Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Bebek & Çocuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
barsağın, hastalıkları, nöromusküler

Barsağın Nöromusküler Hastalıkları 1

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Barsağın Nöromusküler Hastalıkları 1




HİRSCHSPRUNG HASTALIĞI VE BARSAĞIN NÖROMUSKÜLER HASTALIKLARI:

TARİHÇE :

HAROLD HİRSCHSPRUNG (1886) :

Berlindeki pediatri kongresinde klinik ve anatomik özellikleri ile, hastalığın ilk tanımını yaptı Harold Hirsprung Kopenhag?lı bir pediatrist , hastalığın tipik klinik özelliklerini taşıyan, 8 ve 11 aylık iken enterokolit nedeniyle ölen iki olguyu bildirdi

FREDERİCK RUSYCH (1691)

Hollandalı bir anatomist İntestinal obstruksiyondan ölen 5 yaşında bir kız hastayı tarif etti ( Aslında hastalığın ilk tarifi bu olgudur )

HİRSCHSPRUNG (1904) ; 10 olgulu bir seri yayınladı Ayrıca hastalığa kolonun kongenital dilatasyonu adını verdi

Hirschsprung hastalığının patogenezi ile ilgili olarak geçmişte ileri sürülen 3 teori söz konusudur:

1 ? Malfonksiyon teorisi: Primer kongenital defektin hipertrofiye olmuş kolon olduğunu kabul etti

2 ? Obstruktif teori; Dilate kolonun mekanik blokajını öne sürer

3 ? Spastik teori: Distal kolonun spastik olarak kasılarak, fonksiyonel obstruksiyona yol açtığını kabul eder(Fenwick ? 1900)

TİTTEL (1901): Esas hastalıklı bölgenin distal kolon olduğunu ve gangliyon hücrelerinin eksikliğini gösterdi

EHRENPREİS (1946): Kolonun distalindeki obstruksiyona sekonder olarak geliştiğini bildirdi

WHİTEHOUSE VE KERNOHAN (1948), ZUELLER VE WİLSON (1948) : Myenterik pleksustaki gangliyon hücrelerinin yokluğunu belgelediler (Auerbach gangliyonu)

EMBRİYOLOJİ VE ETYOLOJİ :

Normal embriyolojik gelişimde nöroenterik hücreler, nöral krestten sindirim sisteminin üst ucuna göç ederler Daha sonra distal yönde ilerlemeye başlarlar:

5 haftada  Özofagusa

7 haftada  Orta barsağa

12 haftada Distal kolona ulaşırlar

Migrasyon ilk olarak Auerbach (myenterik) pleksusa olur Hücreler daha sonra submukozal pleksusa geçerler (Dıştan  içe doğru)

Nöral krest hücrelerinin bu göçleri esnasında çeşitli nöral glikoproteinler veya lifler tarafından yönlendirildiği gösterilimiştir Bu glikoproteinler olan ;

1? Fibronektin

2? Hyaluronik asit Laminin, laminer protein) nöral hücre göçü için yol oluşturmaktadırlar

Bu destek lifleri GİS ?de yukarıdan aşağıya doğru ilerlemekte ve daha sonra barsakta bazal membrandan musküler tabakaya (içten dışa) doğru yol almaktadır

Fibronektin

Laminin

Bugün gangliyon hücrelerinin vagal nöral krest hücreleri olduğu gösterilmiştir

Hirschsprung hastalığının gelişimindeki embriyolojik defektin (gangliyon hücre yokluğunun) olası teorileri;

1? Migrasyonun olmaması

2? Göç edilen ortamın uygunsuz oluşu (Hostile Environment)

3? İmmünolojik teoriler

Gangliyon hücreleri göçünün kronolojik olması, distal segmentte gangliyon hücresinin hiç olmaması ve distale gangliyon hücresinin deneysel implantasyonunun olumsuz sonuç vermesi nedeniyle Hirschsprung hastalığının, normal nöral krest hücresi göçünün blokajı sonucunda olduğunu düşünmek uygundur

Yapılan bazı çalışmalarda aslında nöral krest hücresi göçünün olduğu , fakat göç edilen ortamın uygunsuzluğunun nöral hücreleri yok ettiği yönünde bulgular elde edilmiştir

