Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
amasya, erzurum, genelgesi, kogresi

Amasya Genelgesi Ve Erzurum Kogresi

Eski 08-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Amasya Genelgesi Ve Erzurum Kogresi








AMASYA GENELGESİ (21-22 HAZİRAN 1919)


Mustafa Kemal, havza genelgesini yayınladıktan sonra İstanbul’a çağırılmış fakat buna uymamıştır Bu durum, İstanbul hükümeti ve bir kısım basın tarafından Mustafa Kemal’in aleyhinde propaganda başlatmasına neden oldu Genellikle; “Asi komutan, başına buyruk hareket ediyor İttihat ve terakkici Mustafa Kemal, memleketi yeni maceralara sürüklüyor” gibi propagandalara ağırlık vermişti Açıkça, Mustafa Kemal ile Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa arasındaki, Türk milletini kurtuluşu konusunda görüş ayrılığı bir uçurum halini alıyordu

Genelgenin yayınlanma amacı:


Türk kurtuluş hareketini kişisel bir hareket olmaktan çıkarıp, milletin birlik ve dayanışmasını sağlayan milli bir hareket haline getirmektir


Amasya genelgesi, Mustafa Kemal’in dışında bazı komutanlar tarafında da imzalanarak yayınlandığı için; Havza genelgesinden farklıdır Genelge çok imzalıdır Mustafa Kemal’in dışında Rauf bey, Ali Fuat Paşa, Refet Bey de genelgeyi imzalamıştır 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir, Erzurum kongresi hazırlıklarıyla ilgilendiği için, Amasya’ya gelememiş ve genelgeyi imzalayamamıştır


Amasya Genelgesi, Mustafa Kemal’in Samsun ve Havza’dan askeri komutanlara, sivil yöneticilere gönderdiği bildiri ve genelgelerle halka açıkladığı görüşlerin bir program ve karar halinde açıklanmasıdır


Mustafa Kemal ve sayılan komutanlar kendi aralarında; askeri ve milli teşkilatın hiçbir suretle terk ve başkasına bırakılmaması silah ve cephanelerin teslim edilmemesi, işgallerde ortak hareket edilmesi kararlarını da alırlar


Mustafa Kemal’in , yaveri Cevad Abbas Bey’e yazdırdığı genelgenin esasları şunlardır:


Yurdun bütünlüğü ve bağımsızlığı tehlikededir

İstanbul’daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirmemektedir Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor

Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır

Milletin durumunu ve davranışlarını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için, her türlü etkiden ve denetimden kurulmuş bir kurulun varlığı gereklidir

Anadolu’nun her yönünden en güvenli yeri olan Sivas’ta, milli bir kongrenin tez elden toplanması kararlaştırılmıştır Milli bir kongre olan Sivas kongresine çağrı Amasya genelgesinde yapılmıştır Milli irade milli egemenlik burada söz konusu edilmiştir

Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenliğini kazanmış üç delegenin mümkün olan süratle hemen yola çıkarılması gerekmektedir

Her hangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek, bu iş bir sır gibi tutulmalı ve delegeler gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidir

Doğu illeri adına, 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır O güne kadar, diğer delegeler de Sivas’a ulaşabilirse, Erzurum Kongresinin delegeleri de Sivas’ta yapılacak genel kongreye katılmak üzere yola çıkacaklardır


Önemi:Bu genelgeyle; Kurtuluş Savaşı’mızın gerekçesi, yönetim ve metodu belirlenmiştir “Türk Milletinin geleceğini, Türk Milletinin azim ve kararı belirleyecektir


AMASYA GENELGESİNİN ÖZELLİKLERİ:


Amasya genelgesi, iç ve dış düşmanlara karşı bir isyan, bir ihtilal parolası niteliğindedir

Milli irade kavramı yerleştirilmeye çalışılmıştır

Milli egemenlik ve milli devlet kavramlarından ilk defa söz edilmiştir

Türk Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, planı, programı ve metodu açıklanmıştır

İstanbul Hükümeti’nin, Türk Milletine karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği ve bunun için de İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletlerine karşı, Türk milleti ayaklanmaya davet edilmiştir

