Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cümle, tümce

Cümle ( Tümce )

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cümle ( Tümce )



CÜMLE (TÜMCE)

Cümle veya tümce, çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelen; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı kelimeler dizisidir Arapça cumle kökünden gelir Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir


KELİME GRUPLARI

İSİM-FİİL GRUBU

Bir isim-fiil (mastar) ile ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimelerin veya kelime gruplarının oluşturduğu yeni gruba isim-fiil grubu denir

Grubun ana unsuru isim-fiildir ve sonda bulunur Vurgu isim-fiilden önceki unsurdadır

Mastar, grupta yüklem görevi yapar Ondan önce gelen kelimeler de cümlede olduğu gibi özne, nesne, tümleç olurlar

"Onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak"
Nesne / dolaylı tüml / Yüklem

"Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup /"
zarf

"Seni / beyaz çiçekli dallar içinde / sanmak"
Nesne / dolaylı tüml / Yükl

"Halk sanatına, halk ağzına, halk hayatına / daima / açık olma"
Dolaylı tümleçler / zarf / yüklem

"Uzun bir ayrılıktan sonra / sılaya / dönüş"
Zarf tüml / Dt / y

"Etrafına / bir keklik gibi ürke ürke / bakış(ından anladım)"
Dt / zt / y


Bu grup, cümle ve kelime grubu içinde isim olarak kullanılır


Etrafına bir keklik gibi ürke ürke bakışından anladım

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir

Bir faciadır, böyle bir âlemde uyanmak



SIFAT-FİİL GRUBU

Bir sıfat-fiil ve bu sıfat-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına sıfat-fiil grubu denir

Grubun ana unsuru sıfat-fiildir ve sonda bulunur Cümleler öğelerine ayrılırken sıfat-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmaz

Sıfat-fiil, grupta yüklem görevindedir Vurgu, sıfat-fiilden önceki unsurdadır

Sıfat-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar Bu yüzden sıfat-fiillerle ve sıfat-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır

"Eski İstanbul'un güzel semtlerini yaratan / Türklük"
Sıfat / isim

"Eski İstanbul'un güzel semtlerini / yaratan"
Nesne / yüklem

"Bütün hayalleri yıkılmış / insanlar["/I]
Sıfat / isim

"Bütün hayalleri / yıkılmış"
Özne / yüklem

"Her içine girdiği odaya bir şefkat serinliği getiren / bu kız"
Sıfat / isim

"Her içine girdiği odaya / bir şefkat serinliği / getiren"
Dolaylı tüml / Nesne / yüklem


Bu grup, kelime grubu içinde sıfat ve isim; cümlede, özne, nesne, zarf ve yer tamlayıcısı olarak kullanılır

"Mısralarında nağme hissedilmeyen / bir manzume"
Sıfat / isim

"Bu eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını / hiç kimse bilmiyordu"
Sıfat-fiil grubu, isim, nesne

"Sabrından saray yapan / sultanları bilirim"
Sıfat / isim


Birleşik isim olarak kullanılan sıfat-fiiller vardır:

Vatansever, cankurtaran, çöpçatan



ZARF-FİİL GRUBU


Bir zarf-fiil ve bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına zarf-fiil grubu denir

Grubun ana unsuru zarf-fiildir ve sonda bulunur Cümleler öğelerine ayrılırken zarf-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmazlar

Zarf-fiil, grupta yüklem görevindedir Vurgu, zarf-fiilden önceki unsurdadır

Zarf-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar Bu yüzden zarf-fiillerle ve zarf-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır

"Son gülün karşısında / son bülbül / ah ederken"
Dolaylı tüml / Özne / yüklem

"Bu yaman dağların hayalini / hatırımdan / silince"
Nesne / dlı tüml / Yükl

"Kanatlarını açan kocaman bir kartal gibi / kollarını / açarak"
Edat tüml / Nesne / yükl

"Pembe hayaller / kura kura"
Nesne / yükl


Hâl ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yaparlar Bunlar da birer zarf-fiil grubudur

"Müzik başladığında / bütün salon bir sessizliğe gömüldü"
Sudur, akar / kendi bildiğince

"Pencere, en iyisi pencere"

"Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa"


"-r, -mez, -di mi�, -di, -eli" ile kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur

Bir pırıltı gördü mü / gözle hemen dalıyor

Ben bu gurbet ele düştüm düşeli

Her gün biraz daha süzülmekteyim

Çamlıca'nın bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin köşkünün tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk



Bu grup, kelime grubu ve cümle içinde zarf olarak kullanılır

Bahar geleli / kargalar sınırsız bir neşe içinde

Dargınlığını unutup / onunla barışmak istiyor

Yokuşu çıkar çıkmaz, / kurumuş başak tarlalarıyla karşılaştık

Kardan, yağmurdan, rüzgârdan sora sora /

Bir yol bulup / giderdim anılara


Zarf-fiil grubu yüklem olarak da kullanılabilir


"Âlemde gündüz gönlümüze işkencedir"

"Bence bayram ufukta gün bitincedir"



TEKRAR GRUBU (İKİLEME)

Bir nesneyi veya hareketi karşılamak için eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur

Grupta her unsur kendi vurgusunu taşır; kelimeler arasına virgül konmaz


Eğri büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, delidolu,Vah vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah,Baka baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek


Yapılış şekillerine göre çeşitleri

a Aynı kelimenin tekrarı

Mışıl mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, koca koca


b Yakın veya eş anlamlı kelimeler

Doğru dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya

Okul mokul, çanta manta, halı malı


c Zıt anlamlı kelimeler

Bata çıka, irili ufaklı, ölüm kalım, dosta düşmana



Tekrarlar anlamı kuvvetlendirir; nesneye ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik anlamları katar


Mini mini çocuklar

Diyar diyar dolaştım

Yaza yaza usandı

İyi kötü bir şeyler yaptı



Grubu oluşturan kelimeler çekim eki alabilir

evi barkı, evini barkını, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden tepeden


Çoğunda kelimelerin yeri değiştirilemez

Eğri büğrü → büğrü eğri



Tekrar grupları, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır

Sürü sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu
Kahve mahve yapmam sana ben
Dişi aslan bu mini miniyi kendi yavruları arasında görünce, onu da doğurduğunu sandı
Yorgun argın dönüyorum her akşam eve
Çamurlara bata çıka yürüdü
Havuzda su şırıl şırıldır
Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
Takınsan kanat manat
Kuş muş olsam seğirtsem
Maviliğin çeşmesi gürül gürül
Ardından bir ses kopar Artık durul
Dallarda tomurcuk tomurcuk, çiçek çiçek;
Boşlukta kuş kuş, böcek böcek;
Kovuklarda arı arı, petek petek;
Kuytularda menekşe menekşe, çilek çilek;
Gül gül, zambak zambaksınız (Arif Nihat)
Gök mavi mavi gülümsüyordu
Yeşil yeşil dallar arasından



EDAT GRUBU

Bir isim unsuru ile bir çekim edatından oluşan kelime grubudur

ile, için, kadar, göre, diye, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayıedatları ile yapılır


Yaşadığım gibi, çocuklar için


İsim unsuru başta, edat sonda bulunur

İnsan gibi, çalışmasına rağmen, bir demet çiçek ile


Birleşme ismin ve edatın türüne göre ekli veya eksiz olur

Yaşamak için
Sen-in gibi
Deniz-e doğru
Bun-dan dolayı
bu kadar-ı-n-ı
senin gibi-s-i


İsim unsuru kelime grubu olabilir

Hür maviliğin bittiği son hadde kadar
Bozulup dağılmak üzere
İlk uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler gibi


Birden fazla isim unsuru bulunabilir

Yorgunluğuna, uykusuzluğuna rağmen
Bir avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak için


Edat grubu cümlede ve kelime grubu içinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılır

Bu paranın ne kadarı sizin? (iyelik eki almış, isim gibi kullanılmış, nesne olmuş)

Her şey bıraktığım gibiydi (ek-fiilin �di�li geçmiş zaman çekimi ile isim gibi kullanılmış, yüklem olmuş)

Keskin bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'na doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm

Vücudum, büyük bir korku ile, öne doğru eğildi

Derenin sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı

Bizim perişanlığımız, gönülleri toplamak içindir

O anda utançtan ölecek gibiydi (isim, yüklem)

Onun gibisi nerede bulunur? (isim, özne)


