıklar 2) —> Katings 3) Sediman KIRMA, 1) Mineral veya kayacın boyutlarını küçültmek ve böylece 10 mm’ye kadar düşürmek amacıyla yapılan işlem Bu da kaba kırma ve ince kırma diye iki ayrı safhada yapılabilir Kaba kırma işleminde boyutlar 15 cm’ye kadar düşürülür 2) İri boyuttaki ufalama KIRMATAŞ, —> Balast KIRMIZI ALTIN, 24 karatlık saf altına gümüşyerine bakırın katılmasıyla elde edilen ve kızıl renginden dolayı halk arasında yapılan altın cinsi tanımlaması —> Altın ayarı KIRMIZI BAKIR, Saf bakıra verilen ad KIRMIZI KURŞUN, —> Sülüğen KIRMIZI ZIRNIK, Bir arsenik minerali olan turuncu rengindeki realgara (As2 S2) halk arasında verilen isim —> Arsenik KIRŞEHİR TAŞI —> Hacıbektaştaşı KISA GECİKMELİ KAPSÜL, —> Milisani-yeli kapsül KISMİ RAMBLE, Yeraltında açılan boşluklara muntazam aralıklarla yapılan dolgu türü Zamandan ve harcamadan tasarruf amacı ile de yapılan bu ramble (dolgu) türü, damar istikametinde tarak şeklinde bir görünümde olduğundan bu dolguya “taraklı ramble” de denir KIT’A SAHANLIĞI, Kara ülkesinin denizin dibindeki uzantısına verilen ad Doğal uzantı 200 mile kadar gitmiyorsa belirlenmesi gereken uzantı Bir ülke kendi kıta sahanlığında balıklar, deniz dibindeki petrol dahil her türlü madenleri işletme hakkını kazanır ve ekonomik imkanları denetler Bu bölge üzerinde seyreden gemilerin geçişhakkına karışamaz KIVAM TANKI, —> Kondisyoner KIVILCIM, 1) Demir, çelik ve taşgibi maddelerin birbirleri ile güçlü bir şekilde çarpışmasında sıçrayan ateşdurumundaki zerre 2) Yanmakta olan bir maddeden herhangi bir etki sonucu kopup sıçrayan küçük ateşparçası KIVRIM, Kayaç tabakalarında yan basınç etkisi ile dalgalı bir şekilde meydana gelen bükülmeler Kıvrımların semer şekilli çıkıntılarına —> Antiklinal, tekne, şekilli girintilerine de —> Senklinal denir Her kıvrımın iki tarafında bulunan eğimli tabakalara o kıvrımın yanları, iki yanın vücuda getirdiği açıyı ortalayan düzleme de eksen düzlemi, bu düzlemin tabakayı kesmek suretiyle yüzeyde hasıl ettiği çizgiye kıvrım ekseni denir Yanlardaki eğimli tabakaların doğrultusu —> (İstikameti) kıvrımların eksenine paralel,—> Eğimleri (Yatımları) ise doğrultulara diktir Kıvrımların bükük olan kısmına şarniyer denir Kıvrım ekseni de şarniyerin doğrultusunu gösterir Kıvrımların basit bir şekli monoklinal kıvrım veya fleksürdür —> Şekil Ekseriya yatay tabakalarda daha belirgin olan bu çeşit kıvrım tek yanlı olup tabakaların bir kısmının çökmesi ile hasıl olur Çökme olayı şiddetli olursa kıvrılan kısım fazla gerilir, inceleşir ve nihayet kırılarak kıvrım bir —> Fay şeklini alır Kıvrımlar; Normal, İzoklinal, Yelpaze şekilli kıvrımlar olarak üç şekilde meydana gelir Bunlar doğru, eğik ve devrik olabilir |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriKIVRIM FAYLARI, —> Gül diyagramı KIVRIM EKSENİ , —> Kıvrım KIYI FASİYESİ, Deniz kıyılarında çökelmişolan konglomera ve greler gibi iri taneli tortul kayaçlar —> Fasiyes KIZAK, Seyyar (mobil) bir makineye ait çeşitli ünitelerin (motor, şanzıman, sondaj ünitesi gibi) üzerine monte edildiği çelikten yapılmışşase KIZAKLI KAUÇUK HASIR, Ramble yapılırken, ramble malzemesinin alın tarafına akmasını önlemek için, ayağın üretim yapılan tarafına zemin ile sarmalar arasına konulan ve gerdirme tablası ile demir direklere dayayarak ayrıca üzerinde mevcut düzenle iyice gerdirilerek sun’i bir duvar durumuna getirilen perde Eski ramble ile hasır perde arasında kalan boşluk sıkıştırılarak doldurulduktan sonra, kauçuk hasır perde vinç halatı ile kızak üzerinde çekilir ve bir sonraki ramble için hazır hale getirilir Buna ramble perdesi de denir KIZILÖTESİ, —> Enfraruj KIZILYAKUT, —> Laltaşı KIZIŞMA, Kömür madenlerinde, panolarda yapılan yetersiz havalandırma veya stoklardaki kömürlerde kömürün veya kömür içinde bulunan piritin yavaşyanması sonucu meydana gelen ısının dağılmaması sonucu kömür ısısının yükselmesi Kömürün kızışmasının artması sonucu yavaşyanma açık alevli yanmaya dönüşebilir Buna spontane (kendiliğinden tutuşma) yangın denir —> Kömürleri stoklama KİCK KANUNU, Kırma olayını tanelerin hacim küçülmesi yönünden ele alan ve buna göre kırma için sarfedilen enerjinin, hacim küçülmesi ile doğru orantılı olduğunu belirten prensip—> Charles genel kırılma kanunu KİL, 1) Bileşimi sulu alüminyum silikat olup içinde mikroskobik kuars, feldispat, muskovit, turmalin, topaz vb mineraller bulunan, dile dokundurulduğu zaman yapışan, tanecikleri 0,00025 cm den daha küçük, birbirine yapışık parçalardan meydana gelen, feldispatların, gra-nite benzer kayaçların ayrışmasından oluşan, göl diplerinde ve diğer sakin sularda tabakalar halinde çökelen, ıslak iken kaygan, kırmızı, esmer, sarı, siyah renkli kayaç 2) Tanecikleri 0,004 mm’den daha küçük, çimentolanmamışkil mineralleri topluluğu Kil; tuğla, çömlek, porselen, seramik vb sanayilerde kullanılır Yarıdan fazla SiO2 ihtiva eden, renk giderme özelliği olan, beyaz, sarı, kahverengi ve mavi renkteki killere lekeci çamuru veya çamaşır toprağı denir 3) Minerolojik bileşiminde % 90’a kadar kil minerali bulunduran kayaç KİLİT, 1) Tavan ve yan basınçlara karşı ağaç veya madeni bağları takviye için, bunların altına yapılan iki sarma ve sarmalar arası vurulan fırçalarla oluşan ilave tahkimat 2) İki ucundaki yuvalara civata geçirilerek kapanan yarım bakla zincir veya halatları eklemeye yarayan makine parçası 3) Kapı, pencere, çekmece vb yerlerin açılıp kapanmasını kontrol altına almaya yarayan ve anahtarla işleyen aygıt 4) Taşkemer inşaatında kemerin tepesini bağlayan inşaat taşı, anahtar-, kilit taşı KİLİT TAŞI, Mermer işletmeciliğinde kemerlerin üst ortasındaki taş KİLLİ DAMAR, Mermer işletmeciliğinde bank içinde, umumiyetle yatak sathına paralel olan, değişen şekil ve kalınlıktaki ve yapıştırıcı kabiliyeti haiz ve içinde kil bulunan damar KİLLİ ŞİST, 1) Killi bir kayacın kalın örtü tabakaları altında *****ik etkilerle (dinamometamorfizma) sertleşmesi (şistleşmesi) ile meydana gelen kayaç Killi şistin rengi mavi, siyah, gri, yeşil ve bazen kırmızımtrak olur Siyah renkli şistlerin içinde bir miktar kömür vardır 2) Argilolit KİL SIKILAMASI, Patlayıcı madde ile doldurulan lağım deliğinin geri kalan kısmının kil ile doldurulması KİMYASAL ÇÖKELLER, Sular içinde erimişbir halde bulunan maddelerin çökelmesinden meydana gelen kayaçlar veya mineral topluluğu KİMYASAL KROM, Krom oranı % 45 civarında, krom: demir oranı 1,6:1, SiO2 % 8’den az ve kükürdü çok düşük olan krom cevheri Kimyasal krom tamamen sodyum dikromatların elde edilmesinde kullanılır Bu işiçin konsantre edilmişkrom cevheri tercih edilir KİREÇ, Kireçtaşının (kalker) yüksek bir ısının etkisi altında bırakılması ile elde edilen kalsiyum oksit (CaO)dan ibaret (sönmemişkireç) beyaz madde Bünyesinde kil oranı % 6’ya kadar olan kirece yağlı kireç, % 6’dan fazla olanlara da zayıf kireç denir Kireç su ile sönmüşkireç haline getirildikten sonra kumla karılır ve yapı harcı olarak kullanılır KİREÇ KAYMAĞI, Kalsiyum klorürden ibaret sarımsı beyaz renkte ve klor kokusunda toz Dezenfektan ve beyazlatıcı olarak kullanılır KİREÇ SÖNDÜRME, Kalsine edilmiş(yakılmış) kireç taşından elde edilen sönmemişkirecin (CaO) su içinde Ca(OH)2 haline getirilmesi KİREÇ TAŞI, 1) Kireç yapmakta kullanılan özellikle kalsiyum karbonattan oluşmuşkayaç 2) Kalker KİREÇ YAKMA, —> Kalsinasyon KİREMİT-TUĞLA TOPRAĞI, Tekniğine uygun işlendiğinde atmosferik etkilere dayanıklı ürünler veren, taneli parçalardan arınmış, yeterli derecede rutubetlendirildiğinde iyi şekil alma özelliği gösteren, keskin kenarlı şekillendirmeyi mümkün kılan, yavaşyavaşkurutmada çatlamalar göstermeyen, pişirildiğinde düz ve keskin kenarlı figürler veren, iyi tınlama sesi çıkaran, porozitesi az kil toprağı İri taneler (kuvars feldispat, granit, killi şist) ihtiva eden killer de kiremit ve tuğla toprağı olarak kullanılabilir Zararlı unsurlar (kalker, pirit, jips, vb) ihtiva eden killer kiremit-tuğla imaline yaramazlar KİRİŞ, 1) Çift destekli taşıyıcı (yatay) yapı elemanı 2) İnşaatta, döşeme tahtalarını çakmak üzere kılıçlama yerleştirilen dikdörtgen kesitli kalın kereste 3) Profil demiri ya da betonarme yapıda döşeme ağırlığını ve döşeme üstüne gelen yükleri taşıyan ve kolonlara ileten yapı ünitesi KİRİŞ BOYUNDURUK, Ramble duvarı üzerindeki ağaç sarmaları koruyan ve tavana direkt temas ederek tavan basıncını tutan yatay konumdaki ray demiri —> Şekil KİRLİ HAVA, Çalışılan yerlerden geçirilerek kullanılmışve sonra hava çıkıştarafına yöneltilmişocak havası (% 78 N2, % 17 O2, % 4 CO2 , % 1 Asal gazlar) KİVCET-CS YÖNTEMİ, —> Kivcet yöntemi KİVCET-LZ YÖNTEMİ, —> Kivcet yöntemi KİVCET YÖNTEMİ, Bakır ve kurşun metalleri üretiminde kullanılan pirometalurjik prensiplere dayanan ve flaşsmelting yöntemini esas alan izabe fırını Rusya’da geliştirilmişolan bu yöntemde sinterleme, yüksek fırın, curuf alma gibi kısımlar kombine edilerek otojen olarak çalışan bir direkt ergitme prosesine dönüştürülmüştür Bu izabe yönteminde iki düşey bölüm, su ile soğutmalı bölme ile birbirinden ayrılan ergitme ve atık gaz şaftları bulunur Kivcet adı; oksijen-flaş-siklon ve elektrotermik yöntem kelimelerinin Rusça karşılıklarından oluşur Sistem kuru sülfür konsantresinin siklonlarda oksijenle kavrulduktan sonra flaşergitme yoluyla izabe edilip zengin SO2 gazının atılmasına dayanır Eriyik daha sonra bir elektrik rezistans fırınında bazı reaksiyonların tamamlanması için indirgeyici bir ortamda (örneğin, çinkonun buharlaştırılması için) bekletilir Burada bakır, nikel, kobalt ve değerli metaller mat fazına alınır ve periyodik olarak döküm yapılır Daha sonra bilinen yöntemlerle konvertisajı yapılır —> Şekil Kivcet yönteminin genellikle Kivcet-CS ve Kivcet-LZ olmak üzere iki şekli vardır Kivcet CS kurşun üretimi ağırlıklı olup Pb-Zn, Pb-Zn-Cu ve Pb-Cu konsantrelerini işlemede tercih edilir ve örneğin; % 60,6 Pb; % 0,30 Cu bulunan bir konsantreden; kurşunun % 96,5’u ve bakırın % 85’i elde edilir Kivcet-LZ yöntemi ise selektif veya kollektif bakır bazlı konsantrelerin ekstraksiyonunda avantajlıdır Örneğin % 14,24 Cu, % 2,46 Pb, olan konsantrenin ergitilmesi sonunda mat içinde bakırın % 97,9’u, kurşunun % 37’si toplanır —> Bakır üretimi, Şekil KİZELGUR, —> Diyatomit KLASİFİKASYON, Çeşitli tane büyüklüğünde olan parçaların durgun veya hareket halinde akışkan bir ortamda, tane büyüklüğüne göre ayrılması Tane büyüklüğüne göre tasnif KLASİFİKATÖR, 1) Karışık durumda olup tasnife tabi tutulmak üzere verilen kayaç ve mineral parçalarını tane büyüklüğüne veya yoğunluklarına göre sınıflandırmaya yarayan cihaz 2) Tasnif edici 3) Sınıflandırıcı KLEPE, 1) Kapak 2) Bir borudan geçen akışkanın geçtiği yönde açılıp, ters yöne akmak istemesi halinde otomatik kapanır kapaklı vana 3) Genellikle pistonlu pompalarda akışkanın geçtiği muayyen geçitleri tıkayan yaylı kapak veya bilyalar KLİNOMETRE, Genel anlamda eğim ölçme aleti 1) Yarısına kadar hidrofluorikasit (HF) doldurularak ağzı sıkıca kapanmışbir cam tüpün takım dizisi içine monte edilebilen metâl mahfazasından oluşan, sondaj kuyularının eğitimini ölçen gereç —> Şekil 2) Eğim ölçer—> Isıtma cihazı, Eğim ölçer KLİVAJ, 1) Cevher, kömür ve yantaşlarda teşekkül etmişolan ve genellikle gözle görülmeyen çatlaklar Kazı işlerinde kolaylık sağlaması bakımından bu çatlaklardan yararlanılır 2) Petrografide, tabakalaşma yüzeyleri ile büyük bir açı yapacak şekilde teşekkül etmişolan ve kolayca ayrılma veya yarılma özelliği gösteren birbirine paralel yüzeyler Klivaj basınç sonucunda oluşur, kayaçlara sekonder bir yapı verir Bu basınç, bazı kayaçlarda da yeniden kristalleşmeye (rekristalizasyon) neden olur 3) Kristalografide, kristallerin birbirine paralel yüzeylerinin kolayça birbirinden ayırma özelliği KLORÜRLEŞTİRİCİ KAVURMA, Metal bileşiklerini klorla veya klor bileşikleri ile ısıtarak metalin klorürünü elde etmek için yapılan işlem KLİNKER, 1) Çimento üretiminde hammadde-nin kavrulması sonucu elde edilen ara ürün 2) Kömür kullanılan kazanlarda külün ergimesi sonucu meydana gelen cüruf KLİNKER TUĞLASI, Sinterleşmeye kadar pişirilmiş, birim ağırlığı ve basınç dayanımı yüksek ve dona dayanıklı inşaat tuğlası KOAKSİYAL KABLO, Biri içte diğeri de bunun dışında eşeksenli boru biçiminde olacak şekilde imal edilmişiki iletkenli bir kablo Bu iletkenlerden dıştaki, boru biçiminde, içteki iletken ise dairesel kesitli, çapı da borunun çapından daha küçük olan ve borunun içine, boru