Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aleksander, iii, makedonyalı

Makedonyalı İii. Aleksander

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Makedonyalı İii. Aleksander




Makedonyalı III Aleksander



İskender veya III Aleksander (Yunanca: Μέγας Ἀλέξανδρος [Megas Aleksandros](20 Temmuz MÖ 356, Pella, Makedonya - 10 Haziran MÖ 323, Babil), MÖ 336 - MÖ 323 yılları arasında Makedonya kralı ve tarihteki en büyük imparatoru Makedonya kralı II Filip'in oğlu Ayrıca Büyük İskender, İskender Rumi, İskender Yunani ve Makedonyalı İskender olarak da bilinir

Pers İmparatorluğu'nu yıkarak Yunanistan'dan Hindistan'a kadar uzanan büyük bir imparatorluk kurmuş, Eski Yunan uygarlığının Doğu'ya yayılmasında etkili olmuş ve efsanevi bir kahramana dönüşmüştürII Filip ile Epeiros (Epir) kralı Neoptolemos'un kızı Olimpias'ın oğlu olan İskender, 13-16 yaşlarında Aristo'dan aldığı derslerin etkisiyle felsefe, tıp ve bilime ilgi duydu Babası II Filip'in Byzantion'a saldırdığı MÖ 340'ta Makedonya'yı yönetti ve bir Trak kabilesini yendi, iki yıl sonra II Filip'in Yunanlılara karşı kazandığı Kaironeya Çarpışması'nda ordunun sol kanadına komuta etti

II Filip'in öldürülmesinin (MÖ 336) ardından komutanlarca kral ilan edildi Öncelikle bütün olası hasım ve rakiplerini öldürttü Babasının sağlığında Asya seferini gerçekleştirmek üzere oluşturulan, Korintos'taki Helen Birliği sinhedrion'da (meclis) bu birliğin hegemonu ve başkomutanı seçildi Delphoi üzerinden Makedonya'ya dönerken MÖ 335 ilkbaharında Trakya'ya girdi Şipka Geçidini aşarak Triballileri (Triballoi) ezdikten sonra Tuna'nın öbür yakasına geçerek Getaları dağıttı Ardından batıya dönerek Makedonya'yı istila etmiş olan Hiryalıları yendi Bu sırada öldüğüne ilişkin söylentiler üzerine Atina'da ayaklanma patlak verdi Bu ayaklanmanın ardında hem yeni Pers kralı III Dara'nın mali desteği, hem de Demostenes'in çabaları yatıyordu Askerlerini günde 30 km gibi o çağa göre çok yüksek bir hızla ilerleterek Yunanistan'a giren İskender, tapınaklar ve şair Pindaros'un evi dışında bütün Teb'i yerle bir etti Yaklaşık 6 bin kişinin öldürüldüğü, sağ kalanların köle olarak satıldığı bu sindirme hareketi sonunda bütün Yunan Devletleri Makedonya üstünlüğüne boyun eğdi

Asya'nın fethi

Tahta çıkışından beri Pers İmparatorluğu'nu ele geçirmeyi tasarlayan Büyük İskender, II Filip'in kurduğu orduyu beslemek ve 500 talente ulaşan borçları ödemek için gerekli kaynakları bulma düşüncesiyle hemen sefer hazırlıklarına girişti Kral naibi olarak yönetimi Sibon'lu Antipatros'a bıraktıktan sonra MÖ 334 ilkbaharında toplam 30 bin piyade ve 5 binin üzerinde süvariden oluşan ordusuyla yola çıktı Bu ordunun içinde 14 bin Makedonyalı ve Helen Birliği'ne bağlı 7 bin asker yer alıyordu Silah ve güç dağılımı açısından çok iyi düzenlenen orduya mühendis, mimar, bilim adamı, saray görevlisi ve tarihçiler de eşlik ediyordu

Homeros'tan aldığı esinle önce İlion'u ( Troya) ziyaret ederek Akhilleus'un mezarına çelenk koyan İskender, Pers ordularıyla ilk kez Granikos Çarpışması'nda karşı karşıya geldi Bu çarpışmada elde ettiği zafer ona Batı Anadolu'nun kapılanın açtı Yunanistan'da izlediği politikanın tersine, tiranları sürerek demokrasilerin kurulmasına ön ayak oldu Ama kentleri fiilen kendisine bağlama yoluna gitti Karya'daki Miletos (Milet) ve Halikarnassos ( Bodrum) kentlerinin direnişini kırarak yöneticilerini teslim olmaya zorladı

