Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abbasi, dönemi, halifelik, vasık

Vasık (Abbasi) Halifelik Dönemi

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vasık (Abbasi) Halifelik Dönemi




Halifelik dönemi
Vaşık, babası Mutasım 26 Aralık 841de öldüğünde hemen halife olarak Abbası devleti basına geçti Asıl adı Ebu Cafer olmakla beraber taht adı olarak "Vasık billah (Allaha inanan)" ünvanını aldı
842de annesi cariye asıllı Karati, Vasık'ın kardeşi (sonradan Mütevekkil adı ile halife olacak) Jafar ile birlikte Mekke ve Medine'yi hac ziyaretine gitmeye karar verdiler Ancak Karati 16 Ağustos 842'de Hicaz yolunda iken hayata gözlerine yumdu Mezarı Küfe'de bulunmaktadır
Mutasım'ın ölümünden hemen önce Filistin'de çok ciddi bir isyan çıkmıştı Bir asker bir kadına kötü muamele edip evinin kapısını kırmaya çalışmıştı Kadının kocası bunu fırsat bilip Filistin'de Ürdün Irmağı'nın batısında bulunan eski Emevi hanedanı destekçisi bedevi Arap kabilelerini ayaklandırdı Bu kişiye, yüzünü devamlı bir peçe ile kapadığı için, "El Mübaraka" adı verilmekteydi Bunlar üzerine 842de büyük bir Abbası ordusu gönderildi Ancak bu ordu Al Mübaraka taraftarları ile uğraşmakta iken Şam'da yine eski Emeviler taraftarları Arap kabile mensupları ciddi bir diğer isyan çıkardılar ve ordu bunlar üzerine gönderildi Abbası ordusu ile isyancılar arasında Şam şehri dışında bir muharebe yapıldı İsyancılar bin kişi kadar zayiat vererek mağlup oldular ve Şam ve Suriye'de asayiş yeniden kuruldu Sonra ordu yine Filistinli isyancılar üzerine yürüdüü Filistinli isyancı ordu hasat mevsimi olduğu için çok zayıflamıştı Abbası ordusu isyancılara büyük (20000 kadar ölü) zayiat verdirerek, Filistin isyanını bastırdı El-Mübaraka esir alınıp Samarra'ya götürüldü
843-844de Vasık vezir ve bürokratların yozlaşmış tutumlarından kuşkulanmaya başladı Kendisine büyükbabası Harun Reşit döneminde Beramikilerin kazandığı iktidar gücü ve sonradan Harun Reşit'in bu aileyi ortadan kaldırıp halifenin gücünü yükseltme siyaseti anlatılmıştı Vasık da buna uyarak vezir ve sekreterlerini görevleri sırasında çeşitli şekillerde kendi servetlerini artırdıkları gayet açık olduğunu bildirdi ve bunu karşılamak için devlet hazinesine fon aktarmalarını emretti Bunu kabul etmeyenlerden birini öldürttü ve birkaçını ağır dayaktan geçirttikten sonra devlet idarecisi ve bürokratlar devlet hazinesine fonlar akıtmaya başladılar Bu fonlarla 100000 ile 1000000 dinar devlet geliri sağlandığı bildirilir
844-845de Arabistan çok karışmıştı Beni Süleim ve diğer bedevi kabileleri Kutsal şehirlere akın yapıp bu şehirlerin pazarlarını bastılar ve pazarları ve şehrin büyük binalarını yağmaya koyuldular Hammad bin Jarır el-Tabarı komutasındaki Arabistan'daki Abbası ordusuna karşı galip gelip onu öldürdüler Bunun üzerine Vasık büyük bir Abbası ordusunu "Boğa el-Kabir" adlı Türk asıllı komutan idaresinde Arabistan'a gönderdi Bu ordu bu isyanı bastırmayı başardı ve Bedevi kabile mensuplarından 1500ünü esir olarak Medine'de alakoydu Fakat bu sırada Suriye'de bir isyan çıkınca bunları Medine'de geri bırakıp Suriye'ye geçti Esirler kaçma hareketine geçince Medine şehir halkı bu esirleri sardı ve bütün hepsi şehrin köleleri tarafından öldürüldü Suriye'de isyanı bastırıp asayişi temin eden Boğa geri dönüp Arabistan yarımadasının ortasında ve güneyindeki isyancı Bedevilere karşı uzun süren ve her zaman başarılı olmayan bir bastırma harekatına girişti
846da Halife Vasık ve Bizans İmparatoru arasında eldeki esirlerin değiştirilmesi hakkında bir anlaşma yapıldı Böyle bir esir mübadelesi daha önce halife Emin zamanında 810 yılında yapılmıştı Bu mübadele için Tarsus'un kuzeyinde bir ırmak kıyılarına iki taraf da ellerindeki esirleri getirdiler Tabari'ye göre Bizanslılar elinde kadın erkek 4362 müslüman esir bulunmaktaydı Ancak Vasık bunların hepsinin müslüman olup olmadığından şüphe etmekte olduğunu bildirip ancak Abbası sarayının uyduğu Sünni inançları gösterenlerin mübadele edilmesini şart koştu
