2006 Yılı Haber Arşivi

ya bu adamlara insan bile denilmez ya hayvan yapmaz bunların yaptığını böyle insanları hemen asmamak lazım acı çeke çeke ölecekler ki herkese ibret olsun

gerçekten yuh yani bunları asmak lazım millete ibret olsun diyebide idamı kaldırdılarbunları idamdan başkası paklamaz

merak etmeyin arkadaslar; böylelerinin yasamasi toplum icin tehlikeli oldugundan, icerde muhakkak en az 40 yerinden sislenip seyinide agzina sokarlar!!

Türkiye yeni yıla, yeni zamlarla girmeye hazırlanıyor

03112006 22:13


DPT hükümete sunduğu raporda, elektriğe ve doğalgaza zam yapılmasını istedi Hükümet bunun dışında üniversite harçlarına da zam yapmayı planlıyor
Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) 2007 yılı programına göre de enerji KİT'lerinin finansman yapısının normale dönmesi için satış tarifelerinin artırılması şart

Hükümet 4 yıldır elektriğe zam yapmadı ancak artan maliyetler nedeniyle enerji kitlerinin durumu tartışılır hale geldi ancak hükümet seçim arefesinde bu sıkıntıya zamla değil başka bir formülle aşma çabasında

Ekonomi bürokratları ise hükümetten farklı düşünüyor Hazine ve Tedaş'ın özelleştirmesinin tehlikeye gireceği düşüncesiyle zam isteyen Özelleştirme İdaresi'nden sonra Devlet Planlama Teşkilatı da "zam gerekli" mesajı verdi

DPT, Tedaş'ın tarifelerinin girdi maliyetlerindeki artışa bağlı olarak değiştirilememesinin özelleştirme öncesinde kuruluşun finansman dengesini bozduğunu belirtti

DPT'ye göre bu sıkıntının 2007 yılında da sürmemesi ve Tedaş'ın yatırımlarını kendi kaynaklarıyla finanse edebilecek bir kar düzeyine ulaşabilmesi için satış tarifelerinin artması gerekiyor

DOĞALGAZA DA ZAM İSTEĞİ

Devlet Planlama Teşkilatı, sadece elektrik değil doğalgaz fiyatlarına da zam yapılmasını istedi 2007 yılı programında ham petrol fiyatlarının yüksek seyrinin Botaş fiyatlarına yeterince yansıtılmaması ve bazı KİT'lerle belediyelerden alacakların tahsil edilememesinin kuruluşu zor durumda bıraktığına işaret eden DPT, bu yapının düzeltilmesi için doğalgaz fiyatlarına önemli oranda zam yapılmasını istedi
ÜNİVERSİTE HARÇLARINA ZAM HAZIRLIĞI
Hükümet, öğrenci harçlarını artırmayı planlıyor Üç yıllık orta vadeli programla ortaya konan bu niyet, 2007 programında da “öğrenci katkı paylarının artırılması gerektiği” görüşüyle vurgulandı
Hükümetin 2007-2009 dönemini kapsayan “Orta Vadeli Program”ı ve önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan “2007 Programı”, eğitim sistemine ilişkin yeni projeleri içeriyor
Hükümet, her iki programda da yükseköğretimle ilgili önemli yeniliklere yer verdi Üniversitelere idari ve mali özerklik kazandıracak hedefler belirlendi Ancak bu çerçevedeki çözüm önerileri, öğrencilerin üstündeki katkı payı yükünün artacağını gösterdi
Orta vadeli programda net ifadelerle “öğrencilerin eğitimin finansmanına daha fazla katılımı sağlanacaktır” denildi
2007 programında ise üniversite gelirlerinin yüzde 4’ünün öğrenci katkı paylarından sağlandığı vurgulandı “Yükseköğretimin yarı kamusal bir hizmet” ve “Kişisel getiri oranlarının sosyal getiriye göre fazla olması” gerekçe gösterilerek, “Öğrenci katkı paylaranının yükseköğretimin finansmanındaki payının artırılması gerekmektedir” denildi

ne diyelim ALLAH razı olsun

Gençlik ve serdeki hafif anarşistlik 200 metrede altın ve bronz madalya kazanan Amerikalı iki siyah atletin, Tommie Smith ve John Carlos'un siyah deri eldivenli yumrukları havada, başları önde posteri yıllarca hayal dünyamızı ve asıl oda duvarlarımızı süslemişti

