Cevap : Haftanın Ayetleri |
12-16-2011 | #166 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleri16122011
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Haftanın Ayetleri |
12-30-2011 | #167 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın AyetleriAllah (cc) Birdir Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah´a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin Meryem oğlu Mesih, İsa ancak Allah´ın elçisi ve kelimesidir Onu (´OL´ kelimesini) Meryem´e yöneltmiştir ve O´ndan bir ruhtur Öyleyse Allah´a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz (Bundan) kaçının sizin için hayırlıdır Allah, ancak bir tek ilahtır O, çocuk sahibi olmaktan yücedir Göklerde ve yerde her ne varsa O´nundur Vekil olarak, Allah yeter (4/171) 30,12,2011 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
01-04-2012 | #168 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleri'Allahü Tealanın mescidlerinde onun isminin zikredilmesini engelleyen ve o mescitlerin harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır? Onlar için o mescidlere korka korka girmelerinden başka salahiyet yokturOnlar için dünyada rezillik vardır,onlar için ahirette ise pek büyük bir azap vardır" ( Bakara süresi,ayet 114) 04012012 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
02-10-2012 | #172 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın AyetleriBAKARA SURESİ 177 AYET: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır İşte bunlar, doğru olanlardır İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir 10,02,2012 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
04-06-2012 | #177 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleri"Cuma namazı kılınınca yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz" Cum'a sûresi (62), 10 Cuma namazından önce ve sonra kılınacak sünnet namazlar hakkında 101 numaralı hadiste bilgi verilmiştir Bu âyet-i kerîmenin bulunduğu Cuma sûresinin dokuzuncu âyetinde cuma ezanı okununca, işi gücü bırakıp Allah'ı anmak üzere cuma namazı kılınması gerektiği belirtilmekte, açıklamakta olduğumuz yukarıdaki onuncu âyette de cuma namazını kıldıktan sonra herkesin tamamen serbest olduğu, dilediği şekilde hareket edebileceği ifade edilmektedir Diğer bir söyleyişle, cuma namazını kılan kimsenin bu görevini yerine getirmiş olduğu, şayet ticaretinin başına dönmek istiyorsa dönebileceği, ilim öğrenmek istiyorsa tekrar kitaplarının başına oturabileceği, ibadet etmek istiyorsa dilediği şekilde ibadet edebileceği, hatta dinlenmek istiyorsa dinlenebileceği ortaya konmaktadır Âyet-i kerîmedeki "yeryüzüne dağılın" ifadesi kesin bir emir değildir Artık herkesin dilediğini yapmakta serbest olduğu yönünde bir açıklamadır Âyet-i kerîmenin devamındaki "Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz" buyruğu, cuma namazı kılanlara bir hatırlatma ve uyarı mâhiyetindedir Yüce Rabbimiz bu kısa ve özlü tavsiyesi ile bize şöyle demektedir: Siz cuma namazını kılmakla bir görevi yerine getirdiniz, artık dağılıp gidebilirsiniz; ama kendinizi büsbütün dünyaya kaptırmayın Kalbinizi devamlı surette canlı ve uyanık tutabilmek için işinizin başında veya evinizde iken yahut bir yere gelip giderken Allah'ın adını anıp zikrederek, zaman zaman Kur'an okuyarak, nâfile namazlar kılarak, Allah'ın kullarına ve diğer mahlûkatına iyi davranıp hizmet ederek, O'nun size esirgemeden verdiği lütufları düşünerek Cenâb-ı Hakk'ı her fırsatta anıp zikredin Böyle davranırsanız Allah'ın rızâsını kazanabilir ve dolayısıyla kurtuluşa erebilirsiniz 06042012 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