Aynı yıl 846da Vasık'ın hükümetine karşı daha yakınlarda daha ciddi sorunlar çıktı Vasık'ın islam dini hakkında kendi görüşlerini herkese zorla kabul ettirme uğraşlarından çok kişi tedirgin olmuştu Bunlar arasında Bağdad'da bir grup hükümet darbesi yapma planlarına geçmişti ve bu grubun başını Ahmet bin Nasır adlı bir seyid çekmekteydi Hükümet darbesi büyük bir halk kütlesinin Bağdad'da bayraklar ve davullarla bir büyük gövde gösterisi şeklinde 4 Nisan 846 günü yapılması planlanmıştı Fakat darbeyi idare edenlerden ikisi bir gün önce gelecek zaferlerini kutlamak için içmeye koyuldular; planlar karıştı ve planlanandan bir gece önce bazı gruplar ortaya çıktı Böylece planlanan darbe bir fiyaskoya dönüştü Halifenin adamları darbecileri yakalamayı başardılar ve Ahmet bin Nasır tutuklanıp Samarra'ya halife huzuruna götürüldü
Halife'nin bu seyidi hilafete ihanetle suçlayacağını beklenmekteydi, ama bunun fena etkileri olabileceğini gören Vasık bu seyid ile karşılamayı müslüman bir seyidin hak yolundan ayrılmasının bir muhakemesi haline dönüştürdü Ahmet bin Nasır müslümanlığın temel inanışlarına uymadığı suçu ile yargılanıp idam mahkum edildi İdam hükmünü Vasık hemen orada büyük efsanelere neden olan "Amr bin Madıkerib"'in ünlü kılıcı Samsama ile şahsen infaz ederek seyidin başını gövdesinden ayırdı Ahmet'in gövdesi halka gösterilmek üzere Samarra'da Babek'in gövdesi yanına asıldı ve kesik başı Bağdad'a gönderilerek oradaki halka gösterildi
Aynı yıl Samara'da bulunan devlet hazinesine hırsızlar girmeyi başardılar ve hazineden 42000 dirhem dınar çalıp kaçtılar Fakat halifenin bu çok cüretkerane suçu işleyenleri yakalaması için memur ettiği Yezid el-Hüvadı hiç durmadan çalışıp didinip hırsızları yakalamaya muvaffak oldu
846-847 yıllarında Vasık Abbasi ordusunu Türk asıllı komutanı olan Boğa el-Kebir komutanlığı altında, etrafındaki yaşayanlara büyük zararlar veren bedevi Banu Nümayr kabilesi üzerine gönderdi Bu ordu ile Araplardan oluşan bir güç Yamamah'ta muharebeye giriştiler Bu muharebenin başlarında, birliklerinin bir kısmını civarlara göndermiş olan Boğa el-Kabir Arap hücumlarına zor dayanabildi, ama civara gönderilmiş olan güçler geri dönüp Arapların gerilerine hücuma geçince Araplar çok fena mağlup oldular ve Banu Nümayr tehlikesi ortadan kalktı
Vasık'ın halifeliğinin son yıllarında birçok isyanlar çıktı Hariciler Musul'da ve Kürtler İran'da isyan ettiler Ama bunlardan en mühimleri Arabistan ve Suriye ve Filistinde oldu Bu isyanların başlıca nedeni babası Mutasım'ın zamanında kurulan Abbası ordularında bulunan Türk asıllı askerlerin çok büyük iktidar gücü kazanması ve her geçen gün bu güçlerini gösterecek hareketlere girişmeleri idi Bu durumdan ve Türk askerlerin tutumundan Arap asıllı nüfus tedirgin olmaktaydı Özellikle eski Emevilere destek sağlayan Suriye ve Filistin'de bu tedirginlik isyanlara yol açtı Bu isyanlar Vasık'ın orduları tarafından bastırıldı Ama bunun bir neticesi orduda bulunan Türk asıllı askerler ve komutanlar daha da fazla prestij kazandılar ve Arap nüfus ile Türk askerlerin arasındaki uçurum daha da genişledi
Vasık 10 Ağustos 847de başşehri olan Samarra'da iken kendini devamlı sussuz hissetiren bir hastalığa yakalandı Yüksek ateşi olmasına rağmen bir fırın yakınında oturması tedavi olarak tavsiye edildi İyileşmeyip yüksek hareretten öldüğü bildirilir
Yerine halife olarak kardeşi Mütevekkil geçti

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.