Kısa Komik Skeçler |
09-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısa Komik SkeçlerKomik Skeçler SAĞIRIN HASTA ZİYARETİ İHTİYAR: Ah, ah! Şu sağırlık ne kötü bir şeymiş yahu? Hayat çekilmez bir işkence oluyor insanın kulakları duymayınca Bu hale de şükür, ya bir de kör olsaydım, felçli olsaydım, ne bileyim, çaresiz bir hastalığa yakalansaydım Buna da şükür KADIN: Efendi, efendi! Yine geldiler her halde Kendi kendine ne konuşup duruyorsun böyle? Efendi beni duyuyor musun? İHTİYAR: Nee? Uyuyor muyum! Hayır, hayır uyumuyorum KADIN: Allah, Allah, ne olacak bu adamın hali! Hanyayı Konya anlıyor İHTİYAR: Ne dedin hanım Havva kolonyayı mı alıyor? KADIN: Tamam, tamam yok bir şey Çattık yahu İHTİYAR: Nee, çatıda yangın mı çıktı? KADIN: Neyse boş ver Duydun mu komşu hastalanmış? İHTİYAR: Koşu başlamış mı? Ne koşusu bu hanım? KADIN: Komşu, komşu Sabahtan beri yanlış anlıyorsun Komşu hastalanmış diyorum İHTİYAR: Nee? KADIN: Hastalanmış komşu diyorum İHTİYAR: Haşlanmış turşu mu yiyorsun? Yahu turşunun haşlanmışı nasıl oluyor ki! KADIN: İlahi efendi bir ömürsün Bari yazarak anlatayım Bak şimdi şu kağıda yazıyorum İHTİYAR: Aşağıda kazı mı yapıyorsun, niye? KADIN: Bakburaya! Kom-şu has-ta-lan-mış he-men onu zi-ya-ret-et İHTİYAR: Haa! Demek komşum hasta ha! Vah, vah! Hemen onu ziyaret edeyim Ama benim kulaklarım iyi duymaz ki Nasıl anlaşacağız onunla? Ama olsun, o dudaklarını kıpırdatınca ne dediğini tahmin ederim "Nasılsın komşu ?" derim "Hamd olsun biraz iyiyim" diyecektir "Şükürler olsun sevindim" derim Sonra "Ne yiyip ne içiyorsun? derim? O da "şerbet içtim, yada çorba içtim" der Ben de "afiyet olsun" derim Sonra da hangi doktor geliyor? diye sorarım O da bir doktor ismi söyler elbet Bunun üzerine ben de "ooo çok iyi, çok iyi" derim Hanım ben komşuyu ziyarete gidiyorum KADIN: Efendi Allah yardımcısı olsun, selamlarımı da iletiver İHTİYAR oğru, doğru saçlarımı da düzelteyim Hadi ben çıktım KADIN: Hadi bakalım (Yan Komşu da) -- İHTİYAR: Huu komşu Komşu ben geldim Nasılsın bakalım? KOMŞU: Sorma komşu ölüyorum, ölüyorum Off, off! İHTİYAR: Oh, oh çok şükür olsun Çok sevindim KOMŞU: Emek çok sevindin ha! Seni nankör! İHTİYAR: Söyle bakalım komşu, ne yiyip ne içiyorsun? KOMŞU: Zehir zıkkım yeyip içiyorum Bu hastalık beni bitirdi İHTİYAR: Afiyet olsun, afiyet olsun Peki hangi doktor geliyor tedaviye? KOMŞU: Ne tedavisi be adam! Ölüyorum ben Azrail geliyor, Azrail İHTİYAR: Çok iyi, çok iyi O gerçekten iyi bir doktordur İşini iyi bilir Bütün acıların son bulacaktır merak etme KOMŞU: Bela mısın be adam! Yürü git işine! Hanım, hanııım şu sağırı defet evden! İHTİYAR: Doğru söyledin komşu Sağlığımıza dikkat etmeliyiz Hadi artık ben gidiyorum Hasta ziyareti kısa olur Sağlıcakla kal (Mesnevi'den Uyarlanmıştır) ________________________________________ AT HIRSIZI HASAN : Hayrola Rüstem, üzgün görünüyorsun, ne oldu? RÜSTEM : Ben üzülmeyeyim de kim üzülsün Hasan? HASAN : Hele anlat bakalım seni bu kadar perişan eden olay neymiş, merak ettim yahu! RÜSTEM : Bütün paramı verip bir at almıştım HASAN : Ee, at öldü mü yoksa? RÜSTEM : Ölse teselli olacak bir yanı var? HASAN : Ne oldu peki? RÜSTEM : Dün gece ahıra bir hırsız girip atımı çalmış HASAN : Yapma yaa İnan ki çok üzüldüm İnşallah bulursun atını RÜSTEM : Pek sanmıyorum bulabileceğimi ama hayırlısı neyse o olsun Ne diyelim HASAN : Benim acele bir işim var, gitmek zorundayım Hadi kal sağlıcakla RÜSTEM : Yolun açık olsun Hasan HIRSIZ : Lanet hayvan yürüsene be! RÜSTEM : Aman Allah´ım rüya mı görüyorum yoksa! Bu at benim atım yahu! Hey, heey, bu