Fibronektin Laminin sinir göçünü ve nöral hücre büyümesini kolaylaştıran vital glikoproteinlerden ikisidir

Agangliyonik barsak duvarında fibronektin ve lamininin anormal dağılımı söz konusudur

Hirschsprung hastalığı olan çocuklarda extrasellüler kısımda (agangliyonik barsak segmentinin) fazla miktarda laminin birikiminin gangliyon hücresinin göçünü engellediği öngörülmektedir

Hostıle Envıronment teorisinde ; gangliyon hücrelerinin, agangliyonik barsak segmenti düz kas hücreleri ile kültüre edilmesi durumunda ; gangliyon hücresinin düz kas hücresine adhere olmasında anlamlı derecede azalma tespit edilmiştir Hücrenin hücreye adezyonu defektif olabilir

NCAM : Nöral hücre adezyon molekülü (Neural cell adhesion molecule); Puri ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, agangliyonik segmentteki NCAM pozitif sinir liflerinin, kontrollere oranla anlamlı derecede azaldığı saptanmıştır

NCAM: Embriyogenez sırasında nörosit migrasyonu ve nörositlerin spesifik bölgelere göçü (yerleşimi) açısından önemlidir

Agangliyonik segmentteki NCAM aktivitesindeki azalma, ganliyon hücresinin migrasyon bozukluğunu açıklayabilir

Fakat; asıl karışıklık : agangliyonik bölgedeki submukozal (meisner) pleksusunda NCAM reaktivitesinin güçlü olması, fakat myenterik(Auerbach) pleksusunda reaksiyon olmamasıdır

Myenterik pleksustaki NCAM inaktivitesinin, spastik distal kolona yeterli olduğu düşünülür

İmmünolojik mekanizma:

Donahoe tarafından ileri sürülmüştür Hirschsprung hastalarında mukoza ve submukozada class II HLA antijenlerinin ekspresyonunda artış söz konusudur

HİRSCHSPRUNG TEORİLERİ(ÖZET)

1? Failure of migration

Laminin ()

Fibronektin

2? Hostile Environment (PPuri)

NCAM aktivitesi ()

3? İmmunolojik mekanizma:

Class II HLA antijen ekspresyonu ()

(PDonald)

Deneysel modeller:

Genetik manuplasyon ile rat ve farede agangliyonozis modelleri geliştirilmiştir Bunu ilk defa 1966?da Lane gerçekleştirmiştir

İnsanlardaki hastalığın aksine, hipertrofik kolinerjik sinir lifleri bu hayvanlarda gözlenmemiştir

Ayrıca bu deneklerde hafif bir IgA immün yetmezliği de söz konusudur

Başka bir agangliyonozis modeli de civciv embriyosunda geliştirilmiştir Bu modelde embriyonik dönemde distal barsağın kesilmesi, distalde agangliyonozis ile sonuçlanır Muhtemelen nöral krest hücrelerinin göç yolu kesildiği için distale geçemezler

GENETİK DELESYONLAR:

%36 ? 78 olguda Hirschsprung hastalığı birden fazla aile üyesinde görülebilir Bu oran bazı ailelerde %50 ?ye yaklaşabilir (10 q delesyonu)

Passarge?ye göre:

İndeks hasta kız ise kardeşlerinde Hirschsprung görülme olasılığı, genel populasyondan 360 misli fazladır

İndeks hasta erkek ise kardeşlerinde hirschsprung hastalığı görülme olasılığı, genel populasyondan 130 misli fazladır

Agangliyonik segment ne kadar uzun ise , familyal insidans o kadar yüksektir

Çoğu araştırıcı hirschsprung hastalığında, değişken penetranslı aaaa ? modifiye (X?e bağlı) kalıtımı kabul ederler

X?E BAĞLI DEĞİŞKEN PENETRANSLI KALITIM

Hirschsprung hastalığında ilk defa 1992 yılında Martucciello, spesifik genetik bir defekt tespit etti

10 kromozomun uzun kolunda delesyon saptandı(Total kolonik hirschsprung?lu bir çocukta) Daha ileri çalışmalar ile mutasyonun lokalizasyonu 10 q 112 ve 10 q 212 arasında olarak belirlendi

