Türkiye'nin Pamuk Havzasi... Adana |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiye'nin Pamuk Havzasi... AdanaTÜRKİYE'NİN PAMUK HAVZASI ADANA Adana Seyhan nehrinin her iki yakasında kurulmuş, Akdeniz de yaklaşık olarak 160 km kıyısı bulunan, nüfus büyüklüğü açısından Türkiye'nin 4 ilidir Adana, kuzeyden Kayseri, kuzey batıdan Niğde, batıdan İçel, doğudan Kahramanmaraş ve Osmaniye, güneybatıdan Hatay il sınırları ile çevrilidir Adana'da coğrafi yapıya uygun olarak dağlık ve ovalık kesimde iklim değişiklik göstermektedir Ovalık alanın iklim yapısı Akdeniz iklimidir Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır Dağlık alanlarda ise kara iklimi hakimdir ve kışın yağışlar kar şeklindedir 1950’den sonra yoğun bir gelişme gösteren kentin yerleşim tarihi Tepebağ Höyüğü’ndeki surlarla çevrili yerleşim ile Neolitik Çağ’a inmektedir Kent prehistorik devirlerden itibaren Anadolu’yu Gülek Boğazı ile Tarsus’a bağlayan yol üzerinde olduğundan önemlidir Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan sonra kurulan Geç Hitit Krallığı sınırları içinde kalan bölge daha sonra sırasıyla Assur, Pers ve Büyük İskender’in egemenliğine girmiştir İskender’in ölümünden sonra önce Seleukoslar, MÖ 66’da da Romalı Konsül Pompeius tarafından ele geçirilmiştir Roma ve Bizans devirlerinde önem kazanan kent, 704’te Araplarca ele geçirildiyse de 9 yüzyılda tekrar Bizans egemenliğini tanımıştır 11 yüzyıl sonunda Selçukluların, 14 yüzyıl ortalarında da Memlukluların egemenliği görülmektedir Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına dahil olmuştur 1833’te Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın işgaline uğrayan kent, 1840’ta Londra Antlaşması ile yeniden Osmanlı yönetimine girmiştir 1867’de kurulan Adana vilayetinin merkezi olan Adana, I Dünya Savaşı’nın ardından Fransızlar tarafından işgal edilmiştir Fransızlar 5 Ocak 1922’de Adana İtilafnamesi hükümleri uyarınca kenti boşaltmışlardır GEZİLECEK YERLER : Anavarza (Dilekkaya Köyü) Ören Yeri: Adana’nın Ceyhan ilçesi, Kozan-Kadirli yolunun yaklaşık 20 km’sinde Dilekkaya köyü yakınındadır Çukurova’nın ortasında birdenbire yükselen büyük bir kaya kütlesinin önünde kurulmuştur Roma İmparatorluğu döneminde “Anazarbus” olarak anılmıştır Kentin Roma imparatorluk devri öncesi tarihi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur Roma imparatorlarından Septimius Severus’un, Pescennius Niger ile yaptığı iktidar savaşı sırasında, Severus’un tarafını tutan kent, Severus’un 194 yılında galip gelerek imparatorluğun tek hâkimi olmasından sonra ödüllendirilerek tarihinin en parlak dönemini yaşamaya başlamıştır MS204-205 yılında Kilikia, İsauria ve Likaonia eyaletlerinin metropolisi olmuştur Anavarza, 408 yılında antik Kilikia eyaletinin baş kenti olmuştur Şehrin Kalesi, Roma ve İslami dönemlere ilişkin izler taşımaktadır Ören yerinde ayakta kalan kalıntılardan surlar, zafer takkı, kale, sütunlar ve mozaikli iki havuz görülmeye değer niteliktedir Günümüzde açık hava müzesi olarak faaliyet göstermektedir Şar (Şar Köy) Ören Yeri: Toros Dağları üzerinde Adana’ya 210 km uzaklıktaki Tufanbeyli ilçesinin 20 km kuzeydoğusundaki Şar Köyü’nde yer almaktadır Şar, Hitit döneminde “Komana” adıyla bilinen önemli bir merkezdir Ayrıca Roma devrinden kalma açık hava tiyatrosu, Bizans devrinden kalma kilise ve mermer bloklardan inşa edilmiş 6 m boyundaki "Ala Kapı" görülmeye