benim atım! HIRSIZ : Yanlışın var Beyim Bu at yıllardan beri benimdir RÜSTEM : Madem ki bu at yıllardan beri senin, o halde söyle bakalım, bu atın hangi gözü kör? HIRSIZ : Hangi gözü mü kör? Bunu bilmeyecek ne var, tabi ki sol gözü kör RÜSTEM : Bilemedin HIRSIZ : Pardon pordon, ben sağ gözü diyecektim, yanıldım Evet evet, sağ gözü kör bu atm RÜSTEM : Sen sadece hırsız değil ayrıca beceriksiz bir yalancısın da HIRSIZ : Niye? RÜSTEM : Bu atın iki gözü de sapasağlam çünkü! Ver atımı ___________________________________________ GERÇEK ZENGİNLİK SAĞLIKTIR ÖĞRETMEN :Çocuklaar! Piknik sona erdi Hava kararmak üzere Toparlanın okula yetişmeniz lazım ALİ :Biz hazırız öğretmenim ÖĞRETMEN :Haydi bakalım, geldiğimiz yoldan geriye dönüyoruz VELİ :Öğretmenim şuraya bakın! Ne kadar güzel bir köşk burası ÖĞRETMEN :Aaa! Gerçekteeen! Harika bir ev bu! Kimin acaba çocuklar? CAN :Bilmem Ama keşke bu evin sahibinin oğlu olsaydım ÖĞRETMEN :Niye? CAN :Niye mi? Baksanıza, boğaz manzaralı, yem yeşil bahçesi olan olağanüstü bir ev bu Kimbilir içinde neler neler vardır ÖĞRETMEN :Eğer sen bu evin sahibinin oğlu olsaydın neler yapardın? CAN : Sizleri evime davet ederdim ALİ : Öğretmenim ne olur şu evin bahçesine bir girelim ÖĞRETMEN :Niye, ama geç kalıyoruz çocuklar VELİ :Ne olur öğretmenim! Hemen geri çıkarız ÖĞRETMEN : İzinsiz olmaz Bir bakalım kim var içeride? ALİ : Öğretmenim bakın orada bir kadın var ÖĞRETMEN :Evet gördüm Heey! Bakar mısınız? BAKICI :Buyrun, ne istemiştiniz? ÖĞRETMEN :Şeey! Ben öğretmenim Bunlarda Gümüş İlköğretim Okulu öğrencileri Sınıfça buraya pikniğe gelmiştik Dönerken bu köşkü gördük Kime ait olduğunu merak ettik Bu köşk kimin acaba? BAKICI :Bu köşk ülkemizin en zengin insanına ait CAN : Öğretmenim orada bir çocuk var Tekerlekli sandalyede oturuyor BAKICI :Bir dakika onu buraya getireyim ALİ : Aa! Çocuk hasta galiba BAKICI :Bu çocuk da bu köşkün sahibinin oğlu Gördüğünüz gibi tekerlekli sandalyeye mahkum Bende onun bakıcısıyım ÖĞRETMEN :Yaa! Demek bu çocuk bu köşkün sahibinin oğlu ha Çocuklar! Az önce "Keşke bu köşkün sahibinin oğlu olsaydım" diyen kimdi? CAN :Şey bendim öğretmenim ÖĞRETMEN :Şimdi ne düşünüyorsun? CAN :Şeey, ne diyeceğimi bilemiyorum ÖĞRETMEN :Bakın çocuklar zenginlik sandığınız gibi mal ve varlık yönünden herşeye sahip olmak değildir Gerçek zenginlik gönülle olur Eğer gönlünüz huzur doluysa siz dünyanın en zengin insanısınız demektir ALİ :Nasıl yani öğretmenim VELİ : Gönlün huzur dolu olması ne demek öğretmenim CAN : Gerçek zenginlik nedir öğretmenim? ÖĞRETMEN : Çocuklar, sizler hepiniz aslında milyardersiniz Örneğin sen çocuğum, sana 100 milyar verseler gözlerini satarmısın? ALİ -Hayır, kesinlikle satmam Gözlerim olmadıktan sonra parayı ne yapayım? ÖĞRETMEN :Ya kalbini 100 milyara satar mısın? ALİ :Olur mu öğretmenim? Kalbim olmazsa ben nasıl yaşarım? ÖĞRETMEN :Peki sana 500 milyar verseler bir ayağını satar mıydm? VELİ :Hayır ÖĞRETMEN :Peki 500 milyara bir kolunu satar mısın? YELİ :Hayır ÖĞRETMEN : Gördüğünüz gibi hiç biriniz milyarlarca paraya rağmen bir organınızı bile satmıyorsunuz Demek ki bu organlarınızın değeri çok çok fazla Örneğin çok çok zengin olan bir insan ölmek üzereyken, birazcık daha yaşamak için, bütün servetini vermeye razı olur Yani anlıyacağınız önemli olan sağlıktır Sağlık ve huzur! Nice insanlar vardır ki, servet içinde yüzüyorlar, ama mutsuzlar! CAN :Teşekkür ediyorum öğretmenim Bana gerçek zenginliğin ne olduğunu gösterdiniz Demek ki ben çok çok zengin bir insanmışım (Cengiz Tan - Yürek Hikayeleri´nden Uyarlanmıştır) |
|