|
|
Konu Araçları |
arasında, devletinde, dönem, ikinci, modernleşme, osmanlı, yılları |
Osmanlı Devleti'nde Modernleşme İkinci Dönem: 1830-1876 Yılları Arasında Osmanlı Devleti'nde Modernleşme |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Devleti'nde Modernleşme İkinci Dönem: 1830-1876 Yılları Arasında Osmanlı Devleti'nde Modernleşmeİkinci Dönem: 1830-1876 yılları arasında Osmanlı Devleti'nde modernleşme 2 Mahmut'un 1826 yılında Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmasıyla klasik Osmanlı anlayışında sadece askeri alanda değil; adli, hukuki, ekonomik, eğitim ve benzeri tüm kurumlarda kalıbın dışına çıkılmıştır Bu değişim süreci devam ederken, aynı zamanda tüm askeri ve bürokrat zümrenin düzenli görevlerini, maaş ve ücret sistemlerini sağlıyor, bütün ilmiye topluluğunu ve mali kaynaklarını, onlara bağlı vakıfları daha çok merkezi yönetime bağlı kılıyordu Klasik Osmanlı sisteminde, askeri zümre mensupları geniş yetki ve sorumluluklara, yetki ve sorumlulukları dahilinde büyük parasal kaynağa sahip oluyordu Tüzüğü (statü) arttıkça görev alanları, sorumlulukları ve maddi imkanları da artıyordu Bunun yanında herhangi bir can güvenliği yoktu; görevden alınma, gerektiğinde öldürülme gibi Askeri zümreye göre ilmiye zümresi, parasal olarak askeri zümreden çok daha düşük bir kaynağa sahipti Yalnız askeri zümreye binayen; can ve mal güvenliği sağlanıyordu Bu şartlar ilmiye zümresinin bir cazibe merkezi olmasına neden olmuştur 1838'de askeri zümreye mensupların bürokraside görev alanlarına tanınan can ve mal güvenliği, Tanzimat Fermanı'yla (1839) Osmanlı toplumunu oluşturan bütün halklara verilmiştir (Osmanlı topraklarında yaşayan müslüman - gayrimüslim tüm halkların can ve mal güvenliği sağlanacaktı) Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü korumak için modern orduya verdiği önem gün geçtikce artmıştır Bunun yanında modern ordunun örgütlenme biçimi, ilmiye zümresine göre ağır basmıştır Toplumda eğitim-öğretim seviyesinin, matbaanın yükselmesi ve basım-yayın organlarının gelişmesiyle birlikte etkinliği artan ilmiye zümresi, birinci dönemde bulunduğu konumu, ikinci dönemde ortaya çıkan grup ve kurumlar karşısında yitirmiştir 1839 Tanzimat düzenlemelerinden itibaren, ilmiye zümresine mensup olmayan aydınların ortaya çıkması, çekirdeğin askeri veya sivil alanlardan oluşması, ilmiye zümresini sanat ve kültür dünyasıyla bağını zayıflatmıştır 1727'de İbrahim Müteferrika tarafından kurulan ve 19 yüzyılın ikinci çeyreğine kadar devam eden yayımlar, ilk resmi gazete Takvim-i Vekayi, Tanzimatta başlayan yeni dönemin bu sahada gelişmelerin geride kalmasına neden olmuştur Devletin güçlenip ayakta kalabilmesi için, eğitim, hukuk, siyasi-idari, sosyo-ekonomik alanlarda dini görüntüsüne çekidüzen vermesi gerekiyordu Bunun içinse Osmanlı toplumunda bulunan farklı dini ve etnik kökenli, öğrenim görmüş aydınlar kullanılmalıydı Nitekim, 19 yüzyılın ikinci yarısında kurulmaya başlayan ve 2 Abdülhamit'in yönetime geçmesinden sonra orta ve yüksek öğretimden mezun olan Rum, Ermeni ve benzeri gayri müslim Osmanlı toplumunun, eğitimden yargıya ve hatta idari-siyasi alanlara kadar geniş bir sahada, sayısal olarak giderek yükselen bir eğilim (trend) göstermesi, önemli rol ve özellikler üstlendikleri gözlemlenmektedir Sonuç olarak Osmanlı Devleti'nin moderenleşmesinin ikinci döneminde, daha doğrusu Tanzimat'la birlikte Osmanlı sisteminin modernleştiği, merkezi yönetimin, düzenleyici, eğitici, öğretici, yasa koyucu, yorumlayıcı, yargıç gibi alt görev kollarına ayrıldığı gözlemlenebilir Bunun yanı sıra gelişen ve değişen toplum ihtiyaçlarının, farklı çekirdek gruplarında yetişen aydınların olması; toplumda ilmiye zümresi, askeri zümresi, sivil zümrenin rekabeti, şimdiki "çok partili dönem" olarak belirtilen demokratikleşmenin ilk temellidir denilebilir Kaynak : Wikipedia |
|