MÖ 334-333 kışında Batı Anadolu'nun fethini tamamladıktan sonra, MÖ 333 ilkbaharında Akdeniz kıyı yolunu izleyerek Perge'ye ulaştı Söylenceye göre Frigya'dan geçerken, Asya'ya hükmedecek kişinin çözebileceğine inanılan Gordion düğümünü kesti Gordion'dan Ankry 'ya (Ankara) yöneldi, oradan da Kapadokya ve Kilikya Kapıları (Kilikiai pilai; bugün Gülek Boğazı) üzerinden güneye indi Miryandros (bugün İskenderun yakınında) dolayında kamp kurduğunda, Pers hükümdarı III Dara da Pinaros Çayı (bugün Deliçay) kıyısında savaş düzeni almış bulunuyordu Bu karşılaşmayı izleyen İssos Çarpışması (MÖ 333 sonbaharı) sonunda Dara kesin bir yenilgiye uğradı ve ailesini savaş alanında bırakarak kaçtı


İskender bu zaferden sonra Suriye ve Fenike'ye doğru ilerledi Amacı Fenike kıyılarını fethederek Pers donanmasını üssüz bırakmak ve etkisizleştirmekti Dareios' un barış önerisine karşı, kendisini Asya'nın efendisi olarak tanımasını ve koşulsuz teslim olmasını istedi Başlangıçta Pers kentlerini kolayca ele geçirmesine karşın, Tiros (bugün Sur) önünde sert bir direnişle karşılaştı Uyguladığı bütün kuşatma taktiklerine karşın, bu müstahkem ada kenti yedi ay boyunca başarıyla saldırılara karşı koydu Kuşatma sürerken Dara, ailesi için fidye olarak 10 bin talent ödemeyi ve Fırat Irmağının batısında kalan topraklan bırakmayı önerdi Bu olayla ilgili olarak, İskenderun komutanı Parmenion'un "İskender'in yerinde olsam kabul ederdim" dediği, buna karşılık İskender'in de "Parmenion olsaydım, ben de kabul ederdim" biçiminde bir karşılık verdiği anlatılır

Tiros şiddetli saldırılara daha fazla direnemeyerek MÖ Temmuz 332'de düştü İskender'in en büyük askeri başarısı sayılan bu harekâta geniş çaplı bir yağma da eşlik etti Kentin bütün erkekleri öldürüldü, kadın ve çocukları da köle olarak satıldı Suriye'yi Parmanion'a bırakarak güneye ilerleyen İskender, Gaza'da (Gazze) iki ay süren direnişe son verdikten sonra İÖ Kasım 332'de Mısır'a girdi ve halk tarafından kurtarıcı olarak karşılandı Memphis'te (Memfis) kutsal Apis'e kurbanlar keserek firavunların geleneksel çifte tacını giydi Kışı Mısır'da yönetimi düzenlemekle geçirdi Mısırlı yöneticiler atamakla birlikte, orduyu Makedonyalıların komutasında tuttu Günümüzde İskenderiye olarak anılan Aleksandreya kentini kurdurdu Bazı kaynaklara göre Nil'in taşmasının nedenlerini araştırmak üzere bir keşif grubunu görevlendirdi Siva'da ünlü bir kahinin, İskender'in Zeus'un oğlu olduğunu ilan etmesi ve Amon Tapınağında Tanrı Amon ile görüştüğü yolundaki söylentiler onun halkın gözündeki tanrısallığını bir kat daha arttırmıştı Mısır'ın fethiyle Doğu Akdeniz'de kesin denetimi sağlayan İskender, MÖ 331 ilkbaharında Tiros'a döndü
Büyük İskender anıtı, Selanik


