Jan Van Eyck |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Jan Van EyckJan Van Eyck, Flaman ressamıdır (1390'a doğru-1441) Jan Van Eyck, büyük bir olasılıkla, Liege yakınlarındaki Maaseik'te doğdu Kendisi kadar ünlü bir ressam olmayan ağabeyi Hubert Van Eyck'ın etkisiyle resim yapmağa başladığı sanılıyor Genç yaşta Bayernli Johann'ın sarayına, daha sonra Bourgogne dükü iyi Philippe'in hizmetine girdi Dostu olan İyi Philippe, ona İspanya ve Portekiz'de önemli diplomatik görevler verdi Sonrada Brugge'ye yerleşen Van Eyck, Mistik Kuzu diye anılan mihrap arkalığını o tarihlerde yaptı (1432) Kısa sürede servete ve üne kavuşan sanatçı, ölünceye kadar zengin ve gösterişli bir büyük burjuva hayatı yaşayacaktı Tarihçi Vasari'nin, yağlıboya resmin icadını Van Eyck'a mal etmesi büyük bir yanılgıdır Yalnız Van Eyck'ın bu resim tekniğini geliştirdiği kesin bir gerçektir Reçineyle karıştırdığı boyayı ince tabakalar halinde üst üste sürerek, ışık oyunlarını ve renklerin açıklığını-koyuluğunu büyük bir kesinlik ve gerçeklikle vermeyi başarmış, sonradan bütün Flaman ressamları onun bu ustalığından yararlanmışlardır Fakat Van Eyck'ın en büyük özelliği, Ortaçağ geleneklerinden ayrılan ilk ressam oluşudur; o zamana kadar dinsel tabloların şaşmaz bir özelliği olan simgelerle anlatımı bir yana bırakmış, resimde ilk defa günlük hayata yer vermiştir Doğa, kişiler, her gün kullanılan ev Eşyası onun fırçasında büyük bir önem kazanır; hem içten, hem de esrarlı yönleriyle yakalayıp tablolarına aktardığı bu öğeleri inanılmayacak bir kusursuzlukla işler Bu bakımdan, portre ve «günlük yaşantıdan tablolar» (aile ve toplum hayatından alınmış sahneler) ressamı Van Eyck, Flaman okulunun kurucusu kabul edilebilir Bazı Eserleri Şansölye Rolin'in Bakiresi, Karanfilli Adam, Meryem Triptiği, Sarıklı Adam, Üç Meryem İsa'nın Mezarı Başında |
Jan Van Eyck |
08-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Jan Van EyckJan Van Eyck Van Eyck'in adı çevresindeki gizem günümüzde ortadan kalkmıştır Artık Gand Katedrali'ndeki çokkanatlının Jan Van Eyck ile ağabeyi Hubert Van Eyck (Maaseik ?, 1370'e doğru- Gand ?, 1426'ya doğru) tarafından yapıldığı kanıtlanmıştır Genç yaşta büyük üne kavuşan Jan Van Eyck, İyi Philippe'in ressamı ve mabeyincisi olduktan sonra diplomatik görevlerle Portekiz'e gitti Bu uzak ülkelere yolculuk, doğayı doğrudan doğruya incelemesine ve geleneksel Ortaçağ anlayışından uzaklaşmasına yardımcı oldu GİZEMLİ KUZU Van Eyck, Uccello'nun çağdaşıdır, ama Floransalı sanatçıda zihinsel işlemler sonucunda ortaya çıkan resim sanatı, Flaman sanatçıda gerçeğin tek uyumlu denkliği olmaya yönelmiştirGerçekten de Van Eyck her şeyden önce yaşam "gösterisi"ni eksiksiz algılamaya çalışmış ve görüş biçimi bir çeşit dünya kaleidoskopuna dönüşmüştür Ağabeyi Hubert'in başlamış olduğu Gizemli Kuzu 'da (ya da Mistik Kuzu) sanatçı yer ve gök âleminin geniş bir bireşimini oluşturdu İki yüz elli figürle Hıristiyan anlayışına göre insanlığın kurtuluşunu anlatan kompozisyonun tam ortasında, İsa'yı simgeleyen kuzu, insanları Yaratıcı'ya bağlar; arka planda göz alabildiğine kentler ve kırlar uzanır Gizemli Kuzu, o tarihe kadar bir Flaman ressamının ilk kez minyatürcü kökeninden uzaklaşarak gerçek şövale tablosu biçiminde oluşturduğu bir yapıttır Van Eyck'in anlatım yolları da yenilikçidir; artık yaldızlı fonlar ortadan kalkmış, gölgeler saydamlaşmıştır; İtalyanların tersine, desen renge bağımlı kalmıştır Yapıtta yer alan kişilerin ruhsal durumları pek anlaşılamamaktadır ama her yüz bir portre sayılacak niteliktedir; bu varlıkları bireyselleştirme isteği, Arnolfinileri ve piskoposluk kurulu üyesi Van der Paele'yi konu alan resimlerin de habercilik ettiği kuzey ülkeleri portre geleneğinin kökeninde yer alır Dinsel konulu tablodaki gizi biraz hafifleten bu gerçekçilik kaygısı laik ve hümanist bir düşünceyi yansıtır Van Eyck'in adı yalnızca simge bir yapıt sayılan Gizemli Kuzu çokkanatlısına bağlı olmakla kalmaz, ama, XV yy, Avrupa resmini değiştirecek olan yeni bir görme biçiminin doğrulaması olarak belirir Van Eyck'in getirdiği yeniliklerin anlaşılabilmesi için birkaç yüzyılın geçmesi gerekmiştir |
|