İçimizin Karanlık Odaları-İclal Aydın |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İçimizin Karanlık Odaları-İclal AydınKimse girmesin oralara … Kapıları ağır büyük ve kilitli olsun … Kimse görmesin o zavallı ;korku ve endişe yüklü büyümemiş ,erken yaşlanmış yüzümüzü … Eskimiş ,sararmış ,solmuş , üzeri eski çarşaflarla örtülmüş utançları … Hataları yalanları pişmanlıkları ,zamansızlıkları ,zaafları … Ortalama olma ,ortalama yaşama ,uzlaşma kaygılarımız … Vazgeçişlerimizi ,kaçışlarımızı ,kaçırdıklarımızı … Yok saydıklarımızı,görmezden geldiklerimizi ,es geç tiklerimizi… Kimse ! kimse görmesin bütün bunları Anlatılmayan ,anlatılmayacak olan ,suskunlukla boyanmış bütün anıları … Bir gün gelip ansızın açılıveren ,o kimsenin onaramayacağı yaraları … Bir kederi… Hiç kimsenin orda olduğunu ,orda öylece kala kaldığını hiçbir zaman anlayamayacağı … Bir kalbin açıklanması güç ,çözümü imkansız tek başınalığını… Bir durum ki su vermeyi unutmuş birileri … Bir hal ki , istasyonun birinde hep “gelecek “treni bekleme ses isliği … Kimse görmesin o içimizdeki karanlık odaları … yok saysınlar içimizdeki o çaresiz gölgeyi … kapıları kilitli kalsın hep … Kapıları büyük olsun hep … Zamanın durduğu hatırlamanın koca bir çığı yerinden kopardığı … Bütün bir ömrün en zavallı “toplamı”… Karanlık odaları dört duvarın hapsedilmiş bir “unutkanlık”…uykular arasında bir şarkının ortasında,aynada bir yağmurlu bir öğle sonrasında …”oradayım ben bıraktığın yerde ,o karanlıkta “diye fısıldayan … Ah ,kimse bilmesin o odalara bıraktıklarımızı… yüzleşmektir aslında en zoru ,birinin o odanın kapısını açmasından sonrası … Ne çokmuş meğer bir ömrün saklanan kısmı …eğer herkesin varsa bir karanlık odası ,o odanın aşkına bir dakikalık saygı duruşuna susmalı … susmalı Bir başka karanlık odaya karşı … |
|