Kanun |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
KanunYazılı hukukun kaynaklarından biri Kaide, prensip, kural Bir çalgı aletinin adı Rumî-şemsî senenin onuncu ve onbirinci ayının ortak adı (kanun-ı evvel= aralık, kanun-ı sanî= ocak) Şam ile Şam Suriye'nin başşehri veya "Dımaşk" şehrinin merkez olarak kabul edildiği Suriye bölgesine verilen ad Bu bölgenin merkezi olan Dımaşk şehrine "Şam" da denilmektedir Şehir merkezi Suriye'nin güneybatı kesiminde yer almaktadır Akdeniz'e uzaklığı 96 km, denizden yüksekliği ise 685 metredir Şam şehrinin kuzeyinde Kasiyun Dağı, batısında Cebelü'ş-Şarki ve Lübnan Dağları vardır Doğu ve güney tarafları ise çevredeki ovalara açılmaktadır El-Gûte Vahasının ortasında yer alan şehre, ortasın Baalbek şehirleri arasında bir yerin adı Kanun, Süryanice bir kelimedir Bir Sami dili Kadim Aramice diline dayanmakta olup eski dillerden Akadca, Asurca ve Babilce'yle, modern dillerden de Arapça ve İbranice'yle akrabadır Bugün Süryanice ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır Yunancada da "Canon" olup, eski dilde çoğulu, "Kavanîn" şeklinde kullanılırdı Kanun, sözlükte "mikyas, ölçü, tartı" demektir Kanun, bir şeyin umumî kaideleri veya genel prensipleridir Yunan dili 3000 yıllık bir geçmişi olan Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir Antik Yunanca Klasik Yunan uygarlığının dili olarak kullanılmıştır Modern Yunanca Antik Yunancadan oldukça farklı olmakla beraber köken olarak ona dayanır Yunanca, Yunan alfabesi kullanılarak yazılır Modern Yunanca dünyada, çoğu Yunanistan'da yaşayan yaklaşık 12 milyon kişinin anadilidir Hukuki bir tabir olarak kanun, devletin yetkili organı tarafından usulüne (şekil ve şartlarına) uygun olarak konan ve îlan olunarak yürürlüğe (meriyete) sokulan hukuk kurallarıdır Kanun, fertler arasındaki veya fertle devlet arasındaki münasebetleri düzenleyen ve herkes için bağlayıcı olan hukuk kurallarını içine alır Kanun, bunu uygulamakla vazifeli organları bağlar Gerek kaza organları (mahkemeler), gerek idare mercileri buna uymak mecburiyetindedir Her kanun, kendi ülkesinde geçerli ve bağlayıcıdır Yazılı hukuk metni ve kaynağı olarak anayasadan sonra gelir Tüzük, yönetmelik ve tamimlerden (genelge) evveldir Kanunlar, genel ve düzenleyici hukukî tasarruflar (işlemler) olmakla beraber, bir ölüm cezasının tasdiki de kanundur Fakat bu yalnız bir kişiyi ilgilendirir Kanunlar herkesin uymak mecburiyetinde olduğu genel kurallardır Kanun, genel ve yazılı olduğundan, her vatandaş davranışlarının nasıl bir sonuca bağlanacağını önceden bilir Bu onlar için bir teminattır ve hukuk güvenliği sağlar Kanunları herkes bilmek mecburiyetindedir, bilmemek özür değildir Kanun koyma işi, her ülkenin anayasasına göre değişir Bir hükümdarın veya kralın, herhangi bir konudaki iradesi kanun olduğu gibi, halk meclislerinin veya parlamentoların usulüne uyarak koyduğu kurallar da kanun sayılmıştır Hukuk tarihinin başlangıcından bugüne kadar, her ülkede, çok çeşitli kanunlar tatbik olunmuştur Genel hukuk tarihinde, bu kanunlar hakkında teferruatlı bilgiler vardır Kanunlar bir ülkede tatbik edilen hukuk sistemine göre şekil almıştır Beşerî hukukun uygulama sahası bulduğu batı dünyasında (Avrupada) kanunlar dört temel kaynağa dayanmıştır Bunlar tabiî hukuk düşüncesi, Roma ve Cermen hukuku ile Hıristiyanlık dînidir ( Hukuk) İslam hukukunun meriyyette (yürürlükte) olduğu ülkelerde kanunlar, İslam dîninin kaynağı olan nasslara (ayet ve hadislere) uygunluk arz eder Nassın bulunmadığı yerde örfe ve adetlere atıf yapılır Bu hususta amme (kamu) hukukunun tanzimi ve tatbikinde devlet başkanının (halifenin) geniş yetkileri vardır Tarihte çeşitli devlet adamlarının ismiyle şöhret bulmuş ve uzun müddet ülkelerinde tatbik olunmuş