değer eserlerdendir Misis (Yakapınar) Ören Yeri: Misis antik kenti, Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş, Adana’dan sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır Misis'in tarihi, antik kentin üzerinde bulunduğu ve Neolitik Çağ’a tarihlenen höyük ile başlar Misis’i Truva kahramanlarından Mopsos’un kurmuş olduğu söylenmektedir Hitit, Assur, Makedonya ve Seleukosların eline geçmiş, Roma ve Bizans devirlerinde de önemli bir merkez olmuştur MS 8 yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmiştir 1517 yılından sonra Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiş olan Misis’te bugün ayakta kalmış olan eserler MS 4 yüzyıla ait bir bazilikanın mozaik taban döşemeleri, dokuz gözlü bir taş köprü, akropoldeki surlar, sukemerleri ve hamam kalıntıları ile Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan Havraniye Kervansarayı ve tek kubbeli mescittir Magarsos Ören Yeri: Adana’nın sahil ilçesi Karataş’ta Dört Direkli mevkiindedir Antik Kilikia’nın önemli kentlerinden olan Mallos’un dini merkezi olan Magarsos, tapınaklarıyla tanınmış, özellikle Büyük İskender’in dua ettiği Athena Tapınağı ile ün kazanmıştır Deniz boyunca uzanan şehir surları, tiyatro, stadium, kilise ve hamam kalıntıları ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir Ayas (Aigaiai - Yumurtalık) Ören Yeri: Kurulduğu tarih tam olarak bilinmeyen Ayas (Aigaiai) antik kenti Helenistik devirde Bergama’daki gibi dünyanın üç asklepieion tapınağından biri ile ünlü idi Roma imparatorluk döneminde gelişmesini devam ettiren Ayas, Ortaçağ’da doğunun Akdeniz’e açılan en önemli liman kentlerinden biri olmuştur Özellikle Ceneviz ve Venedikli tüccarlar Aigaiai Limanı’nda koloniler kurmuşlardır Ünlü seyyah Marco Polo Çin seyahati için 1268 yılında bu limandan karaya çıkmış, seyahatini tamamladıktan sonra yine bu limandan gemiye binip Venedik’e dönmüştür Ayrıca Ayas ve Atlas kaleleri, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan üç katlı gözetleme kulesi, Osmanlı ve Roma hamamları kentin tarihi zenginliğini artırmaktadır Akören Ören Yeri: Toroslar üzerindeki Aladağ ilçesinin bir beldesi olan Akören yeni tespit edilmiş bir ören yeridir Yapılan araştırmalara göre iki mahalleden oluşan ören yerinde ayakta kalmış dört adet kilise, yapı kalıntıları ve caddeler saptanmıştır Kazılardan elde edilen yazıtların incelenmesinden burasının Roma devrinden beri yayla olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır Ceyhan-Sirkeli Muvattali Kabartması ve Ören Yeri: Eski Misis-Ceyhan karayolu üzerinde yer alan Sirkeli köyünde Ceyhan Nehri kenarında bir kaya kütlesinin üzerinde bulunmaktadır Yakında Sirkeli Höyüğü bulunur Hitit İmparatoru Muvattali, Mısır Firavunu Ramses ile yaptığı ünlü Kadeş Savaşı’na giderken buraya uğramış ve bu olaydan sonra Hititler tarafından bu yerin kutsallığına inanılmıştır Muvattali kabartması Anadolu’daki en eski Hitit kabartması olması ile de ayrı bir öneme sahiptir Tepebağ Evleri: Eski Adana evleri, aynı adlı Tepebağ Höyüğü'nün üzerinde ve eteklerindedir Tarihi sur içindeki Adana şehrinin yüzlerce yıllık kültürü burada saklıdır Tepebağ Evleri'nin çoğu 18 yüzyılda yapılmıştır Yılan Kale: Misis ile Ceyhan arasında, ovaya hâkim bir tepe üzerindedir İç Anadolu’dan gelip Gülek Boğazı yoluyla Adana, Misis, Payas ve Antakya’dan geçen tarihi istila ve kervan yolunun üzerinde bulunan