ile eşeksenli olacak biçimde yerleştirilmişbir teldir Bu tel seyrek olarak yerleştirilmişyalıtkan destekler aracılığı ile borunun tam ortasında tutulur Birkaç koaksiyal kablo, iletişim amaçlı başka iletkenlerle birlikte, ortak bir kılıf içine de yerleştirilebilir Telekominikasyon işlerinde belirli amaçlar için kullanılır KOBALT, Yoğunluğu 8,8 gr/cm3 olan 1490½C’da ergiyen, sert ve kırılgan kırmızımsı beyaz melat; atom numarası 27, atom kütlesi 58-93 olan kimyasal element (simgesi Co) Doğal kobalt tümüyle kararlı izotopu olan kobalt-59’dan oluşur; en uzun ömürlü yapay radyoaktif izotopu olan kobalt 60 (yarı ömrü 5,3 yıl), kobalt-59’un nükleer reaktörde nötronlarla ışınlanması suretiyle üretilir KOBUT, Kaba işlenmişoltutaşı KOÇ BOYNUZU, 1) Varagel ve vinçlerde halatın ucunda bulunan koşum takımına bağlı, emniyet bakımından vagonun halkasından herhangi bir nedenle kolayca çıkmasını önlemek üzere, ucu koç boynuzu (helisel) biçiminde şeklinde kıvrılmışkanca 2) Sondajda bir tür tahlisiye ucu KOJENERASYON, Bileşik, ısı ve elektrik üretimi Termik santrallarda enerjinin ancak % 35 civarındaki kısmı faydalı hale dönüştürülebilmekte, geri kalan kısım ise, çıkışbuharı, kazan kayıpları ve jeneratör kayıpları olmak üzere dışarıya atılmaktadır Santralın çıkışbuharı ile dışarı atılan enerji başka amaçla yeniden kullanılarak sistemin verimi % 70 mertebesine çıkarılabilmektedir Proses gereği buhar kullanması gereken sanayi tesisleri, ısı santralında elektrik enerjisi de üretmeyi öngördüğü takdirde bu anlamda enerji tasarrufu sağlayabilirKONKOİDAL KIRILMA, —> Kırılma KOK GAZI, Kalorifik değeri 4500 Kcal/m3 olup, terkibinde, % 50-55 H, % 25 CH4, % 12 N2, % 6 CO % 3 CO2, % 2 diğer hidrokarbonlar bulunan ve taşkömürünün koklaştırılması sırasında elde edilen yanıcı gaz Gaz hava gazı olarak da kullanılır KOKARDENERZ, Yantaşı teşkil eden ana formasyonun çatlaklarına birbirine paralel damarlar halinde çökelen kurşun-çinko cevherlerinin aynı zamanda yantaştan koparak çatlak içine yerleşmişparçalarının çevresini kabuk gibi saran kurşun-çinko cevherleriyle oluşturdukları bir cins cevher türü KOKİL, 1) Bir kum kalıbına yerleştirilen, üzerinde ergitilen madenin katılaştığı, maden parçası 2) Dökümhanede kullanılan maden kalıp Kokil kalıplama, dökümü yapılacak her parça için ayrı bir kum kalıp hazırlamak zorunluğunu ortadan kaldırdığı için, döküm işlerini basitleştirir Bu kalıplama sistemi, ergime sıcaklıkları 800° C’in altında olan alaşımlar için çok elverişlidir; buna karşılık, kokillerin kendileri de dökme demir veya çelikten olduğu için, demirli alaşımların dökümünde bazı sakıncalar yaratır —> Döküm KOKİL DÖKÜM, —> Kokil KOKİL KALIPLAMA, —> Kokil KOK KÖMÜRÜ, —> Kok KOKLAŞMA, Kömürün herhangi bir dışetki ile bünyesindeki gazların azalması sonucu poröz bir hal alması Kömürleşmesi belirli bir düzeye erişmişolan kömürler ısıtılınca önce yumuşarlar sonra şişerek gaz çıkartırlar ve daha sonra tekrar sertleşirler Sertleşme sonucunda oluşan çok gözenekli oldukça hafif ve gri renkli kütleye kok kömürü; kömürün kok haline geçmesi olayına da koklaşma denir KOLAPS, Sondaj kuyusunda bulunan muhafaza borusunun aşırı formasyon baskısı vb etkiler yüzünden göçmesi (ezilmesi) olayı KOLEMANİT, Prizmatik kristaller halinde bulunan kalsiyum borat (bortuzu) (Ca2B6O11 5H2O) Daha ziyade cam yünü, fiberglas ve asitborik imalinde, çelik endüstrisinde de eritici olarak kullanılır KOLİMASYON, Dürbün ekseninin yatay dönme eksenine muylu tam dik olmamasından kaynaklanan hata türü Teodolit ile ölçmeye başlanılmadan önce, kolimasyon hatası kontrol edilir KOLİNS METODU, Koordinatları bilinen A ve B noktaları ile koordinatları hesaplanmak istenen P noktasından geçen daireden yararlanılarak yapılan geriden kestirme hesaplama yöntemi—> Geriden kestirme KOLLEKTÖR BANT, Toplayıcı bant KOLLERGANG, 1) Yatay bir eksen etrafında döndürülen büyük kütleli iki silindirik tekerin yuvarlak bir öğütme tablası üzerinde hem kendi eksenleri etrafında hem de sistem aksı etrafında dönerek öğütmenin gerçekleştirildiği düzen 2) Devlüp KOLLOFAN, —> Fosfat KOLON, 1) Taş, çimento, ağaç, çelik vb maddelerden yapılmışdikine konmuşdestek 2) Sütun KOLON FLOTASYONU, —> Flotasyon kolonu KOLUVİYAL PLASER , Diluvial ve aluviyal olayların müşterek etkileriyle oluşan maden yatağı KOLTUK AMBARI, Ocaklarda, kartiyerlerde veya şantiyelerde acil ihtiyaç olabilecek çivi, cıvata, vb malzemenin ihtiyaç anında işyerine alınıp kullanılmasını sağlamak üzere açılan küçük ambar —> Ambar KOMBİNE AYAK İŞLETME METODU, Maden yatağının şekli, büyüklüğü, tipi ve örtü tabakası ile yantaşların karakteri dikkate alınarak çeşitli işletme metotlarının değişik şekilde veya müştereken bir blok veya panoda uygulanması Bu uygulama blok göçertmesi ile yatay dilimli ayak; blok göçertmesi ile ambarlı ayak; dilimli göçertmeli ile ara katlı ayak; başyukarı açık ayak ile rambleli ayak; küp tahkimatlı ile rambleli ayak gibi çeşitli işletme metodlarının birlikte uygulanması şekillerinde olabilir KOMBİNE HOBEL İŞLETMECİLİĞİ, —> Hobel işletmeciliği KOMPARTIMAN, Bölme Herhangi bir kuyu veya kelebe kesitinin çeşitli amaçlarla (insan, malzeme, cevher,hava için) kullanılan bölmelerinden biri KOMPLEKS CEVHER, Kendisinden birçok metalin kazanıldığı cevher KOMPLEKS MADEN YATAKLARI, —> Polimetamorfik maden yatakları KOMPANSATÖRLÜ NİVO, Silindirik düzeç ile yataylamaya gerek kalmaksızın dairesel düzeç kullanılarak kabaca ayarlandıktan sonra, gözlem yapılan her doğrultuyu, dürbün içine asılan özel prizmalar düzeni sayesinde otomatik olarak yataylayabilen nivo türü Kompansatörlü nivolarla yapılan ölçmelerde önemli zaman tasarrufu sağlanır —> Şekil, 2) Otomatik nivo KOMPRESÖR, Gaz, buhar veya havayı emerek sıkıştırıp basınçlarının yükseltilmesine yarayan makine Sıkıştırma işlemi tek kademeli, çok kademeli olup; kademeler arasında sıkışmadan dolayı ısınan gaz, her cins buhar veya hava, bir üst kademe tarafından emilmeden önce, sıkıştırma randımanı artırmak için soğutulur Pistonlu, dişli, kanatlı (turbo) vb tipleri vardır KOMPRESÖR ÇİVİSİ, Mermer ocaklarında mermer bloku ana kayadan ayırmak için kullanılan 3 cm çapında, 30-60 cm boyunda, ucu yassı keskin demir çivi Bu çivi 10-15 cm aralıklarla matkapla mermer aynasında delinmişdeliklere —> Yapraklarlaberaber 5-10 deliğe birlikte çakılır KOMPRESYON, —> Statik depresyon KOMPÜTER, —> Bilgisayar KONDANSATÖR, 1) Yoğunlaştırılacak su buharının su haline getirilmesi veya kompresör kademelerinde sıkışarak ısınan havanın soğutulmasına yarayan düzen 2) Elektrikte içine elektrik enerjisi depo edilebilen aygıt 3) Yoğunlaştırıcı KONDİSYONER, 1) Şlamın (pulp) katı parçacıkları ile reaktifin yakın temasını sağlamak ve şlamı flotasyon işlemine hazırlamak için kullanılan cihaz Yapılan bu işlem, kondisyonlama diye de tanımlanır 2) Kıvam tankı KONDÜKSİYONLA ISITMA, Katı cisimlerin ihtiva ettikleri ısıyı etrafa yaymalarından yararlanılarak yapılan ısıtma KONGLOMERA, 1) Kum, çakıl, köşeli vb ayrık kayaçlardan oluşan tabaka veya yığın boşluklarının bir çimento maddesi ile dolması veya bunların basınç etkisi ile birbirlerine bağlanmasından meydana gelen tortul kayaç Bunların başlıcaları gre, arkoz, kuvarsit, puding ve breşdiye isimlendirilir 3) Çakılkayaç KONİK AYIRICI, Bir klasifikasyon veya ayırma gereci olup, tepesi aşağıda ve tabanı yukarıda ve ters konumda bir piramit şeklindeki ayırıcı Bir üst kenarı boyunca gelen malzeme ile beslenir ve malzemenin akışkan ortamda karşı kenara taşınması sağlanarak karşı taraftan ince veya hafif malzeme alınır Dipteki bir borudan da çöken ağır veya iri boyutlu malzeme tahliye edilir KONİK ELEK, Kesik koni biçiminde hazırlanıp bu kesik koninin yan yüzeyi , istenilen tane büyüklüğüne göre eleme yapabilecek şekilde yerleştirilen elek saçlarının yatay eksenli bir mil üzerinde döndürülüp ve küçük ağızdan malzeme ile beslenip, besleme malzemesini çeşitli tane büyüklüklerine göre tasnif etmeye yarayan tasnif ünitesi Bu elekler silindir şeklinde de imal edilir Bu takdirde silindir elek ekseninden geçen mil yataklara meyilli olarak yerleştirilerek çalıştırılır Silindirin yukarı ağzından beslenmek suretiyle tane büyüklüğüne göre tasnif yapılır KONİK KIRICI, Kaba kırma aşamasında kullanılan ters kesik koni biçiminde sabit dışcidarın, iç kısmına eksantrik yataklanmışdüz kesik koni şeklindeki döner kırıcı ana parçanın montajı suretiyle oluşan, dışcıdarla, dönen iç koni arasında kalan taşveya cevher parçalarını eksantrik yataklanmanın dönme hareketi ile beraber yarattığı salınım sayesinde parçalayan, dışve iç konilerin en altta oluşturdukları aralıktan kırılan parçaların aşağıya düşmesini sağlayan makine KONİMETRE, Gravimetrik ölçü esasına dayanarak havadaki toz miktarını ve toz sayısını tesbit etmeye yarayan cihaz Konimetrenin çalışma esası belirli miktar havanın belli ağırlıkta bir filtreden geçirilmesiyle bu filtre üzerinde tutulan tozların ağırlığı saptanmak suretiyle (mg/m3 olarak) havanın içerdiği tozun ağırlığını veya filtre üzerinde tutulan tozların mikroskop altında sayılması suretiyle (toz sayısı/cm3 olarak) havanın içerdiği toz miktarı hesaplanarak madencilikte toz bakımından —> Hava kalitesi tesbit edilebilmektedir Bu değerlendirmeden başka insan sağlığı bakımından filtrede toplanan tozların mineral içeriği ve tozların patlama tehlikesi de gravimetrik ölçü yolu ile tesbit edilebilir —> Hava kalitesi, Tindalometre, Emisyon, Hava Kirleticileri, Kirli Hava —> ŞekilKONİ ORTA, Patlatıldıklarında alında koni biçiminde ek serbest yüzey oluşturacak düzende dizilmişbir odak noktasına doğru delinmişlağım deliklerinin oluşturduğu orta —> Orta çekme KONKASÖR, 1) Cevher veya taşkırma makinesi 2) Kırıcı KONKAV BİT, Kesici dudak kısmı matkabın eksenine doğru çukurlaşan ve karot almadan ilerleme yapan bir tür elmas matkap KONKOİDAL KIRILMA, —> Kırılma KONKRESYON, Tortul kayaçlar içinde bazen yumru veya topak halinde yuvarlak ve böbrek şekilli ve aynı merkezli kürelerden teşekkül eden, merkezlerinde ufak deniz hayvanı fosilleri veya kum taneleri bulunan kayaç oluşumları Demir karbonat ve kilden oluşan böbrek ve mercek şekilli ve telsel ışınsal dokulu konkresyonlara sferosiderit denir KONSANTRASYON, 1) Maden yatağı teşek-külü sırasında, belirli minerallerin biraraya gelerek mineral muhtevası yüksek maden yatağı oluşması (mağmatik diferansiyasyon) 2) Cevher içindeki gang maddesinin ayrılması sonucu geri kalan miktar içindeki faydalı mineral oranının yükselmesi 3) Bir eriyikte suyun buharlaştırıl-ması suretiyle erimişmadde oranının arttırılması KONSANTRASYON TESİSİ, —> Konsant-ratör KONSANTRATÖR, Minerallerin ve gang maddelerinin çeşitli fiziksel özelliklerinden yararlanılarak, uygun araçlar yardımı ile birbirlerinden ayrılmasını sağlamak için kurulmuştesis (zenginleştirme tesisi) KONSANTRE, Cevher hazırlama ve zenginleştirme işlemine tabi tutulan ham cevherden (tuvönan) ayrılması amaçlanan minerallerin zenginleştirilmesi suretiyle elde edilen ürün veya ürünler Bakır-, krom konsantresi vb KONSANTRE RANDIMANI, 1) Ayırma işlemi sonucu elde edilen konsantre ağırlığının, bu konsantreyi veren ham (tüvönan) cevher ağırlığına oranı 2) Lavvar randımanı 3) Konsantrasyon oranı KONSİNYE, Mülkiyet devri yapılmaksızın, malların satışsorumluluğunu yüklenen bir tüccar veya acentaya gönderilmesi tarzında yapılan satışanlaşması KONSOL, Tek destekli taşıyıcı kiriş KONTAK, 1) İki farklı kayacın birbirleriyle temas ettikleri yüzey 2) Özellikle intruzif bir kütlenin komşu formasyonla olan temas yüzeyleri 3) Petrol yataklarında su-petrol veya petrol-gaz zonlarının birbirleriyle temas ettiği yüzeyler 4) Elektrikte devreyi kapama veya kısa devre olayı KONTAK DAMAR, —> Kontak maden yatağı KONTAK MADEN YATAĞI, Genellikle sedimenter formasyonlar içine sokulmuşintruzif bir kütlenin kontak yüzeyleri civarında daha ziyade sedimenter formasyonlarda oluşan maden yatağı KONTAK METAMORFOZ, Ergimişhaldeki mağma kitlesinin ve içinde bulunan gazların yan taşa etkisi ile meydana gelen başkalaşım Hidrotermal- ve enjeksiyon metamorfoz da bir tür kontak metamorfozdur KONTAK METAMORF MADEN YATAKLARI, Batolitin kontak zonunda oluşan başkalaşımın sonucu meydana gelen maden yatakları KONTAKT KURUTUCU, Kurutulacak malzeme ile kızgın yüzeyin ya sürekli olarak veya ardarda temasta kalmasını sağlamak suretiyle kurutma yapan merdaneli veya borulu cihaz KONTAMİNASYON, Radyoaktif maddelerin