Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyatı, osmanlı, türkçesi, yüzyıl

Osmanlı Türkçesi Edebiyatı - 20. Yüzyıl

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Türkçesi Edebiyatı - 20. Yüzyıl



Yirminci yüzyıl Osmanlı-Türk Edebiyatının belli başlı edipleri Cumhuriyet Devrinde yaşarlar Bu asrın şiirle uğraşan tek padişahı Sultan Beşinci Mehmed Reşâd’dır Asra girerken Fecr-i Âtî Edebî zümresiyle karşılaşılır Bu zümre içinde Şehâbeddin Süleyman (1885-1921), Tahsin Nâhid (1887-1918), Müfid Râtık (1887-1917), Emin Bülend (1886-1942), İzzet Melih, Fazıl Ahmed Aykaç (1887-1967) ve M Behçet Yazar yer almışlardır Bu asrın Millî Edebiyat cereyanı içinde Ömer Seyfeddin (1884-1920), Ali Cânip Yöntem (1887-1976), Ziya Gökalp (1876-1924), Fuâd Köprülü (1890-1966), Hamdullah Suphi (1886-1966) yer alırlar; sanatta ve şekilde milliyetçiliğiyse Enis Behic (1891-1949), Halid Fahri (1891-1971), Orhan Seyfi (1890-1972), Yusuf Ziya (1895-1967), Ali Mümtaz (1897-1967) devam ettirirler Rızâ Tevfik (1869-1947), âşık tarzı tesirlerle şiirler yazar

Cumhuriyet devri içinde de yer alan, fakat herhangi bir zümreye bağlı olmayan müstakil sanatkârların başında Mehmed Âkif (1873-1936), Ahmed Hâşim (1883-1933), Yahya Kemâl (1884-1958), Yakub Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974), Refik Hâlid (1888-1965), Reşad Nuri Güntekin (1889-1956), Faruk Nâfiz (1898-1973), Necib Fâzıl Kısakürek (1904-1983), Peyami Safa (1899-1961) bulunmaktadır Devrin kadın sanatkârları ise Güzide Sabri Aygün, Şekûfe Nihal, Hâlide Nusret ve Hâlide Edip’tir

Yedi yüz yıllık Osmanlı-Türk Edebiyatının bu şekilde çeşitli sahalarda ve türlerde gelişmesi elbette, devletin sanata ve kültüre düşkün, ilim adamlarına değer veren padişahların desteğiyle olmuştur Zaten Osmanlı padişahlarının pek çoğu şairdir İkinci Murad Han'dan başlamak üzere şiir, Osmanlı sarayında yerini almıştır Osman Bey'den başlayarak şiir söyleyen ve dîvân sahibi olan padişahları ayrıca zikretmek gerekir Bunların hepsi, klasik edebiyatımız içinde yer almışlardır Bu bakımdan Klasik Türk Edebiyatının, kendine has bir üslubu, üslupta şahsî olmayan geleneği, şekilciliği, ölçüsü, nakilciliği ve edebî kaideleri vardır Yeniliklere pek açık olmayan, herkesi anlayışta ve zevkte birleştirmeye çalışan klasik edebiyatımızda anlayış, görünüş ve zevkle, ölçü ve düzen mutlaka yer alır

Klasik edebiyatımız, ortak mazmunlar ve şekiller dışına çıkmayarak hayatla alâkasız gibi görünürse de, aslında çeşitli vadilerde verilen eserlerle (şehrengîz, surnâme, hiciv vs) hakiki Türk hayatını konu edinmiş ve yerli mevzuları işlemiştir Aslında divan vâdisinde şahsî görüşler, dar (klasik) çerçeveler içinde işlendiğinden, klasizm içinde hususî bir romantizme açılır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.