Deprem Sözlüğü |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Deprem SözlüğüArtçı Deprem (Aftershock): Ana sarsıntıdan sonra Yerkabuğu'nda bozulan dengenin sağlanamsı için meydana gelen küçük deprem Aktif Sismik Kuşak (Seismic Belt): Uzunlamasına uzanan deprem kuşağı Dünya depremlerinin %60'ı Pasifik Çevrimi Kuşağı'nda ortaya çıkar Asimistik (Aseismic): Sismik olmayan, depremle ilgisiz Büyük Deprem (Great Earhquake): Richter ölçeğinde 8 ve üstünde büyüklüğü olan deprem Büyüklük (Magnitude): Bir depremin kuvvetinin ya da ortaya çıkardığı gerilim enerjisinin sismografik gözlemlere dayanılarak ölçümü 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilen logaritmik bir ölçeği temel alır Cisim Dalgası (Body Wave): Dünya'nın içme özelliğine sahip olan sismik dalga "P" ve "S" dalgaları cisim dalgalarıdır Çekirdek (Core): Dünya'nın en içteki katmanı, iç çekirdek katıdır ve 1300 kilometrelik bir yarı çapa sahiptir Dünya'nın yarı çapı 6 bin 371 kilometredir Dış çekirdek sıvıdır ve yaklaşık olarak 2 bin 300 kilometre kalınlığındadır "S" dalgaları dış çekirdekten geçmez Deniz Dalgaları (Tsunami): Okyanus tabanında meydana gelen büyük çaplı hareketlenme sonucu ortaya çıkan dev deniz dalgaları Deprem (Earthquake): Yer'in, yüzeyin altındaki kayaların ani hareketi sonucunda silkinmesi Deprem Fırtınası (Earthquake Swarm): Sınırlı bir alanda ve sürede gerçekleşen, ana şoktan ayrı, bir dizi küçük deprem Elastik Dalga (Elastic Wave): Bir tür elastik deformasyon (etki eden güçler, ortadan kalktığında yok olan bir şekil değişikliği) sonucu ilerleyen dalga Sismik dalgalar buna örnektir Episantır-Merkezüstü (Epicenter): Yerkabuğu içinde bulunan odak noktasının, Yeryüzü'ndeki iz düşümü Episantır Uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan episantıra olan uzaklık Fay 'Kırık' (Fault): Yerkabuğu ve üst mantoda, kaya tabakalarının, koptuğu ve kaynadığı yerdeki zayıf nokta Başka bir deyişle, Yerkabuğu'ndaki deformasyon enerjisinin artması sonucu, kayaç kütlelelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kaymasıyla ortaya çıkan kırık faylar, depremler sonucunda ortaya çıkar Depremlerde, daha önceden varolan faylar boyunca ortaya çıkar Faz (Phase): Farklı bir tür sismik dalganın gelişini belirleyen ve sismogramda görülen bir hareket ya da osilasyon İlk Varış (First Arrival): Bir kaynaktan gelen sismik dalgaya atfedilen ilk kayıtlı sinyal İzoseist (İsoseimal): Yeryüzü'nde deprem şiddetinin aynı olduğu noktaları birbirine bağlayan eğri Kırılma (Refract): Bükülme ya da yön değiştirme Kıtasal Kayma (Continental Drift): İlk kez Alfred Wegener tarafından öne sürülen ve Dünya kıtalarının başta tek bir parça olduğunu söyleyen kuram Kara parçaları, buradan koparak, uzaklaştı ve kıtaları oluşturdu Büyük Deprem (Major Earthquake): Richter ölçeğinde büyüklüğü 7 ile 799 arasında olan deprem Merkezi Varış Açısı (Central Angle): Merkez üssü, yerin merkezi ve kayıt istasyonu arasındaki açı Mikro Deprem (Microearthquake): Richter ölçeğinde büyüklüğü 2 ya da daha düşük olan deprem Odak (Focus, Hypocenter): Depremin Yerkabuğu içinde başladığı ve enerjinin açığa çıktığı nokta Odak (Focus): Bir depremin ilk hareketinin ve elastik dalgalarının kaynağı olan yerin içindeki nokta Odak uzaklığı: Yeryüzü'ndeki bir noktadan, odağa olan uzaklık Öncü Deprem (Foreshock): Daha büyük bir depremden ya da ana şoktan birkaç saniye ya da birkaç hafta önce gelen ve büyük depremin kırılma alanının içinde ya da yakınında ortaya çıkan küçük titreme Periyod (Period): İki dalga tepesi arasındaki zaman Richter Ölçeği (Richter Scale): Bir depremin kuvvetini ölçmeye yarayan sistem 1935'te Charles Richter tarafından geliştirilmiştir Matematiksel formüllerden oluşur, fiziksel bir araç değildir Sismik (Seismic): Depremle ilgili olan Sismik Deniz Dalgası (Seismic Sea Wave): Denizaltı depremi sonucu ortaya çıkan tsunami Sismik Kaynak (Seismic Source): Deprem tehlikesi yaratabilecek bölgeler Bu bölgeler, uygulamada nokta, çizgi ve alan biçiminde dönüştürülmüşlerdir Sismik Sabit (Seismic Contstrant): Deprem riskleriyle ilgili yapı kodlarında, bir binanın dayanması gereken hızlanma değeri Sismik Zon (Seismic Zone): Depremlerin olduğunun bilindiği bölge Sismograf (seismograph): Yer'in hareketlerini, özellikle de depremleri kaydeden cihaz Sismogram (Seismogram): Depremin bir sismograf tarafından kaydedilen, yazılı kaydı Sismolog (Seismologist): Deprem bilimci Sismometri (Seismometry): Depremle ilgili ölçümleri konu alan dal Şiddet (Intensity): Herhangi bir derinlikte olan bir depremin, Yeryüzü'nde hissedildiği bir noktadaki gücünün ölçüsü Deprem şiddetini belirlemek için yapılan ve depremin insan, eşya, yapı ve yere yaptığı etkilerin derecesine dayanan ölçek Şiddet (Intensity) Belirli bir yerdeki depremin insanlar, yapılar ve toprak üzerindeki etkisinin ölçüsü Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil merkez üssünden uzaklığına ve o yerin yapısına bağlıdır Teknonik (Tectonic): Yerkabuğu'nun biçim değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan yapıya ilişkin (Yapı:Kayaç kütlelerinin kıvrılma, kırılma gibi biçim değiştirme olayları sonucu birbirleriyle ilgili durumları) Tekrarlama Aralığı (Recurrence Interval): Sismik olarak aktif bir bölgede depremler arasındaki ortama süre Yansıma (Reflect): Bir %n sekme Yırtılma Zonu (Repture Zone): Bir deprem sırasında faylanmanın meydana geldiği Yeryüzü alanı Toplu iğne başından, yüzlerce kilometrelik bir alana kadar değişebilir Zemin İvmesi (Ground Acceleration): Zemin üzerindeki bir birim kütlenin üzerine deprem nedeniyle gelen kuvvetin ölçüsü olan zemin hareket parametresi Deprem sırasında yapıyı etkileyen yanal yükler, zemin ivmesinin sonucu olarak ortaya çıktığından, yapı mühendisliğinde en yaygın kullanılan parametre, en büyük zemin ivmesidir |
|