Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Güzellik & Bakım

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başetmenin, selülitle, yolları

Selülitle Başetmenin Yolları

Eski 08-18-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Selülitle Başetmenin Yolları



Yaz mevsimi yaklaştıkça üstümüzdeki ağırlıktan kurtulmak için büyük bir çaba harcıyoruz Sadece palto ve kazakları değil, bacak ve kalçalarda oluşan selülitlerimizi de gardıroba kaldırabilsek ne güzel olurdu, değil mi? Bunu yapamayacağımıza göre selülitle baş etmenin yollarını öğrenmeye ne dersiniz?


TAYLAN KÜMELİ / Bir kibrit kutusu lezzet


Özellikle kadınlarda görülen ve deri altı yağ hücre gruplarının kan ve lenfatik dolaşımını bozmasıyla oluşan selülit, deride çöküntülerle ve portakal kabuğu görünümüyle kendini gösteriyor Selülit daha çok ergenlik, hamilelik ve menopoz gibi hormonların daha çok değişime uğradığı dönemlerde ortaya çıkıyor olmasına rağmen, kişinin genetik yapısı, metabolizma hızı, dolaşım sistemi, sindirim ve boşaltımda yaşadığı sorunlar, doğum kontrol hapları, alınan hormon ilaçları, dengesiz ve düzensiz beslenme, aşırı hareketsizlik, stres, sigara ve

alkol tüketimi de selülit oluşumunda etken faktörlerdir

Sıklıkla bölgesel olan selülit, kilolu, zayıf, balık etli, uzun, kısa her yaştaki erişkin kadında görülebiliyor Selülit nadiren erkeklerde de oluşuyor, ancak kadınlarda daha büyük sorun olması, östrojen hormon düzeyinin onlarda daha fazla olmasıyla ilgili Selülitin tek nedeni östrojen değil; başka tetikleyiciler de var Sigara damarların en büyük düşmanı Güçlü bir damar daraltıcı özelliğe sahip olan sigara, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülite neden oluyor Hareketsiz yaşam biçimi, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturmak, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek de dolaşım sistemini ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını engelleyerek selülite yol açabiliyor Bunlar, kişinin yaşam tarzı ve alışkanlıklarına bağlı etkenler Ancak selülitin, kan dolaşımındaki bozukluklar, ailesel yatkınlıklar ve hormonal etkenler gibi elimizde olmayan nedenleri de var Beslenme ve yaşam biçimi sağlıklı bir şekle dönüştürüldüğünde, selüliti azaltacak yoğun tedavilere genellikle gerek kalmıyor

Selüliti önlemek için ilk alınacak önlem, sigarayı bırakmak Düzenli spor yapmak yalnızca genel vücut sağlığı için değil, selüliti önlemek için de çok önemli Günde 30-60 dakika yapılan yürüyüş, bisiklete binmek veya merdiven inip çıkmak kan dolaşımını düzenleyerek selülit oluşumunu engelliyor Yalnızca kilo vererek selülitten kurtulmak mümkün değil Beslenme alışkanlığını değiştirip, bilinçli beslenmeye geçmek önemli Beslenme ne kadar tek yönlü olursa, selülit de o kadar çabuk oluşuyor Özellikle fast food ve hazır yemekler dokuları kötü yönde etkiliyor Hayvansal yağlar, fazla şeker ve tuz da oldukça zararlı Bunlar yağ hücrelerini şişiriyor, dokularda su birikmesine yol açıyor ve vücudun atıklardan temizlenmesini önlüyor Günlük beslenme programında tuz, şeker ve yağdan fakir, sebze ve meyvelerden zengin bir diyet kan dolaşımını artırıp bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor A ve C vitamini alımını artırmanın selüliti azalttığı düşünülüyor Bu nedenle, mutlaka günlük meyve tüketimine özen göstermek gerekiyor Bol lifli gıdalar ve çinko alımı da selüliti engelliyor Selülit önlemekte bol su içmek de önemli Su, idrar oluşumunu artırarak vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlıyor



Alınacak önlemler


Günde en 2,5 litre su içilmeli

Rafine şekerlerden uzak durulmalı ve günlük tuz tüketimi azaltılmalı

Yemeklerde kullanılan yağ miktarı azaltılmalı

Alkol, sigara, koyu çay-kahve ve gazlı içeçek tüketimi minimuma indirilmeli

Yemekleri pişirirken kızartma yerine haşlama ya da buğulama yöntemi tercih edilmeli

