Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi > Şiirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
opera, yalnız

Yalnız Bir Opera

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalnız Bir Opera



YALNIZ BİR OPERA


Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda


Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim


Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim


Ben sende bütün aşklarımı temize çektim


İmrendiğin, öfkelendiğin


Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim


Yani yaşamışlık sandığın


Geçmişim


Dile dökülmeyenin tenhalığında


Kaçırılan bakışlarda


Gündeliğin başıboş ayrıntılarında


Zaman zaman geri tepip duruyordu


Ve elbet üzerinde durulmuyordu


Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,


Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim


Başlangıçta doğruydu belki


Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,


Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,


Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin


Ve hala bilmiyordun sevgilim


Ben sende bütün aşklarımı temize çektim


Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana


Bütün kazananlar gibi


Terk ettin


Yaz başıydı gittiğinde, ardından,


Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim


Kimsesiz bir yazdı Yoktun Kimsesizdim


Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum


Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum


Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu


Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından


Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine


Çerçevesine sığmayan


Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine


Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu


Yaz başıydı gittiğinde Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs


Seni bir şiire düşündükçe


Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi


Ucucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma


Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük


Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,


Belkide ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma


Yaz başıydı gittiğinde Bir aşkın ilk günleriydi daha


Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?


'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda


Altına saat: 1600 diye yazmıştın, ve 1604'tü onu bulduğumda


Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını


Takvim tutmazlığını


Aramızda bir düşman gibi duran zamanı


Daha o gün anlamalıydım


Benim sana erken


Senin bana geç kaldığını


Gittin Koca bir yaz girdi aramıza Yaz ve getirdikleri


Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı


Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,


Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıstı


Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza


Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi


bakışıyorduk


Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık


Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki


Zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize


Gittin Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza


Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana


Şimdi biz neyiz biliyor musun?


Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz


Birbirine uzanamayan


Boşlukta iki yalnız yıldız gibi


Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz


Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca


Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız


Ne kalacak bizden?


Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim


Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında


Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden


Bizden diyorum, ikimizden


Ne kalacak?


Şimdi biz neyiz biliyor musun?


Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz


Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada


Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi


Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek


Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz


Kış başlıyor sevgilim


Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor


Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan


Oysa yapacak ne çok şey vardı


Ve ne kadar az zaman


Kış başlıyor sevgilim


İyi bak kendine


Gözlerindeki usul şefkati


Teslim etme kimseye, hiçbir şeye


Upuzun bir kış başlıyor sevgilim


Ayrılığımızın kışı başlıyor


Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime


Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,


Yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak,


Camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak


Böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır


Çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır


İçimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun


Para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar


Bir aşkı yaşatan ayrıntları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz


Çıplak bir yara gibi sızlar paylastığımız anlar,


Eşyalar gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar


Korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,


Çağrışımlarla ödeşemezsiniz


Dışarda hayat düşmandır size


İçeride odalara sığamazken siz, kendiniz


Bir ayrılığın ilk günleridir daha


Her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta


Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup


Kulak verdiğiniz saat tiktakları


Kaplar tekin olmayan göğümüzü


Geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç


Suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz


Bakınıp dururken duvarlara


Boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çicek,


Unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani,


Unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında


Kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi


Kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi


Yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutkunluk haline, bir trafik kazasına,


Başımıza gelmiş bir felakete, iskenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya


Kendimizi hazırlar gibi


Yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi


Ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken,


Ve kazanmış görünürken derinliğimizi


Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde


Bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar


O tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi


Hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar


Göremeseniz de, bilirsiniz


Hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar


Bana zamandan söz ediyorlar


Gelip size zamandan söz ederler


Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden


Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden


Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi


Dahası onalar da bilirler


Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler


Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki


hançeri çıkartmak, Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak


kolay değildir elbet


Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek


Zaman alır


Zaman alır sizden bunların yükünü


O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, açılar dibe


çöker


Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir


Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir


O boşluk doldu sanırsınız


Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir


Gün gelir bir gün


Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide


O eski ağrı


Ansızın geri teper


Dilerim geri teper


Yoksa gerçekten bitmissinizdir


Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi


kavranır


Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır


Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır


Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık


Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan


Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır


Ölmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla


Günlerin dökümünü yap


Benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini


Kim bilebilir ikimizden başka?


Sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış


Bir ilişkiyi, duyguların birliğini,


Bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği


Yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi bir düşün


Emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya


Şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor


Orada olmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla


Bunlar da bir işe yaramadıysa


Demek yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda


Bu şiire başladığımda nerde,


Şimdi nerdeyim?


Solgun yollardan geçtim


Bakışımlı mevsimlerden


İkindi yağmurlarını bekleyen


Yaz sonu hüzünlerinden


Gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim


Geçti her cağın bitki örtüsünden


Oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından


Bakarken dünyaya


Yangınlarla bayındır kentler gibiyim:


Çicek adlarını ezberlemekten geldim


Eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların


Unuttuklarını hatırlamaktan


Uzun uzak yolları tarif etmekten


Haydutluktan ve melankoliden


Giderken ya da dönerken atlanan esiklerden


Duyarlığın gece mekteplerinden geldim


Bütünlemeli çocukluklarıyla geçti


Gençliğimin rüzgara verdiğim yılları


Gökummaların ve içdökmelerin vaktinden geldim


Bu şiire başladığımda nerde,


Şimdi nerdeyim?


Yaram vardı, bir de sözcükler


Sonra vaat edilmiş topraklar gibi


Sayfalar ve günler


Işık istiyordu yalnızlığım


Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum


İlerledikçeKaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde


Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden


Karardı dizeler


AşkBitti Soldu şiir


Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden


Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım


Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde


Ask yalnız bir operadır, biliyordum:


Operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım


Barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim


Her adımda boynumdan bir fular düşüyordu


El kadar gökyüzü mendil kadar ufuk


Birlikte çıkalan yolların yazgısıdır:


Eksiliyorduk


Mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim


Her otelde biraz eksilip, biraz artarak


Yani çoğalarak


Tahvil ve senetlerini intiharlarla değiştirenlerin


Birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında


Ağır ve acı tanıklıklardan


Geçerek geldim Terli ve kirliydim


Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum


Maskeler ve çiçekler biriktiriyordu


Linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de


Korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları


Ve açık hayatları seviyordu


Buraya gelirken


Uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim


Atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri


Ödünç almadım hiç kimseden hicbir şeyi


Çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri


panayır yerleri


Ölü kelebekler


Ölü kelebekler


Sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim


Adım onların adının yanına yazılmasın diye


Acı çekecek yerlerimi yok etmeden


Acıyla baş etmeyi öğrendim


Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?


İpek yollarında kuzey yıldızı


Aşkın kuzey yıldızı


Sanırsın durduğun yerde


Ya da yol üstündedir


Oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar


Ölü yanardağlar, ölü yıldızlar


Ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı


Aşkın bir yolu vardır


Her yaşta başka türlü geçilen


Aşkın bir yolu vardır


Her yaşta biraz gecikilen


Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler


Gözlerim


Aşkın kuzey yıldızıdır bu


Yazları daha iyi görülen


Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler


İlerlerim


Zamanla anlarsın bu bir yanılsama


Ölü şairlerin imgelerinden kalma


Sen de değilsin O da değil


Kuzey yıldızı daha uzakta


Yeniden yollara düşerler


Düşerim


Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda


Ben yoluma devam ederim Bitmemiş bir şiirin ortasında


Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler


Yaşamsa yerli yerinde


Yerli yerinde her şey


Şimdi her şey doludizgin ve çoğul


Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi


Şimdi her şey yeniden


Yüreğim, o eski aşk kalesi


Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden


Dönüp ardıma bakıyorum


Yoksun sen


Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren


MURATHAN MUNGAN

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.