Amasya Genelgesi, Türk İnkılap tarihinde, yeni bir Türk Devletinin korumasında katkısı olan çok önemli bir hukuki ve siyasi belge değeri taşır

AMASYA GENELGESİNİN ETKİLERİ VE SONUÇLARI:


Genelge ile yurtta büyük bir sevinç başlamış ve Havza Genelgesi ile istenilen gösteri ve mitinglerin yapılması hız kazanmıştır

Anadolu’nun her tarafında milli nitelikli Sivas Kongresi için delege seçimi başlamış ve seçilen delegeler, büyük gizlilik içinde Sivas’a hareket etmiştir Bu durum; genelgeye Türk milletinin olumlu baktığının bir işaretidir

İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal’i tutuklaması için 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya özel ve gizli bir görev verecektir

Mustafa Kemal görevden alındığını 26 Haziran 1919’da Sivas’a geldiğinde öğrenir Bu karara karşı ilk tepkisi; “Ben padişah ve halife efendimizin buyruğu ile göreve atandım Beni İçişleri Bakanı değil, ancak padişah efendimiz görevden alabilir” olacaktır

UYARI: Mustafa Kemal, kendi düşündüğü şekilde de görevden alınacağını biliyordu Onun bu tepkisi, zaman kazanma arzusundan kaynaklanmaktadır


ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ – 7 AĞUSTOS 1919)



Erzurum Kongresi bölgesel bir kongredir


Kongreyi “doğu illeri Mudafaa-i Hukuk-u milliye” Cemiyeti’nin Erzurum şubesi toplayacaktır Kongreye delege olabilmek için, Doğu Anadolu doğumlu, ya da Doğu Anadolu da görev yapıyor olmak gerekiyordu Mustafa Kemal’in, bu şartlara uymadığı için, kongreye delege olarak katılması imkansızdı Erzurumlu yöneticiler, Mustafa Kemal’in, katılmasını sağlamak için, iki delege delegelikten istifa eder

ERZURUM VE SİVAS KONGRESİ’ NİN BENZERLİKLERİ


Erzurum Kongresi’nden 64, Sivas Kongresi’nde de 24 delege yer almıştır Bu durum, her iki kongreye de az sayıda delege katıldığını ve ya bir başka deyişle, beklenen sayıda delege katılmadığını göstermektedir


Kongreler öncesinde İtilaf Devletleri, Erzurum ve Sivas’ı işgal ederek, bu kongreleri engelleyeceklerini yaymışlardır Ancak böyle bir harekette bulunmadılar


Her iki kongre de Mustafa Kemal, kongre başkanlığına aday olmuş ve bu konu delegeler tarafından çok tartışılmıştır Her iki kongrenin de başkanı Mustafa kemal olacaktır


Her iki kongrede de çok tartışılan konulardan bir diğeri “Manda”konusudur Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde tartışılan mandacılık, delegeler tarafından reddedilecektir

Uyarı: “Manda ve himaye kabul edilemez” kararı, her iki kongre de alınmış olmakla beraber; bu konu Kuva-i Milliyeci’ler arasında, Sivas Kongresi’inden sonra bir daha gündeme gelmeyecektir Bu bakımdan Mandacılık konusu, Sivas Kongresi’nde kesin olarak reddedilmiştir Reddedilme nedeni, ulusal egemenliğe aykırı görülmesidir


Her iki kongrede de; “Mebusan Meclisi’nin derhal toplanması sağlanacaktır”kararı alınır

Erzurum Kongresinde 9 kişiden oluşan Heyet-i Temsiliye kurulmuştur Bu kurul Sivas Kongresinde genişleterek devam ettirilmiştir

ERZURUM KONGRESİNDE ALINAN DİĞER KARARLAR


Yabancı işgali ve müdahalesiyle Osmanlı Hükümeti dağılacak olursa, millet hep birlikte savunma

yapacak ve direnecektir
UYARI : Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlatılması gereği, Amasya Genelgesi’nden sonra bir kere daha, kongre tarafından ortaya konulmaktadır


