Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eğitim, güler, incelikle, olur, yüzle

Eğitim, Güler Yüzle Ve İncelikle Olur

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eğitim, Güler Yüzle Ve İncelikle Olur




Hz Peygamber'in soruna yaklaşım tarzı Kureyş'ten bir genç Hz Peygamber'e gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü! Zina yapabilmem hususunda bana izin ver!" dedi Bunun üzerine orada bulunanlar: "Sus, sus!" diye onu engellemeye çalıştılarsa da Hz Peygamber: "Bırakın da yanıma gelsin!" buyurdu Gencin yanına gelmesi üzerine de ona: "Sen annenin zina etmesini ister misin?" buyurdular

Genç: "Sana feda olayım ey Allah'ın Resûlü! Elbette ki istemem" karşılığını verdi Hz Peygamber: "Sen nasıl istemiyorsan diğer insanlar da annelerinin zina etmelerini istemezler Peki, sen kendi kızının zina etmesini ister misin?" buyurdu Genç: "Canım sana feda olsun ey Allah'ın Resûlü! Hayır; kızımın zina etmesini de istemem" cevabını verdi
Hz Peygamber bu kez: "Senin istemediğin gibi başkaları da kızlarının zina etmelerini istemez Söyle bakalım sen kız kardeşinin zina etmesini ister misin?" dedi Genç buna da "Hayır, vi istemem ey Allah'ın Resûlü!" cevabını verdi Hz Peygamber: "Sen nasıl istemiyorsan diğer insanlar da kız kardeşlerinin zina etmesini istemezler Peki, öyleyse halanın zina etmesini ister misin?" diye sordular
Genç: "Hayır ey Allah'ın Resûlü! Canım sana feda olsun Tabi ki bunu da istemem" dedi Hz Peygamber'in: "Halk da halalarının zina etmesini istemez Peki, sen teyzenin zina etmesini ister misin?" buyurmaları üzerine de yine: "Canım sana feda olsun ey Allah'ın Resûlü! Bunu da istemem" cevabını verdi
Bunun üzerine Hz Peygamber: "Diğer insanlar da senin gibi, teyzelerinin zina etmelerini istemez" dedikten sonra mübarek elini onun omzuna koyarak: "Rabb'im! Bu kulunun günahlarını bağışla, kalbini her türlü kötülükten arındır Onu zinadan koru!" diye dua etti
Bu duadan sonra hiç kimse bu gencin kadınlara dönüp baktığını görmedi [Taberani]
"Ey vaiz! Sakın halkı ümitsizliğe düşürme"

Şakik bin Seleme şöyle anlatıyor: Abdullah bin Mes'ud yanımıza geldiği bir gün şunları söyledi: "Sizin meclislerinize sık sık gelmememin sebebi sizi usandırmak istemeyişimdir Hz Peygamber de usanmamızdan korktukları için bizlere seyrek olarak vaaz ederlerdi"
İbn Mes'ud, halka vaaz eden birisine "Ey vaiz! Sakın halkı ümitsizliğe düşüreyim deme" diye nasihatte bulundu [Taberani]
Gerçek âlimin özellikleri

Hz Ali şöyle buyurmuştur: "Size gerçek fakihi (fıkıh âlimini) haber vereyim mi? Gerçek fakih insanları Allah'ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyen, onlara Allah'a isyan hususunda cesaret vermeyen ve O'nun azabından emin kılmayan ve Kur'ân-ı Kerim'i asla terk etmeyen kişidir İçerisinde bilgi ve şuur olmayan bir ibadette hayır olmadığı gibi içerisinde amel olmayan bilgide de hayır yoktur Aynı şekilde içinde takvanın olmadığı ibadette ve içerisinde düşünmenin bulunmadığı okumada da hayır yoktur" [Ebu Nuaym]
İlmin adabı

Hz Ömer şöyle buyurmuştur: "İlmi öğrendiğiniz gibi halka da öğretiniz İlim için vakar ve ağırbaşlılığı da öğreniniz Kendisinden ilim aldığınız ve kendilerine ilim öğrettiğiniz kişilere karşı alçakgönüllü olunuz! Zorba âlimlerden olmayınız ki cehaletiniz ilminize üstün gelerek cahil ve bilgisiz insanlar durumuna düşmüş olmayasınız"
Öğrencinin adabı

