Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tarihi, ülkeler

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Ülkeler Tarihi
ABD
Amerika'nın 1492'de keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, bu kıtada toprak sahibi oldular İngilizler, Amerika'daki topraklarını genişlettikten sonra İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler yerleştirerek koloniler kurdu 18 yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseldi Koloniler, ABD'nin temelini oluşturmuştur

İngilizlere bağlı olan koloniler, İngiliz Kralı'nın tayin ettiği bir vali tarafından yönetiliyor ve bir de meclisleri bulunuyordu Amerika'da yaşayan bu insanların İngiltere'nin özgür vatandaşlarından farkı yoktu 1756-1763 yılları arasında İngiltere'nin Avusturya, Fransa ve Rusya ittifakıyla yaptığı savaşlar (Yedi Yıl Savaşları), İngiltere'nin maliyesinin bozulmasına neden olmuştur

İngiltere'nin mali durumunu iyileştirmek amacıyla yeni vergiler koyması, Amerika'daki kolonilerin tepkisiyle karşılaştı 1774'te toplanan 1 Filedelfiya Kongresi'nde İngiltere ile savaşa karar verildi 2 Filedelfiya Kongresi'nde (1776) 13 sömürge, bağımsızlıklarını ilan ettiler Bu kongrede İnsan Hakları Bildirisi kabul edilerek onaylandı

Fransa, İspanya ve Hollanda'dan yardım alan koloniler, İngilizleri yendiler İngilizler, barış istemek zorunda kaldı ve Versaille (Versay) Antlaşması imzalandı (1783) Bu antlaşmaya göre:

İngilizler, 13 sömürgenin bağımsızlığını tanıdılar

Antillerden bazı adaları ve Senegal'i Fransa'ya verdiler Bağımsızlıklarını ilan eden eyaletler içişlerinde serbest olmak şartıyla bir araya gelerek Amerika Birleşik Devletleri'ni kurdular (1787)

ABD'nin Kuruluşunun Sonuçları

İnsan Hakları Beyannamesi ilan edilerek demokratik bir rejim kurulmuş ve Avrupa'ya örnek olmuştur
Avrupa'ya karşı denge unsuru olmuştur
Avrupa kültür ve medeniyeti yeni bir yayılma alanı bulmuştur
Göçler sonucunda Avrupa'da işsizlik azalmış, siyasi ve dini kavgalar önemini kaybetmiştir

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Arabistan
Arabistan tarihi, ilk yaratılmış insan ve ilk peygamber Hazret-i Âdem ile Arabistan toprakları üzerinde Hazret-i Âdem'den sonra birçok peygamber geldi Bunlardan Hazret-i Nuh, insanlığın ikinci babasıdır Araplar, Hazret-i Nuh'un üç oğlundan biri olan "Sam"dan türemişlerdir Bu yüzden ülke toprakları üzerinde ilk yaşayanlara "Samiler" adı verilir

Samiler'den sonra gelenlere, Arab-ı aribe dendi Himyer, Gassan ve Hire gibi bir takım devletler kuruldu Eski Araplarla, yeni gelenlerin karışması neticesi, Arab-ı müsta'ribe meydana geldi İslamiyet'ten evvel, Araplar çeşitli kabileler halinde yaşarlardı Bunların en şereflisi Kureyş, bunun içerisinden de Haşimi kolu sayılıyordu Hazret-i Muhammed, bu koldan gelmekteydi ve 610 yılında İslam dinini tebliğe başladı 630 yılında Mekke fethedildi

Hazret-i Muhammed 632 yılında vefat edince Dört Halife (632-661) devri başladı Bahreyn, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Afrika, Kafkasya ve Horasan fethedildi Dört Halife devrinden ve Hazret-i Hasan'ın altı aylık hilafetinden sonra, devlet idaresi 662 yılında Emevilere geçti Sicistan, Afganistan, Semerkant, Erzurum, Kıbrıs, Girit, Sicilya, Buhara, Harzem, Hint toprakları Malatya ve Türkistan fethedildi Sınırlar Atlas Okyanusu ve Fransa içlerinden Türkistan'a kadar uzandı

Emevi Halifeliğinden sonra, 750'de Abbasi Halifeliği devri başladı Fakat Abbasiler her geçen gün kuvvet ve itibarını kaybediyordu Çeşitli iç isyanların ve toprak kayıplarının yanında, Moğol felaketiyle 1258'de fetret devrine girildi Üç senelik fetret devrinden sonra, Abbasilerin Mısır'daki halifeliği 1517 yılına kadar devam etti