bir yerde çökelmesi suretiyle meydana gelen çevre kirlenmesi KONTİNİYUS-MAYNER, Paletler üzerinde yürüyen, kesme kafasına yatay ve düşey hareket verebilen, arkasında yükleme düzeni bulunan, tavanın elverdiği ölçüde devamlı kazı yapabilen, genellikle kömür ve yumuşak formasyonlarda ekonomik olarak çalıştırılabilen üretim makinesi KONTİNÜ CERYAN, Doğru akım KONTROL ELEKLERİ, Uluslararası standartlar organizasyonunun (ISO) verdiği standartlara uygun olarak yapılmış, laboratuarlarda elek analizleri yapmak üzere kullanılan elek seti KONTRPUA, 1) İhraç tesislerinde ve asansörlerde kafesi dengelemek için kullanılan karşı ağırlık 2) Denge ağırlığı 3) Kontr balast —> Payton, Şaryoportör KONTR LAĞIMI, Ana nakliye kuyusunu çevreleyen galeri —> Akrosaj KONTUR, 1) —> Akrosaj 2) Cevher rezervi ile yankayacı ayıran çizgi 3) Eşdeğerdeki noktaların birleştirilmesi ile elde edilen eğriler (izohips, izopah vb) 4) Bir kütlenin dışhatlarının oluşturduğu görünüm KONVEKSİYONLA ISITMA, Isıtılan gazların ve sıvıların hacminin genişlemesi ve yoğunluğunun azalması sonucu aşağıdan yukarı hareketinden yararlanılarak yapılan ısıtma KONVEKSİYONLU KURUTUCU, İçerisin-den sıcak kuru buhar geçirilerek konveksiyon etkisiyle kurutmayı sağlayan tanbur veya siklon tipindeki akımlı kurutucu KONVERTER, 1) Uzun ekseni üzerine asılı, iç yüzü refrakter malzeme ile kaplı, oval veya silindirik şekilde olan ve yatay bir eksen etrafında dönerek boşaltma pozisyonuna getirilebilen özel pota Potada metaller veya diğer malzemenin bir şekilden veya durumdan başka bir duruma dönüştürülmesi sağlanır Kavurma konverteri ve eritme konverteri olmak üzere iki tipte yapılır Kavurma konverterinde hava üflenerek, sülfürlü cevherin kükürt oranı düşürülür Eritme, yani tasfiye konverterinde cihaz ısıtılmaz Cihazın içinde bulunan erimişmaddeye hava üflenerek oksitlenme sağlanır ve bu suretle teşekkül eden ısı, maddeyi erimişhalde tutar Konverter içinde pik demir Bessemer prosesi ile çeliğe, bakır matı bilister bakıra dönüştürülür 2) Dönüştürücü KONVEYÖR, Yatay veya az meyilli yerlerde çalışan, ya malzemenin döküldüğü zeminin hareket etmesi (band) suretiyle veya oluk üzerinde bulunan zincirin çekilmesiyle taşıma yapan düzen KOOGÜLASYON, Anorganik elektrodlar kullanılarak flokülasyonun sağlanması KOORDİNAT NAKLİ, Yalnız kuyularla yeryüzüne irtibatı olan yeraltı işletmelerinde, yeraltı imalat planlarının yeryüzündeki ölçmelerde kullanılan koordinat sistemine uygun olarak yapılabilmesi için yeraltında tesbit edilen noktaların, yerüstü koordinat sistemine göre, yerinin belirlenmesi işlemi Bu işlem; (a, b) tek kuyuya iki şakül sarkıtarak; (c, d) iki ayrı kuyuya birer şakül sarkıtarak yapılır —> Şekil KOORDİNAT SİSTEMLERİ, 1) Bir noktanın yerini belirlemeye yarayan polar P (f, , ) (mesafe, semt-, meyilaçısı) ve ortogonal P (x’, y’, z’) (apsis, ordinat ve kot) sistemlerinin ortak adı 2) Başlangıç noktası, eksenler ve bir noktayı belirlemeye yarayan sayılardan müteşekkil iki-üç boyutlu–, polar–, küresel–, silindirik–, eliptik koordinat sistemi vb sistemler —> Şekil KOPİLYA (KOPİLYE), —> Emniyet maşası KOPMA SINIRI, —> Çekme deneyi KORBİT, Kesici dudakları özel olarak yapılmışkesici küçük çarklarla teçhiz edilmişorta sert ve yumuşak formasyonlarda karot numune almaya yarayan matkap Korbit; 4, 6, 8 çarklı (yıldızlı) olabilir KORDON, —> Toron KOREKS YÖNTEMİ, Demir-Çelik üretiminde yüksek fırın teknolojisine alternetif olarak geliştirilen çelik üretimine yönelik bir direkt ergitmeli redüksiyon prosesi —> Yüksek fırın prosesine benzeyen bu yöntem koklaşamayan kömüre dayalı sıcak metal üretimi yapar Koreks prosesinde kok fabrikası ortadan kalktığı için maliyeti oldukça düşüktür Koreks yöntemine göre çalışan tesis ilk olarak Güney Afrika, Iscor-Pretoria işletmelerinde kurulmuştur KORELASYON, İki formasyonun jeolojik yaşlarını veya stratigrafik pozisyonlarını kıyaslamak suretiyle birinin diğerine göre yaşve diğer özelliklerinin saptanması işi KORENDON (Korund), 1) Doğal susuz aluminyum oksitten (Al2 O3) oluşan mineral (Mohs sertlik derecesi 9, yoğunluk 3,95 ilâ 4,01) Elmastan sonra en sert doğal madde Romboedrik kristalli, değişik renkli, saydam türleri ziynet taşı olarak kullanılan, asitlerde erimeyen mineral 2) Safir 3) Rubin —> Yakut KORKAYAÇ, Magamatik kayaç Eriyik haldeki mağma malzemesinin soğuması ve katılaşması sonucunda oluşan çeşitli kristalin ya da camsı kayaçların ortak adı Korkayaçlar başlıca üç —> Kayaç sınıfından birini oluşturur Öbür kayaç sınıfları ise; başkalaşım (metamorfik) kayaçları ile tortul (sedimenter) kayaçlardır Korkayaçlar, mağmanın derinlere sokularak (derinlik kayaçları, gang kayaçları) ya da dışarı püskürmesinden sonra (yüzey kayacı yada püskürük kayaç) katılaşması suretiyle oluşur KORKORDANS, —> Uygun tabakalaşma KORNİŞ TAŞI, Mermer işletmeciliğinde imalât yüzünden dışarı çıkan ve ufki devam eden profiller KORUND , 1) Trigonat sistemde kristalleşen, sertliği 9 olan ve bu özelliği ile değer kazanan doğal aluminyum oksit (Al2O3) Bütün korund kristalleri ısıtıldıklarında renkleri bozulur, kaybolur; ancak soğuyunca yine eski rengi alır Korund minerallerine ender rastlanır; oluştuğu yerler siyenit pegmatitlerinin içleri ile, şist ve mermer serilerinin yer aldığı metamorfik istiflerin yine içleri veya ara yüzeyleridir Aluvial yataklarda, primerlerden aşınıp gelmişolarak, plaser halde de bulunur İyi halde kristalleşenler, renklerine göre yakut veya safir olarak isimlendirilir 2) Yapay olarak; boksitin elektrik fırınlarında eritilmesiyle elde edilen aşındırıcı ürün ; tane, toz ve kalıp denilen özel şekillerde; alundum, aloxite, karaloks, exolen ve lionit gibi isimlerle de pazarlanır KORUYUCU BAKIM, Devamlı veya zaman zaman çalıştırılması gereken makine, malzeme ve tesislerin devamlı olarak çalışır durumda tutulması amacı ile, bunlarda meydana gelebilecek küçük veya büyük arızaları tesbit-, teşhis-, ve tamir etmek (düzeltmek) üzere yapılan sistemli muayene, kontrol ve bakım KOSİNÜS Ø , —> Güç faktörü KOSTİK, 1) Alkali oksitlerinin söndürülmesi sonucunda elde edilen ürün (Ca (OH)2, KOH, NaOH gibi) 2) Sodyum hidroksit KOSTİK KALSİNE MANYEZİT, Manyezitin 700-1100½C kavrulması ile elde edilen ürün KOŞUM TAKIMI, 1) Kuyularda kafesi veya kovayı halata bağlamak için kullanılan düzen 2) Ocak arabalarının hayvan ile çekilmesini sağlamak üzere kullanılan teçhizat KOT, 1) Bir noktanın esas olarak alınan deniz seviyesi düzlemine göre yüksekliğini veya alçaklığını gösteren rakam 2) Rakım Kot veya rakımı gösteren rakam deniz seviyesinden yüksek bir seviyeyi gösteriyorsa , alçak bir seviyeyi gösteriyorsa (-) işaretli olarak yazılır KOVA, 1) Kuyu açma operasyonu sırasında pasanın içinde çıkarıldığı kap 2) —> Beyler KOVALI BAGER, 1) Toprağı hem kazan ve hem de belirli bir mesafeye taşıyan işmakinesi Eğik duran ve uzun olan bir kafes direk (bum) üzerinden geçirilmişolan çelik halata irtibatlı, ağız kısmı zemine bakan çelik kovası, zemine dalarak malzemeyi toplayan, vinç halatı yardımı ile kaldıran ve ekseni etrafında dönerek kovadaki malzemeyi boşaltan makine Kovalı bagerlerle, bagerin oturduğu zemine göre alt seviyelerde hafriyat yapılır 2) Çekme kepçeli ekskavatör 3) Dreglayn KOVAN BOŞLUK , Mermer madenciliğinde, taşın tabii yapılışında meydana gelmişolan iri tekil boşluk —> Peteksel boşluk KOVART ÜÇGENİ, —> Coward üçgeni KOYU KÜKÜRT, İçinde azami % 0,25 oranında karbon bulunan koyu renkli kükürt KOYULAŞTIRMA, Şlam içerisindeki katı/sıvı oranını katı lehine artırarak, daha yüksek yoğunlukta bir şlam elde etmek için yapılan işlem KÖMÜR, Kısmi ayrışma sonucunda; bitkisel artıklardan oluşan karbonik madde Belirli bir tabakalaşma gösterir; katı bir maddedir ve rengi koyu kahverengiden siyaha kadar değişir Yakıt olarak kullanılan kömür, kırılgandır, ayrışım olmaksızın yanmaz ve suda çözünmez Oluşumu esnasında bitkisel maddedir Önce turbaya, sonra linyite ve en sonra da bitümlü kömüre dönüşür Bitümlü kömür bitümünü kaybetme derecesine göre bazı yerlerde taşkömürü ve antrasit haline gelir Linyitin tozu kahverengi, kömürün ise siyahtır Linyit bünyesinde büyük oranda su ve kül ihtiva eder KÖMÜR DİYAGRAMI, Hidrojen bakımından zengin veya fakir bozulmuşkarbonhidrat ürünlerini birbirlerine göre bir sıraya dizen iki kuşaklı diyagram Bu diyagramda hidrojence zengin olanını “kerojen-piropisit” veya sapropelit kuşak, hidrojence fakir olanı ise “hümik” kuşak diye adlandırmak mümkündür Hümik kuşakta gerçek kömürler (hümik kömürler) yer alır Bunlar kendi aralarında turba, linyit, taşkömürü ve antrasit diye gruplanırlar Sapropelit kuşaktaki maddeler ise bitümlü şeylleri (şistleri) oluştururlar Bu iki kuşak arasında torbanit ve cannel’e de “hümik-sapropelit” kömürler denebilir KÖMÜR HAZIRLAMA, Fiziksel ve *****ik işlemlerle kömürün özel kullanmalara uygun hale getirilmesi Bu işlemlerle genellikle kömürde bulunan ve yanıcı olmayan kısımlar (artık) atılmışolur KÖMÜR KAÇAĞI, Lavvarda zenginleştirme sırasında ayrılan şistlerle (artıklar) birlikte atılan kömür Ayrılan artık içinde atılan kömür miktarının, tuvönan kömür içinde bulunan kömüre oranı, kaçağın yüzdesini verir KÖMÜR KESERİ, 1) Ayak dip ve başında iki adet tahrik motoru ve zincir tamburu ile ayak içinde ileri geri hareketi sağlayan zincir ve bu zincire bağlı dişli blok veya dişli sandık bulunan zincirin yukarı aşağı hareketi ile dişlerin kömüre çarpması suretiyle kömürden yonga kopmasını ve kömürün ayak dibine doğru naklini sağlayan düzen 2) Ramgeret KÖMÜRLERİN SINIFLANDIRILMASI, 1) İstatistik sınıflandırma: Kömürlerin kimyasal, petrografik ve kalorifik değerlerine göre yapılan sınıflandırma 2) Ticari gayelere göre sınıflandırma: Kömür ticaretinde kullanılan sınıflandırma sistemi Kömür ticaretinde kömürler daha ziyade koklaşma özelliklerine göre; I-VII gruba ayrılır KÖMÜRLERİ STOKLAMA, Büyük miktarlarda kömür kullanan fabrika ve merkezi ısıtma sistemi olan sitelerde kullanılan kömürlerin gerekli önlemler alınarak depolanması Bu önlemler arasında kömür yığının fazla yüksek yapılmaması, kömürün kolay yanan malzemeyle karışmamasına dikkat edilmesi ve kömür yığının sık sık sıcaklığının ölçülmesi belirtilebilir Eğer yığında ısı artışı meydana gelirse, yığının herhangi bir araçla aktarılarak (devredilerek) havalandırılması gerekir Linyit kömürlerinin stoklanması için TKİ de geliştirilen stoklama örnekleri KÖMÜR YAKMA SİSTEMLERİ, Isıtma ve buhar üretimi veya proseslerde ısıtma, pişirme, kurutma ve istenilen reaksiyon sıcaklığını sağlamak amacıyla bir besleyici veya brülör, yanma odası veya fırın ve yanma sonrası açığa çıkan ısının önemli bir kısmının geri kazanıldığı ısı değiştirici elemanlardan oluşan birbirlerine uyumlu şekilde tertiplenmişünite düzenlemeleri KÖMÜR YIKAMA YÖNTEMLERİ, Ocaklardan üretilen tüvönan kömürlerin içinde bulunan şist vb yabancı maddeleri ayırmak için uygulanan yöntemler Lavvarlarda yıkanan kömürlerin boyutlarına göre yıkama ünitelerini “iri kömür yıkama” ve “ince kömür yıkama” olarak iki grupta toplamak mümkündür : (Harsfall 1980)’a göre kömür yıkamada ; ayırmaya esas olan prensipler açısından; 1- Hidrolik yöntemler - Jigler - Spiral ayırıcılar - Sallantılı masalar - Ayırma konileri 2- Ağır ortam yöntemleri - Statik ayırıcılar - Santrıfüjlü ayırıcılar 3- Havalı ayırma 4- Flotasyon; yöntemleri şeklinde sınıflandırıla-bilmektedir KÖMÜRLEŞME, Kömür oluşumu sırasında cereyan eden biyoşimik ve jeoşimik olaylar Bu olaylar sonucu karbon miktarı artarken uçucu maddelerde azalma olur |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriKÖMÜRLÜ ŞİST 1) —> Killi şist 2) —> Kesme KÖMÜR RENDESİ —> Kazı rendesi KÖMÜR SABANI —> Kazı (kömür) rendesi KÖMÜR TOZU 1) Kömür madenlerinde kömürde delik delme kazı ve taşıma işlerinde kömürün parçalanmasından oluşan ve havada süspansiyon halinde bulunan 10 mikrondan küçük kömür zerrelerinin tümü 2) Tane büyüklüğü 0,3 mm’nin altında olan kömür yığını tane büyüklüğü 0,075 mm’nin altında olan kömür tozları “İnce toz” olarak tanımlanır İçinde süspansiyon halinde 40-2000 gr/m3 kömür tozu bulunan hava patlama (infilak etme) özelliği gösterir Normal şartlar altında patlayabilir toz konsantrasyonu 70-80 gr/m3’tür Bu miktar 400 gr/m3’e ulaşabilir Havada yanıcı gazların bulunması (% 3 CH4 + 5 gr/m3 kömür tozu % 2 CH4 + 10 gr/m3 kömür tozu gibi) kömür tozunun patlamasını kolaylaştırır Havada bulunan kömür tozu ne kadar ince ise kömür tozunun