kanunlar mevcuttur Babil ülkesinde Hammurabi (MÖ 1792-1750) Kanunları, Romalıların Oniki Levha Kanunu, Atinada Solon (MÖ 638-559) Kanunları bunlardan bazılarıdır Tarihte çeşitli devletler kurmuş olan Türkler de, gerek kamu gerekse hususî hukuka ait kanunî düzenlemeler yapmışlardır İslamiyetten evvel tatbik edilen kanunlar hakkında Orhon Kitabelerinde, Kutadgu Biligde ve diğer yazılı kaynaklarda bilgiler mevcuttur ( Kutadgu Bilig, Orhon Kitabeleri) Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra, kamu ve özel hukukla ilgili kanunî düzenlemelerin tek kaynağını, Kuran-ı kerîm ve hadîs-i şerîfler teşkil etmiştir Bilhassa Osmanlıların yüzyıllarca süren hukuk tatbikatında hükümdarların kamu hukuku sahasındaki kanunî düzenlemeleri "Kanunname" adı altındaki yazılı eserlerde bir araya getirilmiş ve ülkenin her yerinde aynı kaidelerin uygulanması sağlanmıştır ( Hukuk, belirli bir toplumda kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve devletin yaptırım gücüyle uyulması zorunlu kılınan davranış kurallarının oluşturduğu düzen Yazılı olsun olmasın, hukuk kurallannı öteki toplumsal kurallardan ayıran en önemli özellik devletin yaptırım gücüyle desteklenmiş olmasıdır Kanunname) Bugün TC Anayasasına göre, kanunları TBMM yapar Kanun teklif etme yetkisi Bakanlar Kuruluna ve TBMM üyelerine aittir Bakanlar Kurulunun teklifine "Kanun Tasarısı", milletvekillerinden gelen tekliflere "Kanun Teklifi" denir Kanunlar mecliste usulüne uygun olarak görüşülüp kabul edilir Cumhurbaşkanı tarafından tasdik edilerek Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer (1982 Anayasası mad 88-89) Bunun yanında Meclisten müsaade alındıktan sonra, Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi de vardır (Anayasa mad 91) ( Kanunname idari, mali, cezai ve çeşitli sahalarda görülen lüzum üzerine padişahların emir ve fermanlarıyle vaz edilen (konulan) kanun ve nizamları ihtiva eden mecmua Kanunnameler, daha önceki padişahlar tarafından konulan kanun ve nizamların aynen veya hülasa edilerek toplanmak suretiyle de meydana getirilirdi Bütün İslam devletlerinde hükümde birinci derecede esas kaynak; kitap, sünnet, icma ve kıyas ile bunlara bağlı delillerin teşkil ettiğiİslam hukukudur Hicri dördüncü asra kada Kanun Hükmünde Kararname) Kanunlar süreklidir Kanunların yürürlükte kalması, bunların ancak hukuka uygun olmasına bağlıdır Bu uygunluğa karar verme yetkisi Anayasa Mahkemesine aittir (Anayasa, mad 146-153) Süreklilik taşımayan kanunlar da vardır Af çıkarılması, bazı kişilere maaş bağlanması, vatandaşlıktan çıkarılma gibi durumlarda çıkartılan kanunlar süreklilik taşımaz Kanun, çıkarıldığı tarihten sonrası için geçerlidir, makable (önceye) şamil olmaz Fakat ceza kanunlarının failin lehine olan hükümleri makable şamil olurlar Tabiî olaylar hakkında kullanılan kanun tabiri, birçok ilmî gerçekleri ifade eder Fizik, kimya, biyoloji gibi bazı ilimlerde değişmeyen ve her yerde aynı olduğu ispat edilmiş birçok ilmî gerçeklere ve hatta bazı kimselerin ileri sürdüğü nazariyelere (hipotez, teori) de "kanun" adı verilmektedir Tabiî kanunlar, tabiatın davranışını, gözlenmiş olayları ve bu olaylar arasındaki bağlantıları anlatır Mesela Mendel Kanunları, Kepler Kanunu, Evrensel Çekim Kanunları gibi Bu tabiî kanunlar olay ve gerçekleri sadece ifade eder, onların sebeplerini açıklamazKanun Hükmünde Kararname Yasama organının (meclisin) konu, süre ve gayeyi belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararname Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) de kararname çeşitlerinden biridir Kararname) Fakat parlamentonun tasdikine sunuldukları için ve tasdik edildiklerinden kanun güç ve kuvvetindedirler Yani tatbikatta, bir kanunun sahib olduğu güç ve kuvvete maliktir Hüküme |
|