Arabistan Yarımadası, Sultan Birinci Selim Han (1512-1520) zamanında, Osmanlı hakimiyetine geçti Sultan Selim Hanın 1517'deki Ridaniye Muharebesiyle Mısır'ı alıp, Memluk Devletine son verdikten sonra, bu devletin nüfuzu altında bulunan Mekke ve Medine havalisi de Osmanlı hakimiyetini tanıdı O sırada Mekke emiri bulunan Şerif Berekat bin Muhammed Hasani, derhal henüz on iki yaşında bulunan oğlu Şerif Ebu Nümey'i, elçilik heyetiyle Mısır'a göndererek Osmanlı padişahına tazimlerini arzla Mekke'nin anahtarlarını takdim etti

Şerif Ebu Nümey, Osmanlı Padişahı Sultan Selim Han tarafından da kabul edildi Şerif Ebu Nümey'e hil'at giydirilerek, padişahın elini öptü Şerif Berekat'a Mekke emirliği menşuru yazılıp, oğluna verilen hediyelerle Mekke'ye gönderildi Mısır hazinesinden Mekke emirine maaş bağlandı Ayrıca Şerif Ebu Nümey ile beraber Mekke ve Medine ahalisine dağıtılmak üzere, padişah tarafından 200000 altınla bol miktarda zahire gönderildi Bunları Emir Muslihiddin ile Mısır'dan iki kadı götürüp, mahallerinde dağıtmaya memur edildiler

1517 yılından itibaren Mekke ve Medine'deki camilerdeki hutbelerde, Osmanlı padişahlarının adları zikredildi Emir tayinleri de Osmanlı padişahlarınca yapılırdı Mekke emiri olan şerif vefat eder veya azil yahut istifa ile makamı boşaldığı zaman, yerine tayin olunacak yeni emir, şeriflerin seçimleri Mekke kadısıyla Mısır, Şam ve Cidde valilerinin arz ve inhaları üzerine padişah tarafından tayin edilirdi Emir tayini, dört yüz yıldan fazla bu usulle yapıldı

Osmanlılar bölgeyi imtiyazlı halde tuttular Mübarek belde olması dolayısıyla ahalisine ziyadesiyle yardım edip, manevi ve sanat değeri yüksek pek çok eserler yaptırdılar Arabistan ahalisi, Osmanlıların hakimiyetinde kaldıkları 1517-1918 yılları arasında bolluk içinde yaşayıp, ihtiyaçları ziyadesiyle karşılandı

1737 yılında Abdülvehhab oğlu Muhammed'in yaymaya başladığı Vehhabilik yolu, Arabistan'daki sükuneti bozdu Bu yol siyasi bir hal de alınca; Osmanlı Devletine karşı bölgedeki Bedevilerin desteğinde 1791'de isyan ettiler Mekke Emiri Şerif Galib Efendi ile harp ettiler Sayısız Müslümanı öldürüp, kadınlarını, çocuklarını ve mallarını aldılar Bunlar 1801'de Mekke'ye saldırdılar Mekke Emiri Şerif Galib Efendi, bunları şehre sokmadı Mekke etrafındaki Arap kabileleri de Vehhabi oldu

1803'te Taif'e girdiler Taif'teki Müslümanlara işkence edip, kadınları ve çocukları acımasızca öldürdüler Hac mevsiminde Mekke'ye de saldırdılar Şehre giremediler Şerif Galib Efendi, Cidde'ye girince Sü'ud bin Abdülaziz antlaşmayla şehre girdi, türbe ve mezarların hepsini yıktırdı Suudiler, Şerif Galib Efendiyi yakalamak için Cidde'ye gittiyse de Osmanlı askerinin mukavemetinden geri çekildiler Mekke'de işkence, zulüm, soygun artınca, Şerif Galib Efendi, Cidde'den şehre gelip Vehhabileri kovdu Yemen dağlarına kaçtılar Kaçarken çok zulüm, soygun yaptılar Şerif Galib Efendinin tavsiyesiyle Beni Sakif Kabilesi de Taif'teki Vehhabileri şehirden kaçırttılar

Vehhabiler, Yemen dağlarındaki cahil, vahşi köylüleri toplayıp, kuvvetlerini arttırarak tekrar Mekke'yi kuşattılar Şehir açlık sebepiyle teslim oldu Yine şehirde çok zulüm ve tahribat yaptılar Mübarek beldelerdeki zulüm ve tahribat, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşanın 1812'de Cidde'ye gelmesi ve Mekke'ye asker göndermesine kadar devam etti

Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, Vehhabilerin merkezi Deriyye'yi 1818'de fethedip, Vehhabi Emiri Abdullah ibni Suud ile dört oğlu ve ileri gelenlerini esir alıp, İstanbul'a gönderince, bunlar idam edildi İngiltere bölgede fitne çıkarıp, Osmanlı Devleti içinde isyan başlatmak istediyse de 1857'de barışla etkisiz hale getirildi 1860 yılında bütün emirler devletin itaatı ve terbiyesi altına sokuldu

1897'de Suudilerin lideri olan Abdülaziz er-Reşid, Vehhabiliği tekrar faal hale getirdi Riyad, Kasim, Büreyde şeyhleri, El-Mühenne köyünde bulunan Abdülaziz bin Suud bin Faysal ile anlaştılar Abdülaziz bin Suud, 12000 hecinli ile Kuveyt'ten Riyad'a geldi 1902'de bir gece Riyad'a girdi Abdülaziz ibnür-Reşid'in Riyad Valisi Aclan'ı bir ziyafette öldürdü Zulümden yılmış olan halk, bunu emir yaptı Üç sene çeşitli muharebeler yapıldı Abdülaziz ibnür-Reşid öldürüldü 1915'te Osmanlılar işe karışarak, Abdülaziz bin Suud, Riyad kaymakamı olmak üzere barış yapıldı Sonra Reşidiler ile Suudiler arasında Kasim'de harp olup, Abdülaziz bin Suud mağlup oldu

1918'de Abdülaziz bin Suud, İngilizlerin teşviki ile bir beyanname yayınladı Mekke'ye ve Taif'e saldırdı Fakat, bu şehirleri Şerif Hüseyin Paşadan alamadı 1924'te İngilizler, MekkeEmiri Şerif Hüseyin bin Ali Paşayı yakalayıp, Kıbrıs'a götürdü İngilizlerin bu hareketinden sonra, Abdülaziz bin Suud, 1924'te Mekke'yi ve Taif'i rahatça ele geçirdi Suudiler, İngilizlerin yardımıyla bölgede kontrolü sağlayınca, Osmanlı Devletinden sonra halifelik makamına sahip olmak istedilerse de başaramadılar

İbn-i Suud, 1932 yılında Suudi Arabistan Krallığını kurdu 1953 yılında ölümünden sonra, yerine oğlu Suud bin Abdülaziz geçti 1964'te tahtan indirildi Yerine kardeşi Faysal getirildi 1977'de sarayında yeğeni tarafından öldürüldü Yerine kardeşi Halid geçti O da 1982'de ölünce kardeşi Fahd geçti

Suudi Arabistan 1948, 1967 ve 1973 yıllarında vuku bulan Arap-İsrail harplerine katıldı İngiltere, Fransa ve ABD'den milyarlarca dolarlık silah, malzeme, savaş uçakları, güdümlü mermiler alındı 1990 ortalarında Kuveyt'in Irak tarafından işgal edilmesine karşı olan Suudi Arabistan, Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak için harekete geçen "çok uluslu güce" üs vazifesi yaptı

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Arjantin
Amerika kıtası keşfedildikten sonra Avrupa devletleri hızla bu kıtada koloniler kurmaya başladılar 1536’da Arjantin’e gelen İspanyollar bugün Buenos Aires olarak bilinen yerde ilk koloniyi kurdular Fakat şehre yerleşme ancak on sekizinci yüzyılda oldu Arjantin 1776’ya kadar İspanya’ya bağlı Peru Genel Valiliğince idare edildi Bu seneden sonra La Plata Genel Valiliği kuruldu ve Buenos Aires genel valiliğin başkenti oldu

1806’da Buenos Aires’in İngilizler tarafından kısa bir müddet işgal edilmesi, Arjantin’in istiklal mücadelesi için bir başlangıç olmuştur 1808’de Napoleon’un İspanya’ya girmesi bağımsızlık mücadelesini hızlandırdı Ülke 1812’ye doğru istiklalini kazandıysa da, 1816 yılına kadar müstakil bir devlet olduğu resmen ilan edilmedi İstiklal hareketinin baş lideri ve kahramanı, Şili’nin de kurtarılması için öncelikle sorumlu bir kimse olan General Jose de San Martin’dir

İkinci Dünya Savaşı esnasında Arjantin hükumetlerinin gizli ve kamufle edilmiş Nazi tarafdarı tutumları, Amerika Birleşik Devletleri ve batı yarım küresinin diğer ülkeleri ile münasebetlerinin gerginleşmesine ve Arjantin’in Pan-Amerikan Konseyinden çıkarılmasına sebep oldu Resmiyette bütün harp esnasında tarafsız kalan Arjantin, 1945 ilkbaharında müttefikler tarafına girdi Geniş ölçüde ABD’nin desteği sebepiyle o sene sonuna doğru Birleşmiş Milletler üyesi oldu ve teşkilatın mes’elelerinde önemli bir rol oynadı