patlama özelliği o kadar fazladır 850 mikronun üzerindeki kömür taneciklerinin patlama olayında nadiren yer aldığı tespit edilmiştir Havada bulunan kömür tozu kendi ağırlığı kadar su emerse veya % 40 oranında taştozu ihtiva ederse veya havadaki konsantrasyonu 4-5 kg/m3 olursa bu kömür tozu patlama ve yanma özelliğini kaybeder Grizu ve kömür tozu infilaklarının sirayetlerini önlemek için ocaklarda uygun yerler infilak anında bir su veya toz perdesi meydana getirmek üzere, taştozu veya su kasaları ile teçhiz edilir KÖMÜR TOZU İNFİLAKI Havada süspansiyon halinde bulunan (1 m3’te 40-2000 gr) kömür tozunun infilak etmesi olayı Grizu infilakinden sonra infilak eden yerdeki havada 70 gr/m3 kömür tozu olursa o da infilak eder Genellikle grizu infilakinden sonra meydana gelen ikinci patlama, grizu infilakinin etkisi ile çevrede bulunan kömür tozlarının havaya karışması sonucu, kömür tozu infilakinden ileri gelir Havada 4-5 kg/m3 kömür tozu varsa havada bulunan kömür tozunun içinde % 40 oranında taştozu karışmışsa veya havada bulunan kömür tozu kendi ağırlığı kadar su emerse kömür tozu patlama ve yanma özelliğini kaybeder KÖMÜRÜN POROZİTESİ (GÖZENEKLİ-LİK), Masif bir yapıya sahip gibi görünen kömürlerin bünyelerinde bulunan; boyutları birkaç mikron ile birkaç mm arasında değişen bazan kılcal damara küresel veya düzensiz yapıya dönüşmüşboşluklar Gözenekliliği fazla kömür stok yerinde oksitlenerek yanabilir Kömürün gaz emme buharda-sıvılarda şişme özelliği ve yoğunluğu gözenekliliğin bir fonksiyonudur KÖMÜR YIKAMA (ZENGİNLEŞTİRME) EĞRİSİ —> Yıkama eğrileri KÖMÜR ZAYİATI Kömür yatağında üretim sırasında üretilebilecek duruma getirilip teknik nedenlerle çıkarılamadan yeraltında kalan kömür Kömür yatağından üretilen miktarın orada bulunduğu hesaplanan rezerve oranı zayiatın yüzdesini verir KÖPE İHRAÇ SİSTEMİ Kuyularda kafes veya skip’i çalıştıran dengeli kuyruk halatlı bir sistem Bu sistemde, çelik halat sürtünme oluklu büyük bir tanburun üzerinden geçer ve tanburun yarısı veya daha fazla kısmı ile temas halindedir Halat baskı ve sürtünme kuvvetlerinden yararlanarak tanburu döndürmek suretiyle çekilir Halatın hareketi sonucu kafes ve dolayısiyle yük de çekilmişolur En basit şekliyle halatla tanbur arasındaki sürtünme açısı (dolanma açısı) 180½’dir Ana tanburun çapını iki kafes ekseni arasındaki mesafeden daha büyük yapmak ve yardımcı tanburlar kullanmak suretiyle sürtünme açısı büyültülerek ihraç vincinin çekeceği ağırlık artırılabilir Bu sistemde halatın bir ucunda kafes veya skip diğer ucunda da kafes, skip veya kontrpua asılır Sistem tek, iki veya dört halatlı olabilir KÖPE KASNAĞI, 1) Köpe sistemi ile ihraç yapılan kuyularda çekici halatın üzerinde bulunan ve sürtünme suretiyle hareket eden tambur Bu tambur doğrudan veya dişliler vasıtası ile döndürülür 2) Köpe tamburu KÖPRÜLÜ KAPSÜL, İçinde bulunan kutupları birbirine bir rezistans ile bağlı ve alev alıcı hassas maddesi bu rezistans üzerine yerleştirilmiş, içinden elektrik akımı geçirildiği zaman rezistansın ısınıp alev alıcı hassas maddeyi ateşlemesi suretiyle dinamitlerin patlatılmasına yarayan kapcık KÖPÜK CAMI, İnce cam bölmelerle birbirinden ayrılmışçok sayıda kabarcıktan meydana gelen cam Köpük camı sünger taşına benzeyen bir yapı gösterir ve ısıyı tutar KÖPÜKTAŞI, —> Pomza taşı KÖPÜRTÜCÜ REAKTİF —> Reaktif KÖRBACA Herhangi bir gaye ile sürülüp görevi sona erince terkedilen çıkışı olmayan (galeri) baca KÖRBACA RAMBLESİ Kömürü alınmışolan yerde aralarında muntazam boşluklar bırakılarak taşduvar örmek suretiyle yapılan dolgu usulü KÖRKUYU 1) Yeraltında yukardan aşağıya doğru açılan ocak katlarını irtibatlayan ve yeryüzü ile direkt çıkışı olmayan kuyu 2) Dahili kuyu 3) İç kuyu KÖRKUYU KESİTİ Kullanılışamacı gözönünde bulundurularak kör kuyunun kompartımanlara ayrılışdurumunu gösteren yatay kesit Kör kuyular nakliyat kontrpua ve merdiven bölmelerini ihtiva eder KÖRMAKAS Manevra gayesi ile makas atılarak uzatılan diğer tarafla irtibatı olmayan demiryolu KÖRNEFES CO2 gazı KÖSTEBEK AÇIK AYAK İŞLETME METODU Cevher ve yantaşı sağlam olan nisbeten küçük metalik cevher (maden) yataklarında cevher yatağını takiben açılan kılavuz ve tünellerden ibaret şeklen köstebek yuvalarını andıran hiç tahkimat gerektirmeyen veya lüzum görülen yerlere arada sırada çatal direk vurularak yalnız bacalardan kazılan cevherle iktifa edilen en basit yeraltı (üretim) işletme metodu Bu usül ilkel olmakla beraber pratiktir ve fazla yatırım gerektirmez —> Basit mağara açıkayak işletme metodu KÖSTEK Ocak arabalarını frenlemek için araba tekerleğine sokulan çomak Çomak, ya bir kısa ve kalın sopa parçası ya da el tutacak tarafı yuvarlak halkalı bir demir çubuktur KÖSTEK ATMA Meyilli yollarda ocak arabalarının hızlı gitmesine (kaçmasına) mani olmak için vagon tekerleği deliğine çomak (köstek) sokmak suretiyle tekerleğin ray üzerine sürtünmesi sağlanarak fren yapma işlemi KÖŞE TAŞI, Mermer işletmeciliğinde köşeleri teşkil için hazırlanan taş KÖŞEGEN FAYLAR, —> Gül diyagramı KRAKİNG, Petrolün içinde bulunan yüksek karbon zincirinin; sıcaklığın ve basıncın etkisi altında parçalanması suretiyle düşük hidro-karbonlar elde edilerek ham petrolden daha fazla benzin elde etme prosesi KRAL SUYU, —> Altın suyu KRANK MİLİ, Pistonlu motorlarda biyel kolu yardımı ile doğrusal hareketi dairesel harekete; pistonlu kompresörlerle dairesel hareketi doğrusal harekete dönüştüren mil KRATER, 1) Yanardağ ağzı Yanardağların zirvesinde bazan da yamacında bulunan, lavların veya püskürük kütlenin çıktığı yuvarlak çukur 2) Bir gök cisminin yüzeyinde, bir göktaşının çarpması ile açılan yuvarlak çöküntü KRAVAT, Sondaj kuyusunda sıkışan tij veya boruları kurtarmak için kriko tatbik etmek amacıyla tij veya borulara kuyu ağzında kelepçe gibi monte edilen iki yarım daire şeklindeki kıvrımları tij veya borulara uyan ve birbirlerine cıvatalarla bağlanan iki çelik lama KREDİLİ LAĞIM, Kullanma süresi beşyıldan fazla olan ve yatırım programı çerçevesinde ödenek alınarak sürülen ve yapılan harcamaları sabit kıymetlere intikal ettirilip amortisman yoluyla itfa edilen lağım KRELYUS METODU, Dar çaplı tijler ve elmaslı delici uçla yapılan; yeryüzüne silindir şeklinde numuneler (karot) çıkarabilen arama sondajı metodu Bu metodla yatay dönen milin hareketi, dişli kutusu vasıtası ile yatay olmayan sondaj tijlerine iletilir KRELYUS SONDAJI, —> Elmaslı sondaj KREOZOT, Ağaç emprenyesi (tahnid) işlerinde kullanılan; kayın ağacı katranından çıkarılan renksiz, sert kokulu ve dağlayıcı bir sıvı İçinde fenoller, özellikle gayaben bulunur Bazı ilaçların hazırlanmasında yararlanılır KRİBLAJ BANDI, Lavvarda bulunan ızgaradan geçmeyen, tuvönan kömürün elenmesi veya tanburlu kısımdan geçirilmesi sonucu elek üstünde kalan iri parçaların kömür veya taşkısmının ayıklanarak ayrılmasını sağlamak üzere kurulan düşük sür’atli band Bu band çelik paletli veya lastik bantlı olabilir KRİBLE, Üretilen tüvenan kömürlerin ızgara veya elekten geçirilmesi sonucu ayrılan iri parçaların, triyaj’a (elle ayıklama) tabi tutulması suretiyle elle ayıklanan parça kömür Kömürden ayrılan artıklara da krible taşı denir KRİBLE KESMESİ, Krible kömür içinden elle ayıklanan taşve şist parçaları KRİBLE TAŞI, —> Krible KRİPİNE, Tulumbalarda emici hortum veya emici boruların ucuna takılan veya flanşla bağlanan, içinde geri döndürmez klepe bulunan ve yabancı cisimlerin tulumba tarafından emilmesini önlemek üzere sepet şeklinde (delikli) olan hortum ucu veya boru başı KRİPTOKRİSTAL, 1) Taneleri gözle görülemeyecek kadar küçük olan kristallerden oluşan 2) Gizli kristalli 3) Kristalleri gizlenmişkayaç KRİSTAL, 1) Buhar veya sıvı durumdan katı duruma geçen maddenin tabiat kanunlarına uygun şekilde, düzlem yüzeylerle sınırlı olarak aldığı şekil; yani maddenin katı taneli normal şekli Kristalleşme tabiatın bir denge durumudur Kristalleşmiyerek katılaşma durumuna da “ Amorf” denir Kristalleşme süresi uzun olursa iri kristaller teşekkül eder Kristalleşme kanunları, kristal köşelerinde yüzeylerin hiç değişmeyen açılarla birbirlerine kavuşmaları sonucunu yaratır Tabiatta 7 üstgrup, 32 grupta 320 çeşit kaidelere uygun kristal kafesi olması gerektiği hesaplanmıştır Kristâlleri tanımak için simetri elemanlarından yararlanılır Üç çeşit simetri durumu vardır: Simetri düzlemi, simetri ekseni, simetri merkezi Simetri düzlemi, kristali iki benzer parçaya ayırır Yani ayna düzlemi gibidir Simetri ekseni, kristalin 360° nin tam kesirleri (mesalâ 60°-90°) nisbetinde döndürüldüğünde ilk durumuyla aynen çakıştığı eksendir Simetri merkezi, kristal içinde merkezden geçen her doğrunun, iki eşit parçaya ayrıldığı yerdir Kristallerin bütün özellikleriyle —> “ Kristallografi” bilim dalı uğraşır Kristalleri yapılarına göre üçe ayırmak mümkündür a) Atom yapılı kristaller Elmas bu tip kristallere örnektir Her atom, belli bir yönde, diğer dört atomla ve kovalans bağlarla sıkı bir şekilde bağlanmıştır; bu sebeple kristal son derece serttir ve çok zor ergir Buna diğer bir örnek olarak grafit de gösterilebilir b) Molekül yapılı kristaller Örnek olarak I2 moleküllerinden meydana gelmişiyot kristalleri belirtilebilir, molekül içindeki atomlar kovalansla birlikte bağlandığı halde molekülleri bağlayan kuvvet bundan çok daha zayıftır; kristal kolay kırılabilir Başka bir örnek, kristalleri S8 moleküllerinden yapılmışalfa ve beta kükürttür (rombik ve monoklinik kükürt) c) İyon yapılı kristaller Örnek tip sodyum klorürdür (Na Cl) Burada yapıyı meydana getiren elementler iyonlardır ve her Na+ iyonu altı klor iyonuyla, her Cl iyonu altı sodyum iyonuyla çevrilidir; kolezyon, elektrostatik çekim kuvvetleriyle sağlanır 2) Üç kısım silis, iki kısım kurşun oksit ve bir kısım potasyum hidroksitten meydana gelen; saydamlığı ve parlaklığı sebebiyle değerli olan; oyma ve yontma yapıldıktan sonra piyasada değer kazanan özel cam KRİSTAL TEŞEKKÜLÜ , Eriyiklerde sıvılarda ve buharlarda (gazlarda) bulunan bir maddenin katı haline geçerken kristallerinin oluşması ile sonuçlanan süreç Bu olay “ kristallenme “ ile eşanlamdadır KRİSTALİZASYON DİFERANSİYASYON, Yüksek basınç ve ısı altında eriyik halde bulunan magmanın yeraltında herhangi bir çatlağa veya boşluğa yerleşerek içerisinde bulunan ergime derecesi yüksek ağır metal bileşiklerinin erken kristalleşmesi sonucu kendi ağırlıkları ile çökme suretiyle ayrılması İlk ayrılanlar; manyetit, ilmenit, kromit gibi ağır minerallerdir Bu şekilde oluşan maden yataklarına, kristalizasyon diferansiyasyon (erken kristalizasyon) maden yatakları denir KRİSTALİN KUARS (Si O2), Kayaç kristali (Renksiz kristalin kuars) iri ve berrak kristalleri az bulunmasına ragmen, en çok raslanan kuars çeşidi olup iyi bir mücevher imalinde de kullanılan kuars türü Kristalin kuarslardaki renkler, ya içindeki manganez, demir, nikel gibi, karışık maddelerden veya dumanlı kuarsta olduğu gibi, radyoaktiviteden ileri gelir Kuars ısıtıldığı zaman bu renklerden bazıları kaybolur Kristallerde umumiyetle hava kabarcıkları ve az miktarda başka karışık minerallerin izleri vardır Saç şeklindeki rutil krsitalleri, rutinleşmiş(TiO2) kuarsı veya “Venüs saçı”nı meydana getirirler “Kedi gözü” ve “ Kaplan gözü” denilen kuars, asbest [ uzun ince kılımsı bünyeli olarak oluşan aktinolit (CaMg3Si4O12 ve FeO), amyant yahut asbest veya hornblende asbesti] lifleri ihtiva edebilir Hematitle renklenmişolan kuarsa da demirli kuars denir Pembe kuars, mavi kuars, strin, ametist, dumanlı kuars, sütlü kuars ile katışık maddelerle birlikte bulunan kaplan gözü ve venüs saçı ismi ile anılan türler kristalin kuarsın başlıcalarıdır—> Saydam kıymetli taşlar, Kuars, Kuarsın kıymetli taşları, Gizli kristalin kuars, Neceftaşı (SiO2) KRİSTALİZASYON YOLUYLA AYIRMA, Çözeltilerin içerdiği belli elementlerin veya bileşiklerin; çözeltme ortamında bulunan sıvının kısmi buharlaştırılması, çözeltinin soğutulması usüllerinden biriyle veya müştereken kristalleşmesini sağlayarak zenginleştirme KRİSTALLENME, —> Kristal teşekkülü KRİSTALOGRAFİ, Kristal haldeki madde-lerin oluşumunu, yapısını, fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı —> Kristal, Kristal teşekkülü KRİSTAL SİSTEMLERİ, Molekül yapılarına göre minerâllerin kristallenmesi sonucu meydana gelen kristallerin oluşum (teşekkül) sistemleri Simetri kristallerin temel bir özelliğidir —> Kristal Bütün kristaller eğemen simetri öğelerine (unsurlarına) göre