![]() |
Can Dündar Sevenler Buraya... |
![]() |
![]() |
#1 |
mate
|
![]() Can Dündar Sevenler Buraya...CAN DÜNDARBiyografi 16 Haziran 1961 yılında Ankara’da doğdu ![]() 1982 yılında A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1979’den itibaren sırasıyla Yankı, Hürriyet, Nokta, Haftaya Bakış, Söz ve Tempo’da çalıştı ![]() 1986’da İngiltere’de “London School of Journalism”i bitirdi ![]() ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde Siyaset Bilimi dalında yüksek lisansını 1988’de, aynı bölümünde doktorasını 1996 ‘da tamamladı ![]() Televizyona 1988’de TRT’de başladı ![]() ![]() ![]() ![]() 1992’de “Cumhuriyet’in Kraliçeleri”ni, 1993’de “Sarı Zeybek”i hazırladı ![]() 1993-94 yıllarında Birand’la birlikte “Çapraz Ateş”i yaptılar ![]() 1994-95 yıllarında “Gölgedekiler” belgesel dizisini hazırladı ![]() 1996-97’de hazırladığı 10 bölümlük “Aynalar” belgeseli Show Tv’de yayınlandı ![]() ![]() 1998’de “Yükselen Bir Deniz”i hazırladı ![]() 1999’da “İsmet Paşa” belgeselini Bülent Çaplı ile birlikte hazırladı ![]() "Zaten Tiyatro Dediğin Nedir Ki?" isimli Devlet Tiyatroları belgeselini 1999’da hazırladı ![]() ![]() ![]() ![]() 2002 Ocak ayında hazırladığı Nazım Hikmet belgeseli CNN Türk kanalında yayınlandı ![]() 2002’de 3 bölümlük Fenerbahçe’nin tarihinin anlatıldığı “Bahçedeki Fener” belgeselini hazırladı ![]() 2003 yılında “Bir Yaşam İksiri”belgeselini ve “O Gün” belgesel dizisini , 2004’te “Yüzyılın Aşkları” ve “Karaoğlan”ı hazırladı ![]() 2005 yılında "Yetiştik Çünkü Biz! ![]() ![]() ![]() 2006 Şubat'ında Adnan Menderes-Ayhan Aydan aşkını anlatan "Tatarım" belgeselini yaptı ![]() Köşe yazarlığı 1994'te Aktüel'de başladı ![]() ![]() ![]() 2001 Ocak ayından beri Milliyet Gazatesinde köşe yazılarına devam etmekte ![]() 1994-2005 yılları arasında Aktüel dergisinde köşe yazıları yazdı ![]() Basılı Kitapları; “Demirkırat” , “12 Mart”, “Sarı Zeybek”, “Gölgedekiler”, “Hayata ve Siyasete Dair”, “Yağmurdan Sonra”, “Ergenekon” , “Yarim Haziran”, “Benim Gençliğim”, “Köy Enstitüleri”, “Yaveri Atatürk’ü Anlatıyor”, “Nereye?”, “Uzaklar”, “Yükselen Bir Deniz”, “Savaşta Ne Yaptın Baba?”, “Büyülü Fener”, “Bir Yaşam İksiri”, “Atatürk Aramızda”, “Sedat Alp”, "Kırmızı Bisiklet", “Yıldızlar”, “Duvar”, “Nazım”, “İlk Durak-İETT”, "Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç", "Yüzyılın Aşkları" ![]() Can Dündar evli ve bir çocuk babası ![]() YAZILARI EĞER O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz ![]() ![]() ![]() Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain ![]() ![]() ![]() sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O’ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa, ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa ![]() ![]() ![]() dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse ![]() ![]() ![]() hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse ![]() ![]() ![]() elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, O’nun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar ![]() ![]() ![]() her şiirde anlatılan O’ysa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa ![]() ![]() ![]() iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa ![]() ![]() ![]() eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız ![]() ![]() ![]() mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız ![]() ![]() ![]() kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü ![]() ![]() ![]() özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu ![]() ![]() ![]() hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız ![]() ![]() ![]() O’nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse ![]() ![]() ![]() ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse ![]() ![]() ![]() gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine ![]() ![]() ![]() uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa ![]() ![]() ![]() dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız ![]() ![]() ![]() kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim ![]() ![]() ![]() gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa ![]() ![]() ![]() Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz ![]() BAHAR VE AYRILIK Bahar, alıp başını gitmelerin mevsimidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir bakarsınız kekik kokulu bir nisan sabahı koparıp alıverir sizi hayattan ![]() ![]() ![]() ![]() Demir alır gönlünüzün limanındaki gemiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aradığınız belki yüzülmemiş denizlerdir, belki keşfedilmemiş sevdalar, belki hiç yazılmamış satırlar ![]() ![]() ![]() Yüzmenin, sevmenin, yazmanın heyecanıyla coşarsınız ![]() Dünyaya sırtınızı dönüp yürürken, o yaşanmamışlıkların izini sürersiniz kuytularda ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elele tutuşur yürürsünüz içindeki çocukla ![]() ![]() ![]() O'nu büyütmekten korkarak ![]() ![]() ![]() * * * Önünde bir nisan sağanağı varsa, geriye dönüp bakası gelmez insanın ![]() ![]() ![]() Oysa fotoğrafları henüz tazedir dünün ayazlı gecelerinin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gel gör ki baharın kokusu dayanılmazdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sanki gitmek sadakattir: kalmaksa ihanet ![]() ![]() ![]() 100 günü aşkındır bu köşede Yeni Yüzyıl haftasonlarında birlikte olduk sizlerle ![]() ![]() ![]() Güldük çoğu zaman ya da kızdık öfke dolu sözcüklerde ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni sözler söyleme derdine düştük, eskiye sırtımızı dönmeden ![]() ![]() ![]() Zorlu bir kışı, kırık dökük satırları ufalayıp ateşleyerek geçirdik ![]() Yeni bir yüzyılın silueti gülümsedi siz sayfaları çevirdikçe ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra nisan geldi ![]() ![]() ![]() Sokakta direnilmesi imkansız bir çimen kokusu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lakin bahara söz geçirmek ne mümkün ![]() ![]() ![]() Bir kez çiy düşmeye görsün kış mahmuru bedenlere ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Bu yüzden izin istiyorum sizlerden ![]() ![]() ![]() ![]() Geriye bakınca hüzünleniyorum elbet ![]() ![]() ![]() Çünkü geride güzel bir doğuma ortak olmanın tatlı heyecanı var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama önümsıra yüzülmemiş denizlerden iyot kokuları çarpıyor burnuma ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi gitmek sadakattir, kalmaksa ihanet ![]() ![]() ![]() O yüzden bir an önce kanatları takıp, uçmakta yarar var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hep beraber ![]() ![]() ![]() ÖZLEME DAİR ![]() ![]() ![]() Yüreğimi sıkıştıran bu kesif hüzün, belki de terketmişlere özgü gizli bir terkedilme duygusudur ![]() Özledim seni ![]() ![]() ![]() Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir ![]() ![]() ![]() Beynimi uyuşturu*yor özlemin ![]() ![]() ![]() Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlı*yorum ![]() Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime sapla*nan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadi bir boşluğa dönüşüyor ![]() Sabahlara seni ok*şayarak başlamaları akşamları, her işi bir kenara koyup seninle