Harpten sonra general olan Juan Domingo Peron kendine kuvvetli bir pozisyon hazırlamayı başarmış ve 1946 Şubatında Arjantin Cumhurbaşkanı seçilmiştir Eşi Eva Duvarte de Peron’un yardımıyla enerjik ve sert bir idare kurmayı başararak, zamanında, siyasi desteğini silahlı kuvvetlerden almaya çalışan sınıflara sözünü geçirmesini bilmiştir Basını bir devlet organı haline getirmiş ve totaliter bir rejimin başkanı olarak kendisine daha büyük yetki vermesi için anayasayı değiştirmiştir

İşçi sınıfları arasında çok sevilmiş ve hatta kahraman olarak tanınmıştır Fakat askeri bir darbe ile 1955’te devrilmiş, uzun seneler sürgünde yaşamış ve bilahare dönerek 1973’te devlet başkanı olmuştur Bir yıl sonra ölmesi üzerine İsabel Peron olarak tanınan üçüncü karısı devlet başkanı oldu Ülkenin birlik ve beraberliğini sağlıyamayınca 1976’da ordu tarafından devrildi

Arjantin’in eski devlet başkanlarından General Galtier İngiltere’ye ait, fakat kendilerine çok yakın olan Falkland adalarını Nisan 1982’de işgal etti İngiltere ile olan savaşı Arjantin kaybetti ve adaları İngilizler tekrar geri aldılar Gerek yapılan savaş ve gerekse bu durumda bazı devletlerin uyguladıkları ekonomik ambargo, Arjantin’in iktisadi durumunu çok sarstı Bu durumda askeri idare 1983 yılı sonlarında seçime giderek idareyi sivillere teslim etti Böylece yedi sene süren askeri idareden sonra normal idare tekrar tesis edildi

1930’dan bu yana Arjantin’de hiçbir sivil idare 6 seneden fazla iktidarda kalamamıştır 1819 yılından bu yana 46 devlet başkanından sadece ikisi, askeri darbesiz seçimle görevini devir-teslim etmiştir 1989’da Raul Ricardo Alfonsin’in yerine Carlos Menem (El Turco) seçilmiştir

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Arnavutluk
Arnavut halkı, MÖ 2000 yıllarında Balkan Yarımadasına yerleşen İlliryalıların torunlarıdır İllirya MÖ 167 yılında Romalılar tarafından zaptedildi ve 500 yıl Romalılar tarafından yönetildi Ancak bu bölgenin iç kısımlarında yaşayan İlliryalılar, Romalıların baskılarına uzun müddet karşı koydular İşte bunlar, Roma İmparatorluğunun 395'te parçalanmasından sonra Arnavutluk ve Arnavut adlarını aldılar ve Doğu Roma İmparatorluğunun bir parçası oldular

1468 yılında Osmanlılar Arnavutluk'u zaptettiler ve uzun müddet burayı idareleri altında bulundurdular Osmanlı Devletinin adil idaresinden mennun olan Arnavutlar kendi istekleri ile 17 yüzyılda İslamiyeti kabul ettiler Dini yaymak için gayret gösterdiler Osmanlılar burada askeri teşkilat kurdular ve süvari birlikleri teşkil ettiler Arnavutlar zamanla kendi kültürlerini bırakarak Osmanlı kültürünü benimsediler

1912'de Osmanlı idaresinden ayrıldılar Ancak tam müstakil olmayıp, büyük devletlerin kontrolü altında kaldılar Birinci Dünya Savaşından sonra 1925'te cumhuriyet ilan edildi Ancak cumhurbaşkanı olan Zoğu, 1928'de cumhuriyeti krallığa dönüştürdü Bu sıralarda bir ekonomik krize girdi ve nihayet İkinci Dünya Savaşında İtalyanlar tarafından işgal edildi

1944 yılında, komünistler hükumeti kontrol altına alarak, komünist bir idare kurdular 1961 yılına kadar Rusya ile sıcak münasebetlerde bulundular 1961'de Rusya ile bağlılıklarını keserek Çin ile anlaştılar Böylece Çin ile ittifak kuran ilk Avrupa devleti oldular Ancak son yıllarda Çin ile de yakınlıklarını dondurdular Daha sonra Yugoslavya ve bazı Avrupa ülkeleriyle ticari ve diplomatik münasebetler kurdular