Suriye'ye Makedonyalı bir satrap atadıktan sonra Mezopotamya'ya ilerledi ve temmuzda Fırat kıyısındaki Tapsakos'a vardı Ninive'yle Arbela (Erbil) arasındaki Gaugamela Ovasında Dara'yla yeniden karşı karşıya geldi ve onu bir kez daha yenerek kaçmaya zorladı (bak Gaugamela Savaşı) Güneye inerek Babil'i aldı ve Mazayos adında bir Persi satrap olarak atadı Ardından Susa'ya girdi ve Zagros Dağlarını aşarak İran içlerine yöneldi Persepolis'te I Kserkses'in sarayını törenle yaktı Kserkses'in Yunanistan'da yaptıklarına karşı bir misilleme olan bu hareketle aynı zamanda "öç seferi"nin sona erdiğini gösterdi

MÖ 330 ilkbaharında Media'ya girerek, başkent Ekbatana'yı aldıktan sonra, Yunan askerlerinin geri dönmesine izin verdi Pers topraklarını içine alan yeni bir imparatorluk kurmayı ve "Asya'nın efendisi" olmayı amaçlayan İskender, daha doğudaki toprakları ele geçirmeye yönelik yeni bir sefer başlattı Kısa sürede yerel satraplara boyun eğdirerek Hazar kıyılarına, oradan da Afganistan içlerine ulaştı Bu fetihler sırasında Makedonyalı ve Pers bileşimine dayalı yeni bir yönetim sistemi oluşturduğundan, eski komutanlarıyla baş-gösteren anlaşmazlıklar giderek derinleşti Kendisine suikast girişimiyle suçladığı Parmenion'la oğlunu ortadan kaldırarak ordusunu yeni baştan düzenledi MÖ 330-329 kışında Helmand Irmağını izleyerek kuzeye doğru ilerledi Bu sırada Baktriane satrabı Bessus'un genel bir ayaklanma başlatması üzerine, Hindukuş Dağlarını aşarak karışıklıklara son verdi Bu harekâtı yürütürken Siriderya' ya kadar ilerledi ve burada İskitlerin sert direnişiyle karşılaştı Başka göçebe halkların da ayaklanmasıyla büyük güçlükler çıkaran bu direnişi ancak MÖ 328 sonbaharında bastırabildi

Davranışlarıyla giderek bir Doğu despotuna dönüşen İskender, Pers hükümdarları gibi giyinmeye ve proskinesis (hükümdar karşısında yere kapanarak selamlama) uygulaması gibi Pers geleneklerini benimsemeye başladı Bu arada Baktriane prenseslerinden Roksana'yla evlendi Kendini tanrılaştırmaya giriştiyse de, Makedonyalılar ve Yunanlarca alaya alınınca bundan vazgeçmek zorunda kaldı Bir komploya karıştığı gerekçesiyle tarihçi Kallisthenes'i hapse attırması bilgin ve filozoflar arasındaki desteğini yitirmesine neden oldu

Hindistan'ın fethi

Ele geçirdiği ülke halklarından yeni askerler toplayarak engebeli arazide savaşma yeteneğine sahip yeni bir ordu oluşturan İskender, MÖ 327 yazında Hindistan üzerine yürümek amacıyla Baktriane'den ayrıldı Daha hafif silahlar kullanan piyade birliklerinin yanı sıra ok ve mızrak kullanan süvari birliklerinin yer aldığı bu ordunun asıl savaşçı gücü 35 bin askerden oluşuyordu Plutarkhos'un bu ordu için verdiği 120 bin rakamının, yedek kuvvetleri, katır ve deve sürücülerini, sağlık görevlilerini, seyyar satıcıları, askerleri eğlendirmekle görevli gösteri gruplarını, kadın ve çocukları da kapsadığı sanılmaktadır Hindukuş Dağlarını ikinci kez geçen İskender, MÖ 326 baharında İndus Irmağı yakınındaki Taksila'ya (bugün Takshaşila) girdi Hydaspes (bugün Cihelum) ile Akesines (bugün Çenab) ırmakları arasındaki bölgenin hükümdarı Poros'u, Hidaspes Çarpışması'nda yenilgiye uğrattı Başarısını kutlamak üzere Aleksandreia Nikaia kentini, ayrıca burada ölen atı Boukefalos'un adını verdiği Bukefala (Boukephalia) kentini kurdu Asya'nın doğusuna doğru yoluna devam etmek için Hifasis (Beas) Irmağına kadar gitmesine karşın, ordusunun ayaklanmak üzere olduğunu görerek geri dönmeye karar verdi