Cümlede çoğunlukla zarf veya edat tümleci olur

Sabaha kadar ders çalıştık (zarf tümleci)
Eve doğru yürüdüm (edat tümleci)


Grubun vurgusu isim üzerindedir
Edat grupları cümleye çeşitli anlamlar katar

Ders çalışmak için odasına çekildi (amaç)

Sıkıldığı için dışarı çıktı (neden, dışarıya çıkmanın sebebi)
Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)
Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık)
Senin için sorun yok tabi (görelik)
Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda)
Sizin için üç kişilik yer ayrıldı (aitlik)
Tüm bu hazırlıklar bizim içindi (isim, yüklem)
Vatan için ölenler yüreğimizde yaşarlar (uğur, amaç, özne)
Kurt gibi acıkmıştım (benzerlik)
Kurşunlar, yağmur gibi yağıyordu (zarf, benzetme)
Uyandığı gibi yataktan fırladı (zarf, anında, zaman anlamı katmış)
Konuşmak üzere ayağa kalktı (amaç)
Acele edin, güneş batmak üzere (zamanda yakınlık)
Konuştuğumuz üzere yarın buluşacağım (gibilik)
Bizi boş vaatlerle kandırdılar (araç)
Hasan yaşlı annesiyle oturuyordu (beraberlik)
Arabanın gürültüsüyle irkildi (neden)
Biz de onlar kadar başarılıyız (eşitlik, benzerlik, ölçüsünde)
Gül kadar güzelsin (benzerlik)
Mektubu okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi (gibi)
Bir ton kadar kömür almış (ölçü, aşağı yukarı)
Ne kadar güçlü bir adam (zarf)
Evin deniz kadar havuzu var (sıfat)
Vefasızlığın bu kadarını da görmemiştim (isim, ad tamlamasında tamlanan)
Dershaneye kadar gidelim (edat tümleci)
Başbakana göre enflâsyon düşük (açısından)
Ayağını yorganına göre uzat (bakarak, ölçüsünde, uygunluk, kadar)
Allah dağına göre kış verir (uygunluk)
Anlatılanlara göre ikisi de suçluymuş (bakılırsa, yönünden)
Siz bana göre daha gençsiniz (karşılaştırma)
Edebiyata karşı ilgim vardı (hakkında, yönelik)
Denize karşı bir balkonu var (yönelik)
Yağmur sabaha karşı yeniden başlamıştı (doğru)
Sabaha karşı uyuyabildim (zarf öbeği)
Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor (amaç)
Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı (neden)
Akşama doğru geldiler (zarf öbeği)



BAĞLAMA GRUBU


Bağlama edatları (bağlaç) ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurundan meydana gelmiş kelime gruplarıdır

ve, veya, veyahut, ya da, yahut, ama, fakat, ancak, dEdE, gerekgerek(se), haha, hem, hem de, hemhem (de), ile, ilâ, isterister(se), kâhkâh, lâkin, nene (de), yaya (da), değil

Bağlama grubunda her unsur kendi vurgusunu taşır
Bağlama grupları cümlede ve kelime grubunda isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Bağlama edatı (bağlaç), isim unsurlarının arsında bulunur İsimler grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar

Kırmızı ve Siyah, babalarla oğulları, olmak veya olmamak, olmak ya da olmamak, Ayaşlı ve Kiracıları, üç ilâ beş, çalışkan fakat şanssız, para değil mutluluk, güzel ama vefasız, ne sevinç ne üzüntü, ne mendil ne de bir kol, eli de ayağı da, ne yer ne yâr;

hem annem, hem babam, hem de kardeşim

zengin mi fakir mi;

ya bunu, ya şunu, ya da onu


İçinde ikiden fazla isim bulunan bağlama gruplarında �ve� bağlacı son iki ismin arasında yer alır

Okumak, anlamak ve uygulamak

Ufak tefek, sinirli ve inatçı

Dağ, deniz ve ova


Bu grupta sim unsuru, kelime grubu olabilir

Hicranla ağaran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış

Ne gülen, ne el sallayan, ne de bir çift lâf eden oldu

İçeri girmek ve annesinin niçin kovulduğunu sormak istedi



AİTLİK GRUBU

Ki aitlik ekinin eklenmiş olduğu kelime grubudur+ ki'den önceki kelime grubu yalın olabileceği gibi ilgi durum eki veya bulunma durumu ekini de almış olabilir