Vatanın istiklalini korumaya merkezi hükümet muktedir olmadığı takdirde, maksadı temin için bir geçici hükümet kurulacaktır Bu hükümet heyeti, milli kongre tarafından seçilecektir Kongre toplantı halinde değilse, seçimi Heyet-i Temsiliye yapacaktır
UYARI : Yeni bir hükümet kurulması düşüncesi ilk defa ortaya çıkmaktadır Bu durum yeni ve milli bir devletin kurulması demektir


Kuva-i Milliye’yi amil (etken) ve İrade-i Milliye’yi (milli irade) hakim kılmak esastır
UYARI : Kongre kararlarının temel fikridir Amasya Genelgesi’nde yer alan; “Türk Milleti’nin geleceğini , Türk Milleti’nin azim ve kararı kurtaracaktır” Görüşü, karar haline dönüşmüştür Bu kararla;

Milli irade kavramı yerleştirilmeye çalışılmaktadır

Saltanatın kaldırılacağı, milli (ulusal) devletin kurulacağı anlaşılmaktadır

Halk yönetimi olan “Cumhuriyet”in kurulacağı anlaşılmaktadır


Hıristiyan halka, siyasal hakimiyet ve toplum dengemizi bozacak imtiyazlar (ayrıcalıklar) verilemez
UYARI : Tanzimat ve Islahat Fermanları’na bir tepkidir Bu fermanlarla Hıristiyan halkın cizye ve Haraç gibi vergi yükümlülükleri kaldırılmıştı Müslüman Türk toplumu vergi verir, askere giderdi Böylece Hıristiyan halk önemli ayrıcalıklar kazanmıştı İlk kez bu ayrıcalıklara tepki Erzurum Kongresi’nde gelir

Misak-ı Milli’de yer alan “azınlıklara komşu ülkelerdeki Müslüman Türklere tanınan haklardan daha fazlası tanınamaz” kararından farklıdır

KONGRENİN ÖNEMİ VE SONUÇLARI


Erzurum kongresi, Doğu Anadolu’nun kaderini görüşmek üzere toplandığı halde, memleketin bütününü ilgilendiren sorunlar hakkında kararlar alınarak; Milli Mücadele’nin esas programını hazırlamıştır

UYARI : Milli Mücadele’nin temel amacı, kayıtsız şartız bağımsızlık, kayıtsız şartsız milli hakimiyet idi Erzurum Kongresi bir meclis gibi çalışmıştır


Kongrede vatan sınırları belirtilerek, vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı ilan edilmekle, emperyalistlere de Türklüğün ata yurdunun işgal edilmeyeceği anlatılmıştır Temsil Heyeti’nin, gerektiğinde bir hükümet olarak görev yapacağı açıklanmakla, Milli devlet’in yürütme organı olma çabası ortaya çıkmaktadır


Mustafa Kemal’e göre ; Erzurum Kongresi İstanbul Hükümeti ve işgal kuvvetleri tarafından iyi karşılanmamıştır Kongrenin toplandığı sırada Damat Ferit Paşa; “Anadolu’da ayaklanma çıktı Anayasaya aykırı olarak Meclis-i Mebusan adı altında toplantılar yapılıyor Bu hareketin derhal engellenmesi gerekir” Demişti Bu konuşmanın yabancı basın mensuplarına yapılan basın toplantısında söylediği düşünülürse; ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır Mustafa Kemal ve Rauf Bey’in hemen yakalanarak İstanbul’a gönderilmesi İstanbul Hükümeti’nce istenir

Not: Erzurum ve Sivas Kongrelerinde yer alan ortak kararlar, ayrıca yazılmamıştır

UYARI : Halkın sevinç gösterilerinde bulunması, Milli mücadele Hareketi’nin gücünü Halktan aldığı ve halka mal olduğunu gösterir


SİVAS KONGRESİ (4-7 EYLÜL 1919)



Kongrenin ilk gümlerinde Başkan Mustafa Kemal, kendilerinin İttihat ve Terakki’ci olmadıklarını açıklar Böylece hem içerde hem dışarda Kuva-i Milliyeciler hakkın da yapılan aleyhte propagandaların olumsuz etkileri ortan kaldırılmış olur


[CENTER]ALINAN KARARLAR[/CENTER]