Hz Ali şöyle buyurmuştur: "Kendisine çok soru sormaman, güç sorular sorarak onu zor durumda bırakmaman, cevap vermek istemediğinde üstelememen, elinle ona işaret etmemen, kaş göz işaretleri yaparak onunla eğlenmemen, onun meclisinde bir başkasından sual sormaman, yanıldığında ona yumuşaklık gösterip acele etmemen, kendisine: "Falan kişi bu konuda senden farklı şeyler söylüyor" dememen gerekir
Öğrendiğin herhangi bir sırrını ifşâ etmemen, yanında bulunduğun sırada hiç kimsenin gıybetini yapmaman, yanında olsan da olmasan da onun şeref ve haysiyetini koruyarak saygıda kusur etmemen, bir cemaat içerisinde otururken herkese birden selam verdiğinde onu özellikle zikretmen elzemdir Huzurunda edepli bir şekilde oturman, bir ihtiyacı olduğunda bunu yerine getirmek için herkesten önce koşman, uzun sohbetlerinden usanmaman âlimlerin senin üzerindeki haklarıdır
Âlimler hurma ağacına benzerler Onlardan yararlanabilmek için bekleyeceksin, tıpkı hurma ağaçlarının meyve zamanını beklemen gibi Âlimlerin Allah katındaki dereceleri, oruç tutan ve kendisinin yolunda cihat eden kimselerinkinden üstündür Âlimin ölümü İslâm'da kıyamete kadar giderilmesi mümkün olmayacak bir çatlak meydana getirir İlim öğrenen bir kişi vefat ettiğinde onu göklerde bulunan meleklerden yetmiş bin tanesi karşılar"
HzAişe'nin Medine vaizine öğrettiği üç güzel metod

Müminlerin annesi, Hz Âişe validemiz Medine vaizi İbn Ebî Sâib'e: "Üç şey vardır ki bunlar hususunda ya benim dediklerimi yaparsın ya da senden davacı olurum" dedi
İbn Ebî Sâib'in: "Ey müminlerin annesi! Bu üç şeyin ne olduğunu söyle de sana tâbi olayım" demesi üzerine de şöyle buyurdu:
1) "Dua ederken sakın seçili sözler kullanma Çünkü Hz Peygamber ve sahabileri böyle yapmazlardı
2) Cuma günü Müslümanlara üç defadan daha fazla vazetme ki onları Allah'ın kitabından usandırmayasın
3) Üçüncüsü de konuştukları sırada aralarına girerek insanların sözlerini kesme Onları kendi hallerine bırak Ancak gelip kendilerine va'zetmeni istediklerinde va'zet" [Heysemi]
Hocaya saygı ölçüsü

Enes bin Mâlik'in cariyesi Cemîle şöyle anlatıyor: Sâbit el-Bünânî'nin bize geleceği gün Enes bana: "Ey cariye! Güzel kokunu getir de ellerime süreyim Çünkü Sabit geldiğinde elimi öpmedikçe yakamı bırakmaz" derdi [Heysemi]
İbn Abbas, Hz Ömer'e saygısı

İbn Abbas şöyle anlatıyor: Hz Ömer'den iki sene boyunca bir şey sormak istedim; fakat heybetinden dolayı bir türlü cesaret edemedim Nihayet birlikte yaptığımız bir hac veya umre yolculuğunda bunu sormaya karar verdim Merrü'z-Zehran denilen yerde konakladığımızda Hz Ömer def-i hâcet için bulunduğumuz yerden biraz uzaklaştı Ben de ileri giderek onun dönmesini bekledim Geri döndüğünde kendisini karşılayarak: "Ey Mü'minlerin Emiri! İki seneden beri size bir şey sormak istiyordum; fakat heybetinizden dolayı buna bir türlü cesaret edemedim" dedim
Bunun üzerine: "Böyle yapmayacaktın Bana istediğini sorabilirsin Eğer o şey hakkında bir bilgim varsa bunu sana söylerim Aksi takdirde: "Bu konuda bir şey bilmiyorum" derim Böylece sen de gidip bilenlerden sorarsın" dedi O zaman: "Sorumu sordum" Müminlerin emiri de sorumu cevapladı
Bilmediğini söylemek

İbn Ömer'e bir şey soruldu "Benim bu konuda bilgim yoktur" cevabını verdi Soru soran kişi gittiğinde ise kendi kendisine: "İbn Ömer'e bilmediği bir şey soruldu O da: "Benim bu konuda bilgim yoktur" karşılığını verdi" dedi [İbn Sa'd]
Düşünme payı

Birisi İbn Ömer'e bir soru sordu Bunun üzerine İbn Ömer başını eğerek uzun bir süre hiç bir şey söylemedi Orada bulunanlar onun soruyu duymadığını zannettiler ve "Allah sana merhamet etsin! Soruyu işitmedin galiba" dediler İbn Ömer'se: "Hayır işittim Fakat siz, Allah Teâlâ'nın sorduklarınızdan dolayı bizi sorumlu tutmayacağını zannediyorsunuz Bir şey sorduğunuzda bizlere düşünme payı veriniz Böylece hakkında bilgimiz varsa cevabını veririz; yoksa da 'Bu hususta bir bilgimiz yoktur' deriz" dedi [İbn Sa'd]

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.