altı sınıfa ayrılır Bu kristal sistemleri izometrik (kübik), heksagonal (altıgen), tetragonal (dörtgen), ortorombik, monoklinal (monoklinik) ve triklinal (triklinik) sistemlerdir Bazı kristaloğraflar trigonal ya da romboedral (romboredrik) sistemi yedincibir sistem olarak kabul etmekle birlikte bu sistem çoğunlukla heksagonal sistemin içinde tanımlanır —> Şekil Kristalografi, Kristal KRİTİK BOYUT, Eleme sonucunda elde edilen elek altı ve elek üstü ürünlerin içinde bulunabilen ve elek açıklığının 0,75 ile 1,5 katı arasında olabilen parçaların boyutları Elek deliği boyutuna göre kritik parçaların varlığı elemenin güçlük veya kolaylığını belirler KRİTİK CEVHER STOKLARI, Ekonominin buhranlı dönemleri geçiştirebilmesi için gerekli olan ekonomik büyüklükteki cevher stoğu KRİTİK FAALİYET, —> Şebeke planlaması KRİTİK HIZ, Bilyalı değirmenlerde, öğütülen malzemeyi teşkil eden taneciklerin herbirinin ağırlığının dönmenin yarattığı eksantrik kuvvete denk olduğu ve parçanın değirmen iç cıdarına sanki yapışmışgibi kalma durumunu yaratan hız KRİTİK TENÖR, Bir cevher yatağında mevzii bir kısmın zenginleştirme tesisine veya dekapaj döküm sahasına gönderilmesinde ayırım yapılmasına ölçü olan tenör değeri Diğer bir deyişle, kritik tenör altında olan kesimin tesislerinde işlenmesi ekonomik değildir KRİTİK YOL, —> Şebeke planlaması KRİTİK YOL METODU, Bir projede yer alması gereken faaliyetler ele alınarak bunların doğru yapılışsıralarını, teknolojik sırasını ve birbirleri ile çapraz ilişkilerini tesbit ederek projenin yürütülme-sinin ve takibini sağlamak için geliştirilmişyöntem Kritik yol metodu deyiminin kısaltması CPM’dir CMP özellikle, projeyi teşkil eden işve faaliyetlerin süre ve maliyetleri oldukça hassas olarak tahmin edilebilen, bina inşaatı, tesis kurulması vb projelerde uygulanır KRİTİK YOL PLANLAMASI, —> Şebeke planlaması Kritik Yol Metodu KRİYOLİT, Sodyum aluminyum fluorit bileşiminde bir mineral (Na3 Al F6)Elektrolit olarak aluminyum metalurjisinde kullanılır Hidroklorik asit, sodyum karbonat ve aluminyum hidrattan sentetik olarak da elde edilir Doğal rezervleri yaygın değildir ; bilinen en önemli kriyolit yatağı Grönland adasındadır (İvigtut) ve kar beyazı kütleler halinde bulunur KRİZOPRAS, Yarı saydam elma yeşili renkte bir —> Kalsedon Rengi bileşimindeki nikel oksitten ileri gelmektedir KRİZOTİL, —> Zebercet KROKİ, 1) Bir yerin, bir tesisin veya bir makinenin ölçeksiz olarak yapılan planı 2) Taslak KROM ÇELİĞİ, Elektrik veya Siemens-Martin fırınında ferrokrom ilavesi ile elde edilen çelik % 0,5 Cr ilavesi, çeliğin sertliğini, mukavemetini ve elastikiyetini artırır % 10-15 Cr ilavesi ile paslanmaz çelik elde edilir KROMİT, Kimyasal formülü FeO Cr2O3 veya FeCr2O4 (—> Spinel) olan krom mineralı Kromit, bazik magmatik kayaçlar veya bunlardan meydana gelmişolan metamorfik kayaçlar içinde bulunur Kromitin cevher olarak satılmasında en önemli unsurlar Cr/Fe oranı (raşyo) ile Cr2O3 ve SiO2 yüzdeleridir Metalurji endüstrisi için Cr/Fe oranının 3:1, Cr2O3 miktarının ise % 46 civarında olması istenir SiO2 miktarı ise % 3-10 arasında değişebilir KROM NİKEL ÇELİĞİ, Bünyesine Cr ve Ni ilave edilmişsert ve elastik çelik (% 1,5-3,5 Ni ve % 0,5-1,5 Cr) KRON, 1) Taç biçiminde, ortası delik, karotlu delmelerde kullanılan matkap 2) Sondaj tijlerine bağlanan kesici ve delici uç 3) Başlık 4) Delici burgu ucu 5) Jakbit —> Şekil KROVN - BLOK , (CROWN - BLOCK) —> Sondaj kulesi KROSİNG, —> Hava köprüsü KUARS , Az çok saf halde bulunan kristalleşmişsilisyum dioksit (SiO2) çeşitlerine verilen ad Kuars, birçok kayacın bünyesinde, yer kabuğunda en yaygın bulunan, sertliği 7, özgül ağırlığı 2,85 gr/cm3, çizgisi beyaz, çabuk kırılır ve kırılma yüzü sedef içi şeklinde (Konkoidal), ergime sıcaklığı 1785°C olan kayaç yapıcı bir ana mineraldirBaşlıca kuars çeşitleri şunlardır : Renksiz “saydam kuars” veya “dağ kristali”; kahverengi “dumanlı kuars”; sarı renkli “sitrin”; koyu portakal rengindeki “maderia sitrin”; yeşil renkli “kloritli kuars”; menekşe renkli “mor necef”; kan kırmızısı rengindeki “yemani”; pembe renkli “hematoyit kuars”; “kedigözü”, içinde amyant lifleri; “yıldıztaşı”, içinde mika pulları bulunan kuars türleridir Kuars kristalin kitleler halinde bulunur ve şartlar müsait olduğu takdirde, heksagonal kristaller teşekkül eder Ekseriya kalker kovuklarında bulunan çift uçlu kuars kristallerine, bazen “Herkimer elmasları” gibi lokal isimler de verilir Daha büyük kristallerin de kovukları kapladığı görülür Bunlar ekseriye mücevherat olarak kesilir ve “kaya kristalin” olarak adlandırılır Bünyesinde su ihtiva eden kuarsa —> Opal denir (Opal SiO2 x H2O amorf yani kuarsın kristalin olmayan ve bünyesinde % 3-9 su ihtiva eden türü) Kristal halindeki kuars, eksenine tam dik olarak kesildiği zaman, elde edilen küçük bloklar üzerine basınç yolu ile küçük bir elektrik yükü yüklenebilir Bu niteliğinden dolayı kuars; radyo, televizyon ve radarda da kullanılmaktadır Güzel kuars kristalleri sanayide optik ve elektrik uygulamaları için çok aranır Ne yazık ki çoğu kuars kristalleri gözle farkedilemeyecek şekilde optik ikizdir Bu ikiz kristallerde, ışığı sola döndüren bir kristal ile ışığı sağa döndüren diğer bir kristal biraraya gelmiştir; bu yüzden böyle ikiz kristalden optikte yararlanılamaz Elektrikte ikiz, piyezo elektriği azaltır veya tamamen yok eder Kuars ısıtılınca hacmi artarak önce “tridimit”, sonra da “kristobalit” haline dönüşürMetalurji fırınlarının silisle kaplanmasında bu polimorf dönüşümlerin gözetilmesi zorunludur Ergitilen kuars, genleşme katsayısı çok düşük olan bir silis camı verir; bu sayede, ani ısı değişmelerine kırılmadan dayanabilen silis camından eşyalar yapılabilir Bazı görüşlere göre kristallerin terapik etkileri de vardır Bunlardan; saydam kuars kristali; üstlerindeki enerjileri kumaşlardan bile geçirerek yaşlanmayı geciktirir Kuars kristali terapi kürlerinin en önemlilerindendir Buna göre; vücudumuzdaki zihinsel, bedensel ve ruhsal düzeyimizi arttırıcı enerji üretir Ortamdaki tüm negatif olumsuzlukları geri iter Meditasyon için çok uygundur Açıklık ve netleştirmede kılavuz bir taştır Mavi kuars; troid ve metabolizma dengeleri üzerinde güçlendiricidir Öksürük azaltıcı ve ateşdüşürücüdür Zihin açıklığı ve güven duygusu sunar Hata duygularını ortadan kaldırır Tehlikeden koruyucudur Cinsel problemlere iyi gelir Pembe kuars; stresi giderici olup, hata duygularını, korkuyu ve öfkeyi azaltır Negatif enerjiden koruyucudur Ruhun inceliğinin sembolüdür Huzur ve duygu yüklüdür Sevgi taşıdır Negatif enerjiyi çekip, boşaltma özelliğinden dolayı bilgisayar vb cihazların elektrostatik akım olumsuzluklarını giderir Cihazların yanında bulundurulması tavsiye edilir Kuars jenetik olarak, 1- Magmatik, 2- Metamorfik, 3- Sedimenter kökenlidir Doğada fay ve çatlaklarda filon halinde bulunur Ayrıca cevher yataklarında gang minerali olarak rastlanır KUARSIN KIYMETLİ TAŞLARI (SiO2), En iyi tanınan ve ikinci derecede kıymetli taşlar Bunların en kıymetlisi olan kuarsın krsitalin olmayan türü ve diatomelerle silisli süngerlerin iskeletlerinden oluşan umumiyetle renksiz ve beyaz olup renklisi kıymetli taşolarak kullanılan opaller ile donuk beyaz, sarı, yeşil ve tuğla kırmızısı renklerdeki adi opal; opalin bir çeşidi olan gayzerit; diatomelerle (diatomit) diğer organizmaların mikroskobik kabuklarından meydana gelen “ tripolit” tebeşir gibi beyaz, ince, taneli fakat sert ve camı çizer (Moskof toprağı); Berrak, renksiz, camsı bir opal olan ekseriya kayaçların üstünde kabuk ve küçük damar dolguları halinde bulunan bazen yarı saydam veya beyaz olan “ Hyalit “ gibi opaller, kıymetli taşlar sınıfına dahildir Saydam kuars mücevher taşları; renksiz veya sarı, kahverengi, mavi, siyah, mor, pembe ve nadiren de yeşil renkte olur Yarı saydam veya mat kuars mücevher taşları daha da çeşitli renk ve şekiller arzeder Bir kısmı bandlı, çizgili veya beneklidir Bunların isimleri bulundukları yerlere göre değişir Bazılarının birkaç ismi vardır, bazı isimler de birden fazla taşiçin kullanılır Kuarsın kıymetli taşları arasında; yıldızlı pembe kuars, strin, dumanlı kuars, Ametist, kıymetli opal, ateşopali, siyah opal, beyaz kalsedon [ kırmızı renklisi-karnoel, Ni tesiriyle yeşil olanı krisopras (gözboncuğu), ipek yahut yosuna benzer yeşil yahut esmer yabancı madde içereni -mokkataşı ve yosunakik, muhtelif renkli yuvarlak ve ince tabaklardan ibaret olan kalsedona-akik (ağat)], sarduan, oniks (ekseriya siyah-beyaz veya kahverengi beyaz renkli düzgün şeritli bir akik) —> Kalsit, Jasp (mat kuars umumiyetle kırmızı, sarı, kahverengi yahut bu renklerin karışımı, bazen bantlı), kantaşı, krizopras (rengi bileşimindeki nikel oksitten gelen yarı saydam elma yeşili renkte bir kalsedon), karnalin (ekseriya saydam, kırmızı veya kırmızı kahverengi tonlu bir kalsedon); sayılmaktadır —> Saydam kıymetli taşlar, Kuars, Kristalin kuars, Gizli kristalin kuars, Neceftaşı (SiO2) KUARSİT, 1) Esas unsuru kuars olan taneli bir görüntüye sahip az çok şist yapısı gösteren metamorfik kayaç 2) Gayet ince kuars tanecikleriyle silisli çimentodan oluşan gre Bünyesinde % 75-95 SiO2 içeren kuarsite protokuarsit, % 95’den fazla bulundurana ortokuarsit adı verilir KUARS KUMU , Granit, gnays vb kuarsça zengin bir kayacın ağır bir tempoyla parçalanması veya kuarsça zengin bir ana kayacın üst üste faylanarak büyük basınçlarla parçlanması sonucu oluşan 2 mm’den küçük kuars (SİO2) tanecikleri İkincil olarak kuarsitin öğütülmesi ile de elde edilebilir Kuars kumu refrakter sanayiinde silika tuğla üretiminde, döküm sanayii ve cam sanayiinde kullanılır Kullanım alanını belirleyen parametreler SiO2, Fe2O3, Al2O3; MgO, CaO,Co,Cr, As,P2O5 miktarları ve endüstrilerin gereksinimlerine uygun fiziksel özelliklerdir Kuars kumu (perlit, pomza ve diyatomit gibi minerallerle birlikte), yalıtımlı hafif yapı malzemeleri adı altında gruplandırılır Kuars kumları donmuşkar beyazı, renkli, şeker tozu görünüşlü ve çok ufak tanelidir Demir oksit içeriyorsa, buna göre renk pembeden kızıla veya koyu kahverengine kadar değişir —> EK-13 KUARS LAMBASI, Ultraviyole ışın veren kuars camından mamul lamba Bunlar sağlık hizmetlerinde veya madencilikte, arama ve bilimsel incelemelerde kullanılır KULE, Yüksek ve çoğu kez betonarme, çelik veya ağaç konstrüksiyon olarak silindir, kare prizma veya kesik piramit şeklinde imal (inşa) edilen (soğutma kulesi, ihraç kulesi, sondaj kulesi vb) yapı —> Sondaj kulesi KULLANILMIŞ HAVA, 1) Yeraltında çalışılan yerlerden dolaşarak nefesliğe (hava dönüşyoluna) gelmişolan ocak havası 2) Kirli hava KULUÇKA MERKEZİ, —>Teknopark KUM, 0,06-2 mm çapındaki ayrık mineral taneciklerinin birarada oluşturdukları yığılmalar Kumlar iri (0,6-2 mm), orta (0,2-0,6 mm) ve ince (0,06-0,2 mm) olmak üzere sınıflandırılır KUM MUHTEVASI, Sondaj çamuru içindeki nisbeten iri aşındırıcı parçacıkların yüzde miktarı KUMPANYA, 1) Daha çok yabancı ortaklık 2) Topluluk KUMTAŞI, —> Gre KUPA, —> Dibektaşı KUPOLA FIRINI, Dökmecilikte kullanılan pik ve hurda demirleri eritmeye yarayan tekneli fırın KURBA, 1)Dönemeç 2) Viraj 3) Kurb 4) Yolun yön değiştirdiği kısım KURŞUN, Gümüşsü beyaz mavimsi gri renkte, tırnakla çizilebilecek kadar yumuşak, dövülebilir ama çekmeye elverişsiz, atom numarası 82, atom ağırlığı 207,19 ergime noktası 327,5°C kaynama noktası 1744°C, yoğunluğu 11,29gr/cm3, peryodik tablonun IVa grubunda (karbon grubu) yer alan kimyasal element (Simgesi Pb) Kurşun tabiatta sülfür, karbonat, sülfat ve kompleks klorürler şeklinde bulunursa da bu metalin hemen yegane cevheri çok defa bir miktar gümüşde ihtiva eden kurşun sülfür (PbS) yani galendir Kurşunun “ Servüzt (PbCO3) ismi verilen karbonat’ı ile “ Anglezit (PbSO3) “ adı verilen sülfat’ı cevher olarak büyük önem taşımamaktadır Bu kurşun mineralleri hava ve suyun yavaşetkisiyle galenden meydana gelmişsekonder minerallerdir KURŞUN 210’LA TARİHLEME, —> Kurşun, Uranyum-Toryum-Kurşunla Tarihleme KURŞUNİ BAKIR, Antimonlu bakır sülfür KURŞUN LİÇİNGİ, —> Kurşun üretimi KURŞUN SPESİFİKASYONLARI, Ticarette işlem gören rafine edilmişkurşun metalinin bazı ülkeler standardına uygun olarak belirlenen muhteva oranları Kurşun metalinin asgari rafine safiyetinin % 99,85 Pb olması istenir % 99,999 safiyette “Zone Refined” tipi de vardır LME’in “Grade Pure Lead”i içinde asgari % 99,97 Pb bulunur ASTM B29-79 üç tip sınıflandırma yapmıştır: (a) Corroding; asg % 99,94 Pb ve azami % 0,0025 Ag+Cu (b) Common; asg % 99,94 Pb, azami % 0,005 Ag, azami % 0,0015 Cu (c) Chemical and Copper Bearing; asg % 99,90 Pb, azami % 0,1 Ag + Cu KURŞUN ÜRETİMİ, Kurşun cevherinden, kurşun konsantresinden, kurşun-çinko karışımlı konsantreden, liçing sonucu elde edilen kurşun çamuru veya çökeleğinden —> Pirometalurjik işlemler sonucu metal kurşun elde edilmesi Pirometalujik işlemlerin uygulanarak metal kurşun elde edilen yöntemleri şunlardır: 1 İSP (Imperial smelting), 2 Reverber fırınları, 3 Water jacket fırınları, 4 Döner fırınlar, 5 Elektro-termik fırınlar, 6 Kaldo yöntemi (Boliden), 7 Kivcet CS yöntemi, 8 QSL (Queneau-Schumann-Lurgi) yöntemi, 9 Ausmelt-Isagmelt yöntemi, 10 Flash izabe yöntemi (Outo kumpu) Pirometalurjik yöntemler uygulanmadan önce kurşun cevheri konsantre haline getirilir veya hidrometalurjik yöntemlerle liçinge tabi tutularak çökeltilir Kurşun cevheri zenginleştirilmeden önce kırılır ve öğütülür Öğütme aşamasında genellikle çubuklu değirmen kullanılarak nisbeten yumuşak ve kırılgan olan cevherin aşırı öğütülmesi önlenir İnce öğütme bilyalı değirmenlerde yapılır ve hidrosiklonla kapalı devre olarak çalıştıktan sonra zenginleştirme işlemi için flotasyon tesisine verilir Kırma ve öğütme aşamasında iri mineral parçalarının kolayca kırılması özelliğini taşıyan cevherin bulunması durumunda, gravimetrik yöntemlerle bir ilk konsantrasyon elde edilmesi tercih edilir Bu aşamada jig ve ağır mayi devreye konur ve buradan elde edilen ürün ince öğütme devresine verilir Bu şekilde öğütme ve flotasyondan önce —> Gang parçaları devreden çıkartılmışolur Elde edilen kurşun konsantesi sinterleme, izabe ve rafinasyon işlemlerine tabi tutulur Kurşun cevherinin liçinge tabi tutulması suretiyle zenginleştirilmesi ise klorlu bileşiklerle veya sülfürik asitle, yapılır Klorlu bileşiklerle muamele yapılmadan önce PbS halinde olan cevher 400-500°C ısı altında kavrulur ve Pb SO4 haline getirilir Daha sonra kavurmaya devam edilir; KCl ve KCl3 katılarak PbCl2 elde edilir Kurşun klorür ise hurda demirle reaksiyona girerek kurşunun çöktürülmesi sağlanır Bu şekilde elde edilen kurşun çamuru izabehanede külçe kurşun haline dönüştürülür Sülfürik asitle liçingde, kurşun cevheri içindeki empüriteler (istenmezler) asit altında eritilir ve çöken kısımda kısmen PbSO4 ve kısmen PbS kalır Bunlar da daha sonra pirometalurjik yöntemlerden birisi ile kurşun külçesine dönüştürülür Pirometalurjik yöntemlerden biriyle üretilen ham kurşun brülörle ısıtılan bir potada ergimişhalde iken döndürülerek çalışan bir karıştırıcı yardımıyla rafine edilir Potaya toz halinde kükürt ilave edilerek kontrollü soğutma ile çözünmez duruma gelen bakır ayrıştırılır ve daha sonra kok kömürü tozu, ağaç talaşı vb katılır, hava üflenerek indirgemeye tabi tutulan diğer metaller ayrılır Sudkostik ilavesi ile de antimuan ve bizmut yüzeyde curuf olarak toplanır Delikli kepçe ile yabancı maddeler alınır ve % 99,8 saflıkta yumuşak kurşun elde edilir—> Kurşun spesifikasyonları Gümüşün kurşundan ayrılması için de,saf çinko tozları ergimişkurşun içine atılarak çinkonun gümüşile amalgam oluşturması sağlanır Bu amalgam gümüşköpüğü halinde yüzeyde toplanır ve süzgeçli kepçelerle alınır Bu köpük, bir fırında brülörle ısıtılarak çinko uçurulur ve gümüşelde edilir Uçurulan çinko ise yoğunlaştırılarak tekrar külçe çinko halinde kazanılır KURŞUNDAN GÜMÜŞ TASFİYESİ, —> Kurşun üretimi KURTAĞZI, Tahkimatta kullanılan fırçaların iki ucunun veya çatal direklerin sarma ile temas eden ucunun sarma direğine tam temas etmesini sağlamak için ay şeklinde balta ile veya silindirik testere ile özel olarak hazırlanan (çenti biçimi) ucu veya uçları KURTARMA CİHAZI, Tahlisiye cihazı Tahlisiyecilerin kullandığı, dışhava ile irtibatı olmayan, teneffüs devresinde oksijen tüpü ve teneffüs edilen oksijenden CO2’yi ayırma düzeni bulunan cihaz KURTARMA EKİBİ , 1 ) Grizu, kömürtozu vb infilak veya yanma olayında kazaya uğrayanları kurtarmak için teşkil edilen ve tahlisiye cihazları ile teçhiz edilmişekip 2) Herhangi bir kazada kazaya uğrayanları kurtarmak için görevli ekip KURTARMA İSTASYONU, —> Tahlisiye istasyonu KURTARMA RANDIMANI, —> Metal kurtarma randımanı KURU BUZ, Katı (dondurulmuş) karbondioksit KURU DELİK DELME, 1) Lağım deliklerinin delinmesi sırasında çıkan tozların havaya karışmasını önleyici bir tedbir alınmadan lağım deliği delme usulü 2) Lağım deliklerinin delinmesi sırasında çıkan tozun vakumla emilmesi suretiyle havaya karışmasını önleyici bir düzenle lağım delme usulü Bu usulle delik delmede emme başlığı takılabilen özel lağım burgusu ve toz emici cihaz kullanılır KURU HAZIRLAMA, Tuvönan cevher veya kömürün, müşterinin istediği boyutlarda ve tenörde su kullanılmadan, satılabilir hale getirilmesi KURU TABANLI TOZ KÖMÜR YAKICI-LARI, Alev sıcaklığının, kül ergime sıcaklığını geçmeyecek şekilde kontrol edildiği ve alevin ısı transfer yüzeylerini yalayacak şekilde geçtiği; külün aglomera edilmeden çekildiği yakıcılar Bu tür yakıcılarda kül, yapışmadığı ve uçuştuğu için, elektrostatik çöktürücülerde ve filitrelerde toplandıktan sonra çekilir KURULU GÜÇ, —> Elektrik enerjisi temininde kurulu güç KURUŞLU AMBAR, —> Ambar KURUTMA, Cevherle birlikte fiziki olarak sürüklenen rutubetin cevherden ısı yardımı ile veya *****ik bir yöntemle (santrifüj kuvveti) uzaklaştırılması KURVENBAND, Yatay ve düşey hareket kabiliyeti olan dönemeçlere uyumlu nakliye bandı —> Şekil KUŞ GÖZÜ, Bir halatın bükümleri gevşetilmeden zorlanarak çekilmesi durumunda oluşan arızalı yer KUVARS, —> Kuars KUVVET GAZI, Generatör gazı ile su gazının karışımından elde edilen yanıcı gaz Kuvvet gazı; % 24,6-29,2 CO % 14,8-10,1 H2 % 1,6-0,8 CH4 % 6,0-3,5 CO2 % 53,0-56,2 N2 ihtiva eder, kalorifik değeri 1255 Kcal/m3’tür KUYRUK , Mermer madenciliğinde, taşın arka yüzeyinden daha arkaya doğru uzayan kısmı KUYRUK HALATI, 1) Karşılıklı iki kafes ile çalışan bir maden kuyusunda, uçları iki kafesin tabanlarına bağlanan ve taşıma halatlarını dengeleyen çelik halat 2) Alt halat 3) Denge halatı Kuyruk halatları genellikle yassı halatlardan seçilir —> Halat değiştirme KUYRUK KABLOSU, Maden işletmeleri ve diğer şantiyelerde elektrikle çalışan ekskavatör vb makineleri besleyen güç nakil kablosu KUYU, Yeraltı işyerlerine ulaşmak amacıyla açılmışve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey ve düşeye yakın bağlantı yolu —> Desandri KUYUBAŞI, 1) Kuyuya yerüstünden girişyeri 2) Kuyu ağzında kurulu tesislerin tümü KUYUBAŞI MANEVRA İSTASYONU, 1) Maden kuyusu ağzında veya yerden 10 m kadar yükseklikte teşkil edilen, dolu ve boşvagonların manevra yapıldığı yer 2) Kuyubaşı röseti —> Kuyubaşı KUYUBAŞI RÖSETİ, —> Kuyubaşı manevra istasyonu KUYU BİLEZİĞİ, Kuyu kazısına başlandığı zaman kuyu ağzına yapılan daha kalın cidarı olan dairevi kuyu ağzı tahkimatı KUYUDİBİ, 1) Kuyunun en alt katla birleştiği yer 2) Kuyudan insan, maden ve malzeme naklini sağlamak için yeraltında açılan ve kuyu ile irtibatlı akrosaj, skip cebi, tulumba dairesi vb yeraltı yapılarının tümü KUYUDİBİ DOLDURMA YERİ, *Kuyu dibinde veya ana kat seviyelerinin altında özel olarak açılmışskip ceplerine skiplerin kolayca doldurulmasını sağlamak için küçük silo ve olukların bulunduğu yer KUYUDİBİ HAVUZU, Maden kuyusunda ocak sularının biriktiği en dip kuyu kısmı Havuzun su alma kapasitesi; genellikle 24 saat boyunca gelen suyu depolayacak kadardır Havuzun su seviyesi, kuyu kafesinin indiği en alt katın kotundan daha düşüktür —> Su ihracı KUYU KAPAKLARI, Maden kuyusu içine herhangi bir şeyin düşmesini önleyen kapama düzeni KUYU KAZI KOVASI, —> Fonsaj kovası KUYU KAZI METODU, Kayacın cinsine, su gelirine, inilecek derinliğe ve kuyu çapına bağlı olarak tercih edilen usul Kumavim kayaç ve az su geliri olan yerlerde —> Standart kazı metodu; gevşek, kumlu ve su geliri fazla olan formasyonlarda; —> Formasyon dondurma, 30 m derinliğe kadar —> Keson kuyu, gevşek ve sulu yerlerde palplanşçakma veya arazinin su seviyesini düşürmek suretiyle özel kazı metodları uygulanır KUYU KAZI TULUMBASI, Kuyu kazısı sırasında biriken suyu dışarı boşaltmaya yarayan ve su içine daldırılan küçük boyutlu, elektrik veya basınçlı hava ile çalışan düşük irtifalı güçlü tulumba —> Şamandralı tulumba KUYU KESİTİ, —> Ana kuyu kesiti Kör kuyu kesiti KUYU KILAVUZU, —> Kayıt KUYU KİRİŞLERİ, —> Ana kuyu kesiti KUYU KÜRSÜSÜ, 1) Yeraltı işletmelerinde açılan kuyularla kat lağımlarının birleşme yerlerinde yatay nakliyat sisteminin dikey nakliyat sistemi ile uyumlu çalışmasını sağlamak için kuyu içi ve kat ağızlarına kurulan çelik veya ağaç kalaslardan imal edilmişiskele şeklinde (çerçeve) konstrüksiyon Kafes kayıtları ve kat ağzı kapıları da bu çerçeveye monte edilir 2) Kuyu çerçevesi KUYU TAHKİMATI, Maden kuyusunun cidarlarına destek olmak ve böylece kuyu içinde insan ve malzeme taşınmasını emniyete almak için yapılan iksa KUYU TOPUĞU, Kuyu yapısını ve kuyu başındaki tesisleri, çökmeden (tasman tesirinden) doğacak hasara karşı koruyabilmek için, kuyu çevresinde bırakılan emniyet topuğu —> Topuk KUZEY ANADOLU FAYI, Türkiyemiz yönünden Saros Körfezi’nde ilk belirtileri gözlemlenen, Marmara Denizi’ni katettikten sonra İzmit-Adapazarı-Gerede-Reşadiye-Erbaa-Erzincan-Varto’dan geçip Van Gölü’ne ve hatta İran’a doğru uzandığı tahmin edilen sağ yönlü doğrultu fayı Anadolu’nun en etkili ve dünyanın sayılı fazlarından biridir Kuzey Anadolu’da vuku bulan depremler bu fay ve buna bağlı küçük faylar üzerinde meydana gelmişlerdir KÜBAJ, 1) Açık işletmecilikte dekapajın m3 cinsinden yerinde ölçülen kabarmışhacmi 2) Yeraltı işletmeciliğinde, kullanılan maden direklerinin hacim ifadesi KÜÇÜK BULUŞLAR, —> Patent KÜÇÜK İŞLETME, Günlük üretimi 100 ton ile 1000 ton arasında değişen maden işletmesi KÜÇÜK NOKTA HESABI, Koordinatları bilinen iki noktayı birleştiren doğru üzerindeki noktaların koordinatlarını hesaplama yöntemi —> Şekil KÜÇÜK TUMBA, —> Külbütör KÜKÜRT, (S) periyodik tablonun VIa grubunda (oksijen grubu) yer alan kimyasal element Son derece tepkin bir A metaldir Eski çağlardanberi “ateştaşı” olarak bilinir Kolay kırılabilir, kırılma yüzeyi midye kabuğu şekilli ( düz değil), yağ parıltılı, saf olanı kükürt sarısı açık sarı, kil karışmışolanı gri, bitüm karışmışolanı da kahverengi renkte, çizgisi beyaz olan, kristalleri elin ısısı ile çatlayan, ovalandığında negatif elektrikle yüklenen, 111°C da ergiyen, 270 °C da gögümtırak alevle yanarak kükürtdioksit çıkarıp kokusu ile belli olan, karbonsülfid de ( CS2) kolay çözülen, sertlik derecesi 1,5-2,5, özgül ağırlığı 2,0 olan son derece tepkin bir A metal ( metalik olmayan) element Kükürt, doğada çeşitli yollarla oluşur Bunlar da a) Volkan oluşlu; 2H2S+O2—>2H2O+2S veya 2H2S+SO2—>2H2O+3S, b) Çökelti oluşlu; CaSO4+2C—>2CO2+CaS, CaS+O—>CaO+S, CaO+CO2 ––> CaCO3 c) Kaynak oluşlu; pek az da olsa kükürtlü kaynaklarda un şeklinde çökelir d) Biojen oluşlu; bazı organizmaların hayat faaliyetiyle oluşur Kükürt, lastik üretiminde (kauçuğun elde edilmesinde) sülfürik asit üretiminde, kibrit yapılmasında, bitkilere zararlı olan haşaratı öldürmek, barut imalatı vb yerlerde kullanılır Kömür, petrol ve doğalgaz kükürt bileşikleri içerir Pirit ( FeS2), galen (PbS), zinober (HgS), sfelarit (ZnS) ve kalkopirit (CuFeS2) gibi sülfürler ile jips (CaSO4) ve barit (BaSO4) gibi sülfatlar da kükürt içeren önemli mineraller arasındadır Kükürt tuz domlarında bulunan kükürt çökellerinden ––> Solüsyon madenciliği, (Frasch yöntemiyle) çıkarılır Bu işlem % 99,9 arılıkta kükürt elde edilmesine imkan verir —> Şekil Doğal gazdan, petrol arıtım gazlarından, piritlerden ve bakır-kurşun-çinko, kurşun cevherlerinin izabesinden açığa çıkan gazlardan da kükürt elde edilir Kükürt öbür gazlardan çoğunlukla hidrojen sülfür (H2S) olarak ayrılır ve Claus yöntemiyle element halindeki kükürde dönüştürülür Claus işleminde hidrojen sülfürün kısmi olarak yanmasıyla oluşan kükürt dioksidin gene hidrojen sülfürle tepkimeye sokulması sonucunda kükürt elde edilir (2H2S+SO2—> 2H2O+3S) —> Üretim şeması Arı kükürt açık sarı renkli, tatsız, kokusuz, gevrek bir katıdır, elektriği iyi iletmez ve suda çözünmez Maden yatağından üretilen tuvönan kükürt cevheri, yakacağı az olan yerlerde,—> Kalkaroni usulü kükürt üretimi, büyük kütleler halinde yığılıp bu yığın ateşlenerek (burada kükürt kısmen yanar), bu yanmadan ortaya çıkan ısı geri kalan kısmı