Luo ve arkadaşları 250 kb bölgede hirschsprung geni aradılar 10 kromozom uzun kolundaki mutasyonun lokalizasyonu ret proto-onkogeni ile örtüşmektedir

RET, tirozin kinaz aktivitesi olan bir transmembran reseptörüdür Bu reseptörün ekstrasellüler bölgesinde Cadherine bağlı sekans bulunur Normal hücrenin büyümesi ve farklılaşmasında önemli rol oynar

RET protoonkogeni, özellikle enterik sinir sisteminin gelişiminde önemli rol oynar

RET?te genetik hata ayrıca MEN TİP II A VE II B?de bulunur (10 q  RET protoonkogeni)

Bu durum, hirschsprung hastalarının bazılarında neden MEN TİP II A olduğunu açıklar

Son olarak RET protoonkogenlerindenokta mutasyonları gösterilmiştir RET protoonkogeninde 20 exon bulunur (Exon = genlerin kodlanabilen; RNA ve sonunda da RET ürünü üreten kısmı )

Mutasyonlar : 2,3,5,6,11,13,15,17 hem sporadik hem de familyal hirschsprung olgularında söz konusudur

Hirschsprung hastalığındaki mutasyonlar inkomplet penetrasyon gösterirler Bu yüzden bazı aile üyelerinde mutasyon olduğu halde semptom yoktur

RET protoonkogeninde mutasyon olan hastalarda neden sadece hirschsprung hastalığı olduğu; fakat MEN II A veya diğer nörokristopatilerin olmadığı bilinmemektedir

Nöral krest hücre tiplerinin mutasyona uğramış RET protoonkogenine olan duyarlılığı farklıdır Sonuçta tiroidin C hücreleri ve adrenal hücreler RET protoonkogenindeki mutasyondan etkilenmemektedir Fakat kalın barsağa göç eden nöral krest hücreleri bu mutasyondan etkilenmektedirler

Son yıllarda yeni bir mutasyon daha saptanmıştır 13 q 22?deki Exon 4?de bulunan Endotelin ? B reseptör geninde (EDNRB) bir hata saptanmıştır

Endotelinler güçlü vazopresör maddelerdir Endotel hücrelerinde eksprese olan EDNRB, Nitrik oksit sentetazın endoteline bağlı aktivasyonu kolaylaştırır Bu vazokonstruksiyona karşı etki gösterir

Agangliyonik barsakta nitrik oksid sentaz yoktur Bunun nedeni EDNRB kodunu taşıyan gendeki bir defekt olabilir (13 q 22 , Exon 4 , EDNRB geni )

Dolayısıyla hirschsprung?da bu gende de bir defekt söz konusudur

Bu mutasyon varlığında homozigotlarda %74 , heterozigotlarda %21 hirschsprung riski vardır

13 q  EDNRB (Nitrik oksit sentaz aktivasyonu)

PATOLOJİ :

Neonatal dönemde barsak normal görünebilir Çocuk büyüdükçe proksimal gangliyonik barsak hipertrofiye uğrar Normalden kalın ve uzun olur Tenyalar kaybolur Longitudinal kas tabakasının barsağı tamamen çevrelediği görülür Gangliyonik ve agangliyonik segmentler arasındaki geçiş bölgesi huni biçimindedir Distal barsak normal görünümdedir

Distal barsakta gangliyon hücrelerinin olmaması hastalığın tanı koydurucu özelliğidir

Gangliyon hücreleri ;

1? Meissner pleksusunda ( Submukozal) (HENLE)

2? Auerbach pleksusunda ( intermusküler) görülmezler

Sinir liflerinde aşırı bir artış ve bunun submukozaya kadar ulaşması, gangliyon hücrelerinin olmamasına eşlik eder Bu hipertrofik sinir lifleri rutin hematoksilen ? eozin boyama ile görülebilirler Fakat asetilkolin esteraz boyası ile daha kolay görülürler