İtiraf ediyorum ki, Aynur Çağlı'nın o muhteşem haberini okuyana kadar aynı karede önde duran, gümüş madalyalı Avustralyalı beyaz atlete hiç dikkat etmemişim Adı Peter Norman imiş

İşte bu atlet geçen hafta öldü Haberin ve konunun tekrar gündeme gelmesinin sebebi budur

*

Gelelim hikayeye

Mexico City'de 200 metre finali koşulmuş Amerikalı (siyah) atletler Tommie Smith ile John Carlos birinci ve üçüncü gelirken, ikinciliği Avustralyalı (beyaz) Peter Norman kazanmış

Madalya töreni için bekledikleri sırada, Carlos, Peter Norman'ın yanına gelerek sormuş:

- İnsan haklarına inanıyor musun?- Evet, inanıyorum- Peki ya Tanrı'ya?- Bütün kalbimle
Bunun üzerine, iki siyah atlet kafalarındaki eylem planını açıklamışlar, Norman tereddütsüz katılmış:
- Ben eyleminizi destekleyeceğim, bana ne yapmam gerektiğini söyleyin!
İlk defa, o günler için müthiş bir provokasyon hatta devrim sayılacak bir eylem planlıyor iki genç adam: Amerika'daki ırk ayrımcılığını ve siyahlara reva görülen fakirliği ve ikinci sınıf vatandaşlığı protesto edecekler Ama nasıl?
Fikir Norman'dan geliyor: bir çift siyah deri eldiven buluyorlar, sağ tekini Tommie, sol tekini John eline geçiriyor; fakirliği sembolize etmek için çıplak ayakla kürsüye çıkıyorlar, başları kederle öne eğik, sıkılı yumruklarını havaya kaldırıyorlar Önlerinde duran beyaz atlet Peter Norman da, dayanışmasını göstermek için kalbinin üstüne 'İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi Hareketi'nin kokartını iğneliyor
Amerikan milli marşı çalarken plan icra ediliyor ve eylem koyuluyor

Ve tabii (hatırlıyorum) dünya birbirine giriyor Amerika ayağa kalkıyor Olimpiyatlar bile gölgede kalıyor, dünya gazeteleri yumrukları havada siyah atletlerin fotoğrafını birinci sayfadan veriyor

Amerikan Olimpiyat Komitesi iki siyahın spor kariyerini o saniye bitiriyor Eylem amacına ulaşmış, Amerika'daki zenci azınlığın durumu dünya gündemine girmiştir Smith ve Carlos spor hayatlarını (ve buna bağlı olarak geleceklerini) feda etmişler ama dünya tarihine geçmişlerdir Dünyadaki yüz milyonlarca ezilmiş siyahın ilahı haline gelmişlerdir

Peki ya Avustralyalı beyaz Peter Norman?

Meslektaşım Aynur'un anlattığına göre, Norman'ın da hayatı kararmış

Tommie Smith diyor ki:

"Peter, bir beyazdı O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı Peter, Avustralya'ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadık ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi"

Avustralya Devleti Norman'ı ölene kadar affetmemiş ama Norman intikamını mezara götürmüş: 1968 Olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 metre Avusturalya rekoru hâlâ, 38 yıl sonra kırılamamış

Ölene kadar süren 'eylem kardeşliği'

İki amerikalı ve bir Avustralyalı 'lanetli' atletin o gün başlayan 'eylem kardeşliği' ve dostlukları ömür boyu sürmüş Aradan geçen 38 yıl boyunca, yazışmışlar, buluşmuşlar, görüşmüşler

Ta, geçen hafta, Peter Norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip 64 yaşında ölene kadar

Ve şimdi, aşağıdaki fotoğrafa iyi bakın:




Melbourne'de yapılan cenaze töreni 'Onurlu beyaz atlet' Peter Norman'ın tabutu, Tommie Smith (solda) ve John Carlos'un omuzlarında!

Üç 'eylem kardeşi' son kez omuz omuza

Nasıl, muhteşem bir haber değil miymiş?