ergitir ve böylece ergimişkükürt elde edilir Kükürt izabehanelerinde ise; (—> Şekil), bu işbüyük potalarda yapılır Bu potalar alttan ısıtılır burada kükürt kaynar ve buharlaşır, kükürt buharları soğutulmuşdiğer potalarda yoğunlaştırılır daha sonra damıtılmak yoluyla arıtılır Kükürt buharları sıvı hale geçmeden yoğunlaşacak olursa ince bir toz elde edilirki buna “kükürt çiçeği“ denir Buharlar yoğunlaşırken sıvı hale gelen kükürt ıslak tahta kalıplara dökülür Bu şekilde elde edilen kürde “çubuk kükürt“ denir Doğada saf veya çeşitli bileşikler halinde bulunan kükürt sarı renkli, kokusuz, atom numarası 16, atom kütlesi 32,06, kötü iletken, yoğunluğu 1,56 gr/cm3, 113°C’a doğru sarı bir sıvı vererek ergiyen, 220°C’a doğru kararıp ağdalı bir duruma gelen, ısıtma devam ederse tekrar akıcı olan 444,6°C‘da kaynayan suda çözünmeyip karbon sülfürde çözünen bir katıdır A metal (metalik olmayan) sıvı kükürdün yavaşça soğutulmasıyla elde edilen ve uzun iğne benzeri kristaller oluşturan monoklinal yapıdaki kükürt ise; 96°C-116°C arasında kararlı olmakla birlikte oda sıcaklığında yavaşça rombik yapıya dönüşür —> Polimorf metaller KÜKÜRT ÇİÇEĞİ, Kükürt buharı yoğunlaştığı zaman teşekkül eden açık ksarı renkli toz kükürt —> Kalkaroni usulü KÜKÜRT DİOKSİT, Kimyasal formülü SO2 olup, 1 m3’ü 28446 kg havadan 22 defa daha ağır, yangın ve infilak dumanlarında bulunan havada % 0,003 dahi bulunması solunum için zararlı olan ve % 0,1 oranında öldürücü etki yapan zehirli gaz KÜKÜRTLÜ HİDROJEN, Kimyasal formülü H2S olup, 1 m3’ü 1,6 kg havadan ağır CO’dan daha zehirli, kimyasal olarak etki yapan, havada % 0,07 oranındaki miktarı insana rahatsızlık veren, % 0,1’i de insanın kendini kaybetmesine ve ölümüne neden olan zehirli gaz Maden ocaklarında bu gaz kireç kullanılarak etkisiz hale getirilir KÜL, Yakıtın içinde bulunan ve yanma olayı sonucunda yakıttan geri kalan, yanmayan ve ağırlık yüzdesi olarak ifade edilen artık Yakıtın bünyesine teşekkül sırasında giren anorganik (CaSO4, FeSO4, SiO2, N2 gibi) maddelere sabit kül, üretim esnasında kömüre karışmışolan kil, kum vb maddelere de serbest kül denir KÜL MONİTÖRÜ, İngiltere atom enerjisi kurumu ve Milli Kömür Kurumu maden araştırma bölümü tarafından, öncelikle kömür için geliştirilmişolan ve kömürün kül miktarını devamlı olarak ölçen cihaz Cihazın çalışma prensibi; pluton 238 izotopu tarafından radyasyona tabi tutulan kömür nümunesinden geriye yayılan X- ışınlarının devamlı ölçülmesi sonucu kül miktarının tesbit edilmesidir Bu tesbite yardımcı olan faktör, kömür külünde bulunan atom numarası yüksek olan elementlerdir Çünkü radyasyon emilmesi olayı, kimyasal elementlerin atom numaralarının artmasıyla doğru orantılıdır Yanma olayından sonra külde bulunan Si 14, aluminyum 13, kükürt 16 ve demir 26 atom numaralarını haiz olan elementler, külün içinde bulunmayan ; hidrojen 1, karbon 6, oksijen 8 ve nitrojen 7 atom numaralı elementlere nazaran daha yüksek absorpsyon katsayısını haiz olduklarından külü teşkil eden bu elementler daha düşük X ışını yansıtmaktadırlar Almanya Ruhrkohle şirketi tarafından ise amerikum 241 izotopu kullanan alternatif bir cihaz geliştirilmiştir Kül monitörü genellikle; sabit kül miktarı istenen kömür harmanlama tesislerinde (termik santrallerde), kül açısından kalite kontrolünde ve tesis çalışmasını kontrol için gerekli yönetim bilgilerinin elde edilmesinde kullanılır Kül monitörü sistem bakımından değişik bir şekilde jiglerde ve kömür silolarının dolma durumunu kontrol etmekte ramble ile kömür üretilen ayaklarda ramble malzemesinin üretilen kömüre karışıp karışmadığını kontrol etmek; gibi yerlerde de kullanım alanı bulmuştur KÜLBÜTÖR, 1) Ocak arabalarını bir manivela kolu ile tumba etmek için yapılmıştertibat (Küçük tumba) —> Tumba 2) İçine giren vagonları başaşağı çevirerek boşaltmakta kullanılan düzen 3) Supaplar silindir kafasının tepesindeyken, bunların hareket kumandasını oradan göndermeye olanak veren parça (mil) KÜLÇE , 1) Eritilerek kalıba dökülmüşmetal veya alaşım kütlesi ; külçe altın, külçe gümüşgibi 2) Bir işleme uğratılmamışbüyükçe metal parçası KÜLÜNK, Genellikle mermer madenciliğinde kullanılan iki ucu sivri ve sapı kızılcık dalından yapılmışbalyoz KÜLÜNKÇÜ, Külünkle mermer blokların yüzeylerini düzelten kalifiye işçi KÜP TAHKİMATLI AYAK İŞLETME METODU, Hemen tahkimata ihtiyaç gösteren çok çürük maden yataklarında başyukarı, başaşağı veya V şekli ile ufki dilimli ve rambleli olmak üzere çeşitli şekillerde, maden yatağının şekline göre geliştirilebilen, maden için muvakkat bir mesnet teşkil etmek ve işçilerin işyerine girebilmelerine imkan vermek üzere kübik kasaların ağaçları özel bir şekilde centili olarak hazırlanıp ocağa getirilen ağaç tahkimatlı (üretim) işletme metodu Bu usül diğer birçok işletme metodlarının uygulanmasında bırakılan topukların alınmasında da kullanılır Eğer madenin taban ve tavanı (yan taşları) da çok yumuşaksa kübik kasalar kafi gelmeyeceğinden kazıdan sonra boşalan hacim ve kasaları bağlanan (tahkimatı yapılan) yerler derhal ramb-le edilir KÜRE, Maden ocağı (Osmanlı dönemi deyimi) KÜRECİLİK, Madencilik (Osmanlı dönemi deyimi) KÜRESEL DOKU, —> Sferolit doku KÜREVİ TESVİYE RUHU, Üstü küre şeklinde bir cam ile örtülmüşkutudan ibaret, içinde eter ve hava kabarcığı, cam kubbenin ortasında, yatay durumu göstermesi halinde hava kabarcığının yerleştiği çizilmişküçük bir daire bulunan tesviye aleti Kürevi tesviye ruhları genel olarak topoğrafik ölçme yapmaya yarayan aletlerin kaba tesviyesinde kullanılır KÜREVİYAT HATASI, Topografik ölçmeler-de, dünya yüzeyinin tam bir düzlem olmaması yanında, dünyanın şeklinin de tam bir küre olmalıp, beyzi bir şekilde yani kutuplarda basık, ekvatorda şişkin olması nedeniyle meydana gelen hata Dünyanın büyük yarıçapı 6337397 m, küçük yarıçapı 6356079 m’dir Dünyanın ortalama yarıçapı 6356268 m’dir Topografik ölçmelerde küreviyat hatası cetvel şeklinde hazırlanmıştablolara göre yapılır KÜREYİCİ, Maden veya postayı, sabit bir makara üzerinden dönüşyapan sonsuz halat yardımıyla geriye doğru küreyen *****ik düzen KÜSKÜ, 1) Bir ucu sivri diğer ucu tornavida ağzı şeklinde yassıtılıp özel şekilde bükülmüşve bazı tiplerinde bu uca çivi vb şeyler sökümünde yararlanmak üzere V şeklinde yiv açılmışvurma veya kanırma suretiyle koparma veya kavlak düşürmeye yarayan araç 2) Mermer işletmeciliğinde kullanılan sivri veya yassı uçlu 0,5-1m boyunda çelik, delme veya yarma aleti KÜTLECE DOLDURMA ORANI, Sıvılaş-tırılmışpetrol gazı depolama kurallarıyla ilgili bir kavram olup; LPG’nin 15,6°C daki nisbi yoğunluğuna bağlı olarak, depolama kabına konulmasına müsaade edilen LPG kütlesinin depolama kabının alabileceği 15,6°C daki suyun kütlesine oranıdır (TS 144-651998) —> Hacimce doldurma oranı KÜTÜK, Mayi metalin, kare, dikdörtgen veya çokgen kesitli kalıplara dökülerek soğutulması sonucu elde edilen ve dövme (forging), hadde (rolling) ve/veya çekme (extrusion) preslerinde kullanılan metal külçe KÜVEK, —> Pomza taşı KVEBRAÇO, Sondaj çamurunun özelliklerini iyileştirmek 150 ½C sıcaklıklara kadar çamurun bozulmasını önlemek için kullanılan, tanin ihtiva eden sondaj çamuru katkı maddesi |
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik Terimleri |
09-09-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Madencilik Terimleri Sözlüğü Madencilik Terimleri Sözlükleri Madencilik TerimleriL LABORATUVAR PORSELENİ, Yumuşama derecesinin yüksek olması için feldispat oranı düşük tutulan, ısı farklarına dayanıklı olan, bu sayede de özel amaçlarla, genellikle laboratuvar malzemesi yapımında kullanılan sert porselen, —> Porselen LAÇKA, —> İşaretleşme LAÇKA ETMEK, Halatın salıverilmesiyle yükün aşağıya indirilmesi LAĞIM, 1) Taş içinde sürülen galeri 2) Patlayıcı madde doldurmak için delinen delik LAĞIM ATEŞLEMESİ, 1) Üretim veya galeri ilerlemesi amacı ile delinmiş olan 50 mm’ye kadar çaptaki lağım deliklerine patlayıcı madde, elektrikli veya fitilli kapsülle doldurup sıkılamak suretiyle yapılan patlatma işlemi 2) Atım 3) Lağım atma LAĞIM ATMAK, Lağım deliğine yerleştirilen patlayıcı maddeleri ateşleyerek patlatmak LAĞIM BURGUSU, Ateşlemede gerekli delikleri açabilmek için martoperforatöre takılan bir ucu makineye uyacak şekilde, diğer ucu da ya tek ağızlı ya da yıldız şeklinde kesici uç olarak yapılan veya —> Jakbit(delici uç) takılabilecek şekilde konik veya dişli olarak hazırlanan yuvarlak veya 6 köşe profilli içi delik çelik çubuk LAĞIMCI, 1) Galeri açma (lağım sürme) işlerinde çalışan ve vardiyasındaki ekibin çalışma sorumluluğunu üstlenen; lağım delme, ateşleme, yükleme ve tahkimat işlerini yönlendiren (kişi) usta 2) Lağımcı (lağım) ustası 3) Taş içinde sürülen galeride (lağımda) çalışan kişilerin her biri 4) Lağımcı yedeği 5) Lağım işçisi (düz işçi) 6) Lağım ekibi LAĞIMCI USTASI, —> Lağımcı LAĞIM BURGUSU, Ateşlemede gerekli delikleri açabilmek için martoperforatöre takılan bir ucu makineye uyacak şekilde, diğer ucu da ya tek ağızlı ya da yıldız şeklinde kesici uç olarak yapılan veya —> Jakbit(delici uç) takılabilecek şekilde konik veya dişli olarak hazırlanan yuvarlak veya 6 köşe profilli içi delik çubuk —> Burgu, Jakbit, Matkap çubuğu, Uç, Spiral burgu LAĞIM DELİĞİ, İçinde patlayıcı madde kullanılarak kazı ve gevşetme yapmak için sondaj makinesi veya martoperforatörle silindir şeklinde açılmış delik Lağım deliği kuru veya sulu usüllerle açılır LAĞIM EKİBİ, Taş içinde sürülen bir galeride çalışan işçilerin tümü LAĞIM MAKİNESİ, —> Martoperforatör LAĞIM NUMARALAMA VE İSİMLEN-DİRME, —> İşletmede yer belirleme LAĞIM SÜRMEK, Taş içinde galeri açma LAĞIM UCU, Ateşlemeden sonra kayaç içerisinde kalan iş görmemiş lağım deliği kısmı LAKOLİT, Kendisini sınırlayan diğer kayaçlara göre konkordan, yer yer dom şeklinde çıkıntıları veya konveks girintileri olabilen intruzif kayaç LALTAŞI , Parlak kırmızı, özellikle nar çiçeği, şarabi kırmızı, kan kırmızısı renginde, bazı türleri de kahverengimsi kırmızı veya morumsu kırmızı arasında olan; minerolojide pirop veya magnesiatongranat olarak bilinen ve gröna grubuna giren bir mineral (Mg3 Al2 Si3 O12) Biraz Cr, Fe ve Ca ihtiva eder Serpantinlerden husule gelir Bu mineral “Kızılyakut” olarak da tanımlanır LAMBAHANE, Yeraltı maden işletmelerinde çalışan işçilerin kullandığı ocak lambalarının; emniyet kurallarına uygun olarak hazırlandıktan sonra, işçiye verilip alındığı, tamir ve bakımlarının yapıldığı yer LARCODEMS AYIRICISI, İngilterede geliştirilen 0,5-100mm arasındaki kömürlerin yıkanmasında (zenginleştirilmesinde) kullanılan tuvönan kömürün tek bir ünitede yıkanmasına imkan veren, kapasitesi diğer ayırıcılara göre yüksek (120 cm çapındaki bir ünitenin kapasitesi 250 t/h civarında olan, yapı olarak, Vorsyl ayırıcı ve Dynawhirpool’un bileşimi hücreden oluşan, Dynawhirpool gibi yatay düzlem ile 30° lik bir açı yapacak şekilde monte edilip çalıştırılan,) kömür zenginleştirme (yıkama) ünitesi—> Santrıfüj ayırıcılar, Ağır mayi ile ayırma, Kömür yıkama sistemleri —> Şekil LATA, Dar ve yassı, uzun kereste LATERİT, 1) İyi drene edilmiş rutubetli, tropik, subtropik bölgelerde teşekkül eden ayrışmış kırmızı toprak Lateritin silisyumu ayrışmış ve özellikle demir ve alüminyum hidroksitle konsantre olmuş bir muhtevası bulunduğundan, uygun bir ortamda laterit demir, alüminyum, manganez veya nikel cevheri haline gelebilir 2) Hindistan’da altere olmuş bazaltik kayaç LAV, Bir volkanın krateri içinde bulunan ve kraterinden dökülen (akan veya püsküren) sıvı halindeki erimiş maddeler ile bu sıvının soğuması ile meydana gelen düzensiz katı kütle Deniz dibinde oluşan lavlara görüntülerinden dolayı yastık- veya pilovlavlar denir LAVE KÖMÜR, Ocaklardan üretilen tuvönan kömürlerin lavvarda zenginleştirilmesi (yıkanması) sonucu satılabilir olarak elde edilen yıkanmış kömür Lavvarda zenginleştirme sonucu elde edilen satılabilir ara ürüne “Mikst”, ayrılan ve atılan atığa da “Lavvar şisti” denir LAVVAR, 1) Kömür madenciliğinde kömürü yıkama (hazırlama ve zenginleştirme) tesisi 2) Madencilikte tuvönan ürünlerin zenginleştirilerek daha uygun fiyatla satışını sağlamak veya nihai ürün elde etme aşamasına hazırlamak için ocaktan çıkan madenlerin ilk işleme (hazırlama ve zenginleştirme işlemlerine) tabi tutuldukları tesis 3) —> Konsantratör LAVVAR RANDIMANI, —> Konsantre randımanı LAVVAR ŞİSTİ, —> Lave kömür LEASİNG , Bir işletmenin ihtiyaç duyduğu ve genellikle