Aitlik Grubu: Kelime Grubu +( nIn/ + DA) + ki




UNVAN GRUBU

Bir şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime gruplarıdır

Bilge Kağan, Bayındır Han, Osman Gazi, Mehlika Sultan, Hasan Paşa, Ali Bey, Ahmet amca, Şinasi Efendi, Kemal Ağa, Nigâr Hanım



Şahıs ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur
İki unsur eksiz birleşir
Şahıs ismi birleşik isim olabilir

Mehmet Âkif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa


Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim olarak kullanılır

Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice Nine�nin yüzüdür
Perviz Efendi cevap vermedi


Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir
Birinci unsuru unvan veya akrabalık ismi olan "Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesöz Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih" gibi tamlamalar unvan grubu değil birleşik isimdir


ÜNLEM GRUBU

Bir ünlemle bir isim unsurundan oluşan kelime gruplarıdır

Ey Türk gençliği



Ünlem başta, isim unsuru sonda bulunur Vurgu ünlem üzerindedir

a canım!, be kardeşim!, bre yalan dünya!, hey çocuklar!


İsim unsuru, bir kelime grubu olabilir

Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!

Ey garip çizgilerle dolu han duvarları

Ey Türk istikbalinin evlâdı!

A benim keleş oğlum!

Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü!

Ey âlemi donatan ışık, toprağa can verev el!



Cümle kuruluşuna katılmayan bu grup hitaplarda kullanılır

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

İlâhî bir kudretin, ebedî bir feyzin var, ey Türk!

Ey tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et

Ey sevgi dalımda ilk açan tomurcuk,

Kanımın akışını yenileştiren damar,

Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,

İçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk (Orhan Veli)




SAYI GRUBU


Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur

Sayılar sondan başa doğru büyür Küçük sayı sonda bulunur

Genellikle ara sayılar sayı grubudur



Bir, beş, on, yüz, bin, milyon isim

İki yüz, beş bin, otuz milyon sıfat tamlaması

On bir, doksan iki, yüz elli dört sayı grubu


Sayı grupları en az iki kelimeden oluşur İkiden fazla kelime bulunduran sayı gruplarında her unsur kendi içinde bir kelime veya kelime grubudur


Yedi / yüz sıfat tamlaması

Yedi yüz / elli sayı grubu

Yedi yüz / elli iki sayı grubu

Yedi yüz elli iki / bin sıfat tamlaması

Yedi yüz elli iki bin / altı sayı grubu

Yedi yüz elli iki bin / altı yüz sayı grubu

Yedi yüz elli iki bin / altı yüz / on dört sayı grubu


Sayı grubunun sıfat tamlamasından farkı:

1 Sayı grubunda en küçük sayın sonda bulunur:

on / altı, elli iki bin / dört yüz / kırk iki

2 Sıfat tamlamasında ilk sayı ismi sondaki sayı isminin adedini gösterir:

Elli / bin, beş / yüz, beş yüz / milyon



Sayı grupları cümlede isim ve sıfat olarak kullanılır

Yaptığı sarayların adedi kırk iki idi

Kalede yüz elli asker kalmıştı


Bütün sayı isimleri birbirinden ayrı yazılır Ancak senet vb evraklarda araya rakam sığdırılmasın diye bitişik yazılabilir
Grubun vurgusu küçük sayı ismindedir



KISALTMA GRUPLARI


Bu gruplar genellikle isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil gruplarının kısalması ve kalıplaşması sonucu oluşmuşlardır

Bu grupların ortak özelliği, iki isim unsurundan meydana gelmeleri ve vurgunun ikinci unsurda olmasıdır


a İsnat Grubu
Sıfat-fiil ve zarf-fiil grubundan kısalmıştır

Karnı tok olan adam → karnı tok adam

Başı açık olarak → başı açık


İsim, sıfat ve zarf olarak kullanılır

gözü tok (insan), eli açık (arkadaş), sohbeti tatlı (insanlar), cebi dolu (adam), iki düğmesi kopuk (palto)

Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını

Görüyor varlığının bir yere toplandığını

Kaç gözü yaşlıyı teselli etti

Şu çenesi düşüğe sen aldırma

Gurbet akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum

Bekir önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı


b Yükleme Grubu
Sıfat-fiil ve isim-fiil grubundan kısalmıştır

Yüzü aşkın olan → yüzü aşkın

Kitabı tetkik etmek → kitabı tetkik


Birinci unsur belirtme hâl eki alır

İnsanı takdir, memuru teftiş, küçük çocukları af, evi iyice tamir


Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim ve sıfat olarak kullanılır