kale, dağ kaleleri zincirinin ilk halkasıdır Halk arasında “Şahmeran Kalesi” olarak da bilinen kalede Şeyh Meran adlı bir kişinin yılan yetiştirip terbiye ettiği söylentisi yaygındır Dumlu Kalesi: Ceyhan’ın 17 km kuzeybatısında Sağkaya bucağının Dumlu (Tumlu) köyünün batısında ve 75 m kadar yükseklikteki sert kalkerli bir tepe üzerindedir 12 yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Çevresi 800 metredir Sekiz burçludur Ovaya bakan doğu köşesinde gözetleme kulesi bulunmaktadır Tek kapısı doğuya bakmaktadır Kale içerisinde yapı kalıntıları ve sarnıçlar yer almaktadır Tepe etrafında kaya mezarları görülmektedir Kozan Kalesi ve Manastırı: Assurlular tarafından yaptırılmıştır Kozan Kalesi (Sis) tarihi yol üzerinde stratejik yönden önemli bir konumdadır 9 yüzyılda Abbasilerin, 11 yüzyılda Selçukluların ve daha sonra Haçlıların eline geçmiştir Her üç yılda bir yapılan vaftiz yağı çıkarma törenleri nedeniyle, Hıristiyan dünyasının önemli merkezlerinden olmuştur Ramazanoğlu Konağı: Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1489 yılında yaptırılmıştır Üç katlıdır ve kesme taştandır Adana’nın en eski ev örneklerindendir Harem bölümü ayakta olup, selamlık kısmı yıkılmıştır Daha sonraki yıllarda tüccarların tuz pazarı kurması nedeniyle “Tuz Hanı” adı verilmiştir Akça (Ağca) Mescit: Adana’nın en eski Türk yapısı olan Akça Mescit, 1489 yılında Türkmen Beyi Ağca tarafından yaptırılmıştır Kapısı ve mihrabı göz alıcı üç sıra taş mermerle kaplıdır Bebekli Kilise: 1880-90 yılları arasında yapılan kilisenin esas ismi Saint Paul’dür Kilisenin tepesinde Meryem Ana’nın 25 metrelik tunç heykeli bulunmaktadır Heykelin bebeğe benzemesi nedeniyle halk arasında Bebekli Kilise olarak bilinir Büyük Saat Kulesi: Tarihi Ulu Cami Külliyesi içinde, 1882 yılında Vali Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan dikdörtgen kesitli 32 m yükseklikte bir kuledir Resmi dairelerin zamanlarını ve ezan vakitlerini göstermek için yapılmıştır Çarşı Hamamı: Ramazanoğlu Piri Bey tarafından 1529 yılında yaptırılmıştır Soğukluk, sıcaklık bölümü ve halvet odalarıyla klasik Osmanlı hamam mimarisinin tipik örneklerindendir Giriş kapısındaki taş işçiliği ilginçtir Kurtkulağı Kervansarayı: Kurtkulağı Kervansarayı, Ceyhan’ın 12 km güneydoğusunda Kurtkulağı beldesindedir 17 yüzyıl sonunda Hüseyin Paşa tarafından eski Halep kervan yolu üzerinde yaptırılmıştır Büyük kesme taşlarla yapılmıştır 2360x4575 m boyutlarındadır 180x215 m’lik kalın ayaklar ve kemerlerle örtülü odalar sivri kemerli ikişer pencere ile aydınlanmaktadır Kervansarayın hemen yanında, aynı döneme ait ilginç bir mimarisi olan tarihi cami bulunmaktadır Bedesten: Eski Belediye Caddesi üzerindedir Ramazanoğlu Halil Bey ve oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından 16 yüzyılda yaptırılmıştır “Kapalı Çarşı” olarak da bilinmektedir Adana’nın en canlı ticaret merkezi olmuştur Halen bu önemi sürmektedir Resmi Büyütmek İçin Buraya Tıklayınız Orjinal Resim 726x200 ve 22KB Dir TERMAL KAPLICALAR : Bahçe ilçesindeki Haruniye Termal Turizm Merkezi, Aladağ yakınlarındaki Acısu içmesi, Ceyhan'daki Tahtalıköy, Kokarpınar içmesi ve Kurttepe içmesi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan şifalı sulardır YAYLALAR: Tekir, Bürücek, Aladağlar, Horzum Fındıklı, Hamidiye, Asar, Asmacık, Armutoluk, Belemedik, Meydan, Çamlıyayla ve Kızıldağ yaylaları eşsiz güzelliğiyle