maliyeti yüksek araçları doğrudan satınalmak yerine kiralanmasına (leasing) imkân veren bir finansman yöntemi Parayı leasing yoluyla çalıştırmak amacıyla kurulmuş şirketler vardır Bunlar genellikle bir bankaya bağlı olurlar, ancak bağımsız şekilde de çalışabilirler Leasing işlemleri iç ekonomide olduğu gibi, uluslararası ekonomide de yaygın olarak uygulanır LE BLANC YÖNTEMİ, Sentetik —> Soda külü üretim yöntemlerinden biri Bu yöntem; sofra tuzu ve sülfürik asidin ısıtılmasından elde edilen sodyum sülfatın, karbon (kömür), ve kireç taşı ile kavrulması ve sonra su ile muamele edilmesi şeklindedir Reaksiyon 900-1000° C de yürütülür Bu yöntemle yapılan üretimler büyük kapasitelere ulaşmamıştır Bu yöntemde ayrıca fazla miktarda kömüre ve aynı zamanda demir, silis,aluminyum içermeyen kalsiyum karbonata ihtiyaç vardır LEHM, 1) Demir bileşiklerinden dolayı sarıdan kahverengiye kadar değişen renklerde tuğla yapımında ana hammadde olarak kullanılan kil 2) Nehirlerin taşmaları sırasında toprak üstünde bıraktıkları, bileşimlerinde demir oksit, kum, kalker ve humus bulunan ve toprağın ziraata elverişliliğini artıran çökeller 3) Mil LEKECİ ÇAMURU, —> Kil Lekeci kili LEKECİ KİLİ, 1) Bileşiminde fazla miktarda su bulunan ve su ile yoğrulmayan gri yeşilimtrak ve bazan beyaz renkli kil Bu kil yağlı maddeleri emdiğinden leke çıkarmada ve yün dokuların yağlarını almada kullanılır 2) Lekeci çamuru LEVHA TEKTONİĞİ, 1) Geometrik bakımdan yerin litosfer yani dış kabuğunun birtakım katı levhalardan meydana geldiğini, kinematik bakımdan ise, bu levhaların birbirine göre hareket halinde olduğunu ileri süren, yerkabuğu hareketlerini ve yapısını tüm olarak konu edinen tektonik terimi Bu olay okyanus ortası sırtlarında; arz kabuğunun zayıf olduğu yerlerde mağmanın çıkışı suretiyle yeni orojenezlerden dolayı iki plakanın birbirinden ters yönde ayrılması, bir yarık meydana getirmesi, levhaların yatay yönde birbirine göre yer değiştirmesi, birbirleri ile çarpışması (bu durumda çarpışan levhalardan birinin aşağıya mantoya sapıp, manto içinde eriyerek yok olması) şeklinde olur 2) Plaka tektoniği (pleyt tektonik) 3) Tabla tektoniği LİBOR, Londra’da alınıp satılan paranın fiyatı Libor kelimesi, İngilizce “London Inter Bank Offering Rate” kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kelime Londra’da bankalar arasında oluşan faiz oranı Londra’da paranın çıplak faizi Türkiye’de bankalar arasındaki talebe göre “gecelik faiz oranları” gibi bir faiz oranı; ama, bu parayı sahibinden alıp, kullanıcıya veren, ticaret bankası, bankalar topluluğu veya yatırım bankası gibi aracı bankaların, müşteri (kullanacak ülke veya firma)’nın güçlü veya güçsüz olduğuna göre liborun üzerine ülke ve firma dikkate alarak bir “risk primi” ekliyor İşte bu risk primine “Marjin” (ekleme) veya “artı puan” denmektedir LİÇ ÇÖKTÜRME - FLOTASYON YÖNTEMİ, 1930 larda Ruslar ve Amerikalılar tarafından aynı zamanlarda geliştirilen bu yöntem, oksit ve sülfürlü bakır mineralleri karışımını içeren cevherlerden oksitli kısmı sülfürik asitle liç, liç solüsyonundan bakırı flotasyonla diğer katılardan ayırarak kazanma esasına dayanan bakır üretim yöntemi Metodun endüstriyel ölçüde tatbikatı ise ancak 1950 den sonra gerçekleştirilebilmiştir Özellikle Rusya’da sülfürlü bakır cevherlerinin üst bölümlerindeki oksitlenmiş kısımlardan bakırı ekonomik olarak kazanmak için bu yöntem tercih edilmektedir Liç, genellikle 25gr/lt civarında sülfürik asitli solüsyonlarla yapılmaktadır Liç edilecek cevher ince öğütülmekte ve solüsyon gerekirse ısıtılmaktadır Çöktürme 1mm den küçük parçalara kesilmiş düşük karbonlu hurda demirle veya bilhassa batıdaki tatbikatta, -35 mesh sünger demirle yapılmak LİÇ SOLÜSYONU, —> Bakır liçi LİÇİNG (Leaching) , Düşük tenörlü cevher içindeki metali çözdürücü eriyikler vasıtasıyla metal tuzları eriyiği hâline getirme ve daha sonra metali çökeltme işlemi Buna yerinde çözelti madenciliği de denir Bu usul ileride nisbeten düşük tenörlü cevherlerin de işletilmesinde veya maliyetin düşürülmesi zorunluğu olduğunda rağbet görecek ve geliştirilecektir Yerinde madenciliğin en basit versiyonunda; bir dizi sondaj kuyusuna çözeltiler pompalanır ve formasyonlar arasında, diğer bir dizi üretim kuyularına doğru bir basınç oluşturulur Çözücüler formasyon arasından geçerken, hedef madenleri çözer (yıkar-leaching) ve onları üretim kuyularına taşır Sondaj pompaları; bu maden yüklü çözeltileri bir işleme tesisine ulaştırabilmek için yüzeye pompalar Bu sistemde pompa basınçları, boru hatlarındaki doluluk oranları, kuyular arasındaki tasarlanan yolda çözeltinin kaçak yapması üzerinde durulması gereken unsurlardır Genellikle oksitli bakır ve uranyum cevherleri sülfürik asitle, karbonatlı bakır cevherleri amonyum tuzları ile, sülfürlü bakır cevherleri ferrik tuzlarla liç edilir—> Liç Yerinde liç LİDİT, —> Mihenk Taşı Jasp LİF, İnorganik (mineral) ve organik (bitkisel, hayvansal) menşeli tabii ve sun’i iplik şeklindeki katı ve dayanıklı madde LİF ÖZLÜ DAMAR, Çelik halat damar türü olup, damarı oluşturan tellerin bir lif özü üzerine sarılmış bir veya daha fazla tel sıralarından meydana gelmesi şeklindeki çelik halat—> Halat damar düzenleri, Çelik halat Bu tip damarlardan meydana gelen halatlar daha esnektir ve bükülebilirler LİKİT DİFERANSİYASYON, Magma sıcaklığı 1500½C’ın altına düştüğü zaman, mağma içindeki sülfid ve silikatların iki eriyik halinde ayrılması Bu şekilde pirotin, pentlandit, kalkopirit gibi sülfitli maden yatakları oluşur LİKİTMAGMATİK-PNÖMATOLOTİK GEÇİŞ YATAKLARI, Diferansiyasyon yoluyla ana magmadan ayrılan gazların yardımı ile yukarıya sürüklenmiş ve içinde fazla hafif ve uçucu olan kısımların yanında suyun da etkisi ile pnömatojen yatak özelliklerini gösteren özel bir maden yatağı tipi LİMİT KOT, Açık işletme metodu ile yapılan üretimin, aynı saha için yeraltı işletmeciliğine göre daha ucuz olduğu, son ulaşabileceği derinlik LİMİT TENÖR, Bir maden yatağında veya bir maden işletmesinde teknik, ekonomik veya diğer bir özel nedenle, cevheri işletmek veya yerinde bırakmak veya çıkarılmış olan cevheri işlemek veya düşük tenörlü diye atmak gibi iki farklı işlemi birbirinden ayırma sınırını belirleyen tenör; başka bir ifade ile ekonomik ve ekonomik olmayan cevher kitlelerini sınırlamak amacı ile kullanılan deyim LİNEER TİP PATLAYICI, Orman yangınları ile mücadelede kullanılan, el ile veya kazı makinelerine göre daha kolay ve ucuz olarak kanalların (hatların) açılması işlevini gören, yaklaşık 3-3,5 m genişlikte bir alanı bitki örtüsünden arındırabilen suya dayanıklı, bir tür infilaklı fitil Lineer patlayıcılar en az 15-20 m uzunluğunda, 3-4 cm çapında ve 30-35 kg’lık paketlerde satılırlar —> PETN esaslı patlayıcı fitiller LİNYİT KÖMÜRÜ, Taşkömüründen daha genç, kahverengi, koyu kahverengi veya siyah renkte, dokuları amorf, ağaçsı veya lifli, yüksek oranda rutubet ihtiva eden, porselen üzerinde çizgisi kahverengi olan kömür cinsi Yapılarında çoğunlukla % 5’ten fazla (genellikle ortalama % 15 civarında) reçine ve bitkisel balmumu bulunur Külsüz kuru kömürde serbest karbon miktarı % 75 civarındadır LİNYİTLERİN BRİKETLENMESİ, Linyit kömürlerinin, *****ik sıkıştırma ile, ince taneler arasında bağ oluşturarak, çeşitli şekillerde iri boyutlu parçalar elde etme işlemi Sıkıştırma herhangi bir şekille yapılabilmekle beraber kömür briketlemede genellikle merdaneli presler kullanılmaktadır Bu presler yardımıyla 3500 kg/cm2 basıncın üzerine çıkılabilmektedir Prese malzeme beslemesi ise üstten veya yandan, cebri veya serbest akış yöntemi ile yapılır Linyitlerin briketlenmesi kullanılan yöntem ve malzemeye bağlı olarak ; — Briketleme sıcaklığına göre: Soğuk briketleme, Sıcak briketleme — Bağlayıcıya göre : Bağlayıcısız briketleme , Bağlayıcılı briketleme — Katkı maddesine göre : Katkılı briketleme, Katkısız briketleme şeklinde sınıflandırılabilmektedir Briketlenecek malzemeyi akışkan ve yapışmaz hale getirmek veya briketlerin kimyasal içeriğini düzenlemek için bağlayıcıların dışında mineral yağlar, parafinler, gliserin, glikol, silisyum, grafit, nişasta, talk, sterik asit, molibden sülfit vb maddeler de kullanılabilmektedir Briketlemede kullanılan bağlayıcılar ise; aşağıda özetlenmiştir —> Çizelge —> Briketleme —> Briket LİNYİTLERİN ULUSLARARASI KLASİ-FİKASYON SİSTEMİ, Uluslararası klasi-fikasyon sisteminde külsüz ve havada kurutulmuş (30½C ve % 96 rutubet), yukarı ısı değeri 5700 kcal/kg’dan aşağı olan ve linyit olarak kabul edilen (—> Tablo) kömürlerin uluslararası bir düzeyde sınıflandırılması Linyitlerin uluslararası sınıflandırılmasında birinci parametre olarak mutlak rutubet miktarı ile ısı değeri yani kömürün yakacak değeri olarak kıymeti, ikinci parametre olarak da kömürün içindeki bitüm oranı yani kömürün kimya sanayii hammaddesi olarak kıymeti alınmaktadır Bu parametrelerden birincisi maden kömürlerinin birinci rakamı olan (0-9) sınıf numaralarının devamı olarak, (10-15) linyit kömürünün rutubet oranını, ikincisi de (00, 10, 20, 30, 40) susuz, külsüz madde üzerinden hesaplanan bitüm oranını ifade eder Yukarı ısı değeri 5700 kcal/kg (30½C ve % 96 rutubetli ortamda)’dan aşağı olan kömürlerin uluslararası klasifikasyonu —> Tablo, Kömür LİONİTE —> Korund LİSİNG,—> Leasing LİTOPON, —> Barit LODER, 1)Ön kısmında kepçe veya toplayarak yükleme düzeni bulunan paletli, lastik veya demir tekerlekli ve elektrik, basınçlı hava veya dizel motoruyla tahrik edilen yükleyici —> Yükleme makinesi, Çalışma verimi LOG, 1) Sondaj kuyusunda geçilen tabakaların litolojik ve/veya stratigrafik olarak grafikle gösterilmesi 2) Sondaj kuyusunda derinlere doğru rezistivite, self-potansiyel, gamma-ray’in yoğunluğu veya hızı gibi fiziksel özelliklerin grafikle gösterilmesi 3) Sondaj kuyusunda delinen formasyon cinslerinin; su, petrol, gaz veya başka minerallerin derinliklerinin; kullanılan takımların boy ve çapları vb faktörlerin kaydedilmeleri LOKMA, —> Çene LOKOMOTİF NAKLİYAT, Ekskavatör, yükleme siloları veya oluklar, yükleme istasyonu, yükleme bantları vasıtası ile yüklenen cevher, kömür veya malzeme vagonlarının katar olarak hazırlanması ve katarın ray üzerinde çekilerek tumbaya, dışarıya, hazırlama ve temizleme tesislerine veya döküm yerine taşınması—> Nakliyat, Elektrikli lokomotif LOKUM, 1) Dinamit veya benzeri patlayıcı maddelerin, genellikle parafinli kağıda silindir biçiminde sarılmış ticari şekli 2) —> Kartuş LÖKOKRAT, Bir tür —> Granit olup, bu kayaçta koyu renkli mineraller granit yüzeyinin yirmide birini kaplar LÖS, Gayet ince ve köşeli kuars tanecikleri ile killi, kalkerli bir çimentodan oluşan sarı renkli ve parmaklar arasında toz haline gelebilen tortul kayaç LPG, —> Sıvılaştırılmış petrol gazı LÜMİNESAN MİNERAL, —> Ultraviyole ışın LUMİNESANS METODU, Minerallerin floresans, fosforesans, termoluminesans ve triboluminesans özelliklerinden yararlanılarak mineralleri tanıma esasına dayanan maden arama metodu Floresans ve fosforesans metotlar için ultraviyole ışık üreten lambalar kullanılır Termoluminesans metotta ısıtılan ve ısıdan etkilenen mineral uzun süre ışık yayar Triboluminesans mineral, sürtme ve çarpma etkisiyle karanlıkta ışık saçar LÜLETAŞI, Serpatin’in ayrışmasıyla oluşan beyaz, sarımtrak, gri renkli, donuk (mat) görünümlü kil minerali [ 2MgO 3SiO2 2H2O) veya (H4 Mg2 Si3 O10) İnce kristalli, yumrular halinde, yoğun kütleli sertliği 2-2,5 ve özgül ağırlığı 2 gr/cm3 fakat porözdür Suda yüzer ve dille dokunulduğunda kuvvetli yapışma özelliği gösterir Ülkemizin önemli doğal zenginliklerinden olup, yeni üretildiğinde veya ıslatılmak suretiyle kesici aletlerle el işlemeciliğine uygun, şekillenebilir bir özelliğe sahiptir Daha ziyade Eskişehir ilimiz çevresinde yoğunlaşan üretim ülkemiz turizmine önemli katkılar sağlar Lületaşı, Eskişehir taşı ve sepiyolit olarak da isimlendirilir Aynı ana kayaçtan kurtulan veya başka bir kaynaktan hasıl olan MgO çok sığ bir bataklık ortamında yine mağnezyum hidro-silikata dönüşerek çökelirse, lületaşı gibi katı kütleler yerine, tabakalı kil şeklinde teşekkül eder Bunlara sedimanter sepiyolit veya sepiyolitik kil denir ve ß- sepiyolit diye anılır Lületaşı suda yüzer Sepiyolitik kil suda batar ve dağılır Lületaşının bünyesindeki SiO2 ve MgO miktarı - sepiyolitten fazladır Sepiyolitik kil, hayvan toprağı olarak da bilinir LYCAL, Herreshoff fırınında elde edilen kostik manyezitin piyasadaki adı |
|