Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bacalarının, oluşumu, peri, şekli

Peri Bacalarının Şekli Ve Oluşumu

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Peri Bacalarının Şekli Ve Oluşumu



1Vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla ‘Peribacası’ adı verilen ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamalarına ve kopmalarına neden olmuştur Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır Daha çok Ürgüp civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloku bulunmaktadır Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan; şapka kısmı ise lahar ve ignimbirit gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır Yani şapkayı oluşturan kaya türü, gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır Bu peribacasının oluşumu için ilk koşuldur Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü olmaktadır Kapadokya Bölgesi’nde erozyonun oluşturduğu peribacası tipleri; şapkalılar, koniler, mantar biçimliler, sütunlar ve sivri kayalardır Peribacaları en yoğun şekilde Ürgüp- Uçhisar- Avanos üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp-Şahinefendi arasında, Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri Soğanlı vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır
JEOLOJİK OLUŞUM
Kapadokya Bölgesi’ndeki Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik devirlerde aktif birer volkandı Volkanların püskürmeleri Üst Miyosen’de (10 milyon yıl önce) başlayıp, Pliosen’e (2milyon yıl önce) kadar sürmüştür Neojen gölleri altındaki yanardağlardan çıkan lavlar, platoda, göller ve akarsular üzerinde 100-150m kalınlığında farklı sertlikler halinde tüf tabakasını oluşturmuştur Bu tabakanın bünyesinde tüften başka tüffit ignimbirit tüf, lahar, volkan külü, kil, kumtaşı, marn aglomera ve bazalt gibi jeolojik kayaçlar bulunmaktadır Ana volkanlardan püsküren maddelerle şekillenen plato, şiddeti daha az olan küçük volkanların püskürmeleriyle sürekli değişime uğramıştır Üst Pliosen’den başlayarak -başta Kızılırmak olmak üzere- akarsu ve göllerin bu tüf tabakasını aşındırmaları nedeniyle bölge bugünkü halini almıştır
UÇHİSAR
Nevşehir-Göreme yolu üzerinde, Nevşehir’e 7km uzaklıktadır Bölgenin en yüksek noktasında yeralan ve en eski yerleşimin ne zaman başladığı bilinmeyen Uçhisar, yerleşim biçimi açısından Ortahisar’a ve Ihlara Bölgesi’nde yeralan Selime Kalesi’ne benzemektedir Uçhisar Kalesi’nin zirvesi aynı zamanda bölgenin panoramik seyir noktasıdır Kale içerisinde bulunan çok sayıdaki odalar birbirlerine merdivenler, tüneller ve koridorlarla bağlanmıştır Odaların girişlerinde ise -tıpkı yeraltı yerleşimlerinde olduğu gibi- giriş/çıkışı kontrol altına almaya yarayan sürgü taşları bulunmaktadır Çok katlı bir özelliğe sahip olan Kalenin bazı mekanları bugün yer yer göçtüğünden dolayı tüm mekanlara ulaşmak ne yazık ki mümkün olamamaktadır Uçhisar Kalesi’nde Ortahisar ve Ürgüp’teki (Başhisar) gibi kalesi olan yerleşimlerle savunma amacıyla çevreye uzanan uzun tünellerden bahsedilmektedir Fakat bu tüneller yer yer göçtüklerinden dolayı bugün esrarını hala korumaktadır
GÖREME
Nevşehir’e 10km uzaklıktaki Göreme, Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeni arasındaki etrafı vadilerle çevrili bölgede yeralır Göreme kasabası’nın eski adları “Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar”dır Göreme ile ilgili 6 yüzyıla ait bir belgede ilk olarak ‘Korama’ adına rastlanıldığından dolayı en eski adının bu olduğu düşünülmektedir Bu belgede Aziz Hieron’un 3 yüzyıl sonlarında Korama’da doğduğu, Malatya’da 30 arkadaşı ile birlikte şehit olduğu ve elinin kesilerek annesine; Korama’ya getirildiğinden bahsedilmektedir Koramalı Şehit Aziz Hieron’un, Göreme Açık Hava Müzesi içinde yeralan Tokalı Kilise’de oldukça büyük boyutta resmedilmiş bir tasviri bulunmaktadır Göreme ve çevresinin Roma Dönemi’nde Venessalıların (Avanos) nekropol alanı olarak kullanıldığı düşünülmektedir Gerek Göreme’nin merkezindeki anıt gibi büyük peribacasının içine oyulmuş iki sütunlu Roma mezarı, gerekse civarında yeralan çok sayıdaki mezarlar bu görüşü desteklemektedir Orta çağın ilk evrelerinde hıristiyanlar için önemli bir dini merkez olan Göreme, 11 ve 13 yüzyılda Aksaray yakınlarındaki Mokissos’a bağlı bir piskoposluk merkeziydi Göreme ve çevresinde çok sayıda manastır, kilise ve şapel bulunmasına karşın yapılış tarihleri hakkında yeterli bir kitabe bulunmamaktadır Bu nedenle bu dini yapılar daha çok ya ikonografik açıdan ya da mimari özelliklerine göre tarihlenebilmektedir

