Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cedide, döneminde, edebiyati, fünun, hikaye, roman, serveti, özellikleri

Servet-İ Fünûn (Edebiyat-İ Cedide) Döneminde Hikâye Ve Roman Özellikleri

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Servet-İ Fünûn (Edebiyat-İ Cedide) Döneminde Hikâye Ve Roman Özellikleri





Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) Döneminde Hikâye ve Roman Özellikleri
BakımlıyızCom - Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) Döneminde Hikâye ve Roman Özellikleri
Servet-i Fünûn döneminde hikâyede büyük gelişme yaşanır Tanzimat’la edebiyatımıza giren hikâyenin olgun örnekleri bu dönemde verilir Şiirde olduğu gibi hikâyede de bireysel konular işlenir Servet-i Fünûn neslinin “içe dönük karamsar” bakışı bu hikâyelere de sinmiştir Kimi hikâyelerde istanbul dışında geçen olaylara de yer verilmekle birlikte hikâyelerde mekân genellikle İstanbul‘dur Yazarlar realizmin etkisiyle yazdıkları hikâyelerde yaşadıkları dönemi işlemişlerdir
Tanzimat ve Servet-i Fünûn Hikâyeciliğinin Karşılaştırılması
Tanzimat yazarları hikâyelerde sosyal yarar amaçlamıştır Bu açıdan hikâyelerde evlilik sorunları gelenek ve töre batıl inançlar esaret yanlış Batılılaşma işlenmiş mekan ihmal edilmiştir Edebiyat-ı Cedîde döneminde yazarlar yapıtlarında bireysel duyguları işlemişler; aşk kadın evlilik tabiat yalnızlık hayal-hakikat çatışmasından kaynaklanan ümitsizlik aşırı melankoli hastalık karamsar bir bakış açısı gibi bireysel konulara yer vermişlerdir Bu dönem hikâyelerinde sanatçı ruhlu piyano çalan yabancı dil bilen kadınlar; sevdalı ince ruhlu âşıklar Batılı tipler görülür Mekan İstanbul’dur Tanzimat hikâyelerinde dil biraz daha sadedir Cümleler kısa açık ve anlaşılır özelliktedir Çünkü bu dönemde düşünce öne çıkmış özentili anlatım arka plana itilmiştir Servet-i Fünûn yazarları “Sanat sanat içindir” görüşünü benimsemiştir Bu nedenle onların hikâyelerinde dil süslü ve sanatlıdır Eski sözcükler sıklıkla kullanılır Dilde sanat kaygısı ağır basar Ancak bu dil romanlara göre daha sadedir
Tanzimat yazarları Fransız edebiyatından etkilenseler de Doğu öyküleme geleneğinden kurtulamamıştır Bu nedenle Tanzimat hikâyelerinde yapı Batılı olsa da iç kurgu ve anlatım Doğulu özellikler taşır Olay ön plandadır Kişiler siliktir Hikâyelerde romantizmin etkisi açıkça hissedilir Samipaşazade Sezai ile birlikte hikâyelerde realizmin etkisi görülmeye başlar Servet-i Fünûn döneminde ise geleneksel hikâye tamamen bırakılır Batılı tarzda hikâyeler yazılmaya başlanır Realizmin etkisiyle gerçekçi hayat sahneleri sosyal yaşamdan kesitler hikâyelerde yansıtılır Olay yerine kişilere onların ruhsal durumlarına ağırlık verilir Bu nedenle yazarlar öykülerindeki kişileri yaşadığı toplumdan kendi çevrelerinden seçmişlerdir
Servet-i Fünûn edebiyatının en önemli hikayecisi Halit Ziya Uşaklıgil‘dir Sanatçının hikâyeleri anlatım ve teknik özellikler bakımından romanlarıyla aynı çizgidedir Çok kuvvetli iç ve dış gözlem yeteneği olan yazar hikâyelerini rahat yazar Bu bakımından onun hikâyeleri romanlarına oranla daha doğaldır Hikâyeleri üslup bakımından daha zengin lirizmle iç içedir Yazarın hikâyelerindeki dili romanlarından daha sadedir Hikâyelerinin konuları millî ve yereldir Hikâyelerinde halktan kişilere yer verir Kimi hikâyelerinde mekan olarak Anadolu da yerini almıştır “Mahalleye Mevkuf Dilhoş Dadı Raife Molla Altın Nine Keklik İsmail Kar Yağarken Ali’nin Arabası” gibi hikâyeleri millî ve mahallî özellikler taşır
Halit Ziya’nın belli başlı hikâyeleri şunlardır: “Bir Muhtıranın Son Yaprakları Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası Heyhat Solgun Demet Sepette Bulunmuş Bir Hikâye-i Sevda Hepsinden Acı Onu Beklerken Aşka Dair İhtiyar Dost Kadın Pençesi İzmir Hikâyeleri Bir Şir’i Hayal”
Halit Ziya’dan sonra Servet-i Fünûn topluluğunun bir diğer hikayecisi Mehmet Rauf’tur O hikâyelerinde aşk konusunu işlemiştir


Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri
Tanzimat’la başlayan Türk romanı Servet-i Fünûn döneminde Namık Kemal‘in açtığı sanatkârane üslup ile gelişimini devam ettirmiştir Bu dönemde roman gerek üslup gerekse teknik bakımdan önceki döneme göre büyük gelişim göstermiştir Romanda Tanzimatçılarda görülen kurgu hataları üslup eksiklikleri acemilikler Servet-i Fünûn döneminde kaybolmuştur Roman tekniği modern ve sağlamdır Olayların örgüsü işlenişi ve konuşmalar başarılı biçimde verilmiştir Yazarlar eserde kişiliğini gizlemiştir Batılı anlamda Türk romanı bu dönemde yazılır Servet-i Fünûncular Tanzimat’la başlayan dilde sadelik anlayışından uzak durmuş aydın kesim için süslü ve sanatlı bir dille eserler vermiştir Onlar estetiğe önem vermiş bu da beraberinde dil zenginliğini getirmiştir Ancak sanatkârane üslup anlayışı eserlerde kullanılan dilin kimi zaman anlaşılmaz hâle gelmesine neden olmuştur Sanatçılar duygu ve düşüncelerini anlatmak
için Arapçadan Farsçadan Batı edebiyatından sözcük ve tamlamalar kullanmışlardır Batı edebiyatının etkisiyle kısa cümleler kurmaya özen göstermişlerdir Yazılarda Fransız cümle yapısının etkisi vardır Söz diziminde yenilikler yapmışlar; kesik cümleler kullanmışlar sıfatları ismin sonunda kullanmışlar fiilsiz cümleler oluşturmuşlar “ve” bağlacına “ah” ve “oh” gibi ünlemlere cümlelerde bol bol yer vermişlerdir





Servet-i Fünûn Romanının Tema/Konu Özellikleri
Tanzimat sanatçıları devrin koşulları gereği dışa dönük sosyal yazarlardır Yapıtlarında işledikleri konular da yanlış Batılılaşma görücü usulüyle evlenme esaret (kölelik) gibi sosyal konulardır Servet-i Fünûn sanatçıları ise yaşadıkları dönemdeki siyasal baskılar ve sansür nedeniyle bireysel konulara yönelmiştir Bunun sonucu olarak sosyal içerikli temalardan uzak durmuşlar; eserlerinde hayâl-hakikat çatışması başarısız aşklar karamsarlık gibi bireysel temalara yönelmişlerdir Yazar yaşadığı toplumdan bağımsız değildir Onun yaşadığı toplumun uzak bir şekilde eser vermesi olanaksızdır Bu açıdan her tema yazıldığı dönemin zihniyetini sosyal ve kültürel durumlarını yansıtır Kısacası yaşamın gerçeği ile romanın gerçeği birbiriyle örtüşmez; ancak roman gerçek yaşamdan içinde yaşadığı toplumsal ekonomik ve kültürel ortamdan etkilenir Üretildiği toplumun yansımalarını içerir Mai ve Siyah’ta romanın yazıldığı dönemin basın hayatı Aşk-ı Memnu‘da Beyoğlundaki yaşam eğlence merkezleri yer alır Servet-i Fünûn romanında konular İstanbul’daki seçkin kişilerin yaşamından özellikle Batılı çevrelerden alınır Hayal kırıklığı üzüntü ve başarısız aşklar romanlara konu olur
Servet-i Fünûn ile Tanzimat Romanının Karşılaştırılması
Tanzimat Dönemi’nde yazarlar roman türünün ilk örneklerini vermiştir Bu dönemde yazarlar romanda belli bir gelişmeyi değil Doğu ve Batı kültürünü birbirine katarak sosyal yararı gözetmiştir Halka seslenebilmek için yazmış bu yolda meddah ağzını kullanmış öğreticiliği amaçlamıştır Bu açıdan Tanzimat romanları teknik olarak kusurlu; ama bu türü yaygın hâle getirmesi açısından önemlidir Yazarlar romanlarında halkı göz önünde bulundurmuş görüşleriyle kahramanları üzerinde etkili olmuş romanlarının olay akışını sık sık keserek okura bilgiler vermiştir Edebiyatımızda Batılı anlamda esas roman Servet-i Fünûn’la başlar Servet-i Fünûncular realist ve natüralist yazarları psikolojik roman çığırını açan yazarları ve onların roman anlayışlarını örnek almışlardır Toplumsal yarar içeren sosyal konular (cariyelik görücü usulüyle evlilik köle ticareti yanlış Batılılaşma vs) gitmiş kişisel konular özellikle aşk konusu romanlara hakim olmuştur
Tanzimat romanlarında kişilerin psikolojik çatışmalarına çok az yer verildiğini yazarların görüşlerinin roman kahramanları üzerinde etkili olduğunu romanlarda gösterme tekniği yerine öykülemenin ağır bastığını önceki ünitemizde işlemiştik Bu dönem roman yazarları daha çok Doğu edebiyatının etkisindedir Tanzimat Dönemi romanlarında ne canlı bir psikoloji ne karakter ne de gerçekçi yaşam sahneleri vardır Bu nedenle yazarlar tasvir ve tahlilde başarılı olamamışlardır
Romanlarda ağırlıklı olarak kişilerin yaşamı ve salon hayatı işlenir Kişilerin ruh çözümlemelerine tabiat ve çevre betimlemelerine özen gösterilir Roman kişileri romantik yönleri olmakla birlikte genellikle modern yaşamın içinden eğitimli bazen hırslı bazen isyankar geleneğin kalıplarını kıran ümitle bunalım arası gelgitler yaşayan gerçekçi kişilerdir Bu kişiler karamsar tipler çapkın ve macera peşinde olanlar zengin ve Avrupalı tipler olarak sınıflandırılabilir
Yazarlar kahramanlarını psikolojik gerçekliklere uygun olarak serbest bırakır okuru taraf tutmadan kahramanları anlama ve çözümlemeye yönlendirir Bunun yanında yazarlar romanlarda Batı tarzı hayatı ve kahramanları işlemişler sosyal yaşamdan da kuvvetli tiplere ve sahnelere de yer vermişlerdir Örneğin Halit Ziya’nın Mai ve Siyah romanındaki Ahmet Cemil Aşk-ı Memnu’daki Firdevs Hanım Nihal ve Bihter o devir İstanbul’unda yaşamış toplumdan kişilerdir
Tanzimatta sade dile yönelim vardır Şinasi ile başlayan dilde sadeleşmeyi Ahmet Mithat uygulamaya çalışır Fakat özentisiz cümleler kurduğu için bunda başarılı olamaz Samipaşazâde Sezai dilde sadeleşmeyi savunmakla birlikte sanatlı söz söyleme alışkanlığından bütünüyle kurtulamaz Bu konuda Nabizade Nazım daha başarılıdır Servet-i Fünûn roman ve öykülerinde ise sade dil anlayışı bir kenara bırakılmış son derece süslü ve sanatlı arapça ve farsça sözcüklerle yüklü bir dil kullanılmıştır