Mümkün olduğunca mevsiminde ürünler tüketmeye özen göstermeli, dondurulmuş ve konserve ürünlerden kaçınılmalı

Metabolizmanın düzenli çalışması için öğün atlamamaya özen gösterilmeli

Çok sık kilo alıp vermekten kaçınılmalı

Günlük alınan posa miktarı artırılmalı, posanın en iyi kaynakları sebze, meyve ve kurubaklagiller mutlaka beslenme sisteminin içerisinde yer almalı


Kafeine duyarlılık kişiden kişiye değişir


Kafein merkezi sinir sistemini uyaran bir tür maddedir Kana mideden karışır

15 dakika sonra etkileri hissedilir hale gelir Kahve, çay, kola, çikolata, bazı uyarıcı haplar, bazı ağrı kesiciler ve çeşitli reçeteli ilaçlarda bulunmaktadır Kafeinin kısa dönemde yaygın olarak hissedilen etkileri, vücudun enerji seviyesinin artması, uyanık ve dinç olma durumu, keyif ve rahatlık hislerinde artıştır Bu madde bazı ağrı kesiciler ve migren ilaçları ile birleştiğinde ise ilaçların tepki süresini ve etki alanlarını artırır İlaç kullanımı sırasında kafein alım miktarına çok dikkat edilmelidir Bu maddeyi içeren diğer besin maddelerive içeceklerde bulunan kafein miktarları iyi hesaplanmalı hatta bir uzmana danışılmalıdır

Kafeine karşı duyarlılık; tüketim sıklığı, düzenli olarak alınan miktar, vücut

ağırlığı ve fiziksel koşullar gibi pek çok etmene bağlıdır Kişisel duyarlılığın yanı sıra hamileler, çocuklar ve yaşlılar tüketilen kafeinin kısıtlanmasının gerektiği grup içersindedir Kafeinin normal miktarı kişiye göre değişir Pek çok çalışmada, yetişkinler için güvenli olarak tüketilebilecek kafein miktarı günde

300 mg (yaklaşık üç-dört fincan kahve ya da beş-altı büyük bardak çay) olarak belirlenmiştir

Düzenli olarak kullanılan kafeinin kesilmesiyle kişide ortaya çıkabilecek belirtiler şunlardır: Baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk veya uykulu olma hali, konsantrasyon eksikliği, işte karşılaşılan zorluklar (motivasyon ve dikkat eksikliği, düşük performans), huzursuzluk (mutsuzluk, can sıkıntısı, huysuzluk, diken üstünde olma), depresyon (üzüntü, halsizlik, endişe, isteksizlik, küskünlük), sinirlilik, mide bulantısı, kusma, eklem ağrıları



Su kaybına dikkat!


Özellikle yaz sıcaklarının yoğunlaştığı bugünlerde vücudumuzdan su kaybı artıyor İnsan bedeninin yüzde 60-70'i sudur ve bu suyun üçte ikisi hücreler içinde, geri kalanı dokular arası sıvıda ve kanda bulunur Su yaşamımız için çok önemlidir Bir insan yemek yemeden dört hafta yaşayabilirken, su içmeden yaşayabilme süresi ise sadece üç-dört gündür Eğer vücutta az su bulunursa, kanın yoğunlaşmasına yol açıyor ve bu da organlara çok az miktarda oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden oluyor Eğer aşırı miktarda su içilirse, bu da vücut için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor Çünkü bu durumda böbrekler aşırı çalışıyor ve sık sık tuvalete çıkılmasına neden oluyor, bunun sonucunda da vücudumuzdan kalsiyum minerali atılıyor Vücudunuzun su alımının yeterli olup olmadığını anlamanın en etkili yolu, idrara dikkat etmektir Açık renkli idrar, su ihtiyacını doğru karşıladığınızı gösterir Eğer idrarınız koyu renkli ise, bu yeterince su alınmadığı anlamına gelir

Suyun vücudumuza faydaları: Besinlerin sindirimi, emilimi ve metabolizma sonucu oluşan artık ürünlerin atılması için gereklidir Hücre ve kas dokularını güçlendirir, cildi gerginleştirir, parlaklık kazandırır, vücudun ısı ve tuz dengesini sağlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.