Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eski, giyim, kuşam, kültüründe, nasıldı, türk

Eski Türk Kültüründe Giyim, Kuşam Nasıldı ?

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Türk Kültüründe Giyim, Kuşam Nasıldı ?



Eski Türk Kültüründe Giyim, Kuşam Nasıldı ?

Bozkır Türkleri giyim eşyalarını koyun, kuzu, sığır, tilki ve av hayvanlarının derisi ile koyun, keçi, deve yününden yaparlardı Eski Türkler ayrıca bez dokurlar, giyecekleri için de kendir yetiştirirlerdi Yün kumaş ve bezden iç çamaşırı yapar, ürettikleri yün kumaş ve keçeleri başta Çin olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç ederlerdi MÖ 1
yüzyıldan kalma bir Asya Büyük Hun hükümdar ailesine ait Noyun-Ula kurganında, 20 çeşit ipekli kumaş ile birlikte üzerine bir Hun Türkü'nün portresi işlenmiş olan yün kumaş ve süslü keçeler bulunmuştur
Bilindiği üzere yeryüzünde atı ilk evcilleştiren ve atı binek hayvanı olarak kullanan ilk kavim, Türkler'dir Yeryüzünün ilk atlı milleti olan Türkler, pantolon ve ceketi ilk kullanan kavim de olmuşlardır Çünkü pantolon ve ceket süvari giysisidir ve bir süvarinin içinde en rahat edeceği giyecekler pantolon ve cekettir Dünyada pantolon ve ceket kullanımı ilk olarak Türkler'de, daha sonra da Türkler'le yakın ilişki içinde olan milletlerde görülmüştür Kazar (=Hazar) konçuyu (=prensesi) Çiçek'in Bizans sarayına gelin gittiği zaman giydiği Türk tipi imparatoriçelik giysisi, daha sonra Çiçekion adıyla Bizans'ta moda olmuştur Bugünkü çağdaş giysi tipinin ilk örneği olan bozkır tarzı giyim-kuşam, Çin'de MÖ 4 yüzyıldan, Avrupa'da MS 5 yüzyıldan sonra Türk usûlüne göre yapılan askerî ıslahatlar sonucu dünyaya yayılmıştır Adı geçen kavimler Türkler'le temas kurmadan önce bol ve uzun entari biçimindeki giysiler giyerlerdi Bunu, bu kavimlerin Türkler'le temasa geçmeden önceki dönemlerinden kalan yontu, kabartma ve resimlerinden kolayca anlayabiliriz
Romalılar ketenden gömlek yapıp giymesini Hun Türkleri'nden öğrenmişlerdir yüzyıldan, Bizans'ta ise MS 6

1 Elbiseler
2 Başlıklar
3 Saç örgüleri
4 Kısa çizme
5 Efsanevî arslan ve kulaklı kartal

Altaylar'daki Pazırık kurganının Büyük Hun Devleti zamanına tarihlenen katlarında buzlar arasında korunup günümüze değin çürümeden gelen gömlekler ve başka giysiler, Türk giysilerinin ilginç örneklerindendir İkinci Pazırık kurganında bulunan önü kapalı bir gömlek, yine Hunlar'dan kalmış Noyun-Ula'daki gömleklere çok benzemektedir Katanda kurganında da bu tür bir gömleğe rastlanmıştır Pazırık gömleğinin üzerinde altın süsler vardır Ayrıca üçüncü kurganda, giysilerin fiyonk biçiminde düğümlenmiş kuşakları da bulunmuştur Bu eserlerin yanında Türk kaftanlarına da rastlanmaktadır Yine bu kurganlarda ele geçen keçe çoraplar, taraklar ve aynalar bize o çağın yaşam biçimi hakkında bilgi vermektedir Pazırıkta bulunan cesetlerin gövdeleri döğmelerle süslemiştir Kimi cesetlerin gövdelerinin hem arkaları, hem önleri baştan ayağa değin döğmelenmiştir
Pazırık ve Noyun-Ula kurganları, bulunan eserlerin kanıtladığına göre aynı kültürün ürünleridir Keçe çorap ve çizme, Türkler'e özgü kültür ürünleridir Ayrıca üstüne basarak belirtmek gerekir ki Pazırık'ta bulunan ve mumyalandıkları için etraflıca incelenebilen iskeletler, Türkler'in ilk ataları olan Andronova İnsanları gibi beyaz ve turanid ırktandır

1 Taş babalar
2 Taş babaların ellerindeki kadehler
3 Taş babaların küpeleri
4 Taş babaların tokaları
5 Taş babaların kılıçları
6 Taş babaların başlıkları

Katanda kurganlarının Kök Türk dönemine ait katlarında ipek ve kürklü giysiler bulunmuştur Katanda kurganında, giysilerin yanında pantolonlar da kürkle süsülüdür Yine Kök Türk döneminden kalma Tuyahta'da açılan kurganların birindeki ölünün giysisi üç kattır Üst kısıma giyilen giysi koyu kırmızı, ortadaki yeşilimsi, alttaki de altın sarısı ipekten yapılmıştır
Kurganda ele geçen kaftanın kolları uzun, kolların ağızları da dardır
İKİNCİ PAZIRIK KURGANI'NDAKİ CESET DÖĞMELERİNDEN BİRİ
(Dağ Keçisi Figürü)