Bu habere neredeyse tam sayfa ayıran Star'a bravo Ve tabii Aynur Çağlı'ya da kocaman bir bravo Final onun ağzından:
"Cenaze töreninde Carlos ile Smith'in yanına gidip 'Siz Mexico City'de yumruklarınızı havaya kaldırdığınızda, biz Türkiye'deydik Şeref kürsüsündeki fotoğrafınız o gün bize ve kuşağımıza çok şey öğretti ' dediğimde, Carlos yüzünde içten ve gururlu bir gülümsemeyle eğilip,'Bizim de bütün amacımız buydu zaten ' dedi" (Star, 16 ekim)

Hükümet, öğrenci harçlarını artırmayı planlıyor
Üç yıllık orta vadeli programla ortaya konan bu niyet,
2007 programında da “öğrenci katkı paylarının artırılması gerektiği”
görüşüyle vurgulandı



ANKARA - Hükümetin 2007-2009 dönemini kapsayan “Orta Vadeli Program”ı ve önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan “2007 Programı”, eğitim sistemine ilişkin yeni projeleri içeriyor
Hükümet, her iki programda da yükseköğretimle ilgili önemli yeniliklere yer verdi
Üniversitelere idari ve mali özerklik kazandıracak hedefler belirlendi
Ancak bu çerçevedeki çözüm önerileri, öğrencilerin üstündeki katkı payı yükünün artacağını gösterdi
Orta vadeli programda net ifadelerle “öğrencilerin eğitimin finansmanına daha fazla katılımı sağlanacaktır” denildi
2007 programında ise üniversite gelirlerinin yüzde 4’ünün öğrenci katkı paylarından sağlandığı vurgulandı
“Yükseköğretimin yarı kamusal bir hizmet” ve “Kişisel getiri oranlarının sosyal getiriye göre fazla olması” gerekçe gösterilerek, “Öğrenci katkı paylaranının yükseköğretimin finansmanındaki payının artırılması gerekmektedir” denildi


YÖK’TE DEĞİŞİM PLANI

Önceki yıllarda tartışılan fakat üniversitelerle hükümet arasında uzlaşma sağlanamadığı için rafa kaldırılan YÖK tasarısı da 2007 yılı programında yeniden gündeme getiriliyor
Programda YÖK’ün “Yükseköğretim Koordinasyon Kurulu”na dönüştürülmesi de amaçlanıyor
Yeniden yapılandırma kapsamında YÖK, planlama, standart belirleme ve koordinasyondan sorumlu hale getiriliyor
“Üniversitelerarası Kurul” ise akademik konularda en üst organ olarak yetkili kılınıyor

Sel konusu abartıldı

İki gün içinde 39 kişini öldüğü, onbinlerce ev ve işyerinin zarar gördüğü felaketle ilgili olarak Başbakan Erdoğan, sel konusunun abartıldığı görüşünü dile getirdi
Erdoğan, İstanbul'da can kaybı olmamasının tesellileri olduğunu söyledi
Sel afetinde ölenlere rahmet, ailelerine de başsağlığı dileyen Erdoğan, Silahlı Kuvvetler ve tüm kurumların devreye girerek, bu acının daha da büyümesini engellediklerini belirtti
Erdoğan, afetin yaşandığı yerlere maddi destek gönderildiğini, hasar tespit çalışmalarının sürdüğü ve mağduriyetlerin giderileceğini ifade etti
Bu konuda bazı abartılar olduğunu ve bunların da kendilerini üzdüğünü söyleyen Erdoğan, ''Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile bu doğal afetleri engelleme gücü yok Nerede, nasıl, hangi güçte vuracağı belli değil Tedbirleri daha iyi şekilde almalıyız Hasarları da asgariye indirmeliyiz Bunu da yapmaya gayret ediyoruz'' şeklinde konuştu
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesince yaptırılan 25 kavşak ve yolun, Cemal Reşit Rey Konser Salonundaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 4 yılda büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini, ekonominin istikrarlı bir büyüme rotası yakaladığını söyledi
Milli gelir, üretim, ihracat ve turizmde ibrenin sürekli yükseldiğini ifade eden Erdoğan, ülkenin her alanda istikrara kavuştuğunu bildirdiHeyecan ve şevklerini hiç kaybetmeden önümüzdeki dönemlerde yeni adımlar atmaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, büyük medeniyet yürüyüşlerinin bayrağının İstanbul olacağını kaydetti
İstanbul'un geleceğinin, Türkiye'nin geleceği demek olduğunu vurgulayan Erdoğan, kentte atılan her temel ve projeye bu gözle baktıklarını ve her yatırımı fazlasıyla sevdiklerini söyledi
Ana muhalefet partisi liderini, İstanbul'la ilgili bazı konularda bir heyecanın sardığını kaydeden Erdoğan, ''Hiç endişe etmeyin Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır İstanbul'un durumu bu İstanbul'a, CHP zihniyetinin ne getirdiğini İstanbullu çok iyi bilir Bu kardeşiniz İstanbul'u CHP belediyesinden teslim aldı'' diye konuştu
O dönem hava kirliliğinin insanları nasıl zehirlediğinin, banyoların plastik bidonlarla nasıl işgal edildiğinin çok iyi bilindiğini kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:
''CHP zihniyeti bu işte Ama çıkmış şimdi bakıyorsun 'İstanbul'da, Türkiye'de ibre bizim lehimize döndü' diyor Bir şeyin senin lehine döndüğü yok Geçen gün de meydan okuyor; 'Başbakan karşıma çıksın' diyor Başbakan yerinde duruyor zaten Biz eserlerimizle konuşuyoruz Boş lafla kaybedilecek vaktimiz yok Ana muhalefet partisi lideri, bizim işlerimizin cevabını versin Kendileri geçmişte neler yapmışlar, bunu konuşsunlar Sadece parlamentoda 'acaba nasıl engelleme yaparız, nasıl vakit kaybettiririz, nasıl şu kanunu biraz daha geciktiririz' Bunların tek yaptığı iş budur 'Erken seçim' dediler ya Geçen gün arkadaşlarımızdan bazılarına Meclis kulislerinde ne diyorlar biliyor musunuz? 'Sakın erken seçime gitmeyin' Niye? 'Çok borçlandık, aday olmayabiliriz Bu borçları ödememiz lazım' Ondan sonra genel kurul salonunda başlıyorlar 'erken seçim isteriz' diye bağırmaya CHP zihniyeti budur İçeride o, dışarıda bu''