başbaşa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, hırlaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, se*vimli ha*şarılığını, çocuksu küskünlüğünü ![]() ![]() ![]() Nasıl da serttin başkalarına karşı be*ni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasta olduğunda, o korkunç kriz ge*celerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk başında ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Atlattı" müjdesini kutlarken yor*gun bedenindeki yaraları okşayarak, doktorun böldü sevincimizi: "Yaşayamaz artık bu evde ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilsen, ne zor gitmen gerektiğini bile bile "Kal" demek sana ![]() ![]() ![]() Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unut*mandan geçtiğini bilmek ![]() ![]() ![]() Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" de*mek ![]() ![]() ![]() "Beni ne kadar ça*buk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa" demek sa*na ne zor ![]() ![]() ![]() Sesimi, kokumu çe*kip alıvermek beynin*den, sesin, kokun hâlâ beynimdeyken ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe dönüşmesinden hicran duyuyorum ![]() Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde, terketmişlere özgü bir terkedilme korkusunu da yüre*ğimin derinlerinde duyarak sana koşmak, yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek ve "Geri dön bebeğim" demek istiyorum: "Geri dön ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SİLÜET İlk aşkım bir siluetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylesine uzak, öylesine yakınken aşk, bir gün o silu*eti gördüm ![]() Karşı blokun en üst katının küçük penceresinde, ka*loriferin üzerine zarifçe tünemiş uzun saçlı bir kız*dı ![]() Akşam oldu mu, odasının zayıf ışığı*nı arkasına alır, ya*nağını pencereye dayar ve saatlerce kıpırdamadan öylece du*rurdu ![]() Yüzünü seçemezdim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Belalı sınav arifelerinin, kahredici yalnızlık gecelerinin, şehvetli ergenlik düşlerinin gö*nüllü başkadınıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Odamın ışığı sönmeden uykuya çekilmezdi ![]() ![]() Artık akşamları iple çekiyor, hava karardı mı siluetimle başbaşa kalabilmek için odama kapanıyor ve çalışma masama kurulup pren*sesimi bekliyordum ![]() Ona bağlanmıştım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onu ufkuma alıp, kulağımı müziğe vererek kaç gece geçirdim, bilmiyorum ![]() Bir siluete aşık olmuştum ![]() * * * Sonra bir gün telefon çaldı ![]() Açtım ![]() ![]() ![]() ![]() Yıkıldım ![]() Bu ses onun olamazdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayaller ne kadar kırılganmış meğer ![]() ![]() ![]() Kapatmak istedim, beceremedim ![]() Konuşma uzadıkça, aylardır uzun geceler boyunca binbir emekle yaptığım o muhteşem heykel, deprem yemişçesine çatırdamaya baş*ladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olmadı ![]() Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyi yaşadığımı sanıyordum ![]() Tanıştık ![]() Ve söndü "geceyarılarıma doğan güneş" ![]() ![]() ![]() "Bayan hayalkırıklığı" ile bir ay birlikte ol*duk ![]() ![]() Onunla birlikte siluetimi de kaybettim ![]() Aşk, ete kemiğe bürününce, düşler küstü ![]() ![]() ![]() ![]() * * * "Telefondaki kız"ı uzun yıllar sonra bir oto*büs durağında gördüm ![]() ![]() ![]() Onu çoktan unuttuğumu farkettim ![]() ![]() Çünkü aşk, üst raftaki kitaplardan inme*mişti henüz ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında marazi bir aşktı hayalim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AY