2

:: Peri Bacaları Nasıl Oluşur?
Peri bacalarının olusum mekanizması bölgeye giden herkes tarafından merak edilmektedir Oluşum aşamasında peri bacaları, derelerin içinde ve dere vadilerinin dik yamaçlarında oluşmaktadırlar Bu durum, peri bacalarının oluşumunda, rüzgar etkisinden çok yagmur sularının yüzeydeki akışının daha önemli oldugunu ortaya koymaktadır Peri bacalarının şekli ve arazideki dagılımı ise tüf içerisindeki çatlak setlerinin özelligi ile kontrol edilmektedir Çatlaklar tarafından oluşturulan tüf bloklarının şekli ve boyutu ile çatlakların egimi peribacasının şeklini; çatlakların dogrultusu ve devamlılıgı ise peri bacalarının arazideki dizilimini kontrol etmektedir Çatlak egiminin 80° nin altında olması durumunda ise peribacaları egik durmaktadır
Dik vadi yamaçları bitki örtüsünün azlıgı ve tüflerin geçirimsiz olması yagısın yüzey akıntısı olarak gelismesine ve böylece zayıf-kaynaklanmamış tüfün kolayca aşınmasına neden olur Erozyon, geniş aralıklı ve devamlı çatlaklar boyunca daha fazladır Çatlak boyunca daha derin aşınma ve genişleme, çatlak dogrultusunda dizilmiş peri bacalarının oluşumunu saglar
Ürgüp-Göreme civarında yapılan arazi gözlemlerine dayanarak, peri bacalarının oluşum safhaları Şekil a da modellenmiştir Bu modele göre ilk safhada, birbirini dik kesen ve dike yakın egime sahip degisik aralıklı çatlaklar bulunmaktadır Bu durum, degişik boyut ve şekilde tüf bloklarının oluşmasına neden olur Ayrışma ve erozyon çatlak kesişme bölgelerinde daha fazla olacagından,tüf bloklarının köşeleri biraz yuvarlaklaşır Daha sonraki safhalarda, tüf blokları tamamen yuvarlak (dairesel veya elips) bir şekil alır Eşit aralıklı çatlaklar ile çevrelenen bloklar silindirik peri bacalarını, farklı aralıklı çatlaklar ile çevrelenen bloklar ise tabanı elips şeklinde olan peri bacalarını oluştururlar Aktif olarak devam eden ayrışma ve erozyon, birbirlerinden ayrılmış peri bacalarını oluşturur Bu safhada, bazı peri bacaları tamamen aşınarak yok olur, ancak geniş aralıklı olanları hala gözlenebilir
Şapka kayacının olması, peri bacasının şeklini etkilemez Şapka kaya, sadece zayıf tüfün erozyonunu geciktirerek peri bacalarının yüksekligini kontrol eder
Çatlak açıklıkları da peri bacalarının oluşumunda etkilidir Erozyon, dar-geniş açıklıklı çatlaklar boyunca daha etkilidir Sıkı açıklıklı çatlaklarda ise erozyon etkisizdir Bu nedenle, peri bacalarını tam ortasından kesen çatlaklara ragmen bu kısımlarda erozyona maruz kalmamış peri bacalarını arazide görmek mümkündür
Erozyon devam ettikçe, bazı peri bacaları kubbe şeklini alır ve daha sonra tamamen yok olur Bu süreç içerisinde yeni peri bacaları kubbe şeklini alır ve daha sonra tamamen yok olur Bu süreç içerisinde yeni peri bacaları oluşmaya başlar Arazi gözlemlerine göre, peri bacalarının çapları 1 m ile 15 m arasında değişmektedir Çatlak aralığının 1 m'den küçük olması veya 15 m'den büyük olması durumunda ise peri bacası gelişimi gözlenmemektedir