Olguların %80?inde tipik olarak agangliyonosis rektosigmoid bölgeye kadar çıkar Agangliyonozis, proksimal gangliyonik segmente ulaşıncaya kadar kesintisiz devam eder Geçiş bölgesinin uzunluğu ise çok değişkendir Her ne kadar gangliyon hücresi geçiş bölgesinde bulunabilse de kolonik motilite hala anormaldir Geçiş bölgesinde hipertrofik sinir lifleri de bulunur

Puri?ye göre geçiş bölgesinde hipertrofik sinir liflerinin bulunması ve intestinal nöronal displazi bulgularının olması, definitif endorektal ileal Pull ? Through ameliyatları sonrasında görülen intestinal disfonksiyonun nedenidir

Agangliyonik segmenti göstermek için bir çok nöronal ve peptid belirleyiciler tanımlanmıştır

Agangliyonik segmentte azalanlar :

1? Vazoaktif intestinal peptid

2? Substance ? p

3? Gastrin releasing peptid

4? Met ? Enkefalin

Agangliyonik segmentte değişmeyen :

G ? Alanin (Calcitonin genine bağımlı peptid / CGRP)

Agangliyonik segmentte artan :

Nöropeptid

Y Agangliyonik barsakta total nöroendokrin hücre sayısı belirgin derecede artmış görülmektedir Bu durum nöroendokrin hücrelerin, her ne kadar nöral krest kökenli olsalarda , intestinal gangliyon hücrelerinden farklı bir kökeni olduğunu gösterir

Hirschsprung hastalığında nöronal belirleyici boyaların kullanımı :

- Nöron spesifik enolaz(NSE)

- Nörofilament

- Agangliyonik segmentte

- S ? 100 protein düzeyleri azalmıştır

Agangliyonozisin en iyi belirleyicilerinden birisi Schwann hücrelerine ve D7?ye karşı monoklonal antikorların agangliyonik segmentte olmamasıdır

PATOFİZYOLOJİ :

Barsakların 3 tane nöronal pleksusu vardır

1 ? Mukozal pleksus (Henle)

2 ? Submukozal pleksus (Meissner pleksusu)

3 ? İntermusküler myenterik pleksus(Auerbach pleksusu)

Oldukça gelişmiş nöronal bir ağ sayesinde barsakaların tüm fonksiyonlarını :

1? Absorbsiyon

2? Sekresyon

3? Kan akımı

4? Motilite yürütürler Fakat bu esnada merkezi sinir sisteminin çok az kontrolünde kalırlar

Aslında barsaktaki nöron sayısı, medulla spinalisteki nöron sayısı ile aynıdır Normal intestinal motilite primer olarak bu intrensek nöronlar ile kontrol edilirler Ekstrensek kontrol kaybolsa bile , barsağın hala fonksiyonunu devam ettirecek intrensek innervasyonu vardır Gangliyonlardaki nöronlar kontraksiyon ve relaksasyonları devam ettirirler

Barsağın ekstrensek kontrolü :

1? Pregangliyonik kolinerjik lifler

2? Postgangliyonik adrenerjik lifler ile olmaktadır

Kolinerjik lifler,nörotransmitter olarak asetilkolini kullanarak kontraksiyona yol açarlar

Adrenerjik lifler esasen inhibitörtür Fakat bazı eksitatör yolları da içerirler Nörotransmitter olarak norepinefrini kullanırlar

Barsakta ayrıca bir de intrensek sinir sistemi mevcuttur Buna ;

Non-kolinerjik

Non?adrenerjik sinir sistemi adı verilir Bu sistemin nörotransmitteri esasen inhibitör etkilidir

Nonkolinerjik ? nonadrenerjik sinir sisteminin nörotransmitteri nitrik oksittir(NO) 1990?da Bult tarafından bulunmuştur İnhibitör etkilidir

Normalde barsaklarda kontraktilite ve relaksasyon bir denge halindedir

Distal rektumda normalde bir motilite refleksi vardır Distal rektumda hafif bir distansiyon bile olsa, hemen proksimalinde bir kontraksiyon ve hemen distalinde bir relaksasyon meydana gelir Bu tip bir motilite refleksi barsağın kendisine intrensektir Motilite refleksinin yokluğu intramural gangliyon hücrelerinin yokluğunu ya da anomalisini gösterir

Gangliyon hücrelerinin yokluğunda , ekstrensek sinir sistemi barsakta belirgin derecede artmış bir innervasyon gösterir