TUTULURKEN Ufuk çizgisinde biten bereketli toprakların karanlığında, upu*zun bir yoldaydık geçen hafta ![]() ![]() ![]() ![]() Nur yüzlü bir yol arkadaşıydı gece boyunca ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yol boyu tenimizi parlatan ışık sa*ğanağı, nehir kenarlarında pul pul yakamozlanıyor, meltem estikçe kavak yapraklarında yanıp sönen bir ateşböceği kafilesine dönüşüyordu ![]() Ne zaman başımızı kaldırsak orada mağrur ve sessiz parıldıyordu; eteklerinden puslu haleler sa*çan sihirli bir gümüş lira gibi ![]() ![]() ![]() Arada eflatun bir bulutun arkasına çekilip gizleniyor ve orada birkaç dakikada bütün mahcubiyetinden soyunmuşcasına cüretkâr, bu kez çırılçıplak bir raksa başlıyordu semada ![]() ![]() ![]() Kutsal kitapların yazdığı gibi, tanrının geceye de hükmet*mek üzere yarattığı bir büyülü ışıktı o ![]() ![]() ![]() Çevresi yıldızlarca kuşatılmıştı, onun kadar parlayamadığına yanan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçi Fuentes'in dediği gibi, üzerinde o adamlar gezindi*ğinden beridir bizim romantik hayallerimizin tanrıçası olma özelliğini yitirmişti kısmen, ama hâlâ öyle güzel, öyle baştan çıkarıcıydı ki ![]() ![]() ![]() Gece boyunca ilham verdi hepimize; bayram şekeri tadın*da, ilk öpücük heyecanında ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Sonra birden bastırıverdi kasvet ![]() ![]() ![]() Kalleş bir gölge, ağır ağır sokuldu dolunayın nurdan yüzü*ne ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir süre kıvranıp durdu ay ışığı, sonra tutulup kaldı ani*den ![]() ![]() ![]() Ölü bedenlere can veren o ürpertici buğusu hoyratça gölge*lendi ![]() Karanlık, hükümranlığını ilan etti dağ yamaçlarında ![]() ![]() ![]() ![]() Ay tutuldu, dilimiz tutulmuşcasına şaşırtarak bizi ![]() ![]() Aydınlık yüzü keder bulutlarıyla gölgelenirken, gözümüzü semaya dikip paylaştık sancısını ![]() ![]() ![]() Okşadık bakışlarımızla; doğum anında bir annenin terli saçlarını okşarcasına ![]() ![]() ![]() Öyle masum, öyle sessiz çekiliverdi ki başucumuzdan, daha kirpiklerimizdeki nemi kurumadan ışıklı busesinin, yokluğu*nun boşluğuna yuvarlandık ıssız bir yol ortasında, yapayal*nız ![]() ![]() ![]() Efkârlandık mahrumiyetinden ![]() ![]() ![]() Aya tutulduk, ay tutulurken ![]() ![]() ![]() Yollarda esmer tenli adamlar silah sıktı ayın karanlık yüzü*ne doğru; kurşun dökercesine gökkubbenin uğursuz mührü*nün üzerine ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bense durumu açıklarken "aydan dede"sini kaybetme telaşındaki oğluma; ne kara büyücülerden sözettim; ne de geze*gen sisteminden: "Güneşe tutkunmuş dolunay" dedim; "lakin karalar bağlamış, aralarına dünya girince ![]() ![]() ![]() İzahat ne kolay, konu aşka gelince ![]() ![]() ![]() * * * Gördünüz ya; yok bu yazının bir mesajı ![]() ![]() ![]() Sadece dolunaya övgü için yazıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O dolunay ki, yüzyılda bir gölgelenir yüzü ![]() ![]() ![]() Eh, haketti bu kadarcık sözü ![]() ![]() ![]() HAYAT VE BEN Otuzbeşime bastım geçen hafta ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yolda çocuklar "Amca şu to*pu atıversene" diye seslendik*lerinde kuşkulanmıştım ilkin ![]() ![]() ![]() Sonra saçlarımdaki beyaz tel*ler tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü ![]() ![]() ![]() Baktım, lise fotoğraflarım sa*rarmış, sınıf arkadaşlarım yaş*lanmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum, içindeki uçurt*manın ipini cekercesine ![]() ![]() ![]() "Bizim zamanımızda" diye başlayan nu*tuklar atmaya başlamışım mezuniyet törenle*rinde -hayret! daha dün değil miydi benimkisi? Yıllar yılı dudak büktüğüm 'ölümden son*ra hayat masalları' na kulak kabartmaya baş*lamışım gizliden gizliye ![]() ![]() ![]() İple çektiğim haziranlara sırt çevirmişim ![]() Yaşamın orta sahasına girmişim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Ruhumun ikizleri yine çekiştiriyorlar kol*larımdan ![]() Biri, "Daha ne gördün ki" diyor yüzünde papatyalarla; "Asıl şimdi başlıyor hayat, ![]() ![]() Lakin, "Buydu işte görüp göreceğim" diye efkarlanıyor öteki ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşı genç olanlar 35'e uzak durduklarını sanarak, "sahi oldu mu o kadar? Hiç göstermiyorsun" tesellisindeler ![]() ![]() ![]() 35'le çoktan tanış olanlarsa "hayata hoşgeldin" pankartıyla karşılamadalar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bense şaşkın ![]() ![]() ![]() Son dönemde, kimbilir kaç eski anıyı yaralı ele geçirdim, belleğimin derinliklerinde ![]() ![]() Kimbilir kaç kez kendime yakalandım, kendimden kaçarken ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meğer ne yaman serüvenmiş hayat? Bazen yediveren gülleri gibi bereketli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazense kıtlıktan kırılıyor ortalık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa -herkes bilmezden gelse de-skoru belli oyunun: 30'larda dedeni ve nineni kaybe*diyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Şimdi devre arası/yolun yarısı ![]() ![]() ![]() Bugüne dek ancak tanıştık hayat*la ![]() ![]() ![]() Ben O'na kendimi tanıttım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göğsüme madalya gibi dizdim hatalarımı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ben istikballe arkadaşım ![]() ![]() ![]() * * * Ne var ki yarım her şey ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Doydum" diyen görmedim ki zaten ben ![]() ![]() ![]() Hiç doyulmaz ki zaten ![]() ![]() ![]() Lakin gel de zamana anlat bunu ![]() ![]() ![]() Sahi nedir bu telaş, bu kin? Sanki ölüye can yetiştireceksin ![]() ![]() * * * Baktım ki ikinci yan kapıda ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doldurdum bir kara kutuya 35 yılın hesabını ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabırla kapattım kutuyu, sevgiyle mühürledim ağzını ![]() ![]() ![]() İlk yarı bilançom o benim: Yangında ilk kurtarılacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yarımlar tam olduğunda kara kutuyu açıp bakanlar teşhis, koyacaklar halime ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleye*cek hikayenin ![]() ![]() ![]() Kalanı benimle gelecek ![]() ![]() ![]() Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatıralarımı ![]() ![]() ![]() Reyhanlar saklayacak sırlarımı ![]() ![]() Skoru bir tek Ege'nin sulan bilecek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KİMİ SEVSEM BEN Her sevdiğimizde ruhumuzun farklı bir rengi yansır ![]() ![]() Attilâ İlhan son şiir kitabında "Kimi sevsem, sensin" di*yor; "Kimi sevsem sensin/ senden ibaret/ Hepsini senin adınla çağırı*yorum/ Kimi sevsem sensin/ hayret/ in misin cin misin anlamıyorum ![]() Elbette Attilâ ilhan gibi bir aşk gurusunun onca bilgeliğiyle anla*madığını ben anlayacak değilim; lâkin hissettiğim odur ki, her sev*diğinde bir unutulmazdan izler yakalayanlar ola ki, "o"nda aslen kendilerini bulmuşlardır ve filhaki*ka her yeni sevda masalında asıl arayıp durdukları kahraman da o unutulmazdan ziyade kendileridir ![]() Binaenaleyh, malum mısraı, "Kimi sevsem, ben" diye yazmak ziyadesiyle mümkündür ![]() * * * Mısraı virgülsüz ve sonunda soru işaretiyle