04-13-2012 | #178 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleri“ Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir Allah bilir de siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi, 216) Allah bu ayette, kimi zaman insanın kendisi için çok hayırlı ve güzel olacağını sandığı bir olayın aslında dünyada ve ahirette hüsrana uğramasına neden olabileceğini ya da zarara uğrayacağını düşünerek kaçınmaya çalıştığı bir olayın kendisi için çok hayırlı ve hikmetli olaylara vesile olabileceğini bildirmiştir Tüm bunların gerçek bilgisi sadece Allah Katında saklıdır Hayrı da şer gibi görünen olaylarıda yaratan Allah'tır Şer olarak değerlendirilen olaylar aslında hikmeti tam olarak kavranamayan, ilk anda olumsuz gibi görünen olaylardır Örneğin, önemli bir toplantıya geç kalındığı zaman bu durum şer gibi değerlendirebilir Oysa gerçekte en hayırlısı toplantıya geç kalınması olduğu için Yüce Rabbimiz o şekilde yaratmıştır Olayların sonucunu takdir edebilecek olan zaman ve mekanla sınırlı insanlar değil, zamandan ve mekandan münezzeh olan, zamanı, mekanı, olayları ve insanları da tek bir anda yaratmış olan Allah'tır Allah sonsuz akıl sahibidir ve dünya hayatında meydana gelen her olayı özel bir plan ve kader doğrultusunda, hayır ve hikmetle yaratmıştır İnsan ancak olayların dıştan görünen kısmı ile muhatap olabilmekte ve ancak kendi anlayışı ile bu olayları değerlendirebilmektedir Sınırlı bilgi ve anlayışı ile kimi zaman hayır ve güzellik olan bir olayı olumsuz, kötülük ile dolu olan bir olayı ise olumlu ve hayırlı olarak nitelendirebilmektedir Bu durumda doğruları görebilmek için iman eden bir insanın yapması gereken, Yüce Allah'ın sonsuz akıl ve bilgisine teslim olarak, her olaya hayır gözüyle bakmaktır 13042012 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
04-27-2012 | #179 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleriİnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır(İsra Suresi, 83) 27042012 |
Cevap : Haftanın Ayetleri |
05-04-2012 | #180 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haftanın Ayetleri7 Ayetler ve Korunma Faydaları! Ka’bül Ahbar (ra) buyuruyor ki: “Bu ayetleri okuduğun takdirde yer ve gök afetlerinden, belalardan, düşmanın şerrinden, sihirbazın sihrinden bu duanın bereketiyle emin olursun”(Mecmeatü’l-Ahzab) Muaz bin Cebel Hazretleri’nden naklolunan bir rivayete göre; --Kur’an’da yedi âyeti kerîme vardırHerhangi bir mü’min bunları tahâreti kâmile ile üzerinde taşır ise, bütün canlı mahlûkatın dili o kimseye karşı bağlanmış olur ve o kimse hakkında herhangi kötü bir kelime sarf edemezler --Ayrıca bu âyetleri taşıyan kimseyi her gören sever, onu taltif eder ve taleplerini de severek yerine getirir --Üzerinde bulunan dünya ve ahrete ait her çeşit üzüntü gam ve kederleri yok olur --Kimse ona zarar veremeyeceği gibi bu ayetlerin bereketiyle bütün düşmanlarına galip gelir İmam Şehabettin Hazretleri’nin ise “Fevâid” isimli eserinde Kâ’b el-Ahbar /ra) dan naklettiği bir rivayete göre; “Ben bizzat kendim bu ayetleri olduğum zaman gökyüzü yere inse ve yer ile gök birbiri üstüne kapansa bana herhangi bir zarar olur diye hiç endişe duymam ve Allah bana bu âyetler bereketiyle bir imdat yolu gösterip beni kurtarır” Yine hadisi şerifte nakledildiğine göre “Bir mü’min inanç ve tahareti kamile bu 7 ayeti okumaya devam eder ise gökten dünyaya Uhud dağı büyüklüğünde azap ve belalalr yağsa, bu ayetleri okuyan kimseye bu ayetlerin bereketiyle hiçbir zarar erişmez ve o kişi bütün belaları üzerinden def eder” Yine İmam Şehabettin hazretlerinin Hz Ali (ra) den yaptığı bir rivayet şöyledir “Her kim bu ayetleri sabah ve akşam okumaya devam eder ise Allah o kimseyi zamanın hileleinden düşmanların ve hasetçilerin kurdukları tuzaklardan ve her çeşit şer ve belalardan koruru ve kendini himayesi altına alır” Ey Allahın azizi kulu! Sen bu âyetleri okumakla yada en azından mesut bir saatte güzelce temiz bir kağıt üzerine yazarak yanında bulundurmakla kendini fani dünyanın akla hayale