1976 Aralık ayında kabul ettiği yeni anayasa ile Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti adını aldı Devlet başkanlığına Arnavutluk Emek Partisi Genel Sekreteri Enver Hoca Getirilidi 1985'te Enver Hoca'nın ölümü üzerine Emek Partisi genel sekreterliğine getirilen Ramiz Alia aynı zamanda Devlet Başkanı da oldu 31 Mart 1990'da yapılan ilk çok partili seçimleri Emek Partisi kazanmasına rağmen ülkede iç kargaşalık başladı Bunun üzerine çok sayıda halk ülkeden göç etti

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Belçika
Belçika'ya ilk yerleşenler Belgealar olup, 5 asra kadar Roma İmparatorluğunun idaresi altındaydılar Beşinci asırda ise Frankların istilasına maruz kaldılar Daha sonra ülke Charles (Şarlken)in Batı imparatorluğuna dahil oldu 1477'den sonra, Şarlken'in yeğeni Maximilian'ın eline geçti Bundan sonra 300 sene kadar Belçika yabancılar tarafından idare edildi

1713'te Avusturya İmparatorluğunun eline geçti ve "Avusturya Hollandası" diye anıldı Fransa 1813'te Belçika'yı işgal etti 1815'te Napolyon yenilince, Belçika Hollandalıların idaresine girdi 1830'da Belçikalılar birleşerek Fransa ve İngiltere'nin garantisi altında bağımsız bir devlet kurdular 4 Haziran 1831 tarihinde bir krallık haline gelen Belçika, Afrika'da sömürgecilik hareketlerinde de bulundu

Sömürgelerinden en son Kongo, 3 Haziran 1960'da bağımsızlığını kazandı Belçika, Birinci ve İkinci Dünya Savaşına iştirak etmiş olup her iki savaşta da Almanya tarafından işgal edilmiş, Almanya'nın yenik düşmesi üzerine işgalden kurtulmuştur Birleşmiş Milletler ve NATO üyesidir

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Bosna-Hersek
Bosna-Hersek'in bilinen tarihi, Hint-Avrupa menşeli İlliryalılarla başlar Bölge Romalılar tarafından ele geçirilince, Panoonia eyaletinin İllyricum bölümüne bağlandı Slavlar bölgeye MS 7 asırda gelmeye başladılar 961'den sonra Bosna, Sırbistan'ın diğer bölümlerinden ayrıldı Bağımsız siyasi ve coğrafi bir birim olarak kabul edildi

Bölgeye ilk Türk akınları 1386 senesinde başladı Bu sırada Bosna tahtında Beşinci Tvartko bulunuyordu Kosova Savaşında Sırpların mağlubiyeti ve ardından Üsküp'ün fethi Bosna'nın durumunda önemli değişikliklere sebep oldu Son kral Stefan Tomeseviç Bosna'da yaşayan kalabalık Bogomil mezhebine bağlı olanlara Papanın isteği doğrultusunda adil davranmayınca, Fatih Sultan Mehmed Han bölgeyi rahatlıkla Osmanlı topraklarına dahil etti

Slav, Hırvat ve Avar karışımı olan Boşnaklar 10 asırda Bogomil mezhebine bağlıydılar Teslisi ve Hazret-i İsa'nın tanrının oğlu olduğunu kabul etmeyen inançları yüzünden uzun süre çevredeki diğer Hıristiyanların baskısı altında kaldılar İnançları yüzünden, bölge Osmanlılar tarafından fethedilince, kolayca İslamiyeti seçerek Müslüman oldular Anadolu'dan gelen dervişler yoluyla İslamiyet bölgede hızla yayıldı

Bosna, Osmanlı yönetimine geçince bir sancak haline getirildi Kanuni Sultan SüleymanHan zamanında Macaristan'da kalan kuzey toprakları da fethedilince eyalet statüsüne alındı Bosna eyaletine atanan ilk beylerbeyi Gazi Ferhad Paşa oldu 19 asırdaki gelişmeler ve Osmanlı İmparatorluğunun batıda aldığı yenilgiler, Bosna eyaletini önemli ölçüde etkiledi

1827'de ilk ıslahatı gerçekleştiren ve gönüllü Yeniçeri Ocağını kaldıran Beylerbeyi Abdurrahman Paşa, güçlü bir askeri örgüt kurdu Eğitim ve öğretim işlerini yürütmekle vazifeli maarif müdürlüğü kuruldu Bu aynı zamanda Osmanlı Devletinde ilk maarif müdürlüğüydü 1976'da Hersek ayrılarak önce mutasarrıflık, daha sonra da iki sancaklı küçük vilayet oldu 1878'de yapılan Berlin Antlaşması ile Bosna'nın Avusturya-Macaristan'ın denetimine bırakılmasıyla büyük bir bunalım patlak verdi