okursak "Kimi sev*sem ben" diye düşünür ademoğ*lu ![]() ![]() ![]() Sorduğu soru kendisidir aslın*da; o yüzden sonunda bulduğu ce*vap da kendine benzer ![]() Sevdiğini kendi gibilerden se*çer ![]() O yüzden sevdalılarımızın herbirinde bizden izler vardır ![]() "Kimi sevsek," onda ruhumuzun fark*lı bir rengi yansır ![]() Yavuklular albümümüz, pembeleşen, yeşeren, sararan, kanayan, katranlaşan aşklarımızdan bir ebemkuşağıdır ![]() İster "kırbaç dili tutam tutam alevle*nen" bir şehvet rüzgârı olsun, ister "bıra*kılınca korkudan gözleri sislenen" bir şef*kat limanı ![]() ![]() ![]() Her biri biziz; cümleten bileşkemiz ![]() ![]() ![]() * * * İnanmazsanız ispatlamama izin verin ![]() İki ayrı kağıda 10 isim yazıp, Türkiye'yi hiç bilmeyen birine götürün ![]() İlk kağıtta Süleyman, Bülent, Tansu, Mesut, Necmettin isimleri olsun; öbür kağıtta Rahşan, Özer, Nazmiye, Nermin, Berna ![]() ![]() ![]() Sonra bu isimlerin özel*liklerini anlatın ona ![]() ![]() ![]() Ve bunları eşleştirmele*rini isteyin ![]() ![]() ![]() 5'te 5 tutturduklarını hayretle göreceksiniz ![]() Daha basitini yapın: Onlara iki ayrı Semra anlatın; hangisini Turgut Özal'a, hangisini Ahmet Necdet Sezer'e yakıştırdık*larını sorun ![]() Yine doğrusunu bilecek*lerdir ![]() Öyledir; her aşkta kendi*ni aradığından, her sevdada bir benzerini bulur insan ![]() ![]() ![]() Yoko Ono'da John Lennon'dan, Eva Braun'da Hitler'den, Havva'da Adem'den izler vardır ![]() Latife'nin bir yanı Mus*tafa Kemal'dir, Mevhibe'nin bir yanı İsmet ![]() ![]() ![]() * * * Ama sonunda kendin*den de sıkılır insan elbet ![]() ![]() ![]() Gün gelir, terk edebilir en sevdiklerini bile ![]() ![]() ![]() Bir tek yalnızlığımız, ömür boyu yalnız bırakmaz bizi ![]() ![]() ![]() O yüzden bence aşk ![]() ![]() YALANCI BAHAR Kaç baharı gerçek sanıp kandık söylesenize ![]() ![]() ![]() Kaçına "Nihayet" hasretle kucak açtık ve ka*çında yanıldık ![]() ![]() ![]() Kaç kez ayaz vurmuş dallarımızda filizlerimiz sön*dü ![]() Yine de uslanmadık ![]() Yine geveze bir dosta sırlarımızı açar gibi açıldık yalancı bahara ![]() ![]() ![]() Yine yanıldık ![]() ![]() Ne yapalım ki, dalında patlamayı bekleyen bir to*murcuk gibi susamıştık ilk*yaza ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tahmin ediyorduk, üze*rimize katran rengi bir kafes gibi çöken bulutların ardın*da güneşin gülümsediğini ![]() ![]() ![]() Daha ilk ışınları deler delmez kafesi, açtık iştahla ruhumu*zun pencerelerini ![]() ![]() ![]() Bahar öyle kolay gelmezdi as*lında; biliyorduk; yanlış baharlar*da az mı ayaz yemiştik ![]() Kaçımız mart güneşine aldanıp açılmış ve kara kafesin ağına düşmüştü yeniden ![]() ![]() ![]() Bahar, ilan-ı aşk mevsimiydi; astık aşklarımızı ilan panolarına, sevdalar yasakken daha ![]() ![]() ![]() Bahar, barışın mevsimiydi; müjdeledik barışı, silahlar konu*şurken hâlâ ![]() ![]() ![]() Söyledik, ancak yazın söylene*cekleri, güneş henüz toprağı ısıtmamışken ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yalanmış meğer bahar; daha vakti değilmiş, aşkın da barışın da ![]() ![]() ![]() Güneşe kananlar, yazı beklerken bahardan oldular; kesildi sesi soluğu, erken öten horozların ![]() ![]() ![]() İyisi mi itirafçı olalım; biliyorduk "İşte bahar" derken, ardından gelecek ayazı ![]() ![]() ![]() "Yalan bu çıkma" de*mişti temkinliler, tedbirli*ler, "çıkarken üstüne kalın bir şey al"anlar, "başına bir iş gelmesin"den ürkenler ![]() ![]() ![]() Ama bahar, olanca işvesiyle sokağa çağırıyordu ![]() Aşk, ilan panosuna asıl*mayı bekliyordu, barış bir kuş gagasında müjdelenmeyi ![]() ![]() ![]() "Erken