gelen ve gelmeyen bin türlü fitne fesat ve belalarına karşı kale içerisine almış olursunBu ayetler inanan her insan için zırhtır İşte o ayetler… 1) Tevbe Sûresi, ayet: 51 2) Yûnus Sûresi, ayet: 107 3) Hûd Sûresi, ayet: 6 4) Hûd Sûresi, ayet: 56 5) Ankebut Suresi, ayet :60 6) Fâtır Sûresi, ayet: 2 7) Zümer Suresi, ayet: 38 Bismillahirrahmanîrrahim Tevbe 51- قُلْ لَنْ يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ Kul ley yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel yetevekkelil mü'minun De ki: "Bize hiçbir zaman Allah'ın yazdığından başkası ulaşmaz O, bizim Mevlamızdır ve mü'minler onun için yalnız Allah'a dayanıp güvensinler!" ******************************************** Yunus 107- وَإِنْ يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ وَإِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِ يُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ Ve iy yemseskellahü bi durrin fe la kaşife lehu illa hu ve iy yüridke bi hayrin fe la radde li fadlih yüsıybü bihı mey yeşaü min ıbadih ve hüvel ğafurur rahıym Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa, onu O'ndan başka açacak yoktur; ve eğer O, sana bir hayır dilerse o zaman da O'nun lütfunu reddedecek yoktur O, lütfunu kullarından dilediğine nasip eder O çok bağışlayan, çok merhamet edendir ********************************************* Hud 6- وَمَا مِنْ دَابَّةٍ فِي الْأَرْضِ إِلَّا عَلَى اللَّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُبِينٍ Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya'lemü müstekarraha ve müstevdeaha küllün fı kitabim mübın Yerde rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir debelenen yoktur; O, onların duracakları yeri de, emanet edildikleri yeri de bilir Onların hepsi açık bir kitaptadır ********************************************* Hud 56- إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ رَبِّي وَرَبِّكُمْ مَا مِنْ دَابَّةٍ إِلَّا هُوَ ءَاخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ İnnı tevekkeltü alellahi rabbı ve rabbiküm ma min dabbetin illa hüve ahızüm binasıyetiha inne rabbı ala sıratım müstekıym Ben kesinlikle hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmışım O'nun perçeminden tutmadığı hiçbir canlı yoktur Şüphe yok ki, Rabbim doğru bir yol üzerindedir ********************************************* Ankebut 60- وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ Ve keeyyim min dabbetil la tahmilü rizkahellahü yerzükuha ve iyyaküm ve hüves semıul alım Nice hayvanlar var ki, rızkım (yanında) taşıyamaz; Allah onlara da rızık veriyor, size de! O herşeyi işitendir, bilendir ********************************************* Fatır 2- مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ Ma yeftehıllahü lin nasi mir rahmetin fe la mümsike leha ve ma yümsik fe la mürsile lehu mim ba'dih ve hüvel azızül hakım Allah, insanlara rahmetinden her neyi açarsa artık onu tutacak, kısacak kimse yoktur Her neyi de tutar kısarsa onu da ondan sonra salacak yoktur O, öyle güçlüdür, öyle hikmet sahibidir ********************************************* Zümer 38- وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ Ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünnellah kul eferaeytüm ma ted'une min dunillahi in eradeniyellahü bi durrin hel hünne kaşifatü durrihı ev eradenı bi rahmetin hel hünne mümsikatü rahmetih kul hasbiyellah aleyhi yetevekkelül mütevekkilun Andolsun ki, onlara: "O gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan kesinlikle "Allah'tır" diyeceklerdir De ki: "Gördünüz ya Allah'tan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder dilerse, onlar O'nun vereceği kederi açabilirler mi? Ya da O, bana bir rahmet dilerse onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki:" Allah bana yeter! Tevekkül edenler hep O'na dayanır!" Alıntı |
|