Servet-i Fünûn Romancılarının Etkilendiği Akımlar
Roman temsil ettiği akıma göre romantik roman natüralist roman realist roman; konusuna göre aşk romanı toplumsal roman polisiye roman macera romanı gibi isimler alır Servet-i Fünûn yazarları yakından takip ettikleri Fransız yazarların etkisiyle realist roman anlayışını benimsemişlerdir Realist romanlar olayları kişi ve çevreyi gerçekçi bir şekilde anlatır Yazarlar kendi duygu ve düşüncelerini esere yansıtmazlar Olaylar ve kişiler karşısında tarafsız kalırlar Realist romanlarda eserin üslubu yapmacıksızdır Servet-i Fünûn yazarları romanda realist ve natüralist yazarları örnek almışlardır Realist romanda gözlem ve araştırma ön planda his ve hayal unsurları ise ikinci plandadır Realist romanlarda gerçekler görülenler ve incelemelerin ortaya koyduğu sonuçlar önemlidir Gözlem önemlidir Yazarlar gerçeğe uygun çevre betimlemeleri yapmıştır Bu dönem romancıları esere kendi duygu düşünce ve hayallerini karıştırmaz kişiliğini gizler Bunun için de olayları kişileri iç ve dış özellikleriyle psikolojik yönleriyle objektif bir şekilde anlatır Dil ve üslup olaya ve olayın kahramanının kişiliğine uygun olarak kullanılır Natüralist romanlarda bilime ve araştırmaya daha çok önem verilir Natüralistler gerçeğe bağlılıkta ve sosyal meseleleri araştırmada realistlerden çok daha fazla bilimsel metodlara bağlıdır Toplumu âdeta bir laboratuvar olarak düşünürler ve eserlerini bu laboratuvar içinde bilimsel verilere bağlı kalarak yazarlar Servet-i Fünûn yazarlarının romanlarında realizm belirgindir Sanat sanat içindir anlayışından hareketle sanatçılar dil ve anlatıma önem vermişlerdir Servet-i Fünûn Romancıları
Bu dönemin romancıları Halit Ziya Uşaklıgil Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın’dır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.