mi geç mi" he*sabına gelmezdi ikisi de ![]() ![]() ![]() ![]() Güneşi görür görmez seranada ve barış türküleri*ne başladık ![]() ![]() ![]() ![]() Erkenmiş ![]() Kursağımızda kaldı ba*har sevinçleri ![]() ![]() ![]() Erken öten horozlar, erken açmış çiçekler, erken doğmuş bebekler gibi kesildik, solduk, öldük ![]() Yine tedbirliler ulaşacak salimen yaza; biz yakalandık, zalim ayaza ![]() ![]() ![]() * * * Ama itirafçı olsak da pişman olmadık ![]() Az da olsa ısındık hiç olmazsa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bahar yalan mıymış gerçek mi" dinlemedik ![]() ![]() ![]() ![]() Aşk için erkendi belki; barış henüz uzak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hep bildik ki, habercisidir yalancı bahar, sahicisinin ![]() ![]() ![]() Bazen vaat, hediyeden de kıymetlidir ![]() Kesilmeyi göze alıp erken ötmek yeğdir çoğu zaman, susup doğru zamanı kollamaktan ![]() ![]() ![]() Sonunda olan yalana kananlara olur, onlar müjdeledikleri şeyi göremeden giderler ![]() Lakin çoğu buna gönüllüdür ![]() Güneşe en erken onlar dokunmuşlardır, elbet en erken ya*nan onlar olacaktır ![]() Belki "İkinci Bahar"ı yaşayanlar bilir kıymetlerini ![]() ![]() ![]() İHTİYAR VE BEN Bizim ak sakallı ihtiyar yine çıkageldi dün ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dedim: "Hayrola acelen ne?" "Acelem yok" dedi, "Ben her zamanki tempomdayım, ama sana hızlı gibi gelmeye başladım" "Dönüp bakıyorum da, amma yol katetmişiz seninle" dedim, "Nasıl geçtik onca yoldan anlayamadım ![]() Güldü: "Başta anlayamaz insan” dedi, " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok görüp geçirmiş ihsanlara mahsus bir merhametle baktı gözleri ![]() ![]() ![]() Hakim, sakin ve mutedil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * "İnsafsız, duraksız, fasılasız aktın ![]() Ardında binlerce yitik düş, kırık hayal bıraktın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fotoğraflarda durdurmaya, albümlere hapsetmeye çalıştık seni ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kızdı bu lafa ihtiyar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "- Ben değilim müsebbibi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "- Gerçekten adilsen eğer, söylesene niye en mutlu olduğumuz an ışıktan hızlısın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * "- Anlaşıldı mesele ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Omuz silktim: "Ben sabır istemiyorum, rehaveti özlüyorum" dedim ![]() ![]() ![]() ![]() "- Seni anladım" dedi ak saçlı ihtiyar, "yapabileceğim tek iyiliği yaptım sanıyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ** * Oysa ben, her daim sabırsız ve aslında harfiyen hatırlayarak, dünün bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, telaşsız saatlerini, saadeti hüzünle yoğurarak geçtim ihtiyar adamın süzgecinden ![]() ![]() ![]() Ben, onu gemleyemedim, o demledi beni ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * "- Geç ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu dönüşü olmayan yolculukta ya gideriz, ya gitmeyiz bir bu kadar daha ![]() ![]() ![]() "- Yanılıyorsun dostum" dedi ihtiyar, " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, sesindeki yakıcılığın farkına vararak belki, kulunuzu teselliye girişti: "- Sana hazırladığım sürprize bak: Doğum günündü dün; babalar günü yarın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dedi ve uzaklaştı: Çevirirken bir kez daha kum saatini baş aşağı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Zaman ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|