Yüzü aşkın insan meydanda toplanmıştı

Kitabı tetkik için görevliden izin istedi


c Yaklaşma Grubu
Yaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur yaklaşma eki alır
Fiilimsilerden kısalmıştır

evine bağlı olan → evine bağlı

fikrine müracaat etmek → fikrine müracaat

başına buyruk olarak → başına buyruk

Tatile düşkün (insanlar), cana yakın (arkadaş), geçmişe bağlı (bir yazar), sözüne sadık (dost), içe dönük (tehdit), dile kolay(işler)

Güzel sanatlara meraklı (kız), geleneklere çok bağlı (adam)


Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve sarf olarak kullanılır

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç

Gece şehrin kapısından çıktı

Yanında yirmiye yakın muhabir vardı

Adam, sırıklara bağlı fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü

Saatlerdir kapıya dönük oturuyordu

Yemeği gece yarısına yakın yediler


d Bulunma Grubu
Bulunma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur bulunma eki alır

Haftada bir, dörtte üç, solda sıfır, yükte hafif, beş günde bir,


Cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır

Arada bir o meşhur kahkahasını atardı

Ekmeğin dörtte birini yanındakine uzattı

İşinde usta insanlarla bir arada çalışıyor


e Uzaklaşma Grubu
Uzaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur uzaklaşma eki alır

İçten pazarlıklı (adam), kendisinden emin (adımlarla), benden gizli (iş), gözden ırak (bir köşe), yandan çarklı (kahve), estetik endişeden uzak (eserler)

Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır

Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu

Bir öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan

Uzun bir yolculuktan sonra köye varmıştık

Sakin ve kendinden emin çalışıyor

Ondan daha idealistine rastlamadım

Evde çekirgeden bol ne var!


f Vasıta Grubu
Vasıta eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur vasıta eki alır

Seninle dost (insanlar), bayrakla süslü (sınıflar), sırmayla işli (cepken)


Bu grup da sıfat-fiil veya zarf-fiil grubundan kısaltılmıştır

Seninle dost olan (insanlar) → Seninle dost (insanlar),

bayrakla süslü olan (sınıflar) → bayrakla süslü (sınıflar),

sırmayla işli olan (cepken) → sırmayla işli (cepken)

parayla yüklü olarak →parayla yüklü


Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır

Garip çizgilerle dolu han duvarları

Annesiyle dargın gitti


Bu kısaltma gruplarının dışında bazı kısaltma grupları daha vardır ki bunlar da çeşitli cümlelerden ve kelime gruplarından kısaltılmıştır

Derinden derine ırmaklar ağlar

Uzaktan uzağa çoban çeşmesi

Kokusuyla baş başa kaldı çiçekler

Bir nefes olmuşum Fatih�in ordusunda

Yürüyorum omuz omuza sipahilerle

Aynalar baştan başa tenha

Başka bir çerçevedir gitgide dünya artık

El ele tutuşarak yola koyuldular




BİRLEŞİK İSİM


Burada bahsedilecek olan birleşik isimler sadece özel kişi isimleridirBir kişinin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur

Muharrem Ergin, Yavuz Sultan Selim, Ali Şir Nevai, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Hikmet Par, Ahmet Turan Alkan, Ömer Seyfettin, Ahmet Haşim, İkinci Kılıç Arslan, Kaşgarlı Mahmut, Yıldırım Beyazıt

Unvan sıfatları, insanların sosyal seviyelerini, makamlarını, mevkilerini, rütbelerini, statülerini bildirmek için isimlerden önce kullanılan sıfatlardır Unvan sıfatları isimden önce gelirse unvan grubu veya sıfat tamlaması değil birleşik isim oluşur

Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesör Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih

Birinci unsuru sıfat, ikinci unsuru özel isim olan kelime grupları zamanla sıfat tamlaması olmaktan çıkmış, birleşik isme dönüşmüşlerdir Sıfat tamlamasında başta bulunan vurgu da bu birleşik isimlerde ikinci unsura kaymıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.