Kongre; Anadolu ve Rumeli’de kurulmuş olan bütün Müdafaa-i Hukuku Milliye Cemiyetlerini, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı ile tek cemiyet haline getirildi Milli güçler birleştirilmiş, Kurtuluş Savaşı’nın tek elden yönetilmesi sağlanmıştır


Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir
UYARI: Manda yönetimi “ulusal bağımsızlığa” ters düştüğü için reddedilmiştir


“Temsilciler Kurulu, doğu Anadolu’nunbütününü temsil eder” kararı, Sivas Kongresi’nde, “Temsilciler Kurulu, yurdun bütününü temsil eder” Şekliyle yeniden düzenlendi

UYARI: Temsilciler Kurulu, TBMM açılıncaya kadar, Anadolu Hareketi’ni yürütme görevini üstlenen bir kurul olmuştur Görevi, TBMM’nin açılmasıyla son bulmuştur

Misak-ı Milli’nin esasları belirlendi


Batı Anadolu Kuva-i Milliye Komutanlığı’na Ali Fuat Paşa getirildi
UYARI: Ali Fuat Paşa’nın Kuva-i Milliye Komutanlığına atanması, Sivas Kongresi’nin bir hükümet gibi (Yürütme organı ) çalıştığını göstermektedir


İrade-i Milliye gazetesinin çıkarılması kararlaştırıldı
UYARI: Basın ve yayının önemi anlaşılmış; Bu gazete İstanbul basınının, aleyhte yaptığı yayınları etkisiz kılmak için çıkarılmıştır


“Padişah tarafından dağıtılan Mebusan Meclisi’nin, derhal toplanması sağlanacaktır” kararıyla:
UYARI: İstanbul Hükümeti’nin alacağı kararlarda halkı temsil edenleri etkili kılmak amacıyla bu karar, Erzurum Kongresi’nden sonra, Sivas Kongresi’nde de tekrarlanmıştır


SİVAS KONGRESİ’NİN ÖNEMİ VE SONUÇLARI



Padişahın izniyle değil, milletin arzusuyla toplanan bir kongredir


Sivas Kongresi’nde Erzurum Kongresi gibi, ihtilalci bir karakter taşımaktadır Tutuklanma emri bulunan Mustafa Kemal’in, kongre başkanlığına getirilmesi bunun açık göstergesidir


Kongre Ali Fuat Paşa’yı, Batı Cepheleri Kuva-i Milliye Komutanlığına getirilmekle, yürütme yetkisini kullanmıştır


Mondros Mütarekesi’nin uygulanışına karşı çıkılmış ve yabancı işgallere karşı da direnileceği açıklanmıştır


Manda’nın reddedilmesi, “kayıtsız şartsız bağımsızlık” ilkesi açıkça benimsenmiştir


Mustafa Kemal her türlü engele rağmen, Kuva-i Milliye’nin önderi durumuna gelmiştir


Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin ve Temsilciler Kurulu’nun başkanı olarak; 11 Eylül 1919 tarihinden itibaren yönetimi, hukuken ve fiilen elinde bulundurduğundan, Milli Hükümet’in başkanı olarak kabul etmak gerekir

SONUÇLARI:


Mustafa Kemal, Kuva-i Milliye’nin lideri olmuştur


Padişah baskı ve şiddetle Mustafa Kemal’in yükselişini durdurmayacağını anlamış, varlığını devam ettirebilmek için O’na yaklaşmak gereğini duymuştur


İstanbul’da hükümet değişikliğine neden olmuştur


Mustafa kemal ile Padişah’ın arasının açılmasında en büyük etken, Sadrazam Damat Ferit Paşa Hükümeti idi Padişah Mustafa Kemal’e yaklaşabilmek için, Damat Ferid’i görevden alarak, yerine vatansever Ali Rıza Paşa’ya hükümet kurdurmuştur

UYARI: Benzer hükümet değişikliği, baş komutanlık Meydan Muharebesi’nden sonra da görülür Anadolu Hareketi’nin başarısı ve düşmanı yurttan kovması üzerine, Padişah’ın Damat Ferid’i görevden alıp yerine vatansever Teyfik Paşa Hükümetini kurdurması, benzer durumdur Her ikisinde de Padişah’ın beklentisi; Saltanatının devam ettirilmesini sağlamaktır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.