vallah herkes haklı haksız yok her bulduğu boş arsaya parasızlıktan ev yapanda haklı oranın belediyesi de başbakanda muhalefette daha çok çalışmalıyız gelecek için
mesela bir örnek vereyim:atıyorum oturduğumuz ev çok eski zemin berbat deprem için güvenli değil ama hala oturuyoruz neden??
paramız yetersiz peki allah göstermesin annemize babamıza yada bir yakınımıza bir şey olsa bu evde depremde kaç para geri getirir onları ?bazen imkanları aşmak lazım sonucunu hesap ederek
can kadar değerli bir şey olmamalı

sana katılıyorum ama ödediğimiz vergiler daha akıllıca kullanılsa işsizlik azalsa imkanlar artsa daha iyi olmazmı bizde daha iyi şartlarda daha güvenli yaşasak güzel olmazmı

Evet tabiiki güzel olur inşallah bizler yada bizden sonraki nesil bunu başaracakbakıyorum da bizler sadece babalarımız dedelerimiz gibi kahve köşelerinde oturup yok erkek olcak saç uzatmış,yok küpe takmış deyip boş işlerle uğraşmıyoruz sırf babamız veriyodu diye aynı partiye oy vermiyoruzbizler daha bilinçliyiz daha tepki veren eğitimli nesiliz

tabıkıde gusel olur ama bu ulke bu zmna kadar boyle gelmıs ama bundan sonra boyle gıtmemelı ve her kes ustune dusen gorevı yapmalı :()

kesinlikle haklısınız
öncelikle biz bilinçli olmalıyız
ülkenin bu durumunu degiştirebilecek kadar bilgili ve bilinçli olmalıyız
umarım başarırız

Textron Systems, Türkiye’ye, F-16 savaş uçaklarına takılabilen CBU-105 füzeleri satacağını açıkladı
Textron Systems Corporation tarafından yapılan açıklamada, Türk F-16’ları için satılacak olan CBU-105 füzelerinin, kara ve denizde hareket eden çoklu hedefleri "minimum yan hasarla" vurabilecek olan akıllı bir füze sistemi olduğu vurgulandı
Şirketin Başkanı Yardımcısı Tom Harrington, ABD’nin Irak’a müdahalesinde de kullanılan füzelerle ilgili olarak, "Irak operasyonunda etkileyici bir biçimde sahneye çıkmasından bu yana bu çok yönlü silaha, güçlü bir uluslararası ilgi görüyoruz" dedi
Harrington yayınlanan basın açıklamasında, ABD Hava Kuvvetleri ile birlikte çalışan Textron Systems, Türk Hava Kuvvetleri’ni bu güçlü ve kanıtlanmış silah sistemi ile donatacak olmaktan mutluluk duyar" dedi Ancak şirket, Türk ordusuna ne kadarlık füze satacağını açıklamadı

hep satsınlar bizde alalım işte ne gurur verici ne güzel aman ordumuz güçleniyor ne mutlu of of of