Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bıyığına, küpesine, takılmakmarmağan, yavuz’un

Yavuz’Un Küpesine Ve Bıyığına Takılmak(M.Armağan)

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yavuz’Un Küpesine Ve Bıyığına Takılmak(M.Armağan)



Yavuz’un küpesine ve bıyığına takılmak



Olayların iç yüzünden çok dış görünüşü çelmeliyor dikkatimizi O kabuğu delip içine girmekte epeyce zorlanıyoruz Nitekim geçen haftaki “Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi?” başlıklı yazıma gelen tepkiler de ağırlıklı olarak hiç tahmin etmediğim bir yönde toplanıyordu:

‘Efendim, yazınıza koyduğunuz küpeli ve bıyıklı ‘padişah’ resmi Yavuz’a mı aittir?’ Kimisi bu resmin Şah İsmail’e ait olduğunu söyleyip dikkatsizliğime sitem oklarını yolluyordu, kimisi de piyasadaki bazı yazıları kanıt gösterip Yavuz’un küpeli ve bıyıklı olmadığı iddiasını celallendiriyordu Peşinen söyleyeyim ki, bu resmi ben değil, editörümüz seçmişti
Fakat ne yalan söyleyeyim, yazımın daha olgun tepkileri hak ettiğini düşünüyordum Gerçi tek tük asıl konuyla ilgili yazanlar da yok değildi aralarında ama seslerinin biraz cılız çıktığını söylemeliyim Dolayısıyla bu konuda bir şeyler söylemek de borcu oldu boynumun Söyleyeceklerimi soru-cevap şeklinde vermenin daha uygun olacağını düşündüm
1 Yavuz denilince akla ilk gelen bu resim gerçekten de ona mı aittir?
Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki bu yağlıboya resmin saraya nasıl geldiği ve hangi ressamın eseri olduğunu bilmiyoruz Ancak oldukça yakın bir dönemde, muhtemelen 19 yüzyılda ve bir Avrupalı ressam tarafından yapıldığını söyleyebiliyoruz Dolayısıyla onu gören birisi tarafından yapılmış değildir
2 Yavuz’un başka küpeli resimleri var mıdır?
Avrupa’da yapılan tablolarından bazılarında Yavuz nedense ısrarla küpeli olarak resmedilmiştir Üstelik Topkapı Sarayı’ndaki meşhur tablonun bir öncüsü, 1530’larda bir Macar ressam tarafından ağaç oyma tekniğiyle yapılmıştır ve bu defa küpe, Yavuz’un sol değil, sağ kulağında gösterilmiştir 1517 tarihli bir madalyonda da küpeyi seçebiliyoruz Osmanlı ressamlarının tersine Avrupa’daki ressamlar arasında Yavuz’un küpesine gösterilen bu yoğun ilgi yine de dikkat çekicidir
3 Bu tabloda gördüğümüz, sarığın üzerine konulan mücevherli tac onun Şah İsmail’e aidiyetine delil sayılabilir mi?
Osmanlı padişahları da, Safevi şahları da Batı ülkelerinde kralların başında gördüğümüz türden mücevherli madeni taclar takmamışlardır İran’da ancak Kaçar hanedanı döneminde bu tür tacların takıldığını görüyoruz resimlerden Hele hele Şah İsmail’in resimlerinde böyle bir tacın sarığın üzerine takıldığına dair herhangi bir bilgimiz yoktur
4 Bu tablodaki kırmızı külahın Kızılbaşlığın sembolü olan “kızıl börk”, üzerindeki 12 dilimli tacın ise yine Kızılbaşlığın sembolü olan “Haydarî tacı” olduğu söyleniyor Doğru mudur?