Resmen Osmanlı Devletine bağlı kalmasına rağmen, Berlin Antlaşmasına dayanarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek'i işgal etti ve eyaletin yönetim hakkını ele geçirdi İkinci Meşrutiyetin ilanından faydalanan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu bölgeyi 7 Ekim 1908 tarihli bir kararname ile kendi topraklarına ilhak etti İlhak kararı Rusya, Sırbistan, Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında çok yönlü bunalıma sebep oldu

Avusturya-Macaristan yönetiminde, yeni anayasayla seçmenler üç seçim grubuna ayrıldı Her grupta Ortodoks, Katolik ve Müslümanlar için sabit oranda sandalye belirlendi Bu durum Sırp milliyetçiliğinin tepkisine sebep oldu ve gerginlik 28 Haziran 1914'te Avusturya Arşidükü (veliaht) Franz Ferdinand'ın Saraybosna'da Bosnalı bir Sırp öğrenci tarafından öldürülmesine kadar vardı Bu olay da Birinci Dünya Savaşınin başlangıcıdır

Bosna-Hersek 26 Ekim 1918'de Sırp, Hırvat ve Sloven krallığının bir parçası olarak Sırbistanla birleştirildi İkinci Dünya Savaşına kadar bu krallığın parçası olan Bosna-Hersek, 1946'da Yugoslavya'yı meydana getiren altı halk cumhuriyetinden biri oldu Nüfusun çoğunluğunu meydana getiren Müslümanlar kökenlerine rağmen Sırp ve Hırvat milliyetinden olarak anılmayı kabul etmediler 1971'de Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, Müslümanlara ulus statüsü tanıdı ve Bosna-Hersek'te büyük "M" ile yazılan Müslüman kelimesi sadece din değil, bir milliyetin de adı oldu

Yugoslavya'da 1980 senesinde Tito'nun ölümüne kadar durulmuş olan etnik ve dini çatışmalar yeniden alevlendi Sovyetler Birliği ve doğu bloku ülkelerinde başgösteren reform süreci, Yugoslavya'da da büyük değişikliklere sebep oldu 1991'de Anayasanın öngördüğü şekilde devlet başkanlığının, federasyon meydana getiren Hırvatistan'a geçmesi lazımken, Sırbistan, eski Yugoslavya'nın mirasçısı olarak tek başına sahip çıkması ülkede tam bir iç savaşa girmesine sebep oldu Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık kararı, Sırbistan yönetimi tarafından kabul edilmedi Kanlı çarpışmalar AT ve Almanya'nın yoğun baskıları neticesinde sona erdirildi

Bosna-Hersek'te 1990 senesi sonlarında yapılan seçimleri kazanarak devlet başkanlığına gelen Aliya İzzet Begoviç, Mart 1992'de bir referandumla bağımsızlığını ilan etti Bunun üzerine Bosna-Hersek Sırplı milislerin yoğun saldırısına maruz kaldı Bölgeye insani yardım ulaştırmak için bulunan Birleşmiş Milletler askerleri birçok katliama göz yummaktadır Bosna-Hersek Başbakanı Hakkı Turayliç, Birleşmiş Milletlere ait arabadan indirilerek Sırplar tarafından öldürülmesi, büyük tepkilere sebep oldu

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Brezilya

21 Nisan 1500 yılında Portekizli bir gemici olan Pedro Alveras Cabrol, Hindistan'a gidiyorum zannıyla Güney Amerika'ya ayak bastı ve ülaaai Portekiz kralı adına zaptettiğini ilan etti 1530 yıllarında Martin Alfonso de Sousa liderliğindeki bir keşif gezisi esnasında, stratejik noktalar olan yerlere, Rio de Janerio ile bir yıl sonra da bugünkü Santos şehrinin banliyosü olan Sao Vicente şehirlerini kurdular

Piratiningo şehri de, 1532 yılında Sao Vicente yakınlarında yüksek bir bögede kuruldu Portekizlerin İspanya hakimiyetine girdiği 1580'den 1640 tarihine kadar Brezilya bir İspanya sömürgesi oldu 1640'ta Portekizliler Brezilya'yı tekrar ele geçirdiler Hükumet merkezi 1763'te Salvador'dan Rio de Janerio'ya taşındı Zira burası coğrafi ve stratejik bakımdan merkez olmaya daha uygundu