Bugün kullandığımız pantolon ve ceket sözcükleri yabancı kökenlidir Eski Türkler ceket sözcüğü yerine bertü - pırtı sözcüğünü, pantolon sözcüğü yerine de üm sözcüğünü kullanırlardı Bertü - pırtı sözcüğü, bugün kullandığımız Pılını pırtını topla deyiminde halen yaşamaktadır

Eski Türkler'in giyim-kuşam tarzının çevrelerindeki kavimlerden bazı farkları da vardı Mesela, başka kavimlerin kopça kullanmalarına karşılık, Türkler düğme kullanırlardı Türkler ceketlerini Çinliler'in ve Moğollar'ın aksine, sola açarlardı

Soğuk ve sıcak havalarda ayrı ayrı pelerinler kullanan Türkler, ayaklarına çizme, başlarına da börk giyerlerdi Savaş zamanlarında ise başa tolga (=miğfer) giyilir, gövdeyi ve savaş atlarını korumak için yarık denilen zırhlar kullanılırdı

AVAR SÜS TOKASI
(Avrupa Avarları)

Eski Türkler küpe de kullanırlardı Bunu, Eski Türkler'den kalma yontu ve yer altı buluntularından anlıyoruz Yalnızca bir halka biçiminde olanları da vardır Yontulardan, küpelerin ucunda değerli bir taş olduğunu da anlıyoruz Kök Türk çağında Altay bölgesinde daha çok halka biçimindeki küpeler vardı Kudirge kurganlarında bulunan tunç küpeler, Altay bölgesini temsil eden önemli eserlerdendir Küpeler, Bulgar Türkleri'nin geleneklerinde de çok yayılmış idi Bulgar Türkleri'nde bazan küpe olarak büyük halkalar da kullanılmıştır

İKİNCİ PAZIRIK KURGANI'NDA BULUNAN KADIN CESEDİNE AİT GÜMÜŞ KEMER TOKASINDAKİ KOÇ FİGÜRLERİ
İleri gelenler ile makam sahipleri, başlıklarının daha uzun ve gösterişli olmasından tanınırlardı ki aynı gelenek Osmanlılar'da da vardır Yontulardaki küpeler, kulağa takılan bir halka ile bu halkaya bağlanmış bir ekten oluşmaktaydı Kudirge kurganlarındaki küpeler, yontulardaki küpelere tamamen benzedikleri gibi, Avar ve Macar kültürüne ait küpelerinde ilk örneklerini teşkil ederler
Hemen hemen bütün Orta Asya yontularının belinde bir kemer ile bu kemerin yanlarından sarkan birer süs uçları bulunur Kuray ve Kudirge kurganlarındaki Kök Türk buluntuları da bu kemerlerin varlığını ortaya koyar Kemerden sarkan uçların hepsi aynı boyda olmazdı; çeşitli motiflerle süslenmiş bu uçlar ayrı boyda olurdu Bu kemer biçimi Turfan'da, Uygurlar'da ve Avrupa Avarları'nda çok yayılmıştır Kemer kelimesi için Eski türkçe'de kurşak sözü kullanılıyordu

KURT BAŞLI AVAR EYER TOKASI
(Avrupa Avarları)
Buluntulardan anlaşıldığına göre kemer kayışının üzeri maden plakalarla süslenirdi Altaylar'da, bilhassa bugünkü Tuva topraklarında bulunan yontularda, bu tür kemer uçlarına çok rastlanır
Hun, Kök Türk, Uygur, Apar (=Avar), Kazar (=Hazar), Oguz ve Bulgar Türkleri'yle ilgili belgelerden öğrenildiğine göre Eski Türkler sakallarını çoğunlukla keserler, bıyıklarını uzatırlardı Saçları ise uzundu Uzun kesilmiş saç, Avrupa'da Hun Tıraşı olarak tanınmakta idi Kimi araştırmacılar Türkler'in saçlarını ördüklerini öne sürmüşlerse de bu yanlış bilginin nedeni Türkoloji'ni başlangıç döneminde Türk, Moğol, Çin ve Tibet geleneklerinin tam olarak ayırt edilememesi ve birbirine karıştırılmasıdır Saç örmek Çin ve Tibet geleneğidir; bazen Moğollar'da da görülmüştür Kök Türk çağından kalmış yontuların büyük bir kısmı bıyıklıdır

Kök Türk çağı yontularında başlıca dört tür başlıkla karşılaşırız:

1 Börkler
2 Başın tepesinde duran küçük başlıklar
3 Üst bölümü çapraz bağlarla tutturulmuş başlıklar
4 Enseyi kaplayan, tepesi sivri başlıklar

1 Elbiseler
2 Keçe çizme
3 İnsan gövdesine yapılmış dövmeler
4 Taraklar
5 Küçük bir masa

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.