Kızılbaşlığın sembolü olan bir tac vardır elbette; lakin bu tacın resimde görüldüğü gibi mücevherli altınlı bir tac olduğunu zannetmek feci bir hata olur Zira “tâc-ı Haydarî”, dövme yünden yapılırdı ve bildiğimiz Mevlevî külahı gibiydi; ama rengi kırmızıdır Bu kavuğun uç kısmı (kubbe) 12 dilim, bazı tarikatların -ve özellikle Bektaşilerin- mezar taşlarında da gördüğümüz gibi 12 imamı sembolize eder Tacın başa geçen kısmı (lenger) ise 4 köşelidir ve dört kapıya işaret eder Yani buradaki tac, bildiğimiz külah veya kavuktur
5 O zaman neden Osmanlı padişahları için “tâc ü taht sahibi” denilmiştir?
Osmanlı padişahları için kullanıldığında, başlarına Batı’daki krallar gibi tac giydiklerini değil, kavuğun üzerine beyaz tülbent sarıp onun üzerine mücevher, tüy, sorguç vs süsler taktıklarını anlatır
6 Bu resimde Yavuz, diğer Osmanlı padişahlarından farklı olarak bıyıklı görünüyor Üstelik de pos bıyıklı Oysa bizim sanatçılarımızın yaptığı minyatürlerde Yavuz’un asla böyle görülmediği söyleniyor Doğrusu nedir?
Tam tersine, Şükrî’nin “Selimnâme”si haricinde Yavuz’un Osmanlı ressamları onu hep sakal tıraşını olmuş ve bıyıklı, hem de pos bıyıklı göstermişlerdir Bunlar arasında Nakkaş Osman’ın “Şemâilnâme”deki yan tarafa aldığımız minyatürü, Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nde 1263 numarada kayıtlı bulunan “Terceme-i Şakâyık-ı Nu’mâniyye”yi resimleyen Nakşî Ahmed’in Yavuz’u elinde ok ve yayıyla gösteren minyatürü ile “Hünernâme”de Yavuz’u cülus töreninde ve İran seferinden dönerken gösteren minyatürleri açıkça bıyıklıdır Şükrî’nin Yavuz’u ölüm döşeğinde yatarken gösteren sakallı minyatürüne gelince, bu resim, muhtemelen ıstıraplı geçen son hastalık aylarında Yavuz’un artık sakal bıraktığına bir işaret sayılabilir
7 Yavuz’un bu resimde küpeli olarak resmedilmesi gerçeklere uygun mudur?
Osmanlı minyatürlerinde Yavuz’un küpeli resmedilmediği bir gerçek Zaten süse püse meraklı olmayan, son derece sade yaşamasıyla tanınan mütevazı bir padişahtır kendisi Ancak bazı yerlerde kulağına bu resimde görüldüğü gibi küpe değil de, “mengûş” taktığına dair bazı rivayetler var “Mengûş” ne midir? Eh, artık bir zahmet onu da siz buluverin!
8 Yavuz hakkında yazılanlar orijinal kaynaklara dayanmıyor mu?
Maalesef, hakkında Hasan Can’ın oğlu Hoca Sa’deddin Efendi gibi onu yakından tanıyanların yazdıklarına itibar edilmiyor da, genellikle kulaktan duyma bilgilere başvuruluyor Yahut da eski tarih dergilerinde yazılanlar aslı araştırılıp soruşturulmadan birkaç çekiç darbesinden sonra okurlara servis ediliyor Ne demek istediğimi merak edenler şu iki yazıyı bulup okusunlar: Midhat Sertoğlu, “Kılıcımızın ağzı kestikçe düşmanın gözü bizi görmez…”, Yıllarboyu Tarih, Sayı: 2, Ocak 1979, s 75 ve Ayten Dirier, “Yavuz Selim’in tek küpesi”, Yıllarboyu