Agangliyonik barsakta adrenerjik ve kolinerjik sistemlerin innervasyonu 2 ? 3 misli artış gösterir Adrenerjik eksitatuar sistem, agangliyonik segmentteki inhibitör fonksiyonun üstüne çıkar Böylece düz kas tonusu artar

Kolinerjik innervasyonda agangliyonik barsakta belirgin derecede artar ve kolinerjik innervasyon esasen eksitatördür

Kontrakte agangliyonik segmentin bir nedeni de gangliyon hücresi fonksiyonunun kaybıdır

Hirschsprung hastalığında gangliyon hücrelerinin kaybı sonucunda, intrensek enterik inhibitör sinirlerde (Esasen düz kasın inhibitörüdür) kaybolurlar Bu intrensek enterik inhibitör sinir sisteminin mediatörü NO?dir Son olarak nitrik oksid (NO) üretiminde gerekli bir enzim olan Nitrik oksit sentetaz enziminin agangliyonik barsakta myenterik pleksusta eksik olduğu gösterilmiştir

Sonuçta; nitrik oksid etkisiyle oluşan barsağın major inhibitör sisteminin kaybı, ayrıca adrenerjik ve eksitatör kolinerjik sinir liflerinin artışı sonucunda düz kas kontraktilitesinde artış ortaya çıkar

Hirschsprung hastalığında ilginç olan nitrik oksidin sadece myenterik(Auerbach) pleksusta olmamasıdır Fakat buna karşın NO submukozal pleksusta (Meisner) güçlü bir reaktivite gösterir

İNSİDANS :

Hirschsprung hastalığının insidansı 1/440 ? 7000 canlı doğum arasındadır Erkeklerde 4 misli daha sıktır Bu oran klasik hirschsprung (Rektosigmoid) için geçerlidir Uzun segment hastalıkta oran 1/1 dir Hatta bazen kızlarda daha sık görülür Irk ayrımı gözetmez Familial olgularda ise hirschsprung hastalığının insidansı artarak %6 olur (%2-18 arasında)

Kısa segment hirschsprung hastasının :

1 ? Kız kardeşlerinin riski %1

2 ? Erkek kardeşinin riski %4

Uzun segment hirschsprung hastasının :

1? Erkek kardeşinin riski %24

2? Hasta kadın ise erkek çocukalarının riski % 29

EK ANOMALİLER :

Hirschsprung hastalığı genellikle aaaaterm sağlıklı yenidoğanlarda görülenizole bir hastalıktır Fakat yinede bazı anomaliler eşlik edebilirler

Hirschsprung hastalıklı olguların % 45 ? 16 sında Down sevdromu görülür ( Puri: Down send;%13 )

Bu hastaların prognozu kötüdür Kontinans oranı daha düşüktür Ayrıca bir kısmına definitif pullthroug yapılabilir Bu olgularda gündüz kontinans sağlansa bile , gece inkontinans söz konusudur Ayrıca; bu çocuklarda kombine bir T ve B lenfosit disfonksiyonu vardır Buna bağlı olarakta enterokolit insidansı çok daha yüksektir

Hirschsprung hastalığında ince ve kalın barsağın atrezileri de görülebilir Kolonik atrezinin hirschsprung hastalığına eşlik etmesinde vasküler aksidan rol oynayabilir Hirschsprung tanısı genellikle kolonik devamlılık sağlandıktan sonra semptomların ortaya çıkmasıyla konur İnce barsak atrezilerinin insidansı biraz daha sıktır Hirschsprung hastalarında ince barsak atrezisi görülmeisinin insidansı %025 ? 08 arasıdır

Hirschsprung hastalığında anorektal atrezi eşlik edebilir ve insidansı %34 ve %2,8 olarak bildirilmiştir

Hirschsprung hastalığına eşlik edebilen durumlar :

1? Down sendromu (%4,5 ? 16)

2? Anorektal atrezi (%2,8 ? 3,4)

3? İncebarsak atrezisi (%0,25 ? 0,8)

4? Kolonik atrezi

5? Trizomi 18

6? Ondine?s Curse

7? Çeşitli nörokristopatik bozukluklar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.