Hidaspes Irmağı kıyısında 800-1000 gemiden oluşan bir donanma kurduktan sonra bazı birlikleri karadan yürüterek İndus Irmağı boyunca Hint Okyanusuna kadar ilerledi Bu arada Hydroates (Ravi) Irmağı yakınlarında Mallilerle girişilen çarpışmada ağır biçimde yaralandı MÖ Ağustos 325'te İndus Deltasının ağzındaki Patala'ya vardı; burada bir liman ve tersane yaptırdı Dönüş yolculuğu için ordusunun bir bölümü Nearkhos'un komutasındaki gemilerle İÖ Eylül 325'te denize açılırken, kendisi de kıyıyı izleyerek yiyecek sıkıntısı içinde ve çok zor koşullarda Gedrpsia'yı (bugün Belucistan) geçti Bu arada Hindistan seferi hazırlıklarına basladı



İmparatorluğun güçlendirilmesi

Daha Hindistan seferine başlamadan yönetimde kanlı temizlik hareketlerini başlatan İskender, yokluğu sırasında da bu politikayı sürdürerek satraplarından üçte birini değiştirmiş, altısını öldürtmüştü MÖ 324 ilkbaharında Susa'ya vardığında hazine görevlisi Harpalos'un 6 bin paralı asker ve 5 bin talentle Yunanistan'a kaçtığını öğrendi (Harpalos daha sonra Girit'te öldürüldü) Makedonyalılarla Persleri kaynaştırma politikasına daha çok ağırlık verdiği bu dönemde, Dareios'un kızı Barsine'yle (Stateira olarak da bilinir) evlendi ve komutanlarıyla askerlerini de aynı yolu izlemeye özendirdi Ama Perslerin ordu ve yönetimde giderek eşit bir konuma yükselmesi Makedonyalıların tepkisini çekmeye başladı Makedonya'da askeri eğitim gören 30 bin Persli gencin dönüşü, Baktriane, Sogdiana ve Arakhosia gibi Doğu ülkelerinden gelenlerin süvari birliğine, ayrıca Pers soylularının kraliyet muhafız birliğine alınmaları bu hoşnutsuzluğu daha da artırdı İskender'in Makedonyalı eski askerleri ülkeye geri göndermeye karar vermesi, imparatorluğun güç ve yönetim merkezini Asya'ya kaydırmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirildi MÖ 324'te Gpis'te çıkan ayaklanmaya kraliyet muhafızları dışında bütün ordu katıldı Bunun üzerine İskender bütün orduyu dağıtarak Perslerden yeni bir ordu kurdu ve ayaklanmanın sona ermesinden sonra 10 bin eski askeri armağanlarla yurda gönderdi

Ölümü

Kendisine tanrısal onurlar yakıştıran ve bunu Yunan kentlerine zorla kabul ettiren İskender, MÖ 324 kışında Luristan'da yerel halka yönelik sert bir sindirme hareketine girişti İlkbaharda Babil'e geçerek bir bölümü uzak ülkelerden gelen elçileri kabul etti Bu arada Hindistan'la deniz bağlantısını sağlamak için Arabistan kıyılarına yönelik bir sefer için hazırlıklara başladı Ayrıca Hazar Denizi'nin ötesine bir keşif birliği gönderdi Babil'de sulama kanalları yaptırmayı ve İran Körfezi kıyılarında yeni kentler kurmayı planladığı bir sırada, uzun bir içkili eğlencenin ardından hastalandı ve on gün sonra henüz 33 yaşındayken öldü Cenazesi önce Memfis'e, oradan İskenderiye'ye götürüldü ve burada altın bir tabuta kondu

İskenderin ölümünden sonra imparatorluk 4 parçaya ayrıldı Cassander Yunanistan'a, Creatus ve Antigonos Batı Asya'ya, Seleukos Doğuya, Ptolemy ise Mısır'a hükümdar oldular Cassander güce olan tutkusunu kısa zamanda göstererek 7 yıl sonra İskender'in annesi Olimpias'ı idam ettirdi 12 yılın sonunda ise İskenderin karısı Roksana ve imparatorluğun gerçek varisi olan oğlunu zehirlettirdiğinde ise artık İskenderin soyunu tamamen kurutmayı başarmıştı İskender'in metresi Barsine'den doğan oğlu Herakles'i de zehirletti Hatta Cassander'in İskender'in ölümünden sorumlu olduğu da iddia edilmektedir