Alıntı Yaparak Cevapla

Yavuz’Un Küpesine Ve Bıyığına Takılmak(M.Armağan)

Eski 08-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yavuz’Un Küpesine Ve Bıyığına Takılmak(M.Armağan)



Yavuz'un¸ gerçek olan resimlerinde pala bıyık bıraktığı doğrudur ve yalnızca savaşlarda düşmana gözdağı vermek amacıyla böyle bir yola müracaat ettiğine tarihi kaynaklarda işaret edilmektedir Ne kadar ilginç ki¸ aynı resimlerde Yavuz'un küpe takmadığı da dikkati çekmektedir"


Tarihimizin çarpıtma ve karalamalara en fazla hedef olmuş dilimi hiç kuşkusuz Osmanlılar zamanıdır Bazı Osmanlı padişahları¸ iç ve dış kaynaklı birtakım çirkin iftiralara ve önyargılı acımasız eleştiri oklarına hedef olmaktan kendilerini alıkoyamamışlardır Kimi çevreler¸ bu yalan ve uydurmaları¸ yıllardır ağızlarına sakız yapmakta¸ zaman zaman temcit pilavı gibi bıkmaksızın gündeme getirmekte ve her defasında Osmanlı'ya ve padişahlara taarruz etmektedir Kronikleşen malum yalanlar ve iğrenç isnatlarla aslında Osmanlı-İslâm düşmanlığı körüklenerek Osmanlı'nın temsil ettikleri değerler ve medeniyet tahrif edilip yıkılmak istenmiştir Bu yazıda kimi padişahlara ilişkin insaf ve ahlâk sınırlarını aşan¸ bilgisizlik mahsulü zihin bulandıran bir kısım iddia ve iftiralar ile merak uyandıran¸ çok defa da paranoyak bir hal alıp kısırlaşan tartışmalı mevzuların içyüzünü aydınlatmaya gayret edeceğiz
Yavuz'un Küpe Taktığı ve Pala Bıyık Bıraktığı Doğru mu?
İslâm hukukuna göre¸ kulakların delinmesi ve küpe takılması kadınlar için caiz görülmüş¸ erkeklere izin verilmemiştir Bazı hukukçular¸ Hz Peygamber zamanında yaşanan bir olaya dayanarak¸ erkek çocukların kulaklarının delinebileceğini ileri sürmekle beraber; çoğu hukukçu¸ ergen erkeklerin kulak deldirip küpe takmalarını mekruh¸ hatta haram derecesinde caiz görmemişlerdir Sadece kölelere¸ kölelik alâmeti olarak kulaklarına küpe takma usulü yaygınlaşmıştı Bu şerî hükmü bilen ve şahsi hayatında gayet sade yaşayan¸ süs ve gösterişten hoşlanmayan ve Topkapı Sarayı'ndaki en sade kaftan onun olan Yavuz Sultan Selim'in kulağını deldirip küpe taktırdığı ihtimali oldukça zor görünmektedir Mısır Seferi dönüşünde oğlu Süleyman'ın (Kanuni)¸ son derece süslü bir elbise giydiğini görünce¸ "Süleyman¸ sen böyle giyinirsen¸ anan ne giysin?" dediğini kaynaklar zikretmektedir
Bazı yazarların¸ Yavuz'un küpeyi; cihan hâkimi olmasına rağmen Allah'ın aciz bir kulu (kölesi) olduğunu anlatmak ve insanlığa güzel bir emsal teşkil etmek maksadıyla taktığını ifade etmeleri; gönle ve akla hoş gelmekle birlikte gerçeğe dayanmayan zayıf bir yorum olarak görünmektedir Zira uzman tarihçi ve araştırmacıların konuyla ilgili çalışmalarını esas aldığımızda¸ "küpeli resmin ‘uydurma' olduğu¸ Yavuz'a ait olmadığı¸ hatta Şah İsmail'e ait olduğu" ihtimali oldukça kuvvetli gözükmektedir Bu mevzuda Ahmet Akgündüz'ün "Bilinmeyen Osmanlı" kitabında geçen bilgiler özetle şöyledir: Topkapı Sarayı'nın Portreler Bölümünde¸ 1926 yılında getirilmiş 17/66 numarada bulunan tablo ile Macar bir ressama ait olduğu söylenen 1530'larda yapılmış bir tabloda¸ yalnızca Yavuz'un küpeli portresi mevcuttur Fakat Yavuz'un diğer resimlerinde ve minyatürlerde bunu doğrulayacak bir üçüncü küpe hadisesi bulunmamaktadır Bunun dışında çeşitli tarihî kaynaklarda¸ Yavuz'a isnat edilen¸ Avrupalı ve İranlı ressamlarca yapılan pek çok hayalî ya da uydurma resmin varlığından söz edilmektedir
Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Tabloda yer alan küpe¸ incili madalyon ve taç¸ Osmanlı padişahlarının genel kıyafetleri ve süsleri ile bağdaşmadığı; daha ziyade İran Şahlarına ve Şiilere mahsus alâmetler ve usuller olduğu otoritelerce belirtilmektedir Zira Yavuz'un başında¸ Şii Mezhebinin alâmeti olan kızıl börk ve onun üzerinde İran Şahlarına mahsus taç vardır ve küpe de aynı mezhepçe caiz sayılmıştır Dolayısıyla¸ küpe takmak gibi bir hafifliği¸ azametiyle öne çıkan Yavuz gibi celalli bir Osmanlı padişahına yakıştırmak son derece yanlıştır
Öte yandan¸ Yavuz'un¸ gerçek olan resimlerinde pala bıyık bıraktığı doğrudur ve yalnızca savaşlarda düşmana gözdağı vermek amacıyla böyle bir yola müracaat ettiğine tarihi kaynaklarda işaret edilmektedir Ne kadar ilginç ki¸ aynı resimlerde Yavuz'un küpe takmadığı da dikkati çekmektedir Şükrî'nin "Selimnâme"si haricinde Yavuz'un Osmanlı ressamları onu hep sakal tıraşını olmuş ve bıyıklı¸ hem de pos bıyıklı göstermişlerdir Bunlar arasında Nakkaş Osman'ın "Şemâilnâme"deki minyatürü¸ Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde 1263 numarada kayıtlı bulunan "Terceme-i Şakâyık-ı Nu'mâniyye"yi resimleyen Nakşî Ahmed'in Yavuz'u elinde ok ve yayla gösteren minyatürü ile "Hünernâme"de Yavuz'u cülus töreninde ve İran seferinden dönerken gösteren minyatürleri açıkça bıyıklıdır Şükrî'nin Yavuz'u ölüm döşeğinde yatarken gösteren sakallı minyatürüne gelince¸ bu resim¸ muhtemelen ıstıraplı geçen son hastalık aylarında Yavuz'un artık sakal bıraktığına bir işaret sayılabilir
İslâm hukukuna göre¸ Hz Peygamberin "Bıyıkları kısaltınız¸ sakalları da bırakınız" manasını ifade eden hadisi sebebiyle bıyıkların kısaltılması sünnet olarak kabul edilmiştir Ancak¸ savaş durumlarında düşmanı korkutmak ve heybetli görünmek niyetiyle komutan ve askerlerin bıyıklarını uzatmalarına da izin verilmiştir İşte Yavuz'un pala bıyığının hikmeti ve şer'î dayanağı da aynı şeydir Nitekim Ebussuud Efendi¸ bir fetvasında bu hakikati şöyle dile getirmiştir: "Sufiler¸ bıyıkları dibinden kırkmak sünnettir diye itikad eyleseler¸ şer'an mezburlara (ismi geçenlere) nesne (herhangi bir şey) lazım olur mu? El-cevab: İftiradan içtinab etmek (kaçınmak) lazımdır Mesnun (sünnet) olan¸ kaş miktarı kalınca almaktır O dahi gazilerden gayrıyadır (başkasınadır) Gaziler¸ uzatmak mendubdur (Şeriat'ın yasaklamadığı veya emretmediği sevap amel); adüvve (düşmana) heybetli görünmek için"1

1)Heyet¸ Resimli-Haritalı Mufassal Osmanlı Tarihi¸ İstanbul¸ 1958¸ c2¸ s717-739¸ 788; M Zeki Kuşoğlu¸ Tılsımdan Takıya¸ İstanbul¸ 1998¸ s52 vd; İlhan Bardakçı¸ Tarihten Bugüne 1982¸ İstanbul¸ 1983¸ s121-122; İbn-i Abidin¸ Redd'ül-Muhtar¸ c6¸ s407¸ 420; Halil Gönenç¸ Günümüz Meselelerine Fetvalar¸ İstanbul¸ 1983¸ c2¸ s164¸ 176-177; Ebussuud¸ Fetava¸ Süleymaniye Kütp Şehid Ali Paşa¸ nr1028¸ vrk 276/b; Ahmet Akgündüz¸ Sait Öztürk¸ Bilinmeyen Osmanlı¸ İstanbul¸ 1999¸ s147-148

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.