1698 yılında Sao Paulo'da bol miktarda altın bulundu Daha sonra iç kesimlere Amazon havzasına yapılan keşif gezileri sonucu altından başka madenler de bulundu Bölgede çeşitli feodal gruplar ortaya çıktıysa da fazla yaşamayıp yeniden birlik sağlandı

1572 yılında Brezilya'yı yönetim bakımından Salvador ve Rio de Janerio'dan ibaret olmak üzere ikiye ayıran sistem, 17 yüzyıl çeyreğine kadar devam etti On altı ile on yedinci yüzyılda İspanyollar, İngilizler, Fransızlar ve Almanlar zaman zaman bu bölgeyi ele geçirmek istedilerse de muvaffak olamadılar 1807'de Portekiz'in Napolyon Bonapart tarafından işgal edilmesi üzerine kral ailesi ve devletin bazı ileri gelenleri Brezilya'ya kaçtılar ve ertesi sene hükumet merkezini Rio de Janerio'da kurdular

Bu esnada Brezilya'nın nüfusu 2500000 olup, bunun 400000'i beyaz 1300000 zenci ve 800000'ini yerli halk teşkil ediyordu Zenciler büyük şekerkamışı çiftliklerinde ve madenlerde çalıştırılmak üzere 1538 yılında Afrika'dan köle olarak getirilmişlerdi 1819'da Napolyon'un Avrupa devletlerine yenilmesi üzerine Portekiz kralı, yeğeni Don Pedro'yu, Brezilya Genel Valisi bırakarak Portekiz'e geri döndü

1822'de Portekiz parlamentosu ilk koloni statüsüne geri dönmek isteyince, Brezilyalılar, Don Pedro Jose Boni Facia deAndrada Silvan'ın liderliğinde bağımsızlık hareketlerini başlattılar ve 7 Eylül 1822'de bağımsızlıklarını ilan edip, 1824'te liberal bir anayasa kabul ettiler Düzensiz savaşlardan sonra Portekizliler Brezilya'nın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldılar Brezilya 1889 yılına kadar krallıkla idare edildi

Latin Amerika'da en uzun süre krallıkla idare edilen tek ülke Brezilya idi 1831 yılında Don Pedro, oğlu İkinci Don Pedro'ya tahtı terk etmek zorunda bırakıldı İkinci Don Pedro zamanında modern Brezilya'nın temelleri atıldı 1888'de 800000 köylüye hürriyet verildi 1889'da kansız bir darbe ile krallık idaresi yıkılarak cumhuriyet idaresi kuruldu 1914'te siyasi birliği temin eden Brezilya, bütün dünya ülkeleri tarafından tanındı İstikrarsız bir ülke olup, sık sık anayasa değişiklikleri ve ihtilaller olmaktadır

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkeler Tarihi !

Eski 09-03-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi !



Bulgaristan

Bugünkü Bulgaristan topraklarına, MÖ 30'larda Traklar denilen bir kavim, bir süre sonra da Romalılar hakim olmuştur Altıncı yüzyılda İslavlar her tarafı yakıp yıkarak hakimiyeti ele geçirmişlerdir MS 680 yıllarında Karadeniz'in kuzeyinden Bulgar Türklerinin gelmesi ile Bulgar tarihi başlamıştır

On-Oğuz grubundan olduğu bilinen bu Türklerin aynı zamanda Yukarı Tuna kıyıları ile birlikte Volga ve Kama vadilerini de idaresi altına alarak Büyük Bulgaristan adıyla 14 yüzyıla kadar varlığını devam ettirmiştir Bu arada 11 yüzyıla kadar devam eden Birinci Bulgar Krallığı yıkılarak Peçenek, Guz ve Kumanlar (Kıpçak)vasıtasıyla İkinci Bulgar Krallığı kurulmuş, 1241 senesinde Moğol istilasına uğramıştı

Miladi 1331-1371 yıllarında Kral İvan Aleksandr zamanında Sırpların Balkanlarda üstünlük kurmasıyla zayıflamış, Osmanlı Hükümdarı Birinci Murad Han zamanında (1326-1389) Bulgaristan toprakları zaptedilmiştir İvan Aleksandr'dan sonra Vidin ve Dobruca beylikleri ile Tırnova Krallığı Osmanlılara karşı çıkması üzerine 1393'te Tırnova, 1396'da Niğbolu Zaferlerinden sonra, Vidin ve 1400'de Dobruca zaptolunarak Bulgar Krallığı tamamen ortadan kaldırılmıştır