yayla turizmi için önemlidir KÖPRÜLER: Taşköprü: Adana Müzesi’ndeki kitabede mimar Auxentios tarafından 4 yüzyılda yapıldığı yazılıdır 319 m uzunluğunda ve 13 m yüksekliğinde olan köprü, yanlardan ortaya doğru büyüyen 21 yuvarlak kemerden ibarettir Bunlardan ancak 14’ü sağlamdır Ortadaki büyük kemerde iki aslan kabartması vardır GÖLLER Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye'deki "A sınıfı" niteliğindeki 19 sulak alandan 2'sini oluşturmaktadır Ayrıca nesli tehliaaae düşmüş 2 tür deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) ve özellikle (Cheloria Mydas) Akdeniz'de varlığını sürdürebilmesi açısından da bu alanlar önemlidir Ayrıca Yumurtalık Lagünü ülkemizde Halep Çamının(Pinus Halepensis)'in nadir yayılış alanıdır Saha; Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında yer alan 17 deniz kaplumbağası yuvalama alanlarından birisidir Özellikle Akdeniz'de yok olma tehlikesi içinde bulunan Chelonia Mydas türü kaplumbağa için son sığınma alanlarıdır DOĞA SPORLARI ve SPORTİF FAALİYETLER: Adana ili baraj gölünde sörf yapılmaktadır Yaylalarda trekking ve atlı doğa sporu güzergahları mevcuttur Bisiklet sürüşü için çok elverişli güzergahlar vardır Seyhan ve Ceyhan nehirleri baraj gölleri olta balıkçılığı için uygun mekanlardır Av potansiyeli yüksek olan ilde Torosların yamaçlarında yaban keçisi, ala geyik ve karaca av hayvanı üretme sahaları kurulmuştur Akarsularda bol miktarda alabalık yaşamaktadır Rafting için çok elverişli ırmaklarından biri olan Göksu, Adana il merkezine 121 km mesafede olan Feke ilçesindedir KUŞ GÖZLEM ALANI: Aladağlar: Kuş Alanı, Tuzla Gölü Kuş Alanı, Akyatan Gölü Kuş Alanı, Ağyatan Gölü Kuş Alanı, Yumurtalık Lagünleri Kuş Alanı Adana İli sınırlarında bulunmaktadır ALIŞVERİŞ- NE ALINIR ? Geleneksel motiflerle yapılan el sanatları çok gelişmiştir Keçecilik, koşumculuk, at arabacılığı, demircilik ve bakırcılık, yemenicilik, mermercilik, kilimcilik, hasır ve boyra örücülüğü ilin önemli el sanatları arasında yer alır Ne Yenir ? Adana yöresinin zengin bir mutfağı bulunmaktadır Mutfağın bu kadar zengin olmasının nedeni çeşitli kültürlerin etkisinde kalmasıdır Adana yemeklerinin en büyük özelliği un, bulgur, et ve çeşitli baharatların kullanılmasıdır Aynı zamanda süt, yoğurt, peynir ve çökelek de bol miktarda kullanılmaktadır Adana kebabı çok ünlüdür Bunun yanında bol yeşillik, ezme, salata yenir ve mevsimine göre ayran veya yöreye özgü şalgam suyu içilir Kesme ya da hamur çorbası, yüzük çorbası, düğün çorbası, sebze yemeklerinden süllüm, mercimekli ıspanak başı, kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarmısaklı köfte, içli köfte, sakatat dolması, kebaplardan Adana kebabı, çingene kebabı, içeceklerden şalgam veya meyan kökü, tatlılardan karakuş tatlısı, taş kadayıfı ve halka tatlısı Adana mutfağının özgün yemeklerindendir Yapmadan Ayrılma : Kent Merkezindeki Bölge Arkeoloji Müzesini, Etnografya Müzesini, Atatürk Evini gezmeden, Merkezde Ulu Cami, Sabancı Merkez Cami, Bebekli Kilise, Taş köprü ve Tepebağ Eski Adana evlerini görmeden, Merkez dışındaki Anavarza, Şar ve Misis ören yerleri Akyatan ve Ağyatan Kuş Cennetlerini görmeden, Adana Kebabı yemeden, Şalgam suyu ve Aşlama (meyan kökünden yapılmaktadır) içmeden, Eski çarşıları gezmeden, Karatepe kilimlerinden almadan, Uzun yıllardan beri yapılan Altın Koza Festivalini izlemeden Adana'dan ayrılmak olmaz |
|