Değerlendirme

Genç yaşta ölmesine karşın 12 yıl 8 ay süren hükümdarlık dönemine büyük çaplı seferleri sığdıran İskender'in kurduğu geniş imparatorluk temelde Perslerden kalma yönetim sistemine dayanıyordu Bununla birlikte yerel satraplara bağlı olmayan tahsildarlardan oluşan merkezî bir vergi toplama mekanizması kurarak yeni bir mali sistemin temelini attığı bilinmektedir Görevlilerin yolsuzlukları ve yiyiciliği nedeniyle bu sistemi iyi işletememekle birlikte, sikke çıkarma hakkını tekeline alarak ve Pers hazinelerinde birikmiş gümüş ve altını para biçiminde piyasaya sürerek bütün Önasya'da ve Akdeniz'de ticaret ve para ekonomisini geliştirdiği söylenebilir

Öte yandan İskender'in yeni kentler kurması (Plutarkhos bu kentlerin sayısının 70'in üzerinde olduğunu söyler) Yunan yayılmasında yeni bir dönem açtı Askeri birer üs olarak kurulan, ama zamanla birer kültür ve ticaret merkezine dönüşen bu kentler Eski Yunan etkisinin Hindistan'a kadar yayılmasında önemli rol oynadı Bu arada Pers-Makedonya karışımıyla yeni bir ırk yaratma girişimi sonuçsuz kaldıysa da, Yunan kültürüne yatkın, ama Doğu'ya özgü yeni bir soylu sınıfı ortaya çıktı

Kendisini ve askerlerini en güç işlere yöneltmeyi başaran güçlü bir irade ve yetenekle esnek bir düşünce yapısını birleştiren İskender, koşullar gerektirdiğinde geri çekilmeyi ve değişiklikler yapmayı bilen bir kişiydi Düş gücü ve romantizmi kendisini Herakles, Akilleus ve Diyonizos gibi kahramanlarla özdeşleştirmesine yol açacak ölçüde güçlüydü Çabuk öfkelenme, acımasızlık ve inatçılık gibi özellikleri uzun seferlerde daha çok ortaya çıkıyordu Güvenmediği kişileri hiç sorgulamadan öldürmekten çekinmemesine karşın, adamları onun peşinden gidiyor, ona bağlı kalıyor ve güçlüklere katlanıyordu

Dünyanın en büyük askeri dehaları arasında sayılan İskender, değişik kuvvetleri bir arada kullanmada ve düşmanın yeni savaş biçimlerine yeni taktiklerle karşı koymada son derece ustaydı Yaratıcılığıyla, savaşın sonucunu belirleyecek fırsatları değerlerdirmeyi çok iyi bilirdi

İskender'in kısa süren hükümdarlığı, Avrupa ve Asya tarihi açısından önemli bir dönüm noktası sayılır Seferleri ve bilimsel araştırmalara merakı, coğrafya ve doğa tarihi gibi konulardaki bilgilerin gelişmesine katkıda bulunmuş, ayrıca büyük uygarlık merkezlerinin geliştirdiği bilgi birikiminin ortak bir potada kaynaşmasına zemin hazırlamıştır Siyasal açıdan olmasa bile, ekonomik ve kültürel açıdan Cebelitarık'tan Pencap'a uzanan, ticarete ve toplumsal ilişkilere açık bir imparatorluk kurduğu ve ortak sayılabilecek bir uygarlığa ve bir lingua franca(*) olarak Yunan Koine lehçesine dayalı yeni bir dünya meydana getirdiği söylenebilir

Sonuçta İskender kendisinin Herakles'in soyundan geldiğini benimsemesi ve kendisini tanrısallaştırması onun halkın gözündeki büyüklüğünü ifade etmekteydi Temsil edilen figürlerinde bile kendisini Amon gibi koç boynuzu ile, Herakles gibi Aslan başlı postuyla göstermektedir

alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.