On altıncı yüzyılda Bulgaristan üzerinde Sırplar ve Macarlar üstünlük kurmak istemişlerse de güneyden gelen Osmanlı Devleti Bulgaristan'a hakim olarak düzenli bir idare getirdi Bulgaristan'ı 500 yıl Osmanlılar idare etti Bu dönemde idare, Sofya'da oturan Rumeli Beylerbeyi tarafından sağlanıyordu Osmanlı İmparatorluk merkezine yakın olması ve sefer yolu üzerinde bulunması sebepiyle ticareti oldukça gelişme gösterdi Bulgar tüccarlara geniş imtiyazlar tanındı

Osmanlılar, diğer tebaalarında olduğu gibi Bulgarlara da dini yönden baskı siyaseti gütmediler Bulgarlar genellikle reaya adını taşıyan, vergiye tabi çiftçi sınıfları halinde kaldılar Âdil idare ve imtiyazlı tüccar sınıfının bulunması ve benzeri müsbet Osmanlı siyasetine rağmen, 17 yüzyıl ortalarında Bulgaristan'da haydut denilen çeteler türeyerek isyan etmeye başladılar ve her fırsatta düşman ordularıyla Osmanlılara karşı birleşmekten geri kalmadılar

Devam eden bu isyanlar karşısında Osmanlı hükumeti "Çorbacı Nizamnamesi" gibi bazı kanuni tedbirler alarak, Bulgaristan'da asayişi korumaya çalıştı Tuna vilayetinin başına bu maksatlarla getirilen ve geniş yetkilere sahip bulunan Midhat Paşa, Bulgaristan'a birçok hizmetler götürdü Hatta Midhat Paşa, Hıristiyanlara yaranmak için ayyıldızlı Türk bayrağına bir de haç ilave etti Bulgar ihtilal merkez komitesinin 20 Nisan 1875'te Koprivştitsa ve Panagyuviste'de başlattıkları büyük isyan da bastırıldı

1876 yılı Aralık ayında İstanbul'da toplanan büyük devletler, Bulgaristan'da iki muhtar bölge teşkilini teklif ettiler Rusya bunu kabul etmedi Midhat Paşa ısrarla Rusya'ya savaş açmamız için direndi Neticede Rusya'ya savaş açıldı (20 Nisan 1877) Bulgarlar Rus ordusuna katıldıkları gibi, Türklere karşı tedhiş hareketlerine de giriştiler

Osmanlı-Rus savaşınin sonunda Ayastefanos Antlaşması imzalandı (3 Mart 1878) Muhtar bir Bulgaristan idaresi kurulması kabul edilmişse de diğer büyük devletlerin baskısı ile Balkanlar ile Tuna arasında küçük bir Bulgar Prensliğinin kurulması şeklinde değiştirildi Diğer bölgeler Romanya ve Sırbistan devletlerine bırakıldı Bir süre sonra Rusya'nın mevcut Bulgar Prensliğinin idari ve içişlerine doğrudan karışması, Osmanlı hükumeti ile Avusturya ve İngiltere hükumetleri, Prensliği Rusya'nın tahakkümüne bırakmak istememelerinden bu hususta büyük devletlerin nüfuz mücadeleleri başladı

Bir süre sonra Bulgaristan Prensliğinde Prens Aleksandr idareyi ele alarak Bulgaristan birliğinin sağlanmasını temin etti ve tamamen Rusya'ya yaklaştı Daha sonraki gelen idarecilerde iç ve dış ilişkilerin düzene sokulması gibi gelişmelerden sonra, 1904'te Türkiye aleyhine Sırbistan'la bir antlaşma imzaladı 1908 İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra, 3 Ekim 1908'de tam bağımsızlığını ilan etti

8 Eylül 1944 ihtilalinden sonra Bulgaristan Komünist rejimi kabul ederek Varşova Paktına girdi Rusya'da olan batıya açılma hareketleri, Bulgaristan'da büyük hızla yayıldı Bir süre sonra, 35 senedir başta bulunan Cumhurbaşkanı Jivkov 10 Kasım 1989'da istifa etmek mecburiyetinde kaldı

29 Aralık 1989'da ülkede bulunan Türklere yeniden kendi adlarını kullanma ve serbestçe ibadet etme hürriyeti tanındı 10-17 Haziran 1990'da iki kademeli ve 1932'den bu yana ilk defa yapılan çok partili seçimde 1943-1990 arasında Bulgaristan'ı idare eden Komünist Partisi (yeni ismi Bulgaristan Sosyalist Partisi) iktidar oldu

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.