Şekilde Peri bacalarının şematik gelişimi (çift çizgiler dar-geniş açıklıklı çatlakları, tek çizgiler ise sıkı açıklıklı çatlakları temsil eder (a) İlk safha; (b) Gençlik safhası: Aşınma çatlaklar boyunca başlar ve blok köşeleri yuvarlaklaşır; (c) Olgunluk safhası; Uzun bir aşınma süreci sonunda peri bacalarının oluşumu; ve (d) Yaşlılık safhası: Bazı peri bacaları kubbe şeklini alırken digerleri tamamen aşınır
Yrd Doç Dr Tamer Topal
ODTÜ, Jeoloji Mühendisligi Bölümü


3

PERİ BACALARININ OLUŞUMU Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumu Erciyes, Hasan, Melendiz ve Göllüdağı ile daha birçok küçük volkanik dağların, patlamaları ile başlamıştır Bölgeye yayılan lavlar, göller, akarsular üzerinde 100-150 metreyi bulan değişik sertlikte tüf tabakasından oluşan yüksek bir plato meydana getirmişlerdir Zamanla erozyonun etkisiyle inanılmaz derecede aşınması sonucu bugünkü vadiler ortaya çıkmış, peri bacası adı verilen üzerinde daha sert ve geniş bir kaya tabakasının bulunduğu konik ve mantar şekilleri oluşmuştur Dünyanın birkaç bölgesinde de görülen Peri Bacaları, hiçbir yerde Kapadokya'da olduğu kadar yoğun bir şekilde bulunmamaktadır bu yüzden dünyanın 7 harikasıdan biri olarak bilinir
[IMG]http://wwwgenc**********/images/statusicon/wol_errorgif[/IMG]Bu resim küçültülmüştür Tıklayarak orjinalini görebilirsiniz Orjinal boyut 800x600 Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgârın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla 'Peribacası' adı verilen ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına neden olmuş, alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemelerin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır Daha çok Nevşehir-Avanos-Ürgüp civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloğu bulunmaktadır Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan; şapka kısmı ise lahar ve ignimbirit gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır Yani şapkayı oluşturan kaya türü, gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır

Bu peribacasının oluşumu için ilk koşuldur Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü olmaktadır Kapadokya Bölgesi'nde erozyonun oluşturduğu peribacası tipleri; şapkalı, konili, mantar biçimli, sütunlu ve sivri kayalardır Peribacaları en yoğun şekilde Avanos, Ürgüp, Uçhisar üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp Şahinefendi arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri Soğanlı vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır

[IMG]http://wwwgenc**********/images/statusicon/wol_errorgif[/IMG]Bu resim küçültülmüştür Tıklayarak orjinalini görebilirsiniz Orjinal boyut 800x600
Peribacalarının dışında vadi yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır Bazı yamaçlarda görülen renk armonisi lav tabakalarının ısı farkından dolayıdır Bu oluşumlar Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere, Göreme, Meskendir, Ortahisar Kızılçukur ve Pancarlı vadilerinde gözlenir Tabiatın bu cömertliğinden yararlanan insanoğlu ise, oyulmaya çok elverişli olan bu kalın kaya kütlesini oyarak, günün şartlarına göre evler, manastırlar, kiliseler ve yeraltı sığınakları yapmışlardır Kapadokya'nın jeolojik yapısının verdiği bu avantajla manastır ve kilise sayısı binlerle ifade edilen sayıya ulaşmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.